Amazfit, gelişmiş sağlık izleme özelliklerine ve çoklu senaryoya ve aktif gürültü önleme özelliğine sahip yeni kablosuz stereo (TWS) kulaklıkları PowerBuds Pro’yu piyasaya sürdü.
Yeni Amazfit PowerBuds Pro, egzersiz sırasında kalp atış hızını izleyen bir kulak içi PPG kalp atış hızı sensörüne sahip. Kulaklığa dokunulduğunda, kulaklık mevcut kalp atış hızı durumu gösterir ve kalp atış hızı çok yüksek olduğunda uyarı verir.
Yerleşik ivmeölçer sayesinde Amazfit PowerBuds Pro, oturma sırasında servikal omurganızın açısını algılayabilir. Çok uzun süre sabit bir pozisyondaysanız başınızı ve boynunuzu hareket ettirmenizi hatırlatan bir ritim çalar. duruşunuzu düzeltmenize, boyun ağrılarını ve baş ağrılarını hafifletmenize ve uzun dönemde servikal omurga sağlığı sorunlarını önlemenize yardımcı olur.
Akıllı işitme koruması
Amazfit PowerBuds Pro, dinlediğiniz ses içeriğinin desibel seviyesini gerçek zamanlı olarak izler ve Dünya Sağlık Örgütü’nün işitme koruma standartlarını takip ederek, işitme duyunuzu korumaya yardımcı olmak için Zepp Uygulamasında ses azaltma ve önerilen dinleme süresi hakkında öneriler sunar.
Amazfit PowerBuds Pro, antrenmanı daha sorunsuz hale getirmek için koşunun ne zaman başladığını akıllıca algılayabilir ve ilgili spor verilerini otomatik olarak izlemeye başlayabilir.
Kulaklık içerisinde bulunan üç mikrofon ile arama kalitesi AI arama gürültü azaltma algoritmasıyla düzenlenir ve kristal netliğinde aramalar için insan sesini öne çıkarılır.
Kulaklıklar tek şarjda dokuz saate kadar sürükleyici ve dinamik ses kalitesi sağlar. Bu süre şarj kutusuyla 30 saate kadar uzayabilir.
Xiaomi, ilk olarak Çin’de piyasaya sürdüğü MIUI 12.5 güncellemesini nihayet Avrupa pazarına ulaştırmaya başladı. Ancak global olarak sunulan bu güncelleme beraberinde bazı hataları da getirdi. Zira kullanıcı raporlarına göre telefonların çoğu, bazı durumlarda donmalar ya da fazla pil tüketimi gibi önemli sorunlarla karşı karşıya.
Normal şartlarda bir akıllı telefon güncelleme aldığı zaman, sistemin optimize olması birkaç gün bile sürebiliyor. Fakat global kullanıcılara yayınlanan MIUI 12.5 güncellemesi, birkaç hafta olmasına rağmen hala sorunlu.
MIUI 12.5 global sürümde bazı hatalar mevcut
Xiaomi’nin Çin sürümlerinde herhangi bir hata olduğunda, şirket kısa süre içerisinde hemen düzeltme sürümlerini yayınlayabiliyor. Ancak global sürümler için ne yazık ki aynı şeyi söylemek mümkün değil. Çünkü global sürümler Çin’deki modellere kıyasla yazılım güncellemelerini daha geç alıyor. Dolayısıyla o sürümdeki hatanın giderilmesi de biraz geç sürüyor denebilir.
MIUI 12.5 global sürüm çok az denecek kadar modelde bazı küçük hatalarla geldi. Özellikle Redmi Note 8 Pro kullanıcıları, v12.5.1.0 güncellemesinden oldukça şikayetçi. Çünkü bu güncelleme telefonların çoğunda; yavaş şarj etme, ısınma, ses azalmaları ve Wifi’de kesilmeler gibi gibi can sıkan sorunları beraberinde getirdi. Daha da önemlisi pil tüketimi eskiye göre epey arttı.
Öte yandan Mi 9 kullanıcıları da yine sistemin dengesiz çalışmasından dolayı şikayetçi. Raporlara göre bu kullanıcılar da animasyonların takıldığını ve sistemin çok akıcı çalışmadığını öne sürüyor.
Xiaomi global sürümlerde oluşan bu hatalar için herhangi bir açıklamada bulunmadı. Şirket, acil bir durum olmaması halinde kullanıcılara yeni güncellemeyi çok erken bir zamanda vermiyor. Dolayısıyla yaşanan bu sorunlar da bir sonraki kararlı sürümle düzelecektir diye tahmin ediyoruz.
Google, 18 Mayıs 2021’de düzenlediği I/O 2021 etkinliğinde, popüler işletim sistemi Android‘in yeni versiyonunu tanıttı. Hemen ardından akıllı telefon üreticileri merakla beklenen Android 12 güncellemesi için çalışmalara başladı. Söz konusu üreticilerden biri olan Samsung, şimdiden hangi telefonların güncelleme alıp hangilerinin almayacağının çalışmalarına başladı. İşte o modellerden bazıları.
Android 12 alacak Samsung modelleri
Not: Sahip olduğunuz telefonların bu listede yer almaması güncelleme almayacağı anlamına gelmiyor. Bazı markalar güncelleme vereceği cihazları kademeli bir şekilde açıklıyor. Benzer şekilde bazı telefonlara güncelleme vermekten vazgeçebiliyor / veya çok uzun bir süre beklemek gerekebiliyor. İşte şimdilik açıklanan modeller.
Konami Digital Entertainment, B.V. bir değil, iki değil, üç heyecan verici yeni Yu-Gi-Oh! dijital oyununu ve Yu-Gi-Oh DUEL LINKS’e eklenecek yepyeni bir dünyanın geldiğini duyurdu.
Oyun şirketi KONAMI düzenlediği “Yu-Gi-Oh! Digital Next” canlı yayınında, Yu-Gi-Oh! MASTER DUEL ve Yu-Gi-Oh! CROSS DUEL’ı görücüye çıkarmanın yanı sıra şimdilik Yu-Gi-Oh’u RUSH DUEL adı verilen bir başka yapımın da önümüzdeki sonbahar aylarında Amerika ve Avrupa’da Nintendo Switch platformunda piyasaya sürmeyi planlandığını duyurdu.
Yu-Gi-Oh! MASTER DUEL hem eski hem de yeni Yu-Gi-Oh! oyuncularına popüler Yu-Gi-Oh! KOLEKSİYON KART OYUNU’nu (TCG) dijital ortamda deneyimleme fırsatı sunuyor. Bu oyun aracılığıyla dünyanın dört bir yanındaki oyuncular hem oynaması hem de izlemesi son derece heyecan verici koleksiyon kartı Düellolarında rekabet edebilecekler.
Yu-Gi-Oh! MASTER DUEL, manga ve animeden karakterler ve yaratıklar içeren diğer Yu-Gi-Oh! oyunlarından farklı olarak, tamamen Yu-Gi-Oh! KOLEKSİYON KART OYUNU odaklı bir oyun olarak piyasaya sürülecek!
4K geliyor
Yu-Gi-Oh! MASTER DUEL dünya çapında PlayStation 5, PlayStation 4, Xbox Series X, Xbox Series S, Xbox One, Nintendo Switch, Steam, iOS ve Android’e geliyor. Ayrıca ilk kez bir Yu-Gi-Oh! oyunu, (desteklenen cihazlarda) 4K grafiklerle bizlerle olacak!
Windows 11 sağ tık menüsü ve paylaşım menüsü Microsoft tarafından güncellendi. Eskisine göre daha fonksiyonel bir hâle getirilen menü, kullanıcıların beğenisini kazanacak gibi…
Şirketin basın depertmanı yeni arayüz değişiklikleriyle ilgili açıklama yaptı. Windows 11 arabirimini oluşturan temel öğelerden birinin daha iyileştirildiği duyuruldu. Windows 11 sağ tık menüsünde yapılan değişiklik dikkat çekti.
Sağ tık menüsü her işletim sisteminde olduğu gibi Windows 11’de de en çok kullanılan menülerden biri olacak. Söz konusu bağlam menüsüne mouse’un sağ tuşuna tıklanarak ulaşılabiliyor.
Windows 11 sağ tık menüsü üzerinde yapılan yeni değişikliğe göre artık ‘Aç’ ve ‘Birlikte Aç’ seçenekleri bir arada.
‘Kes’, ‘Kopyala’, ‘Yapıştır’ komutları ise menünün en üst kısmına alınmış.
Öte yandan ‘Daha Fazla Seçenek Göster’ öğesi de eklendi. Bu öğe, nadiren kullanılan komutların gizlenmesini sağlıyor. Pencerenin altında yer alan bu listeyi Shift+F10 tuş kombinasyonunu kullanarak veya fareyle tıklayarak genişletmeniz mümkün olacak. Güncel Win11 sağ tık menüsüne alışmak fazla uzun sürmeyecek.
Windows 11 Paylaşım Menüsü de Güncellendi
Paylaşım menüsü arayüzü artık daha derli-toplu. Bölümlere ayrılan menünün üzerinde ‘cihaz görünürlük ayarları’ yer alıyor. Altta ise ilgili dosyayı hangi uygulamalarla paylaşabileceğiniz gösteriliyor.
Mesela kişiler listesinden bir alıcı seçip dosyayı e-posta aracılığıyla iletebilirsiniz.
Windows 11’ün sonbahar aylarında genel kullanıma sunulması planlanıyor.
Son zamanlarda hangi arkadaşımı ziyaret etsem küçücük bebeklerin bile tablette oyun oynadığını görüyorum. Tablet kullanım yaşının rahatlıkla 2’ye kadar indiğini söyleyebilirim. Çocukları teknolojiden uzak tutmak bu günlerde oldukça zor fakat online oyunları güvenli bir şekilde oynamalarını sağlayabiliriz. Peki ama nasıl? Bu hafta sizler için 8-10 yaş grubu çocukların oynayabileceği oyunları araştırdım.
Çocuklar için oyun neden önemli?
Söz konusu çocuklar olunca konu ile ilgili olarak Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Psk. Arzu Yazar’dan çocuklar için oyunun önemine dair önemli bilgiler aldım. Psk. Yazar, çocuklar için oyunun önemini şu şekilde anlatıyor:
Psk. Arzu Yazar
“Oyun, çocukların dünyasının vazgeçilmez bir parçasıdır. Oyun ile konuşur, öğrenir, büyürler. Bazen kendi başlarına oyun kurar hayal güçlerinden beslenir, bazen arkadaşlarıyla oynar rekabeti, yenilmeyi, sorun çözmeyi öğrenir, bazen de ebeveynleriyle oynar ve ilişkilerini güçlendirirler. Peki son zamanlarda çocukların dünyasında önemli bir yeri olan oyun alanında neler oluyor? Teknolojinin, yapay zekanın hayatımıza hızlı girişi ve yayılışı bu alanda ne gibi değişikliklere sebep oluyor ?
Son 20 yılda teknolojinin hız kazanması ile, bilgi edinme kaynakları olan kitapların yerini web aldı. Her şeyi “google” lamaya başladık. Ona erişebilmek için önce bilgisayar, sonra laptop ve şimdilerde tablet ve akıllı telefon ile istediğimiz her şeyi yapabilir hale geldik. Çocukların dünyasına eğitim amacıyla giren bilgisayar, daha sonra eğlence alanında kullanılmaya başlandı. Hatta oyun bilgisayarları bile çıktı. Çok da havalıydı bilgisayar oyunu oynamak. Çocuklar arasında prestij sağlayan bir şeydi. Hızla oyunların sayısı, içeriği ve dolayısıyla kullanıcı sayısı arttı. Şuan 6 yaş itibariyle teknolojik bir ürün kullanabilen her çocuk en az 2 sanal oyun oynuyor. Bu oyunlar arkadaşları ile konuştukları, yarıştıkları, işbirliği yaptıkları bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Hatta konuşulan oyun bilinmiyorsa konuya hakim olmayan çocuk dışlanıyor..
Bazı aileler çocuğunu telefon ve tabletten uzak tutarak, onları zararlı etkilerinden korumaya çalışsalar da pandemi ile birlikte tablet ve telefon kullanımı süresi olması gerekenin çok üstüne çıkmış durumda. Eğitim hayatının da ekrana sıkışmasıyla bir çocuğun günlük hayatının çoğu sanal geçiyor. Peki ne yapmak gerekiyor?
3 yaşından önce çocukların ekrandan uzak tutulması gerektiğini ne kadar belirtmiş olsak da, özellikle yemek yedirmek amacıyla açılan ekran, bir süre sonra çocuğun alışkanlığı ve talebi haline geliyor. Sosyal ve duygusal gelişime zarar verdiği kanıtlanmış olan bu durumu, doğru yönetmek gerekiyor ki ilerleyen yaşlarda psikoloğa ihtiyaç duymayın.
3-6 yaş arasındaki çocuklar max 30 dk ekran başında zaman geçirebilir dediğimizde şuan bu kurala uyum sağlayabilen aile oranı %10’u geçmeyecektir sanırım.
6-9 yaş arasındaki çocuklar için ekran süresi max 1 saat dediğimizde, bu kuralı uygularken çoğu çocuk ve ebeveynin çatıştığını, çocukların bunu ceza olarak algıladığına tanık oluyoruz.
9-12 yaş arasındaki çocuklar için ekran süresi 80 dk demiş olsak, ön ergenlik döneminde olan bu çocuklar için yine oyun ve sosyal mecraların hayatlarına girmesiyle o süreyi yeterli görmeyip daha fazlasını talep ediyor olacaklardır.
12 yaş üzerinde olan çocuklar için Max 2 saat ekran süresi sınırı koyduğumuzda ise ergenlik sürecinde olan, sosyal platformlarda sosyal ilişkilerini geliştirmeye çalışan, fenomen takibine başlamış olan bu gruptaki çocuklar “ben çocuk değilim” diye isyan etmeye başlayabilir.
Peki kitapsal doğrular ile gerçek hayatın sunduğu gerçekler arasında kalan ebeveynler ne yapacak ?
Sınırları korumak oldukça önemli ama özellikle pandemi koşullarında işlevsel olarak da kullanabileceğimiz ekran içeriklerini iyi yönetebiliyor olmamız gerekiyor. Çocuğunuz neler izliyor? Hangi oyunları oynuyor? Seyrettiği ve oynadığı oyunun içerikleri yaşına uygun mu? Çocuğunuza nasıl bir mesaj veriyor / ne öğretiyor ? Çocuk bununla ne yapıyor? Tehlike arz eden şeyler var mı? Bu soruların cevabını bilmiyorsanız, çocuğunuzu sanal dünyada koruyabilmeniz mümkün olmayacaktır.
Şöyle bir örnek vereyim; kliniğe çoğunlukla oynadıkları sanal oyunlardaki içeriklerden korkan ve korkuyu aşamadıkları için çocuklar getirilir. Çocuk korkuları yüzünden kabuslar görür, yalnız yatamaz ve yalnız uyuyamaz hale gelir ve ebeveynler o zaman çocuğun oynadığı oyundan olumsuz etkilendiğini fark eder.
Bizler, çocukların kaçınılmaz gerçeği haline gelen sanal dünyadan zarar görmeyecekleri, olumsuz etkilenmeyecekleri ve fayda sağlayabilecekleri içerikleri / oyunları sizlerle paylaştık. Umarım bu bilgiler sizler ve çocuklarınız için faydalı olur.
Çocuklar için online oyunlar
Pandemi günlerinde zorunlu dijitalleşme ile birlikte yeni teknolojiler de hız kazandı. Teknolojiyi faydalı ve bilinçli kullandığımızda hayatımızın daha konforlu hale geldiği de kaçınılamaz. Kullanılan yazılımlar ve yapay zekalar günlük iş yükümüzü bir hayli azaltıp hızlandırıyor. Sabah kalktığımız anda bip sesiyle yapay zekayı başlatmış oluyoruz aslında ve sonrasında kahvemizden bir yudum alıyoruz. Peki biz kahvemizi yudumluyoruz. Çocuklar ne yapacak ?
8-10 yaş grubununa baktığımız zaman sanıyorum kahve ve iş yerine oyun oynamayı tercih edeceklerdir… Eskiden, saklambaç, dokuz taş, yerden yüksek gibi daha çok fiziksel ve kişilerle sürekli etkileşimde oyunlar oynardık. Aslında bu oyunlar tamamen hayatlarımızdan çıkmadılar. Teknoloji ile birleşerek daha global, daha pratik bir hale evrildiler. Kültür ve teknoloji harmanlandı ve oyunlar yeni nesile hitap eden ve onları dikkatini çekebilecek bir şekilde dijital dünyada yerini aldılar. Artık internetin olduğu her alanda bu oyunlara erişebilmek mümkün.
Zeka geliştiren oyunlar için MentalUP
Diğer taraftan MentalUP gibi dikkat arttırıcı çalışmaların olduğu oyunları da önerebiliriz. Çocukların güçlü yönlerini keşfedip, geliştirmek için hazırlanan çocuk zeka oyunları uygulaması MentalUP, çocuğunuz için eğlenceli ve eğitici oyunlar sunuyor. Farklı yaş grupları için geliştirilen bu oyunlar; dikkat, hafıza sorunu ve odaklanma konusunda da çocuğunuza yardımcı olabilir.
MentalUP, pandemi günlerinde online eğitim için de destekleyici olabilir. İçerisindeki Türkçe, matematik, mantık, hafıza, dikkat ve geometri oyunları ile evde eğitim için ailelere yardımcı olabilir. Matematik, üstün zeka uygulamaları, beyin oyunları ve BİLSEM hazırlık egzersizleri de hepsi bir arada.
MentalUP’da okul öncesi çocuklar da unutulmamış. 4 yaş oyunları, 5 yaş oyunları ve 6 yaş oyunları ile çocuğunuzun sağlıklı zihinsel gelişimine destek olabilirsiniz.
Aklınızda bulunsun!
Bu yaştaki çocuklar çok aktiftir ve onlara enerjik ve eğlenceli şeyler yapmak için görevlere sık sık ara vermeleri gerekir. Bu nedenle, ev ödevlerini ve ev işlerini tamamlamak için öz disiplini geliştirmeleri gerekirken, onlara bol bol egzersiz yapma, dışarı çıkma ve oyun zamanının tadını çıkarma fırsatı vermek önemlidir. Çocuklar ergenliğe doğru ilerlerken bile oyunun birçok gelişim alanında kritik öneme sahip olduğunu unutmayın.
Çevrimiçi videolar izlemek, sanal dünyayı keşfetmek ve çevrimiçi oyunlar oynamak bu aşamada en sevilen çevrimiçi eğlencelerdir. Bu yaştaki çocuklar da sosyal ağ platformlarını kullanmaya başlıyorlar. 13 yaşından küçük çocukların bu siteleri kullanmasını kısıtlayan kullanım şartları anlaşmalarına rağmen 4-6. sınıflardaki öğrencilerin üçte birinin Instagram hesabı var. Güvenli sosyal medya kullanımı için bu noktada kurallar oluşturmak gerekiyor.
8-10 yaş grubu çocuklar hakkında bilmeniz gerekenler:
– Meraklı ve yeni bilgileri keşfetmekle ilgileniyorlar
– Yalnız çevrimiçi olmak için eleştirel düşünme becerilerinden yoksun
anketler, yarışmalar ve kayıt formları aracılığıyla kişisel bilgilerini vermeye teşvik eden çevrimiçi pazarlamacılara karşı savunmasızdır
– Gerçekçi şiddet, tehdit veya tehlike tasvirlerinden korkabilir
– Gerçek hayatta tanışmamış olabilecekleri çevrimiçi tanıdıklarla iletişim kurmaya başlar
– Influencerlardan, özellikle de “havalı” veya arzu edilir görünenlerden etkilenebilir.
– Farklı kimlikleri ve davranışları keşfetmek için sanal dünyaları kullanabilir
– Uygunsuz web sitelerine bağlantılar içeren arama sonuçlarına maruz kalabilir
Telefon ve bilgisayar kullanımları arttıkça dolandırıcılık yöntemleri de artıyor. Son üç ayın verilerini toparlayan NortonLifeLock, özellikle telefon ve bilgisayar kullanıcılarının hedefte olduğunu söylüyor. Bu cihazlardan en az birini kullanıyorsanız, dolandırıcılık yöntemlerine kanmamanız gerekiyor. Özellikle akıllı telefonlarla gerçekleştirilen kimlik avı, şifrelerin ve sosyal medya hesaplarının çalınması gibi yöntemler, milyonlarca kişinin etkilenmesine neden oluyor. İşte en çok kullanılan dolandırıcılık yöntemleri:
En çok kullanılan dolandırıcılık yöntemleri arasında kimlik avı ilk sırada yer alıyor
Uzun yıllardır internet üzerinden dolandırıcılık yapılıyor. Bilgisayarda başlayan bu serüven akıllı telefonların gelişmesi ve herkesin bir telefona sahip olmasıyla telefonlara taşındı. Haliyle telefon ile gerçekleştirilen bu dolandırıcılık yolları da kendini çeşitlendirerek karşımıza çıkıyor. WhatsApp ve Instagram yoluyla tıklanan bağlantılar yalnızca bir örnek.
Öte yandan yapılan araştırmayla Phishing yani E-Dolandırıcılık olarak adlandırılan bu yöntem verilerini çalmaya odaklanıyor. Dolandırıcılar daha sonra çaldıkları verileri ‘kendi amaçları doğrultusunda kötüye’ kullanıyor. Instagram ve WhatsApp’ta hediye vaadiyle milyonlarca kişi kandırılıyor. Öte yandan Amazon ve Microsoft gibi şirketlerin de adı altında dosya yüklemeye ikna edilen kişiler, cihazlarını kötü amaçlı kişilere elleriyle vermiş oluyor.
Oyun endüstrisinde de dolandırıcılık yöntemleri kullanılıyor. Hile ve özel paketleri telefonlarına ya da bilgisayarlarına indiklerini düşünen kişilerin bilgileri ele geçirilebiliyor. NortonLifeLock’un önerileri arasında güvenilir olmayan hiçbir bağlantıya tıklamama veya indirme yapmama yer alıyor. Anket dolandırıcılığı, teknik destek dolandırıcılığı ve kredi kartı bilgilerini istemek gibi dolandırıcılıklara da özellikle dikkat edilmesi gerekiyor.
Samsung, yeni arayüzü OneUI 3.1.1′in testlerine kısa süre önce başladığını duyurdu. Henüz bu arayüz geliştirme aşamasındayken şimdi de One UI 4.0‘ın testlerine başlanacağı açıklandı.
Bildiğiniz üzere Google, geçtiğimiz aylarda Android 12 Beta güncellemesini üçüncü taraf Android üreticileri içinde piyasaya sürdü. Halihazırda pek çok üretici bu işletim sistemini akıllı telefonlarda test ederken, şimdi ise bu gruba Samsung’un da katılacağı belirtildi.
Samsung, Android 12 tabanlı One UI 4.0 testlerine başlıyor
Güney Koreli üretici paylaştığı bir afişte; Galaxy S21, S21 Plus ve S21 Ultra içinde yakında One UI 4.0 testlerine başlayacağını duyurdu. Bu bağlamda yukarıda bahsi geçen üç model, Android 12 güncellemesine ulaşan ilk şanslı grup olacak.
Son yıllarda Samsung’un güncelleme konusunda iyi bir ivme yakaladığını söyleyebiliriz. Özellikle aylık güvenlik güncellemelerinde Google’ı bile geçmeyi başaran üretici, görünüşe bakılırsa One UI 4’ü de beklenen tarihten erken piyasaya sürecek.
Hatırlarsınız Samsung, bir önceki arayüz güncellemesi One UI 3.0 Beta testlerine geçen yıl Eylül ayında başlamıştı. Güncelleme o zamanlar ilk olarak Galaxy S20 serisi üzerinde test edildi. Ancak Android 12 tabanlı One UI 4.0 güncellemesi kullanıcılara geçen yıla göre iki ay daha erken ulaşacak. Şirket önümüzdeki günlerde beta güncellemelerini S21 serisi için piyasaya sürecek.
Çin merkezli teknoloji devi Huawei kendi işletim sistemi HarmonyOS 2.0 sürümünü tanıttı. Bu sürümü kullanan cihazlar da kullanıma sunuluyor.
Çin ve ABD arasında yaşanan ticaret geriliminden en fazla etkilenen markalardan biri de Huawei olmuştu. Markanın Google ile iplerini koparmasına neden olan bu ticaret savaşlarının en önemli sonucu Huawei marka telefon ve benzeri cihazlardan Google servislerinin kaldırılması olmuştu.
Bu hamleye birkaç yıldır kendi geliştirdiği HarmonyOS ile karşılık veren Huawei bu işletim sisteminin 2.0 sürümünü Haziran ayı başında düzenlendiği çevrimiçi bir etkinlikle tanıttı. Yeni işletim sistemi sürümünün dikkatimi çeken ilk özelliği tam bir ekosistem yazılımı olması. Tabletten telefona, buzdolabından akıllı saate ve hatta kahve makinesine kadar birçok cihaz üzerinde çalışabilecek bir işletim sistemi olan HarmonyOS 2.0, adeta ekosistem kurmak için geliştirilmiş.
Bunun en önemli ibaresi ise cihazların anında birbiri ile bağlantı kurabilmesi. Süper Cihaz adı verilen bir özelliği bulunan yeni işletim sistemi sürümünde etraftaki Huawei cihazlarla anında bağlantı kurulabiliyor ya da bu bağlantılar kesilebiliyor.
HarmonyOS 2.0 ilk etapta Mate X2, Mate 40, P40, Mate 30 ve MatePad Pro cihazlarında halka açık olarak Beta sürümü ile teste edilmeye başlandı bile. Siz de bu cihazlardan birine sahipseniz beta programına dahil olup yeni işletim sistemini deneyebilirsiniz.
Öte yandan Beta programı dışında bu yeni işletim sistemini kullanan ilk cihaz da satışa sunuldu. Huawei MatePad 11. Bu tablet bilgisayar HarmonyOS 2.0 işletim sistemi ile geliyor ve bu ürünü deneyimleme imkanı da buldum. Öncelikle şunu söylemek isterim arayüz olarak Android sürümünden pek bir farkı yok. hatta iPAD işletim sistemine benzer yönleri de var. Süper Cihaz sistemi çok iyi çalışıyor.
Uygulama tarafında ise Android işletim sistemli Huawei tabletlerle birebir benzer bir deneyim sunuyor: AppGallery ile yerel ve uluslararası uygulamaları bulabiliyorsunuz. Buuygulama mağazasında olmayan uygulamaları ise Petal Serach üzerinden arayıp üçüncü parti uygulama mağazalarında bulmanız da mümkün. Ek olarak bazı geliştiricilerin APK dosyalarını kullanıcılara sunduğu da belirteyim. Bu yöntemi de uygulama kurmak için kullanabiliyorsunuz.
Yaklaşık 15 gün kullandığım Huawei MatePad 11, HarmonyOS ile yapabileceklerimizin önemli ipuçlarını verdi. Ekosistem olarak sağlam gelen Huawei’nin önümüzdeki günlerde bu işletim sistemini kullanan saat, telefon ve benzeri cihazlarını dünya ve Türkiye pazarında satışa sunacağı biliniyor. Cihaz sayısı arttıkça bu yeni işletim sisteminin geleceği de şekillenecek.
Kesin konuşmak için erken olsa da Huawei kendi işletim sistemi konusunda ciddi olduğunu ve geleceğe yatırım yaptığını gösteriyor. HarmonyOS sadece mobil cihazlarda değil aynı zamanda otomobil gibi farklı alanlarda da kullanılabilecek. Bu işletim sisteminin başarısı kuracağı ekosisteme ve ürün çeşitliliğine bağlı. Markanın bu konuda da iddialı olduğunu düşünüyorum. Yine de son sözü tüketici söyleyecek ve işletim sisteminin kalıcı olup olmayacağını hep beraber göreceğiz.
Xiaomi, Ağustos ayında bir dizi akıllı telefon ve yeni tabletinin lansamanını gerçekleştirecek. Daha önce ortaya çıkan bilgilere göre Çinli üretici düzenleyeceği bu etkinlikte, Mi Mix 4, Mi Pad 5 ve sürpriz olması beklenen MIUI 13 arayüzünü duyuracak.
Yukarıda bahsi geçen ürünler hakkında her geçen gün yeni bir sızıntı ortaya çıkarken, tanıtım tarihine doğru bunlardan Mi Pad 5 hakkında üzen bir gelişme daha gündeme geldi.
Mi Pad 5, kutudan MIUI 13 arayüzüyle çıkmayacak
Xiaomi’nin üç yıl aradan sonra duyuracağı yeni tableti Mi Pad 5, MiMix4 ile beraber piyasaya sürülecekti ve kutudan da MIUI 13 arayüzüyle çıkacaktı. Ancak kısa süre önce Çin’in mikroblog sitesi Weibo’da bu konu hakkında yeni bir haber ortaya çıktı.
Çinli kaynaklar tarafından ortaya atılan bilgilere göre Mi Pad 5, kutudan MIUI 13 yerine direkt olarak MIUI 12.5 ile çıkacak. Kullanıcılar bu duruma karşı yorumlarda tepki gösterirken, Xiaomi’nin ise neden böyle bir hamle yaptığı kafalarda soru işaretleri oluşturdu.
Ancak bunun yine de bir sızıntıdan ibaret olduğunu belirtelim. Zira lansman sırasında Xiaomi belki farklı bir strateji sergileyebilir. Dolayısıyla en doğru cevap için Ağustos ayını beklemek daha yerinde olacaktır.
Mi Pad 5’in teknik özelliklerine gelecek olursak bu tablet, gücünü Qualcomm’un Snapdragon 870 yonga setinden alacak. Tabletin ön tarafında ise 2K çözünürlükte ekran bulunurken, aynı zamanda 120Hz yenileme ve 240Hz örnekleme hızını da destekleyecek.