Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 523

    Mert Başaran ile Yeni Kitabı Işığında Ekonomi ve Teknoloji Söyleşisi

    0

    Mert Başaran ekonomiye ilgili ve dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden radarları açık bir kişi. Yeni kitabı, Küçük İşler Büyük Özgürlükler ise taze taze raflarda… Yoğun tempo içerisinde onu yakalayıp biraz umut topladık. İşte Mert Başaran ve onun özgürlük reçetesi…

    mert başaran
    Mert Başaran hem alaylı hem mektepli bir ekonomi uzmanı

    Kitabın para kazanma üzerine… Mert Başaran bize kendini tanıtır mısın? Kitabından yararlanmamız için ne kadar ekonomi bilmemiz gerekiyor?

    Öncelikle bu güzel soru için teşekkür ederim. Kitabımın en iyi yanı bu bence. Kitaptan yararlanmak için ekonomi bilmeniz gerekmiyor. Hatta hiçbir şey bilmeniz gerekmiyor. Okumayı bilin yeter. Çünkü en basit haliyle para nedir onu anlatıyorum. Para nasıl büyür nasıl elinizden uçup gider. Neyi niye satın alıyoruz niye almalıyız niye almamalıyız… Onlu yaşlardaki küçük bir kardeşim de okuyup anlayabilir, yaşlı bir teyzemiz de… Yani ben aslında paranın ne olduğunu anlatıyorum. Ve pekçok okurumdan gelen “paraya bakışımı değiştirdin” mesajları da beni çok mutlu ediyor.


    Eğitimime gelince: Evet İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde İşletme okudum ama ekonomiyi ya da bildiklerimi okulda öğrendim diyemem. Zaten kitapta sık sık “Bu bilgileri size okullarda öğretmezler” diyorum.
    Paraya, paranın temsil ettiği şeye olan ilgim çok küçük yaşlarda başladı. Kitabımı okuyanlar biliyor Zengin Baba Yoksul Baba misali varlıklı, parayı kazanmayı da büyütmeyi de bilen bir dede ile bunları hiç bilmeyen bir baba arasında büyüdüm.

    “Bildiklerimin çoğunu üniversitede öğrenmedim. Hayatın içinde öğrendim.”

    Daha 13, 14 yaşlarındayken borsa nedir, sermaye piyasası nedir biliyordum. Annemin banka hesabı üzerinden ilk hisse senedimi böyle aldım. Daha o yaşlarda al sat yapmayı biliyordum. İstanbullu bir aileyiz. Dedemin iyi ekonomi yönetimi sayesinde çok gayrimenkulümüz vardı. O gayrimenkullerin dedemden sonra birer birer erimesini izledim. Hepsinin kayıtları dururdu. Bunları incelerdim. İstatistiki olarak bakardım. Evet bir eğitimim var ama bildiklerimin çoğunu üniversitede öğrenmedim. Hayatın içinde öğrendim. Hayatın içinde öğrendim. Zaten kitabımda da bunun üzerinde çok duruyorum. Koca koca okulları bitirmiş, masterlar yapmış, deha seviyesinde insanlar belki orta okul mezunu bile olmayan ama ticari zekasıyla, para yönetimiyle holdingler kurmuş insanların yanında maaşla çalışıyor. Yani ben ekonomiyi sahada öğrendim. Varlıklı insanları gözlemleyerek öğrendim. Ama bunda aile hikayemden gelen, paranın ne olduğuna duyduğum ilgi çok etkili olmuştur.

    Kitabının ismini gerçekten ironik buluyorum. “Küçük işler büyük özgürlükler”, tersten baktığımızda bir şekilde paranın kölesi miyiz? Öyleysek efendiler kim?

    Kitabın ismini ben de çok seviyorum. Öncelikle küçük işler kısmını anlatayım. Ben çok küçük yaştan beri küçük paraları biriktirmeyi sevdim. Onlarla küçük küçük şeyler almayı sevdim. Hatta akrabalarımdan benimle dalga geçenler olurdu. “Küçük işlerin adamısın” diyerek. Şimdi gelelim büyük özgürlüklere. Aslında bu kitabımın da vaadi. Yaptığım küçük küçük yatırımlarla şu an en büyük özgürlüğe sahibim. Finansal özgürlüğe. Sabah sekizde kalkıp işe gitmem gerekmiyor. Şirketin birinci çeyrek karlılık raporları niye böyle diye kimse bana hesap sormuyor. Küçük birikimler büyük özgürlükleri inşa etmemi sağladı çünkü.

     

    “Küçük paraları küçümsemeyin…”

    mert başaran
    Mert Başaran geleceğe dair umudunu koruyor

     

    Bu kadar paradan ne olur diyenler de bunu öğrensin istiyorum. Kitabımda anlattığım güzel bir anekdot var. Henüz kurumsal şirketlerde çalışırken birlikte çalıştığımız bir hanım arkadaşım vardı. Şirketten ayrıldı. Tazminatıyla kendine adını vermeyeyim marka bir çanta almak istedi. Onu ikna etmeyi başardım ve bir arsa almasını sağladım. Yıllar sonra o çanta parasına aldığı arsa için “ailemizin hayatı kurtuldu” diyerek beni aradı. Çok da büyük olmayan bir para ama büyük bir özgürlüğün kapısını açtı. Kimse bir şey satın almasın demiyorum elbette ama parayı doğru kullanmayı önemsiyorum. Yatırım yapmayı, küçük paraları küçümsemeden yatırıma kullanmayı önemsiyorum.
    Köleler ve efendiler meselesine gelirsek. En basit ifadeyle borçluysan kölesin. Sabah altıda kalkıp bir saat yol gidiyorsan, eve dokuzda varıyorsan, gittiğin şirketin CEO’su bile olsan, villada oturuyor bile olsan bir tür kölesin. Karın tokluğuna çalışmak ile trilyonluk arabaya binmek, villada oturup sabah altıda şirkete gitmek için yola çıkmak arasında bence çok fark yok, kölelik açısından bakıyorsak.

    “Parayı özgürlüğünüzü satın almak için kullanın.”

    Finansal özgürlüğün varsa köle değilsin. İstediğin biçimde çalışırsın, istediğin saatte çalışırsın. Maaşlı çalışan, beyaz yaka, mavi yaka fark etmez. Efendiler ise bunları yapmazsak bizi işten kovan, aç bırakan kişiler oluyor. Kitabım bu yüzden önemli. Çalışalım, para kazanalım ama o parayı belli bir zaman sonra özgürlüğümüzü satın almak için kullanalım. Eski Roma’da köleler çalışarak özgürlüklerini satın alıyorlarmış. Biz de çalışıyorsak ve para kazanıyorsak bari kendi finansal özgürlüğümüzü satın alalım. Bunun yolu da parayı doğru anlamaktan, doğru harcamaktan doğru biçimde büyütmekten geçiyor.

    Açıkçası kitap yazmanı önemsiyorum ama TikTok videosu ve Instagram filtresi yanında kitap oldukça “analog” kalıyor. Dijital çağda neden kitap?

    45 yaşındayım. Bir anlamda yaşlıyım. Bizim için ne diyorlardı, dijital mülteciler mi? Biz kuşak olarak yirmili yaşlardan sonra cep telefonuyla, zaman içinde dijital dünya ile tanıştık. Aslında analog bir kuşağız. Ev telefonuyla, çevirmeli telefonla büyüdük. Telesekreter çıkınca heyecanlandık. Çağrı cihazı taşıyan abilerimize hayranlıkla baktık. Sonra cep telefonu çıktı… Uzunca bir zaman sonra bizim de oldu. Yani bugün yirmili yaşlarını süren kuşaktan farklı bir yerden geliyoruz. Onlar doğduğunda annelerinin babalarının cep telefonu vardı.

    Kitap belki kimileri için retro. Hatta yayıncımla, editörümle kitabın geleceği üzerine konuşuyoruz. Acaba 100 yıl sonra kitap ne olacak fikir jimnastiği yapıyoruz. Ama ben kitabı, basılı halini seviyorum. Hakiki bir yanı var sanki. Elinde tutabiliyorsun. Somut bir şey. Hediye edebiliyorsun. Kindle’da kitap okuyup çok hızlı okuyorum tamam ama sanki bitince bitti mi emin olamıyorum diyen arkadaşlarım var. Daha kalıcı geliyor basılı kitap. Hem zaten ben kendi kitabımın da bir kez okunup bırakılacak bir kitap olmadığını düşünüyorum. Bana gelen feedbackler de hep bu şekilde. Başucu kitabım oldu. Okuyorum sonra tekrar dönüp bakıyorum diyorlar. Her yeni krizde, işsiz kalınca, kredi kartı ekstreniz kabarınca bir doz yeniden okuyun diyorum.

    Tweetlerinde ekonomik düzenin değişeceğine dair paylaşımlar var. Pandemi bu düzenin bir parçası mı sence? Bizi ve ülkemizi yeni düzende neler bekliyor?

    Maalesef değişmek zorunda. Gidişat oraya doğru bence. Çünkü neoliberal politikalar insanları 1945’ten, İkinci Dünya Savaşı’ndan beri gitgide daha da fakirleştirdi. Para birilerinin elinde toplandıkça uçurum büyüdü. Bu daha da devam edecek ve bir noktada başka bir yöne gitmek gerekecek. Ters bir şey var çünkü. Otuz yıl önce bir memur emekli olduğunda ikramiyesiyle bir ev alıyordu. Bugün aynı memur o evin dörtte birini alabiliyor. Belki on yıl sonra hiçbir şey yapamayacak o ikramiye ile. Hatta emekli ikramiyesi diye bir şey de olmayacak. Teknolojideki inanılmaz ivme de emek, çalışan hayatı gibi alanlarda radikal değişimlere neden olacak. Pek çok insan belki işsiz kalacak. Yapay zeka birçok çalışanın işini elinden alacak. Çalışma hayatı insanı devreden çıkardıkça, paranın sınırlı sayıda insanın elinde toplanmasıyla yeni bir formül bulmak kaçınılmaz olacak. Hepimiz yaşayıp göreceğiz.

    “Büyük reset” komplo teorisyenlerin dilinden düşmüyor. Sen bu konuda ne düşünüyorsun? Parayı yönetenler zaten bu kadar güçlüyse neden bir format atmaya ihtiyaç var?

    Evet büyük reset benim de ilgimi çeken bir kavram. Buna komplo teorisi diyen de var elbette ama benim gidişatta gözlemlediğim ciddi bir mülkiyetsizleştirmeye doğru gidiyoruz. Hiçbir şeye sahip olmama empoze ediliyor. Bunun sonucunda hedeflenen insanların hiçbir şeye sahip olmadıkları bir dünya bence. Kelebekler gibi özgür ama hiçbir şeyin sahibi değil. Belki yaşamını sürdürmek için bir dünya vatandaşlık maaşı ile yaşayan insanlar.

    Sahip olmamak, bunun empoze edilmesi de köleleştirmenin bir başka versiyonu bence. Köle olduğunu fark etmeyen, mutlu olduğuna inanan insanlarla bir düzen yaratmak. Buradaki amaç belki paranın tanımını da değiştirmek. Paranın değeri, özellikle basılı paraların değeri git gide eridiği için buna doğru gidişat var. Bu erimeyi enflasyonla sağlıyorlar. Enflasyonla basılı paraların değerini iyice eritiyorlar. Geleceğin temaları biraz da bunlar olacak gibi. Mert Başaran olarak tam tersini söylüyorum. Buna tedbir alın. Malınız mülkünüz olsun, yatırımlarınız olsun, güçlü hissedeceksiniz diyorum.

    Geldik BitCoin’e… Bill Gates gibi birçok teknoloji gurusu BitCoin’e mesafeli duruyor. Sen ne düşünüyorsun?

    Waren Buffet’tan Bill Gates’e bunu saçma bulan, balon olduğunu söyleyenler çok var, evet. Ben de 45 yaşında biraz eski kafalı bir adam olduğum için biraz mesafeli hissediyorum. Tedbirli ve korkuyla bakıyorum diyeyim. Kendim bitcoin yatırımı yapıyor muyum? Evet, yapıyorum. Çok düşük fiyatlarda çok küçük miktarlarda yapıyorum. Ama her zaman içimde bir korku ve inançsızlık olduğunu itiraf edeyim. Bitcoin’i hisse senetleriyle karşılaştırıyorum. Hisse senedi daha somut hissettiriyor bana. Arazi alırken hiç korkmuyorum, ev alırken hiç korkmuyorum. Somut bir şey çünkü. Evde bir kiracı oturur sana kira öder. Araziye belki buğday belki lavanta ekilir. Veya o arazi imara girer evler yapılır üzerine. Ortada somut, gerçek bir şey var. Hisse senedi alıyorsunuz. Şirketin varlıkları var, uçakları var, atıyorum arabaları var. Temettü geliri var.

    Bitcoin veya diğer coinler ise ortada. Şu an kullanımı sınırlı, alışverişte kullanımı yaygın değil. Çok volatil. Hızla yükselip hızla düşebiliyor. Evet ben de ilgileniyorum ama temkinle. Yıllar önce bir lale spekülasyonu vardı. Merak edenler internete girip bakabilir. Binlerce dolara el değiştiren bir lale soğanı. Sonra herkesin elinde patlamıştı.

    Bitcoin için olmasa bile sonradan çıkan coinler, tokenlar için bu risk var bence. Bazıları bir ayda ortadan kayboluyor. Paralar uçup gidiyor. Elbette portföyünüzde Bitcoin de olabilir ama ben daha somut varlıklara yatırım yapmayı seviyorum.

    Teknoloji ile aran nasıl? Vazgeçemediğin aletler, ilgini çeken konular var mı?

    Elbette şimdilerde 15 yaşında 20 yaşında olan kardeşlerim gibi değil. Ne de olsa teknoloji biz analog kuşağa sonradan gelen bir şey oldu. Tabii ki aletlerim var. İki cep telefonum var. Biri özel biri iş için. Çünkü hayatımın çoğu telefonda geçiyor. Kapasitesi yüksek fiyatı makul olanları tercih ediyorum. Laptopum var. Netflix izlemeyi sevdiğim için güzel bir televizyonum var. Ama teknoloji delisi değilim. Arabaya da cep telefonuna da fonksiyon bazlı bakıyorum. İşimi iyi görmesi temel tercih nedenim oluyor.

    İşlemci krizi konusunda neler öngörüyorsun? Eğlence, sağlık ve otomobil gibi birçok sektör bu konuda zarar görüyor.

    Çok önemli işlemci krizi. Bir sürü sektör tabii ki bundan etkilenecek. Ama yakın vadede çözüleceğini düşünüyorum. Çünkü sistem hadi adını da söyleyelim kapitalist sistem kendine zarar verecek büyük yaralar açacak sorunları mutlaka çözer. En büyük devletler arasında savaş çıksa gider iki dakikada çözer isterse. Dolayısıyla işlemci krizi de çok uzun sürmeden çözülecek gibi düşünüyorum. Çünkü büyük şirketlerin menfaati var burada ve bu menfaatleri riske atmazlar.

    Son olarak… Mert Başaran gelecekten umutlu bir birey mi?

    Elbette umutluyum. Sağlığın yerindeyse umutlu olmamak için hiçbir neden yok. Ben biraz böyle bakıyorum. Bir ekonomi, piyasalar şunlar bunlar var bir de hayat var. İnsan trilyonların sahibi olsa da ciddi bir sağlık sorununda gözü hiçbir şeyi görmüyor. O zaman makro bir yerden bakıyorsun hayata. Krizler, ekonomik sarsıntılar, global sarsıntılar… Her şey önceliğini yitiriyor. Bu yüzden diyorum ki sağlıklıysak umutlu da olalım. Çalışalım, kazanalım, ama kazandığımızı varlığa dönüştürmek konusunda akıllı olalım.

    Hani Amerika için derler ya fırsatlar ülkesi diye. Bence Türkiye de fırsatlar ülkesi. Enseyi karartmadan ilerleyelim. Siyasi fanatizmle yapılan kötümser haberlere çok da kulak asmayalım. Ülke olarak da birey olarak da kendi finansal özgürlüğümüze yatırım yapalım. Evet dünyada büyük çalkalanmalar olacak, biz daha kırılgan ekonomilerden olduğumuz için bundan etkileneceğiz, zorlanacağız belki ama her krizin de fırsatlar barındırdığını biliyorum.
    Mesela bir yıl bir buçuk yıl önce emlak almış olanlar için yaşanan şey fırsat oldu. Hem de dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir fırsat. Birileri çok büyük paralar kazandı. Demek ki krizlerin böyle yönleri de var.
    Ben umudu her daim diri tutmaktan yanayım.

     

    AirPods Pro 2 ile bizi neler bekliyor?

    0
    7 Eylül’de gerçekleştirilecek Apple etkinliği öncesi tanıtılması beklenen cihazlarla ilgili sızıntılar gelmeye devam ediyor. Bir süredir iddialar ile gündeme gepen AirPods Pro 2 modelinin özellikleri sızdırıldı. Bluetooth 5.2 teknolojisi, geçtiğimiz yıllarda yeni bir LE Audio özelliğiyle tanıtıldı. İki Apple çalışanının ismi, LE Audio özelliği için katkıda bulunanlar listesinde yer alıyor. Analistler, şirketin LE Audio özelliğini yeni modellerinde kullanacağını tahmin ediyor.

    AirPods Pro 2 özellikleri ortaya çıktı

    Bluetooth SIG veritabanında yeni yayınlanan bir dosyaya göre, Apple kısa süre önce Bluetooth 5.3 desteği test edilmiş bilinmeyen bir bileşene sahipti. Her ne kadar veritabanında detaylı bilgi yer almasa da Apple’ın LE Audio’yu destekleyen Bluetooth sürümlerine sahip gelecekteki cihazlar için hazırlandığı tahmin ediliyor.
    AirPods Pro 2 özellikleri ortaya çıktı
    LE Audio, Bluetooth SIG’ye göre %50 daha düşük bit hızında bile SBC codec bileşenine kıyasla daha kaliteli ses sunabilen LC3 adlı yeni bir düşük güçlü ses codec ile geliyor. Düşük güç tüketen LC3 ses codec bileşeni, AirPods Pro 2 modelinin daha uzun pil ömrüne sahip olmasına imkan tanıyacak. AirPods Pro 2, LE Audio sayesinde her iki kulaklık için de farklı Bluetooth bağlantısı sağlayabilecek. Kullanıcılar, iki farklı AirPods ile bir cihaza aynı anda bağlanabilecek. AirPods Pro 2 modeliyle ilgili en önemli tartışmalardan biri şarj girişi. Ünlü Apple analisti Ming-Chi Kuo, şirketin AirPods Pro 2 modelinde Lightning şarj girişine yer vereceğini açıklamıştı. Mark Gurman ise USB Type-C girişine geçildiğini söyledi. Yeni modelin ses akustiğinde iyileştirme, gelişmiş H1 çipi, uzaktan ses çalma ve AirTag’e benzer şekilde çalışabilen Find My özelliği ile birlikte geleceği belirtiliyor. Ayrıca şarj ve batarya süresi tarafında da ilerleme kazanıldığı sızdırılan bilgiler arasında yer alıyor. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi yorumlar kısmında ve SDN Forum‘da paylaşabilirsiniz.

    Apple iPhone 14 Serisi Neler Sunacak?

    Apple, her sene olduğu gibi senenin en çok beklenen tanıtımını 7 Eylül’de gerçekleştirecek. Birçok ürün tanıtılması beklenirken Apple severleri ve diğer teknoloji severlerin ana odağı iPhone 14 serisi olacak. 14 Serisi için şimdiye kadar bilinenler ise şu şekilde;


    Bakmakta fayda var: Apple modellerinin kullanım ömrü belli oldu!


    Dört farklı iPhone modeli

    iPhone

    Apple, iPhone 12 serisi ile birlikte dört farklı iPhone modeli çıkarmaya başlamıştı: Mini, Standart, Pro ve Pro Max versiyonları. iPhone 13 serisinde de devam eden bu versiyonlar değişecek. Apple’ın artık Mini modeli çıkarması beklenmiyor. Tüketicilerin büyük ekran beklentisine kulak veren marka artık yoluna Mini versiyon yerine Max /Plus versiyonla devam edecek. Yani 14, 14 Max/Plus, 14 Pro, 14 Pro Max şeklinde dört modeli olacak. Gün geçtikçe daha fazla telefon ile içerik tüketildiği için büyük ekranlı standart versiyon özelliklerindeki bir telefonu görmemize artık kesin gözüyle bakılıyor.

    Çentiğe veda

    iPhone

    Apple, iPhone 14 Pro ve 14 Pro Max modellerinde ilk defa iPhone X ile hayatımıza giren çentiği farklılaştıracak. Hap ve delik tasarım ile daha fazla ekran alanı sunmayı hedefliyor. Böylece göze daha az batan çentik ile beraber, yüz tanıma sensörlerini de kullanmaya devam edebilecek. Sadece Pro modellerinde bunu kullanacak ve 14 ve 14 Max/Plus modellerinde eski çentiği kullanmaya devam edecek. Estetik olarak yeni hap ve delik ekran stili hoş gözükse de kimileri için Android telefonlardaki ekranlara göre çirkin ve kaba duracağı söyleniyor.

    Yeni A16 Bionic çip

    iPhone

    Her sene üzerine koyarak performansı ve verimliliği arttıran Apple, yeni iPhone 14 serisinde de yeni işlemcisini tanıtacak. Sızıntılara göre Apple burada da iPhone 14 Pro ve 14 Pro Max modellerini ayrı bir kefeye koyacak. 14 ve 14 Max/Plus versiyonda 13 serinin işlemcisi A15 Bionic kullanılacak, Pro modellerde ise yeni tanıtılacak işlemciyi kullanacak. Böylece Standart ve Pro versiyonlar arasındaki fark daha da açılacak.

    Gelişmiş kamera yetenekleri

    iPhone

    Uzun yıllardır ana kamerasında, geniş açı kamerasında ve telefoto kamerasında 12MP çözünürlüğünde bir sensör kullanan Apple, iPhone 14 Pro modellerinde ana kamerasında yükseltme yaparak 48MP çözünürlüklü bir kamera kullanacağı konuşulanlar arasında. Böylece hem ProRes çekimlerde hem de Cinematic videolarda daha keskin, gece fotoğraflarında daha aydınlık fotoğraflar sunmayı amaçlıyor. Yeni çip ile beraber 8K video çekimi yapabileceği de konuşulanlar arasında.

    Daha pahalı fiyatlarla gelecek

    iPhone

    Apple, her seneki iPhone çıkış fiyatlarını sabit tutuyordu. Ancak dünya genelinde yaşanan çip ve bileşen tedariki sıkıntıları, artan lojistik maliyetler iPhone fiyatlarına da yansıyacak gibi. Özellikle Pro versiyonunun 999 dolar yerine 1099 dolardan, Pro Max versiyonun ise 1199 dolardan başlaması bekleniyor. Bu fiyat artışının diğer bir sebebi ise yeni iPhone modelleri uydu ile direk bağlantı sağlayabilecek olması. Telefonunuz çekmediği, zor durumlarda kaldığınız anlarda veya düşük batarya seviyesindeki iken şebeke bağlantısının fazla batarya harcayacağı durumlarda direk uydu ile bağlantı sağlayarak görüşme yapabilme özelliğine sahip olması bekleniyor.

    Peki bu çarşamba (7 Eylül) tanıtılacak lansmanda Apple sizce 14 serisinde yeni neler tanıtacak? Sizce sızıntılardaki gibi bir telefon karşımıza çıkarsa satış rakamları neler olacak? Kendi görüşlerinizi bizlerle paylaşmayı unutmayın.

    Steam haftanın en çok satanlar listesi belli oldu!

    0
    Steam, haftalık en çok satanlar listesini kullanıcılarıyla paylaşmaya devam ediyor. Uzunca bir süredir Steam Deck’in zirveye demir attığı ve geçtiğimiz hafta Hogwarts Legacy‘nin damga vurduğu liste bir süre önce yenilendi. İşte Steam haftanın en çok satanlar listesi…

    Steam en çok satanlar listesi

    Steam hakkında paylaştığı verilerle ön plana çıkan SteamDB, haftanın en çok satanlar listesini güncelledi. Buna göre Valve’ın el konsolu Steam Deck, geçtiğimiz hafta da zirvede yer aldı. 28 Şubat 2023’te çıkması planlanan Destiny 2: Lightfall + Annual Pass ise ikinci sıradan kendine yer buldu.
    Listenin üçüncüsü F1 Manager 2022 olurken, 12 Ağustos’ta çıkış yapan Marvel’s Spider-Man Remastered ise dördüncü sırada yer aldı. Buna ek olarak 22 Mart 2019’da oyuncuların beğenisine sunulan Sekiro: Shadows Die Twice – GOTY Edition beşinci sırada karşımıza çıktı. Harry Potter evreninde geçen Hogwarts Legacy ise ön sipariş sayılarıyla ikinci haftasında dokuzuncu sırada bulunuyor. Steam geçtiğimiz haftanın en çok satanları listesi şöyle;
    1. Steam Deck
    2. Destiny 2: Lightfall + Annual Pass
    3. F1 Manager 2022
    4. Marvel’s Spider-Man Remastered
    5. Sekiro: Shadows Die Twice – GOTY Edition
    6. Dead by Daylight – Resident Evil: PROJECT W Chapter
    7. Cult of the Lamb
    8. Titanfall 2
    9. Hogwarts Legacy
    10. Red Dead Redemption 2
    Hogwarts Legacy sistem gereksinimleri ise şöyle; Minimum:
    • İşletim Sistemi: Windows 10
    • İşlemci: Intel Core i5-8400 veya AMD Ryzen 5 2600
    • Bellek: 8 GB RAM
    • Ekran Kartı: NVIDIA GeForce GTX 1070 veya AMD RX Vega 56
    • DirectX: Sürüm 12
    • Depolama: 85 GB kullanılabilir alan
    Önerilen:
    • İşletim Sistemi: Windows 10
    • İşlemci: Intel Core i7-8700 veya AMD Ryzen 5 3600
    • Bellek: 16 GB RAM
    • Ekran Kartı: NVIDIA GeForce 1080 Ti veya AMD RX 5700 XT
    • DirectX: Sürüm 12
    • Depolama: 85 GB kullanılabilir alan
    Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın!

    OPPO Reno7 öne çıkan özellikleri

    OPPO Reno7 cep telefonu ilginç kamerası, sevimli rengi ve sıradışı bazı özellikleri ile dikkat çekiyor.

    Ülkemizde fabrikası da bulunan OPPO, yeni modeli Reno7 cep telefonunu Türkiye pazarında satışa sundu. Çin’de tasarlanan bu yeni akıllı cep telefonu Türkiye’deki fabrikada üretiliyor. Markanın Gün Batımı Turuncusu olarak adlandırdığı Turuncu rengin bu cep telefonuna çok yakıştığını söylemek isterim. Özel bir fiber malzemeden üretilen bu arka kapak deri hissiyatı ile dikkat çekiyor.

    Telefon gücünü Snapdragon 680 işlemciden alıyor. 8 GB RAM ve 128 GB depolama alanına sahip olan telefonun ekranı 6.43 inç büyüklüğünde ve AMOLED teknolojisini kullanıyor. Android 12 işletim sistemi ile gelen cep telefonu ColorOS 12.1 arayüzüne sahip.

    OPPO Reno7

    Telefon isterseniz çift SIM kart desteği de sunuyor. Ek olarak ikinci SIM kart yuvası aynı zamanda microSD bellek kartı desteğine de sahip. OPPO Reno7’nin belki de en ilginç özelliği ana kamerasında saklı: 64 MP + 2 MP (mikroskop) + 2 MP alan derinliği kamerası ile donatılan telefonda bu mikroskop kamerası size farklı bir dünyanın kapılarını açıyor. Nesnelere birkaç cm yaklaşarak çekim yaptığınız bu kamera rakiplerinde olmayan bir özellik.

    Ekrandan parmak izi okuma özelliği de bulunan telefonda ön kamera da ihmal edilmemiş. IMX709 sensörüne sahip olan bu ön kamera özel bir selfie moduna da sahip. Bu sayede çok daha net ve parlak özçekim fotoğraflar elde edebiliyorsunuz.

    OPPO Reno7
    Oppo Reno7 mikroskop kamera örneği (tuz)

     

    Pil tarafında 4500 mAh kapasitesinde bir pile sahip olan telefon SUPERVOOC 33 Watt hızlı şarj desteği ile geliyor. OPPO Reno7 bazılarının seveceği 3.5 mm kulaklık girişine sahip. Bu sayede varsa kendi kulaklığınızı da telefonla beraber kullanabiliyorsunuz.

    Günlük ihtiyaçları fazlasıyla karşılayabilecek bir donanımla gelen cep telefonu, sunduğu özellikleriyle orta sınıfa yeni bir hareket getiriyor.

     

     

    OPPO Reno7

     

    • 6.43 inç AMOLED 2400 x 1080 piksel FHD ekran
    • 90 Hz yenileme hızı
    • Gorilla Glass 5 ekran koruması
    • Snapdragon 680 işlemci
    • Adreno 610 GPU
    • 8 GB RAM
    • 128 GB depolama
    • microSDXC bellek kartı yuvası
    • Android 12 işletim sistemi
    • ColorOS 12.1 arayüzü
    • 64 MP (79 derece görüş açısı, f/1.7) + 2 MP mikroskop (f/3.3)+ 2 MP (f/2.4) derinlik kamerası
    • 1080p 30 fps video kayıt
    • 32 MP ön kamera (IMX709 sensör) f/2.4 85 derece
    • 1080p 30 fps video kayıt
    • 4500 mAh pil
    • Çift SIM desteği
    • GPS, A-GPS, BeiDou, GLONASS, Galileo ve QZSS
    • Parmak izi okuyucu
    • 33 W SUPERVOOC şarj
    • Wi-Fi ac, Blutooth 5.1, 3.5 mm kulaklık girişi
    • Gün Batımı Turuncusu, Kozmik Siyah renk seçenekleri
    • 179 gram ağırlık

    Oppo Reno7’yi MediaMarkt internet sitesi ve mağazalarından satın alabilirsiniz.

    Kullanışlı bir not alma uygulaması arayanlar için yararlı öneriler

    Akıllı telefonlar hayatımızın birçok noktasında ihtiyaçlarımıza cevap verirken bunların arasında not almak başlarda geliyor. Kolayca not alma, her an elinizin altında bulunması ve ihtiyaç duyduğunuzda kilitleyerek emniyet altına alınabilmesi, akıllı telefonlarda tutulan notları kullanışlı hâle getiriyor. iPhone’larda veya Android telefonlarda yüklü gelen çeşitli not alma uygulamaları var. Ancak üreticilerin sunduklarından farklı alternatifler istiyorsanız, bu rehber niteliğindeki yazımız size fazlasıyla yardımcı olacaktır. İşte kullanışlı bir not alma uygulaması arayanlara yardımcı olacak çeşitli öneriler:

    One Note

    Microsoft’un farklı platformlar arasında sorunsuz biçimde çalışabilen not alma uygulaması, birçok kullanışlı işlevi Microsoft 365 kullanıcıları için ek ücrete gerek olmadan sunmasıyla dikkat çekiyor. Farklı not defterleri oluşturma, notlara fotoğraf ekleme, web sayfalarından notlar oluşturma, belge tarama gibi gelişmiş özellikleri en büyük avantajları arasında yer alıyor. Ekran kalemi sayesinde el yazısıyla not alma veya notlarda çizim yapma da OneNote’u özellikle Apple Pencil veya S Pen gibi ekran kalemleriyle kullanmayı verimli hâle getiriyor. Ne var ki, OneNote notların organizasyonu ve kullanıcı arayüzü konusunda biraz geride görünüyor. Kullanıcı arayüzü biraz karmaşık ve neyin nerede olduğuna alışmak için biraz zamanın geçmesi gerekiyor.

    One Note’u iOS, Android, Mac, Windows ve Web platformlarında kullanabilirsiniz.

    Google Keep

    Google Keep, basit ve anlaşılır kullanıcı arayüzüyle dikkat çekiyor. Bununla birlikte görsel açıdan çekici bir uygulama olduğunu söyleyebiliriz. Bu uygulama daha çok post-it tarzında küçük notlar tutmak isteyenler için kullanışlı görünüyor. Ya da yapılacaklar listelerini sıklıkla tutanlar için Google Keep kullanışlı bir araç olacaktır. Notlara etiketler verilebiliyor veya en tepeye sabitlenebiliyor. Her bir nota bir renk veya özel arka plan atayabilirsiniz. Ayrıca bunları çeşitli anımsatıcılarla ilişkilendirebilirsiniz. Ayrıca dikte özelliği sayesinde yazı yazmaya gerek kalmadan notlar oluşturabilirsiniz. Görsellerdeki metinleri alarak notları oluşturma imkanı da var. Eğer kullandığınız akıllı telefon veya tabletin işletim sisteminde sunulandan farklı bir not alma uygulaması kullanmak ve basit notlarınıza web aracılığıyla başka cihazlardan da erişmek isterseniz, Google Keep isabetli bir seçenek olacaktır.

    Google Keep’i iOS, Android ve Web platformlarında kullanabilirsiniz.

    Evernote

    Evernote en eski not alma uygulamalarından bir tanesidir. Zahmetsiz şekilde hızlı biçimde not almaya imkan tanıması ve farklı cihazlar arasında notları eş zamanlamaya izin vermesinin yanı sıra güçlü bir arama motoru da bulunuyor. Öte yandan kullanıcıların işini kolaylaştıracak birçok işlevi de bulunuyor. Web sayfalarından çeşitli metinleri kırparak notlar oluşturma; PDF, PowerPoint gibi formatları destekleme, mobil uygulamalarda kitap veya defter gibi kaynaklardan belge tarama gibi özellikleri mevcut. Ne var ki, Evernote’un gelişmiş özelliklerini kullanmak için Premium aboneliği edinmeniz gerekiyor.

    Evernote iOS, Android, Mac, Windows ve Web platformlarında kullanılabiliyor.

    Simplenote

    Simplenote, temiz ve sade kullanıcı arayüzüyle öne çıkıyor. Bu da alınan notların takibini kolaylaştırıyor. Etiketleme ve arama araçları sayesinde kullanıcılar aradıkları notları kolaylıkla bulabilirler. Aynı ekipte olan veya aynı proje üzerinde çalışan kişiler de ortak notlar oluşturabilirler. Bu arada Simplenote, belgelerin önceki versiyonlarının da yedeğini alıyor, böylelikle daha önce alınmış bir nota geri dönmek mümkün oluyor. Simplenote’un çok fazla gelişmiş özelliği yok, ancak basit bir not alma uygulaması isteyenler için gereken tüm ihtiyaçları karşılayacaktır. Eş zamanlama ve ortak çalışma tarafında temel işlevleri sunuyor. Ücretsiz olması da en önemli özellikleri arasında yer alıyor.

    Simplenote iOS, Android, Mac, Windows, Linux ve Web platformlarında kullanılabiliyor.

    Dropbox Paper

    Ortak bir proje üzerinde çalışanlar için işleri kolaylıkla yürütebilecekleri bir not uygulamasının varlığı önemlidir. Dropbox Paper, sadece not alma veya alınan notları düzenleme imkanı sunmuyor, aynı zamanda beyin fırtınası yapma, fikirleri gözden geçirme ve hatta online görüşmeler yapma gibi işlerle ortak çalışma alanındaki gücünü ortaya koyuyor. Yapılacaklar listesi oluşturma, başkalarına görevler atama, son teslim tarihleri ekleme veya diğer grup üyelerinden bahsetme gibi kullanışlı görev yönetimi araçları var. Dokümanlar içine yorumlar ekleme de işteki verimliliği artıracaktır. Paper’a takviminizi bağlayarak bir toplantı takvimiyle ilgili dokümanlara kolayca erişebilirsiniz. YouTube videolarından GIF animasyonlara kadar farklı birçok ortam dosyasını da notlara ekleyebilirsiniz. Bir Dropbox uygulaması olduğu için, Paper bu bulut depolama servisiyle de iyi biçimde işliyor.

    Dropbox Paper iOS, Android ve Web platformlarında kullanılabiliyor.

    Zoho Notebook

    Zoho Notebook farklı türlerdeki notlar için sunmuş olduğu farklı yaklaşımla diğerlerinden ayrılıyor. Kart tabanlı tasarımı sayesinde Zoho Notebook farklı not biçimleriyle çalışmayı kolaylaştırıyor. Her bir kartın, not türüne göre özel bir rengi bulunuyor, böylelikle ilk bakışta notları birbirinden ayırt etmek mümkün oluyor. Her bir kart için özelleştirilmiş fonksiyonlar da mevcut. Örneğin, Metin kartları yapılacaklar listesi oluşturma veya beyaz tahtaların görüntüsünü yakalamak için kullanılabiliyor. Dosya kartı ise PDF’leri, Word veya Excel dokümanlarını notlara eklemeyi kolaylaştırıyor. Akıllı Kartlar ise Zoho Notebook içinde kaydedilen içerikleri otomatik olarak formatlandırarak daha iyi görünmesini sağlıyor. Zoho Notebook, mobil uygulamalarda çeşitli dokunmatik hareketleri de destekliyor. Parmak sıkıştırma ile notları bir yığın içinde gruplandırma, cihazı sallayarak aradığınız notu bulma bunların arasında bulunuyor.

    Zoho Notebook ücretsiz ve bu uygulama iOS, Android, macOS ve Web platformlarında kullanılabiliyor.

    Ulysses

    Ulysses sadece not almak için değil, uzun formatta makaleler yazmak için de kullanışlı bir uygulama. Ne var ki, bu uygulamanın ücretsiz versiyonu yok ve sadece Apple cihazlarında çalışıyor. Özellikle yazarlar için uygun özellikleri var, tüm yazma sürecini yürütmeyi sağlıyor ve hatta yazdırma işlerini de kolaylaştırıyor. Tam Ekran odak modu sayesinde sadece yazıya odaklanmak mümkün oluyor. Bunun dışında aralarında koyu modun da bulunduğu farklı temalar var. Ulysses, WordPress’i kullanan blog yazarları için de kullanışlı. Yazılarınızı bu uygulamada hazırladıktan sonra WordPress paneline girmeden hemen yayınlayabilirsiniz. Yazıya görseller ekleme, etiket ve kategorileri ayarlama gibi tüm işlemler bu uygulamadan gerçekleştirilebiliyor.

    Ulysses Mac, iPad ve iPhone’da kullanılabiliyor. Aylık ve yıllık ücretleri var.

    Redmi Note 11S : Ailenin fiyat/performans ürünü

    Daha ufak bir ekrana ve daha hafif bir tasarıma sahip olduğu için tek elde daha rahat kullanım sunan Redmi Note 11S’e yakından bakıyoruz.

    Redmi Note 11S, 179 gram ağırlıkta ve yaklaşık 8,10mm kalınlıkta. Arka tarafta pürüzsüz bir yüzeyi ve köşelerden yumuşatılmış tasarım hatları var. İnci beyazı, alacakaranlık mavisi ve grafit grisi olmak üzere 3 farklı renk seçeneği bulunan telefon, başta belirtmeliyiz ki Note 11 Pro’da da kullanılan MediaTek Helio G96 çipsetine, 108MP ana kameraya ve 5000mAh pile sahip.

    Redmi Note 11S

    Bu modelde de parmak izi okuyucu sensörün ekrana değil, sağ yan taraftaki güç tuşuna yedirildiğini belirtelim. 2400 x 1080 çözünürlük sunan ekran, 90Hz yenileme değeri sunabiliyor ve bu sayede daha akıcı görüntüleri mümkün kılıyor.

    Gelişmiş bir okuma modu da bulunan ekran, 1000 nit değere kadar parlaklık sunabiliyor ve bu sayede çoğu kez dış mekân kullanımlarında da net görüntüleme gerçekleştirebiliyor. Ekranın dokunuşlara hızlı cevaplar verebildiğini ve akıcı deneyim sunduğunu da belirtmeye gerek yoktur sanırız.

    Redmi Note 11S

    8GB bellek ve 128GB dahili depolama

    LPDDR4X ve UFS 2.2 teknolojileri bu üründe de var, bu sayede standart RAM ve disklere kıyasla daha performanslı çözümler sunulabiliyor. Bunlar, özellikle güçlü uygulamaları ve oyunları çalıştırırken cihazınızın zorlanmasının önüne geçecektir.

    Android 11 işletim sistemi bulunan ve kolay bir kullanım sunan Redmi Note 11S, PUBG Online ve Call of Duty Mobile gibi güzel grafiklere sahip ve popüler oyunları rahatlıkla deneyimleyebilirsiniz. PUBG’yi HD grafiklerde deneyimlediğimizi ve uzun süreli deneyimlerde aşırı ısınma faktörüyle karşılaşmadığımızı da belirtelim.

    Redmi Note 11S

    108+8+2+2MP

    Dörtlü kamera sistemi sayesinde  portre çekimler yapabilir, geniş açılı çekimler gerçekleştirebilir ve makro çekimler yapabilirsiniz.

    Kameralar, özellikle iyi ışıklı ortamlarda güzel fotoğraflar çekebilmenize yardımcı oluyor. 108MP değerdeki kamera, f1.9 açıklık değeri sayesinde sistemdeki en iddialı bileşeni oluşturuyor.

    Video tarafında ise yüksek beklentileriniz olmamalı. Zira 1080p 30FPS değerde videolar çekebiliyorsunuz. Yine de, bu özelliğin sabit videolarda, vloglar için yeterli olduğunu söyleyebiliriz. Temel düzeyde hızlı ve ağır video çekimleri de yapabilirsiniz.

    Redmi Note 11S

    Ön tarafa geldiğimizde de 16MP kamera görüyoruz. Bu kamera da 1080p 30FPS videolar çekebilmenize imkân sunuyor. Bokeh efekti ve çeşitli filtreler yardımıyla ortaya güzel selfie’ler çıkarabiliyorsunuz.

    Bluetooth 5.0, Wi-Fi AC gibi kablosuz bağlantı teknolojileri bulunan telefon, 5000mAh pille geliyor. Bu pil, tek şarj ile normal kullanımda 2 günü görmenize, yoğun kullanımda da bir günü geride bırakmanıza yardımcı oluyor. 33w hızlı şarj desteğinin sunuluyor olması ve bu şarj adaptörünün kutudan çıkıyor olması da sevindirici bir detay.

    Redmi Note 11S

    Sonuç

    Redmi Note 11S ‘in güzel bir tasarımı var. Çoğu kez tek elde kullanıma uygun ve rahatsızlık uyandırmıyor. Ayrıca, kutudan çıkan koruyucu şeffaf kılıfla daha sağlam ve temiz kullanma şansınız da var.

    Cihazda şu an Android 11 işletim sistemi var ve kullanımı kolay bir arayüze sahip. Yine de, yakın zamanda Android 12 güncellemesinin geleceğini düşünüyoruz. Bu sayede daha güncel kullanımlar mümkün olacaktır.

    Redmi Note 11S

    Hem ekranı hem de diğer teknik özellikleri sayesinde pek çok oyun ve uygulamayı rahatlıkla çalıştırabilirsiniz. Örnek olarak iyi grafiklere sahip PUBG Mobile ve Call of Duty Online gibi oyunları gösterebiliriz. Bu iki marka, mobil platformlarda da milyonlarca oyuncu tarafından tercih ediliyor ve telefon satın alma kararı esnasında da önemli paya sahipler.

    Kameralar, özellikle gün ışığında fotoğrafçılık için başarılı. 5000mAh pil değeri ve hızlı şarj desteği de gün içinde yarı yolda kalmayacağınız anlamını taşıyor.

    Redmi ürün ailesi hakkında detaylı bilgi ve satın almak için buraya tıklayın

    Bu ayın en beğenilen Android tabanlı oyunları

    0

    Android ekosistemi her geçen gün büyüyor ve eklenen her cihazın yanı sıra Google Play’e de her gün yüzlerce hatta binlerce yeni oyunlar ve uygulamalar ekleniyor. Ağustos ayının sıcak yaz günlerini eğlenceli hale getirecek Android tabanlı oyunları sizler için derledik.

    Bridge Constructor: The Walking Dead

    Listemizin ilk sırasında önümüzdeki günlerde son sezonu yayınlanacak olan Walking Dead’i konu alan bir oyun olan Bridge Constructor: The Walking Dead var. Bridge Constructor: The Walking Dead ile kıyamet sonrasına yaşayan ölülerin dünyasında yaşam mücadelesi vermeye çalışıyoruz. Dizisini seyretmeseniz bile hoşunuza gidecek bu oyunda harabeye dönmüş dünyada hayatta kalarak yeniden inşa etmeye çalışıyorsunuz. Oyunda Daryl, Michonne ve Eugene gibi sevilen karakterlerle birlik olarak zombilere karşı amansız bir mücadele veriyorsunuz. Ücretli olan oyunun ne yazık ki bir deneme sürümü yok.

    Oyunu indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.headupgames.bridgeconstructortwd&hl=tr&gl=US

    Space Marshals 3

    Listemizin ikinci sırasında oldukça beğenilen bir oyun olan Space Marshals’ın üçüncü bölümü var. Hem western hem de uzay oyunlarını sevenler için ilgi çekici bir oyun olan Space Marshals 3’de şapkanızı takıp, çizmenizi giyip uzaydaki kötü adamları yakalamak için bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Oyunu ücretsiz olarak indirip oynayabiliyorsunuz.

    Oyunu indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.pixelbite.sm3&hl=tr

    Dunkers 2

    Listemizin üçüncü sırasında Basketbol seven kullanıcıların beğeneceğini düşündüğümüz bu oyun kariyer ve arcade olmak üzere iki moddan oluşuyor. Oldukça basit grafiklere ve kullanıma sahip oyunda seçebileceğiniz sınırlı sayıda karakter bulunuyor. Oyunu oynadıkça ve yeni başarılar kazandıkça yeni karakterlerden seçim yapabiliyorsunuz. Kariyer modunda turnuvaya katılıp ligin şampiyonu olmak için çabalıyorsunuz. Arcade modunda ise basket yemeden seriyi tamamlamanız gerekiyor. Arcade modunda oyunu oldukça zorlaştıran çeşitli sürprizler bulunuyor.

    Oyunu indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.playbackgames.dunkers2

    Awaken: Chaos Era

    Listemizin dördüncü sırasında Awaken: Chaos Era var. Oyunda efsanevi bir dünyaya dalarak insanlığı kurtarmaya çalışıyorsunuz. Eski kral dünyadaki tüm dengeyi bozmuş ve kıtayı yıkımın eşiğine getirmiştir. Dünyaya tekrar barış getirmek için aydınlık ve karanlık dünya arasındaki savaşa dahil oluyor ve bu dünyanın kahramanı haline geliyorsunuz. Kısacası içinizdeki kahramanı uyandırmanın zamanı artık geldi. Oyun oldukça etkileyici görsellere sahip, animasyonlar ve görsel efektleri oldukça etkileyici. Önünüzde keşfetmeniz gereken büyük bir dünya var. Oyunu ücretsiz olarak indirip oynayabiliyorsunuz. Oyun içi satın alma seçenekleri mevcut.

    Oyunu indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.ace.global&hl=tr&gl=US

    Dice: Heroes of Whitestone

    Listemizin son sırasında RPG ile karışık bir oyun olan Dice: Heroes of Whitestone var. Biraz zar atarak ve oyunun size hareket etmenizi söylediği yere hareket ederek oyun dünyasında geziniyorsunuz. Yapmanız gereken şey size verilen talimatları uygulamak. Oldukça genel RPG karakterlerine sahip. Oyunu oynamak oldukça basit, karakterlerin seviyesini yükselt, savaş ve keşfet. Oyunda ayrıca PvP savaşları, loncalar, skor tabloları ve toplanacak çeşitli kahramanlar da bulunuyor. Masa oyununu RPG ile birleştiren  Dice: Heroes of Whitestone beklenenden çok daha iyi sonuç veriyor. Oyunu ücretsiz olarak indirip oynayabiliyorsunuz. Oyun içi satın alma seçenekleri mevcut.

    Oyunu indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.KingsIsle.DICE2

    Huawei Nova 10 ve Nova 10 Pro’nun Avrupa fiyatları belli oldu

    0

    ABD ambargosu nedeniyle zorlu bir süreçten geçen Huawei, IFA 2022 fuarında yeni cihazlarını Avrupa pazarında da satacağını duyurdu. İşte Huawei Nova 10 ve Nova 10 Pro özellikleri..

    Google tarafından sağlanan hiçbir platformu kullanamayan şirket, kullanıcılara kendi geliştirdiği Huawei Mobil Servisler (HMS) ile hizmet veriyor. Avrupa pazarında varlığını sürdürmeye devam eden şirket, IFA 2022 etkinliğinde boy gösterdi.

    Huawei Nova 10 Pro özellikleri

    Huawei Nova 10 Pro, gücünü Qualcomm Snapdragon 778G işlemciden alıyor. İşlemcide 1 adet 2.4 GHz ARM Cortex-A78 (Kryo 670), 3 adet 2.2 GHz ARM Cortex-A78 (Kryo 670) ve 4 adet 1.9 GHz ARM Cortex-A55 çekirdek bulunuyor. Grafik arabirimi tarafında ise Adreno 642L mevcut.

    huawei nova 10 pro özellikleri

    6.78 inç ekran ile karşımıza çıkan cihazın çözünürlüğü 2652 x 1200 olarak belirtildi. 120Hz ekran tazeleme hızına sahip OLED panel ile tanıtılan model, ekran performansı konusunda beklentileri fazlasıyla karşılıyor.

    8 GB RAM ile tanıtılan cihazda 128 GB ve 256 GB olmak üzere iki farklı depolama seçeneği mevcut. Üçlü kamera dizilimine sahip modelde 50 Megapiksel f/1.8 ana kamera, 8 Megapiksel ultra geniş açılı kamera ve 2 Megapiksel derinlik sensörü kullanıldı. Öz çekim için 60 Megapiksel ultra geniş açılı kamera ve 8 Megapiksel portre kamerası bulunuyor. Ayrıca cihazda 100W hızlı şarj teknolojisine sahip 4.500 mAh batarya mevcut.

    Huawei Nova 10 özellikleri

    Nova 10 modelinde de Pro versiyonunda kullanılan Snapdragon 778G işlemci mevcut. 8 GB RAM ile tanıtılan cihazda 128 GB ve 256 GB olmak üzere iki farklı depolama seçeneği yer alıyor.

    Huawei Nova 10 özellikleri

    6.67 inç ekran ile karşımıza çıkan Huawei Nova 10, 2400 x 1080 piksel çözünürlüğe sahip. Huawei, Nova 10 modelinde 120Hz ekran tazeleme hızını destekleyen OLED panel kullandı.

    Üçlü kamera dizilimine sahip modelde 50 Megapiksel f/1.9 ana kamera, 8 Megapiksel ultra geniş açılı kamera ve 2 Megapiksel derinlik sensörü kullanıldı. Öz çekim için 60 Megapiksel ultra geniş açılı kamera bulunuyor. Huawei Nova 10, 66W hızlı şarj teknolojisine sahip 4.000 mAh batarya ile satılacak.

    Huawei Nova 10 ve Nova 10 Pro fiyatı

    Huawei, tanıtım etkinliğinde yeni modellerin fiyatlarından da bahsetti. Huawei Nova 10 modeli, 549 euro başlangıç fiyatıyla kullanıcılara sunulacak. Nova 10 Pro modeliyse 699 eurodan başlayan fiyatlar ile satılacak.

    Siz cihazların özellikleri ve Avrupa fiyatı hakkında ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi yorumlar kısmında ve SDN Forum‘da paylaşabilirsiniz.

    Instagram içerik oluşturucu hesabı hakkında merak edilenler

    Instagram içerik oluşturucu hesabı ile birlikte gelen ve farklı avantajlar sunan bazı harika özellikler ile yakınlaşmaya ne dersiniz?