Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1984

    Yüksek optik zoomlu fotoğraf makineleri ile uzakları yakınlaştırın

    superzoom_01

    Fotoğraf makineleri içinde ayrı bir yeri olan yüksek optik zoomlu modeller son yıllarda kabiliyetlerini giderek artırdılar. Artık binlerce dolarlık objektiflerin işini görebilecek seviyede bir fotoğraf makinesini uygun fiyata satın alabiliyorsunuz.

    Konu fotoğraf makinesi olduğunda en önemli konulardan biri de zoom yani yakınlaştırmadır. Birçok kişi elinizde büyük bir objektif ya da fotoğraf makinesi gördüğünde ‘bu ne kadar yakınlaştırır’ diye sorar. Yakınlaştırma oranının iyi fotoğraf çekme ile doğrudan ilgisi olmasa da yerine göre fayda sağlayacağı da bir gerçektir.

    Üst düzey kompakt fotoğraf makinesi ya da kompakt makinelerinin çıktığı en üst noktalardan biri olarak tanımlayabileceğimiz İngilizce’de ‘Power Zoom’ olarak tabir edilen modeller son 5-6 yılın (kendi içinde) yükselen trendi oldular. Bu ürünler ilk dönemlerde 10 ya da en fazla 15X optik zoom ile donatılıyorken teknolojinin de rüzgarı ile bu rakam bugünlerde 83X’e kadar yükseldi.

    Evet yanlış okumadınız, yeni nesil üst düzey yüksek zoomlu fotoğraf makinelerinde optik zoom miktarı 83X’e kadar yükseldi. Örnek vermek gerekirse 35 mm bir fotoğraf makinesinde bu oranda bir zoom elde edebilmek için 2000 mm bir objektif kullanmak gerekiyor.

    Yakınlaştırma oranına baktığımızda ise 83X optik zoomlu bir objektifin insan gözününün bakış açısına göre yaklaşık olarak 40 kat yakınlaştırma sağladığını söyleyebiliriz. Yani bu tarz bir fotoğraf makinesi ile 1-2 km uzaklıktaki bir konuyu bile rahatlıkla fotoğraflayabilirsiniz.

    Günümüzde fotoğraf makinesi üreticilerinin büyük bir çoğunluğunun bu tarz modelleri bulunuyor. Bu markalar arasında Sony, Canon, Nikon, Panasonic ve Fujifilm gibi şirketler de yer alıyor.

    superzoom_02

    Titreşim engelleme de var

    Bu kadar zoom özelliği olduğunda elbette fotoğraf makinesindeki en ufak bir titreşim bile netlik sorununun oluşmasına yol açacaktır. Bunu engellemek için bu ürünlerin tamamında optik bazılarında aynı zamanda dijital titreşim engelleme özelliği bulunur. Bu sayede titreşimler bir nebze olsun engellenmiş olur.

    Fiyatları makul

    Bu ürünlerin bir diğer özelliği bu kadar yüksek optik zooma göre fiyatlarının uygun olması. Örneğin 2000 mm bir objektifi birkaç bin dolara satın alabilirsiniz. Ayrıca çok büyük ve hantal olur. Ancak böyle bir fotoğraf makinesini birkaç yüz dolara alabilirsiniz.

    Bazı sıkıntıları da var

    Elbette bu kadar optik zoom oranını sağlamak için objektif sistemi içinde birçok mercek bulunuyor. Bu mercekler de objektifin ışık geçirgenliğinin azalmasına yol açar. Bu yüzden yüksek zoomlu fotoğraf makinelerinin diyafram açıklıkları biraz kapalı olur. Yani daha fazla ışığa ihtiyaç duyarlar. Bu da özellikle az ışıklı ortamlarda kullanılmalarını güçleştirir.

    Nerelerde kullanılır?

    Bu tarz ürünler genelde konuya yaklaşmanın mümkün olmadığı ya da tehlikeli olduğu durumlarda tercih edilir. Özellikle ay fotoğrafı çekenlerin sevdiği bu cihazlarla uzakta olan her türlü konu çalışılabilir. Ayrıca birçoğunda dijital zoom desteği de bulunan bu ürünlerde mevcut yakınlaştırma katsayısı bu dijital zomla daha da artırılabilir.

    Genel olarak baktığımızda yüksek zoomlu kompakt fotoğraf makineleri uzaktaki konuları yakına getirme konusunda çok başarılı sonuçlar vermektedir. Bunu yaparken fiyat performans anlamında makul bir noktada durmaya başaran bu ürünler binlerce dolarlık ekipmanların sağladığı imkanları makul bir bütçe ve yeteri bir kalitede sunmayı amaçlar. Genelde bu vaadlerini yerine getiren süper zoomlu fotoğraf makinelerini bu tarz ihtiyacı olanlara öneririm.

    Işığınız bol olsun…

     

    Her türlü fotoğraf makinesini MediaMarkt’ın internet sitesinden uygun fiyat ve taksit seçenekleriyle satın alabilirsiniz.

    Apple MacBook (2015)

    İsminden Air uzantısını atan MacBook’un yeni modeli, her yere rahatça taşınabilme vaadini korurken, ses, görüntü ve başka yeniliklerle karşımızda…

    Sevimli köpekler için geliştirilen Nikon Grizzler ile tanışın

    0

    nikonphotog

    Japon fotoğraf teknolojileri şirketi Nikon, köpeklere özgü bir mount-kamera fikri ile gündeme geldi. Duygu ve aktivitelerden yola çıkılarak köpeğin hayatına dair önemli anların fotoğraflanması temasına dayalı bu fikrin nihai hali Nikon Grizzler…

    Sevimli canlılara mount vasıtasıyla fotoğraf makinesi takılmasına olanak tanıyan Grizzler’in çalışma prensibi ise tahmin edeceğinizden çok daha çarpıcı. O, sahip olduğu sensörler sayesinde duygulardan yola çıkan bir kamera!

    Screen-Shot-2015-05-17-at-8.20.15-AM

    Köpeğin ön kısmına takılan fotoğraf makinesi, kalp atışı sensörleri ile fotoğraf çekimi gerçekleştiriyor. Köpeğin heyecanlandığı anlarda kalp atış hızı artıyor ve makine de buradan yola çıkarak işlemi gerçekleştiriyor; onu heyecanlandıran konunun fotoğrafları çekiliyor. Konular neler mi? Bazen leziz mi leziz bir biftek bazen yan komşunun sevimli mi sevimli köpeği…

    heartrate

    Kablosuz olarak akıllı telefonlar üzerinden sevimli dostlarınızın kalp atışlarını izlemenizi de sağlayan bu aygıt, oldukça yenilikçi ve ilgi görmesi bekleniyor.

    Steve Jobs filminin fragmanı yayınlandı

    Ekran_Resmi_2015-05-18_16_42_29

    Apple’ın kurucularından Steve Jobs’ın 2011 yılındaki ölümünün ardından yayınlanacak ikinci biyografik filminin ilk fragmanı yayınlandı. 1 dakika 11 saniye süren fragman, bir gösteri salonunda, sahnede boş koltuklara karşı görünen Steve Jobs görüntüsü ile başlıyor.  Fragmanda diğer önemli oyuncular da ilk kez gözler önüne seriliyor.

    Oscar ve Emmy ödüllü senarist ve yapımcı Aaron Sorkin’in senaryosunu üstlendiği yapımın yönetmenlik koltuğunda ise daha önce bir kez En İyi Yönetmen dalında Oscar ödüllü kazanan Danny Boyle yer alıyor. Steve Jobs’u canlandıran isim ise Michale Fassbender. Haberin devamında ilgili fragmanı izleyebilirsiniz…

    Ekran_Resmi_2015-05-18_16_43_00

    9 Ekim 2015 tarihinde yani Steve Jobs’ın ölüm tarihinden beş gün sonra gösterime girecek filmin diğer oyuncuları ise Joana Hoffman rolünde ünlü aktrist Kate Winslet, şirketin diğer kurucusu Steve Wozniak rolünde Seth Rogen ve Apple’ın eski CEO’su John Sculley rolünde ise Jeff Daniels.

    Filmde; Steve Jobs’ın kariyerinde önemle yere sahip olan Steve Wozniak’ın, Apple’ın kuruluşunun ardından Jobs’ın hayatının en kötü dönemlerinden birinin mimarlarından John Sculley’in ve hem Apple hem de Jobs’ın kurduğu NeXT’in önemli isimlerinden Joana Hoffman’ın yer alacak olması önemli bir detayı da beraberinde getiriyor…

    Yapımın konusu, Steve Jobs’ın Sculley ile yaşadığı büyük paradigma ve bu durumdan çıkış süreci, ardından da yükseliş dönemine dair gelişmeler ekseninde ilerleyecek gibi görünüyor.

    Yeni Jobs filmine ilişkin detayları aktarmayı sürdüreceğiz.

    LG G4’ün Türkiye satışlarına başlandı

    LG_G4_3

    Küresel çapta yapılan tanıtımından sonra tüm dünyanın merakla beklediği LG G4, kullanıcılarla buluşmak için raflardaki yerini alıyor. LG G4, geçtiğimiz ay yapılan tanıtımının ardından tüm dünyayla birlikte Türkiye’de de kullanıcısıyla buluşuyor.

    LG G4’ün piyasaya çıkışıyla ilgili bilgi veren LG Electronics Türkiye Genel Müdürü Calvin Cho, “Tüm G serilerinin dünya piyasalarında yakaladığı üstün başarıyı LG G4’ün de yakalayacağına ve Türkiye’de de aynı çizgide gideceğine dair inancım tam. LG’nin inovatif liderliği kapsamında, LG G4 için çok daha profesyonel özellikler geliştirdik. Kendimizi adeta zarafet ve rahatlığı gösteren, el yapımı hissi veren bir ürün yaratmaya adadık ve bu kapsamda, LG G4’ün akıllı telefon endüstrisinin standartlarını belirleyen bir üst eşik olduğunu rahatlıkla ifade edebilirim” şeklinde konuştu.

    LG_G4_5

    LG G4, altı farklı renkte, tamamen el işçiliğiyle üretilen orijinal deri arka kapağı ile dikkat çekiyor. Fark yaratan deri yapı dışında, saf Seramik Beyazı, Metalik Gri ve Parlak Altın seçenekleriyle de kullanıcıların beğenisine sunuluyor. Öte yandan, LG G4 tüm gövdesini kaplayan kavis tasarımıyla da ön planda.

    LG G4’ün Türkiye’de tavsiye edilen satış fiyatı ise 2.199 TL olarak belirlendi. Diğer detaylar için buraya tıklayabilirsiniz.

    LG G4’ün özellikleri

    İşletim sistemi: Android 5.1 | Ekran boyutu: 5.5 inç | Ekran çözünürlüğü: 2560 x 1440 | RAM: 3GB | Depolama: 32 GB GB | Pil: 3,000mAh | İşlemci: Snapdragon 808 Arka kamera: 16 MP | Ön kamera: 8 MP

    GTA 5 modları tehlike saçıyor

    maxresdefault (1)(4)

    Grand Theft Auto 5, namı diğer GTA 5, son dönemin en çok oynanan bilgisayar ve konsol oyunlarından biri. Oyunun PlayStation ve Xbox platformlarından sonra Windows işletim sistemine sahip PC’ler için geliştirilen sürümünün de yayınlanmasının ardından yeni bir süreç başladı. Bu sürecin içindeki faktörlerden biri de oyunun artık PC’de de oynanabileceğinden yola çıkılarak geliştirilen modlardı. GTA 5’in mod yapımına tamamen açık bir oyun oluşu, beraberinde kötü amaçlı yazılımları da getirdi. Zaman zaman tespit edilen kötü amaçlı kimselerin hazırladığı oyun modlarına yenileri eklendi.

    GTA 5 için yayınlanan bu hacker kaynaklı modların bazılarının isimleri de ortaya çıktı. Angry Plans ve Nocli’nin aslında GTA 5’e farklı heyecanlar kazandıracak oyun modları olmadığı, kötü amaçlı yazılım korsanlarının oyuncuların kişisel bilgilerini ele geçirmek için kurguladıkları birer mod oldukları netleşti.

    gta53

    Modların hack girişimleri ise bir hayli ilginç. Klavye tuşlarından yazılan her şeyin çalınması temasına dayalı bu yazılımlar, girilen banka şifrelerinden sosyal medya şifrelerine kadar çok sayıda kritik öneme sahip bilginin ele geçirilmesine yol açıyorlar. Bu ve benzeri modların yarattığı risk ise PC oyuncularını tedirgin etmeye yetti. Bu noktada bilgisayar korsanlarına karşı alınacak önlemler büyük önem taşıyor.

    Bu modlar eğer indirildiyse silinmeleri gerekiyor, ayrıca bilgisayara format atılmasında fayda var. Eğer format atılması düşünülmüyorsa geçisi Windows klasörlerinin silinmesi gerekiyor. Ayrıca bilgisayara bir antivirus programının yüklenmesi de özellikle mod yükleyen kimseler için önemli. Son olarak,çok sayıda oyun modundan tercih edilenlerin mutlaka araştırılması gerekiyor. Yorumlar ve kullanıcı puanlamalarının dikkate alınmasında da fayda olduğunu belirtelim.

    Akıllı Saat Moto 360 2 yola çıkıyor!

    0

    moto-360-smartwatch-android-wear-designboom06-1407092188-1opp-full-width-inline-1431857126-ulVV-column-width-inline

    Giyilebilir teknolojiler tüm dünyada ilgi görmeye devam ediyorlar. Tüketici elektroniği şirketleri için olduğu kadar geleneksel saat üreticileri için de potansiyel gelir modellerinden biri halini almaya başladıkları da aşikar. Özellikle Apple Watch’ın küresel düzeyde görmekte olduğu ilgi de bir diğer tetikleyici faktör. Akıllı saatler için geleceğe dair beklentiler gayet olumlu.

    2014 yılının sonunda piyasaya sunduğu Moto 360 adlı akıllı saatin sergilediği başarı ile birlikte Motorola da bu segmentasyon içindeki iddialı oyunculardan biri halini almıştı. Motorola’nın 2015 yılında, Moto 360’ı güncellemesi bekleniyor ve bu yönde ilk emareler de günyüzüne çıkmaya başladı.

    4452-499ce5a269d8ec704066e0512f7c3f58

    Moto 360 2 adını almasına kesin gözüyle bakılan akıllı saat, Google’ın Mayıs ayı sonunda gerçekleştirilecek I / O adlı etkinliğinde üzerinde detaylı olarak durulacak konulardan biri olabilir. Bu yöndeki gösterge ise BTMW03 adını alan bir dosyalamada gizli. 2014 yılındaki Moto 360 için BTMW01 adlı bir tanımlama kullanılmıştı. Bu teknik bilgiler ışığında MAyıs ayı sonunda Moto 360 2 adını alan akıllı saate dair ilk detayların paylaşılması kuvvetle muhtemel.

    Moto 360 2’nin daha ince ve geliştirilmiş bir tasarımla gelmesi bekleniyor. Cihazda geliştirilmiş pil ömrü ve birden fazla boyutta tasarım da yine söz konusu. Lenovo’nun Doğu Avrupa Başkanı da tasarımın değişeceğini ve ürünün daha güzel bir görüntüye sahip olacağını söylemişti. Moto 360 2’ye ilişkin detayları aktarmayı sürdüreceğiz.

    Apple’dan otomobil gelebilir… Beş yıl kadar sonra!..

    0

    apple-car-image-01Bilgisayar, müzikçalar, akıllı telefon, tablet ve sonunda saat derken Apple’ın şimdi de otomobil üreteceği söyleniyor. Elbette ki, bu otomobil bildiğimiz, sıradan otomobillerden biri olmayacak. Apple’ın adına yakışacak kadar inovatif, elektrikle güçlendirilmiş ve muhtemelen kendi kendine gidebilecek kadar akıllı bir otomobilden söz ediyoruz. Bu arada bugünden yarına otomobil bekleyenler biraz sabırlı olacak… Çünkü en az beş yıl kadar var üretime geçilmesine…

    Bir yatırım-araştırma şirketi olan Sanford C. Bernstein’da çalışan uzmanlar, Apple’ın eninde sonunda otomobil piyasasına gireceğine dair birçok neden olduğunu açıkladılar. Kıdemli uzman Toni Sacconaghi şunları söyledi: “Apple’ın gelirlerinin etkisini gösterebileceği birkaç pazar var. Saat pazarına bakıldığında, toplam pazarın Apple’ın gelirlerinin yüzde 60’ı kadar olduğunu görüyoruz. Oysa otomotiv pazarı dev ölçülerde. Yaklaşık 1,1 trilyon dolar olan bu pazardan Apple’ın yüzde 5 gibi küçük bir pay alması, şirketin 2015 gelirlerinin yüzde 25’ine eşit geliyor. Geçtiğimiz yıllarda Apple’ın büyümesi yoğunluklu olarak iPhone nedeniyle olmuştu. Ancak, otomotiv pazarı akıllı telefon pazarına oranla çok daha büyük fırsatlar sunuyor.”

    Apple, konunun uzmanlarını topluyor

    Apple’ın Tesla’yla rekabet edebilecek bir elektrikli otomobil üzerine çalıştığı konusunda aylardır süren dedikodular var. Geçtiğimiz Şubat ayında, Bloomberg tarafından yapılan açıklamada, Apple’ın otomobille ilgili çalışan takımının 200 kişiye ulaştığı, kadroda batarya ve robotik uzmanlarının hatırı sayılır çoğunlukta olduğu belirtildi. Bloomberg’in açıklamasına göre Apple, 2020 itibariyle otomobil üretimine geçebilecek durumda. Tıpkı saat üretimine geçerken, sektörün en önemli isimlerini bünyesine katan Apple, otomobil dünyasının uzmanlarını da şimdiden topluyor. Bunların arasında Mercedes-Benz’in, Kuzey Amerika’daki Ar-Ge biriminin CEO’su Johann Jungwirth de bulunuyor.

    Geçtiğimiz yıl duyumlar, Apple’ın Tesla’yı satın almasıyla ilgili yapılan görüşmeleri su üstüne çıkartmıştı. Her iki şirketten de görüşmelerin içeriğiyle ilgili bir açıklama gelmedi. Ancak Tesla’nın CEO’su Elon Musk, Apple ile görüşme yaptıklarını onayladı.

    Apple’ın Tesla’yı satın alma fikri, bir kandırmacaymış gibi görünebilir. 2003 yılında kurulan Tesla, çok hızlı bir şekilde dünyanın lider elektrikli otomobil üreten firmalarından biri oldu. Şirketin başarısına bakılacak olursa, gerek performans, gerekse iyi görünüm açısından aynı Apple’ın yıllardır kullanmış olduğu reçeteyi kullandığı söylenebilir. Tesla, en son teknolojiden de öte araçları, yüksek rakamlara satan bir şirket olarak da Apple’ın gönül defterinde ayrı bir sayfaya sahip… Modele bağlı olarak, Tesla otomobilleri rahatlıkla 6 haneli rakamlara müşteri bulabiliyor.

    iCar3250 bin dolar ikramiye yüzde 60 maaş zammı

    Tüm bunların ötesinde Apple, Tesla’yı satın alabilecek mali kaynaklara sahip… Ancak Musla, şirketi satmayı düşünmediklerini söylüyor. Bu yılın başında yapılan bir söyleşide Musk, bazı çalışanlarının Apple’dan sözleşme imzasında 250 bin dolar ikramiye ve yüzde 60 maaş zammı gibi cazip teklifler aldığını itiraf etti. Ancak bugüne kadar, Tesla yalnızca birkaç çalışanını Apple’a kaptırmış.

    Ayrıca Bernstein’daki uzmanlar, Apple’ın rekabetin yıllardır sürdüğü, çok eskiden beri var olmuş pazarlarda iş kurmak konusunda endişesi olmayan birkaç şirketten biri olduğunu söylüyorlar. Hatta ön araştırmalar, Apple’ın otomotiv endüstrisinden yüzde 15 gibi bir pay alabileceğini gösteriyor. Bunun dışında, otomotiv projesiyle birlikte Apple’ın Çin’deki iş ortaklarının da önemli bir çıkış yaşayacağı tahmin ediliyor.

    Apple otomobilinin elektrik gücüyle çalışacağı konusunda pek fazla kuşku yok. Özellikle batarya teknolojileri konusunda çalışmalar yapılıyor. Buna ek olarak, şoförsüz otomobil ve bunun gibi önemli özelliklerin de Apple otomobilinde yer alması bekleniyor.

    Nissan, “tazelenme” derken, GM “hisse sahipleri mutlu olmayacak” diyor

    Apple’ın otomobil dünyasına girmesini olumlu karşılayanların arasında Nissan’ın CEO’su Carlos Ghosn da yer alıyor. Ghosn, bu hareketi, sektörde yaşanacak bir “tazelenme” olarak tanımlıyor. GM’den 2014 yılında ayrılan eski General Motors CEO’su Dan Akerson, daha farklı bir pencereden bakıyor. Geçtiğimiz Şubat ayında bir açıklama yapan Akerson, Apple hisse sahiplerinin, otomobil işine girilmesi konusunda şirketin geleceği açısından pek de mutlu olmayacaklarını düşünüyor.

    Tahminler ne derse desin, Apple’ın otomobil dünyasına girecek olması kaçınılmaz görünüyor. Şirketin otomobil dünyasından transferler yapması, Tesla gibi otomobil üreticileriyle görüşüyor olması bunun en önemli kanıtları. Ancak beş yıldan önce üretime geçilmesi çok mümkün görünmüyor. 2020’ye kadar biraz daha sabır…

    maxresdefault

    Z3’ün Uygun Fiyatlı Kardeşi: Sony Xperia M4 Aqua

    Xperia Z3’e sahip olamayan kişiler Sony’nin yeni ürünü olan Xperia M4 Aqua ile isteklerini karşılayabilecekler. Xperia Z3’ün kırpılmış sürümü olan Xperia M4 Aqua, uygun fiyatı ile dikkatleri üzerine topluyor.

    Sony’nin yeni ürünü olan Xperia M4 Aqua, özellikle fiyat/performans oranı ile piyasada yer edinmek istiyor. Daha doğrusu, Galaxy S6, HTC One M9 ve Xperia Z3’ün bütçelerini yüksek bulan ama giriş seviyesi telefonları da tercih etmeyen veya istemeyen kullanıcıları hedef alıyor. Xperia Z3’ün kırpılmış kardeşi olan Xperia M4 Aqua, kendi kategorisinde su geçirmez özelliği ve kamerası ile önemli avantajlar sağlıyor.

    xperia m4 aqua

    5 inç büyüklüğünde bir ekrana sahip olan Xperia M4 Aqua, kaliteli işçiliği ve 140 gr ağırlığı ile birçok kişinin beğenisini kazanacak. Sahip olduğu çerçevenin yuvarlatılmış olması, bu ürünün ele çok iyi oturmasına neden oluyor. Xperia M4 Aqua, tek ile çok rahat bir şekilde kullanılabiliyor. Öyle ki Tuş takımı ürünün sağ tarafında yer alıyor. Bununla birlikte kamera için ayrı bir tuşun olması da önemli bir artı. Bundan da önemlisi, kamera tuşuna bastığınızda Stand By modundan anında kamera moduna geçmesi büyük bir avantaj.

    Xperia_M4_Aqua

    Suya Karşı Dirençli

    Sony Xperia M4 Aqua, Xperia Z3’e çok benziyor. Farkı, Cam yüzey ve metal çerçeve yerine plastik malzeme kullanılması. Bununla birlikte tıpkı Xperia Z3 gibi su ve Toz’a karşı koruma sağlayan IP65 ve IP68 sertifikalarına sahip. Üzerinde bulunan Micro USB girişini de artık bir tıpa ile korumanız gerekmiyor. Su geçirmez kasa sisteminin içinde değiştirilemeyen 2400 mAh’lik pil mevcut. Bu pil yaklaşık 2 gün kullanılabiliyor.

    Xperia_M4_Aqua 2

     

    Xperia M4 Aqua’nın ekranı, M2 Aqua ile kıyasladığımızda, 4.8 inç’den 5 inç’e yükselmiş durumda. Aynı zamanda qHD (960×540) çözünürlük 1280×720 HD çözünürlüğüne çıktı. Bizim beğendiğimiz bir özellik ise, yeni nesil 64 bit Qualcomm Snapdragon 615 işlemcisinin kullanılması. Dört çekirdekli bir işlemci olan Snapdragon 615, 1.5 GHz’lik çalışma frekansı ve 2 GByte belleği ile iyi bir performans sergiliyor. Tabi burada kullanılan 64 bit Android 5.0 işletim sisteminin de önemi büyük. Xperia M4 Aqua, menüler arası geçişlerde oldukça hızlı. Yaptığımız uygulama ve oyun testlerinde de iyi bir performans elde ettiğimizi söylemeliyiz. Bu işlemcinin diğer bir avantajı oldukça düşük güç tüketmesi. Bu alanda yaptığımız testlerde, Xperia M4 Aqua’yi iki gün boyunca şarj etmeden kullanabildiğimizi gördük.

    Unutmadan söyleyelim. Xperia M4 Aqua, 8 Gbyte kapasite ile satılıyor. Bu kapasiteye, üzerinde bulunan microSD kart yuvası sayesinde 128 Gbyte daha eklenebiliyor. M4 Aqua, her ne kadar Z3’un kırpılmış sürümü olsa da LTE (Cat4), NFC, Bluetooth 4.0 ve DLNA teknolojileri üzerinde barındırıyor. Hatta yeni nesil kablosuz standart olan 802.11ac WiFi teknolojisi bile unutulmadı. Tüm bunlara ek olarak FM radyo özelliğinden vazgeçilmemesi, hoşumuza gitti.

     

    xperia-m4-aqua

    Kamera Performansı İle Fark Yaratıyor

    Xperia M4 Aqua’yı ucuz telefonlarından ayıran en büyük özelliği sahip olduğu su geçirmez kasa ve otofokuslu kamera özelliği. Su altında fotoğraf çekmenize olanak veren LED ışıklı 13 MP’lik kamera, birçok çekim modu ve fonksiyonlara sahip. Oldukça kaliteli, keskin ve renk doğrulu üst seviyede fotoğraflar çekebilen Xperia M4 Aqua, düşük ışıkta bile iyi bir performans sergiliyor. 5 MP’lik ön kamera, sahip olduğu geniş açı lensi ile grup selfieler için ideal.

    Sonuç olarak uygun fiyata, iyi bir kameralı akıllı telefon almak isteyen kullanıcılar Xperia M4 Aqua’ya mutlaka bir göz atmalarını tavsiye ederiz. Sahip olduğu donanım birleşenleri bir çok isteğe rahatlıkla karşılık veriyor. Bununla birlikte su ve toza karşı korumalı yapı, rakiplerde pek bulunmayan önemli bir özellik.

    Ürün hakkında detaylı bilgi almak ve satın almak için tıklayın

    Dijital pikaplar geçmişi geleceğe taşıyor

    grandpa dj
    Plaklar analog dönemin de dijital dönemin de hiçbir zaman vazgeçilemeyen en karizmatik medyası belki de. Kaset, CD, MP3, iTunes derken bugün geldiğimiz noktada müzik tüm dünyada internetle birlikte kollektifleşmiş olsa dahi, plakların yeri hep ayrı oldu.

    1880’lerde tanıştığımız plaklar için ilk önemli yenilikler yine bu dönemlerde hayata geçti. Örneğin taş plak olarak da adlandırılan 78 devir plaklar bu dönem standart hale geldi. 1900’lerin ilk yıllarında Amerikan Columbia firması tarafından yapılan çalışmalar sonucunda 33’lükler, 1949 yılında ise Victor şirketi tarafından 45 devirlik (45’lik) plaklar ortaya çıktı. 33⅓ ve 45 devirli plaklar vinil plaklar olarak adlandırılır. Tarihteki ilk LP(Long Play) müzik albümü ise 21 Haziran 1948’de Columbia Records tarafından tanıtıldı.

    2014’te Amerika’da 7 milyon plak satıldı

    Plaklarla ile ilgili entelektüelite kat sayımızı artırmaya yönelik birkaç bilgiden sonra hızlıca günümüze geldiğimizde; plakların teknolojideki gelişmelerle birlikte zaman zaman gözden düşse ve nostaljik olarak addedilmiş olsa da bugünlerde yeniden müzik dünyasının gözdesi olma yolunda olduğunu görüyoruz. 2014 yılında sadece Amerika’da 7 milyon kişi tarafından satın alınan plaklar, dördüncü kez geçtiğimiz 20 yılın satışlarını aşmış durumda. Kimilerine göre bu satışlar 90’lardaki müziklerin dijital teknoloji ile farklı bir soluk kazanarak yeniden hayatımıza gireceğinin habercisi.

    plak satışları

    Türkiye’de plak ve pikap satışları ne durumda?

    Türkiye’de plak ve pikap alım satımlarına baktığımızda son dönemde giderek artan bir ilgiden bahsedebiliriz. Özellikle bu pazarın ikinci el tarafında ciddi bir hareketlilik var. sahibinden.com’un 1 Ocak- 31 Aralık 2014 tarihleri arasındaki verilerine göre, satışa sunulan pikapların ortalama fiyatı 190 TL. 2014 yılında en fazla pikap ilanının verildiği dönem ise Aralık ayı olarak belirlendi. İncelenen dönemde sahibinden.com verilerine göre plak satışı ortalama 50 TL’den gerçekleşti. Müzik türlerine göre en fazla ilan adedi pop plaklarında olurken, onu sırasıyla arabesk&fantazi, Türk Sanat Müziği ve klasik müzik izledi. Özgün müzik plakları ortalama 150 TL’lik fiyatla en yüksek satış fiyatının olduğu müzik türü oldu. Özgün müziği, ortalama 125 TL ile New Age, ortalama 110 TL ile de Latin müzik plakları takip etti. 2014 yılında en fazla plak ilanının verildiği dönem Şubat oldu. En yüksek fiyattan satış ise ortalama 110 TL ile Mayıs ayında gerçekleşti.

    Satışların yükselmesinde yeni nesil plak çalarlar olan ‘turntable’ ya da başka bir isimlendirme ile USB’li plak dönüştürücülerin etkisi büyük. Turntable’ların getirdiği en önemli yenilik ise analog dönemdeki kayıtları dijitale aktarmada sağladığı kolaylık. Analog kayıtların dijitale aktarılması ile hem eski müzikler kolay ulaşılabilir bir formatta toplanarak gelecek nesillere aktarılmış oluyor, hem de kayıtlar kolaylıkla gereksiz seslerden arındırılarak temizlenebiliyor. Bu çok kolay bir iş değil ama birkaç donanım ve yazılım adımı ile mümkün.

    iStock_000027719019_Medium

    Plaklarınızı tozlu raflardan çıkarmanın vakti geldi

    Ne yazık ki plaklarınızı dijitalleştirmek için tek bir yöntem bulunmuyor. Kullanacağınız yöntem sahip olduğunuz malzemelere bağlı. Örneğin sahip olduğunuz pikap dahili amfili mi amfisiz mi, bu belirleyici noktalardan biri. Bunu biraz açmak da fayda var aslında. Amfili pikaplar, amfi düzeninin tamamının cihazın içinde olduğu, doğrudan hoparlöre bağlayabildiğiniz pikaplardır. Daha maliyetli ve profesyonel bir tercih olan amfisiz bir pikabı kullanabilmek için ise amfinizde mutlaka ‘phono’ adlı bir giriş olmalı. Yoksa amfi ile pikap arasına ayrıca pikaplara özel bir ön-amfi (pre-amplifier) almanız gerekiyor. Son yıllarda seçenek olarak hızla artan yeni nesil dijital pikaplar olan turntable’ların çoğunda dahili amfi ve USB çıkış var. Bu anlamda eski plak arşivinizi dijitale aktarmak isterseniz ve bir pikap arayışında iseniz turntable hem ucuz hem de basit bir çözüm olacak.

    Audacity iyi bir alternatif

    Pikaptan bilgisayara sinyal aktarımı sağlamak için ilgili donanımlar dışında ses kaydını sağlamak için uygun bir yazılıma da ihtiyacınız var. Çoğu USB destekli turntable’ların içinden yazılım ücretsiz çıkıyor, bunu belirtelim öncelikle. Bu iş için, Pure Vinyl ve VinylStudio gibi pek çok yazılım olmasına rağmen açık kaynaklı Audacity pek çok kullanıcı için yeterli olacaktır. Audacity erişilebilirlik açısından çok geniş imkanlar sunmayabilir ancak yazılımın Windows, Mac, ve Linux tabanlı cihazlarda çalışıyor olması bir artı.

    Haydi başlayalım artık

    Plaklarınızı dijitale aktarma işleminde gerekli donanım ve yazılımı edindikten sonraki adımlar son derece basit. Cihazlarınızın olduğu her yerde işlemi gerçekleştirmeniz mümkün ancak gereksiz ses veya titreşimlerden korunmak için sessiz bir yerde olmanız faydalı olacak.

    1.Plaklarınızı temizleyin: Kirlenmeye müsait olan plaklar zaman içinde toz, parmak izi gibi pek çok şeyi üzerlerinde toplarlar. Bu nedenle de temizlenmeleri gerekir. Dijital kayıt sırasında her türlü gereksiz ses, kaydın kalitesini bozacağından kayıttan önce plaklarınızı temizleyin. Plak temizliği için bir mikro fiber fırça ve solüsyon alabilirsiniz.

    2.Cihazlarınızı bağlayın: Cihazlarınızı uygun yerlere bağlamanız gerekli. Eğer pikabınızda USB çıkışı bulunuyorsa USB kablosunu bilgisayarınızın USB portuna bağlayın. Pikabınızda USB çıkışı yoksa kayıt cihazını bir pre-amplifier’e bağlamanız gerekecek. RCA kablonuzun bir ucunu pikabın çıkış portuna, diğer ucunu da pre-amplifier’in giriş portuna bağlayın.İkinci RCA kablosu ile aynı şekilde pre-amplifier ile bilgisayar arasındaki bağlantının yapılması gerekiyor. RCA kablonun bir ucunu pre-amplifier’ın çıkış portuna, diğer ucunu ise RCA mini port adaptörüne bağlayın. Bu işlemlerde kırmızı porta kırmızı ucun, beyaz porta da beyaz ucun bağlandığından emin olun. Anlayacağınız üzere uygun kablolar da en az donanım ve yazılım kadar kritik. Farklı fiyat aralıklarında RCA bağlantı kablolarını görmek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

    3.Audacity’i başlatın: Audacity’i veya tercihinize göre istediğiniz ses kayıt yazılımını açın. Ayar panelinden uygun giriş kaynağını seçin. Eğer Audacity kullanıyorsanız Edit’e tıklayın ve System Preferences’ı seçin. Daha sonra cihazlar bölmesinin kayıt bölümünde açılan menüden “Line in” seçeneğini seçin. Buna ek olarak bilgisayarınızın ana ses panelinden giriş kaynağını da seçmeniz gerekebilir.
    audacity-son

    4.Kayıt: Kayıt butonuna basın ve bilgisayarınızın seçtiğiniz kaynaktan kayıt yapmaya başlamasına izin verin. Gerektiğinde ses kalitesi için giriş seviyeleri ile oynayabilirsiniz. Audacity’de kayıt butonu üstteki araç çubuğunda yer alan kırmızı halka ile gösterilmekte.

    5.Bekleyin: İstediğiniz bölüm kayıt edilene kadar bekleyin sonra Audacity’de sarı bir kutucuk ile gösterilen Stop butonuna basın.

    6.Parçalara ayırın: Eğer isterseniz yaptığınız kaydı parçalara ayırabilirsiniz. Eğer Audacity kullanıyorsanız kaydı bölmek istediğiniz noktaları işaretleyin. Daha sonra araç çubuğundaki Tracks seçeneğine tıklayın. Açılan menüden “Add Label At Selection” seçeneğine tıklayın ve uygun şekilde isimlendirin.

    7.Export: Şarkıları istediğiniz gibi böldükten ve isimlendirdikten sonra araç çubuğundan File menüsüne tıklayın. İstediğiniz formatı ve lokasyonu seçtikten sonra Export butonuna basın.

    8.İşlem tamam, keyfini çıkarın: Aktarma işlemi tamamlandıktan sonra artık sırada müziğin keyfini çıkarmak var. Aman diyelim keyfini çıkartırken gaza gelip Facebook’tan arkadaşımlar da görsün diye paylaşım filan yapmayın. Zira elinizdeki sanat eserinin sadece kişisel kullanım hakkı size ait, telif hakkı değil.

    Uygun fiyatlı turntable seçenekleri

    Plaklarınızı dijitale aktarmak aslında göründüğü kadar zor değil. Bu işe yeni heves etmişseniz ve önce bir deneyeyim çok keyif alırsam para yatırırım kafasındaysanız turntable yani USB’li plak dönüştürücüler başlangıç için yeterli. Şimdiye kadar deneme şansı bulduğum birkaç turntable’ın belli başlı olumlu ve olumsuz özelliklerini paylaşıyorum.

    SONY PS-LX300US
    SONY-PSLX300USB.CEL

    Sony tarafından piyasaya sürülen dönüştürücü favori kayıtlarınızı dijitale çevirebiliyor. Cihazın sol alt köşesinde bulunan hız seçici ve 45 RPM adaptör, 45s ve 33s arasında ileri geri değiştirme yapmanızı sağlıyor. Cihazın kutusunun içinden Sony Sound Forge Audio Studio 9.0 yazılımı ücretsiz olarak çıkıyor. Bu yazılım kayıt çevrilirken ses ayarı yapma imkanı sağlıyor. Yazılımı ensturman, ses kaydı gibi diğer kayıtlarınız için de kullanabilirsiniz. Cihazın eksi yanı ise ses frekans ayarı yapma imkanı vermemesi.

    ION iPTUSB
    ion_iptusb

    Numark’ın yan markası olan ION’un geliştirdiği iPTUSB 33, 45 ve 78 devirlik tüm plak türlerini destekliyor. iPTUSB’den dahili hoparlör sayesinde yeterli bir ses çıkışı alınabiliyor ancak arzu eden kullanıcılar RCA çıkışlar üzerinden daha güçlü bir ses sistemine cihazı bağlayabiliyor. Ürünün kutusundan bilgisayar ve Mac ortamlarında kayıt destekleyen EZ Vinyl Converter yazılımı ve güç ihtiyacını karşılamak için bir adaptör geliyor.

    Philips OTT2000

    OTT2000-2

    Retro görünümü ve yüksek ses kalitesi ile hem göze hem kulağa hitap eden Philips OTT2000 plakçalar özelliği dışında, bluetooth bağlantısı, radyo ve CD çalma özellikleri ile çok amaçlı bir cihaz. OTT2000 ile plaklarınızı bilgisayar kullanmadan MP3’e çevirebiliyorsunuz. Bu cihaz ile ayrıca taşınabilir MP3 oynatıcınızdan tüm müzik içeriğinizi kolayca Hi-Fi sisteminizde dinleyebiliyorsunuz.