Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 1781

    Ticari amaçlı dijital ekran pazarının lideri Samsung

    0

    Ekran_Resmi_2016-07-28_01_58_35

    Samsung Electronics tarafından yapılan açıklamaya göre şirket, ticari amaçlı dijital ekran (Digital Signage) satışlarında dünya çapındaki liderliğini üst üste yedi yıldır sürdürüyor. Ekran teknolojisiyle ilgili bilgi, analiz ve uzmanlık sunan öncü araştırma şirketlerinden IHS tarafından açıklanan satış rakamları Samsung’un sektörde 2009’dan beri süregelen liderliğini ortaya koyuyor.

    Samsung’un 2015 sonuçları, şirketin geçtiğimiz yıllarda ticari amaçlı dijital ekran kategorisinde yakaladığı ivmenin devam ettiğinin göstergesini oluşturuyor. Dünya çapındaki müşteriler tüketicinin dikkatini çekmek için daha dinamik yollar ararken, Samsung da bu arayışın sonucu olarak çeşitli ortamlarda kullanılabilecek çok yönlü ve yüksek performanslı ekran teknolojilerini geliştirmeyi sürdürdü.

    IHS Technology’nin hazırladığı “Kamusal Alanda Kullanılan Ekranlar İçin Pazar Takibi, 2016 1. Çeyrek” başlıklı rapora göre Samsung’un dijital ekran satışlarındaki küresel pazar payı yüzde 28,8 olarak gerçekleşti. Bu rakam, Samsung’un 2014 yılı sonundaki yüzde 26,9 pazar payına göre bir artış ifade ediyor. (Veri Kaynağı: IHS Kamusal Alanda Kullanılan Ekranlar İçin Pazar Takibi, Ürün Tanımı: Kamusal alanda kullanım amaçlı ekranlar + Kamusal alanda kullanım amaçlı televizyon ekranları)

    “Samsung, ticari amaçlı dijital ekran alanında dünyadaki en etkileyici inovasyonların birçoğunun arkasındaki şirkettir. İnancımız, sürekli gerçekleştirilen inovasyonun işimizi ve müşterilerimizin işlerini daha da yukarıya taşıyacağı yönünde” diye konuşan Samsung Electronics Visual Display Departmanı Kıdemli Başkan Yardımcısı Seog-gi Kim sözlerine şöyle devam etti:

    “IHS sıralamasında ulaştığımız en son başarı, iş ortaklarımızın müşterilerine seslenirken sürükleyici ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunan araçlar kullanmaları için yıllardır sürdürdüğümüz yoğun ve azimli çalışmaların sonucudur. Ayrıca dijital ekranlardaki küresel lider rolümüzü uzun yıllar devam ettirmeyi umuyoruz.”

    İddia: Bu görseller iPad Pro 2’ye ait!

    0

    579839750f25442b40e58f41

    Geçtiğimiz yıl tanıtılan ve ses getiren tablet bilgisayarlardan biri de Apple iPad Pro olmuştu. 12.9 inçlik ekranı ile büyük ve farklı bir teknoloji deneyimi vaat eden cihazın ikinci nesil modeline ait olduğu iddia edilen, Çin kaynaklı görseller basına yansıdı.

    Uzun bir aradan sonra iPad Pro ismini gündeme getiren gelişme, tüketici elektroniği şirketinin önümüzdeki aylarda tanıtacağı tek ürünün iPhone 7 olmayacağına dair de önemli bir işaret olarak kabul edildi. Bununla birlikte görselle ilgili olarak Apple nezdinde bir açıklama ya da yalanlamanın gelmediğini de belirtelim. Öte yandan fotoğrafta görülen model numarasının daha önce rastlanılmamış olması ise ihtimalleri güçlendiriyor.

    iPad Pro 2’de ne gibi yenilikler sunulacağını şimdiden kestirmek mümkün değil. Görselin pek fazla detay içermediğini belirtmek gerekli. Bununla birlikte cihazın depolama alanının 12 GB olduğu görülüyor, bu da söz konusu ürünün bir prototip olduğu ihtimalini artırıyor.

    iPad Pro 2’ye yönelik en önemli beklenti ise True Color ekran ve yenilenmiş iSight kamera ile gelmesi. Geliştirilmiş Apple Pencil ve güncellenen 3D Touch özellikleri de yine öne çıkan beklentiler arasında yer alıyor. 12.9 inç ekranlı modelin işlemci ve diğer donanım komponentlerinin de yenilenmesi bekleniyor. Nihai göstergeler için ise beklenmesi gereken zaman pek uzun değil; modelin eylül ayında lanse edilme ihtimali yüksek.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Samsung Galaxy J2 Pro tanıtıldı

    0

    Samsung-Galaxy-J2Pro

    Smart Glow destekli yeni akıllı telefon Galaxy J2 Pro…

    Kore merkezli tüketici elektroniği şirketi Samsung, yeni modeli Galaxy J2 Pro’yu lanse etti. Samsung’un giriş seviyesi telefonlarından biri olan Galaxy J2 Pro, arka kamerasının etrafında bulunan bir çerçeve yardımıyla bildirimleri kullanıcılara farklı renklerde sunacak. Bu cihaza ilişkin ilk bilgiler, bundan birkaç ay önce kamuoyuna yansımıştı.

    Smart Glow teknolojisi, piyasadaki diğer LED’lerle aynı işlevi gerçekleştiren; bir sosyal medya uyarısı, e-posta iletisi, çağrı aldığınızda ya da düşük pil ve pilin şarj edilmesi esnasında değişik renk kombinasyonları ile sizi uyaracak bir özellik sunmakta. Tüm bunlara ek olarak, yaydığı ışık ile loş ortamlarda selfie çekimini de kolaylaştıracak. Oldukça inovatif ama temelde son derece zekice ve basitçe düşünülmüş bir özellik olarak yorumlanıyor. Cihazın diğer teknik detayları ise iddialı bir giriş seviye modele işaret ediyor…

    8 MP kameraya sahip

    1,5 GHz’lik dört çekirdekli işlemci ve 2 GB RAM ile güçlendirilmiş telefonda, 720p çözünürlüklü 5 inç Super AMOLED ekran bulunuyor. Galaxy J2 Pro, 8 megapiksel arka kamera ve 5 megapiksel destekli ön kameraya sahip olmasının yanında, çift SIM kart kullanım imkanı da veriyor.

    2.600 mAh kapasiteli pili ve siyah, altın, gümüş renk seçenekleriyle Hindistan’da yaklaşık 150 dolardan satışa sunulmuş durumda. Uluslararası piyasalara dair konumlandırılmasının da kısa süre içinde netlik kazanması bekleniyor.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    Kişisel mahremiyetinize ve güvenliğinize dikkat!

    0

    Son yıllarda bilişim alanında kişisel mahremiyet ve güvenlik en çok konuşulan konular haline geldi. Geçtiğimiz günlerde Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in bilgisayarındaki USB bağlantı noktasını ve kamerayı bantla kapatması bu yazıyı yazmamdaki en önemli etkenlerden biri oldu.

    Kişisel mahremiyete yönelik saldırılar her geçen gün artıyor, saldırganlar artık şan ve şöhretten ziyade para kazanmaya çalışıyor.  Yapılan saldırılara bakıldığında saldırganlar ne kişi, ne şirket ne de kamu kuruluşu ayırt etmiyor. Bir diğer önemli tehlike ise çeşitli kurumlarla paylaştığımız bilgilerin, bu kurumların bilgisi dahilinde ya da bilgisi dışında başkalarının eline geçmesi ve bir mal gibi satılması.

    Son dönemde hepimizin başına gelmiştir, birisi sizi arar ve şu hizmeti kullanıyorsunuz, şu tarihte bitecek biz daha avantajlı hizmetleri daha ucuza veriyoruz demiştir. Bunun nedeni sizin herhangi bir ürün ya da hizmet satın alırken verdiğiniz bilgilerin bir başkasının eline geçmiş olması ve bu bilgiler kullanılarak size hizmet ya da ürün pazarlanıyor olmasıdır.

    Daha da tehlikelisi birisi sizi arar ve her türlü kimlik bilginize sahip bir şekilde bankaya para yatırma, kontör satın alma gibi sizlerden bir şeyler ister. Bunun en büyük nedeni ise kimlik bilgilerimizin bir şekilde birilerinin eline geçmesidir. Daha birkaç ay önce milyonlarca kişinin kişisel bilgisi TC kimlik numarası ve adresi dahil olmak üzere internette yayınlandı. Ne yazık ki böyle durumlarda bizim yapabilecek bir şeyimiz yok, çünkü tamamen kontrolümüz dışında olan şeyler. Bunun için yetkili kurumların çalışması ve bir şekilde önlemeye çalışması gerekiyor. Bu yüzden kişisel bilgilere büyük önem vermek gerekiyor. Hele ki nüfus cüzdanınızı kaybetmeye görün.

    Bu tarz durumlarda bilgi verirken mümkün olduğunca az bilgi vermeye çalışın, bankalar gibi kişisel verilerin korunması konusunda çok önemli yatırımlar yapan kurumlar haricinde özellikle dikkat edin. Herhangi bir şirkete nüfus cüzdanı fotokopisi veriyorsanız, üzerini çizerek belirli yerlerine bu fotokopinin neden verildiğini özellikle yazın. E-posta ya da kişisel mesajlaşma araçları üzerinden sakın ama sakın nüfus cüzdanı fotokopisini göndermeyin.

    Sosyal medyaya ekstra dikkat edin

    Son zamanlarda kişisel bilgilerin çalınmasında en önemli rolü çevremizle bir nevi sosyalleşmemizi sağlayan sosyal medya araçları oynuyor. Örneğin saldırganlar Facebook’ta uçak bileti kazandınız denerek sizden kredi kartınıza kadar varan bilgiler almaya çalışabiliyor. Ya da yine sosyal medyadaki bilgileriniz ve kendilerinin başka yerlerden ele geçirdikleri bilgileri kullanarak sizi çok zor duruma düşürebiliyorlar. Örneğin sizin profilinizi taklit ederek kişileri ekliyor, oltaya düşen insanlardan borç para alabiliyor, kredi kartı bilgilerini alabiliyor ya da mobil ödeme yolu ile aldıkları bir alışverişi bu kişilerin üzerine yıkabiliyorlar. Bu yüzden sosyal medyada mümkün olduğunca az bilgi sağlamakta yarar var. Yurtdışına çıktıysanız ya da ailecek tatile gittiyseniz mümkünse bunu tatilden döndükten sonra bildirin. Yoksa eve döndüğünüzde bomboş bir evle karşılaşabilirsiniz. Bunun örnekleri mevcut.

    Kötü niyetli yazılımlara dikkat

    Biraz önce de belirttiğimiz gibi son dönemde saldırganlar oldukça sofistike. Niyetlerine ulaşmak için aylarca bekleyebiliyorlar. Bilgisayarınızda yüklü olan bir yazılım vasıtasıyla sizinle ilgili çok ayrıntılı bilgi toplanıyor olabilir. Biraz paranoyak olmakta (Zuckerberg gibi) fayda olabilir. Ben güvenlik yazılımlarının yanında yaklaşık üç ayda bir sistemimi ilk haline geri döndürüyorum. (Ultram) Bu sayede birisi girdiyse bile (ne yazık ki böyle bir şeyi tespit etmek için çok ayrıntılı bir analiz gerekiyor) sadece kısıtlı bir süre kalmış oluyor. Diğer yandan anti-virüs, güvenlik duvarı gibi yazılımları da kullanıyorum. USB’ye takılan belleklerin otomatik olarak çalışmasını da engellemiş durumdayım. (bant yapıştırmak da iyi fikirmiş J)

    Siz siz olun, kişisel mahremiyeti boş vermeyin, güvenliğinize ekstra dikkat edin. Bu arada herkese açık kablosuz ağlardan bağlanırken VPN yazılımı kullanmayı ihmal etmeyin.

     

    Dünya güvenliği antika bilgisayarlara emanet

    0

    “Eskilere rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı” atasözü belki kasıtlı olarak belki farkında olmadan günümüz tüketim toplumunun temellerini atmış sözlerden biridir. Marka düşkünlüğü teknoloji ve moda gibi alanlarda tüketicinin ihtiyaçlarının önüne geçip insanları satın almaya yöneltmiştir. Hatta yeni bir ürün alma döngüsü o kadar daralmıştır ki tamir, servis gibi konular gittikçe ikinci plana düşüp tamirci, usta gibi kavramlar unutulur hale gelmiştir. O yüzden günümüzde ürünler bir 50 – 60 yıl öncesine göre daha ucuza satılmaktadır. Firmalar daha seri ve daha çok sayıda fakat kullanım ömrü düşük bir üretim modelini benimsediler. Tabii yeni ürünler kötü demiyoruz. Elbette onların da avantajı var fakat bugün aldığınız hangi ürün 50 sene sonra kullanılıp antika olarak değer kazanabilecek? Seçeneklerin çok sınırlı olduğunu göreceksiniz. İşte biz de “antika” diyebileceğimiz teknolojik açıdan “eski tüfeklerin” hâlâ iş yaptığı hatta büyük işler yaptığını hatırlatmak ve biraz daha satın alma nedenlerinizi sorgulatmak amacıyla aşağıdaki örnekleri vereceğiz.

    article-2614323-1D665C4300000578-885_634x468
    Warren üssündeki eski bilgisayar

    Nükleer Başlıklar

    “Üçüncü Dünya Savaşı’nı bilmem ama Dördüncü Dünya Savaşı taşlarla ve sopalarla yapılacak,” diyen Albert Einstein büyük ihtimalle uzay çağı teknolojilerini ve nükleer silahlanmayı öngörerek bu sözü söylemişti. Gerçekten de ABD’nin askeri caydırıcı gücünün önemli bir parçasını oluşturan nükleer başlıklar çok ama çok eski bir bilgisayar tarafından kontrol ediliyor. ABD’nin Wyoming eyaletinin başkenti Cheyenne’de bulunan Warren Hava Üssü, 450 civarında nükleer füzeye ev sahipliği yapan ve yüksek güvenlik önlemli bir yer. Öyle ki üsse nükleer saldırı yapılsa zarar görmeyecek şekilde tasarlanmış. Ancak bu güvenlik ister istemez dışa kapalı bir yapıyı da beraberinde getiriyor.

    floppy-disc
    Bu disket olmasaydı halimiz dumandı

     

    Zamanın adeta 1960’larda durduğu Warren Hava Üssü’nde kesinlikle internet kullanılmıyor. Zaten NATO operasyonlarının da yürütüldüğü birçok askeri üste güvenlik amacıyla internet kullanılmıyor ya da kritik görevi olan makineler kesinlikle internet ve USB gibi dışa dönük sistemlerden ayrıştırılarak tecrit ediliyor. Warren Hava Üssü’nde füzeleri kontrol eden bilgisayar da 1960’lardan kalma bir antika. Bilgisayar bir de en eski tip floppy disketlerden kullanıyor. Ordu için geliştirilen zamanın ötesinde bilgisayarlar bugün zamanın oldukça gerisinde kalsa da işlerini kusursuz yapabiliyor. Zaten mühendisler de büyük oranda bu nedenle bir değişime gitmiyor. Bu kadar özel ve eski bir bilgisayara sızmak, yeni bir bilgisayarı dışarıdan ele geçirmeye göre imkansıza yakın bir ihtimal. Tabii sistemi kullanmanın en büyük dezavantajı bakım maliyetleri. Mühendisler her geçen sene bakım maliyetlerinin yükseldiğini söylüyor. Zaman içinde floppy’lerin de tedavülden resmen kalkmasıyla artık bu tarz ürünler özel olarak üretiliyor. Özel üretim de maliyet demek. Ama Dünya güvenliği için sanki buna değer…

    landscape-1434130177-commodore
    O, tüm zamanların ötesinde bir efsane… Amiga…

    Eski dost Amiga
    Nükleer başlıklar kadar olmasa da 80’lerin ve 90’ların efsane bilgisayarı Amiga da bugün kendine kullanım alanı buluyor. Özellikle bazı televizyon kanallarının grafiklerinde hâlâ Amiga kullanıldığı biliniyor. Özellikle iki boyutlu animasyon işlerinde Amiga bir avantaj sağlıyor. Bir de bilgisayarı kullanan sanatçı yeni bir sisteme ihtiyaç duymadığından televizyon kanalı ve Amiga el ele devam edebiliyor. Amiga’nın bir diğer kullanım alanı da geçtiğimiz günlerde ortaya çıktı. Yine ABD’de Michigan eyaletinde tam 19 devlet okulunun klima sistemleri yaklaşık 30 senedir Amiga’ya emanet. Amiga neredeyse 30 senedir hiç kapatılmadan aralıksız bir şekilde hizmet vermiş. Bazen modemde sorun yaşayan yetkililer özellikle bu konuda şikayetçi. “Amiga’da sorun yok ama modem parçalarını bulmakta zorlanabiliriz,” diyen yetkililer Amiga’nın buzdolabı büyüklüğünde bir bilgisayarın yerini aldığını söylüyor. Herhalde buzdolabından küçük bir masaüstü bilgisayarına dönüşümü unutmayan Michigan halkı hâlâ Amiga’ya sevgi ve saygısını sunuyor. Bu arada sistemin değişmesi için yaklaşık 2 milyon dolar ödenek gerekiyor. 30 yıllık bir dostun 2 milyon dolarlık işi naz etmeden üstlenmesi gerçekten takdire şayan bir olay.

    Evet, eski bilgisayarların günümüzde hâlâ kullanıldığı istisnai olayların sayısı hiç de az değil. Yakın bir zamanda konuyla ilgili başka bir dosya hazırlamak mümkün. O vakte kadar eski ürünlerinizin kıymetini bilin.

    Samsung kendi fontunu geliştiriyor

    2-_SamsungOnefont

    Google’ın kendi hizmet dilini yansıtan, Chrome tarayıcı ve Android işletim sistemli cihazlarda varsayılan olarak kullanılan fontu Roboto, Apple’ın iOS cihazlara farklı bir hava katan San Francisco fontu ve Microsoft’un geliştirmese de zamanla kurumsal kimliğine mal edilen fontu Segoe’den sonra, bir özgün font da Samsung için tasarlandı.

    SamsungOne adıyla geliyor

    SamsungOne adını taşıyan font, Güney Kore menşeili şirketin kurumsal kimliğine ve ürünlerine kendine has bir yazı tipi ile yenilenmiş bir görünüm kazandıracak önemli bir adım. Samsung’un, “hümanist, dengeli, kendine özgü, deneyimli ve evrensel” gibi temel tasarım ilkeleri ile yola çıktığı font, 25 bin karakterden oluşuyor ve 400 farklı dili destekliyor.

    Dünyaca ünlü tipograf Neville Brody tarafından tasarlanan yumuşak ve samimi görsel tonlara sahip SamsungOne, okunabilirliği, sofistike yazı tiplerinden uzak modern yapısı, belirginliği ve her platformda etkin bir şekilde görüntülenmesini sağlayan detaylardaki tutarlılığı ile de dikkat çekiyor.

    Gelecekteki tüm Galaxy cihazların muhtemel yazı tipi olacak SamsungOne fontu, bu adımdan sonra Samsung etiketli tüm ürün ve kampanyalarda da kullanılacak.

    Kore merkezli şirketin kurumsal kimliğinde font karmaşası bilinen bir konuydu. Çoğu model tanımlamasında farklı fontların bir arada kullanımı söz konusuydu ve bu durum ‘ayrıntılara özen gösteren’ profesyoneller tarafından dile getiriliyordu. (Zolpidem) Samsung, bu konuyu da çözmek üzere görünüyor.

    Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz…

    iOS 10 güvenli olmayan WiFi ağlarına bağlanırken sizi uyaracak

    wifi

    Yeni iOS 10, güvenilir olmayan bir Wi-Fi ağına bağlanmaya çalıştığınızda sizi uyaracak. İşte detaylar…

    İlk kez geçtiğimiz Haziran ayında beta olarak sunulan iOS için final sürümüne dair geri sayım başladı. Eylül ayında iPhone, iPad ve iPod touch için gelmesi beklenen iOS 10’un en önemli yeniliklerinden biri de WiFi ağlarına dair güvenlik merkezinde…

    WiFi üzerinden güvenilir olmayan bir ağa bağlanarak internet erişimi sağlamanın, kişisel verilerin korunması açısından kötü bir fikir olduğu bilinen bir gerçek. Apple’ın yeni nesil mobil işletim sistemi iOS 10’a eklenen bir özellik ile güvenli olmayan bir ağa bağlanırken, verilerinizin ve ağ trafiğinizin koruma altında olmadığı ile ilgili bir uyarı alacaksınız. İleri teknoloji meraklısı olmayanlar için iPhone telefonlarda karşılaşabilecekleri bu yeni uyarı, büyük bir adım olarak nitelendiriliyor.

    1-_ios10guvenliktavsiyesi

    Şifrelenmemiş bir ağ üzerinden veri alma ve gönderme tehlikesi göz ardı edilemez. Dosyalar, kredi kartı bilgileri, şifreler ve fotoğraflar gibi bir çok kişisel veri kötü niyetli kişilerce, ağ üzerinde üçüncü parti yazılımlar kullanılarak çalınabilir.

    Eklenen bu yeni güvenlik özelliği ile, iOS 10 kullanıcısı güvensiz bir WiFi ağına bağlanmayı denediğinde “Açık ve güvensiz bir ağa bağlanmak tüm ağ trafiğinizi açığa çıkarabilir.” şeklinde bir “Güvenlik Tavsiyesi” ile uyarılacak. Yeni nesil mobil işletim sistemi iOS 10 ayrıca, bu şifrelenmemiş ağın mümkünse AES (WPA2) ile şifrelenmesi gerektiğini de önerecek.

    64 katmanlı 3D NAND teknolojili Western Digital BiCS3 tanıtıldı

    Ekran Resmi 2016-07-27 23.45.22

    Western Digital, 64 katmanlık dikey depolama kapasitesi ile gelecek nesil 3D NAND teknolojisi BiCS3 ürününü başarı ile geliştirdiğini açıkladı. Yeni teknolojinin pilot üretimine Yokkaichi Japonya’da ortak üretim olarak başlandı ve ilk seri üretimin bu yılın sonunda yapılması planlanıyor. Western Digital, 2017 yılının ilk yarısında BiCS3’ten hatırı sayılır bir ticari hacim bekleniyor.

    Western Digital’in, teknoloji ve üretim iş ortağı olan Toshiba ile beraber geliştirmiş olduğu BiCS3, başlangıçta 256 gigabit gibi bir kapasite kullanacak olup, tek bir çip üzerinde yarım terabayta varan kapasite aralığında mevcut. Western Digital, 2016’nın dördüncü çeyreğinde perakende pazar için yüksek hacimli BiCS3 siparişi bekliyor ve bu çeyrekte OEM örneklemelerini de başlatacak. Şirket, bir önceki nesil 3D NAND teknolojisi BiCS2’nin siparişlerine ise, perakende ve OEM müşterileri ile devam edecek.

    Western Digital’in bellek teknolojilerinden sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Siva Sivaram sözlerinde, “Gelecek nesil 3D NAND teknolojisinin, endüstri lideri 64 katmanlı çip yapımızdan yükselmesi , bizim NAND flaş teknolojisindeki liderliğimizi güçlendirmektedir” dedi. “BiCS3, daha yüksek kapasite, üstün performans ve güvenilirliliği cezbedici bir fiyatta tüketiciye ulaştırmak için yüksek özelliklere sahip yarı iletken süreçlerdeki ilerlemelerden yararlanmanın yanı sıra, her hücrede 3 bit teknolojisini de kullanarak satışa sunulacaktır. 3D NAND portföyümüz BiCS2 ile birlikte önemli ölçüde genişleyerek, perakende, mobil ve veri merkezi anlamında müşteri uygulamalarının tüm skalasına hitap etmedeki kapasitemizi artırmıştır” diye ekledi.

    Siber güvenlik iş gücü eksikliği şirketleri tehlikeye atıyor

    Ekran_Resmi_2016-07-27_23_25_56

    Intel Security ve Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi (CSIS), hem şirketler hem de ülkeler düzeyinde siber güvenlik uzmanlığı krizi ile ilgili Hacking the Skills Shortage (Uzman Eksikliğini Kırmak) başlıklı bir rapor yayınladı. Araştırmaya katılanların %82’si siber güvenlik uzmanlığında eksiklik olduğunu kabul ederken; katılımcıların %71’i bu eksiklik nedeniyle hackerlar açısından kolay birer hedefe dönüşen kurumların doğrudan ve ölçülebilir zarar gördüğünü belirtti.

    CSIS’te Stratejik Teknolojiler Programı Yöneticisi ve CSIS Başkan Yardımcısı James A Lewis “Siber güvenlik konusunda beceri sahibi uzmanların eksikliği, -tescilli veriler ve IP veri kayıpları da dahil olmak üzere- şirketlere doğrudan zarar vermektedir. Bu küresel bir sorundur. Araştırma yapılan tüm ülkelerde katılımcıların çoğu iş gücündeki eksikliğin kurumlarına zarar verebileceğini ifade etmiştir” dedi.

    2015 yılında sadece ABD’de siber güvenlik alanında 209.000 pozisyon boş kaldı. Dört katılımcıdan biri, kurumlarının siber güvenlik uzman açığı nedeniyle tescilli verilerini kaybettiğini belirtse de iş gücünde yaşanan bu eksikliğin kısa vadede çözüleceğine dair bir işaret bulunmuyor. Araştırmaya katılanlar şirketlerindeki siber güvenlik pozisyonlarının yaklaşık %15’inin 2020 yılına kadar doldurulamayacağını tahmin ediyor. Bulut, mobil uygulamalar ve nesnelerin interneti gibi alanlardaki artışla birlikte, ileri düzeydeki hedefli siber saldırılar ve siber terörizm yüzünden, daha güçlü siber güvenlik insan kaynağı giderek önem kazanıyor.

    Panasonic’ten yeni video kamera: AG-AC30

    panasonic-ag-ac30-lightweight-hd-camcorder-6

    Panasonic, AG-AC90’ın yerini alması beklenen, yarı profesyonel etkinlik videografikerlerine yönelik yeni avuç içi kamerasını duyurdu. Japonya’da tasarlanıp üretilen 1 çipli AG-AC30 Full HD kamera, daha önce görülmemiş sayıda kullanışlı araca ve özelliğe sahip olmanın yanında tüm ortamlarda yüksek kalitede görüntü alınabilmesini sağlıyor.

    Kamera, yeni tasarımlı çok geniş odak aralığı (20x zoom ve 29,5 mm geniş açı) bulunan lensin yanı sıra odak, diyafram ve zoom için üçlü manuel kadran ve iki kanallı XLR ses girişleri sunuyor. Kompakt kamera, sadece 1,5 kg ağırlığıyla sınıfının en hafif kameraları arasında yerini alıyor.

    Metre başına 300 lx yapabilme özelliğine sahip güçlü ve entegre LED video ışığı sayesinde, gece yapılan düğünler ve kapalı alanda yapılan röportajlar gibi loş ışıklı ortamlarda çekim yapabilme olanağı sağlıyor. Kamera, şu anki modelin sensörüne göre daha büyük olan, iddialı çözünürlük kalitesi sunan yeni 1/3.1 tipi arka aydınlatmalı (BSI) sensöre sahip.

    Panasonic-AG-AC30_side_2-e1467237007885Yenilikçi bir “etiket” (kameranın kayıt yaptığını gösteren aydınlatmalı LED halka) ile donatılan kamera, ayrıca beş eksenli hibrit Optik Görüntü Sabitleyici (OIS) de hareket halinde çekim yaparken sabitliği büyük ölçüde artırarak, tüm çekim türlerindeki sanal bulanıklığı düzeltiyor.

    Yeni bir özellik olan Level Shot, çekilen eğri görüntüleri otomatik olarak belirleyip düzeltiyor ve profesyonel görünüme sahip fotoğraflar için OIS’i tamamlamış oluyor.