Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 638

    Siber saldırılardaki artış tüketici davranışlarını nasıl etkiliyor?

    0

    Sık sık ziyaret ettiğiniz bir mağaza siber saldırıya uğrarsa, birisi cüzdanınızı karıştırmış gibi hissedebilirsiniz. Son yıllarda siber saldırıların artan sıklığı, maliyeti ve etkisi tüketicileri fazlasıyla rahatsız ediyor. Ve tüketiciler bu durumun fazlasıyla farkında. Bunun en önemli sebebi siber suç aktörlerinin kişisel bilgilerini büyük şirketlerden çalmaları gibi, artık halkı doğrudan daha sık etkilediklerinin bilincinde olmaları. Peki bu durum tüketim alışkanlıklarına nasıl yansıyor? Bu yeni farkındalık beklentileri nasıl değiştiriyor?

    Kurumsal saldırılar tüketicileri doğrudan etkiliyor?
    Saldırganlar şirket verilerini ihlal ettiğinde, bu durum doğrudan tüketicileri de etkiliyor. En ölçülebilir etki, mal ve hizmetlerin fiyatları üzerindedir. Siber saldırılar, fidye yazılımı ödemeleri, daha yüksek sigorta fiyatları, düzenlemelere uyumlu kalmak için avukat ücretleri, operasyonel aksama, tekrar çevrimiçi olma maliyetleri gibi maliyetlere neden olur. Bu maliyetler şirketler tarafından karşılanır, ancak şirketler bu zararlarını mal ve hizmetlerinin fiyatlarına yansıtmak durumunda kalırlar.

    Bununla birlikte siber saldırıların maliyetleri her yıl artıyor. Örneğin, bir fidye yazılımı saldırısının ortalama maliyeti, Sophos tarafından yapılan bir ankete göre 2020’de 1,85 milyon dolardı. Bu rakam önceki yılın ortalamasının tam iki katı. Ve gelecek bu konuda daha acımasız görünüyor. Cybersecurity Ventures tarafından yapılan bir araştırmaya göre, dünya çapında siber suç maliyetlerinin önümüzdeki beş yıl içinde yılda %15 oranında artması ve 2025 yılına kadar yılda 10,5 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Bu artış doğrudan tüketim ürünlerinin fiyatlarına yansıyacaktır.

    Kurumsal siber saldırıların tüketiciler üzerindeki diğer büyük etkisi, siber saldırılar sırasında müşteri verilerin ihlal edilmesi ile ilgilidir. Günümüzde birçok saldırı türü, müşterileri kimlik hırsızlığına ve diğer dolandırıcılık türlerine açık hale getiriyor. Saldırganlar müşteri verilerini sattığında ve diğer suçlular bu verileri satın aldığında, kredi kartı dolandırıcılığına, kimlik hırsızlığına ve sosyal mühendislik dolandırıcılığı kurumsal bir saldırıyı yüzlerce başka saldırıya dönüşebiliyor. Siber saldırı bir şirketin başına sadece bir kez gelebilir, ancak ortaya çıkan veri ihlalleri nedeniyle kimlik ve kişisel verilerle ilgili dolandırıcılık çok kez tekrar edecektir. Saldırılar tüketicileri etkiliyor. Peki tüketiciler siber saldırılar hakkında ne düşünüyor?

    Tüketiciler siber saldırılar hakkında ne düşünüyor?
    Dediğim gibi siber saldırılar hakkında kamuoyu farkındalığı son derece yüksek. KPMG anketine göre tüketicilerin dörtte üçünden fazlası verilerinin gizliliği konusunda endişeli. Şirketlerin elinde bulundurduğu verilerle ilgili bu endişe, bu verilerin bir siber saldırı tarafından çalınması veya güvenliğinin ihlal edilmesi endişesini de beraberinde getiriyor.

    Norton tarafından yapılan bir ankete göre, tüketicilerin yaklaşık %63’ü verilerinin çalınmasından endişe ediyor. Ve medyada büyük siber saldırılar ve etkileri hakkında giderek kamuoyuna daha fazla duyuru yapılması bu endişeyi artırıyor.

    İşletmelere yönelik siber saldırılardaki artış, geçtiğimiz yıl tüketicilerin endişelerini artırdı. Norton anketine göre, katılımcıların yaklaşık %44’ü siber suçlardan dolayı COVID-19 pandemisi başlamadan önce olduğundan daha fazla risk altında hissediyor.

    Değişen tüketici davranış ve tutumları
    Siber saldırılarla ilgili endişelerin en büyük etkilerinden biri, müşterilerin saldırıya uğrayan markalara güven duymamasıdır. Ve bu güvensizlik tüketicileri sevdikleri markalardan uzaklaştırıyor. Arcserve tarafından yapılan bir ankete göre, tüketicilerin çoğunluğu (%59) geçen yıl bir siber saldırıya uğrayan şirketlerden uzak duracaklarını söylüyor. Bu, müşterilerin saldırıya uğrayan şirketten pazardaki rakiplerine geçme ihtimalinin yüksek olduğu anlamına gelir.

    Tüketiciler, kişisel verilerini elinde tutan şirketlere yönelik siber saldırıların kendi siber güvenliklerini riske attığını giderek daha fazla görüyor. Bu veriler, suçlulara kimlik avı saldırıları ve kendilerine yönelik diğer tehditleri başlatmak için ihtiyaç duydukları bilgileri sağlıyor. Bu, özellikle finansal hizmetler endüstrisinde ve sağlık hizmetlerinde çok daha fazla endişe uyandırıyor.

    Pearson Institute for the Study and Resolution tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Amerikan vatandaşlarının çoğu ABD finans kurumlarına, ulusal güvenlik ve savunma sistemlerine, enerji sistemlerine, sağlık kuruluşlarına, devlet kurumlarına ve kendi kişisel bilgilerine yönelik devlet destekli siber saldırılardan endişe duyuyor.

    Gelecek ne gösteriyor?
    Bu konuda iki makro trend var. İlk olarak, siber saldırıların artan sıklığına, maliyetine ve etkisine bakmak gerek. Buna tüketicilerin artan farkındalığını, endişesini ve tepkisini eklemek gerek.
    Bu, siber güvenliğin geçmişte sahip olmadığı büyük gizlilik maliyetleri olduğu anlamına gelir. Bunlar, kaybedilen müşterilerin maliyeti, müşterilerin kişisel ve finansal verilerden vazgeçme konusundaki tereddütleri ve ciddi siber saldırılardan kaynaklanan büyük itibar kaybı gibi alt başlıkları içeriyor.

    Kaybedilen müşterilerin maliyeti, fidye yazılımı ödemeleri yapma ve siber sigorta, siber güvenlik personeli ve araçları, itibar yönetimi, PR gibi alanlarda daha fazla harcama yapma teşvikini artırarak maliyetleri ciddi oranda artırıyor. Dolayısıyla tüketici faktörü, siber saldırıların etkisini büyütüyor.

    Bu işin olumlu bir yanı da var. Diğer bir deyişle tüketici endişeleri bazı fırsatları beraberinde getiriyor. Müşterilerin kaygısını önceden birkaç şekilde ele almak mümkün. İlk olarak müşteri verilerini korumak için güçlü bir güvenlik sistemi oluşturmak gerek. Ayrıca müşterilere verilerinin tam olarak nasıl güvende olduklarının bilgisini vermek gerek.

    Tüketicilerin siber güvenliği bilmediğini veya umursamadığını varsaymaktan vazgeçmenin zamanı geldi. Bu noktada kurumların her şeyden önce doğru bir güvenlik duruşuna ihtiyacı vardır. Bunu şeffaf mesajlarla birleştirdiğinde kurumların bu konuda endişelenmesi gereken bir şey kalmayacaktır. Siber tehditlerin arttığı bu yeni çağda ve artan kamuoyu farkındalığı ve risklere yönelik endişe ile bu yaklaşım tüm şirketlerin hayatını çok fazla kolaylaştıracak.

    Windows Bilgisayarda Güvenliği Artırma Yöntemleri

          Windows işletim sistemi kullanılan bilgisayarlarda güvenliği sağlamanın farklı yöntemleri bulunuyor.  Windows 10’da yerleşik olarak kullanılan Windows Defender ile birlikte, eğer istenirse farklı Antivirüs ve Anti-spyware yazılımları da kullanılarak güvenlik artırılabiliyor. Bununla birlikte, bilgisayardaki güvenlik duvarını da etkinleştirmek ve ihtiyaca göre yapılandırmak gerekiyor. Diğer taraftan, Windows 10’da ayarlar bölümündeki içeriklerin sayısı fazla olduğundan, bazen biraz karmaşa oluşabiliyor. Bu nedenle, Windows Bilgisayarda Güvenliği Artırma Yolları başlıklı yazımda, Windows 10’da güvenliği ve gizliliği artırmak için yapılması gerekenlere örnekler vereceğim.

          Herhangi bir Windows cihazı kullanırken güvenliği artırmaya yardımcı olacak Windows ayarlarını listeleyerek devam edelim.

    Tanılama Verilerine Erişimi Devre Dışı Bırakma

          Windows, aygıtların yapılandırılması ve çalışması hakkında verilerin yanı sıra, gezilen web site adresleri, aygıt etkinliği ve diğer veri türleri hakkında bilgileri toplar.

          Microsoft’un bilgisayarınızdan herhangi bir şey öğrenmesini istemiyorsanız, hem Windows hem de üzerinde çalışan uygulamaların tanılama bilgilerine olan erişimi devre dışı bırakabilirsiniz.

          Windows’ta tanılama verilerine erişimi kapatmak için

    • Başlat –> Tüm Ayarlar
    • Gizlilik
    • Uygulama tanılama
    • Değiştir
    • Bu cihaz için uygulama tanılama erişimi kapat

    Etkinlik Geçmişini Kapatma

          Windows, farklı bilgisayarlarda oturum açsanız bile, yaptığınız işlemlerde sorun olduğunda kurtarmak için yerelde veya bulutta etkinlik geçmişinizin kaydını tutar. Etkinlik geçmişi bilgilerinde, webde göz attığınız siteler, uygulamaları kullanma şekliniz gibi daha birçok bileşenin bilgileri tutulur.  Windows’un bu bilgileri tutmasını engellemek için;

    • Başlat –> Ayarlar
    • Gizlilik 
    • Etkinlik geçmişi 
    • Aktivite geçmişimi bu cihazda depola – kapalı
    • Etkinlik geçmişimi Microsoft’a gönder – kapalı

          adımları takip edilmelidir.

    Bilgisayarda Virüs Kontrolü Yapmak

          Windows 10’da sistem ile birlikte entegre gelen Windows Defender, bilgisayarınızdaki dosyalarınızda herhangi bir virüs olup olmadığını bulmak için hızlı tarama seçeneğine sahiptir. Bu sebeple, Windows Defender antivirüs uygulamasının her zaman güncel olmasına dikkat etmek gerekir. Windows Defender dışında farklı bir antivirüs uygulaması kullanıyorsanız, onunda güncel olmasını sağlamalısınız.

          Bilgisayarınızda farklı bir antivirüs uygulaması yoksa, Windows 10’la entegre gelen Windows Defender ile cihazınızı birkaç dakika sürecek hızlı taramadan geçirebilirsiniz. Bu taramayı  periyodik olarak yaptırma şansınız da bulunuyor.  Windows Bilgisayarda Güvenliği Artırma Yolları

          Windows Defender’da  hızlı tarama yapmak için;

    • Başlat –> Ayarlar
    • Güncelleme ve güvenlik
    • Windows Güvenliği
    • Virüs ve tehdit koruması
    • Hızlı Gözden Geçir

          adımlarını takip etmeniz gerekiyor.

    Windows Güncellemelerini Etkinleştirme

          Güncellemeler sadece işletim sistemlerine yeni özellikler kazandırmayıp aynı zamanda  güvenlik açıklarının giderilmesi ve iyileştirmelerin yapılmasına da katkı sağlar. Windows güncellemesi ile sistemi daha güvenli duruma getirmekle kalmayıp, aynı zamanda karşılaşabileceğiniz sorunların giderilmesi için de daha güncel hale getirmiş olursunuz.

          Windows update’te güncelleme olup olmadığını kontrol etmek için;

    • Başlat — > Ayarlar
    • Güncelleme ve Güvenlik
    • Windows Update
    • Güncellemeleri denetle
    • Güncelleştirmeler
    • Yükle

          adımlarını takip etmeniz yararlı olacaktır.  Güncelleştirmeleri denetle seçildiğinde her seferinde yeni güncelleştirme olmayabilir.  İlgili sayfada bu işlemleri otomatik yapmasını da sağlayabilirsiniz.

          Twitter takip için @salihertugul    YouTube kanalım

     

    iPhone hafızasında otomatik yer açma nasıl yapılır?

    Yeni nesil akıllı telefonlar her ne kadar yüksek depolama kapasitelerine sahip olsa da birçok kullanıcı halen 32 GB ve 64 GB depolamaya sahip iPhone kullanıyor. Bu makalemizde iPhone’ların depolamalarında nasıl otomatik yer açacağınızdan bahsettik.

    2021’in en iyi bataryaya sahip akıllı telefonları

    Kestirme özelliğini kullanarak cihazınızda yer açabilirsiniz

    Sizlere az sayıda kullanıcı tarafından bilinen, depolama konusunda sorun yaşayan kişilerin imdadına yetişecek bir kestirmeden bahsedeceğiz. Buraya tıklayarak indirdiğiniz kestirmeyi kullanarak aldığınız ekran görüntülerinin otomatik silinmesini sağlayabilirsiniz. Kestirmeyi kullanabilmek için cihazınızın Safari uygulaması üzerinden indirerek açmanız gerekiyor.

    Apple’ın ücretsiz iCloud hizmeti 5 GB depolama imkanı sunduğu için günümüzde kullanıcılara yetersiz geliyor. Oluşturulan kestirme sayesinde ekran görünt

    lerini belirli tarih aralığında silebilir veya hangi günlerde otomatik silme işlemi gerçekleştireceğini belirleyebilirsin.

    Silinmesini istemediğiniz ekran görüntülerini favorilerinize ekleyerek kestirmede yer alan ayarlardan favorilerinizin cihazınızda kalmasını sağlayabilirsiniz. Bunu gerçekleştirmek için kestirme oluştururken favoriler klasörünü silinmeyecekler listesine eklemelisiniz.

    Kestirme özelliğinin yanı sıra, iCloud hesabınızda yer yoksa Google Fotoğraflar uygulamasını indirerek otomatik yedekleme özelliğiyle cihazınızdaki medyaları senkronize edebilirsiniz.

    Satın alınan Philips kulaklıklar, omurilik felci tedavisine destek sunacak

    TP Vision ve Wings for Life global ortaklık imzaladı. İş birliği çerçevesinde  satın alınan Philips kulaklıklar, omurilik felcinin tedavisine yönelik araştırmalara finansman desteği sunacak.

    TP Vision, 8 Mayıs 2022’de düzenlenecek Wings for Life World Run’a, etkinliğin global kulaklık ortağı olarak katılıyor. Yapılan iş birliği kapsamında hem Wings for Life’ın seçilen araştırma projeleri için fon sağlanacak hem de Philips’in spor kulaklıklarına dair farkındalık yaratılacak. Sağlık ve teknolojinin doğrudan bağlantılı olduğu bir çağda tüketicilerini, iş ortaklarını ve çalışanlarını fiziksel ve zihinsel sağlıklarını korumaya teşvik etmek için çalışan iki kuruluşun ortak gayesiyse omurilik felcine tedavi bulmak olacak.

    Kâr amacı gütmeksizin omurilik felcine yönelik tedavilerin geliştirilmesi için dünya çapındaki araştırma ve klinik çalışmaları destekleyen Wings for Life’ın düzenlediği etkinlik, 2014’ten bu yana her yıl omurilik felciyle mücadele edenlerin yapamadıkları adına koşan yüz binlerce kişiyi ağırlıyor. Wings for Life World Run uygulamasından koordine edilen etkinliğin formatı, eğlenceyi odağına alıyor.  Yarış tüm koşucular ve tekerlekli sandalye kullanıcıları için aynı anda, Türkiye saatiyle 14.00’te başlıyor. Yarışın 30. dakikasında hareket halindeki bir bitiş çizgisi olan Yakalama Arabası’nın takip edilmesi gerekiyor. Katılımcılar, arabayı bir kez geçmeleri halinde yarışı tamamlamış sayılıyor. Yarışa sanal olarak katılmak isteyenler içinse Wings for Life World Run uygulaması ve uygulamada yer alan Sanal Yakalama Arabası, katılımcıların nerede olurlarsa olsunlar kendi rotalarını belirleyerek yarışmasına olanak tanıyor.

    Yeni bir casusluk yazılımı ortaya çıkarıldı

    ESET Araştırma Birimi, Hong Kong’daki demokrasi yanlısı haber sitesinin ziyaretçilerini gözetleyen macOS kötü amaçlı yazılım DazzleSpy’ı keşfetti. 

     

    ESET araştırma ekibinin verilerine göre bir watering hole (su kaynağı) saldırısı, Hong Kong’daki demokrasi yanlısı radyo istasyonunun haber web sitesine sızdı. Saldırganlar, siteyi ziyaret edenlerin Mac bilgisayarlarına DazzleSpy kötü amaçlı siber casusluk yazılımını kuran bir Safari programı kullanıyor. Hedeflerin Hong Kong’daki muhtemelen politik açıdan aktif, demokrasi yanlısı bireyler olduğu düşünülüyor. Güvenlik açığı, iPhone XS ve daha yeni modeller gibi cihazlar dahil olmak üzere iOS’da da yer alıyor. DazzleSpy yükü, birçok siber casusluk eylemini gerçekleştirebiliyor. ESET Araştırma Birimi, bu operasyonun arkasındaki grubun güçlü teknik becerilere sahip olduğunu belirtiyor.

     

    ESET araştırmacıları, siteyi ziyaret edenlerin Mac bilgisayarlarına kötü amaçlı siber casusluk yazılımını kuran bir Safari programı yerleştirmek üzere Hong Kong demokrasi yanlısı radyo istasyonu D100’ün haber web sitesinin ihlale uğradığını keşfetti. Sitenin güvenlik açığına sahip ziyaretçilerine sızan kötü amaçlı yazılım, ESET’in DazzleSpy olarak adlandırdığı, yeni bir macOS kötü amaçlı yazılım. Kötü amaçlı kod, geniş bir yelpazede hassas ve kişisel bilgi toplayabilme özelliğine sahiptir.

     

    macOS’ta kullanılan Safari web tarayıcılarını hedef alan su kaynağı saldırıları ile ilgili ilk rapor, Google tarafından geçtiğimiz Ekim ayında yayınlandı. ESET araştırmacıları, Google ile aynı anda saldırıları araştırıyordu; hedefler ve kurbanların işletim sistemlerine sızmak için kullanılan kötü amaçlı yazılım ile ilgili başka ayrıntıları da ortaya çıkardılar. ESET, Google ekibi tarafından tanımlanan yamanın saldırılarda kullanılan Safari güvenlik açığını onardığını onayladı.

     

    Su kaynağı saldırısını araştıran Marc-Étienne Léveillé bu konuda şöyle diyor: “Tarayıcıda kod yürütmeye olanak sağlayan program oldukça karmaşık ve 1.000 satırdan fazla kod içeriyor. Bazı kodların, güvenlik açığının iPhone XS ve daha yeni modeller gibi cihazlar dahil olmak üzere iOS’da da yer aldığını göstermesi ilginçtir.”

     

    Bu kampanya 2020 yılında gerçekleşen ve LightSpy iOS kötü amaçlı yazılımın aynı şekilde dağıtıldığı kampanyayla benzerlikler taşıyor. Bu kampanyalarda Hong Konglu vatandaşları bir WebKit programına yönlendirmek üzere web sitelerinde çerçeve enjeksiyonu kullanılıyor.

    Xiaomi, Redmi ve POCO telefonlar için olmazsa olmaz uygulama!

    0

    Xiaomi, geçtiğimiz hafta MIUI 13 Global sürümünü kullanıcılarına dağıtmaya başladı. Şimdilik yalnızca sınırlı sayıda cihazda yer alan güncellemenin ilerleyen aylarda çok daha fazla akıllı telefona gelmesi bekleniyor. MIUI’ın son sürümü ile kullanıcıların daha iyi bir performansa ulaşması sağlanırken; estetik açıdan da daha şık bir arayüz sunuluyor.

    Peki ya kullandığınız Xiaomi, Redmi ya da POCO telefonunuz MIUI 13 güncellemesi alacak mı? Şirket, konuya ilişkin resmi açıklama yapsa da şimdilik sınırlı sayıda cihazın güncellemeye erişeceği biliniyor. Öte yandan internette dolaşan sızıntı haberleri, bir miktar kafanızı karıştırmış olabilir. Cihazınızın gerçekten güncellemeyi alıp almayacağını merak ediyorsanız, bunu teyit etmenin gayet pratik bir yolu var!

    Bu uygulama, Xiaomi telefonunuzun MIUI 13 alıp almayacağını söyleyecek!

    Android uygulama mağazası Google Play Store, MIUI Updater isimli bir hizmete ev sahipliği yapıyor. Xiaomi hakkında yayınladığı raporlarıyla tanınan Xiaomiui tarafından geliştirilen uygulama; Xiaomi’nin yayınladığı resmi listenin yanı sıra şirketin yayınladığı dahili ve geliştirici sürümlerini de göz önünde bulundurarak telefonunuza güncelleme gelip gelmeyeceğini sizlere söylüyor.

    Cihazınıza güncelleme gelmesi durumunda MIUI Updater, size resmi bir indirme bağlantısı sunuyor. Cihazınız zaten güncel ise bunu size belirtiyor. Dolayısıyla sızıntılarla uğraşmak yerine güvenilir bilgiye çok daha hızlı bir şekilde ulaşmanızın önü açılıyor.

    MIUI 13 alacak telefonlar

    MIUI 13 arayüzü, yılın ilk çeyreğinde pek çok cihazda kendine yer bulacak. Xiaomi’nin yaptığı resmi açıklamaya göre şirketin Ocak ve Mart ayları arasında global olarak güncellemeyi dağıtacağı modeller şunlar olacak:

    • Xiaomi Mi 11 Ultra, Mi 11i ve Mi 11
    • Xiaomi 11X ve 11X Pro
    • Xiaomi Mi 11 Lite ve Mi 11 Lite 5G
    • Xiaomi 11 Lite 5G NE
    • Xiaomi 11T ve Xiaomi 11T Pro
    • Redmi Note 11, Redmi Note 11S, Redmi Note 11 Pro ve Redmi Note 11 Pro 5G
    • Redmi Note 10, Redmi Note 10 Pro, Redmi Note 10 JE, Redmi Note 10 Pro Max
    • Redmi Not 8 (2021)
    • Redmi 10, Redmi 10 Prime
    • XiaomiPad 5

    Xiaomi, MIUI 13 alacak telefonlar listesini güncelledi

    Xiaomi’de güncelleme kontrolü nasıl yapılır?

    Güncelleme kontrolü yapmak için cihazınızın Ayarlar sayfasına girin. Genel Ayarlar ekranına tıklayın. Telefon Hakkında sayfasını açtıktan sonra Sistem Güncellemeleri penceresine girerek güncelleme olup olmadığını tarayın. Ekranda bir güncellemeyle karşılaşırsanız, Güncelle butonuna tıklayabilirsiniz.

    Sony’nin Sanal Gerçeklik ile İkinci Randevusu PSVR 2 Nasıl Olacak?

    0

    Metaverse ile birlikte sanal gerçeklik kavramı iyice konuşulur hale geldi. Uzun bir süredir herkes bu teknolojinin oyun ve eğlence dünyasının yeni vazgeçilmezi olmasını bekliyor. Oculus, HTC Vive gibi ürünler sanal gerçeklik furyasını geniş kitlelerle buluşturmaya çalışıyor. Sony de bu trene erken atlayanlardan biri olarak aslında sektörün önemli bir belirleyicisi. Çünkü PlayStation 4 döneminde çıkan PSVR başlığı 5 milyonu üzerinde satış rakamını geçti.  PSVR 2 bakalım bu başarıyı geçebilecek mi? Gerçekten niş kabul edilen bir alan için takdir edilesi bir rakam…

    PSVR
    PSVR 2’nin en heyecan verici oyunlarından biri Horizon Call of the Wild…

    PSVR ile Sony’nin ikinci randevu

    PlayStation 5 ile kullanıcılar Sony’nin ne yapacağını merak ediyordu. Kimilerine göre Vita gibi PSVR rafa kalkacaktı. Çünkü Ken Kutaragi gibi orijinal PlayStation’ın mimarlarından biri de böyle düşünüyordu: “Bu tarz başlıkları çok sıkıcı buluyorum. Gerçekliği, Avatar ile değiştirmeyi cazip bulmuyorum.” Ancak Sony, eski tasarımcısına katılmadı. Kutaragi gibi düşünenler yanıldı. Çünkü Sony, ilk olarak PSVR’ı yeni konsollarda kullanmak isteyenler için bir ara çözüm geliştirdi. Ardından da PSVR 2’yi açıkladı.

    Tatmin eden teknik değerler

    Teknik olarak sıçrama yaşayan PSVR 2’nin bilinen özelliklerine bakalım. Öncelikle başlık, HDR destekli 2 adet OLED ekrandan oluşuyor. Bildiğiniz gibi sanal gerçeklik başlıklarında, ekranlar iki göze iki farklı sinyal göndererek üç boyut illüzyonu yaratıyor. Bu ekranların her biri 2000 x 2040 çözünürlüğe sahip. Bu oldukça iddialı bir rakam zira orijinal PSVR iki göz için toplan 1920 x 1080 çözünürlük sağlıyordu. PPI dediğimiz piksel yoğunluğu da oldukça tatminkar gözüküyor. Orijinal başlık 386PPI iken PSVR 2 tam 800PPI’a çıkmış durumda. Başlığı taktığımızda ise 110 derecelik bir görüş açısı elde edeceğiz. Bu da son derece yeterli. 100 derece ve altına indiğimizde başlığın sınırlarını fark etmeye başlıyoruz. Sonuçta şnorkel takmış gibi hissediyoruz ve işin büyüsü bozulabiliyor. Ancak Sony, bu konuda dersini çalışmış.

    Bir iyi bir kötü haber…

    Özelliklere devam ettiğimizde bir iyi bir de kötü haberimiz var. Kötü haberimiz başlığın kablo ile konsola bağlanacak olması. Sony, yüksek veri akışını ideal düzeyde tutmak için bu kararı aldığını söylüyor. Ancak bana kalırsa işin maliyet kısmı ağır basıyor. Çünkü kablosuz bir teknoloji için yüksek maliyetli donanım kullanmak gerekiyor. Sony, rekabetçi bir fiyat için bence bu yola girmiyor. Fakat satışların iyi gitmesi durumunda belki daha güncel bir model karşımıza çıkar. İyi habere geldiğimizde ise artık konum takibi için kameraya ihtiyaç duyulmaması. Takip sistemi başlığın içinde geliyor. Kamera kullanan sanal gerçeklik başlıklarında mutlaka bir takip sorunu, sinyal kaybı oluyor. Sony bu açıdan kullanıcıları daha özgür hale getiriyor. Başlıkta ve kumandalarda ise DualSense 5 ile tanıdığımız Haptic teknolojileri farklı bir deneyim yaşayacağız. Detaylar belli olmasa da efektlerin çok daha net hissedileceğini düşünüyorum.

    Özgün ve zengin kütüphane

    Sanal gerçeklik kullanıcıları aslında teknik özelliklerden ziyade oyun kütüphanesine önem veriyor. Sony, bu konuda önceki nesilde de iyi bir performans ortaya koydu. Örneğin bu yazıda Iron Man’in özel sanal gerçeklik oyunu yazımı okuyabilirsiniz. Daha şimdiden PSVR 2 için Horizon Call of the Wild oyunu duyuruldu. Ünlü Horizon Zero Dawn evreninde sanal gerçeklik için geliştirilen oyun elbette konsola özel. Bunun dışında indie oyun desteği de geleceğini düşünüyorum. Dolayısıyla sayıca çok, nitelikli oyunlar kütüphanede yerini alacaktır. Umarım Sony, işlemci krizi, küresel tedarik zinciri sorunları ile boğuşmaz ve doğru fiyatlandırma yapar. Aksi halde oyun deneyimini kökten değiştirme potansiyeli olan bir donanımı baştan kaybederiz.

    PEUGEOT 9X8’e yılın en güzel hypercar ödülü

    PEUGEOT 9X8 Hypercar, Uluslararası Otomobil Festivali jürisi ve otomobil tasarımı tutkunlarının beğenisini kazanarak ödüle layık görüldü.

    PEUGEOT 9X8, 37. Uluslararası Otomobil Festivali’nde “Yılın En Güzel Hypecar Büyük Ödülü”nü kazandı. 2022 FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’nda (WEC) görücüye çıkacak olan yeni nesil yarış otomobili PEUGEOT 9X8; aslanı andıran duruşu, sportif detaylarla güçlendirilmiş akıcı çizgileri, zarif ve güçlü yan cephesi ve ayrıca markanın imzası haline gelen özgün üç pençeli ışık imzası ile PEUGEOT markasının tüm çağdaş estetik kodlarını bünyesinde barındırıyor. İnce ve zarif hatlarıyla PEUGEOT 9X8 duyguları harekete geçirirken, aynı zamanda hızı temsil ediyor. Bu kusursuz tasarıma sahip model, şimdiden ikonik bir nesne, estetik ve teknik bir devrim olarak kabul ediliyor.

    PEUGEOT’nun tasarım uzmanlığını en iyi şekilde yansıtan PEUGEOT 9X8’in iç tasarımı, markanın özel i-Cockpit konseptini bünyesinde barındırıyor. Seri üretim otomobillerde olduğu gibi, otomobilin hem iç hem de dış tasarım detaylarına çok büyük özen gösterildi. PEUGEOT 9X8’in kokpiti sürücüye daha ergonomik ve sezgisel bir deneyim sunmak için şekillendirildi.

    Uluslararası Otomobil Festivali Büyük Ödülü her yıl otomotiv alanındaki en güzel başarıları ödüllendiriyor. Mimar Jean-Michel Wilmotte, otomobil, moda, kültür, tasarım ve medya uzmanlarından oluşan bir jüriye başkanlık ediyor.

    Google’ın ‘Topics API’ konsepti sektöre etkisi ile dikkat çekiyor

    Google, çevrimiçi olarak “daha özel” bir gezinme standartı oluşturmaya çalışarak yakında Chrome’un geliştirici sürümünde yeni bir ‘Topics API’ test edecek.

    Google mühendisleri The Internet Engineering Task Force (IETF) 111 etkinliğinde web sitesi konularını temel alan FLoC sisteminin yerini alacak yeni bir yaklaşım üzerinde çalıştıklarını açıklamışlardı. Nihayet Topics API’nin açıklanmasıyla birlikte yeni sistem netlik kazandı. Yeni sistemde web sitesinin alan adı Topics API kullanılarak “tenis” veya “finans” gibi bir ilgi alanına eşlenecek. Kullanıcının Topics API’ye katılan web sitelerindeki geçmişi kullanıcının kendi cihazında üç hafta boyunca saklanacak. Kullanıcının bu üç haftalık etkinliğine göre her hafta biri gizlilik koruması olarak rastgele olmak üzere 5 konu belirlenecek. Kullanıcı, Topics API’si kullanan bir siteyi ziyaret ettiğinde belirlenen ilgi alanlarına göre reklamlar gösterilecek.

    Resmi Chrome prosedürlerine uygun olarak birçok çözümün oluşturulmasında, test edilmesinde ve uygulanmasında görev aldıklarını hatırlatan RTB House Türkiye Ülke Müdürü Can Tunçer, “Bize göre yeni çözümün başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için tüm tedarik zincirinin birlikte çalışması büyük önem taşıyor. Günümüz reklam ekosistemi o kadar karmaşık ki, bu tür bir iş birliğinin sağlanması zaman istiyor. Ayrıca, Topics API ile ilgili spesifikasyonların tamamının yayınlanmasını gerektiriyor. Yayınlanan resmi planlamaya bakıldığında testlerin 2022 yılının ilk çeyreğinde başlayabileceği görünüyor. Google Chrome yayınını, sektör katılımcıları olarak yapıcı bir şekilde oluşturulması gereken ve gizlilik, reklam etkinliği ve önerilen çözümün rekabet gücü alanlarındaki iyileştirmeleri toplu olarak düşünülmesi gereken bir başlangıç noktası olarak ele alıyoruz. RTB House olarak, duyurulduğu günden bu yana Privacy Sandbox’un geliştirilmesine dahil olduk ve Fledge Origin Trials için tam anlamıyla hazırız” dedi.

    Braun’un Sevgililer Günü’ne özel hediye alternatifleri MediaMarkt’ta

    Braun’un kişisel bakım ürünleri sevdiklerine kişisel bakım konforu sunmak isteyenler için harika bir hediye alternatifi oluyor.

    Şubat ayı demek Sevgililer Günü, bu özel gün ise aşkın ve sevginin ifadesi demek! Braun’un konforlu ve eşsiz tasarımlı ürünleri bu özel günde sevginizi ifade etmenize yardımcı oluyor. 

    Braun Silk expert Pro 5

    Braun Silk Expert Pro 5 etkili, güvenli ve uzun ömürlü olma özelliği ile kadınlara evinin konforunda tüylerden kalıcı olarak kurtulma imkanı sunuyor. Skin Health Alliance (Cilt Sağlığı İttifakı) tarafından klinik olarak onaylanan Silk Expert Pro 5, sadece dört haftada evden çıkmadan kalıcı ve gözle görülür tüy azalması sağlıyor ve uzun süreli pürüzsüzlüğe ulaşmanıza yardımcı oluyor. (Ultram)

    Braun 9 Pro Serisi ile Sevgilinize Kusursuz Tıraş Deneyimi

    Braun’un en etkili tıraş makinesi Braun 9 Pro Serisi, ister 1, isterse 3 veya 7 günlük sakalda bile etkili ve nazik tıraş deneyimi sağlıyor. Önemli ölçüde artan etkililiği ile 3 ve 7 günlük sakal farketmeksizin, özellikle boyun bölgesinde kaçırılan sakalları daha iyi alırken konforunuzu korumanıza yardımcı oluyor. Eşsiz prolift düzeltici ile zorlu kılları bile kaldırıp ve kesen Braun 9 Pro Serisi’ndeki 5 tıraş elemanı dakikada 4 bin kesim yapabiliyor. Yüz hatlarına 40 derece esnek başlığıyla uyum sağlayan makine, yeniden tasarlanan hassas kilidi sayesinde zorlu alanlarda yer alan sakalları da hassas bir şekilde yakalamak için tıraş başlığını kilitliyor.

    Braun ürünlerini daha detaylı incelemek ve online alışverişle satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.