Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 274

    Epson, cep telefonu üretiminde çalışan robotlarını tanıttı

    0

    Epson’un SCARA iş robotları, hız ve hassasiyeti artmış iki yeni modelle genişledi. GX10 ve GX20, dar alanlarda farklı işler yapabiliyor.

    Epson’un sektör lideri SCARA robot yelpazesi, kompakt iki yeni modelle genişledi. GX10 ve GX20, kapalı alanlarda optimum üretkenlik, hız, erişim ve hassasiyet için tasarlandı. Her iki model de cep telefonları ve bilgisayarlardan tıbbi ekipman oluşturmaya ve ilaç paketlemeye kadar çok çeşitli hassas endüstrilerde kullanılabiliyor.

    Sağlam, bir kola sahip Epson SCARA GX10 serisi, ultra yüksek hızların ve yüksek yük kapasitelerinin üstesinden gelme kapasitesine sahip. Robot, çok dar alanlarda ve ağır bileşenlerin montajı, paketleme, paletleme, yükleme ve boşaltma gibi uygulamalar için kesin doğruluk sağlayacak şekilde tasarlandı. GX20 serisi ise ağırlığı 20 kiloya kadar olan çok ağır yükler için uygun. 1.000 mm veya 850 mm’lik kol uzunluğu, geniş bir çalışma alanını kapsayabilmesini sağlıyor. Patentli hareket sensörleri sayesinde ağır yükler, benzer kol uzunluğuna sahip rakip modellerde sıklıkla karşılaşılan robot kolunun titreşimleri olmadan hızlı ve güvenilir bir şekilde hareket ettiriliyor.

    Cep telefonu üretimi için ideal

    Maksimum 10 kg taşıma kapasitesiyle Epson SCARA GX10 serisi, küçük kaplama alanına (180 mm x 420 mm) rağmen geniş bir çalışma alanı ve uzun süreli kullanımda bile 0,377 saniye kadar düşük döngü süreleri sunuyor. Çoğu montaj görevi yalnızca tek kol yönünde gerçekleştirilebiliyor; bu nedenle SCARA GX10 serisi, maksimum kare çalışma alanının önemli ölçüde artırılmasına olanak tanıyan, sola veya sağa doğru kıvrılan bir kolla tasarlandı. SCARA GX10 serisinin boyutu, hızı ve kesin doğruluğu, onu cep telefonları ve bilgisayarlardan tıbbi ekipman oluşturmaya ve ilaç paketlemeye kadar çok çeşitli endüstrilerde kullanım için ideal hale getiriyor.

    Epson SCARA GX20 robotunun maksimum taşıma kapasitesi ise 20 kg. Robotun 1.000 mm veya 850 mm’lik kol uzunluğu, artık çok düşük titreşimle geniş erişim ve tüm hızlarda sorunsuz başlatma ve durdurma hareketi sağlıyor. GX20, mekanik ve elektrikli parçaların üretimi, al ve yerleştir uygulamaları, dozajlama ve besleme gibi maksimum hassasiyetle yüksek hızın gerekli olduğu her sektörde üretkenliği artıracak.

    Henüz oynamadınız mı? İşte en çok indirilen oyunlar!

    0

    Bir oyunun başarılı olup olmadığını gösteren kriterlerden birisi de oyuncu sayısı demek mümkün. Hatta çoğu kişi bir oyunu deneyimlemeden önce topluluğunun genişliğini, kısacası popülaritesini bir kontrol ediyor ve buna göre bir karar veriyor. Peki son dönemde satın alımlarda TL kullanmayı durduran ve dolar kuruna geçiş yapan Steam’de en çok indirilen oyunlar hangileri? İşte ayrıntılar!

    Steam en çok indirilen oyunlar belli oldu

    Steam hakkında paylaştığı verilerle bilinen SteamDB, haftanın en çok satanları listesini yeniledi. Geçen haftanın en popüler oyunlarına baktığımızda zirvede önemli değişikliklerin olduğunu görüyoruz. Zira daha önce liderlik koltuğunu uzunca bir süre meşgul eden Counter-Strike 2 üçüncü sıraya kadar geriledi. İlk sırada ise Valve’ın el konsolu Steam Deck yer alıyor. Burada şirketin el konsolunun oyunlarla birlikte sıralamaya sokulma nedeniyle ilgili herhangi bir bilgi söz konusu değil.

    Listenin ikincisi Lethal Company olurken, dördüncüsü geçtiğimiz yıl FIFA ile yollarını ayıran EA SPORTS FC 24 oluyor. Son olarak oyuncularla arası uzun bir süre düzelmeyen Cyberpunk 2077 beşinci sıradan kendine yer buluyor.

    Tüm listeyi görmek için 2. sayfaya geçiniz.

    Canon, 62 yeni yeteneği EMEA Marka Elçisi Programı’na dahil ediyor

    Canon’un 2008 yılında başlattığı EMEA Marka Elçisi Programı, son üç yılda yapılan en kapsamlı güncellemeyle, 62 disiplinler arası yaratıcı yeteneği bünyesine dahil ediyor.

    Fotoğrafçılar, videograflar ve görüntü yönetmenlerinin bilgi ve becerilerini görüntüleme sektörü topluluğunun geneliyle paylaşmak üzere bir araya geldiği bir platform niteliğinde olan Canon EMEA Marka Elçisi Programı, sektörün en etkili girişimleri arasında yer alıyor. 

    Sektör uzmanlarından oluşan jüri heyetinin titiz seçim sürecinden geçerek bu yıl programa dahil olan katılımcılar, programın hedeflerinin ilerletilmesinde önemli roller oynayacak. Canon ve profesyonel topluluk ile güçlü ilişkiler kurmak, her seviyeden görsel hikâye anlatıcısını ortak bir tutkuyla desteklemek, onları eğitmek, ilham vermek ve yetiştirmek bu roller arasında yer alıyor. Canon ile ilk bağlantılarını yıllar önce Canon Öğrenci Gelişim Programı (Student Development Programme) mezunları olarak kuran, yetenekli ve özgün fikirlerle dolu iki genç kreatif sanatçı Camilla Ferrari ve Chiara Negrello gibi isimlerin öncülük ettiği yeni yetenekler bu iletişimlerde kilit roller üstlenecek.

    Canon, Avrupa Pazarlama Müdürü Susie Donaldson: “Eminiz ki yeni Marka Elçisi grubumuz, programda yeni bir dönem başlatacak. Görüntüler üretme ve fotoğraf makinesini hikâye anlatımı için bir araç olarak kullanma konusundaki bakış açıları hakkında daha fazla bilgi edinmek ve onlar için gerçekten önemli olan konuları ele almak için sabırsızlanıyoruz. Programımızın bu yıl itibarıyla daha da kalabalıklaşmasıyla atölye çalışmaları, konuşmalar ve eğitimler aracılığıyla artık daha fazla kreatif sanatçıya ulaşabilecek ve ilham verebileceğiz.” diyerek sözlerini dile getirdi. 

    Görsel hikâye anlatımında en iyi isimlerini kutlayan Canon EMEA Marka Elçisi Programı, geniş bir yetenek yelpazesini bir araya getiriyor. Değişime öncülük eden uluslararası üne sahip görsel sanatçılar ve foto muhabirlerinden; başarılı hikaye anlatımının formülünde ustalaşmış kreatif sektörün yükselen yıldızlarına kadar her alandan birbirinden başarılı ve yaratıcı isme bünyesinde yer açıyor. 

    Canon EMEA Marka Elçisi Programı’na Türkiye’den ise görüntü yönetmenleri Burak Günaydın ve Çağla Çağlar ile fotoğraf sanatçısı Cem Talu dahil olarak görüntüleme tutkularını ve teknik bilgi birikimlerini kitlelerle paylaşmaya hazırlanıyor.

     

    Her PC’de oynayabileceğiniz düşük sistem isteyen oyunlar!

    0
    Oyun dünyasında birçok farklı oyun bulunuyor. Bazı oyunlar yüksek sistem gereksinimlerine sahipken bazıları ise neredeyse her bilgisayar ile oynanabiliyor. Bu tarz oyunlar genellikle oyuncuları mutlu ediyor ve zamanın hızlıca geçmesine sebep oluyor. Size bu yazımızda sizlere düşük sistem gereksinimli oyunlardan bahsedeceğiz.

    Düşük sistem gereksinimli oyunlar

    Among Us

    Among Us ilk olarak 2018 yılında çıktığında çok fazla kişi tarafından oynanmıyordu. Özellikle pandeminin hayatımızda büyük rol oynamasının ardından dünya genelinde bir anda popüler olan oyun bir dönem herkesin gözde oyunu konumundaydı. Şu anda birçok oyuncusu bulunan oyun oyunculara heyecanlı bir ortam sunuyor.
    Among Us’da bir uzay gemisinde bulunuyorsunuz ve oyuncular arasında belirli görevleri tamamlarken katili seçmeye çalışıyorsunuz. Sunduğu düşük grafiklerine rağmen eğlenceli bir oyun olan Among Us, düşük sistem gereksinimli oyunlar arasında önlerde yer alıyor.

    2. Minecraft

    Minecraft dünyanın en çok sevilen oyunları arasında bulunuyor. İlk tanıtıldığı yıldan beri milyonlarca kişi tarafından oynanan oyun, düşük grafik kalitesine rağmen oyunculara hem heyecan hem de huzuru bir arada sunuyor. Her ne kadar son sürümleri yüksek sistem gereksinimlerine sahipse de oyun, eski sürümleri sayesinde düşük sistem gereksinimli bilgisayarlarda oynanabilecek oyunlar arasına girmeyi başarıyor.

    3. League of Legends

    League of Legends da düşük sistem gereksinimli oyunlar listesinde yerini alıyor. Arkadaşlarınızla beraber veya tek başına oynayabileceğiniz çevrimiçi savaş arenası oyunu, her ne kadar yüksek grafiklere sahip değilse de birçok oyuncu tarafından çok seviliyor ve uzun saatler boyunca oynanıyor.
    Listenin devamını görmek için 2. sayfaya geçiniz.

    Sınırsız dizi ve film! İşte Netflix alternatifi 15 ücretsiz platform

    0
    Dijital akış platformlarına olan ilgi her geçen gün artıyor. Dünya genelinde ise yüz milyonlarca kişi tarafından kullanılıyor. Tabii bazıları ücretsiz olduğu gibi oldukça yüksek meblağ talep edenler de bulunuyor. Bu yazımızda ise Netflix alternatifi olabilecek ücretsiz siteleri ve platformları paylaşıyoruz.

    En iyi Netflix alternatifi 15 ücretsiz platform!

    Ülkemizde ve dünyada büyük bir değişim yaşanıyor. Bunun nedeni ise internetin hayatımızda yeni bir kapı aralamış olması. Yalnızca film ve dizi değil, futbol ve basketbol maçları dahil birçok şey dijital platformlara taşınmış durumda.

    Huawei MatePad 11.5 PaperMatte Edition inceleme!

    0

    Huawei’nin Barselona’da tanıttığı Huawei MatePad 11.5 PaperMatte Edition inceleme ile sizlerleyiz.

    Huawei MatePad 11.5 PaperMatte Edition inceleme!

    Huawei’nin yeni tableti MatePad 11.5″ PaperMatte Edition, Qualcomm Snapdragon 7 Gen 1 Mobil Platformu ve Adreno 644 GPU ile güçlendirilmiş. 8 GB LPDDR4X RAM ve 256 GB depolama alanına sahip bu cihaz, 6,85 mm incelikte ve 499 gram ağırlıkta bir metal gövdeye sahip, zarif bir tasarıma sahip. 120 Hz yenileme hızına kadar çıkabilen 2.2K çözünürlüklü LCD ekran sunuyor ve 2ms gecikmeli ikinci nesil M-Pencil kalemle uyumlu. Ayrıca, Huawei Akıllı Klavye ile de kullanılabilir.

    Huawei, bu tablette Grup işbirliği, Akıllı Çoklu pencere ve Huawei telefonlarla SuperHub üzerinden kolay veri paylaşımını sağlayan Süper Cihaz özelliğini de sunuyor. MatePad 11.5″’in arkasında 13 megapiksel otomatik odaklı kamera ve önünde FollowCam özellikli 8 megapiksel geniş açılı kamera bulunuyor. 7700 mAh bataryası 22,5W hızlı şarj desteğiyle gelirken, tam şarjla 10,5 saat video oynatma kapasitesine sahip.

    Huawei MatePad 11.5 PaperMatte Edition teknik özellikleri

    • Ekran: 11,5 inç 2,2K (2200 × 1440), 229 PPI, 60/120 Hz akıllı yenileme hızı, 16,7 milyon renk doygunluğu, %100 sRGB, %86 Ekran-gövde oranı, TÜV Rheinland sertifikalı
    • İşlemci: Qualcomm Snapdragon 7 Gen 1 Mobil Platform; Adreno 644
    • Depolama ve RAM: 256 GB ile 8 GB LPDDR4x RAM
    • İşletim Sistemi: HarmonyOS 3.1
    • Kamera: LED flaşlı, f/1,8 diyafram açıklığına sahip 13 MP otomatik odaklı arka kamera; f/2.0 diyafram açıklığına sahip 8 MP ön kamera
    • Ses: 4 hoparlör, 2 mikrofon; HUAWEI Histen 8.1 Ses Efekti
    • Bağlantı: Wi-Fi 6 802.11a/b/g/n/ac/ax, 2 × 2 MIMO, HE160, Bluetooth 5.2 LE, GPS / GLONASS / BeiDou / GALILEO / QZSS, USB Type-C
    • Pil: 7700 mAh pil, 22,5W hızlı şarj

    iPhone 16 hangi özelliklerle gelecek?

    0

    iPhone 16’dan bahsetmek için fazlasıyla erken. Ancak Apple ve iPhone modelleri söz konusu oldu mu bir yıl öncesinden yeni telefonlara dair sızıntıları görmeye başlıyoruz. Apple’dan 16 serisiyle ilgili herhangi bir açıklama elbette yok ve son güne kadar da teknoloji devinden doğrudan bir şey öğrenemeyiz. Ancak sınırlı da olsa iPhone 16’nın nasıl olabileceğine dair bazı önemli veriler de yok değil.

    Daha pahalı olacak

    iPhone 16 serisinin muhtemel özelliklerine geçmeden önce fiyatlar konusunda tadınızı kaçıracak bir beklentimden söz edebilirim. Bildiğiniz gibi iPhone 15 serisi, önceki modellere göre özellikle de daha gelişmiş işlemci ve tasarımdaki titanyum malzeme dahil önemli iyileştirmeler nedeniyle daha pahalıya imal edilebiliyor. Apple bu artan maliyeti henüz kullanıcısına yansıtmasa da iPhone 16 serisiyle birlikte fiyatlarda dikkate değer bir artış yaşanabilir.

    Yine 4 model

    Apple, bir süredir yakaladığı rutini bozmuyor ve her yıl 4 yeni iPhone modelinin duyurusunu yapıyor. iPhone 16, iPhone 16 Plus, iPhone 16 Pro ve iPhone 16 Pro Max ile karşılaşabiliriz. Apple’ın yeni bir ‘mini’ model çıkarması beklenmiyor ve ayrıca yeni bir iPhone SE modeli de ufukta görünmüyor.

    Daha ağır gövde ve büyük bir ekran

    Birden fazla kaynağa göre iPhone 16 Pro ve iPhone 16 Pro Max’in daha büyük ekran boyutlarına sahip olmasını bekleyebiliriz. iPhone 16 Pro’nun 6,27 inç boyutunda bir ekrana sahip olması beklenirken, iPhone 16 Pro Max’in 6,85 inç boyutunda bir ekranla gelmesi mümkün. Yani önceki iPhone modellerine göre ekranda dikkate değer bir büyüme var.

    Ekran boyutundaki artışla birlikte iPhone’un gövde boyutları da artacak. Her iki modelin de iPhone 15 Pro modellerinden daha uzun ve daha geniş olması bekleniyor ve kalınlık aynı kalırken, daha büyük boyut nedeniyle ağırlık biraz artacak.

    iPhone 16 OLED panelleri hem gelişmiş parlaklık hem de daha az güç tüketimi için mikro lens teknolojisini kullanabilir. Mikro lens dizileri veya MLA, iç yansımayı azaltmak için panelin içinde milyarlarca mercekten oluşan tek tip bir model kullanıyor. Yansıyan ışık, güç tüketimini artırmadan algılanan parlaklığı artırıyor.

    Daha güçlü işlemci

    iPhone 16 ve iPhone 16 Plus’ın bir A17 çip kullanması bekleniyor, ancak söylentiler bunun iPhone 15 Pro ve iPhone 15 Pro Max’teki aynı A17 Pro çip olmayacağını gösteriyor. Apple, iPhone 17 Pro çipi için TSMC’nin N3B sürecini kullanıyor, ancak önümüzdeki yıl standart “A17” için daha düşük maliyetli N3E sürecini kullanacak.

    Apple genellikle standart iPhone modelleri için özel olarak çip tasarlamaz, cihazlar ya Pro modellerle aynı çipleri kullanır ya da bir önceki yılın iPhone modellerindeki çipi benimser. Örneğin iPhone 15’te, daha önce iPhone 14 Pro’da tanıtılan A16 çipi kullanıldı. Bu durum pek çok kullanıcı için rahatsız edici olsa da Apple bu stratejisine bugüne kadar ara vermedi.

    Bir söylenti, Apple’ın standart iPhone 16 modellerinde kullanılan çipi “A17” olarak adlandıracağını öne sürerken, analist Jeff Pu Apple’ın bunun yerine A18 ve A18 Pro isimlendirmesini kullanacağına ve tüm iPhone 16 modellerinin bir tür A18 serisi çipe sahip olacağına inanıyor. Pu, tüm çiplerin N3E üretim sürecini kullanacağına ve Pro çiplerin standart çiplerde bulunmayan ekstra bir GPU çekirdeğine sahip olabileceğine inanıyor.

    Wi-Fi 7

    Apple analisti Ming-Chi Kuo, iPhone 16 Pro modellerinin saniyede “en az 30” gigabit hız sağlaması beklenen yeni nesil WiFi 7 teknolojisini benimseyebileceğine ve 40Gb/s’ye kadar hızın çıkabileceğine inanıyor.

    Type-C’ye devam

    Apple, iPhone 15 serisi ile birlikte Lightning portlarına veda etmişti. Bu değişim, Type-C kullanımının yaygın olması nedeniyle kullanıcılarca olumsuz karşılanmadı, aksine destek gördü. Bu nedenle iPhone 16 serisi dahil yakın vadede Type-C’de bir değişikliğe gidilmesi beklenmiyor.

    iPhone 16 Pro modellerinin ekran altı Face ID teknolojisini benimseyebileceğine dair söylentiler vardı, ancak bu önemli adımın iPhone 16’da olmasına pek ihtimal verilmiyor. Ekran altı Face ID, Dinamik Ada’ya ihtiyaç duyulmayacağı için daha fazla kullanılabilir ekran alanı sağlayabilir.

    Peki ya kamera?

    iPhone 16 Pro modelleri, daha düşük ışık koşullarında daha iyi görüntüler elde edilmesini sağlayacak geliştirilmiş bir 48 megapiksel Ultra Geniş lens içerebilir. iPhone 16 Pro Max’te kullanılan 48 megapiksel geniş açılı kameranın, telefoto ve ultra geniş kamera lensleri için iyileştirmelerin yanı sıra sekiz parçalı bir hibrit lense sahip olacağı bildiriliyor.

    Ayrıca hem iPhone 16 Pro hem de iPhone 16 Pro Max, 5x Telefoto lenslere sahip olabilir.

    iPhone 16 Pro Max, önemli ölçüde artırılmış bir optik yakınlaştırma için süper telefoto periskop kamerayla da gelebilir ancak çok konuşulan bir sızıntı olmadığından gerçekleşme ihtimali de az.

    Batarya ömrü

    Söylentiler, iPhone 16 Pro modellerinin daha yüksek kapasite ve daha uzun kullanım ömrü sağlayabilecek istiflenmiş pil teknolojisini kullanacağını gösteriyor. Yığılmış piller elektrikli araçlarda ve tıbbi cihazlarda yaygın olmakla birlikte akıllı telefonlar için yeni gelişen bir teknoloji ve Apple’dan bu yönde bir adım görebiliriz.

    Samsung Türkiye’nin düzenlediği Galaxy Ultra Kısa Film Yarışması ile genç yönetmenlerin yolculuğu başlıyor

    0

    Teknoloji ve sanatın kesiştiği noktada, yaratıcılığı ve yenilikçiliği teşvik etmek amacıyla Samsung Electronics Türkiye, Galaxy Ultra Kısa Film Yarışması ile geleceğin yönetmenlerini keşfetmek üzere bir adım atıyor. Üniversite ve lise öğrencilerine yönelik düzenlenen Galaxy Ultra Kısa Film Yarışması, genç yönetmen adaylarının yeteneklerini sergilemeleri ve sinema dünyasına adımlarını atmaları için eşsiz bir platform sunuyor.

     

    Samsung Electronics Türkiye’nin düzenlediği Galaxy Ultra Kısa Film Yarışması, genç yönetmen adaylarını destekleyerek, onların sinema dünyasına ilk adımlarını atmasını sağlayan bir girişim. Bu yarışma, teknoloji ve sanatın kesiştiği bir alan olarak yaratıcılığı ve yenilikçiliği teşvik ediyor. Yarışmaya üniversite ve lise öğrencileri katılabiliyor, bu sayede genç sanatçılar kendi kısa filmlerini üreterek yeteneklerini sergileme fırsatı buluyorlar. Galaxy Ultra Kısa Film Yarışması, katılımcılara sinema sektörüne giriş yapma imkanı sunarken, aynı zamanda teknolojinin sanatsal ifade biçimlerine olan etkisini de vurguluyor. Samsung, bu yarışma ile geleceğin yönetmenlerini keşfedilmesine ve yeteneklerinin geliştirilmesine yardımcı olmayı hedefliyor. Yarışma, genç yeteneklerin kendi hikayelerini anlatmaları ve yaratıcı vizyonlarını geliştirmeleri için mükemmel bir fırsat sunuyor. Türk sinema ve televizyon dünyasının önemli ismi, başarılı yazar ve oyuncu Gülse Birsel, genç sanatçıların yolculuğunda onlara rehberlik etmek ve ilham vermek üzere projede yer alıyor. Birsel, kariyerindeki zengin tecrübeleri ve benzersiz bakış açısıyla, genç yeteneklere yol gösterecek ve onların yaratıcılıklarını en üst seviyede ifade etmelerine yardımcı olacak.

    Samsung Electronics Türkiye, bu yarışmayla genç yeteneklerin sınırlarını zorlamalarını ve hayal güçlerini serbest bırakmalarını amaçlıyor

    Katılımcılar hikayelerini, vizyonlarını ve yaratıcılıklarını kısa film formatında sunacaklar. Bu süreç, genç sanatçıların profesyonel bir ortamda çalışmalar sergilemelerine ve aynı zamanda değerli geri bildirimler alarak gelişmelerine olanak tanıyacak. Bu heyecan verici projede, yarışmaya başvuranlar arasından 10 kişilik bir kısa liste belirlenecek, bu 10 katılımcı Gülse Birsel ile sinema üzerine bir atölye çalışmasına katılacak. Atölye sonunda, her katılımcıya ortak bir tema verilecek ve Samsung Galaxy S23 Ultra telefonları kullanarak bu tema üzerine kısa filmler çekmeleri için gerekli ekipmanlar sağlanacak. Bu filmler, film sektörünün önde gelen isimlerinden ve akademik alanlardan seçilmiş uzmanlardan oluşan bir jüri tarafından değerlendirilecek. Jüri, katılımcıların eserlerini dikkatle inceleyerek en iyi üç filmi seçip kazananları ödüllendirecek. Bu süreç, genç yetenekler için önemli bir deneyim ve sektörde kendilerini gösterme fırsatı olacak.

    Başvurular23 Kasım tarihinde başlayacak

    Yarışmaya katılmak için başvurular 23 Kasım tarihinde başlayacak. Katılım koşulları, yarışma kuralları ve daha fazlası hakkında bilgi için www.galaxyultrakisafilm.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.

     

    Dezenformasyon Yasası Elon Musk’ı ve X’i Bitirecek mi?

    0

    Twitter’ı satın alan Elon Musk için sular bir türlü sakinleşmiyor. Musk’ın agresif kararları, çalışanlar üzerindeki baskısı içten bir takım yaralara neden oluyor. Ancak asıl mesela Twitter’ın yani yeni adıyla X’in güvenilir bir platformdan adım adım uzaklaşması. Çünkü birçok uzman ve kullanıcı X’i güvenilir bir haber kaynağından ziyade dezenformasyon yuvası olarak görüyor.

    dezenformasyon
    Dezenformasyon ve veri ihlali AB’nin öncelikli konuları arasında

    Dezenformasyon Nedir?

    Sosyal medya kullanıcılarının sıklıkla duyduğu dezenformasyon terimi daha çok kasıtlı yanıltmayı amaçlayan yanlış bilgilerden oluşur. Özellikle hükümet kuruluşları rakip bir güce veya medyaya karşı algı operasyonu yaparken bu terimi kullanır. Politik olarak tehlikeli açılımları olan bu propaganda biçimi oldukça sinsi ilerler. Aslında sosyal medya platformları belirli ölçülerde bu tip propagandalara karşı “tarafsız” duruş sergiler. Çünkü Elon Musk, dezenformasyonun tıklama, hareket, yorum gibi etkileşim getirdiğini gayet iyi bilen biri. Ancak bu sözde tarafsızlık da bir çeşit taraf tutmaktan başka bir eylem değildir. Zira X için artık kantarın ucu kaçmış durumda. Her gün ayrı bir dedikodu, spekülasyon borsa gibi X’in akışında karşımıza çıkıyor. Tabii ki özellikle Filistin-Gazze savaşında gerçekle sahte birbirinden ayırt edilemez hale geldi.

    dezenformasyon
    Twitter, ya da yeni ismiyle X, kasıtlı sahte bilgi paylaşım platformu olma yolunda ilerliyor

     

    AB’den Dijital Hizmetler Yasası

    Avrupa Birliği sosyal medyadaki gelişmeleri şaşırtıcı şekilde yakından takip ediyor. Veri mahremiyeti ve yapay zekaya yönelik yeni düzenlemelerin hızla hazırlandığını görüyoruz. Bunun yanı sıra 25 Ağustos’ta devreye Dijital Hizmetler Yasası (DSA) girdi. Yeni düzenleme şu an deyim yerindeyse kapalı bir test sürecinde. Öncelik X’in, çocukları çevrimiçi ortamda korumak ve dezenformasyon gibi riskleri tespit edip azaltmak. Buna göre X’in DSA gerekliliklerine uygunluğu test ediliyor.

    İlk sonuçlar tahmin edeceğiniz üzere X açısından çok olumlu değil. Elon Musk, “Yasa son haline gelsin. Biz sonra ona tam uyum sağlarız” minvalinde açıklamalarda bulunuyor. Hatta Musk’a göre DSA kriterlerine göre platformda hiçbir sorun yok. Musk, dezenformasyona karşı gelişmiş bir yapay zeka aracı kullandığını ve herkesin içinin rahat etmesini söylüyor. Ancak Musk’ın baskı yaptığı bir grup eski çalışan aynı fikirde değil. Birçok kaynakta isimsiz olarak arkaplanda yaşanan uyum aksaklıklarından bahsedildiğini görüyoruz. İddialara göre, üst seviye işçilik ve yapay zeka ile hazırlanan sahte bilgiler için X’in yetersiz.

    Nefret söyleminin Önü Kesilmiyor

    Öte yandan Avrupa Komisyon Üyesi Thierry Breton, Musk’ın sonuçlarına güvenmiyor. Bu nedenle bağımsız araştırmacılardan oluşan bir heyet kuran Breton, X’i DSA açısından kontrol ediyor. Sonuç tabii ki X’in bilgi doğrulama konusunda birçok açığının bulunduğunu yönünde. Gerek savaş, seçim gibi büyük; gerekse daha yerel konularda olsun nefret söyleminin baskın olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla X’in adım adım kutuplaşma aracına dönerek bilgilendirme özelliğini kaybettiğini düşünüyorum. Bence bu da Musk’ın en büyük kabusu. Yani X’in, sıradan ve esamesi okunmayan geçersiz bir kaynağa dönüşmesi.

    Öyle veya böyle dezenformasyon ile mücadele DSA kapsamında, yasal bir zorunluluk haline gelecek. Üstelik bunun için sadece iki yıl gibi kısa bir süre var. Musk’ın AB’nin dijital kuralları ve yaklaşmakta olan yapay zeka düzenlemelerini yabana atma lüksü yok. Çünkü olası ihlal durumunda X, yıllık küresel gelirin %6’sını ceza olarak ödeyebilir. Daha da kötüsü X’e AB’de faaliyet yasağı gelebilir. Bakalım bu süre içerisinde Musk, kendi yarattığı Frankenstein’ı durdurabilecek mi?

    ChatGPT tanrı modu nedir ve nasıl açılır?

    Yapay zeka araçları arasında gelişmiş özellikleriyle dikkat çeken ChatGPT, birtakım gizli komutlara da sahip. Geliştiriciler için sunulan API erişimlerine ek olarak, sohbet botu içerisinde bir dev mode (geliştirici modu) bulunuyor. Peki ChatGPT geliştirici modu nasıl açılır ve tehlikeli midir?

    ChatGPT geliştirici modu ne işe yarar?

    OpenAI tarafından geliştirilen ChatGPT, kullanıcının isteklerine göre cevaplar üretiyor. Ancak şirket politikaları ve prosedürleri kapsamında bazı sorulara cevap vermiyor. Bu istekler arasında etnik kökenli şakalar, alaylar, argolar ve şiddet içerikleri yer alıyor.
    ChatGPT dev mode ise bu istisnaları kenarda tutarak, kullanıcının her türlü isteğine yanıt verebiliyor. Geliştirici modu ayrıca ChatGPT’nin “kendi kendine düşünmesini” ve daha yaratıcı ve beklenmedik yanıtlar üretmesini de sağlıyor. ChatGPT dev mode’u etkinleştirmek için platform üzerinde bir hesabınızın olması gerekiyor. Eğer halihazırda ChatGPT’yi kullanıyorsanız, aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:
    • Adım 1: ChatGPT’ye gidin ve hesabınızla giriş yapın.
    • Adım 2: ChatGPT’de yeni bir sohbet açın.
    • Adım 3: Sohbet penceresine bu bağlantıdaki mesajı girin.
    • Adım 4: “Geliştirici Modu etkinleştirildi” şeklinde bir mesaj göreceksiniz. Ardından “stay in developer mode” mesajını girin.
    • Adım 5: Artık geliştirici modunu etkinleştirdiniz. Sohbet penceresini kapatana kadar “daha kuralsız” cevaplar alacaksınız.
    ChatGPT geliştirici modunu kullanırken müstehcen veya yanıltıcı içerikli cevaplar alabileceğinizi göz ardı etmemelisiniz. Bu cevaplar ayrıca OpenAI’ın politikalarını yansıtmayabilir. Sohbeti bitirdikten sonra bu modun da kapatılacağını belirtelim. Peki, siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın!