Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 186

    Infection Free Zone inceleme

    Infection Free Zone, size tatlı aksiyon yanında bildiğiniz zombi oyunları mekanikleri ile harmanlıyor. Bununla birlikte, keyifli bir vuruş hissi, Infection Free Zone’u genel bir hayatta kalma-yönetim-strateji oyunundan satın almaya değer bir cevhere dönüştüren inanılmaz bir özellik.

    Bu özellik, oyunun dünyanın istediğiniz yerinde oynamanıza izin verme kabiliyetidir. Kurgusal bir dünyada, kurgusal mekanlarla oynamak bir şeydir, ancak her gün yürüdüğünüz sokaklar, alışveriş yaptığınız işyerleri ve egzersiz yaptığınız parklarla bilinen bir yerde oynamak tamamen başka bir deneyim. Infection Free Zone’u şöyle düşünebilirsiniz, gerçek hayatta bir zombi kıyameti olursa ne yaparım? Sorusunun cevabını merak edip planınızı zihinsel olarak tasarlamaya başlarsınız ve Infection Free Zombie da bu noktada gerçek hayatta zombi kıyameti olsaydı ne yapardım tabirinin net simülatörüdür.

    Oyun, haritalarını oluşturmak için OpenStreetMap’in gerçek dünya verilerini kullanıyor. Microsoft Flight Simulator’a benzer şekilde, haritalar tamamen net değil, ancak en azından inandırıcı olması için ellerinden geleni yaptıkları belli. Binalar gerçek hayattaki benzerlerinin bire bir kopyası değil, ancak konumu biliyorsanız, hayal gücünüz boşlukları doldurmaya yetecektir. OpenStreetMap tabanlı bu sistem göz önüne alındığında, Infection Free Zone, bildiğiniz ve aşina olduğunuz yerlerde oynarken oyunun zirvesinde olmanızı hedefliyor. Oyun, dünya haritası üzerinde bir yer seçmenizi isteyerek başlıyor. Doğal olarak hakim olduğunuz ve bildiğiniz ülkeleri seçmeyi tercih edebilirsiniz.

    Bu şehir oluşturma sistemiyle eşleştirildiğinde kendine gelen bir karışım. Oyun sizi bazı rehberlik ve temel hikaye unsurlarıyla oyuna alıştırıyor. Gün boyunca halkınız kaynak topluyor, hayatta almak için binalar inşa ediyor. Aynı zamanda, silahlı birlikleriniz yiyecek, ilaç, silah ve bulabildikleri diğer her şeyi arıyor. Geceleri, ordular dışarı çıkar ve şehirde dolaşır, bu nedenle akşam saat 5 ila 6’dan sonra herkesin üsse geri dönmesi ve savunmaları yönetmeye hazır olması gerekiyor. Oynanış mekanikleri yeterince basit. Birimleriniz sürüye ateş ederek onu zayıflatıp durdurmaya çalışıyor.

    Çok yaklaşmalarına izin verirseniz, inşa ettiğiniz binalara temelde işe yaramaz hale gelene kadar zarar verirler ve onları onardığınızda tekrar geri dönerler. Takımlarınızın her biri en fazla 4 elemana sahip olabiliyor ve her biri bir silahla donatılabilir. Bu silahlar mühimmat tüketir, bu yüzden gece çökmeden önce stok yapsanız iyi olur. Stoksuz hayatta kalmak çok zor. Oyunda gece ve gündüz sistemi bulunuyor. Bu gece-gündüz sistemi, oynadığınız sürenin yarısında her şeyin olaysız geçeceği anlamına gelmiyor.

    Zombi orduları binaları işgal edecek ve siz de gireceksiniz, çünkü onları içeri girerken görmediyseniz, güneşten nereye saklandıklarını bilmenin bir yolu yok. Hava yeterince bulutluysa ve güneş kapalıysa, enfeksiyonlular gün boyunca dolaşmaya başlayacaktır. Akıncılar ve diğer insanlar sokakta dolaşırlar ve ancak onlarla konuşacak kadar yaklaştığınızda arkadaş veya düşman olduklarını anlayabilirsiniz. Yine tanıdık olduğunuz temel sistemler, ancak tam olarak beklediğiniz gibi çalışır ve davranırlar. Grafikler en iyi ihtimalle konsepti ayakta tutacak kadar iyi.

    Gelişigüzel oluşturulmuş bir harita asla mükemmel olmayacaktır elbet. Oyun dünyası gerçekten kendine has bir çekicilik kazanıyor zamanla. Mesela, oyunun başlarında, bir anten inşa etmek için gerekli bilgileri edinmekle görevlendiriliyorsunuz. Infection Free Zone sizi burada kendi bölgenizdeki ilgili mekana yolluyor. Daha fazla silah ve mermi mi lazım, o zaman yerel polis karakoluna gitmeniz gerekiyor. Yiyecek toplama ihtiyacınız mı var, bir bakmışsınız bildiğiniz en yakındaki bakkaldasınız. İlaç almak için de mahallenizdeki eczanede bitiyorsunuz bir noktada.

    Oyunun hala Erken Erişim’de olduğunu unutmayın, bu nedenden dolayı bahsedeceğimiz şeyler belki de birkaç hafta içinde düzeltilecek ya da geliştirilecektir. Birim yol bulma konusunda ciddi bir çalışma yapılması gerekiyor. Dark sokaklar ve binalar sıkıntı yaratabiliyor. Sıkışık yerlerde, örneğin içeri girmek için tüm mahallelerin etrafından dolaşmaya başlıyor birimleriniz. Bu kısım bayağı can sıkıcı aslında, özellikle de söz konusu evin kapısı açıkça caddeye bakarken ve birimlerin o yönden gideceğini düşünürken, çok alakasız noktalardan dolanma durumu.

    Oyunun geliştiricisi Jutsu Games, hikayenin tamamının ve tüm fraksiyon etkinliklerinin zaman içinde gelişeceğinden bahsediyor. Aynı şey harita yükseltme, patlayıcılar, enfeksiyonlu hayvanlar için de geçerli. Bu sistemler hala üzerinde çalışılıyor, bakalım neler olacak zamanla. Infection Free Zone karşılaştığınız benzer oyunlar dışında yeni bir şey yapmıyor, ancak yapmayı başardığı şey benzersiz bir özelliği son derece iyi bir şekilde uygulamak. Eğer zombi oyunu seviyorsanız ve bir zombi kıyametinde neler yapabileceğinizi görmek istiyorsanız, bu oyun tam size göre olabilir.

    MediaMarkt çocuklara bambaşka bir oyun deneyimi yaşatacak!

    MediaMarkt, yaklaşan 23 Nisan Çocuk Bayramı öncesinde İstanbul Metropol AVM’de bulunan mağazasındaki GameZone alanını çocukların geleneksel oyunları oynayabileceği özel bir alana dönüştürüyor. Oyun alanı 20 Nisan’dan itibaren 4 gün boyunca çocuklara, misket, beştaş, seksek, XOX, topaç gibi geleneksel oyunları oynama fırsatı sunacak. 

    Günümüzde teknolojinin hızla gelişmesi ve yaygınlaşmasıyla geleneksel oyunlar yerini dijital oyunlara bıraktı. Çocukların arkadaşlarıyla fiziksel etkileşim ve iletişim kurabilecekleri oyun olanakları ve sosyal temas alanları da azalıyor. Avrupa’nın bir numaralı teknoloji perakendecisi MediaMarkt, çocukların kısa bir süre teknolojiye ara vermelerine ve geleneksel oyun deneyimi yaşamalarına öncülük ederek, Metropol AVM’deki mağazasındaki GameZone alanını, çocukların geleneksel oyunları oynayabileceği özel bir alana dönüştürüyor.

    20-23 Nisan tarihleri arasında, İstanbul Metropol AVM’de bulunan mağazasının GameZone alanında bulunan teknolojik ürünleri kaldırarak bu alanı çocukların geleneksel oyunları oynayabilecekleri özgün bir oyun alanına dönüştüren MediaMarkt, dört gün boyunca çocuklara misket, beştaş, seksek, XOX, topaç gibi nostaljik sokak oyunlarını oynama fırsatı sağlarken onların geleneksel oyun kültürünü öğrenmelerini de amaçlıyor.

    ABD’nin TikTok Yasağı Tesla ve Apple’ı Vurabilir

    Çin merkezli ByteDance‘ın çatısı altında faaliyet gösteren dünyanın önde gelen sosyal medya platformlarından TikTok için dev yasak kararına bir adım kaldı. TikTok’un ABD’deki varlıklarının başka bir şirkete satılmaması durumunda ülkede yasaklanmasını içeren yasa tasarısı kabul edildi. Peki şimdi ne olacak? Bu yasak hayata geçtiğinde ABD ile Çin arasındaki dengeler nasıl değişecek? Bu yasağın Apple ve Tesla ile ilgisi ne?

    ByteDance ile ABD arasında bir süredir devam eden anlaşmazlık var. ABD istiyor ki TikTok üzerinden Çin’e veri gitmesin, veri casusluğu yaşanmasın. Bu nedenle ByteDance’ın ABD’ye ait bir şirkete TikTok’u devretmesini istiyor. Aksi halde TikTok’un tüm ABD’de yasaklanması söz konusu. Ki bu krizde yeni bir perde daha açıldı.

    ABD meclisinde yapılan oylamada, Çinli ByteDance şirketinin sahibi olduğu sosyal medya platformu TikTok’un ABD’deki varlıklarının başka bir şirkete satılmaması durumunda ülkede yasaklanmasını içeren yasa tasarısı 58’e karşı 360 oyla kabul edildi. Tasarıya göre, ByteDance’ın TikTok’u elden çıkarması için 6 aydan 1 yıla kadar süresi var. Tasarıda, ABD Başkanı Joe Biden‘ın satış konusunda ilerleme kaydedildiğini tespit etmesi halinde satış süresinin 90 gün daha uzatılabileceği kaydedildi.

    Biden’ın da bu tasarıyı imzalayarak onay vereceğini biliyoruz. Peki Biden’ın imzalayıp TikTok’u ülkede yasaklaması halinde neler olabilir?

    Öncelikle TikTok üzerinden gelir elde eden, hesabı aktif olarak kullanan pek çok kişi için bu büyük bir kabus olacak. TikTok da büyük bir pazarı kaybedecek. Ancak gelişme beraberinde başka krizleri de getirecek gibi görünüyor. Yazımın konusu da biraz bu aslında.

    ABD’deki TikTok yasağı Apple, Tesla ve Çin’de faaliyet gösteren diğer Amerikan şirketleri için sorun yaratabilir. ABD merkezli teknoloji firmaları, zaten halihazırda zorlu yerel rekabet koşulları ve dostane olmayan siyasi iklim nedeniyle Çin’de kabus yaşıyor. Tesla bile Çin’de düşen satışları nedeniyle üretimi kısmaya başladı. Apple deseniz o da iPhone satışlarında sürekli düşüş görmeye başladı. Öyle ki 2024 yılında Apple Çin’de hep kaybediyor ve durum pek parlak değil.

    TikTok’un yasaklanması halinde bu Çin-ABD arasında yeni bir krize yol açacak ve Çin hükümeti ABD’li markalara zarar veren propaganda kampanyaları başlatarak misilleme yapabilir. Çin zaten yasak kararıyla ABD’nin TikTok ile tam da bunu yaptığını düşünüyor.

    Halihazırda Apple ve Tesla’nın Çin ana karasında işleri zaten kötü. Bu yasak sonrası Çin kısıtlayıcı tedbirlerini daha da artırarak bu markaları bastırmaya başladığında iki büyük şirket büyük zarar görebilir ve güç kaybedebilir.

    Financial Times‘ın yakın tarihli bir raporu, Çinli tüketicilerin giderek daha fazla ‘yerli ürün kullanma’ duygusuyla alışveriş yaptığını paylaşmıştı. Yayınlanan pek çok rapor da FT’nin raporundan farklı değil ve Çin hükümetinin güvenlik endişelerini gerekçe göstererek devlet çalışanlarını iPhone kullanmaktan caydırdığını ve bunun yerine Huawei gibi yerel tedarikçilerin cihazlarının kullanılmasını teşvik ettiğini paylaşıyor.

    Çin‘in Apple’a darbe indirmesi için pek çok kozu var. Sadece Apple’ı ABD casusu olarak nitelendirse bile ‘milli’ duyguları canlandırarak iPhone satışlarına daha fazla zarar verebilir.

    Apple’ın gelirlerinin yaklaşık %18’i Çin’den geliyor, ancak TikTok yasağı sonrası bu oran %12 ila %15’e düşebilir ki bu oldukça büyük bir rakam.

    Tesla tarafında da durumlar pek iç açıcı değil. Elektrikli araçlar noktasında dünyanın bir numarası haline gelen Çin kendi ülkesinde güçlü olduğu gibi globalde de diğer markaları köşeye sıkıştıracak güce sahip. Geçen yıl dünyanın en çok satan elektrikli araç üreticisi haline gelen BYD gibi Çinli üreticilerin hakimiyet kurmasıyla sevkiyatları düşen Tesla da Çin’deki acıyı hissediyor.

    Geçmişte Çin, Tesla’ların da güvenlik riski oluşturduğunu, bunların askeri ve hükümet çalışanları tarafından kullanımını kısıtladığını ve işçilerin Tesla’ları devlet dairelerine park etmelerini yasaklamıştı.

    Dünya zaten hem Ukrayna’da hem de Orta Doğu’da süren savaşlara maruz kalırken öte yandan ABD-Çin arasında da teknoloji savaşlarında kılıçlar çekilmiş durumda. Çip üzerinden yapay zeka yarışında geride kalmak istemeyen iki ülke şimdi de TikTok kriziyle karşı karşıya. Bakalım olası bir yasak kararı sonrası Çin’in ABD’ye yanıtı ne olacak?

    Enerji verimliliği için alabileceğiniz basit önlemler

    Enerji verimliliği, bir sistem veya cihazın aynı işlevi yerine getirmek için daha az enerji kullanmasını amaçlar. Kalite ve hizmetten ödün vermeden enerji tüketimini azaltır. Enerji verimli cihazlar kullanmak bu amacı gerçekleştirmenizi sağlar. Her ne kadar birbiriyle karıştırılsa da enerji verimliliği ve enerji tasarrufu iki farklı kavramı ifade eder.

    Enerji tasarrufu, enerji tüketimini azaltmayı, daha az enerji kullanmayı amaçlar. Davranışlar ve alışkanlıklar değiştirilerek bu sağlanır. Bilinçli tüketici olmak, elektronik aletleri kullanılmadığı anlarda prizden çekmek, su ve ısıtıcı derecesini düşürmek gibi yöntemler enerji tasarrufuna örnek verilebilir.

    Doğal kaynaklar ile çevrenin korunmasına yardımcı olmak için enerji verimliliğine dikkat etmek gerekir. Daha az enerji tüketimi, sera gazı emisyonlarını azaltır ve iklim değişikliği ile mücadeleye katkıda bulunduğu için kritik. Enerji üretimi ve kullanımı sırasında ortaya çıkan çevresel etkilerin azalmasına ve enerji maliyetlerinin düşürülmesine yardımcı olur. Peki enerji verimliliği için alabileceğimiz basit önlemler neler olabilir? Bunları şöyle sıralayabiliriz:

    enerji verimliliği

    Enerji verimli cihaz

    Evde kullanılan elektrikli cihazlar arasında enerji verimliliği dereceleri farklılık gösterir. Enerji verimliliği etiketi bulunan ve düşük enerji tüketimi sağlayan cihazları tercih ederek işe başlayabilirsiniz. Özellikle, buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve klimalar gibi büyük ev aletlerinde enerji verimliliği seviyelerine çok dikkat edin. Önlem olarak; çamaşır ve bulaşık makinelerini tam dolu olarak çalıştırın. Kullanmadığınız elektronik cihazları fişten çekin.

    LED ampul seferberliği

    Geleneksel halojen veya floresan ampuller yerine LED ampuller kullanmak, enerji tüketimini azaltmanın etkili bir yolu. LED ampuller daha az enerji harcar ve daha uzun ömürlüdür, bu da hem enerji tasarrufu sağlar hem de ampul değiştirme maliyetlerini azaltır. Ayrıca mekânlarınızda doğal ışıktan faydalanın. Mekânlarınızı gün ışığı alacak şekilde düzenleyin.

    enerji verimliliği

    Yalıtım cebinizi korur

    Evinizi içten ya da dıştan yalıtabilirsiniz. İyi bir yalıtım, evinizin ısıtma ve soğutma maliyetlerini düşürür. Çatı, duvarlar, pencereler ve kapılar gibi evin dış yüzeylerini yalıtarak, iç mekânın sıcaklığını koruyabilirsiniz. Ek olarak, kapı ve pencerelerde sızdırmazlık contaları kullanarak sızıntıları önleyebilir ve enerji kaybını minimize edebilirsiniz.

    Düzenli bakım şart

    Evdeki ısıtma, soğutma ve diğer elektrikli cihazları düzenli olarak bakımını yaparak, verimliliklerini artırabilirsiniz. Filtreleri temizlemek, havalandırma sistemlerini düzenli olarak kontrol etmek ve cihazlardaki küçük arızaları hemen onarmak, enerji tasarrufu sağlar ve cihazlarınızın ömrünü uzatır. Kombi petekleriniz ile klimanızın filtrelerini düzenli olarak temizlemek gerekir. Kombi ve klimanızın ayarını daha makul seviyelerde tutmak da enerji verimliliğine katkı sağlar.

    enerji verimliliği

    Akıllı vana ve termostat faktörü

    Akıllı termostat, akıllı vanalar ile termostatik vanalar, evinizin ısıtma ve soğutma sistemlerini otomatik olarak yöneterek enerji verimliği ve tasarrufu sağlar. Programlanabilir termostatlar veya uzaktan erişim özelliklerine sahip akıllı termostatlar, evinizin sıcaklığını ihtiyaca göre ayarlayarak gereksiz enerji tüketimini önlediği için çok yararlı.

    Su sıcaklığı makul olmalı

    Evinizde mutfak ve banyolarda kullandığınız suyun sıcaklığını daha makul bir değerde tutarak enerji tüketimini azaltabilirsiniz. Su tasarruflu armatürler kullanmak, duş süresini kısaltmak, diş fırçalarken musluğu sürekli açık bırakmamak gibi önlemlere dikkat edebilirsiniz. Evinizdeki sıcak su sistemi termosifon gibi sıcak suyu haricen depolayan bir sistemden geliyorsa, yalıtılmış su deposu kullanmak ve bu deponun bulunduğu yeri ısı kaybı yaşanmayacak şekilde korumak gerekir.

    Gereksizse fişi çekin

    Bekleme modunda olan cihazlar enerji tüketir. Bu nedenle kullanmadığınız zamanlarda fişlerini çekmek iyi bir önlemdir. Gereksiz elektrik tüketimini azaltmak için fişten çekilmeyen cihazları kapatabilir veya enerji tasarruflu akıllı prizler kullanabilirsiniz. Akıllı prizler, hangi belli saatlere göre programlanabildiği ve uzaktan açılıp kapatılabildiği için ideal çözümlerdir.

    Yenilenebilir enerjiye geçin

    Güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynakları, uzun vadeli bir maliyet avantajı sunar. Evinizde mümkün olduğunca yenilenebilir enerji kullanın. Güneş panelleri kurarak evinizin elektrik enerjisi ihtiyacınızı karşılayabilir. Hatta fazla enerjiyi, şebekeye satabilirsiniz. Aynı şekilde rüzgâr enerjisi sistemleri kullanarak da evinizin elektrik ihtiyacınıza destek olabilirsiniz.

    Elektrikli araç kullanın

    Fosil yakıtlı araçlar yerine, elektrikli araçları tercih edin. Enerji verimliliği sağlamak için aracınızı ekonomik modda sürün. Mümkün olduğunda toplu taşıma araçlarını, özellikle raylı sistemleri kullanın. Geri dönüştürülebilir atıklarınızı geri dönüştürün.

    Hem çevresel etki hem de ekonomik açıdan enerji verimliliğini artırmak önem kazanıyor. Yukarıda sıraladığım önlemleri uygulayarak, enerji faturalarınızı düşürebilir, doğal kaynakları koruyabilir ve çevreye olumsuz etkinizi azaltabilirsiniz. Eğer konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıdan yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.

    X (Twitter) üzerinde beni takip edin: https://x.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    Klima satın almadan önce bilmeniz gerekenler

    Bilgisayarınızı Hızlandırmanın Püf Noktaları

    Bluetooth hoparlör satın almanın tam zamanı

    Samsung Galaxy S25 ailesiyle ilgili ilk resmi bilgi geldi!

    Son yıllarda yapay zeka alanında önemli gelişmeler yaşanmasıyla birlikte pek çok şirket, hedefler listesinde güncelleme yaptı. Samsung da bu firmalar arasında yer alıyor. Marka, bu yılın başlarında piyasaya sürdüğü Galaxy S24 serisiyle de bunu gösterdi ve akıllı telefon pazarında kuralları baştan yazdı.

    Samsung, yeni akıllı telefonlarında Galaxy AI adını verdiği bir yapay zeka özelliklerine yer verdi. Dahası, bu özellikleri önceki yıllarda çıkan amiral gemilerine de sundu. Görünen o ki şirket, Galaxy S25 serisine de yapay zekayı entegre ederek bir kez daha adından söz ettirecek. İşte son gelişme ile ilgili detaylar…

    Bilindiği üzere Samsung Galaxy S24 serisi, Google tarafından geliştirilen Gemini dil modelinin Nano versiyonundan güç alıyor. Son gelişmelere göre Samsung, teknoloji devi ile iş birliğini Galaxy S25 serisi için de devam ettirecek.

    Samsung Galaxy S25, daha fazla yapay zeka özelliği sunacak

    Güney Kore merkezli Daum Herald Economy tarafından paylaşılan habere göre Samsung Electronics System LSI bölümünün İcra Direktörü Cho Cheol-min, bir internet forumunda Galaxy S25 serisiyle ilgili tartışmalara katıldı. Cheol-min, Google tarafından henüz resmi olarak duyurulmamış olan Gemini Nano 2 dil modelini de gündeme getirdi. Yöneticinin açıklamaları, Galaxy S25 ailesinin bu yeni teknolojiyle entegre edileceğine işaret ediyor gibi görünüyor.

    İlk versiyona göre çok daha gelişmiş olarak karşımıza çıkacak Gemini Nano 2‘nin Galaxy S25 ailesine görsel, video ve ses işleme konusunda önemli yetenekler kazandırması bekleniyor. Ancak tam bu noktada can sıkan bir söylenti de var.

    Bu söylentiye göre Samsung‘un Galaxy S25‘teki yapay zeka özelliklerini ücretsiz sunmaması bekleniyor. Buna göre şirketin tüketicilerden telefon satın alınırken tek seferlik bir ücret talep edebileceği veya bir abonelik modeli üzerinden düzenli ödemeler alabileceği tahmin ediliyor.

    Samsung Galaxy S25, daha fazla yapay zeka özelliği sunacak

    Peki siz bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Samsung Galaxy S25 serisinden beklentileriniz neler? Görüşlerinizi aşağıdaki Yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.

    Uygun fiyatlı Realme Narzo 70x 5G geliyor! İşte özellikleri

    Ortaya çıkan son sızıntılara göre, uygun fiyatlı Realme modeli Narzo 70x 5G modelinin temel özellikleri belli oldu. 24 Nisan’da gerçekleşecek olan lansmana sadece sayılı günler kala sızdırılan özellikler, Android kullanıcılarında büyük bir heyecan yarattı. Bu bilgilerin Realme tarafından da resmi olarak doğrulanmasının ardından, markanın bazı fanları şimdiden ön sipariş için hazırlıklarını yapmış durumda. İşte konu hakkındaki en önemli detaylar… Tam 120Hz değerinde yenileme hızına sahip bir panele sahip olacak cihaz, ekran deneyimi anlamında oldukça iddialı geliyor. Suya ve toza karşı koruma sağlayan IP54 sertifikasıyla da birlikte gelecek olan akıllı telefonun kasasının, sağlam ve dayanıklı bir malzemeden üretileceği konuşuluyor. Birincil kamerası 50MP değerinde olan ürün, böylece kaliteli çekimler yapılmasına imkan tanıyacak.
    Realme Narzo 70x 5G Özellikleri-1
    45W şarjı destekleyen, tam 5.000 mAh kapasiteli dev bir bataryayı da bünyesinde barındıracak olan Realme Narzo 70x 5G, böylece tek şarjda emsallerine göre daha uzun bir kullanım ömrü vaat ediyor. Kısa bir süre içinde de resmi olarak piyasaya sürülmesi beklenen ürünün, fiyat etiketi ise 145 dolar olarak belirlendi. Cihazın ülkemize gelip gelmeyeceği ise merak konusu oldu. Bu gelişmenin, günün sonunda kullanıcıların yararına olmasını umuyoruz. Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Realme yeni telefon modelleri ile iyi bir satış başarısı yakalayabilecek mi? Siz hiç Realme marka bir elektronik cihaz kullandınız mı? Yanıtlarınızı aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle kolayca paylaşabilirsiniz. Görüşleriniz bizim için çok değerli.

    Chrome’dan Microsoft Edge’e geçmek için 6 neden

    Google Chrome dünyanın en popüler tarayıcısı olmaya devam ediyor. Fakat Chrome yerine Microsoft Edge kullanmak için 6 iyi özellik mevcut. En eski tarayıcılardan biri olan Microsoft Edge bu özelliklerle tekrardan popülaritesini arttırmayı hedefliyor.

    Chrome yerine Microsoft Edge kullanmak için 6 neden

    Dikey sekmeler, web yakalama, koleksiyonlar ve daha fazlası mevcut. Bunun gibi ayrıntılar ile Chrome’u tamamen terk etmenizi sağlayacak 6 Microsoft Edge özelliği!

    1. Dikey Sekmeler (Vertical Tabs)

    İlk olarak 2021’de duyurulan Microsoft Edge’in dikey sekmeleri, hızlı sekme yönetimi için en iyi özelliklerden biridir. Adından da anlaşılacağı üzere bu özellik, standart yatay ekranı kullanmak yerine sekmeleri dikey olarak üst üste düzenler.

    Dikey sekmeler, verimli tarama için en iyi tarayıcı hilelerinden biridir. Dikey ekran daha fazla sekmeyi önizlemenizi sağlar. Sekme çubuğunu da kolayca yeniden boyutlandırabilirsiniz. Dikey sekmeleri etkinleştirmek için CTRL + Shift + (,) kısayolunu kullanabilirsiniz.

    2. Koleksiyonlar (Collections)

    Edge’in Koleksiyonları, göz atarken önemli fikirlere erişmenin ve bunları kaydetmenin daha kolay bir yolunu sunar. Koleksiyonlar ile farklı web sitelerini kategoriler halinde gruplandırabilir ve web sitesi metnini kaydedebilirsiniz. Dahası, bir koleksiyona kısa notlar da ekleyerek Koleksiyonlar’ı not almayı sekme yönetimiyle birleştiren güçlü bir özellik haline getirebilirsiniz.

    Koleksiyonlar, Yer İşaretlerini kullanmaya göre daha iyi bir deneyim sunar. Bu Chrome yerine Microsoft Edge kullanmak için önemli nedenlerdendir. Kayıtlı bağlantılarınıza daha hızlı erişim sağlamak amacıyla Edge, Koleksiyonlar için bazı kullanışlı kısayollar verir. Örneğin, bir Koleksiyondaki tüm bağlantıları yeni sekmelerde veya yeni bir pencerede açabilirsiniz. Uygulamalar arasında daha kolay paylaşım için bir Koleksiyondaki tüm ögeleri panonuza kopyalamanızı sağlayan bir kısayol da vardır.

    3. Tam Ekran Okuyucu (Immersive Reader)

    Tam Ekran Okuyucu, okuduğunuz şeye odaklanmanıza yardımcı olmak için açılır pencereleri ve dikkat dağıtıcı diğer unsurları ortadan kaldırır. Ancak başlangıçta disleksi ve disgrafisi olan okuyucular için tasarlanmıştı. Web içeriklerini okumayı kolaylaştırma konusunda oldukça iyi bir iş çıkarıyor.

    Microsoft Edge Immersive Reader kullanmak için kısayolu F9’dur. Sayfayı Tam Ekran Okuyucu modunda görüntülemek için herhangi bir URL’nin önüne “read:” ekleyebilirsiniz. Metin tercihleri düğmesini tıklayarak keşfedebileceğiniz çeşitli okunabilirlik seçeneklerine ulaşabilirsiniz.

    Ayrıca metin aralığı ve boyutunu değiştirebilirsiniz. Hatta yeni bir yazı fontu seçebilirsiniz. Geceleri göz yormaması için koyu renk temaları da kullanabilirsiniz. Son olarak ise farklı sesler tarafından Edge’e özel hızlarda konuşulan web sayfalarını dinleyebileceğiniz Yüksek Sesle Okuma özelliği de mevcut.

    4. Web Yakalama (Web Capture)

    Web Yakalama, üçüncü taraf uygulamaları veya uzantıları kullanmadan web’den bilgi yakalamanın kolay bir yolunu sunar. İki yakalama seçeneği vardır. Alana göre yakalama veya tam sayfayı yakalama. İkinci seçenek, çoğu üçüncü taraf uygulamasının kullanamayacağı kullanışlı bir özelliktir.

    CTRL + Shift + S kısayolunu kullanarak Microsoft Edge’in Web Yakalama özelliğini istediğiniz zaman etkinleştirebilirsiniz. Metin ve görüntü yakalamanın yanında ayrıca, Edge’in PDF çizim araçlarıyla ekran görüntülerine açıklama da ekleyebilirsiniz. Ardından, bir görüntü yakaladıktan sonra onu panonuza kopyalayabilir veya başkalarıyla paylaşabilirsiniz. Bu noktada Chrome yerine Microsoft Edge kullanmak işlerinizi hızlandırabilir.

    5. Edge PDF Reader

    Chrome yerine Microsoft Edge kullanmak için nedenlerden biri de yerleşik PDF okuyucusudur. Edge’in PDF okuyucusu, belgeleri görüntülemek ve düzenlemek için temel form doldurma, içindekiler bölümü ve açıklama özellikleri gibi bazı önemli araçlara sahiptir.

    PDF okuyucu ayrıca Web Capture’da kullanılanlara benzer çizim araçlarını da içerir. Ancak metin kutularını vurgulama ve ekleme gibi, PDF üzerinde not almanın akıllı bir yolunu sunan bazı ek özellikler de vardır. Edge’in PDF Okuyucusunu tüm dosyalarınız için kullanmak istiyorsanız, öncelikle Windows’ta varsayılan PDF okuyucunuzu değiştirmeniz gerekiyor.

    6. Browser Essentials (Tarayıcı Temelleri)

    Microsoft Edge, izleme koruması, dengeli ve sıkı güvenlik modları gibi gizlilik seçenekleriyle bilinir. Edge’in Tarayıcı Temelleri merkezi, güvende kalmanıza ve tarayıcınızın performansını artırmanıza yardımcı olmak için tasarlanmıştır.

    Taranan tüm sitelere ve tespit edilen olası risklere karşı genel bir bakış sunan Browser Essentials sekmesi oldukça kullanışlıdır. Ayrıca bellek kullanımınızı Performans sekmesinde görüntüleyebilirsiniz. Tarama sırasında kaynaklardan tasarruf etmenize yardımcı olmak için verimlilik modunu etkinleştirebilirsiniz.

    İş İçin WhatsApp’ı Daha Verimli Kullanma Yolları

    WhatsApp, günümüzde işletmelerin iletişimde daha etkin olmalarını sağlayan güçlü bir araç haline geldi. Ancak, çoğu kişi bu platformun sadece kişisel sohbetler için olduğunu düşünüyor. Bu haftaki yazımda iş için WhatsApp’ı daha etkin bir şekilde kullanmanıza yardımcı olacak bazı ipuçlarını bir araya getirdim.

    İş için WhatsApp benzeri anlık mesajlaşma uygulamaları kullanmak, iletişimde esneklik ve anlık erişim sağlama ihtiyacının artmasıyla birlikte trend haline geldi. Geleneksel e-posta ile iletişim, zaman alıcı ve esnek olmayan bir yapıya sahip. Ancak, mesajlaşma uygulamaları sayesinde çalışanlar anlık olarak iletişim kurabilir, soruları hızla çözebiliyor ve proje güncellemelerini anında alabiliyorlar. Bu, iş süreçlerinin daha hızlı ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlıyor.

    Anlık mesajlaşma uygulamaları iş akışlarını iyileştiriyor
    Ayrıca, mesajlaşma uygulamaları, farklı coğrafi bölgelerdeki çalışanların ve iş ortaklarının kolayca iletişim kurmasını sağlıyor. Zaman ve mekân kısıtlamalarını ortadan kaldırarak, işbirliğini artırıyor ve projelerin daha hızlı ilerlemesini sağlıyor. Bu nedenle, işletmeler ve profesyoneller arasında iletişimi kolaylaştıran ve iş akışlarını iyileştiren mesajlaşma uygulamaları, iş dünyasında giderek daha yaygın bir şekilde kullanılıyor. Bu kategoride farklı alternatifler olsa da WhatsApp sunduğu özelliklerle rakiplerine göre çok ağır basıyor. Peki iş için WhatsApp’ı nasıl daha verimli kullanabilirsiniz. Gelin birlikte bakalım.

    Profesyonel bir Profil Oluşturun: İş için WhatsApp kullanırken, profilinizi işinize uygun şekilde düzenleyin. Profil fotoğrafınızı şirket logosu veya profesyonel bir fotoğraf ile değiştirin ve durum kısmına kısa bir iş tanımı ekleyin.

    Grup Sohbetleri Oluşturun: Takımınızla veya proje ortaklarınızla iletişimi kolaylaştırmak için WhatsApp grupları oluşturun. Grup sohbetleri, hızlı bir şekilde fikir alışverişi yapmanızı ve güncellemeleri paylaşmanızı sağlar.

    Kısayolları Kullanın: Sık kullandığınız mesajları veya cevapları hızlıca göndermek için kısayolları kullanın. WhatsApp’ın kısayol özelliği, belirli mesajları önceden tanımlanmış bir kısayol ile göndermenizi sağlar.

    Zaman Yönetimi: İş için WhatsApp’ı kullanırken, zamanınızı etkili bir şekilde yönetin. Sürekli olarak mesajlara yanıt vermek yerine, belirli zaman dilimlerinde mesajlara bakın ve yanıtlayın. Bu, dikkatinizi dağıtmadan diğer iş görevlerinize odaklanmanıza yardımcı olur.

    Dosya Paylaşımı: WhatsApp üzerinden belgeler, sunumlar veya diğer dosyaları kolayca paylaşabilirsiniz. Ancak, güvenlik ve gizlilik endişeleri nedeniyle hassas bilgileri paylaşmaktan kaçının.

    WhatsApp İşletme Profili Kullanın: WhatsApp Business uygulaması veya WhatsApp Business API’si, işletmelerin müşterilerle etkileşim kurmasını ve hizmetlerini tanıtmasını sağlar. Bu profili kullanarak işletmenizin daha profesyonel bir görünüm kazanmasını sağlayabilirsiniz.

    Düzenli Güncellemeler ve Anketler:
    Takımınızla düzenli olarak güncellemeler paylaşın ve gerektiğinde anketler oluşturarak geri bildirim alın. Bu, herkesin aynı sayfada olduğundan emin olmanın ve iş akışınızı daha iyi yönetmenin bir yoludur.

    Görev Atamaları ve Takibi: Grup sohbetlerindeki görevleri net bir şekilde belirtin ve kimin hangi görevi üstlendiğini belirtin. Görevlerin tamamlanma durumunu takip etmek için etiketleme veya belirli bir emoji kullanabilirsiniz.

    İşte, WhatsApp’ı iş için daha etkin bir şekilde kullanmanıza yardımcı olabilecek bazı ipuçları. Bu stratejileri uygulayarak iletişimi kolaylaştırabilir, iş akışınızı iyileştirebilir ve takımınızla daha verimli bir şekilde çalışabilirsiniz.

    Kablosuz Şarj Cihazları Nasıl Çalışır? İşte Bilinmeyenler…

    Kablosuz şarj teknolojisi, çağımızın hızla gelişen ve hayatımıza kolaylık sağlayan bir yenilik olarak karşımıza çıkıyor. Bu yazıda, kablosuz şarjın ne olduğunu, nasıl çalıştığını, avantajlarını ve dezavantajlarını keşfedeceğiz.

    Akıllı telefonunuzu veya diğer elektronik cihazlarınızı artık tek dokunuşla şarj etmeye hazır mısınız? Öyleyse gelin, kablosuz şarj dünyasına birlikte adım atalım!

    Kablosuz Şarj Teknolojisi

    1800’lerin sonlarında Nikola Tesla, elektriği hava yoluyla başarıyla iletmeyi başardı. New York City’deki laboratuvarındaki ampullere güç sağlamak için bir verici (elektriği gönderen) ile bir alıcı (elektriği alan) arasında manyetik bir alan oluşturarak çalışan, rezonans-endüktif bağlantı adı verilen bir işlem kullandı.

    Birkaç yıl sonra, tepesinde elektrik cıvataları fırlatan bir bobin bulunan bir kule olan Tesla bobininin patentini aldı. Tesla’nın kablosuz enerji şebekesine ilişkin çok daha büyük vizyonları vardı ancak bu hayaller hiçbir zaman gerçekleşmedi.

    Endüktif şarjın aynı temel prensibi akıllı telefonların kablosuz şarjı için de geçerlidir.

    Bir şarj tabanındaki indüksiyon bobini olan elektromanyetik bobin, manyetik bir alan oluşturur ve temel olarak bir enerji alanı ileten bir antendir. Telefondaki ikinci daha küçük bobin, enerjiyi alıp topluyor ve içindeki devre, onu tekrar pil için kullanılabilir enerjiye dönüştürüyor.

    Günümüzde teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte kablosuz şarj teknolojisi de hayatımıza girmiş durumda. Bu yenilikçi yöntem, elektronik cihazları kablolar aracılığıyla şarj etme zorunluluğunu ortadan kaldırarak kullanıcıların hayatını kolaylaştırıyor.kablosuz şarj

    Elektromanyetik Alan ile Şarj Etme

    Elektromanyetik alan ile şarj etme, kablosuz teknolojisinin temel prensiplerinden biridir. Bu yöntemde, elektrik enerjisi elektromanyetik alan aracılığıyla cihaza iletilir. Bu sayede kablo karmaşası olmadan kolayca şarj edebilirsiniz.

    Elektromanyetik alan ile şarj etme işlemi, Qi sertifikalı cihazlar arasında yaygın olarak kullanılmaktadır. Cihazınızın bu teknolojiyi desteklemesi durumunda, kolay ve hızlı bir şekilde kablosuz olarak şarj edebilirsiniz.

    Bu yöntemin en büyük avantajlarından biri, kullanıcıya rahatlık sağlamasıdır. Kablolarla uğraşmak zorunda kalmadan cihazınızı herhangi bir yüzeye yerleştirerek pratik bir şekilde şarj edebilirsiniz.

    Özellikle ev ortamında veya ofiste bu teknolojinin kullanımı oldukça yaygındır. Masanızda bulunan kablosuz pedine telefonunuzu veya diğer Qi uyumlu cihazlarınızı koyarak pratik bir şekilde enerji alabilirsiniz.

    İndüktif Şarj Sistemi

    İndüktif şarj sistemi, kablosuz şarj teknolojisinde önemli bir yere sahip olan bir yöntemdir. Bu sistemde, elektrik enerjisi manyetik alan aracılığıyla iletilir ve cihazlar kablosuz olarak şarj edilir. İndüktif şarjın temel prensibi, akım taşıyan bir bobin tarafından manyetik alan oluşturulmasıdır.

    Manyetik alana maruz kalan diğer bobin ise bu manyetik alanı alarak elektriğe dönüştürür ve cihazın bataryasını doldurur. Bu sayede, kullanıcılar kablo karmaşası olmadan pratik bir şekilde cihazlarını kolayca şarj edebilirler.

    İndüktif şarj sistemi genellikle ev ortamında yaygın olarak kullanılmaktadır. Özellikle masaüstü veya gece lambası gibi mobilyaların içine entegre edilen şarj pedleri sayesinde telefonları rahatlıkla şarj etmek mümkün hale gelmiştir.

    Bu sistem aynı zamanda araç içi şarj istasyonlarında da sıkça tercih edilmektedir. Yolculuk esnasında telefonunuzu kablosuz olarak kolayca doldurabilir ve pratik bir şekilde iletişimi sürdürebilirsiniz. İndüktif şarj sisteminin sunduğu konfor ve kullanım kolaylığı, günlük hayatta büyük avantaj sağlamaktadır.

    Kablosuz Şarjın Avantajları

    Geleneksel kablolu şarj yöntemlerine göre kablosuz şarj, kullanıcıya kablo karmaşasından tamamen kurtulma özgürlüğü sağlar. Artık sadece cihazınızı kablosuz pedi üzerine yerleştirmeniz yeterli olacaktır.

    Ayrıca kablosuz şarjın sunduğu bir diğer avantaj ise ev ortamında veya ofiste daha düzenli bir alan yaratma imkanıdır. Elektrik prizleri etrafındaki kablolarla uğraşmak zorunda kalmadan, sadece masanızda veya sehpanızda küçük ve estetik görünümlü bir kablosuz istasyonu ile telefonunuzu kolayca doldurabilirsiniz.

    Bu avantajların yanı sıra araç içinde seyahat ederken de kablosuz şarj cihazları oldukça kullanışlıdır. Araç içi kablosuz istasyonları sayesinde yolculuklarınız boyunca telefonunuzu dilediğiniz zaman kolayca doldurabilirsiniz.

    Kablosuz Şarjın Dezavantajları

    Kablosuz şarjın dezavantajları arasında ilk olarak, şarj hızı önemli bir faktördür. Kablolu şarj yöntemlerine kıyasla kablosuz şarj daha yavaş olabilir, bu da acil durumlarda dezavantajlı olmanıza neden olabilir. Ayrıca bazı kablosuz şarj cihazları cihazları tam kapasiteyle doldurmak için daha uzun süre gerekebilir.

    Fiyat farklılıkları da bir diğer dezavantajdır. Kablosuz teknolojisine sahip cihazlar genellikle kablolu alternatiflerinden daha pahalı olabilir. Bu da kullanıcıların ekstra maliyetlerle karşılaşmasına neden olabilir.

    Bunun yanı sıra, bazen cihazın pozisyonunu doğru şekilde yerleştirmek gerekebilir, aksi halde tam olarak şarj olmayabilir veya hiç bağlantı kuramayabilirsiniz. Bu durum da kullanıcı deneyimini etkileyebilir ve zaman kaybına yol açabilir.kablosuz şarj

    Şarj Hızı

    Kablosuz şarj cihazları kullanırken dikkat edilmesi gereken önemli bir faktör, şarj hızıdır. Şarj hızı, cihazınızın kablosuz olarak ne kadar hızlı şekilde şarj olabileceğini belirler. Bazı kablosuz modelleri daha hızlı şarj imkanı sunarken, bazıları daha yavaş olabilir.

    Şarj hızını etkileyen bir diğer faktör de cihazın desteklediği maksimum güçtür. Örneğin, iPhone’un kablosuz şarja uygun modelleri genellikle 7.5W’a kadar desteklerken, bazı Android telefonlar 15W veya daha yüksek güçleri kabul edebilir.

    Cihazınızın batarya kapasitesi de şarj hızını etkileyebilir. Daha büyük bir pil kapasitesine sahip olan telefonlar genellikle daha uzun sürede dolmaktadır.

    Sonuç olarak, kablosuz şarj cihazları seçerken hem uyumlu olduğu cihaz hem de desteklediği güç seviyelerini göz önünde bulundurmak önemlidir. Ayrıca şebeke adaptörünüzün de doğru gücü sağladığından emin olmalısınız.

    Fiyat Farklılıkları

    Kablosuz şarj cihazlarının fiyatları, marka ve model çeşitliliğine göre oldukça değişkenlik gösterebilir. Bazı Qi sertifikalı modeller daha yüksek fiyatlarla satılırken, diğerleri daha uygun bir seçenek sunabilir. Fiyat farklılıklarında etkili olan faktörler arasında markanın prestiji, teknolojik özellikler ve malzeme kalitesi yer alır.

    Özellikle premium markaların kablosuz cihazları genellikle yüksek fiyat etiketleriyle karşımıza çıkabilir. Ancak bu durumda daha ileri teknolojiye sahip ürünlerin beklentileri karşılaması da söz konusu olabilir. Öte yandan bütçe dostu seçenekler de kullanıcıların tercihinde önemli bir rol oynayabilir.

    Fiyat farklılıkları, tüketiciyi seçim yaparken dikkatli olmaya teşvik ederken aynı zamanda her kesime hitap eden çözümlerin bulunmasını sağlar. Önemli olan doğru bilgiye dayalı bir karar vermek ve ihtiyaçlarına en uygun kablosuz cihazını tercih etmektir. Bu sayede hem bütçeyi koruyarak hem de teknolojinin sunduğu kolaylıktan faydalanmak mümkün olacaktır.

    Kablosuz şarj cihazlarına bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

    Akıllı telefon devi, son modelini üretiyor! İşte ilk bilgiler

    Meizu, geçtiğimiz aylarda yaptığı bir duyuruyla akıllı telefon operasyonlarını sonlandıracağını açıkladı. Buna göre şirketin odak noktası yapay zeka çözümleri olacak. Ancak Çinli üretici, Meizu 21X modeliyle amiral gemisi serisini genişletmeye hazırlanıyor. Meizu’nun yeni akıllı telefonu, kısa süre önce Çin’den 3C sertifikasyonu alarak Meizu 21 serisinin son modeli olacağı sinyalini verdi. Çinli kaynaklardan gelen bilgilere göre, sertifikasyon sürecinden geçen telefonun Meizu 21X olarak adlandırılacak.
    Sertifika belgeleri, telefonun Meizu için Fuzhikang Precision Electronics tarafından üretildiğini ve M468Q model numarasını taşıdığını ortaya koydu. Ayrıca 66W hızlı kablolu şarj özelliğini de destekleyecek. Cihazın Snapdragon 8 Gen 3’ten güç alacağı ve 5500mAh bataryadan besleneceği düşünülüyor. Bu yapılandırma ise Snapdragon 8 Gen 3’e sahip Meizu 21 ile yarışacağını gösteriyor. Bu yılın başlarında piyasaya sürülen Meizu 21; 6.55 inç boyutunda, FHD+ çözünürlüğe sahip bir OLED ekranla geliyor. 120 Hz yenileme hızı ile desteklenen bu ekran, 1800 nit tepe parlaklık ve 1920 Hz PWM karartma sunuyor. Bununla beraber akıllı telefonun 8 GB / 16 GB RAM varyantları bulunuyorken, depolama alanı tarafındaysa 256 GB / 512 GB seçenekleri mevcut. Meizu 21 fiyatı;
    • Meizu 21 8 GB RAM + 256 GB: 480 dolar
    • Meizu 21 12 GB RAM + 256 GB: 520 dolar
    • Meizu 21 12 GB RAM + 512 GB: 565 dolar
    Meizu yeni modelle ilgili teknik özellikleri, fiyatlandırmayı veya lansman tarihini açıklamadı. Ancak 3C sertifikası yakında duyurulabileceğinin sinyalini veriyor.