Google’ın en yeni amiral gemisi Pixel 9 serisi, piyasaya sürüldükten sonra Bluetooth bağlantı sorunlarıyla gündeme gelmişti. Kullanıcıların deneyimlerini olumsuz etkileyen bu problemler, son güncellemelerle birlikte büyük oranda çözülmüş gibi görünüyor. Peki, bu sıkıntılar neden yaşandı ve yapılan güncellemeler sorunu tamamen ortadan kaldırabildi mi? İşte detaylar…
Pixel 9’da Bluetooth beklenenden kötüydü!
Pixel serisi cihazlar, genel olarak yüksek performansıyla öne çıksa da, zaman zaman donanım ve yazılım kaynaklı Bluetooth sorunlarıyla karşılaşabiliyor. Pixel 9 modeli ise özellikle bazı spesifik cihazlarla yaşanan bağlantı sıkıntılarıyla kullanıcıları hayal kırıklığına uğratmıştı. Bu sorunlar, başta Meta Ray-Ban akıllı gözlükler, Tesla’nın otomatik kilit açma sistemi ve Find My Device gibi ürünlerle sınırlıydı.
Bu sorunları ilk fark edenlerden biri, APKMirror’un kurucusu Artem Russakovskii oldu. Russakovskii’nin raporlarına göre, kulaklıklar ve Android Auto gibi temel Bluetooth fonksiyonları sorunsuz çalışırken, daha az yaygın olan cihazlarda ciddi bağlantı kopmaları ve senkronizasyon problemleri yaşanıyordu.
Google, kullanıcıların yaşadığı bu sıkıntıları çözmek için Eylül ayında bir güncelleme yayınladı ve birkaç hafta önce ikinci bir güncellemeyle problemleri daha da azaltmayı başardı. Özellikle Ray-Ban akıllı gözlüklerle ilgili sorunların büyük ölçüde çözüldüğü belirtiliyor. Ancak hala bazı kullanıcılar farklı cihazlarla ara ara bağlantı sorunları yaşadıklarını bildiriyor.
Her ne kadar Google’ın bu sorunları hızlıca çözmek için harekete geçmesi olumlu bir adım olsa da, bazı uzmanlar amiral gemisi cihazların piyasaya sürülmeden önce daha detaylı testlerden geçirilmesi gerektiğini savunuyor. Bu tür sorunların devam etmesi, markaların ürün geliştirme süreçlerinde yeterince titiz davranmadıkları algısına yol açabilir. Üst düzey bir cihazda yaşanan bu tür problemler, kullanıcı memnuniyetini olumsuz etkileyebilir.
Sonuç olarak, güncellemelerle çözülen bu sorunlar, Pixel 9 kullanıcılarını büyük ölçüde rahatlatmış durumda. Ancak bu deneyim, teknoloji devlerinin ürünlerini pazara sunmadan önce daha dikkatli ve kapsamlı testler yapmalarının gerekliliğini bir kez daha hatırlatıyor.
Veri görselleştirme, eldeki veriyi grafikler, tablolar, haritalar ve diğer görsel bileşenler aracılığıyla anlaşılır hale getirme sanatıdır. Genellikle büyük verinin analiz edilmesi ve yorumlanması aşamasında önemli rol oynar. Veriyi anlamı hale getiren grafik ve tablolar veriyi daha net anlamanızı sağlar. Böylece analiz etmek daha kolay hale gelir.
Veri Görselleştirme Amacı Nedir?
Karmaşık ve çok anlamlı görünmeyen veri, yapılan veri görselleştirme işlemi ile daha anlamlı hale gelir. Veri genel olarak tablo veya sayısal formatta bulunduğundan anlaşılması zordur. Fakat oluşturulan grafikler, bu verileri görsel bir temele oturtur. Dolayısıyla verinin daha kolay algılanmasına ve anlaşılmasına yardım eder. Örnek vermek gerekirse bir pazarlama şirketinde yönetim kuruluna on binlerce yeni müşterinin analizinin sunumu yapıldığını varsayalım. Sunum sadece sayılarla yapıldığında anlatmak zorken grafik ve tablolarla desteklenen sunumu anlaşılması kolay olur.
Stratejik Kararlar Almak İçin
Veri görselleştirme işlemi verilerde saklı kalan eğilimleri ve gizli detayları ortaya çıkarma yeteneğine sahiptir. Yüksek hacimdeki veriler ile çalışırken bazen gözden kaçan bilgi kümeleri ortaya çıkar. Veri, grafik ve tablolarla anlamlı hale geldiğinde stratejik kararlar almak için güçlü bir zemin oluşturur. Zamanı kısaltması ve etkili kaynak yönetimi sağlaması açısından önemlidir. Hem çalışanlar hem de yöneticiler için verilerin anlamlı hale getirilmesi için harcanan zamanı kısalır.
Karmaşık Verilerin Özetlenmesi İçin
Büyük veriyi yönetmek ve üzerinde çalışmak zordur. Çünkü çok karmaşık yapıda olan verinin anlamlı hale gelmesi için yönetilmesi gerekir. Üstelik tam bu noktada veri görselleştirme işlemi devreye girer. Kısacası büyük verinin işlendiği bir şirkette verinin özet olarak tek bir grafikte anlamlı hale gelmesi çok kıymetlidir.
Hızlı ve Etkili Karar Almak İçin
Karar vericilerin hızlı ve etkili kararlar alarak harekete geçme süreçlerinin kısalmasına destek verir. Veri görselleştirme ile anlamlı bilgiye çok hızlı ulaşılabildiği gibi karar vermek de daha az zaman alır. Bir örnek vermek gerekirse; global bir maden firmasının yönetim kadrosuna yapılan bir sunumda, bir ısı haritası kullanarak hangi ülkelerde çıkarılan madenlerin daha yüksek olduğunu tek bir grafikle gösterilmesi mümkün olur. Bu önemli bilgi ile yöneticiler yeni yatırım yapacakları alanları hızlıca belirleme kararı alabilirler.
Etkileyici Sunumlar İçin
Sunum içeren toplantılar bazen sayısal verilerin paylaşılması ile sıkıcı ve anlaşılmaz bir hal alır. Böyle toplantılarda veri görselleştirme kullanılarak büyük veri, grafikler ve haritalarla sunulur. Nitekim bu yöntemle etkili ve anlaşılır sunumlar gerçekleşir. Çünkü hiç kimse karmaşık sayılar ve anlaşılmayan veri ile uğraşmak istemez. Sunumda veriden üretilen görseller bilgiyi anlamlı hale dönüştürdüğünden izleyenler ile olan iletişim güçlenir.
Veri Görselleştirme Çeşitleri
En yaygın kullanılan yöntemlerin başında çubuk-bar grafikler, çizgi grafikler, pasta grafikler, kutu grafikler, dağılım grafikleri ve ısı–ağaç haritaları gibi yöntemler gelir. Bu seçeneklerden hangisinin kullanılacağı analizi yapılan verinin türüyle yakından ilgilidir.
Özet
Veri görselleştirme, verilerinizi daha anlaşılır hale getirdiği gibi önemli bilgilerin de farkına varmanıza yardımcıdır. Özellikle iş dünyasında stratejik kararlar almak, büyük veriyi anlamlandırmak ve operasyonel verimliliği artırmak için kullanılan yöntemdir. Veri görselleştirmenin önemi giderek artmaktadır. Kurumlar için karar alma sürecini hızlandırdığından kurumlar bu yöntemi çok fazla önemserler.
Unknown Worlds ve KRAFTON, Inc. büyük beğeni toplayan açık denizlerde hayatta kalma serisinin yeni oyunu Subnautica 2’yi resmî olarak duyurdu.
Subnautica 2‘de oyuncular, rengârenk biyomlar, tuhaf yaratıklar ve sırlarla dolu yepyeni bir okyanus diyarını keşfedecek. İster arkadaşlarıyla ister tek başlarına maceraya dalabilecek olan oyunseverler, çeşitli aletler üretecek, özel üsler inşa edecek ve kendi hayatta kalma hikâyelerini oluştururken bu sürükleyici, yabancı dünyanın derinliklerinde yol alacaklar.
Subnautica 2, oyunu birlikte deneyimlemek isteyenler için çok oyunculu co-op (iş birliği) modunu getiriyor. Oyunseverler dört oyuncuya kadar birlikte okyanusun uçsuz bucaksız ortamlarını keşfedebilecek, aletler üretebilecek, üsler inşa edebilecek ve hem güzelliklerle hem de tehlikelerle dolu bir gezegenin zorluklarına birlikte göğüs gerebilecekler.
Serinin önceki oyunlarındaki sevilen özelliklerin üzerine Subnautica 2, oyun deneyimini her biri benzersiz yeni yaratıklar ve gizemlerle dolu, yükselen su altı uçurumlarından yemyeşil mercan tarlalarına uzanan yeni biyomlarla daha da derinleştirecek. Oyuncular derinlere daldıkça gezegenin kalbindeki sırları ortaya çıkaracaklar.
Erken Erişim boyunca kullanıcılar Subnautica 2‘nin geleceğini şekillendirme şansına da sahip olacak. Oyun geliştikçe, oyuncu geri bildirimleri biyomlardan hikâye örgüsü oluşturmaya kadar her konuda geliştirici ekibe rehberlik edecek. Erken Erişim; Steam, Epic Games Store, Xbox Series X|S, Windows Store ve Xbox Game Pass’te yer alacak ve oyunseverlere geliştirme yolculuğunun başından itibaren oyunun bir parçası olma fırsatı sunacak.
Yandex, bilgi teknolojisi ürünlerini yerelleştirmek ve Türkiye’deki erişimini genişletmek için 400 milyon dolar yatırım yapmayı planlıyor.
Kısa bir süre önce Yandex Search Türkiye CEO’su olarak bu görevi üstlen Alexander Popovskiy, planladıkları yatırımın ayrıntılarını paylaştı. Alexander Popovskiy, Yandex’in Türkiye’nin dijital potansiyeline çok inandıklarını belirterek, “Önümüzdeki üç yıl içinde Türkiye’de bilgi teknolojisi ürünleri geliştirmek için 400 milyon doların üzerinde yatırım yapmayı ve yüzlerce kişiye istihdam sağlamayı planlıyoruz” dedi.
Türkiye için Yerelleştirilmiş Ürünler
Popovskiy, Türkiye için özel olarak tasarlanmış bir dizi ürünün yakında piyasaya sürüleceğini belirterek,”Amacımız Türkiye’ye bir bütün olarak değer katmak ve önceki yıllarda yerel pazarda elde ettiğimiz başarıların üzerine yenilerini eklemek. Bu yaklaşımla, Türkiye’deki kullanıcıların özel ihtiyaçlarını karşılayan hiper yerelleştirilmiş ürünler geliştirmeye odaklandık. Kısa bir süre içinde Türkiye için özel olarak tasarlanmış yapay zeka destekli arama ürünümüzü ve tamamen yerelleştirilen diğer hizmetlerimizin de lansmanını yapacağız.” dedi.
Rekabet Avantajı ve Ekonomik Potansiyel
Popovskiy Yandex’in küresel oyuncularla rekabet yaklaşımının yerel dil, kültür ve yerel kullanıcıların ihtiyaçlarına güçlü bir vurgu içerdiğine dikkat çekti. Popovskiy “Birçok küresel şirket ‘herkese uyan tek beden’ yaklaşımına bağlı kalırken, biz ‘yerel ol’ diyoruz” dedi.
Alexander Popovskiy ayrıca Türkiye’nin teknoloji sektöründe daha fazla rekabeti teşvik etme yönünde kaydettiği ilerlemeden duyduğu heyecanı da dile getirdi. “Türkiye ekonomisi zorluklara rağmen büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. Dünyanın en iyi 10 internet kullanım oranından birine sahip olan Türkiye, inovasyon için verimli bir zemin sunuyor ve biz de Türkiye’nin dijital ortamına katkıda bulunmak hedefindeyiz” dedi.
Samsung, cihazlarına yönelik güncelleme çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Galaxy A54 için Ekim 2024 yamasını dağıtan Güney Koreli teknoloji devi, şimdi de popüler modelleri Galaxy Note 20 ve Note 20 Ultra için yeni bir güncelleme yayınladı.
Galaxy Note 20 için güvenlik güncellemesi geldi!
Ekim 2024 güvenlik güncellemesi, ilk olarak İsviçre’de kullanıcılarla buluştu ve önümüzdeki günlerde diğer ülkelerde de yayınlanması bekleniyor. Güncellemenin en dikkat çeken özelliklerinden biri, tam 30 farklı güvenlik açığını kapatarak cihazın güvenlik seviyesini yükseltmesi. Bunun yanı sıra, sistem kararlılığı da iyileştirildiği için performans artışı sağlanıyor.
Eğer güncelleme cihazınıza otomatik olarak gelmediyse, ‘Ayarlar > Yazılım Güncellemesi > İndir ve Yükle’ adımlarını takip ederek manuel olarak da yükleyebilirsiniz. Yine de telefonunuzda güncelleme görünmüyorsa, birkaç gün daha beklemeniz gerekebilir.
Galaxy Note 20 modelinin teknik özelliklerine bakacak olursak; cihaz, 6.7 inç büyüklüğünde Super AMOLED bir ekran, Exynos 990 işlemci ve 8GB RAM ile donatılmış. Ayrıca, 256GB dahili depolama kapasitesi ve güçlü kamera özellikleriyle de dikkat çekiyor. Arka tarafta yer alan 64 MP telefoto lens, yüksek çözünürlüklü çekimler yapmanızı sağlıyor.
Son olarak, güncellemenin daha geniş çapta dağıtılması beklenirken, kullanıcıların cihazlarını güvenli bir şekilde güncellemeleri öneriliyor.
Türkiye’de en çok tercih edilen siber güvenlik yazılımlarını sunan ESET, geleneksel hale gelen iş ortakları buluşmasını Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti‘nde düzenledi. 450 kişilik rekor bir katılımla 12.’si gerçekleşen toplantıda katılımcılara yenilikler aktarıldı.
ESET, Türkiye’deki iş ortaklarıyla 18-20 Ekim tarihleri arasında Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti‘nde, The Arkın İskele Hotel’de buluştu. Türkiye genelinden 450 katılımcıyla gerçekleşen ESET İş Ortakları Toplantısı 2024 Buluşması, sektörel gelişmelerin değerlendirildiği bir platform olma özelliğini de taşıyor.
Güncel siber riskler paylaşıldı
ESET Türkiye yönetim kadrosu ve ESET’in İstanbul, Ankara, İzmir ve Trabzon ofis çalışanları da etkinlikte hazır bulundu. İş ortakları yeni gelişmeler ve ürünlerle ilgili bilgilendirildi. Gelişen ve değişen siber saldırı yöntemleri değerlendirildi; kurumsal yapılara gerçekleştirilen saldırılar hakkında sunumlar yapıldı. ESET Türkiye CEO’su Alain Soria, COO Erkan Tuğral, Teknik Müdür Gürcan Şen, Satış Müdürü Asım Akbal, Ürün Yöneticisi Orhan Üngör, İş Geliştirme Müdürü Hakan Ünlü ve Sıla Gürbüz sunumlarıyla siber güvenlik alanındaki gelişmeleri aktardılar. Ayrıca Türkiye’de ve dünyada yaşanan vakalara ilişkin örnekler paylaşıldı. Saldırıları engelleyebilecek, kurumların ihtiyaçlarına çözüm olabilecek uygulamalar ve çözümlerden bahsedildi.
Yeni teknolojiler, yeni çözümler
ESET Türkiye COO’su Erkan Tuğral, toplantı kapsamında yaptığı açıklamada istikrar ve güvenin adresi olduklarının altını çizerek şunları söyledi: “Türkiye’de sektörümüzde lideriz. En çok tercih edilen siber güvenlik markasıyız. Stratus Bilişim olarak Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan’da tek yetkili distribütör olarak hizmet veriyoruz. Hem Türkiye’de sizlerin hem de uluslararası şirketlerin bize duyduğu güven, bize gurur veriyor. İş yapabilme gücümüzü ve başarımızı yurtdışında da genişletiyoruz. Toplantımızın mottosu “Yeni Teknolojiler Yeni Çözümler. Teknolojiyi yakından takip ediyor, ihtyaçları belirleyip en uygun çözümleri sunuyoruz.
Ürünlerimiz dünya çapında tercih ediliyor
ESET Türkiye Satış Müdürü Asım Akbal ise şu bilgileri paylaştı : “Hem kurumsal kategoride kamu ve özel sektördeki şirketlere hem de bireysel müşterilerimize, geniş satış ağımız ve teknik kadromuz ile en iyi hizmeti sunuyoruz. Ürünlerimizin kalitesi kadar hizmet kalitemiz ile de ön plandayız. Satış öncesi, sonrası destek ve teknik ekibimiz ile fark yaratıyoruz. Pazarı ve ihtiyaçları biliyor, yeni çözümler ile yelpazemizi daha da geliştiriyoruz. ESET olarak küresel bir markayız. Türkiye’de sektörün en çok tercih edilen siber güvenlik markası olarak pazar lideriyiz. Gelişen ve gündemi belirleyen yapay zekâ teknolojisi bize yeni fırsatlar sunuyor. KOBİ’ler ve büyük kurumsal yapılar için geliştirilen, tüm dünyada kullanılan çözümlerimizle çok güçlü koruma kalkanları oluşturuyoruz.”
Dünya genelinde oyuncu ekipmanlarının öncüsü olan Razer, yenilikçi teknolojileriyle sektöre yön vermeye devam ediyor. Oyuncu deneyimini en üst seviyeye taşımayı hedefleyen Razer, ilk olarak Razer Huntsman V3 Pro serisinde tanıttığı Razer™ Snap Tap teknolojisini şimdi daha fazla cihazda kullanıcılarına sunuyor. Bu gelişme ile birlikte, Razer Snap Tap artık Razer Blade oyuncu dizüstü bilgisayarları ve Razer BlackWidow V4 Pro 75% klavyede de yer alıyor.
Razer, her zaman oyun teknolojilerinde çığır açan özellikler sunarak sektördeki yerini sağlamlaştırdı. Razer Snap Tap teknolojisi de bu öncü adımlardan biri. İlk tanıtımının ardından oyun dünyasında büyük ses getiren Snap Tap, rakiplerin de benzer teknolojiler geliştirmeye başlamasıyla Razer’ın sektördeki liderliğini bir kez daha kanıtladı.
Razer Snap Tap Artık Daha Fazla Cihazda
Razer Snap Tap, oyunculara daha hızlı ve hassas hareket imkânı sunan bir teknoloji olarak dikkat çekiyor. Bu teknoloji sayesinde, bir tuşa basılıyken parmağınızı kaldırmadan yön değişikliklerini anında gerçekleştirebiliyorsunuz. Bu da özellikle hızlı aksiyon gerektiren oyunlarda oyunculara büyük bir avantaj sağlıyor. Snap Tap’in gördüğü yoğun ilgi ve kullanıcı geri bildirimlerinin ardından, Razer bu özelliği daha geniş bir ürün yelpazesine entegre etme kararı aldı.
Bu teknoloji artık yeni Razer BlackWidow V4 Pro 75% klavyede ve ilk kez bir dizüstü bilgisayarda; Razer Blade oyuncu dizüstü bilgisayarlarında kullanılabilir olacak. Razer Blade serisi, performansı ve ekran teknolojisi ile öne çıkarken, Snap Tap’in entegrasyonu sayesinde dizüstü bilgisayarlarda da üst düzey bir tepki süresi sunarak masaüstü klavye deneyimi yaşatacak.
Razer Snap Tap özelliği varsayılan olarak kapalı geliyor ve Razer Synapse 4 yazılımı üzerinden açılıp kapatılabiliyor.
HONOR 200, serinin uygun fiyatlı ürünü gibi dursa da birçok kişi tarafından HONOR 90’a göre pahalı bir fiyatla satışa çıktığı için eleştirilere maruz kaldı. Peki bu eleştiriler ne derece doğru? HONOR 200 modeli sunduğu özellikler bakımından önceki modelinde olan eksikliklerin tamamını gidermiş durumda. Özellikle OIS ve stereo hoparlörün olmaması gibi eksiklikleri kapatan HONOR 200segmentinde büyük abisi HONOR 200 Pro gibi yetenekli kamera özelliklerine sahip.
Peki HONOR 200 kullanıcısına neler sunuyor, bu fiyatla alınır mı? Segmentindeki rakipleri kimler? Bu tarz soruların cevaplarını inceleme yazımız içerisinde bulabilirsiniz.
HONOR 200 serisinin uygun fiyatlı modeli 200, tasarım anlamında büyük abisi Magic6 Pro’ya da benziyor. Dört tarafından eğimli cam yapısı ve estetik duruşu, premium bir algı oluşturuyor. Sadece 7.7mm kalınlığında ve 187 gram ağırlığında olan telefon hafif olmasıyla tek elde kullanımı daha rahat hale getiriyor. Siyah ve yeşil renklerde tercih edebileceğiniz telefon arka taraftaki yumuşak dokusu sayesinde parmak izi bırakmıyor.
Bir telefonda en önemli unsurlardan biri ekrandır. HONOR 200, 6.7 inç boyutunda AMOLED ekrana sahip. Bu ekran 1 milyar renk gösterebiliyor. 120Hz ekran yenilemesiyle akıcı ekran deneyimini yaşatan telefon HDR içerikleri oynatabiliyor. En yüksek parlaklığı ise HDR içeriklerde 4000 nit olarak verebiliyor. FHD+ (1200 x 2664 ) çözünürlük sunan telefonda ince ekran çerçeveleri bulunuyor. Bu sayede %90 ekran gövde oranına ulaşıyor.
İşin performans tarafında ise HONOR 200, gücünü Snapdragon 7 Gen 3’ten alıyor. Önceki nesline göre daha performanslı ve verimli olan bu işlemciye Andreno 720 grafik birimi eşlik ediyor. 12GB RAM ve 512GB depolama alanıyla segmentindeki en yüksek RAM ve depolama kapasitesine sahip olan telefonlar arasında kendisine ilk sıralarda yer buluyor. Yüksek grafikli oyunları sabit 60fps kare hızında rahatça oynatabiliyor. Ek olarak güncel yazılımla gelen telefonda Android 14 ve MagicOS 8 arabirimi bulunuyor. Akıcı, sezgisel ve kişiselleştirmesi bol olan bu arayüzü kendinize göre özelleştirebiliyorsunuz.
HONOR 200, kamera tarafında da iddialı telefonlardan birisi. Öyle ki marka Harcourt Paris stüdyolarıyla yaptığı anlaşma ile porte çekimlerinde seviyeyi bir üst çıtaya taşıyor. 50MP ana kamerası OIS destekliyor, ikinci kamerası (telefoto) 50MP çözünürlüğünde OIS desteklerken 2,5x optik zoom yapabiliyor. Üçüncü kamerasında ise 12MP, 112˚ derece sunan ultra geniş açılı kamerası yer alıyor. Bu sayede çok daha geniş alanları görüntüleyebiliyor. Arka kameralar ile 4K 30fps video çekimi yapabilen bu telefon ön tarafta ise 50MP çöüzünürlüğünde selfie kamerasıyla net çekimler yapabiliyor. Eğer vLog çekimlerini çok yapan biri iseniz hem önde hem de arka tarafta 4K 30fps video çekimini yapabilmek büyük fark yaratıyor.
HONOR 90 modelindeki en büyük eksikliklerden birisi stereo hoparlörün olmaması idi. Marka bu eksikliği HONOR 200 modelinde giderdi ve stereo hoparlör ile çok daha yüksek, net ve eşit ses çıkışı sağlıyor.
Silikon karbon batarya teknolojisini orta-üst segment telefonlarında kullanan marka HONOR 200 modelinde 5200 mAh boyutunda batarya kullanıyor. Bu batarya verimli işlemcisi ve yazılımı sayesinde uzun batarya ömrü sağlıyor. Bununla yetinmeyen marka, 5200 mAh bataryayı 100W HONOR SüperŞarj ile destekliyor. 15 dakikada %49 dolum sağlayan bu şarj hızı tüm şarj alışkanlıklarınızı değiştiriyor.
WiFi 6, Bluetooth 5.3, NFC ve 5G ağ bağlantıları sayesinde hızlı bağlantı kuran telefon bu konuda da kullanıcısını rahat ettiriyor. Peki siz HONOR 200 modeli hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce bu fiyat segmentinde alınabilecek en mantıklı telefon mu?
Samsung’un 2024 Neo QLED ve QLED TV modellerinin aldığı ‘HDR Parlaklık Doğruluğu’ sertifikası, TV’lerin ultra gerçekçi görüntüler sunan HDR parlaklık seviyelerini doğru bir şekilde ürettiğini, ‘True Cinema Black’ sertifikası ise sürükleyici izleme deneyimi sunma yeteneğini ortaya koyuyor.
Samsung Electronics, 2024 Neo QLED ve QLED serisindeki yedi modelin[1] lider Alman elektrik mühendisliği sertifikasyon enstitüsü Verband Deutscher Elektrotechniker’den (VDE) True Cinema Black ve HDR Parlaklık Doğruluğu sertifikalarını alarak sektörde bir ilke imza attığını duyurdu. Samsung Genel Müdür Yardımcısı, Görsel Ekranlar İş Birimi ve Ar-Ge Ekibi Başkanı Yongjae Kim, “Teknoloji, müşterilerimize evlerinde eşsiz bir sinema deneyimi sunmamızı sağlayacak biçimde gelişmeye devam ediyor. Hem yüksek çözünürlüklü hem de büyük ekranlı TV’lerde yüksek görüntü kalitesini sunan standartları belirleme kararlığımızı sürdürüyoruz ve Neo QLED TV’lerimizin sektörde ilk kez VDE’den sertifikalar almasının gururunu yaşıyoruz” dedi.
Filmlerin renkleri hayat buluyor
Samsung’un altı 2024 Neo QLED 8K ve 4K modeli ile bir QLED 4K modeli, sektörün ilk HDR Parlaklık Doğruluğu sertifikasını aldı. Sertifika, bu modellerin HDR içeriklerinde parlaklık seviyelerini doğru bir şekilde yeniden ürettiğini, HDR standartlarını koruduğunu ve insan gözünün algılamasına yakın bir görüntü kalitesi sunduğunu gösteriyor. HDR teknolojisi, içeriklerin hem aydınlık hem de karanlık alanlarını geliştirerek filmlere canlılık katan ayrıntılar ve gerçekçi görüntüler sunuyor. Samsung’un Neo QLED ve QLED TV’leriyle müşteriler, oturma odası, yatak odası, ofis ve mutfak dahil her ortamda sıradışı sinema kalitesinin keyfini çıkarıyor.
Evde izleme deneyimi gelişiyor
Samsung’un 2024 Neo QLED ve QLED serisinde yer alan yedi model, bölgesel karartma performansını gösteren True Cinema Black sertifikasını alarak ev eğlencesinde bir ilke imza attı ve sektörde yeni bir ölçüt oluşturdu. Geniş en-boy oranına sahip filmleri 4:3 formatına dönüştürebilen TV’ler, herhangi bir ışık parlaması olmadan içerikleri ekrana tam olarak oturuyor, böylece içeriklerin sinematik bütünlüğü korunuyor. Sertifika, ekranın Letterbox alanındaki siyah seviyelerin hassas bir şekilde değerlendirilmesiyle veriliyor. Amerikan Sinematograf Derneği’nin (ASC) Video Elektronik Standartları Birliği (VESA®) yönergelerini takip ederek resmi görüntüleri izlemesi sonucunda, bu alanların derinliğinden ve içeriklerin sürükleyiciliğinden emin olunuyor. Üstün bölgesel karartma performansı, istenmeyen ışık hüzmelerini ortadan kaldırarak, filmlerin amaçlandığı gibi, derin siyahlarla ve canlı ayrıntılarla sinema deneyimine yakın bir şekilde izlenmesini sağlıyor.
Kuş bakışı (top-down) nişancı oyununun tüyler ürperten Vahşi Batı ortamı ve lo-fi estetiği, zorluk seviyesini artıran yeni ‘Curse’ sistemiyle Switch’e geliyor.
KRAFTON, Inc. ailesinin yaratıcı oyun geliştirme stüdyosu 5minlab, 7 Ekim’de kuş bakışı nişancı oyunu Kill the Crows’un Nintendo Switch’e çıkacağını duyurdu.
Vahşi Batı’nın çarpık bir versiyonunda geçen Kill the Crows’da oyuncular, intikam yemini etmiş bir silahşor olan Isabella’yı kontrol ediyor ve nefes kesen çatışmalarda gizemli humanoid kargalara tapan fanatiklerle karşı karşıya geliyorlar.
Kill the Crows, Ağustos 2023’te Steam üzerinden resmî olarak yayınlanmasından bu yana heyecan verici aksiyonu ve benzersiz oynanışıyla oyuncuların beğenisini kazandı. Bu başarı, 5minlab’ı lansmandan sadece bir yıl sonra bu yeni ve geliştirilmiş Nintendo Switch versiyonunu geliştirmeye ve yayınlamaya yöneltti.
Switch sürümüyle birlikte Kill the Crows deneyimlerini daha da zorlayıcı hâle getirmek isteyen oyuncular için tasarlanmış yeni bir “Curse” (Lanet) sistemi oyuna ekleniyor. Oyuncular diledikleri zaman düşmanların “mermi cehennemi” tarzı saldırılarının karmaşıklığını artırarak veya ekranın dış kenarlarını yoğun, siyah bir sisin arkasına gizleyerek oyunu daha da zorlaştıran Curse’leri etkinleştirebilirler.
Nintendo Switch sürümü oyuncuların tabanca tetiği çekme hissiyatını doyasıya yaşaması için için Joy-Con kontrol cihazının titreşim özelliğini de kullanıyor. Ayrıca nişan alma sisteminin zorluk seviyesi de dengelendi ve elde tutulan oyun cihazlarında daha kolay hedef alabilmek için yeniden düzenlendi.
Kill the Crows’un Nintendo Switch versiyonu ilk olarak ağustos ayında Nintendo’nun resmî YouTube kanalında yayınlanan Nintendo Direct sırasında duyurulmuştu. Kill the Crows şimdi Nintendo eShop üzerinden satın alınabiliyor ve İngilizce, İspanyolca, Çince, Türkçe, Almanca, Portekizce, Japonca ve Korece de dâhil olmak üzere 10 dili destekliyor.
Bu sorunları ilk fark edenlerden biri, APKMirror’un kurucusu Artem Russakovskii oldu. Russakovskii’nin raporlarına göre, kulaklıklar ve Android Auto gibi temel Bluetooth fonksiyonları sorunsuz çalışırken, daha az yaygın olan cihazlarda ciddi bağlantı kopmaları ve senkronizasyon problemleri yaşanıyordu.
Google, kullanıcıların yaşadığı bu sıkıntıları çözmek için Eylül ayında bir güncelleme yayınladı ve birkaç hafta önce ikinci bir güncellemeyle problemleri daha da azaltmayı başardı. Özellikle Ray-Ban akıllı gözlüklerle ilgili sorunların büyük ölçüde çözüldüğü belirtiliyor. Ancak hala bazı kullanıcılar farklı cihazlarla ara ara bağlantı sorunları yaşadıklarını bildiriyor.
Her ne kadar Google’ın bu sorunları hızlıca çözmek için harekete geçmesi olumlu bir adım olsa da, bazı uzmanlar amiral gemisi cihazların piyasaya sürülmeden önce daha detaylı testlerden geçirilmesi gerektiğini savunuyor. Bu tür sorunların devam etmesi, markaların ürün geliştirme süreçlerinde yeterince titiz davranmadıkları algısına yol açabilir. Üst düzey bir cihazda yaşanan bu tür problemler, kullanıcı memnuniyetini olumsuz etkileyebilir.
Sonuç olarak, güncellemelerle çözülen bu sorunlar, Pixel 9 kullanıcılarını büyük ölçüde rahatlatmış durumda. Ancak bu deneyim, teknoloji devlerinin ürünlerini pazara sunmadan önce daha dikkatli ve kapsamlı testler yapmalarının gerekliliğini bir kez daha hatırlatıyor. 
