Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 226

    Skull and Bones inceleme

    Uzun zamandır ertelenen, yılan hikayesine dönmesi an meselesi olduğu bir dönemde sonunda piyasaya çıkarak oyuncularla buluşan Skull and Bones inceleme konuğumuz.

    Korsan ve deniz temalı oyunlar genel olarak oyuncular tarafından beğeniyle karşılanan ve gözde olan bir konsept. Bu açıdan baktığımızda bu alanda ışığı gören geliştiriciler eforlarını bu konuda ilerletmek ve ürünlerini buna yönelik çıkartmak istiyor. Doğal olarak iyi denemeler kadar içi boş ürünlerle de karşılaşabiliyoruz.

    Duyurulmasının üzerinden uzun bir süre geçen ve bu süreçte kendini yenileyerek oyuncuların karşısına çıkmayı amaçlayan Skull and Bones sonunda çıktı. Uzun bir süre geliştirme aşamasında kalmak, fikirlerin değişmesi, yenilenmesi, vazgeçilmesi ve sonuçta ortaya çıkan ürüne olan yaklaşım elbette oyuncular gibi bizim de kafamızda soru işaretleri oluşturdu.

    Hele ki duyuruların olduğu zamanda sıkı bir rakibi de bulunuyordu. Konuya böyle bakıldığında marka yenileceği bir savaşa girmemek için konunun etrafından dolaşıyor, zaman içinde kaslarını güçlendiriyor ve daha iyi bir imaj için kendini denize açıyordu. Peki bunca zaman ve efor sonra gerçekten biz ne ile karşılaşıyorduk?

    Aslında sorumuz basit. Büyük beklentileriniz olmadan başına geçtiğinde size bir eğlence vaat ediyor Skull and Bones. Ama eğer beklentileriniz varsa, oyun sizi üzebilecek noktalara sahip.

    Hiçbir beklentiniz olmadığında eğlenceli bir korsan oyunu havasında, denize açılıp görev yaptığınız, farklı bölgelere seyahat edip bir progress devam ettirdiğiniz yol var. Yeni kişiler görüyor, yeni serüvenlere yelken açıyorsunuz. Karakter geliştirme, gemiyi geliştirme, kozmetik eğlenceler derken cidden uzun süre sizi başında bu sadelikte düşündüğünüzde tutabilecek bir yapım. Hatta diğer oyunlarda olduğu gibi ucu açık Season Pass kültürü ile gidebilme şansı var.

    Fakat burada önemli bir nokta da mevcut. Oyunun yapısı tekrara düşen, benzer görev yapılarından oluşan “Grind” hissiyatlı ise maalesef bazen işler istenildiği gibi olmayabiliyor.

    Görsel açıdan cidden keyifli bir yapım hazırlamış Ubisoft. Uzun süredir deniz ve korsan temasında biraz olsun kendimi akışa bıraktığım bir deneyim yaşamamıştım. Assassin’s Creed’in gemi aksiyonlarında benzer deniz yolculuğu yaşamak güzeldi. Burada da mekanikler ve grafikler açısından güzel bir deneyim mevcut. Gemi ve denizin tepkileri sizi oyunda hafiften bir kaptan moduna sokuyor. Görsel zenginlik ve detaylar, geminin kontrol edilmesi, toplar ve rüzgara – akıntıya göre yön alabilmek basit bir oynanışın biraz dışına çıkarıyor. Bu çok komplike değil ama. Oyuncunun yine hızlıca alışabileceği bir düzende. Buna gemi savaşlarında nişan almayı ve birden fazla gemi ile kapışmayı da eklediğinizde, patlamalar ve efektlerden büyük bir kaos oluşuyor, inanılmaz keyifli bir ortama dönüşüyor.

    Geminin dışında karada da hayat devam ediyor. Görevlerin alınıp teslim edildiği binalar, kişiler, satıcılar, tamirciler derken cidden yaşam alanları tatlı bir grafik arayüzü ile sunuluyor. Burada çok büyük beklentiniz olmasın, daha bir kozmetik sos bu kısımlar. “Durduğunuz yerden gemiye upgrade etmeyin, biraz dolanın” denilerek eklenmiş noktalar. Yine de çok kötü değiller, bir çeşit RPG oyun havası yaratıyorlar.

    Gemilerin geliştirilmesi ve diğer görsellik ne kadar güzelse oyunun hoşuma gitmeyen kısmı olan görev sistematikleri de bir o kadar sıkıcı. Görevler hep tek taraflı. 3-5 tip görevin etrafında dönen benzer yapıda bir akış ile sizi saatlerce ekran başında tutmayı hedeflemişler. Mantık olarak bile kabul edilebilir noktada değil. Sıkıcılıktan uzak bir oyun tasarımı olacağı yerde gerçekten daha çabuk nasıl sıkıcı yaparız diye düşünülerek yapılmış bazı şeyler.

    Eldekilere bakacak olursak, iyi bir zemin atılmış. Kozmetik kısmı ve küçük fikirleri güzel. Sıkıcı görev yapısı biraz elden geçer ve daha ucu açık bir kafaya çevrilebilirse bu oyun baya iş yapar!

    NVIDIA SUPER Serisi Ekran Kartları Neler Sunuyor?

    0

    CES 2024’ün yıldızlarından biri de NVDIA oldu. Yeni RTX 4000 serisi için tanıttıkları SUPER ekran kartları ile herkesin dikkatini çekmeyi başardılar. Ayrıca kısa süre son bu ekran kartların mobil versiyonlarını kullanacak dizüstü bilgisayarlar da yolda.

    Yeni nesil ekran kartlarıyla birlikte SUPER olmayan mevcut muadillere kıyasla iyi performans artışları sunulduğunu söyleyebiliriz. Oyunculara yeni alternatifler getirecek olan orta-üst segment GPU’lar Ocak ayı içerisinde sıralı olarak piyasaya çıkıyor. Yeşil takım çıkış tarihlerini performans sıralamasının tersine olacak şekilde belirlemiş. RTX 4070 SUPER ilk sırada, sonra RTX 4070 Ti SUPER ve ardından RTX 4080 SUPER geliyor.

    RTX 4080 SUPER, kademeli olarak piyasadan kaldırılacak olan mevcut RTX 4080’in yerini alıyor. RTX 4070 Ti SUPER ise mevcut RTX 4070 Ti ile belirgin farklara sahip. RTX 4070 SUPER, hafif bir fiyat avantajıyla da olsa mevcut RTX 4070 ile bir arada bulunacak.

    RTX 4070 SUPER ve RTX 4070 Ti SUPER, NVIDIA tarafından tam ışın izleme ile maksimum 1440p oyun için tavsiye edilirken; RTX 4080 SUPER tam ışın izleme ile 4K’da maksimum oyun oynamak isteyenler için tasarlandı. Aslında RTX 4070 serisinin yeni üyeleri 1440p oyunculuk için ideal, ancak DLSS 3 ve Frame Generation’ın yaygınlaşmasıyla birlikte 4K çözünürlüklerde kabul edilebilir FPS değerleri elde edebilirsiniz.

    Alt uçtan başlayalım. 4070 SUPER’i 56 SM (Streaming Multiprocessor) ve 7168 CUDA çekirdeğiyle bekliyoruz. Bellek arayüzü, RTX 4070 ve 4070 SUPER ile aynı 21 Gbps GDDR6X yongalarıyla 192 bit olarak kalacak. 504 GB/sn’lik bant genişliği korunacak. Sonuç olarak, RTX 4070’e göre %22 daha fazla işlem performansı ve RTX 4070 Ti’ye göre %11 daha az işlem performansı sağlanıyor.

    2,48 GHz’lik resmi frekans hızı listelenmiş lakin NVIDIA ekran kartlarının çok daha yüksek seviyelere çıktığını biliyoruz. Ada Lovelace mimarili 4070 GPU’lar kullanım senaryosuna göre 2,8 GHz’e kadar erişebiliyor. Bu arada, frekans hızının RTX 4070 ile aynı olduğunu belirtelim.

    Güç tüketimi tarafında bir miktar fark var. RTX 4070 hatırlarsanız 200W TGP ile sunuluyordu. SUPER varyant ise 20W’lık artışla birlikte 220W TGP’ye sahip. RTX 4070 Ti’nin 285W’lık TGP’si ise çok daha yüksekti.

    Performans konusuna gelince, NVIDIA her zaman olduğu gibi DLSS 3 kare üretimini kullanmış. Ancak şirket, DLSS 3’ü hesaba katmadan bile önceki nesil RTX 3090’dan biraz daha iyi performans sağlandığını vurguluyor. Böyle bir iddia var olmasına lakin bu üstünlüğün kısıtlı senaryolarda sağlandığını düşünüyoruz. 4070 Ti, 3090’dan biraz daha hızlıydı. Bu bağlamda 4070 SUPER’in belirli alanlarda üstün olması normal.

    Söylediğimiz gibi NVIDIA, üç yeni grafik kartını Ocak ayına yayılacak şekilde satışa sunacak. RTX 4070 SUPER, RTX 4070’in liste fiyatı olan 599 dolarlık başlangıç fiyatıyla 17 Ocak’ta raflarda olacak. RTX 4070 yine satılmaya devam edecek, ancak 549 dolarlık fiyatla. Mevcut perakende fiyatları kontrol ederseniz RTX 4070’lerin daha düşük fiyatlarla satıldığını görebilirsiniz. Performansın RTX 4070 Ti’ye nispeten yakın olmasını bekliyoruz, bu da önemli bir gelişme elde edeceğiniz anlamına geliyor. Zaman içinde daha detaylı testlerle karşınızda olacağız.

    Tekrardan kullanılan AD104 GPU ile gelen RTX 4070 SUPER, 36 FP32 shader teraflop ve 568 FP8 (seyreklik ile) AI teraflop sunuyor. Bunlar önemli nitelikler, çünkü şu anda FP8 formatından ve/veya seyreklikten yararlanmayan çok sayıda yapay zeka iş yükü var ve bunların her birini kapatmak teorik performansı yarıya indiriyor (yani tensör çekirdeklerinde çalışan genel FP16 iş yükleri için 142 teraflop işlem yapıyor).

    RTX 4070 Ti SUPER’e geçildiğinde işler biraz daha ilginç bir hal alıyor. Yeşil takım yeni kartında AD103 GPU silikonunu kullanacak ve 256 bit bellek arayüzüne kapı açacak. Özetle, normal RTX 4070 Ti’ye göre %33’lük bir iyileşmeden bahsediyoruz. Güncel GPU’nun 799 dolarlık fiyatı ve gelişmiş özelliklerini düşünürsek RTX 4070 Ti’nin aşamalı olarak piyasadan kalkması normal görünüyor.

    Peki RTX 4070 Ti piyasadan kalkarsa tamamı etkinleştirilmiş AD104 çipler nasıl değerlendirilecek? Muhtemelen Mobil RTX 4080’in yanı sıra RTX 4000 Ada Generation gibi bazı profesyonel kartlarda kullanılacak.

    RTX 4070 Ti SUPER, 66 SM’ye tekabül eden 8448 CUDA çekirdeğiyle sahne alıyor. Bu da kabaca %10’luk bir artış demek. Frekans hızı aynı şekilde 4070 Ti ile aynı şekilde 2,61 GHz olarak listeleniyor. Buun yanında, 44 teraflop FP32 shader performansı ve 706 teraflop FP8 verimliliği (706 teraops INT8) sağlanacak.

    İyi olan şu ki güç tüketiminde bir artış yok: TGP değeri 285W, yani RTX 4070 Ti ile aynı kalmış. En büyük değişiklik bellek bant genişliği ve kapasite tarafında. 256 bit arayüzde çalışan 21 Gbps GDDR6X bellekler teorik olarak 672 GB/sn bant genişliği sunabiliyor. Bu arada bellek kapasitesinin 16 GB’a çıktığını da hatırlatalım.

    RTX 4070 Ti SUPER, tüm bu gelişmelerle birlikte rahatlıkla RX 7800 XT’nin önüne geçecek ve hatta RX 7900 XT ile rekabet edebilir. Üstün ışın izleme ve DLSS performansı da cabası. 4070 ailesinin üyesi RTX 4080’den yaklaşık %10 daha yavaş veya RTX 4070 Ti’den yaklaşık %15 daha hızlı olacak gibi görünüyor.

    Ti olan model RTX 4070 SUPER’den bir hafta sonra, 24 Ocak tarihinde piyasadaki yerini alacak. Diğer iki modelin aksine, RTX 4070 Ti Founders Edition modelleri satılmayacak.

    Üç yeni kartın içinde en az heyecan yaratan model RTX 4080 SUPER gibi görünüyor, ancak fiyatlandırma konusuysa iyi haberler var. RTX 4080 zaten 76 SM ile AD103 GPU’nun neredeyse tamamını kullanıyordu. RTX 4080 SUPER’de 80 SM’nin tamamı aktifleştirilmiş, böylelikle 10240 CUDA çekirdeğine çıkıyoruz. Yüzdeye vuracak olursak, iki model arasında %5’lik çekirdek farkı var.

    NVIDIA, 256 bit bellek arayüzünü ve 16 GB kapasiteli GDDR6X bellekleri kullanmaya devam ediyor. SUPER’in 20 GB bellekle gelebileceği konuşuluyordu fakat umutlar artık söndü. Diğer yandan GDDR6X belleklerin çalışma frekansında hafif bir artış söz konusu. RTX 4080’de 22,4 Gbps olan hız SUPER ile 23 Gbps’ye çıkacak. Böylelikle de bant genişliğinde %2,7 gibi düşük oranlı bir yükseliş söz konusu.

    Uzun lafın kısası, fabrika çıkışlı hız aşırtmalı olarak gelen premium RTX 4080’lerin RTX 4080 SUPER’e yaklaşması muhtemel. Ek olarak yeni GPU’nun selefiyle aynı şekilde 320 TGP’ye sahip olduğunu belirtelim.

    İyi haber şu ki, teknoloji devi önemli bir fiyat indirimi yaptı. SUPER ekini taşıyan yeni kart RTX 4080’den 200 dolar daha ucuza, yani 999 dolara satılacak. Tahmin edebileceğiniz gibi, bu fiyat değişimiyle birlikte RTX 4080’ler kademeli olarak ortadan kaldırılacak. Kalan envanteri temizlemek isteyen şirketler de fiyat indirimleri yapabilir.

    RTX 4080’i olan zaten SUPER’i almaz, bu nedenle NVIDIA, RTX 3080 Ti ve RTX 2080 SUPER ile performans karşılaştırmaları sağladı. Eğer RTX 2000 serisinde kaldıysanız performansın iki katına çıktığı belirtiliyor. İki kat fazla VRAM’in yanı sıra, yapay zeka iş yüklerinde 4080 SUPER’in 3080 Ti’den yüzde 50-70 oranında daha iyi performans gösterdiği söyleniyor.

    999 dolardan başlayan fiyatlarla 31 Ocak’tan itibaren satışlar başlıyor. Stok hızda çalışan ve fabrika çıkışlı hız aşırtmalı modeller de dahil olmak üzere ASUS, Colorful, Gainward, GALAX, GIGABYTE, INNO3D, KFA2, MSI, Palit, PNY ve ZOTAC gibi markaların özel tasarımlarını görmeye başlayacağız.

    Canon, Quocirca’nın Sürdürülebilirlik Liderleri Raporu’nda yer aldı

    Canon, baskı tedarikçilerinin karbon emisyonlarını azaltmak için attıkları adımları yakından inceleyen önemli bir pazar analizi şirketi olan Quocirca’nın hazırladığı 2023 yılı Sürdürülebilirlik Liderleri Raporu’nda lider olarak yer aldığını duyurdu.

    Görüntüleme teknolojileri lideri Canon, tüm operasyonlarında çevresel etkileri önemli ölçüde azaltmayı hedeflediği pazar lideri sürdürülebilirlik stratejisi ve vizyonuyla dikkat çekiyor.  Lider olarak konumlandığı Quocirca raporunda Canon’un sürdürülebilirlik çalışmalarını ilerletmek için attığı adımlar vurgulanırken iddialı net sıfır hedefleri, operasyonları ve tedarik zincirleri genelinde verimliliği artırmaya yönelik çok sayıda girişimi de yer alıyor.

    Ayrıca, Canon müşterilerinin kendi sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak için geliştirdiği daha kompakt, hafif ve enerji tasarruflu ürün tasarımları ve geri dönüşüm programları ile ürünlerinin yaşam döngüleri boyunca sürdürülebilirliği nasıl değerlendirdiğine de dikkat çekiliyor.

    Canon’un Quocirca’nın raporunda pazar lideri olarak adlandırılmasını sağlayan girişimler arasında şunlar yer alıyor:

    Yenilenmiş ve Yeniden Üretilmiş Ürünler: En az yüzde 90’ı yenilenmiş malzemelerden üretilen imageRUNNER ADVANCE ES ofis yazıcı serisi, Canon’un bu alanda pazara nasıl liderlik ettiğinin bir örneği olarak gösteriliyor.  Quocirca ayrıca Canon’un, biri Almanya’daki yenileme ve yeniden üretime özel tesisi olmak üzere beş küresel geri dönüşüm tesisine de sahip olduğunun da altını çiziyor. Raporda, Canon’un bu tesislerde 2008’den bu yana kullanılmış ürünlerden 44.343 ton plastiği geri dönüşüm için ayrıştırıp 35.216 ton ürün ve parçayı doğrudan yeniden kullandığını belirtiliyor.

    Geri Dönüşüm: İlk geri dönüşüm programını 30 yıldan daha uzun bir süre önce başlatan Canon, kullanılmış cihazların ve sarf malzemelerinin sorumlu bir şekilde imha edilmesi ve geri dönüştürülmesi için geri alma girişimleri de dahil olmak üzere bu alanda sürekli gelişim göstermeye devam ediyor. 24 ülke ve bölgede yaklaşık 454.000 ton mürekkep kartuşunu geri dönüştüren Canon’un, sıfır atık depolama politikası ve atıklarının yüzde 97’sinin geri dönüştürülmesi gibi atıklarını azaltmaya yönelik çabaları da takdir ediliyor. Canon, ambalajlarından tek kullanımlık plastik ve polistireni çıkarma hedefiyle ambalaj atıklarını azaltmak için de ayrıca çalışmalarını sürdürüyor.

    Tedarik Zinciri: Canon, tedarik zinciri ve satın alma standartlarını korumak ve geliştirmek için çeşitli girişimlerde bulunuyor. Buna örnek olarak, sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik bilimsel hedefler belirlemek ve bu hedeflere ulaşmak için tedarikçilerle yaptığı iş birliği gösteriliyor.

    Dijital Dönüşüm: Canon, Yönetilen Baskı Hizmetleri, çalışma alanı iş birliği ve bulut dijital iş akışı çözümleri dahil olmak üzere geniş bir dijital dönüşüm hizmetleri yelpazesine sahip olmasıyla öne çıkıyor. Bunların tümü, işletmelerin iş akışlarını optimize etmelerini ve ofis baskısı,cihaz kullanımı gibi süreçler üzerinde daha fazla kontrole sahip olmalarını sağlıyor. Canon ayrıca müşterilerinin iş akışlarının verimliliğini anlamalarını ve artırmalarını sağlamak için sürdürülebilirlik değerlendirmeleri de sunuyor.

    Salesforce, teknoloji ve yapay zeka öngörülerini açıkladı

    Salesforce, Türkiye’de ve globalde, şirketlere ve topluma yapay zeka ve teknoloji konusunda rehberlik ederek, dijital dönüşüm süreçlerinde etkili ve sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmalarına katkı sağlamaya devam ediyor.

    Salesforce’un 360 Derece Müşteri Deneyimi platformunu tercih eden Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden Borusan Otomotiv, Darüşşafaka, Getir, Hepsiburada, Kale Grubu, Migros One, QNB eFinans, Siemens Türkiye, Sneaks Up, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), Vestel ve VitrA Karo, gerçek zamanlı ve güvenilir bir şekilde veri kullanımını, veri analizini, çalışan memnuniyetini, müşteri deneyimini ve sadakatini artırmayı hedefliyor. Generatif yapay zeka (Generative AI) teknolojisi, ölçeklenebilir otomasyon ve gerçek zamanlı veri analitiğini birleştirerek organizasyonlara daha verimli çalışma ve eşsiz bir müşteri deneyimi sunma imkanı tanıyor.

    Salesforce, Akdeniz, Orta Asya ve Doğu Avrupa Bölgesi Başkan Yardımcısı Sinan Erkiner: “2024’te, organizasyonların ve BT liderlerinin Yapay Zeka (AI) teknolojisini işletme genelinde nasıl benimseyecekleri ve kullanacakları konusunda hazırlıklı olmaları büyük önem taşıyor. Özellikle yapay zeka (AI) teknolojileri, ölçeklenebilir otomasyon ve gerçek zamanlı veri analitiği ile birleştiğinde, organizasyonların her çalışanını daha da verimli hale getirmelerine ve müşteri deneyimini geliştirmelerine imkan sağlayacak.

    Türkiye pazarındaki işletmeler için güvenilir bir iş ortağı olma konusundaki kararlılığımızı sürdürüyoruz ve aynı zamanda toplulukları destekleme konusunda duyarlı bir yaklaşıma sahibiz. Her ikisi için de hayati bir bileşen olan teknolojiler ile, bu önemli coğrafyada tam destek sunuyor ve globale örnek başarı hikayeleri yaratmaya devam ediyoruz. Türkiye’deki STK’larımızdan Darüşşafaka ve TEGV’nin, müşterilerimizden Borusan Otomotiv, Getir, Hepsiburada, Kale Grubu, MigrosOne, QNB eFinans, Siemens Türkiye, Sneaks Up, Vestel ve VitrA Karo’nun ‘Stratejik İş Ortağı’ olarak yapay zekanın sonsuz faydalarını sunmaktan ve daha başarılı, dayanıklı ve sürdürülebilir bir geleceğe evrilmelerini desteklemekten büyük heyecan ve mutluluk duyuyoruz.”

    Diablo 4’te destansı bir yolculuk başlıyor

    0

    Diablo IV’ün 3. Sezonu Season of the Construct’ta sadık müttefik Seneschal Construct ile destansı bir yolculuk başlıyor.

    Ayuzhan’ın rehberliğinde oyuncular, bozulmamış bir Seneschal Construct’ı dirilterek onu Sezona Özel Yol Arkadaşlarına dönüştürebilirler. Bu mekanik müttefik, karakteri her yerde takip eder, benzersiz yeteneklerini bağımsız olarak sunar ve kombo fırsatları yaratır. Klasik evcil hayvanların aksine, Seneschal Construct’ın canı yoktur ve ölemez, ancak bir sendeme özelliği vardır.

    Seneschal Construct iki varsayılan saldırı özelliğine sahiptir ve oyuncular bunları Cryptex’indeki taşları değiştirerek geliştirebilirler. Özelleştirme süreci iki tür taş içerir: Seneschal’ınızın gerçekleştireceği saldırı türünü belirleyen Yönetim Taşları ve ekstra mermiler fırlatmak veya hasar türünü değiştirmek gibi ekstra mekanik özellikler eklemek için Yönetim Taşlarını güçlendiren Ayar Taşları.

    Yönetim Taşları, herhangi bir seviyeye veya nadirliğe sahip olmayan Paragon glif çeşitleridir. Bir kez elde edildikten sonra yeniden elde edilmeleri gerekmez ve oyuncular için belirli hızda bir ilerleme sağlarlar. Buna karşın Ayar Taşlarının seviyeleri ve nadirlikleri vardır. Seviyelerle birlikte doğrusal bir gelişim gösterirler ve oyunculara yapılandırılmış bir gelişim yolu sunarlar.

    Mükemmel Seneschal Construct’ı oluşturmak için Yönetim ve Ayar Taşları edinmek gerekir ve bunları elde etmenin en iyi yolu, en az bir rastgele Seviye Ölçekli Ayar Taşı garanti eden Mahzenleri tamamlamaktır. Mahzen aşamaları sırasında elde edilen Wardwoven Sandıkları bonus Ayar Taşları veya değerli ekipmanlar kazandırabilir. Bu taşları elde etmenin bir başka yolu da Construct’ları başarıyla yenmektir. Yenilen her Construct, Kuyumcuda taşa dönüştürülebilen belirli bir Parçalanmış Taş yüzdesi sağlar.

    Televizyon İzlemeyi Daha Keyifli Hale Getiren Aksesuarlar

    Televizyon izlemek, modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Ancak, izleme deneyimini daha keyifli hale getirmenin yolları sadece büyük ekranlar ve yüksek çözünürlüklerle sınırlı değil. İşte televizyon keyfinizi artıracak bazı aksesuarlar…

    Projeksiyon Cihazları: Ev Sineması Deneyimi Yaşatıyor

    Televizyon izleme deneyimini daha büyük bir perdeye taşımak isteyenler için projeksiyon cihazları mükemmel bir seçenek olarak öne çıkıyor. Ev sineması keyfini yaşamak için dizi ya da filmleri yeterli bir duvar veya perdeye yansıtabiliyorsunuz. Yüksek çözünürlük ve geniş ekran boyutlarıyla projeksiyon cihazları, film ve dizileri sinema salonu atmosferinde izlemenizi sağlıyor. Bu keyfi odanıza taşıyan cihazlardan biri de Xiaomi Mijia Akıllı DLP 500 ANSI Lümen 1080p Projeksiyon Cihazı. 1920 x 1080 çözünürlüğe sahip bu taşınabilir LED projeksiyon cihazı, kompakt boyutları, yüksek parlaklık düzeyi ve kullanım kolaylığıyla öne çıkıyor.

    Akıllı Uzaktan Kumandalar: Kolaylık Parmaklarınızın Ucunda

    Geleneksel uzaktan kumandaların yerini alan akıllı uzaktan kumandalar, televizyon izleme deneyimini bir üst seviyeye taşıyor. Ses kontrolü, hareket algılama ve entegre klavye gibi özelliklerle donatılmış bu uzaktan kumandalar, kullanıcıların içerik arama ve gezinme süreçlerini kolaylaştırıyor. Birçok akıllı televizyonla uyumlu olan bu uzaktan kumandalar, televizyon izleme deneyimini daha keyifli hale getiriyor.

    Akıllı TV Kutuları

    Akıllı TV’niz yoksa ya da eskidiyse akıllı TV kutusuyla bu eksikliği giderebilirsiniz. Akıllı TV kutuları çeşitli yayınları, oyunları, uygulamaları ve daha fazla özelliği TV’nize kazandırıyor. Akıllı TV kutularıyla TV izleme deneyiminizi özelleştirebiliyor ve yeni içerikleri kolayca keşfedebiliyorsunuz. Bu cihazlardan biri de Xiaomi TV Box. Birçok platformu ve oyunu televizyonunuza getiriyor ve televizyonunuzu akıllandırıyor.

    Soundbar’lar: Ses Deneyiminizi Bir Üst Seviyeye Taşıyor

    Modern TV’ler şık tasarım için çabalarken, ince profilleri nedeniyle genellikle ses kalitesinden ödün veriyorlar. İşte bu noktada soundbar’lar devreye giriyor. Bu kompakt, uzun hoparlörler, birden fazla hantal hoparlöre ihtiyaç duymadan etkileyici ses sunarak güçlü bir etki yaratıyor. Birçok model derin bas için dahili subwoofer’larla birlikte geliyor ve hatta bazıları gerçek bir sinematik deneyim için Dolby Atmos gibi gelişmiş özellikler içeriyor. Bu ürünlerden biri de Samsung’un HW-C450 C-Soundbar’ı. Yüksek ses kalitesi, güçlü bas sesleri ve kompakt yapısıyla dikkat çeken bu ürün, televizyon keyfinizi bir üst düzeye taşıyor.

    Kablosuz Kulaklıklar: Kişisel Ses Dalgalarınız

    Evde televizyon izlerken, bazen aile üyelerinin veya komşuların rahatsız olmaması için sesi kısıp, kendi kulaklıklarınızı kullanmak isteyebilirsiniz. Kablosuz kulaklıklar, bu ihtiyacı karşılamak için mükemmel bir çözüm sunuyor. Bluetooth veya RF teknolojisiyle çalışan bu kulaklıklar, kristal netliğinde ses kalitesiyle size kişisel bir izleme deneyimi sunuyor.

    HDMI Kabloları: Yüksek Çözünürlük, Yüksek Performans

    Televizyonunuzun görüntü kalitesini artırmak için, yüksek kaliteli HDMI kablosu kullanabilirsiniz. HDMI 2.1 standartlarına uygun kablolar, 4K çözünürlükte daha yüksek kare hızları ve dinamik HDR desteği sunarak görsel deneyiminizi iyileştiriyor. Ayrıca, ses ve görüntüyü tek bir kablo üzerinden ileten HDMI kablosu, karmaşık kablo bağlantılarını ortadan kaldırıyor. Daytona’nın yüksek hızlı 4K UHD kablosu size önerebileceğimiz kablolar arasında yer alıyor. HDMI kabloyla ilgili sorunlar yaşıyorsanız ya da 3 metrelik uzun bir kabloya ihtiyaç duyuyorsanız bu kablo tam size göre.

    Akıllı aydınlatmalar: Işık Oyunları

    Televizyon izlerken odanın aydınlatmasını kontrol etmek, izleme deneyiminizi olumlu yönde etkileyebilir. Akıllı ampuller, mobil uygulamalar aracılığıyla uzaktan kontrol edilebiliyor ve isteğe bağlı olarak renk değiştirebiliyor. Özellikle gece izlerken, bu cihazlarla odanın atmosferini değiştirerek film veya dizinize daha fazla derinlik katabilirsiniz.

    TV Arkası Aydınlatma Sistemleri: İzleme alanınızı genişletiyor

    Televizyonun arkasına yerleştirilen LED ışık şeritleri, izleme deneyiminize farklı bir boyut kazandırıyor. Bu aydınlatma sistemleri, ekranın etrafındaki duvarı aydınlatarak göz yorgunluğunu azaltıyor ve kontrastı artırıyor. Ayrıca, renklerin daha canlı görünmesini sağlayarak izlediğiniz içeriği daha etkileyici hale getiriyor. Bu özellik bazı TV’lerde yerleşik olarak geliyor. Ancak GOVEE Immersion TV Arkası LED Aydınlatma gibi cihazlarla bu özelliği sonradan ekleyebiliyorsunuz GOVEE’nin bu cihazı TV’nin üzerine yerleştirilen bir kamera vasıtasıyla ekrandaki renkleri algılayarak TV’nin arkasına yerleştirdiğiniz şerit LED sayesinde daha geniş bir yüzeye yayıyor.

    Televizyon izleme deneyiminizi daha keyifli hale getirmek için bu aksesuarları kullanabilirsiniz. Akıllı teknolojilerin sunduğu yeniliklerle, evinizdeki sinema deneyimini profesyonel bir seviyeye taşıyabilirsiniz.

    ‘Stormgate’ ile birlikte 3 Oyun DLSS güncellemesi alıyor

    0

    DLSS ivmesi kış ayları boyunca kartopu gibi büyümeye devam ediyor.

    2024’e damga vuran ve şu anda 20 milyonun üzerinde oyuncuya sahip Enshrouded ve Palworld oyunları da bu teknolojiyle destekleniyor. Ayrıca şimdi, Steam Next Fest kapsamında 12 Şubat’a kadar erişimde olan Stormgate demosunu deneyebilirsiniz.

    Strateji oyunları yapmakta uzman eski Blizzard çalışanları tarafından geliştirilen Stormgate’in Kickstarter kampanyası geçen hafta sona erdi ve yapımcı Frost Giant Studios, 2.2 milyon doların üzerinde bağış toplayarak 2023’ün başından günümüze kadar olan dönemin en başarılı oyun Kickstarter kampanyası oldu. Bu büyük ilgiyle, Stormgate’in bir sonraki büyük strateji oyunu olması bekleniyor ve oyunun demo sürümü DLSS 3’ün sunduğu kusursuz deneyimle birlikte Steam Next Fest kapsamında indirilebiliyor.

    DLSS Performans Güncellemeleri

    DLSS desteği alan son oyunlar ise:

    • Stormgate – demo şimdi DLSS 2 ve DLSS 3 desteğiyle erişilebiliyor.
    • Atomic Heart : ‘Trapped in Limbo’ – genişleme paketi artık erişilebiliyor. Oyun DLSS 3, DLSS 2 ve Reflex teknolojilerini destekliyor.
    • Call of Duty®: Warzone – 2. Sezon 7 Şubat’ta başlıyor. Oyunda DLAA, DLSS 2, DLSS 3 ve Reflex desteği yer alıyor
    • The Inquisitor – DLSS 2 desteğiyle birlikte 8 Şubat’ta piyasaya çıkıyor

    Görselliği İle Büyüleyen Popüler Mobil Oyunlar

    Görselliği ile büyüleyen popüler mobil oyunlar ile oyun deneyiminize bambaşka bir boyut katmaya ne dersiniz?

    HUAWEI GoPaint Çizim Yarışması başladı

    Huawei, HUAWEI GoPaint Çizgini Konuştur Ödüllü Çizim Yarışması’nı resmi olarak başlattı.

    Katılımcılar, 29 Şubat 2024 tarihine kadar dijital sanat becerilerini Huawei’nin yaratıcılığı teşvik etme yönündeki kararlılığını somutlaştıran online etkinlikte sergileyebilecekler. HUAWEI GoPaint Çizgini Konuştur Ödüllü Çizim Yarışması, yaratıcıların veya yaratmayı seven herkesin kendilerini ifade etmeleri, yaratıcılığın tüm doğasına ilham vermeleri ve sanatsal yaratımda daha fazla insanı güçlendirmeleri için bir platform.

    Keyifli yaratıcılık özellikleri sunmak için tasarlanan Huawei tabletleri ile etkinlik, küresel tüketicileri ‘Güzellik Yaratma’ konseptini ifade etmeye teşvik etmeyi amaçlıyor.

    HUAWEI GoPaint Çizgini Konuştur Ödüllü Çizim Yarışması, sanatsal yaratım konusunda tutkulu olanlara davetiye göndererek, içlerindeki yaratıcı ruha ilham ve enerji veriyor.

    HUAWEI GoPaint, kazananları aşağıdakileri içeren yaratıcılık fonu ile ödüllendirecek:

    Genel Kazanan: HUAWEI MatePad Pro 13.2

    Kategori Birincileri: HUAWEI Matepad 11.5 PaperMatte

    Kategori İkincileri: HUAWEI Matepad 11.5

    Kategori Üçüncüleri: HUAWEI Matepad T10S 2 + 32

    Redmi 13C İnceleme

    Xiaomi‘nin giriş seviyesinin başlangıç modeli olarak da bilinen Redmi C serisine yeni bir model daha eklendi. Geçtiğimiz haftalarda satışa sunulan ve Türkiye’de üretilen Redmi 13C, uygun fiyatıyla olduğu kadar tasarımı ve özellikleriyle de dikkat çeken bir ürün olmuş. Bu yazımda bir süredir kullanma şansı bulduğum Redmi 13C ile ilgili dikkatimi çeken noktaları sizlerle paylaşıyorum.

    Redmi C serisini uzun yıllardır yakından takip ediyorum. Daha önceki modeller görece pek de başarılı modeller değildi, ancak yıldan yıla C serisinde Xiaomi daha iyi işler çıkarmaya başladı ve nihayetinde Redmi 13C karşımıza çıktı. Türkiye’de üretilen Xiaomi modellerinden biri olan Redmi 13C, 10 bin TL’nin altında bir fiyatla telefon arayanlara hitap ediyor.

    redmi 13c

    Redmi 13C 8,09 mm inceliğinde hafif bir telefon. Dört farklı renkte satılıyor: Yeşil, Beyaz, Mavi ve Siyah. 6.74 inç büyüklüğünde bugünün standartlarında büyük diyebileceğimiz bir ekrana sahip. Ekran aynı zamanda Corning Gorilla Glass ile korunuyor, bu da haliyle ekranı çizilmelere ve diğer darbelere karşı dayanıklı kılıyor.

    90 Hz ekran yenileme hızı ile gelen telefon, bulunduğu segment itibariyle de akıcı bir ekran deneyimi sunuyor. Oyun oynarken, internette dolaşırken veya video izlerken bu akıcılığı fark etmek mümkün. Ekranda aynı zamanda ekrandan yayılan zararlı mavi ışığı filtreleyen bir yapı da var. TÜV Rheinland sertifikası ile gelen ve görsel yorgunluğun azaltılmasını sağlayan bu özellik, ekrana sıkça bakan biz kullanıcıların göz sağlığını korurken, telefonu daha verimli bir şekilde kullanmamızı sağlıyor.

    redmi 13c

    Gelelim kamera kurulumuna. Cihazın arka yüzünde ikili kamera kurulumu dikkat çekiyor. 50 MP çözünürlüğünde görüntü alan ana kameraya 2 MP makro kamera eşlik ediyor. 50 MP çözünürlüğünü kullanarak fotoğraf çektiğinizde detayların fazlaca belirgin olduğunu görebiliyorsunuz. Çektiğiniz fotoğrafın ayrıntılarına göz attığınızda ana kameranın maharetini görebiliyorsunuz. Beraberinde gelen makro kamera da bu seviyede bir telefon için ihtiyaç görecek cinsten ve yakın çekimlere ilgi duyan kullanıcıların elinin altında.

    Cihazın ön yüzünde 8 MP kamera var ve selfie çekimlerinde ya da görüntülü görüşlemelerde iş görüyor. Işığın yetersiz olduğu anlarda selfie çekmek istediğinizde ekrana beyaz bir halka geliyor ve yaratılan parlaklıkla selfie çekiminde yer alanların yüzleri aydınlatılıyor, böylece loş ışıkta daha net görüntüler elde edilebiliyor.

    redmi 13c

    Redmi 13C’de aynı zamanda filmCamera desteği var ve telefona bir dizi film kamerası stillerini getiriyor ve fotoğraflara farklı bir hava katabilme şansınız oluyor.

    Gece çekimlerinde telefon ‘idare eder’ diyebileceğimiz bir performansta çalışıyor. Çekim yaparken birkaç saniye sizi bekletiyor (ışık çok yetersizse) ve bulunduğu segmente göre ihtiyaç görecek seviyede bir çekim yapabiliyor.

    Gelelim işlemci tarafına. Redmi 13C’de 8 çekirdekli MediaTek Helio G85 işlemci yer alıyor. Bu işlemci 2,0 GHz’e kadar CPU hızı sağlarken, PUBG Mobile ve Call of Duty Mobile dahil pek çok popüler oyunu sorunsuz çalıştırabiliyor. Telefonda aynı zamanda 8 GB RAM olması da önemli ve genel performansa katkı sağlıyor. Dilerseniz sanal RAM takviyesi de yapabiliyorsunuz ve 8 GB fiziksel RAM’e ilaveten 8 GB genişletilmiş RAM kullanabiliyorsunuz. Ancak sanal RAM hiçbir zaman fiziksel RAM’in sunduğu performansı sunmayacağından bu özellik için mucizeler beklememek gerekir.

    mediatek helio g85

    Redmi 13C, 256 GB dahili hafızayla geliyor, ancak kullanıcılar isterlerse 1 TB’a kadar depolama alanını yükseltebiliyor.

    Son olarak batarya performansından da bahsedelim. Redmi 13C 5000 mAh kapasiteli bir pille geliyor. Bir günü çok rahat bir şekilde karşılıyor. Kullandığım süre boyunca gün içinde prize hiç ihtiyaç duymadım ve ikinci gün şarj etmem gerekti. Elbette batarya ömrü kullanım alışkanlığınıza bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Ancak bu telefonun hem bataryası büyük, hem de kullanılan donanım bileşenleri pil canavarı değil ve bu da batarya ömrüne ekstra katkı sağlıyor. Xiaomi’nin paylaştığı verilere göre telefon tam şarj olduğunda 25 güne kadar bekleme modu, 31 saate kadar arama, 23 saate kadar telefonda yüklü bir videoyu izleme ve 114 saate kadar müzik dinleme imkanı veriyor.

    Bataryayla ilgili dikkat çeken bir başka nokta da 18W hızlı şarj desteğine sahip olması.

    Telefonda biyometrik güvenlik de unutulmamış. Parmak izi sensörü güç tuşunun üzerinde konumlandırılmış ve tepkime süresi bakımından oldukça iyi çalışıyor.

    MIUI 14 yazılımı yüklü olarak kutusundan çıkan Redmi 13C’de beğendiğim özelliklerde biri de 3.5 mm kulaklık yuvasına yer veriyor olması. Böylece geriye dönük destek sağladığından ayrıca bir dönüştürücüye ihtiyaç duymuyorsunuz.

    Ürünle ilgili detaylı bilgiyi Mediamarkt internet sitesi ve mağazalarında bulabilir ve ürünü bu kanallar üzerinden satın alabilirsiniz.