Avrupa’nın açık ara bir numaralı elektronik perakendecisi MediaMarkt, tüketicileriyle yeni mağazalarda buluşmaya devam ediyor. İstanbul’daki 29. mağazasını Atlaspark AVM’de 23 Şubat tarihinde açacak olan MediaMarkt, açılışa özel kampanyalar da gerçekleştirecek.
Geniş ürün yelpazesiyle teknolojiseverlere konforlu alışveriş keyfi sunan MediaMarkt, İstanbul Sultanbeyli Atlaspark AVM’de 1.184 metrekarelik yeni mağazasının açılışını 23 Şubat Cuma günü gerçekleştirecek. Kadın istihdamını artırma taahhüdünü sürdüren MediaMarkt’ın Atlaspark AVM’deki mağazasında görev alacak olan 29 personelin yüzde 44’ünü kadınlar oluşturuyor.
On binlerce elektronik ürünün sergileneceği yepyeni mağazada, akıllı telefonlardan hoparlör ve kulaklıklara, akıllı bileklik ve saatlerden bilgisayar ve tabletlere, elektrikli ev aletlerinden beyaz eşya, televizyon, ses sistemleri ve oyun konsollarına kadar birçok kategoriden ürün, tüketicilerle buluşmaya hazırlanıyor.
MediaMarkt Türkiye, İstanbul Sultanbeyli Atlaspark AVM’deki mağazasının açılışına özel çeşitli kategorilerde, 2 gün sürecek bir açılış kampanyası da gerçekleştirecek.
23-24 Şubat tarihlerinde geçerli olacak açılış fırsatları kapsamında;
Apple MacBook Air M1 Dizüstü Bilgisayar 26.999 TL’den
Apple iPhone 13 128GB Akıllı Telefon 36.499 TL’den
Apple AirPods 2. Nesil Kablosuz Kulaklık 3.499 TL’den
Apple iPad 9. Nesil 64GB Tablet 9.999 TL’den
Samsung UE55CU7000UXTK SS5 UHD LED TV 17.999 TL’den
Samsung GALAXY A54 256 GB Akıllı Telefon 15.999 TL’den
HP VICTUS 7N9T3EA Dizüstü Bilgisayar 27.999 TL’den
Huawei WATCH GT3 46MM Akıllı Saat 4.499 TL’den
Philips Tam Otomatik Kahve Makinesi 9.999 TL’den
Tefal EY801D EASY FRY Fritöz 5.999 TL’den
XIAOMI Mi Robot Vacuum-Mop 2 Pro Robot Süpürge 7.999 TL’den satışa sunulacak.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) düzenlediği Güvenli İnternet Günü kapsamında Meta, çocukların ve gençlerin internette daha güvenli bir deneyim yaşamaları için hayata geçirdiği özellikleri ve girişimleri paylaştığı bir etkinlik düzenledi.
13 Şubat 2024 – Güvenli İnternet Günü çerçevesinde Meta, Habitat Derneği iş birliğiyle yürütülen Kontrol Bende Projesi kapsamında gençlerin internette ve Meta platformlarında daha olumlu bir deneyim yaşaması için kararlı adımlar atmayı sürdürerek, düşünceli ve sorumlu bir platform olma taahhüdünü bir kez daha vurguladı. Meta, Kontrol Bende Projesi bağlamında gerçekleştirdiği etkinlik ile çocukların ve gençlerin hem çevrimiçi güvenlik, dijital sağlık, siber zorbalık ve sosyal medya kullanımı konusunda bilgilenmesini sağlamayı hem de eğlenirken farkındalıklarını artırmayı amaçlıyor.
Güvenli İnternet Günü kapsamında konuşan Meta Türkiye ve Azerbaycan Kamu Politikaları Müdürü Sezen Yeşil Meta’nın çocukların ve gençlerin dijital ortamda güvende tutma konusuna verdiği önemi vurgulayarak şu şekilde konuştu: “Meta olarak çocukların ve gençlerin internet deneyimlerini güvenli hale getirmeye destek olmak en büyük önceliklerimizden biri. Çocukların ve gençlerin çevrimiçi deneyimleri üzerinde daha fazla kontrol sağlamalarına yardımcı olacak araçların ve kaynakların oldukça etkili olduğu bir dönemdeyiz. Bu konudaki sorumluluğumuzun farkında olarak önümüzdeki dönemde de çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”
Meta, platformlarında gençlerin güvenliği için çalışmalarını sürdürüyor
Meta, Güvenli İnternet Günü kapsamındaki çalışmalarının yanı sıra platform içi araçları ve uzman iş birlikleriyle gençlerin Meta platformlarını güvenli bir şekilde kullanmaları için önemli adımlar atıyor.
Bu bağlamda, 2023’ün Kasım ayında Instagram ‘Aile Merkezi’ üzerinden ulaşılabilen güvenlik araçları ile gençlere ve ailelere daha iyi bir deneyim sunmayı ve onları platformlarda nasıl güvenli bir şekilde gezinebilecekleri konusunda bilgilendirmeyi amaçlayan #SenKararVer projesi duyurulmuştu.
Bunun bir parçası olarak, Instagram’ın Ebeveyn Gözetimi özelliği için tanıttığı ek araçlar arasında genç kullanıcıların odaklanmasına yardımcı olan ve görüntüledikleri içerik üzerinde daha fazla kontrol sağlayan ‘Sakin Mod’, Instagram’da belirli bir süre geçirdiğinde kullanıcının o gün için limitine ulaştığını bildiren ‘Günlük Süre Sınırı’ ve zamanlanmış bir hatırlatma ile gençlerin (ve ebeveynlerin) uygulamada geçirdikleri zaman üzerinde kontrol sahibi olmalarına yardımcı olan ‘Ara Verme’ özelliği yer alıyor.
Meta, Ocak ayında bu özelliklere bir yenisini ekleyerek Instagram’da genç kullanıcıların uygulamada geçirdiği süreyi azaltmaya yönelik yeni bir özellik tanıttı. Saat 22.00’den sonra otomatik olarak çıkacak ‘Gece Uyarıları’ adındaki hatırlatma bildirimleri ile Instagram, Reels’te veya direkt mesajlarda 10 dakikadan fazla gezinen gençlere ‘uygulamayı kapatıp uyumalarını’ önerecek. ‘Gece Uyarıları’ otomatik olarak gösterilecek ve kapatılamayacak, böylece gençler bu bildirimleri görmeyi ya da görmemeyi tercih edemeyecek. Bununla birlikte, genç kullanıcılar dürtmeyi reddedip uygulamayı kullanmaya devam etme seçeneğine de sahip olacak.
Nintendo Switch 2 bu yıl içerisinde tanıtılacak! Merakla beklenen el konsolu Nintendo Switch 2, bu yıl içerisinde tanıtılacak gibi görünüyor.
Nintendo, oyun dünyasında devrim yaratan Nintendo Switch‘in ardından, ikinci nesliyle oyun severlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. 7 yıl önce piyasaya sürülen ve büyük bir ilgi gören konsol, özel oyunları ve yenilikçi tasarımıyla milyonlarca kullanıcının gönlünde taht kurmuştu. Şimdi ise Nintendo Switch 2 ile bu başarıyı daha da ileri taşımayı hedefliyor.
Yeni nesil konsol, ekran boyutuyla ilgili önemli bir güncelleme getiriyor. İlk nesil 6.2 inçlik bir ekranla gelirken, Nintendo Switch 2‘de 8 inçlik bir LCD panel kullanılacak. Bu, oyun deneyimini daha da iyileştirecek ciddi bir adım olarak görülüyor. Ancak, beklentilerin aksine ikinci nesilde OLED yerine LCD panel kullanılması bazı hayal kırıklıklarına neden olabilir. OLED teknolojisinin sunduğu daha canlı renkler ve daha derin siyahlar, oyun severler tarafından tercih edilen özellikler arasında yer alıyor.
Nintendo Switch 2 bu yıl içerisinde tanıtılacak!
Yine de Nintendo Switch 2‘nin, el konsolları arasında büyük bir ilgi görmesi bekleniyor. Konsolun bu yıl içerisinde tanıtılması bekleniyor ve oyunseverler bu el konsolunu sabırsızlıkla bekliyor. Nintendo‘nun özel oyun portföyü, yeni nesil konsol için de genişletilecek ve bu durum, konsolun satış performansını olumlu yönde etkileyecek.
Nintendo Switch‘in ilk nesli, sunduğu hibrit kullanım özelliği ile evde televizyona bağlanabilen ve dışarıda taşınabilir bir konsol olarak kullanılabilen yapısıyla büyük beğeni toplamıştı. Nintendo Switch 2‘nin de bu özelliği daha da geliştirilmiş bir şekilde sunması ve kullanıcı deneyimini zenginleştiren yenilikler getirmesi bekleniyor.
Zaten konsolun bu sene içerisinde tanıtılacak olması Nintendo Switch 2‘yi elimize almak için uzun süre beklemeyeceğimiz anlamına geliyor. İlerleyen süreçlerde konsolun tam tanıtım tarihini öğrenebilecek ve cihaz hakkında daha net yorumlar yapabiliyor olacağız. Ancak daha şimdiden şunu net şekilde söyleyebiliriz ki bu ürün, kendi alanında satış rekorları kırmaya aday.
Nintendo‘nun Switch 2 için geliştirdiği oyunlar, ilk başlarda Switch‘te de çalışacak. Yani Japon konsol devi direkt olarak Switch 2’ye odaklanmayacak. Bu bağlamda Switch satışlarının da bir süre daha devam etmesi sürpriz olmayacaktır.
Bilgisayar satın alırken işlemci, ekran kartı ve RAM gibi modüllerin MHz veya GHz şeklinde hız değerlerine sahip olduğunu görüyoruz. Peki, bu sayılar ve hız değerleri ne anlama geliyor? Neden saat hızları işlemci ve diğer PC modülleri için bu kadar önemli?
Clock rate veya clock speed olarak bilinen saat hızı. Ayrıca bazen saat frekansı (clock frequency) olarak da isimlendiriliyor.
Her işlemcinin üretici tarafından belirlenen saat hızları vardır. Frekanslardan bahsettiğimizde genelde ilk olarak akla bilgisayarın beyni “CPU” gelir fakat farklı çipler de düşük veya yüksek saatlerde çalışır. Ekran kartlarının kalbine yerleştirilen GPU (Graphics processing unit) da adından anlaşılacağı gibi bir işlemci türü, sadece hedeflenen iş yükü farklı.
Bilgisayar bileşenlerinin performansını değerlendirmek için birden fazla unsura bakmak gerekir. Saat hızı ise dikkat etmemiz gereken parametrelerin başında yer alıyor. Frekanslar işlemcilerin performansı, ayrıca uygulamaların ve oyunların çalışma hızı açısından büyük etkiye sahiptir.
Bir bilgisayarın saat oranı, performansın ve CPU’nun (veya iş yüküne bağlı olarak GPU) verileri ne kadar hızlı işleyebildiğinin (tek tek bitleri hareket ettirebildiğinin) göstergesidir. Daha yüksek frekans, özellikle yoğun iş yüklerinde (oyunlar gibi) daha iyi performans sağlar. Diğer tüm faktörler eşitse daha yüksek saat hızına sahip bir işlemci daha güçlüdür. Bir genelleme yapacak olursak, işlemcilerin performansını belirlemek için frekans, CPU’nun döngü başına talimat işleme kapasitesi (saat döngüsü/saat başına talimat veya kısaca IPC) ve CPU’nun sahip olduğu çekirdek sayısına bakabiliriz.
Saat Hızı Tam Olarak Ne Anlama Geliyor?
Bilgisayarınızda, tabletinizde veya telefonunuzda yer alan işlemciler her saniye farklı yazılımlardan gelen birçok talimatı işler. Bu talimatlardan bazıları basit aritmetik içerir, bazıları ise çok daha karmaşıktır. Frekans hızı, işlemcinin saniyede gerçekleştirdiği döngü sayısını ölçer ve Hz (Hertz) cinsinden (günümüzde GHz-Gigahertz) ölçülür. Bu durumda bir “döngü” CPU’nun hızını ölçen temel birimidir diyebiliriz. Her döngü sırasında işlemci içindeki milyarlarca transistör açılır ve kapanır. Özetle, CPU aldığı talimatlarda yer alan hesaplamaları bu şekilde yürütür.
Başka bir deyişle saat hızı, bir devrenin saniyede kaç kez çalıştığını gösterir. Karmaşık devrelerin düzgün çalışması için dikkatli zamanlama gerekir. Bahsettiğimiz “saat” terimi ise tüm devrenin senkronize çalışmasını sağlayan “düzenli bir sinyal” gibidir. Frekanslar düzenli açma-kapama elektrik darbesini temsil eder. Daha anlaşılır şekilde anlatacak olursak, çip saatlerini “düzenli nabız atışına” benzetebiliriz.
Darbenin açıktan kapalıya ve sonra tekrar açık konuma geçtiği her zaman bir döngüdür. Her döngüde devre bir işlem gerçekleştirebilir. Saat hızı hertz cinsinden ölçülse de, modern işlemciler gigahertz aralığında veya saniyede milyarlarca işlemle çalışıyor.
Biraz önce üzerinde durmuştuk. Saat hızı genellikle bilgisayar CPU’ları ile anılsa da, entegre devre (IC) kullanan diğer bileşenlerin de işlemleri senkronize etmek için bir saati vardır. Harici bir grafik işleme biriminin ürettiği ve kullandığı kendi saat hızı olabilir ve bir bilgisayarın RAM’i sistem CPU saatiyle senkronize edilebilir.
APU, GPU ve CPU Arasındaki Fark Nedir? iGPU Tercih Edilir mi?
Şirketlerin saat darbesi üretebilmelerinin farklı yolları vardır. Tarihsel olarak, doğru zamanlanmış saat darbeleri üretmek için kuvars kristalleri kullanılmıştı ve diğer devreler daha sonra bu frekansı ihtiyaç duyulan hıza çıkarabiliyordu. Modern yüksek hızlı CPU’larda salınımlı bir devre tarafından bir referans darbesi üretilmekte. Bu ön veri yolu hızını ayarlamak için kullanılabilir. Daha sonra CPU çekirdek saatini oluşturmak için veri yolu saatine ek bir çarpan uygulanır.
Saat hızının yanı sıra bir CPU’nun performansını etkileyebilecek birçok değişken vardır. Sonuç olarak, saat hızı yalnızca aynı nesil ve mimari ile doğrudan karşılaştırılabilir.
Bazı mikroişlemciler döngü başına sadece bir komut gerçekleştirirken, bazıları da döngü başına birden fazla komut gerçekleştirebilir. Birden fazla komut işleyebilen mikroişlemciler daha performanslıdır. Ayrıca farklı faktörler de var. Örneğin veri yolu hızı: 32 bitlik bir veri yolu, belirli bir saat hızında 16 bitlik bir veri yoluna kıyasla daha hızlı performans gösterecektir.
Uzun lafın kısası, sadece saat hızının artırılmasıyla doğrudan daha iyi performans edemeyebiliriz. Diğer taraftan, Çok yüksek saat hızları yüksek sıcaklıklar nedeniyle çipe de zarar verebilir.
İşlemciler neden her zaman maksimum hızda çalışsın ki? İhtiyaç olmadığında düşük frekansa inmesi daha iyi. Daha düşük frekans demek daha düşük güç tüketimi ve daha az ısı üretimi demek. Bu her zaman önemli bir konu lakin pil ömrü açısından mobil cihazlar için daha kritik. Ayrıca uzun süre tam hızda çalıştıklarında aşırı ısınabilecekleri için masaüstü işlemcilere de fayda sağlamakta.
Çoğu modern CPU, minimum “temel” saat hızından maksimum “turbo” hıza (daha yüksek/daha hızlı) kadar farklı frekanslarda çalışıyor. İşlemci zorlu bir görevle karşılaştığında işi daha hızlı yapmak için saat hızını geçici olarak yükseltecek şekilde tasarlanmakta.
Yeni nesil masaüstü işlemciler 6.0 GHz seviyesine kadar dayandı. Ancak bildiğiniz edebileceğiniz gibi, işlemcinin içinde yer alan tüm çekirdekler bu hızlarda kalamıyor. Belirlenen bazı çekirdekler yüksek saatlerde kalsa bile bunu belirli bir süre yapabiliyor. Eğer soğutma sisteminiz iyiyse çekirdekler daha yüksek frekanslara daha ferah şekilde çıkabiliyor.
Çipler yüksek performanslı iş yükleri için saat hızlarını seçici olarak artırabilir. Bu da işlemcinin çok fazla ısı üretip tekrar yavaşlaması gerekene kadar kısa bir süre için daha yüksek bir frekansta çalışmasını sağlamakta. Eski sistemlerde tüm CPU çekirdeklerinin aynı yükseltme hızında çalışması gerekiyordu. Yeni çok çekirdekli işlemcilerde her bir çekirdeğin hızı ayrı ayrı kontrol edilebiliyor. Intel Turbo Boost ve Velocity Boost gibi teknolojiler birer örnek.
Braun, güzellik portföyünde bulunan Silk Expert Pro 5 ile ev konforunda pürüzsüzlük sunmaya devam ediyor. Bahar aylarının gelmesi ile yoğunlaşan sosyal hayat ve iş hayatı arasında uzun süreli pürüzsüz bakım elde etmek isteyen tüketiciler Braun Silk Expert Pro 5 tüm yoğunluklarının arasında pürüzsüzlüğü deneyimleyebilecek!
Braun Silk Expert Pro 5; evinizden dışarı çıkmadan evinizin konforunda kolay ve pratik uygulama özelliği ile uzun süreli pürüzsüz bir bakım elde etmek isteyen kullanıcıların ilk tercihi olmaya devam ediyor. Yüksek teknoloji ile geliştirilmiş Braun Silk Expert Pro 5’in renk sensörü cilt renginize kadar analiz ederek flaş atımı mekanizmasını ten rengine göre optimize ediyor ve her kullanımda hayallerinizdeki eşsiz pürüzsüzlük deneyimini sunuyor.
Braun’un en sevilen serisi tüylerinizden nazik bir şekilde kurtulmanız adına 3 farklı başlığıyla hayatınızı kolaylaştırmayı hedefliyor. Braun Silk Expert Pro 5 serisi; kol kıvrımı gibi bölgelerde kullanılması için standart, yüz çevresi ve özel bölgeler için küçük, göğüs ve bacak gibi vücudun diğer bölümlerine kolay ulaşım sağlaması amacıyla geniş başlık seçenekleriyle konforlu bir kişisel bakım deneyimi sunuyor.
Braun Silk Expert Pro 5 ile Cildinizin Tüm Bölgelerinde Kusursuz Uyum!
Pratik ve kolay kullanımın özelliğinin yanında vücudun en hassas bölgelerine dahi uyum sağlayan 3 farklı hassas mod ile cildinizin tüm bölgelerine kusursuz pürüzsüzlüğe ulaşmanıza yardımcı oluyor. Braun Silk Expert Pro 5, SensoAdapt özelliği sayesinde farklı cilt tonlarına göre yoğunluk seviyesini otomatik ayarlıyor ve 10 farklı yoğunluk modu arasından cildiniz için en uygununu seçiyor. Aynı zamanda 0,5 saniyede bir flaş atımı yapmanızı sağlayan SkinPro 2.0 teknolojisi ile alt bacaklara 5 dakikada uygulama yapabilirsiniz. Ürün 3 haftada tüylerde gözle görülür kalıcı azalma sağlıyor ve 1 yıla kadar pürüzsüz cilt vaat ediyor. Braun Silk Expert Pro 5, 22 yıllık kullanıma eşdeğer 400.000 flaş atım özelliğine ek 5 yıl garanti süresi ileuzun yıllar Braun IPL pürüzsüzlüğünü deneyimleyebilmenizi sağlıyor.
Braun Silk Expert Pro 5‘yu buraya tıklayarak satın alabilirsiniz.
Epson, Japonya’da şirketin ilk biyokütle enerji santralinin inşaatını planladığını açıkladı. 2023 yılında dünya genelindeki tüm tesislerinde %100 yenilenebilir enerjiye geçen Epson, biyolojik maddelerden enerji üreten tesisi 2026 yılında devreye almayı hedefliyor.
Epson, Japonya’nın Nagano Eyaleti’ndeki Iida Şehri’nde ilk biyokütle enerji santralinin inşaatını planladığını duyurdu. 2023 yılında dünya genelindeki tüm tesislerinde %100 yenilenebilir enerjiye geçen Epson, biyolojik maddelerden enerji üreten tesisi 2026 mali yılında devreye almayı hedefliyor.
Epson, Çevresel Vizyon 2050’de karbon negatif ve yeraltı kaynaklarından arındırılmış olma konusunda kamuoyuna taahhütte bulunmuştu. Yenilenebilir elektrik kullanımı, Epson’un karbon salımını azaltma hedefine ulaşma amacı doğrultusunda anahtar bir araçtı ve bu doğrultuda Aralık 2023’te Epson, dünya genelindeki tüm Epson Grubu tesislerinde %100 yenilenebilir elektriğe geçişi tamamladı.
Yeni enerji santrali, Epson’a sürekli olarak kendi kendine üretilen yenilenebilir elektrik sağlamayı ve şirketin dış şirketlerden satın aldığı elektriğin oranını azaltmayı hedefliyor. Epson, santrali, Minami Shinshu Geniş Alan Birliği’nin Aralık 2017’de kapattığı eski Kiribayashi Temiz Enerji Merkezi’nin yerine inşa etmeyi planlıyor. Üretilen elektrik, pazara satılacak ve Epson, elektrik kullanımını elektrik üretimi yoluyla yaratılan çevresel değerleri kullanarak yenilenebilir elektriğe dönüştürecek. Ayrıca, acil durumlarda gücün yerel tesislere sağlanması hedeflenecek.
Enerji santrali, fosil yakıtlara dayanmayacak. Öncelikle Minami Shinshu bölgesinden kullanım dışı ağaçlarla, ağaç kabuğu, mantar kültür ortamı ve Epson’dan bazı atık ahşap paletlerin yakıt olarak kullanılması planlanacak. Epson, ihmal edilmiş ormanlardan ahşap ve kabuk kullanarak orman bakımına da katkıda bulunacak.
Günümüzde akıllı telefonların ileri düzey kameralara sahip olması ve kameraların daha da kompakt bir hale gelmesiyle yüksek kaliteli video kaydı artık her zamankinden daha kolay hale geldi. Ancak, profesyonel görünen videolar çekmek için sabit ve sarsıntısız video kaydı yapmak büyük önem taşıyor. Her ne kadar gövde içi sabitleme, lens tabanlı optik sabitleme ve yenilikçi dijital araçlarla dahi hareket halindeyken sabit ve sarsıntısız görüntüler kaydetmek çoğu zaman mümkün olmuyor. Telefonu ya da kamerayı her zaman bir tripoda da sabitlemek mümkün değil. İşte bu noktada devreye Gimbal’lar giriyor. Kameranızı veya akıllı telefonunuzu bir gimbal’a sabitleyerek oldukça kaliteli videolar çekmek mümkün. Gimbal’lar, elektronik motorlar ve sensörler kullanarak kameranızı sabit tutuyor ve hareket halindeyken dahi düzgün çekim yapabilmenize olanak tanıyor.
Gimbal
Sabit çekimlerde işiniz oldukça kolay. Tripod kullanarak düzgün pan ve kamera hareketlerini kolayca yapabiliyorsunuz. Ancak hareket halindeyseniz işiniz biraz daha zor. Bu durumun üstesinden bir gimbal alarak gelebiliyorsunuz. Her ne kadar biraz kurulum gerektirse de gimbal kullanarak herhangi bir ekstra gürültü olmadan ya da sarsıntısız bir video çekebiliyorsunuz. Kurulum ilk başta biraz zormuş gibi gözükse de bir süre sonra beklediğinizden çok daha kısa bir sürede gimbal’a kameranızı ya da akıllı telefonunuzu takip çalışır hale getirebiliyorsunuz.
Çalışır hale getirdikten sonra bir gimbal, Hollywood setlerinde kullanılan bir Steadicam veya Drone’dan elde edilenler gibi oldukça kusursuz görüntüler çekmenizi sağlıyor. Bu arada Dronlarda yer alan sistemler de gimbal’larda kullanılan sistemlere benziyor. Bunu da hatırlatmadan geçmeyelim.
Yeni gimbal’ların büyük bölümünde USB üzerinden kamera kontrolü, manuel odaklamalı lensler için ayrı motorlar ve dişli sistemler ve aksesuarlar için montaj noktaları içeriyor. Büyük bölümünde ayrıca kamera ya da telefonla iletişim için Bluetooth bağlantısı da bulunuyor. Kaliteli bir gimbal kullanıcılara tek bir şarjla gün boyu kullanım imkanı tanıyor. Ancak çoğu gimbal’ın pili yerleşik olarak geliyor. Kullanım ömrü dolduğunda bu pilleri değiştirmek biraz masraflı olabiliyor.
Doğru gimbal hangisi?
Doğru gimbal’ı seçmek için öncelikle ihtiyacınızın tam olarak ne olduğunu belirlemeniz gerekiyor. Yalnızca telefonla kullanmayı düşünüyorsanız oldukça uygun fiyatlı seçenekler mevcut. Kameranızla kullanmayı planlıyorsanız binlerce doları gözden çıkarabileceğiniz çeşitli seçenekler bulunuyor. Bazı gimbal’lar hem akıllı telefonlarla hem de kameralarla kullanılabiliyor. Ya da sosyal medya için çekim yapıyorsanız bazı gimbal’larda dikey çekim modu bulunuyor. Bir diğer önemli unsur ise kameranızın ve lensinizin ağırlığı. Eğer ağır bir kamera ve lens kullanıyorsanız giriş ve orta düzey bir gimbal sizin için yeterli olmayabilir.
Gimbal seçimi yaparken göz önünde bulundurmanız gereken temel hususlar arasında şunlar yer alıyor:
Uyumluluk: Gimbalınızın, kullanmayı planladığınız akıllı telefon veya kamerayla uyumlu olduğundan emin olun. Ağırlık kapasitesi ve montaj tipi, cihazınızla uyumlu olmalıdır.
Eksen Sayısı ve Stabilizasyon Kalitesi: Gimballar genellikle 2 veya 3 eksenli oluyor. 3 eksenli gimballar, daha fazla stabilizasyon ve pürüzsüz video kaydı sağlıyor. Stabilizasyon kalitesi, profesyonel çekimler için özellikle önemlidir.
Pil Ömrü: Uzun çekimler yapmayı planlıyorsanız, uzun pil ömrüne sahip bir gimbal tercih etmelisiniz. Bazı gimballar, ek pil paketleriyle genişletilebilir pil ömrü sunuyor.
Kullanım Kolaylığı ve Kontrol Seçenekleri: Gimbalın kullanımı kolay olmalı ve çeşitli kontrol seçenekleri sunmalıdır. Özellikle çeşitli çekim modlarına ve ayarlanabilir kontrol düğmelerine sahip olması, çekim esnasında büyük kolaylık sağlıyor.
Taşınabilirlik ve Ağırlık: Eğer sık sık seyahat ediyorsanız veya dış mekan çekimleri yapıyorsanız, hafif ve kompakt bir gimbal ideal bir seçenek olacaktır. Katlanabilir modeller, taşıma ve saklama açısından avantajlıdır.
Yazılım ve Uygulama Desteği: Bazı gimballar, kullanıcı dostu mobil uygulamalar ve yazılımlarla geliyor. Bu uygulamalar, çekim modlarını değiştirmenize, ayarları özelleştirmenize ve hatta bazen uzaktan kontrol etmenize olanak tanıyor.
Ek Özellikler: Time-lapse, motion-lapse, panorama çekimi gibi ek video modları ve nesne takibi, yüz tanıma gibi özellikler, çekimlerinizi daha etkileyici hale getirebilir.
Fiyat ve Kalite Dengesi: Gimballar farklı fiyat aralıklarında bulunuyor. Bütçenize uygun bir model seçerken, kaliteden ödün vermemeye dikkat edin. Uygun fiyatlı bir model, temel ihtiyaçlarınızı karşılayabilirken, daha yüksek fiyatlı modeller genellikle daha fazla özelliğe ve daha iyi stabilizasyona sahiptir.
Marka ve Müşteri Desteği: Tanınmış bir markadan alınan gimbal, genellikle daha iyi yapı kalitesi ve müşteri desteği sunar. Ayrıca, markanın güvenilirliği, ürünün uzun ömürlü olmasını da sağlayabilir. Ayrıca tanınan ve bilinen bir mağazadan almanız sonradan sorun yaşamamanız ya da sorun yaşadığınızda hızla çözülmesi açısından büyük önem taşıyor.
Gimbal önerileri
Zhiyun Smooth Q3 Combo
Zhiyun Smooth Q3 Combo, akıllı telefonlar için tasarlanmış bir cihazdır. Bu cihaz, kullanıcılarına daha pürüzsüz ve profesyonel görünümlü video çekimleri sunmak için 3 eksenli stabilizasyon sağlıyor. Yenilikçi tasarımı, entegre bir katlanabilir yapı içeriyor, bu sayede taşınabilirlik açısından oldukça uygun bir seçenek olarak öne çıkıyor. Smooth Q3, akıllı takip sistemi, panoramik çekim modu ve zaman atlamalı (time-lapse) video gibi gelişmiş özellikler içeriyor.
Combo paketi, gimbalın yanı sıra bir dizi ek aksesuar içeriyor. Bu aksesuarlar arasında bir taşıma çantası, ekstra batarya paketi ve tripod bulunuyor. Bu sayede kullanıcılar, daha uzun süreli çekimler yapabiliyor ve gimbalı çeşitli durumlar için uygun hale getirebiliyor. Ayrıca, Zhiyun’un mobil uygulaması üzerinden çeşitli kontrol ve özelleştirme seçeneklerine erişim sunuyor.
Zhiyun Smooth Q3 Combo, özellikle vlog çekimleri, seyahat videoları ve sosyal medya içerikleri için idealdir. Kullanımı kolay ve çok yönlü özellikleri ile hem amatör hem de profesyonel kullanıcılar için uygun bir seçenektir.
DJI Osmo Mobile 6, akıllı telefon kullanıcıları için tasarlanmış son teknoloji bir cihazdır. Bu cihaz, kullanıcıların akıllı telefonlarıyla pürüzsüz ve profesyonel kalitede video kayıtları yapmalarına olanak tanıyor. 3 eksenli stabilizasyon özelliği sayesinde, hareket halindeyken bile sabit ve düzgün çekimler gerçekleştirmesine olanak tanıyor.
Osmo Mobile 6’nın öne çıkan özellikleri arasında gelişmiş nesne takibi, akıllı modlar ve kullanıcı dostu kontrol mekanizmaları bulunuyor. DJI’nin yenilikçi teknolojisi, kullanıcıların hareketleri otomatik olarak takip ederek, dinamik ve etkileyici videolar oluşturmasına yardımcı oluyor. Cihaz ayrıca, genişletilmiş bir zoom kontrolü ve kullanışlı bir tripod modu sunuyor.
Kompakt ve taşınabilir tasarımı ile dikkat çeken Osmo Mobile 6, seyahatler ve dış mekan çekimleri için ideal bir seçenek oluşturuyor. Ayrıca, DJI’nin mobil uygulamasıyla entegre çalışarak, kullanıcıların çekim ayarlarını kolayca özelleştirmelerine ve çeşitli yaratıcı çekim modlarına erişim sağlamalarına olanak tanıyor.
Kullanım kolaylığı ve gelişmiş özellikleriyle Osmo Mobile 6, hem amatör hem de profesyonel videografik ihtiyaçları karşılayacak şekilde tasarlanmış. Bu cihaz, özellikle vlog oluşturma, etkileyici seyahat videoları çekme ve sosyal medya içerikleri üretme konusunda kullanıcılara üstün bir deneyim sunuyor.
DJI RS 3 Pro, profesyonel fotoğrafçılar ve video içerik üreticileri için tasarlanmış, yüksek performanslı bir gimbal stabilizatörüdür. Bu cihaz, özellikle ağır kamera sistemleri için uygun olan güçlü ve gelişmiş 3 eksenli stabilizasyon özellikleri sunuyor. DJI RS 3 Pro’nun en dikkat çekici özelliği, yüksek taşıma kapasitesi ve hassas kontrol mekanizmaları ile profesyonel düzeyde stabilizasyon sağlamasıdır.
Gimbal, gelişmiş sinematografik işlevler, hızlı tepki süreleri ve kullanıcı dostu arayüzü ile öne çıkıyor. Bu sayede kullanıcılar, karmaşık çekim senaryolarında bile pürüzsüz ve sabit görüntüler elde ediyor. RS 3 Pro, ayrıca, uzun batarya ömrü, hızlı kurulum ve ayarlama özellikleri ve çeşitli kamera bağlantı seçenekleri içeriyor.
Bu modeldeki yenilikler arasında, geliştirilmiş motorlar, daha hassas eksen kontrolü ve entegre ekran bulunuyor. Ekran, kullanıcıların ayarları kolayca değiştirmelerine ve cihazın durumunu hızlı bir şekilde kontrol etmelerine olanak tanıyor. DJI RS 3 Pro, ayrıca çeşitli modlar ve özelleştirilebilir düğmeler ile kullanıcılara yaratıcı esneklik sunuyor.
Özellikle profesyonel sinematografi ve yüksek kaliteli video prodüksiyonları için ideal olan DJI RS 3 Pro, güçlü performansı ve gelişmiş özellikleriyle sektördeki en iyiler arasında yer alıyor. Bu gimbal, yüksek kalitede, sinematik ve etkileyici görüntüler oluşturmak isteyen profesyoneller için mükemmel bir seçenek oluşturuyor.
Zhiyun Weebill 3S Combo, özellikle profesyonel videograf ve içerik üreticileri için tasarlanmış, gelişmiş bir gimbal stabilizatör setidir. Bu cihaz, ağırlık ve boyut konusunda optimize edilmiş bir tasarım sunarak, kullanıcılara yüksek derecede hareket özgürlüğü ve rahatlık sağlıyor. Weebill 3S, 3 eksenli stabilizasyon özelliğiyle, hızlı hareketler ve dinamik çekimler sırasında bile pürüzsüz ve sabit görüntüler elde etmeyi mümkün kılıyor.
Combo paketi, gimbalın yanı sıra çeşitli ek aksesuarları içeriyor. Bunlar arasında bir taşıma çantası, ek batarya, çeşitli montaj aksesuarları ve bir tripod bulunuyor. Bu ekstra ekipmanlar, kullanıcıların farklı çekim koşullarına kolayca uyum sağlamasına ve uzun süreli çekimler yapabilmesine olanak tanıyor.
Weebill 3S’in öne çıkan özellikleri arasında sezgisel kontrol mekanizmaları, hızlı ayar seçenekleri ve gelişmiş nesne takip sistemleri yer alıyor. Ayrıca, Zhiyun’un kapsamlı mobil uygulaması ile entegre çalışarak, kullanıcıların çekim ayarlarını özelleştirmelerine ve yaratıcı çekim modlarına erişmelerine olanak tanıyor.
Kompakt yapısıyla taşınabilir olmasının yanı sıra, Weebill 3S, dayanıklılık ve performans açısından da yüksek standartlar sunuyor. Bu gimbal, özellikle karmaşık çekim senaryoları ve profesyonel düzeyde video üretimi için idealdir. Zhiyun Weebill 3S Combo, gelişmiş özellikleri ve kullanım kolaylığı ile videografik ihtiyaçları karşılamak üzere tasarlanmıştır.
Yeni Legend yükseltmeleri, Ranked mücadeleleri, yeni ödüller ve daha fazlasıyla, Apex Legends: Breakout yeni bir rekabet dönemini işaret ediyor.
2019’da çıkışını gerçekleştirdikten sonra Apex Legends, beş yıllık sürekli büyümenin ve dünya çapında 130 milyondan fazla oyuncunun bu arenada buluşmasının ardından, rekabetçi FPS oyunları arasında önemli bir yere sahip oldu.
Electronic Arts ve Respawn Entertainment, sevilen FPS ve battle royale oyununun beşinci yıldönümünü Apex Legends: Breakout’un konsollarda ve PC’de piyasaya sürülmesiyle kutluyor ve bir sonraki büyük rekabet çağını başlatıyor. Lansmanından bu yana oyunun kurallarını değiştiren bu büyük sezonda, Apex Legends: Breakout yeni Legend Yükseltmelerinin yanı sıra deneyimli oyuncuların tanıdık bulacağı Ranked deneyiminde de daha akıcı bir eşleşme içeren yenilikler bulunuyor.
Respawn, son beş yılda her yeniliğin, evrimin ve sezonluk lansmanın ön saflarında yer alan tutkulu topluluğuyla Apex Legends deneyimini geliştirmeye devam etti. Özel olarak tasarlanmış Legend’lardan oluşan kadro 24’e çıktı, oyuncular beş devasa ve dinamik haritada rekabet edebildi ve onlara kendi stratejilerini yaratmak için sayısız silah ve yeni özellikler sunuldu. Oyuncular, Mixed Tape aracılığıyla çeşitli modlar ve benzersiz oyun konseptleri deneyen, sınırlı süreli etkinliklere katılabildiler. Apex Legends‘ın Respawn’un ikonik Titanfall evreninde geçen derin hikayesi, Stories from the Outlands video serisi ve son dört bölümlük Kill Code mini serisi ile oyunculara aktarıldı.
Apex Legends: Breakout
Apex Legends: Breakout‘ta oyunculara, bir maçtaki eylemlerine bağlı olarak her Legend’ın zırhını ve yeteneklerini geliştiren Legend Yükseltmeleri tanıtılıyor. Oyuncular, bir maçta seviye atlayarak Legend’ları için oyun tarzlarına ve savaş taleplerine göre uyarlanmış Yetenek Yükseltmelerini seçebiliyorlar. Ranked modu, bu sezon savaşı teşvik eden yüksek riskli, yüksek ödüllü bir sisteme geçiyor. Oyuncular, öldürme, maç sıralaması ve daha yüksek dereceli takımlardan daha iyi performans gösterme karşılığında bonuslarla birlikte bir maçta Sıralama Puanı (RP) biriktirebiliyorlar. Breakout’taki bu yeni yapıda adalet sağlanması için tüm oyuncuların Ranked ilerlemesi 1RP’den başlayarak sıfırlanıyor.
Huawei P70 için geri sayım başladı! Merakla beklediğimiz Huawei P70 için geri sayım başladı. Bu yılın ilk yarısında karşımıza çıkacak olan telefonla ilgili detaylar haberimizde.
Akıllı telefon pazarının en önemli isimlerinden birisi olan Huawei, Mart ayı içerisinde Huawei P70’i görücüye çıkarmaya hazırlanıyor. Telefon için geri sayım başlamışken, teknik özelliklerle ilgili detaylar da netleşmeye başladı. Buna göre model, 6.7 inçlikultra dar kenarlı kavisli bir ekrana ev sahipliği yapacak. 120Hz tazeleme oranı sunmasını beklediğimiz bu ekranın 2.600 nite kadar parlaklık sunabileceğini de ifade etmiş olalım.
Telefonun pil özellikleri de merak edilen noktalardan birisi. 5.000 mAh batarya ile iki güne varan bir kullanım ömrü vadeden Huawei P70, 80W hızlı şarj desteği ile kolay şekilde şarj olabilecek. Modelin arka kısmında ise üçlü kamera kurulumunun yer alacağını söyleyebiliriz. Bu noktada hem ana kameranın, hem ultra geniş açılı kameranın hem de telefoto lensin 50MP çözünürlüğe sahip olacağı gelen bilgiler arasında yer alıyor.
Huawei P70 için geri sayım başladı!
Peki ama Huawei P70 gücünü hangi yonga setinden alacak? Hemen bu önemli sorunun da yanıtını sizlerle paylaşmış olalım. Ortaya çıkan sızıntılar, modelin gücünü Kirin 9000S işlemcisinden alacağını bizlere söylüyor. Bu da modelin oldukça güçlü olacağını kanıtlar nitelikte. Zaten Huawei P70 ile beraber piyasada yer alan bütün oyunları sorunsuz şekilde oynayabilmeniz sürpriz olmaz. Zira amiral gemi modellerinde bu tarz problemlere rastlamıyoruz.
Huawei P70 tasarım anlamında ise Mate 60 serisine benzeyecek. Telefonun son dönemde popüler hale gelen titanyum kasa ile çıkması da sürpriz olmayacaktır. Bu da cihazın hem şık bir görünüm kazanması hem de çok daha sağlam olması anlamına geliyor. Ayrıca Gorilla Glass Victus 2 ile korunmasını beklediğimiz ekran ve arka kasa, düşürme ve çeşitli darbelere karşı telefonun dayanıklı olacağını müjdeliyor.
En başta da belirtmiş olduğumuz gibi P70 için beklenen tanıtım muhtemelen Mart ayı içerisinde gerçekleşecek. Ancak bir ihtimal bu tarih Nisan’a da kayabilir. Mart da olsa Nisan da olsa merakla beklediğimiz P70 için artık geri sayıma geçtik. Amiral gemisi dünyasına yeni bir soluk getirecek olan cihazın fiyatı da rekabetteki boyutu değiştirebilir.
Sosyal medyada manipülasyon, bilinçli olarak çarpıtılmış içeriklerin yayılması, insanların düşünce ve davranışlarının istenilen tarafa yönlendirilmesi veya değiştirilmesi sürecidir. Manipülasyon sürecinde sahte haber, kurgulanmış görseller ve duygusal manipülasyon teknikleri gibi uygulamalar karşımıza çıkar. Bu yolla kullanıcıların düşünce ve davranışlarını etki altına alarak istenilen bir sonuca ulaşmak isterler. Sahte haberler, videolar, bot hesaplar ve sosyal mühendislik gibi yöntemler kullanılır. Genellikle de politik, ekonomik veya siyasi amaçlar için manipülasyon uygulanır.
Sosyal Medyada Manipülasyon
Eğer gerçek olmayan bazı bilgiler sosyal medyada hızlı bir biçimde yayılırsa toplumsal olaylara etki etme potansiyeli yüksek olur. Bu bir manipülasyondur ve insanların görüşlerini farklı bir alana yönlendirme, grupları bölme veya belirli bir görüşe destek oluşturma gibi çeşitli sonuçları olur. Bu durum toplumdaki genel algıyı farklılaştırarak bilgi ekosistemine etki eder.
Manipülasyona Karşı Önlem Almak
Dijital Okuryazarlık Öğrenmek
Sosyal medya kullanıyorsanız güvenli ve güvenli olmayan kaynakları ayırt etmeyi öğrenmelisiniz. Bunu başarılı bir şekilde yapabilmek için dijital okuryazarlık öğrenmek büyük fayda sağlar. Böylece size sunulan bilgiye daha eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşırsınız. Dijital okuryazarlık, sosyal medyada oluşan manipülasyonu önlemede yüksek oranda etkilidir. Çünkü kullanıcılar karşılaştıkları içerikleri daha bilinçli ve eleştirel bir şekilde değerlendirirler.
Güvenilir Kaynaklardan Bilgi Almak
Sosyal medyada karşınıza çıkan sahte hesaplar ve şüphe duyulan paylaşımlara karşı dikkat etmelisiniz. Güvenilir haber kaynakları arasında en itibarlı olanlar akademik kuruluşlar ve uzman görüşleridir. Aslında yasalara uygun, güvenilir kaynaklardan alınan ve platform politikalarına uygun paylaşımların yapılması sorunu kendiliğinden çözer.
Sosyal Medyada Şeffaflık
Sosyal medya platformları sorumlulukları dahilinde kullanıcılarına şeffaf içerikler sağlamalıdır. Ayrıca kullanıcılarının nasıl filtreleme yapabileceklerini anlatmalı ve algoritmaları hakkında bilgi vermelidir. Paylaşım yapanlar güvenilir kaynaklardan aldıkları bilgilere yer verirlerse manipülasyon yapılma ihtimali az olur.
Duygusal Tepkide Bilinçlilik
Duygusal tepkide bilinçlilik, insanların duygusal zayıflıklarından yararlanarak onları istenilen görüşe yönlendirmeyi amaçlayanlara karşı bilinçli olma halidir. Kullanıcılar, sosyal medyada karşılarına çıkan paylaşımlara duygusal davranmadan önce gerçekliğini sorgulamayı öğrenmelidir. Diğer bir deyişle duygusal bilinçlilik seviyesi gelişmeden doğru tepkiyi vermek zordur.
Toplumsal Farkındalık Bilinci
Toplum, manipülasyon tehlikesine karşı farkındalığı geliştirmelidir. Bunun sağlanabilmesi için çeşitli eğitimler, seminerler ve medyada bilinçlendirme çalışmaları yapılabilir. Manipülatif paylaşımlarla mücadele etmek için platformların sunduğu şikayet araçları kullanımı önem kazanır. Kullanıcıları gerçek, tutarlı ve tarafsız bir bakış açısıyla içerikler üretmeye teşvik etmek gerekir.
İçerik Doğrulama Araçları
İçerik doğrulama araçları, manipülatif veya yanıltıcı paylaşımların tespit edilmesine ve doğrulanmasına yardımcı olur.
Özet
Özetlersek, sosyal medyada manipülasyon baş edilmesi gereken ciddi bir sorundur. Dahası tüm sosyal medya platformlarının bu sorunu önemseyerek etkili önlem almaları gerekir. Öncelikli olarak toplumun dijital okuryazarlık seviyeni artmalı ve güvenilir kaynakları takip etmesi sağlanmalıdır. Kullanıcılar ve sosyal medya platformları ortak akılda birleşerek sosyal medyanın sağlıklı bir iletişim ortamına dönüşmese yardımcı olmalıdırlar. Lakin, manipülasyonla güçlü bir şekilde mücadele etmek için sürekli güncellenen ve geliştirilen stratejiler gerekir.
