Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 395

    Windows 11’i Windows 10 Gibi Göstermenin Yolları

          Windows 11, tam olarak Windows 10 gibi gözükmediğinden; duvar kağıdı, simgeler ve başlat menüsü gibi öğeleri değiştirerek, Windows 10’a benzetilebilir. Windows 11’i Windows 10 Gibi Göstermenin Yolları başlıklı yazımda, Windows 11 kurup fikir değiştirenler, Windows 10’unu arayanlar için Windows 11’i sadece görsellikte Windows 10’a benzetmek için neler yapılması gerektiğinden bahsedeceğim.

          Windows 11’i Windows 10’a benzetmek için yapılabilecekleri sıralayarak devam edelim.

    Görev çubuğunu özelleştirme

     

          Windows 11’de   Ayarlar > Kişiselleştirme > Görev Çubuğu > Görev çubuğu davranışları ” adımları takip edildiğinde, klavyeden Windows tuşuna basıldığında gelen görev çubuğunun hizalanması yapılabilir. Normalde ortada gelen görev çubuğu, Windows 10’da olduğu gibi sola çekilebilir.

    Pencere Öğelerini kaldırma

          Windows 11’de  ” Ayarlar > Kişiselleştirme > Görev Çubuğu ” açıldığında  ” Pencere Öğeleri”  kapatılabilir.  Windows 11’deki Widget adı verilen bu özellik, Windows 10’da kullanılmadığından gizlenebilir. Windows 11’de widget’lar; ekranın alt kısmında bulunan görev çubuğunun solunda çıkan hava durumu gibi içeriklerin olduğu bileşenleri kapsamaktadır.

    Microsoft Teams simgesini kaldırma

          Windows 11’de pencere öğelerinin olduğu sayfada aynı zamanda sohbet adında bir seçenek de bulunuyor. Bu seçenek, görev çubuğunda Microsoft Teams öğesini kontrol ediyor. Sohbet seçeneği kapatıldığında, görev çubuğundaki MS teams simgesi de kayboluyor.

    Windows 10 duvar kağıtlarını kaldırma

          Windows 11’de gözünüz Windows 10’u arıyorsa, Windows 10’da kullandığınız favori masaüstü arka planlarınızı duvar kağıdı olarak kullanabilirsiniz.  Windows 10 duvar kağıdınızı hiç özelleştirmemiş olabilirsiniz fakat Windows 10 arka planı kullanmak istiyorsanız, istediğiniz eski Windows 10 duvar kağıdını kullanabilirsiniz.

    Windows 11 simgelerini değiştirme

          Windows 11 masaüstü klasör simgelerini Windows 10 simgeleri ile değiştirebilirsiniz. İnternetten Windows 10 simgeleri olarak aradığınızda bulduğunuz simgeleri, kolaylıkla Windows 11’de de kullanabilirsiniz. Herhangi bir klasörün özelliklerinden “ Gözat” adımıyla, bulduğunuz simgeleri Windows 11’de kullanmaya başlayabilirsiniz.

    Windows 11 ses dosyalarını değiştirme

          Windows 10 seslerini Windows 11’de deneyimlemek istiyorsanız, bu siteden indireceğiniz Windows 10 seslerini deneyebilirsiniz.

    Windows 10 başlat menüsünü Windows 11’e geri getirme

          Windows 11 başlat menü görünümünü değiştirmenin en kolay yollu, üçüncü parti uygulama kullanmaktır. Bu uygulamalardan birisi de Start11 dir. Bu uygulamayı 30 gün boyunca ücretsiz deneyebilirsiniz. Uygulamadan memnun kalırsanız satın almanız gereklidir.

    src: start11

          Start11 internet adresinden indireceğiniz uygulamayla sadece Windows 10 başlat menüsü değil aynı zamanda Windows 7’deki başlat menü görünümünü de deneyebilirsiniz.

          Uygulamada Windows 10 başlat menü görünümünü seçmekle birlikte, menü üzerindeki bileşenleri de istediğiniz yere taşıyabilirsiniz.

    Windows 10 yazı fontlarını Windows 11’de kullanma

          Windows 10’da Segoe UI yazı fontu kullanılıyordu. Windows 11’deki yazı fontu da Segoe UI ile aynı olmasına rağmen, Windows 11’de ekran türü ve boyutuna göre değişiklik gösteriyor.

          Ancak, Segoe UI’den tamamen kurtulmak ve farklı yazı fontlarını denemek için;

          Ayarlar’ı açıp solda Kişiselleştirme ve ardından sağda Yazı Tipleri’ni seçmeniz gerekiyor. Bu pencerede Kullanılabilir yazı tipleri seçeneğinden istediğiniz yazı fontunu seçebilirsiniz.

          Windows 11’de yaptığınız değişiklikler hoşunuza gitmeme olasılığına karşı, bu işlemlere başlamadan önce kayıt defterini yedeklemeniz uygun olacaktır. Yedeklediğiniz .reg uzantılı dosyayı yönetici hakları ile çalıştırdığınızda, eski ayarlarınıza dönüş yapmış olursunuz.

          Twitter takip için @salihertugrul   YouTube kanalım

    Beyaz Eşya Enerji Tüketim Harfleri Ne Anlama Gelir?

    Küresel ısınmaya bağlı olarak iklim değişikliğinin etkileri artarken, elektrik tüketimi başta olmak üzere hayatın birçok alanında düzenleyici çalışmalar yapılıyor.  Enerji sınıfının tanıtılması ve buna karşılık gelen etiketleme, Avrupa Birliği ve dünyada yürütülen en çevre dostu çalışmalardan biri.

    Bu çalışmanın çevre üzerindeki etkisinin yanı sıra enerji etiketleri ekonomik anlamda da tasarruf sağlıyor. Cihazlar üzerine koyulan etiketler sayesinde evinizdeki ev aletlerinin bir yılda ne kadar enerji tükettiğini öğrenebilir ve daha ekonomik bir modele geçiş yapabilirsiniz.Beyaz Eşyalarda Güç Tüketimi Enerji Sınıfı

    Günümüzde üretilen tüm elektrikli aletleri kapsayan bu sınıflandırmanın detaylarını biliyor musunuz?   Bu makale, güncellenen enerji sınıfları ve etiketleri hakkında bilmeniz gereken her şeyi size sunacak. Aynı zamanda enerji tüketiminizi azaltabilecek ve faturalarınızı kontrol altında tutabilecek ürünleri seçerken seçim yapmanızı da kolaylaştıracak.

    Buzdolabı Kategorisinde Öne Çıkan Ürünlere Buradan Ulaşabilirsiniz

    Beyaz Eşyalarda Güç Tüketimi Enerji Sınıfı Ne Anlama Gelir?

    Bulaşık makineleri, buzdolapları ve çamaşır makineleri gibi tüm elektrikli cihazların, ne kadar verimli (veya verimsiz) olduklarını gösteren Avrupa çapında bir enerji etiketi taşıması gerekir. 2021’de derecelendirme sisteminin yenilenmesinin ardından, yeni cihazlar resmi olarak G’den (en az verimli) A’ya (en verimli) kadar bir ölçekte derecelendirilir. Ancak yine de G’den (en az verimli) A+++’ya (en verimli) kadar eski derecelendirme sistemini kullanan beyaz eşya satan bazı dükkânlar görebilirsiniz.

    Bulaşık Makinası Kategorisinde Öne Çıkan Ürünlere Buradan Ulaşabilirsiniz

    Bütçeniz için en iyi ve enerji açısından en verimli cihazı almaya çalışırken bu harfler ve şekiller kafa karıştırıcı olabiliyor. Ama umarım bu kılavuzda bunu anlamanıza yardımcı olabiliriz. Kesin olarak söylenebilecek olan şey, her iki derecelendirme sisteminde de bir cihazın aldığı not, saat başına kullandığı enerji miktarına bağlıdır. kWh (kilovat saat) tüketimi ne kadar düşükse, cihaz o kadar verimli ve derecelendirmesi o kadar iyidir.Beyaz Eşyalarda Güç Tüketimi Enerji Sınıfı

    Enerji Verimlilik Endeksi (EEI) Nedir?

    Enerji sınıfları, Avrupa Birliği standartlarına göre belirlenmiş bir referans değere göre sınıflandırılır. Bu değere Enerji Verimliliği İndeksi veya kısaca EEI denir. İndeks, pompanın güç girişinin önceden tanımlanmış bir referans akım kaynağının ne kadar altında olduğunu gösterir. İndeks değeri ne kadar düşükse cihaz o kadar az enerji tüketir.

    Çamaşır Makinası Kategorisinde Öne Çıkan Ürünlere Buradan Ulaşabilirsiniz

    Bir Cihazın Derecesini Nasıl Öğrenebilirim?

    Yeni beyaz eşya satın alırken enerji verimliliği değerlerine bakmak çok önemlidir, bu nedenle cihazın üzerinde derecesini gösteren renkli etikete dikkat edin. En verimli cihazlar yeşil renk kodludur, en az verimli olanlar ise kırmızıdır. Ek olarak, Energy Saving Trust (EST), enerji verimli ürünler konusunda kapsamlı bir sicile sahiptir. Bu veri tabanında görünen cihazlar bir EST ‘onay mührü’ taşıyacaktır. EST, karbon emisyonlarının ve su kullanımının nasıl azaltılacağı konusunda tavsiyeler veren tarafsız bir hizmettir.Beyaz Eşyalarda Güç Tüketimi Enerji Sınıfı

    2021 Yılı İtibariyle Beyaz Eşyalardaki Güç Tüketimi Etiketleri

    A Enerji Sınıfı

    En yüksek verimliliğe sahip enerji sınıfı A enerji sınıfıdır. Bu etikete sahip cihazların enerji verimlilik endeksleri, 41’e eşit veya altındadır. Ev ve iş yerlerinde A sınıfı enerji etiketine sahip cihazlar kullanmayı tercih ederek ciddi oranda tasarruf yapabilirsiniz.

    B Enerji Sınıfı

    B enerji sınıfı, 51 ile 41 arasında indeks değerine sahip cihazlar için kullanılır. A sınıfı kadar verimli olmasa da elektrik tasarrufu sağlamada etkili cihazların dahil edildiği enerji verimliliği sınıfıdır.

    Fırın Kategorisinde Öne Çıkan Ürünlere Buradan Ulaşabilirsiniz

    C Enerji Sınıfı

    Enerji tasarrufu sağlama potansiyeli yüksek üçüncü en iyi grup, C enerji sınıfı etiketine sahip cihazlardır. Bu enerji sınıfında yer alan ürünler, orta düzeyde nitelendirilebilecek şekilde elektrik tasarrufu yapmanıza yardımcı olur. Maksimum indeks değerleri ise 64’tür.

    D Enerji Sınıfı

    D enerji sınıfı, ortalama altı enerji verimliliğine sahip cihazlara verilen sınıflandırmadır. İndeks değerleri 80 ve altı değere sahiptir. Bu sınıfta yer alan cihazların kullanımı, aylık elektrik tüketimini ciddi anlamda artırabilir.

    E Enerji Sınıfı

    E sınıfı, düşük enerji verimliliği sağlayan enerji sınıflarından biridir. İndeks değerleri 100 ve altı seviyedeki cihazlar, bu sınıfta yer alır.

    F Enerji Sınıfı

    F enerji sınıfı etiketi, düşük verimliliğe sahip cihazların üzerinde görülür. Elektrik tasarrufu yapmak isteyen kişilerin bu enerji sınıfı etiketine sahip aletleri kullanmaması önerilir. Zira indeks değerleri 125’e kadar çıkabilir.

    Derin Dondurucu Kategorisinde Öne Çıkan Ürünlere Buradan Ulaşabilirsiniz

    G Enerji Sınıfı

    İndeks değeri 125’in üstünde olan G, verimliliği en düşük enerji sınıfıdır. Bu enerji sınıfı etiketine sahip elektrikli cihazların harcadığı enerji, faturaları olumsuz yönde etkiler.

    Beyaz Eşyalardaki Enerji Sınıfları

    Beyaz eşyalar, yeni enerji verimlilik etiketleri uygulaması kapsamında yeniden sınıflandırılmıştır. Geçmişte A++, A+++ gibi sınıflandırma ölçütleri kullanılan bu ürünler, günümüzde çok daha anlaşılması kolay biçimde etiket değerlerine sahiptir.

    Beğendiğiniz bir beyaz eşyanın hangi enerji sınıfına dâhil olduğunu anlamak için ön yüzünde bulunan etiketteki siyah ok simgesine odaklanabilirsiniz. Bu ok doğrudan ürünün ne kadar enerji tükettiğini gösterir. Çizelgenin hemen altında ise bu sınıfa karşılık gelen enerji tüketim miktarının kilovat-saat/yıl cinsinden değerini görebilirsiniz.

    Ütü Kategorisinde Öne Çıkan Ürünlere Buradan Ulaşabilirsiniz

    Yeni etiketlerde, bu değerlere ek olarak yeni sınıflandırma ölçütlerine de yer verilir. Örneğin buzdolaplarında, dondurucu ve soğutucunun litre cinsinden toplam kapasiteleri ayrı ayrı yazar. Ayrıca desibel cinsinden ürünün gürültü düzeyi hakkında bilgilendirme bulunur.

    Gürültü düzeyi çizelgesi, enerji sınıfı çizelgesine benzer yapıdadır. Yani düşükten yükseğe doğru A’dan D’ye kadar sıralanır. Dolayısıyla bu sınıflandırmada da A sınıfı ürünlere yönelmekte fayda vardır.

    Süpürge Kategorisinde Öne Çıkan Ürünlere Buradan Ulaşabilirsiniz

    Beyaz Eşyalarda Enerji Verimliliğinin Önemi

    Elektronik cihazlardaki enerji verimliliği sayesinde aynı iş için kullanılan elektrik enerjisi miktarı azaltılır. Daha az elektrik enerjisinin tüketilmesi ise çevreye daha az sera gazı salınımı anlamına gelir. Karbon ayak izinin ideal seviyede kalmasına yardımcı bu etki sayesinde çevreye verilen zarar da azalmış olur.   Buna ek olarak, elektronik cihazlardaki enerji verimliliğinin ekonomik bir boyutu da mevcuttur. Aynı iş için daha az elektrik enerjisi kullanılması, daha az tutarlarda elektrik faturası ödenmesini mümkün kılar.

    www.mediamarkt.com.tr

    Hayatımızı kolaylaştıran teknolojiler: Robot süpürge seçerken dikkat edilmesi gerekenler!

    0

    Pek çok teknolojik alet gibi, robot süpürgeler de artık hayatımızın birer parçası olmaya başladı. Özellikle haritalandırma, zamanlama, kuru ve ıslak temizlik seçenekleriyle, evde olmasak bile görevini yerine getirebiliyor. Peki satın alırken nelere dikkat etmemiz gerekiyor?

    Robot süpürge seçerken dikkat edilmesi gerekenler

    Robot süpürge satın alırken dikkat edilmesi gereken bazı unsurlar bulunuyor. Örneğin, kimi yalnızca süpürme işlemini yaparken kimi hem silme hem de süpürme yapabiliyor. Aynı zamanda bazıları, yalnızca çalıştırdığınız zaman aynı yerlerin üzerinden tekrar geçmemek için geçici süre hafızasına kaydolan bir haritalandırma yapıyor.

    Fakat nispeten daha pahalı olan versiyonlarıysa, yalnızca hafızasında haritayı tutmakla kalmıyor, aynı zamanda birden fazla haritayı veya çok katlı evlerdeki katları da kaydetmenize olanak sağlıyor. Tabii henüz hiç birisi merdivenleri tek başına çıkamıyor. Fakat ev içerisinde karşısına çıkan tüm engelleri rahatça aşabiliyorlar.

    Ancak alırken buna da dikkat etmeniz gerekiyor. Örneğin bazı robot süpürgelerin sensörleri üst kısımlarında ayrı bir çıkıntı olarak bulunuyor. Bu nedenle dolapların ve koltukların altına girmede zorlanabiliyorlar. Dolayısıyla evinizi bu cihazlara göre ayarlayamayacağınız için robot süpürgeleri satın alırken dikkat etmelisiniz.

    Ek olarak, evinizin boyutuna göre pil ömrü yüksek cihazları tercih etmelisiniz. Aynı zamanda ıslak temizlik, yani mop yapmasını da istiyorsanız bu şekilde bir model tercih etmelisiniz. Kısacası, cihazları incelerken ihtiyaçlarınızı göz önünde bulundurmalısınız.

    Elektronik seçim uygulamalarının seçim güvenliğine getirdiği artılar

    Günümüzde teknolojinin ilerlemesiyle birlikte seçim süreçleri de dijital dönüşüm geçiriyor. Geleneksel oy verme yöntemlerine alternatif olarak ortaya çıkan elektronik seçim uygulamaları, seçim süreçlerinde çeşitli artılar sunuyor. Bu yazımda, elektronik seçim uygulamalarının seçim güvenliğine getirdiği artıları ele aldım.

    Uzun yıllardır dünyanın farklı ülkelerinde kullanılıyor

    Elektronik oy kullanma, oyların atılması, sayılması ve arşivlenmesi için dijital araçların kullanıldığı bir sistem olarak uzun zamandır dünyanın birçok ülkesinde kullanılıyor. Oy verenlerin nerede oy kullandığına bağlı olarak, iki şekilde yapılabiliyor: Oy verenlerin oy kullanma merkezlerinde elektronik cihazları kullandıkları yöntem olan yerinde elektronik oy kullanma ve oy verenlerin herhangi bir yerden (hatta yurt dışından bile) oy kullanabildikleri yöntem olan uzaktan elektronik oy kullanma. Elektronik oylama Avustralya, Kanada, Estonya, Fransa, Hollanda, Norveç, İspanya, İsviçre, İngiltere, ABD, Namibya, Finlandiya, Portekiz, Filipinler, Brezilya, Hindistan, Rusya ve Moğolistan gibi birçok ülkede kullanılırken, avantajları ve dezavantajları konusundaki tartışmalar devam ediyor.

    Estonya’dan Kanada’ya e-seçim uygulamaları
    Genel ve yerel seçimlerin yanı sıra 2014 ve 2019 yıllarında gerçekleştirilen Avrupa Parlamentosu Seçimlerinde de internet üzerinden oylama yöntemi ilk kez kullanıldı. Estonya’da 2021 yılından itibaren seçmen listeleri de elektronik olarak düzenlenirken, Ülkede bugün kullanılan oyların üçte biri internet üzerinden oylama yöntemiyle kullanılıyor. Kanada’daki federal seçimler geleneksel yöntemle başka bir ifadeyle kâğıt oy pusulasıyla gerçekleştiriliyor. Bununla birlikte; belediyelerin bazıları optik tarama ve DRE oy kullanma makinelerini de kullanmakta ve sınırlı sayıda bölgede internet oy hakkı bulunuyor. Peki dünyanın birçok ülkesinde kullanılan ve giderek yaygınlaşan elektronik seçim sistemlerinin seçim güvenliğine ne gibi katkıları var?

    Oy Kaybı ve Yanlışlıkların Önlenmesi:
    Elektronik seçim uygulamaları, geleneksel kağıt oylama yöntemlerine göre oy kaybını ve yanlışlıkları önemli ölçüde azaltıyor. Makine tarafından okunan oyların otomatik olarak kaydedilmesi, hatalı veya eksik oyların tespit edilmesini sağlıyor. Böylece, seçmenlerin iradesinin doğru bir şekilde temsil edildiği ve seçim sonuçlarının güvenilir olduğu sağlanıyor.
    Hızlı ve Etkin Sonuçlar: Elektronik seçim uygulamaları, oy sayımı ve sonuçların bildirilmesi sürecini hızlandırıyor. Manuel oy sayımı sürecindeki hataların ve gecikmelerin önüne geçerek, seçim sonuçlarının daha hızlı ve etkin bir şekilde elde edilmesini sağlıyor. Bu da seçimlerin daha güvenilir ve şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmesine yardımcı oluyor.
    Erişilebilirlik ve Kullanım Kolaylığı: Elektronik seçim uygulamaları, engellilerin ve fiziksel zorluk yaşayan seçmenlerin oy kullanma sürecini kolaylaştırıyor. Sesli rehberlik, büyütme seçenekleri ve kolay kullanılabilir arayüzler gibi özellikler, daha fazla insanın oy kullanabilmesini sağlıyor.
    Veri Analizi ve İstatistiksel Analiz İmkanı: Elektronik seçim uygulamaları, toplanan verilerin analiz edilmesini ve istatistiksel analizlerin yapılmasını kolaylaştırıyor. Bu sayede, seçim sonuçlarıyla ilgili detaylı veriler elde edilebiliyor ve daha derinlemesine analizler yapılabiliyor. Bu veriler, gelecekteki seçim stratejilerinin oluşturulmasında ve karar alma süreçlerinde değerli bilgiler sunuyor.
    Hile ve Manipülasyon Riskinin Azaltılması: Elektronik seçim uygulamaları, fiziksel oy pusulalarının kaybolma, değiştirilme veya sahtecilik riskini ortadan kaldırıyor. Verilerin elektronik ortamda saklanması ve iletilmesi, manipülasyon riskini azaltıyor ve seçim sonuçlarının güvenilirliğini artırıyor. Ayrıca, elektronik sistemlerin güvenlik protokolleri ve şifreleme teknolojileri kullanarak yetkisiz erişimleri engellemesi, seçimlerin bütünlüğünü sağlıyor.
    Çevresel Katkılar: Elektronik seçim uygulamaları, kağıt kullanımını azaltarak çevresel etkileri olumlu yönde etkiliyor. Geleneksel kağıt oylama yöntemlerinde kullanılan tonlarca kağıdın tasarruf edilmesi, ağaç kesimlerinin azalmasına ve enerji tüketiminin düşmesine katkıda bulunuyor. Bu da seçim sürecinin sürdürülebilirlik açısından daha çevre dostu hale gelmesini sağlıyor.
    İşbirliği ve Entegrasyon: Elektronik seçim uygulamaları, farklı seçim birimleri arasında veri paylaşımını ve işbirliğini kolaylaştırıyor. Merkezi bir veritabanı üzerinde çalışan sistemler, birden fazla seçim biriminin entegre bir şekilde çalışmasını sağlıyor. Bu da seçim sürecinin daha koordineli ve verimli bir şekilde yürütülmesini mümkün kılıyor.

    Sonuç olarak, elektronik seçim uygulamaları seçim süreçlerinde birçok artı sunuyor. Hızlı sonuçlar, hile ve manipülasyon riskinin azalması, kullanım kolaylığı, veri analizi imkanı gibi faktörler, seçimlerin daha güvenilir, şeffaf ve etkin bir şekilde gerçekleştirilmesine olanak tanıyor. Bununla birlikte, elektronik seçim uygulamalarının güvenlik önlemlerinin sağlam olması ve sistemin güvenilirliğinin sağlanması önemlidir.

    MediaMarkt ‘Anneler Neler Neler Günü’ Reklam Filminde Ailedeki Tüm Annelere Yer Verdi

    Geniş ürün yelpazesiyle konforlu alışverişin keyfini sunan MediaMarkt, Anneler Günü’ne özel yeni reklam filmini yayınladı. Farklı yaşlardan anne ve çocukların hayatlarından kesitlere yer veren marka, “Siz ona MediaMarkt’tan Neler Neler Neler Alırsınız?” söylemiyle annelerin, aldıkları hediyeler karşısında yaşadığı mutluluğu da gözler önüne serdi.

    Kucağında yeni doğmuş bebeğiyle bir anne, 9 yaşlarındaki erkek çocuğu yataktayken dereceyle ateşini ölçen 40 yaşlarında başka bir anne, öğretmen gibi yanında durup ödevlerine yardım eden 35 yaşlarında bir anne, sofrayı donatmış 50-55 yaşlarında başka bir anne ve tribünde taraftar olup oğlunun maçında tezahürat yapan bir anne, teyze ve 70 yaşlarında anneanne…

    MediaMarkt’ın “Siz ona MediaMarkt’tan Neler Neler Neler Alırsınız?” söylemiyle yayınladığı yeni reklam filminde, farklı yaşlardan anne ve çocukların hayatlarından kesitlere yer veriliyor. Sonrasında çocukların yanında büyükleriyle birlikte MediaMarkt mağazalarında çok çeşitli alternatiflerden hediyeler seçmesiyle devam eden reklam filmi, alınan hediyelerin annelerde yarattığı mutluluğu gözler önüne sermesiyle sona eriyor.

    Markanın reklam filmini Anneler neler neler günü geldi! – YouTube linki üzerinden izleyebilirsiniz.

    Künye

    • Reklam Ajansı:                     TBWA\Istanbul
    • CCO:                                     İlkay Gürpınar
    • ECD:                                     Volkan Karakaşoğlu
    • CD:                                       Mesut Koçarslan, Serdar Güngör
    • Kreatif Grup Başkanı:           Orkun Süslü
    • Yaratıcı Ekip:                       Aslıhan Gülkaş, Hilal Erdem, Ece Hüdaverdi, Atilla Vardar, Cansu Ayanoğlu, Kadir Dalmış
    • Genel Müdür:                        Tuğyan Çelik
    • Genel Müdür Yardımcısı:       Ömer Üstündağ
    • Marka Ekibi:                         Levent Tüker, Seçil Karbo, Ece Aydınalp, Yağmur Karabulut
    • CSO:                                     Toygun Yılmazer
    • Stratejik Planlama Ekibi:      Onur Aydın, Yunuscan Hısımcıl, Aysu Abdula
    • Prodüksiyon Ekibi:                Nilay Çiğit, Leyla Özgecan Gezer, Mert Adabaş
    • Optimizasyon Ekibi:              Neslihan Gücüm, Gözde Bilir
    • Prodüksiyon Şirketi:             Ptot Films
    • Yönetmen:                            Canbert Yerguz
    • Müzik:                                  Jingle Jackson
    • Reklamveren:                       MediaMarkt
    • Reklamveren Yetkilisi:     Tolga Ünvan, Banu Yolcu, Tuğba Kurnaz, Tolga Aydınlı, Hazal Er, Ada Çavdarlı, Ercan Özcan, Erdi Yıldız, İbrahim Akçan

    MediaMarkt’ta Anneler Günü Kampanyası Başladı

    Geniş ürün yelpazesiyle teknolojiseverlere konforlu alışverişin keyfini sunan MediaMarkt’ta Anneler Günü Kampanyası başladı. Kampanya kapsamında 5 – 8 Mayıs tarihleri arasında Airfryer, akıllı saat, kahve ve espresso makinesi, robot süpürge, akıllı telefon ve Ultra HD LED TV gibi birbirinden farklı ürünler çeşitli fırsatlarla satışa sunulacak.

     

    Türkiye’nin en geniş satış alanına sahip elektronik perakendecisi MediaMarkt, yaklaşan Anneler Günü’nde son teknoloji ürünü bir hediye almak isteyenler için özel bir kampanya başlattı. 5-8 Mayıs tarihleri arasında geçerli olacak Anneler Günü kampanyası kapsamında Airfryer, akıllı saat, kahve ve espresso makinesi, robot süpürge, akıllı telefon ve Ultra HD LED TV gibi birbirinden farklı ürünler çeşitli fırsatlarla satışa sunulacak.

     

    5-8 Mayıs tarihleri arasında geçerli olacak kampanya kapsamında;

    • GRUNDIG FR 7284 AirFit Twin Çiftli Airfryer 4.899 TL’den
    • APPLE Watch Series SE 2. Nesil GPS 40mm Yıldız Işığı Alüminyum Kasa Akıllı Saat 5.499 TL’den
    • SIEMENS EQ300 TI351209RW Otomatik Kahve ve Espresso Makinesi 5.499 TL’den
    • KARCHER RCV3 Islak Kuru Mop Robot Süpürge 9.799 TL’den
    • VIVO Y22S 128GB Akıllı Telefon 7.599 TL’den (yanında Oral B Vitality Pro Cross Action Diş Fırçası hediye)
    • LG 43UQ75006LF 43 inç 108 Ekran Uydu Alıcılı Smart 4K Ultra HD LED TV 9.499 TL’den satışa sunulacak.

     

    MediaMarkt’ın kampanyası hem Türkiye genelindeki 91 mağazasında hem de online alışveriş sitesi mediamarkt.com.tr’de geçerli olacak.

     

    Tüketiciler kampanyaya dair detaylara 2023 Anneler Günü Hediyeleri ve İndirimleri | MediaMarkt adresinden ulaşabilirler.

     

    NFC ile temassız ödeme teknolojisi yaygınlaşıyor!

    NFC teknolojisi, mobil cihazlar üzerinden hızlı ve şifre kullanmadan ödeme yapmayı sağlayarak hayatı kolaylaştırmayı hedefliyor. Tüm dünyada ve ülkemizde hızla yayılan bu teknoloji sayesinde marketten ulaşıma kadar birçok noktada temassız ödeme yapmak mümkün. NFC ile ödeme yapmak için telefonda NFC özelliği bulunması yeterli oluyor. Bu sayede kullanıcılar, şifre girmeden kolayca ödeme işlemlerini tamamlayabiliyorlar. NFC’nin çalışma sistemi ise birkaç santimetre mesafedeki cihazlar arasında iletişim kurarak ödeme işlemini gerçekleştiriyor. NFC uyumlu cep telefonlarının kullanımı da oldukça basit. Sadece telefonu POS cihazına yaklaştırmak yeterli oluyor. Bu hafta NFC ile temassız ödeme teknolojisi ve hayatımıza getirdiği kolaylıkları Paynet Ürün Yönetimi ve İş Ortaklıkları Genel Müdür Yardımcısı Hakan Kocatürk’le konuştum.

    NFC nedir? Telefonumuzun NFC özelliğini nasıl kullanabiliriz? 

    Son yıllarda yaygınlaşan NFC ile ödeme yöntemi sayesinde kullanıcılar kredi veya banka kartlarını POS cihazlarına yaklaştırıp ödemelerini kolaylıkla yapabiliyor. Açılımı ‘Near Field Communication’ yani ‘Yakın Alan İletişimi’ olan NFC, Bluetooth ya da Wi-Fi gibi bir kablosuz bağlantı türü. Birkaç santimetre içerisinde farklı teknolojik cihazlar arasında iletişim kurulabilmesini sağlıyor.

    NFC teknolojisi, özellikle mobil ödemelerde kullanımıyla oldukça popüler hale geldi. Cep telefonlarında saklanan banka kartı veya kredi kartı bilgileri, NFC özelliği sayesinde ödeme işlemlerinde kullanılabilir. Bu sayede kullanıcılar, cüzdanlarından kart seçip kasiyere vermek yerine cep telefonlarındaki NFC özelliğini kullanarak ödeme yapabiliyor.

    NFC teknolojisi, ödeme işlemlerinin yanı sıra; turnikelerde geçiş kolaylığı, toplu taşıma ödemelerinde, biletlerin elektronik olarak saklanması ve kullanılması, otomatik makinelerde ödeme yapılması, park yerlerinde ödeme kolaylığı gibi birçok alanda da kullanılıyor. Bu sayede kullanıcılar, sadece cep telefonlarını kullanarak birçok günlük işlemi kolaylıkla gerçekleştirebiliyorlar. NFC teknolojisi kullanım alanları bakımından oldukça geniş bir yelpazeye sahip. Her geçen gün geliştiriciler ve üreticiler bu teknolojinin kullanım alanlarını genişletmek için sürekli olarak yeni uygulamalar geliştiriyorlar. Örneğin, NFC teknolojisi sayesinde artık evinizin veya araçların kapılarını açmak, hatta hasta takibi yapmak gibi birçok işlem de mümkün.

     

    Paynet Ürün Yönetimi ve İş Ortaklıkları Genel Müdür Yardımcısı - Hakan- Kocatürk
    Paynet Ürün Yönetimi ve İş Ortaklıkları Genel Müdür Yardımcısı – Hakan- Kocatürk

    NFC teknolojisiyle temassız ödeme hızla yaygınlaşıyor!

    Paynet Ürün Yönetimi ve İş Ortaklıkları Genel Müdür Yardımcısı Hakan Kocatürk’ten aldığım bilgilere göre: “2022 yılında 40,6 milyar dolara ulaşan global temassız ödemeler pazarının yıllık yüzde 19 ’luk büyümeyle 2030 yılında 164,1 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Kullanıcıların ilgili taraflar arasında fiziksel temas gerektirmeden dijital ödeme yapmalarını sağlayan temassız ödemeler, kredi ve banka kartları, akıllı kartlar, anahtarlıklar ve akılı telefon tabanlı çevrimiçi ödeme uygulamaları dahil olmak üzere çeşitli yöntemlerle hayata geçirilebiliyor. Alternatifleriyle karşılaştırıldığında ödemeleri daha hızlı ve güvenli sağladığı için tüketici deneyimini iyileştiren bir özellik olarak da öne çıkıyor. Başta perakende, sağlık, enerji, konaklama, ulaşım, bankacılık ve finansal hizmetler olmak üzere bugün birçok sektörde alışveriş temassız ödeme çözümleriyle daha hızlı ve konforlu şekilde gerçekleşiyor.

    PayPOS hızlı ve güvenli ödeme imkanı sunuyor

    Paynet olarak geliştirdiğimiz PayPOS çözümümüzle NFC özelliği bulunan Android işletim sistemine sahip cep telefonları, tabletler, el terminalleri veya kiosk gibi cihazları bir POS cihazına çeviriyoruz. Paynet üye işyerleri android cihazların PayPOS uygulaması yüklenebiliyor. Üye iş yerleri, uygulamayı aktif hale getirip NFC özelliğini ayarlardan açtıktan sonra ödeme alabiliyor. Ödeme, tıpkı POS cihazlarında olduğu gibi kart yaklaştırıldığı anda gerçekleşiyor. BDDK tarafından belirlenen temassız işlem limitleri içerisinde kalmak kaydıyla PIN kodu girmeden ödeme yapılabiliyor. Limit aşıldığındaysa tüketicilerin PIN kodunu yani kart şifresini girmesi gerekiyor. Herhangi bir ek işlem yapılmasına gerek kalmıyor.

    PayPOS sayesinde işletmeler herhangi bir ek kuruluma veya cihaz alınmasına gerek kalmadan müşterilerinden hızlı ve güvenli bir şekilde ödeme alıyor. Tüm işlemler, fiziki POS cihazları ile aynı güvenlik seviyesinde gerçekleşiyor. Düşük maliyetli bir çözüm olan PayPOS ile işletmeler; fiziki POS cihazı satın almak, bulundurma bedeli ödemek ya da bakım yaptırmak gibi masraflardan da kurtulmuş oluyor.”

     

    Android kullanıcıları dikkat! Bu yazılım cüzdanınızı hedef alıyor

    Google Play Store ve App Store gibi uygulama mağazaları hayatımızı büyük oranda kolaylaştırıyor. Tüm geliştiricilere açık olan bu platformlar, içerisinde milyonlarca oyun ve ugulama barındırıyor. Ancak, bu durum bazı tehlikelere de kapı aralıyor. Masum olarak görünen bazı aplikasyonlar, içerisinde kişisel bilgilerimizi ve hatta bankacılık uygulamaları üzerinden paramızı hedef alan tehlikeler barındırabiliyor. Son olarak Microsoft, bu iş için kullanılan yazılımlardan birine karşı kullanıcıları uyardı. 

    Microsoft’tan abonelik dolandırıcılığına karşı uyarı

    Android kullanıcılarını hedefleyen Toll dolandırıcılık malware‘i Microsoft tarafından keşfedildi. Yeni yazılım, uygulamaların ücretli sürümlerine gizlice abone olarak kullanıcıların cüzdanlarına erişmeye çalışıyor.

    Kullanıcıları kandırmak için fatura sahtekarlığına başvuran ücretli dolandırıcılık ailesi, Android’de en popüler hırsızlık yöntemlerinden biri haline geldi. Microsoft’un açıklamasına göre hackerlar, YouTube, Spotify ve Netflix gibi hizmetlerin aboneliklerini kullanarak Android cihazlarını hedef alıyor.

    Az bilinen bu iOS özelliğiyle iPhone’da yer açın

    0
    iPhone, dahili depolama alanı konusunda katı kurallara sahip. Son modellerde 1 TB gibi oldukça geniş depolama fırsatları sunuyor olsa da, bu varyantların fiyatı cep yakıyor. Ancak iOS’ta yıllardır olan bir özellik sayesinde telefonunuzda yer açabilirsiniz.

    iPhone için ‘Kullanılmayanları Kaldır’ nedir ve nasıl çalışır?

    Apple, kullanıcılarına depolama tarafında temel olarak iki seçenek sunuyor; ya dahili depolaması yüksek bir modeli tercih etmelisiniz ya da ücretli bir şekilde iCloud saklama alanınızı yükseltmelisiniz. Fakat iOS 11 ile sunulan Kullanılmayanları Kaldır özelliği ile telefonunuza nefes aldırabilirsiniz.
    İsminden de anlayacağınız üzere Kullanılmayanları Kaldır özelliği sayesinde telefonunuzdaki gereksiz uygulamaları, fotoğrafları, videoları veya dosyaları otomatik olarak kaldırabilirsiniz. Son zamanlarda kullanmadığınız uygulamaları tespit eden iOS, fazla yer kaplayan bu yazılımları kaldırabiliyor. iOS 11 ve üstü tüm Apple cihazlarında aktif olan bu özellik, aslında birçok iPhone kullanıcısı tarafından bilinmiyor. Tabii ki ekstra depolama alanı satın alarak dosyalarınızı iCloud’da saklayabilirsiniz, ancak Apple tarafından sunulan bu özelliği de göz ardı etmemelisiniz. Kullanılmayanları Kaldır özelliğine ulaşmak için Ayarlar > Genel > (iPhone, iPad) Saklama Alanı yolunu izlemelisiniz. Karşınıza çıkan ekranın orta bölümünde “Kullanılmayanları Kaldır” seçeneğini görüyor olmanız gerekiyor. Bu özellik kapsamında uygulamaları ister silebilir isterseniz de uygulamanın sakladığı depolama alanını boşaltabilirsiniz. Yani uygulama silinmez, ancak uygulama tarafından kullanılan saklama alanı temizlenebilir.
    Bu özelliğe ek olarak yine aynı ekranda yer alan “Eski Yazışmaları Sil“i de aktifleştirebilirsiniz. Bu özellik sayesinde bir yıldan daha eski olan WhatsApp, iMessage veya Facebook Messenger yazışmalarını kaldırabilirsiniz. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!

    Garanti Süreleri Uzuyor mu? Mobil Pazarda Bir Değişim mi Başlıyor?

    Ülkemizde birçok teknolojik ürünün garanti süresi 24 ay olarak yasal güvence altına alınömış durumda. Peki garanti süreleri uzuyor mu?

    Ülkemizde her hangi bir ürün satın aldığınızda (bazı ürünler ve kişisel kullanım ürünleri hariç) genellikle 24 ay garanti kapsamı altında olduğunu görüyoruz. Üreticilerin verdikleri bu garantilerin üzerine MediaMarkt’ın da “Cihaz Koruma Sigortası” adı altında garanti süresini uzattığını biliyoruz. MediaMarkt mağazalarından ya da MediaMarkt online mağaza üzerinden bir ürün satın aldığunızda sepete ekleme sürecinde “Ek Garanti” adı altında bir uyarı metni önünüze geiyor ve küçük bütçeler karşılığında ürünün garantisini de uzatma imkanına sahip olabiliyorsunuz. Bugün ise garanti süreleri uzuyor mu? Sorusuna cevap vermek istiyoruz.

    Geçtiğimiz günlerde Vivo Türkiye yaptığı bir kampanya ile “Uzatılmış Garanti” adı altında bazı telefonlarına 3 yıl garanti sunmaya başladı. İşte bu da “acaba garanti süreleri uzayacak mı?” sorusunun doğmasına sebebiyet verdi. Açıkçası bu durumlar yasal şartlar ile belirlense de markaların kendilerinin böyle özel garanti süreleri belirlemesinde bir sakınca yok. Henüz bununla ilgili bir detaylı çalışma bulunmasa da setördeki rekabet markaların bu ve buna benzer kampanyalar ile birlikte garanti sürelerini uzatabilemleri ile ilgili de bir beklentiyi oluşturmuş durumda. Hangi marka daha uzun süre garanti verirse bu sektörde önce geçecektir. Özellikle markaların güncelleme garantisi vermeleri yine bu noktada kullamıcıların daha uzun süre telefonlarını kullanabilmelerine de olaka sağlıyor. Sadece ürünün garantisi değil, güncelleme garantisi de olursa mobil pazarda ciddi bir hareketlilik olabilir…