Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 525

    Togg’un ürün ve hizmetleri görme engelli kullanıcılar için erişilebilir olacak

    Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, görme engelli kullanıcıları özgürleştiren girişim BlindLook ile yaptığı iş birliği kapsamında fiziksel ve dijital ürünlerinin temas noktalarını adım adım engelsizleştirecek.

    Kullanıcı odaklı bir yaklaşımla geliştirilen Togg, görme engelli kullanıcıları özgürleştiren girişim Blindlook’un “herkes için erişilebilir bir dünya” hedefine ortak oldu. BlindLook’un partnerlerine sunduğu kapsayıcı hizmeti belgeleyen global sertifikası EyeBrand ağına katılan Togg, fiziksel ve dijital ürünlerinin temas noktalarını adım adım engelsiz bir hale getirecek. Yapılan iş birliği kapsamında Togg’un ürün ve hizmetleri BlindLook’un ses odaklı teknolojisiyle görme engelli kullanıcılar için erişilebilir olacak.

    BlindLook’un yüzde 100 ses odaklı özgürlük teknolojisi Sesli Simülasyon, tam ve kısmi görme engelli bireyler için ürün ve hizmetleri erişilebilir hale getirip, görme engelli bireylerin ürün ve hizmetleri yardıma ihtiyaç duymadan bağımsızca kullanmalarına olanak sağlıyor. Togg entegrasyonu tamamlandığında görme engelli bireyler Togg’un resmi internet sitesi www.togg.com.tr’ye BlindLook hesaplarıyla girip, ürün ve hizmetlerden eşit ve erişilebilir şekilde yararlanabilecekler.

    Saints Row inceleme

    0

    Oyun dünyasında kendine has imajı ve eğlencesi ile farklılaşan Saints Row, aileye yeni katılan oyunu ile oyuncuların karşısına çıktı. Bakalım yeni oyun bize neler getiriyor ve biz nasıl bir ortama adım atıyoruz.

    Öncelikle Saints Row için “normal bir oyun değil” diyerek başlamamız lazım.  Klasik oyunlarda görev yapma ve akla mantığa uygun şekilde oynama gibi durumlara karşın Saints Row ciddi anlamda tam bir hayal mahsülleri ofisinin piyasaya sürdüğü yapımlardan. Gerçek olamayacak çarpışmalar, çatışmalar, büyük hareketler, argo ve abartma sanatını sonuna kadar kullanan bir yapım. Gündelik hayatla ve olabilecek her şey ile dalga geçiyor yapımcılar.

    Bu oyunu oynarken tamamen kafanızı dağıtmak ve eğlenmek için ekran başında olduğunuzu hissedebiliyorsunuz. Farklı açık dünya konseptli ve gerçeği kendine izdüşüm alan yapımlarda kendinizi göreve ve gidişata kaptırmanız çok olasıdır. Saints Row da öyle bir durum yok. Tam tersine abartı içinde yüzerek eğlence var.

    Genel olarak Saints Row bilgisi verdikten sonra gelelim yeni oyunun bize sunduklarına. Güneybatı Amerika’da kurgusal bir şehir olarak Santo Ileso’da serüvenimize başlıyoruz. Suça batmış vıcık vıcık bir ortamda bir grup gencin kendi çetesini kurarak bu ekosisteme dahil olup pastanın en büyük payını almaya oynadığı noktada kendimizi buluyoruz. Saints çetesi ile sokaklara korku ve dehşet saçmak için kartopu gibi büyütülecek bir ateş var ortada.

    Yapımcılar yeni Saints Row dünyası için en büyük ve en iyisi diye etiket basıyorlar fakat bence en iyisi The Third idi. Eğlence, oynanış ve absürtlük açısından devasa çok ayıp şeylerle düşman dövüp öldürebilmek nece bir fantezidir bunu görmüştük.

    Yeni oyunda da küçük ölçekte başlayan aksiyonlar şehrin geniş kısımlarına doğru yayılıyor. Suçla iç içe oluyor, mekan basıyor, adam dövüyor ve olmadık işlerin içine atıyoruz kendimizi. Fakat başta da söylediğim gibi, oyundaki şiddet unsuru gerçek dünya ile denk düşmeyecek şekilde sahte ve imgesel olarak karşımızda duruyor.

    Ana görev, yan görev ve alanda karşımıza çıkan değişik aksiyonlarla birlikte harita geniş ve bir o kadar da hareketli. Önceki oyunlardan alışkın olduğumuz üzere karakterimizi istediğimiz gibi özelleştirebiliyor ve başlangıç aşamasında limitli özellikler arasından yaratabiliyoruz. Dövmelerine kadar ilerleyen aşamalarda yeni kazanımlar elde edebiliyor ve yenileme şansımız var.

    Oyun adım adım genişlediği için silahlarınız ve ekipmanlarınız, yetenekler ve diğer tüm size fayda sağlayacak şeyleri adım adım elde ediyorsunuz. Oyun bir yerden sonra ciddi bir kalabalığa ulaşıyor ve bu kalabalık içinde haritada neyi nasıl yapmanız gerektiğinizi bilmeniz size fayda sağlıyor.

    Görevlerle birlikte ekibinizin genişlemesi ve bağı artıyor, farklı yerdeki büyük çatışmalar için ekibinizdeki diğer arkadaşlarınızı yardıma çağırabiliyorsunuz. Bazen cidden yoğun ve büyük çatışmalara dahil oluyorsunuz. Mermiler her yanınızdan yağıyor ve siz alana tutunmaya çalışırken özellikle zamana karşı olan ya da ekipten birinin ölmemesi gereken görevlerde zorluk yaşamanız olası.

    Dediğimiz gibi, oyunun gerçeklik örgüsü büyük bir abartıdan ibaret ve oynanışta da bunu hissediyorsunuz. Grafiklerin gerçeğe yakın ve bir o kadar gerçeklikten uzak hali sizi oyuna tam olarak motive ediyor. Ben şahsen haritayı ve başladığımız yer açısından GTA San Andreas vibe’ı aldım. Oyun grafik motoru ve kontroller açısından kendine özel çizgisini koruyor. Gerçeklikten uzak olduğu için araçların sürüş şekli biraz galip gelebilir. Özellikle Drift ve yakınınızdaki düşman araçlarını kalıp sabun gibi kayarak patlatma fikri ütopik ama eğlenceli.

    Sistem gereksinimleri açısından bakacak olursak, oyun ortalamanın üzerinde bir beklenti içinde.

     

    İyi bir sisteminiz varsa yüksek kalitede bir aksiyona hazır olun diyebilirim. Bol eğlence ve aksiyon istiyor, çok kafanızı yormadan heyecana kendinizi bırakmayı düşünüyorsanız Saints Row tam size göre bir oyun. Oyunu Epic Games Store üzerinden edinebilirsiniz. Yeni çıkmasından dolayı birkaç güncelleme ile daha iyi konuma geleceğini düşünüyorum. Önceki Saints Row oyunlarına göre bir tık daha aşağıda kalan bir eğlence anlayışına rağmen oyun anlamında kurak geçen sıcak yaz gecelerinin sonunda “Alalım kenarda dursun, arada çevirir çevirir oynarız” klasmanındaki oyunlar arasında kendine yer bulabilir. Herkese iyi oyunlar dilerim!

    LG IFA 2022’de yeni UltraGear OLED oyun monitörünü tanıtıyor

    0

    LG Electronics (LG), Almanya, Berlin’deki IFA 2022’de, yeni UltraGear OLED oyun monitörü de (model 45GR95QE) dahil olmak üzere en yeni premium monitörlerini tanıtıyor.

    LG Electronics (LG), Almanya, Berlin’deki IFA 2022’de, yeni UltraGear OLED oyun monitörü de (model 45GR95QE) dahil olmak üzere en yeni premium monitörlerini tanıtıyor. LG’nin 240 Hz yenileme hızına sahip ilk kavisli OLED ekranı olan 45 inçlik model, oyunu maksimum düzeyde yaşamak için tasarlandı. Monitör, görsel performans ve hızın yanı sıra, profesyonel oyuncuların talep ettiği tüm özellikleri bir arada sunuyor.

    LG’nin IFA 2022’deki standını ziyaret edenler, yeni UltraGear ve üstün performans için özelleştirilebilir bir kurulum sunan ödüllü UltraFine™ Display Ergo AI (model 32UQ890) de dahil olmak üzere, ev ya da ofis kullanımı için sunulan sunulan son teknoloji LG monitör ürünlerinin tamamını keşfedebilecek.

    UltraGear OLED Oyun Monitörü

    45GR95QE, LG’nin 21:9 en boy oranı ve WQHD (3440 x 1440) çözünürlüğe sahip ilk 45 inç kavisli OLED oyun monitörü olmasının yanı sıra, 45 inç ekran boyutunu 800R kavisle birleştiren ilk LG ekranı olma özelliği gösteriyor. Bu özellikle de sürükleyici oyun deneyimleri için mükemmel eşleştirme yapmış oluyor. Gerçek bir oyun gücü merkezi olan 45GR95QE, LG’nin etkileyici 48GQ900 UltraGear OLED oyun monitörü ile birlikte IFA 2022’de sergilenecek.

    Beklendiği gibi, şirketin en yeni oyun monitörü gerçekçiliği ve tepkiyi artırarak mükemmel görüntü kalitesi sunmasının yanı sıra rakipsiz hız da sağlıyor. 240 Hz yenileme hızı ve 0,1 milisaniye Griden Griye (GTG) yanıt süresinin yanı sıra 45GR95QE, DCI-P3 renk alanının yüzde 98,5’ini, üstün HDR10 performansını ve HDMI 2.1 desteğini sağlıyor – Değişken Yenileme Hızı (VRR) ve DisplayPort 1.4 gibi özellikler dahil. Büyük boyutu, 21:9 en boy oranı, çerçevesiz tasarımı, optimum ekran eğriliği ve 800R ekram kavisi sayesinde 45GR95QE, diğer birkaç monitörün yapabildiği gibi kullanıcıları en sevdikleri PC veya konsol oyunlarına taşımaya yardımcı oluyor. Çoğu masa kurulumu için ideal boyuta sahip monitör, Yan Yana Resim (PBP) ve Resim İçinde Resim (PIP) gibi özelliklerle sorunsuz çoklu görev sağlıyor.

    SteelSeries, yeni kulaklığı Arctis Nova 7’yi tanıttı

    Global e-spor ekipman markası SteelSeries, yeni kulaklıkları Nova 7, 3 ve 1 ile Arctis Nova’nın çoklu evreninin kapısını her oyuncuya açıyor. SteelSeries Sonar Audio Software tarafından desteklenen Arctis Nova 7, Nova 3 ve Nova 1 kulaklıklar, oyun deneyimini sınıfının en iyisi performans ve ses kalitesiyle birleştiriyor.

    SteelSeries oyun sektörüne sunduğu katkıyı, piyasaya her geçen gün sunduğu yeni ürünlerle devam ettiriyor. Oyun ve e-spor ekosisteminde dünya lideri olan ve en çok ödül alan ses serisi Arctis’in yapımcılarına ait e-spor ekipman markası SteelSeries, dünya çapında ses tekniklerine ve hava dalgalarına hükmedecek yeni kulaklığını tanıttı. SteelSeries’ın yeni kulaklığı Arctis Nova 7, tüm zamanların en çok satan oyun kulaklıklarından birinin mirasçısı olarak biliniyor.

    SteelSeries, dört yıllık yenilikçi ve titiz mühendislik çalışmaları sayesinde sınırları zorlamak, günümüzün hızla değişen kültüründe oyuna yönelik yaşam tarzının sorunlarını çözmek için üretmeye devam ediyor. Marka bu doğrultuda dünyanın 1 numaralı premium oyun kulaklığını yeniden icat etmek için yola çıktı. Nova Acoustic System ile tasarlanmış, High Fidelity ses özelliğine sahip, Sonar Audio Software Suite ile güçlendirilmiş ve 360° Uzamsal Ses sunan Nova 7, başkaları tarafından duyulmayan sınırlı ayrıntıları oyuncuların duymasını sağlıyor.

    Formula 1 takımlarının da kullandığı çift yönlü mikrofon

    Kablosuz kullanım özgürlüğü ve eşzamanlı sese sahip olan oyuncular, 2,4 GHz ve Bluetooth özellikleri sayesinde aynı anda iki ses akışını dinleyebiliyor. Kulaklığı kullananlar, USB-C ile PC, Mac, PlayStation ve Switch arasında kolayca geçiş yapabiliyor. SteelSeries’ın yeni ürününde, ClearCast Gen 2’nin yapay zeka destekli gürültü engelleme özelliği oyunculara olağanüstü netlikte iletişim olanağı sağlıyor. Kulaklıkta kullanılan çift yönlü mikrofon, bugün aktif olarak Formula 1 takımları tarafından kullanılıyor. Tüm bu özellikler Sonar Software ile bir araya geldiğinde, oyuncunun ve ekibinin klavyeye dokunup tuşa vurmasından kaynaklanan arka plan gürültüsünü ve dikkat dağıtıcı unsurları ortadan kolaylıkla kaldırıyor. Ek olarak; mikrofon hareket halindeyken tamamen geri çekildiği takdirde kulaklığa kusursuz bir şekilde uyum sağlayan benzersiz bir tasarım oluşturuyor.

    1000 TL altı kablosuz TWS kulaklıklar!

    0

    Bu yazımızda 1000 TL bütçeyle satın alabileceğiniz TWS kulaklık modellerine göz atıyoruz.

    Konu kulaklık olduğunda son yıllarda seçeneklerimiz çok arttı. Kulak üstünden, kulak içine, kabloludan kablosuza kadar onlarca farklı seçenek bizleri bekliyor. Telefon, tablet ve bilgisayar gibi birçok cihazı kullandığımız bugünlerde bu tarz kulaklıklar çok işimize yarıyor.

    TWS olarak geçen ve True Stereo Wireless – Gerçek Kablosuz Stereo kulaklıklar özellikle pandemi ile beraber çok popüler oldu. Çevrimiçi toplantı sayılarının artması bu tarz kulaklıklara olan talebi de artırdı.

    Ben de uygun fiyat etiketine sahip birkaç TWS kulaklık modelini bu yazımda tanıtıp genel özelliklerine bakmak istiyorum. İşte 1000 TL altı kablosuz TWS kulaklıklar:

    TWS kulaklıklar

    TCL Moveaudio S200

    TCL markasının bu modeli Bluetooth 5.0 teknoloji kullanıyor. 12 mm dinamik sürücülere sahip olan bu kulaklığın siyah ve beyaz olmak üzere 2 farklı renki seçeneği var.

    Uygun fiyatlı bir model olan TCL Moveaudio S200’ü MediaMarkt internet sitesinden ve mağazalarından satın alabilirsiniz.

    TWS kulaklıklar

    URBANEARS Alby

    Bu kulaklığın farklı renkleri var ama ben Menekşe olan rengini çok beğendim. Bu rengi seven herkes alıp kullanabilir. Ayrıca siyah ve beyaz renk seçenekleri de var.

    Bluetooth 5.0 teknoloji kullanan bu kulaklığın frekans aralığı ise 20 Hz ile 20 KHz arasında değişiyor.

    Bu modeli de MediaMarkt internet sitesinden ve mağazalarından satın alabilirsiniz.

    TWS kulaklıklar

    ANKER Soundcore Life Dot 3I

    Listemizin üçüncü sırasındaki kulaklığın fiyatı 1000 TL’yi biraz geçiyor ama özellikleri açısından listeye eklendi. Bluetooth 5.2 teknolojisini kullanan bu kulaklıkta 10 mm graphen sürücü kullanılmış. Hibrit gürültü engelleme teknolojisi bulunan bu kulaklığı MediaMarkt internet sitesinden ve mağazalarından satın alabilirsiniz.

    TWS kulaklıklar

    1MORE Comfobuds

    Listenin son sırasında ise 1MORE Comfobuds kulaklık var. Bluetooth teknolojisini kullanan kulaklığın nominal empedans edğeri 30 ohm.

    Bu kulaklığı da MediaMarkt internet sitesinden ve mağazalarından satın alabilirsiniz.

    Elbette MediaMarkt internet sitesi ve mağazalarında farklı kulaklıklar da bulabilirsiniz. Yapmanız gereken teknoloji market zincirinin internet sitesini ya da mağazalarını ziyaret etmeniz.

    ZTE BLADE V30 Vita ile tanışın

    0

    ZTE, akıllı telefonları ve giyilebilir teknoloji ürünleri ile Türkiye pazarına giriyor. Blade V30 Vita ile tüketicilere “merhaba” diyecek olan marka, Türkiye’de ürettiği yeni akıllı telefonla yüksek performansı uygun fiyata sunarak kullanıcılara farkı yaşatacak.

    ZTE, teknoloji dünyasının en büyük markalarından biri olup, 160’dan fazla ülkede 2 milyardan fazla kullanıcıya hizmet veriyor.  Güçlü inovasyon teknolojisini yerli üretimle bir araya getirerek fark oluşturacak marka, akıllı telefon modelleriyle ülkemizde de sektöre hızlı bir giriş yapmaya hazırlanıyor.

    Türkiye’de ürettiği akıllı telefon Blade V30 Vita’yı kullanıcıların beğenisine sunmaya hazırlanan ZTE, her bütçeye uygun fiyatı ve yüksek performansı ile fark yaratacak. Türkiye akıllı telefon pazarına #YaşamakLazım diyerek adım atacak olan Blade V30 Vita kullanıcılarına çok yönlü bir deneyim yaşatacak.

    Blade V30 Vita Yüksek Performansı Uygun Fiyata Sunacak

    Dünyada 5G teknolojisinin inşasında öncü olan ve dünya nüfusunun dörtte birine hizmet veren marka, Türkiye’de yerel operatörlerle yaptığı güçlü ortaklıkların ardından hedef kitlesi için de güvenilir bir ortak olma yolunda ilk adımı atıyor. Temel değeri teknoloji inovasyonu olan ve Çin’de 11 adet son teknoloji AR-GE merkezi ile yeniliklere imza atan ZTE, yeni akıllı telefonu Blade V30 Vita ile yüksek performansı uygun fiyata sunarak Türkiye’de de tüketiciye farkı yaşatacak.

    Özellikle kamera ve batarya ömrüyle adından söz ettirecek olan Blade V30 Vita, 6.82” ekran, 48 megapixel üçlü kamera ve 5000 mAh pil özellikleri ile kaliteli iletişimi erişilebilir fiyatlarla sunacak.

    “Genç Türkiye’de Geniş Bir Hedef Kitlemiz Var”

    Blade V30 Vita ile özellikle gençlerin bir telefondan beklediği her şeyi sunduklarını belirten ZTE Türkiye Genel Müdürü Mr Liu Xinbo, “Türkiye pazarında, Türkiye’de ürettiğimiz bir modelle ilk kez yer almanın heyecanını yaşıyoruz.  Bu modelimiz ile genç yaşam tarzını ve güçlü bir performansı rekabetçi bir fiyatla sunacağız. Türkiye’de geniş bir hedef kitlemiz var.  Bunun yanı sıra kullandığımız teknoloji ve iş modellerimizden dolayı büyük bir avantaja sahibiz. ZTE olarak pazarda, sürdürülebilir kalıcı bir başarı yakalamak istiyoruz. Bu yüzden müşterilerimizde memnuniyet oluşturmak bizim için öncelikli hedef. ZTE’nin Türkiye’de üretilecek akıllı ve giyilebilir ürünleri ile bu topraklarda çok önemli bir marka olacağını düşünüyoruz. Bunun en önemli nedeni Türkiye’nin genç ve teknoloji ile yakın ilişkisi olan bir nüfusa sahip olması. İleri teknolojimiz, yenilikçi ürünlerimiz, şık ve renkli dizaynımız kullanıcıların dikkatini çekecek” diye konuştu.

    Telefonunuzun günlük pil ömrünü uzatın

    0

    Günümüzde akıllı telefonların pilleri hem kapasite açısından büyüyor hem de cihazın çok daha uzun bir süre kullanılmasını sağlayacak şekilde optimize ediliyor. Eskiden telefonumuzu günde birkaç kez şarj etmek zorunda kalırken artık çoğu durumda günde bir defa ya da daha uzun bir süre kullandıktan sonra şarj etmek yeterli oluyor. Ayrıca akıllı telefonlardaki hızlı şarj teknolojisi de oldukça gelişmiş durumda. Sabah kalktığınızda yüzünüzü yıkayıp kahvaltınızı yapana kadar telefonunuz tamamen şarj olabiliyor. Ancak bazı durumlarda tüm bu gelişmelere rağmen telefonunuzun şarjı normalden çok daha kısa sürebiliyor. Böyle bir durumla karşı karşıyaysanız neler yapmanız gerektiğini bu yazımızda sizlerle paylaşıyoruz.

    Uygulamalar

    Öncelikle yapmanız gereken ilk şeylerden biri telefonunuzda en çok enerji tüketen uygulamaları bulmak. Android telefonunuzda Ayarlar kısmına gidin, burada Pil seçeneğini seçin. Açılan ekranda Pil kullanımını seçeneğini seçin ve Son 24 saatteki sistem kullanımına bakın. Burada pilinizi en çok tüketen uygulamaları görebilirsiniz. Kullanmadığınız ya da çok az kullandığınız bir uygulama varsa bunu hemen kaldırın. Arka planda çok fazla enerji tüketen uygulamaları bulabilir ve bunların arka planda çalışmasını önleyebilirsiniz.

    Ekran

    Günümüz akıllı telefonlarının ekranları oldukça büyük ve kaliteli, ancak bu aynı zamanda çok fazla enerji tüketmeleri anlamına gelebiliyor. Biraz önce bahsettiğimiz gibi en çok pil kullanan uygulamalara baktığınızda ekranın ilk sıralarda olduğunu görürsünüz. Dolayısıyla ekranla ilgili bazı ayarlar yaparak enerji tüketimini azaltabilir ve pilinizin telefonunuza daha uzun süre güç sağlamasına olanak tanıyabilirsiniz. İşe ekran parlaklığını azaltarak başlayabilirsiniz. Bu pilden önemli ölçüde tasarruf etmenizi sağlayacaktır. Telefonunuz ekran yenileme hızını düşürmenize olanak tanıyorsa bu da enerji tüketimini azaltacaktır. Ekran kilitleme süresi uzunsa bunu da kısaltarak enerji tüketimini azaltmak mümkün. Ekranınız AMOLED ise siyah ağırlıklı bir duvar kağıdı kullanarak enerji tüketimini azaltabilirsiniz. Ayrıca canlı bir duvar kağıdı kullanmak da enerji tüketimini artıracaktır. Telefonunuz katlanabilir bir telefosa ve daha küçük harici bir ekranı varsa basit işler için bunu kullanmak da pil ömrünü uzatacaktır.

    Vo-WiFi

    WiFi üzerinden ses görüşmesi yapmayı sağlayan Vo-WiFi özelliğini kullanarak telefonunuzun mobil şebekesini kapatabilir ve enerji tüketimini azaltabilirsiniz. Baz istasyonun uzak olduğu ve çekim gücünün düşük olduğu yerlerde bu önemli ölçüde enerji tüketimini azaltacak hem de görüşme kalitenizi yükseltecektir.

    Ömrünü tamamlamış pil

    Akıllı telefonunuzla birlikte piliniz eskidikçe ısınma gibi çeşitli nedenlerden dolayı zaman içinde performans kaybına uğrayacaktır. Belirli bir süre sonra gözle görülür bir durum alacak ve performans düşüşünü hissetmeye başlayacaksınız. Bu durumda yukarıda bahsettiğimiz ayarlar faydalı olsa da tam anlamıyla yardımcı olmayacaktır. Pili yenisiyle değiştirmek en iyi çözüm olacaktır. Ancak eski telefonlarda olduğu gibi artık pil değiştirmek çok kolay bir işlem değil. Bunun için profesyonel bir yardım almanız daha uygun olacaktır. Alternatif olarak yeni bir akıllı telefon almayı da tercih edebilirsiniz. Örneğin MediaMarkt’ın Eskiyi Getir Yeniyi Götür kampanyasından faydalanarak eski telefonunuzu (belirli markalar ve modeller için geçerlidir) fark ödeyerek yeni bir telefonla değiştirebilirsiniz.

     

    Android telefonunuzu DJ setine çevirin

    0

    Bir DJ gibi müzik çalmak, mikslemek, hatta scratch atmak ya da efektler uygulamak istiyorsunuz. Ancak DJ ekipmanları ve yazılımları oldukça pahalı, bu nedenle biraz uzak duruyorsunuz. Aslında uzak durmanıza gerek yok, akıllı telefonunuz ya da tabletiniz varsa DJ’lik becerilerinizi deneyebilir hatta yaptığınız müzikleri tüm dünyaya paylaşabilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken tek şey bir DJ uygulaması yüklemek ve hayalinizi gerçeğe dönüştürmek.

    Cross DJ

    Listemizin ilk sırasında kullanımı oldukça kolay olan ve birçok gelişmiş özelliğe sahip Cross Dj uygulaması var. Hızlı ve doğru BPM tespiti yapan uygulamayla müzik parçalarını senkronize etmek oldukça kolay. Uygulamada aynı zamanda beş farklı pitch bending seviyesi bulunuyor. Uygulamayı ücretsiz olarak indirip kullanabiliyorsunuz. Ancak yaptığınız miksleri kaydetmek ya da otomatik mikser, harici mikser desteği ve örnek paketlerini kullanabilmek için uygulama içi satın alma yapmanız gerekiyor.

    Uygulamayı indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.mixvibes.crossdjfree

    DJ Studio 5

    Listemizin ikinci sırasında yine oldukça gelişmiş özelliklere sahip bir uygulama olan DJ Studio 5 var. Açıkçası şu ana kadar gördüğümüz en kapsamlı özellik setine sahip DJ uygulaması olduğunu rahatça söyleyebiliriz. Ayrıca ücretsiz sürümünde en fazla özellik barındıran uygulamalardan da biri. Uygulamada örnek pad’leri, ses efektleri, canlı miks kaydı, ekolayzer ve daha fazla özellik var ve bunları ücretsiz olarak kullanabiliyorsunuz. Daha iyi bir deneyim için uygulama içi satın alma özelliğini kullanarak uygulamayı daha kapsamlı bir hale getirebiliyorsunuz. Uygulama aynı zamanda SoundCloud ve harici donanım desteğine de sahip.

    Uygulamayı indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.beatronik.djstudiodemo

    djay – DJ Uygulaması ve Mikser

    Listemizin üçüncü sırasında Android cihazınızı oldukça güçlü bir DJ sistemine dönüştüren bir uygulama olan djay var. Müzik kütüphanenizle sorunsuz bir şekilde entegre olan dj, cihazınızda sakladığınız tüm müziklere ve bulut üzerindeki milyonlarca şarkıya doğrudan erişmenize olanak tanıyor. Uygulamayı kullanarak profesyonel bir DJ gibi kusursuz bir miks oluşturabiliyor, remix parçalar yapabiliyor ve kaydedebiliyorsunuz. Kısacası DJ’lik becerilerinizi kolayca sınayabileceğiniz gelişmiş bir uygulama olarak öne çıkıyor.

    Uygulamayı indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.algoriddim.djay_free

    edjing Mix

    En beğenilen ve indirilen DJ uygulamalarından biri olan edjing, çeşitli yenilikler ve özelliklerle daha da güçlü hale getirildi. Pro DJs işbirliğiyle geliştirilen uygulama, Android tabanlı cihazınızı gerçek bir DJ düzeneğine dönüştürüyor ve gelişmiş özellikleriyle yaratıcılığınızı ortaya çıkarmanıza olanak tanıyor. Cihazınızda ve SoundCloud’da sakladığınız parçalarınızı kullanmanıza olanak tanıyan uygulama, aynı zamanda harici donanımları da destekliyor.

    Uygulamayı indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.edjing.edjingdjturntable

    WeDJ

    Listemizin son sırasında DJ ekipmanları üreten Pioneer DJ tarafından geliştirilen WeDJ var. DJ ekipmanlarındaki deneyimini uygulamaya taşıyan şirket, kullanıcılara mükemmel ve kusursuz bir DJ’lik deneyimi yaşatıyor. Uygulama aynı zamanda donanım desteğine de sahip.

    Uygulamayı indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.pioneerdj.WeDJ

    BONUS: Music Maker JAM

    Bünyesinde binlerce stüdyo kalitesinde döngü (loop), melodi ve beat barındıran Music Maker Jam,  Hip Hop, House, Rock, Dubstep, EDM gibi çeşitli müzik türlerini yapabilmenizi sağlayan kullanımı çok kolay bir uygulama. Uygulamanın pazaryerinde 200’ün üzerinde müzik stili paketi bulunuyor. Bu paketlerle farklı müzikler yapmak mümkün. Çeşitli efektlerin de uygulanabildiği Music Maker Jam ile birçok sanatçının, kullanıcının, takipçinin bulunduğu bir ağa bağlanarak çalışmalarınızı paylaşabiliyorsunuz. Bu toplulukta şu ana kadar 2 milyonun üzerinde şarkı paylaşılmış. Uygulamanın hem Android hem de iOS sürümü bulunuyor.

    Uygulamayı indirmek için:  https://play.google.com/store/apps/details?id=com.magix.android.mmjam&hl=tr

    Akıllı Robot Süpürge Alırken Bunlara Dikkat Edin

    Hangi robot süpürgenin sizin için uygun olduğundan emin değilseniz, Akıllı Robot Süpürge Alırken Bunlara Dikkat Edin.

    Her bilgisayarda oynayabileceğiniz düşük sistem isteyen oyunlar

    0

    Eski bir bilgisayarınız varsa yeni oyunlarda ne kadar kötü bir deneyim yaşattığını biliyorsunuzdur. Yeni oyunlar özellikle grafik kalitesi olarak üst düzey oldukları için pek eski sistem dostu değiller. Eski bilgisayarınızla keyifli vakit geçirebilmeniz için düşük sistem gerektiren oyunlar listesi ile karşınızdayız.

    Düşük sistem gerektiren oyunlar

    Eski sistemlerde çalışabilen oyunlar genelde eski oyunlar oluyor. Oyunların eski olması kötü oldukları anlamına gelmez, zira oyun tarihinin en iyi yapımlarının çoğu eskiye ait. Lafı fazla uzatmadan eski sistemlerde oynanabilecek oyunlara geçelim.

    1 – Mount & Blade: Warband

    düşük sistem gerektiren oyunlar

    Orta çağda geçen bir strateji oyunu olan Warband, Mount & Blade serisinin en sevilen oyunudur. Geçtiğimiz yıl uzun bir geliştirilme sürecinin ardından çıkan Mount & Blade II: Bannerlord bile onun başarısına erişemedi. Strateji oyunlarına düşkünseniz bu oyunu mutlaka oynamalısınız.

    Minimum sistem gereksinimleri:

    • İşletim Sistemi: Windows® XP.
    • İşlemci: Intel Pentium 4 2.0 GHz veya AMD 2.5 GHz.
    • Bellek: 512 MB RAM.
    • Ekran Kartı: 64 MB VRAM’li 3D ekran kartı
    • Sabit Disk: 1 GB boş alan.
    • Ses: Standart ses.

    2 – Age of Empires 2

    düşük sistem gerektiren oyunlar

    Bir başka efsanevi strateji oyunuyla devam edelim. 1999 yılında Microsoft tarafından piyasaya sürülen Age of Empires 2, ikonikleşmiş bir oyun. Kuş bakışı açısından 2D grafiklerle oynanan oyunun HD Edition ve Definitive Edition sürümleri de 2010’larda çıkış yaptı.

    Oyunun 2013 yılında çıkan HD Edition sürümü için minimum sistem gereksinimleri:

    • İşletim Sistemi: Windows Vista, 7, 8 Pro+
    • İşlemci: 1.2GHZ CPU
    • Bellek:1 GB RAM
    • Ekran kartı: Direct X 9.0c destekli GPU
    • Boş alan: 2 GB

    3 – The Witcher 2: Assassins of Kings

    the witcher 2

    The Witcher 3’ü oynamamış olsanız bile ne kadar sevildiğini duymuşsunuzdur. Her iyi oyunun arkasında iyi bir hikaye vardır. The Witcher 3 için tamamlayıcı niteliğinde olan The Witcher 2, 2011 yılında çıktığı için eski sistemlerde rahatlıkla çalışıyor.

    Minimum sistem gereksinimleri:

    • İşletim Sistemi: Windows XP/Vista/7
    • İşlemci: Intel 2.2 GHz Çift Çekirdek veya AMD 2.5 GHz Çift Çekirdek
    • Bellek: 1.5 GB (Win XP), 2GB (Win Vista/Win 7)
    • Ekran Kartı: GeForce 8800 (512 MB) veya Radeon HD3850 (512 MB)
    • Sabit Disk: 25GB

    4 – Half Life 2

    half life 2

    Editörün favori oyunu olan Half-Life gerek atmosferiyle, gerek karakterleriyle çaresizce başarmaya çalışmayı bizlere öğretiyor. İlk oyunun başındaki kazayla dünya eskiye dönmeyecek şekilde değişiyor. İkinci oyunda dünyanın kazadan yıllar sonraki değişimine tanık oluyor ve umutsuz mücadeleye yeniden atılıyoruz. Neredeyse her sistemde çalışan birinci oyunun ardından gelen Half-Life 2, iyi bir hikaye ve dönemine göre iyi grafikleriyle hatırlanıyor.

    Minimum sistem gereksinimleri:

    • İşletim Sistemi: Windows 7, Vista, XP
    • İşlemci: 1.7 Ghz
    • Bellek: 512 MB RAM
    • Ekran Kartı: DirectX 8.1 destekli ekran kartı
    • Depolama: 7 GB kullanılabilir alan

    Düşük sistem gerektiren oyunlar: 5 – Journey

    düşük sistem gerektiren oyunlar

    Düşük sistem gerektiren oyunlar her zaman eski ya da kalitesiz grafiklere sahip değil. Journey bunun iyi bir örneği, çıkışı ilk defa PlayStation 3 ile olan oyun yakın zamanda PC için de çıktı. Oyunun kurgulanmış bir hikayesi ya da muazzam görsel efektleri bulunmuyor. Oyun boyunca yaptığınız tek şey koşmak ve keşfetmek. Yolculukta belirli bölümleri geçerek oyunun sonunu merak ederek yürümek basitlik arayan oyuncular için güzel bir aktivite.

    Minimum sistem gereksinimleri:

    • 64-bit işlemci ve işletim sistemi gerektirir
    • İşletim Sistemi: Windows 7
    • İşlemci: Intel Core i3-2120 | AMD FX-4350
    • Bellek: 4 GB RAM
    • Ekran Kartı: Nvidia GTS 450 | AMD Radeon HD 5750
    • Depolama: 4 GB kullanılabilir alan

    6 – Bully Scholarship Edition

    bully scholarship edition

    Berbat bir yatılı okulun berbat bir ortamında kendini bulan Jimmy Hopkins‘in karakteristik gelişimine oyun boyunca tanık oluyoruz. Kötü bir lisede dostluklar edinmeye çalışan ve yaramazlık yapmadan duramayan ana karakter oyun boyunca hayat dersleri alıyor.

    Minimum sistem gereksinimleri:

    • İşletim Sistemi: Windows XP / Windows Vista
    • İşlemci: Intel Pentium 4 (3+ GHZ) / AMD Athlon 3000+
    • Bellek: 1 GB RAM
    • Ekran Kartı: DirectX 9.0c ve Shader 3.0 destekli
    • Boş Alan: 4.7 GB

    Düşük sistem gerektiren oyunlar: 7 – Diablo II

    diablo 2

    Kuş bakışı açısından oynanan 2D rol yapma oyunu Diablo II, tüm zamanların en çok satanlarından bir tanesi. Oyun fantezi üzerine kurulu hikayesiyle RPG severlerin ilgisini çekiyor. Oyunun yakın zamanda remastered sürümü beta olarak indirmeye açıldı.

    • İşletim Sistemi: Windows 95/98/ME/2000/XP.
    • İşlemci: Intel Pentium 4 1300MHz / AMD Athlon MP.
    • Grafik Kartı: GeForce FX 5500 / Radeon Xpress 1200.
    • Bellek: 32 MB RAM.
    • Boş Depolama Alanı: 650 MB

    8 – Portal

    düşük sistem gerektiren oyunlar

    İki oyundan oluşan Portal serisi, Valve’ın üçüncüsünü getiremediği serilerinden bir tanesi. Oyunda portallar açabilen silahla simülasyonun adımlarını takip ediyoruz. Adımları takip ettikten sonra simülasyonun içinde kaçmaya çalışıyoruz. Oynarken strateji geliştirmeyi gerektiren Portal serisi pek yeni sayılmaz, bu da onu düşük sistem gereksinimli oyunlar listesine koyuyor.

    • İşletim Sistemi: Windows 2000/XP/Vista.
    • İşleci: Intel Pentium 4 1.70GHz / Mobile AMD Athlon XP-M 1400+
    • Ekran Kartı: GeForce 3 / Radeon 8500.
    • Kullanılmayan Ram Miktarı: 512 Mb RAM.
    • Boş Depolama Alanı: 5 GB

    9 – Euro Truck Simulator 2

    euro truck simulator 2

    Kısaca ETS 2 olarak adlandırılan tır şoförlüğü simülasyonunda keyifli vakit geçirebilirsiniz. Oyunun geniş bir haritasının olması ve bu haritanın ek içeriklerle genişletilebilmesi hoş bir deneyim sunuyor. Uzun yolculukları seviyor ve bir yandan işinizi yaptığınız, bir yandan manzarayı seyretmek istiyorsanız bu oyuna bir şans vermelisiniz.

    • İşletim Sistemi: Windows 7
    • İşlemci: Dual core CPU 2.4 GHz
    • Bellek: 4 GB RAM
    • Ekran Kartı: GeForce GTS 450-class (Intel HD 4000)
    • Boş alan: 7 GB

    Düşük sistem gerektiren oyunlar: 10 – Max Payne 2

    max payne 2

    Bir Rockstar Games oyunu olan Max Payne 2 hikayesi ve grafiksel gelişimi ile ilk oyuna fark atıyor. 2003 yılında çıkmış olsa da oynanmaya değer bir hikayeye sahip olması önemli bir detay.

    Minimum sistem gereksinimleri:

    • İşletim Sistemi: Microsoft® Windows® 2000/XP
    • İşlemci: 1Ghz Pentium III/Athlon or 1.2Ghz Celeron
    • Bellek: 256MB RAM
    • Ekran Kartı: 32MB VRAM’li ekran kartı
    • Boş Alan: 1.5 GB

    Düşük sistem gerektiren oyunlar listemizi nasıl buldunuz? Yorumlarda kendi önerilerinizi belirtebilirsiniz.