Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 31

    ‘2024’ün En İyi PlayStation Oyunu’ belli oldu!

    0
    2024 yılı boyunca milyonlarca PlayStation oyuncusunun oy kullandığı PS Blog Game of the Year ödüllerinin sonuçları açıklandı. Toplamda 19 farklı kategoride düzenlenen oylamada, Final Fantasy VII Rebirth başta olmak üzere pek çok oyun dikkatleri üzerine çekti. Yılın en çok konuşulan yapımları arasında Silent Hill 2, Marvel’s Spider-Man 2 ve Black Myth: Wukong da yer aldı. İşte yılın en iyileri… PlayStation Blog tarafından düzenlenen ve 1.6 milyondan fazla oyuncunun katıldığı oylamada ‘Yılın Oyunu’ ödülünü kazanan Final Fantasy VII Rebirth, PlayStation hayranlarının favorisi olarak öne çıktı. Ayrıca görsel kalite, sanat yönetimi ve hikaye gibi pek çok kategoride de zafer kazandı. Marvel's Spider-Man 2 inceleme

    Yılın Oyunu Kategorisi

      • Platin Ödül: Final Fantasy VII Rebirth
      • Altın Ödül: Silent Hill 2
      • Gümüş Ödül: Marvel’s Spider-Man 2
      • Bronz Ödül: Black Myth: Wukong
    En İyi Grafikler: Final Fantasy VII Rebirth, Silent Hill 2 ve Black Myth: Wukong bu kategoride öne çıkan yapımlar oldu.

    Diğer Kategorilerdeki Kazananlar

      • En İyi Sanat Yönetimi: Final Fantasy VII Rebirth
      • En İyi Hikaye: Final Fantasy VII Rebirth
      • En İyi Aksiyon Oyunu: Stellar Blade
      • En İyi Dövüş Oyunu: Tekken 8
      • En İyi Rol Yapma Oyunu: Final Fantasy VII Rebirth
      • En İyi Çok Oyunculu Oyun: Helldivers 2
    2024 yılı, PlayStation oyuncuları için heyecan verici bir yıl oldu. Final Fantasy VII Rebirth neredeyse tüm kategorilerde ödülleri toplarken, Silent Hill 2 ve Stellar Blade gibi yapımlar da güçlü performanslarıyla öne çıktı. Yılın en dikkat çekici detayı ise, TGA 2024’te Yılın Oyunu seçilen Astro Bot’un bu oylamada listeye girememesi oldu. Peki sizin favori PlayStation oyunlarınız bu listede yer aldı mı? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşmayı unutmayın!

    iPhone 17 Pro serisinin kamera dizaynı değişmeyecek!

    0
    Apple’ın iPhone 17 Pro ve Pro Max modelleriyle tanıtacağı yeni nesil amiral gemileri hakkında sızıntılar gelmeye devam ediyor. Son raporlara göre, bu serinin kamera tasarımında herhangi bir radikal değişiklik yapılmayacak. Apple, ikonik üçgen düzenini koruyarak kullanıcıların alışık olduğu tasarımı sürdürecek. Çin’den gelen yeni sızıntılara göre, iPhone 17 Pro serisi kamera modülü tasarımında herhangi bir değişiklik yapmayacak. Üçlü kamera dizilimi, Apple’ın 2019’da iPhone 11 ile başlattığı ve sonraki Pro modellerinde devam ettirdiği üçgen düzenini koruyacak. Bu karar, Apple’ın kullanıcı deneyiminden ödün vermemek adına alışılmış tasarım dilini sürdürdüğünü gösteriyor. Sızıntıya göre, “iPhone 17 Pro ve Pro Max modellerinin arka kamera modülü genel hatlarıyla aynı kalacak ve üçlü kamera düzeni üçgen formatında olacak.” Bu, standart geniş açı ve telefoto lenslere ek olarak ultra geniş açılı kameranın da bu tasarımla devam edeceği anlamına geliyor. iPhone 17 Pro serisinin kamera modülünde değişiklik olmayacağı belirtilse de, cihazların ekran teknolojisi gibi farklı alanlarda yenilikler sunması bekleniyor. Örneğin, serinin Low-Dielectric TEE adlı yeni bir ekran teknolojisi ile enerji verimliliğini artıracağı ifade ediliyor. Ayrıca, Pro Max modelinde Dynamic Island’ın daha kompakt bir yapıya sahip olacağına dair söylentiler de mevcut. Bunun yanı sıra, serinin diğer modelleri de dikkat çekici özelliklerle geliyor. Özellikle iPhone 17 Air’in, serideki en ince ve aynı zamanda en pahalı cihazlardan biri olacağı iddia ediliyor. Apple’ın kamera tasarımı ve genel donanımda kullanıcılarını şaşırtmasa da, diğer alanlardaki yeniliklerle seriyi farklı bir seviyeye taşımayı hedeflediği açıkça görülüyor. Sizce Apple’ın iPhone 17 Pro serisinde kamera tasarımını koruma kararı doğru mu? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlarda paylaşmayı unutmayın!

    Huawei, akıllı saat pazarında adeta şaha kalktı!

    0
    Giyilebilir teknoloji pazarına dair 2024’ün ilk üç çeyreğini kapsayan Uluslararası Veri Kurumu (IDC) raporu yayımlandı. Rapora göre, Ocak-Eylül döneminde dünya genelinde 139 milyon adet giyilebilir cihaz sevk edildi. Ancak global sevkiyatlarda bir düşüş yaşanmasına rağmen, Huawei, bu süreçte dikkat çekici bir başarıya imza attı. İşte detaylar… IDC raporuna göre, ABD ve Hindistan pazarlarında yaşanan zayıf büyümeye karşın, Çin’deki %20,1’lik artış, global pazarın dengelenmesine katkı sağladı. 45,8 milyon adet sevkiyat yapan Çin, giyilebilir teknoloji kategorisinde lider ülke konumuna ulaştı. Bu başarıda en büyük pay, akıllı saatler kategorisine ait. 2024’ün ilk üç çeyreğinde, dünya çapında toplam 112,2 milyon adet akıllı saat sevkiyatı gerçekleşti. Ancak bu alanda %3,8’lik bir düşüş yaşandı. Çin, %23,3 büyüme oranıyla bu düşüşü telafi eden en önemli pazarlardan biri oldu. Huawei’nin yükselişi sadece Çin ile sınırlı değil. Şirket, Latin Amerika, Orta Doğu ve Afrika gibi bölgelerde de ciddi bir büyüme kaydetti. Özellikle daha basit giyilebilir cihazlar kategorisinde küresel %12,7 büyüme yaşanırken, bu segmentte Huawei lider konumda bulunuyor. Şirket, bu alanda Apple’ı yaklaşık 1 milyon adet farkla geride bırakarak önemli bir başarı elde etti. Geçen yıl 25,8 milyon adet sevkiyat yapan Apple, sektörde tartışmasız lider konumundaydı. Huawei ise 16,3 milyon adetle ikinci sıradaydı. Ancak bu yıl işler değişti. Huawei, %50’lik büyüme oranıyla Apple’ı geride bıraktı. Aynı dönemde Apple, %13 oranında bir düşüş yaşadı. Huawei’nin bu başarısı, sadece pazar liderliğini ele geçirmesi değil, aynı zamanda global alandaki etkisini de artırması anlamına geliyor.

    Eğitimde Teknoloji: Dijital Araçlar ile Öğrenimi Zenginleştirin

    0

    Günümüz dünyasında teknolojinin her geçen gün daha hızlı gelişmesi, eğitim alanında da köklü değişimleri beraberinde getirmektedir. Eğitimde teknoloji kullanımı, hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin deneyimini dönüştürerek öğrenme süreçlerinin daha verimli, ilgi çekici ve zengin hale gelmesini sağlamaktadır. Geleneksel öğretim yöntemleriyle kıyaslandığında, dijital araçların ve yenilikçi uygulamaların eğitime entegre edilmesi, bilgiye erişimi kolaylaştırmakla kalmayıp aynı zamanda eleştirel düşünme, yaratıcılık ve problem çözme becerilerini de geliştirir. Aşağıdaki bölümlerde, eğitimde teknolojinin önemini, dijital araçların çeşitliliğini, faydalarını ve olası zorlukları ayrıntılı bir şekilde ele alarak, geleceğe yön veren bir öğrenme deneyimi tasarlamanın yollarını keşfedeceğiz.

    Teknolojinin Eğitime Entegrasyonunun Önemi

    Teknolojinin eğitim alanına entegrasyonu, sadece öğrencilerin dijital araçları kullanmayı öğrenmesi anlamına gelmez. Aynı zamanda eğitimcilerin öğretim programlarını, ders materyallerini ve yöntemlerini gözden geçirerek bunları dijital dünyaya uygun hale getirmesini de gerektirir. Günümüzde öğrenciler, daha erken yaşlardan itibaren teknolojiyle iç içe bir yaşam sürmekte ve bu durum onların öğrenme beklentilerini de şekillendirmektedir. Bilgiye hızla ulaşabilme, interaktif içeriklere ve oyun tabanlı öğrenme platformlarına erişim, öğrenme motivasyonunu artırırken, kalıcı öğrenmeyi de destekler. Eğitimcilerin bu noktada teknolojiyi bütüncül bir bakış açısıyla benimsemeleri, bireysel farklılıkları gözeterek öğrenme materyallerini zenginleştirmeleri ve öğrencilerin potansiyellerini en üst düzeye çıkarmaları bakımından kritik öneme sahiptir.

    Dijital Araçların Çeşitliliği

    Eğitimde kullanılan dijital araçlar oldukça geniş bir yelpazeye sahiptir. Öğretmen ve öğrenciler için geliştirilen birçok uygulama, platform ve yazılım, farklı öğrenme stillerine ve hedeflere hitap etmektedir. Bunlar arasında etkileşimli tahta uygulamalarından çevrimiçi ders platformlarına, artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) teknolojilerinden robotik ve kodlama setlerine kadar pek çok seçenek bulunur. Örneğin artırılmış gerçeklik, soyut kavramları somutlaştırarak öğrencilerin ders konularını daha iyi anlamalarına yardımcı olur. Sanal gerçeklik ise öğrencilere, sınıf ortamından çıkmadan farklı dünyalara “seyahat” etme imkânı sunarak derinlemesine bir deneyim sağlar. Özellikle fen ve coğrafya gibi disiplinlerde AR ve VR araçlarıyla yapılan simülasyonlar, öğrencilere gerçekçi ve pratik bir öğrenme süreci yaşatır. Böylece merak ve motivasyon artar, akademik başarı yükselir.

    Oyun Tabanlı Öğrenme ve Motivasyon

    Öğrenme sürecine oyun ögelerinin dahil edilmesi, “oyun tabanlı öğrenme” (gamification) yaklaşımının temelini oluşturur. Bu yöntem, öğrencilerin ilgisini çekmek ve konulara olan meraklarını canlı tutmak için oldukça etkilidir. Dijital oyunların eğitsel içeriklerle harmanlanması sayesinde öğrenciler, problem çözme becerilerini geliştirirken eğlenceli bir deneyim yaşarlar. Seviyelendirme, puan toplama, rozet veya sertifika kazanma gibi oyun öğeleri, öğrencilerin ilerlemelerini somut olarak görmelerine yardımcı olur ve iç motivasyonlarını artırır. Bu yaklaşım aynı zamanda rekabet duygusunu da tetikleyerek öğrencilerin daha fazla çaba sarf etmelerini, grup projelerinde daha etkili iş birliği yapmalarını sağlar. Öğretmenler açısından bakıldığında ise oyun tabanlı öğrenme araçları, öğrencilerin performansını daha yakından izleme ve geri bildirim sunma olanağı verir.

    Kişiselleştirilmiş Öğrenme ve Veri Analitiği

    Teknolojinin eğitimdeki bir diğer önemli katkısı, kişiselleştirilmiş öğrenme ortamlarının oluşturulmasına imkân tanımasıdır. Her öğrencinin öğrenme hızı, ilgi alanları ve güçlü yönleri farklıdır. Dijital araçlar, bu farklılıkları göz önünde bulundurarak öğrencinin bireysel ihtiyaçlarına uygun içerik ve aktiviteler sunar. Özellikle yapay zekâ tabanlı öğrenme platformları, öğrencinin performansını sürekli olarak değerlendirir ve gereksinim duyduğu alanlarda ek kaynaklar ya da pratik yapma fırsatları sunar. Veri analitiği kullanarak öğrencilerin hangi konularda zorlandığını, hangi konularda başarılı olduğunu belirlemek mümkündür. Bu sayede öğretmenler, öğrencilerin akademik takibini daha sağlıklı yapabilir, gerektiğinde anında müdahalede bulunarak eksikleri giderebilir. Kişiselleştirilmiş öğrenme, öğrencinin başarısını artırırken aynı zamanda öğrenme sürecine duyduğu ilgi ve motivasyonu da güçlendirir.

    Erişilebilirlik ve Fırsat Eşitliği

    Dijital teknolojiler sayesinde öğrenciler, coğrafi konum veya fiziksel engel gibi dezavantajları ortadan kaldırarak eğitim kaynaklarına kolaylıkla erişebilir. Online ders platformları, e-kitaplar ve sanal sınıf uygulamaları; öğrencilere internet bağlantısı olan her yerden içeriklere ulaşma imkânı tanır. Bu durum, özellikle kırsal bölgelerde ya da kaynak sıkıntısının yaşandığı okullarda daha adil bir eğitim sağlamak açısından büyük önem taşır. Ayrıca işitme veya görme engeli bulunan öğrenciler için sesli ve görsel alt yazılı içerikler gibi çeşitli uyarlamalar yapılabilir. Erişilebilirlik temelli çözümler, sadece engelli bireylere değil, aynı zamanda dilsel ve kültürel farklılıklar yaşayan öğrencilere de yardımcı olur. Böylece eğitimde fırsat eşitliği artar ve toplumsal kalkınmaya katkıda bulunacak nitelikli bir nesil yetişmesine zemin hazırlanır.

    Öğretmenlerin Dijital Yeterlilikleri

    Teknolojinin eğitimde etkili bir şekilde kullanılabilmesi için öğretmenlerin de yeterli dijital becerilere sahip olması gerekir. Bilgisayar ve tablet kullanımı, dijital içerik oluşturma, çevrimiçi platformlarda ders verme, veri analizi yapma gibi birçok yetkinlik, günümüz öğretmenlerinin önemli bir parçasıdır. Kurumların öğretmenlere yönelik düzenlediği hizmet içi eğitim programları, konferanslar ve çevrimiçi kurslar, bu becerilerin geliştirilmesine katkı sunar. Dijital okuryazarlık konusunda kendini sürekli güncel tutan öğretmenler, teknolojik yenilikleri sınıf ortamına başarılı bir şekilde entegre edebilir. Üstelik bu durum, öğrencilerde de bir rol model etkisi yaratarak onların teknolojiyle daha bilinçli bir şekilde etkileşime girmelerini sağlar.

    Güvenli İnternet ve Dijital Vatandaşlık

    Teknolojinin eğitimde yaygınlaşmasıyla birlikte, öğrencilerin dijital dünyada güvenli bir şekilde var olabilmeleri de hayati önem kazanır. Dijital vatandaşlık kavramı, öğrencilere internet ortamında etik davranışlar sergilemeyi, siber zorbalığa karşı bilinçli olmayı, kişisel verileri korumayı ve çevrimiçi iletişimi saygı çerçevesinde sürdürmeyi öğretir. Öğretmenler ve ebeveynler, bu konuda rehberlik yaparak öğrencilerin dijital dünyayı doğru kullanmalarını sağlamalıdır. Eğitim kurumlarının da güvenli internet politikaları oluşturması, filtreleme sistemleri kullanması ve gizlilik konusuna özen göstermesi önemlidir. Böylece teknolojinin sunduğu avantajlardan faydalanırken olası risklerin önüne geçilebilir.

    Dijital Araçların Ders Planlamasına Entegre Edilmesi

    Başarılı bir teknoloji entegrasyonunda, dijital araçlar dersin amaç ve kazanımlarıyla uyumlu bir biçimde planlanmalıdır. Örneğin bir coğrafya dersinde, artırılmış gerçeklik uygulamalarıyla dağ oluşumunu 3D olarak incelemek, hem konunun daha iyi anlaşılmasını sağlayacak hem de öğrencilerin derse karşı ilgisini artıracaktır. Matematik dersinde kullanabileceğiniz simülasyonlar ve interaktif uygulamalar, öğrencilere soyut kavramları somut örneklerle deneyimleme fırsatı sunar. Tarih dersinde ise sanal müze gezileriyle önemli eserleri inceleyerek farklı kültürleri yakından tanıma imkânı yaratabilirsiniz. Buradaki temel nokta, teknolojiyi sadece “kullanmış olmak için” değil, öğrenme hedeflerinizi destekleyecek şekilde ve pedagojik temellere dayanarak kullanmanızdır. Planlı, amaçlı ve öğrencilerin ilgisini merkeze alan bir yaklaşımla teknoloji entegrasyonu, öğrenme sürecinde kalıcı farklar yaratabilir.

    Öğrenci Merkezli Projeler ve İş Birliği

    Teknoloji kullanımı, sadece sınıf içi uygulamalarla sınırlı kalmamalıdır. Öğrencileri; araştırma, proje hazırlama ve sunum yapma gibi süreçlerde de dijital araçlardan yararlanma konusunda teşvik etmek, onların 21. yüzyıl becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Ortak çalışma platformları, bulut tabanlı depolama hizmetleri ve video konferans araçları, öğrencilerin grup çalışmalarını kolaylaştırır ve uzaktan iş birliği yapmalarını mümkün kılar. Böylece öğrenciler, farklı fikirleri bir araya getirerek yaratıcı projeler üretebilir, iletişim ve takım çalışması becerilerini geliştirebilir. Öğretmenler için ise bu süreç, öğrencilerin ilerlemesini ve katkı düzeyini gerçek zamanlı olarak takip edebilmek açısından avantajlıdır.

    Değerlendirme ve Geri Bildirim Süreçleri

    Teknolojinin sunduğu bir diğer önemli kolaylık, değerlendirme ve geri bildirim süreçlerinde ortaya çıkar. Geleneksel kâğıt kalem sınavlarının yerine veya onlara ek olarak kullanılabilecek çevrimiçi testler, öğrencilere anında sonuç ve analiz sunar. Öğretmenler, sınav sonuçlarını otomatik olarak değerlendirebilir, öğrencilerin hangi konularda zorlandığını hızla tespit edebilir. Bu da bireysel geri bildirimlerin hızlı ve etkili bir şekilde yapılmasına olanak tanır. Ayrıca, öğrenciler kendi hatalarını anında görebildikleri için öğrenme sürecinde hatalarını düzeltme şansına sahip olurlar. E-portfolyolar ise öğrencilerin çalışmalarını ve gelişimlerini uzun vadede takip etmede kullanılabilecek bir yöntemdir. Böylece hem öğrenci hem de öğretmen, öğrenme serüveninin genel bir resmini görebilir ve eksikleri tamamlamak için gerekli adımları atabilir.

    Eğitimde teknoloji kullanımının çok sayıda avantajı olsa da bazı zorluklar da beraberinde gelmektedir. Öncelikle teknolojik altyapı yetersizliği, özellikle kırsal bölgelerde veya maddi imkânları kısıtlı kurumlarda ciddi bir engel teşkil eder. Donanım (bilgisayar, tablet, akıllı tahta vb.) eksikliği veya internet bağlantısının yetersiz olması, dijital araçların verimli kullanılmasını engeller. Bu noktada devlet kurumlarının ve özel sektörün iş birliğiyle altyapı projeleri geliştirmesi, okulların donanım ihtiyaçlarını karşılaması ve internet erişiminin her bölgede mümkün hale getirilmesi büyük önem taşır. Aynı zamanda öğretmenlerin dijital becerilerini geliştirmesi için sürekli mesleki gelişim programları düzenlenmelidir. Öğrenci, öğretmen ve veli iş birliğini artırmak, dijital araçların nasıl kullanılacağına dair rehberlik yapmak ve farkındalık kazandırmak, çözümün başka bir ayağını oluşturur. Ayrıca dijital bağımlılık, siber zorbalık veya güvenlik riskleri gibi konularda da çeşitli eğitimler vererek gerekli önlemleri almak, teknolojinin eğitimde yaratacağı olası zararları en aza indirir.

    Geleceğin Öğrenme Deneyimi

    Teknolojik gelişmeler, eğitim dünyasının geleceğini şekillendirirken, öğrencilerin yenilikçi düşünme becerilerini güçlendirmeye de katkı sağlar. Kodlama ve robotik eğitimleri, yapay zekâ ve veri bilimi temelli dersler, yaratıcı düşünceyi ve problem çözme becerilerini teşvik ederek öğrencileri geleceğin mesleklerine hazırlar. Artırılmış ve sanal gerçeklik teknolojilerinin daha da yaygınlaşması, öğrenme süreçlerini daha deneyimsel hâle getirerek öğrencilerin araştırma ve merak duygusunu körükler. Aynı zamanda blockchain gibi teknolojilerin de eğitime entegre olması, öğrenci kayıtlarının güvenli tutulmasından sertifikalandırma süreçlerine kadar pek çok alanda yenilik getirecektir. Eğitimde teknoloji entegrasyonunun başarıya ulaşması için tüm paydaşların, yani öğretmenlerin, öğrencilerin, ebeveynlerin ve idarecilerin, bu sürecin parçası olması gerekir. Böylece öğrenme, geleneksel sınıf duvarlarını aşarak her yerde ve her zaman devam edebilecek bir form kazanır.

    Eğitimde teknoloji kullanımı, öğrenme deneyimini yepyeni bir boyuta taşıyan, bilgiye erişimi kolaylaştıran ve öğrencilerin potansiyelini açığa çıkaran güçlü bir araçtır. Dijital araçların çeşitliliği, etkileşimli içeriklerin sağladığı motivasyon, kişiselleştirilmiş öğrenme imkânı ve veri analitiğinin getirdiği pratik çözümler, eğitimin kalitesini artırır. Geleneksel yöntemlerle dijital teknolojilerin bir arada kullanılması, esnek ve zengin öğrenme ortamları sunarak öğrencilerin hem akademik hem de sosyal becerilerini geliştirmelerine katkıda bulunur. Öğretmenlerin dijital yeterliliklerinin artırılması, altyapı eksiklerinin giderilmesi ve dijital vatandaşlık konusunun eğitim müfredatına entegre edilmesi, bu sürecin olmazsa olmaz adımlarıdır. Önümüzdeki dönemde teknoloji ve eğitim arasındaki bağ daha da güçlenecek ve bu da geleceğin iş gücüne, yani bugünün öğrencilerine, küresel ölçekte rekabet edebilecek beceriler kazandıracaktır. Sonuç olarak, eğitimde teknoloji entegrasyonu, öğrencilerin merak, araştırma ve öğrenme arzusunu canlı tutarak onların bütüncül bir şekilde gelişmesine katkı sağlar. Doğru planlama, doğru uygulama ve sürekli gelişimle desteklendiğinde, dijital araçlar eğitimde devrim niteliğinde sonuçlar doğurabilir.

    Yılbaşı Hediyesi İçin Teknolojik Fikirler

    Yılbaşı Hediyesi için Teknolojik Fikirler ile sevdiklerinize farklı ve yaratıcı hediyeler vermeye ne dersiniz?

    Apple iPhone için satın alabileceğiniz en güzel aksesuarlar!

    iPhone’lar, şık tasarımları ve gelişmiş özellikleriyle öne çıkan güçlü akıllı telefonlar. Ancak, iPhone deneyiminizi daha da kişiselleştirmek ve zenginleştirmek için kullanabileceğiniz birçok harika aksesuar bulunuyor. Bu aksesuarlar, telefonunuzu korumaktan, işlevselliğini artırmaya ve stilinizi yansıtmaya kadar birçok farklı amaca hizmet edebilir.

    Kılıflar, ekran koruyucular, şarj cihazları, kulaklıklar, hoparlörler ve araç kitleri gibi aksesuarlar, iPhone’unuzdan en iyi şekilde yararlanmanıza ve onu size özel hale getirmenize yardımcı olabilir. Örneğin, şık bir kılıf telefonunuzu darbelere ve çizilmelere karşı korurken, aynı zamanda tarzınızı da yansıtabilir. Bir ekran koruyucu, değerli ekranınızı hasarlardan korurken, kablosuz bir şarj cihazı, kablo karmaşasından kurtulmanızı sağlar.

    Doğru aksesuarları seçerek, iPhone’unuzun performansını artırabilir, kullanım kolaylığını geliştirebilir ve kişisel zevkinizi ortaya koyabilirsiniz. Üstelik, bu aksesuarlar sevdikleriniz için de harika bir hediye seçeneği olabilir.

    Apple MagSafe Şarj Adaptörü

    Apple MagSafe Şarj Adaptörü, iPhone 12 ve sonraki modellerle uyumlu kablosuz bir şarj cihazıdır. Mıknatıslar sayesinde iPhone’unuza mükemmel bir şekilde hizalanır ve hızlı ve güvenli bir şarj deneyimi sunar. Kompakt ve taşınabilir tasarımıyla her yere yanınızda götürebilirsiniz.

    Piili iPhone 16 Pro 10X Askeri Sınıf Ekran Koruyucu

    Piili iPhone 16 Pro ekran koruyucu, telefonunuzun ekranını çizilmelere, darbelere ve düşmelere karşı korur. 10X askeri sınıf dayanıklılığı ile üstün koruma sağlar. Kristal berraklığında tasarımı, ekranın orijinal renklerini ve parlaklığını korur.

    Apple iPhone MagSafe Mikro Dokuma Cüzdanlı Telefon Kılıfı

    Bu şık ve fonksiyonel kılıf, iPhone’unuzu korurken aynı zamanda kartlarınızı taşımanıza olanak tanır. MagSafe teknolojisi sayesinde iPhone’unuza kolayca takılıp çıkarılabilir. Mikro dokuma malzemesi, yumuşak bir dokunuş hissi ve şık bir görünüm sunar.

    Piili iPhone 16 Pro Max Toz Filtreli 9D Ekran Koruyucu

    Piili iPhone 16 Pro Max ekran koruyucu, toz filtresi sayesinde ekranınızın temiz kalmasını sağlar. 9D kavisli tasarımı, ekranın tüm yüzeyini kaplar ve tam koruma sunar. Yüksek dokunma hassasiyeti ile ekranın kullanımını etkilemez.

    Apple AirTag Dörtlü Paket

    Apple AirTag, değerli eşyalarınızı takip etmenizi sağlayan küçük ve kullanışlı bir cihazdır. Anahtarlarınıza, çantanıza veya cüzdanınıza takarak, “Bul” uygulaması aracılığıyla konumlarını kolayca bulabilirsiniz. Dörtlü paket, birden fazla eşyanızı takip etmek için idealdir.

    Piili iPhone 16 Pro/16 Pro Max Safir Lens Koruyucu

    Piili iPhone 16 Pro/16 Pro Max lens koruyucu, telefonunuzun kamera lensini çizilmelere ve darbelere karşı korur. Safir cam malzemesi, dayanıklı ve çizilmeye karşı dirençlidir. Lens kalitesini etkilemeden net ve keskin fotoğraflar çekmenizi sağlar.

    Bu aksesuarlar, iPhone deneyiminizi geliştirmek ve telefonunuzdan en iyi şekilde yararlanmak için harika seçeneklerdir. MediaMarkt’ta farklı marka ve modellerdeki iPhone aksesuarlarını inceleyerek, ihtiyaçlarınıza ve zevkinize en uygun ürünleri bulabilirsiniz.

    Samsung Türkiye CEO’su Jeff Jo: “Yapay zekâ artık geleceğin değil, bugünün teknolojisi”

    0

    Samsung Electronics Türkiye CEO’su Jeff Jo, küresel teknoloji ve girişimcilik liderlerini İstanbul’da buluşturan Take Off Zirvesi’ne katılarak ilham verici bir konuşma yaptı. 

    Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı öncülüğü, Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi yürütücülüğünde düzenlenen Take Off İstanbul Zirvesi, teknoloji alanında bugünü ve geleceği şekillendiren liderleri ağırladı. Zirvede konuşmacı olarak yer alan Samsung Electronics Türkiye CEO’su Jeff Jo, yapay zekânın hızlı gelişimini, Samsung’un bu gelişime katkısını ve Türkiye’nin potansiyelini değerlendirdi.

    Küresel yapay zekâ pazarının 2024-2030 yılları arasında yılda ortalama %36,6 büyüyeceğinin öngörüldüğünü söyleyen Jeff Jo, “Samsung olarak yaklaşık 10 yıldır yapay zekâya ve cihazlarımız arasındaki bağlanabilirliğe stratejik yatırımlar yapıyoruz. Dünya genelinde 41 Ar-Ge ve 7 tasarım merkezimiz var. Ar-Ge merkezlerimizde 75 bin kişi çalışıyor. Her yıl Ar-Ge’ye ortalama 17 milyar dolar kaynak ayırıyoruz. Dünya sıralamasında Ar-Ge’ye en fazla harcama yapan şirketlerden biriyiz. Her yıl tüketicilere 500 milyondan fazla cihaz satıyoruz. Kendi kategorilerinde pazar liderleri arasında yer alan bu cihazlar yapay zekâ ile entegre edilmiş durumda ve bağlanabilirlik özelliklerine sahipler” diye konuştu.

    Samsung’un bu alandaki öncülüğünü 2024 yılının başında mobil yapay zekâ çağını başlatarak ortaya koyduğunu söyleyen Jeff Jo, yeni ürünlerinin çığır açan özelliklerinden bahsederek; “Galaxy AI mobil cihazlarımız, yerleşik uygulamalara doğrudan entegre oluyor. Böylelikle kullanıcılarımız, yapay zekâ erişimi için üçüncü taraf uygulama kullanmak zorunda kalmıyor. Interpreter özelliği sayesinde farklı ülkelerde diyalog kurma sorunu kalmıyor. Çünkü mobil cihazınız cebinizde taşıdığınız bir çevirmen gibi her an yanınızda. Kişiselleştirilmiş ev aletleri kavramını yeniden tanımlayan Bespoke AI serimizle bu alanda da çığır açtık. Ev aletleri günlük hayatımızın önemli bir parçası olduğundan bu seri sezgisel ve bağlantılı ev deneyimini daha da önemli hale getiriyor” dedi.

    “Bütün yeniliklerimizi en hızlı şekilde Türk tüketicilerle buluşturuyoruz”

    Türkiye’ye olan inançlarının en önemli göstergesinin küresel ölçekte sundukları hizmetleri en hızlı şekilde Türk tüketicisiyle buluşturma motivasyonu olduğunu söyleyen Jeff Jo şöyle devam etti: “Bugün Türkiye’deki SmartThings ekosistemimize 5,8 milyon cihazı bağladık; bu, SmartThings’e uygun cihaz evrenimizin yaklaşık %25’ini temsil ediyor. Katıldığımız tüm ürün kategorilerinde güçlü bir pazar varlığına sahibiz. Türkiye bizim için önemli bir ülke olduğu için yenilikleri hızla getirmeye çalışıyoruz. Son dönemde Galaxy AI ile sunduğumuz yapay zekâlı iletişim özelliklerine Türkçe dil desteği geldi. Bu sayede Türkçe konuşan kullanıcılarımıza dil engelini tamamen ortadan kaldıran bir mobil cihaz deneyimi sunuyoruz.”

    Aracınızı Kış Şartlarına Hazırlamak İçin Neler Yapabilirsiniz?

    Aracınızı kış şartlarına hazırlamak araç güvenliği açısından çok önemli ve zorlu bir dönemdir. Havanın çok soğuk olması, yağmur, kar ve buzlanma gibi etkenler sürüş performansını doğrudan etkiler. Eğer aracınızı kış şartlarında kullanmak için özenle hazırlarsanız hem oluşabilecek sorunlar önlemiş olur hem de sürüş performansınız artar.

    Aracınızı Kış Şartlarına Hazırlamak

    Aşağıda aracınızın kış şartlarına hazır olmasını istiyorsanız yapabileceklerinizi maddeler halinde anlattım.

    Antifriz Durumunu Kontrol Edin

    Antifiriz, ısı 0 derecenin altına düştüğünde radyatör suyuna katılan bir kimyasal olarak suyun donmasını önler. Aracınızın radyatöründeki antifriz seviyesini yola çıkmadan mutlaka kontrol edin. Genel olarak su ile %50 oranında karıştırılmış olmalıdır. Böylece motor soğuk havalarda korunur ve araç performansını artar.

    Lastik Kontrolü Yapın

    Lastiklerinizin diş derinliğinin 3 milimetrenin altına inmediğine emin olun. Dahası lastik basınç durumunu da rutin olarak kontrol edin. Basıncı düşük olan lastikler yol tutuşunu olumsuz etkiler.

    Akünüz Ne Durumda?

    Havanın soğuk olması aracın akü performansını olumsuz etkiler. Böyle bir durumda aracın çalıştırılmasını zor olabilir. Yapmanız gereken akünüzün voltaj durumunu kontrol ettirerek gerekirse aküyü yenilemek olmalıdır. Özetle akünüzün son durumunu kış öncesinde kontrol ettirmeniz oluşabilecek sürprizleri önler.

    Aracınızın Silecekleri Problemsiz Çalışıyor mu?

    Aracınızın sileceklerin problemsiz çalışması hayati önem taşır. Çünkü kış şartlarında görüş mesafesi puslanmadan ötürü düşer. Daha iyi bir görüş için aşınan veya sertleşmiş olan silecek lastiklerini yenileriyle değiştirin. Hatta donma olmaması için silecek suyu deposuna antifrizli cam suyu eklemeyi de unutmayın. Böylece camlarınız her zaman net görüş sağlar.

    Aracın Fren Sistemini Kontrol Edin

    Aracınızın fren balatalarının aşınma durumunu kontrol ederek aşınmamış durumda olduklarından emin olun. Eğer aracınızda ABS (Kilitlenme Önleyici Fren Sistemi) ve ESP (Elektronik Denge Programı) gibi güvenlik sistemleri varsa onların da çalışıp çalışmadığının kontrolünü yapın.

    Farları ve Aydınlatma Sistemlerini Denetleyin

    Kış şartlarında havanın puslu olacağını ve erken kararacağını unutmayın. Bu yüzden aracınızın farları ve aydınlatma sistemleri düzgün çalışmalıdır. Sinyal lambalarınızı, farlarınızı ve sis lambalarınızın kontrolünü dikkatlice yapın. Ön, arka ve sis farlarının yanı sıra sinyal lambalarını da kontrol edin. Hem kendi hem de diğer sürücülerin güvenliği için far ayarlarınızın düzgün olması gerekir. Aracınızın tüm aydınlatma sistemlerinin düzgün çalışması herkesin güvenliği için hassas önem taşır.

    Acil Durumlar İçin Araç Kitiniz Hazır mı ?

    Mevsimsel zorlukların riski en fazla olan kış ayları için yolda kalma riskine karşı acil durumu kitiniz hazır olmalı. Kitin içinde el feneri, battaniye, ilk yardım çantası, çekme halatı ve zincir gibi malzemelerin bulunması faydalı olur. Olası bir kriz durumunda acil durum kiti yardım gelene kadar idare etmenize yardımcı olur.

    Yağ Bakımı Yapın

    Araç motorunu kış şartlarına uygun hale getirmek için yapılan işlemdir. Kış aylarında düşük sıcaklıklar nedeniyle motor yağı akışkanlığa karşı direnç gösterir ve motorun çalışması zorlaşır. Dahası motor yağını kış şartlarına uygun değerlerine sahip yağlarla değiştirilmesi gerekir. Böylece hem motorun performansını artar hem de motorun aşınma riski azalır.

    Özet

    Eğer aracınız kış şartlarına hazırsa daha güvenli yolculuk yapabileceğiniz gibi aracınızın kullanım ömrü de uzar. Kış şartlarına hazırlıksız yakalanmamak için aracınızın düzenli bakımını mutlaka yaptırın. Yukarıda anlatılan konulara hassasiyet gösterirseniz kendinizin ve diğer sürücülerin hayatını tehlikeye atmamış olursunuz.

    www.mediamarkt.com.tr

    TCL, yenilikçi FreshIN 3.0 ve VoxIn klima serilerini tanıttı

    TCL, yenilikçi klima çözümlerini ve ileri seviyedeki üretim teknolojilerini tanıttı.

    Hava kalitesini artırmayı hedefleyen gelişmiş özelliklerle donatılan FreshIN 3.0 AC Serisi koku giderme ve QuadruPuri filtre teknolojisi sayesinde sağlıklı bir yaşam ortamı sunuyor. Ayrıca, A+++ enerji sınıfı ve yapay zeka tabanlı sıcaklık kontrolü ile %40’a kadar enerji tasarrufu sağlıyor.

    TCL’in bir başka yenilikçi klima çözümlerinden BreezeIN AC Serisi; çevrimdışı ses kontrolü, yapay zekâ destekli enerji yönetimi ve uzun mesafeli hava akışı gibi özelliklerle donatılarak, zorlu iklim koşullarında bile sürdürülebilir soğutma deneyimi sunmak için tasarlandı.

    TCL’in yeni nesil klima çözümleri, Wuhan’da bulunan dünya standartlarındaki üst düzey teknoloji altyapısı ile çalışan akıllı üretim merkezinde hayata geçiriliyor. Yüksek otomasyon seviyesine sahip akıllı üretim tesislerinde, mühendislik hassasiyeti ve sıkı kalite kontrol süreçleriyle üretilen bu ürünler, TCL’in yenilikçi vizyonunu ve üst düzey kalite standardı odaklı yaklaşımını yansıtıyor.

    TCL’in, sağlık odaklı yaşam, enerji verimliliği ve kullanıcı dostu tasarımlara yönelik çözümleri, modern tüketici ihtiyaçlarına cevap veren ve yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen ürünlerle global liderliğini pekiştiriyor.

    Huawei’den katlanabilir telefon ve ses teknolojisinde yeni bir devrim

    0

    Huawei, katlanabilir telefonlar, ses teknolojileri ve tasarımda yeni standartlar belirleyen ürünlerini teknoloji dünyasına sundu.

    HUAWEI Mate X6, katlanabilir telefon segmentinde yeni bir dönemi temsil ediyor. Hem tasarım hem de dayanıklılık açısından önemli gelişmelerle gelen Mate X6, yalnızca 239 gram ağırlığında ve katlanmış halde 9.85 mm, açık halde ise yalnızca 4.6 mm kalınlığında. Nebula Kırmızısı ve Siyah renk seçenekleriyle sunulan cihazın kamera tasarımı, geleceğin sınırsız olanaklarını simgeleyen yörünge ilhamlı bir görünüm sunuyor.

    50 MP Ultra Diyafram Kamerası, 10 seviyeli fiziksel diyafram, 40 MP ultra geniş açılı kamera ve 48 MP telefoto mikro kamera ile donatılan Mate X6, katlanabilir telefonlarda fotoğrafçılıkta çıtayı yükseltiyor. Ayrıca EMUI 15 işletim sistemi, kullanıcılar için daha akıllı, güvenli ve sorunsuz bir deneyim sağlıyor.

    Genç neslin yaratıcılığını yansıtan HUAWEI nova 13 serisi, 50 MP Ayarlanabilir Diyafram Kamerası ve OIS destekli optik yakınlaştırma özellikleriyle profesyonel fotoğrafçılık imkanı sunuyor. AI Best Expression özelliği, fotoğraflarda en doğal ifadeleri yakalamayı kolaylaştırıyor. Şık Loden Yeşili renk seçeneği ve Dinamik Kare Desen Tasarımı, cihazın zarafetini ve modernliğini artırıyor.

    HUAWEI FreeBuds Pro 4, yüksek çözünürlüklü kayıpsız ses iletimi, Dual-driver True Sound sistemi ve gelişmiş yapay zeka gürültü engelleme özellikleriyle benzersiz bir ses deneyimi sunuyor. 48 kHz/24-bit kayıpsız ses iletimi ve 100 dB’ye kadar dış ses engelleme kapasitesi, kullanıcıların net ve kesintisiz bir iletişim kurmasını sağlıyor.