Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 44

    Cyberpunk serisi, oyun motorunu resmen değiştirdi!

    0

    CD Projekt Red, Cyberpunk evreninin geleceğine dair radikal bir adım atarak oyun endüstrisinde yankı uyandıracak bir karara imza attı. Şirketin teknoloji başkan yardımcısı Charles Tremblay, Eurogamer’a verdiği röportajda, serinin yeni yol haritasını netleştirdi ve heyecan verici gelişmeleri paylaştı.

    Cyberpunk, Unreal Engine’e geçti!

    Uzun süredir kendi geliştirdikleri REDengine motorunu kullanan stüdyo, artık Unreal Engine 5’e geçiş yapma kararı aldı. Ancak bu değişim, bazılarının düşündüğü gibi Cyberpunk 2077’nin problemli lansmanından kaynaklı bir çaresizlik hamlesi değil. Tremblay, kararlarının arkasındaki asıl motivasyonun şirketin çoklu proje yönetim kapasitesini genişletmek olduğunu vurguladı.

    Cyberpunk 2077 Phantom Liberty inceleme

    Şu anda CD Projekt Red’in üç farklı proje üzerinde çalıştığı biliniyor: Polaris kod adlı The Witcher 4, Orion kod adlı yeni Cyberpunk oyunu ve henüz detayları bilinmeyen gizemli Hadar projesi.

    Üçüncü parti bir oyun motoru kullanmanın avantajları yadsınamaz. Bakım maliyetlerinin düşürülmesi, dış destek imkanları ve kaynak optimizasyonu gibi faktörler, bu stratejik değişimin itici güçleri arasında yer alıyor. Bununla birlikte, özel bir motor geliştirmenin sağladığı benzersiz yaratıcılık avantajlarının hazır motorlarla sınırlanabileceği da göz ardı edilemez.

    Şirket, mevcut 650 çalışanından 400’ünü Polaris projesine tahsis etmiş durumda. Bu, The Witcher 4’ün CD Projekt Red’in yeni teknolojik altyapısıyla çıkacak ilk oyunu olacağını gösteriyor.

    Bu köklü değişim, oyun severler arasında heyecan ve merak uyandırırken, stüdyonun geleceği adına kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Peki CD Projekt Red’in bu stratejik hamlesi oyunların kalitesini nasıl etkileyecek?

    Nothing Phone, gelecek planlarını açıkladı!

    0
    Teknoloji dünyasının yenilikçi oyuncularından Nothing, 2025’in ilk aylarında akıllı telefon pazarına üç yeni model ile giriş yapmaya hazırlanıyor. Şirketin, orta ve giriş segmentinde konumlandırdığı bu cihazlar, sektördeki rekabet dinamiklerini yeniden şekillendirmeye aday görünüyor. Londra merkezli teknoloji girişimi, ürün hattını genişletirken farklı tüketici profillerine hitap edecek bir stratejinin sinyallerini veriyor. Serinin ana modeli olan Nothing Phone (3), Qualcomm’un yeni nesil Snapdragon 7s Gen 3 işlemcisiyle donatılacak ve yapay zeka entegrasyonuyla öne çıkacak.
    Üst segment için tasarlanan Nothing Phone (3) Pro modeli ise MediaTek’in güçlü Dimensity 9400 işlemcisi ve 6.7 inç geniş ekranıyla dikkat çekiyor. Cihazın, gelişmiş bir periskop telefoto lens ile donatılması beklentiler arasında. Bu özellikler, fotoğrafçılık ve görüntü kalitesi konusunda iddialı bir profil çizecek gibi görünüyor. Şirketin üçüncü modeli ise, CMF Phone 1 serisiyle uyumlu, daha uygun fiyatlı bir cihaz olarak konumlandırılıyor. Bu strateji, Nothing’in farklı gelir gruplarından tüketicilere ulaşma hedefini ortaya koyuyor. Lansmanın 2025’in ilk çeyreğinde gerçekleştirilmesi planlanırken, sektördeki dinamikler göz önünde bulundurularak esnek bir takvim izleneceği de söyleniyor. Sizce Nothing, bu yeni modellerle akıllı telefon pazarında nasıl bir konumlanma stratejisi izleyecek? Yapay zeka destekli orta segment cihazlar, tüketicilerin tercihlerini ne yönde etkileyebilir? Teknoloji dünyasındaki bu gelişmelere dair düşüncelerinizi paylaşmaktan çekinmeyin.

    TTEC Tempus akıllı saate gelin yakından bakalım

    TTEC Tempus akıllı saat, günlük aktivitelerinizi takip etmek için kullanabileceğiniz şık bir giyilebilir teknoloji ürünü. Kod numarası 2SW01S olan ürün, 46 mm dikdörtgen kasayla geliyor. 1,8 inç 240x284px çözünürlük sunan TFT LCD parlak ve 3D kavisli tam ekrana sahip olan üründe, çizilme ve darbelere karşı dayanıklı cam tercih edilmiş olması büyük avantaj. Bellek kapasitesi 128 MB olan ürün, Bluetooth 5.3 teknolojisi destekli ve telefonunuza yükleyeceğiniz TTEC Watch adlı uygulamayla kullanılabiliyor.

    Hassas ölçüm sağlayan gelişmiş sağlık sensörleri

    100’den fazla spor modu destekli olan ve gerçek zamanlı veriler ile hedef ve egzersiz takibi yapmanızı sağlayan TTEC Tempus akıllı saat, hassas ölçüm sağlayan gelişmiş sağlık sensörleri ile kalp atış hızı, kandaki oksijen seviyesi, stres uyku ve döngü takibi yapabiliyor. Ayrıca etkinlik hatırlatıcısıyla doğum günü ve randevu gibi önemli günleri hatırlatan kişisel asistan özelliğine sahip.

    TTEC Tempus Akıllı Saat
    TTEC Tempus Akıllı Saat

    IP68 dereceli toza ve suya dayanıklı

    Bu akıllı saatin kasa malzemesi plastik, kordon malzemesi ise silikon. Farklı zevklere göre özelleştirilebilir ve kişiselleştirilebilir zengin kadran seçenekleri sunuyor olması da oldukça faydalı. Akıllı saatin kordonunu, 22 mm ölçülerindeki farklı kordonlar ile değiştirerek kullanabilirsiniz. TTEC Tempus akıllı saatin ağırlığı 38 gram.

    Marka 3 yıla kadar garanti veriyor

    Avrupa Birliği Standartları’na (CE) uygun üretilen TTEC Tempus akıllı saat, 2 yıl garantili olarak satışa sunuluyor. garanti.ttec.com.tr’den kaydedilen ürünlere +1 yıl ek garanti veriliyor. 900 mAh kapasiteli Lithium Polymer bataryaya sahip olan ürün, 2.5 saatlik tek şarjla 5 gün kullanılabiliyor. Ürünün bekleme modundaki pil ömrü ise 7 gün. Pil ömrü, kullanım alışkanlıklarına göre değişkenlik gösterebilir ve 5 ile 7 gün arasında değişebilir.

    TTEC Tempus Akıllı Saat
    TTEC Tempus Akıllı Saat

    Gelen çağrıları saatten cevaplayın

    ATS3085L işlemciden güç alan, RTOS (Reel Time Operating System) işletim sistemi yüklü gelen ürün, Android ve iOS cihazlarla uyumlu olarak üretilmiş. iOS 9.0 ve Android 6.0 üzeri sistemleri destekleyen TTEC Tempus akıllı saat, IP68 dereceli toza ve suya dayanıklı. EasyResponse özelliğiyle telefonunuza gelen aramaları saat üzerinden cevaplama ve reddetme özelliği mevcut.

    Kutudan neler çıkıyor?

    • TTEC Tempus akıllı saat
    • 1 adet kordon
    • 1 adet saat şarj kablosu
    • 1 adet kullanım kılavuzu

    TTEC Tempus akıllı saatin satış koşulları hakkında buradan, MediaMarkt internet mağazasında satışa sunulan tüm Akıllı Saat Modelleri için buradan bilgi alabilirsiniz.

    Eğer konuyla ilgili sorularınız olursa, sosyal medya hesaplarımdan bana ulaşabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.

    Sosyal medyada beni takip edin: X, Instagram, YouTube.


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    Nikon Aculon A211 16×50 dürbün neler sunuyor?

    Harman Kardon Citation Sub S Kablosuz Subwoofer

    HYPERX Clutch Gladiate Kablolu Xbox Oyun Kumandası

    S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl inceleme

    Uzun zamandır merakla beklenen S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl sonunda çıktı ve inceleme için başına geçtik. Yıllardır beklediğimiz oyun bakalım nasıl olmuş?

    Öncelikle söylemeliyiz, bu oyun gerçekten zor bir oyun. En kolay zorluğunda bile bilindik FPS oyunlarındaki gibi yaklaşırsanız tilt olursunuz ve oyundan keyif alamazsınız. Bu serinin kendine has bir oynama ritüeli ve tonu var. Sizi delirtse bile yine de oyunun başında tutacak kadar kanınıza işliyor. Belki de yıllardır bu tarz bir oyun çıkmadığı için bütün heyecanımızla oyunun başına geçtik ve şuan bu satırları yazarken bile kopamıyorduk oyundan.

    Biraz sizi bu oyunun konseptine götürelim. Nedir, nasıl oynanır, nasıl keyif alırsınız önce onu açalım. S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl, FPS temelli, korku, gerilim ve hayatta kalma konseptlerini birleştiren ve gerçekçi bir yaklaşımla açık dünya şeklinde sunan bir oyun. Özellikle radyasyon, kimyasal mevzular, nükleer komploları seviyorsanız, bunların gölgesinde ilerleyen bir yaşam nasıl olurdu acaba diye düşünüyorsanız doğru yerdesiniz.

    S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl birden fazla sonu olan ve bu sonlara giderken farklı seçimlerin oyun anlayışınızı değiştirdiği bir konseptte ilerliyor. Bu da bize oyunu 1 defa bitirdikten sonra tekrar tekrar oynayıp başka şeyleri keşfetme imkanı sunuyor. Bir de şunu unutmamak lazım, oyunu bir kere bitirdikten sonra “Neden tekrar oynayayım ki?” diye düşünebilirsiniz. Bu oyunda öldükçe tecrübelendiğinizi ve ölmemek için yeni yaklaşımlar ortaya koyduğunuzu da hatırlatmak isterim. Şimdi ne dediğimi tam olarak anlamayacaksınız ama 3-5 kere öldükten sonra nerede nasıl davranmanız gerektiğini, mermilerinizi nasıl tutumlu ateşlemenizin önemli olduğunu daha iyi anlayacaksınız.

    Oyunda sadece bölge ve kimyasal problemler bizi zorlamıyor. Oyunun yapay zekası da oldukça iyi. Birbirleriyle çatışan fraksiyonları izlerken sizi fark ettiklerinde size karşı oynamaları, etrafınızı sarmaya çalışan 3lü kadrolar, kapışırken siper alan ya da alan değiştiren düşmanlar derken baya zorlandığınız anlar olacak. Bu oyunun en keyifli yanı da bu aslında. Cidden sizi her anlamda zorlayan, ekran başında yoran bir yapım.

    Bu yorgunluk oyun içinde de açlık, uyku, kan kaybı, radyasyon, enerji gereksinimi gibi açık dünyada hayatta kalma dinamikleri üzerinden karşımıza çıkıyor. Bunlar yetmezmiş gibi dinamik bir gece – gündüz ve hava koşulları döngüsü de var. Bazen çatışmaların yaşanacağı belli lokasyonlarda gecenin çökmesi ile düşmanları seçmek ve onlara açık vermemek için 40 takla attığım da oldu.

    Ciddi ciddi tek başıma bütün olayların ortasındayım gibi hissettim. Bir hayatta kalma oyununda elinde kürekle adaya bırakılmaktan ya da uçak düştü biraz ağaç keselim de barınak yapalım gibi düşüncelerden çok daha acımasız ve agresif bir oyun stili sunuyor S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl.

    Oyun temel mantıkta açık dünya ve senaryo öğeleri üzerine kurulu bir akışa sahip fakat oynanabilirliğin bize sunduğu geniş oyun anlayışı ile merakımıza yenik düşüp bütün haritayı dolanmanız çok olası. Nereden bakarsak bakalım, S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl  aşırı güçlü bir oyun. Teknik anlamda optimizasyon ve bug sorunları var lakin atmosfer ve oynanabilirlik olarak kafamıza kaya gibi düştüğü kesin.

    64 kilometrekarelik bir radyoaktif bölgede tek tabanca olarak takılan Stalker’ın hikayesine ortak olduğumuz yapım kime nasıl ve nerede güveneceğimizin kararını bile biz bırakıyor. Bölge onlarca değişik şeyle bizi bekliyor. Kimyasaldan etkilenmiş yaratıklar, insanlar, olaylar, bulunacak eşyalar derken ciddi ciddi benzersiz bir deneyimin anahtarı masada diyebiliriz. Bu deneyime 30’dan fazla silah ve onları modifiye edebilme seçeneğini de ekleyin. Takas mantığı ile bulacağınız ya da satın alacağınız eklentilerle en iyi kombinasyona ulaşmanız birinci hedefiniz olmalı.

    Görsel ve işitsel olarak oldukça oyuncuyu moda sokan oyun atmosfer açısından da benzersin bir ortam oluşturuyor. Bu kadar gerilmeseniz bile benzerini Fallout serilerinde görebileceğiniz türden bir ortam.

    Oyunun tamamen Türkçe olarak da sunulduğunu ve Game Pass üzerinden de aboneyseniz ücretsiz olarak oynanabildiğinin altını çizmemiz lazım. Kendinize zorlayıcı ve radyoaktif bir deneyim ile sınamak isterseniz S.T.A.L.K.E.R. 2: Heart of Chornobyl sizi bekliyor diyebilirim!

    Samsung Galaxy S24 FE İncelemesi

    0

    Samsung Galaxy S24 FE, tasarım ve donanım dengesiyle orta üst segmentte kendine sağlam bir yer edinmeyi hedefliyor. Galaxy S24 Serisinin en beğenilen özelliklerini daha uygun bir fiyat noktasında sunan bu Android telefonu ile ilgili bilmeniz gerekenler ve kullanıcı deneyimine dair detaylar, hazırladığımız detaylı Samsung Galaxy S24 FE inceleme yazısında yer alıyor.

    Samsung Galaxy S24 FE’nin tasarımı, S24 serisinin temel ve “Plus” modellerine benzemekle birlikte, biraz daha orta üst segment telefon olduğunu belli edecek bir havası da mevcut. Aslında A55 ile S24 arası bir yerde durduğunu söyleyebiliriz. Cihazın arka yüzeyinde kullanılan parlak malzeme, hem estetik bir dokunuş sağlıyor hem de parmak izi ve kir tutma konusunda oldukça dirençli görünüyor. Üçlü kamera modülü ise minimalist bir tasarımla arka yüzeye entegre edilmiş. Büyük çıkıntılar olmaması, cihazın ele oturuşunu ve estetik duruşunu olumlu yönde etkiliyor. Bununla birlikte, cihazın ön ve arka yüzeyinde kullanılan Corning Gorilla Glass Victus+ cam, sağlamlık ve çizilmeye karşı dayanıklılığı bir arada sunuyor. Kenarları çevreleyen alüminyum çerçeve ise cihaza hem sağlamlık hissi kazandırıyor hem de elde rahat bir tutuş sağlıyor. Gövdenin ergonomik yapısı, cihazın hem günlük kullanımda konforlu olmasını sağlıyor hem de premium bir deneyim sunuyor. Tüm bunların yanı sıra, arka yüzeydeki küçük Samsung logosu, şıklık ve sadelik arasında dengeli bir görünüm yaratıyor.

    samsung galaxy s24 fe inceleme

    Galaxy S24 FE, sadece tasarımıyla değil, çeşitliliğiyle de dikkat çekiyor. Mor, yeşil, beyaz ve grafit gibi farklı renk seçenekleri, cihazı kişisel zevklerine göre tercih etmek isteyen kullanıcılar için geniş bir yelpaze sunuyor. Özellikle mor ve yeşil gibi sıra dışı renkler, klasik seçeneklerden uzaklaşmak isteyenler için cazip bir alternatif oluşturuyor. 8 mm kalınlık ve 213 gram ağırlık, cihazın büyük bir ekran sunmasına rağmen hafif ve taşınabilir bir yapıda kalmasını sağlıyor. Kenarların yuvarlatılmış tasarımı, cihazın elde daha kolay tutulmasına olanak tanırken, uzun süreli kullanımlarda rahatlık sunuyor. Cihazın IP68 sertifikası ile suya ve toza karşı dayanıklı oluşu, aktif bir yaşam tarzına sahip kullanıcılar için önemli bir artı sağlıyor. Ayrıca çerçevesi ince tutulan ekranın yüzde 88 gibi yüksek bir ekran-gövde oranına sahip olması, hem görsel açıdan modern bir deneyim sunuyor hem de kullanım kolaylığı yaratıyor. Alt kısımdaki USB-C bağlantı noktası, hızlı şarj desteği sunarken, çift mikrofon ve hoparlör sistemi, görüşme ve medya deneyimlerini iyileştiriyor. Samsung, tüm bu detayları bir araya getirerek hem dayanıklı hem de şık bir cihaz ortaya koymayı başarmış.

    Samsung Galaxy S24 FE’nin 6.7 inç büyüklüğündeki Dynamic AMOLED 2X ekranı, Full HD+ çözünürlükle birlikte hem canlı renkler hem de yüksek kontrast oranı sağlıyor. Bu ekran, içeriklerin net ve parlak görünmesini mümkün kılarken, özellikle multimedya içerik tüketenler için etkileyici bir görüntüleme deneyimi yaratıyor. HDR10+ desteği, geniş bir renk paleti ve gelişmiş kontrast sunarak video izleme keyfini üst seviyeye taşıyor. YouTube ve Netflix gibi platformlardaki HDR destekli içerikler, bu ekranda oldukça gerçekçi ve detaylı bir şekilde görüntülenebiliyor. Yüksek parlaklık seviyesi ise dış mekan kullanımlarında bile ekranın net bir şekilde görülebilmesini sağlıyor. Tüm bu özellikleri, Galaxy S24 FE’yi ekran performansı açısından oldukça iddialı bir konuma yerleştiriyor.

    samsung galaxy s24 fe inceleme

    Galaxy S24 FE’nin ekranındaki 120Hz yenileme hızı, akıcılığı artırarak kullanım deneyimini daha keyifli hâle getiriyor. Bu özellik, ekran geçişlerinin ve animasyonların pürüzsüz bir şekilde akmasını sağlarken, oyunlarda ve sosyal medya akışlarında önemli bir fark yaratıyor. Özellikle hızlı tempolu oyunlarda, bu yüksek yenileme hızının avantajı açıkça hissediliyor. Super HDR özelliği ise görüntülerin renk doğruluğunu ve detaylarını daha belirgin hale getiriyor. Bu sayede hem fotoğraf çekerken hem de video izlerken renklerin doğal ve dengeli görünmesi sağlanıyor. Samsung, bu teknolojilerle yalnızca görsel kaliteyi artırmakla kalmıyor, aynı zamanda uzun süreli kullanımda göz yorgunluğunu azaltmayı hedefliyor. Mavi ışık filtresi ise bu hedefi destekleyen bir diğer önemli özellik; ekranın zararlı ışık emisyonlarını en aza indirerek göz konforunu artırıyor.

    Cihazın ses performansı, görsel deneyimi tamamlayan bir diğer güçlü yön olarak öne çıkıyor. Stereo hoparlörler, Dolby Atmos desteği ile birleşerek geniş bir ses sahnesi ve üç boyutlu bir işitsel deneyim sunuyor. Bu özellik, özellikle film izlerken ve oyun oynarken sesin detaylarını daha net bir şekilde duymayı sağlıyor. Bluetooth 5.2 desteği, kablosuz kulaklıklarla gecikmesiz ve yüksek kaliteli bir ses deneyimi sunarken, Galaxy Buds gibi Samsung aksesuarlarıyla uyumlu bir kullanım vadediyor. Ayrıca cihazın ses kişiselleştirme özellikleri, farklı kullanım senaryolarına göre ses modlarını optimize ederek her ortamda en iyi deneyimi sunuyor. Hem görsel hem de işitsel açıdan Galaxy S24 FE, kullanıcıların beklentilerini fazlasıyla karşılayarak üst düzey bir telefon deneyimi sunmayı başarıyor.

    Samsung Galaxy S24 FE, günlük kullanımdan oyun performansına kadar geniş bir yelpazede yüksek verimlilik ve kararlılık sunuyor. Cihazın kalbinde yer alan Exynos 2400e işlemcisi, Samsung’un Exynos 2400 modeline kıyasla daha düşük bir saat hızında çalışsa da günlük kullanımda bu fark hissedilmiyor. 3.1 GHz hızında çalışan performans çekirdekleri, çoklu görevlerde ve grafik yoğun işlemlerde kararlı bir performans sağlıyor. Bu işlemci, Samsung’un ısı yönetimi ve enerji verimliliğini optimize etme hedefi doğrultusunda tasarlanmış. Özellikle sosyal medya kullanımı, internette gezinme, video izleme gibi günlük işlemler sırasında cihaz son derece akıcı bir deneyim sunuyor. PUBG Mobile gibi oyunlarda dahi cihazın performansı genel olarak stabil kalırken, uzun süreli kullanımlarda aşırı ısınma gibi sorunlar minimize edilmiş. Bu durum, hem gelişmiş soğutma sistemiyle hem de işlemcinin optimize edilmiş yapısıyla mümkün kılınmış. Bunun yanı sıra, cihazın genel stabilitesi sayesinde iş ve eğlence arasında sorunsuz bir geçiş yapılabiliyor, bu da kullanıcı deneyimini artırıyor.

    samsung galaxy s24 fe inceleme

    Galaxy S24 FE, enerji yönetimi konusunda da iddialı özelliklere sahip. 4.700 mAh kapasiteli pili, cihazın büyük ekranına ve güçlü donanımına rağmen tüm gün boyunca yeterli bir kullanım sağlıyor. Samsung’un Adaptif Pil teknolojisi, kullanıcı alışkanlıklarını öğrenerek enerji tüketimini optimize ediyor ve böylece pil ömrünü artırıyor. Exynos 2400e işlemcisinin düşük enerji tüketimi, pil performansına doğrudan katkı sağlarken, yoğun video izleme veya oyun oynama gibi senaryolarda bile pil tatmin edici seviyelerde kalıyor. Ayrıca cihazın 25W hızlı şarj desteği, yoğun iş günlerinde veya dış mekan kullanımlarında pilin hızla doldurulmasını mümkün kılıyor. Kablosuz şarj desteği ise kullanım kolaylığını bir adım daha ileriye taşıyor. Hızlı şarj sırasında cihazın aşırı ısınmasını engelleyen sistem, güvenli bir şarj imkanı sunuyor.

    Samsung Galaxy S24 FE, Android 14 tabanlı One UI 6.1 arayüzü ile kullanıcılara hem işlevsel hem de estetik açıdan zengin bir deneyim sunuyor. Samsung’un yıllar içinde geliştirdiği bu özelleştirilmiş arayüz, hem kullanım kolaylığı hem de akıcılığıyla dikkat çekiyor. One UI 6.1, çoklu görev yönetimi ve özelleştirilebilir özellikleriyle kullanıcıların cihazlarından maksimum verim almasını sağlıyor. Samsung, bu model için 7 yıl boyunca yazılım ve güvenlik güncellemesi sunmayı taahhüt ediyor; bu, cihazın uzun süre güncel ve güvenli kalmasını garantileyen önemli bir avantaj olarak öne çıkıyor. Bunun yanında, dijital denge özellikleri ve ekran süresi takibi gibi araçlar, kullanıcıların telefonlarını daha sağlıklı bir şekilde kullanmalarına yardımcı oluyor. Samsung DeX desteği ise cihazı bir masaüstü bilgisayara dönüştürerek, özellikle iş dünyasındaki kullanıcılar için büyük bir kolaylık sunuyor. Dijital Sağlık araçlarıyla birleştirilen bu özellikler, Galaxy S24 FE’yi hem iş hem de günlük kullanım için ideal bir hale getiriyor.

    samsung galaxy s24 fe inceleme

    Galaxy S24 FE, yazılım tarafında yapay zekâ destekli birçok yenilikçi özellikle geliyor. Samsung’un Galaxy AI özellikleri, Türkçe dil desteğinin gelmesiyle birlikte şimdi çok daha kullanışlı. Örneğin, Fotoğraf Yardımcısı, kullanıcıların çekim sonrası düzenlemeleri kolayca yapmasını sağlarken, ProVisual Engine isimli teknoloji düşük ışıkta dahi yüksek kalitede fotoğraflar elde edilmesine imkan tanıyor. Çizim Asistanı gibi yaratıcı araçlar, basit çizimlerden karmaşık görsellere geçişi kolaylaştırırken, Sözlü Çevirmen özelliği 20’den fazla dil desteği ile metinleri anında çevirebiliyor. Özellikle WhatsApp ve Instagram gibi uygulamalara entegrasyonu sayesinde bu çeviri özellikleri günlük hayatta daha da kullanışlı hale geliyor. Çoklu pencere desteği ve arka planda çalışan uygulamaların optimize edilmesi de cihazın performansını üst seviyede tutarak kullanıcı deneyimini daha verimli kılıyor.

    Samsung Galaxy S24 FE, güvenlik tarafında ise Knox platformuyla fark yaratıyor. Knox, hem donanım hem de yazılım tabanlı bir güvenlik katmanı sunarak cihazın ve kullanıcı verilerinin en üst düzeyde korunmasını sağlıyor. Gizlilik Paneli, uygulamaların hangi verilere eriştiğini görmeyi ve bu erişimleri yönetmeyi mümkün kılıyor, böylece kullanıcılar cihaz üzerinde tam bir kontrol sağlayabiliyor. Ekran altı parmak izi okuyucu ve yüz tanıma gibi biyometrik güvenlik özellikleri, hızlı ve güvenli bir erişim imkanı sunuyor. Özellikle Güvenli Klasör özelliği, iş ve kişisel verilerin ayrı tutulmasını sağlayarak cihazı hem bireysel hem de kurumsal kullanım için ideal hale getiriyor. Knox Vault teknolojisi ise hassas bilgilerin korunmasında ek bir güvenlik katmanı sunarak veri güvenliği konusundaki standartları yükseltiyor.

    samsung galaxy s24 fe inceleme

    Samsung Galaxy S24 FE, kamera performansı açısından kendi fiyat segmentinde oldukça başarılı sonuçlar sunuyor. Cihazın 50 MP çözünürlüğündeki ana kamerası, Galaxy S24 ve S24+ modellerinde kullanılan sensörle aynı olduğundan, daha üst segment cihazlara yakın bir görüntü kalitesi sağlıyor. Bu kamera, özellikle HDR (Yüksek Dinamik Aralık) sayesinde hem parlak hem de gölgeli alanlarda detayları net bir şekilde yakalayabiliyor. Gün ışığında çekilen fotoğraflarda renkler doğal, tonlar dengeli ve detaylar bolca sunuluyor. Portre çekimlerinde ise doğal bir derinlik efekti yaratılması, çekimlerin profesyonel bir hava kazanmasına olanak tanıyor. Aşırı keskinleştirme olmadan netlik sunan ana kamera, günlük kullanımdan yaratıcı fotoğrafçılığa kadar geniş bir kullanım alanı sunuyor. Bu özellikleriyle Galaxy S24 FE, ana kamerasıyla segmentinde rakiplerinden sıyrılmayı başarıyor.

    Galaxy S24 FE’nin 12 MP ultra geniş açılı kamerası, geniş alanları fotoğraflamak isteyenler için ideal bir seçenek sunuyor. Ancak, düşük ışık koşullarında bu kamerada detay kayıpları ve yumuşama gibi problemler gözlemlenebiliyor. Buna rağmen, iyi aydınlatılmış sahnelerde bu kamera oldukça etkileyici sonuçlar verebiliyor. Renk doğruluğu ve kontrast dengesi gibi özellikler, geniş açılı fotoğrafların genel kalitesini artırıyor. Bununla birlikte, ana kamerayla kıyaslandığında ultra geniş açılı fotoğrafların keskinliği bir adım geride kalıyor. Yine de, manzara veya grup fotoğraflarında bu lensin sunduğu geniş görüş açısı, kullanıcılar için oldukça faydalı bir özellik olarak öne çıkıyor. Galaxy S24 FE, ultra geniş açılı kamerayla kullanıcılarına çeşitlilik sunmayı başarıyor.

    samsung galaxy s24 fe inceleme

    Cihazın 8 MP telefoto kamerası, 3 kat optik zoom yeteneği ile öne çıkıyor. Bu lens, özellikle portre modunda arka planı etkileyici bir şekilde bulanıklaştırarak ana nesneyi öne çıkarıyor. Günlük kullanımlarda 3 kat optik zoom, oldukça tatmin edici sonuçlar verirken, hibrit zoom seviyelerinde görüntü kalitesinde düşüş yaşandığı gözlemleniyor. Özellikle 10 kat ve üzeri yakınlaştırmalarda detayların kaybolması, bu seviyelerin kullanımını sınırlı hale getiriyor. Ancak, telefoto lensin sunduğu optik zoom, günlük kullanımda yeterli performansı sağlayarak yakın çekimler için ideal bir çözüm sunuyor. Bu özellik, Galaxy S24 FE’nin kamera seçeneklerini daha kapsamlı hale getiriyor ve kullanıcıların farklı fotoğraf ihtiyaçlarını karşılamasına olanak tanıyor.

    Ön tarafta yer alan 10 MP selfie kamerası, hem fotoğraf hem de video çekimlerinde kullanıcıyı memnun eden bir performans sergiliyor. Özellikle iyi aydınlatılmış ortamlarda keskin detaylar ve doğal renkler sunması, bu kamerayı sosyal medya içerik üreticileri için cazip bir seçenek haline getiriyor. Portre modunda yapay zeka destekli arka plan bulanıklaştırma özelliği, çekimlerin daha profesyonel görünmesini sağlıyor. Ayrıca selfie kamerasının 4K çözünürlükte video kaydı yapabilmesi, vlog çekimleri için büyük bir avantaj sunuyor. Arka kamera ile 8K çözünürlüğe kadar video kayıt imkanı mevcut. Görüntü sabitleme özelliği sayesinde durağan video çekimleri elde edilebiliyor. Samsung’un ProVisual Engine teknolojisi, hem ön hem de arka kameraların düşük ışık performansını artırarak daha net ve detaylı görüntüler elde edilmesine olanak tanıyor. Galaxy S24 FE’nin kamera arayüzü, kullanıcı dostu tasarımı ve geniş çekim modlarıyla fotoğrafçılığı hem kolay hem de eğlenceli bir hale getiriyor.

    Samsung Galaxy S24 FE; tasarımı, ergonomik yapısı ve dayanıklı malzeme kalitesi ile öne çıkan bir Android telefonu. IP68 sertifikası, parlak ve dayanıklı arka yüzey malzemesi, alüminyum çerçevesi gibi detaylar, cihazın üst sınıf bir hissiyat sunmasını sağlıyor. Dynamic AMOLED 2X ekranı, 120Hz yenileme hızı ve HDR10+ desteğiyle görsel deneyimi bir üst seviyeye taşırken, güçlü hoparlör sistemi ve Dolby Atmos desteği sayesinde ses performansı da bu deneyimi tamamlıyor. Samsung’un yazılım güncellemeleri için verdiği 7 yıllık garanti, uzun vadeli kullanıcılar için önemli bir avantaj sunuyor. Tüm bu özellikler, Galaxy S24 FE’nin hem günlük kullanıcılar hem de teknoloji meraklıları için dengeli bir seçenek olduğunu kanıtlıyor.

    Kamera performansı, Galaxy S24 FE’yi özellikle bu segmentteki rakiplerinden ayıran bir diğer güçlü yön. 50 MP ana kamera, kaliteli sensörleri ve yapay zeka destekli optimizasyonlarıyla hem gündüz hem de gece çekimlerinde tatmin edici sonuçlar veriyor. 12 MP ultra geniş açılı kamera ve 8 MP telefoto lens, çeşitli çekim senaryolarında kullanıcıya geniş bir yelpaze sunuyor. Selfie kamerasının 4K video kaydı yapabilmesi, sosyal medya içerik üreticileri ve vlog çekenler için büyük bir artı olarak öne çıkıyor. 8K kaydın da aralarında olduğu video kayıt özellikleri yüksek çözünürlük ve sabitleme teknolojileriyle destekleniyor. Sonuç olarak, Samsung Galaxy S24 FE, güçlü donanımı, uzun ömürlü yazılım desteği, şık tasarımı ve dikkat çeken kamera özellikleriyle orta üst segmentte oldukça dengeli bir akıllı telefon deneyimi sunuyor.

    Samsung Galaxy S24 FE’yi mediamarkt.com.tr’den satın alın

    Yöneticisiz Windows 11 Ne Anlama Geliyor? Güvenlik Konusunda Endişelenmeli miyiz?

    Şu anda Microsoft en son çıkardığı Canary sürümünde “Yönetici Koruması” özelliğini test ediyor ve bu özellik sayesinde Yöneticisiz Windows 11 işletim sisteminin önü açıldı diyebiliriz.

    Geçtiğimiz yıl Çinli hackerlar Microsoft Exchange Online yazılımını ihlal ettiler. Bu ihlal ile birlikte ABD’de faaliyet gösteren 22 kuruluşun ABD hükümeti ile e-postalarına erişerek bir anlamda ABD ulusal güvenliği deldiler diyebiliriz.

    Olaydan sonra ABD Siber Güvenlik İnceleme Kurulu, “Microsoft’un kurumsal güvenlik yatırımlarını ve titiz risk yönetimini önceliksizleştiren bir kurumsal kültüre işaret eden bir dizi operasyonel ve stratejik kararı” olduğunu belirten kritik bir rapor yayınladı. Rapora bu adresten ulaşabilirsiniz.

    O zamandan bu yana Satya Nadella yönetimindeki Microsoft, güvenliği en önemli önceliği haline getirdi diyebiliriz. Bunun akabinde şirket Kasım 2023’te Güvenli Gelecek Girişimini (SFI) başlattı. Nadella, Microsoft çalışanlarına yazdığı bir notta, “Güvenlik ile başka bir öncelik arasında bir tercih yapmak zorunda kalırsanız, cevabınız açıktır: Güvenliği sağlayın” diyor.

    Ancak Temmuz 2024’te CrowdStrike güncellemesi dünya çapında binlerce Windows sistemini çökerterek yaygın bir kesintiye yol açtı. Şimdi Microsoft, üçüncü taraf güvenlik satıcılarının sürücüleri çekirdek düzeyinde yüklemesine izin verip vermemeyi düşünüyor.

    Tüketici tarafında ise son Recall olayının ardından Microsoft’un AI özelliğinin bir anlamda yetersiz güvenlik modeline sahip olduğu ortaya çıktı. Bunu takiben Microsoft dağıtımı durdurdu ve şimdi şirket Recall için güvenlik modelini elden geçirerek kullanıcıların bunu tamamen kaldırmasına izin verdi.

    Recall, bu yılın başlarında, bilgisayarınızda daha önce gördüklerinizi hızlı bir şekilde bulup geri dönmenizi sağlayan bir uygulama olarak tanıtıldı. Daha önce gördüğünüzü hatırladığınız içeriği bulmak için keşfedilebilir bir zaman çizelgesi kullanabiliyorsunuz. Ayrıca semantik destekli aramayı kullanabilir ve bir şeyi nasıl hatırladığınızı açıklayabilirsiniz ve Recall bunu anlayarak istediğiniz şeyi önünüze getirecek bir yapı sunuyor. Herhangi bir fotoğraf, bağlantı veya mesaj Recall ile geri çağırılabiliyor.

    Yöneticisiz Windows 11 Yolda

    Tüm bunların yanında Microsoft artık kişisel Windows 11 bilgisayarlarını korumada büyük bir adım atıyor. Şirket, yönetici ayrıcalıklarının bilinmeyen uygulamalar ve kötü amaçlı komut dosyaları tarafından kullanılmaması için Yöneticisiz Windows 11 ‘i getirmeyi planlıyor.

    Peki Yöneticisiz Windows 11 nedir? macOS ve Linux’un aksine, Windows varsayılan olarak kurulum veya ayarlama sırasında oluşturulan ilk kullanıcı hesabına yönetici erişimi veriyor. Bu durum Windows’ta uzun yıllardır böyle. Aynı zamanda yönetici erişimi UAC istemiyle korunuyor.

    Şimdi, Canary kanalındaki en son Windows 11 Insider Preview Build 27718, “Yönetici koruması” adı verilen bir şey sunuyor. Şu anda, özellik varsayılan olarak devre dışı. Ancak kullanıcılar bunu Grup İlkesi aracılığıyla etkinleştirebiliyorlar.

    Perdenin altında bir yönetici hesabı oluşturuluyor (örneğin admin_username) ve geçerli oturum için ” runas ” komutu aracılığıyla yönetici ayrıcalığını geçici olarak yükseltiliyor. Yükseltme, PIN/parmak izi/Windows Hello kimlik doğrulaması gibi güvenli yöntemlerle yapılıyor. Bu şekilde yönetici ayrıcalıkları kalıcı olarak verilmiyor.

    Temel olarak, yönetici hakları yalnızca gerektiğinde geçici olarak etkin oluyor. Bir anlamda sürekli olarak kullanılabilir değil. Microsoft buna “tam zamanında” yönetici ayrıcalıkları adını veriyor.

    Konu Hakkında Windows Blogunda Şunlar Yer Alıyor

    “Yönetici koruması, Windows 11’de yakında çıkacak bir platform güvenlik özelliği. Ve yönetici kullanıcılarının tam zamanında yönetici ayrıcalıklarıyla tüm yönetici işlevlerini gerçekleştirmelerine olanak tanıyan serbest yönetici haklarını korumayı amaçlamakta. Bu özellik varsayılan olarak kapalı ve grup politikası aracılığıyla etkinleştirilmesi gerekir. Bu özellik hakkında daha fazla ayrıntıyı Microsoft Ignite’ta paylaşmayı planlıyoruz.”

    Yani UAC istemlerine izin vermek yerine, kullanıcılar geçici olarak yönetici hakları vermek için macOS ve Linux’a benzer şekilde bir PIN girmek veya diğer Windows Hello yöntemlerini kullanarak kimlik doğrulaması yapmak zorunda kalacak.

    Kapalı kapılar ardında, yönetici hakları yalnızca ihtiyaç temelinde yükseltilir ve her zaman kullanılabilir değil. Microsoft, özellik hakkında daha fazla ayrıntının Kasım ayındaki Microsoft Ignite etkinliğinde paylaşılacağını söylüyor.Yöneticisiz Windows 11

    Nintendo Switch 2 için yeni bir Zelda oyunu gelecek

    0

    Nintendo, 2025 yılı ile birlikte yeni nesil konsolu Switch 2’yi duyurmaya hazırlanıyor.

    Nintendo Switch 2 için yeni bir Zelda oyunu gelecek.Switch’in büyük başarısının ardından gelen bu yeni model, teknolojik olarak önemli yükseltmeler sunacak ve oyunculara daha zengin bir oyun deneyimi vaat ediyor. Ancak asıl heyecan yaratan haber, Nintendo’nun popüler Zelda serisinin yeni bir oyununu Switch 2 için gelecek olması. Efsanevi serinin yeni oyunu, oyunculara zengin bir açık dünya, yenilikçi oyun mekanikleri ve büyüleyici bir hikaye sunmaya hazırlanıyor.

    Zelda serisi, Nintendo’nun en köklü ve en sevilen oyun serilerinden birisi olmayı başardı. 1986 yılından bu yana pek çok farklı nesilde karşımıza çıkan Zelda, her oyunuyla yeni bir standart belirledi ve oyunculara unutulmaz deneyimler sundu. Özellikle The Legend of Zelda: Breath of the Wild ile serinin oyun yapısı ve açık dünya anlayışı büyük bir devrim yaşadı. Nintendo, Switch 2’nin tanıtımıyla birlikte, bu devrimci yaklaşımını bir adım daha ileri taşımayı hedefliyor. Yeni Zelda oyunu, Switch 2’nin gücünden tam anlamıyla yararlanarak çok daha geniş haritalar, detaylı görseller ve daha derin oyun mekanikleri sunacak.

    Nintendo Switch 2’nin donanım özellikleri, önceki modele göre önemli bir yükseltme sunuyor olacak. Daha güçlü işlemci, gelişmiş grafikler ve daha yüksek çözünürlükler, Zelda serisinin hayranlarına çok daha dinamik ve görsel açıdan zengin bir oyun deneyimi vaat ediyor. Gelişmiş ray tracing teknolojisi, ışıklandırma ve gölge efektlerinde daha gerçekçi sonuçlar almayı mümkün kılacak. Bu, özellikle Breath of the Wild’ın sunduğu etkileyici açık dünya atmosferini çok daha derinlemesine bir şekilde yaşama fırsatı sunacak.

    Nintendo Switch 2 için yeni bir Zelda oyunu gelecek

    Nintendo‘nun yeni nesil konsolu, aynı zamanda daha hızlı yükleme süreleri ve yüksek performansla çok daha akıcı bir oyun deneyimi vaat ediyor. Bu, geniş haritalarda keşif yaparken yaşanacak olası takılma ve gecikmelerin önüne geçecek. Ayrıca, PS5 ve Xbox Series X gibi rakiplerinin sunduğu yüksek performansla yarışabilecek seviyede bir teknolojiyle donatılacak olan Switch 2, Zelda’nın çok daha büyük ve etkileşimli dünyalarını sunmak için ideal bir platform olacak.

    Yeni Zelda oyununun hikayesi hakkında henüz çok fazla bilgi sahibi olmasak da, oyuncuların beklediği bazı önemli özelliklerin olacağı kesin. Öncelikle, Breath of the Wild’ın sunduğu açık dünya yapısı, yeni Zelda oyununda da devam edecek gibi görünüyor. Ancak bu kez, daha fazla etkileşimli öğe ve çok daha derin bir hikaye sunulacağı söyleniyor. Zorluk seviyesi ve yan görevler, oyuncuları sadece ana hikaye ile değil, keşif yaparak ve çeşitli yan karakterlerle etkileşime girerek daha uzun süre eğlendirecek.

    Yeni oyun, Zelda‘nın ikonik yapısına sadık kalacak ancak aynı zamanda yenilikçi bir bakış açısı ile bazı mekaniklerde değişiklikler yapacak. Daha geniş çevresel etkileşimler, oynanabilir karakterler ve yenilikçi dövüş sistemleri ile birlikte, oyunculara çok daha kapsamlı bir deneyim sunulacağı söyleniyor.

    Zelda serisi, yıllardır Nintendo’nun en başarılı ve en sevilen oyunlarından birisi oldu. Switch 2’nin yeni Zelda oyunu ile birlikte, serinin bu yeni nesilde daha da yükselmesi bekleniyor. Özellikle Nintendo’nun artık konsolunu evde ve dışarıda kullanma imkanı sunan hibrit yapısına uygun bir şekilde tasarlanacak olan bu oyun, mobilite ve taşınabilirlik açısından da büyük bir avantaj sunacak. Bu sayede, oyuncular diledikleri her yerde, her an Zelda dünyasına adım atabilecekler.

    GTA 6 en iyi PS5 Pro’da çalışacak

    0

    GTA 6 en iyi PS5 Pro’da çalışacak. Grand Theft Auto serisinin hayranları, Rockstar Games’in yıllardır beklenen yeni oyunu GTA 6’yı dört gözle bekliyor.

    GTA 6, PS5 Pro söylentileri devam ediyor. Serinin önceki oyunları, geniş açık dünyaları, zengin detayları ve etkileyici görselleriyle dikkat çekerken, GTA 6 ile birlikte bu deneyim daha da ileriye taşınacak. Ancak merak edilen bir diğer konu ise, bu devasa oyun dünyasının hangi konsolda en iyi şekilde çalışacağı. Gelen son bilgiler, GTA 6’nın en iyi performansı PlayStation 5 Pro’da göstereceği yönünde.

    PlayStation 5, yeni nesil oyun konsolları arasında hızla popülerlik kazandı ve güçlü donanımı ile oyunseverlere yüksek kaliteli grafikler ve akıcı bir oyun deneyimi sunuyor. Ancak, gelişen oyun teknolojileri ve özellikle GTA 6 gibi büyük ölçekli oyunlarla birlikte, PlayStation 5’in mevcut donanımı sınırlı kalabilir. Bu sebeple, Sony’nin PS5 Pro’yu piyasaya sürmesi bekleniyordu ve bu gerçekleşti. PS5 Pro, daha güçlü bir işlemci ve grafik birimiyle sayesinde oyunların daha yüksek çözünürlüklerde ve daha stabil kare hızlarında çalışmasını sağlayacak.

    GTA 6, oyun dünyasında devrim yaratması beklenen bir yapım olarak, PS5 Pro‘nun gücünden en iyi şekilde faydalanacak. Bu yeni konsol, özellikle 4K çözünürlükte ve 60 FPS (frame per second) sabit hızda oyun oynamak isteyenler için mükemmel bir seçenek olacak. PS5 Pro’nun daha güçlü grafik kartı ve artırılmış işlemci gücü, GTA 6‘nın daha fazla detay ve daha büyük bir açık dünya sunmasına imkan verecektir. Duyurulan bilgilere göre, oyunun şehir içi alanlarında çok daha fazla NPC (Non-Player Character) ve etkileşimli öğe yer alacak. Bu da daha yüksek işlemci gücü ve gelişmiş grafik işlemci birimlerine ihtiyaç duyacak.

    GTA 6 en iyi PS5 Pro’da çalışacak

    GTA 6, Rockstar Games’in oyun dünyasına yeni bir soluk getirmeyi vaat ediyor. Detaylı karakter modellemeleri, dinamik hava koşulları ve gerçekçi fizik motoru gibi unsurlar, oyunun PS5 Pro’daki en iyi performansını sergileyecek özelliklerden sadece birkaçı. Özellikle açık dünya oyunlarıyla ünlü olan Rockstar Games, GTA 6 ile devasa haritalar ve etkileşimli şehirler sunmayı planlıyor. Bu tür büyük ölçekli açık dünya oyunları, yüksek donanım gereksinimleriyle tanınır ve PS5 Pro’nun üstün işlemci gücü, tüm bu öğelerin akıcı bir şekilde çalışmasına olanak tanıyacak.

    PS5 Pro’nun sunduğu daha yüksek grafik çözünürlükleri ve işlem gücü sayesinde, oyunculara çok daha keskin görseller ve daha az yavaşlama yaşatan bir oyun deneyimi sunulacak. Bunun yanı sıra, gelişmiş ışıklandırma teknikleri ve daha gerçekçi çevresel etkileşimler de GTA 6‘nın görselliğini daha da öne çıkaracak.

    PS5 Pro’nun sağladığı avantajlar, sadece oyun dünyasında değil, aynı zamanda VR (Virtual Reality – Sanal Gerçeklik) ve ray tracing (ışın izleme) gibi teknolojilerde de kendini gösterecek. GTA 6, bu yeni nesil teknolojileri destekleyen bir oyun olarak, oyunculara daha derin ve sürükleyici bir deneyim sunacak. Özellikle ray tracing, ışık ve gölge efektlerinde devrim yaratacak, bu da GTA 6 dünyasını bir başka seviyeye taşıyacak.

    Evinizi Kışa Hazırlayacak Teknolojiler

    0

    Kış mevsimi yaklaşırken, yaşam alanlarımızda daha fazla vakit geçirdiğimiz bir döneme giriyoruz. Bu süreçte evimizi daha konforlu, enerji verimli ve pratik hale getirmek hem yaşam kalitemizi artırır hem de bütçemizi korur. İşte evinizi kışa hazırlarken hayatınızı kolaylaştıracak bazı teknolojiler:

    Akıllı Termostatlar
    Akıllı termostatlar, evinizin sıcaklığını optimize ederek enerji tasarrufu sağlamanın en etkili yollarından biridir. Kullanıcı alışkanlıklarını öğrenen bu cihazlar, evinizi ideal sıcaklıkta tutar ve uzaktan kontrol imkanı sunar.
    Enerji Verimli Isıtma Sistemleri
    Kışın ısınma masraflarını düşürmenin en etkili yolu, enerji verimli ısıtma sistemleri kullanmaktır. Yoğuşmalı kombiler ve ısı pompaları, geleneksel sistemlere kıyasla daha düşük enerji tüketirken aynı ısı konforunu sağlar.
    Termosifonlar
    Kış aylarında sıcak suya olan ihtiyaç artar. Yeni nesil enerji verimli termosifonlar ve su ısıtıcılar, düşük enerji tüketimiyle hem çevre dostu hem de ekonomik bir çözüm sunar. Özellikle akıllı modeller, su sıcaklığını kullanım alışkanlıklarınıza göre optimize eder. Bu kategoride Demirdöküm’ün DT4 B 65 Basic Titanium 65lt Termosifonu iyi bir seçenek olarak karşımıza geliyor.
    Dikey Isıtıcılar
    Portatif ve şık tasarımlarıyla dikey ısıtıcılar, kış aylarında ekstra ısınma ihtiyacını karşılamak için idealdir. İnfrared veya seramik ısıtma teknolojileri kullanan bu cihazlar, enerji verimliliği sağlarken anında sıcaklık yayar. Özellikle küçük alanları hızlıca ısıtmak için mükemmel bir çözümdür. Bu kategoride Homenist’in HI3043 Dikey Isıtıcı D2000 modeli iyi bir seçenek olarak dikkat çekiyor.
    Çay ve Kahve Makineleri
    Soğuk kış günlerinin vazgeçilmezleri arasında sıcak içecekler yer alır. İleri teknolojili çay ve kahve makineleri, hızlı ve zahmetsiz bir şekilde sıcak içeceklere ulaşmanızı sağlar. Otomatik programlama ve kişiselleştirilmiş içecek seçenekleriyle keyfinizi artırır. Grundig TM 7981 1650 W Çelik Çay Makinesi Inox bu kategoride fiyat performans olarak iyi bir seçim olarak karşımıza geliyor.
    Akıllı İzolasyon Sistemleri
    Kışın ısı kaybını önlemek enerji tasarrufunda önemli bir etkendir. Akıllı izolasyon sistemleri, hangi alanların enerji kaybına neden olduğunu tespit eder ve bu alanlara özel çözümler sunar.
    Hava Temizleme Cihazları
    Kış aylarında evin kapalı ortam havası, nem oranı ve hava kalitesi önemli bir hale gelir. Modern hava temizleme cihazları, zararlı partikülleri ve alerjenleri temizlerken nem seviyesini dengeler, böylece daha sağlıklı bir yaşam ortamı oluşturur.
    Akıllı Aydınlatma Çözümleri
    Enerji tasarrufu için akıllı aydınlatma sistemlerinden faydalanabilirsiniz. Hareket sensörlü veya uzaktan kontrollü LED lambalar, ihtiyaç duyduğunuzda devreye girerek enerji tüketimini optimize eder.
    Güneş Enerjisi Panelleri ve Enerji Depolama Sistemleri
    Kış aylarında enerji maliyetlerini azaltmanın bir diğer yolu, güneş enerjisi sistemleri kullanmaktır. Güneşli günlerde üretilen enerjiyi depolayarak ihtiyaç duyduğunuzda kullanabilirsiniz.
    Akıllı Cam ve Pencere Sistemleri
    Isı yalıtımı sağlayan akıllı cam ve pencere sistemleri, iç mekan sıcaklığını korurken enerji tüketimini azaltır. Bazı modeller, ışık geçirgenliğini hava koşullarına göre ayarlayarak konfor ve enerji verimliliği sunar.
    Akıllı Ev Asistanları
    Isıtma, aydınlatma ve diğer cihazlarınızı entegre bir şekilde yönetmek için akıllı ev asistanlarından faydalanabilirsiniz. Sesli komutlarla kontrol imkanı sunan bu cihazlar, evinizi daha pratik ve verimli bir şekilde yönetmenizi sağlar.

    Kış mevsimine hazırlanırken, evinizin konforunu artıracak bu teknolojilerden yararlanabilirsiniz. İster sıcak bir kahveyle keyif yapıyor olun, ister enerji verimli bir ortam oluşturmayı hedefleyin, bu çözümler yaşam kalitenizi artırırken enerji maliyetlerinizi düşürecek. Evinizi teknolojinin sunduğu imkanlarla daha sıcak, konforlu ve verimli hale getirin!

    Neden WiFi 7’yi tercih etmeliyiz?

    En önemli sorulardan biri, neden WiFi 7’yi tercih etmeliyiz? Son yıllarda internet bağlantı hızlarının artması ve cihaz sayılarının hızla çoğalmasıyla birlikte, WiFi teknolojisi de önemli gelişim gösterdi.

    En son çıkan WiFi 6 ve WiFi 6E teknolojileri, hız ve kapasite açısından büyük iyileştirmeler sunmuşken, gözler artık yeni nesil WiFi standardı olan WiFi 7‘ye çevrildi. Peki, WiFi 7 teknolojisi gerçekten neden tercih edilmelidir? İşte WiFi 7’nin sunduğu yenilikler ve bu yeni standardın neden önemli olduğunu anlamanızı sağlayacak bazı başlıca sebepler.

    1. Daha Yüksek Hızlar ve Geliştirilmiş Performans

    WiFi 7, hız konusunda ciddi bir sıçrama vaat ediyor. WiFi 6 ve 6E, teorik olarak 9.6 Gbps’ye kadar hız sunabiliyor, ancak WiFi 7, bu hızı çok daha ileriye taşıyor. WiFi 7, teorik olarak 46 Gbps’ye kadar hızları destekleyebiliyor. Bu kadar yüksek hızlar, özellikle video akışları, çevrimiçi oyunlar, büyük dosya transferleri ve 8K gibi yüksek çözünürlüklü medya içerikleri için son derece faydalıdır. Evde ya da iş yerlerinde internet kullanımının arttığı günümüzde, yüksek hızlar sadece bir lüks değil, aynı zamanda çok daha verimli bir internet deneyimi sunuyor.

    wifi-7

    2. Daha Az Gecikme ve Daha İyi Performans

    WiFi 7, düşük gecikme süreleri sunarak daha iyi bir performans sağlar. Özellikle oyun oynayanlar ve video konferans uygulamalarını kullananlar için gecikme önemli bir faktördür. WiFi 7, daha kısa gecikme süreleri ile oyun deneyimlerini ve video görüşmelerini kesintisiz hale getirir. WiFi 7’nin düşük gecikme özellikleri, aynı zamanda uzaktan çalışma, sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) uygulamaları için de kritik bir avantajdır.

    3. Daha Fazla Bağlantı Kapasitesi ve Yoğun Ortamlarda Daha İyi Performans

    WiFi 7, daha geniş kanal bantları ve gelişmiş teknolojilerle, çok sayıda cihazın aynı anda bağlandığı ortamlarda performansını artırıyor. Özellikle akıllı ev cihazlarının, IoT cihazlarının (Internet of Things) ve diğer internet bağlantılı cihazların hızla arttığı günümüzde, ağ yoğunluğu önemli bir sorun haline geldi. WiFi 7, 320 MHz’lik daha geniş kanal bantları ile daha fazla cihazın sorunsuz bir şekilde bağlanmasını sağlar. Bu, özellikle kalabalık evlerde, ofislerde veya halka açık alanlarda internet bağlantısının çok daha verimli olmasını sağlar.

    4. Gelişmiş Kanal Yönetimi ve Daha İyi Spektrum Kullanımı

    WiFi 7, kanal yönetimini ve spektrum kullanımını daha verimli hale getiren yeni özellikler sunuyor. Bu sayede, WiFi 7 teknolojisi, daha az parazit ve daha stabil bağlantılar sunar. Özellikle yoğun yerlerde, WiFi ağlarının birbirine karışması, parazit ve ağ kesintilerine yol açabilir. WiFi 7, çok daha güçlü kanal yönetim özellikleri ile bu tür sorunları minimize eder. Ayrıca, 2.4 GHz, 5 GHz ve 6 GHz frekans bantlarında daha verimli bir şekilde çalışarak, daha hızlı ve kararlı bağlantılar sunar.

    5. 8K Video ve Yüksek Performanslı Akış için İdeal

    WiFi 7, özellikle video akışı ve yüksek çözünürlüklü içerik için ideal bir platform sunar. 8K video akışı, VR ve AR gibi yoğun veri gereksinimi olan uygulamalar için, WiFi 7’nin yüksek hızları ve düşük gecikme süreleri oldukça önemlidir. WiFi 7, bu tür içeriklerin sorunsuz bir şekilde aktarılmasını sağlayarak, evde sinema keyfi yapmak isteyenler için büyük bir avantaj oluşturur. Ayrıca, WiFi 7’nin çoklu akış teknolojisi, birden fazla cihazın aynı anda video izlemesi gibi senaryolarda da stabil performans sağlar.

    6. Daha Güvenli Bağlantılar

    WiFi 7, daha gelişmiş güvenlik özelliklerine de sahip. WPA3 teknolojisi, WiFi 7 ile entegre olarak daha güvenli bir ağ bağlantısı sağlar. Bu, özellikle kişisel verilerin korunması açısından önemlidir. WiFi 7, daha güçlü şifreleme teknikleri ve güvenlik protokollerine sahip olduğu için ağınızda daha güvenli bir bağlantı kurmanıza yardımcı olur. Bu, özellikle hassas verilerin bulunduğu iş ortamlarında büyük bir avantajdır.