Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 247

    Şarjı en uzun giden Android telefonlar belli oldu! Birinci şaşırttı

    Son yıllarda yüzlerce akıllı telefon piyasaya sürüldü. Bu da tüketiciler için ürün seçeneğini bir hayli artırmışken, seçim yapma konusunda kafa karışıklığına yol açtı. Peki şarjı en uzun giden Android akıllı telefon modelleri hangileri? İşte liste…

    Şarjı en uzun giden Android akıllı telefon modelleri

    En iyi akıllı telefonları belirlemek için çeşitli testler gerçekleştiren DXOMARK, şarjı en uzun giden Android modellerini sıraladı. Bu liste hazırlanırken cihazların kullanım süresi, şarj olması için gereken zaman, şarj seviyesine göre sunduğu performans gibi testler göz önüne bulunduruldu.
    Şarjı en uzun giden Android akıllı telefon modelleri
    Paylaşılan listeye baktığımızda birinci sırada 2023’te piyasaya sürülen Honor Magic5 Lite 5G olduğunu görüyoruz. İkinci sırada ise Honor X7b yer almışken, hemen ardından onu Oppo Find X6 Pro, Honor Magic6 Lite (5300 mAh), Honor X7a ve Realme GT Neo 5 (240W) modelleri takip etti. Şarjı en uzun giden Android akıllı telefon modelleri şu şekilde sıralandı;
    Sıra Model Batarya Puanı
    1 Honor Magic5 Lite 5G 152
    2 Honor X7b 151
    3 Oppo Find X6 Pro 151
    4 Honor Magic6 Lite (5300 mAh) 150
    5 Honor X7a 147
    6 Realme GT Neo 5 (240W) 147
    7 Oppo Reno6 5G 146
    8 Realme GT Neo 2 5G 144
    9 Honor X9a 143
    10 Honor X9b 142
    Listeye göz atıldığında Honor‘un bu konuda başarılı olduğunu söyleyebilmek mümkün. Peki siz bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Listede görmeyi beklediğiniz bir model var mıydı? Görüşlerinizi aşağıdaki Yorumlar kısmından bizimle paylaşabilirsiniz.

    ASUS, dünyanın İlk 14 inç çift ekranlı OLED laptopunu duyurdu

    0

    Ultra taşınabilir dizüstü bilgisayarda bulunan iki adet 14″ 3K 120 Hz OLED dokunmatik ekran, hareket halindeyken olağanüstü çok yönlülük ve zahmetsiz çoklu görev için büyük bir çalışma alanı sağlıyor.

    ASUS, iki adet 14 inç 3K 120 Hz OLED dokunmatik ekrana sahip dünyanın ilk ultra taşınabilir dizüstü bilgisayarı olan yeni Zenbook DUO (2024) UX8406’yı tanıttı. Çıkarılabilir tam boyutlu Bluetooth ASUS ErgoSense klavye ve touchpad ile bu cihaz, hareket halindeyken daha fazla çok yönlülük vadediyor.

    Intel® Evo™ Edition Zenbook DUO, 1,35 kg’lık hafif bir pakette çoklu görev çok yönlülüğünü üstün mobilite ile ustalıkla birleştiriyor. Çift tam boyutlu 3K 120 Hz ASUS Lumina OLED 16:10 ekran, sezgisel ASUS ScreenXpert yazılımı ile kontrol edilen bir dizi çok yönlü kullanıcı modu (Dizüstü Bilgisayar, Çift Ekran, Masaüstü veya Paylaşım) için dikey veya yatay yönlerde kullanılabilen görsel çalışma alanını anında 19,8 inç’e kadar genişletmek için 180° düz bir menteşe ile birleştirilmiş. Şarj edilebilir klavye, görsel çalışma alanının tam olarak kullanılmasını sağlamak için çıkarılabilir veya geleneksel kapaklı dizüstü bilgisayar deneyimi için alt ekrana yerleştirilebilir.

    Zenbook DUO, yapay zeka hızlandırma için entegre Sinir İşleme Birimi (NPU) bulunan Intel Core™ Ultra 9 işlemci, 32 GB LPDDR5x bellek, 2 TB’a kadar PCIe® 4.0 SSD, uzun ömürlü 75 Wh pil ve Harman Kardon sertifikalı Dolby Atmos® ses sistemi ile gün boyunca üretkenliği ve eğlenceyi en üst düzeye çıkarıyor.

    Zenbook DUO, sürdürülebilirlik ve dayanıklılık göz önünde bulundurularak tasarlandı. Çeşitli geri dönüştürülmüş malzemeler içeriyor ve cihazın ömrünü en üst düzeye çıkarmak için ABD MIL-STD-810H standartlarına göre dayanıklılık testine tabi tutuldu.

    Zenbook DUO, iki adet 14 inç 3K 120 Hz OLED dokunmatik ekrana sahip dünyanın ilk çift ekranlı dizüstü bilgisayarı. Bu inanılmaz cihaz, iki ekrana, çıkarılabilir bir klavyeye ve tek bir kompakt, kullanıcı merkezli tasarımda bir araya getirilmiş destek ayağına sahip. Intel Evo Edition sertifikası ile çoklu görev çok yönlülüğünü 1,35 kg’lık hafif bir pakette üstün mobilite ile ustalıkla birleştiriyor.

    Hala izlemediniz mi? Tek oturuşta bitirebileceğiniz en iyi mini diziler!

    0
    Biraz kendinize vakit ayırmak istediğinizde mini diziler güzel bir zaman geçirmenizi sağlayabilir. Bizler de bu içeriğimizde tek oturuşta bitirebileceğiniz en iyi mini dizileri sizler için bir araya getirdik. İşte mutlaka izlenmesi gereken mini diziler…

    En iyi mini diziler

    Erime: Nükleer Felaketin Eşiği (Meltdown: Three Mile Island)

    En iyi mini diziler
    Erime: Nükleer Felaketin Eşiği ya da orijinal adıyla Meltdown: Three Mile Island dizisi, 1979 yılında ABD’nin Pensilvanya eyaletinde meydana gelen Three Mile Island nükleer enerji santrali faciasını konu alıyor. Tüm yaşananlar, baş mühendis ve muhbir Richard Parks’ın anlatımıyla ekranda gösteriliyor.

    The Queen’s Gambit

    En iyi mini diziler
    Walter Tevis’in 1983 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan The Queen’s Gambit dizisi, yetimhanede büyüyen, hedefi dünyanın en iyi satranç oyuncusu olmak olan Beth Harmon adlı küçük bir kızın hikayesini anlatıyor.

    Usher Evi’nin Çöküşü (The Fall of the House of Usher)

    En iyi mini diziler
    Usher Evi’nin Çöküşü ya da orijinal adıyla The Fall of the House of Usher, Edgar Allan Poe’nun aynı ada sahip kısa öyküsünden uyarlanan bir mini dizi olarak karşımıza çıkıyor. Söz konusu yapım, Roderick Usher ve kız kardeşi Madeline’in hikayesini anlatır. LİSTENİN DEVAMI İÇİN 2. SAYFAYA GEÇİNİZ.

    Zoom yazılımına gelen yeni özellikler

    Pandemi döneminde uzaktan çalışma ve toplantıların vazgeçilmezi haline gelen Zoom uygulaması, yeni özelliklerle gelişmeye devam ediyor.

    Hatırlatmak gerekirse; Zoom’un ücretsiz “Basic” planı bulunuyor. Bunun yanı sıra ücretli planlar, “Profesyonel”, “İşletme”, “Business Plus” ve “Enterprise” satın alınabiliyor.

    Ücretsiz planla maksimum 100 katılımcıyla 40 dakikaya kadar toplantılar yapmak mümkün. Bu plana “Temel Beyaz Tahta”, “Ekip Sohbeti”, “E-posta”, “Takvim”, “Clips Basic” ve “Notes” özellikleri dahil.

    Zoom

    Gelişmiş özellikler ücretli

    Ücretli planlara geçildikçe, yapabileceklerinizin niteliği ve kalitesi artıyor, doğal olarak. Örneğin bir toplantının uzunluğu ihtiyaç duyarsanız, 30 saate kadar sürebiliyor.

    Katılımcı sayısı “Profesyonel” planda 100, “İşletme” ve “Business Plus” planda 300, “Enterprise” planda 1000 kişiyle sınırlı.

    Başlangıçta sesli ve görüntülü görüşme özelliklerinden ibaret olan Zoom, günümüzde yapay zekâ teknolojileriyle güç kazandı.

    Zoom

    Yapay zekâ ile desteklendi

    Yeni “Zoom AI Companion” adlı özellik, platforma entegre edilmiş bir yapay zekâ asistanının yardımıyla günlük görevlerinizi yönetmenizi kolaylaştırıyor.

    Ücretli planlarda bulunan bu özellikle, toplantı kayıtlarında canlı yayın sırasında veya sonrasında arama yapabilir, yapay zekâdan özet isteyebilirsiniz.

    Eğer bir toplantıya geç kaldıysanız, siz katılana kadar geçen süreçte neler konuşulduğunu yapay zekâdan özetlemesini talep edebilirsiniz.

    Zoom

    Zoom özetlesin ve sen paylaş

    Gerektiğinde toplantı notlarını “Ekip Sohbetleri” veya “E-Postalar” aracılığıyla ekip arkadaşlarınızla kolayca paylaşabilirsiniz.

    Geçtiğimiz günlerde katıldığım Microsoft’un Copilot basın toplantısında, bu özelliklerin Microsoft 365 ofis yazılım paketine de geldiğini öğrenmiştim.

    Dolayısıyla çalışma ortamında yapay zekânın gücünden yararlanmak için, her platform kendisine düşeni hızla yapmaya devam ediyor.

    Zoom

    Microsoft ekosistemiyle uyumlu

    Bunlara ilâve olarak, Zoom’un ücretli planlarında Microsoft’la uyumlu çalışan “Takvim Planlayıcısı” özelliği bulunuyor.

    “Takvim Planlayıcısı”, kolay rezerve için toplantı alanlarının paylaşılmasını sağlıyor. Bu özellik, “Zoom Meetings”, “Zoom Mail” ve “Calendar”, “Google” ve “Microsoft 365” ile uyumlu çalışıyor.

    Ayrıca, Microsoft yazılım ekosistemiyle çalışan şirketler için, Skype for Business (Lync) birlikte çalışabilme desteği mevcut.

    Zoom

    PBX santrale gerek kalmıyor

    Kurumsal özellikleri zenginleşen Zoom’da, “Enterprise” planda bulunan “Zoom Phone” özelliği dikkat çekici.

    “Zoom Phone”, şirketler için tam donanımlı bir PBX (Private Branch Exchange) santralin görevini üstleniyor.

    Bu özellikle şirket çalışanları arasındaki dahili aramalar ile dışarıya yapılan aramalar, başka bir santral uygulamasına gerek kalmadan tek bir platformdan yönetilebiliyor.

    Zoom

    Gerçek zamanlı altyazı çevirisi

    Zoom’un “Enterprise” planında, gerçek zamanlı altyazı çeviri teknolojisi bulunuyor. Bu da çok dilli toplantılarda katılımcıların iletişimini sorunsuz hale getiriyor.

    Çalışma hayatının en önemli merkezlerinden olan e-posta ve takvim fonksiyonlarının, Zoom içinden yönetilebiliyor olması çok iyi.

    Microsoft 365 ya da Google Mail entegrasyonu sayesinde, gerekli ayarlamaları yapıp, gerekli izinleri verdikten sonra, e-posta ve takvim içerikleri Zoom ekranınıza yansıyor.

    Zoom

    Vazgeçilmez hale geldi

    Bu entegrasyon tek uygulama içerisinden kurum içi ve dışı iletişiminizi sürdürmeniz, ekip arkadaşlarınız ve müşterilerinizle bağlantıda kalmanız anlamına geliyor.

    Özetle Zoom, hem bireysel hem de kurumsal iletişim ve birlikte çalışma ortamı olarak yeterli altyapıyı sunan bir platform.

    Özellikle uzaktan ya da hibrit çalışma kültürünü benimseyen global şirketler için Zoom, vazgeçilmez bir yazılımı çözümü haline gelmiş durumda.

    X (Twitter) üzerinde beni takip edin: https://x.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    Microsoft Copilot hakkında bilmeniz gerekenler

    Hava temizleyici ve nemlendirici neden gerekli?

    DJI Osmo Mobile 6: Akıllı Telefon Sabitleyici Gimbal

    Google’ın Gemini’si ChatGPT’yi Tahtından Edebilir mi?

    2023 yılı hiç şüphesiz yapay zeka savaşlarının en çetin geçtiği yıllardan biri oldu. Özellikle de ChatGPT adını bu teknolojiden oldukça uzak olan insanlar bile duydu. 7’den 70’e pek çok kesimin merak ettiği ve kullandığı bir teknolojiye dönüştü.

    ChatGPT’nin açtığı yolda rakipleri de kendi çözümlerini geliştirmeyi sürdürdü ve nihayet Google’dan beklediğimiz hamle geldi. Gemini adı verilen bu özel proje, pek açıdan OpenAI karşısında bir meydan okuma niteliği taşıyor denilebilir.

    Google, şimdiye kadarki en güçlü yapay zeka modeli olduğunu düşündüğü Gemini’nin piyasaya sürüldüğünü 2023 sonlarında duyurmuştu. Daha fazla kullanıcıyı en büyük rakibi OpenAI’nin ChatGPT’sinden uzaklaştırmak umuduyla Google, Gemini’yi çok geçmeden yapay zeka sohbet robotu Bard’a entegre etti.

    ChatGPT ve yeni Gemini destekli Bard benzer ürünler. Gemini Pro’yu daha çok ücretli abonelikle kullanılabilen ve ChatGPT Plus’ta bulunan GPT-4 ile karşılaştırılabiliriz. Peki doğruluk, hız ve genel destek ve çözüm üretme noktasında Gemini ne durumda ve ChatGPT ile kıyaslandığında ortaya nasıl bir tablo çıkıyor?

    ChatGPT Plus ve Gemini Pro, büyük dil modellerine dayanan çok gelişmiş sohbet robotları olarak düşünülebilir. Kendi şirketlerinin en yeni ve en iyi üretken yapay zeka çözümleri olarak öne çıkıyorlar ve sorgulara yanıt verme konusunda öncekilerden daha hızlı ve daha iyi olacakları iddiasındalar. En önemlisi, her ikisi de sadece 2021 yılına kadar internette neler olduğunu bilmek yerine, son bilgiler üzerine eğitilmiş. Ayrıca, X’in yeni Grok botunun aksine bağımsız ürünler olarak kullanımı oldukça basit.

    Gemini Ultra Google’ın En Güvendiği Yapay Zeka Çözümü

    Ama açıkçası bu iki çözüm tam olarak aynı değil. Öncelikle, GPT-4 destekli ChatGPT Plus’a erişim aylık 20 doları buluyor, Türkiye’de de bugünkü kurdan abonelik fiyatını az çok tahmin edebilirsiniz. Bard ise ücretsiz, en azından şimdilik. Bir diğer önemli nokta da Gemini Pro tarafından desteklenen Bard’ın ChatGPT Plus’ın çok modlu özelliklerine sahip olmaması. Çok modlu dil modelleri, bir metin istemini alıp fotoğraf veya video gibi başka bir araçla yanıt verebiliyor. Gemini ve Bard eninde sonunda bunu yapacak. Ancak bu, Google’ın henüz piyasaya sürmediği Gemini’nin Ultra adlı daha büyük sürümüyle olacak. Bard zaman zaman grafiksel sonuçlar çıkaracak, ancak bundan kastım tam anlamıyla grafikler oluşturması.

    Öte yandan Bard, ChatGPT’de bulunmayan bir özellik olan diğer taslak cevapları kontrol etmenin bir yolunu da sağlıyor. Sohbet robotlarını test etmek zor; aynı komutları tekrarladığınızda yanıtlar önemli ölçüde değişebilir. Adil olmak için her bir bota basit istemlerle başladım, daha karmaşık olanlara geçtim.

    Bard ChatGPT’ye Göre Daha Yavaş

    Genel bir fark, Bard’ın ChatGPT’den daha yavaş olma eğiliminde olmasıydı. Yazmaya başlamadan önce düşünme süresi ChatGPT’de bir ila üç saniye arasında.

    Hem OpenAI hem de Google, sohbet robotlarının verebileceği yanıt türlerine bazı sınırlamalar getirdi. Yapay zeka şirketleri, telif hakkı ihlali ve zararlı yanıtlara karşı sınırlar koymaktadır. Genel olarak Google’ın kısıtlamalarıyla ChatGPT’ninkilerden daha sık karşılaştım. Yani Google bu açıdan ChatGPT’ye göre daha korunaklı, daha az esnek denebilir.

    Yemek Tarifi Aldım

    Her iki platformdan da bana bir ‘garnitürlü beşamel soslu tavuk sarma tarifi’ vermesini istedim. Karşılaştırma yapmak için yapay zeka olmayan güvenilir bir kaynaktan iki kez sonucu kontrol ettim.

    Sonuçlar ne oldu? Her iki tarif de iş görecek cinstendi. Ancak kendim orijinal kaynaktan bulduğum tariften de iyi bir sonuç değillerdi. Aralarında sınırlı farklar olsa da, detaylıca yemek tarifini paylaştılar. Ben sonuçtan tam olarak tatmin olmasam da iyi iş çıkardıklarını kabul etmek gerekiyor.

    ChatGPT Özgeçmişimi Yazdı, Bard Sınıfta Kaldı

    Özgeçmiş yazdırmayı da ihmal etmedim. İnsanlar genellikle özgeçmiş veya biyografi yazımında yapay zeka sohbet robotlarını tercih ediyor. Her iki platformun da en azından bu yıl beni biraz tanımış olacaklarını düşünüyorum.

    ChatGPT, adımın geçtiği her kaynağı ve kişisel web sitemdeki ‘Hakkımda’ sayfasını aynı şekilde tekrarlıyor. Ayrıca, önceki yazılarıma ve yazar sayfalarıma yapay zeka da göz atmış gibi görünüyor.

    ChatGPT işini olabildiğince iyi yapsa da buna karşın Bard tamamen başarısız oldu. Bana “talebinize yardımcı olmak için bu kişi hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığını” söyledi.

    Google ile Epic Arasındaki Davada Son Durumu Sordum

    Google ile Epic Games arasındaki uzun süreli antitröst davasında geçen hafta önemli bir gelişme yaşandı. Google-Epic davası için Bard ve ChatGPT’ye sordum, gerçek zamanlı haber yeteneklerini test etmek istedim.

    Her ikisi de en son bilgilerle cevap verebildi: Epic davayı kazandı. ChatGPT, Epic’in galibiyetini iki paragrafla özetledi ve Reuters, WBUR ve Digital Trends makalelerine atıfta bulundu. Jürinin kararının Google için etkileri olabileceğini yazdı, ancak uzun bir temyiz süreci olasılığına dikkat çekti.

    Bard; jüri Google’ı suçlu buldu, Play Store’da tekel, rekabeti engelleme ve haksız taktikler. Ayrıca, Google’ın sonraki adımları ve Epic’in galibiyetinin geniş etkileri üzerinde duruldu. Bard’ın gerçekleri doğru olabilir, ancak referansları ChatGPT kadar sağlam değil ve beni tatmin etmedi.

    Sonuç olarak, Google, Gemini gücüyle ChatGPT’ye daha güçlü bir meydan okuma sunuyor gibi görünüyor. Ancak benim gözümde hala ChatGPT önde ve 2024’te Google’ın bundan çok daha fazlasını yapması gerekecek.

    2024 Yılında Çıkacak 5 Önemli Oyun

    0

    Oyun dünyasının 2024 yılı oldukça hareketli olacağa benziyor. 2024 oyun çıkışları, heyecan verici yeni deneyimleri ve beklenen başlıkları oyun dünyasına taşıyacak. Üstelik, yeni çıkan oyunların bir kısmı geçen yıllarda hayatımıza giren yapımların yenilenen sürümleri. Bazıları ise yine geçmişten tanıdığımız oyunların devamı olarak karşımızda olacak gibi görünüyor. Bu listede 2024 yılı içinde çıkmasını merakla beklediğimiz 5 önemli oyunu bulacaksınız. Çıkış zamanına göre oyunların tarihlerinin değişebileceğini ya da ertelenebileceğini de unutmamanızı öneririz.

    SKULL AND BONES

    Listemizin ilk sırasında Skull and Bones var. Uzun süredir geliştirilen oyun, açık dünya tarzı, korsan teması ve co-op oyun anlayışını birleştiriyor. İlk olarak 2018’in sonunda çıkması planlanan yapım 2019 yılına ertelendi. 2020’den sonra ertelenen oyun, aksilik olmazsa 16 Şubat 2024’te çıkacak. Sürekli erteleme yaşanan süreçte en merak ettiğimiz, eğlenceli korsan deneyiminin nasıl olacağı. Piyasaya çıkmayı istediği dönemde farklı bir rakibi mevcuttu. Ubisoft’tan Assassin’s Creed IV Black Flag ile yüksek beklenti, deniz-korsan temasındaki başarıyı göz önünde bulunduruyoruz. Umarım bu kadar zaman beklemenin sonunda sonuçları güzel olur.

    Prince of Persia: The Lost Crown

    Prince of Persia serisinin mirasını taşıyan yeni oyun, The Lost Crown, Ocak ayında piyasaya çıkacak. Seriyi bilenler, oyunların disketle oynandığı günlerden günümüze kadar olan masalsı yolculuğu hemen hatırlayacaklardır. Masalsı yolculuğun Assassin’s Creed’e ilham kaynağı olması keyifli ve kültürel zenginlikle sonuçlandı. 1989-2024 arasında dönem dönem popüler olan seri, kendi köklerine sadık kalarak yeni deneyimler sunmayı amaçlıyor.

    Tekken 8

    Dövüş oyunu dünyasının önde gelen isimlerinden Tekken, Tekken 8 ile kavgaya geri dönüyor. 1994’ten Tekken serisi, 2015’te arcade, 2017’de PC ve konsollarda sona erdi. Tekken’in yeri her zaman diğer dövüş oyunlarından daha farklı oldu bizler için. Üstelik, oynanış olarak daha aksiyonlu olması, karakter çeşitliliği, mekanlar ve alan tasarımları derken Street Fighter ve Mortal Kombat ile büyümüş bizleri daha farklı sulara çekmişti. Şimdi ise serinin 8. oyunu ile bakalım bizi neler bekliyor.

    Warhammer 40,000: Space Marine 2

    Özellikle, bir başka kültürel doluluk abidesi yapım Warhammer 40,000 serisinin yeni oyunu Warhammer 40,000: Space Marine 2 ile 2024 yılı içinde buluşacağız. Eğer masaüstü oyunlarına ilgi duyanlar ya da strateji meraklıları arasında yer alıyorsanız, daha önce mutlaka WH40K oyunlarından birine denk gelmişsinizdir. Warhammer 40K evreni kendi içinde tam bir delilik ve çılgınlık kuyusu gibidir. Ayrıca, farklı türlerin entrikalarla dolu güç yarışına, çekişmelerine ve yoğun bir çatışmaya konu olan yapım, külliyat olarak oldukça geniş bir alan kaplıyor. Üstelik, kural kitapları, romanları, masaüstü oyunları, minyatürleri, strateji oyunları, aksiyon oyunları derken bir kenarından zehiri aldığınızda oradan oraya yuvarlandığınız bir serüvene dönüşüyor. Ayrıca, limitsiz bir aksiyon, fazlasıyla büyük kaotik çatışmalar ve nefes nefese bir macera sunan Space Marine 2, ihtişamlı Space Marine zıhları içinde sizi Warhammer 40K dünyasının delilikleri arasına alıp götürüyor.

    Star Wars Outlaws

    İşte yeni bir serüven başlıyor. Üstelik, açık dünya konseptli Star Wars oyunu Star Wars Outlaws, bize galakside ikonik ve yeni gezegenleri görme fırsatı sunacak. Bununla birlikte bugüne kadar gördüğümüz çoğu Star Wars oyunu kendi içinde ana hikayenin ya doğrudan anlatımını üstlenir ya da çevresinde dolandığımız bir hat çizerdi. Bunca senede iyisiyle kötüsüyle onlarca Star Wars oyunu oynadık. Oynamadığımız türü kalmadı diyebiliriz. Özellikle, açık dünya konsepti ile fırsatlarla dolu bu evrenin farklı köşelerini eşeleyip yeni şeyleri bulmak için koşturacağız. Bir aksilik olmazsa 2024 yılı içinde bu yapımı da oyuncularla buluşurken göreceğiz diye düşünüyorum.

    2024 oyun çıkışları arasında yer alanlarla sınırlı olmamakla birlikte, şimdilik listemiz bu kadar. Yukarıda da bahsettiğim gibi, sevdiğiniz türde daha onlarca oyunu görmeyi bekleyebilirsiniz. 2024 yılı daha yeni başlıyor, umarım bol oyunlu ve ertelemesi olmayan bir yıl geçiririz!

    Düşük sistem gereksinimi isteyen oyunlar!

    Oyun dünyasında birçok farklı oyun bulunuyor. Bazı oyunlar yüksek sistem gereksinimlerine sahipken bazıları ise neredeyse her bilgisayar ile oynanabiliyor. Bu tarz oyunlar genellikle oyuncuları mutlu ediyor ve zamanın hızlıca geçmesine sebep oluyor. Size bu yazımızda sizlere düşük sistem gereksinimli oyunlardan bahsedeceğiz.

    Düşük sistem gereksinimli oyunlar

    Among Us

    Among Us ilk olarak 2018 yılında çıktığında çok fazla kişi tarafından oynanmıyordu. Özellikle pandeminin hayatımızda büyük rol oynamasının ardından dünya genelinde bir anda popüler olan oyun bir dönem herkesin gözde oyunu konumundaydı. Şu anda birçok oyuncusu bulunan oyun oyunculara heyecanlı bir ortam sunuyor.

    Among Us’da bir uzay gemisinde bulunuyorsunuz ve oyuncular arasında belirli görevleri tamamlarken katili seçmeye çalışıyorsunuz. Sunduğu düşük grafiklerine rağmen eğlenceli bir oyun olan Among Us, düşük sistem gereksinimli oyunlar arasında önlerde yer alıyor.

    2. Minecraft

    Minecraft dünyanın en çok sevilen oyunları arasında bulunuyor. İlk tanıtıldığı yıldan beri milyonlarca kişi tarafından oynanan oyun, düşük grafik kalitesine rağmen oyunculara hem heyecan hem de huzuru bir arada sunuyor. Her ne kadar son sürümleri yüksek sistem gereksinimlerine sahipse de oyun, eski sürümleri sayesinde düşük sistem gereksinimli bilgisayarlarda oynanabilecek oyunlar arasına girmeyi başarıyor.

    3. League of Legends

    League of Legends da düşük sistem gereksinimli oyunlar listesinde yerini alıyor. Arkadaşlarınızla beraber veya tek başına oynayabileceğiniz çevrimiçi savaş arenası oyunu, her ne kadar yüksek grafiklere sahip değilse de birçok oyuncu tarafından çok seviliyor ve uzun saatler boyunca oynanıyor.

    Listenin devamını görmek için 2. sayfaya geçiniz.

    Netflix alternatifi ücretsiz platformlar!

    Dijital akış platformlarına olan ilgi her geçen gün artıyor. Dünya genelinde ise yüz milyonlarca kişi tarafından kullanılıyor. Tabii bazıları ücretsiz olduğu gibi oldukça yüksek meblağ talep edenler de bulunuyor. Bu yazımızda ise Netflix alternatifi olabilecek ücretsiz siteleri ve platformları paylaşıyoruz.

    En iyi Netflix alternatifi 15 ücretsiz platform!

    Ülkemizde ve dünyada büyük bir değişim yaşanıyor. Bunun nedeni ise internetin hayatımızda yeni bir kapı aralamış olması. Yalnızca film ve dizi değil, futbol ve basketbol maçları dahil birçok şey dijital platformlara taşınmış durumda.

    Ömrünü bir diziye harcamak isteyenler buraya: Sıkılmadan izleyebileceğiniz uzun diziler!

    0

    Kendi iç dünyamıza dalıp zamanın nasıl geçtiğini unutarak keyifli anlar yaşamak için tercih edebileceğimiz en etkili aktivitelerden biri, hiç şüphesiz dizi izlemektir. Pek çok dijital akış platformunda yüzlerce dizi seçeneği bulunuyor. Bizler de bu içeriğimizde farklı dünyaya açılan kapının kısa olmasını istemeyenler için en uzun süren dizi önerilerini sizler için sıraladık.

    Mutlaka izlemeniz gereken uzun dizi önerileri

    Seyirciyi derin bir hikayenin içine çeken uzun süren diziler, izleyiciyi macera dolu bir dünyaya çekmekle beraber karakterler aracılığıyla farklı bir bakış açısı da sunuyor. O halde lafı çok uzatmadan minimum 6 sezonu göz önünde bulundurarak hazırladığımız en iyi uzun süren diziler listesine geçelim.

    The Walking Dead

    Mutlaka izlemeniz gereken uzun dizi önerileri

    En uzun diziler listemizin birinci sırasında The Walking Dead bulunuyor. İzleyen kişilerin hayranlıkla bahsettiği bu dizi, dünyayı kasıp kavuran bir zombi salgınının ardından hayatta kalan bir grup insanı merkezine alır.

    • Sezon: 11
    • Bölüm: 177
    • IMDb puanı: 8.1/10

    Friends

    Mutlaka izlemeniz gereken uzun dizi önerileri

    Gençler arasında oldukça popüler olan Friends dizisi, 20’li yaşlarında her biri birbirinden farklı yaşam tarzına sahip olan 6 arkadaşın komik ve eğlenceli hayatına odaklanıyor. En iyi komedi dizileri arasında da yer alan Friends, mutlaka izlenmesi gereken yapımlardan birisi.

    • Sezon: 10
    • Bölüm: 236
    • IMDb puanı: 8.9/10

    Game of Thrones

    Mutlaka izlemeniz gereken uzun dizi önerileri

    George R. R. Martin’in “A Song of Ice and Fire” adlı roman serisine dayanan Game of Thrones dizisi, farklı aileler arasındaki güç mücadelesini anlatır. Westeros adlı kurgusal bir kıtada geçen yapım, karmaşık bir hikayeye sahip.

    • Sezon: 8
    • Bölüm: 73
    • IMDb puanı: 9.2/10

    Modern Family

    Mutlaka izlemeniz gereken uzun dizi önerileri

    Christopher Lloyd ve Steven Levitan tarafından yaratılan Modern Family, komedi unsurlarıyla örülü şekilde üç farklı ailenin yaşamını bir araya getiren bir dizi. Bu sevilen yapım, aile bağlarını izleyiciye tanıtmanın yanı sıra hayatın zorluklarıyla başa çıkmanın yaratıcı yollarını da sergiliyor.

    • Sezon: 11
    • Bölüm: 250
    • IMDb puanı: 8.5/10

    Listenin devamı için 2. sayfaya geçiniz.

    LG Qned Nedir? Avantajları ve Varsa Dezavantajları Nelerdir?

    Evinizde sinema keyfini doruklara çıkarmak ve en gerçekçi görüntü deneyimini yaşamak için başarılı bir seçenek arıyorsanız, LG Qned teknolojisi tam da ihtiyacınız olan şey olabilir.

    Bu heyecan verici ekran teknolojisi sayesinde, sizi büyüleyici bir görsel yolculuğa çıkaracak canlı renkler ve şaşırtıcı ayrıntılara sahip muhteşem bir TV deneyimi elde edersiniz.

    LG Qned Nedir?

    LG Qned, LG’nin son teknolojik yeniliklerinden biridir ve gelişmiş bir ekran teknolojisine sahiptir. “Qned” terimi, “Quantum Dot Nano Display” kelimelerinin kısaltmasıdır ve bu teknoloji sayesinde daha canlı renkler, daha yüksek kontrast oranı ve inanılmaz ayrıntılı görüntüler elde edilir.

    Peki, LG Qned’in diğer TV modellerinden farkı nedir? Aslında cevap oldukça basit – Quantum Dot Nano Display! Bu özel nano kristalleri içeren panele sahip olan Qned TV’ler, güçlü arka aydınlatma ile beraber çalışarak gerçekten muhteşem bir görsel deneyim sunar. Renkleri daha zengin hale getiren bu teknoloji, her ayrıntının net olarak görünmesini sağlar.

    Aynı zamanda LG Qned TV’lerde Dolby Vision IQ ve Filmmaker Mode gibi özelliklere de rastlayabilirsiniz. Dolby Vision IQ sayesinde ortam ışığına göre otomatik olarak video kalitesi ayarlanırken, Filmmaker Mode ise filmlerin yönetmenin istediği şekilde izlenmesini sağlayan bir özelliktir.

    Sonuç olarak, LG Qned teknolojisi gerçekten etkileyici bir yolculuk sunuyor. Canlı renklerden doygunluğa kadar her detayda mükemmelliği yakalayan bu televizyonlarla sinema salonunda hissedeceğinizden daha fazlasını yaşayabilir ür TV’ler, evinizde sinema salonu hissi uyandırabilir.

    LG Qned’in Avantajları Nelerdir?

    1. Daha Canlı Renkler: LG Qned TV’lerde kullanılan Quantum Dot Nano Display teknolojisi, gerçekten muhteşem canlı renkler sağlar. Bu sayede izlediğiniz her şey daha gerçekçi ve etkileyici görünür.

    2. Yüksek Kontrast Oranı: LG Qned TV’lerin yüksek kontrast oranına sahip olması, karanlık sahnelerde bile detayların net olarak görünmesini sağlar. Böylece filmlerin ve TV programlarının keyfini çıkarmak daha da keyifli hale gelir.

    3. İnanılmaz Detaylar: Quantum Dot Nano Display teknolojisi sayesinde, ayrıntılarda inanılmaz bir artış yaşarsınız. Gözden kaçabilen küçük detaylar bile bu teknoloji sayesinde net olarak görülebiliyor.LG Qned'in Avantajları Nelerdir?

    Qned Teknolojisi Nasıl Çalışır?

    Qned teknolojisi, üstün bir görüntü kalitesi sunan LG’nin yenilikçi bir ekran teknolojisidir. Ancak Qned’in nasıl çalıştığını anlamadan önce, LED ve OLED gibi diğer ekran teknolojilerini bilmekte fayda var.

    Geleneksel LED TV’lerde arka aydınlatma için beyaz LED’ler kullanılırken, OLED TV’ler organik piksellerden oluşur. Bu iki teknoloji de avantajlara sahip olsa da bazı dezavantajları da beraberinde getirmektedir.

    İşte bu noktada devreye Qned giriyor. Qned TV’lerde nano kristaller veya metal kuantum noktaları kullanılır. Bu küçük parçacıklar, enerjiyi emer ve ardından farklı renkleri yayarlar. Sonuç olarak daha canlı ve gerçek renklere sahip net bir görüntü elde edilir.

    Qned’in en büyük avantajlarından biri geniş renk gamına sahip olmasıdır. Geleneksel LED TV’lere kıyasla daha zengin ve doğal tonların keyfini çıkarmak mümkündür. Ayrıca parlama problemleri minimum seviyeye indirgenmiştir.

    Diğer bir önemli avantaj ise kontrast oranının yüksek olmasıdır. Koyu siyahlar ile parlak beyazlar arasındaki ayrım belirginleştiği için daha derin bir görsel deneyim yaşarsınız.

    Qned teknolojisi ayrıca enerji verimliliği açısından da avantajlıdır. Nano kristaller, enerjiyi kullanımı daha verimli hale getirir ve böylece daha düşük bir güç tüketimi sağlanır.

    Sonuç olarak, Qned teknolojisi diğer ekran teknolojilerine kıyasla daha yüksek bir görüntü kalitesi sunar. Bu da daha gerçekçi ve canlı bir izleme deneyimi yaşamanızı sağlar.

    LG Qned TV’lerde Hangi Modellerde Bulunur?

    LG Qned teknolojisi, LG’nin üstün görüntü kalitesi sunan televizyon serisidir. Bu teknoloji, NanoCell ve OLED arasında bir geçiş noktası olarak kabul edilir ve en iyi özelliklerini birleştirerek mükemmel bir görsel deneyim sağlar.

    LG QnedTV’lerde bulunan modeller farklı boyutlarda ve özelliklerde mevcuttur. Örneğin, LG QNED99 8K modeli yüksek çözünürlükte kristal netliği sunar ve gerçek renkleri canlandırır. Ayrıca Dolby Vision IQ desteği sayesinde her sahneyi optimize eder ve en iyi görüntüyü elde etmenizi sağlar.

    Bunun yanı sıra, LG QNEDMini LED serisi de oldukça popülerdir. Bu modeller, binlerce yerel karartma bölgesine sahip olup kontrast oranını artırarak daha derin siyah tonları ve parlak beyazları gösterir. Aynı zamanda Filmmaker Mode ile film izlemek için ideal bir seçenektir.

    LG Qned TV’ler ayrıca geniş renk gamına da sahiptir, bu da daha zengin ve canlı renkleri görmeyi mümkün kılar. İşlemci gücünün hızlı olmasıyla akıcı hareket aktarımını garanti ederken, webOS işletim sistemi sayesinde kullanıcı dostu bir deneyim sunar.

    Sonuç olarak, LG QnedTV’lerde birçok farklı model ve özellik bulunur. Hangi modele sahip olacağınız, ihtiyaçlarınıza ve bütçenize bağlı olarak değişebilir. Ancak genel olarak, LG Qned TV’ler yüksek kalitede görüntü sunan ve özellikleriyle dikkat çeken televizyonlardır.LG TV Mini

    Qned TV’lerin Avantajları

    LG Qned TV’ler, bir dizi avantaj sunarak televizyon izleme deneyiminizi yeni bir seviyeye taşıyor. İşte Qned TV’lerin önemli avantajlarından bazıları:

    1. Yüksek Ekran Kalitesi: Qned teknolojisi, gerçekçi renkler ve keskin ayrıntılar sunar. Bu sayede filmler, spor etkinlikleri ve diğer içerikler daha canlı ve etkileyici hale gelir.

    2. Geniş Görüş Açısı: LG Qned TV’ler geniş görüş açısına sahiptir, bu da herhangi bir açıdan bile net ve doğru renkleri görebileceğiniz anlamına gelir. Dolayısıyla tüm ailenizin keyifle televizyon izlemesini sağlar.

    3. Güncel Donanım Özellikleri: LG QnedTV’ler son teknoloji donanım özellikleriyle donatılmıştır. Hızlı işlemciler, yüksek bellek kapasitesi ve akıcı kullanıcı ara yüzü sayesinde televizyonunuzun performansından tam olarak faydalanabilirsiniz.

    4. Akıllı Özellikler: LG’nin webOS platformu üzerinde çalışan Qned TV modelleri çeşitli akıllı özelliklere sahiptir. Netflix, YouTube gibi popüler uygulamalarla kolayca entegre olabilirsiniz. Ayrıca sesli komut özelliği sayesinde televizyonu kontrol etmek çok daha kolaydır.

    5. Geniş Bağlantı Seçenekleri: LG Qned TV’ler, geniş bağlantı seçenekleri sunar. Wi-Fi, Bluetooth ve HDMI gibi standart bağlantılarla birlikte, USB ve diğer dijital girişler de mevcuttur. Böylece tüm cihazlarınızı televizyona bağlamak çok daha kolay olur.

    6. Şık Tasarım: LG Qned TV’lerin şık ve zarif tasarımı, herhangi bir odaya rahatlıkla uyum sağlar. İnce çerçeve ve ince gövde sayesinde sadece odanızın değil, evinizin dekorasyonuna da katkıda bulunur.

    7. Enerji Verimliliği: LG QnedTV’ler enerji verimli tasarımları sayesinde günlük kullanımınızda önemli ölçüde enerji tasarrufu sağlar. Bu da hem çevrenin korunmasına hem de faturalarınızın azalmasına yardımcı olur.

    8. Oyun Modu: LG Qned TV’ler, oyuncular için tasarlanmış bir oyun moduna sahiptir. Bu mod sayesinde televizyonunuzdaki gecikme süresi minimuma indirilir ve böylece daha akıcı ve gerçekçi bir oyun deneyimi yaşarsınız.

    9. Güncelleme Kolaylığı: LG QnedTV’ler, yazılımlarının güncellenmesini kolaylaştıran özel bir sistemle donatılmıştır. Böylece yeni özellikler ve iyileştirmeler yapıldığında hızlıca güncelleyebilirsiniz.

    10. Uzun Ömürlülük: LG Qned TV’ler yüksek kaliteli malzemelerden üretilmiştir ve sıkı kalite kontrol testlerinden geçer. Bu sayede uzun ömürlüdür

    Dezavantajları Nelerdir?

    LG Qned teknolojisinin birkaç dezavantajı bulunmaktadır. İlk olarak, bu yeni ekran teknolojisi diğer bazı seçeneklere göre daha pahalı olabilir. Yüksek çözünürlük ve gelişmiş görüntü kalitesi sunmasına rağmen, LG Qned TV’ler genellikle daha yüksek fiyat etiketine sahiptir.

    Bununla birlikte, LG Qned TV’lerin oldukça büyük boyutları da bir dezavantaj olabilir. Bu tür televizyonlar genellikle büyük ev sinema sistemleri için tasarlanmıştır ve küçük odalarda kullanmak isteyen kişiler için uygun değildir.

    Ayrıca, LG Qned TV’lerde OLED’e kıyasla daha az mükemmel siyah düzeyleri elde edilebilir. OLED panellerinin aksine, Qned panelleri arka ışık kaynaklarına dayandığından tamamen siyah renkleri üretmek zor olabilir. Dolayısıyla, gece sahneleri gibi karanlık sahnelerde hafif bir gri tonlama veya aydınlatma fark edebilirsiniz.

    Son olarak, bazı kullanıcılar için LGQned TV’lerin enerji tüketimi de diğer modellere göre biraz yüksek kalabilir. Yeni nesil ekranların artan gücüne bağlı olarak bu televizyonlar daha fazla elektrik tüketebilir. Ancak enerji tasarruflu modlardan yararlanarak bu dezavantajı azaltmak mümkündür.Qned TV'lerin Avantajları

    Sonuç ve Değerlendirme

    Bu blog yazısında, LG Qned teknolojisinin ne olduğunu, nasıl çalıştığını ve hangi modellerde bulunduğunu öğrendik. Ayrıca Qned TV’lerin avantajlarını ve dezavantajlarını inceledik.

    LG Qned teknolojisi, her bir pikseldeki renk kontrolünü artırarak daha gerçekçi ve canlı bir görüntü deneyimi sunar. Renk doğruluğu, parlaklık ve kontrast oranındaki gelişmeler sayesinde izlenen içeriği en iyi şekilde gösterir. Ayrıca bu teknoloji, yüksek derecede enerji verimliliği sağlayarak tasarruf etmenizi de mümkün kılar.

    Qned TV’lerin avantajları arasında geniş görüş açısı, hızlı tepki süresi ve zengin ses kalitesi bulunur. Bu özellikler sayesinde film izlemek, oyun oynamak veya spor karşılaşmalarını takip etmek daha keyifli hale gelir.

    Sonuç olarak, LG Qned teknolojisi ileri düzey bir ekran teknolojisidir ve televizyon deneyimini başka bir seviyeye  taşır. Fiyatı göz önüne alındığında, bu teknolojiye sahip bir TV satın almadan önce ihtiyaçlarınızı ve bütçenizi dikkatlice değerlendirmeniz önerilir.

    LG QNED Teknolojisine Sahip Televizyonlara Bu Bağlantıdan Erişebilirsiniz