Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 87

    Juice Jacking: Tehlikenin Farkında Mısınız?

    Halka açık USB şarj portlarını kullanmak artık günlük hayatımızın bir parçası haline geldi. Bir kafede otururken, havaalanında beklerken ya da bir alışveriş merkezinde gezerken, telefonumuzun şarjı azaldığında hemen telefonumuzu şarj etmek istiyoruz ve şarj edecek bir yer arıyoruz. Birçok yerde ücretsiz ya da ücretli telefonunuzu şarj edebileceğiniz noktalar bulunuyor. Ancak bu portların düşündüğünüz kadar masum olmadığını biliyor muydunuz? Bu görünüşte zararsız portlar, farkında olmadan cihazınıza zarar verebilecek gizli bir siber saldırıya zemin hazırlıyor olabilir. Bu tehlikenin adı “Juice Jacking.” FBI gibi otoriteler bile bu konuya dikkat çekerek insanları uyarıyor.

    Juice Jacking Nedir?

    Juice Jacking, mobil cihazlarınızı halka açık USB şarj portlarına bağladığınızda gerçekleşebilecek bir siber saldırı türüdür. Sadece şarj etmek amacıyla bağlandığınız bu portlar, aynı zamanda cihazınızla bir veri bağlantısı kurabilir. Bu bağlantı üzerinden siber saldırganlar, cihazınızdaki verileri çalabilir, kötü amaçlı yazılımlar yükleyebilir ya da verilerinizi şifreleyerek sizden fidye talep edebilirler. Yani cihazınızı şarj ederken, aslında cihazınıza ciddi bir siber tehdit kapısı açıyor olabilirsiniz.

    Bu tür saldırılar, özellikle son on yılda büyük bir tehdit haline gledi. Bunun temel nedeni, günlük hayatımızda USB teknolojisinin yaygınlaşması ve cihazlarımızda sakladığımız hassas verilerin artması. Akıllı telefonlarımız artık sadece birer iletişim aracı değil, aynı zamanda kişisel fotoğraflar, finansal bilgiler ve özel mesajlar gibi birçok önemli veriyi barındırıyor. USB’nin çok yönlülüğü, Juice Jacking gibi saldırılara zemin hazırlıyor. Sadece şarj için kullanılan bir bağlantı noktası, aynı zamanda veri alışverişine izin veriyor ve bu da saldırganlar için bir fırsat oluşturuyor.

    Sorunun büyüklüğünü anlamak için şunu göz önünde bulundurmak yeterli: Halka açık bir USB portunun arkasında ne olduğunu asla göremezsiniz. Sadece tek bir kötü amaçlı port bile, binlerce cihazdan veri sızdırabilir. Üstelik bu tür saldırılar, büyük çapta olmasa da son derece tehlikeli olabilir. Saldırganlar, cihazınıza yükledikleri kötü amaçlı yazılımları uzun bir süre etkin hale getirmeyerek sizi beklenmedik bir anda vurabilirler. Bu yazılımlar, arka planda çalışarak klavye girdilerinizi kaydedebilir, kameranıza ve mikrofonunuza erişebilir ve siz farkına varmadan cihazınıza büyük zarar verebilir.

    Özellikle Android ve iOS gibi işletim sistemleri son yıllarda oldukça güvenli hale gelmiş olsalar da, gelişmiş casus yazılımlar hâlâ cihazlarımıza sızabiliyor. Örneğin, Apple bile son yıllarda çok konuşulan Pegasus gibi casus yazılımlara karşı tamamen koruma sağlayabilmiş değil.

    Juice Jacking Saldırıları Nasıl Gerçekleşir?

    Juice Jacking saldırıları, temel olarak cihazlarımızın USB üzerinden şarj edilmesine dayanıyor. USB bağlantıları sadece şarj sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda veri transferi, görüntü çıkışı ve hatta cihaz kontrolü gibi birçok farklı işlemi de gerçekleştirebiliyor. Bu da bu portları siber saldırılar için ideal bir hedef haline getiriyor. Cihazınızı kötü amaçlı bir USB portuna taktığınızda, bu port cihazınızla bir veri bağlantısı kuruyor ve bu bağlantı üzerinden verilerinize erişebiliyor.

    Siber saldırganların bu tür saldırılarda kullandığı araçlar oldukça sofistike olabilir. Örneğin, O.MG Elite adlı bir kablo yüzeyde normal bir USB kablosu gibi görünse de, içinde küçük bir Wi-Fi sunucusu barındırıyor. Bu kablo, cihazınıza bağlandığında kötü amaçlı kodları indirip çalıştırabilir, verilerinizi saldırgana gönderebilir ve tüm bu işlemler tamamlandığında kendini yok ederek hiçbir iz bırakmadan yok olabilir. Bu tür cihazlar, Juice Jacking saldırılarının ne kadar tehlikeli olabileceğini gözler önüne seriyor.

    Juice Jacking’e Karşı Alınabilecek Önlemler

    Her ne kadar Juice Jacking saldırıları yaygın olmasa da, bu tür bir saldırıya karşı korunmak oldukça basit adımlarla mümkün. Android ya da iOS kullanıcısı olmanız fark etmez, cihazlarınızda tam disk şifreleme ve güvenlik önlemleri bulunsa da, bazı durumlarda bu korumalar yetersiz kalabilir. Özellikle cihazınıza güvenlik kodunuzu ya da biyometrik verilerinizi girdikten sonra, kötü amaçlı yazılımlar USB portları üzerinden cihazınıza sızabilir.

    Cihazlarınızı bu tür saldırılardan korumak için şu adımları takip edebilirsiniz:

    • Güncellemeleri İhmal Etmeyin: Cihazınıza gelen güvenlik yamaları ve yazılım güncellemeleri, sistemdeki güvenlik açıklarını kapatarak sizi potansiyel saldırılara karşı korur. Özellikle eski cihazlarda güncellemeler sona erdiğinde, bu cihazları değiştirmeyi düşünmelisiniz.
    • Güvenilir USB Kabloları Kullanın: Halka açık USB portlarından şarj olurken, kendi kablonuzu kullanmak önemlidir. Bazı kablolar, cihazınıza kötü amaçlı kodlar yükleyebilir ya da verilerinizi çalabilir. Güvenilir kabloları tercih ederek bu riski en aza indirebilirsiniz.
    • USB Yerine Elektrik Prizlerini Tercih Edin: Halka açık USB portlarını kullanmaktan kaçının ve cihazınızı doğrudan bir elektrik prizine bağlayarak şarj edin. Elektrik prizleri, USB portlarına kıyasla sıfır risk taşır.
    • Android Kilitleme Modunu Kullanın: Android 15 sürümüyle birlikte gelen yeni güvenlik özelliği sayesinde, cihazınızı kilitleme moduna aldığınızda USB veri bağlantıları tamamen engellenir. Bu özelliği kullanarak cihazınızın güvenliğini artırabilirsiniz.
    • Yalnızca Şarj Kabloları Kullanın: USB kablolarında sadece şarj için kullanılan pinler bulunur. Veri iletimi yapmayan bu tür “yalnızca şarj” kablolarını kullanarak cihazınızı güvenle şarj edebilirsiniz. Bu tür kablolar “USB veri engelleyici” olarak da adlandırılıyor.

    Juice Jacking tehdidi her ne kadar düşük bir olasılık taşısa da, kendinizi korumanın yolları oldukça basit. Cihazınızın yazılımını güncel tutmak ve dikkatli olmak, bu tür saldırılardan korunmanın en etkili yollarıdır.

    Meta Quest 3S resmen tanıtıldı: İşte detaylar!

    0
    Meta, sanal ve artırılmış gerçeklik dünyasına olan yatırımlarını sürdürüyor ve yeni ürünü Meta Quest 3S ile kullanıcılarına daha erişilebilir bir VR deneyimi sunmayı hedefliyor. 300 dolarlık uygun fiyatıyla dikkat çeken Quest 3S, AR/VR teknolojilerini daha geniş kitlelere ulaştırmayı amaçlıyor. 15 Ekim’de satışa sunulacak bu yeni cihaz, performans ve fiyat arasında dengeli bir seçenek olarak öne çıkıyor. Meta Quest 3S, Snapdragon XR2 Gen 2 çipi ile güçlendiriliyor ve bu sayede Quest 3 ile aynı oyun ve deneyimlerin çoğunu çalıştırabiliyor. 299 dolarlık fiyat etiketiyle piyasaya çıkacak olan bu cihaz, aynı zamanda Quest 3’ün Touch Plus kontrol cihazlarını da içeriyor. Ancak Quest 3S, fiyat avantajını sağlamak adına bazı özelliklerde tavizler veriyor. Örneğin, Quest 3S’in çözünürlüğü Quest 3’e göre daha düşük ve görüş alanı biraz daha dar. Tasarım açısından da bazı farklar var. Quest 3S, ön kameraların konumu ve derinlik algılama kamerasının eksikliği ile Quest 3’ten ayrılıyor. Ancak pil ömrü konusunda küçük bir iyileştirme göze çarpıyor. Quest 3’ün 2,2 saatlik kullanım süresine kıyasla Quest 3S, 2,5 saatlik bir pil ömrü sunuyor. Meta, Quest 3S’in çıkışıyla birlikte Quest 2 ve Quest Pro modellerinin üretimine son vereceğini duyurdu. Bu eski modeller, mevcut stoklar tükenene kadar indirimli fiyatlarla satışta kalmaya devam edecek. Yeni gözlük, özellikle AR/VR dünyasında uygun fiyatlı bir seçenek arayan kullanıcılar için ilgi çekici bir alternatif sunuyor.

    Assassin’s Creed Shadows resmen ertelendi!

    0

    Ubisoft, son günlerde internette dolaşan söylentileri doğrulayarak, merakla beklenen Assassin’s Creed Shadows oyununu ertelediğini açıkladı. Normal şartlarda bu yılın Kasım ayında piyasaya sürülmesi beklenen oyun, şirketin yaptığı resmi duyuruyla birlikte 14 Şubat 2025 tarihine ertelendi. Bu haber, serinin hayranları arasında karışık tepkilere yol açtı, ancak Ubisoft bu ertelemenin oyunun kalitesini artırmak adına gerekli olduğunu belirtti.

    Assassin’s Creed Shadows’un Yeni Çıkış Tarihi: 14 Şubat 2025

    Ubisoft’un resmi açıklamasına göre, oyun geliştiricileri Shadows’un son rötuşlarının tamamlanması için ek süreye ihtiyaç duyduklarını belirtti. Şirket, Naoe ve Yasuke adında iki farklı kahramanı içeren bu bölümün, serinin en büyük ve en iddialı macerası olacağını vurguladı. Ubisoft ekibi, bu iki kahramanın tamamen farklı oyun tarzları sunacağını ve bunun oyunun mekaniklerinde büyük bir yenilik yaratacağını ifade etti.

    Bu gelişme, özellikle PC oyuncuları için olumlu bir sonuç doğurabilir. Oyunun Steam platformunda da yer alacağı ve Epic Games Store’a özel ayrıcalıkların sona ereceği belirtildi. Bununla birlikte, oyun Ubisoft Connect entegrasyonunu kullanmaya devam edecek. Bu haber, oyunu farklı platformlarda oynamak isteyenler için bir rahatlama yaratsa da, bazı hayranlar oyunun ertelenmesi nedeniyle hayal kırıklığı yaşadı.

    Ubisoft’un bu erteleme kararı, Tokyo Game Show 2024 sunumunun iptali sonrası bekleniyordu. Dolayısıyla birçok oyuncu için bu haber sürpriz olmadı. Şirket, ertelemenin oyunun genel kalitesini artırmak için yapıldığını ve nihai ürünün hayranları tatmin edeceğini belirtti.

    Peki, siz bu erteleme kararı hakkında ne düşünüyorsunuz? Assassin’s Creed Shadows’un 14 Şubat 2025’teki çıkışı için heyecanlı mısınız?

    iOS 18’de gizli bir özellik keşfedildi!

    0

    Apple, iPhone 16 serisini ve Apple Watch Series 10 gibi birçok yeniliği tanıttığı Eylül etkinliğinden bir hafta sonra, 16 Eylül’de iOS 18’i genel kullanıma sundu. Yeni işletim sistemi, iPhone kullanıcılarına birçok yeni özellik getiriyor.

    iOS 18’de Telefon uygulamasında arama kolaylığı geldi

    Bu özelliklerden bazıları arasında kilit ekranı kişiselleştirme ve mesajları planlı gönderme gibi işlevler yer alıyor. Ayrıca, Telefon uygulamasındaki çağrı geçmişini aramak için bir arama çubuğu eklenmesi, kullanıcıların aradıkları çağrılara daha hızlı ulaşmalarını sağlıyor.

    iOS 18’den önce, iPhone’un Telefon uygulamasındaki “Son Aramalar” sekmesi, yapılan tüm çağrıların uzun bir listesinden ibaretti. Kullanıcılar, belirli bir aramayı bulmak istediklerinde bu listeyi sonuna kadar kaydırmak zorunda kalıyordu. Özellikle sık arama yapan kullanıcılar için bu süreç oldukça zahmetli hale gelebiliyordu. Ancak, iOS 18 ile birlikte Son Aramalar sekmesine eklenen arama çubuğu bu sorunu ortadan kaldırıyor. Artık kullanıcılar, ad, numara ya da tarih yazarak istedikleri çağrıyı kolayca bulabiliyorlar.

    iOS 18 ile gelen bu yeniliği kullanmak oldukça basit. Telefon uygulamasını açıp ekranın altındaki “Son Aramalar” sekmesine tıklamanız yeterli. Sayfanın üst kısmında yer alan arama çubuğu, “Aramalar” ve “Sesli Mesajlar” başlıklı iki bölümü kapsayan bir menü açıyor. Bu menüde arama yaparken, örneğin “anne” veya “baba” yazarak bu kişilerden gelen tüm çağrılara ve sesli mesajlara ulaşabilirsiniz. Aynı şekilde, bir ay adı yazarak o aya ait tüm arama kayıtlarını ve mesajları görüntüleyebilirsiniz. Hatta belirli bir tarih girerek, o güne ait aramalara ve sesli mesajlara erişim sağlayabilirsiniz.

    iOS 18’in bu yeni özelliği, yoğun telefon görüşmeleri yapanlar için büyük bir kolaylık sunuyor. Özellikle iş dünyasında ya da kişisel kullanımda çok fazla çağrı alanlar, aradıkları kayıtlara daha hızlı ve zahmetsiz bir şekilde ulaşabilecekler.

    Deepfake Teknolojisi Hakkında Neler Bilmeliyiz?

    Deepfake teknolojisi, çok fazla bilinmeyen fakat son yıllarda toplumda endişe yaratan bir dijital manipülasyon yöntemidir. Nasıl bir teknoloji olduğunu anlamak için yapay zeka ve makine öğrenimi tekniklerini kullanımından biraz anlamak gerekir. Çünkü deepfake teknolojisi kullanılarak sahte içerikler oluşturmak için görüntülerde, seslerde ve videolarda sahte içerikler oluşturulması mümkündür. Daha çok kullanım alanları arasında yüz değiştirme ve ses taklidi gibi alanlar yer alır. Kötü amaçlı kullanım durumlarında çok ciddi etik ve hukuksal sorunlara yol açar.

    Bu yazımızda deepfake teknolojisinin çalışma prensipleri, hayatımıza getireceği riskleri ve faydaları anlatacağım.

    Deepfake Teknolojisi Nedir?

    Deepfake, İngilizce’de deep learning (derin öğrenme) ve fake (sahte) kelimelerinin birleşiminden oluşur. Yapay zeka yardımıyla üretilen algoritmalar gerçek gibi görünen sahte içerikler üretirler. Örnek vermek gerekirse bu teknoloji yardımıyla istediğiniz bir kişinin yüzü ve sesi alınarak diğer bir kişinin video görüntüsü üzerine geçer. Hatta kişinin mimikleri ve hareketlerin de videoya montajlanması kusursuz olur. Böylece izleyen herkes aslında sahte olan bu videonun gerçek olduğuna inanır.

    Sağladığı Faydalar

    Bu teknoloji olumlu işler ve etik değerlere dikkat edilerek kullanıldığında değişik alanlarda faydalı olur.

    Eğlence ve Medya Alanında

    Özellikle film ve dizi çekimlerinde deepfake teknolojisini kullanılmasıyla oyunculara özel efektler üretilir. Gençleştirme, yaşlandırma hatta vefat etmiş oyuncuları oynatma ve benzeri çalışmalar yapılması mümkün olur.

    Eğitim Alanında

    Bir ülkenin tarihinde önemli yeri olan kişilerin yüzleri ve sesleri bu teknoloji ile canlandırılarak öğrencilere iyi bir interaktif eğitim deneyimi olur.

    Engelliler İçin Umut

    Engelli kişiler seslerini veya yüz ifadelerini bu teknoloji yardımıyla çok daha iyi ifade ederek iletişim kurarlar.

    Riskler ve Tehditler

    Sağladığı faydaları olduğu gibi hayatımıza ciddi riskler de getirir. Kötü niyetli kişiler için bu teknoloji aslında bulunmaz bir fırsattır.

    Sahte Haber Üretimi

    Toplumda kaos yaratabilecek sahte haberler üretmek deepfake ile çok kolay olur. Bu teknolojinin kullanılmasıyla üretilen sahte haberlerde hiç olmamış veya söylenmemiş bir şey rahatlıkla inandırıcı olur. Örneğin ünlü bir kişinin gerçekte olmaya sahte bir videosu çok büyük bir itibar kaybı yaşatır.

    Hukuki Sorunlar

    Deepfake teknolojisi ile gerçekleştirilen manipülasyonlar bazı hukuki sorunlar oluşturabilir. Çünkü kişinin izni alınmadan yüzünün veya sesinin manipüle edilmesi mahremiyetin ihlali olarak değerlendirildiğinden sonuçları hukuki yaptırımlar olur.

    Toplumda Oluşan Güven Sorunu

    İnsanlar artık medyada gördükleri ve duydukları şeylerin ne kadarının gerçek olduğunu sorgulamaya başlarlar. Böyle bir durumda da insanların bilgi kaynaklarına olan inançları azalır.

    Özet

    Deepfake teknolojisi, potansiyel olarak riskler ve fırsatların barındırır. Hangi alanda kullanıyor olursanız olun kötü niyetli kullanımların önüne geçmek için önlem alınmalıdır. Belki de önümüzdeki yıllarda bu teknoloji ile yapılan sahte işlemlerin gerçekliğini bile ayırt edemeyeceğiz. Böyle durumlarda sahte içerikleri anında tespit edebilecek teknolojinin de yaygınlaşmasıyla belki bir nebze kötü kullanımın önüne geçeriz.

    www.mediamarkt.com.tr

    Gençleri iş ve burs vaadiyle kandırmaya çalışıyorlar

    İlk ve orta derece okulların açılmasının ardından üniversiteler de eğitim dönemine merhaba dedi. Siber güvenlik şirketi ESET gençlerin siber suçlular tarafından nasıl hedef alındıklarını inceledi, gençler için önerilerini paylaştı. Burs, konaklama ve eğitimlerine destek olabilecek iş fırsatlarını araştıran gençlerin özellikle dikkatli olması gerekiyor. 

    Siber suçlular hedefine ulaşabilmek için her fırsatı değerlendirmeye çalışıyor. Dolandırıcılar gündemi ve hedef kitlenin beklentilerini yakından takip ederek tuzağına düşürebileceği kurbanlarının ilgisini çekebilecek konuları araştırıyorlar.

    Gençleri kandırmaya yönelik olarak kullanılan dolandırıcılık yöntemlerinden en çok kullanılanlar uzmanları tarafından şu şekilde sıralandı.

    İstihdam dolandırıcılığı 

    İş arayan gençleri hedefleyen siber suçlular, iş arama platformlarında sahte iş ilanları yayımlayarak genellikle gerçek olamayacak kadar iyi görünen hileli istihdam teklifleri yaratıyorlar. Bunun için esnek zaman dilimlerinde ve evden çalışmaya uygun,  yüklü bir maaş almaya imkân veren pozisyonlar sunabiliyorlar. Kimlik hırsızlığı ile tuzağa düşürdükleri kişilerin verilerini kullanarak onların  adına banka hesapları açabilir, kimliklerini sahte belgeler oluşturmak için kullanabilirler.

    Burs dolandırıcılığı

    Dolandırıcılar, çeşitli şekillerde hileli burslar oluşturarak maddi yardım arayan öğrencileri avlamaya çalışırlar.  Aracı kurum olduklarını söyleyerek belli bir ücret talep edebildikleri gibi kimlik hırsızlığı için de elde ettikleri verileri kullanabilirler.

    Sosyal medya dolandırıcılıkları

    Sosyal medya çoğu genç için dijital oyun alanı olduğundan, girişimci dolandırıcılar onları, zamanlarının çoğunu geçirdikleri yerde hedeflemeye çalışırlar. Sosyal medya dolandırıcılığı çeşitli şekil ve boyutlarda olabilir. Dolandırıcılar kurbanlarıyla yarışmalara veya çekilişlere katılma teklifleri içeren mesajlar aracılığıyla doğrudan iletişime geçebilirler ancak yine de paylaşılan bağlantı, gençleri cihazlarını zararlı yazılımlarla istila edecek veya hassas bilgilerini onlardan almaya çalışacak hileli bir web sitesine yönlendirecektir.

    İndirimli lüks ürünler

    İnternette artan bir başka yaygın aldatmaca ise sosyal medyada yayımlanan sahte reklamlarla, düşük fiyatlarla lüks ürün satışı tekliflerine yönlendiren içeriklerdir. Dolandırıcılar, tekliflerini gençlere cazip hale getirmek için pahalı olan markalardan kıyafetler, onlara hitap edecek markalar ve ürünler sunmaya çalışırlar. Bu hile, bu ürünlerin geniş bir yelpazesini sunan sahte bir e-ticaret sitesi oluşturmaktan ibarettir; ancak satın alma işleminden sonra, size ya bir sahte ürün gönderirler ya da hiçbir şey göndermezler. En kötü senaryoda, kredi kartı bilgilerinizi paylaştıysanız siber suçlular bu bilgileri kullanarak kartınızdan izinsiz harcamalar yapacaktır.

    Romantik  dolandırıcılıklar

    Dijital çağdaki birçok şeyde olduğu gibi, romantizm arayışı bile çevrimiçi hale geldi. Çevrimiçi arkadaşlık platformları romantizm dolandırıcıları için bol ödüllü bir avlanma alanı. Siber suçlular kurbanlarını genellikle sosyal medyada arayarak onlara özel mesaj yoluyla ulaşırlar. Hile genellikle hedeflerinin çekici bulacağı bir kişiyi taklit etmekten ibarettir. Dolandırıcı daha sonra nihai hedeflerine yani kurbanının parasına ulaşana kadar onları kandırmaya devam edecektir.

    Gençleri hedef alan bu dolandırıcılık yöntemlerine maruz kalmamak için uzmanları şu önerilerde bulundu;

    • Cazip görünen bir iş teklifine rastlarsanız şüpheli bir şey olup olmadığını görmek için şirketle ilgili hızlı bir web araması yapın. Kişisel bilgilerinizi yalnızca işe alındıktan sonra, maaşınızı alabilmek için paylaşmanız gerekeceğini unutmayın.
    • Eğer bir burs arıyorsanız yine bir web araması yapın. Doğrudan ofisleriyle iletişime geçerek bursu sunan kuruluşun meşru olup olmadığını kontrol edin. İşlem  ya da avans ücreti gibi ödemeler yapmayın.
    • İnternetin altın kuralını unutmayın: “Bir teklif gerçek olamayacak kadar iyi görünüyorsa o zaman muhtemelen gerçek değildir”. Hâlâ ilginizi çekiyorsa satıcıyla ilgili kötü bir şey olup olmadığını görmek için internette araştırma yapın.
    • Tanımadığınız birinden istenmeyen bir mesaj aldığınızda dikkatli olun. Bu mesaj özellikle şüpheli bir teklif veya bağlantı içeriyorsa gözünüzü açık tutmalısınız. Her durumda, yapılacak en iyi şey mesajı görmezden gelmek ve tanımadığınız kişilerden gelen bağlantılara tıklamamaktır.
    • Bir yabancının sizle temas kurmaya çalışması durumunda çok dikkatli olun.

    ·       İşletim sisteminizi güncel tutun

    ·       Her hesabınız için ayrı ve güçlü bir parola kullanın

    Nintendo Switch 2 çipini hangi firma üretecek: İşte o isim!

    0

    Oyun dünyasının merakla beklediği Nintendo Switch 2’nin perde arkasında kıyasıya bir rekabet yaşandı. Teknoloji devleri arasında gerçekleşen çip üretim yarışının galibi sonunda belli oldu. Nintendo’nun yeni nesil konsolu için çip üretme görevini NVIDIA üstlenecek.

    AMD, Nvidia ile girdiği Nintendo Switch 2 savaşını kaybetti!

    Nintendo’nun yeni el konsolunun geliştirilme sürecinde, şirketin öncelikli talebi enerji verimliliği oldu. Cihazın taşınabilir modda sadece 5W güç tüketmesi gerektiğini belirten Nintendo, bu şartı olmazsa olmaz olarak belirledi. Bu talep, pil ömrü ve taşınabilirlik açısından kritik önem taşıyordu.

    Nintendo Switch ve Switch Lite: İki cihazın farkı nedir?

    Yarışın diğer önemli adayı AMD, yüksek performanslı bir çip önerdi. Ancak AMD’nin sunduğu çözüm, en iyi performansını 15W güç tüketiminde gösteriyordu. Bu durum, Nintendo’nun beklentilerini karşılamaktan uzak kaldı.

    NVIDIA ise, düşük güç tüketimi ile yüksek performans vadeden T239 çipini sunarak öne çıktı. 8 çekirdekli Cortex-A78 işlemci ve 1536 CUDA çekirdeği ile donatılan bu çip, hem enerji verimliliği hem de maliyet avantajı sağladı.

    Sızan bilgilere göre, yeni Nintendo Switch 2 şu özelliklere sahip olacak:

    • 12GB LPDDR5X RAM
    • 256GB UFS 3.1 depolama
    • 20Wh kapasiteli batarya.

    Bu özellikler, mevcut Switch modeline kıyasla daha uzun pil ömrü ve gelişmiş performans vaat ediyor. Nintendo’nun NVIDIA’yı tercih etmesindeki en büyük etkenler, enerji verimliliği ve maliyet oldu. Taşınabilir oyun konsolları pazarında fiyat hassasiyetinin yüksek olması, bu kararın alınmasında önemli rol oynadığı söyleniyor.

    Vestel, dünyanın önde gelen TV platformlarından Vidaa’ya ortak oluyor

    Küresel marka olma hedefi doğrultusunda stratejik hamlelerine devam eden Vestel, dünyanın en hızlı büyüyen akıllı TV platformlarından Vidaa’nın hissedarları arasına giriyor. Şirket bu yeni adımla, küresel ölçekte TV platform ekosisteminde de oyun kurucu olacak.

    Vestel, TV sektöründe tüketici tercihlerinin en önemli kriteri haline gelen platform dünyasında rekabet gücünü artırmak ve ekosistemin oyun kurucuları arasına girmek için bir ilke imza attı. VIDAA International Holdings BV’nin yüzde 4,64 hissesini satın almak için iyi niyet anlaşması imzalayan Vestel, TV platform porföyünü kalıcı olarak zenginleştiriyor. 

    Vestel CEO’su Ergün Güler, bu ortaklığın Vestel’in global vizyonuna uygun bir adım olduğunu vurgulayarak, “TV platformları dünyasında böylesine önemli bir adım atan ilk Türk şirketi olarak, Vestel’in global arenadaki büyüme stratejisi doğrultusunda büyük bir başarıya imza atmış bulunuyoruz. Dünyanın ikinci büyük TV platformu Vidaa’nın ortağı olarak global hedeflerimize bir adım daha yaklaştık” dedi.

    Çoğunluk hissesi dünyanın ikinci, Çin’in en büyük TV üreticisi olan ve 160’tan fazla ülkeye ihracat yapan Hisense’in elinde bulunan Vidaa International Holdings BV ile kurdukları ortaklık sayesinde küresel TV platform ekosisteminde önemli bir yer edineceklerinin altını çizen Güler, “Hisense, sadece TV üretimiyle değil, yenilikçi teknolojileri ve güçlü küresel satış ağıyla da dikkat çeken bir dünya devi. Bu ortaklık sayesinde, bu yıl Eurocup 2024’ün ana sponsoru olan Hisense ile yakın iş birliği içinde olacağız. Böylece, iki şirketin sinerjisiyle global pazarlarda çok daha güçlü adımlar atacağız” diye ekledi.

    Ghost of Yotei resmen duyuruldu: İşte videosu!

    0

    Sony’nin Eylül 2024 State of Play etkinliğinde, Ghost of Tsushima’nın merakla beklenen devam oyunu Ghost of Yotei resmen duyuruldu. İlk oyunun başarılı çıkışının üzerinden dört yıl geçtikten sonra, Sucker Punch Studios, yeni bir kadın samuray olan Atsu’yu başrol olarak tanıttı.

    Ghost of Yotei, yepyeni bir ana karakterle geliyor!

    Devam oyunu, ilk oyunun geçtiği Tsushima Adası’nın uzaklarında ve 1603 yılında Mount Yotei’nin çevresinde geçecek.

    Ghost of Yotei, tamamen yeni bir ana karakter ve farklı bir çatışma mekaniği sunacak. Fragmanda yer alan bir karakter, “Bizim kuzeye doğru gitmemizin sebebi kaybolmak. Ama sen, sen avlıyorsun. Ve şimdi, burada her Ronin seni avlıyor,” diyerek oyunun karanlık ve heyecan dolu atmosferine dikkat çekti.

    Sucker Punch İletişim Müdürü Andrew Goldfarb, “Feodal Japonya’da bir wandering warrior olarak oynamaya devam edeceğiz. Oyunculara kendi hızlarında keşfetme özgürlüğü sunacak ve dünyanın güzelliğini ön plana çıkaracağız,” dedi.

    İlk oyundaki temel unsurları koruyacaklarını belirten Goldfarb, PS5’in getirdiği yeniliklerle yeni mekanikler, gameplay iyileştirmeleri ve yeni silahlar beklediklerini de ekledi. Fragmanın sonunda bir ateşli silahın görünmesi, oyunun çatışma mekaniklerinin değişeceğine işaret ediyor.

    Oyun, “Atsu, Mount Yotei çevresindeki geniş otlaklar, karlı tundralar ve beklenmedik tehlikelerle dolu topraklarda bir yolculuğa çıkıyor,” şeklinde bir özetle tanıtıldı. Ancak oyunun çıkış tarihi henüz kesinleşmedi; Ghost of Yotei’nin 2025 yılı içinde piyasaya sürülmesi bekleniyor.

    iOS 18 yükledikten sonra geri dönebiliyor musunuz? İşte detaylar!

    0
    Apple, iPhone 16’nın lansmanıyla beraber iOS 18’in kararlı sürümünü kullanıma sundu. Bu yeni sürüm, milyonlarca iPhone kullanıcısına ulaşırken, Apple eski sürüme geri dönme seçeneğini kapattı. Yani iOS 18’e geçen kullanıcılar, artık iOS 17.7 veya daha önceki sürümlere geri dönemeyecek. Geçtiğimiz hafta tanıtılan ve özelleştirilebilir ana ekranlar, gelişmiş mesajlaşma özellikleri gibi yenilikler getiren iOS 18, kullanıcıları heyecanlandırdı. Ancak Apple, bu yeni işletim sisteminin çıkışıyla birlikte iOS 17’nin imza sürecini sonlandırdı. Bu da, kullanıcıların önceki sürümlere geri dönme seçeneğini ortadan kaldırıyor.
    ios 18 iphone pil ömrü uzatıyor
    Genelde Apple, yeni bir iOS sürümü yayınladıktan sonra bir süre önceki sürümü imzalamaya devam ederdi. Bu sayede kullanıcılar, yeni sürümde karşılaştıkları hatalar veya uyumsuzluklar nedeniyle eski sürüme geri dönebilirlerdi. Ancak iOS 17 için bu durum artık geçerli değil. Bu karar, iOS 18’deki sorunlardan kaçınmak isteyen ya da güncellenmemiş uygulamaları kullanmaya devam etmeyi tercih edenler için sıkıntı yaratabilir. iOS 18’e geçen kullanıcılar, artık yeni işletim sisteminde kalmak zorunda olacak. Ancak Apple, M4 iPad Pro kullanıcıları için bir istisna sunuyor. iPadOS 18’e güncelleme yaptıktan sonra kilitlenme sorunları yaşayan bu cihaz sahipleri, iPadOS 17.7’ye geri dönebiliyor. Hatta iPadOS 18’in geri çekildiğini hatırlatmak gerekiyor. Güncelleme konusunda tereddüt yaşayan iPhone sahipleri, iOS 17.7’de kalmayı tercih edebilir. Ancak, iOS 18’in sunduğu yeniliklerden faydalanmak isteyenlerin, bazı olası sorunlara karşı hazırlıklı olması gerekiyor.