KONAMI kozmetik güncellemeler odaklı Sezon 0’ın başladığını duyurdu.
KONAMI’nin amiral gemisi futbol oyunu “eFootball™” için son güncelleme Season 0: Ready for Action (Sezon 0: Aksiyona Hazır) yayında. Sezon 0, oyunseverlere favori takımlarının bazı formalarını ve kadrolarını yeni başlayacak kampanyayı kapsayacak şekilde güncelleme şansı verecek.
Resmi Fragman:
“eFootball™” Mobile 650 milyon indirmeye ulaştı!
Şubat 2023’te KONAMI, “eFootball™”un mobil sürümünün dünya çapında 600 milyon indirmeye ulaştığını duyurmuştu. Altı ay sonra oyun, 650 milyon indirmeye erişerek yepyeni bir kilometre taşını kutluyor!
Bu başarıyı kutlamak için bonuslar, başarılar, mücadele etkinlikleri ve çok daha fazlasıyla dolu bir kampanya 3 Ağustos’ta başladı:
·Tüm Kampanya etkinlikleri boyunca 360.000 GP, 90.000 Deneyim Puanı ve 200 jeton daha kazanma fırsatı
·Toplam 50 maç oynayarak v.3.0.0’ın çıkışında hediye olarak 300 jeton kazanabilme olanağı
İster deneyimli ister yeni bir kullanıcı olun, yeni bir yıla ve ağustos ayı boyunca “eFootball™”da deneyecek ve kazanacak çok şey var!
eFootball, KONAMI’nin popüler oyun serisi “PES”in yeniden markalaşmış halidir. Bu değişimle birlikte oyuna yeni bir futbol oyun motoru eklendi, oynanış geliştirmeleri eklendi ve oyun tüm uyumlu cihazlarda “oynaması ücretsiz” oldu.
Samsung Electronics’in kişiselleştirilmiş sağlık rehberliği, amaca yönelik tasarımlar ve gelişmiş mobil deneyim sunan yeni Galaxy Watch6 Serisi ile tanıştınız mı?
Samsung Electronics tarafından tasarlanan ve üretilen Galaxy Watch6 Serisi Türkiye’de satışa sunuldu. Galaxy Watch6 ile Galaxy Watch6 Classic ürünlerinden oluşan ve teknoloji ile hayatını kolaylaştırmak, sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürmek isteyen tüketicilere hitap eden yeni seriyi MediaMarkt’ta satın alabilirsiniz.
Daha ince bir çerçeve, daha kompakt bir tasarımla sunulan Galaxy Watch6 Serisi; daha büyük ve canlı bir ekranla birlikte geliyor. Aynı zamanda daha etkileşimli bir kullanıcı arayüzüne sahip olan; rafine ve şık bir tasarımda bütünsel sağlık tekliflerini ve güçlü performansı bir araya getiren Galaxy Watch6 Serisi artık teknoloji tüketicisiyle buluşmaya hazır.
Galaxy Watch6 Serisi, kişiselleştirilmiş ve uygulanabilir ipuçları, tavsiyeler ve teşvikler sunarak günün her saati olumlu değişikliklere yol açabilecek anlamlı bilgiler sağlıyor. Daha sağlıklı bir bedenin ilk koşulunun daha iyi uyku olduğunu kabul eden Samsung, uykunun üç temel unsuruna odaklanarak kullanıcıların günlerini optimize ettikleri gibi gecelerini de optimize etmelerine yardımcı oluyor. Kişisel uyku düzenlerini anlamalarına, daha iyi alışkanlıklar geliştirmelerine ve uyku dostu bir ortam oluşturmalarına olanak tanıyor.
En gelişmiş uyku ve sağlıklı yaşam özelliklerini temel alan Galaxy Watch6 Serisi, kullanıcıların her gece aldıkları uykunun kalitesini anlamalarına yardımcı olmak için artık Uyku Puanı Faktörleri’nin (toplam uyku süresi, uyku döngüsü, uyanık kalma süresi, ayrıca fiziksel ve zihinsel iyileşme) derinlemesine analizini sunuyor.
Telefon fiyatları zamlanıyor. Buna karşın birçok marka, rekabette yerini almak adına yeni modeller sunuyor. Bu yazımızda 8000 TL altında kalan ve birçok yönden kullanıcıları memnun edecek modelleri inceliyoruz.
8000 TL altı öne çıkan bir model VIVO Y16
Bütçe dostu akıllı telefonlarda Vivo markası son dönemin yıldızlarından biri. Y16 ise markanın öne çıkan bir modeli. Öncelikle ürünün 8.19 mm incelikte ve sadece 183 gram olduğunu belirterek başlayalım. Kavisli düz çerçeve ile birleşince ortaya birinci sınıf bir tasarım çıkıyor. Ön tarafa geldiğimizde çiğ damlası çentikli 6.5 inç ekran görüyoruz. Ekran performansı üst seviye telefonlara göre biraz daha soluk kalsa da Y16 yine de yeterli. Ancak parlaklık yüksek olmadığı için güneşli ortamlarda ekranı görmek biraz zor olabilir.
Donanım özellikleri açısından Y16, sekiz çekirdekli Media Helio P35 işlemci ile geliyor. Yüksek grafikli oyunlar dışında yeterli bir işlemci diyebiliriz. Yine de çok fazla program açık olduğunda geçişlerde yavaşlık hissetmeniz mümkün. İşlemciye 4GB RAM ve 128GB dahili depolama eşlik ediyor. Özellikle bu değerler ürünün segmenti açısından oldukça yeterli. 5000 mAh batarya ise tüm günün yükünü rahatlıkla çekiyor.
Kamera performansı
Y16’da 13MP ana arka kamera ve 2MP makro kamerada yer alıyor. Bu tarz telefonlarda fotoğraf konusunda anahtar kelime ışık. Yeterince ışık varsa Y16, tatminkar sonuçlara imza atıyor. HDR modu da aşırı parlak gökyüzünün olduğu durumlarda devreye giriyor. Ancak düşük ışıkta kalite, amiral gemisi telefonlara göre belli oluyor. Zaten telefonda gece modu yok. Makro kamera ise ortalama performansa sahip. Ön tarafta ise 5MP kamera özçekim ve video aramalar için yeterli.
Kağıt üzerindeki değerler açısından oldukça iddialı bir model ile devam ediyoruz. 6.6 inç ekrana sahip ründe 8GB RAM ve 128GB depolama alanı yer alıyor. 8GB gerçekten çok yüksek bir rakam. Ayrıca ekranın 90Hz tazeleme hızına sahip olduğunu belirtelim. Bu segment için 90Hz fazlasıyla yeterli. İşlemci tarafında ise ürün MediaTek Helio G37’ye sahip. G37, Vivo Y16’daki P35’ten biraz daha güncel ve yüksek performanslı bir işlemci. Ürün 5000 mAh gibi yüksek kapasiteli bir bataryaya sahip.
50MP değerinde arka kamera genel olarak başarılı. Ancak fotoğrafların beyaz dengesi (white balance) konusunda biraz saptığını görüyoruz. Bu nedenle aslında bütçe dostu telefonlarda önerim, kendinize rahat kullanabileceğiniz bir fotoğraf işleme programı seçmeniz. Çünkü Hot 30i aslında 4-15 MB boyutunda fotoğraf verisi yakalıyor. Yani uygun bir programla müdahale etme ve fotoğrafı istediğiniz ayarlara getirme şansınız yüksek.
Tecno Spark 10C
Tecno Spark 8000 lira altı telefon arayanların dikkatini çekecek bir ürün. Telefonun arkasındaki kameralar ve boyut iPhone 14’e fazlasıyla benziyor. Şahsen bu tarz “andırmaları” sevmesem de kötü bir tasarım değil. Üründe 90Hz tazeleme hızına sahip 6.6 in ekrana 8GB RAM ve 128GB depolama alanı eşlik ediyor. Başka bir ifadeyle bu segment için yine oldukça iddialı rakamlar görüyoruz. Bu üründe de 5000 mAh batarya görüyoruz. Üründe Arm Cortex a75 işlemci ve Arm Mali-G57 grafik işlemci bulunuyor. Bu sayede grafik işlemci Fortnite, Mobile Legends gibi oyunlarda yüksek ayarları açmanızı sağlıyor. Önceliği oyun olan kullanıcılar için Tecno Spark 10C fiyatının üzerinde işlere imza atıyor.
Fotoğraf açısından da 16MP geniş açı başarılı. Ancak bu da ışık seven bir kamera. Loş ve karanlık ortamlarda ürünün sonuçları ne yazık ki tatmin edici değil.
Asus’un oyuncular için özel olarak tasarladığı ROG Ally, Steam Deck’e rakip bir el bilgisayarı olarak karşımıza çıkıyor. Bu cihaz, AMD’nin güçlü Ryzen Z1 ve Ryzen Z1 Extreme işlemcileriyle donatılmış durumda.
Asus ROG Ally inceleme!
ROG Ally, oyunculara iki farklı APU seçeneği sunuyor. İlk seçenekte, 6 çekirdekli AMD Ryzen Z1 işlemcisi bulunuyor. İkinci model ise daha üst düzey olan 8 çekirdekli AMD Ryzen Z1 Extreme işlemcisine sahip. Cihazın grafik işlemcisi olarak GeForce RTX 4090 Dizüstü Bilgisayar GPU’sunu içeren ROG XG Mobile kullanılıyor.
Eğer ROG XG Mobile’ın performansı yetersiz kalırsa, kullanıcılar harici bir grafik kartını ROG Ally’e takabilirler. Cihaz, 16 GB RAM ile geliyor ve 256 GB veya 512 GB depolama seçenekleri sunuluyor. Her iki seçenekte de 4.0 M.2 SSD bulunuyor.
Asus, bu yeni el bilgisayarının 15W performans modunda bile en zorlayıcı oyunlarda 2 saatlik bir pil ömrü sağladığını belirtiyor. Ayrıca cihazın aşırı ısınmasını engellemek için 2 adet soğutucu fan ve bir bakır soğutma hattı da entegre edilmiş. Bu sayede Asus, kullanıcıların pil ömrü ve ısınma gibi sorunlarla karşılaşmayacaklarına vurgu yapıyor.
Cihazın tasarımına baktığımızda, bol miktarda beyaz renk ve RGB aydınlatma kullanıldığını görüyoruz. 608 gram ağırlığındaki cihaz, 7 inç boyutunda, 1920×1080 çözünürlüğe sahip bir ekrana sahip. Ekran aynı zamanda 120Hz tazeleme hızı sunuyor. Asus, 7 ms yanıt süresi ve sRGB renk gamının %100’ünü kapsadığını iddia ettiği ekranını Gorilla Glass Victus ile koruma altına almış.
LG Electronics (LG), 25 Temmuz’da Güney Kore Sağlık ve Refah Bakanlığı ve Uluslararası Rehabilitasyon Kore ile Engelli Gençler için 2023 Global IT Challenge’ın (GITC) iki günlük çevrimiçi ön eleme turuna ev sahipliği yaptı.
LG, Güney Kore Sağlık ve Refah Bakanlığı ile birlikte 2011’den beri GITC’ye liderlik ediyor. Program, engelli gençlerin BİT becerilerini güçlendirirken sosyal hayata dahil olmalarını destekleyen güçlü bir temel oluşturmak için oluşturuldu. LG Electronics ve GITC Organizasyon Komitesi tarafından yürütülen yarışma, şimdiye kadar 38 ülkeden toplam yaklaşık 4.500 engelli genci programdan yararlandırdı.
Bu yıl, 17 ülkeden yerel eleme turlarıyla seçilen yaklaşık 500 engelli genç, Ekim 2023’te BAE’nin Abu Dabi kentinde yapılacak olan finallerde yerlerini almak için 6 yarışmada yarıştı. Her etkinlikte ve engellilik kategorisinde üstün performans gösterenlere sertifikalar ve para ödülü verildi.
Yarışmalar, yalnızca Microsoft PowerPoint, Microsoft Excel ve internet arama motorları dahil olmak üzere çeşitli bilgisayar programlarındaki becerilerini değerlendirmiyor, aynı zamanda video yapma ve düzenleme, kendi kendine giden araba programlama programları kullanma ve engelli kişilerin hayatlarını iyileştiren BT geliştirme becerilerini de test ediyor. Her yarışmaya 4 veya daha az kişiden oluşan takımlar katılabiliyor. Bu yılki GITC, katılımda herhangi bir kısıtlama olmayan ve engel türüne veya derecesine göre düzenlenen bir e-spor müsabakasını da başlattığı için çok özel olarak konumlandırılıyor.
Larian Studios tekrar kalbinizi çalmaya hazır, ve Baldur’s Gate 3 ile kendinizi muazzam bir dünyada bulacaksınız. Bu dünya, seçimleriniz, yapacaklarınız veya yaptıklarınızla şekillenecek, dilerseniz içinizde serbest bırakılmayı arzulayan yaratığa yenik düşecek ve karanlığa adım atacaksınız, veya bir halk kahramanı olup ışığın kendisi olmaya karar vereceksiniz. Unutulmuş Diyarlar’a bir kez daha adım atarken, izometrik RYO oyunları sevenlerin ellerini görelim, çünkü Baldur’s Gate 3 tam size göre!
2000’lerden günümüze uzun süreli bekleyişin ardından efsanevi bir şekilde Baldur’s Gate 3 bizleri lezzetli bir hikayeye davet ediyor. Bu daveti geri çevirmek gerçekten imkansız. Siz bir D&D aşığısınız, veya daha önce Divinity oynadınız ve o oyuna da bayıldınız. Her karakter sizin için özeldi, bazı karakterleri o kadar sevdiniz ki belki de defalarca oyunu bitirdiniz, co-op oynadınız, farklı kayıt dosyaları oluşturdunuz, ilginç parti komboları denediniz, kısacası oyunu tamamen yuttunuz.
Şimdi bu sömürülme kısmı Baldur’s Gate 3 için geçerli, çünkü dilerseniz orijinal karakterlerden birini seçebilir veya kendi karakterinizi yaratabilirsiniz. Sonuç aynı olacak, saatlerinizi, günlerinizi, haftalarınızı ve aylarınızı bir serüvenin peşine adayacaksınız. Şimdiden bol şans, çünkü bu oyunda kaybolmamak neredeyse imkansız. Elbette mükemmel değil, zira her oyunun kendi içerisinde minik sıkıntıları var ancak bu sıkıntılar “minik” olunca ve oyunun pozitifleri öyle güzel şekillendiriyor ki, kötü olan detaylara takılmak imkansızlaşıyor.
Hikayemiz bir Illithid gemisinde başlıyor, çoklu evrenler arasında seyahat edebilen bir Nautiloid gemisi Fearun – Baldur’s Gate sularında görülür. Bir şekilde buradan kurtuluruz (birkaç kişiyle, eğer bu kişileri bulabilirseniz ve görevlerini yaparsanız), ama artık beynimize işlenmiş bir Tadpole vardır. Illithid yaratmaya olanak sağlayan bu ceremorphosis, vücuduna girdiği kişinin beynini ve bedenini ele geçirir, ve onu bir Illithid’e dönüştürür. Ve doğal olarak oldukça korkulan bir süreçtir bu.
Uzun lafın kısası, biz ve birkaç karakter bu dönüşümden kaçmaya çalışır ve çeşitli yollar denerler. Bu sırada özel ve seçilmiş olanlar olarak maceraya atılırız. Maksimum dört kişiden oluşan partinizde, oynanış mekaniği anlaması kolay ancak ustalaşması zor. Bu noktada D&D mekanikleri sizi karşılıyor ve sınıfınızın partide yarattığı etki çok önemli. En ufak bir hata sizi ölüme sürükleyebilir.
Burayı biraz açarsak sanırım konuyu daha iyi anlatırız. Oyun bir masaüstü FRP oyunu tabanında ilerliyor. Karakterinizi oluşturma ekranı ile başladığınız bu serüven ilerleme yönü olarak oyunun karar verdiğiniz her aşamasında zarların devreye girdiği bir matematik ile sizi karşılıyor. Hemen aşağıda görebileceğiniz masaüstü RPG oyun zarları bu sistemin arkasındaki şans faktörü ve işleyiş ile dijital ortamda ilerliyor. Oyunda en sevdiğim kısım dijital olarak hamle yapmanızla birlikte beliren zar efekti. Sizi masaüstü RPG tadına götüren çok küçük ve bir o kadar da harika bir detay.
Bütün senaryo yukarıda bahsettiğimiz kadar kısa değil elbette. Her karakterin bir hikayesi, geçmişi, oyun alanında rahatlıkla genişletebileceğiniz serüvenler var. Dünya üzerinde çoğu oyuncu birbirinden farklı deneyimler ile Baldur’s Gate 3’ü deneyimliyor. Bir RPG oyununun hatta masaüstü RPG olmasından aldığı güçle her oynayışta ana hikayenin işleyişi dahil farklı şeyler görebilme şansınız bu oyun gibi çok az oyunda mevcut. Gidebileceğiniz farklı yollar, seçebileceğiniz farklı seçenekler ile bambaşka maceralara yelken açabilirsiniz.
Görsel açıdan baktığımızda büyük bir fantastik dioramaya baktığınızı zaman zaman hissedebilirsiniz. Grafik kısmında NVIDIA ile performans odaklı çalışmalar yapan Baldur’s Gate 3, DLSS ve DLAA gibi RTX temelli teknolojileri ile FPS ve performansa dair başarılı sonuçlar hedefliyor. RTX serisi bir NVIDIA kartınız var ise bu konuda oldukça iyi bir performansı elde edebilirsiniz. Bu konuda illa RTX kartınızın olmasına da gerek yok, GTX 1080 ile bile güzel bir deneyim yine size sunuluyor.
Oyunun her köşesinde sizi bir yan görev, farklı bir sürpriz bekleyebiliyor, müzikler mükemmel ötesi zaten çünkü notaların arkasında Borislav Slavov var. Kamp kurmak, dinlenmek, romantizm derken sizi tatmin edecek bu oyunun tek sıkıntı performans sorunları. RAM sıkıntınız varsa, haritaların yüklenmesi bayağı zaman alıyor.
Bir satır da Baldur’s Gate 3 gibi bir oyunun Türkçe olmasına açmamız gerekiyor. Masaüstü oyunları Türkçe olarak oynayabilmek hep hayalimizdi. Fantastik romanlarda gördüğümüz çoğu çevirinin okuyup geçtiğimiz bir yazı olmasının ötesine oyunlarla geçiliyor. Uzun satler boyunca deneyim bazlı alıştığımız bir ortak lisana dönen oyun çeviri konsepti için mükemmel bir iş çıkartılmış. İnce elenmiş, sık dokunmuş, bu işin Türkçe çevirisi konusunda işinin ehli insanlarla çalışılmış. Başka oyun firmalarının örnek alması gereken bir konu bu ve tebrik etmemiz lazım Larian Studios’u. AiBell Game Localization sayesinde Türkçe dil seçeneğiyle piyasaya çıkan Baldur’s Gate 3, D&D ve RYO’yu bir arada sevenler için kesinlikle çok özel ve güzel bir oyun olmuş.
Ekran Kartı: Nvidia 2060 Super / RX 5700 XT (8GB+ of VRAM)
DirectX: Sürüm 11
Depolama: 150 GB kullanılabilir alan
İlave Notlar: SSD gereklidir
Baldur’s Gate 3, size sunduğu deneyimler, içerik kapsamı, tekrar oynanabilirlik ve görebileceğiniz farklılıklar açısından limitleri zorlayan muhteşemlikte bir oyun. Her rol yapma oyunu severin mutlaka arşivinde bulundurmasını öneririz. Arkadaşlarınızla birlikte online olarak oynayabilmeniz de cabası. Saatlerinizi, günlerinizi, aylarınızı belki de tekrar tekrar oynayarak yıllarınızı vermeye hazırlanın. Bu oyun gerçekten şaheser!
Ağustos ayı, GeForce RTX oyuncuları için oldukça heyecan verici bir dönem olacak. Çünkü Baldur’s Gate 3, erken erişim aşamasından çıkıyor ve resmi olarak 3 Ağustos’ta DLSS 2 ve DLAA desteğiyle geliştirilmiş olarak piyasaya sürüldü. Ayrıca, dört yeni DLSS desteği alıyor.
Yaklaşık üç yıl sonra, Dungeons and Dragons dünyasında geçen ve büyük beğeni toplayan yeni nesil RPG oyunu Baldur’s Gate 3, NVIDIA teknolojisiyle yüklü olarak piyasaya sürüldü.
GeForce RTX oyuncuları NVIDIA DLAA ile grafik kalitesini en üst düzeye çıkarırken, NVIDIA DLSS 2 ile kare hızını artırabiliyor. DLSS 2 sayesinde GeForce RTX 40 Serisi oyuncuları ortalama %93 performans artışı elde ederek GeForce RTX 4060 Ti ve üstü için 4k 60+ FPS deneyimi yaşayabilecek.
DLSS ve DLAA teknolojisiyle GeForce RTX Oyuncuları, eksiksiz Baldur’s Gate 3 deneyimi için hazır.
Daha Fazla DLSS Oyunları
Ağustos ayında piyasaya sürülecek diğer DLSS oyunları ise şunlar:
DESORDRE: A Puzzle Game Adventure – Unreal Engine 5.2’ye geçiyor ve NVIDIA RTX Direct Illumination, NVIDIA Shader Execution Reordering ve NVIDIA DLSS 3’ü ekleyerek maksimum ayarlar etkinleştirildiğinde 4K’da ortalama 3,6 kat performans artışı sağlıyor.
Lost Soul Aside – DLSS 3 ile piyasaya çıkacak.
Remnant II – DLSS 3 teknolojisiyle erişilebiliyor.
Grand Emprise: Time Travel Survival – DLSS 2 teknolojisiyle erişilebiliyor.
Adı Threads ve ilk beş gününde 100 milyondan fazla kayıtlı kullanıcı toplayarak bir rekora imza attı. Elbette bunu, 1,8 milyar Instagram kullanıcısını bu kimlik bilgilerini kullanmaya ve takipçilerini Instagram’dan Threads’e aktarmaya davet ederek yaptı. Yani kolay oldu. Yine de kolay olması her zaman dikkat çekici olmuyor. Threads’in teknolojisi ya da içeriğiyle ilgili büyük bir yenilik yok ve sadece Twitter’ı andıran ismi farklı bir platform, o kadar.
Öncelikle Threads’e Instagram’dan kullanıcı kitlesi geldiğinden Threads’i kullananların tam olarak bu yeni platformu nasıl kullanacakları da kafa karışıklığı yarattı. Instagram’da olduğu gibi sadece fotoğraf paylaşıp beğeni bekleyenlere de rastladık, hashtag kullanmaya çalışıp takipçi kazanmaya çalışan ama hashtag sisteminin henüz Threads’te bulunmadığını bilmeyenleri de gördük.
Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg’in Twitter’ın elde ettiği – ya da daha doğru bir ifadeyle Elon Musk’ın Twitter’ı satın almak için büyük bir borç altına girmeden önce elde ettiği – gelirden pay almak istediği düşünülebilir. Ancak Twitter, en iyi günlerinde bile asla para kazanamadı.
Dünyanın en büyük altı sosyal medya platformundan dördünde üç milyardan fazla kullanıcısı olan Meta’nın Twitter’ın olduğu alana girmesine pek de gerek yoktu. Ne de olsa Twitter hiçbir zaman dünyanın ilk on platformu arasına giremedi. Hiçbir zaman 250 milyondan fazla kullanıcıya sahip olmadı. Ve reklamları nasıl iyi satacağını asla çözemedi.
Meta nasıl büyüyeceğini ve tıklanan reklamları nasıl yerleştireceğini iyi biliyor. Ancak Twitter’ın zayıflamasıyla birlikte şu anda yapabileceği tek şey, daha başarılı platformlarından elde ettiği geliri artırmak. Threads’in şirket için ne anlama geldiği belli değil. Ve bizim için ne anlama geldiğini düşünmek daha da şaşırtıcı.
Threads’te hashtag olmadığını az önce söylemiştim. Meta’nın daha emekleme aşamasında olan bir platformda neden böyle önemli bir eksiklik bıraktığı da dikkat çekici.
Instagram başkanı ve Threads kurucusu Adam Mosseri algoritmaların ciddi ya da siyasi içerikleri desteklemeyeceğini söylüyor. Threads hesabında “Kesinlikle nezakete ve burayı dostane bir yer yapmaya odaklanıyoruz” diye yazıyor. Belki de hashtag kullanımını aralarında örgütlenen grupların önüne geçmek için koymamış olabilirler. Meta gibi bir markanın böyle bir şeyi ‘unuttuğunu’ düşünmek saflık olur.
Twitter bir dizi kötü kararla kendi kendini yiyor. Özellikle de Elon Musk’ın hamleleri bir marka daha ne kadar kötü yönetilir sorusunun en keskin cevabı gibi karşımızda duruyor. Birçok kişi Threads’i “Twitter katili” olarak ilan etse de, Twitter’ı asıl katleden uygulama Twitter’ın ta kendisi. Hatta yeni adıyla X.
Threads, Twitter ile kıyaslandığında önemli bir değişim getirmiyor ve kullanıcıların burada hesap açıp zamanlarını harcamalarını gerektirecek bir motivasyon da yok. İlk günler Instagram’ın gücünden yararlanarak milyonlarca kullanıcıyı platforma kazandırmak da bir başarı değil işin aslı.
Sensor Tower’a göre Threads’in günlük aktif kullanıcı sayısı 7 Temmuz’da 44 milyon iken şu anda 13 milyon civarında ve uygulamada geçirilen günlük ortalama süre de dört dakika. Sensor Tower’a göre Twitter’ın günlük aktif kullanıcı sayısı 200 milyon civarında ve platformda geçirilen ortalama süre 30 dakika.
Bu rakamlar da Threads’in Twitter’ın açık ara gerisinde kaldığını net bir şekilde gösteriyor.
HUAWEI Tüketici Elektroniği Grubu, FullView ekranı, Multi-Screen Collaboration (Çoklu Ekran Kullanımı) özelliği ve yenilenen donanımı ile öne çıkan ultra hafif HUAWEI MateBook D14’ü Türkiye’de satışa sundu.
HUAWEI, yenilenen Matebook D14’ü kullanıcılar ile buluşturuyor. Yenilenen teknolojisiyle akılcı bir diz üstü bilgisayar deneyimi sunan MateBook D14, hafif donanımı, FullView ekran özellikleri, güçlü performansı ve sağlam donanımıyla kullanıcıları ile buluşacak. Multi-Screen Collaboration desteği de dahil olmak üzere bir dizi yeni özellik ile daha da güçlenen MateBook D14, oyun ve multimedyadan okul ve iş ihtiyaçlarına kadar, birçok ihtiyacı sorunsuz bir şekilde karşılıyor.
HUAWEI MateBook D14, yenilenen HUAWEI Share özellikleriyle bağlantı özelliklerini de güncelledi. Bu yeni özelliklerle, HUAWEI MateBook ve akıllı telefonlarla daha kolay iletişim kuran arayüz, sürükle bırak özelliğiyle beraber, akıllı telefona kaydedilmiş içeriği doğrudan dizüstü bilgisayarda görüntülemeyi de sağlıyor. Dizüstü bilgisayara bağlı çevre birimlerinin, akıllı telefonlarda gezinti için de kullanılabildiği Multi-Screen Collaboration, cihazlar arası geçiş yapmaksızın, mobil uygulamalara sorunsuz erişim sağlıyor.
HUAWEI, yenilikçi FullView ekran teknolojisini ultra ince çerçeve tasarımıyla entegre ederek, akıllı telefon teknolojisindeki tecrübe ve uzmanlığını bu kategoriye de yansıttı. 5,3 mm inceliğindeki ultra ince çerçevesi ile MateBook D14, %90’lık ekran/gövde oranına sahip. Parlama önleyici 16:10 IPS paneliyle de dikkat çeken dizüstü bilgisayar, 1920 × 1200 çözünürlük ve 300 nit parlaklık sunuyor.
MediaMarkt, farklı kategorilerden sunduğu binlerce teknolojik ürüne ek olarak bu ürünlerin vazgeçilmez aksesuarlarında, 16 Ağustos tarihine kadar geçerli olacak Aksesuar Kampanyası’nı başlattı.
Geniş ürün yelpazesiyle teknolojiseverlere konforlu alışverişin keyfini sunan MediaMarkt, farklı kategorilerden sunduğu binlerce teknolojik ürüne ek olarak bu ürünlerin vazgeçilmez aksesuarlarında önemli kampanyalar düzenliyor. Markanın 16 Ağustos tarihine kadar sürdüreceği Aksesuar Kampanyası kapsamında kablosuz kameradan oyuncu aksesuarına, bluetooth hoparlörden kablosuz klavye ve mouse setine kadar birçok farklı kategorideki ürün, çeşitli fırsatlarla satışa sunulacak.
16 Ağustos tarihine kadar geçerli olacak kampanya kapsamında;
![Aksesuar Kampanyası MediaMarkt’ta Başladı [16 Ağustos’a kadar]](https://mediatrend.mediamarkt.com.tr/wp-content/uploads/2023/08/1691392300_Aksesuar_Kampanyas__.png "Aksesuar Kampanyası MediaMarkt’ta Başladı [16 Ağustos’a kadar]")