Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 163

    Apple’dan yeni patent! Kırılmaz cam devri bitiyor mu?

    Apple’ın katlanabilir bir iPhone üzerine çalıştığı son zamanların en büyük söylentilerinden biriydi. Yeni ürün ve özellikleriyle gündemden düşmeyen Apple, ABD Patent ve Ticaret Ofisi’ne (USPTO) sunduğu kendini onaran ekran patenti ile kullanıcılarını bilim kurgu filmine ışınlamaya hazırlanıyor. Apple’ın patentini bugün aldığı yeni özellikle çatlamış ekranlar tarihe karışacak.

    Tuşlu telefonları tarihin tozlu raflarına fırlatmamızla birlikte kullanıcıların en büyük sorunu kırılmış, çökmüş veya çatlamış telefon ekranları oldu. Tam olarak bu sebeple ekranda oluşan hasarları kendi kendine onaran bir telefon hiç fena olmazdı. Bilim kurgu filminden fırlamış gibi görünen bu özellik ise yeni bir Apple patentinde ortaya çıktı.

    Apple'ın patentini aldığı kendini onaran katlanabilir ekran modeli

    Yeni Apple patenti, ekranda oluşan hasarları otomatik olarak dolduracak bir katmana sahip katlanabilir bir iPhone’u içeriyor. Apple bu hamlesiyle Samsung gibi diğer markaların katlanabilir telefonlarından nasıl ayrılacağını da gösterdi. Katlanabilir diğer cihazların ekranları normale kıyasla daha incedir ve esnemelere de olanak sağlar. Ama bu özellik cihazları, darbelere ve çizilmelere karşı da daha korumasız bir hale getiriyordu.

    Peki Apple’ın yeni sunduğu ekran kendi kendini nasıl onaracak? Apple sunduğu patent ile fazla detay vermeden bu iyileştirmenin nasıl gerçekleşeceğini de anlattı. Kendi kendini onaran malzeme katmanı, herhangi bir uyarıya gerek kalmadan kendini tamir etmeye başlayacak.

    Örneğin, kendi kendini onaran kaplamada göçük oluştuğunda kaplamanın malzemesi dışarıdan müdahale olmadan göçüğü dolduracak. Alternatif olarak ise kendi kendine iyileşme süreci dışarıdan uygulanan ısı, ışık, elektrik akımı veya başka türde harici uyaranlarla da başlatılabilecek veya hızlandırılabilecek.

    Patente göre yeni katlanabilir tasarım, telefon dışında dizüstü bilgisayar, tablet veya giyilebilir teknolojilerde de kullanılabilecek. Fakat bu şimdilik Apple’ın sadece yeni bir patenti. Bu nedenle ne zaman kullanıcıyla buluşacağının bilinmediğini eklemekte fayda var. Siz bu gelişme hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Galaxy Z Fold 6, Z Flip 6, ve Ring lansman tarihi belli oldu

    Uzun süredir Samsung’un katlanabilir Z serisi ve Ring aksesuarı için birçok sızıntı ve iddia ortaya çıktı. Geçtiğimiz aylarda Galaxy Z Fold 6, Galaxy Z Flip 6, ve Galaxy Ring modellerinin tanıtılması beklenen Galaxy Unpacked etkinliğinin Temmuz ayında yapılacağı sızdırılmıştı. Şimdi ortaya çıkan raporlar ise kesin bir tarih ve yer belirtiyor. İşte Galaxy Z Fold 6, Z Flip 6, ve Ring Unpacked lansman tarihi…

    Önceki sızıntılarda ortaya çıkan detayların desteklendiği Kore medyası tarafından yayınlanan raporlara göre Samsung, katlanabilir telefon modelleri ve Galaxy Ring için düzenleyeceği Galaxy Unpacked etkinliğini 10 temmuz tarihinde gerçekleştirecek. Lansman etkinliğinin Paris’te düzenlenmesi bekleniyor.

    Galaxy Z Fold 6 lansman

    Samsung, Uluslararası Olimpiyat Komite’sinin resmi sponsoru olduğu için ve Paris Yaz Olimpiyatları’nın da etkinlik tarihine yakın olması sebebiyle firmanın gelecek Unpacked etkinliğini Paris’te düzenlemesi çok yüksek ihtimal.

    Önceki serilere göre bir ay erken tanıtılması beklenen Galaxy Z Flip 6 ve Z Fold 6, daha hızlı üretim planı sayesinde temmuz ayında gelebilir. Daha ince tasarımı ve Snapdragon 8 Gen 3 işlemcisi ile dikkat çeken cihazların yanı sıra, Galaxy Z Fold FE ve Z Flip FE olarak daha uygun fiyatlı modeller de duyurulabilir.

    Galaxy Ring fiyatı

    Dün fiyatı ortaya çıkan Galaxy Ring ise 300 ila 350 dolar arasındaki fiyat sızıntısıyla tepki çekti. Yeni bir teknoloji olarak tanıtılacak Ring, aylık abonelik sistemi ile de gündemde. MWC 2024’te sergilenen cihazın fiyatının Temmuz ayında düzenlenecek Galaxy Unpacked lansman etkinliğinde duyurulması bekleniyor.

    Arzum Airtasty Smart Sıcak Hava Fritözü ile tanışın

    0

    Kim demiş sağlıklı kızartma olmaz diye? Arzum Airtasty Smart Sıcak Hava Fritözü ile her şey mümkün. Hem de sağlık, lezzet ve birbirinden farklı seçeneklerle sofralarınıza geliyor. Tavuk, balık, hamur işi ya da sebzeleri çok az yağ ile kızartın, lezzet ve sağlığı Arzum Airtasty Smart Sıcak Hava Fritözü ile yaşayın.       

    Arzum Airtasty Smart Sıcak Hava Fritözü ile yapabilecekleriniz sadece bunlarla da sınırlı değil. En hafif yemekler, birbirinden lezzetli dolmalar ya da yeni tarifler. IoT teknolojisi ile yemeklerinizi uzaktan kontrol imkânı da yine Arzum Airtasty Smart Sıcak Hava Fritözü’ nde.

    7 otomatik pişirme ayarı ile en lezzetli ve sağlıklı yemekleri tek tuşla hazırlayın 

    Dijital ekran ve dokunmatik ayarı ile mutfakları teknolojiyle buluşturan sıcak hava fritözü, aynı anda kullanım kolaylığı da sunar. 7 otomatik pişirme ayarı ile en lezzetli ve sağlıklı yemekleri tek tuşla hazırlamanızı sağlar. Cam panelli haznesi ve iç aydınlatması ile fritözü açmadan pişirilen yemekleri kontrol etmenize, gerekli durumlarda ısı ve zaman ayarını değiştirmenize imkan tanır.

    Arzum Airtasty Smart Sıcak Hava Fritözü’nün tasarımı ise en teknolojik ve modern mutfaklar için. 7.5 litre geniş kapasitesi ile en kalabalık sofraların yemeklerini tek seferde pişirir. Kek kalıbı ve ızgara teli aksesuarları ile farklı lezzetler için ilham verir. Çıkarılabilir, bulaşık makinesinde yıkanabilir yapışmaz haznesi temizliği kolaylaştırır. Yemek sonrası keyif için zaman yaratır.

    MediaMarkt’ın Yıldızlı Teknoloji Günleri Kampanyası devam ediyor

    Geniş ürün yelpazesiyle teknoloji severlere konforlu alışveriş keyfi sunan MediaMarkt’ın Yıldızlı Teknoloji Günleri kampanyası kapsamında birbirinden farklı ürünler satışa sunulmaya devam ediyor.

    Avrupa’nın açık ara bir numaralı elektronik perakendecisi MediaMarkt, Yıldızlı Teknoloji Günleri kampanyasını başlattı. 24-27 Mayıs tarihleri arasında sürecek kampanyanın ikinci ayağı kapsamında, akıllı telefonlardan airfryer’lara, dizüstü bilgisayarlardan tost makinelerine kadar birçok ürün avantajlı fırsatlarla satışa sunulacak.

    Devam eden Yıldızlı Teknoloji Günleri kampanyasında;

    • HP Victus/ i7-14700HX/16 GB RAM/512 GB Dizüstü Bilgisayar-39.999 TL
    • CORBY CX020-2B Atlantis Smart Drone-2.439 TL
    • SAMSUNG Galaxy S23 256 GB Akıllı Telefon-31.999 TL
    • PHILIPS NA350/00 3000 Serisi Çift Hazneli Airfryer-7.999 TL
    • KORKMAZ A369 Demtez 1.7L 1600 W Elektrikli Çaydanlık-1.999 TL
    • KENWOOD HGM30.000SI Tost Makinesi-3.999 TL’den satışa sunulacak.

    MediaMarkt’ın Yıldızlı Teknoloji Günleri kampanyası 24-27 Mayıs tarihleri arasında Türkiye genelindeki 98 mağazasında ve online alışveriş sitesi mediamarkt.com.tr’de geçerli olacak.

    Tüketiciler kampanyaya dair detaylara MediaMarkt – Yıldızlı Teknoloji Günleri Kampanyası adresinden ulaşabilirler.

    Netflix’te izlemeniz gereken belgesel diziler!

    Netflix, son yıllarda belgesel türünde birçok başarılı yapımı izleyicilerle buluşturdu. Tarihi olaylardan, biyografik hikayelere kadar geniş bir yelpazede sunulan belgesel dizileri, izleyicilere hem eğlenceli hem de öğretici bir deneyim sunuyor. İşte Netflix’te izlemeniz gereken belgesel diziler!..

    Roman Empire

    Netflix’in en beğendiğim belgesellerinden birisi “Roma İmparatorluğu”, tarihin en büyük imparatorluklarından birinin heyecan verici ve dramatik hikayesini ekrana getiriyor. Üç sezon boyunca, Roma’nın ünlü imparatorlarının saltanatlarına odaklanan bu belgesel dizi, seyirciyi antik dünyanın derinliklerine götürüyor ve üç büyük liderin hikayesini görsel olarak canlandırıyor.

    İlk sezon, “Commodus: Reign of Blood”, Commodus’un saltanatına odaklanarak başlıyor. Marcus Aurelius’un oğlu olan Commodus, babasının onu imparator olarak halefi olarak belirlemesine rağmen, motivasyon eksikliği ve sorumsuzluğuyla dikkat çekiyor. İkinci sezon, “Julius Caesar: Master of Rome”, Jül Sezar’ın yükselişini ve Roma Cumhuriyeti’nin düşüşünü anlatarak devam ediyor. Üçüncü sezon ise, “Caligula: The Mad Emperor” ile, çılgın imparator Caligula’nın hikayesine odaklanarak seyirciyi şaşırtıcı bir yolculuğa çıkarıyor.

    Dizinin her bir sezonu, tarihi olayları dramatik ve heyecan verici bir şekilde anlatırken, ünlü oyuncuların performanslarıyla da dikkat çekiyor. Sean Bean, Commodus’u canlandırırken, Aaron Jakubenko Julius Caesar’ı ve diğer birçok yetenekli oyuncu da önemli rollerde yer alıyor.

    Belgesel, Roma İmparatorluğu’nun yükselişi ve düşüşüne odaklanarak, izleyicilere antik dünyanın güçlü ve karmaşık bir portresini sunuyor. Roma’nın siyasi entrikaları, askeri zaferleri ve liderlik krizleri, dizi boyunca görsel olarak etkileyici bir şekilde tasvir ediliyor.

    Ancak, “Roma İmparatorluğu” sadece tarihi olayları dramatize etmekle kalmıyor, aynı zamanda antik Roma’nın günlük yaşamına ve insan ilişkilerine de ışık tutuyor. İmparatorların aile içi çekişmeleri, saray entrikaları ve toplumsal çalkantılar, dizinin dokusunu zenginleştiriyor ve seyirciyi tarihin içine çekiyor.

    “Roma İmparatorluğu”, tarih meraklıları için kaçırılmaması gereken bir belgesel dizi. Her sezon bağımsız bir hikaye sunarken, Roma’nın büyüleyici ve çarpıcı dünyasına derinlemesine bir bakış sunuyor. Antik dünya ve Roma İmparatorluğu hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak istiyorsanız bu dizi, görsel olarak çarpıcı sahnelerle dolu unutulmaz bir deneyim sunuyor.

    Kraliçe Kleopatra
    Kraliçe Kleopatra

    Kraliçe Kleopatra

    Kleopatra’nın hayatı ve mirası, geçmişten günümüze birçok tartışmaya konu olmuştur. Netflix’in belgesel dizisi “Kraliçe Kleopatra”, bu tartışmaları yeniden alevlendirdi. Siyahi aktris Adele James’in Kleopatra’yı canlandırması, özellikle Mısır ve Yunanistan’da büyük tepkilere yol açtı. Ancak, Kleopatra’nın “ırkı” hakkındaki bu tartışmaların tarihsel gerçeklerden ziyade modern sosyal ve politik kaygılarla ilgili olduğunu düşünüyorum.

    Tarihin en ikonik kadın figürlerinden biri olan Kleopatra, gücünün zirvesindeyken Mısır’dan Kıbrıs’a, modern Libya’nın bazı bölgelerine ve Orta Doğu’nun diğer bölgelerine kadar hükmetmişti. Bu, fiilen herhangi bir Mısır hükümdarının son büyük krallığıydı. Kleopatra, genellikle Julius Caesar ve Marcus Antonius ile olan romantik ilişkileriyle tanınır. Ancak tarihsel kanıtlar, onun kendi başına zeki ve etkili bir firavun olduğunu da gösteriyor.

    Kleopatra’nın hayatı ve dönemi her zaman büyük ilgi uyandırmıştır. Özellikle kardeşleriyle evlenmesi ve Julius Caesar’dan bir çocuğu olması, tarih meraklılarının dikkatini çeken detaylardan sadece birkaçıdır. Bu durum, antik dönemde olduğu kadar günümüzde de akraba evliliklerini anlamak açısından önemli bir örnek teşkil ediyor. Netflix’in mini dizi tadındaki bu belgeseli, izleyicilere tarihi bir yolculuk sunarken, aynı zamanda bu tür evliliklerin nedenlerini ve sonuçlarını anlamamıza yardımcı oluyor.

    Ancak, bu belgeseli izlerken unutmamız gereken önemli bir nokta var: Bu yapım bir Hollywood filmi değil. Tutkulu bir tarih meraklısı olarak, en büyük beklentim geçmişteki olaylara sadık kalınması ve tarihi gerçeklerin saptırılmamasıdır. Belgeseller, izleyicilere doğru bilgi sunma sorumluluğunu taşır ve bu nedenle olayların dramatize edilmesi yerine gerçeklere dayalı anlatılması çok önemlidir. Ancak bu yapımı eleştirenlerin büyük bir çoğunluğu belgeselde tarihi gerçeklerin çarpıtıldığını ifade ediyor.

    Mısır tarihine meraklıysanız, “Kraliçe Kleopatra” belgeseli sizin için izlemesi keyifli ve merak uyandırıcı bir yapım olabilir. Tartışmalara rağmen, izleyicilere önemli tarihi bilgileri sunan değerli bir yapım olarak öne çıkıyor. Kleopatra’nın kim olduğu, neler başardığı ve nasıl bir miras bıraktığı hakkında daha derinlemesine bilgi edinmek isteyenler için bu belgesel, harika bir başlangıç noktası olabilir. Unutulmaması gereken en önemli şey, tarihsel figürlerin sadece dış görünüşlerine değil, onların hikayelerine ve bıraktıkları mirasa odaklanmamız gerektiğidir.

    Bu belgeseli izlerken, Kleopatra’nın sadece bir kraliçe değil, aynı zamanda güçlü ve etkili bir lider olduğunu hatırlamak da oldukça önemlidir. Onun hikayesi, tarihin derinliklerinde gizlenmiş birçok gerçeği gün yüzüne çıkarma potansiyeline sahip. Bu nedenle, belgeseli izlerken olayların arka planını ve Kleopatra’nın gerçek kimliğini keşfetmeye başlayabiliriz.

    “Kraliçe Kleopatra” belgeseli, izleyicilere tarihi olayları yeniden değerlendirme ve Kleopatra’nın etkileyici hayatına dair daha fazla bilgi edinme fırsatı sunuyor. Tarihi gerçeklerin ışığında, bu ikonik kadının mirasını ve onun dünya tarihine yaptığı katkıları daha iyi anlayabiliriz.

    Tartışmaların gölgesinde bile, Kleopatra’nın hikayesi izlenmeye değer bir yapım olarak karşımıza çıkıyor ve izleyicilere unutulmaz bir tarih yolculuğu vadediyor.

    Büyük İskender Nasıl Büyük Oldu?
    Büyük İskender Nasıl Büyük Oldu?

    Büyük İskender Nasıl Büyük Oldu?

    Netflix’in gündemden düşmeyen belgesel draması “Büyük İskender Nasıl Büyük Oldu?”yu (Alexander: The Making of a God) izlediniz mi? Eğer tarih meraklısıysanız ve Büyük İskender’in hayatını farklı bir bakış açısıyla görmek istiyorsanız, kesinlikle izlemelisiniz. Ancak, belgeseli izlerken, tarihsel gerçeklerin ve modern yorumların birbirine karıştığını unutmamalısınız. Her ne kadar bazı eleştirmenler yapımı ortalama bir pembe diziye benzetse de, bu belgesel drama, İskender’in yaşamına dair yeni perspektifler sunmayı başarıyor.

    Makedon imparatoru Büyük İskender’in hayatını anlatan bu dizi, yayınlandığı günden beri hem övgülerin hem de eleştirilerin hedefi oldu. Bu zamana kadar İskender’in hayatını anlatan pek çok yapım oldu ama Netflix’in bu belgesel draması, farklı bir yaklaşım sunuyor. “Büyük İskender Nasıl Büyük Oldu?” uzman görüşlerini sürükleyici canlandırmalarla harmanlayarak izleyicilere sunuyor. Dizi, sadece İskender’in fetihlerini değil, aynı zamanda kişisel ilişkilerini ve yaşamının bilinmeyen yönlerini de mercek altına alıyor. Özellikle, İskender’in yakın dostu Hephaestion ile olan ilişkisine odaklanılması, Yunanistan’da büyük sansasyon yarattı.

    IMDb’de 5,1 puan alan ve Rotten Tomatoes’da 100 üzerinden sadece 38 puan toplayan belgesel, izleyicilerden ve eleştirmenlerden karışık yorumlar aldı. Özellikle, belgeselin tarihi gerçeklere sadık kalmadığını düşünenler, yapımı eleştiri yağmuruna tuttu. Netflix’in duyarcı bir yaklaşım benimsediğini söyleyen bazı izleyiciler, İskender’in siyasi ve askeri başarılarının yeterince vurgulanmadığını savunuyor. Ancak buna kesinlikle katılmıyorum. Belgeselde İskender’in hayatındaki detaylara ölçülü bir şekilde yer verilmiş.

    Belgeselin yarattığı bu tartışmalar, sanat özgürlüğü ve tarihi yorumlama konusundaki hassas dengeleri bir kez daha gözler önüne seriyor. Ancak tarihi yorumlarken şunu unutmamalıyız: Geçmişi bugünün değer yargılarıyla değerlendiremeyiz. Tarihsel olayları ve kişileri, kendi zamanlarının koşulları içinde anlamak önemlidir. Sanatçılar, ilham aldıkları konuları özgürce yorumlayabilmelidir; kişisel yorumları ve sanatsal bakış açıları, düzenleyici bir rejime tabi tutulamaz. Sanat, her bireyin ve toplumun kendi yargılarıyla değerlendireceği bir alan olarak kalmalıdır. Bu özgürlük, sanatın en güçlü yönlerinden biridir ve bu sayede sanat, farklı bakış açılarını ve derinlikli düşünceleri ortaya koyabilir.

    Google’ın tarihin tozlu sayfalarına karışan projeleri

    Google’ın geçmişten günümüze başarıya ulaşan birçok ürünü ve hizmeti bulunuyor. Google’ı Google yapan ürünler arasında arama, Gmail, Youtube, Chrome ve Pixel serisi cihazlar gibi birçok ürün bulunuyor. Ancak bu Google’ın her fikrinin başarılı olacağı anlamına gelmiyor. Birçok şirketin olduğu gibi Google’ın da kağıt üzerinde çok güzel gözükse de gerçek hayatta ne yazık ki başarıya ulaşamayan ya da beklenen ilgiyi görmeyen çeşitli ürünleri bulunuyor. Bu yazımızda bu ürün ve hizmetlerin bazılarına değinmeye çalıştık.

    Google Glass

    Listemizin ilk sırasında Google Glass var. Google Glass, ilk duyurulduğu dönemde oldukça ses getirdi. Birçok gazeteci, oyuncu, sanatçı, iş insanı ve hatta devlet başkanları bile bu ürünü denedi. Google Glass, artırılmış gerçeklik özellikleriyle kullanıcılara bağlamsal bilgilerin bir bilgi katmanını sunuyordu. Akıllı bir cihaz olan bu gözlük, aynı zamanda kamerasıyla fotoğraf ve video çekilebilmesine de olanak tanıyordu. Kavramsal olarak gerçeklikle ilgili detayları zenginleştiren gelişmiş bir cihaz olarak öne çıkıyordu. Ancak bazı restoranlar, oteller ve iş yerleri Google Glass kullanıcılarının mekanlarına giremeyeceklerine dair açıklama yaparken fiyat etiketinin de oldukça yüksek olması cihazın yaygınlaşmasını engelledi. Her ne kadar güzel bir fikir olsa da o dönemdeki çeşitli nedenlerden dolayı başarıya ulaşamadı. Google 2015 yılında önce tüketicilere yönelik versiyonunu durdurdu. Google projeyi önce rafa kaldırmadı ve işletmeler için Google Glass’ı sunmaya devam edeceğini açıkladı. Ancak bu da çok uzun sürmedi ve proje Google’ın tozlu raflarına kalktı. Google Glass’ın yanı sıra Project Iris de tozlu raflarda yerini aldı. Bu proje o zamanlar değil de 2025’li yıllarda ortaya çıksa belki başarılı olma ihtimali daha yüksek olabilirdi.

    Google Stadia

    Google’ın AAA oyunları tüm ekranlarda oynanmasını sağlama vaadi ile yola çıktığı Google Stadia da tarihin tozlu raflarına kaldırıldı. Aslında uygulama telefonlar, bilgisayarlar ve Chromebook’da oldukça başarılı çalışıyordu. Google, bu fikrine oldukça güveniyordu ve fikri daha da geliştirmek için birçok oyun stüdyosundan yöneticiyi ve çalışanı bünyesine kattı. Ancak piyasada gerekli ilgiyi görmedi ve katı gereksinimleri de ilgilenenleri caydırdı. Microsoft ve Sony gibi Google’ın donanım/yazılım paketinin bulunmaması Stadia’nın başarısız olmasının belki de en büyük nedenlerinden biri oldu. Sonuç itibarıyla Stadia’nın kapısına 2023 yılının ocak ayında kilit vuruldu ve Google’ın başarısız ürünleri arasında yerini aldı.

    Google Hangouts

    Listemizin üçüncü sırasında Google Hangouts var. Google’ın sosyal medya ve sohbet uygulamalarıyla ilgili oldukça karmaşık bir geçmişi var. Bunun en iyi örneklerinden biri Google Hangouts. 2011 yılında Google Plus ile birlikte kullanıma sunulan  Google Hangouts, 2013’te kendi platformuna kavuştu. Basit, kullanıcı dostu ve o dönemdeki çoğu sohbet uygulamasından çok daha iyiydi. Hangouts, Google kullanıcılarının SMS, MMS, sesli ve görüntülü sohbetler yoluyla iletişim kurmasını sağlıyordu.

    2016’ya kadar Hangouts, Google’ın amiral gemisi sohbet uygulamasıydı. Ancak şirket, bu sadeliği korumaya niyetli değildi. Mayıs 2016’da tüm Hangouts özelliklerini daha şık, Google Asistan entegrasyonlu bir deneyimle birleştiren Allo’yu piyasaya sürdü. Üç ay sonra Hangouts sadece işletmelere özel bir hizmete dönüştürüldü. Beş yılda dört ardıl uygulamanın ardından Google, Hangouts’un Google Chat’e entegre edileceğini duyurdu. Hangouts, 2022 yılında resmi olarak Google tarafından kapatıldı.

    Inbox by Gmail

    2014 yılında tanıtılan Inbox, Gmail’in en iyi özelliklerini alan ve daha da fazla işlevsellik ekleyen Google’ın deneysel e-posta yönetim uygulamasıydı. Başlangıçta Inbox’ı herkes kullanamıyordu, yalnızca davet yoluyla kullanılabiliyordu. Başlarda oldukça ilgi gördü ve birçok kişi birbirinden o zamanlar Inbox daveti istiyordu. Daha akıllı e-posta gruplama seçenekleri, sadece e-postaların ötesinde bir organizasyon odaklı kullanıcı arayüzü ve sık seyahat edenler için harika olan Google Trips ile entegrasyon sunuyordu. Ancak Inbox da Google’ın beklediği ilgiyi görmedi ve birçok özelliği sonunda Gmail’e entegre edildi. Nihayetinde Google, platformu 2019’da kapattı.

    Google Plus

    Sırada Google’ın sosyal medya devlerine karşı açtığı savaşta mağlubiyetiyle sonuçlanan ve tarihin tozlu raflarına kalkan bir uygulama olan Google Plus var. 2011’de kullanıma sunulan platform, Google’ın sosyal medya platformu konusundaki ilk ciddi girişimi değildi, ancak tartışmasız en başarılı olanıydı.Bugünün sosyal platformları gibi, Plus kullanıcıların fotoğraf paylaşmasına, kısa metin güncellemeleri yapmasına ve benzer ilgi alanlarına sahip gruplara katılmasına izin veriyordu. Plus ayrıca Drive, Fotoğraflar ve Hangouts dahil olmak üzere birçok Google platformunu entegre ediyordu. Tüm vaat eden özelliklere ve artan kullanıcı sayılarına rağmen, Google bu kullanıcıların sosyal ağda etkileşime geçmediğini fark etti. 2018’de Google büyük bir veri ihlali yaşadı ve bu da Google Plus’ın sonunu hızlandırdı. 2019’da Google, Plus’ın kapatılacağını duyurdu.

    Google Plus
    Google Plus

    Project Ara

    2013 yılında duyurulan Project Ara, başlangıçta Google’ın Motorola’yı satın almasıyla devraldığı iddialı bir modüler akıllı telefon konseptiydi. Kısaca, Ara, kullanıcıların modülleri kendi ihtiyaçlarına daha uygun olacak şekilde değiştirmesine izin veriyordu. Bu, her şey dahil akıllı telefon trendine tamamen zıt bir yaklaşımdı.

    Ancak, bu görünen faydalar, Google’ı cihazın bir perakende versiyonunu piyasaya sürmeye ikna edemedi. Sonuç olarak, proje 2016’da Google tarafından sonlandırıldı ve modüler bir akıllı telefon umut edenler için proje hüsranla sonuçlandı.

     

    Car For Sale Simulator 2023 – Erken Erişim

    Oyun dünyasında arabaların yeri her zaman başka olmuştur. Kimi zaman yarıştığımız, kimi zaman ise modifiye yaptığımız serüvenlerimizde artık al-sat işlerini bir galerici gibi yapacağımız Car For Sale Simulator 2023 var! Bakalım bu oyun bize neler sunuyor?

    Temelinde Car For Sale Simulator 2023 saf bir araba alım satım oyunu. Oyuncuyu birinci kişi noktasına yerleştirerek etrafında bir dünya oluşturan yapım, cebinizdeki parayı denkleştirip aldığınız kimi zaman hasarlı, kimi zaman boyanmış, bazen ise fıstık gibi arabaları bakım yapıp daha yüksek fiyatlara satma üzerine kurulu. 2. El pazarına ilgi duyuyorsanız ister mahallede gezip isterseniz de araç pazarına uğrayarak bu güzelliklerle tanışabiliyorsunuz.

    Unutulmasın, 2. el ticaretinde olduğu gibi satıcılar sizi kandırmaya, ederinden fazlasına araç satmaya çalışabiliyor. Siz burada ekspertiz raporu istemek ya da pazarlık opsiyonlarını kullanmak gibi yetenek bazlı kartları sahaya sürebiliyorsunuz.

    Ucuza aldığınız araçları oyunun başında yetenekleriniz olmadığı için daha ucuza alma şansınız pek olmuyor. Yetenekler açıldıkça artık satıcıları kıstırmaya, onlarla sıkı pazarlıklar yapmaya başlıyorsunuz.

    Daha sonrasında bu araçları tamir etmek, modifiye etmek, boyatmak, yıkatmak mümkün. Araçları satarken bütün bu unsurlar dikkate alınıyor satın almaya gelenler tarafından. Araç alıp sattıkça sizin yetenekleriniz artıyor. Ofisin önünü temizleyip çöpleri attıkça, içini dekore ettikçe ciddi ciddi bir işletme yönetir gibi ilerliyorsunuz.

    Satın aldığınız araçları şehir içinde kullanarak gitmeniz gereken yerlere gidebiliyorsunuz. İsterseniz yakınlarda yer alan otobüs duraklarından da faydalanarak ilerleyebiliyorsunuz. Açık dünya konseptinde bir Simulator olması nedeniyle keyifli bir deneyimi var. Çok aşırı detaylar beklemeyin ama, oyun daha Erken Erişim aşamasında. Fakat buna rağmen oldukça geniş bir ortam mevcut.

    Oyunda şu an 50’den fazla gerçek dünyadan esinlenilmiş araç var. Tiplerine bakınca arabanın modelini anlıyorsunuz ama isim bakımından Citroen değil de Ctreon gibi tabirler mevcut. Görsel düzen hiç fena değil. Araçların dışı oldukça göze hoş geliyor. İç kısım ilerde muhtemelen geliştirilecek diye düşünüyorum. Şehir ve ortam tasarımları da bir miktar boşluk ve binalar şeklinde. Ama ana fikri sevdiğinizde geri kalan hiçbir şey umurunuzda olmuyor.

    Ses açısından baktığımızda şu an yapım iyi ile kötü arasında gidip geliyor. Muhtemelen gelecekte bunlar da elden geçirilecektir diye düşünüyorum.

    Oyunda doğrudan para kazanmak biraz zor. Özellikle başlarda. Bu sebeple banka ve vergi sistemleri oyunda fark yaratan detaylar arasında. Cebinizdeki parayı tek başına katlamanız pek olası değil. O yüzden biraz yatırıma girip üzerine para koyarak kartopu efekti yaratmanız gerekiyor. Özellikle yetenek ağacında da biraz ilerleyip yeni yetenekler açtıkça tıkır tıkır yürüyor işler.

    Son söz olarak bu oyunu takipte olun derim. Her zaman tam böyle istediğimiz tarzda biraz Tycoon kafasında, biraz simulator havasında oyun düşmüyor piyasaya!

    POCO Pad tanıtıldı! İşte özellikleri ve fiyatı

    POCO, Dubai’de düzenlediği etkinlik kapsamında en yeni akıllı telefon ve tablet modelini görücüye çıkardı. POCO F6 serisinin ardından şirketin ilk tableti olma özelliğini taşıyan POCO Pad tanıtıldı. Snapdragon 7s Gen 2’den gücünü alan cihaz neler vadediyor?

    POCO, yeni tablet modelini fiyat/performans odaklı şekilde piyasaya sürdü. 8GB RAM ve 256GB dahili depolama alanına yer veren cihaz, Snapdragon 7s Gen 2 yonga setinden güç alıyor.

    Dikkat çeken fiyatına rağmen ekran özellikleri de oldukça etkileyici. POCO, 2,5k ekran çözünürlüğüne sahip 12,1 inç 120hz IPS ekrana yer verdiğini dile getirdi. 16:10 en boy oranına sahip olan bu ekran, 600 nit tepe parlaklığıyla oyun oynamak ve video izlemek için ideal görünüyor.

    Pad ayrıca Dolby Atmos destekleyen dörtlü hoparlör sistemine yer veriyor. 33W hızlı şarj destekleyen 10 bin mAh bataryadan beslendiğini de belirtelim. 8 Megapiksel çözünürlüğünde ön ve arka kameraya sahip olmasıyla günlük işleri halledecektir. Cihaz kutudan Android 14 tabanlı HyperOS ile çıkacak. Poco Akıllı Kalem desteği ile not almak, çizim yapmak ve daha pek çok işlem kolaylıkla gerçekleştirilebiliyor.

    POCO Pad fiyatlandırması 329 dolar olarak belirlendi. Ancak ön sipariş süreci kapsamında 299 dolardan satın almak mümkün olacak. Klavye ve kalem gibi ekstra aksesuarların da satılacağının altını çizmek gerekiyor. Ülkemize ne zaman geleceği ise belirsiz.

    Hem iş hem de eğlence için ideal bir tablet arayanlar için POCO Pad, iyi bir seçenek olabilir. Siz ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmına yazabilirsiniz.

    Neden Kablosuz Dikey Süpürge Tercih Etmelisiniz?

    0

    Temizlik teknolojileri özellikle şehir hayatında çok önemli. İşten güçten kalan vakitte daha fazla boş zaman oluşturmak isteyenler, robot süpürgeler ve kablosuz süpürgelere yöneliyor. Kablosuz dikey süpürgeler, geleneksel süpürgelere kıyasla birçok avantaj sunarak ev temizliğinde çok iyi işler başarıyor. Peki, neden kablosuz dikey süpürge tercih etmelisiniz?

    Kullanım Kolaylığı ve Taşınabilirlik

    Kablosuz dikey süpürgeler, kablosuz yapıları sayesinde evin her köşesine kolayca ulaşma imkanı sunar. Kabloların kısıtlaması olmadan, odadan odaya geçmek, merdivenleri temizlemek veya mobilyaların altına ulaşmak son derece kolaydır. Hafif ve ergonomik tasarımları sayesinde bu süpürgeler, kullanıcıların yorulmadan temizlik yapmalarını sağlar. Ayrıca, kablosuz oldukları için evin dışındaki alanlarda da, örneğin otomobil temizliğinde rahatlıkla kullanılabilirler.

    Zaman Tasarrufu

    Kablosuz dikey süpürgeler, hızlı ve etkili temizlik imkanı sunar. Geleneksel süpürgelerde olduğu gibi kabloyu prizden prize taşıma derdi olmadan, temizlik süresi önemli ölçüde kısalır. Bu, özellikle yoğun günlük programı olan bireyler için büyük bir avantajdır. Ayrıca, anında kullanılabilir olmaları, kullanıcıların ihtiyaç duyduklarında hızlı bir şekilde temizlik yapmalarını sağlar.

    Yüksek Performans ve Güçlü Emme Kapasitesi

    Modern kablosuz dikey süpürgeler, güçlü motorları ve gelişmiş teknolojileri sayesinde yüksek emiş gücü sunar. Toz, kir ve evcil hayvan tüylerini etkili bir şekilde temizlerken, HEPA filtre gibi özellikler ile havadaki alerjenleri de yakalayarak daha sağlıklı bir yaşam alanı oluşturur. Özellikle Dyson, Philips ve Bosh gibi markaların modelleri, bu alanda kullanıcıların beklentilerini fazlasıyla karşılar. Bu süpürgelerin hepsine MediaMarkt.com.tr’de ve MediaMarkt mağazalarında ulaşabiliyorsunuz. Üstelik mağazalardaki deneyim alanlarında da kendiniz test edebiliyorsunuz.

    Çok Yönlü Kullanım

    Kablosuz dikey süpürgeler, farklı yüzeylerde kullanılabilirlikleri ile de öne çıkar. Halı, parke, fayans gibi farklı zemin türlerinde etkili temizlik sunarlar. Ayrıca, birçok modelin birlikte gelen çeşitli başlıkları ve aksesuarları sayesinde, mobilya üstleri, otomobil içi gibi ulaşılması zor alanlar da kolayca temizlenebilir. Bu çok yönlü kullanım, kablosuz dikey süpürgeleri evdeki her türlü temizlik ihtiyacı için ideal hale getirir.

    Kolay Bakım ve Temizlik

    Kablosuz dikey süpürgelerin toz hazneleri kolayca boşaltılabilir ve temizlenebilir. Tek kullanımlık toz torbalarına ihtiyaç duymadan, çevre dostu bir temizlik sağlarlar. Ayrıca, filtreleri yıkanabilir ve yeniden kullanılabilir, bu da uzun vadede maliyet tasarrufu sağlar. Bu özellikler, kullanıcıların süpürgelerini her zaman maksimum verimlilikle kullanmalarını sağlar.

    Uzun Pil Ömrü ve Hızlı Şarj

    Gelişmiş batarya teknolojileri sayesinde, kablosuz dikey süpürgeler uzun süreli temizlik imkanı sunar. Birçok model, tek bir şarjla 40 dakikaya kadar kesintisiz temizlik yapabilme kapasitesine sahiptir. Ayrıca, hızlı şarj özellikleri sayesinde, süpürge kısa sürede yeniden kullanıma hazır hale gelir. Bu, özellikle geniş evlerde yaşayanlar veya sürekli temizlik yapması gerekenler için büyük bir avantajdır.

    Estetik ve Modern Tasarım

    Kablosuz dikey süpürgeler, modern ve şık tasarımları ile de dikkat çeker. İnce ve zarif yapıları sayesinde, evde fazla yer kaplamazlar ve kullanım sonrasında kolayca saklanabilirler. Estetik tasarımları, evin genel dekorasyonuna uyum sağlar ve göz yormaz. Ayrıca, bazı modeller duvara monte edilebilen şarj üniteleri ile birlikte gelir, bu da onları daha da pratik hale getirir.

    Çevre Dostu Çözümler

    Geleneksel süpürgelerin aksine, kablosuz dikey süpürgeler daha düşük enerji tüketimi ile çalışır. Bu da hem çevreyi koruma hem de enerji faturalarını azaltma açısından önemlidir. Ayrıca, tek kullanımlık torbalar yerine yıkanabilir filtreler kullanmaları, atık miktarını azaltarak daha sürdürülebilir bir temizlik çözümü sunar. Çevre dostu olmaları, bu süpürgeleri daha bilinçli tüketiciler için cazip kılar.

    Gelişmiş Teknolojik Özellikler

    Kablosuz dikey süpürgeler, gelişmiş teknolojik özellikleri ile de öne çıkar. Örneğin, bazı modellerde bulunan LCD ekranlar, pil ömrü ve temizlik modu gibi bilgileri gösterir. Ayrıca, akıllı sensörler sayesinde zemine göre emiş gücünü otomatik olarak ayarlayabilen modeller de mevcuttur. Bu tür teknolojik yenilikler, temizlik işlerini daha akıllı ve verimli hale getirir.

    Sağlık ve Hijyen

    Kablosuz dikey süpürgeler, yüksek verimli partikül hava (HEPA) filtreleri sayesinde havadaki alerjenleri ve ince tozları yakalayarak daha sağlıklı bir ev ortamı sağlar. Bu özellik, özellikle alerji veya astım gibi solunum yolu rahatsızlıkları olan bireyler için büyük bir avantajdır. Ayrıca, bu süpürgeler evcil hayvan sahipleri için de idealdir, çünkü tüyleri ve diğer alerjenleri etkili bir şekilde temizler.

    Kablosuz dikey süpürgeler, modern yaşamın hızına ve ihtiyaçlarına uygun, pratik, güçlü ve çevre dostu temizlik çözümleri sunar. Kullanım kolaylığı, yüksek performans, çok yönlülük ve estetik tasarım gibi avantajları sayesinde, ev temizliğinde kullanıcıların hayatını önemli ölçüde kolaylaştırıyor. Siz de MediaMarkt mağazaları ve MediaMarkt.com.tr’de bu süpürgeleri görebilir ve ihtiyacınız olan ürüne kolayca ve güvenle ulaşabilirsiniz.

    Oral-B yeni ödül programı ile engellilere sunulan pozitif ağız sağlığı uygulamalarını destekleyecek

    0

    Oral-B, engelli insanların diş muayenesi deneyimini daha olumlu bir hale dönüştürmek için önemli bir adım attı. Oral-B, Uluslararası Engellilik ve Ağız Sağlığı Derneği iADH ile iş birliği yaparak Avrupa’daki diş hekimlerine yönelik Engellilik Şampiyonları Ödül Programı’nı (The Disability Champions Award Program) gerçekleştirdi.

    Küresel Erişilebilirlik Farkındalık Günü’nde Oral- B, ağız bakımını herkes için erişilebilir hale getirme misyonunun bir parçası olarak Engellilik Şampiyonları Ödül Programı’nı (The Disability Champions Award Program) gerçekleştirdi. Uluslararası Engellilik ve Ağız Sağlığı Derneği (International Association of Disability and Oral Health- iADH) iş birliğiyle gerçekleştirilen program, Avrupa genelinde diş hekimi muayenesi deneyimini engelliler ve engellilerin bakımını yapanlar için daha kapsayıcı ve olumlu hale getirmeyi amaçlıyor.

    Görünür ve görünmez engelleri olan kişilerin üçte birinden fazlası (%36) diş hekimine gitme konusunda endişeli veya rahatsız hissediyor. Örneğin, Otizm Spektrum Bozukluğu olan bireyler, normal rutinlerini bozduğu için diş hekimi muayenehanesi gibi farklı ortamlarda yüksek kaygı yaşayabiliyor. Yine benzer şekilde, zihinsel engeller dışında motor becerilerle ilgili zorluklarla karşılaşabilen Serebral Palsili bir hasta, hassas motor koordinasyonu sınırlamaları nedeniyle, dişlerini etkili bir şekilde fırçalamakta zorlanabiliyor.

    Bu zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olmak için hayata geçirilen Engellilik Şampiyonları Ödül Programı Avrupa çapında her diş hekimliği muayenehanesinden bir personeli teşvik ederek o muayenehanenin engelliler için daha pozitif hale dönüşmesi konusunda kişisel lider olmaya davet ediyor. Bazen, gerçek bir fark yaratmak için bir kişi bile yeterli olabiliyor.

    Program kapsamında, iADH ve Oral-B tarafından geliştirilen online eğitimi ve erişilebilirlik önerilerini https://www.iadh.org/oral-b-iadh-disability-champions/ adresinden tamamlayarak tüm gereksinimleri karşılayan diş hekimi personelleri, Engelli Şampiyonları ödülüne sahip oldu. Ödül sahipleri, başkalarını da Engelli Şampiyonu olmaya teşvik etmek için muayenehanelerinde veya sosyal medyada kullanabilecekleri bir rozet sahibi oldu. Muayenehaneleri, Oral-B’nin web sitesinde de görülecek. Böylece engelli bireyler ve onların bakımlarını üstlenenler, kendilerine en yakın ve engellilere uygun diş hekimi muayenehanelerini daha kolay bulabiliyor, diş hekimi ziyareti konusunda daha güvenli ve cesaretli hissediyor.