Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 161

    Yapay zeka yoldan çıkarsa ne olur?

    Yapay zekanın (AI) okul ödevleri için basit sohbet sorularını yanıtlamasını, New York metrosundaki silahları tespit etmeye çalışmasını gördük; haberdar olduk. Şimdi ise deepfake ile çocuk cinsel istismar içeriği oluşturmak için kullanan bir suçlunun mahkumiyetinde suç ortağı olarak görülmesine şahit olduk.  Dijital güvenlik şirketi ESET, yapay zeka ilerlemeye devam ederken yanlış yöne gitmesini önlemek için yapılan çalışmaları inceledi, dikkat edilmesi gerekenleri paylaştı.  

    ESET, yapay zekayı güvenlik bağlamında yıllardır kullanıyor. Kısmen kritik şeyleri yanlış anladığı için yapay zekanın sihirli bir değnek olmadığı konusunda uyarılarını paylaşmıştı.  Bununla birlikte “sadece ara sıra” kritik şeyleri yanlış yapan güvenlik yazılımları, güvenlik ekiplerinin gereksiz yere çabalamasını tetikleyen devasa yanlış pozitifler yayarak ya da yapay zekanın zaten bildiği kötü amaçlı yazılımlardan “yeterince farklı” görünen kötü amaçlı bir saldırıyı gözden kaçırarak oldukça olumsuz bir etkiye sahip olacaktır. Bu nedenle kontrol ve denge sağlamak için ESET yapay zekayı bir dizi başka teknolojiyle katmanlandırıyor. Bu şekilde eğer yapay zekanın cevabı dijital halüsinasyona benziyorsa onu diğer teknoloji yığınıyla birlikte geri çekebiliyor.

    Düşmanlar çok fazla saf AI saldırısı başlatmamış olsa da özellikle kimlik avı ve şimdi de sosyal mühendislik çabalarını süper boyuta taşımak için kimlik avından ses ve görüntü klonlamada daha etkili olmak adına saldırı zincirindeki bağlantıları otomatikleştiren düşmanca AI’yi akla getirmek gerekir. Kötü aktörler dijital olarak güven kazanıp yapay zeka tarafından oluşturulan verileri kullanarak sistemleri kimlik doğrulaması yapmaları için kandırabilirse bu, kuruluşunuza girmek ve özel istismar araçlarını manuel olarak başlatmak için yeterlidir. Bunu durdurmak için satıcılar çok faktörlü kimlik doğrulama katmanını kullanabilir. Böylece saldırganların sadece bir ses veya parola yerine birden fazla kimlik doğrulama yöntemine ihtiyacı olur. Bu teknoloji şu anda yaygın olarak kullanılıyor olsa da kullanıcılar tarafından yeterince tercih edilmiyor. Bu, kullanıcıların kendilerini ağır bir yük veya büyük bir bütçe olmadan koruyabilmelerinin basit bir yoludur.

    Bütün suç yapay zekanın mı?

    Yapay zeka mı hatalı? AI’nin yanlış anlamasının gerekçesi sorulduğunda insanlar esprili bir şekilde “karmaşık” yanıtını veriyordu. Ancak AI fiziksel zarar verme ve gerçek dünyayı etkileme yeteneğine yaklaştıkça bu artık tatmin edici ve yeterli bir yanıt olmamaya başladı. Örneğin, AI destekli sürücüsüz bir araba kaza yaparsa “sürücü” mü ceza alır yoksa üretici mi? Bu, ne kadar karmaşık ve anlaşılmaz olursa olsun bir mahkemeyi tatmin edecek bir açıklama değil.

    Peki ya gizlilik? GDPR kurallarının, mahremiyet merceğinden bakıldığında teknolojinin vahşileşmesini engellediğini gördük. Elbette AI’den türetilmiş, dilimlenmiş ve doğranmış orijinal eserlerin kazanç için türevler üretmesi mahremiyet ruhuna aykırıdır ve bu nedenle koruyucu yasaları tetikleyecektir. Ancak AI’nin türev olarak kabul edilmesi için tam olarak ne kadarını kopyalaması gerekir ve mevzuatı atlatacak kadar kopyalarsa ne olur? Ayrıca yasal olarak daha iyi test edilmesi yıllar alacak yetersiz içtihat hukuku ile bunu mahkemede kim, nasıl kanıtlayacak? Gazete yayıncılarının Microsoft ve OpenAI’ye, makalelerin yüksek teknolojiyle kaynak gösterilmeden yeniden üretildiğini düşündükleri için dava açtıklarını görüyoruz; davanın sonucu merak konusu, belki de gelecekteki yasal işlemlerin bir habercisi olacak.

    AI bir araç ve genellikle iyi bir araç ancak büyük güç büyük sorumluluk getirir. Şu anda AI sağlayıcılarının sorumluluğu, yeni bulduğumuz gücün kötüye gitmesi durumunda olabileceklerin çok gerisinde kalıyor.

    Paper Mario: The Thousand-Year Door Nintendo Switch İncelemesi

    0

    Nintendo, başarılı konsolu Switch’in veda turlarında eski bir dostu konuk ediyor. Çünkü ilk kez 20 sene önce GameCube konsolu için çıkan bu oyun unutulmazlar arasında. Bu sefer kağıttan karakterimiz Paper Mario ile yeni maceralara yelken açıyoruz. Ancak klasik hoplamalı zıplamaları Mario’ları unutun. Çünkü bu sefer RPG türündeki The Thousand-Year Door oyunu Rogueport isimli şehirde geçiyor. Oyunun isminden de tahmin edeceğiniz üzere gizemli bir kapıdan geçip hazine peşindeyiz.

    Paper Mario
    Paper Mario, ilginç bölüm sonu canavarlarıyla akılda kalıyor

    Paper Mario Çizgi Film Tadında bir Öykü

    Adet bu ya, hayranı olduğumuz prensesin X-Nauts isimli bir uzaylı tarafından kaçırıldığını söylememe gerek yok. Her zamanki gibi iş başa düşüyor diyerek kurtarma operasyonu için kolları sıvıyoruz. Bir RPG oyunu olduğu için yanımızda karakterlerimiz de var. Can yoldaşı diyebileceğimiz bu kişiler pek renkli. Madame Flurrie, Merlee ve Ms. Mows gibi akılda kalıcı karakterler oyuna derinlik katıyor. Karakterlerin kendilerine has hikayeleri de oyun tarzınızı etkiliyor. Örneğin Madame Flurrie, ünlü bir oyuncuyken emekliye ayrılıyor. Daha sonra yolu Mario ile kesişen karakterimiz, güçlü bir diyaframa sahip. Bu da Gale Force adı verilen bazı gizli yerlere erişim sağlayan nesneleri üfleme özelliği olarak karşımıza çıkıyor.

    Bu Nasıl bir RPG?

    Özellikle Japon oyunlarına aşina değilseniz RPG türüne alışmak zaman alacak. Tabii ki bir Witcher, Mass Effect, Fallout gibi bir oyun beklemeyin. Hikayeye baktığımızda ise bana kalırsa RPG standartlarına göre yüzeysel bir anlatım var. Yine de karakterlerin esprili diyalogları hoş duruyor. Peki, neden bu oyunun bu kadar fanı var? Bunun cevabı bence oyunun combat / savaş mekaniğinde yatıyor. Daha iyi anlamanız açısından tur tabanlı dövüşün esas alındığı Pokemon, Persona veya Final Fantasy serilerini düşünün.

    paper mario
    Grafikte gerçekçilik takıntınız yoksa Paper Mario hoşunuza gidecektir

    Derin ve Kişisel

    Bu tarz oyunlar biraz Taş – Kağıt – Makas oyununu andırıyor. Takım halinde hareket ettiğiniz için dengeye önem veriyorsunuz. Bazı bulmacaları çözerken de oyun size istediğiniz zaman partner değişimine izin veriyor. Bir de oyun tur tabanlı olmasına rağmen sizden anlık tepkiler bekleyerek sizi oyunda tutuyor. Örneğin çekiç silahı ile vurmayı seçtiniz. Doğru bir zamanlama ile darbenin etkisi artıyor. Aynı şekilde savunmanız da anlık olarak güçleniyor. Yani tuşa basıp izlemek yerine daha aktif bir role bürünüyorsunuz. Bir de dövüşü seyirci kitlesi önünde yapmanız ve onların desteğini almak da hoş bir ayrıntı.

    Derinlik konusu ise topladığınız rozetlerle gerçekleşiyor. Topladığınız kristalleri yeni özellikler açmanızı sağlayan rozetlere harcıyorsunuz. Yeni silah alabilir ya da savunmanızı zayıflatmak pahasına gücünüzü artırma gibi sayısız seçenek mevcut.

    Nintendo, Paper Mario geleneğini başlatan 20 yıllık bu oyuna gerçekten özen göstermiş. Zaten zamanında da kendin has tarzı olan grafikler, özüne sadık kalınarak modernize edilmiş. Bunun dışında bazı iyileştirmeler de çok iyi düşünülmüş. Örneğin oyunda sık sık aynı yerlere dönmeniz gerekiyor. Artık bunun için kestirme yolları kullanmak büyük kolaylık. Ancak FPS meraklıları biraz üzülecek. Çünkü oyun 30FPS. Açıkçası bu kararı ben de anlamadım. Çünkü Switch konsolu bu oyunu 60FPS çalıştıracak kadar güçlü. Özetle ortalama 30 saat süren bu macera size keyifli anlar yaşatacak.

    MediaMarkt kendi markalarını tüketicilerle buluşturuyor

    MediaMarkt, kendi markaları olan PEAQ, KOENIC ve ISY ile Türkiye genelindeki mağazalarında ve online alışveriş sitesi mediamarkt.com.tr’de satışa sunuluyor.

    Avrupa’nın açık ara bir numaralı elektronik perakendecisi MediaMarkt, kendi markaları olan PEAQ, KOENIC ve ISY’ı Türkiye’deki mağazalarında ve online alışveriş sitesi mediamarkt.com.tr’de tüketicilerle buluşturuyor. Tüketiciler kullanıcı dostu ürün gruplarıyla orta ve orta-üst segmentte yüksek teknolojiye sahip ürünlere erişebilecek.

    Televizyon markası olan PEAQ, 5 farklı modeliyle tüketicilerin beğenisine sunuluyor. 32 inçten 55 inçe kadar farklı boyut seçenekleri bulunan televizyonlar WebOS işletim sistemiyle birlikte gelirken, sihirli kumanda özelliğiyle de dikkat çekiyor. TV’ler için askı aparatı markası olan ISY’da da universal kullanım özelliği ile farklı fiyat aralıklarında 5 farklı modelde tüketicilerin hizmetine sunuluyor.

    Beyaz eşya ve ev aletleri kategorilerinde ürünlere sahip KOENIC markasının 4 farklı modelde mikrodalga fırını, 2 farklı modelde premium süpürgesi, bir dikey süpürge ve 5 farklı modelde dönemsel ürün grupları bulunuyor. Markanın tüm ürünleri fiyat-performans ürünleri olarak dikkat çekiyor.

    Önümüzdeki dönemde hem küçük ev aletleri hem de beyaz eşya kategorisinde B Plus segmentte enerji dostu ve yüksek teknoloji ürünler tüketicilerle buluşacak.

    Canon Gençlik Programı’nda genç yeteneklerin eserleri Mardin’de sergiye çıkıyor

    Canon, Gençlik Programı (Young People Programme) kapsamında temel fotoğrafçılık eğitimi verdiği genç yeteneklerin eserlerini sergiye dönüştürüyor.

    Canon; genç yetenekleri fotoğrafçılık eğitimi ile destekleyerek hikâyelerini anlatmalarına fırsat sunduğu Gençlik Programı’nın (Young People Programme) ikincisini Mardin’de gerçekleşirdi. 29 Ocak – 4 Şubat tarihleri arasında, yetenekli spor fotoğrafçısı Mesut Şen tarafından temel fotoğrafçılık eğitimi kapsamında kamera, lens, flaş ve aksesuarların yetkin kullanımına ilişkin teorik ve uygulamalı dersler alan, sonrasında eğitimlerine 1,5 ay boyunca online devam eden öğrencilerin yaratıcı çalışmaları, çok özel bir sergiye dönüşüyor.

    Genç yeteneklerin, eğitim sonrasında Eski Mardin’in eşsiz dokusu ve tarihini kendi bakış açılarıyla yansıttığı eserleri Mardin Mardian Mall AVM’de ücretsiz olarak sergilenecek. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında seçtikleri ‘Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar’ temasındaki eşsiz hikayelerin bu sergiyle ölümsüz birer esere dönüşmesine tanıklık edecek 15 TOÇEV öğrencisi, eserleriyle seslerini dünyaya duyurma imkânı yakalayacak.

    Canon Eurasia Ülke Direktörü, Alexandre Emeryk; “Canon olarak, Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda gençlerin görsel hikayelerini dünyaya duyurmasına yardımcı oluyor; kendilerini fotoğraf yoluyla ifade etmelerine olanak tanıyoruz. 2015 yılından bugüne kadar dünyanın çeşitli yerlerinde gerçekleştirdiğimiz ve Türkiye’de de 2 yıldır sürdürülebilir bir proje olarak devam eden Canon Gençlik Programı’nı bu kez de Mardin’deki gençlerle hayata geçirmekten büyük mutluluk duyuyoruz” diyerek program hakkındaki düşüncelerini ifade etti.

    Acer, ev eğlencesi için yeni Vero Lazer Projektör Serisini tanıtıyor

    Vero HL68 Serisi, entegre Android TV dongle cihazı ile Acer Vero HL6810ATV akıllı projektörüne sahip.

    Acer, ev eğlencesi deneyimlerini geliştirirken çevreye olan zararlı etkiyi azaltan yeni çevre dostu Vero projektörlerini duyurdu. 4K UHD çözünürlüğe ve HDR10 uyumluluğuyla iki yeni model, muhteşem görseller sunarken lazer/LED hibrit ışık kaynağından 4000 ANSI lümenlik artırılmış parlaklıkla etkileyici bir görüntü sağlıyor. Acer Vero HL6810ATV, kullanıcılara, akıllı ev özelliklerine parmaklarının ucunda erişim sağlayan Acer’a özgü bir Android TV[3,4] gömülü dongle tasarımı ile geliyor.

    Vero serisinin sürdürülebilirlik amaçları doğrultusunda performanstan ödün vermeden daha az güç tüketmek üzere tasarlanan yeni lazer projektörler, 30.000[1] saatlik ömrüyle uzun süreli ve tutarlı bir parlaklık sunuyor. Cıva içermeyen hibrit ışık kaynaklarına ek olarak cihazların gövdelerinde tüketici sonrası geri dönüştürülmüş plastik (PCR) ve ambalaj için geri dönüştürülmüş kağıt kullanılıyor.

    Acer Vero HL68 Serisi Projektörler: 4K Çözünürlükle Sinematik Seyir ve Oyun Deneyimi 

    Acer’ın yeni projektör seçenekleri ev eğlencesi için Acer Vero HL6810 ve Acer Vero HL6810ATV akıllı projektörleri içeriyor. Lazer/LED hibrit ışık kaynağıyla 4K Ultra HD (3840×2160) çözünürlük ve 4.000 ANSI lümen özelliğine sahip olan bu modeller, iyi aydınlatılmış ortamlarda bile büyük ekranda yayın yaparken veya oyun oynarken kristal netliğinde görüntüler ve canlı renkler sağlıyor. Ayrıntıların 50.000:1 dinamik kontrast oranı sayesinde en karanlık sahnelerde bile canlı olmasının yanı sıra Rec. 709 renk gamının yüzde 105’ine ulaşma özelliği ile renk doğruluğu hassasiyeti de sağlanıyor. Ayrıca, HDR10/HLG uyumlu bu cihazlar çeşitli içerik türlerine uyacak dört farklı mod aracılığıyla daha geniş bir renk yelpazesi ve parlaklık doğruluğu sunuyor. Acer’ın kişiselleştirilmiş Futbol modunu da içeren bu modeller, bu mod ile daha büyük yüzeylere yansıtılan sahneleri daha gerçekçi ve canlı hale getirmek ve her şey gerçek hayatta gözlerinizin önünde gerçekleşiyormuş gibi hissettirmek için optimize ediyor.

    Z kuşağı 4 gençten 1’i gelen telefonlara cevap vermiyor

    0

    Z kuşağı olarak bilinen 18-34 yaş arasındaki gençlerin dörtte biri ‘telefon aramalarına hiç cevap vermediklerini, görmezden geldiklerini’ söylüyor. Anketi değerlendiren Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Anketi yaş gruplarına göre yorumladığımızda genç yetişkinlerin iletişim tercihlerinin fast food tüketimi çağrıştırdığını söylemek mümkün. Hızlı, kısa, öz ve acele…” dedi.

    Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, telefon bağımlılığı konusunda gelinen son noktayı değerlendirdi.

    Akıllı telefonlara güncellemeler geldikçe toplumun bu araçları kullanım biçimleri de değiştiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Yapılan bir ankette; 18-34 yaş grubundaki bireylerin dörtte biri ‘telefon aramalarına hiç cevap vermediklerini görmezden geldiklerini ‘bildirirken, bazıları aramak yerine mesaj attıklarını dile getirdi. Katılımcıların çoğu beklenmedik bir aramanın ‘kötü haber’ anlamına geldiğini düşünürken, yüzde 70’i arama yerine mesajı, yüzde 37’si sesli not göndermeyi tercih ediyor.” dedi.

    35-54 yaş grubunun ise yüzde 1’inin sesli not göndermeyi tercih ederken geri kalanının geleneksel telefon görüşmesi yapmaktan yana olduğunun görüldüğü anketi değerlendiren Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, şöyle devam etti:

    “Anketi yaş gruplarına göre yorumladığımızda genç yetişkinlerin iletişim tercihlerinin fast food tüketimi çağrıştırdığını söylemek mümkün. Hızlı, kısa, öz ve acele… Bu bir tercih olmakla birlikte değişen dünyanın hızlı temposuna uyum sağlamanın zorunlu bir göstergesi de olabilir. Bu sonuca göre 18-34 yaş grubunun iletişim tercihlerine baktığımızda arama yoluyla tek bir kişiyle iletişimde kalmak yerine aynı anda kısa mesaj ve sesli not göndererek birden çok kişiyle haberleşmek daha cazip gelebilir.”

    Dar vakitler içinde yaşamaya alışan bireyler için uzun uzadıya telefon görüşmeleri artık lüks olduğunu söyleyen Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, şunları kaydetti:

    “Hal böyleyken hızlı iletişim yöntemleri ortaya çıkıyor. Burada akılların karıştığını görüyoruz, acaba teknolojinin evrimiyle mi bireyler güncellemelere uyum sağlamak zorunda kalıyor; yoksa yetişememe, vakitsizlik gibi durumlardan dolayı ihtiyaç doğrultusunda mı fast food iletişim yöntemleri gelişiyor?

    35-54 yaş grubu kişilerarası ilişkilerde daha seçici

    Geleneksel iletişimi tercih edenlere göre eş zamanlı yani aynı anda karşılıklı bir alışveriş söz konusu.  Buradaki beklenti, duygu ve düşüncelerin karşı tarafa tam o anda aktarılması ve paylaşılması. Tek taraflı iletilen mesajlar ve sesli notlar sıcak iletişim ilkesini karşılamayabilir. Özellikle 35-54 yaş grubunun geleneksel görüşmeleri tercih etmesi; yaş ve deneyimin artmasıyla birlikte kişilerarası ilişkilerde daha seçici olunması ve ilişkilerin hissedilebilir olmasına duyulan ihtiyaçla açıklanabilir.”

    Huawei’nin Yeni Nova 12 Serisi Türkiye’de

    0

    Huawei, mobil teknolojilerde yenilikçi yaklaşımlarını sürdüren yeni HUAWEI nova 12 Serisi akıllı telefonlarını Türkiye’de tanıttı. HUAWEI nova 12 s, nova 12 SE ve nova 12i modelleri, şıklık, performans ve kullanıcı deneyiminde yeni standartlar belirliyor.

    Huawei nova 12s, zarif ve ergonomik tasarımıyla öne çıkıyor. Sadece 168 gram ağırlığındaki bu cihaz, 6,7 inç 120 Hz OLED ekranı ve 1.07 milyar renk gösterebilme kapasitesiyle göz alıcı bir görsel deneyim sunuyor. Qualcomm Snapdragon 778G 4G işlemcisi, 8 GB RAM ve 256 GB depolama alanıyla güçlü bir performans sağlıyor. 4500 mAh pili ve 66W HUAWEI SuperCharge Turbo 2.0 desteği ile uzun ömürlü ve hızlı şarj edilebiliyor.

    Nova 12s’in 60MP Ultra Geniş Selfie Kamerası ve 50MP Ultra Görüş Ana Kamera ile fotoğrafçılıkta devrim yaratıyor. XD Portre Motoru, yüksek çözünürlükte fotoğrafçılığı desteklerken, 100° ultra geniş açı ile grup fotoğraflarında üstün performans sağlıyor.

    Gençlerin Yeni Gözdesi

    Huawei nova 12 SE, ince ve şık tasarımıyla genç kullanıcıları hedefliyor. 108MP Üçlü Portre Kamerası, F1.9 diyafram açıklığı ile muhteşem fotoğraflar çekmenizi sağlıyor. EMUI 14 işletim sistemi ile kullanıcı dostu ve özelleştirilebilir bir deneyim sunuyor.

    Nova 12 SE, 4.400 mAh pili ve AI Güç Tasarrufu Teknolojisi ile uzun pil ömrü sağlıyor.

    Huawei nova 12i, 108MP ultra yüksek çözünürlüklü kamerası ve 5.000 mAh pili ile dikkat çekiyor. Bu cihaz, özellikle genç kullanıcılar için tasarlanmış olup, geniş depolama alanı ve büyük ekranıyla her türlü ihtiyaca cevap veriyor. Nova 12i’nin 6,7 inç 30/60/90 Hz uyarlanabilir ekranı, parlak ve net görüntüler sunarken, Yumuşak Karartma Kontrolü ile okuma deneyimini iyileştiriyor.

    Teknoloji firmaları otomobil üretmeye başladı!

    Teknoloji firmaları otomobil üretmeye başladı ve artık yollarda Xiaomi ve Huawei üretimi otomobiller görmeye hazır olun.

    Otomobillerin elektrikli hale dönüşümü beraberinde üretimi kolaylaştırma gibi bir seçenek sundu. Günümüzde belli bir ölçeği olan her firma kendi otomobilini üretir hale geldi. Üretimin bu kadar kolay hale gelmesinin en önemli sebebi ise elektrikli otomobillerin batarya, motor ve şase gibi temel parçalardan oluşması. Geri kalanı da önemli olmakla beraber ana çatının fosil yakıtlı muadillere göre daha kolay kurulması bu alana farklı markaların da girmesini sağladı.

    Teknoloji firmaları otomobil üretmeye başladı!

    Bu markalarından ilki ülkemizde de büyük satış rakamlarına ulaşan Xiaomi oldu. Markanın SU7 kodlu otomobili Çin’de Mart ayı sonu itibariyle satışa sunuldu ve büyük ilgi gördü. Hatta ilgi o kadar büyük oldu ki Xiaomi SU7 ilk 27 dakika 50 bin ön sipariş aldı. Yeni bir otomobil markası için büyük bir ön sipariş. Tabi bunda aracın fiyatının yaklaşık olarak 30 bin dolar olması ve markanın aracı zararına satmasının da etkisi olduğunu unutmayın.

    Teknoloji firmaları

    Bir diğer Çin merkezli marka ise Huawei de otomobil üretimine girdi. Huawei Seres ile birlikte geliştirdiği Aito markasıyla pazara giriş yapıyor. Aito M5, M7 ve M9 Huawei teknolojilerine sahip modeller. Bu modeller de Çin’de satışa sunuldu. Huawei ek olarak Chery ile birlikte geliştirdiği Luxeed isimli lüks bir sedan modeline de destek veriyor. Anlaşıldığı üzere Huawei otomobillerde kendi adını marka olarak kullanmıyor. Bunun yerine ortak üretim yaparak teknolojilerinin araçlarda kullanılmasını sağlıyor.

    Çin merkezli teknoloji markalarının otomobilleri şimdilik Avrupa pazarında satılmıyor. Bu konuda eli kulağında diyebiliriz ve önümüzdeki aylarda bu modelleri Avrupa’da görebiliriz.

    Apple otomobil planları iptal etti

    Çin tarafında bu gelişmeler yaşanırken ABD’de kıtasında haberler pek iyi değil. Apple resmi olarak duyurmadığı otomobil birimini yine resmi duyuru olmadan kapattı. Üzerinde birkaç yıldır çalışılan Apple Car projesi de şimdilik suya düşmüş oldu. Bu konuda resmi bir açıklama yapılmadığı için bu birimin neden kapatıldığı ile ilgili detaylar bilinmiyor.

    Yine Bir diğer otomotiv teknolojisi haberi de Samsung’dan geldi. Marka 2017 yılından bu yana otonom sürüş için çalışmalar yapıyordu. Otonom sürüş seviye 4 için çalışan marka bu planlarını bir süre askıya aldığını açıkladı.

    Gördüğünüz gibi otomotiv sektöründeki teknoloji firmalarının başarılı ve başarısız olduğu konular var. Özellikle Çin merkezli markalar bu konuda daha agresif ve istekli iken ABD ve Güney Koreli rakipleri daha temkinli yaklaşımlara sahip.

    Gelecekte ne olur bilinmez ama teknoloji ile otomobilin birbirine geçmesi fırsatlar getirdiği gibi sorunlar da getiriyor. Bu sorunları çözebilen markalar başarılı olacaktır.

    WhatsApp, bir arayüz güncellemesi daha alıyor

    Meta’nın sahibi olduğu WhatsApp, yaklaşık iki yıl önce Android, iOS ve web kullanıcıları için mesaj tepkilerini geniş çapta kullanıma sunmuştu. O zamandan beri bu özellik birkaç güncelleme aldı ve sohbetler, kanallar, topluluklar ve hatta durum güncellemeleri içinde kullanılabilir hale geldi. Şimdi de WhatsApp tepki arayüzü değişime uğruyor.

    WhatsApp beta 2.24.10.7 sürümüyle uygulama, medya görüntüleyicisi ekranından medyaya tepki vermenin kolay bir yolunu ekledi. Şimdi de en son beta sürümüyle birlikte WhatsApp, özelliği daha da iyileştiriyor.

    WhatsApp beta 2.24.11.18 sürümüyle, WhatsApp medya görüntüleyici ekranındaki tepki arayüzünü hafifçe değiştirdi. Beta 2.24.10.7’de, medya görüntüleyici ekran alt kısımda genişletilmiş bir Yanıt çubuğu sunuyordu ve tepkilere ilişkin bir simge sağ tarafta bulunuyordu.

    Yanıt düğmesine tıkladığınızda, klavyeniz açılır ve içerik içi yanıtlar gönderilirken, emoji simgesine tıkladığınızda en çok kullandığınız altı emojiyi getiriyor. Bir emoji tepkisi seçtiğinizde, tepki simgesinin solunda görüntüleniyor. Yenilenmiş deneyim hala beta aşamasında olduğundan ne zaman geniş çapta kullanıma sunulacağı belirsiz.

    WhatsApp, mesaj tepkilerini kolaylaştırmanın yanı sıra profil resimlerini de basitleştirmek istiyor. Beta sürümü 2.24.11.17’nin bir parçası olarak WhatsApp’ın, kullanıcıların yapay zeka kullanarak yeni profil resimleri oluşturmasına olanak tanıyan bir özellik üzerinde çalıştığı tespit edildi.

    Şu anda yaygın olarak kullanılamayan araç, kişisel fotoğraf yüklemeyerek gizliliği korumak isteyenlerin işini kolaylaştıracak ve yine de kendi kişiliklerini ve seçimlerini yansıtan görüntüleri kullanma seçeneğine sahip olacaklar.

    WhatsApp beta sürümünde görüntülenen bu yeni arayüzü siz nasıl buldunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın.

    Acer Chromebook Spin 314 tanıtıldı

    Acer’ın geniş ürün yelpazeli Chromebook serisinden Acer Chromebook Spin 314 (CP314-1H), kapaklı, tablet, ekran ve çadır olmak üzere 4 farklı kullanım modu sunması sayesinde hem öğrenciler hem de üretkenliklerini artırmak isteyen hibrit çalışanlar için son derece geniş bir kullanım alanı sunuyor.

    Gücünü Intel® Celeron® N4500 işlemcisinden alan Acer Chromebook Spin 314, her türlü görevleri için kullanıcılara günlük işlerinde pratik bir kullanım sağlıyor. Sunduğu güçlü performans, grafik ağırlıklı okul projelerinde dahi öğrencileri desteklerken, uzun pil ömrü sunması mobil halde çalışanlar başta olmak üzere pek çok kullanım senaryosunda bir avantaja dönüşüyor.

    Acer Chromebook Spin 314’ün 10 saatlik pil ömrü kullanıcılara yanında adaptör taşımak zorunda kalmadan günü tamamlama imkanı tanırken cihaz, zengin bağlantı noktalarıyla da öne çıkıyor. Chromebook Spin 314, ultra hızlı veri transferi, gerçek zamanlı video akışı ve pil şarjı için USB 2.0’dan on kat daha hızlı olan yeni nesil USB 3.2 Type-C bağlantı noktası ile dosya aktarımlarında uzun bekleme sürelerine son veriyor. Ek olarak tersine çevrilebilir USB Type-C bağlantısı, bağlı cihazları kontrol etmeyi kolaylaştırıyor; harici ekranlara bağlanmak için de cihazda yerleşik HDMI bağlantı noktası yer alıyor. Dizüstü bilgisayar, ek depolama ve çevre birimleri için iki ek USB 3.2 Tip-A bağlantı noktası ve bir MicroSD yuvasına sahip. Entegre 720p HDR web kamerası ise Google Meet gibi platformlarda kristal netliğinde görüntülü görüşmeler yapmayı sağlıyor.

    Acer Chromebook Spin 314’ün Bluetooth 5.2 ve güçlü kablosuz sinyali, Wi-Fi 6 ve stratejik konumlandırılmış 802.11ax kablosuz anten ile sağlanıyor. 2×2 MU-MIMO teknolojisi, aynı anda birden fazla kablosuz cihaza bağlanmayı mümkün kılarken kullanıcılar kablosuz bağlantılarını daha hızlı bir şekilde kurabiliyor. DTS® Audio, çift mikrofon ve yukarı bakan hoparlörler, çevrimiçi konferanslar sırasında da kullanıcılara ideal performans vadediyor.