Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 512

    Razer Kraken V3 Pro : Güçlü hoparlörler, kablosuz tasarım ve dahası

    Razer Kraken V3 , farklı platformlarda kullanılabilen ve konforlu deneyimler sunabilen, RGB aydınlatma sistemini de bünyesinde barındıran kablolu bir kulaklıktı. V3 Pro ise, başta da belirttiğimiz gibi kablosuz bir oyuncu kulaklığı.

    Kablosuz Razer Kraken V3 , 372 gram ağırlıkta. Kraken V3 ise, 325 gram ağırlıktaydı. Yani yeni ürünümüz biraz daha ağır, ama bünyesinde daha gelişmiş teknolojileri barındırdığını göz önüne aldığımızda bu sorun olmuyor.

    Kulaklıklar yine büyük tasarlanmış ve kulaklarınızı tamamıyla içine alarak sizi bir nevi dış dünyadan koparabiliyor. Hem dışarıdaki sesleri büyük ölçüde yalıtıyor hem de duymak istediğiniz işitsel detaylar adeta sizi 360 derece sarıyor. Böylece oyun oynarken ya da bir şeyler izlerken, adeta atmosfere dahil olarak maksimum deneyimi elde edebiliyorsunuz.

    Razer Kraken V3

    Kulak yastıklarının iç kısmını kumaş, dış kısmını da suni deri malzeme oluşturuyor. Özellikle iç kısımda kumaş tercihi, terlemeye bağlı olarak uzun süreli deneyimlerin ardından suni deri malzemenin ufak ufak kopup dökülmesinin önüne geçebilir. Bu, suni deri tercih edilen çoğu üründe bilinen bir problem.

    Kulaklığın tasarım detaylarına bakmayı sürdürdüğümüzde, Razer logoları ve etrafının RGB aydınlatma sistemiyle desteklendiğini, bu sayede ortaya daha iyi görsel detaylar çıkarabildiğini söyleyebiliriz. Tabii pil tasarrufu konusunu da göz önüne alarak bu özelliği kapatma şansınız da var.

    Razer Kraken V3

    50 mm sürücüler

    Razer, bu ürününde kendi teknolojisi olan TriForce Titanium’u tercih etmiş. Pasif gürültü engelleme özelliği de işin içine eklendiğinde, saatlerce keyifle oyun deneyimleri yaşayabilirsiniz. Ürünün sunduğu ses kalitesinden, kulak ve kafadaki konumlandırılmasından, takılıp çıkarılabilir mikrofon sisteminden genel olarak memnun kaldık. Bu arada mikrofonu isterseniz çıkarabiliyorsunuz da.

    Özellikle online rekabetçi oyunlarda, en ufak sesleri dahi duyabilmek için iyi bir çözüm. “Hangi taraftan sesler geliyor, acaba düşmanlar bana yakın mı uzak mı?” bu gibi konularda fikir yürütebilmenize ve genellikle de başarılı olmanıza yardım edebiliyor. Tabii şunu da belirtmekte yarar var. Mikrofonun ses kalitesi genel olarak iyi, ama biraz daha yüksek ses seviyesi ve daha berrak bir ses kalitesi sunabilirdi. Zira piyasada daha iyi kaliteye sahip rakip ürünler de var.

    Razer Kraken V3

    THX Spatial Audio

    20 Hz – 20 kHz frekans aralığı sunan kulaklığın ses kalitesini çok beğendik. Oyun oynarken, ses adeta sizi sarıyor ve en ufak detayları dahi kaçırmıyorsunuz. Bu esnada dış dünya ile de bağınız neredeyse tamamen kopuyor. Örneğin, Doom Eternal gibi bir oyunu oynarken, bir yandan ortam sesleri, bir yandan da ortama uygun müzikleri duyuyorsunuz. Razer’ın bu ürünü, çok katmanlı sistemi sayesinde tüm sesleri ve müzikleri ayrı ayrı, bozulma olmadan, net detaylarla sunabiliyor. Bu gerçekten çok keyifli. Aynı şekilde kulaklığımızın müzik ve sinema deneyimlerimizdeki performansından da memnun kaldık.

    V3 HyperSense’den sonra kablosuz

    Razer Kraken V3 Pro, Kraken V3 ve V3 HyperSense ile pek çok noktada aynı detaylara sahip ve tabii farklılıkları da var.

    Öncelikle, V3 Pro’nun kablosuz olarak kullanılabilen bir ürün olduğunu söylemiştik. Buna ek olarak, ürünümüzde HyperSense, yani titreşim motorlu özel bir sistemin olduğunu da söyleyelim. Kısacası bir yandan sesler duyarken bir yandan da o seslerin şiddeti ve sıklık düzeylerine paralel olarak kulaklarınızda titreşimler hissediyorsunuz. Böylece o an oynadığınız oyuna ya da dinlediğiniz müziğe daha iyi odaklanabiliyorsunuz. Bu özelliği isterseniz kapatabilirsiniz de.

    Razer Kraken V3

    Ürün, tek şarj ile kablosuz olarak 44 saate kadar kullanım sunabiliyor. Bu süreçte RGB aydınlatma sistemi ve titreşim sisteminin kapalı olması gerekiyor. Eğer bu iki teknolojiyi aktif olarak kullanıyorsanız, bu tek de tek şarj ile 11 saate kadar deneyim mümkün oluyor. Kendi fikrimizi belirtmemiz gerekirse, RGB aydınlatma sistemini tamamen kapatabilir ve titreşim sistemini de yalnızca ihtiyaç duyduğunuz esnalarda açarak tek şarj ile daha uzun süreli deneyimler elde edebilirsiniz.

    Razer ürün ailesi hakkında detaylı bilgi ve satın almak için buraya tıklayın

    QPU – Kuantum İşlemciler Hakkında Her Şey

    Kuantum ve kuantum dünyası teknolojinin her alanında önemli bir yere sahip. Atom altı parçacıkların belirsizliği gelece devasa bir kapı açarken, özellikle bilgisayar işlemcileri bu kuantum dünyasından öğrendiklerimizle inanılmaz bilişim cihazlarına dönüşüyorlar. Peki CPU’dan farklı olarak bir kuantum işlemci, yani QPU nedir?

    Kuantum işlem birimleri dışarıdan bakıldığında GPU ve DPU’lara çok benzer görünebilir. Hepsi tipik o olarak elektriksel devrelerden oluşan yongalar gibi görünüyor, ancak işin detayına indiğimizde QPU çok farklı bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Kuantum işlemci olarak da bilinen QPU, belirli hesaplama türlerini günümüz bilgisayarlarındaki işlemcilerden çok daha hızlı yapmak için elektronlar veya fotonlar gibi parçacıkların davranışını kullanan bir kuantum bilgisayarın beynidir.

    QPU’lar, kuantum mekaniği adı verilen yeni fizik dalında tanımlanan süperpozisyon prensibine dayanıyor. Bir foton veya elektronun durumu belirsizdir. Süperpozisyon ise foton, fonon, elektron vs. gibi parçacıklar için geçerli olan bir duruma verilen isimdir. Başka bir deyişle QPU’lar, bir parçacığın aynı anda birçok durumda olma yeteneğine dayanan tamamen farklı yaklaşım üzerine inşa edilmiştir.

    Buna karşılık CPU’lar, GPU’lar ve DPU’ların tümü, klasik fizik ilkelerini elektrik akımlarıyla birlikte hayata geçirir. Bu nedenle günümüzde kullandığımız sistemler artık “klasik bilgisayarlar” olarak tanımlanmaya başladı. QPU’lar kriptografiyi, kuantum simülasyonlarını ve makine öğrenimini geliştirebilir ve zorlu optimizasyon problemlerini çözebilir.

    CPU’lar ve GPU’lar, sıfırları veya birleri temsil eden elektrik akımının açık/kapalı durumlarını bit cinsinden hesaplar. Buna karşılık QPU’lar benzersiz güçlerini, birçok farklı kuantum durumunu temsil edebilen kuantum bitleri olan kübitlerde hesaplayarak elde ederler.

    Kübit, bilgisayar bilimcilerinin QPU’daki bir parçacığın kuantum durumuna dayalı verileri ifade etmek için kullandıkları bir soyutlamadır. Bir saatin ibreleri gibi, kübitler de olasılıklar küresindeki noktalara benzeyen kuantum durumlarına işaret eder. Bir QPU’nun gücü genellikle içerdiği kübit sayısıyla tanımlanır. Araştırmacılar, bir QPU’nun genel performansını test etmek ve ölçmek için ek yollar geliştiriyor.

    Kübit Nedir? Nasıl Tasarlanır?

    Kurumsal ve akademik araştırmacılar, QPU içindeki kübitleri inşa etmek için çok çeşitli teknikler kullanıyor. Bugünlerde en popüler olan yaklaşım süper iletken kübit (superconducting qubit) olarak anılıyor. Temel olarak, bu teknikle elektronların iki süper iletken malzeme arasında yalıtkan bir katmandan geçtiği Josephson bağlantıları adı verilen bir veya daha fazla küçük metalik sandwich (yarı iletkenlerde kullanılan bir çözüm) kullanılıyor.

    Son çalışmalarla birlikte bu bağlantıların 100’den fazlasını tek bir QPU’da kullanmak mümkün. Süper iletken kübit yaklaşımını temel alan kuantum bilgisayarlar, yüksek teknoloji avizelere benzeyen güçlü soğutma sistemleri ile elektronları mutlak sıfıra yakın sıcaklara soğutarak izole eder. Bazı şirketler kuantum işlemcilerinde kübit oluşturmak için elektron yerine foton kullanır. Bu QPU’lar pahalı ve yüksek güç tüketen soğutucular (refrigerator) gerektirmez, ancak ancak fotonları yönetmek için gelişmiş lazerlere ve ışın ayrıştırıcılara ihtiyaç duyarlar.

    Araştırmacılar, QPU’lar içinde kübitler oluşturmak ve bağlamak için farklı yollar keşfediyor. Örneğin bazıları quantum annealing (kuantum tavlama) adı verilen bir analog işlem kullanır fakat bu QPU’ları kullanan sistemlerin sınırlı uygulamaları vardır. Uzun lafın kısası, kuantum bilgisayarlar için halen başlangıç aşamasındayız. Bu nedenle QPU’larda hangi tür kübitlerin yaygın olarak kullanılacağı henüz netlik kazanmış değil.

    Karmaşık bilim ve teknoloji sayesinde araştırmacılar, kuantum bilgisayarların içindeki QPU’ların şaşırtıcı sonuçlar vermesini bekliyor. Özellikle dört umut vadeden olasılık konusunda heyecanlılar.

    İlk olarak, bilgisayar güvenliğini tamamen yeni bir düzeye taşıyabilirler. Kuantum işlemciler, kriptografide temel bir işlev olan çok büyük sayıları hızla çarpanlarına ayırabilir. Bu da günümüzün güvenlik protokollerini rahatlıkla kırabilecekleri, ancak aynı zamanda yeni ve çok daha güçlü güvenlik önlemleri oluşturabilecekleri anlamına geliyor.

    Ek olarak QPU’lar, maddelerin atomik düzeyde nasıl çalıştığını kuantum mekaniği ile simüle etmek için idealdir. Böylelikle daha hafif uçakların tasarımından daha tesirli ilaçlara kadar dünyamızdaki her şeyde etkili olabilecek kimya ve malzeme biliminde temel ilerlemeler sağlayabilir.

    Araştırmacılar ayrıca kuantum işlemcilerin klasik bilgisayarların finans ve lojistik gibi alanlarda üstesinden gelemeyeceği optimizasyon sorunlarını çözeceğini umuyorlar. Son olarak, kuantum teknolojisiyle makine öğrenimi farklı bir boyuta taşınabilir.

    YouTube hashtag’leri ile video görüntülemelerinizi artırın

    Tıpkı diğer sosyal medya platformlarında olduğu gibi YouTube hashtag’leri sayesinde video görüntülemelerinizi artırabilirsiniz. Nasıl mı?

    MediaMarkt kahve severlerle bir araya geliyor

    Kahve severlere özel mağazalarında açtığı MediaMarkt Barista köşelerinin yanı sıra web sitesinde de tüketicilere çeşitli bilgiler ve tarifler sunan MediaMarkt, Ankara’da düzenlenen Coffee Festival’de yerini aldı. Etkinlikte ürünlerini sergileyen ve MediaMarkt Barista standıyla ziyaretçilerine ikramlarda bulunan marka, 3 kez Türkiye Barista Şampiyonu Nisan Ağca ile de kahve atölyeleri düzenleyecek.

    Sunduğu on binlerce çeşit ürünle her yaştan tüketiciye hitap eden MediaMarkt, kahve severler için hayata geçirdiği uygulamalara yenilerini eklemeye devam ediyor. Önce mağazalarında açtığı “MediaMarkt Barista”lar ile kahve severlere, satışa sunduğu ürünleri deneyimleme imkanı veren MediaMarkt, ardından da bu hizmetini web sitesine taşıyarak tüketicilere; “Kahve Lezzetleri”, “Kahve Makineleri, Öğütücüler ve Aksesuarlar” ve “Spesiyel Kahveler ve Tarifler” olmak üzere 3 farklı temel kategoride önerilerde bulunmuştu.

    MediaMarkt, son olarak da Ankara’da düzenlenen Coffee Festival’de Barista standıyla yer aldı. Etkinliklerde kahve severlere ikramlarda bulunan marka, 3 kez Türkiye Barista Şampiyonu Nisan Ağca ile kahve atölyeleri düzenleyecek.

    Ankara’da 25 Eylül tarihine kadar sürecek festival, İstanbul’da ise yine MediaMarkt’ın katılımı ve workshoplarıyla birlikte 6 – 9 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek.

    Festivale özel fırsatlar tüm Türkiye’de geçerli

    MediaMarkt, buna paralel mağazalarında, mediamarkt.com.tr’de ve mobil uygulamasında “Kahve Festivali Her Gün Evinizde” diyerek kahve severler için yeni bir kampanya da başlattı. 30 Eylül tarihine kadar sürecek fırsatlarda öne çıkan ürün ve fiyatlarsa şöyle:

    • Nespresso Creatista Plus Kahve Makinesi 7.899 TL
    • Bosch TKA6A043 Filtre Kahve Makinesi 799 TL
    • Siemens EQ300 TI351209RW Otomatik Kahve ve Espresso Makinesi 4.999 TL
    • Philips EP4346/70 Tam Otomatik Espresso Makinesi 8.999 TL

    MediaMarkt Barista kahve severlerin bir tık uzağında

    Sadece kahve severler için değil, kahveyi yeni tanımak isteyenler için de bir rehber niteliği taşıyan MediaMarkt Barista’ya tüketiciler aşağıdaki link üzerinden ulaşabilir.

    MediaMarkt Barista: mediamarkt.com.tr/tr/shop/barista.html

    Drone kuryeler dünyanın 4 bir yanında hizmete başladı

    0

    Drone kuryeler dünyanın 4 bir yanında hizmete başladı. Dünyadaki teknolojik gelişmeler hızla gelişmeye ve büyümeye devam ediyor. Teknoloji ve inovasyonlar artık farklı bir boyuta gelmeye başladı. Bundan yıllar önce insansız hava araçlarıyla kargo yapılacağı söylense herhalde burun kıvırır ‘yok artık’ derdik. Son dönemlerde drone teslimatları dünyanın hemen hemen yer yerinde yaygınlaşmaya başlıyor. Ülkemizde bile birçok şirket siparişleri dronela müşterilerine ilettiğini görüyoruz.

    Türkiye’de 750 bin drone pilotu

    Son dönemlerde hızla gelişen drone teknolojileri ülkemizde oldukça yaygın kullanıyor. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün paylaştığı verilerine göre ülkemizde şimdiye kadar 60 binin üzerinde drone ve 750 bin civarında drone pilotu bulunuyor.

    Drone

    Pilot 3 şehir belirlendi

    Sivil Havacılık Kurumu kargo taşımacılığında insansız hava araçlarının kullanımı ile ilgili çalışmalarını tamamlandığını söyleyebiliriz. Türkiye’de üç şehir  “Drone taşımacılığı hava koridoru güzergâhı” olarak belirlendi. Bunlar şimdilik İstanbul-Eskişehir-Ankara hattında görev yapacak.  Yakın bir zaman içerisinde 81 ilimizde bunları görmek mümkün olacak.  Yapılan bu çalışmayla yerden 120 metre yükseklikte drone hattı kurulacak. İnsan işgücüne ihtiyaç kalmadan sadece bir drone pilotuyla çok kısa bir sürede kargolar ulaşacak ve zaman kaybının önüne geçilmiş olacak. Bir süre sonra gökyüzünde uçan kargolar görürseniz şaşırmayın.

    Drone

    Drone kuryeler dünyanın 4 bir yanında hizmete başladı

    Drone, geleceğin lojistik teknolojileri arasında bir dönemdir konuşuluyor. Tüm dünyayı etkisi olan Covid-19 sonrası temassız ödeme şekillerinin yanı sıra temassız teslimatta hayatımıza girdiğini görüyoruz. Herkesi etkileyen pandemi krizi sebebiyle teslimatlar artık kapıdan değil pencere ve balkondan yapılıyor.

    İlk büyük adım Amazon’dan

    Dünyanın en büyük E-ticaret devi Amazon, bu yıl ilk kez müşterilerine drone ile kargo teslimatı yapacağını açıkladı.  Son dönemlerde çok farklı alanlarda kullanılan dronelar, kargo sektörüne de el atmış durumda olduğunu görüyoruz. Birçok firma drone ile teslimat testleri yürütüyor. Bu konu hakkında Amazon’dan önemli bir adım geldi. Amazon, 2022 yılı içerisinde Kaliforniya’daki müşterilerine drone ile kargo teslimatı yapacağını açıkladı.

    Tüm algoritmalar tamamlandı 

    Dronela teslimat yapılmasının bu kadar uzun süredir beklenmesinin asıl sebebi ise; insansız hava araçlarının güvenli bir şekilde kalkış ve tekrar iniş yapabilmesinin sağlanması olduğu görünüyor. Bunun için de gerekli tüm algoritmaların oluşturulması süreci bir hayli uzadı. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki bundan sonra gökyüzünde süzülen kargoları ve teslimatları göreceğimiz tarih artık çok yakın.

    Kulak, burun ve kaş kılı temizleme teknolojileri

    Yüz bölgesinde çıkan kıllar rahatsız edici olabiliyor. Özellikle kulak ve burunda uzayan kılları almak genellikle zahmetli olabilir. Neyse ki bu sorunun artık teknolojik bir çözümü var. Özellikle kulak ve burun kıllarını acısız olarak almak için geliştirilen cihazlar, kablosuz kullanılabilmeleri, gerektiğinde duşta bile çalışabilmeleri ve su altında bile yıkanabilmeleri nedeniyle çok kullanışlı. Genel olarak kulak ve burun kılı temizliği için geliştirilse de bu cihazlarla gelen farklı başlıklar, çok farklı ihtiyaçlara da cevap veriyor. Örneğin favori ve kaş düzeltme gibi işlevler de bu dijital oyuncaklar tarafından başarıyla yerine getiriliyor. Bu yazıda, MediaMarkt intermet mağazasından sizler için seçtiğim dört farklı kulak ve burun kılı temizleme cihazına yakından bakıyoruz. Hazırsanız, gelin hemen başlayalım:

     

    GOLDMASTER GM-7138 Star

    GOLDMASTER GM-7138 Star

    Bir set halinde gelen GOLDMASTER firmasının GM-7138 Star model kişisel bakım seti, 3 farklı başlıkla birlikte geliyor. Bu başlıklar; Kulak & Burun kılı temizleme başlığı, Favori, ense ve boyun kılı temizleme başlığı, Kaş düzeltme başlığı olarak adlandırılıyor. Bu sayede tüm kişisel bakım ihtiyaçlarınızı tek bir cihazla gerçekleştirebiliyorsunuz. 1 adet kalem pille çalışan, kablosuz olarak da kullanılabilen GOLDMASTER GM-7138 Star ile ense ve kaş gibi ihtiyaç duyduğunuz bölgelerde de dilediğiniz gibi düzeltmeler yapabiliyorsunuz.

    REMINGTON NE3150 Smart Hijyenik

    REMINGTON NE3150 Smart Hijyenik

    Özellikle baş bölgenizde, burun içi, kulak, kaş, ense gibi yerlerde uzayan kılları fazla zaman harcamadan gidermenin yollarından biri de REMINGTON firmasının NE3150 Smart Hijyenik adlı bu ürünü. Paslanmaz çelik kaplı ve su altında yıkanabilir bıçaklara sahip olan bu ürünle, istenmeyen kıllardan kurtulmak çocuk oyuncağı. Burun, kulak ve kaşlar için düzeltme başlığıyla birlikte gelen 1 adet kalem pille çalışan REMINGTON NE3150 Smart Hijyenik, dikkatleri üzerinize çeken rahatsız edici kıllardan sizi kurtarmak için ideal çözümlerden biri.

    FAKIR 3 Touch

    FAKIR 3 Touch

    Kişisel bakımı pratik hale getirmek isteyenler için FAKIR firmasının çözümü ise 3 Touch adlı bu model. Temel olarak kulak ve burun kılı temizleme, kaş ve favori şekillendirme cihazı olarak tanımlayabileceğimiz bu cihaz, 3 farklı başlıkla birlikte geliyor. Paslanmaz çelik bıçaklara sahip olan bu cihazla, yüz bölgenizdeki istenmeyen kıllardan kısa sürede kurtulabilirsiniz. 1 adet kalem pille çalışan ve kablosuz olarak istediğiniz her yerde kullanabileceğiniz FAKIR 3 Touch, gerektiğinde su altında bile yıkanabiliyor.

    PHILIPS NT3650/16

    PHILIPS NT3650/16

    Tavsiye edeceğim son ürün, PHILIPS firmasının NT3650/16 modeli. Burun kılları, kulak kılları ile kaşları çekmeden ve acı vermeden alma yeteneğine sahip olan bu ürün, paslanmaz çelik bıçaklarla geliyor. Gerektiğinde duşta da kullanılabilen ve yıkanabillen PHILIPS NT3650/16, farklı başlıkları sayesinde ihtiyaca göre istenilen bölgelerde kullanılabilir. 1 adet kalem pil ile çalışan ve kablosuz kullanım imkânı sunan bu ürün, küçük bir seyahat çantasıyla geliyor.

    Sorularınız olursa yorumlardan bana ulaştırabilirsiniz

    Bu yazıda kulak ve burun kılı temizleme teknolojileri hakkında detaylı bilgi vermeye çalıştım. MediaMarkt internet mağazasında satışa sunulan tüm kişisel bakım ürünlerini buradan görebilirsiniz. Konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıya yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    Islak ve kuru temizlik sihirbazı: TINECO Floor One S3

    Profesyonel yaklaşım: Logitech G502 Lightspeed oyuncu faresi

    Yayıncılar için mikrofon seçenekleri

     

    iPhone 14, MediaMarkt mağazalarında tüketicilerle buluşuyor

    Geçtiğimiz günlerde iPhone 14, iPhone 14 Pro ve iPhone 14 Pro Max’i ön satışa açan MediaMarkt şimdi de Apple’ın en yeni modellerini ülke genelindeki mağazalarında ve mediamarkt.comtr’de tüketicilerle buluşturuyor. Değiş tokuş desteğiyle tüketicilere kolaylık sağlayan MediaMarkt, eski telefonunu getirenlere iPhone 14’ü 16.999 TL’den başlayan fiyatlarla sunmaya devam ediyor.

     Avrupa’nın açık ara bir numaralı elektronik perakendecisi MediaMarkt, Apple’ın düzenlediği etkinlikle duyurduğu iPhone 14, iPhone 14 Pro ve iPhone 14 Pro Max modellerini önce mağazalarında ve mediamarkt.com.tr’de ön satışa açmış, üstelik değiş tokuş kampanyalarıyla da tüketicilere bu cihazları çok özel fiyatlarla sunmuştu.

    Şimdi de ön satış sürecinin ardından marka, tüm satış kanallarında olduğu gibi ülke genelindeki mağazalarında ve mediamarkt.comtr’de iPhone 14, iPhone 14 Pro ve iPhone 14 Pro Max modellerini genel satışa açıyor. Başlangıç fiyatları 30.999 TL ile 46.599 TL arasında değişirken MediaMarkt, eski telefonlarını getirenlere çeşitli indirimler sunmaya da devam ediyor.

    Buna göre eski telefonlarını MediaMart’a getirenler, 3 Ekim tarihine kadar değiş tokuş desteğiyle iPhone 14’e 16.999 TL’den, iPhone 14 Pro’ya 19.499 TL’den, iPhone Pro Max’e ise 21.999 TL’den başlayan fiyatlarla sahip olabilecek. Kampanyanın detaylarını öğrenmek isteyen tüketiciler, MediaMarkt mağazalarındaki uzmanlara danışabileceği gibi mediamarkt.com.tr’den de bilgi alabiliyor.

    Yeni iPhone’ların başlangıç fiyatları ise şöyle:

    iPhone 14 30.999 TL

    iPhone 14 Pro 39.999 TL

    iPhone Pro Max 46.599 TL

    GTA 6 çıkış tarihi için geri sayım başladı!

    0

    Rockstar Games tarafından geliştirilen GTA 6 önümüzdeki süreçte bizlerle olacak. Peki GTA 6 çıkış tarihi için geri sayım ne zaman sona eriyor?

    GTA serisinin günümüz oyun kültürü için yapı taşı niteliğinde olduğunu söyleyebiliriz. Hatta bu serinin açık dünya temasına bambaşka bir boyut getirdiğini de belirtmeden geçmeyelim. Son GTA oyunu PlayStation 4 ve Xbox One’ın çıkış arifesinde PlayStation 3 ve Xbox 360 için yayınlanmıştı. Evet Rockstar GTA 5 ile bir nesli geçiştirdi. Genel beklenti yeni nesil GTA oyununun PS4 ve Xbox One’ın son demlerine yetişeceği yönündeydi. Lakin bu olmadı.

    GTA 6’nın bu kadar gecikmesindeki temel etken ise GTA Online’ın beklenenden çok daha fazla talep görmesiydi. GTA Online öyle bir patlama yaptı ki Rockstar bile bunu beklemiyordu.

    GTA 5 ilk satışa sunulduğunda sadece 3 gün içerisinde 1 milyar doların üzerine hasılatla tüm rekorları alt üst etmişti. Nitekim bu rekor hala kırılamadı. Normal şartlarda böyle bir başarının ardından yapımcı ekibin sıradaki oyun için acele etmesini bekleyebilirsiniz. Fakat işler pek de böyle olmadı.

    GTA Online’ı satışa sunan Rockstar, oyun içi alımlarla gelen devamlı paranın, bir oyun yapıp satmaktan çok daha karlı olduğunu keşfetti. Hal böyle olunca GTA 6’nın çıkışı da olabildiğince gecikmiş oldu.

    GTA 6 çıkış tarihi için geri sayım başladı!

    Biz acaba GTA 6 hiç mi çıkmayacak diye umutsuzluğa kapılmışken, Rockstar GTA 6 üzerinde çalıştığını doğruladı. Yani GTA 6 resmen geliştirme aşamasına girmişti. Üstelik bizleri şimdiye kadar ki en muhteşem grafiklere sahip muazzam bir oyun bekliyordu.

    Peki gelelim asıl soruya. GTA 6 ne zaman çıkacak? Şimdilik bunun için konuşmak zor olabilir. Fakat Rockstar Games’e dolayısıyla da yapımcı ekibe yakın olan kaynaklar oyunun çıkış tarihi için 2025 yılını işaret ediyor. Yani oyunun çıkışı için önümüzde henüz 3 yıllık bir sürecin olduğunu söyleyebiliriz.

    GTA 5

    Elbette bu tarihin değişmesi ihtimaller arasında. Daha yakın bir zaman olur mu bilinmez lakin GTA 6 için daha çok beklememiz de gerekebilir. Kesin olan tek şey ise yeni GTA oyununu PS5 ve Xbox Series üzerinde oynayabilecek olmamız.

    Ekolojik yaşam uygulamalarında teknolojinin rolü

    Gezegenimiz değişiyor. Küresel ısınma ile biz de değişiyoruz. Atmosferdeki karbonu azaltmak ve dünyamızın nihai varlığını tehdit edebilecek iklim değişikliğini önlemek için yaşam tarzlarımızı ve alışkanlıklarımızı yeniden gözden geçirmemizde fayda var. Bu haftaki yazımda teknolojinin ve bu bağlamdaki alışkanlıklarımızın ekolojik yaşam üzerindeki etkilerini bir araya getirdim.

    Yenilenebilir enerji
    Gezegenimizin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri değişen iklim. Bu yeni bir gündem değil. Araştırmalar 18. ve 19. yüzyıllardaki sanayi devriminden bu yana insan faaliyetlerinin gezegenin sıcaklığının yükselmesine neden olduğunu gösteriyor.
    Artan sıcaklık, gezegende yaşayan insanların yaşamlarını ve geçim kaynaklarını ve gezegenin yaşanabilir bir yer olarak varlığını tehdit ediyor. En iyi örnek, artan sıcaklıklar ve ardından kontrolden çıkmış iklim değişikliği sürecinden geçen dünya benzeri bir gezegen olan Venüs’tür. Bir noktadan sonra geri dönüş olmadığının ispati gibi aslında bu gezegen.
    Hala şansımız var. Bu sorunları ele almak ve gelecek için mücadele etmek gelecek nesillerin varlığı için büyük önem taşıyor. Bütün bunlar biraz karamsar gelebilir, ama iyi haberler de var. Teknoloji daima yardım etmek için bekliyor. Bunların başında her geçen gün yaygınlaşan yenilenebilir enerji var. Güneş panelleri ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarında son dönemde önemli gelişmeler yaşanıyor. Gerek son tüketici gerekse kurumsal tarafta bu tür enerji tiplerinin seçimi ise ekolojik yaşam için en önemli adımlardan biri olarak karşımıza geliyor.

    Dijital devrim
    Birbirini izleyen her neslin şu veya bu türden bir devrimi vardır. Bazı nesiller siyasi devrimler yaşadı; diğerleri sanayi devrimi yaşadı. Bizim kuşağımız ağırlıklı olarak dijital devrimle ilgileniyor. Teknolojinin hayatın her alanındaki yükselişi son dönemde tüm ülkelerin en önemli gündemlerinden biri.
    Çoğumuz hayatımızda teknolojinin olmadığı bir zamanı hatırlamayacağız. Akıllı telefonumuz veya internet erişimimizin olmadığı bir zamanı hatırlayamıyoruz mesela. Ancak muhtemelen o dönemlerle ilgili hikayeleri ebeveynlerimizden duymuşuzdur.
    Dijital devrimin de kültürümüzdeki herhangi bir dramatik ve dinamik değişiklik gibi, artıları ve eksileri var. Artan teknoloji kullanımının karşıtları, toplumda daha fazla ayrılık yarattığını, insanların artık sağlıklı bir şekilde iletişim kurmadığını ve içe dönük insan kültürünü beslediğini iddia ediyorlar Bununla birlikte, bazı güçlü karşı argümanlar da var.
    Çevreyle ilgili olarak, dijital devrimin çok önemli bir rolü var. Bilgiyi iletmek ve depolamak için dijital cihazların daha yaygın bir şekilde kullanımı daha az kağıt kullanımı bu da daha az ağaç kesilmesi anlamına geliyor. Ağaçların önemli bir oksijen kaynağı olması ve karbondioksiti de emmesi, iklim değişikliğinin üzerinde pozitif etki yaratıyor.

    Çevresel izleme
    İklim değişikliği şüphesiz bizim neslimizin ve çocuklarımızın neslinin karşı karşıya olduğu en büyük zorluk. Gezegen hassas bir dengeler sistemidir ve şimdiye kadar artan sera gazı seviyeleri ile ona verilen zarar, onu devrilmekle tehdit ediyor. Bu konuda farkındalık giderek artsa da, süreci yavaşlatmak için bile yapılması gereken çok şey var.
    Öte yandan iklim değişikliği sadece bir kişinin veya bir ülkenin sorunu değildir. Aksine, herkesi eşit olarak etkiler. İşte burada Çevresel İzleme devreye giriyor. İHA’lar ve hava kirliliğinin jeo-uzaysal ölçümleri gibi yeni teknolojileri kullanarak, yetkililer bireyler ve şirketler tarafından etkilenen alanları etkin bir şekilde izleyebiliyor. DJI Air 2S drone gibi drone’lar, güvenlik kameraları gibi davranabiliyor ve geniş alanları kapsayabiliyor. Bu teknolojiler, gezegenimizin geleceği ve sağlığı için çok önemlidir. Çoğu insan artık neyin tehlikede olduğunu anlıyor ve aynı yöne gidiyor olsa da, bazı tehlikeli unsurların hala var olduğuna ve dikkatle izlenmesi ve sorumlu tutulması gerektiğine şüphe yok.

    Paylaşım ekonomisi
    İklim değişikliği tehdidinin üstesinden geleceğimizin ve gezegenle yeni bir denge ve yeni bir uyum bulacağımızın en cesaret verici işaretlerinden biri, kültürümüzün değişme ve uyum sağlama şeklidir. Daha genç nesiller, çevre, hayvanları koruma ihtiyacı ve dijital teknolojiyi benimseme ihtiyacı konusunda bugünlerde bilinçli.
    Dijital teknolojiyi benimsemek, paylaşım ekonomisi yaratmanın ve gezegenin gelişmesine yardımcı olmanın en önemli halkalarından biri. Peki paylaşım ekonomisi tam olarak nedir? Paylaşım ekonomisi sahibince seyrek gereksinim duyulan bir gerecin ya da hizmetin sahibince kullanılmadığı zamanlarda ihtiyacı olan başka kullanıcılara, uzmanlaşmış bir pazarlayıcı tarafından sunulması, ve kullanıcının ödediği kullanım ücretinden pazarlayıcının bir pay alması temelli alış veriş düzenidir. Fosil yakıta olan bağımlılığımızı ve zararlı uygulamaları azaltır. Uber, paylaşım ekonomisine iyi bir örnektir. İnsanların makul bir ücretle seyahat etmesini kolaylaştırır ve böylece trafikteki araçlarla birlikte hava kirliliğini de azaltır. Airbnb, paylaşım ekonomisinin bir başka unsurudur; ev sahiplerinin ve gezginlerin atıl alanlardan yararlanmalarını sağlar.

    Elektrikli arabalar
    Elektrikli arabalar, 1960’lardan ve 1970’lerden beri ve muhtemelen ondan önce de onlarca yıldır var. Bu araçların neden şimdiye kadar yaygın olarak kullanılmadığını çoğumuz merak eder.
    Çevreye çok daha az zararlı olan elektrikli araçların yaygınlaşmamasının ana sebebi ekonomik. Şimdiye kadar finansal açıdan uygulanabilir değillerdi. Diğer yandan elektrikli araçların bu kadar ilerlediği günümüzde bile, ne kadar güvenilir oldukları ve menzilleri konusunda halk arasında hala şüpheler var. Bazı analistlere göre birkaç yıl içinde çok daha yaygın bir şekilde kullanılacak olmaları çevre için harika bir haber. Ancak elektrikli araçlar sandığınız kadar temiz değil. Elektriklerini üretmek için hala bazı yerlerde fosil yakıt yakmamız gerekiyor. Yine de elektrikli araçlar, egzoz boruları olmadığı için çok daha temiz.

    Akıllı evler
    Yaşadığımız evler de çevre için zararlı bir takım özelliklere sahip. Diğer bir deyişle evlerimiz de iklim değişikliğinin en büyük kirleticilerinden ve nedenlerinden biri. Ama çevrenizdekiler, soğuk kış aylarında sıcak radyatör konforlarından vazgeçmeye ne kadar istekli?
    Hayatımızı konforlu ve keyifli kılan her şeyden vazgeçmemiz gerekmeyebilir, ancak ne kullandığımız ve nasıl kullandığımız konusunda daha akıllı olmamız gerekecek. Akıllı ev teknolojileri bunu bizim için yapabilir.
    Belirli alışkanlıklar ve uygulamalarla bir günde, bir haftada veya bir ayda ne kadar enerji harcadığınızı kolayca görebildiğinizde, bunları değiştirmeniz daha kolay hale gelir. Işığın nerede açık bırakıldığı ve hiç kimse kullanmadığında hangi odalarda ısıtmanın açık olduğu konusunda daha bilinçli hale gelirsiniz. Bu teknolojiler evinizi de optimize edebilir.
    Gelecekte tamamen kişiselleştirilmiş evlerde yaşayacağız. Evlerimiz, belirli yaşam tarzlarımıza, alışkanlıklarımıza ve ihtiyaçlarımıza uyacak şekilde ergonomik olarak uyarlanacak. Bu yeni nesil evlerle boşa harcanan enerji ve karbon emisyonlarında önemli bir azalma olacağından, sadece daha uygun olmakla kalmayacak, aynı zamanda çevre için çok daha iyi olacaktır.

    Bilgisayar Kasasından Gelen Rahatsız Edici Sesleri Nasıl Engelleyebilirsiniz?

          Masaüstü ya da dizüstü bilgisayarlardan gelen sesler oldukça rahatsız edici olabilir. Uzun süredir kullanılan bilgisayarlarda sesin nedeni farklı olmakla birlikte, genel olarak alınacak önlemler ve yapılacak küçük işlemlerle, rahatsız edici ses neredeyse tamamen giderilebilir. Bilgisayar Kasasından Gelen Rahatsız Edici Sesleri Nasıl Engelleyebilirsiniz? başlıklı yazımda, bilgisayar kasasında yapılacak basit bazı işlemlerle ses sorununun giderilmesi konusunda tavsiyelerde bulunacağım.

    Bilgisayar kasasından neden ses gelir?

          Bilgisayar kasasından gelen sesin farklı sebepleri olabilir. Gelen sesin normal mi yoksa cihazdaki bileşenlerdeki sorun yüzünden mi geldiğini anlamanın farklı yöntemleri bulunuyor.

          Bilgisayarda işlemciye çok yük bindiğinde, ısınmaya neden olduğundan, CPU’nun soğutulması için fanlar daha hızlı çalışır. Bu durum cihazdan normalden daha fazla ses gelmesine neden olabilir. İşlemcinin yoğun çalışması, aynı zamanda kasadaki güç ünitesini soğutan fanın da hızlı çalışmasına neden olabilir. Bu ses, BIOS ayarlarında yapılacak değişiklikler ile engellenebilir. Sesin BOIS ayarları ile kontrol edilmesi, işlemcinin aşırı ısınmasına ve bilgisayara zarar vermesine yol açabilir. Bilgisayar, yüksek işlemci yükü gerektiren işlemleri yaparken çok fazla olmasa da ses çıkartabilir, bu ses bir süre normale dönecektir. Aynı şekilde, dizüstü bilgisayarda işlemcinin yoğun çalışması kasanın ısınmasına da neden olabilir.

          Bilgisayar kasasındaki gevşek bir vida, fanlardaki aşırı tozlanma, arızalı sabit sürücü ve güç kaynağı sorunları, bilgisayardan ses gelmesine neden olabilir.

    Bilgisayar kasasından gelen seslerin farkı

          Bilgisayardan gelen sese göre sorunlu bileşenler hakkında fikir yürütülebilir. Cihazın çıkardığı ses, sorunun nerede olduğu hakkında bilgi verecektir.  Ses; elektrik vızıltısı şeklinde mi? Daha çok bir titreşim gibi mi? Fanlar normalden daha hızlı ve sesli mi dönüyor? Uğultu sesinde fiziksel bir sürtünme sesi mi var? gibi sorulara verilecek cevaplarla, sorunun nereden kaynaklandığı anlaşılabilir. Bilgisayar Kasasından Gelen Rahatsız Edici Sesleri Nasıl Engelleyebilirsiniz?

    Bilgisayar kasasından gelen ses nasıl engellenir?

          Bilgisayar kasasından gelen seslere göre yapılması gereken işlemleri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

    1. Tıkırtı, titreşim, vızıltı: Bilgisayar içinde bir şey titreşiyor veya tıkırdıyorsa veya tıkırdıyormuş gibi ses çıkaran bir vızıltı sesi duyuluyorsa, gevşek bir vida veya kablo hareket ediyor olabilir. Bunu anlamak için bilgisayarı kapattıktan sonra, kasayı öne arkaya ve yanlara doğru eğerek ses gelip gelmediğini kontrol edilebilir. Düşünüldüğü gibi ses geliyorsa, kasanın kapağını açarak aynı işlemi tekrar edip, soruna müdahale edilebilir.
    2. Uğuldayan yüksek sesli fanlar:  Bilgisayar fanları, uğuldayan şekilde normalden daha fazla ve daha yüksek sesle çalışıyorsa, tozlanmış ve fan rulmanları kapanmış olabilir. Bunu kontrol etmenin en iyi yolu, bilgisayarı kapatıp, güç kablosunu çektikten sonra, kasanın yan panelini açarak; İşlemci fanı, grafik kartı fanları, güç kaynağı fanları ve soğutucuların üzerindeki tozlar kontrol edilmelidir. Tozlar basınçlı hava ile temizlenebilir. Temizliği yapılan cihazlar hassas olduğundan, temizleme esnasında dikkatli olmak gerekir. Tozları temizledikten sonra da aynı ses geliyorsa, fan yataklarında tozdan dolayı arıza olabilir. Bunu düzeltmenin tek yolu fanı değiştirmektir.
    3. Tıkırtı ve gıcırdama sesi: Bilgisayar kasasından tıkırtı ve gıcırdama sesi geliyorsa, sabit sürücü arızalanmış olabilir. Daha fazla işlem yapmadan verilerinizin yedeğini alarak, bilgisayardaki disk kontrol uygulaması çalıştırılmalıdır. Disk kontrol uygulaması başarısız olursa, diski tamamen çıkartıp cihazı çalıştırarak sesin gelip gelmediği kontrol edilmeli, ses artık gelmiyorsa, disk değişikliğine gidilmelidir.
    4. Tiz vızıltı sesi: Duyulan vızıltı sesi, bobin vızıltısı olabilir. Ses can sıkıcı da olsa, işlemcideki yüke göre değişkenlik gösterir. Bu ses tam olarak yok edilemese de, cihaz üzerindeki tozu silerek ses minimize edilebilir. Bobin sesleri çoğunlukla garanti kapsamı dışında olduğu için ek masrafla değiştirmek dışında yapılabilecek fazla bir şey yoktur.
    5. Güç kaynağından gelen vızıltı sesi: Bilgisayarın güç kaynağından gelen ses kendisini hemen belli eder. Mümkün olan en kısa sürede güç kaynağını değiştirmenizde yarar vardır. Aşırı bobin sesi, bozuk fan veya bozulmuş diğer güç kaynağı bileşenleri, güç kaynağının bozulmasına ve bu da PC’nizin geri kalanına zarar verme potansiyeline sahiptir. 

                Kilitlenmiş bir bilgisayarın nasıl düzeltilebileceği konusundaki yazıma bu linkten ulaşabilirsiniz.

                Bilgisayar kasanızı değiştirmeyi düşünüyorsanız aşağıdaki linklere bir göz atmanızı tavsiye ederim.

              Twitter takip için @salihertugrul   YouTube Kanalım.