Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1210

    Eski Mac’ler ZombieLoad açığına karşı savunmasız

    Kısa bir süre önce ortaya çıkan ve direkt olarak Intel işlemcileri hedef alan ZombieLoad adlı siber güvenlik açığının eski Mac modellerini de etkilediği açıklandı.
    Detaylar haberimizde…

    Geçtiğimiz günlerde adına ZombieLoad verilen bir güvenlik açığı ortaya çıkmış ve bu açığın ise Intel işlemcilere etki ettiği tespit edilmişti. Bunun karşısında Intel, kısa zaman içerisinde gerekli yamaları (patch’leri) yayınladı ve işlemcilerin zarar görmemesi için gereken ilk adımı attı.

    Diğer taraftan sorun şu ki; Apple’ın eski Mac modelleri için aynı durum söz konusu değil. Güvenlik açığından Intel işlemcilerin etkilenmesi durumunda Mac bilgisayarlarda sistem performansının yüzde 40 oranında düşebileceği öngörülüyor.

    Peki, eski Mac bilgisayarlar ZombieLoad tipi saldırılardan neden etkileniyor? daha yakından bakalım…

    Intel Mac’ler için güvenlik kodlarını yayınlamadı…

    Apple odaklı tanınmış medya platformu AppleInsider tarafından yayınlanan raporda, eski Mac’lerin ZombieLoad tipi saldırılara karşı hala savunmasız olduğu ve bunun nedeninin de Intel’in Mac bilgisayarlar için güvenlik kodunu yayınlamaması olduğu kaydedildi. Son derece şaşırtıcı bir durum olduğuna şüphe yok.

    Apple tarafından yapılan resmi açıklamalarda da aynı şekilde Intel tarafına yüklenildi ve sistem performansını etkileyen bu durumun düzeltilmesi gerektiğini ifade etti. Bu noktadaki gelişmeleri merakla bekleniyor…

    Samsung 8K TV Türkiye’de!

    Samsung, yeni televizyonu ile dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. 98 inç ekran genişliğine sahip olan model, QLED 8K TV olarak piyasaya sürüldü. 8K TV olma özelliğine sahip olan modelin fiyatı da oldukça yüksek seviyede…

    Geçtiğimiz Mart ayı içerisinde MENA Forum 2019 etkinliğinde tanıtılan Samsung QLED 8K TV, 98 inç ekran boyutu ve 8K teknolojisi ile sonunda Türkiye’de satışa sunuldu. Yeni Samsung modelinin fiyatı ise dudak uçuklatacak cinsten. Samsung QLED 8K TV tam olarak 279.999 TL fiyatı ile herkesi şaşkına çevirdi. Öte yandan  modelin henüz sadece online olarak satışa sunulduğunu da söylemeden geçmeyelim.

    TV, Samsung’un kendi resmi web sayfası üzerinden online olarak üç taksitle satın alınabiliyor. Böyle olunca aylık taksit miktarı ise 93.333 TL olarak karşımıza çıkıyor.

    Samsung QLED 8K TV, Quantum işlemci bulunduruyor ve 98 inç ekranında 7680×4320 piksel çözünürlük kalitesi sunuyor. Hal böyle olunca ise Samsung’un yeni model 33 milyondan fazla piksel ile bizleri karşılıyor. TV’nin bazı özellikleri arasında ilk dikkat çeken akıllı mod oluyor. Bu mod ile TV, izlenen içeriğe uygun olarak ekran parlaklığını ayarlıyor ve bunun yanında yine sesi de otomatik olarak kontrol ediyor. TV’de arka aydınlatmayı kontrol eden Direct Full Array 16X, HDR10+ ve 60W ses çıkışı gibi farklı özellikler yer alıyor.

    Diğer yandan Samsung QLED 8K Q900R, bir yıl içerisinde 1025 kWh’lik güç tüketimi gerçekleştiriyor ve aylık elektrik faturasına yansıyan miktar da 50 TL.

    Yapay zekalı robotlara ve ev aletlerine LG’den özel çip

    Son yıllarda yapay zeka çalışmalarına ağırlık veren LG, günlük kullanım için tercih edilen eşyaları yapay zeka ile buluşturmaya devam ediyor. Detaylar haberimizde…

    LG, yapay zeka konusunda önemli adımlar atmaya devam ediyor… Teknoloji şirketinin yeni projesi, ev aletlerini ve robotları yakından ilgilendiriyor. Yapay zekanın sunulacağı ev aletlerinde devrim niteliğinde gelişmeler yaşanması muhtemel. Nasıl mı?

    Son yıllarda yapay zeka çalışmalarına ağırlık veren LG, günlük kullanım için tercih edilen eşyaları yapay zeka ile buluşturmaya devam ediyor. Ünlü markanın yapay zeka üzerindeki son çalışması ise ev aletleri ve robotları yakından ilgilendiriyor. LG, tanıtımını yaptığı en son işlem birimi ile yapay zekayı robot süpürgelerinden buzdolaplarına, klimalardan çamaşır makinelerine taşımaya hazırlanıyor. starsoffline Ayrıca teknoloji devinin yapay zeka çipine verdiği isim ise LG Neural Engine. Bundan böyle LG Neural Engine yapay zekâ çipi, sesleri ve fotoğrafları hiçbir şekilde buluta bağlanmasına gerek kalmadan işleyebilecek ve eşyaların işlevlerini buna göre yapmasına yardım edecek.

    Çipin eşyalar üzerindeki bir etkisinden bahsedecek olursak; örneğin robot süpürge evin içerisinde çevresinde yer alan objeleri algılayarak hareket edecek ve kolayca yolunu bulabilecek.

    Google ve Apple yapay zekaya ilk adım atanlardan!

    Kendi akıllı telefon modellerinde yapay zeka kullanmaya uzun bir süre önce başlayan Google ve Apple, aynı şekilde özel ürettikleri çip ile yapay zekanın akıllı telefonlarda farklı işlevler görmesine yardımcı oluyor.

    Kendi içeceğinizi kendiniz hazırlayın!

    Size meyve suyunun gazlı içeceklerden daha sağlıklı olmadığı söylesem dersiniz? İnanmazsınız değil mi? Ancak uzmanlar, hazır meyve suyu tüketen kişilerin vücuduna, içinde yüksek miktarda şeker (glukoz) bulunan sudan başka bir şey girmediğini belirterek bu içeceklerin organ hastalıklarına yol açtığı konusunda vatandaşları uyarıyor. Bu yüzden kendi meyve suyumuzu kendimiz hazırlamamız gerekiyor!

    Sağlıklı bir yaşam için vitamin şart

    Vücudumuzun yenilenmesi ve güçlenmesi için düzenli ve sağlıklı bir şekilde hücrelerini yenileyebilmesi gerekiyor. Hücrelerin yenilenebilmesi, ancak doğru ve yeterli ölçüde vitamin alınmasıyla mümkün oluyor. Vitaminler aynı zamanda daha enerjik olabilmemiz için de önemli roller üstleniyorlar. Oldukça basit yapıda olan vitaminlerin, tüm metabolizmamızda en önemli görevlerden biri olan “sağlıklı ve düzenli gelişimi” etkilediklerini görüyoruz.


    Vitaminlerin yenileyici ve güçlendirici rolünün olması nedeniyle, bağışıklık sistemimizin de vazgeçilmez yardımcıları hâline dönüşmeleri son derece kaçınılmazdır. Doğru miktarda ve düzenli vitamini vücuduna alan bireylerin, daha güçlü bir bağışıklı sistemiyle beraber hastalıklara karşı çok daha dirençli oldukları gözlemlenmektedir. Vitaminler, elbette doğrudan doğruya bizim için birer enerji kaynağı olamazlar. Fakat hücrelerde depolanması ve gerektiğinde karbonhidratlarla ve proteinlerle beraber kullanılması, bünyemizi daha dayanıklı kılmaktadır.

    İçeceğinizi evde kolayca hazırlayın

    Son zamanlarda kişisel blenderlar çok popüler oldu. Hem pratik, hem de işlevsel olan bu küçük içecek sihirbazları ile içeceğinizi pratik bir şekilde hazırlıyor ve yanınızda taşıyabiliyorsunuz. WMF Kult X Mix & Go Smoothie Blender, taze meyveler ve sebzeler ile içecek hazırlamayı sevenler için oldukça kullanışlı bir ürün. Üstelik 2 yıl distribütör garantisi ile birlikte geliyor. Blenderınızla birbirinden lezzetli içecekler yapmanız ise tamamen sizin yaratıcılığınıza kalmış. Dilerseniz mevsim değişikliklerinin olduğu şu günlerde kendinize C vitamini deposu portakal suyu sıkın, dilerseniz beğeni lezzetli karışık meyve suları yapın. Benim favorim şu sıralar çilek suyu. Hazır mevsimindeyken muzlu çilekli smoothie de yapabilirsiniz. Ananas, mango ve çilekli smoothie de deneyebilirsiniz. Tam bir vitamin ve enerji deposu! Tadını da seveceginizi düşünüyorum. Genelde bu tarz karışımlar iyi kalitede doğal veya organik meyvelerle hazırlandığında çok yoğun ve lezzetli bir tarif ortaya çıkıyor. Elbette her meyveyi mevsiminde kullanmanızda içeceğinizin tadını etkiliyor.

    Sporcular için enerji veren içecekler

    Sağlıklı ve enerjik bir yaşam için spor şart.

    Sporun üstüne vitamin, mineral ve enerji deposu bir meyve karışımına ne dersiniz.

    Mix&Go ile spor sonrası içmek için kendi içeceğinizi kendiniz hazırlayabilirsiniz. Mevsim meyvelerinden hazırlayacağınız enerji  kokteylleri ile spor öncesinde ve sonrasında vücudunuza enerji takviyesi yapabilirsiniz. Ayrıca dilerseniz Mix&Go’nun içecek haznesini çıkarıp, içeceğinizi yanınızda da taşıyabilirsiniz.

    Son olarak benim de evde hazırladığım ve çok seveceginizi düşündüğüm bir smoothie tarifi paylaşmak istiyorum.

    Muzlu cevizli smoothie

    Malzemeler:

    2 su  bardağı  yağsız süt
    1  büyük  muz
    1  yemek kaşığı  bal
    1/4  çay kaşığı  vanilya özü
    1 avuç  ceviz içi (7 adet)

    Yapılışı:

    Tüm malzemeleri kişisel blenderınıza koyun ve karıştırın. Spor öncesi enerji içeceğiniz hazır! Dilerseniz bu karışımı sabah kahvaltısında da tüketebilir ve güne daha enerjik bir şekilde başlayabilirsiniz!

     

    Sanal gerçeklik odaklı Mali D77 yolda

    Sanal gerçekliğe odaklanan Mali D77 ekran sürücüsü önemli yenilikler ile geliyor! İşte detaylar…

    Donanım üreticisi ARM, standart ekran teknolojilerinin son zamanlarda yeterli gelmemesi nedenli ile tamamen sanal gerçekliğe odaklanan bir ekran sürücüsü üzerinde çalıştığını duyurdu. Mali D77 olarak adlandırılan ekran sürücüsü ile ilgili detaylar heyecan verici…

    Sanal gerçeklik her ne kadar yaygın bir konuma gelmese de belirli bir kesme hitap etmeye başladığını söylemek mümkün. Hal böyle olunca standart ekranların yetersiz kaldığını gören ARM, ilgisini tamamen Mali D77olarak isimlendirmiş olduğu sanal gerçeklik odaklı ekran sürücüsüne vermiş durumda. Mali D77 birtakım önemli yenilikler ile geliyor ve bunlardan en önemlisi yonga setlerindeki grafik birimine bağlı kalmaması şeklinde ifade ediliyor.

    Mali D77 ekran sürücüsü, grafik biriminden bağımsız olarak kendi içerisinde birtakım hesaplamalar geliştiriyor ve böylece bilinenin aksine daha kaliteli görüntülerin ön plana çıkmasına imkan tanıyor.

    Mali D77 ile Daha Kaliteli Görüntü…

    Mali D77 ekran sürücüsü yonga setlerinde bulunan grafik biriminden bağımsız olarak çalıştığı için daha kaliteli görüntüler elde ediliyor. Bunun nedeni grafik biriminin işlediği kareleri artık Mali D77 ekran sürücüsü işliyor ve bu şekilde grafik birimi üzerindeki yük azaltılarak performans artışı sağlanıyor. Ayrıca hareketlerin görüntüye aktarılması sırasında yaşanan muhtemel gecikmeler de bu yöntemle engellenmiş oluyor.

    Dangerous Driving İnceleme

    0

    Yarış oyunları konusunda seçicilik kişiden kişiye göre değişir. Hız yapmak, bir yerleri patlatmak ve bu uğurda otomobilinizi feda etmek. Özellikle zamanında Burnout ile çokça zaman geçirdiyseniz Dangerous Driving de ilginizi çekecek isimlerden olacaktır.

    Three Fields Entertainment tarafından geliştirilen yarış oyunumuzda, eksikler çok olduğu kadar saf eğlence de yer alıyor. Oyunda amacımız süper hıza ulaşmak ve bu noktada “burnout” değil de “heatwave” kelimesi göze çarpıyor. Oyunda çeşitli milli parklardan esinlenerek hayat bulan yedi bölgeye ayrılmış toplamda 31 parkur var. Bu parkurlar kalabalığın sizi alkışladığı değil, boş alanlarda en yüksek hıza çıkmanızı sağlayan modellemelerden oluşuyor. Tabii atmosfer kısmında çöllerden tutun, ormanlık alanlara kadar birçok noktayı ziyaret ediyorsunuz.

    Oyunun kendi görevlerinin dışında polis arabasına tırmanıp yoldan çıkıncaya kadar suçlulara çarpmaya devam ettiğimiz “pursuit” modu var. En azından oyunda kuru kuru görev yapmaktan fazlasını yapıyorsunuz. Burnout 2 oyuncuları, Dangerous Driving’e kısa sürede alışacaklardır. Sonuçta mantık temelinde aynı. Oyunda yarış tutkusunu hissetmek adına küçük detaylar da düşünülmüş. Özellikle keskin dönüşlerde ve hızlı geçişlerde bu hız tutkusunu anında hissediyorsunuz. Tabii dikkat etmeniz gereken nokta ise araç kontrollerinin fazla hassas olması. Kimi zaman ufak bir dokunuş, aracınızın uçurumdan yuvarlanmasına neden oluyor.

    Oyunun muhtemelen göze çarpan en kötü kısmı da burası: çeşitli teknik sıkıntılar, yarış keyfinizi bozabiliyor. Bu teknik sıkıntılar uzun süren yükleme ekranları veya kaza yapan aracınızın kayalıklarda sıkışması gibi komik durumların ortaya çıkmasına neden oluyor. Oyunda ayrıca versus ve free play modları da yer alıyor, ancak online oyuncu bulmak genelde zor. Eğer online olarak diğer oyuncularla yarışayım diye düşünüyorsanızü beklentinizi fazla yükseltmeyin. Sunucular bayağı boş, ancak diğer tarafta Burnout 3’ten iyi anlamda etkilenen Dangerous Driving’in bir yarış oyunu olarak eğlenceli olduğunu itiraf etmek gerek. Grafikler orta düzeyse ve fiyat performansına göre de yeterince başarılı. Yarışlar uzun sürse bile sıkıcı değil. Sadece hız yapmaktan fazlasını düşünmüyorsanız, bol patlamalı  yarışlar da dikkatinizi çekiyorsa Dangerous Driving size göredir.

    Honor 20 için Fortnite ile iş birliği yapıldı

    0

    Honor ailesinin en yeni üyeleri Londra’da düzenlenen bir lansman ile tüm dünyaya tanıtıldı. 21 Mayıs’ta gerçekleştirilen etkinlikte Honor 20 ve 20 Pro modellerinin yanında Honor 20 Lite modeli de Avrupalı tüketicilere gösterildi.

    Honor 20 lansmanının ardından Honor, Fortnite ile bir iş birliği yaptığını duyurdu. Daha önce Samsung cephesinde benzer iş birlikleri görmüştük. Şimdi de Honor 20 telefon sahipleri Fortnite’da ayrıcalık kazanıyor.

    Honor 20 ve 20 Pro satın alan kullanıcılar Fornite içinde özel bir skin kazanıyor. Düzenlenen basın toplantısında açıklanan iş birliğinin ardından HONOR Wonder Outfit isimli kıyafetin detayları da belli oldu. Metalik mor renkli kostümün yanında parlak mavi saç detayı da oldukça dikkat çekici.

    Yukarıda da dediğimiz gibi benzer iş birliğini daha önce Samsung cephesinde görmüştük. Galaxy S10, S10+ ve S10e tanıtıldığında, bu modeller için de Fortnite skin’i yayınlanmıştı.

    Honor 20 ailesi tanıtıldı

    Düzenlenen etkinlikte Honor 20 ve 20 Pro modelleri ilk kez görücüye çıktı.

    6.26 inç büyüklüğünde Full HD+ ekrana sahip yeni telefon modeli gücünü Kirin 980 işlemciden alıyor. Telefonun grafik birimi ise  Mali-G76 MP10.

    Honor 20 kamera detaylarına baktığımızda, bizi arkada dört kamera karşılıyor. 48 MP’lik ana kameraya, 16 MP’lik ultra geniş açılı kamera, 2 MP’lik derinlik algılama sensörü ve 2 MP’lik makro lens eşlik ediyor. Ana kamera f/1.8 diyafram değerine sahip.

    Yeni akıllı telefon önde ise 32 MP’lik tek kamarayla bizleri karşılıyor.

    22.5 W hızlı şarj desteği ile gelen akıllı telefonda 3.750 mAh batarya yer alıyor. Son olarak, telefonun 6 GB RAM ve 128 GB depolama alanı ile geldiğini hatırlatalım.

    20 Pro tarafına baktığımızda da bizi ekran tarafında benzer özellikler karşılıyor. İşlemcisi de Honor 20 ile benzer olan telefonda 8 GB RAM ve 256 GB dahili depolama alanı yer alıyor. Grafen soğutma teknolojisine sahip telefon, bu sayede yük altında bile işlemciyi düşük ısıda çalıştırabiliyor.

    Akıllı telefonun arkasında dört kamera yer alıyor. 48 MP çözünürlüğündeki ana kamera f/1.4 diyafram değerine sahip. Bu sayede düşük ışıkta da yüksek performans gösterebiliyor. Ayrıca 16 MP çözünürlüğündeki ultra geniş açılı kameranın diyafram değeri ise f/2.2.

    Telefondaki 8 MP çözünürlüğündeki telefoto lens ve 2 MP çözünürlüğündeki makro lens de fotoğrafların kalitesine destek oluyor. Her iki lensin diyafram değeri f/2.4 olarak karşımıza çıkıyor.

    4.000 mAh bataryaya sahip 20 Pro da kardeşi gibi 22.5 W hızlı şarj desteğine sahip.

    Sony PSVR Cephesinde Oyun ve Aksesuar Yenilikleri

    0

    Sanal gerçeklik piyasasında satış rakamlarıyla üstünlük sağlayan Sony, bu teknolojinin arkasında durmaya devam ediyor. Donanım olarak en üst seviye özellikler sunmasa da özel oyunlar, erişilebilir fiyat, rakiplerine göre daha az yer gerektirmesi ve kullanıcı dostu olması nedeniyle Sony PSVR kullanıcılar tarafından seviliyor. Mevcut neslin sonlarına gelmemize rağmen Sony, PSVR’ın PlayStation 5 ile de uyumlu olacağını açıklaması olumlu bir gelişme. Dolayısıyla yeni nesle göre bekleyip karar verecekler için PSVR şimdiden uyumlu olmasıyla akılları çeliyor.

    psvr
    PSVR özgürce dolaşmayı etkin kılmak için 3dRudder’ı öneriyor

    PSVR için farklı bir deneyim: 3dRudder

    Sony, PSVR’ın yeni nesle uyumlu olması haberi dışında bir de yeni bir aksesuar tanıttı. 3dRudder ismi verilen bu ürünü ayağınızla kontrol ediyorsunuz. Ürünün amacı sanal gerçeklik oyunlarındaki sınırlı hareket kabiliyetini aşmak. FPS, uçak ve yarış oyunlarında öne çıkan bu özellikle ayağınızın altında yer alan ürün pilateste kullanılan denge topuna benziyor. Siz ayaklarınızla her eksende hareket edebiliyorsunuz ve bu sayede FPS oyunlarında yürüyormuş hissine yaklaşıyorsunuz. 3dRudder’ı şu an için Bow to Blood, Red Matter, Pirate Flight, Ultrawings gibi 10’dan fazla oyun destekliyor. ABD’de PC için 99 dolara satılan ürün PlayStation için 119 dolara satılıyor. Henüz ülkemizde resmi satışı bulunması ve biraz niş bir alanda kalsa da bu tarz ürünlerin sanal gerçeklik pazarını hareketlendirdiğini düşünüyorum.

    Iron Man Olma Zamanı

    Özellikle konsola özel oyunlar açısından baktığımızda bir kuraklık yaşadığımızı söyleyebilirim. Ancak durum PSVR açısından oldukça farklı. Sony yaptığı özel bir anlaşma ile Iron Man’i sanal gerçekliğe taşıyor. Yıl içerisinde çıkacak oyunda Tony Stark’ın gözünden Iron Man kostümünün içinde görevler yapacağız. Yabancı basında oyunu deneyenlerin olumlu görüşleri bir hayli umut verici. İkinci büyük oyun ise No Man’s Sky’ın ücretsiz genişleme paketi Beyond VR. Çevrimiçi oyun modu dahil tüm oyunu sanal gerçekliğe taşıyacak bu ücretsiz paket keşif ağırlıklı bir uzay oyununu baştan aşağı değiştirecektir. Bunlara ek olarak İkinci Dünya Savaşı’nda geçen bir FPS Blunt Force, platform ve hikaye odaklı Star Child zengin oyun seçeneklerinden sadece birkaçı.
    Görünen o ki Sony, PSVR konusunu önemsediğini hem yeni oyunlarla hem de yeni bir aksesuarla kanıtlıyor. PlayStation 5 döneminde de mevcut donanımın uyumlu olması haberi de uzun soluklu ve başarılı bir planlamanın son harikası. Bu gelişmeler ışığında her geçen gün sanal gerçekliğin biraz daha “yeni normal” olacağını söyleyebilirim.

    Siz de Sony ile sanal gerçeklik trenine atlamak istiyorsanız kameralı ve oyunlu özel PSVR paketini bu adresten satın alabilirsiniz.

    Sosyal medya hesaplarınızı güvende tutmanızı sağlayacak 9 ipucu

    0

    Son yıllarda sosyal medya insanların düşüncelerini paylaştıkları, başkalarının düşüncelerini okuduğu, son gelişmeleri takip ettiği çok önemli bir platform haline geldi. İnsanlar Twitter’dan son dakika gelişmelerini takip edip düşüncelerini dünyaya açarken, Facebook’tan yakın arkadaşlarını ve ailelerini takip ediyor, Linkedin’den  iş arkadaşlarını ve iş dünyasını takip ediyor, Pinterest’ten en beğendikleri şeyleri kaybetmemek için pinliyor, Instagram’dan fotoğrafın büyülü dünyasına giriyor. Sosyal medya bu kadar önemli bir yer haline geldiğinden Facebook, Twitter, Instagram gibi platformlardaki hesaplarını korumak ve her zaman güvende kalmak hem kullanıcıların kendisi hem de çevresi açısından büyük önem taşımaya başladı. Bu yazımızda sosyal medyadaki hesaplarınızı korumanız için çeşitli ipuçlarını sizlerle paylaşıyoruz.

    Kullandığınız parolaya dikkat edin

    Parolanızı belirlerken mümkün olduğunca karmaşık, tahmin edilmesi güç ve uzun olmasına dikkat edin. Doğum tarihiniz, adınız, soyadınız, telefon numaranız gibi tahmin edilebilecek şeyleri parolanızda kullanmayın. 123456, QWERTY veya parola gibi çok sık kullanılan parolalardan kaçının. Bu tür parolaları kullanan hesapların ele geçirilme ihtimali çok ama çok yüksektir. Mümkünse her platform için ayrı bir parola kullanın. Bu sayede parolanız ele geçse bile sadece tek bir platform risk altına girer. Ücretsiz ya da ücretli parola yöneticisi kullanarak bu parola belirleme ve saklama işini kolaylaştırabilirsiniz. Parolanızı düzenli olarak sık aralıklarla değiştirmeyi unutmayın.

    İki faktörlü doğrulama kullanın

    İki faktörlü doğrulama kullandığınız takdirde Bir şekilde parolanız bakasının eline geçse dahi sosyal medya hesaplarınıza erişemezler. SMS ya da Google Authenticator, Duo gibi mobil uygulamalar sayesinde alacağınız kodlar ikinci bir koruma alanı oluşturur ve siber korsanları hesaplarınızdan uzak tutar.

    Mobil uygulamalarınızı ve bilgisayarınızı her zaman güncel tutun

    Siber korsanların en sevdikleri şeylerden biri güvenlik güncellemelerinin yapılmadığı cihazlardır. Bu cihazlardaki bilinen açıkları kullanarak sisteminize sızabilir ve sosyal medya hesaplarınızı ele geçirebilirler. Bu yüzden ister cep telefonu olsun ister dizüstü ya da masaüstü bilgisayar hem işletim sistemini hem de uygulamaları her zaman güncel tutmak büyük önem taşır. Bu sayede bilinen güvenlik açıklarına karşı güvende olursunuz.

    Antivirüs ve diğer güvenlik çözümlerini kullanın

    Siber korsanlara ve virüslere karşı sosyal medya hesaplarınızı her zaman güvende tutmak için bilinen ve güvenirliği ispatlanmış güvenlik çözümleri kullanın. Böylece sıfırıncı gün saldırılarına ve siber korsanlara karşı ekstra bir güvenlik katmanı oluşturmuş olursunuz.

    Her bağlantıya tıklamayın

    Size sosyal medya, e-posta ve SMS üzerinden gönderilen mesajlardaki bağlantılara tıklarken çok dikkat edin. Güvendiğiniz, tanıdığınız bir kişiden gelmiş olsa bile bağlantıyı dikkatli bir şekilde kontrol edin. Aksi takdirde siber saldırganın tuzağına yakalanabilirsiniz. Diğer taraftan TC kimlik numaranız, parolanız ve diğer bilgilerinizi ne telefonda ne de mesaj yoluyla bir başkasına vermeyin. Bankalar da dahil olmak üzere Kimse sizden parolanızı ya da bu tür şahsi bilgilerinizi istemez.

    Sosyal medya platformlarında uyarı mesajlarını açın ve oturum açılan IP adreslerini sık sık gözden geçirin

    Bazı durumlarda sosyal medya platformlarından kaynaklanan güvenlik açıklarından dolayı hesabınıza erişilmiş olabilir. Siz hesabınızı ne kadar güvende tutarsanız tutun böyle bir durumdan etkilenmemeniz neredeyse imkansızdır. Bu yüzden oturum açılan yerleri ve IP adreslerini kontrol etmenizde fayda var. Ayrıca önemli bilgileri mesajlaşmalarda karşı tarafa vermeyin ve bu mesajları silin.

    Herkese açık kablosuz ağları kullanırken dikkatli olun

    Herkese açık ücretsiz olarak kullanılabilen kablosuz ağlar siber korsanların kulak misafiri olabilme ihtimalinden dolayı güvenli değildir. Bu yüzden bu tür ağları kullanmanız gerekiyorsa iletişiminizi şifreli bir tünel üzerinden aktaran bir VPN hizmeti kullanmanızda büyük fayda bulunur. Bu sayede başkalarının kulak misafiri olmasını engelleyebilirsiniz.

    Tanımadığınız kişilerden gelen arkadaşlık isteklerini dikkatlice gözden geçirin

    Özellikle Facebook’ta size gelen arkadaşlık isteklerini çok dikkatli bir şekilde gözden geçirin. Mümkünse gerçek hayatta tanımadığınız kişileri ya da gerçek olmadığından şüphe ettiğiniz arkadaşlık isteklerini kabul etmeyin.

    Sosyal medya platformlarında her uygulamaya izin vermeyin

    Bir uygulama ya da bir eklenti sosyal medya hesaplarınıza erişim talebinde bulunuyorsa bu uygulamanın ya da eklentinin güvenilirliğini iyice kontrol edin ve her uygulamaya izin vermeyin.

    Bu ipuçlarını göz önünde bulundurduğunuz takdirde sosyal medya hesaplarınızın başkaları tarafından ele geçirilme ihtimalini en aza indirmiş olursunuz.

    Rise of Industry İnceleme

    0

    Rise of Industry, ilk izlenim konusunda başarılı oyunlardan biri. Özellikle ekonomi işlerine el atayım, strateji yapıp simülasyonun tadını çıkartayım diyorsanız doğru adrestesiniz. Sistemi zorlamayan temiz grafikler, parlak renkler ve sanki etiket dükkanından fırlamış gibi modellenen binalar.

    Tabii diğer tarafta oyunda zaman harcadıkça kendinizi bir oyuncak dükkanı işletiyormuş gibi hissedebilirsiniz. Rise of Industry, temelde arz ve talep ile ilgili. Her biri belli bir ürün alabilecek iki ila dört mağazaya sahip olan, harita boyunca yayılmış çeşitli büyüklükte bir avuç kasaba mevcut. Görevimiz ise talebi yerine getirmek. Bunun için kömür madenciliği yapıp doğrudan sevkiyat işine girebilir veya un, süt gibi kendi başına üretilebilinen detaylara yönlenebilirsiniz.

    Oyunun grafiklerinin eğlenceli olması gibi arayüzü de aynı şekilde sevimli. Bir binanın tamamlanmasının ardından ortaya çıkan küçük konuşma balonları, duman efektlerinin daha çizgi filmden forlarmış gibi görünen çizimleri gibi minik detaylar oyunu “bazılarınıza” göre etkileyici göstermeyi başarmış. Oyunun öğretici ve kolay arayüzünün dışında dikkat çelen diğer kızım ise çeşitli linklere yönlendirmesi (Wiki ve Youtube). Tam olarak anlayamadığınız noktalarda oyun bunu videolu olarak da gösteriyor. Eninde sonunda basit ve eğlenceli başlayan her strateji oyunu gibi Rise of Industry de karmaşıklaşıyor.

    Kamyonlardan trenlere geçiş ve hatta zeplinlere bile ürün taşıttığınız zamanlar oluyor. Oyunla ilgili tek sorun muhtemelen bu araçların bazılarına mecbur kalmak. Kaynaklara baktığımızda her şey mükemmel diziliyor, ancak demiryolu kurmak için mantıklı bir nokta bulamadığınız zamanlar da oluyor. Rise of Industry, kendi eğlencenizi yaratabileceğiniz oyunlardan. Seçimleriniz, binalarınız, kaynaklarınız derken sonuçta bu oyunun efendisi sizsiniz. Sonuca ulaşmak son derece basit gibi görünebilir, ancak işleri katmaşık hale getirmek de sizin elinizde. Bu tarz strateji ve ekonomi kontrolünün sizde olduğu oyunlardan hoşlanıyorsanız, Rise of Industry’ye şans verebilirsiniz. Tabii beklentinizi yüksek tutmamakta fayda var. Oyundaki temel etkileşimler güçlü olsa bile ilerleyebileceğiniz tek bir yol var. Bu noktada performans bakımından orta şeker kıvamını düşünebilirsiniz.