Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1746

    Bebeğinize hangi oyuncağı almalısınız?

    0

    Sonunda hayalini kurduğunuz mutluluğunuz gerçek oldu ve bir bebek dünyaya getirerek gerçek bir çekirdek aile oldunuz. Artık çok farklı sorumluluklarınız var ve bir bebek büyüteceksiniz. Giyiminden beslenmesine, ilk hareketlerinden ne anlatmak istediklerine kadar tamamıyla ona odaklandığınız bir hayata başlıyorsunuz. Onun sağlığı, iyi ve mutlu bir hayat sürmesi sizin için her şeyden önce geliyor. Tabii ki eğitimi de bir o kadar önemli. “Daha okul çağına çok var” demeyin. Bebeğinize alacağınız ilk oyuncak bile onun bazı şeyleri öğrenmesi için çok önemli…

    Bebekler dünyaya geldiklerinde en büyük iletişimi anneleriyle kurarlar. Onu emziren, giydiren, kucağından indirmeyen anneler aslında onların en önemli eğitmenleridir aynı zamanda. Bebeklerin gördüğünü anlayabilme, hareketleri kavrayabilme algısı 3 aylık olduktan sonra gelişmeye başlar. Etrafta gördüklerine tepki verir, el ve kol hareketleriyle gördüklerini kavrama isteği gelişir. Örneğin aynaya baktıklarında kendini gördüklerinde çok keyif alırlar. Bu durum da onların odaklanma ve takip etme yeteneğini geliştirir. 4 aylık olana kadar bebeğiniz daha çok gözleri ile takip eder ve bunun ardından nesnelere uzanma hareketleri göstermeye başlar. İşte tam da bu noktada onun kendini geliştirmesi ve daha çabuk öğrenmesi için birtakım geliştirici oyuncaklardan alabilirsiniz.

    Fış fış kayıkçı…
    Bebeklerin ilk oyuncakları aslında karşısında gördüğü ilk insanlar. Hangimiz bizi sevenlerin karşımıza geçip, yüzümüzdeki gülümsemeyi görmek için söylediği ‘fış fış kayıkçı’ ile büyümedik ki? Daha sonra ‘araba, kamyon, jip, bip’ diyerek, hangimiz burnumuza dokunulduğunda ağzımızı kulaklarımıza kadar açıp karşımızdakileri mutlu etmedik? Uzmanlar bu gibi tepkilerin verilmeye başladığı dönemde, peluş oyuncakların oldukça önemli bir fonksiyona sahip olduğunu söylüyor. Bebekler her ne kadar küçük de olsalar, bu peluş oyuncakları elleriyle yoklayıp tutmaya çalışmaya gayret gösteriyorlar. Bebeğinize peluş oyuncak alırken mutlaka dikişlerinin sağlam olduğuna ve çamaşır makinesinde yıkanabilir olduğuna dikkat edin. Bebeğinizin büyüme çağına geçtiği dönemde elinde tutup ağzına götürebileceği oyuncakları seçmenizde fayda var. Diş çıkarma zamanı geldiğinde kaşıntı duyduklarından dolayı mutlaka her bulduklarını ağızlarına götürmek istiyorlar. Bunların dışında elinde tutup evirip çevirebileceği parçalı oyuncakları da tercih edebilirsiniz. Bu tip oyuncaklar bebeğinizin el becerilerini geliştirecektir ve daha hızlı öğrenmeye başlayacaktır.

    “Yaşasın artık oturabiliyorum”
    Bebeğiniz 6 aylık dönemi geçip oturmaya başladığında ona artık daha farklı oyuncaklar verebilirsiniz. Örneğin sayfalarını çevireceği (muhtemelen de yırtmak isteyeceği) görseli bol olan bir kitap alabilirsiniz. Bebeğinizin renkli görseller dikkatini çekecektir. Hatta bu kitaplardan çeşitli hayvan seslerini çıkaranlarını da tercih edebilirsini. Çocuğunuz biraz daha büyüyüp ilk kelimelerini konuşmaya başladığında burada gördüğü birtakım hayvanlar onun aklında kalacaktır. Ayrıca renklerin de içinde olduğu kitapları alarak, onun renkleri tanımasını da sağlayabilirsiniz. Bebeklerin ilk öğrendiği kelimelerin arasında uzmanlara göre göz, kulak, kaş, burun ve çene de var. Bu durumda vücudumuzu seslendirmelerle anlatan bir kitap alarak bebeğinizin bunları öğrenip tekrarlamasını sağlayabilirsiniz.

    Artık ilk mumu üfleme zamanı…
    Bebeğiniz ilk yaşını doldurdu ve karşısında kendisine gelen onlarca hediye paketi var. Bunları siz yerine bırakın çocuğunuz açsın. Belki zorlanacaktır ama böylece becerileri de gelişecektir. Bebeğiniz 1 yaşına girdikten sonra ona yutmaması açısından parçaları büyük olan lego oyuncaklardan alabilirsiniz. Parçaları birleştirmeye çalışarak farklı şekiller ortaya çıkaracak ve yaratıcılığını ortaya koyacaktır. Ayrıca üzerinde kare, dikdörtgen, üçgen, beşgen, daire gibi matematik şekillerinin bulunduğu oyuncakları da almanızda fayda var. “Çocuğum bunları nasıl yapsın” demeyin, şekilleri doğru tutturduğunu görünce, çocuğunuz için ne kadar eğitici bir oyuncak tercih ettiğinizi anlayacaksınız.

    4K’da çıta yükseliyor

    4k_03

    Son yıllarda giderek daha fazla cihaz tarafından desteklenmeye başlayan 4K teknolojisi yaygınlaşmaya devam ediyor.

    4K ya da Ultra HD adı verilen görüntü teknolojisi son dönemde karşımıza çıkan bir kavram. Farklı çözünürlükleri olsa da ağırlıklı olarak 3840×2160 piksel çözünürlük sunan bu video formatı artık birçok cihaz tarafından destekleniyor. Bu cihazlar arasında video kameralar, fotoğraf makineleri, aksiyon kameraları, televizyonlar, telefonlar, monitörler, projeksiyon cihazları ve benzeri ürünler yer alıyor.

    Çok daha yüksek görüntü kalitesi sunan bu teknolojiyi kullanabilmek için yukarıda bahsettiğim cihazların bir ya da birkaçına sahip olmak gerekiyor. Örneğin elinizde 4K olarak kayıt edilmiş bir görüntü varsa bunu tam anlamıyla izleyebilmek için bu teknolojiyi destekleyen televizyon ya da monitöre ihtiyacınız var. Elbette Full HD desteği olan bir monitör ya da televizyonda da bu görüntüyü izleyebilirsiniz. Fakat bu tam anlamıyla 4K kalitesini yakalamış olacağınız anlamına gelmez.

    Şimdi cihaz kategorilerine bakarak hangi ürünlerin bu teknolojiyi ne kadar desteklediğini inceleyelim:

    Fotoğraf makinesi/video kamera

    Belki en fazla 4K desteği sunan teknolojik ürün grubu fotoğraf makinesi ve video kameralardır. Günümüzde bu ürün grubunda orta ve üst seviye cihazların birçoğu 4K desteği sunuyor. Özellikle üst seviye ürünlerde 4K desteği neredeyse standart haline geldi. Fiyatları da makul seviyelere de inen bu ürünler artık birçok kullanıcı tarafından satın alınabiliyor. Bu da yaygınlaşmaları açısından önemli bir gelişme.

    4k_06

    Telefonlar

    Günümüzde üst düzey akıllı telefonların neredeyse tamamı 4K video kayıt desteği sunuyor. Hatta bu kategori için artık 4K özelliği standart haline geldi. Fakat bazı teknik kısıtlamalardan dolayı 4K videolar birçok üretici tarafından 5 dakika zaman sınırlamasına sahip. Bu süre bittiğinde kayıt da bitiyor. İkinci 5 dakika için tekrar kayıt tuşuna basmak gerekiyor.

    Televizyon/monitör

    Günümüzde 4K desteği sunan yeteri sayıda televizyon ve monitör bulunuyor. Bu şekilde kayıt edilen görüntüleri izlemek için olmazsa olmaz olan 4K destekli televizyon ve monitörlerin fiyatları da nisbeten makul seviyelere indi. Halen 4K ilk çıktığı dönemde olduğu gibi çok yüksek fiyatlı ürünler olsa da fiyat/performans oranı makul modellerin de alınabildiğini belirtmek isterim.

    Aksiyon kamerası

    Adetsel bazda baktığımızda genel rakama göre en fazla 4K desteği sunan kategorilerinden biri de aksiyon kamerası. Fiyatlarının yüksek olmamasının da etkisiyle 4K desteğini çok hızlı getiren bu ürünlerin birçoğunda 4K neredeyse hepsinde 2K teknolojisi bulunuyor. Günümüzde 350-300 TL bandında bir aksiyon kamerasında 2K desteği bulunuyor. Bütçeyi biraz yükseltirseniz (700-800 TL gibi) 4K desteği sunan bir aksiyon kamerası da alabilirsiniz. Bu bahsettiğim örnekler bilinen Çinli markaların aksiyon kameraları. Sony ya da GoPro gibi markaların ürünlerinin fiyatları halen biraz daha yüksek. Ama Çinli markaların da Japon ya da ABD’li rakiplerinden daha kalitesiz olduğunu düşünmeyin. Fazlasıyla iş görüyor.

    4k_02

    Projeksiyon cihazları

    4K destekleyen bir diğer ürün grubu ise projeksiyonlar. Bir dönem çok popüler olan bu cihazlar artık ağırlıklı olarak okullarda ve ofislerin toplantı odalarında kullanılıyor. Günümüzde bazı projeksiyon cihazları da bu teknolojiyi destekliyor. Bu sayede perdeye aktardığınız görüntüler de 4K kalitesinde izlenebiliyor. Bu tarz beklentileri olanlara önerebileceğim bir ürün gamı.

    Yayın tarafı

    Gelelim konunun en önemli tarafı olan yayıncılık kısmına. Günümüzde hem dünyada hem Türkiye’de 4K televizyon yayıncılığı için adımlar atılıyor. Hatta ülkemizde 4K yayın yapan TRT HD kanalı da var. Ancak hem dünya hem Türkiye için yayın sayısı ve süresi henüz tam anlamıyla yeterli değil. Bu konuda bazı teknik sıkıntıların olduğunu, 4K yayın talebinin yetersiz kaldığını ve bu alanda biraz daha yatırım yapılması gerektiğini düşünüyorum. Yine de uyumlu bir televizyon ve alıcınız varsa belli sürelerle de olsa 4K televizyon yayını izleyebilirsiniz.

    4k_04

    Ne yapmak lazım?

    Kişisel fikrim öncelikle 4K kayıt yapan bir cihaz sahibi olmanız gerekiyor. Bu ilk etapta bir cep telefonu olabileceği gibi bu işte ciddiyseniz bir video kamera ya da fotoğraf makinesi de olabilir. Yaptığınız video kayıtlarının tamamının bu formatta yapılmasını öneririm. İkinci aşamada bu teknolojiyi destekleyen bir TV ya da monitör sahibi olmanız mantıklı. Bu sayede kayıt ettiğiniz görüntüleri tam anlamıyla 4K olarak izleyebilirsiniz. Ama ne yaparsanız yapın görüntüleri 4K olarak kayıt etmeyi birincil önceliğiniz haline getirin. Diğer yatırımlar için bütçeniz yetmese bile bunu yapmanızı öneririm. Zira 5-6 sene önce 640×480 piksel kayıt ettiğim videoları Full HD bir TV’de izleyince kalitesinin ne kadar kötü olduğunu görüp ‘keşke daha yüksek çözünürlükte kayıt etseydim’ dediğim zamanlar oluyor. Her zaman yaptığım standart öneri o dönemin en yüksek çözünürlüğü ne ise onda kayıt yapmaya çalışın.

    Diğer 4K cihazları beklenti, ihtiyaç, bütçe ve duruma göre alırsın. Ama kamera kısmını es geçmemenizi öneririm.

    Işığınız bol olsun…

    Windows 10’u hızlandırmanın pratik yolları

    0

    Gelişme konusunda oldukça ileri bir noktaya gelmiş olsa da, gözününüzü Windows’tan biraz ayırdığınızda yavaşlamaya müsait ve onu formda tutmak için çok değilse de, biraz çaba gerekiyor. İşte hep hızlı bir Windows 10 kullanmak için yapmanız gerekenler…

    ZTE Blade A910 Media Markt’ta satışa sunuldu

    0

    1475827520_blade_a910___2

    ZTE, ülkemizde önemli başarı yakalayan ve beğeni toplayan Blade V7 Lite modelinden sonra Blade serisinin bir diğer üyesi olan Blade A910’u da piyasaya çıkardı. 5,5 inç ekran, 13 MP ön ve 8 MP arka kamera, 3GB RAM ve parmak izi sensörü gibi özelliklere sahip olan ZTE Blade A910 Media Markt’ta 899 TL fiyatla satışa sunuldu.

    Dünyanın en büyük akıllı telefon üreticileri arasında yer alan ve kendi markasını taşıyan modelleri ile Türkiye’de daha fazla yer almaya başlayan ZTE, ülkemizde yeni bir modelini piyasaya sürdü.

    Ağustos ayında piyasaya çıkan ve tüketicilerden olumlu tepkiler alan Blade V7 Lite’ın ardından, Blade serisinin bir diğer üyesi olan Blade A910, Türkiye’de satışa sunuldu.

    5,5 inç boyutunda AMOLED ekranı olan Blade A910 şık ve ince bir tasarıma ve hafif bir gövdeye sahip. Cihazın arka tarafında 13 MP kamera ön tarafında ise 8 MP kamera bulunuyor. Arka kısımda kamera ile birlikte bir de parmak izi sensörü yer alıyor. 4 çekirdekli işlemci, 3 GB RAM ve 32 GB dahili hafızası olan ZTE Blade A910’un pil kapasitesi ise 2450 mAh. Media Markt mağazalarında ve MediaMarkt.com.tr’de satışa sunulan ZTE Blade A910 bütçe dostu fiyatıyla dikkat çekti.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Media Markt 9’uncu yılını özel indirimlerle kutluyor

    1475921995_samsung_930_s7

    Media Markt, Türkiye’deki 9’uncu yılını “Bi’Yaşımıza Daha Girdik” kampanyasıyla kutluyor. Kampanya kapsamında son teknoloji ürünü akıllı telefonlardan televizyonlara, fotoğraf makinelerinden beyaz eşyaya kadar pek çok elektronik üründe, indirimli fiyatlar tüketiciyi bekliyor. Kampanya 8-12 Ekim tarihleri arasında geçerli olacak

    Avrupa’nın açık ara bir numaralı elektronik perakendecisi Media Markt, Türkiye’deki 9’uncu yılını kutluyor. 2007 yılında Ümraniye’de ilk mağazasını açan, halihazırda 45 mağaza ve mediamarkt.com.tr ile tüketicilerinin hizmetinde olan Media Markt, son teknoloji ürünlerini rakipsiz fiyatları ve on binlerce ürün çeşidiyle sunmaya devam ediyor.

    Media Markt, Türkiye’deki 9’uncu yılında, “Bi’Yaşımıza Daha Girdik” kampanyasını hayata geçirerek, birçok ürünü indirimli fiyatlarla sunuyor. 2.3 GHz Quad-Core + 1.6 GHz Quad-Core işlemcili Samsung G930 S7 Akıllı telefon 2799 yerine 2579 TL’den, ZTE V7 LITE Akıllı telefon ise 799 TL yerine 699 TL’den satışa sunuluyor.

    hhh

    Saniyede 4 kare çekim yapabilme özelliğine sahip Canon EOS 100D 18 55DC 75300 DC dijital kamera 1949 TL yerine 1799 TL, macera severlerin gözdesi GoPro Hero4Black aksiyon kamerası ise 2399 TL yerine 2049 TL’lik fiyatıyla meraklılarıyla buluşuyor.

    Media Markt, 9’uncu yıla özel kampanyası kapsamında televizyon fiyatlarıyla da yüz güldürüyor. 4K özellikli, 123 ekran Philips 49PUS7101 Ultra HD Smart LED TV 3299 TL yerine 2999 TL’den, LG 43UH650V.APD 4K ULTRA HD SMART LED TV de 3299 yerine 2999 TL’lik fiyatıyla dikkat çekiyor.

    1475921995_samsung_wf90f5

    Beyaz eşyadaki indirimler ise hem evlenenleri hem de eşyalarını yenileyenleri mutlu ediyor. Samsung WF90F5EOW2W model Eco Bubble özellikli çamaşır makinesi 1699 TL yerine 1399 TL, Vestel BM 301 model bulaşık makinesi de 859 TL yerine 649 TL fiyatıyla satışa sunuluyor.

    8-12 Ekim tarihleri arasında geçerli ve stoklarla sınırlı olan kampanyada ayrıca anlaşmalı kredi kartlarına taksit imkanı ve yine mağazadaki anlaşmalı banka köşelerinde 48 aya varan kredi fırsatı da sunuluyor.

    Samsung Gear Fit 2: Sağlığınızla ilgilenen akıllı bileklik

    GPS, nabız ölçer ve kavisli süper AMOLED ekran. Akıllı bileklik ve Fitnes Bandı ürünleri ile kendisini farklılaştıran Samsung Gear Fit 2 inceleme altında.

    Samsung, Gear Fit’in ikinci sürümü ile karşımıza çıktı. Akıllı bileklik, akıllı saat ve bir  Fitness Bandı  karışımı olan bu Samsung Gear Fit 2, sıra dışı ergonomisi ve zengin donanım birleşenleri ile tüm ilgiyi üzerine çekmeyi başarıyor. Öyle ki gün içinde attığınız adımlardan tutun, yaktığınız kalorileri ve nabız ölçmenin yanı sıra, müzik oynatma modu, cep telefona gelen bildirimleri alma ve cevaplama özelliği ile uyku kalitenizi ölçme gibi fonksiyonlarla birlikte geliyor.

    samsung-gear-fit-2

    Samsung Gear Fit 2, bileğe tam oturması için kavisli bir yapıya sahip. Kasa sisteminin plastik olması ürünü biraz ucuz gösteriyor. Ama bunun da bir nedeni var. Samsung Gear Fit 2, herhangi bir spor aktivitesinden sonra çok kolay temizlenebiliyor. Cihazı temizlemek için suyun altında tutmanız yeterli. IP68 standardına göre su ve toza karşı koruma sağlayan Samsung Gear Fit 2, ne yazık ki yüzme havuzunda uzun süreli kullanılamıyor. Yani su bazlı spor aktivitelerinizi bu ürünle yapılmaması tavsiye ediliyor. Yağmur altında spor veya elleri yıkamak için bu ürünü bileğinizden çıkarmanız gerekmiyor.

    samsung-gear-fit-2-6

    Ekran

    Samsung Gear Fit 2, S ve L olmak üzere iki farklı bileklik ölçüsüne sahip. Bununla birlikte kullanıcılar üç farklı renk arasında seçim yapabiliyorlar. Şarj kablosu cihazın arka tarafından mıknatıs yardımıyla bağlanıyor. Yaklaşık her 2 günde bir bu şarjı kullanmak zorunda oluyorsunuz.

    29 gr ağırlığında olan Samsung Gear Fit 2’nin kavisli yapısı bileği tam kavrıyor ve kullanıcıya kesinlikle bir rahatsızlık vermiyor. Üzerinde bulunan 1.5 inç büyüklüğünde süper AMOLED ekran da rahat bir kullanım sunuyor. En azından kapalı ortamlarda. Çok güneşli ortamlarda ekranın kontrast ve parlaklık değeri ne yazık ki zayıf kalıyor.

    Dokunmatik olan bu ekran esasında iyi bir performans sergiliyor. Islak parmaklarla bu ekrana dokunduğunuzda zaman zaman tepki alamayabiliyorsunuz.

    Üründe beğendiğimiz bir özellik, akıllı telefon olmadan da kullanılabilmesi. Neredeyse tüm Android telefonlarla uyumlu olan Samsung Gear Fit 2 kendi başına da rahatlıkla çalışabiliyor.

    samsung-gear-fit-2-5

    Kullanım

    Tizen işletim sistemine sahip olan Samsung Gear Fit 2, yüksek bir performans sergiliyor. Oluşturulan veriler Bluetooth yardımı ile Samsung S Health uygulamasına aktarılıyor. Ekrana dokunarak ürünü yönetmeniz mümkün. Bununla birlikte yanda yer alan iki düğme ile de kontrol sağlanabiliyor. Saati okumak için tıpkı Apple Watch’da olduğu gibi bileğinizi hareket etmeniz yeterli.

    Yine Apple Watch’da olduğu gibi Samsung Gear Fit 2’de de parmağınızı yukardan aşağı hızlı çektiğinizde bir hızlı menü fonksiyonu açılıyor. Bu menüde cihazın pil durumunu, rahatsız etmeme fonksiyonu, ekranın parlaklığını veya müzik kontrollerine anında ulaşıyorsunuz.

    Müzik demişken. Müzik verilerinizi Samsung Gear Fit 2’ye aktarabiliyorsunuz. Fakat üzerinde bir hoparlör veya kulaklık girişi olmadığından dolayı, bu müzikleri dinlemek için mutlaka bir Bluetooth kulaklığa ihtiyaç duyuyorsunuz.

    samsung-gear-fit-2-3

    GPS ve adım sayma

    Fitness Band ürünleri hiçbir zaman %100’lük doğru ölçüm vermezler.  Bu ürünlerin esprisi, genel olarak kullanıcıya bir fikir vermesi açısından ölçümler gerçekleştirmeleri. Samsung Gear Fit 2, adım saymada çok iyi bir ölçüm sistemi geliştirdiğini bize gösterdi. Tıpkı Apple Watch gibi, burada alınan sonuçlar gerçeğe çok yakın.

    Benzer bir durum merdiven çıkma testinde de gördük. Samsung Gear Fit 2’nin Barometre sensoru her şeyi olması gibi algıladı. Ormanda yaptığımız bir yürüyüşte Samsung Gear Fit 2’nin Apple Watch ile olan farkı anlaşıldı. Her iki ürün farklı sonuçlar verdi. Bunun nedeni de Samsung Gear Fit 2’nın özellikle kapalı alanlarda GPS sinyalini zaman zaman kaybetmesi ve o süre içinde ölçüm yapamaması.

    samsung-gear-fit-2-2

    Sonuç    

    Samsung Gear Fit 2’de kullanıcının ihtiyaç duyduğu  temel uygulamalar yüklü olarak geliyor. Daha fazlasını isteyen kullanıcılar, Samsung Gear uygulaması üzerinden ek uygulamalar yükleyebiliyorlar. Dolaysıyla zengin bir uygulamam seçeneği sunan Samsung,  başarılı ergonomisi ile gerçekten önemli avantajla sağlıyor. GPS özelliği her ne kadar istenilen performansı vermezse de,  Samsung Gear Fit 2’nin oldukça başarılı bir Fitness Band akıllı saat karışımı olduğunu söylemeliyiz.

    Dubai neden Orta Doğu’nun Silikon Vadisi?

    dubai1970’li yıllarda 230 bin nüfusa sahip Birleşik Arap Emirlikleri’nin bugünkü nüfusu 9,3 milyon. Ülke 230 kat ekonomik büyüme ile dünyanın en zengin ülkeleri sıralamasında 8. sıraya yükselmiş durumda. Nüfusun yalnızca %16’sının kendi halkı tarafından oluşturulduğu ülkede geri kalan kişiler göçmen ve yabancı ziyaretçilerden oluşuyor. Ve bu da ülkeye farklı bir dinamizm kazandırıyor. Birleşik Arap Emirliklerinin en kalabalık şehri olan Dubai ise özellikle girişimcilik açısından sadece Birleşik Arap Emirlikleri’nin değil dünyanın da gözde merkezlerinden biri olma yolunda ilerliyor.

    Girişimciler için önemli fırsatlar sunuyor

    Dubai’deki girişimler Arap Emirliklerinin kendisi kadar hızlı değişiyor. Bundan 10 yıl önce şehirde çok az sayıda girişim mevcuttu. Bugün şehirde Khalifa Fund, 2014 yılında kurulan Impact Hub Dubai ve In5, 2013 yılında kurulan Turn 8 gibi çeşitli girişimler yer alıyor. Bununla birlikte devletin açtığı inovasyon merkezinde düşük kiralar uygulanarak girişicimcilere teşvik sağlanıyor. 2012 yılında devlet tarafından hayata geçirilen teknoloji fonu Silicon Oasis Founders, 2015 yılında kurulan teknoloji girişimi Astrolabs, yine 2015 yılında kurulan Flat 6 Labs Abu Dhabi diğer örnekler. Ayrıca Envestors, Emerge Ventures, STEP, TIE Dubai, Startup Weekend gibi sayısız organizasyon örneği daha sayılabilir.

    Bunun yanında New York tabanlı Pepsico ve Berlin tabanlı e-ticaret firması Rocket Internet de Dubai girişimlerini başlatan uluslararası firmalardan bazıları. Şehir çok uluslu şirketlerin fazlasıyla ilgisini çekiyor. Örneğin Pepsico 2014 yılında Dubai’de bir araştırma laboratuvarı açtı. Rocket Internet’nin online alışveriş alanındaki yatırımlarından Namshi’nin ise Dubai’de 30 bin adetin işlem gördüğü bir deposu bulunuyor. Dubai ayrıca 20 ekim 2020’de başlayacak olan World Expo 20/20’nin hazırlıklarını yapıyor. Organizasyona 25 milyon ziyaretçinin katılması bekleniyor.

    Düşük vergiler, jeopolitik konum ve serbest ticari politikaları

    Girişimciler için Orta Doğu’nun Silikon Vadisi olan Dubai aslında bir çölden bugünkü şekline dönüştürülmesi ile ünlü. 1990’ların ortasında Sheikh Mohammed bin Rashid al-Maktoum şehri uluslararası bir başkente dönüştürmeye karar verdi. Bugünlerde şehri yatırımcılar için çekici hale getiren faktörleri şu 3 başlık altında verebiliriz: Düşük vergiler, konumu ve serbest ticari politikası. Gelin bu faktörleri biraz açalım.

    1. Dubai Asya, Orta Doğu ve Afrikada’ki hızlı gelişen pazarlara açılan kapı durumunda: Yatırımcılara göre Hindistan ve Nijerya gibi gelişmekte olan ülkeler %5’ten daha yüksek bir hızla büyürken bu oran gelişmiş ülkeler için en fazla %2 ya da 3. Dubai yalnızca coğrafi konum olarak gelişmekte olan ülkelere yakın değil, aynı zamanda ulaşım ve ticari altyapısı ile girişimcilere kolaylık sunuyor.

    2. Gurbetçiler de dahil olmak üzere şirket ve bireyler Dubai’de gelir veya satış vergisi ödemiyor ve bu da ekonomiyi canlı tutuyor. 7 Emirlikten oluşan Arap Emirliklerinde kişi başı gelir 45 bin dolar. Ancak diğer emirliklerden farklı olarak Dubai’de en büyük sektörler ticaret ve turizm olduğundan dolayı petrol fiyatı değişimlerinden çok fazla etkilenmiyor. En büyük sektör olan ticaret ve turizm gelirin %28’ini oluştururken, finans %27; ulaştırma %14’ünü oluşturuyor. Düşük vergileri Dubai’yi girişimciler için oldukça cazip bir hale getiriyor. Şehirde hızlı büyüyen e-ticaret sektörü değeri 1 milyar doları aşan Souq.com’a da ev sahipliği yapıyor.

    3. Serbest ticaret politikaları Dubai’ye komşuları üzerinde de bir avantaj sağlıyor. Orta Doğu ve daha pek çok yerde gelişen ekonomilerin hızlı büyümesi yasalar tarafından engelleniyor. Dubai ise ekonomik avantajını uluslararası yatırım ve endüstrileri yasalarla destekleyerek sağlıyor. Örneğin Abraaj ofisleri yabancı firmalar için kolaylıklar sağlayan Uluslararası Finans Merkezi’nde yer alıyor. Bunun gibi teknoloji ve medyanın da içinde olduğu özel endüstrilere çeşitli imkanlar sağlayan bir kaç alan bulunuyor. Internet Zone ve Media City merkezlerinde çalışanlardan ülkenin diğer yerlerinde olduğundan farklı olarak çalışma vizesi talep edilmiyor.

    Peki dezavantajları yok mu?

    Dubai’nin dezavantajları da mevcut elbette. Bunlardan en önemlisi tabii ki aşırı sıcakları. Yaz aylarında sıcaklık ve nem insanların birkaç dakikalığına dahi dışarda durmalarına engel oluyor. İnşaatlar akşam yapılıyor. Emirlikte ayrıca keskin bir sınıf ayrımı var. Şehrin işgücünün çoğunu Pakistan ve Cezayir’den gelen fakir işçiler oluşturuyor. Buna ek olarak ülke basın ve konuşma özgürlüğünün olmaması nedeniyle sık sık eleştiriye maruz kalıyor. Diğer yandan Dubai’de yaşamak çok pahalı değil. Uzman görüşlerine göre ülkede iki çocuklu bir göçmen aile okul masrafları da dahil yıllık 150 bin dolara geçinebiliyor. Pek çok şirketin konut yardımı sağlamasının da bunda payı var tabii.

    Dubai kısaca küçük bir şehirde büyük bir dünya sunuyor. Emirlik diğer Orta Doğu ülkeleri ile kıyaslandığında teknoloji anlamında gelişme yolunda. Büyük şirketlerin çoğu doğrudan ya da dolaylı olarak emirlikte temsil ediliyor. Ülkedeki farklı müşteri yapısı ve talep çeşitliliği girişimcilerin farklılık yaratmaları için bir avantaj.

    Görsel kaynak: seedstarsworld.com

    Prisma uygulaması videolara da sanatsal filtre imkanı tanıyacak

    prisma_main

    Fotoğrafları sanatsal filtrelerle paylaşma imkanı sunan popüler mobil uygulama Prisma, sonraki güncellemesinde videolara da benzer dokunuşlara olanak tanıyacak. iOS uygulamasında beta olarak detayları açığa çıkan özelliğe göre Prisma kullanılarak kısa süreli video kayıtlarına sanatsal filtreler eklenebilecek.

    Video düzenleme özelliği kazanacak olan Prisma, bu sayede kısa süreli Vine ya da Instagram paylaşımlarını daha eğlenceli hale getirecek gibi görünüyor. Güncelleme ile gelecek özelliğin öne çıkan detayları ise şöyle;

    Prisma uygulaması üzerinden yapılandırılacak filtreli videolar için süre sınırlaması olacak. 15 saniye olarak belirlenen süre boyunca Prisma filtreleri, videolara uygulanabilecek. Sürenin kısa olduğu düşünülebilir, ancak bir video işleme süresini beraberinde getiren özellik için bu bile gayet iyi.

    Final versiyonu ile kısa süre içinde ilk etapta iOS 10 kullanıcılarına sunulması beklenen Prisma video işleme özelliğinin yine birkaç gün içinde de Android’e gelmesi kuvvetle muhtemel. Ancak bu yönde bazı kafa karıştırıcı detaylar da var; çıkan bazı haberlerde Prisma geliştiricilerinin söz konusu özelliği Android platformuna getirmeyebileceği konuşuluyor.

    Göze hoş görünen sanatsal videolara imkan tanıyacak özellik uzun süredir bekleniyordu. Fotoğraf tarafından özellikle Instagram’da bir hayli popüler olan Prisma’nın videolarıyla da dikkat çekeceği aşikar.

    Haberin devamında özelliğe dair yayınlanan bir video yer alıyor. İyi seyirler…

    [vsw id=”EevU3fGz3XM” source=”youtube” width=”425″ height=”344″ autoplay=”no”]

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    7. nesil AMD PRO işlemcili ilk masaüstü bilgisayarlar duyuruldu

    maxresdefault

    AMD “Bristol Ridge PRO” kod adlı 7. nesil AMD PRO APU masaüstü işlemciler ile güç sağlanan ilk bilgisayarları duyurdu. İş gereksinimleri için geliştirilen AMD PRO APU’lar arttırılmış işlem ve grafik performansı ve iyileştirilmiş enerji verimliliği sunarken müşterilerin BT yatırımlarını korumak için güvenli ve kararlı bir platform sağlıyor.

    HP ve Lenovo tarafından geliştirilen yeni sistemler ticari sınıf kalite, performans ve kararlılık ile beraber şirketlerin üretkenlik, yönetilebilirlik ve iş birliği konularında daha ileri gitmeleri için yüksek segmentli video ve ses yetenekleri sağlıyor. Bunlara ek olarak bu sistemler kutudan çıktıkları gibi Device Guard, Windows Hello, Biometric Security ve Bitlocker gibi Microsoft Windows 10 Pro özelliklerine tam destek veriyor.

    Atanmış ve bütünleşik AMD Secure Processor teknolojisi ile hassas veri ve güvenilir uygulamaların korunması. AMD Secure Processor teknolojisi, güvenlik fonksiyonlarını uygulayan bir sistem çapında bir güvenli ortamdır. Bu teknoloji güvenli başlatma için bağımsız donanım tabanlı dizin kökü, içerik koruması, uygulama güvenliği ve fTPM 2.0 sunar.

    AMD PRO masaüstü işlemcileri Kullanıcıların gittikçe artan işlem ve grafik talepleri için yeni 6. nesil AMD PRO işlemcilere kıyasla %14’e kadar daha fazla işlem, %22’ye kadar daha fazla grafik performansı ve %32’ye kadar daha fazla enerji verimliliği sunuyor.

    Açık standartlar ve CPU-agnostik DASH yönetilebilirliği BT departmanlarının sistemleri kolayca birleştirmesine ve yönetmesine fırsat sağlıyor. Yeni AMD AM4 masaüstü altyapısı gelecek için kararlı ve yükseltilebilir bir platform sunuyor.

    Samsung yapay zeka platformu Viv’i satın alıyor

    viv

    Samsung, yeni nesil yapay zeka platform Viv Labs’in satın alınacağını açıkladı. Atılan adım şirketin konuşma ve öğrenme becerilerine sahip sanal kişisel asistanlar geliştirme yönündeki yeni bir adımı şeklinde ifade edildi.

    Geliştiricilere ürünlerini konuşma becerisine sahip, akıllı bir arayüz aracılığıyla yayma imkânı sunan yapay zekâ platformu Viv Labs, yazılım geliştiricilere, etkileşimli asistanlar yaratıp kullanabilmenin yanı sıra ünlü uygulamalara ve hizmetlere lisan temelli doğal bir arayüz entegre etme imkânı veren bir açık yapay zekâ platformu geliştirmişti.

    Satın alma kararı, Samsung’un sanal kişisel asistanlar konusundaki taahhüdünü ortaya koyuyor. Samsung, Viv sayesinde müşterileri için yeni hizmet deneyimleri sunabilecek. Bu yeni deneyimlere kullanıcı arayüzünü basitleştiren ve kullanıcıyı anlayarak ona en uygun önerileri sunabilen bir hizmet deneyimi de dâhil.

    Viv’in kurucuları olan yapay zekâ vizyonerleri Dag Kittlaus, Adam Cheyer ve Chris Brigham, şirketin satın alınmasının ardından Samsung’un Mobil İletişim Birimi ile yakın çalışacak ve mevcut yönetim altında bağımsız olarak görev almaya devam edecekler.

    Yapay zeka birçok Samsung ürününe entegre edilecek

    Samsung Electronics Mobil İş Birimi Teknolojiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Injong Rhee, yapay zekâ platformunu şöyle değerlendirdi:

    “Viv, hem tüketiciler hem de yazılım geliştiriciler dikkate alınarak geliştirildi. Bizi Viv’e çeken de bu çift odaklı yapısı oldu. Teknoloji ile etkileşimimiz akıllı arayüzlere ve ses kontrolüne doğru kaymakta, bu açıdan Viv, başta beyaz eşya ve giyilebilir teknolojiler olmak üzere pek çok Samsung ürününe entegre edilebilecek ideal bir aday.”