Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 337

    vivo V29 Lite İnceleme | Kavisli Ekran ve OIS Destekli Kamera

    0

    vivo V29 Lite tasarım anlamında birçok kişinin hoşuna gidecek detaylara sahip. 164.3 x 74.8 x 7.9 mm boyutlarına sahip olan telefon elde tutması rahat oluyor. Ek olarak 177 gram ağırlığıyla cebinizde veya elinizde ağırlık yapmıyor. Kavisli ekranı sayesinde de şık görünümünü tamamlıyor. IP54 sertifikası ile su ve toza karşı dayanıklılık sağlıyor.

    vivo v29 lite

    Ekran tarafında ise vivo V29 Lite amiral gemisi telefonlardan özellikleri benimsiyor. 6.78 inç boyutunda bu ekran AMOLED panel kullanıyor. 120Hz ekran tazeleme oranıyla akıcı görüntüler verebiliyor. Parlak bir ekrana sahip olan telefonda 1300 nit tepe parlaklık seviyesi bulunuyor. FHD+ çözünürlük sunan V29 Lite, 388 ppi yoğunluğu sunuyor. İnce çerçeveleri sayesinde %90.3 ekran gövde oranı oluşturuyor.

    vivo v29 lite

    vivo V29 Lite modelinin kalbinde Snapdragon 695 5G işlemcisi yer alıyor. Orta segmentte birçok markanın sıklıkla kullandığı bu işlemci performanstan daha çok verimlilik yönünde ağır olan bir işlemci. Bu işlemciye ek olarak Adreno 619 GPU eşlik ediyor. 8GB RAM ve 256GB depolama alanıyla gelen telefonda RAM’i sanal olarak +8GB olarak artırabiliyorsunuz. Güncel yazılımı da içerisinde bulunduran telefonda Android 13 ve vivo’nun kendi ara yüzü FunTouch 13 bulunuyor. vivo, 2 büyük Android güncellemesi ve 3 sene de güvenlik güncellemesi sözünü bu modelde de devam ettiriyor. Yüksek grafikli oyunlarda düşük ayarlarda oyun oynatabilen telefon, düşük grafikli oyunlarda yüksek performans sunabiliyor.

    vivo v29 lite

    vivo, her segmentte kamera tarafında iddialı modellere sahip olan bir marka olarak dikkat çekiyor.  V29 Lite modelinde de bu iddiasını devam ettiriyor. Arka tarafta üçlü kamera kurulumu bulunan telefon, 64MP f/1.8 diyafram açıklığı sunan OIS destekli ana kameraya sahip. İkinci ve üçüncü kameraları ise 2MP çözünürlüğünde derinlik algılayıcı sensör ve makro kamera olarak bulunuyor. 1080p 60 fps videolar çekebilen telefonda ekranın orta üst tarafında yerleştirilen bir öz çekim kamerası yer alıyor. Bu kamera 16MP çözünürlüğünde ve f/2.5 diyafram açıklığında. Bu kamera ile de 1080 30 fps videolar çekebiliyorsunuz. Bunların haricinde birçok farklı kamera modu, filtreleri, portre pozları vb. zengin ara yüzüyle dikkat çekiyor. vivo V29 Lite modelinin kamerasını detaylı olarak incelediğimiz videoya göz atmak için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.

    vivo V29 Lite batarya tarafında kamerada olduğu kadar iddialı. 5000 mAh bataryası bulunan telefon verimli Snapdragon 695 5G işlemcisiyle beraber 2 güne varan pil ömrü sunuyor. Bu sayede “bataryam bitti” derdiniz olmuyor. Eğer bataryanız azalırsa 44W hızlı şarj desteği sayesinde yaklaşık 40 dakikada tam dolum sağlayabiliyor.

    Peki vivo v29 Lite hakkında siz ne düşünüyorsunuz? 14.999 TL fiyatla MediaMarkt mağazaları ve internet sitesinden satın alınabilen edilebilen  telefon hakkındaki görüşlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın.

    Güncelleme desteği kesilen Samsung telefonlar belli oldu!

    Android 13 kısa süre önce tanıtıldı. Her ne kadar geliştirilmesi ve kullanıcıları sunulması için biraz daha zamana ihtiyaç olsa da hangi telefonların güncelleme alacağı şimdiden ortaya çıkmaya başladı. Özellikle de gözler en çok satan akıllı telefon markalarına çevrildi.

    Söz konusu markalardan biri olan Samsung, kısa süre önce Android 13 alacak telefonların listesini açıkladı. Peki ya alamayan telefonlar hangisi olacak? Sizin için güncelleme desteği kesilen ve tamamen unutulacak telefonları listeledik.

    Android 13 alamayacak Samsung modelleri

    Samsung, an itibariyle dünyanın en büyük akıllı telefon üreticisi. Bu nedenle güncelleme almayacak telefonlar tabii ki bununla sınırlı değil. Ancak bunlar, şirketin milyonlar satmış ve üst düzey donanımla gelen modelleri olduğu için Android 13 desteği almayacak olmaları kullanıcılar açısından hayal kırıklığı yarattı.

    • Galaxy Note 10
    • Galaxy Note 10+
    • Galaxy Note 10+ 5G
    • Galaxy S10
    • Galaxy S10e
    • Galaxy S10+
    • Galaxy S10 5G
    • Galaxy Fold

    Belirmekte yarar var ki şirketler güncelleme konusunda esnek davranabiliyor. Bu nedenle listede olan bazı telefonların zaman içerisinde güncelleme alabileceği gibi destekleyen bazı modeller de Android 13 alamayabilir.

    Android telefonlarda mutlaka değiştirilmesi gereken geliştirici seçenekleri

    Apple Vision Pro hakkında bilmeniz gerekenler

    0

    Apple Vision Pro, Apple’ın şimdiye kadar ürettiği en iddialı cihaz: teknolojiyle etkileşim biçimimizi sonsuza dek değiştireceğine inandığı başa takılan bir giyilebilir bilgisayar.

    Büyük miktarda işlemci gücü, sensörler, tamamen yeni bir işletim sistemi ve gerçekten çarpıcı bir endüstriyel tasarımla desteklenen bu ürün piyasaya sürülmesinden hâlâ çok uzak. Ancak bu, yalnızca bu karma gerçeklik cihazının neler yapabileceğini öğrenmek için bizi daha istekli hale getiriyor.

    Sürükleyici “Ortamlar”dan tüyler ürpertici dijital “Kişiler”e, eller serbest kontrol yönteminden Mickey Mouse ile olası bir randevuya kadar, burada Apple Vision Pro hakkında bilmeniz gerekenleri mercek altına alıyoruz.

    Apple Apple Vision Pro Firmaya Göre Uzamsal Bir Bilgisayar

    Vision Pro’nun, Apple Vision gibi bir şey giymemiz koşuluyla, çalışma alanlarımızın masalar ve ekranlarla sınırlı olmadığı, çevremizdeki dünyanın herhangi bir yerinde, “uzaysal” bir bilgi işlem çağı açacağına inanıyor. Profesyonel Lensleri sayesinde uygulamalar, artırılmış gerçeklik iPhone uygulamalarına benzer şekilde çevrenizle örtüşür.

    Apple Vision Pro, gücünü çift çipli bir dizide bir değil, iki çipten alıyor. Mac hayranları, Vision Pro tarafından kullanılacak M2 yonga setinin sunduğu üstün bilgi işlem performansına aşina olacak, ancak bu, amacı sensörlerden gelen tüm verileri işlemek olan yepyeni bir R1 yongasıyla eşleştirilecek.

    Ön tarafta aralarında 23 milyon piksel bulunan bir çift mikro-OLED ekran kullanıyor. Bu çözüm her bir gözünüz için 4K TV’ye sahip olmakla aynı şey.Apple Vision Pro

    Apple Vision Pro öyle görünse de basit bir VR kulaklık değil. Apple, uygulamaların ve gerçek dünyanın birleştiği karma gerçeklik kullanım durumlarına odaklanıyor. Örneğin, çoğu VR başlığının aksine, Apple Vision Pro “oda ölçeğinde” deneyimleri desteklemiyor. Evet, uygulamalar tüm görüş alanınızı kaplayabilir, ancak geliştirici belgeleri, bir başlangıç ​​noktasından 1,5 metreden daha uzağa hareket ederseniz bunu gösteriyor. Meta Quest satırı, karşılaştırmalı olarak, 15m x 15m’ye kadar tanımladığınız bir alanda serbestçe hareket etmenizi sağlıyor.

    Yerleşik bir ton kamera var . En az 10 harici kamera (iki ana ileriye bakan kamera, dördü aşağıya dönük, derinlik oluşturmak için 2 TrueDepth kamera ve görüşünüzün ve odanızın çevresini yakalamak için yanlara bakan iki kamera ile yönlendirilmiş) ve en az dört IR kamera var.

    Apple Vision Pro’da birçok sensör var

    Mesafeyi ölçmek için bir LiDAR sensörü ve alanların 3D haritalaması ve hareketi izlemek için ivmeölçerler ve jiroskoplar var. Ve tabii ki standart olarak çip sıcaklıkları gibi şeyleri izlemek için de sensörler olacak.

    Ön taraf alüminyum alaşımlı bir çerçeveyle birleşen tek parça kavisli lamine cam. Giyilmesini olabildiğince rahat hale getirmek için insan kafasının ortak kıvrımlarına yapışacak şekilde tasarlanmış.

    Ön parçanın arkasında bir Işık Mührü bulunuyor. Bu, Vision Pro’nun burnunuzun üzerine rahatça oturmasına yardımcı oluyor ve ekranların netliğini azaltabilecek ortam ışığını engelliyor. Maksimum konfor için farklı boyutlarda mevcut olacak.

    Özel bir Üst düğme, yerleşik 3D kamera dizisini kullanarak uzamsal fotoğraflar ve videolar çekmenizi sağlayacak.

    Apple Vision Pro, harici bir pil takımını kullanıyor. Göründüğü kadar kötü bir fikir değil! Bataryadan ortalama iki saat kullanım elde edebileceksiniz. Sürekli kullanım için de cihazı prize takabilirsiniz.

    Apple Watch’ta bulunanlar gibi bir Digital Crown da Apple Vision Pro’da

    Bu özellik iki amaca hizmet ediyor. İlk önce Vision Pro’nun ana menüsüne ve uygulamalar ekranına geri dönmek için bir ana sayfa düğmesi olarak işlev görmek, ama aynı zamanda oda ölçeğinde ‘Ortamlar’ olduğunda daldırma seviyesini ayarlamak.

    Kafa bandı ayarlanabilir bir oturmaya sahip. Kumaş ağının esnek ve nefes alabilir olmasının yanı sıra yan Fit Kadranı, kafa şekliniz ne olursa olsun doğru şekilde sıkmanızı sağlayacak.Apple Vision Pro

    Vision Pro tasarımının belki de en çarpıcı özelliği harici EyeSight ekranı. Bu, kulaklığın ön kısmının bir parçasını oluşturuyor ve gözlerinizin, gözlerinizin etrafındaki alanın videosunu çekmek için dahili kameraları kullanıyor. Ardından bunu size bakan herkese harici ekranda gösterebiliyor. EyeSight, birisi size yaklaştığında açılıyor.

    Apple Vision Pro’nun denetleyicisi yok. Hareketler oluşturmak için ellerinizi ve komutlar vermek için sesinizi kullanarak uygulamalarda ve arayüzde gezinebileceksiniz.

    Apple Vision Pro, bu eller serbest kontrollerin doğru şekilde çalışmasına yardımcı olmak için göz takibi sunuyor. LED’ler ve kızılötesi kameralar, bakışınızın nereye oturduğunu belirlemek için gözlerinize takip edilen ışık düzenleri gönderiyor. Bu, Vision Pro’nun arayüzünün hangi öğeleriyle etkileşim kurmak istediğinizi anlamasına yardımcı oluyor.

    Kulaklık, yeni visionOS işletim sisteminde çalışıyor

    Bu yeni işletim sistemi simgelerinden yazı tiplerine ve kontrol noktalarına kadar, kullanıcıların macOS ve iOS’tan aşina olacakları şeyleri temel alıyor. Ancak bunları kullanıcının etrafındaki dünyayla etkileşime giren yeni şekillerde sunuyor.

    VisionOS’ta uygulamaları istediğiniz yere taşıma konusunda tam özgürlüğe sahipsiniz. Belirli bir boyuta veya bir alanda belirli bir konuma kilitlenmiş değiller. Bunun yerine uygulamaları iş akışınıza, ihtiyaçlarınıza ve çevrenize uyacak şekilde özelleştirebilirsiniz. Uygulamalar, onları yerleştirdiğiniz konumların ortam aydınlatmasına bile tepki vererek dijital alanda doğal gölgeler oluşturur. Başparmağınızı ve işaret parmağınızı bir araya getirmek, visionOS’ta seçim yapmanın birincil yolu olurken, hafif hareketler içerikte gezinmenizi sağlıyor.

    Bütün gün sallanan yorgun kollardan mı endişeleniyorsunuz?

    Elleriniz kucağınızda olsa bile Apple Vision Pro’yu kontrol edebilirsiniz. Yerleşik sensörleri ve kamera dizileri, ellerinizi kulaklığın önünde sallamasanız bile niyetinizi takip edecek kadar hassas.

    Ellerinizi kullanamıyor musunuz, yoksa tamamen dinlenmek mi istiyorsunuz? Siri, uygulamaları ve medyayı açmak ve kapatmak için hazır bekliyor. Herhangi bir uygulamada bakışınızı bir mikrofon simgesinin üzerine getirdiğinizde bir dikte modu etkinleştiriliyor. Apple Vision Pro

    Apple Vision Pro’da kullanabileceğiniz pek çok onaylanmış, tanıdık birinci taraf uygulaması zaten var. Bunlar arasında Apple TV, Apple Music, Fotoğraflar, Mesajlar, Mail, Safari, Serbest Biçim, Keynote, Mindfulness ve Notes yer alıyor.

    Bu uygulamaların çoğu, daha önce bahsedilen sürükleyici ‘Ortamlarda’ görüntülenebiliyor. Bunlardan en önemlisi, Apple TV gösterimlerini 100 fit genişliğe kadar uçuracak olan Sinema Ortamı olacak.

    Apple da Apple Vision Pro ile 3D videoyu canlandırmak istiyor

    Apple, 180 derecelik 3D 8K kayıtları kullanan Apple Sürükleyici Videolar’ı ve Spatial Audio’yu sizi bir aksiyon sahnesinin kalbine yerleştirmek için zorlayacak.

    Bu aynı zamanda Apple’ın ilk 3D kamerası. Kendi uzamsal videolarınızı ve fotoğraflarınızı kaydedip oynatabileceksiniz ve kulaklığın ön ekranı kayıt moduna geçtiği için filme alınanlar bunu yaptığınızı bilecek.

    Apple Vision Pro için en önemli uygulamalardan biri FaceTime olacak . Kulaklıkla aramalar yapabilecek ve aynı anda Vision Pro ile yaptığınız diğer her şeyin yanında arkadaşlarınızın yüzlerinin bölmelerde gezinmesini sağlayabileceksiniz.

    Halihazırda bir visionOS SDK’sı mevcut ve sonuç olarak, Vision Pro’ya giden potansiyel üçüncü taraf uygulamalarından bazılarına şimdiden göz atabiliyoruz. Bazıları bir oyun müzesi gibi harika, bazıları ise dev bir hesap makinesi gibi aptalca eğlenceli.

    Apple Vision Pro için şimdiye kadar duyurulan üçüncü taraf geliştiriciler arasında en büyük duyuru, Disney’in Vision Pro için uygulamalar geliştirecek olmasıydı. Kulaklığın lansmanında Disney, izleyicileri Star Wars’tan yerlere taşımayı, Mickey Mouse’u oturma odanızda gezdirmeyi gösterdi.

    Üstelik iPhone ve iPad uygulamaları Vision Pro ile uyumlu olacak. Muhtemelen mevcut uygulamaların düz düzlem sürümleri olacak olsalar da Apple, geliştiricilerin mevcut uygulamalarını bu cihazla çalıştırmalarını kolaylaştırmaya hevesli, böylece kullanıcılar kulaklıkla evlerindeymiş gibi hissedebilecekler.

     

    Kahve makinesi satın alma rehberi

    Güne yüksek enerji ve keyifle başlamanın en iyi yollarından biri kahve tüketmektir. Evde ya da ofislerde lezzetli kahveler hazırlamak içinse en doğru karar, size zaman kazandıran ve belli bir kalitenin üzerinde tatları deneyimlemenizi sağlayan kahve makinesi satın almak olacaktır.

    Kahve makinesi satın almadan önce neye ihtiyacınız olduğuna karar vermeniz önemlidir. Alacağınız makineyi, filtre kahve, espresso, americano ya da Türk kahvesi yapmak için mi kullanacaksınız? Satın alacağınız kahve makinesi modeli bu kararınıza göre değişecektir.

    Kahve makinesi türüne karar verin

    Alışveriş sırasında karşınıza çıkacak kahve makinesi modelleri temel olarak şunlardır. Filtre Kahve Makineleri, Espresso Makineleri, Kapsül Kahve Makineleri ve Türk Kahvesi Makineleri. Bunlardan hangisine ihtiyaç duyduğunuza karar verdikten sonra, seçiminizi yapmak biraz daha kolaylaşacaktır.

    Kullanımı basit ve uygun fiyatlı olan Filtre Kahve Makineleri, filtre kahve hazırlamak için ilk başta gelen seçenektir. Espresso Makineleri, yoğun aromalı ve koyu renkli espresso kahveleri hazırlamak için ideal seçimdir.

    Tek kullanımlık kahve kapsülleri ile çalışan Kapsül Kahve Makineleri, farklı tatlar denemenizi kolaylaştıran cihazlardır. Türk Kahve Makineleri ise Türk usulü kahve seviyorsanız, istediğiniz keyfi size kısa sürede sunan pratik cihazlar olarak karşımıza çıkar.

    Aramanız gereken özellikler

    Hangi makineyi satın alacağınıza karar verirken, dikkat etmeniz gereken bazı özellikler var. Sık sık kahve hazırlayacaksanız, satın alacağınız kahve makinesinin büyük bir su haznesine sahip olmasını tercih etmelisiniz.

    Eğer cappuccino veya latte gibi kahveleri çok seviyorsanız, cihazınızda köpük hazırlama özelliği olup olmadığına dikkat edin. Kahvenizi kişisel tercihinize göre özelleştirebilmek isterseniz, cihazda ayarlanabilir sıcaklık ve öğütme seviyeleri olması faydalı olacaktır.

    Güvenlik açısından ise kahve makinesinde otomatik kapanma özelliği bulunması hayat kurtarıcı olabilir. Özetle, kahve makinesi satın alırken öncelikle neye ihtiyaç duyduğunuzu tam olarak belirlemek ve buna göre karar vermek önemlidir.

    Her kategoriden bir model seçtim

    Bu girişten sonra sıra geldi, satın alabileceğiniz güncel kahve makinesi modellerine göz atmaya. Burada her kategoriden bir kahve makinesi seçtim. Bu ürünleri incelediğinizde, kahve makinesi seçiminiz biraz daha netleşmiş olacak. Gelin, vakit kaybetmeden kahve makinesi modellerine geçelim.

    kahve makinesi

    PHILIPS EP5447/90 Tam Otomatik Espresso Makinesi

    Sütlü kahve dahil 12 farklı kahveyi size sunan PHILIPS EP5447/90 model tam otomatik Espresso makinesi, farklı tatlar denemenizi sağlayan bir sihirbaz. Bu mucizevi makineyle, tek bir düğmeye dokunarak kolayca Espresso, Sade Kahve, Cappuccino ve Latte Macchiato gibi çeşitli aromatik kahveleri hazırlayabilirsiiz. Dilerseniz, süt tercihlerinizi yumuşacık köpüklerle tamamlayan LatteGo’dan yararlanabilirsiniz.

    Kahve Makinesi

    GRUNDIG FK 4112 K Filtre Kahve Makinesi

    Filtre kahve seviyorsanız, GRUNDIG FK 4112 K model filtre kahve makinesi sizin için iyi bir seçenek olabilir. Dijital saatli LED ekranı üzerinden kahvenizi istediğiniz zamanı ayarlayabildiğiniz bu cihaz, bir defada 10 bardak kahve hazırlayabiliyor ve sizin için her zaman idal sıcaklıkta tutuyor. Damlama önleme ve otomatik kapanma gibi ek fonksiyonlarla desteklenen bu filtre kahve makinesi, kolayca temizlenebiliyor ve parçaları bulaşık makinesinde bile yıkanabiliyor.

    FAKIR Kaave

    FAKIR Kaave Türk Kahve Makinesi

    Tercihiniz Türk kahvesinden yanaysa, Fakir markasının Kaave model Türk kahvesi makinesi, sizin için kısa sürede ideal lezzetler hazırlayabilir. Bir defada 4 fincan Türk kahvesi hazırlama kapasitesine sahip olan bu cihaz, tek tuşa bastığınızda görevini yerine getiriyor. Size sadece su ve kahveyi hazneye yerleştirmek kalıyor. Işıklı ve sesli uyarıyla kahvenizin hazır olduğunu haber veren Fakir Kaave Türk kahvesi makinesi, su olmadan çalışmayı önleyen koruma ve taşmayı önleme teknolojisine sahip.

    TCHIBO Cafissimo Easy

    TCHIBO Cafissimo Easy Kapsüllü Kahve Makinesi

    Kahvesini kapsüllü makine kullanarak hazırlamak isteyenlere, çok tercih edilen Tchibo firmasının Cafissimo Easy modelini tavsiye ederim. Espresso, Caffè Crema ve filtre kahveyi tek makinede hazırlama konforu sunan bu pratik cihaz, kompakt tasarımıyla mutfakta fazla yer kaplamıyor. 30 – 250 ml arası programlanabilir fincan ayarına sahip olan bu kahve makinesi, büyük ve küçük bardaklar için çıkarılabilir bardak rafı, 4 adede kadar kapsül için kapsül toplama haznesi, patentli 3 farklı basınç ile demleme sistemi, yaklaşık 9 dakika sonra otomatik kapanma özelliği ve entegre kireç çözme ekranı özellikleriyle geliyor.

    Sorularınız olursa yorumlardan bana ulaştırabilirsiniz

    MediaMarkt internet mağazasından seçtiğim kahve makinesi modelleri bu kadar. Tabii ki daha fazla seçenek raflarda mevcut. MediaMarkt internet mağazasında satışa sunulan tüm kahve makinesi modelleri için buradan bilgi alabilirsiniz. Konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıdan yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    Güncel şipşak fotoğraf makinesi modelleri

    Evinizin güvenliği için ideal kamera tavsiyeleri

    ‘İlle de iPhone olsun’ diyenlere dört tavsiye

    Liste şaşırttı: En iyi kameraya sahip akıllı telefonlar!

    Mobil sektörün devasa gelişimiyle günümüzde akıllı telefonların üst düzey fotoğrafların çekilmesine imkan sağlayan lenslerle donatıldığını görüyoruz. Apple, Huawei ve OPPO gibi firmalar bu alanda öne çıkarken, seçeneğin fazla olması kullanıcı cephesinde kafa karışıklığına neden olabiliyor. İşte DxOMark verilerine göre ağustos ayı itibariyle en iyi kameraya sahip akıllı telefonlar!

    En iyi kameraya sahip akıllı telefonlar

    DxOMark‘a göre en iyi kamera performansı gösteren akıllı telefon, geçtiğimiz ay tanıtılan Huawei P60 Pro oldu. Fotoğrafta 159, zoomda 158 ve videoda 147 puan alan modelin ortalama puanı ise 156. Listenin ikincisi ise Oppo Find X6 Pro oldu. Sırasıyla 153, 154 ve 148 puan alan telefonun ortalama skoruysa 153.
    en iyi kameraya sahip telefonlar
    Listenin üçüncü sırasında geçen aylarda kullanıcıların beğenisine sunulan Honor Magic 5 Pro karşımıza çıkıyor. Akıllı telefon; fotoğrafta 154, zoomda 156 ve videoda 144 puan aldı. Ortalama puanı ise 152. Bir sonraki sıradaysa OPPO Find X6 modeli bulunuyor. Listenin beşinci sırasında da Huawei Mate 50 Pro yer alıyor. DxOMark’a göre en iyi kameraya sahip akıllı telefonlar listesi şöyle; (Ortalama)
      1. Huawei P60 Pro – 156
      1. Oppo Find X6 Pro – 153
      1. Honor Magic5 Pro – 152
      1. Oppo Find X6 – 150
      1. Huawei Mate 50 Pro – 149
      1. Google Pixel 7 Pro – 147
      1. Honor Magic4 Ultimate – 147
      1. Apple iPhone 14 Pro Max – 146
      1. Apple iPhone 14 Pro – 146
      1. Huawei P50 Pro – 143
      1. Apple iPhone 13 Pro – 141
      1. Apple iPhone 13 Pro Max – 141
      1. Xiaomi Mi 11 Ultra – 141
      1. Google Pixel 7 – 140
      1. Samsung Galaxy S23 Ultra (Snapdragon) – 140
      1. Vivo X90 Pro+ – 140
      1. Huawei Mate 40 Pro+ – 139
      1. Vivo X80 Pro (Snapdragon) – 137
      1. Vivo X90 Pro – 136
      1. Xiaomi 13 Pro – 136
    Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın!

    Android 14 tabanlı One UI 6.0 alacak tüm Samsung modelleri!

    0

    Samsung, Android 14 işletim sistemini kendi arayüzü olan One UI ile entegre etmeye çalışıyor. Yakın zamanda geliştirici beta kullanıcılarıyla bu yeni sürümü paylaştı. Fakat Public Beta sürümünü 2 kez yayınlayacağı tarihte geri çekip erteleyerek henüz hazır olmadığını bizlere gösterdi. Tabii artık biliyoruz ki eli kulağında ve her an paylaşılabilir. Peki yayınlandığında hangi akıllı telefon modelleri bu güncellemeyi destekleyecek? İşte Android 14 tabanlı One UI 6. (curlygirldesign.com) 0 alacak tüm Samsung modelleri…

    One UI 6.0 alacak Samsung modelleri

    Samsung, henüz One UI 6.0 arayüzünü herkesle paylaşmamış olsa da küçük bir azınlık erkenden kullanmaya başladı. Fakat bu güncellemeyi yaptıkları için oldukça pişman olduklarını dile getiriyorlar. Zira yazılım sorunlarının telefonu düzgün ve akıcı biçimde kullanmanın önüne geçtiğini belirtiyorlar.

    One UI 6.0 Samsung

    Galaxy S serisi

    • Galaxy S23 Ultra
    • Galaxy S23+
    • Galaxy S23
    • Galaxy S22 Ultra
    • Galaxy S22+
    • Galaxy S22
    • Galaxy S21 FE
    • Galaxy S21 Ultra
    • Galaxy S21+
    • Galaxy S21

    Galaxy Z serisi

    • Galaxy Z Fold 5
    • Galaxy Z Flip 5
    • Galaxy Z Fold 4
    • Galaxy Z Flip 4
    • Galaxy Z Fold 3
    • Galaxy Z Flip 3

    A, M, F, Tab ve XCover serisine ait modelleri görmek için ikinci sayfaya geçiniz.

    Elon Musk, X ve xAI ile neler planlıyor?

    Alibaba’nın Alipay ve Tencent’in WeChat gibi süper uygulamaları Asya’da büyük başarı elde etti. Bu pazar hakimiyeti, Batılı girişimcilerin kendi süper uygulamalarını inşa etmeye daha fazla ilgi duymalarına neden oldu. Bu konuya belki de en fazla ilgi gösterenlerin başında ABD’li iş insanı ve teknoloji girişimcisi Elon Musk geliyor.

    Twitter’ın satın aldıktan platforma eklediği bir dizi yeni özelliğin üstünde bir de ismini X olarak değiştiren Musk, söylentilere göre bu hamle hayata geçirmeyi planladığı “her şey uygulaması”nın ilk adımlarını atıyor.

    Musk’ın X ile bir super app yaratma hayalinin arkasında güçlü bir yapay zeka teknoloji yer alıyor. Bahsettiğim Elon Musk’ın yapay zeka şirketi xAI. 12 kişilik bir ekip, xAI web sitesinde yayınlanan bir duyuruya göre “evrenin gerçek doğasını anlamayı” planlıyor. X Corp adlı şirketten ayrı bir yapı olan xAI, Twitter’ın çatı şirketi değil, ancak Musk’ın diğer Twitter ve Tesla ile yakın çalışacaklar. xAI, Musk’ın uzun süredir süregelen yapay zeka ilgisinin bir uzantısı ve 2018 yılında OpenAI’den fon çekmesinin ardından sahalara geri dönüşünü temsil ediyor. xAI’nin üyeleri, DeepMind, OpenAI, Google Research, Microsoft Research ve Tesla gibi şirketlerin eski çalışanları ile Kanada’daki Toronto Üniversitesi’ndeki araştırmacıları içeriyor. Şirketin, evreni anlamaya ek olarak, Musk’ın daha güvenli ve adil bir yapay zeka yaklaşımına yönelik hedefler belirleyeceği düşünülüyor. Musk daha önce, AI sistemlerinin gelişiminin durdurulmasını talep eden bir mektuba imza atmış, denetimsiz ilerlemelerinin güvenlik endişelerine yol açtığını belirtmişti.

    Öte yandan büyük resme geri dönerse, bugün piyasayı domine eden süper uygulamaların, ödeme sistemlerini platformlarına entegre ederek insanların etkileşimde bulunma ve işlem yapma şekillerinde devrim yarattığını söyleyebiliriz. Örneğin WeChat ve Alipay, ödeme sistemlerini platformlarına entegre ederek insanların etkileşimde bulunma ve işlem yapma şekillerini devrim yaratmıştır. Sonuçta, kullanıcıların istediği şey ne olursa olsun, sonunda bunun için ödeme yapmaları gerekecektir.

    X, bir oyun değiştirici olabilir mi?

    Ancak Musk’ın X’inin, dijital dünyada gerçek bir oyun değiştirici olmak için gereken yeteneklere sahip olup olmadığı sorusu henüz tartışılıyor. Bugün piyasayı domine eden süper uygulamalar, ödeme sistemlerini zaten kurulmuş ağlara entegre ederek ödeme sistemlerini platformlarına entegre ederek büyük ölçekli başarı buldular.

    X’in tutkulu ancak nispeten küçük kullanıcı tabanı, finansal işlemler için gerekli olan güven ve kabul seviyesini sağlama konusunda yetersiz olabilir. ABD’de bu alanda çok fazla rekabet var. Musk’ın platformunun bu bağlamda önemli bir boşluğu doldurma potansiyeli sınırlı olabilir. Büyük ve bağlı bir kullanıcı tabanına, ayrıca insanların cüzdanlarına girmek için güçlü bir marka olma hikayesine ihtiyaç vardır, bu nedenle X kesinlikle zorlu bir mücadeleyle karşı karşıya.
    Diğer yandan uygulama ekonomisi çok gelişti ve farklı alanlarda yüzbinlerce uygulama var. Tüketicilerin yaklaşık %70’i, alışveriş yapmaktan, faturaları ödemekten, bankacılık yapmaktan ve işlemleri kontrol etmekten alışveriş ve ödeme yapma dahil çeşitli işlemler ve etkinlikler için uygulamalara güveniyorlar, bu da dijital platformların günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmesini sağlıyor.

    Yine de tüketiciler, birden fazla platform arasında geçiş yapmak yerine bağlantı kurma, paylaşma ve işlem yapma şekillerini devrim yapacak bir günlük uygulamayı tercih edebilirler. Bunun iyi örnekleri bahsettiğimiz gibi Asya’da mevcut.

    Musk X’i dijital bir kent meydanı olarak hayal ediyor

    Bununla birlikte Elon Musk’ın X’e olan tutkusu, Twitter’ın sınırlarını aşarak dijital bir ekosistem oluşturmak istemesine dayanıyor. Musk, X’i yalnızca iletişim aracı olmanın ötesinde bir “dijital kent meydanı” olarak hayal ediyor; kullanıcılar burada iletişim kurmanın yanı sıra bir dizi farklı görevi de gerçekleştirebilecekler. Musk, X’in video yayınlamadan ödemelere kadar dijital ihtiyaçlar için tek bir çözüm sağlamasını istiyor.
    Bu vizyonun ne kadar gerçekleştiğini ve ne zaman gerçekleşebileceğini görmek için bazı özelliklere göz atabiliriz. Bunlar, bazıları zaten Musk tarafından ima edilmiş, bazıları ise X’ten doğal bir gelişme olarak beklenen özelliklerdir:

    Mesajlaşma: Musk X ile iletişimde yeni bir çağın başlamasını hedefliyor. Twitter’ın mevcut doğrudan mesajlaşma sistemi işlevsel olsa da, X ile iletişimi daha da geliştirmeyi amaçlıyor. Kullanıcıların gizlilik ve güvenlik konularında endişelenmeden iletişim kurmalarını sağlamak için uçtan uca şifrelemeyi öngörebilir.
    Ödemeler: Musk’un X için vizyonu, kullanıcıların akranlarına ve hatta işletmelere sorunsuz bir şekilde para transfer edebilecekleri bir dijital işlem merkezi haline getirmek. Henüz ayrıntılar açıklanmış olmasa da, muhtemelen Musk’ın kripto para birimlerine olan ilgisini yansıtan yerleşik bir ödeme sistemi potansiyeli bulunuyor.
    E-ticaret: Facebook’un Marketplace’i ve Instagram’ın Alışveriş özellikleri var. Elon da bu alana katılmak istiyor. Dijital pazar hızla büyüyor ve X, kendi nişini oluşturmayı hedefliyor. Kullanıcılar platformda ürünlerini listeleyebilir, benzersiz ürünler keşfedebilir ve güvenli bir şekilde işlem yapabilirler. X, özel bir pazar yeri veya kullanıcıdan kullanıcıya işlemler aracılığıyla olsun, alışverişi sosyal bir deneyim haline getirerek e-ticaret’i yeniden tanımlamaya yardımcı olabilir.
    Canlı Yayın: Twitter canlı yayınlarla ilgilenirken, X bunu bir üst seviyeye taşımaya hazırlanıyor. Geliştirilmiş özellikler, izleyicilere olayların 360 derecelik panoramik görünümünü sunan 360 derece akışları içerebilir. Gerçek zamanlı etkileşimleri artırmak için izleyicilerin içeriği etkileyebilmesi veya yayıncılarla doğrudan etkileşime girebilmesi de mümkün olabilir.
    Sanal Gerçeklik ve Artırılmış Gerçeklik: Sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) alanları zaten mevcut ve her geçen yıl gelişiyor. Elon bu alanı Google gibi şirketlere bırakmak istemeyebilir ve X’in bu alanlara girmesi kullanıcı etkileşimlerini kökten değiştirebilir. VR aracılığıyla bir konseri canlı izlemek veya AR kullanarak e-ticaret bölümündeki ürünleri önizlemek gibi deneyimleri hayal edin. Olasılıklar çok geniş, ve X, bu deneyimleri kitlelere ulaştıran platform olabilir.
    Finansal Teknoloji: Fintech, para yönetme şeklimizi yeniden şekillendiriyor. X’in bankacılık, yatırım ve diğer finansal hizmetlerle potansiyel entegrasyonu, onu sadece uygulama içi ödemelerin ötesinde tüm finansal ihtiyaçlar için tek bir merkez haline getirebilir. X, hesap bakiyelerini kontrol etmekten yatırım kararları almak gibi finansal ihtiyaçları sosyal medya ile sorunsuz bir şekilde birleştirerek kullanıcılara bütünsel bir deneyim sunabilir.

    Düşük sistem gereksinimi isteyen oyunlar!

    0

    Modern dünyanın en popüler eğlence araçlarından biri olan oyunlar, her geçen gün gelişmeye devam ediyor. Daha gerçekçi grafikler, büyük açık dünyalar ve karmaşık oynanış elementleri, bilgisayar ve konsol başında vakit geçirmeyi daha zevkli hale getiriyor. Ancak bu durum, önemli bir sorunu da beraberinde getiriyor. Söz konusu yapımlar, güçlü donanıma ihtiyaç duyuyor. Peki bu sisteminiz yeterli değilse ne yapmanız gerekiyor?

    İlk olarak belirtmekte yarar var ki bu durumun bir çözümü var. GeForce Now gibi sistemler oldukça popüler ve sağlıklı internet bağlantısına sahipseniz işe yarıyor. Yine de ben kendi bilgisayarımda oyun oynamak istiyorum diyorsanız onun da çözümü düşük sistem gereksinimi isteyen oyunlarda yatıyor. Sizin için hala oynanabilir seviyede olan ve ciddi gereksinimlere ihtiyaç duymayan yapımları listeledik.

    Düşük sistem gereksinimli oyunlar

    Listemizdeki oyunların bilgisayarınızda çalışacağının bir garantisi yok. Sistem gereksinimleri ortalamanın altında olan oyunları seçtik, bilgisayarınız bu gereksinimlerin üstünde veya altında olabilir. Eğer oyunun gereksinimleri sizin bilgisayarınıza ucu ucuna karşılık geliyorsa grafik ayarlarını düşürmeyi deneyebilirsiniz.

    The Witcher 2

    The Witcher 3 bir yana, serinin ikinci oyunu da gerçekten övülesi bir yapım. The Witcher serisinin ilk oyunu pek başarılı olmasa da ikinci oyunla adeta bir devrim yaşanmıştı. The Witcher 2, düşük sistem gereksinimli oyunlar arasında ayrı bir yere sahip. Serinin üçüncü oyunu yüksek performanslı sistemler gerektirdiği için ikinci oyunla yetinebilirsiniz. Zaten bu bile sizleri tatmin edecektir.

    • Minimum sistem gereksinimleri:
    • İşletim Sistemi: Windows XP
    • İşlemci: Intel 2.2 GHz Çift Çekirdek veya AMD 2.5 GHz Çift Çekirdek
    • RAM: 1GB
    • Ekran Kartı: Shader 3.0 ve DirectX 9.0 destekli 512MB VRAM ekran kartı
    • Gerekli boş alan: 8GB

    the witcher 2

    Android TV’nizde YouTube Reklamlarını Nasıl Engellersiniz?

           YouTube, günümüzde en popüler video içerik platformlarından biri olarak öne çıkıyor. Android TV kullanıcıları da bu platformu tercih ederek videoları izleme fırsatı buluyorlar. Ancak, bu deneyimdeki reklam sorunu, izleme keyfini ciddi şekilde engelliyor. Akıllı televizyonlardan YouTube videolarını izlerken, reklamların istenmeyen şekilde sık sık görünmesi, kullanıcıların sabrını resmen test ediyor. Android TV’nizde YouTube Reklamlarını Nasıl Engellersiniz?

          YouTube’un sunduğu içerik çeşitliliği kuşkusuz büyüleyici. Ancak, bu içeriklerin arasına giren reklamlar, izleyicilerin izleme deneyimini bölerek rahatsızlık yaratıyor. Videoların başlangıcında atlama seçeneği olmadan gelen uzun reklamlar, kullanıcıların beklemesine neden oluyor. Aynı şekilde, bir videoyu duraklattığınızda karşınıza çıkan reklamlar da akışın akıcılığını bozuyor. Bu durum, izleyicilerin içeriklere odaklanmasını engelliyor ve kaçınılmaz bir şekilde kullanıcı memnuniyetini düşürüyor.

          Reklamların sürekli araya girmesi, özellikle Android TV kullanıcıları arasında sıkça karşılaşılan bir sorun haline geliyor. İzleme keyfini bölen bu reklamlar, kullanıcıları alternatif çözümler aramaya yönlendiriyor. YouTube Premium, reklamlardan kurtulmak isteyenler için bir seçenek sunsa da, herkes için uygun maliyetli olmayabilir. Bu noktada reklamları engellemek için ek uygulamalar devreye giriyor.

    Android TV’de reklam nasıl engellenir?

          SmartTubeNext gibi uygulamalar, Android TV’de YouTube videolarını izleyenler için çözüm sunuyor. Bu uygulama, reklamları engellemek ve daha kesintisiz bir izleme deneyimi sunmayı amaçlıyor. Chromecast entegrasyonundan Amazon Fire TV’ye kadar geniş bir yelpazede çalışabilen SmartTubeNext, kullanıcıların reklamsız içerikleri daha rahat bir şekilde izlemelerine yardımcı oluyor. Uygulamanın kolay kurulumu, kullanıcıların bu platformu tercih etmelerini sağlıyor.

          SmartTubeNext’in sağladığı bir diğer avantaj ise düzenli güncellemelerle reklamların sürekli olarak engellenmesi ve içeriklerin kesintisiz bir şekilde izlenmesidir. Aynı zamanda, SponsorBlock uzantısı ile gelmesi, izleyicilerin sponsorlu içerikleri atlamalarını sağlayarak daha akıcı bir izleme deneyimi sunuyor. Bu sayede, kullanıcılar favori içerik üreticilerinin videolarını daha verimli bir şekilde izleyebiliyorlar. Android TV’nizde YouTube Reklamlarını Nasıl Engellersiniz?

          Ancak SmartTubeNext kullanırken dikkate alınması gereken bazı hususlar bulunuyor. Uygulama, sadece resmi YouTube uygulamasının yerine geçebiliyor, ancak canlı TV yayınlarını desteklemiyor. Arayüzü, Google’ın orijinal uygulamasına göre biraz farklılık gösteriyor, ancak reklamlardan kurtulmak ve daha iyi bir izleme deneyimi elde etmek isteyenler için etkili bir çözüm sunuyor.

      SmartTubeNext uygulaması nasıl kullanılır?

          SmartTubeNext ile ücretsiz olarak resim içinde resim modunu da kullanabilirsiniz. Bu özellik, örneğin başka bir uygulamada canlı bir spor etkinliği izlerken YouTube videolarını izlemeyi sevenler için oldukça kullanışlı oluyor. Ayrıca uygulama, casting ve sesli arama gibi özellikleri de destekliyor. Cihazınıza nasıl kurulacağına dair talimatlar için GitHub sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

          Sonuç olarak, Android TV kullanıcılarının YouTube reklamlarından kaçınma isteğini oldukça anlaşılır bir talep olarak değerlendirebiliriz. Reklamların izleme deneyimini nasıl etkilediği herkes tarafından biliniyor. SmartTubeNext gibi uygulamalar, reklamsız bir izleme deneyimi sunarak kullanıcıların videoların tadını çıkarmasını sağlıyor. Bu uygulamalar, izleyicilere daha keyifli ve kesintisiz bir içerik sunma konusunda yardımcı oluyor. Kullanıcılar, tercihlerine göre en iyi çözümü seçerek daha rahat ve kesintisiz  izleme deneyiminin keyfini çıkartabiliyorlar.

                Twitter takip için @salihertugrul  YouTube kanalım

    Yapay zeka, şirketlerin başarılarına yeni bir boyut katıyor

    Yapay zeka çevirisi, yerelleştirme süreçlerini kolaylaştırmak ve iyileştirmek isteyen şirketler için çok etkili bir araç olarak öne çıkıyor.

    Yerelleştirme günümüzde iş dünyasının en önemli ögelerinden biri haline geldi. Bu sayede küresel kuruluşlar, hedef kitleleriyle kendi ana dillerinde buluşabiliyor ve onların kültürel tercihlerine uygun ürün ve hizmetler sunabiliyor. Bağımsız araştırma şirketi CSA Research’ün yayınladığı sonuçlara göre online alışveriş yapanların yüzde 76’sı, kendi ana dillerinde bilgi içeren ürünleri satın almayı tercih ediyor. Aynı araştırmaya göre bu grubun yüzde 75’i de müşteri hizmetlerinin kendi dillerinde olmasının tekrar alışveriş yapma olasılıklarını yükselttiğini söylüyor.

    Dolayısıyla hem yeni pazarlara ulaşmak isteyen, hem de müşteri memnuniyetini artırmakla ilgilenen kuruluşlar için yerelleştirme; müşterileriyle en rahat oldukları yerde, kendi ana dillerinde buluşmasını sağlıyor. Bu konuda DeepL, kullandığı yapay zeka ve makine öğrenme yetenekleriyle yerelleştirme süreçlerinde destek sunuyor.

    Çeviri ve yerelleştirme, benzer görünseler de farklı amaçlara hizmet eden iki farklı unsur. Sözkonusu süreçler, birlikte çalıştığında iş dünyasında verimli sonuçlar elde ediliyor. Çeviri, metnin bir dilden diğerine aktarılması anlamına geliyor. Yerelleştirmeyse çevirinin de ötesinde; aktarıldığı dilin kültürel, dilbilgisel ve yapısal gereksinimlerine göre uyarlanmasını hedefleyen daha kapsamlı bir süreç olarak tanımlanıyor. Burada çeviri sadece bir adım olarak yer alıyor. Devamında aktarılan metnin yerel gereksinimlere uygun hale getirilmesi; o dilin ve kültürün inceliklerini göz önünde bulundurulması ve bölgedeki insanlara hitap edecek şekilde uyarlanması gerekiyor. Özetle çeviri, daha uzun ve karmaşık olan yerelleştirme sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır ve iki kavram birlikte çok iyi çalışır. Özellikle de yapay zeka çevirisi kullanıldığında.

    Yapay zeka çevirisi anında sonuç veren otomatik bir makine öğrenimi sürecidir. Hızları ve doğrulukları sayesinde, yapay zeka çeviri araçları yerelleştirme sürecine çok iyi uyum sağlar ve hatta iş akışlarını kolaylaştırmak ve verimliliği artırmak için kullanılabilir.