Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 403

    Yurtdışına çıkarken telefonunuzda olması gereken 5 uygulama

    Akıllı telefonlar birçok alanda işimizi kolaylaştırmaya devam ediyor. Özellikle yurtdışında işinizi inanılmaz derecede kolaylaştırıyor. Örneğin harita uygulamasıyla gideceğiniz yere kolayca ulaşabiliyor hatta hangi ulaşım aracına binmeniz gerektiğine kadar görebiliyorsunuz. Ya da çevrenizdeki restoranları, ATM’leri ya da diğer konumları kolayca bulabiliyorsunuz. Bu yazımızda yurtdışına çıktığınızda kesinlikle telefonunuzda olması gereken uygulamaları sıraladık.

    Google Maps

    Yurtdışına çıktığınızda akıllı telefonunuzda mutlaka olması gereken uygulamalardan biri Google Maps, yani Google Haritalar. Google Maps, dünya genelinde şehirlerin haritalarını ve yol tariflerini gösteren bir harita uygulaması. Google Maps, kullanıcıların gitmek istedikleri yer için en uygun rota seçeneklerini seçmelerine, trafik durumunu izlemelerine, rota planlamalarına ve hatta belirli bir yere yürüyerek, bisikletle ya da toplu taşıma ile nasıl gidebileceklerine dair bilgiler veriyor. Ayrıca çevredeki restoranlar, oteller, alışveriş merkezleri, hastaneler ve diğer önemli yerlerin de konumlarını görebiliyor ve bilgi alabiliyorsunuz. Haritaları telefonunuza indirerek çevrimdışı da kullanabiliyorsunuz. Böylelikle wi-fi bağlantısı aramanıza ya da yüksek roaming ücretleri ödemenize gerek kalmıyor. Android tabanlı bir telefon kullanıyorsanız Google Maps telefonunuzda zaten vardır. Ancak yurtdışına çıkarken gideceğiniz bölgenin haritasını telefonunuza indirmeyi unutmayın.

    Uygulama hakkında daha fazla bilgi almak ve indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.google.android.apps.maps&gl=TR

    WiFi Finder

    Yurtdışına çıktığınızda gittiğiniz yerden bir hat almadıysanız ya da interneti yurtdışında kullanabildiğiniz bir paketiniz yoksa internet en önemli sorunlarınızdan biri oluyor. Kaldığınız otelde ya da gittiğiniz restoranda wi-fi bağlantısı bulabilirsiniz ancak sokağa çıktığınız anda durum değişiyor. WiFi Finder uygulaması gittiğiniz yerde ücretsiz olarak kullanabileceğiniz kablosuz bağlantıları bulmanıza olanak tanıyor. Böylece yüksek roaming ücretlerinden kurtuluyorsunuz. Ancak herkese açık kablosuz ağları kullanırken VPN gibi güvenlik önlemlerini almayı unutmayın.

    Uygulama hakkında daha fazla bilgi almak ve indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=org.speedspot.wififinder&gl=TR

    AroundMe

    Listemizin üçüncü sırasında etrafınızdaki restoranları, otelleri, müzeleri ve diğer yerleri kolayca bulabilmenize olanak tanıyan bir uygulama olan AroundMe var. AroundMe bulunduğunuz konuma göre size en yakın banka, bar, restoran, benzin istasyonu, hastane, otel, sinema, süpermarket, tiyatro ve benzeri yerleri gösteriyor. Dilerseniz kategoriler üzerinden aradığınız yeri de bulabiliyorsunuz. Örneğin yemek yiyecek bir yer arıyorsanız restoranlar kategorisine girip etrafınızdaki restoranları görebiliyorsunuz.

    Uygulama hakkında daha fazla bilgi almak ve indirmek için: https://play.google.com/store/apps/details?id=com.tweakersoft.aroundme&gl=TR

    Google Çeviri

    Listemizin dördüncü sırasında yine telefonunuzda mutlaka olması gereken bir başka uygulama olan Google Çeviri var. Uygulama özellikle farklı alfabelerin kullanıldığı ülkelerde büyük işe yarıyor. Kameranızı kullanarak yol işaretlerinin, tabelaların ve diğerlerini kolayca kendi dilinizde görebiliyorsunuz. Uygulamayı yükledikten sonra kamerayı açıp tercüme edilmesini istediğiniz metne doğru tutmanız yeterli. Uygulama yüzün üzerinde dili destekliyor.

    Uygulama hakkında daha fazla bilgi almak ve indirmek için: https://play.google.com/store/search?q=google%20%C3%A7eviri&c=apps&gl=TR

    Airbnb

    Listemizin son sırasında dünyanın birçok yerinde kullanımda olan ve uygun fiyatlı konaklamadan faydalanmasını sağlayan Airbnb var. Airbnb, dünya genelinde insanların evlerini, dairelerini, villalarını, odalarını ve diğer konaklama yerlerini seyahat eden kişilerle paylaşmalarına olanak tanıyan oldukça popüler bir platform. Gezginler bu platform sayesinde daha yerel bir deneyim yaşama fırsatı bulurken aynı zamanda oldukça uygun konaklama ücretlerinden yararlanma fırsatı da elde ediyor. Birçok seçeneğin bulunduğu uygulamada kullanıcılar online platform üzerinden gidecekleri yerde konaklama yeri bulmalarını, rezervasyon yapmalarını, ev sahipleriyle iletişim kurmalarını ve ödeme yapmalarını sağlıyor. Dünya genelinde birçok kişinin aktif olarak kullanılan platform gezginlerin büyük ölçüde işlerini kolaylaştırıyor. Birden fazla ülkeyi ziyaret edecekseniz ya da konaklamanızda herhangi bir sorun yaşarsanız mutlaka telefonunda olması gereken bir uygulama.

    Uygulama hakkında daha fazla bilgi almak ve indirmek için: https://play.google.com/store/search?q=airbnb&c=apps&gl=TR

    Bir Botla Sohbet Ettiğinizi Nasıl Anlarsınız?

          Bir sohbet odasında yapay zeka destekli bir robot ile konuşma olasılığınız gün geçtikçe artıyor. İşin ilginç yanı konuştuğunuz kişinin sohbet robotu olduğunu anlamaya da bilirsiniz.  Yapay zeka hayatımızın her alanına girmeye başladı. Algoritmalar o kadar çok şeyi yönetiyor ki bazen bunun farkında bile olamıyoruz.  Artık robotlar hangi müzik parçasının çalacağına karar verip, hangi kanalda hangi programı izleyeceğimize bile karar veriyor. Yapay zeka, sohbet odalarında bile artık boy göstermeye başladı. Bir Botla Sohbet Ettiğinizi Nasıl Anlarsınız? başlıklı yazımda, insan gibi davranan sohbet robotlarıyla konuştuğumuzu nasıl anlayabileceğimizden bahsedeceğim.

          Neyse ki, sohbet robotları henüz mükemmelliğe ulaşmadı ve bir botla konuştuğumuzu tespit etmek mümkün; ancak bu, teknoloji ilerledikçe değişebilir. Şimdilik, bir botla karşı karşıya olup olmadığınızı öğrenmenin yolları var.

    Anlamsız, bozuk cümleler ve garip tepkiler

          En iyi sohbet robotu yapay zeka kullansa bile çoğu zaman dilin garip karmaşıklıkları ve çelişkileri konusunda sorunlar yaşar. Yapay zeka genellikle oldukça iyi sonuçlar elde etse de bazen hiçbir anlam ifade etmeyen, anlaşılmaz, bozuk cümleler veya garip tepkiler verebilir. Kendinizi, yabancı bir televizyon kanalı izlerken, dilinize çeviri yapılan bir ortamda gibi hissettiğinizde, bir botla konuşuyor olabilirsiniz.

    Sabit fikirler

          Sohbet robotları son derece sabit fikirli olma eğilimindedirler. İnsanlar konuşmalarında akıcı olmakla birlikte; konulara takılabilir, bırakabilir ve daha sonra yeniden ele alabilirler. Ancak, sohbet robotları, genellikle belirli bir amaca yönelik inşa edildiklerinden, ne yaparsanız yapın inatla bir konu peşinden gitme eğilimindedirler. Konuşma esnasında ne söylerseniz söyleyin, karşıdaki kişi aynı öneri veya çözüme yeniden dönüyorsa, bir botla karşı karşıya olabilirsiniz.

    Tepki süresi

          Yapay zeka ile sohbet ettiğinizi anlamanın bir diğer yöntemi de konuşmalara verdiği tepki süresidir. İster konuşmada ister telefonda, botlar genellikle insanlardan daha hızlı tepki verirler. Konuşma esnasında sorulan sorulara verilen cevaplar, anında bir kaynağa bakma şeklinde geri dönüyorsa, ya bir botla konuşuyorsunuz ya da dünyadaki en yetenekli müşteri  temsilcisi ile görüşüyor olabilirsiniz.

    Belirsizlik

          Sohbet robotları anlamadıklarında, genellikle anlamsız yanıtlar vermeye göre programlanmışlardır. Bir robot olduğunun anlaşılmasını önlemek için de anlamadığı durumlarda az önce söylediklerinizi tekrar ederler. Bu durum, 1960’larda geliştirilen chatbot terapisti ELIZA’dan beri kullanılan eski bir numaradır. Bu basit bir algoritmik yapıdır. Sohbet ettiğiniz “kişi” açıklama için sürekli olarak ifadelerini değiştiriyor, konuyu ayrıştıramadığı için cümlelerin etrafından dolaşıyorsa bir yapay zeka ile karşı karşıya olabilirsiniz.

          Konuştuğunuz kişinin bot olduğundan şüpheleniyorsanız,  sırf tepkisini görmek için ona depresyonda olduğunuzu söyleyin. Botlar genellikle buna benzer durumlara hazırlıklı olmazlar ve durumu görmezden gelirler. Söyledikleri çoğu zaman “Üzgünüm, anlamıyorum” türünden bir cevaptır. Bunun nedeni, yapay zekanın nihayetinde bir program olması ve dolayısıyla hata işleme olarak bilinen şeye sahip olmalarıdır. Eğer söylediklerinizi yorumlayamazlarsa, tekrar tekrar bir alt programa düşerler.

          Sonuç olarak, bir bot ile gerçek bir insan arasındaki farkı ayırt edemeyeceğimiz zamanlar gelecek ama henüz o noktada değiliz.

          Twitter takip için @salihertugrul   YouTube kanalım

    Yeni özellikleriyle Bing arama motoru

    0

    Yapay zeka teknolojisi, günümüzde birçok alanda hayatımızı kolaylaştırıyor ve daha etkili hale getiriyor. Bunlardan biri de arama motorları ve internet kullanımı. Son zamanlarda Google’da yaşanan arama motoru zehirlenmesi nedeniyle birçok kullanıcı, alternatif arama motorlarına yöneliyor. Bu arama motorlarından biri de Microsoft Bing. Bu hafta sizlere yeni özellikleriyle Bing arama motoru ve yapay zekanın arama motorlarının geleceğini nasıl etkileyeceğinden bahsedeceğim. 

    Yapay zeka ile güçlendirilmiş Bing arama motorunun yeni özellikleri 

    İnternet, günümüzde hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. İnternet sayesinde dünya genelindeki bilgilere hızlıca erişebiliyoruz. Ancak aradığımız bilgiyi bulmak bazen oldukça zor olabiliyor. İşte bu noktada arama motorları devreye giriyor. Arama motorları, internet üzerindeki milyarlarca sayfa arasından bize en uygun olanları sunarak zamanımızı ve enerjimizi tasarruf etmemize yardımcı oluyor. Bu konuda en çok kullanılan arama motorlarından birisi de Bing. Microsoft tarafından geliştirilen Bing, kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik olarak özellikle son dönemde önemli gelişmeler kaydetti. Yeni Bing, kullanıcıların aradıkları bilgiye hızlı ve kolay bir şekilde ulaşmalarına yardımcı olmak için bir hayli geliştirilmiş.

    Yeni özellikleriyle Bing artık yapay zeka teknolojisi sayesinde kullanıcılara daha iyi sonuçlar sunuyor. Özellikle, “Intelligent Answers” özelliği sayesinde kullanıcılar arama sonuçlarına daha hızlı ve kolay bir şekilde erişebiliyorlar. Ayrıca, “Visual Search” özelliği sayesinde kullanıcılar görsel olarak arama yapabiliyor ve görsel aramaları konusunda artık daha iyi sonuçlar alabiliyoruz.

    Bing’in son özelliği ise oldukça dikkat çekici. “Image Creator” adlı özellik, kullanıcılara sözcükler kullanarak resim oluşturma imkanı sunuyor. Bu özellik, yaratıcılığı teşvik ederken, aynı zamanda dijital sanat eserlerinin de artmasına neden olabilir. Özellikle Instagram gibi sosyal medya platformlarında, yapay zeka teknolojisi ile oluşturulmuş ilginç ve yaratıcı çalışmaların arttığını görüyoruz. Bing’in image oluşturucusu DALL-E tarafından desteklendiğini de ayrıca belirteyim. Ancak gelin görün ki görsel oluşturmak için biraz uğraştım fakat başarısız oldum. Ayrıca Türkçeyi de desteklemiyor. İngilizce olarak da çeşitli görsel oluşturma çabalarım oldu nitekim istediğim sonucu alamadım .

    Yeni Bing’in en önemli özelliklerinden birisi, sorgu sonuçlarını sunarken tüm kaynaklarına atıfta bulunmasıdır. Bu sayede, kullanıcılar referans verilen web içeriğine giden bağlantıları inceleyerek bilginin doğruluğundan emin olabilirler. Bu özellik, özellikle ödev hazırlama, proje sunumu veya araştırma gibi durumlarda oldukça faydalı olabilir.

    Bir diğer özellik ise, Edge tarayıcısının yeni yapay zeka özellikleri ve yeni bir görünümle güncellenmesidir. Yeni Edge, kullanıcılara sohbet etme ve içerik oluşturma işlevleri sunuyor. Örneğin, uzun bir mali raporun özetini isteyebilir ve ardından rakip bir şirketin mali tablolarıyla karşılaştırma isteyebilirsiniz. Bu işlemleri yaparken sohbet işlevini kullanarak işinizi hızlandırabilirsiniz. Ayrıca, Edge’e başlamanız için birkaç komut vererek, bir LinkedIn gönderisi gibi içerik oluşturmanıza yardımcı olmasını isteyebilirsiniz. Bundan sonra, gönderinin tonunu, biçimini ve uzunluğunu güncelleyerek daha profesyonel bir sonuç elde edebilirsiniz.

    Yeni Bing’in bir diğer avantajı ise, kişiselleştirilmiş öneriler sunmasıdır. Bing, kullanıcının arama geçmişini ve tercihlerini takip ederek, ilgili ve faydalı içerikler sunar. Bu özellik sayesinde, kullanıcılar ihtiyaçlarına en uygun olan içeriği hızlı bir şekilde bulabilirler.

    Yapay zeka arama ve bilgiye ulaşma alışkanlıklarımızı değiştirecek!

    Yapay zeka teknolojisi, yakın gelecekte arama alışkanlıklarımızı kökten değiştireceğe benziyor. Özellikle, doğal dil işleme teknolojisi kullanarak, insanların sorgularını anlayarak ve en doğru yanıtı sunarak, kullanıcıların aradıkları bilgiye hızlı ve doğru bir şekilde ulaşmalarına yardımcı oluyor. Keza arama devi Google’ın son zamanlarda başı spam içeriklerle dertte ve arama motoru zehirlenmesi nedeniyle kullanıcılar aradıklarını bulmakta zorlanıyor. Bu da, insanların güvenini kaybetmesine ve farklı arama motorlarını veya diğer kaynakları kullanmaya yönelmesine neden oluyor.

    Birçok kullanıcı, artık Google’da aradığını bulamıyor. Ben de artık Google yerine Chat GPT gibi yapay zeka teknolojilerini kullanarak arama yapıyorum. Chat GPT; doğal dil işleme teknolojisi kullanarak, kullanıcıların sorgularını anlayarak ve en doğru yanıtı sunarak, kullanıcıların aradıkları bilgiye hızlı ve doğru bir şekilde ulaşmalarına yardımcı oluyor. Bu durum kullanıcının arama niyetini anlamak ve ona göre daha kişiselleştirimiş sonuçların paylaşılması anlamına geliyor.

     

    Bing sohbet modu
    Bing sohbet modu

     

    Chat GPT mi yoksa Bing Chat mi?

    Son yıllarda yapay zeka teknolojileri, hayatımızın her alanında giderek daha fazla yer almaya başlıyor. Özellikle arama motorları da bu teknolojileri kullanarak kullanıcı deneyimini geliştirmeye çalışıyorlar. Bu bağlamda, Microsoft da yapay zeka teknolojisini arama motoru Bing’e entegre etti ve Bing Chat’i kullanıma sundu.

    Bing Chat, Microsoft’un yapay zeka sohbet robotu ChatGPT’nin arama motoruyla entegrasyonunun bir ürünü. Bu sohbet robotları, büyük dil modelleri üzerine inşa edilmiş yapay zeka teknolojilerini barındırıyor. Muazzam miktarda veriyle beslenerek eğitilen yapay zeka robotları, alışkanlıklarınızı ve arama niyetinizi algılayarak en ilişkili sonuçları üretmeye odaklı çalışıyorlar. 

    Bing Chat’in Chat GPT’ye göre en büyük farkı arama motoruna uyarlanmış olması diyebilirim. Kullanıcının arama amacına göre özet bilgiler veriyor ve kaynakları listeliyor. Aradığınız bilgiye daha temiz sonuçlarla ulaşabiliyorsunuz. Ayrıca unutmayalım ki, Bing Chat’in arkasındaki yapay zeka teknolojisi, OpenAI’nin en yeni büyük dil modeli GPT-4’ü kullanıyor. Şimdi diyeceksiniz ki o zaman her ikisi de aynı şey değil mi? “Bing Chat’in Chat GPT’den farkı nedir?  Hemen söyleyeyim… Bing Chat daha özet bilgileri ve verileri paylaşıyor. Yani arama amacınıza göre verilere ulaşabiliyorsunuz. Chat GPT ile daha gelişmiş makaleler, metinler ve içerikler oluşturabiliyorsunuz. Bu arada unutmadan söyleyeyim: Bing’i Microsoft Edge’de kullanabiliyorsunuz. Dilerseniz tarama verileriniz ve şifrelerinizi kolaylıkla Edge browsera aktarabiliyorsunuz. 

    Google arama motoru zehirlenmesine karşı sitenizi Bing’de indeksleyin

    İnternet dünyasında içerik üretmek birçok insanın tutkusu haline geldi. Özellikle blog yazarları, YouTube kanal sahipleri, podcast yayıncıları gibi birçok kişi kendi içeriklerini üretmek ve paylaşmak istiyor. Ancak, içerik üretmek sadece yazmak veya video çekmekle bitmiyor. İçeriklerin okuyuculara, izleyicilere veya dinleyicilere ulaşması da en az içerik üretmek kadar önemli. Bu noktada arama motorları devreye giriyor.

    Arama motorları, internet kullanıcılarının aradıkları bilgilere kolayca ulaşmalarına yardımcı oluyor. Ancak, büyük web sitelerinin Black Hat SEO stratejileri ve arama motorlarındaki spam içerikler nedeniyle, arama sonuçları bazen aradığımız şeylerle ilgisi olmayan içeriklerle dolu olabiliyor. Bu da arama sonuçlarının kalitesini düşürüyor ve internet kullanıcılarının aradıkları bilgiye ulaşmasını zorlaştırıyor.

    İşte bu noktada Bing arama motorunun önemi ortaya çıkıyor. Bing, Microsoft tarafından geliştirilen bir arama motoru ve Google’ın en güçlü rakiplerinden bir tanesi. Özellikle içerik üreticileri için Bing arama motoru önemli fırsatlar sunuyor. İçerik üreticileri, Bing’e web site içeriklerini ekleyerek daha fazla okuyucuya ulaşabilirler. Bing, web sitelerini dizine ekleyerek arama sonuçlarında daha üst sıralarda yer almalarını sağlıyor. Bu da web sitesinize daha fazla trafik çekerek, yazılarınızın daha fazla kişi tarafından okunmasını ve paylaşılmasını sağlar.Bu nedenle, içerik üreticilerinin Bing’i göz ardı etmemeleri ve web sitelerini Bing’e eklemelerinin faydalı olacağını düşünüyorum.

    Bing’e site eklemek için Google Search Console verilerini Bing Web Master’la entegre edebiliyorsunuz. Kolaylıkla site haritalarınızı da ekleyebilirsiniz.

    Akıllı saatlerin sağlımıza yaptığı faydalı dokunuşlar

    Akıllı saatler herkesi değilse de azımsanmayacak sayıda insanı daha sağlıklı bir yaşama yönlendiriyor. Spor salonuna gitmek isteyen ama yanına bir arkadaş bulamadığı için o itici gücü bulamayıp bir türlü o spora başlayamayan birini düşünün. Birisi olsa ve sizi salona gitmek için teşvik etse ve kendi de bu spora dahil olsa, ne güzel olur değil mi?

    Huwei Watch GT 3 Active Edition gibi gelişmiş akıllı saatler bu açıdan işini iyi yapıyor. Yerinden uzun süre kalkmadığınızı fark ettiğinde ‘kendine gel, bir ayaklan, sürekli oturmak hoş değil’ tavrıyla sizi uyarmayı ihmal etmiyor. Sırf bu da değil. Günde almamız gereken su miktarını çoğu zaman ihmal ediyoruz. Oysa saatiniz buna da izin vermiyor ve bir bekçi gibi peşinizde. Suyu zamanında içmediğinizi fark ettiğinde ‘haydi ihmal etme’ mesajını alıveriyorsunuz.

    Arada nefes egzersizi yapıp daha zinde hissetmek de önemli bir nokta. Ama kabul edelim ki bunu pek çoğumuz aklımıza getirmiyoruz. Çünkü çok daha önemli işlerimiz var. Ama saatler bu dalgınlığa elbette müsaade etmiyor ve bu nokta da hatırlatma yapmayı ihmal etmiyor.

    Birçok akıllı cihaz, hareketlerinizi kaydeden yerleşik sensörlere sahip. Fitbit Versa 4 gibi akıllı saatler günlük adım sayınızdan kalp atış hızınıza, yakılan kaloriden çok daha fazlasına kadar her şeyin izlenmesine yardımcı olabilir. Aktivite takip uygulamaları da çok işe yarar çünkü çoğumuzu günlük fitness hedeflerimize ulaşmaya teşvik eder ve ilerledikçe yeni hedefler belirleyen trendleri göstererek düzenli fiziksel aktivitemizi geliştirir.

    Kısa egzersizler size kısa aralıklı egzersizler, takip etmesi kolay eğitimler ve bileğinizden okuyabileceğiniz ilerleme takibi sağlar. Günde sadece 10 dakikanız olsa bile, bunları kullanmak çoğumuzu genel fiziksel aktivitemizi artırmaya teşvik eder.

    Talep üzerine egzersizler de var. Bu egzersiz uygulamaları, programınıza ve beceri seviyenize uygun fitness rutini türünü seçmenize olanak tanıyor. Akıllı saatinizi telefonunuzla ya da başka bir cihazla eşleştirerek yoga yaparken, spin dersinde, spor salonunda güç antrenmanı yaparken ya da diğer birçok aktivitede genel başarılarınız ve yaktığınız kaloriler hakkında gerçek zamanlı ölçümler alabilirsiniz.

    Giyilebilir cihazlar doktor-hasta ilişkisinde yeni bir perdeyi aralıyor. Saatinizi uykunuzu, diyetinizi, fiziksel aktivitenizi ve diğer sağlık bilgilerinizi takip edecek şekilde programlayabilir ve genel sağlığınız hakkında daha iyi bilgi edinmek için bunları doktorunuzla paylaşabilirsiniz. Apple Watch 8 Serisi aynı zamanda kalp ile ilgili hayat kurtaran değerli bilgileri de izliyor ve kaydediyor. Ayrıca kronik hastalıkları tespit etme potansiyeline de sahipler.

    Uyku takibini ele alalım. Saatle uyumayı seven biri değilimdir, ama akıllı saatleri kullanmaya başladığımdan beri bu tututumu değiştirdim. Uyku düzenimi yakından takip edip gerçekte kaç saat uyku çektiğimi öğrenebiliyorum, uykumun derecelerini görüp gece kaç kez uyandığımı fark edebiliyorum. Daha da önemlisi bu uyku takibi sırasında kalp ritmi ve diğer sağlık göstergeleri de yakından izleniyor.

    Ve elbette sabahları uyandığımda saatimin beni daha iyi bir uyku için yönledirmesi ve bilimsel bulgular ışığında beni bilgilendirmesi de oldukça iyi. Böylece uyku sorununu çözme noktasında da iş görüyor.

    Az önce belirttiğim gibi saatimiz bizi birçok noktada teşvik ediyor, hatırlatmalarda bulunuyor. Sık sık ilaç kullanmayı gerektiren kronik rahatsızlıkları olan hastalar veya halihazırda ilaç kullananlar için, doktorunuzun belirttiği reçete kurallarına uymak çok önemli. Hastalar ilaç programlarına uymak için ellerinden geleni yapsalar da, bir dozu atlamak veya bir şeyi yeniden doldurmayı unutmak maalesef işten bile değil. Reçetelerinizi doğru bir şekilde yönettiğinizden emin olmak için akıllı saat uygulamaları, dozları otomatikleştiren ve takip eden hatırlatıcılar bu soruna da el atıyor.

    Önleyici bakım ve erken hastalık tespiti, potansiyel sağlık tehlikelerine karşı sizi daha erken uyararak genel sağlık bakım maliyetlerinizi azaltmanın en iyi yollarından biri. Araştırmalar, akıllı saatlerin dijital sağlık sensörleri aracılığıyla uyarı işaretlerini erken tespit ederek atriyal fibrilasyon gibi belirli kalp hastalıklarının tespitini iyileştirdiğini gösteriyor. Diğer çalışmalar, giyilebilir cihazların soğuk algınlığı gibi diğer hastalıkları da yakalayabileceğini gösteriyor. Hastalık tespitine ek olarak Galaxy Watch 4 gibi gelişmiş akıllı saatler, teşhis verileri ve Elektrokardiyogram (EKG) işlevi aracılığıyla kalp fonksiyonlarını ve diğer kalp sağlığı sorunlarını da izleyebilir. Bir hastalığın erken fark edilmesi ve tedavi arayışına girilmesi genellikle tıbbi masrafların azalmasını sağlıyor.

    Hepimiz sağlıklı beslenmenin fiziksel ve zihinsel sağlığı desteklediğini biliyoruz. Diyetlerimize sadık kalmak için elimizden geleni yapsak da odağımızı kaybetmemiz veya dikkatimizin dağılması kolaydır. Kalori saymak, sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmek, yemek planlamak ve bir programa bağlı kalmak çok fazla planlama ve dikkat gerektirir. Neyse ki akıllı saatler, her öğün için kalori alımınızı takip edip kaydedebilen uygulamalara sahip ve bu da kalori takibini çocuk oyuncağı haline getiriyor. Hatta gıda maddeleri ve tipik bir porsiyonda bulunan kalori miktarını da içeren zengin diyet bilgileri içeren uygulamalar bile var.

    Özetle akıllı saatler asla sadece bir saat değildir ve özellikle sağlık noktasında bence herkesin sahip olması gereken yararlı bir teknolojidir.

    Android 13 ile MIUI 14 alacak Xiaomi, Redmi ve POCO modelleri!

    0

    Xiaomi, Android 13 dağıtımına hız kesmeden devam ediyor. Özellikle son dönemde giriş ve orta segment cihazlarına ağırlık verdiği için kullanıcıları memnun etmeyi başardı. Peki hangi cihazlar Android 13 güncellemesi alacak? İşte Android 13 / MIUI 14 alacak tüm modeller…

    Android 13 / MIUI 14 alacak modeller

    Son olarak bu hafta Redmi Note 9 Pro, Redmi Note 10S, Xiaomi Pad 5/ 5 Pro, Xiaomi 12 Pro, POCO F2 Pro, Xiaomi 10/10 Pro ve POCO X3 Pro için MIUI 14 güncellemesi paylaşıldı. Biz de güncelleme listesinde yer alan tüm cihazları paylaşıyoruz.

    Android 13 / MIUI 14 alacak modeller

    Android 13 / MIUI 14 güncellemesi alan/alacak Xiaomi modelleri:

    • Xiaomi 13 Pro
    • Xiaomi 13
    • Xiaomi 12
    • Xiaomi 12 Pro
    • Xiaomi 12X
    • Xiaomi 12 Ultra
    • Xiaomi 12S
    • Xiaomi 12S Pro
    • Xiaomi 12S Pro Dimensity Edition
    • Xiaomi 12 Lite
    • Xiaomi 12T
    • Xiaomi 12T Pro
    • Xiaomi 11T
    • Xiaomi 11T Pro
    • Xiaomi Mi 11 Lite 4G
    • Xiaomi Mi 11 Lite 5G
    • Xiaomi 11 Lite 5G NE
    Android 13 / MIUI 14 alacak modeller
    • Xiaomi Mi 11 LE
    • Xiaomi Mi 11
    • Xiaomi Mi 11i
    • Xiaomi 11i
    • Xiaomi 11i Hypercharge
    • Xiaomi Mi 11 Ultra
    • Xiaomi Mi 11 Pro
    • Xiaomi Mi 11X
    • Xiaomi Mi 11X Pro
    • Xiaomi MIX 4
    • Xiaomi MIX FOLD
    • Xiaomi MIX FOLD 2
    • Xiaomi Civi
    • Xiaomi Civi 1S
    • Xiaomi Mi Note 10 Lite
    • Xiaomi Mi 10
    • Xiaomi Mi 10i 5G
    • Xiaomi Mi 10S
    • Xiaomi Mi 10 Pro
    • Xiaomi Mi 10 Lite
    • Xiaomi Mi 10 Lite Zoom
    • Xiaomi Mi 10 Ultra
    • Xiaomi Mi 10T
    • Xiaomi Mi 10T Pro
    • Xiaomi Mi 10T Lite
    • Xiaomi Pad 5
    • Xiaomi Pad 5 Pro
    • Xiaomi Pad 5 Pro 5G

    Android 13 / MIUI 14 güncellemesi alacağı kesinleşen tüm Redmi modelleri için 2. sayfaya geçiniz.

    WhatsApp’ta Bunu Yapanlar Yandı! Toplu mesaj atarken dikkat, mahkeme yolu görünebilir

    0

    Dünyanın en popüler mesajlaşma uygulaması olan WhatsApp, daima doğru amaçlarla kullanılmıyor. Uygulama, sahte haberlerin ve dezinformasyonun yayılması konusundaki en etkin araçlardan biri. Ne yazık ki bu platformdan yayılan pek çok bilgi, gerçek sanılarak toplumda kabul görüyor. Eminiz ki siz de özellikle da nispeten ileri yaşlardaki aile büyükleriniz tarafından yanlış bilgiler görmüşsünüzdür. Bunların çoğu iyi niyet taşıyarak yayılsa da bazı kişi ve kurumların sahte haberleri bilerek yaydığı biliniyor. Ne yazık ki bu durum, insanların zarar görme riskini de ortaya çıkarıyor. Neyse ki WhatsApp’ın çatı şirketi Meta, durumun önüne geçmek için önlem alıyor.

    WhatsApp üzerinden toplu mesaj atarken dikkat, mahkeme yolu görünebilir

    WhatsApp, sahte haberlerin ve dezinformasyonun yayılmasına karşı daha etkin bir mücadele başlatıyor. Şirket, söz konusu yanlış haberleri toplu mesaj yoluyla dağıtan kullanıcılar hakkında dava açabileceğini açıkladı. Elbette ki bu Mustafa amcanız ya da Ayten teyzeniz gibi akrabaların başına gelecek bir şey değil. Ancak masum kişi ve kurumların kriminal zarar görmesine neden olacak durumlar ortaya çıkar ve bu dezinformasyonun arkasında art niyet görülürse şirket dava seçeneğini değerlendirecek.

    WhatsApp dolandiricilik yontemi-01

    Elbette ki oldukça uç örneklerden bahsediyoruz ve henüz bir kesinlik söz konusu değil. Ancak sosyal medyada gördüğümüz her şeyin doğru olduğunu iddia ederek paylaşmamak riski azaltmak için atabileceğiniz en büyük adımlardan biri. Şirketin dezinformasyonu önlemek için aldığı bir önlem ise kısa süre önce kullanıma girdi. Bazı hatalı mesaj ve medyaları tespit eden WhatsApp, bunu paylaşan kullanıcılara uyarılar göndermeye ve hatta geçici kısıtlamalar koymaya başladı. Yine de bu durum yalan haberin önüne henüz geçebilmiş değil.

    Söz konusu durum için hem sosyal medya şirketleri, hem de ülkeler ve devlet otoriteleri de çalışmaya devam ediyor. Ancak bilginin bu kadar kolay paylaşabildiği ve yayıldığı günümüzde, kesin bir seçenek yok gibi duruyor.

    BU Telefonları Satın Almayın! Güncelleme Desteğini Kaybeden Xiaomi, Redmi ve Poco Modelleri!

    EA SPORTS’tan topluluk futbolunu geliştirmek üzere 10 milyon dolarlık yatırım

    0

    EA SPORTS ve Birleşik Krallık Futbol Vakfı ile ortaklaşa finanse edilen EA SPORTS FC FUTURES, 3 yıllık yatırım planı ile birlikte The Rocky and Wrighty Arena’da tanıtıldı.

    Futbolu dünya çapında büyütmek ve geliştirmek amacıyla hareket eden Electronic Arts, FC FUTURES tanıtımıyla topluluk düzeyindeki futbola büyük bir yatırım planı açıkladı.

    EA SPORTS’un geçtiğimiz günlerde marka kimliğini, logosunu ve gelecek vizyonunu tanıttığı, futbolun interaktif geleceği EA SPORTS FC’nin hemen ardından açıklanan bu plan, önümüzdeki üç yıl içinde çok sayıda futbol projesine yatırım yapılmasını sağlayacak.

    EA SPORTS FC’nin futbolun pozitif geleceği için bir sembol olduğuna değinen EA SPORTS’un Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı David Jackson, “Yeni nesil genç futbol fanatiklerine ilham vermek ve futbol sevgilerini artırmak için dünyanın dört bir yanındaki futbol organizasyonları ve ikonlarıyla ortaklık kurmayı dört gözle bekliyoruz. EA SPORTS FC FUTURES, gençlere hayallerinin peşinden gitmeleri için gerekli erişim ve araçları sağlamak üzerine inşa edilecek” açıklamasında bulundu.

    İngiliz efsanesi Ian Wright’ın katılımıyla gerçekleştirilen The Rocky and Wrighty Arena açılışı, EA SPORTS, The Premier League, FA ve Birleşik Krallık Futbol Vakfı ortaklığında yapılan FC FUTURES etkinliklerinin ilki olma özelliğini taşıyor. Açılan bu yeni sahanın bölgedeki gençlere futbol erişimi sağlaması ve yeni nesil oyunculara ilham vermesi planlanıyor.

    FC FUTURES, genç oyuncuların, topluluk koçlarının çevrimiçi olarak görüntüleyebilecekleri ve antrenman planlarında kullanmaları için geliştirilen, beş dilde hazırlanmış, halka açık eğitim uygulamaları kitaplığına sahip olacak. Bu kitaplık, bu yıl içinde kullanıma sunulacak.

    Anneler Günü’nde özel hediye arayanlara Canon’dan öneriler

    Sevginin, şefkatin, fedakârlık ve iyiliğin adı olan anneler, dokunduğu her detaya ışığını katıyor. Anneler Günü’nde annesine ‘iyi ki varsın’ demek isteyen ve bunu özel bir hediyeyle taçlandırmak isteyenleri Canon, fotoğraf makinesinden baskıya her ihtiyaca çözüm sunan ürünleriyle yalnız bırakmıyor. 

    Anneler için çocukları ve aileleriyle yaşadığı her an, her anı çok özel, çok güzel. Bazen ailece gidilen bir tatilden, çocuğunun ilk emekleme anlarına ya da güzel bir doğum günü kutlamasına kadar her değerli anı fotoğraf ve video ile ölümsüzleştirmek isteyen annelerin en büyük yardımcısı Canon’dan PowerShot G7X Mark III… Her yere kolaylıkla götürebilecek kompakt bir tasarıma sahip PowerShot G7X Mark III; üstün 4K video kalitesi ve 20,1 megapiksel fotoğraf kalitesi ile kolay kullanımı ve mükemmel görüntü çıktılarıyla annelerin vazgeçilmezi olabilir. Özellikle bebeklerinin her anını kaydetmek isteyen annelerin kendi vlog serilerini oluşturmasına da yardımcı olacak bu ürün, yüksek hızda uçup giden anları yakalamayı mümkün kılıyor.

    PowerShot G7X Mark III; panorama, portre, selfie gibi çeşitli çekim modları ile sınırsız çekim alanında uçsuz bucaksız bir yaratıcılık sağlıyor. Yemek fotoğrafçılığından doğa fotoğrafçılığına; günlük vloglardan özel gün videolarına her anı ölümsüzleştiriyor.

    Günümüzde fotoğraflarımızın neredeyse hepsi dijital ortamlarda bulunsa da basılı bir fotoğrafa bakmanın hissi bambaşka oluyor. Fotoğrafların 100 yıla kadar aynı canlılıkla korunmasını sağlayan Canon SELPHY ailesinden CP1500 ve Square QX10 bizi o ana geri götürüyor. SELPHY CP1500, sahip olduğu 6,7 milyon renkle canlı, fotoğraf stüdyosu kalitesinde fotoğraflar elde ederek annelerin gözünden dünyayı görebilmemize olanak sağlıyor. Yalnızca 41 saniyede baskı alabilen ürün, her dakikası değerli olan annelerin en büyük kurtarıcısı oluyor. Beyaz, pembe ve siyah olmak üzere üç farklı renk seçeneği, pratik ve kompakt yapısıyla her zevke hitap ediyor. Üstelik en sevilen fotoğrafların SELPHY Photo Layout uygulaması ile baskısını almakla kalmayıp damga, filtre, kenarlık, metin ve kaplama gibi özelleştiren dokunuşlar yapılarak annelere hikayeleri özelleştirmenin keyfini çıkarmak kalıyor.

    Android 13 alan ve alacak tüm Samsung modelleri!

    Samsung, Android 13 dağıtımına hız kesmeden devam ediyor. Özellikle son dönemde giriş ve orta segment cihazlarına ağırlık verdiği için kullanıcıları memnun etmeyi başardı. Peki hangi cihazlar Android 13 güncellemesi alacak? İşte One UI 5.1 alan ve alacak modeller …

    Android 13 tabanlı One UI 5.1 alan ve alacak tüm Samsung modeller

    Samsung son olarak anavatanı olan Güney Kore’de A53 5G ve A33 5G kullanıcıları için One UI 5.1 güncellemesi paylaştı. Daha sonra S20 FE ve S21 FE gibi modellerine verdi. Bu da önümüzdeki günlerde Türkiye’deki kullanıcıların da aynı güncellemeyi alacağı anlamına geliyor.

    One UI 5.1

    Birçok amiral gemisi modeli ile 2022’de satışa çıkan akıllı telefonları da halihazırda One UI 5 güncellemesini almış durumda. Bunların çok büyük bir kısmı ise önümüzdeki günlerde One UI 5.1 desteğine kavuşacak. İşte One UI 5.1 alan/alacak tüm modeller…

    Şu ana kadar One UI 5.1 alan modeller

    • Galaxy S22 serisi
    • Galaxy Z Fold 4 ve Galaxy Z Flip 4
    • Galaxy S21 serisi
    • Galaxy Z Fold 3 ve Galaxy Z Flip 3
    • Galaxy S20 serisi
    • Galaxy S21 FE
    • Galaxy S20 FE
    • Galaxy Note 20 serisi
    • Galaxy A33 5G ve Galaxy A53 5G
    • Galaxy Z Fold 2
    • Galaxy A73
    • Galaxy M53
    • Galaxy A23
    • Galaxy Z Flip ve Galaxy Z Flip 5G
    • Galaxy Tab S8+ serisi
    • Galaxy Tab S7 serisi
    • Galaxy A52 5G
    • Galaxy A52s 5G
    • Galaxy A Quantum
    • Galaxy M33 5G
    • Galaxy S10 Lite
    • Galaxy A51 5G

    One UI 5.1 güncellemesi alacak cihazları görmek için diğer sayfalara geçiniz.

    Leica ile birlikte tasarlanan Xiaomi 13 Ultra tanıtıldı

    Dörtlü kamera kurulumu ve yeni değişken diyafram açıklığına sahip Xiaomi 13 Ultra, mobil görüntülemede çıtayı daha da yükseltiyor ve kullanıcılara profesyonel kamera deneyimi sunuyor.

    Xiaomi ve Leica’nın mobil görüntüleme teknolojilerinde çığır açan iş birliğinin en son ürünü olan Xiaomi 13 Ultra, özel bir etkinlikle tanıtıldı. 1 inç sensör ve değişken diyafram açıklığına sahip ana kamerayı merkeze alan dörtlü kamera kurulumu, mükemmel renk doğruluğuna sahip ultra kaliteli WQHD+ ekran ve üst düzey amiral gemisi Snapdragon® 8 Gen 2 ile klasik bir tasarımı bir araya getiriyor. Xiaomi, yeni akıllı telefonu Xiaomi 13 Ultra ile kullanıcısına profesyonel kamera deneyimi sunuyor.

    Xiaomi ve Leica’nın görüntüleme alanındaki stratejik iş birliğinde çok önemli bir adım daha atıldı. Summicron lensinde yapılan geliştirmeler sonucunda mobil görüntüleme alanında çığır açan bir ilerleme yaşanıyor.

    Xiaomi 13 Ultra, 12 mm (ultra geniş açı), 23 mm (geniş açı), 75 mm (telefoto), yeni 120 mm’ye (süper telefoto) kadar değişen odak aralıklarını kapsayan Leica optik lenslerden oluşan dörtlü kamera kurulumunun yanı sıra sensör içi yakınlaştırma (In-Sensor-Zoom) aracılığıyla ekstra 46 mm ve 240 mm uzunluklar içeriyor. Akıllı telefonun profesyonel kamera ayarı, tam odak mesafesi esnekliğine ek olarak değişken diyafram açıklığı sunuyor. Daha fazla ışık ve yumuşak, sığ bir alan derinliği sağlayan ƒ/2.0’dan daha geniş bir diyafram açıklığına sahip Xiaomi 13 Ultra’nın üç kamerası daha kısa deklanşör sürelerine olanak tanıyor.

    Özellikler

      Xiaomi 13 Ultra
    Tasarım
    • Ölçüler: 163,18 mm x 74,64 mm x 9,06 mm¹
    • Ağırlık: 227 g¹
    • Corning® Gorilla® Glass Victus® ön
    • Antibakteriyel nanoteknoloji silikon deri arka
    • IP68⁵
    • Renkler Siyah, Beyaz, Zeytin Yeşili
    Kamera
    • LEICA VARIO-SUMMICRON 1:1.8-3.0/12-120 ASPH.
    • 23 mm değişken diyaframlı 1 inç ana kamera
      – 50MP geniş açılı kamera
      – IMX989, 1″ sensör boyutu
      – 1,6μm piksel boyutu, 3,2μm 4’ü 1 arada Super Pixel
      – f/1.9, f/4.0, HyperOIS, 8P asferik lens
    • 75mm Leica telefoto kamera
      – 50MP IMX858
      – f/1.8, OIS
    • 120 mm Leica süper telefoto kamera

    – 50MP IMX858

    – f/3.0, OIS

    • 12mm Leica ultra geniş kamera
      – 50MP IMX858
      – f/1.8, 122° FOV
      – AF
      – 5 cm makro fotoğraf desteği
    • İki fotoğraf tarzı: Leica Authentic Look ve Leica Vibrant Look
    • Leica özel fotoğraf tarzları
    • Geliştirilmiş Ana lens sistemi: 35mm Belgesel, 50mm Girdaplı bokeh, 75mm Portre, 90mm Yumuşak odak
    • Leica Filtreleri: Leica Sepia, Leica Blue, Leica Vivid, Leica Natural, Leica BW Natural ve Leica BW High Contrast
    • 60fps’de 4K’ya kadar Dolby Vision® kalitesinde içerik oluşturma
    • Tüm odak uzaklıklarında 24 fps’de 8K profesyonel video kaydı
    • Yönetmen modu
    • 10 bit LOG video kaydı, LUT içe aktarma desteği
    • 14-bit Ultra RAW
    • Ultra Gece Fotoğrafçılığı
    • 32 MP ekran içi selfie kamerası
      – 0,7μm, 1,4μm 4’ü 1 arada Super Piksel boyutu
      – f/2.0
      – Dinamik Çerçeveleme (0,8x, 1x)
      – Gece modu
      – Portre modu
      – HDR
    Ekran
    • 120Hz WQHD+ 6,73″ AMOLED ekran
      – 20:9, 3200 x 1440, 522 ppi
      – 1-120Hz AdaptiveSync Pro, 240Hz’e kadar dokunmatik örnekleme hızı
      – Parlaklık: HBM 1300 nit (tip), 2600 nit (tepe)
      – P3 renk gamı
      – 68 milyar renk
    • Pro HDR ekran
    • Dolby Vision®, HDR10+, HDR10, HLG
    • Gün ışığı modu
    • Uyarlanabilir okuma modu
    • 1920Hz PWM karartma
    • Ekran içi kalp atış hızı izleme⁶
    Performans
    • Snapdragon®®️ 8 Gen 2
      – 4nm güç tasarruflu üretim süreci
      – Qualcomm® Adreno™ GPU
      – Snapdragon® X70 5G Modern-RF Sistemi
    • LPDDR5X + UFS 4.0 Depolama
      – 12GB+256GB, 16GB+512GB, 16GB+1TB
    • Android 13 tabanlı MIUI 14
    • Loop LiquidCool teknolojisi
    Pil ve Şarj
    • 5.000 mAh (tip) pil
    • Xiaomi AdaptiveCharge
    • 90W kablolu turbo şarj
    • 50W kablosuz turbo şarj⁷
    • Ters kablosuz şarj
    Ses
    • Çift hoparlör
    • Dolby Atmos®️