Uzun zamandır merakla beklenen Diablo Immortal sonunda çıktı. Dünya çapında oyunserverler hem mobil hem de PC üzerinden bu oyunu oynayabilme şansına eriştiler. Klasik Diablo heyecanı üzerine bakalım Diablo Immortal bize neler sunuyor?

Diablo Immortal temel olarak bir mobil oyun. Telefon ve tabletler için dizayn edilmiş bir arayüze ve oyun mekaniğine sahip. PC tarafında ise mobilden uyarlanmış bir ekran kullanımı ve grafik seçenekleri ile geliyor. Kesinlikle kötü değil fakat bir Diablo çizgisinin gerisinde çok kalmadan derdini anlatan konumda.

Diablo Immortal, Diablo serüvenimiz boyunca bugüne kadar farklı oyunlarda gördüğümüz eski dostlarımızla tekrar karşılaştığımız keyifli bir buluşma hissiyatı oluşturdu benim üzerimde. Diablo 2 ile Diablo 3 arasındaki bir dönemi kapsayan olaylar silsilesi gidişat olarak bilindik hikaye anlatım eğrisinde ilerliyor.

Yeni Diablo heyecanımız Diablo Immortal başlığına oynanıştan girelim. Alıştığımız Diablo anlayışı bizi yıllar içinde düşmanları kesme ve eşya toplama ekseninden alıp bir MMO oynuyormuşçasına değişik eşyalarla kombinasyonlar, rünlerle yapılan çeşitli aksiyonlar ve etraftan toplanacak değişik eşya türlerini kapsayacak farklı yeni eşya üretme ritüellerine sürükledi.

Daha fazla düşman kes, daha fazla eşya bul, daha güçlüsünü üret, onun daha güçlüsü için daha fazla farklı bölge ve yeni alanları aç gibi sonsuz bir çizgi oluşturdular. Diablo Immortal tarafında bu durumu nasıl değiştirecekler ya da yeni neler ekleyecekler kısmı en çok merak ettiğim noktaydı. Günün sonunda bir PC ekranında, alışılmış oyun deneyimi ile ekranda düşen eşyaların peşinden koşmak, büyük ekranda çok fazla materyali kovalamak daha kolay bir yoldu.

Aynı yoğunluğu ya da daha fazla içeriği mobile nasıl getirecekler sorusu oyunun çıkışı ile birlikte benim için oldukça iyi sonuçlar veren bir deneyime dönüştü. Bu merakımın cevabını aldım hatta fazlasını buldum diyebilirim. Hatta Blizzard tarafı bu noktada klasik mobil oyun anlayışında yer alan ödeme sistemi entegreli oyun eşya sistemi ve günümüzde farklı oyunlarda bolca gördüğümüz Battle Pass türevi şeyleri dahil etmiş. Görevlerin, sistematik olarak her adımınızda ödül veren küçük anekdotların, oyunda kalmanızı, oyuna düzenli olarak gelmenizi ve devam etmenizi sağlayacak giriş ödülleri gibi telefon oyunlarında gördüğünüz çoğu fikir burada da var. Fazlasıyla dolu bir yenilik bizi karşılıyor. Burada sunulan içeriklerin bir kısmının mağaza kısmında satın alınabilir içerikler olduğunu ve kimi zaman oyunda sürecinizi hızlandırmak için satışa çıktığını da belirtmemde fayda var. Mobil dünyaya adım atan bir yapımın bu tarz satın alma fonksiyonlarından uzaklaşamadığını ve oyuncuların buna tepki gösterebileceğini de belirtmek lazım. Diablo serüveni bugüne kadar zamanınızı ve mekaniksel becerilerinizi ortaya koyup şansınız ile birleştirerek ilerlediğiniz bir oyundu. Şimdi bazı şeylerin parayı ver satın al modeline dönmesi ister istemez oyuna karşı bir soğuk duş etkisi yaratıyor.

Bu kadar bizi içerde tutmaya çalışan konu başlığının yanında bilindik Diablo oynanışı ve karakter yapısında da ufak tefek değişimler mevcut. Barbarian, Crusader, Demon Hunter, Monk, Necromancer ve Wizard şu an için seçip oynayabildiğimiz karakterler arasında. İlerde yeni karakterlerin ekleneceği kısmında hiç şüphem yok.

Tahmin edebileceğiniz gibi karakterlerin kendine özel oyun anlayışları ve oynanış stilleri mevcut. Yetenekleri ve yetenek ağaçları, kullanabilecekleri silahlar ve büyüler birbirlerinden farklı. Bu farklılık, oyunun dağılımına, ekranda ulaşılabilirlik ve oynanabilirlik açısından iyi bir sonuç vermiş. Yukarıda da bahsettiğim gibi, bu oyun aslen mobil cihazları temel alan bir geliştirmeden geçmiş durumda. PC client’ı tamamen o deneyimi PC oyuncularına da yaşatmak ve çapraz oynanabilirlik sunmak adına kendine özel bir emulatör görevi görüyor. Mekanik ve görsel açıdan kesinlikle çok fazla şey beklenmemesi gerekiyor. Bu yüzden karakterlerin limitli bir yetenek ve oynanış alanı var. Mobil gibi düşünülen, iki elinizin baş parmağı ile ekranda kontrol edebileceğiniz ve gelen bildirimlere de dokunarak ilerleyebileceğiniz, eşyaları yerden toparlayacağınız, sürükle – bırak formatının olmadığı, tıklama usulü her işinizi gördüğünüz bir karakter entegrasyonu mevcut.

Bu durum elbette klasik Diablo oyuncularına fazlasıyla sıkıcı gelecektir. Ben şahsen çok sıkıldım. Oyunun aksiyon kısımları harika ama mobil düşüncesi ve entegrasyonu yüzünden kendimi kolumu bacağımı bağlamışlar ve önüme bir telefon koyup burnumla oyun oynuyormuşum gibi hissettirdi.

Aksiyon kısmında ise en ufak bir kayıp yok. Klasik oyunlara göre biraz daha kolay ama hafife aldığınızda anında size cevabını verecek kadar da ciddi.

Görsel açıdan baktığımızda oyun mobil cihazlar için hiç fena değil, PC tarafında ise grafiksel olarak biraz ham izlenimi veriyor. Aşırı görsellik beklemiyoruz elbette ama en azından PC tarafında çalışılan kısmın biraz daha iyi olmasını beklerdim. Oyuncu arayüzü ise telefondan doğru mekaniksel olarak baz alınmasından ötürü herkese hoş gelmeyebilir. Biraz iri, mobil benzeri ve kaba durabilir. Ben işlevsel olduğu sürece bu konuya çok takılmamaya çalıştım. Günün sonunda merkezi mobil olan bir oyundan PC tarafına adım attığında çok ekstrem bir Diablo performansı vermesini beklemiyorum.

Diablo Immortal, fikir olarak heyecanla beklediğimiz fakat yolda değişip bizim için çerez niyetine sunulan mobil oyunlardan 1 gömlek daha üstün olmayı başarmış ve ötesine geçme konusunda da bir çaba sarf etmemiş izlenimi verdi. Bağımlılık yapıyor ve sizi bolca zamanınızı bu tarafta harcamanız noktasında ikna edebilir. Zamanın ötesinde para harcatma baskısını da sizin üzerinizde oluşturuyor olması açıkçası hoşuma gitmedi. Ücretsiz bir oyun olduğunu düşündüğümüzde çok fazla beklenti içinde olmadan keyifli zaman geçirmeniz için bir göz atabilirsiniz.