Huawei, estetik tasarımı, düşük ışıkta iddialı kamera performansı, geliştirilmiş selfie özelliği ve kullanıcı dostu işlevselliği ile yeni nesil P serisinin son üyesi Huawei P9 Lite 2017’yi, Media Markt mağazalarında satışa sunuyor. Android işletim sistemli akıllı telefon tasarım ve teknoloji özelliklerinin yanı sıra bütçe dostu bir fiyat etiketiyle geliyor.
Huawei P serisinin öne çıkan unsurlarından biri olan minimalist tasarım yaklaşımı, P9 Lite 2017’de de yoğunlukla hissediliyor. İnce ve kavisli gövde yapısı, daha detaylı hale getirilerek, renkler, pürüzsüz yüzey dokusu ve kullanılan parlak cam materyalle birlikte, dikkat çekici bir uyum içerisinde tasarlanmış durumda. P9 Lite 2017’nin 7,6 mm. gövde ve 2,02 mm. ekran kenar inceliği, matematiksel bir işçiliği ortaya koyarken, ergonomiden de ödün vermiyor. Cihazın pil dahil ağırlığı sadece 147 gram.
Huawei P9 Lite 2017, 8MP ön kamerasının sağladığı selfie özelliği, geliştirilmiş parmak izi tanıma özelliği ve güçlü ses kalitesiyle göz dolduruyor. Yeni nesil Pro modundaki 12MP arka kamera ile güçlendirilen P9 Lite 2017, 27 mm geniş açı özellikli, f/2.2 diyafram aralığına sahip 5 katmanlı lensi ve gelişmiş görüntü sensörlü kamerası ile kristal berraklığında fotoğraflar vaat ediyor.
Cihazın öne çıkan teknik özellikleri şöyle;
Boyutlar: 147.2mm x 72.94mm x 7.6mm
Ağırlık: 147g (Batarya dahil)
Ağ: 4G/3G/2G
CPU: Kirin 655 CPU 4 X 2.1GHz+4*1.7GHz
Arayüz: Android 7.0 + EMUI 5.0
Ekran: 5.2-inch FHD (192 x 1080) ekran
Kamera: 12 MP BSI CMOS arka kamera – F2.2 8MP Ön kamera – F2.0
Depolama: 3GB RAM /16GB EMMC Flash Micro-SD, 128GB’ye kadar
Tüketici elektroniği şirketi Sony, yeni SF-G Serisi ile SD kart yelpazesinin hızı ve verimliliğinde iddialı. Performans ihtiyaçları ve dosya boyutları büyümeye devam ederken, SF-G Serisi SD kartlar, profesyonel fotoğrafçılar, DSLR ve aynasız fotoğraf makinesi kullanıcıları ve video grafikerler için optimize edilen gelişmiş özellikler ile dikkat çekiyor.
Sony’nin kendi cihaz yazılımı sayesinde 299 MB/s’ye varan yazma hızına sahip SF-G Serisindeki ürünler, dünyanın en hızlı SD kartları olarak kabul ediliyor. Yüksek yazma hızı, dijital görüntüleme cihazlarının maksimum performans göstermesini sağlarken UHS-II destekleyen fotoğraf makineleri ile yüksek çözünürlüklü görüntülerin daha uzun süreli kesintisiz çekimine imkân veriyor. Aynı zamanda, kullanıcıların kritik bir anı kaçırmaması için arabellek temizleme süresinin kısaltılmasına da yardımcı oluyor.
SD Kartlar, Sony’nin algoritmasını kullanarak veri yazma hızlarının düşmesini önlüyor ve fotoğraf makinesinin art arda yüksek hızlı çekim yapma yeteneğine de katkıda bulunuyor. Aynı zamanda söz konusu SD kartlar, 300MB/s’ye kadar okuma hızına da sahip.
Kartlar, bir bellek kartı okuyucusuyla eşleştirildiğinde, yüksek boyuttaki verileri ve dosyaları bilgisayara çok hızlı şekilde aktarıyor. Bu da, profesyonellerin daha etkin veri akışıyla çalışmasına katkıda bulunuyor.
SF-G Serisi SD kartların Nisan 2017’den itibaren temin edilebileceği duyuruldu.
Her yıl 8 Mart günü tüm dünyada Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanıyor. Bu özel günde biz kadınlara birtakım ayrıcalıklar tanınıyor ve el üstünde tutularak sevdiklerimiz tarafından bize özel seçilmiş hediyeler alıyoruz. Hediye seçmek zor iş farkındayız. Hele ki kadınlara alınacak hediyeler için iki kere düşünmek gerekebiliyor. O zaman sizlere yardımcı olalım ve biz kadınların en çok sevebileceği teknolojik hediyeleri sıralayalım…
Kadınlar her zaman çiçekten ya da mücevherden hoşlanmaz. Günümüzün teknoloji çağı olduğunu düşünürsek, teknolojik bir hediye de bizi çok mutlu edebilir. Örneğin bir dizüstü bilgisayar biz kadınların kesinlikle her zaman ihtiyaç duyabileceği bir hediye. Gündüz vakti ofisimizde masabaşına bağlı kalmadan işlerimizi istediğimiz her yerden halledebiliriz. Ya da akşam eve gittiğimizde bütün yorgunluğumuzu üzerimizden atıp sıcak bir kahvenin yanında dizüstü bilgisayarımızdan eğlenceli bir film açabiliriz. Bir dizüstü bilgisayar seçerken ilk planda dikkat etmeniz gerekenler cihazın kaç inç ekrana sahip olduğu, işlemcisinin ne kadar güçlü olduğu, hafızasının ne kadar yeterli olduğu ve multimedya özelliklerinin ne kadar çeşitli olduğu olmalı. Dizüstü bilgisayara alternatif olarak tablet de biz kadınlar için güzel bir seçenek olabilir. Daha ince ve küçük ebatlara sahip olduğu için tableti çantamızda da rahatça taşıyabiliriz. İş çıkışında yolda trafikte harcadığımız zamanı tabletimizde en sevdiğimiz diziyi izleyerek ya da son zamanlarda tutulduğumuz oyunu oynayarak da geçirebiliriz. İşletim sistemine bağlı olarak sahip olduğu mağazadan çeşitli uygulamaları indirebilir ve eğlenceli zaman geçirebiliriz.
Tercihimiz akıllı telefon
Belki size çok klasik bir fikirmiş gibi gelebilir ama bizim için akıllı telefon da çok yerinde bir hediye alternatifi olabilir. Çünkü teknoloji çok hızlı gelişiyor ve akıllı telefonlarımızı da günümüzün yeniliklerine göre yenilemek isteyebiliyoruz. Akıllı telefonlarımızın günün her saati elimizde olduğunu düşünürseniz, ne kadar iyi bir hediye seçeneği olduğunu anlayabilirsiniz. Peki, akıllı telefon almaya karar verdiyseniz nelere dikkat etmeniz lazım? Öncelikle biz kadınlar için performansı kadar telefonun tasarımı da çok önemli olduğunu söyleyelim. Çok fazla fotoğraf çekmek isteyeceğimiz için ön ve arka kamerasının çözünürlüğünün kaliteli olması da bizler için önemli. Çektiğimiz fotoğraflara çeşitli efektler vermesek tabii ki olmaz. Bunun için kamera özelliklerinin de bizlere çeşitli seçenekler sunması gerekiyor. Bunun dışında performans tarafına gelince, işlemcisinin ve bellek seçeneklerinin en üst teknolojiye sahip olmasına dikkat edebilirsiniz. Unutmadan ekleyelim, çektiğimiz fotoğrafların hiçbirini silmek istemeyiz, onun için depolama alanı yüksek olan ve microSD kart desteği sunan bir model seçmenizi tercih ederiz.
Son zamanların modası giyilebilir teknoloji
Son zamanda giyilebilir teknolojiler de oldukça popüler olmaya başladı. Hatta akıllı bileklikler spor yaparken kaç kalori harcadığımızı, ne kadar yağ yaktığımızı hesaplayabiliyor. Bizlerin daha sağlıklı bir yaşam sürmesi için akıllı bir bileklik de tercih edebilirsiniz. Bunun dışında akıllı saat de güzel bir alternatif olabilir. Günlük koşuşturmamız arasında cep telefonumuzu çantamızda taşıyabilir ve gelen çağrıları, mesajları bileğimizdeki bu şık aksesuardan cevaplayabiliriz. Daha eğlenceli bir hediye arıyorsanız son zamanlarda sanal gerçeklik gözlükleri çok dikkat çekmeye başladı. Bizleri bambaşka bir dünyayı deneyimlemeye davet eden bu hediye de farklı bir alternatif olabilir.
Biz kadınlar hep şık olmalıyız
Kadınlar için şık olmak her şeyin başında geliyor. Kıyafetlerimizi mutlaka bir aksesuarla tamamlamak istiyoruz. Son zamanlarda piyasaya sürülen birbirinden şık kulaklıklar bizler için güzel bir hediye seçeneği olabilir. Çeşit çeşit renk arasından bir seçim yapabilirsiniz. Burada da dikkat etmeniz gereken en önemli detay, kulaklığın dışarıdaki sesi içe, içerdeki sesi de dışarıya yansıtmaması…
Eğer sevdiğiniz kadına hâlâ daha bir hediye almadıysanız acele edin, gün daha bitmedi! Umarız sunduğumuz alternatifler sizlere yardımcı olmuştur…
Facebook, 4 Şubat 2004 tarihinde Harvard Üniversitesi öğrencisi Mark Zuckerberg tarafından kişilerin birbirleriyle iletişim kurmasını sağlamak amacıyla kurulan bir sosyal paylaşım sitesi olarak şu anda dünyada en çok tanınan sosyal ağ konumundadır. Çok fazla kullanıldığı için bu sosyal paylaşım sitesine üye olanları güvenlikle ilgili bazı tehlikeler beklemektedir. Üyelerin hesaplarını güvende tutabilmek ve bu tehlikeleri bertaraf edebilmeleri için neler yapmaları gerektiğini anlatmaya çalışacağım. Eğer aşağıda belirtilen maddelere harfiyen uyulursa Facebook kullanırken çok daha fazla güvende olacağınız söylenebilir.
Facebook’ta Güvende Olmak İçin Neler Yapılmalı?
Şifrenizi İyi Koruyun
Facebook şifrenizi internette başka yerde kullanmayın ve asla başkalarıyla paylaşmayın. Kolay tahmin edilebilecek bir şifre kullanmayın. Adınızı veya yaygın kelimeleri kullanmayın.
Giriş bilgilerinizi asla paylaşmayın
Bilgisayar dolandırıcıları Facebook’a bire bir benzeyen sahte internet siteleri oluşturarak e-posta adresiniz ve şifrenizle giriş yapmanızı isteyebilir. Giriş bilgilerinizi girmeden önce internet URL’sini mutlaka kontrol edin. Şüphe duyduğunuzda, Facebook’a gitmek için tarayıcınıza www.facebook.com yazın. Çünkü bunu yapmazsanız Facebook sitesine giriş yaptığınızı düşündüğünüz bir bağlantıda kendinizi birebir aynı ekran görüntüsünde olan sahte bir sitede bulabilirsiniz.
Kullandığınız Başka Bilgisayarlara Dikkat
Başkalarıyla paylaştığınız bir bilgisayarı kullandıktan sonra Facebook’tan çıkış yapın. Eğer çıkış yapmazsanız siz bilgisayarın başından ayrıldıktan sonra o bilgisayarı kullanan kişi Facebook’unuzu kullanmaya devam edebilir. Aynı durum cep telefonlarınız için de geçerli. Cep telefonunuzu bir arkadaşınıza verirken ya da eskiyen telefonunuzu kullanılsın diye birilerine bağışlarken çok dikkatli olun. Facebook’a giriş yapılmış telefonunuz ciddi bir güvenlik açığı yaratabilir.
Tanımadığınız kişilerden gelen arkadaşlık isteklerini kabul etmeyin
Çünkü dolandırıcılar insanlarla arkadaş olmak için sahte hesaplar oluşturabilir. Bir sahtekarın arkadaşlık isteğini kabul ettiğinizde, Zaman Tünelinizde SPAM paylaşmasına, sizi gönderilerde etiketlemesine ve kötü niyetli mesajlar göndermesine izin vermiş olma ihtimaliniz vardır.
Şüpheli Bağlantılar
Arkadaşlarınızdan veya tanıdığınız bir şirketten gönderilmiş gibi görünse bile, asla şüpheli bağlantılara tıklamayın. Facebook’un sizden asla e-posta aracılığıyla şifrenizi vermenizi istemeyeceğini aklınızda bulundurun.
Etiketler önce onayınıza sunulsun
Etiket onayı insanların gönderilerinize eklediği etiketleri onaylamanıza veya reddetmenize olanak sağlayan bir seçenektir. Bu özelliği açtığınızda, birinin paylaştığınız bir şeye eklediği etiketler siz onaylamadan görünmeyecektir. Etiket onayı açıkken, gözden geçirmeniz gereken bir gönderi olduğunda, bununla ilgili bir bildirim alırsınız. Gönderiye giderek etiket isteğini onaylayabilir veya reddedebilirsiniz.
Bir etiketi onayladığınızda, etiketlenen kişi ve arkadaşları gönderinizi görebilecektir. Gönderinizin etiketlenen kişinin arkadaşları tarafından görülebilmesini istemiyorsanız, bu ayarı değiştirebilirsiniz.
Etiket Onayını Açmak İçin
Tüm Facebook sayfalarının sağ üst köşesinde bulunan simgesine tıklayın ve Ayarlar’ı seçin. Soldaki sütunda Zaman Tüneli ve Etiketleme’ye tıklayın. İnsanların senin gönderilerine eklediği etiketler Facebook’ta gözükmeden önce onayına sunulsun mu? ayarını bulun ve en sağındaki Düzenle’ye tıklayın. Açılır menüden Açık’ı seçin.
Belirli bir gönderiyi görebilen herkes, sizinkiler dahil insanların gönderideki beğenmelerini ve yorumlarını da görebilir.
Bir şeyi paylaşan kişi, gönderiyi görebilen hedef kitle üzerinde kontrole sahiptir. Her gönderide hedef kitleyi görmenizi sağlayan bir simge vardır.
Hedef kitle seçenekleri arasında Arkadaşlar, Herkese Açık ve özelleştirilebilen daha belirli seçenekler bulunur.
Birinin bir şeyi paylaştıktan sonra hedef kitleyi istediği zaman değiştirebileceğini ve bunun size bildirilmeyeceğini unutmayın.
Örneğin, bir arkadaşınız bir fotoğrafı arkadaşlarıyla paylaşabilir ve daha sonra hedef kitleyi güncelleyip Herkese Açık yapabilir. Fotoğrafa yorum yaptıysanız, hedef kitle önceden Arkadaşlar olarak ayarlandıysa bile artık yorumunuz da herkese açık olur.
Özetlersek; güvenlik ayarlarını yapmadan asla Facebook’ta güvende olamazsınız.
Canon’un en yeni aynasız modeli EOS M5’in tüm özelliklerini ve kullanım yorumlarımı bu yazımda anlatıyorum.
Hayatımıza 2008 yılında giren bir kavram olan aynasız fotoğraf makineleri kompakt bir gövde ve değiştirilebilir objektif mantığı ile kurgulanan bir ürün kategorisi. Sony, Olympus, Panasonic, Samsung, Fujifilm, Nikon ve Canon gibi markaların bu alanda ürünleri bulunuyor. Fotoğraf alanının iki önemli isminden biri olan Canon (diğeri Nikon) aynasız modellere belli bir mesafede duran bir marka.
Aynasız serisine 2012 yılında başlatan Canon sırasıyla M, M2, M3, M10 ve M5 modellerini satışa sundu. Küçük bir gövde, APS-C boyutunda sensör ve giriş seviyesi bir DSLR özelliklerini barındıran bu modeller özellikle markanın takipçileri tarafından beğenilen ürünler oldu. Ailenin en son üyesi olan M5 ise 2016 yılının ortalarında tanıtıldı.
Tasarımda radikal değişiklikler
Canon, M5 ile radikal bir tasarım değişikliğine gitmiş. Önceki M modellerinde gerçekten aynasız gibi görünen gövde artık daha çok DSLR formunda. Ayrıca daha önceden bulunmayan vizör (elektronik olsa da) eklenmiş. Tasarım değişiklikleri bunlarla sınırlı değil: Ürünün üst yüzünde biri deklanşöre entegre 4 farklı fonksiyon düğmesi yer alıyor. Bunları kullanarak menülere girmeden birçok işlemi halledebiliyorsunuz. Ayrıca daha önce bulunmayan deklanşör altındaki fotoğraf makinesini daha ergonomik bir şekilde tutmayı sağlayan bombeli bölüm de kullanım zevkini artırıyor. Yukarı ve aşağı hareket edebilen dokunmatik ekran ise en son yenilik.
Teknik özellikler
EOS M5’e teknik olarak baktığımızda, firmanın DSLR kategorisindeki modeli olan D80’den izler taşıdığını söyleyebiliriz. Dual Pixel CMOS AF, Digic 7 imaj işlemcisi, APS-C boyutunda CMOS sensör D80’den alınan özellikler. 24.2 Megapiksel çözünürlük, 2.36 milyon piksellik dijital vizör, 3.2 inç büyüklüğünde 1.62 milyon piksellik dokunmatik ekran, 60 fps Full HD video, saniyede 9 kare seri çekim hızı, 5 eksenli titreşim engelleme (sadece video modunda kullanılabiliyor), EOS EF-M objektif bayoneti, Wi-Fi, NFC ve Bluetooth gibi özellikler cihazın temel fonksiyonları arasında yer alıyor.
M5 neler getiriyor
Yukarıda da anlattığım gibi EOS M5 öncelikle ciddi bir tasarım değişikliği ile geliyor. Artık aynasızdan çok DSLR modellere benzeyen ürün bu sayede daha profesyonel bir görüntüye kavuşmuş. Bana ilk bakışta Sony’nin full frame sensörlü ya da Panasonic’in GH aynasız modellerini anımsatan M5, Dual Pixel netlik sistemi sayesinde öncelikle hızlı bir netlik vaad ediyor. Tasarımı değiştiği için boyutu da biraz irileşen M5, neredeyse giriş seviyesi DSLR modelleri kadar yer kaplıyor.
Kullanım özellikleri
Tasarımın değişmesi ve cihazın üst tarafına adeta serpiştirilen düğmelerin varlığı kullanım hızını artırmış. Bu düğmelerin akıllı bir şekilde kombin edilmesiyle birçok işlemi menüye girmeden (beyaz ayarı, ISO, netlik modu vs.) yapabiliyorsunuz. Amatör ve bilgisi az kullanıcılar için bu düğmeler biraz kafa karıştırabilecek olsa da bilgili kullanıcılar için bulunmaz bir nimet bence. Özellikle üst yüzdeki Dial Function düğmesi bir joker gibi çalışıyor. İçine bastırılarak fonksiyonlar arası geçiş sağlayan bu düğme sayesinde birçok ayarı hızlı bir şekilde yapabiliyorsunuz.
Döndürülebilir ve dokunmatik ekran güzel olmuş. Fakat ekran (üst taraftaki dijital vizör yüzünden) yukarı doğru değil aşağı doğru dönebiliyor. Döndürülmesiyle güzel fakat özellikle tripod üzerinde iken ekran döndürmeye kalktığınızda görüntü tripodun arkasında kalıyor. Bu da çekimi zorlaştırıyor. Aşağı doğru döndüğünde gövdeye paralel hale gelen ekrandaki görüntü de otomatik olarak ters dönüyor. Bu sayede çekim sırasında kendinizi görebiliyorsunuz. Bunu böyle tasarlamak yerine 650D modelinde olduğu gibi yana doğru açılan bir ekran daha pratik olabilirdi.
Bu arada yeri gelmişken belirteyim bu yazıyı hazırladığım sırada (Şubat ortası gibi) Canon yeni modeli M6’yı duyurdu. Bu yeni modelin en önemli özelliği ise elektronik vizörün opsiyonel hale getirilmesi ve kaldırılması oldu. Bu hamle ile artık ekran aşağı doğru değil yukarı yani öne doğru 180 derece döndürülebilir hale geldi. Anlaşılan Canon da bu durumun ergonomik bir sorun oluşturduğunu fark etti.
Ürün diğer Canon modellerinde olduğu gibi kaliteli ve güzel fotoğraflar çekmenizi sağlıyor. Özellikle iyi bir objektifle harika sonuçlar alabiliyorsunuz. Video modu da gayet başarılı. Zaten Canon’un çok iyi olduğu bir alan olan videoda başarısız olması mümkün değil gibi görünüyor. Harici mikrofon bağlantısının olması M5’i yarı profesyonel video amaçlı kullanımlar için cazip hale getiriyor. Yine önceki modellerde de yer alan mikrofonun kayıt seviyesini ayarlama özelliği bu modelde de bulunuyor.
Seri çekim hızı sabit netlikte 9, değişken netlik yaptığınızda 7 kare olan M5, fazlasıyla iyi bir hız sunuyor. Vizörü dijital olan fotoğraf makinesinde bu vizör kullanım sırasında kolaylık sağlıyor. Özellikle fotoğraf makinelerinde vizör arayanlar için güzel bir özellik olduğunu söyleyebilirim. Ancak ben kişisel olarak dijital vizörleri pek sevmediğinden şart görmüyorum. Optik bir vizör tadı veremeyen dijital vizörler günü kurtarmak adına iş görüyor. Fakat gerçek anlamda bir vizör olmadığını da belirteyim. Yine de optik vizörlere göre avantajları da olan (birçok bilgiyi ekranda gösterme, çekilen fotoğrafları görebilme gibi) dijital vizör, görevini başarılı bir şekilde yerine getiriyor
Canon EOS M5 ile çekilmiş bir fotoğraf
Video kabiliyetleri
Canon’un en başarılı olduğu alanlardan biri de video. Diğer ürünlerinde olduğu gibi M5’te de benzer bir durum söz konusu. Full HD çözünürlüğünde 60 fps video kayıt edebiliyorsunuz. Cihazın video tarafındaki ulaştığı en yüksek çözünürlük bu değere sahip. Günlük kullanım için bu değer yeterli oluyor. Ayrıca fotoğrafta olmasa da videoda imaj sabitleme özelliği var. 5 eksenli bu özellik objektiften bağımsız çalışıyor. Bu yüzden abartmadığınız takdirde video çekimleri sırasında titreşim sorunu yaşamıyorsunuz.
Video özellikleri demişken harici mikrofon bağlantısından da bahsetmek isterim. Video işlerinde ses anlamında kalite isteyenler için harici mikrofon girişi de var. Mikrofon ses seviyesi ayarı yardımı ile kaliteli bir mikrofon ile güzel işler çıkarabiliyorsunuz.
Belki aramızda ‘iyi güzel de neden 4K video desteği yok’ sorusunu soracak arkadaşlar olabilir. Muhtemelen maliyetler artacağından ve henüz Canon’un 4K destekli aynasız modeli olmadığından bu özellik M5’e eklenmemiş. Bence büyük bir eksiklik değil. Yine de isteyenler olacaktır.
Canon EOS M5 ile çekilmiş bir fotoğraf
Objektif konusu
Objektifi değiştirilebilir bir fotoğraf makinesinde akla ilk gelen soru objektif çeşitliliği olur. Firmanın bu modeli diğer M ailesi fertlerinde olduğu gibi EF-M bayonet kullanıyor. Canon’un halen satışta olan 11 farklı EF-M destekli objektifi bulunuyor. Bunlar arasında 18-150 mm, 15-45 mm, 55-200 mm, 22 mm, 11-22 mm gibi seçenekler yer alıyor. Seçenekler ise sadece bu objektiflerle sınırlı değil. Küçük bir dönüştürücü ile Canon’un EF ve EF-S serisi objektiflerini M5’e takabiliyorsunuz. Bu da objektif seçeneklerinizin birden bire yüzlerce artması anlamına geliyor.
Fotoğraf makinesi ile birlikte test için gönderilen objektif EF-M 18-150mm f/3.5-6.3 IS STM idi. Konuyla ilgili kullanıcıların ‘tembel işi’ olarak tabir edeceği bu objektifin gri ve gümüş olmak üzere iki farklı renk seçeneği bulunuyor. Bana gönderilen versiyon gümüş olandı. Objektif günü kurtarma anlamında yeterli. Ancak diyaframın f3.5 gibi bir değere sahip olması düşük ışık koşullarında sıkıntı oluşturabiliyor. Ayrıca 18-150 mm gibi bir aralık objektifin kalitesinin üst düzey tasarlanmasını engelliyor. Yine de amatör ve günlük kullanım için yeterli olduğunu söylemek isterim. Elbette daha iyi objektifler var ama onların ya fiyatları yüksek ya da prime olarak tabir ettiğimiz objektifler. Yani kategori ve özellik anlamında farklı seçenekler.
Wi-Fi, NFC ve Bluetooth
Wi-Fi ve NFC yardımı ile bu teknolojiyi destekleyen cihazlarla bağlantı kuruluyor. Cihazı uzaktan kumanda etmeye yarayan mobil uygulamanın çok başarılı, pratik ve basit olduğunu belirteyim. Kolaylıkla kullanabiliyorsunuz. Ayrıca artık yavaş yavaş fotoğraf makinelerinde de kullanılmaya başlanan Bluetooth teknolojisinin bağlantı konusuna pratiklik getirdiğini belirteyim. Artık fotoğraf makinesi ve mobil cihaz arasında çok daha stabil ve hızlı bağlantı kurulabiliyor.
Pil ömrü
Üründe 1040 mAh pil kullanılıyor. Bu pilin CIPA standartlarına göre yapabileceği kare sayısı 295. Aynasız modeller içinde fena bir rakam değil. Ancak rakiplerinde daha yüksek rakamlar sunabilen modeller de var. Yine de özellikleri açısından değerlendirdiğimizde yeterli olduğunu belirtmek isterim. Tabi elektrikten uzak ortamlarda yapılacak çekimlerde yanınıza yedek pil almanızı öneririm.
Canon EOS M5 ile çekilmiş bir fotoğraf
Fiyat
Bence EOS M5’in en can alıcı noktalarından biri fiyatı. Bu yazının hazırlandığı tarihte (Mart 2017 başı) teste gönderilen objektifle birlikte fiyatı yaklaşık olarak 6 bin 799 TL idi. Elbette bu rakam resmi Türkiye Canon garantili cihazın satış fiyatını gösteriyor. Böyle bir ürün için fiyat biraz yüksek. Zira çok daha hızlı ve gelişmiş özelliklere sahip olan 80D’nin kit bir objektifle fiyatı bile bu kadar yüksek değil. Evet 80D ile M5 aynı ürün değil. Bunun farkındayım. Ancak bir fotoğraf makinesi satın alırken farklı segmentlerdeki modellere de bakmak gerekiyor. Fiyatın bu kadar yüksek olması kullanıcıların kafasını karıştırabilir. DSLR benzeri (boyut ve özellik olarak) bir aynasıza, DSLR’dan daha fazla para ödemeyi mantıklı bulmadığımı belirteyim. Evet EOS M5’in özellikleri çok güzel. Fakat fiyatı bu özelliklerini biraz gölgeliyor.
Canon EOS M5 teknik özellikler
24.2MP APS-C CMOS sensör
DIGIC 7 İmaj işlemci
2.36 milyon piksel elektronik vizör
Dokunmatik netleme
3.2 inç 1.62 milyon piksel döndürülebilir LCD ekran
60 fps Full HD 1080p video kayıt
Wi-Fi, NFC ve Bluetooth desteği
Dual Pixel CMOS AF
9 kareye kadar seri çekim (ISO 25600 değerinde)
5 eksenli dijital titreşim engelleme
EF-M 18-150mm f3.5-6.3 IS STM objektif
Neleri beğendim
Netleme ve seri çekim hızı
Fotoğraf ve video kalitesi
Gövde ergonomisi
Videoda titreşim engelleme özelliğinin bulunması
Neleri beğenmedim
Ekranın döndürme açısı kullanışlı değil
Pil ömrü düşük
Yüksek fiyat
Sonuç olarak bugüne kadar aynasız tarafında biraz çekingen duran, diğer ürünlerini gölgelemesini istemeyen Canon, M5 ile adeta ‘coşturmuş’. Elbette bu her anlamdaki coşturmanın bir maliyeti olmuş. O da fiyata yansımış. Fakat bu kadar pahalı bir cihazı almak her babayiğidin harcı değil. Bütçesi kısıtlı, tek atımlık mermisi olanlar için M5 almak kolay bir karar olmayabilir. Ayrıca henüz bu model bile tam anlamıyla yaygınlaşmamışken M6 modelinin çıkması Canon’un işini zorlaştırıyor. Belki iyi bir fiyat indirimi ile M5 cazip hale gelebilir. Bekleyip göreceğiz.
Ürünle ilgili sormak istediğiniz soru olursa aşağıdaki yorum bölümünü kullanabilirsiniz. Her soruya yanıt vermeye çalışıyorum.
Kavisli ekranları, 4K’yı ve yüksek tazeleme hızlarını unutun. Sadece görkemli bir görüntü için bile, sizi bunlardan vazgeçirebilecek yeni bir teknoloji var. HDR adlı bu teknolojinin felsefesi: Her şey yüksek parlaklık ve çok daha derin siyahlar için…
Teknoloji şirketi Lenovo, yeni bir buluşa imza attı. Ürünlerinde yeni geliştirdiği “Düşük Isılı Lehim” tekniğini kullanmaya başlayan Lenovo, karbon salımını %35 azaltacak. İşte detaylar…
Dünya’nın ve Türkiye’nin önde gelen bilgisayar üreticilerinden Lenovo, yeni geliştirdiği yöntemle dikkat çekici bir buluşa imza attı. Karbon salımını %35 oranında azaltacak yeni Düşük Isılı Lehim teknolojisini geliştiren Lenovo, patent duyurusu yaptı.
10 yıldır çevreye verdiği zararlar nedeniyle kurşun esaslı lehimleme tekniği kullanmayan ve onun yerine kalay esaslı lehim tekniği kullanan Lenovo, bu tekniği de daha iyi seviyelere çekmek için çalışıyordu. Bu şekilde Lenovo, yeni geliştirdiği yöntemle hedefine ulaşmış oldu.
Lenovo, yeni Düşük Isılı Lehim tekniği ile kendini inovasyon ve sürdürülebilirlik alanında iddialı bir hamleye imza atarken 2018 yılında bu yeni prosedürü ücretsiz olarak tüm endüstrinin kullanımına sunulmasının planlandığını duyurdu.
Yeni sistem, sadece Lenovo ürünleri için değil, bütün elektronik üretim süreçlerinde evrensel olarak kullanılabilecek ve tüketicilere hiçbir ekstra maliyet veya olumsuz etki yaratmayacak. Lenovo, önceki lehim tekniklerinde kullanılan maksimum sıcaklığı 70 santigrat derece düşürerek büyük bir tasarruf yaratmayı başardı.
Düşük Isılı Lehim tekniği ile 2017 yılı boyunca karbon salımında %35’e varan oranlarda tasarruf sağlamayı hedefleyen Lenovo, 2018 yılı sonuna kadar ise tekniğin kullanımını daha da yaygınlaştırarak, yıllık 5.956 metrik ton CO² tasarrufu sağlamayı planlıyor.
Pazar araştırma firması Gartner’den alınan son verilere göre, Acer %28’lik bir pay ile 2016’da dünya çapında Chromebook pazarının lideri oldu ve bir önceki yıla göre %33’lük bir büyüme elde etti.
Acer ilk Chromebook’unun tanıtımından beri bu segmentte büyük bir sıçrama göstererek 2014 ve 2015’te dünya çapındaki Chromebook pazarında liderliği ele geçirdi. Acer performansını 2016’da da sürdürerek, bu segmentte arka arkaya üç yıl liderliğini korudu.
2011 yılında Acer ilk Chromebook’u olan Acer C7’nin lansmanını yapmıştı ve Chrome işletim sistemli cihazlar sunan ilk firmalardan biriydi. O günden beri, Acer 14 saatlik pil ömrü (Acer Chromebook 14), geniş bir 15.6 inç ekran (Acer Chromebook 15), kompakt bir 13.3 inç dönüştürülebilir cihaz (Chromebook R 13) ve Corning Gorilla Glass (Acer Chromebook 14 for Work) sunan ilk Chromebook’ları ile dikkat çekti.
Türkiye’nin ilk Chromebook projesini gerçekleştirmişti
Dünyada Chromebook Pazar lideri olan Acer, geçtiğimiz yıl Türkiye’nin de ilk Chromebook projesini hayata geçirmişti. Amerika’da 2012 yılından bu yana, dünyada ise özellikle eğitim sektöründe birçok kurumda aktif olarak kullanılan Acer Chromebook’lar bir üniversitede uygulanan Flipped Learning öğrenme yöntemi ile öğrenciler ile buluşmuştu.
Samsung Phablet sınıfında iddiasını Galaxy A7 ile sürdürüyor. Aluminyum kasa sistemi, ince, zarif ve göz alıcı bir tasarıma sahip olan Galaxy A7 inceleme altında.
Samsung, Phablet dünyasına giriş yapmak isteyen kullanıcılar için 2017 model Galaxy A7’yi piyasaya sürdü. Göz alıcı bir tasarıma sahip olan Galaxy A7 2107, 7.9 mm kalınlığı ile bir önceki nesille göre biraz daha kalın. Her ne kadar S7 Edge gibi bir albenisi olmayan A7, şu ana kadar üretilen Samsung Phablet modeller arasında en şık ürün olduğunu söylemeliyiz. iPhone’un kenarlarının yuvarlak olması ve ele çok iyi oturması, Samsung’un gözünden kaçmadı. Samsung, 2017 model Galaxy A7’ye işte bu yuvarlak hatlar kazandırdı. Dolaysıyla bu yeni ürün bir önceki nesille göre çok daha rahat bir kullanım ve tutuş sergiliyor.
Galaxy A7’nin malzeme kalitesi ve işçiliği yine üst seviyelerde. Alüminyum kasa sistemi ürüne ciddi bir hava katıyor. Bununla birlikte yeni gelen IP68 sertifikası sayesinde de toza ve suya karşı da dayanıklı hale getirildi. Kullanıcılar 1.5 metre derinliğinde 30 dakika boyunca su altı çekimleri bile yapabilirler.
Unutmadan söyleyelim. Home tuşu aynı zamanda bir parmak izi sensörü olarak da görev yapıyor. Ayrıca Samsung’un üst modellerde kullanmadığı microSD kart yuvası, Galaxy A7’de yer alması önemli bir artı. 32 Gbyte’lık bir kapasite ile satılan bu ürün, 256 GByte kapasiteli microSD kart takılabiliyor.
Ekran
Galaxy A7, görsel olarak A5’e çok benziyor. Farkı, sahip olduğu teknolojiler. Galaxy A5’de 5 inç büyüklüğünde Super AMOLED bir ekran kullanıldı. Galaxy A7’de bu ekran 5.7 inç büyüklüğüne çıktı. Galaxy S6’nın ekranı 2560×1440 piksel çözünürlüğü ve 557 ppi piksel yoğunluğuna ulaşırken, Galaxy A7’de 1920×1080 çözünürlük ve 386 ppi yoğunluk değerleri boy gösteriyor. Bu değerlere baktığımızda Galaxy A7’nin ekranı, iPhone 6 Plus ayarında bir ekrana sahip olduğu ve ortalama bir kullanıcı için fazlasıyla yeterli olduğunu söylemeliyiz. Yaptığımız denemelerde en küçük yazı fontlarında bile keskinliğin ve kontrastın yerinde olduğunu gördük. Buna karşın Galaxy A7’nin parlaklığı, güneşli ortamlarda ne yazık ki yetersiz . Galaxy A7’nin 5.7 inç’lik ekranı 2.5D Gorilla Glass ile korunuyor.
Performans
Galaxy A7, sekiz çekirdekli Samsung Exynos Octa 7880 işlemcisine sahip. 1.9 Ghz sistem saat frekansında çalışan bu işlemci , orta segment akıllı telefon ailesi için geliştirildi. 3 Gbyte sistem belleği ile birlikte iyi değerlere ulaşan toplam sistem performansı, günlük işlerinizi yapmanız için fazlasıyla yeterli. İşlemcide yer alan ARM Mali-T830 MP3 grafik yongası, ne yazık ki yeni nesil 3D oyunlarda yetersiz. Bu grafik yongası ile grafik performansını çok yüklenmeyen oyunlar oynayabilir. Menüler arasında geçiş, uygulamaların hızlıca çalıştırılması ve benzer görevler Galaxy A7’yi pek zorlamadığını söylemeliyiz.
Android 6.0.16 Marshmallow kullanan Galaxy A7, elbette yeni nesil TouchWiz arayüzüne sahip. Yenilenen TouchWiz, tıpkı Galaxy S7 Edge gibi çok kolay bir kullanım sunuyor. Büyük ekranda web sayfaları arasında gezmek gerçekten çok keyif verici.
2017 modelinde yapılan diğer önemli bir değişiklik 2600 mAh’lik pil yerine 3600 mAh’lik pilin tercih edilmesi. Önceki nesil Galaxy A7’nin en büyük sorunu pil kapasitesinin çok düşük olması ve hızlı şarj özelliğine sahip olmaması. Galaxy A7 2017’de işte bu sorunlar düzeltildi. USB Type C ile birlikte hızlı şarj özelliği geldi. 3600 mAh’lik pil de gün boyu kullanım için yeterli kalıyor.
Kamera
Galaxy A7 2017, 13 ve 5 MP’lik kameralar yerine f/1.9 diyafram aralığına sahip iki adet 16 MP’lik kamaralar kullanıyor. 0.1 sn içinde fotoğraf çekebilen bu kameralar Galaxy S6’nin kamera performansından çok daha iyiler. Gündüz çekimlerde ortalamanın üzerinde bir fotoğraf performans sergileyen bu kameralar, detaylı incelendiğinde keskinlik ve kontrast geçişlerinde biraz zorlandığı görülüyor. Galaxy A7 2017, düşük ışıklı çekimlerde önceki seriden daha iyi fotoğraf çekiyor. Ama buradaki kalite ortalamayı geçemiyor. Buna karşın hareketli çekimlerde ve video performansında iyi bir kalite yakalamak mümkün.
Akıllı telefon pazarında her gelir grubu ve her ihtiyaca göre modeller mevcut. Akıllı telefon fiyatları da buna göre farklı seviyelerde şekilleniyor. Bin TL altı fiyat seviyesinde olan ve teknik kapasite olarak da günlük iletişim ihtiyaçlarınızı kusursuz karşılayabilecek akıllı telefonlardan bazı önerileri sizler için sıraladım.
Vestel Venus V3 5070 – 32 GB
Bin TL altı fiyat etiketine sahip akıllı telefon modellerine baktığımızda ilk dikkatimizi çeken 799 TL’den satışan sunulan Vestel’in Venus V3 5070 modeli oluyor. Bu fiyat seviyesindeki akıllı telefonlar genellikle 16 GB kapasiteli olarak piyasaya sunuluyor. Hatta 8 GB gibi düşük kapasiteye sahip akıllı telefonlara bile hâlâ rastlanıyor. Vestel Venus V3 5070, bin TL altı fiyata sahip olup da bellek kapasitesi 16 GB’ın üzerinde olan nadir seçeneklerden biri. Vestel, Venus V3 5070 modelinde bin TL altı fiyata 32 GB kapasite sunarak rakiplerinden ayrılıyor ve övgüyü hak ediyor. 32 GB’lık hafıza kapasitesi istenirse, microSD kart desteğiyle 64 GB’a kadar artırılabiliyor. Normal bir kullanım için, 32 GB çoğunlukla yeterli olacaktır. 2 GB RAM’e sahip olan Venus V3 5070 modeli, Tekno Gri, Pembe Altın ve Altın Siyah olarak adlandırılan, üç farklı renk seçeneğiyle sunuluyor. Venus V3 5070’in genel teknik özelliklerine baktığımızda 1920×1080 pixel görüntü veren 5 inç ekrana sahip olduğunu görüyoruz. Ekranda Vestel, farklı açılardan bakıldığında bile net görüntü veren IPS teknolojisini tercih etmiş. Tasarım olarak da metal kasa ve Diamond Cut adı verilen çerçeve tercih edilmiş. Venus V3 5070, Android 6.0.1 Marshmallow işletim sistemiyle geliyor. Üründe 13 megapixel arka, 5 megapixel ön kamera mevcut. Snapdragon 615 Octa-core 1.5 Ghz işlemciden güç alan bu akıllı telefon, 2100 mAh. gibi iyi seviyede bir batarya kapasitesine sahip. Quick Charge V2.0 teknolojisiyle de yüzde 75’e kadar daha hızlı şarj özelliğini destekliyor. 4.5G teknolojisini destekleyen Vestel’in Venus V3 5070 modelinin tüm teknik özellikleri ve satın alma seçeneklerini buraya tıklayarak görebilirsiniz.
Ayrıca daha büyük ekranlı bir akıllı telefon tercih ederseniz, benzer özelliklerde olan ve 5.5 inç ekrana sahip 897 TL fiyat etiketli Vestel Venus V3 5570’in tüm teknik detayları ve satın alma bilgileri de buraya tıklanarak öğrenilebilir.
SONY Xperia E5 – 16 GB
SONY’nin 16 GB hafıza kapasiteli Xperia E5 model akıllı telefonu, bin TL altı fiyata sahip önerebileceğimiz ikinci model. Ürünün hafıza kapasitesi microSD bellekle 200 GB’a kadar artırılabiliyor. 1.5 RAM’le gelen Xperia E5, 5 inç ekrana sahip. İşletim sistemi olarak Android 6.0 Marshmallow tercih edilen ürün, dört çekirdekli ve 1.3 GHz frekansında çalışan Cortex-A53 işlemciden güç alıyor. SONY Xperia E5’in kamera özelliklerine baktığımızda, 13 megapixel arka, 5 megapixel ön kameraya sahip olduğunu görüyoruz. Kamera 3x dijital zoom, otomatik odaklanma, entegre flaş, HDR fotoğraf ve video kayıt fonksiyonlarına sahip. 2700 mAh. bir batarya ile gelen SONY Xperia E5’te, dahili radyo da mevcut. SONY Xperia E5’in tüm teknik özellikleri ve satın alma bilgileri buraya tıklanarak öğrenilebilir.
LENOVO Moto G Plus – 16 GB
LENOVO’nun Moto G Plus modeli bin TL altı fiyat seviyesinde gözümüze çarpan üçüncü seçenek. Ürün, 16 GB hafıza kapasitesiyle günlük kullanım için yeterli olacaktır. İstenirse, hafıza kapasitesi microSD desteğiyle 128 GB’a kadar artırılabilir. 5.5 inç ekranla gelen Moto G Plus’ta 2 GB RAM mevcut. Kamera yeteneklerine baktığımızda ise, 16 megapixel arka, 5 megapixel ön kamera gibi yeterli düzeyde kapasiteye sahip olduğunu görüyoruz. LENOVO Moto G Plus, Snapdragon 617 Octa-Core 1.5 GHz. işlemciye sahip. Ürünün batarya kapasitesi ise 3000 mAh. gibi yüksek bir seviyede. Bu üründe ayrıca parmak izi sensörü buluyor. LENOVO Moto G Plus’ın tüm teknik özellikleri ve satın alma bilgilerini buraya tıklayarak öğrenebilirsiniz.
BU LİSTEYİ HAZIRLARKEN NELERİ DİKKATE ALDIM
Okuduğunuz bin TL altı fiyatlı akıllı telefon önerileri yazısını hazırlarken, temel teknik ihtiyaçların ürünlerde olup olmadığını dikkate aldım. Öncelikle ürünlerin hafıza kapasitesinin en az 16 GB, mümkünse 32 GB olması benim için önemliydi. Ekran boyutu olarak da 5 inç altı bir boyut artık tercih edilebilir olmaktan çıkmış durumda. 5 inç genel kullanım için ideal bir boyut. Ama istediğimiz fiyat seviyesinde 5,5 inç ekran sunan bir ürün varsa, 5,5’in tercih etmenizi öneririm. Kamera yeteneklerine geldiğimizde, 13 megapikselin altının artık gündemden çıkması gerektiği açık. Bu nedenle bu yazıda, 13 megapiksel arka kamerası olan ürünler dikkate alındı. Tavsiye ettiğim üç üründe de 5 megapiksel ön (selfie) kamera mevcut. Batarya kapasitesi olarak ise 2000 mAh. seviyesinin altında kalınmaması önemli. İşletim sisteminde ise Android 6.0 Marshmallow seviyesi altında kalan ürünleri dikkate almadım. Çünkü işletim sisteminin güncel olması, kullandığımız akıllı telefondan verim alabilmemiz için en önemli faktörlerden biri.
TÜM ÜRÜNLER 4.5G TEKNOLOJİSİNİ DESTEKLİYOR
Son olarak tavsiye ettiğim tüm bu ürünlerde günümüzde kullanımda olan 4.5G iletişim teknolojisinin desteklendiğini, bu konuda bir sorun yaşamayacağınızı belirteyim.
