Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 563

    MediaMarkt’ta LG Beyaz Eşya alanlara Sodexo Flexogift Hediye Kodu

    LG, 03 – 30 Haziran 2002 tarihleri arasında geçerli Beyaz Eşya Kampanyası ile, tüketicilerine 2.000 TL’ye varan Sodexo Flexogift hediye kodu armağan ediyor. MediaMarkt mağazalarından satın alınan seçili⃰ LG markalı buzdolabı, çamaşır makinesi, kurutmalı çamaşır makinesi ve bulaşık makinesi modelleri, tüketicilerine ihtiyaçlarını alabilecekleri bir kod kazandırıyor.

    LG Electronics (LG), 03 – 30 Haziran 2022 tarihleri arasında gerçekleştirdiği beyaz eşya kampanyası ile MediaMarkt’tan alınan seçili⃰ LG markalı buzdolabı, çamaşır makinesi, kurutmalı çamaşır makinesi ve bulaşık makinesi modellerine 2.000 TL’ye varan Sodexo Flexogift hediye kodu armağan ediyor. Tüketiciler, Sodexo Flexogift hediye kodları ile gıdadan giyime, teknolojiden e-ticarete bir çok farklı satış noktasında alışveriş yapabiliyorlar.

    Tüketicilerin kampanyaya katılabilmesi için en geç 05 Temmuz 2022 tarihine kadar http://www.lgkampanya.com adresindeki bilgileri doldurmaları, satın aldıkları ürünün faturasının fotoğrafını ve kurulum belgelerini net ve okunur şekilde yüklemeleri gerekiyor. Sodexo Flexogift hediye dijital kodu gönderimi www.lgkampaya.com adresine girilen telefon numaralarına yapılıyor.

    ⃰ Model Hediye Detayi: 

    MediaMarkt

    • 1211185 GR Q31FMKHL.ASBPLTK 2000 TL para yüklü FlexoGift Kart
    • 1215188 DFC425FP.APZPLTK 650 TL para yüklü FlexoGift Kart
    • 1215187 DFC325HD.ABDPLTK 650 TL para yüklü FlexoGift Kart
    • 1215183 GR H802HLHJ.APZPLTK 650 TL para yüklü FlexoGift Kart
    • 1175870 GN-H702HLHU.APZPLT 550 TL para yüklü FlexoGift Kart
    • 1218849 F4V9BCP2EE.ABLPLTK 750 TL para yüklü FlexoGift Kart
    • 1205077 F4V5RGP2T.ASSPLTK 650 TL para yüklü FlexoGift Kart
    • 1205059 F4V5RGP0W.ABWPLTK 650 TL para yüklü FlexoGift Kart
    • 1211186 F4R5VGW0W.ABWPLTK 550 TL para yüklü FlexoGift Kart

    iF Design Gold ödüllü Beosound Level ses teknolojisinin sınırlarını zorluyor 

    0

    Bang & Olufsen, taşınabilir hoparlör Beosound Level ile ses teknolojisinin sınırlarını zorluyor.

    Bang & Olufsen, üstün ses kalitesini minimalist tasarım ve 16 saate kadar pil ömrüyle destekleyen  taşınabilir multiroom kablosuz hoparlör Beosound Level ile bulunduğunuz her yerde size en iyi ses deneyimini sunmaya devam ediyor.  İstediğiniz anda, istediğiniz odada, istediğiniz şekilde. müzik dinlerken hareket özgürlüğünü yeniden tanımlayan Beosound Level, tüketici elektroniği endüstrisinin Cradle to Cradle sertifikasına sahip ilk ve tek ürünü. Ürünlere özelleştirilebilir ve yükseltilebilir bir yaklaşım getirerek sürdürülebilir kalkınmayı desteklemeyi amaçlayan bu sertifika, Beosound Level’e dünyanın en prestijli ödüllerinden iF Design’da Gold ödülünü de kazandırdı.

    5 komponentli güçlü donanımı sayesinde, hoparlörün yönüne göre ayarlanan tam kapsamlı bir ses dinletisi sunan Beosound Level ile yatay pozisyonda dinamik ve güçlü baslar, dik pozisyonda ya da duvara monte edildiğinde ise eşsiz netlikte müzik dinleme zevki deneyimleniyor.

    Dayanıklı olmak için tasarlandı

    Her bir parçası uzun ömürlülük kriteri ile seçilen Beosound Level, Danimarka’da üretilen birinci sınıf alüminyum çerçeveden yedek pillere, değiştirilebilir kumaş ve ahşap kapaklara ve daha fazlasına izin veren modüler tasarımıyla öne çıkıyor. Sürdürülebilirlik ve izlenebilirlik, ana tasarımın uyarlanabilirliğinin yanı sıra kullanan malzemelere de yansıyor. Dünyanın en prestijli sertifikası Cradle to Cradle ile uzun ömürlülüğünü ve zamansız tasarımını belgeleyen Beosound Level, kusursuz bir dairesel fiş ile kolaylıkla şarj edilebiliyor. Hoparlörün arkasına manyetik olarak takılabilen şarj sistemi, kullanım kolaylığının yanı sıra tasarımın zamansızlığını detaylandırıyor.

    Sosyal medya botları hayatımızı nasıl etkiliyor?

    Sosyal medya botları… Onları, internette vakit geçiren herkes duyuyor, herkes biliyor. Ancak bir o kadar gizli, anlaşılmaz ve son derece tehlikeli yönleri bulunuyor. Bugün dilerseniz hep birlikte ismini hep duyduğumuz sosyal medya botlarını yakından tanıyalım. Daha kaliteli bir sosyal medya kullanım deneyimi için, bu mecralardaki botları her kullanıcının anlaması gerektiğini düşünüyorum.

    Bot hesaplar neden kullanılıyor? 

    Önce sosyal medya botları nelerdir ve bot hesap nedir bunu öğrenmeliyiz. Bot hesaplar gerçek bir kişiyi göstermeyen, aldatıcı ve yanıltıcı sosyal medya profilleridir. Sahte hesaplar olarak da tanınırlar. Botların bu noktada bir farkı, tek merkezden, tek bir kişinin elinden topluca yönlendirilmeleridir. Binlerce bot hesabı yöneten tek bir gerçek kullanıcı olabilir. Bu da o kişinin bu bot hesapları kullanarak sosyal medyada istediğini yapabilmesine, dilediği yankı odasını yaratabilmesine olanak tanır. Bu vesileyle de dilerseniz sosyal medya botlarıyla kötü niyetli kimselerin yapılabileceklere geçelim.

    Sosyal medya botları bugün en temel anlamıyla “kalabalık görünmek” için kullanılıyor. Ne anlatmak istiyorum? Aslında çok rağbet görmeyen, çok desteklenmeyen, kısıtlı kitlelere hitap eden kişiler, düşünceler, akımlar bu botlar kullanılarak sanki geniş kitlelerin ilgisini çeken oluşumlarmış gibi gösteriliyor en çok. Bunun tehlikesini kısaca anlatmak istiyorum. Çok az kişinin itibar edeceği bir görüş bir düşünce, tek bir merkezden yönetilen botlar kullanılarak hayal bile edilemeyecek etkileşim sayılarına ulaşabilir. İnsan, sosyal medyada gördüğünden etkilenme potansiyeline sahiptir. Sosyal medyada bulunan sansasyon etkileyicidir ve dikkatleri her zaman çeker. Hele bir de kalabalık bir kullanıcı kitlesi, yani botlar tarafından çok fazla etkileşim görüyorsa… Böylece gerçek kullanıcılar bu sansasyonun büyüsüne aldanıyor, internette okuduğu ve gördüğü her şeyi gerçek olarak kabul etmeye yönelimli hâle geliyor. İşte, yalan bilginin doğuşu ve dezenformasyonun yayılışı bu şekilde gerçekleşiyor.

    Sosyal medya botları bugün çok yoğun bir şekilde, internette önemli bir popülarite ve ün yakalamak isteyen kişiler tarafından da kullanılıyor. İnternet ünlüleri, blogger’lar, twitch yayıncıları, youtuber’lar, gerçek ünlüler ve politikacılar, internette kalabalık kitlelere ulaşabildiklerini göstermek istiyorlar. Yine aynı kişiler sosyal medyadaki etkileşim sayılarını yükselterek daha fazla sponsora, reklama ve ücretli iş birliğine ulaşabilmek için botları kullanırlar. Olduklarından daha büyük ve daha önemli olduklarına bizleri inandırmak isterler. Bunda başarılı da olan çok sayıda internet ünlüsünün bot skandallarına dair sayısız haber yapılmıştır. 

    Sosyal medyanın karanlık yüzü: Troller! 

    Sosyal medya botları, internet ününü yükseltmenin yanı sıra siyasi ve politik olaylarda bugün “trol” olarak bildiğimiz grupları oluştururlar. Bir siyasi fikrin desteklenmesi, linç gruplarının hedef gösterilen kişilere yönlendirilmesi, kişilik haklarının ve saygınlığının yerle bir edilmesi için kullanılmaktadır. En acı olanı da botların sebep olduğu linç trenine düşünmeden atlayan gerçek kullanıcılardır. Çünkü daha önce de söylediğim gibi: Kalabalık gözüken her şeyin yaratacağı sansasyon da bir o kadar kuvvetli olacaktır. Son olarak internet ortamında yapılan hediye çekilişlerinde de botlar kullanılarak bu hediyelere usulsüz bir şekilde ulaşmayı başaran sayısız internet korsanı olduğunu bilmelisiniz. Yani o binlerce kişinin hücum ettiği çekilişlere aslında binlerce kişi değil, binlerce bot ve birkaç yüz gerçek kullanıcı başvurmuş, sizin kazanma şansınızı dramatik bir şekilde yok etmiş olabilirler. 

    Sosyal medya botlarından korunmak için tavsiyeler 

    Görüleceği üzere sosyal medya botları temelde para kazanma içgüdümüzün ortaya çıkardığı sanal varlıklardır. Bir kişi tarafından yönetilen, gerçek olmayan kalabalık bir kitledir. Kalabalık gözükürler, kalabalık bir şekilde saldırırlar, kalabalık bir şekilde haykırırlar. Botların gücü nitelikten değil, niceliklerinden ileri gelir. Günümüzde bazı sosyal medya platformları botları önleyebilmek için mobil doğrulama yöntemlerine geçmeye başlasa da pek çok önlem son derece yüzeyseldir. Örneğin Twitter, dönem dönem toplu bot temizlikleri yapmaktadır ve bu temizliğin ardından takipçi sayısı gerileyen ünlü isimler dikkat çekmektedir. Fakat madalyonun diğer bir yüzü şudur: Botların tamamı gerçekten yok edilmek isteniyor mu? Bunun, o sosyal medya platformunun etkileşim sayısını ne kadar düşüreceği de ciddi bir konudur. İnsanlar sosyal medya botlarının kriminal bir mesele olduğunu düşünüyor ve bazı ülkeler bu botlarla işlenen suçların tespitine yönelik yasalar hazırlamaya, günümüz internetini yakalamaya çalışıyor. Fakat içten içe bu botların varlığı birçok ün sahibini ünlü yapan yegâne unsurdur. İşte bu sebep, sosyal medya botlarıyla savaşmayı bir parça imkânsız hale getirmektedir. 

    Bu yazımızı okuyan değerli okuruma sosyal medya botlarından korunmak için bazı altın tavsiyeler vermek istiyorum. Öncelikle eğer mümkünse genel erişime açık hesaplar kullanmaktan kaçının. Yalnızca etkileşimde olduğunuz kişiler profillerinizi tam olarak görüntüleyebilsin. Böylece bot saldırılarından büyük ölçüde korunmuş olacaksınız. Bir diğer önerimiz de kesinlikle internette her yazana, her gösterilene inanmayın. Kalabalığın peşinden gitmeyin. Kalabalık, aldatıcı olabilir çoğu kez. En doğru karar; kendi araştırmanızla, kendi sorgulamanızla verdiğiniz karardır. Unutmayın, yanlış hüküm verseniz bile kendi yanlış hükmünüzü vermek, botlara kapılarak vereceğiniz kötü bir hükümden daha değerlidir. 

    Yazımızı şu sözlerle bitirmek istiyorum. Sosyal medya botları kullanmak yanlış ve zavallıca bir iştir. Bot kullanımı; Tespiti halinde insanı küçük düşüren, sosyal medyadan uzaklaştırılmayla noktalanabilen kötü bir karardır. Üstelik bu botlarla işlenen suçlar da artık tamamen tespit edilemez değildir. Devletler de botların farkında ve yavaş da olsa bu soruna adapte olmaktadırlar. Ulaşabildiğiniz kitleyle mutlu olmayı, ürettiğiniz içeriklerle var olmayı seçin. Doğru sosyal medya kullanımı ancak bu şekilde mümkündür. Elbette kendinizi bot teröründen korumayı da unutmayın. 

    Xiaomi’nin uygun fiyatlı amiral gemisi tanıtıldı!

    0
    Dünyanın en büyük akıllı telefon üreticilerinden Xiaomi, ürün ailesini genişletmeye devam ediyor. Bunun için Redmi ve POCO gibi alt markalarını da kullanan şirket, bu sayede her geçen gün daha geniş kitlelere ulaşıyor. Son olarak firma, yeni modelleriyle karşımıza çıktı. İşte POCO F4 5G özellikleri ve fiyatı…

    POCO F4 5G özellikleri

    Uygun fiyatlı bir performans canavarı olarak karşımıza çıkması beklenen POCO F4 5G, gücünü Qualcomm‘un Snapdragon 870 işlemcisinden alıyor. Daha önce Black Shark 4 ve Redmi K40 gibi modellerde karşımıza çıkan bu 8 çekirdekli 3.2 GHz CPU, 7 nm üretim teknolojisiyle elde ediliyor ve Adreno 650 grafik işlem birimini kullanıyor.
    POCO F4 5G yeşil
    Aynı zamanda 6/8 GB LPDDR5 RAM seçenekleri de yine bu telefonda karşımıza çıkıyor. 128 ve 256 GB olmak üzere iki farklı depolama seçeneğiyle karşımıza çıkan POCO F4 5G, UFS 3.1 standardını destekliyor. Bu sayede dosya aktarımı, yazma ve okuma esnasında hızlı bir tecrübe vaat ediliyor. Ekran tarafına baktığımızda ise 6.67 İnç boyutundaki AMOLED bir panelin bizleri karşıladığını görüyoruz. FHD+ çözünürlüğe ve 120 Hz ekran tazeleme hızına sahip olan bu panel, 395 PPI değerine de sahip. Burada Corning ile çalışan POCO, Gorilla Glass 5 teknolojisine de yer vermiş. POCO F4 5G modelinin iddialı olduğu alanlardan biri de kamera. Burada bizi arkadaki dikdörtgen adaya piramit şeklinde yerleştirilmiş üçlü bir dizilim bekliyor. Bunlar; 64 Megapiksel F1.79 ana kamera, 8 Megapiksel F2.2 geniş açı ve 2 Megapiksel F2.4 makro sensörü. Ön tarafta ise 20 Megapiksel F2.45 diyafram aralığına sahip özçekim kamerası yer alıyor. POCO F4 5G özellikleri listesinde son maddemiz ise batarya. Telefon, 4500 mAh büyüklüğünde ve 67W hızında şarj olan bir batarya ile geliyor. Özellikle de hız konusunda öne çıkarken, ne yazık ki kablosuz şarj ve benzeri teknolojiler bu modelde yer almıyor.
    • İşlemci: Snapdragon 870
    • Ekran: 6.67 İnç, 120 Hz, FHD+, AMOLED
    • Depolama: 128256 GB
    • Bellek: 6/8 GB RAM
    • Arka kamera: 64+8+3 Megapiksel
    • Ön kamera: 20 Megapiksel
    • Batarya: 67W hızlı şarj/ 4.500 mAh
    • İşletim Sistemi: Android 12 tabanlı MIUI 13

    POCO F4 5G fiyatı

    Henüz ülkemizde satışa çıkmamış olan telefonun Türkiye’de ne kadar olacağı belli değil. Avrupa fiyatı ise şu şekilde:
    • 6 GB RAM ve 128 GB depolama seçeneğine sahip model: 399 Euro (Vergisiz 7.300 TL)
    • 8 GB RAM ve 256 GB depolama seçeneğine sahip model: 449 Euro (Vergisiz 8.200 TL)

    HyperX’ten kablosuz kulak içi oyun kulaklığı

    0

    HyperX, 2.4 GHz ve Bluetooth bağlantısına sahip gerçek kablosuz kulak içi oyun kulaklığı Cloud MIX Buds’ı duyurdu.

    HP Inc.’in oyun çevre birimleri ekibi, e-spor ve oyun sektöründe markası HyperX, çoklu platform uyumlu, oyun ve dijital yaşam tarzı için tasarlanan Cloud MIXTM Buds ‘ın piyasaya sürüldüğünü duyurdu. HyperX ‘in çift modlu ilk Gerçek Kablosuz (TWS) oyun kulaklığı, oyunlar için düşük gecikmeli 2.4 GHz kablosuz bağlantıya ve gittiğiniz her yerde kullanabilmeniz için Bluetooth®1 5.2 bağlantısına sahip.

    Cloud MIX Buds, medya cihazları veya telefonlar için 2.4 GHz USB Type-C kablosuz adaptör veya Bluetooth kablosuz kullanarak çoklu platform uyumluluğu ile hızlı oyun sınıfı kablosuz bağlantılar sunuyor. Birlikte verilen USB-C ‘den USB-C ‘ye masaüstü adaptörü ile erişilebilirliği artırırken dongle ile 2.4GHz ve Bluetooth bağlantısı arasında geçiş yaparak uzaktan kumanda görevi görmesini de sağlıyor.

    MIX Buds, sürükleyici oyun içi ses deneyimi için büyük 12mm dinamik sürücüler ve DTS Headphone:X ®2 kullanıyor. Buds, daha doğru oyun içi ses konumu için hassas mekansallaştırma ve yerelleştirme ile 7.1 surround ses birlikte geliyor. Kullanıcılar, EQ’lar dahil olmak üzere tercih ettikleri ses profilini kişiselleştirmek ve dokunmatik kontrolleri atamak ve yeniden atamak için HyperX NEGENUITY yazılımını kullanabilirler.

    HyperX EMEA İşletme Müdürü Bianca Walter, “Oyuncuların gittikleri her yere oyunlarını da götürmelerini sağlayan, oyunun kurallarını değiştiren teknolojiyle gerçek kablosuz pazarına girmekten heyecan duyuyoruz” diyerek sözlerine şöyle devam etmiştir. “HyperX, birden çok platformda anlık hızlı değişiklikle, iki farklı kablosuz bağlantı isteyenler de dahil olmak üzere, tüm platformlardaki oyuncuların sürekli değişen ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor.” demiştir.

    Modelin Türkiye pazarına Temmuz ayında geleceği açıklandı.

    Meta ve Türk Kızılay Kan Bağışı uygulamasının Türkiye’de kullanıma açıldığını açıkladı

    Meta ve Türk Kızılay, gerçekleştirilen lansman etkinliğinde, insanların bulundukları bölgedeki kan bankalarına bağış olanakları ile ilgili bildirimler almalarını ve bağışçı olarak kaydolmalarını sağlayan Kan Bağışı aracını resmi olarak Türkiye’de de kullanıma sunulduğunu duyurdu.

    Kan Bağış aracı Türk Kızılay’a bağlı Bölgesel Kan Merkezleri, Kan Bağış Merkezleri ve mobil kan bağış araçları ile ülkenin kan ihtiyacının karşılanmasına alternatif bir yol sunarak gönüllü kan bağışlarının artmasına yardımcı olmayı amaçlıyor.

    Meta tarafından 2017 yılında kullanıma sunulduğundan beri dünya çapında 145 milyondan fazla Facebook kullanıcısı tarafından kullanılan Kan Bağış aracı, kan bağışı yapmak isteyen kişilerle kan bankalarını bir araya getiriyor ve Facebook kullanıcıları arasında gönüllü kan bağışı olanaklarına dair farkındalık oluşturmaya yardımcı oluyor. Ayrıca, kan bankalarının kan bağışı ihtiyaçları hakkında paylaşımda bulunmasını da kolaylaştırıyor.

    Birçok ülke yeterli gönüllü kan bağışı yapılmadığı için ihtiyacı olan kanı bulmakta zorlanırken, çeşitli veriler Meta’nın sunduğu kan bağış aracının birçok ülkede kan bağışı kararlarını etkilediğini gösteriyor. Örneğin ABD’de Kan Bağış aracının kullanıma sunulmasının ardından iki ay içerisinde, Facebook’un kan bağışı özelliği, ABD’de daha önce kan bağışlamamış olan bağışçılardan gelen bağışları %19 oranında artırdı. Birleşik Krallık’ta ve Finlandiya’da sırasıyla 450 bin ve 20 binden fazla Facebook kullanıcısı kan bağışı merkezlerinden bildirimler alabilmek için kayıt yaptırdı.

     

    ASUS, ROG Strix Flare II serisi klavyelerini duyurdu

    ASUS Republic of Gamers (ROG), ROG Strix Flare II Animate ve Strix Flare II modellerini duyurdu. Strix Flare II serisi oyuncu klavyelerinin en yeni üyeleri olan bu iki model oyun deneyimini ve kişiselleştirme seçeneklerini zenginleştiren bir dizi özellikle donatıldı. 

    ROG Strix Flare II Animate modelinde bulunan AniMe Matrix™ LED ekran, sahip olduğu 312 adet programlanabilir mini LED ile oyunculara özel görseller, animasyonlar, ses görselleştirme seçenekleri, parlaklık düzeyi gibi sistem ve ayar göstergeleri ve klavye RGB modları görüntüleme imkanı veriyor. Ekran ayrıca dizüstü bilgisayarın pil ömrünü, e-posta bildirimlerini, saati ve tarihi göstermek için de kullanılabiliyor.

    Her iki klavyede de 8000 Hz sorgu oranı sunan yüksek hızlı bir USB mikro denetleyici bulunuyor. Gelen komutları çoğu oyuncu klavyesinden 8 kata kadar daha hızlı yenileyen bu denetleyici tepki süresini 1 ms’den 0,125 ms’ye düşürüyor.

    Strix Flare II serisi klavyeler hızlı çalıştırma ve tutarlı his için ROG NX Kırmızı, NX Mavi ve NX Kahverengi mekanik anahtarlarla yapılandırılabiliyor. Ekstra yapılandırma seçenekleri isteyen kullanıcılar Strix Flare II Animate’in anahtar değişimine imkân veren tasarımı ile kendi tercih ettikleri anahtar türünü kullanabiliyor. ROG PBT çift döküm kalıp tuş başlıkları birinci sınıf bir his vermesinin yanı sıra uzun süre dayanıklılık sağlıyor. Tüm tuşlarda, sallantıyı azaltıp daha rahat yazı yazmayı sağlamak için orta boy tuş başlıkları ve daha kısa saplar bulunuyor. Özel olarak tasarlanan ROG anahtar sabitleyici sürtünmeyi azaltarak Boşluk, Shift ve Enter gibi uzun tuşların daha akıcı ve tutarlı hareket etmesini sağlıyor. Böylece bu uzun tuşlar, kullanılan anahtarın karakteristik özelliklerini tam olarak yansıtıyor.

    Kasaya entegre ses emici köpük tuş gürültüsünü ve yankıları azaltıyor. USB 2.0 geçiş bağlantı noktası ise mouse veya flash sürücü bağlamak ya da mobil cihazları şarj etmek için kullanılabiliyor.

    Sürdürülebilirlik odaklı Beko “Hack the Normal” hackathon’u sona erdi

    Beko’nun iklim krizi ve sürdürülebilirlik alanında çözümler geliştirebilmek üzere Avrupa’da düzenlediği “Hack the Normal-Sustainability” hackathonunun kazananları belli oldu.

    Lider ev teknolojileri markası Beko, Avrupa’da düzenlediği “Hack the Normal-Sustainability” hackathonu ile iklim krizi ve sürdürülebilirlik alanındaki yaratıcı çözümleri ödüllendirdi.

    Avrupa’nın dört bir yanından girişimcilerle ve yenilikçi düşünen herkese kapılarını açan etkinliğe, 70 ülkeden 500’ün üzerinde kişi katıldı. Katılımcıların üç gün boyunca günümüzün en önemli çevresel sorunlarına çözümler sundukları projelerini anlattığı yarışma sonucunda, Döngüsel Ekonomi, İklim Değişikliği ve Su Yönetimi olmak üzere üç kategoride başarılı olan ekiplere ödül verildi.

    Hackathonun Kazanan Ekipleri 

    Beko, Avrupa’nın en büyük girişim hızlandırıcılarından biri olan Startup Wise Guys ile birlikte, projelerin ticarileştirilmesi için yarışmanın ve BEKO Özel Ödülü’nün kazananlarını projelerini geliştirmeleri için destekleyecek. Ayrıca 50 bin Euro’luk ödül havuzundan da yararlanacak olan yarışmanın kazananları ise Salubata, TEAM 52 ve Koalalar oldu.

    Döngüsel Ekonomi kategorisini, küresel plastik atık sorununa, PET atıklarını şık ve kullanışlı modüler ayakkabılara dönüştürerek çözüm sunan Salubata ekibi kazandı. Patentli bir teknoloji kullanan ekip, katı atık sahalarından yaklaşık 6 milyar ton plastik atığın dönüştürülmesi için geliştirdiği prototipi sundu.

    İklim Değişikliği kategorisinin kazananı ise bekleme modunda bırakılan ev aletlerinin elektrik tüketimine ve karbon salımına odaklanan Team 52 oldu. Ekip, tüketicilerin, kullanmadıkları zamanlarda ev aletlerini kapatabilecekleri, bu sayede de enerji tasarrufu sağlayarak, karbon salınımını azaltmayı sağlayan yenilikçi bir akıllı ev çözümü geliştirdi.

    Koalalar ise kıyafetleri hiç olmadığı kadar verimli temizlemek için soğuk su ve ozondan yararlanan yeni bir çamaşır makinesi teknolojisi geliştirerek, Su Yönetimi kategorisinin kazananı oldu. Bir sonraki Beko çamaşır makinesi serisinde kullanılması önerilen bu yeni teknoloji, yüksek miktarda deterjan ve sıcak su ihtiyacını azaltarak su ve enerji tasarrufu sağlaması bekleniyor.

    Bu uygulamalarla içinizdeki müzisyeni ortaya çıkarın

    Akıllı telefon, tabletler ve dizüstü bilgisayarlarla birlikte müzik yapmak da kolaylaştı ve insanlar içlerindeki yaratıcılığı daha kolay keşfedebiliyor. Beste yapmaktan şarkıyı kaydetmeye kadar amatör ya da profesyonel müzik yapanların işini kolaylaştıran ve harika işler ortaya koymalarına olanak tanıyan hem Android hem de iOS tabanlı çeşitli uygulamalar bulunuyor. Geçmişte beste yapanlar veya şarkı sözü yazanlar yanlarında bir ses kayıt cihazı taşır ve akıllarına güzel bir söz ya da melodi geldiğinde kaydederlerdi. Akıllı telefonlar sayesinde herkesin cebinde oldukça kaliteli ses kayıt cihazları var. Akıllı telefonlar ya da tablet gibi mobil cihazlar yalnızca ses kaydı yapmaya olanak tanımıyor, aynı zamanda nota yazmaktan, çok kanallı kayıt cihazına ya da enstrüman olarak kullanmaya kadar birçok alanda kullanılabiliyor. Bu haftaki yazımızda sizin de içinizdeki yaratıcılığı keşfetmenizi sağlayacak en çok kullanılan ve en çok işinize yarayacak uygulamaları sizler için derledik.

    GarageBand

    Listemizin ilk sırasında iOS cihazlarda kullanılabilen GarageBand uygulaması var. GarageBand; iPad, iPhone ve ipod touch’u birer enstrümana ve her türlü özelliğe sahip bir kayıt stüdyosuna dönüştüren, tabletle müzik yapma konusunda en iyi uygulamalardan biri. Sadece iOS tabanlı cihazlarda çalışan bu uygulama ile istediğiniz her yerde müzik yapabiliyorsunuz. İçerisindeki döngüler sayesinde kolayca müzik yapabiliyor, efektler ekleyebiliyorsunuz. Ayrıca i-cihazınızı klavye, gitar ve bateri gibi müzik aletine dönüştürerek müzik yapabiliyorsunuz. 32 kanala kadar kayıt özelliği sayesinde tek tek enstrümanları çalarak, döngüleri de kullanarak mükemmel bir müziğe imza atabiliyorsunuz. Müziğinizi e-posta, Facebook, YouTube ve diğer mecralarda kolaylıkla paylaşabiliyorsunuz.

    Uygulamayı indirmek ve ayrıntılı bilgi almak için: https://apps.apple.com/tr/app/garageband/id408709785?ls=1&v0=www-tr-ios-garageband-app-garageband

    Music Maker JAM

    Bünyesinde binlerce stüdyo kalitesinde döngü (loop), melodi ve beat barındıran Music Maker Jam,  Hip Hop, House, Rock, Dubstep, EDM gibi çeşitli müzik türlerini yapabilmenizi sağlayan kullanımı çok kolay bir uygulama. Uygulamanın pazaryerinde 200’ün üzerinde müzik stili paketi bulunuyor. Bu paketlerle farklı müzikler yapmak mümkün. Çeşitli efektlerin de uygulanabildiği Music Maker Jam ile birçok sanatçının, kullanıcının, takipçinin bulunduğu bir ağa bağlanarak çalışmalarınızı paylaşabiliyorsunuz. Bu toplulukta şu ana kadar 2 milyonun üzerinde şarkı paylaşılmış. Uygulamanın hem Android hem de iOS sürümü bulunuyor.

    Uygulamayı indirmek ve ayrıntılı bilgi almak için (Android): https://play.google.com/store/apps/details?id=com.magix.android.mmjam&hl=tr

    Uygulamayı indirmek ve ayrıntılı bilgi almak için (iOS): https://itunes.apple.com/us/app/music-maker-jam-create-remix-share-your-music/id880929886?mt=8

    Groovebox

    Groovebox, ilham verici Synthesizer’lar ve davul makineleriyle dolu, mükemmelce tasarlanmış bir mobil müzik stüdyosu olarak öne çıkıyor. Dakikalar içinde beat’ler ve melodiler hazırlayabilir, birinci sınıf enstrümanlar çalabilir ve harika yeni müzikler yapabilirsiniz. Elektronik müzikten hoşlanıyorsanız ve biraz yeteneğiniz varsa mükemmel şeyler ortaya koyabileceğiniz bir uygulama. Uygulamanın yalnızca iOS sürümü bulunuyor. Android platformunda bulunmuyor.

    Uygulamayı indirmek ve ayrıntılı bilgi almak için (iOS): https://apps.apple.com/us/app/groovebox-beat-synth-studio/id1242847278

    Bandlab

    Sırada dünya genelinde 37 milyondan fazla kullanıcının müzik yapmak için kullandığı hem Android hem de iOS platformunda olan bir uygulama var. Bandlab’ın çok kanallı Mix Editor’ü müzik kaydetmeyi, düzenlemeyi  ve remikslemeye olanak tanıyor. Uygulama aynı zamanda bünyesinde birçok loop ve beat barındırıyor. Uygulama müzik yapmayı oldukça keyifli bir hale getiriyor.

    Uygulamayı indirmek ve ayrıntılı bilgi almak için (Android):  https://play.google.com/store/apps/details?id=com.bandlab.bandlab

    Uygulamayı indirmek ve ayrıntılı bilgi almak için (iOS):  https://itunes.apple.com/app/apple-store/id968585775

    Tize

    Listemizin son sırasında yine iOS tabanlı cihazlar için geliştirilmiş bir uygulama olan Tize var. Bünyesinde birçok profesyonel loop (döngü) ve ses örneği barındıran uygulama, müzikseverlerin kolayca müzik yapabilmelerine olanak tanıyor.

    Uygulamayı indirmek ve ayrıntılı bilgi almak için (iOS):  https://apps.apple.com/us/app/tize-kolay-vuru%C5%9F-ve-m%C3%BCzik-ya/id1130726632?l=tr

     

    Oyun konsolu mu yoksa oyun bilgisayarı mı?

    0

    Yaz tatiline girdik. Peki sizin bu yaz oyun oynamak için tercih edeceğiniz platform hangisi olacak? Oyun konsolu mu, yoksa oyun bilgisayarı mı?

    Merakla beklenen yaz tatili nihayet başladı. Geçtiğimiz hafta itibariyle okullarda son ders zili çaldı ve milyonlarca öğrenci yaz tatiline girdi. Peki bu yaz tatilinde en çok oyun oynayacağınız platform hangisi olacak?

    Bilindiği üzere yıllardan beri sorulan bir soru var. Oyun bilgisayarı mı yoksa oyun konsolu mu? Elbette her iki platformunda kendisine has artıları var. Burada önemli olan nokta ise oyun severlerin bu platformlardan beklentileri.

    Oyun konsolu mu yoksa oyun bilgisayarı mı?

    Malum, konsollar tarafında seçenek yelpazesi 3 isimle sınırlı. Sony, Nintendo ve Microsoft. PC tarafında ise ucu açık bir durum söz konusu.

    Elbette herşeyden önce şunu göz önünde bulundurmamız gerekiyor. En sağlam oyunlar bile en güçlü konsol kadar kaliteli olabiliyorlar. Çünkü günümüzde hemen hemen tüm oyunlar konsollar temel alınarak geliştiriliyor.

    Bu bağlamda bakınca çok güçlü bir PC almanın öyle hayati bir önem taşımadığını söyleyebiliriz. Muhtemelen PS5 kadar güçlü bir PC aldığınızda, önümüzdeki 5 – 6 yıl boyunca çıkan tüm yeni oyunları sorunsuz bir şekilde oynayabileceksiniz.

    PC’nin konsollara nazaran en önemli artısı, yazılım desteğinin sınırsız olması. Yani dilediğiniz oyun için dilediğiniz yama ya da güncellemeyi indirip yükleyebiliyorsunuz. Konsollar tarafında ise bu imkan biraz daha kısıtlı. Fakat konsolların da PC’ye göre önemli artıları mevcut.

    Konsola özel oyunlar öne çıkıyor

    Konsollar tarafında öne çıkan temel unsur ise tabi ki exc. oyunlar. Bilindiği üzere Nintendo ve Sony bu konuda önemli çalışmalar yürütüyor. Microsoft’un konsolu Xbox Series için çıkan oyunları PC’de oynama şansımız olsa da Sony ve Nintendo tarafında bu oran daha düşük.

    Son dönemde Sony’nin PS4 ve PS5 için çıkardığı bazı oyunları PC’de görmeye başladık. Fakat Nintendo bu konuda çok daha katı tabulara sahip. Dolayısıyla canınız yeni nesil bir Pokemon ya da Mario oyunu oynamak isterse o zaman önünüzde Switch’ten başka bir alternatifin bulunmadığını söyleyebiliriz.

    Sonuç olarak özetlememiz gerekirse, konsol ve PC tarafında artılar ve eksiler mevcut. Fakat burada önemli olan temel unsur sizin hangi oyunlardan hoşlandığınız diyebiliriz. Zira konsollar özelinde farklı oyun türleri de bulunuyor. Örneğin Mario, Pokemon ya da Zelda tarzı bir yapımdan hoşlanıyorsanız o zaman tercihiniz Nintendo Switch olabilir.

    Fakat aksiyon ve macera öğelerinin daha ön planda olduğu bir deneyimi tatmak istiyorsanız o zaman tercihiniz PlayStation olmalı.

    Eğer dilediğim an kafama esen oyunu internetten indirip oynamak istiyorum diyorsanız. O zaman PC seçeneği sizin için ön planda tutulabilir. Sonuç olarak oyun için PC mi yoksa konsol mu sorusunun cevabı tamamen kişisel olarak şekilleniyor diyebiliriz.