Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1278

    Evdeki temizlik asistanınız robot süpürgeler

    0

    Son yıllarda yapılan çeşitli araştırmalar gösteriyor ki çalışan insanlar teknolojinin kendisine farklı alanlarda sunduğu kolaylıkları evde de istiyor. Özellikle IoT alanında sunulan yenilikler tüketicinin bu konuda taleplerine cevap vermeye başlamışken, tüketicinin hayatını kolaylaştıran bir diğer yenilikçi çözüm robotik teknolojileri ile ilgili. Şöyle ki hayatın her alanında boy göstermeye başlayan robotlar henüz temel seviyede de olsa evlerde temizlik işlerine talipler. Ve bu bağlamda son yıllarda temizlik robotlarına ilgi son derece artmış durumda. Öyle ki 2018 yılında  2,1 milyar dolar değerinde olan temizlik alanındaki robotu pazarı 2023’te  4,34 milyar dolara yükselecek. Pazardaki büyümenin başlıca sebepleri ise otomasyonun artması, iş gücü fiyatındaki yükseliş ve artan güvenlik endişeleri. Robotların navigasyon kontrolü ve sensörlere sahip olması sayesinde kaza ve çarpışmaların da önüne geçilmesi bir diğer önemli neden.

    Evet, 2023’te robot süpürgelerin temizlik robot pazarında en büyük pazar payına sahip olması bekleniyor. Pazardaki en önemli büyümenin ise Asya ülkelerinde olacağı tahmin ediliyor. Pazardaki en büyük firmalar ise şöyle; iRobot (ABD), Neato Robotics (ABD), LG Electronics (Güney Kore), Samsung (Güney Kore), Ecovacs Robotics (Çin), Dyson (İngiltere), Intellibot Robotics (ABD), Alfred Kärcher (Almanya), ILIFE (Çin), bObsweep (Kanada), Bissell Homecare (ABD), Miele (Almanya), Cyberdyne (Japonya), Anker(Çin), Vorwerk (Almanya), ve Monoprice (ABD).

    Robot süpürgelere ilgi günden güne artıyor
    Peki tüketici tarafında robot süpürgelere olan bu ilginin temel nedenleri neler? Görüşlerine başvurduğum Anker Türkiye ve Orta Asya Ülke Müdürü Cem Bodur bu konu şöyle değerlendiriyor: “Şehir yaşamının yoğun temposunda, uzun saatler boyunca çalışan insanlar, ev işine ayıracak vakit bulmakta güçlük çekiyor. İşte bu noktada da robot süpürge gibi hayatı kolaylaştıran ürünler devreye giriyor. (daveseminara.com) Evlerin süpürülme ihtiyacı, robot süpürgeler ile tarihe karışıyor. İş çıkışı yorgun argın evlerine giden insanlar, evlerinin satın aldıkları robot süpürge tarafından temizlendiğini bilmenin rahatlığını yaşıyor. Yeni teknolojilere kolayca adapte olan günümüz kullanıcılarının robot süpürgelere duyduğu ilgi günden güne artıyor.” Robot süpürgeler pek çok açıdan tüketicinin ilgisini çekiyor ve hayatı kolaylaştırıyor. Gelin tüketicinin robot süpürgelere olan ve giderek artan ilgisinin temel nedenlerine bakalım.

    Robot süpürgelerin herkese sempatik gelmesi: Robot süpürgeler çocuklar, evcil hayvanlar ve hatta eve gelen misafirlerin favorisi. Kediler ve köpekler robotu arkadaşları gibi görüyorlar. Kedi ya da köpeğin evdeki robot süpürgenin peşinden koşturduğu videolar sizin de çok sık karşınıza çıkıyordur.
    Hafif ve kolay taşınabilir olması: Robot süpürgeler ağır süpürgeleri taşıyıp çekmekten yorulanlar için de çok iyi bir alternatif.
    Her yeri kolayca temizleyebilmeleri: Küçük boyutlarda olmaları sayesinde bu robotlar evinizin heryerine ulaşabilir. Koltukların, masanın, sandalyelerin altlarını ve normalde ulaşılması zor görünen her yeri temizleyebilir.
    Şık tasarımları: Bu robotlar küçük ve taşınabilir olmaları yanında her eve yakışacak sekilde çok şık tasarımlara sahipler.
    Siz evde yokken de temizlik yapabilmeleri: Neredeyse her robotta bulunan zaman ayarı sistemi ile robotu ayarlayıp istediğiniz zaman temizlik yapmasını sağlayabiliyorsunuz.
    Akıllı ev asistanı: Robot süpürgelerin birçoğunu akıllı telefon üzerinden uygulama ile bağlantı kurup temizleme sürecinde kontrol edebilmeniz de mümkün.
    Kendi başına hareket edebilmeleri: Robot süpürgelerin çoğu temizliği tamamladığında şarj yerine geri dönebiliyor, böylece şarj etmek için de ekstra zaman ve çaba harcamanıza gerek kalmıyor.
    Bakımı kolay: Bu robotların temizliği de oldukça kolay. Bir fırça ile rahatlıkla temizleyebilirsiniz.
    Astım hastalarının en büyük destekçileri: HEPA filtreleriyle tozlara geçit vermeyen robot süpürgeler, astım hastalarının da en büyük destekçilerinden biri oluyor.

    İlk robot süpürge deneyimim
    Ben de bir süredir kendi evimde denediğim Eufy RoboVac 11S akıllı robot süpürge ile ilgili deneyimleri bu yazıda kısaca aktarmak istiyorum. Robot süpürgelerle tanışmadan öne birçok insanın ilk aklına gelecek soru robot süpürgelerin temizlik sırasında önüne çıkan nesneleri nasıl atlatacağı ya da evdeki köşeleri nasıl tespit edeceğidir. Benim deneme fırsatı bulduğum Eufy RoboVac 11s ve diğer pek çok markada da benzer şekilde bulunan kızılötesi sensörler ile robot süpürge zeminde bulunan engelleri ve köşeleri tespit edebiliyor ve bu şekilde saksı ve benzeri nesnelere çarpmadan süpürme işlemini gerçekleştiriyor. Cihaz düşük profilli tasarımı sayesinde evdeki hemen her eşyanın altına girebiliyor. Kahve sehpalarının, kanepelerin ve masaların altında gizlenen kirleri tümüyle yok ediyor. Açıkçası uzun zamandır bel rahatsızlığı olan ve eve temizlikçi çağırmak için bile zaman bulamayan benim için bulunmaz bir fayda bu. RoboVac’ı açıp henüz kullanmaya başlamadan önce üzerindeki fırçaların özellikle halılarda toplanan kirleri emebilmesi konusunda endişelerim vardı. Kullanmaya başladığımda ise bu bağlamda endişelerimin boş olduğunu anladım. Cihazda yer alan yuvarlama fırçası ve yan fırçalar, kiri hemen her zeminde etkin biçimde gevşetip yerinden çıkarıyor. Sonrasında ise 1300Pa’lık güçlü emişe sahip toz toplayıcısı devreye giriyor. Cihazın işi bittiğinde muadilleri gibi şarj istasyonuna geri dönebilmesi ise hala yüzümü gülümseten güzel bir detay. Bir küçük eleştiri, RoboVac’ın saçaklı halılarla arası pek iyi değil. İlk birkaç denememde halının saçaklarına takıldığına şahit olduğumu eklemeliyim.

    Gelişen donanım ve yazılım teknolojileri sayesinde, robot süpürgelerin yaptığı temizliğin kalitesi her geçen gün artıyor. Pek tabii Eufy RoboVac gibi pazarda çok fazla alternatif robot süpürge de mevcut. Ve eminim yakın zamanda çok daha fazla marka bu alandaki yenilikçi ürünlerini tüketici ile buluşturacaktır. Şunu da ekleyelim ki derinlemesine temizlikler için henüz robot süpürgeler özellikle ev hanımlarını tam anlamıyla tatmin etmeyecektir. Ancak ev teknolojileri konusunda teknolojinin çok hızlı geliştiğini düşündüğümüzde çok yakın zaman içinde robot süpürgelerin klasik süpürgeleri rafa kaldıracağından emin olabilirsiniz.

    Görsel kaynak: finance.yahoo.com

    Nintendo Switch Konsol ile Eğlencenizi Yanınızda Taşıyın

    Ev konsolu olmasının yanında taşınabilir özelliği ile gönlümde farklı yeri olan Nintendo switch konsol hakkında merak edilenleri ve oyun önerilerimi yazımda bulabilirsiniz.

    Verilerinizi güvenle saklayabileceğiniz taşınabilir disk önerileri

    Bilgisayarımızdaki verileri periyodik olarak yedeklemek veya gerektiğinde yanımızda taşımak için taşınabilir disk kullanıyoruz. Taşınabilir harici diskler, her geçen gün kapasite ve yeteneklerini geliştirmiş olarak karşımıza çıkıyor. Çoğu taşınabilir harici disk, üretici tarafından sunulan pratik yedekleme yazılımlarına sahip.

    Verilerinizi haftada bir yedeklemeyi unutmayın

    Bu da kullanıcılara, verilerini yedeklemek için büyük kolaylık sağlıyor. Veri kaybetmemek için haftada bir yedekleme yapmak şart. Bu sayede belge, fotoğraf ve video gibi dosyalarımızı muhafaza edebiliriz. Bu yazıda, MediaMarkt internet mağazasından taşınabilir disk seçenekleri öneriyorum.

    wd elements - tasinabili rdisk

    WD ELEMENTS 4TB 2.5″ USB 3.0 Taşınabilir Disk

    Sizin için MediaMarkt internet mağazasından seçtiğim ilk taşınabilir disk, WD firması tarafından üretilmiş olan Elements model bu ürün, uygun fiyatı ve 4 TB kapasitesiyle oldukça ideal bir seçenek. Hem yeni teknoloji USB 3.0 hem de eski teknoloji USB 2.0 bağlantılı cihazlarla uyumlu olan ürün, USB 3.0 bağlantısı kullanıldığında 5 GB/sn. hızında veri aktarımı yapabiliyor.

    taşınabilir disk - TOSHIBA Canvio Connect II

    TOSHIBA Canvio Connect II 2.5” 2TB Taşınabilir Disk

    Önereceğim ikinci taşınabilir disk ise, Toshiba firmasının Canvio Connect II modeli. 2 TB depolama kapasitesi bulunan bu taşınabilir disk ile NTI Backup Now EZ yazılımı sayesinde dosyalarınızı kolaylıkla yedekleyebilirsiniz. Hem Windows hem de Mac işletim sistemli bilgisayarlarla uyumlu olan ürün, 5 GB/sn. hızında veri aktarımı yapabiliyor. Toshiba’nın bu ürünü, farklı renk seçenekleri ve dayanıklı kasasıyla kullanıcılara sunuluyor.

    SONY HDE1/B 1TB - taşınabilir disk

    SONY HDE1/B 1TB USB 3.0 2.5” Taşınabilir Disk

    Verilerinizi güvenle emanet edebileceğiniz üçüncü taşınabilir disk seçeneği ise, Sony firmasının 1 TB depolama kapasitesi sunan bu modeli. Belge, fotoğraf ve video gibi tüm dosyalarınızı Sony tarafından ücretsiz sunulan yazılımla yedekleyebileceğiniz bu ürün, USB 3.0 bağlantı desteğiyle geliyor ve 5 GB/sn. hızında veri aktarımı yapabiliyor. Ürün, USB 2.0 bağlantısı kullanıldığında ise saniyede 480 Mbps. veri aktarımı yapıyor. Sony’nin bu ürünü dosyalarınızı güvenle emanet edebileceğiniz güçlü seçeneklerden biri.

    SAMSUNG USB 3.1 250GB Taşınabilir Disk

    SAMSUNG USB 3.1 250GB SSD Taşınabilir Disk

    MediaMarkt internet mağazasından seçtiğim son taşınabilir disk ise, Samsung’un SSD teknolojili bu ürünü. 250 GB kapasitesiyle gelen bu ürün, SSD teknolojisi sayesinde daha hızlı veri aktarımı yaparak kullanıcısına zaman kazandırıyor. Klasik taşınabilir disklerden daha küçük boyutta olan bu ürün, hareketli parçalara sahip olmadığı için daha dayanıklı ve olası bir düşmede hasar görme ihtimali çok daha az. 250GB kapasite sizin için yeterliyse bu ürünü de alışveriş listenize alabilirsiniz.

    Sorularınız olursa yorumlardan bana ulaştırabilirsiniz

    Bu yazıda size verilerinizi güvenle saklayabileceğiniz taşınabilir disk önerileri hakkında detaylı bilgi vermeye çalıştım. MediaMarkt internet mağazasında satışa sunulan tüm taşınabilir disk seçeneklerini buradan görebilirsiniz. Konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıdan yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri

    Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri

    Sinema keyfinizi katlayacak ‘soundbar’ önerileri

    iOS 13 hangi modelleri destekleyecek?

    0

    iOS 12 çok geniş bir cihaz skalasıyla, iOS 11 döneminde yaşanan sıkıntıları affettirmeyi başarmıştı. Önümüzdeki aylarda tanıtılması beklenen iOS 13 ise gelişmiş özellikleriyle dikkat çekecek? Peki, hangi cihazlar bu güncellemeyi alabilecek?

    Bu cihazlar iOS 13 desteklemeyecek!

    iOS 12’nin sınırlandığı modeller iPhone 5s, iPhone 6, iPhone 6 Plus, iPod Touch (6.), iPad mini 2 – 3 – 4, iPad Air ve iPad Air 2 oldu. iPhone 6s / 6s Plus ve sonrasında çıkan modeller ise iOS 12’den sonuna kadar faydalanabiliyor.

    Bu kapsamda kısa süre önce ilk detayları ortaya çıkan iOS 13 için önemli bir rapor paylaşıldı. Henüz geliştirilme aşamasında olan iOS 13 sürümüne güncellenecek olan iPhone modelleri, iPhone 7 / 7 Plus ve daha yenileri olacak.

    Yani Redmond Pie’nin paylaştığı bu rapor doğru çıkarsa, 2016 yılından önce satışa sunulan tüm iOS cihazlar, iOS 13 güncellemesini almayacak. Bu modeller iPhone 5s, iPhone SE, iPhone 6, iPhone 6 Plus, iPhone 6s ve iPhone 6s Plus.

    iPad tarafında ise iPad mini 2, iPad mini 3, iPad mini 4, iPad Air and iPad Air 2’nin iOS 13’e güncellenmeyeceği belirtiliyor. Aynı raporda iPhone 6s, iPhone 6s Plus, iPhone SE ve iPad mini 4‘ün son kez güncelleme alabileceğinin konuşulduğu da ifade ediliyor. Tabi Apple’ın kararını şu anda bilmiyoruz.

    Huawei’nin katlanabilir telefonu ortaya çıktı!

    Samsung’un temellerini attığı katlanabilir telefonlar bu yıl kullanıcılar ile buluşacak. Katlanabilir akıllı telefonunu tanıtacak markalardan birisi ve aynı zamanda Samsung’un en büyük rakibi olan, Huawei’nin telefonunun tasarımı ortaya çıktı.

    Huawei’nin katlanabilir telefonu böyle görünecek!

    Huawei’nin CEO’su Richard Yu geçtiğimiz aylarda yaptığı bir açıklamada, 2019 yılında kullanıcıları büyük bir değişimin beklediğini vurgulayarak katlanabilir telefonun müjdesini vermişti. Aynı zamanda Huawei CEO’su, 2019 yılında bir numara olmayı hedeflediklerini üstüne basa basa söylemeye devam ediyor.

    Huawei’ye yakın kaynaklardan elde ettiği bilgileri ve patent dosyalarını bir araya getiren LetsGoDigital, Huawei’nin katlanabilir telefonunun tasarımını gözler önüne sergiledi. Hazırlanan görsellerde ortaya çıkan cihaz, daha önceki sızıntıların aksine oldukça şık bir tasarıma sahi.

    Şu anda teknik özellikleri bilinmeyen cihaz bu tasarım ile kutudan çıkarsa, akıllı telefon sektöründe büyük bir başarıya elde edebileceğini şimdiden söylemek yanlış olmayacaktır. Tabi, katlanabilir telefonların önündeki en büyük engel özellikle ekran üretim maliyetleri nedeniyle çok yüksek seviyelere ulaşan fiyatlar.

    iOS 13 sürümünden ilk kötü haber geldi!

    Apple geçtiğimiz Eylül ayında kullanıcılara sunduğu iOS 12 için ara güncellemeler yayınlamaya devam ederken, diğer yandan iOS 13 sürümü için kolları sıvamış durumda. iOS 13 hakkında ilk bilgiler geçtiğimiz günlerde ortaya çıkmış ve bu sayede iPhone – iPad kullanıcılara karanlık mod müjdesi verilmişti.

    iOS 13 bazı iPhone ve iPad modellerini desteklemeyecek!

    Tabi, Apple her yıl yeni iOS sürümünü tanıttığında bu sürümün hangi cihazları destekleyeceği merak ediliyor. Android cihazlar karşısında Apple’ın ciddi bir üstünlüğü olsa da, yıllar önce satışa sunulan bazı iPhone modelleri için başta yetersiz donanım olmak üzere çeşitli faktörler nedeniyle destek yavaş yavaş sonlandırılıyor.

    Hali hazırda kullanılan iOS 12 sürümünde, iPhone 5s, iPhone 6, iPhone 6 Plus, iPod Touch (6.), iPad mini 2 – 3 – 4, iPad Air ve iPad Air 2 için kısıtlı bir destek sunuluyordu. iPhone 6s / 6s Plus ve daha yeni modeller ise iOS 12’nin nimetlerinden tam olarak faydalanabiliyor.

    2019 iPhone modelleri ekrandan parmak izi ile gelebilir!

    iOS 13 ile 2016 yılından önce satışa sunulan iOS cihazlara olan desteğin sona ereceği ortaya çıktı. Yani yeni iOS sürümünü iPhone 7 / 7 Plus ve daha yeni modellere sahip olan kullanıcılar yükleyebilecek. Yani, iOS 13’e güncellenmeyecek modeller: iPhone 5s, iPhone SE, iPhone 6, iPhone 6 Plus, iPhone 6s ve iPhone 6s Plus.

    iPad tarafında ise iPad mini 2, iPad mini 3, iPad mini 4, iPad Air and iPad Air 2 güncellemeyi almayacak. Tabi, tanıtıma oldukça uzun bir zaman olduğu için Apple’ın fikir değişikliğine gidip gitmeyeceğini bilemiyoruz.

    Windows 10 İpuçları

          Windows 10 oldukça kullanışlı bir işletim sistemi olarak tasarlanmış durumda. Özellikle yapılan yeni güncellemeler ile işletim sistemi daha da fonksiyonel hale getirildi. Windows 10’un ipucu ve püf noktalarına geçmeden önce, versiyonları hakkında kısa bir bilgi verelim.

          Windows 10 versiyonları ya da diğer adı ile güncellemeleri, aşağıdaki isimler ile kullanıcıya sunuluyor.

    • 1507 (Threshold 1)
    • 1511 (Threshold 2)
    • 1607 (Readstone 1)
    • 1703 (Readstone 2)
    • 1709 (Readstone 3)
    • 1803 (Readstone 4)
    • 1809 (Readstone 5)
    • 1903 (19H1)

    Windows 10 Versiyonları Nelerdir?

          Windows 10 Home Tek Dil : Microsoft’un ev kullanıcıları için tasarladığı bir sürüm. PC, Notebook ve tabletlerde kullanılıyor. Yüklenmiş dil dışında farklı bir dil desteği bulunmuyor.

          Windows 10 Home : Microsoft’un ev kullanıcıları için yayınladığı Windows 10 versiyonu. PC, Notebook ve tabletler için tasarlanmış bir sürüm.

          Windows 10 Pro : İşletmeler, kurumlar için tasarlanmış bir sürüm. Kurum aktif dizini başta olmak üzere birçok gelişmiş özelliği bünyesinde barındırıyor.

          Windows 10 Enterprise : Microsoft’un büyük işletmeler için tasarladığı Windows 10 Enterprise, Windows 10 Pro’nun bütün özelliklerine sahip olmakla birlikte, kurumsal bazı uygulamalar için ek özellikler barındırıyor.

          Windows 10 Education : Microsoft’un eğitim kurumları için tasarladığı Windows 10 Education, Windows 10 Enterprise’ın bütün özelliklerine sahip.

          Windows 10 Mobil : Microsoft’un mobil cihazlar için tasarladığı bu versiyon, ARM işlemciler ile çalışacak şekilde geliştirilmiş.

    Windows 10 İpuçları

    Emoji Klavye

          Windows 10’da ekran klavyesine kısa yoldan erişmek ve aynı zamanda emoji klavyesini de kullanmak için yapılması gereken, öncelikle ekran klavyesine aktifleştirmek. Ekran klavyesini aktif etmek için: Ekranın alt kısmında bulunan ” Görev Çubuğu ” üzerinde farenin sağ tuşuna basıp, ” Dokunmatik klavye düğmesini göster ” in seçilmesi gerekiyor. Dokunmatik klavye seçildiğinde, görev çubuğunun sağ tarafında, ekran klavyesi simgesi beliriyor.

          Ekran klavyesinde emoji simgesi seçildiğinde, cep telefonlarından aşina olduğumuz emojilerin olduğu ekran ile karşılaşılıyor.

    Dinamik Kilit

          Güvenlik konusuna çok önem veriyor, bilgisayar başından kalktığınızda ekranı kilitlemeyi unutuyorsanız, Windows 10’un bu konuda yeni bir özelliği bulunuyor. Bilgisayarınız ile akıllı telefonunuzu eşleştirerek, bilgisayar başından kalktığınızda otomatik olarak bilgisayarın kilitlenmesini sağlayabilirsiniz. Bu işlem için bilgisayar ve akıllı telefondaki Bluetooth servisi kullanılıyor.

          Windows 10’da dinamik kilit servisini kullanıma açmak için, ekranın alt kısmında bulunan araç çubuğunun en sağındaki “işlem merkezi tuşuna basıp ” tüm ayarlar “  seçilir. Gelen ekranda ” Hesaplar ” imi seçilerek devam edildiğinde ” Oturum açma seçeneklerinin “ olduğu ekrana ulaşılır. Oturumu açma seçeneklerinden  ” Uzakta olduğunuzda Windows’un cihazınızı otomatik olarak kilitlemesine izin ver ” seçildiğinde,  dinamik kilit servisinin kullandığı Bluetooth cihazlarının taranması sağlanır.

          Bu servisi kullanırken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, cep telefonunun Bluetooth servisi ile Notebook’un Bluetooth servislerinin açık ve cihazların birbirlerini eşleştirmiş olması gerekliliğidir. Yaptığım denemede, Notebook’un cep telefonunu, Bluetooth servisinden bulup eşleştirmesinin ve cep telefonunun da Notebook’u Bluetooth servisi üzerinde eşleştirmese bile, sadece görebiliyor olması durumunda dahi dinamik kilidin çalıştığını gözlemledim.

    Windows 10’a özel klavye kısayol tuşları

    • Win + Tab (Ekranda açık olan bütün uygulamaları sıralar)
    • Win + Left + Up (Açık olan uygulama ekranın sol üst köşesine taşınır)
    • Win + Left + Down (Açık olan uygulama ekranın sol alt köşesine taşınır)
    • Win + Right + Up (Açık olan uygulama ekranın sağ üst köşesine taşınır)
    • Win + Right + Down (Açık olan uygulama ekranın sağ alt köşesine taşınır)
    • Win + Ctrl + Left or Right (Sanal ekranlar arasında değişiklik yapar)
    • Win + Ctrl + D (Yeni bir sanal ekran oluşturur)
    • Win + Ctrl + C (Cortona ile konuşulur)
    • Win + S (Hava durumu, spor vb. bazı bilgilerin olduğu ekranı açar)
    • Win + Ctrl + F4 (Açık olan sanal ekranı kapatır)
    • Win + Up and Down (Üzerinde çalışılan uygulama sayfasını tam ekran yapar )

    Windows 10 Başlangıç Menüsünü Özelleştirme

          Windows 10, başlangıç menüsünün nasıl gösterilmesi gerektiği konusunda kullanıcıya seçim yapma şansı tanıyor. Başlangıç ekranında gösterileceklerin ayarlanması için yapılması gereken, ekranın altında bulunan araç çubuğunun en sağındaki “işlem merkezi tuşuna basıp ” tüm ayarlar “  seçilir. Gelen pencerede ” Kişiselleştirme ” seçilerek, ” Başlangıç ” ekranı üzerinde değişikliklerin yapılacağı ekrana geçiş yapılır.

          Bu ekranda, başlangıçta ne kadar kutu gösterileceği, menünün tam ekran gösterilmesi veya en çok kullanılan uygulamaların menüde gösterilmesi gibi ayarlar yapılabilir. Denemeler yaparak en uygun menü ekranına ulaşılabilir.

    Windows 10’da uygulamaları başka bir diske taşıma ya da yükleme

          Bazen işletim sisteminin yüklenmiş olduğu (C:) driver’ında kullanılacak yer kalmayabilir. Bu gibi durumlarda daha önce yüklenen uygulamaları ya da yüklenecek olan uygulamaları tanımlanacak yeni driver’a taşıma veya yükleme yapılabilir. Bu işlemi yapabilmek için,

          İşlem Merkezi  –>  Tüm Ayarlar –> Sistem –> Depolama –>  Yeni içeriğin nereye kaydedildiğini değiştir

          seçilerek gelinen ekranda; uygulamaların, belgelerin, müzik, resim veya haritaların varsayılan olarak nereye kaydedileceği kontrol edilebilir.

    Windows 10’da ekranı kaydetme

          Windows 10’da ekranı kaydetmek için farklı bir amaca yönelik geliştirilen Windows’un kendi uygulaması kullanılabilir. Bu uygulama, Xbox’da oyun kaydetmek için düşünülmüş fakat aynı zamanda ekranı da kaydedebiliyorsunuz. Bu işlem için Windows + G tuşlarına aynı anda basmak yeterli. Gelen menüden direk ekran kaydına başlayabilirsiniz.

     

          Windows 10 destekleyen Notebooklara göz atmak için bu linki kullanabilirsiniz.

          Twitter takip için @salihertugrul

    Uygun fiyatlı Galaxy S10 nasıl olacak?

    0

    Galaxy S10 serisi için beklenen tarih yaklaşırken, telefonlarla ilgili dedikodular hız kesmeden devam ediyor. Son olarak, ailenin uygun fiyatlı üyesi Galaxy S10E modelinin resmi basın görselleri sızdırıldı.

    Galaxy S10E nasıl görünecek?

    20 Şubat Çarşamba günü düzenlenecek etkinlikte tanıtılacak olan S10 seri ile ilgili detaylar hız kesmeden netleşmeye devam ediyor. Daha önceden yapılan sızıntılarla gün yüzüne çıkan uygun fiyatlı Galaxy S10E modeline ait olan basın görselleri sızdırıldı.

    Yapmış olduğu isabetli sızıntılarla tanınan Roland Quandt tarafından paylaşılan basın görsellerine bakacak olursak, söz konusu modelde bizleri herhangi birfiziksel parmak izi okuyucusu karşılamıyor.

    Buradan da anlayabileceğiniz üzere Samsung, uygun fiyatlı S10 modelinde de ekrana entegre parmak izi tarayıcısını kullanacak.

    Bu konu ile ilgili aktarılan bilgilere gör,e S10E modelinde bizleri optik sensörler karşılayacak. Standart S10 ve S10 Plus modellerindeyse teknoloji devinin,ultrasonik sensörlere yer vermesi bekleniyor.

    MediaMarkt Club kaçırılmayacak fırsatlarla geliyor

    0

    Tüketicilerine ihtiyaçlarına göre yüzlerce farklı kampanya ile rakipsiz fiyatlar ve müşteri odaklı hizmetler sunan MediaMarkt, hayata geçirdiği sadakat programı MediaMarkt CLUB ile avantajlarla dolu yepyeni bir dünyanın kapılarını açıyor.

    Avrupa’nın 1 numaralı elektronik perakendecisi MediaMarkt, tüketicilerine sunduğu cazip fırsat ve hizmetlere ek olarak, yeni fırsatları sadakat programı çatısı altında topluyor. Bugünden itibaren tüm MediaMarkt mağazalarından veya mediamarkt.com.tr’den online olarak üye olunabilecek olan MediaMarkt CLUB; üyelerine pek çok avantajı öncelikli ve ayrıcalıklı olarak sunacak.

    Hoş Geldin Kuponu

    CLUB’a üye olan tüketiciler, üyeliklerinin üzerinden henüz 24 saat geçmişken ilk indirimlerini 50 liralık “Hoş Geldin Kuponu” ile alacaklar.

    Hoş Geldin Kuponu kampanya linki

    Aldıkça Kazan

    MediaMarkt CLUB üyeleri, yaptıkları 3, 6, 9 ve 12’inci alışverişlerinde sürpriz indirimler veya hediyeler kazanacak.

    Aldıkça Kazan kampanya linki

    Uzatılmış iade süresi

    CLUB üyeliğinin ilk etapta sunduğu bir diğer avantaj ise ürün iade sürelerinin 2 katına çıkması olacak. Üyeler, aldıkları ürünü resmi iade süresi olan 14 gün içinde değil; 28 gün içinde iade edebilme ayrıcalığına sahip olacaklar.

    Uzatılmış iade süresi kampanya linki

    Faturasız hayat, özel gün hediyeleri ve daha birçok sürprizMediaMarkt CLUB’da

    “CLUB” üyesi kişiler özel sürprizlerin yanı sıra farklı işbirlikleri ve fırsat kampanyalarından da yararlanacak. Tüm alışveriş kaydının üyelik hesabında, detaylarıyla görülebileceği sistem sayesinde müşteriler, faturasız hayatın konforundan da yararlanacak.

    MediaMarkt CLUB kampanya linki

    MediaMarkt CLUB üyelik linki

    Güvenli internet ve güncel tehditler

    Güvenli internet konusu, internetin ilk önce ARPANET olarak tasarlandığı 1980’li yıllardan itibaren tartışılmaya başlanan önemli bir sorundur. Siber saldırıların ortaya çıkması hiç de uzun sürmemişti ve bir yüksek lisans öğrencisinin yazdığı basit bir virüs bile neredeyse ARPANET’in tamamen çökmesine neden oluyordu. Gelecekte siber güvenlik tehdidinin artacağını ve çeşitli formlara bürüneceğini fark eden uzmanlar, birbiri ardına tedbirler geliştirmeye ve interneti korumaya başladılar. Bugün güvenli internet deyince, aklımıza sadece virüs ya da trojanlar gelmiyor. İnternetin devasa büyüklükteki yapısı düşünüldüğünde, içinde bulunduğumuz şu günlerde “içerik” kavramının daha fazla ön plana çıktığını görüyoruz. İnterneti güvenli kılmanın yolu, içeriği de güvenli kılmaktan ileri geliyor. Bugünkü yazımda sizlerle biraz güvenli internet konusunu tartışmak istiyorum. Ayrıca, güncel tehditlere ilişkin basit düzeyde yorumlarımı paylaşacağım.

    Mobil tehditler bu yıl da artarak devam ediyor

    Akıllı telefonların akıl almaz gelişim hızları, mobil işletim sistemlerinin becerileri ve aplikasyonların bu denli fazlalığı, mobil cihazların başlı başına birer ekosistem olmalarını sağladı. Artık, saldırganların hedefinde öncelikli olarak kişisel bilgisayarlar değil, mobil cihazlar yer alıyor. Çünkü mobil cihazlara ulaşmak daha kolay, onlardan veri toplamak daha kolay ve bunu legal süsü verilmiş bir maskenin altından yapmak, oldukça mümkün…

    Bugün mobil kullanıcıların çok büyük bir bölümü, mobil cihazlarının güvenliğini tamamen göz ardı etmektedir. Bunun sebebi ise akıllı telefonlarımızı hâlen daha birer “telefon” olarak görmemizdir. Oysa bu cihazlar birer bilgisayar ve bilgisayarda yaptığımız hemen her işi yapabiliyoruz. Daha da önemlisi, mobil bankacılık uygulamalarını kullanarak telefonlarımız üzerinden para alışverişi yapıyoruz. Mobil ödemeler yapıyor, kart bilgilerimizi yerel veya üçüncü parti bulut hafızalarda tanımlı olarak tutuyoruz. Pek çok saldırgan için bunlar, oldukça değerli bilgilerdir. Özellikle de akıllı telefonların çok çok az bir bölümünde gerekli güvenlik yazılımlarının kullanıldığını düşünürsek, siber suçluların mobil sektöre yönelmeleri işten bile değil.

    Peki, son kullanıcı olarak bizler ne yapmalıyız? Öncelikle, indirdiğimiz uygulamalara ilişkin son derece dikkatli olmalıyız. APK olarak adlandırılan harici kaynaklı uygulamaları yüklemekten kaçınmalıyız. Google Play Store ve Apple Store’da onaylı bir şekilde yayınlanan uygulamaları tercih etmek gerekiyor. Ancak bu da tek başına yeterli olmayacaktır… Uygulamalara gömülü reklâmlar, keylogger’lar ve zararlı yazılımlar çoğunlukla fark edilemiyor ve telefonlarımıza yükleniyor. Ayrıca, her uygulamaya her türlü erişim izninin verilmemesi gerekiyor. Örneğin: Basit bir fotoğraf düzenleme uygulamasının kişilerinize erişmesine gerek yoktur. Uygulamalara verilecek izinler konusunda dikkatli olunmalı, reklâmlar konusunda da yine tedbirli olunmalıdır. En önemlisi de, mobil güvenlik yazılımlarını kullanmaya bir an önce başlamalıyız.

    IoT saldırıları devam ediyor

    Geçtiğimiz yılın önemli konularından biri de, hiç şüphesiz ki IoT cihazlarının internet ağımızdaki en zayıf halka olmaları ve saldırganların bu zayıf halkayı kırarak ağlarımıza sızmalarıydı. Bugün pek çok IoT cihazı üreticisi, güvenlik tarafındaki açıkları kapatmış durumdadır. Fakat yine de siber saldırganların gözünde IoT cihazlar hâlâ zayıf birer halka… Eğer IoT cihazlarını sıklıkla kullanıyorsanız, güvenliklerinden emin olmanızı tavsiye ediyorum. Zira 2019 yılının önemli konu başlıklarından biri, yine IoT cihazların güvenliği olacak.

    Phishing (Oltalama) saldırıları hâlâ popüler!

    Çok eski bir saldırı metodu olan oltalamanın, içinde bulunduğumuz 2019 yılında bile ciddi zararlar verebiliyor olması, bizleri düşünmeye sevk etmelidir. Her zaman ifade ettiğimiz gibi; en önemli siber güvenlik unsuru, insandır. İnsanın bilinç kazanması ve bilinçli bir kullanıcı olarak hareket etmesi son derece önemli. Elbette tüm kullanıcıları %100 “aldatılamaz” kılmamız mümkün değil. Sadece, temel bir takım konuları unutmamamız gerekiyor, hepsi bu…

    Oltalama, ağırlıklı olarak e-posta yoluyla yapılmaya devam ediliyor. Hedef, ilgili kullanıcının parola veya kişisel bilgilerini elde etmektir. Saldırganlar devlet kurumlarını, büyük markaları ya da kullanıcının üye olduğu organizasyonları taklit ederek, kullanıcıların özel bilgilerini elde etmeye çalışırlar. Burada ikna sanatından; sosyal mühendislikten faydalanırlar. Bu yüzden, size gelen e-postalar konusunda son derece dikkatli olmalısınız. Bankanızın yüzlerce son model araba, bilgisayar veya telefon dağıttığını, ancak kart şifrenizin gerektiğini söyleyen e-postalara ASLA İNANMAYINIZ!  Kendini polis / asker / savcı olarak tanıtan kişilere karşı çok dikkatli olunuz. Hiçbir polis, sizden paranızı transfer etmenizi istemez.

    Oltalamanın önüne geçebilmemizin tek yolu, bilinçli olmaktan geçiyor. İnternetle küçük yaşlarda tanışan çocuklarımızın da ebeveynleri tarafından ivedilikle bu konuda eğitilmesi gerektiğini düşünüyorum.

    Ya internet içerikleri?

    Şimdi de kısaca internet içeriklerine değinmemiz gerekiyor. Bizlere internet üzerinden zarar verebilen tek şey, sadece siber suçlular değildir çünkü…

    Bir süre öncesine kadar YouTube’da yer alan çocuklara yönelik içeriklerin büyük bir kısmı, bizzat YouTube tarafından “çocuk istismarı” gerekçesiyle kaldırıldı ve pek çok kanal, ağır cezalara maruz kaldı. Bu içeriklerin istisnasız hepsi, hedef kitle olarak çocukları seçmişti. Çocuklarımızın internette maruz kaldıkları içeriklere karşı son derece dikkatli olmamız gerekiyor. Sayıları ve renkleri öğreten, oyuncaklı sakız tanıtımı yapan her kanal masum değildir. Bu kanalların büyük bir çoğunluğu, çocuklarımızın zihinlerini gerçekten kelimenin tam anlamıyla kirletmektedir.

    Çocuğunuzun internette izlediklerine ve gördüklerine karşı lütfen dikkatli olunuz. Artık tehlikeli olan tek şey pornografi ya da şiddet değildir. Ürün satabilmek adına yapılan manipülasyonlar, gerçek hayatta uygun olmayan davranışların sanki normalmiş gibi internet yoluyla aşılanması, en bilinen örneklerdir. İnternet üzerinden yapılan tüm çocuk manipülasyonları, yasal bir çerçevede yürüyor. Burada ebeveynlere çok fazla görev düşüyor. Çocuğunuzun önüne koyup onu “susturduğunuz” tabletin aslında neler saçtığını takip etmeniz, inanın son derece önemlidir.

    “Deep Web” sempatisi artıyor

    İnsanlar deep web’i gerçekten de merak ediyorlar. Deep web’e girerek kuralların dışına çıkmayı bir statü göstergesi olarak gören gençlerimiz bile var. Aynı zamanda internetin karanlık yüzü olarak daima deep web gösteriliyor. Peki, işin aslı nedir? Deep web konusu neden bu kadar popüler? Deep web’de takılırsak, ne olur?

    Öncelikle, yasal olmayan pek çok aşırılığın deep web’de yuvalandığını zaten biliyoruz.  Yasadışı silah ticaretleri, fuhuş, terör eylemleri, kiralık katiller ve niceleri…  Size şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Eğer bu yazıyı okuyorsanız, deep web içerisinde sizin işiniz yok demektir. Üstelik deep web, meraklı kullanıcıların hiç de sevilmediği bir platformdur. Çok büyük ihtimalle dolandırılırsınız ya da siber saldırıların direkt hedefi olursunuz. En kötü ihtimalle de… İşte bu “en kötü” ifadesinin bir limiti bulunmuyor. Deep web’i merak etmeyin demiyorum, elbette merak etmek ve okuyup araştırmak iyi bir şeydir. Ancak deep web’in barındırdıkları ve kullanıcılara getirebileceği sanal ve reel tehditlere karşı insanların yeterince bilinçli olmadığını düşünüyorum.

    Bugün sadece merak nedeniyle deep web’e giren, kısa süre içerisinde dolandırılan ve bunu ihbar edemeyen kullanıcılar bulunuyor. Nedenini, sizlerin tahminlerine bırakıyor ve yazımı burada noktalıyorum.