Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 85

    Xiaomi 14T Serisi, gelişmiş donanım özellikleriyle tanıtıldı

    Leica iş birliğiyle geliştirilen Xiaomi 14T Serisi’nin küresel lansmanı Berlin’de gerçekleşti. 

    Xiaomi, fotoğraf tutkunu kullanıcıları için üst düzey fotoğrafçılık özellikleriyle tasarlanan en yeni akıllı telefon amiral gemisi Xiaomi 14T Serisi’ni tanıttı. Olağanüstü gece çekimlerine odaklanarak akıllı telefon fotoğrafçılığının sınırlarını yeniden belirleyen Xiaomi 14T Serisi, güçlü yapay zeka özellikleriyle tamamlanıyor. Kullanıcılar, Gelişmiş AI destekli görüntüleme teknolojisiyle günün her saatinde net ve canlı çekimler yapmanın keyfini çıkarıyor. Şık tasarım, güçlü MediaTek işlemcisi ve çarpıcı AMOLED ekran yeni seride bir araya geliyor. Seri, yapay zekanın kusursuz entegrasyonuyla kullanıcısına benzersiz bir verimlilik sunuyor.

    Xiaomi, en yeni akıllı telefon serisinin yanı sıra, son derece şık ve dayanıklı Xiaomi MIX Flip’i de dünya genelinde satışa sunuyor. Gücünü en yeni Xiaomi HyperOS’tan alan cihaz, hem iç hem dış ekranında kusursuz bir kullanıcı deneyimi sunuyor. Profesyonel sınıf Leica görüntüleme ve amiral gemisi düzeyinde performansa sahip Xiaomi MIX Flip, kompakt bir formda olağanüstü işlevsellik sunarak katlanmayan telefonların standartlarını yakalıyor.

    Yeni nesil Leica optik bileşenleriyle gece fotoğrafçılığını yeniden tanımlıyor

    Xiaomi 14T Serisi, tüm kullanıcılar için olağanüstü fotoğrafçılık deneyimi sunuyor. Düşük ışıkta dahi üst düzey kalitede fotoğraflar çekmeye olanak tanıyan Xiaomi 14T ve Xiaomi 14T Pro, nefes kesici gece sahnelerini ve canlı şehir manzaralarını üstün netlikle yakalıyor.

    FusionLM tabanlı, AI LM hesaplamalı fotoğraf platformu Xiaomi AISP tarafından desteklenen Xiaomi 14T Serisi, zorlu ışıklarda bile ayrıntıları ve canlı renkleri yakalamayı kolaylaştırıyor. FusionLM’nin geniş ham verilerinden yararlanan bu seri, UltraHDR formatı desteği sayesinde HDR deneyimini geliştiriyor. AISP platformundaki PortraitLM, 23 mm ila 75 mm odak aralığını kapsayan Ana Portre modu ile daha gelişmiş derinlik, netlik ve doğal bokeh efektine sahip katmanlı, ayrıntılı portre fotoğrafları çekilmesini sağlıyor.

    Rockstar GTA 6 için geri sayımı başlattı

    0

    Rockstar GTA 6 için geri sayımı başlattı. Oyun dünyasının heyecanla beklediği GTA 6 için geri sayım başladı. İşte GTA 6 resmi çıkış tarihi.

    Rockstar GTA 6 için geri sayımı başlattı. Oyun dünyasının en ikonik serilerinden biri olan Grand Theft Auto (GTA), 11 yıl aradan sonra yeni bir oyunla geri dönmeye hazırlanıyor. GTA 6, oyun tutkunları tarafından uzun süredir bekleniyor ve bu süreçte heyecan giderek arttı. 2013’te piyasaya sürülen GTA 5’in ardından, yeni bir oyunun gelmesi için sabırsızlanan oyuncular, Rockstar Games’in yapım sürecine dair her yeni gelişmeyi merakla takip ediyor.

    Önceden yapılan açıklamalara göre GTA 6’nın çıkış tarihi 2025 olarak belirlenmişti. Ancak son dönemlerde bazı iddialar, oyunun çıkış tarihinin ertelenebileceği yönündeydi. Bu durum, zaten uzun bir bekleyiş içerisinde olan oyuncular arasında hayal kırıklığı yaratmıştı. Ancak, bu belirsizlik Rockstar Games’in çatı şirketi Take-Two Interactive’in yaptığı son açıklama ile son buldu. Şirket, GTA 6’nın 2025 yılının son çeyreğinde piyasaya sürüleceğini resmi olarak duyurdu. Bu açıklama, oyun severler için büyük bir sevinç kaynağı oldu.

    Rockstar GTA 6 için geri sayımı başlattı

    Take-Two Interactive’in CEO’su, oyunun geliştirilme sürecinin oldukça titiz bir şekilde ilerlediğini ve oyunculara en yüksek kalitede bir deneyim sunmayı hedeflediklerini vurguladı. Ayrıca, GTA 6’nın daha önceki serilerden farklı olarak geniş bir açık dünya, zengin hikaye yapısı ve dinamik karakter etkileşimleri sunacağı da belirtildi. Bu özellikler, oyuncuların oyun dünyasında daha derinlemesine bir deneyim yaşayacaklarının sinyalini veriyor.

    Oyun severler, GTA serisinin sunduğu özgürlük ve yaratıcılık ile dolu dünya üzerinde keşif yapmayı dört gözle bekliyor. Duyurulan yeni bilgiler, oyuncuların hem tek oyunculu hem de çok oyunculu modda heyecan verici maceralara atılmalarına olanak tanıyacak. Oyun dünyasında yaşanan gelişmeler, GTA 6’nın önceki oyunlardan nasıl farklılık göstereceği ve oyunculara neler sunacağı konusunda merak uyandırıyor.

    Uzun lafın kısası GTA 6’nın çıkış tarihinin belirlenmesi, oyun tutkunları için adeta bir dönüm noktası oldu. Artık geri sayım başladı ve 2025 yılına kadar birçok detayın netleşmesi bekleniyor. Oyun severler, yeni serinin getireceği yenilikleri heyecanla beklerken, Rockstar Games’in bu uzun bekleyişe nasıl bir yanıt vereceği merak konusu olmaya devam ediyor. GTA 6, yalnızca bir oyun değil, aynı zamanda bir kültür ve topluluk oluşturan bir fenomen olarak, oyun dünyasında önemli bir yer tutmaya devam edecek.

    Artık akıllı telefonlar 5 dakika içinde şarj olacak

    0

    Hızlı şarj teknolojileri, günden güne sürekli olarak gelişiyor. Hatta son yapılan testler, yakın zamanda akıllı telefonların sadece 5 dakika içerisinde şarj olabileceğini gösteriyor.

    Artık akıllı telefonlar 5 dakika içinde şarj olacak. Akıllı telefon kullanıcılarının en büyük şikayetlerinden biri, telefonların şarj ömrü. Günümüzde pek çok teknoloji devinin, pil kapasitesini artırmak yerine hızlı şarj teknolojilerine yönelmesi de bu sorunun geçici bir çözümü olarak görülüyor. Her ne kadar telefonların pil kapasiteleri yeterli seviyeye gelmiş gibi görünse de, kullanıcıların gün boyu şarj etmeden telefonlarını kullanabilmesi hala bir hayal. Bu noktada devreye giren hızlı şarj teknolojileri, telefonun şarj ömrünü uzatamasa da, şarjın kısa sürede tamamlanmasını sağlayarak kullanıcılara büyük bir kolaylık sunuyor.

    Özellikle Çinli teknoloji devleri, bu alanda ciddi adımlar atmış durumda. Günümüzde pek çok Çin menşeli akıllı telefon üreticisi, 100W ve üzeri hızlı şarj teknolojilerini cihazlarına entegre etmeye başladı. Bu teknolojiler sayesinde kullanıcılar, telefonlarını yaklaşık yarım saat gibi kısa bir sürede tamamen şarj edebiliyor. Ancak son gelişmeler, bu sürenin daha da kısalabileceğini gösteriyor. Çin’de yapılan son denemeler, akıllı telefonların 5 dakika gibi inanılması güç bir sürede tam olarak şarj edilebileceğini ortaya koyuyor. Bu gelişme, akıllı telefon kullanıcılarının şarj sorununun belki de tarihe karışacağını gösteren önemli bir adım.

    Artık akıllı telefonlar 5 dakika içinde şarj olacak

    Geçtiğimiz Ağustos ayında Realme, 320W SuperSonic Charge teknolojisini tanıtarak bu alandaki rekabeti bir adım öteye taşıdı. Realme’nin açıklamalarına göre, bu yeni teknoloji sayesinde bir akıllı telefon yalnızca 4.5 dakikada tam şarja ulaşabilecek. Bu, kullanıcıların telefonlarını prizde saatlerce bekletme zorunluluğunu ortadan kaldırabilecek devrim niteliğinde bir yenilik. Realme’nin bu iddiaları, diğer büyük akıllı telefon üreticilerini de harekete geçmeye zorlayacak gibi görünüyor.

    Peki, bu hızlı şarj teknolojileri ne kadar güvenli? Yüksek watt değerlerinde şarj edilen bataryaların uzun vadede nasıl bir performans sergileyeceği sorusu da birçok kullanıcı için önemli bir endişe kaynağı. Teknoloji uzmanları, bu tür yüksek hızlı şarj teknolojilerinin bataryaların ömrünü kısaltabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Ancak üreticiler, bu endişeleri gidermek adına çeşitli güvenlik protokolleri geliştiriyor ve bataryaların aşırı ısınmasını önlemek için yeni teknolojiler üzerinde çalışıyorlar. Yine de, kullanıcılar için bu teknolojilerin uzun vadeli etkileri hakkında kesin bir yargıya varmak için zamana ihtiyaç olduğu bir gerçek.

    Hızlı şarj teknolojilerinin yaygınlaşması, kullanıcı deneyimini önemli ölçüde geliştirebilir. Günümüzde yoğun bir iş temposunda çalışan bireyler, telefonlarını sürekli kullanmak zorunda kalıyor ve şarjın bitmesi büyük bir sorun yaratabiliyor. Bu yeni teknolojiler sayesinde, sadece birkaç dakika içinde telefonların tam şarj olabilmesi, büyük bir kolaylık sağlayacak. Özellikle seyahat edenler, öğrenciler ve iş insanları için bu gelişme, teknoloji dünyasında büyük bir devrim olarak kabul ediliyor.

    EA Sports FC 25 inceleme

    Her yıl heyecanla beklenen futbol sezonu açıldı. Bu sezon boyunca futbol ateşini konsol ve PC’lerimizde sürdürmemizi sağlayan ünlü futbol oyunu EA Sports FC 25 de oyuncularla buluştu. Bakalım bu sene yapım bizlere neler sunuyor?

    Futbol kopamadığımız bir tutku. İster oynayın, isterseniz de izleyin her zaman heyecanımızı diri tutan nadir sponlardan biri. EA Sports FC 25 ile bu heyecan her sene olduğu gibi bu sene de tavan yapıyor. Kendi çizgisinde her yıl irili ufaklı değişimler ve yenilikler ile karşımıza çıkan yapım bu yıl yine bize güzellikler sunuyor.

    Bu yılın oyuncular için en değerli değişimlerinden biri taktiksel anlayışı güçlendiren yapay zeka diyebiliriz. Yılın büyük bölümünü Ultimate Team’e ayıran oyuncuların bildiği gibi kazandıran bazı ana taktikler ile oyun anlayışınız kemikleşir. Bunun dışına çıkmak istediğinizde fark yediğiniz ve sinir olduğunuz sonuçlar alırsınız. Geçen yıllarda oyuncular için gelişen oyun anlayışı, kimya ve diğer unsurlara bu yıl taktiklerin daha da esnek olarak uygulanabilmesi ve futbol mantığı içinde size bir özgünlük sunuluyor. Özellikle elinizdeki oyuncuları tanıma, taktiği de buna uygun hale getirmek ve uygulamak, ofansif oyun kadar defansif alanlarda da akılcı bir oyun anlayışına gitmek elzem bir durum halini alıyor. Bu elbette size kazandıran bir taktik izlenimi vermesin. İş yine sizin bilek kabiliyetinizde, sakinliğinizde ve biraz da şansınızda bitiyor.

    EA Sports FC 25’in bütün olayı Ultimate Team değil elbette. Arkadaşlarınızla yanyana basit maçlar yapmak kadar kariyer modunda da ister oyuncu olmak isterseniz de teknik direktör ceketini giymek büyük bir keyif. Özellikle oyuncu olarak dahil olabildiğiniz kariyer modunun kapsamı ve çeşitliliği de deneyimsel olarak genişlemiş. Oynanışa etki edebilen seçeneklerin oyun başında seçilmesini amaçlayan kısımlardan tutun Alex Hunter modu gibi bizi daha fazla deneyime odaklayan anlatıma benzer şekilde elimizde yeni seçenekler var. Canlı başlangıç noktaları ve enstanteneler ile efsanelerin yerinde kendinizi bulabildiğiniz, zorlu dönemlerde büyük kulüplerin ve oyuncuların serüvenlerini yaşadığınız bir alan oluşuyor. Firma ilerleyen dönemde bu seçenekleri de artıracağından bahsediyor. Standart bir kariyer serüvenine ek olarak hayatının belli aşamalarındaki persona oyuncu tiplerinin yerine de kendinizi koyabiliyorsunuz.

    Bu senenin bir diğer öne çıkan kısmı ise Rush modu. 5v5 olarak oynanan ve biraz daha kompakt anlayışı, futbolun büyüklüğünden daha çok konsept olarak eğlence temelli bir yere işaret ediyor. Bu modun tek başına olmaması ve diğer modlarla yanyana bulunması da oynanabilirliğe etki ediyor. Ultimate Team görevleri, geliştirmeler ve Season Pass içeriklerini tamamlamanın yeni bir yolu bize sağlanmış. Aynı şekilde Rush modunun dokunduğu Clubs tarafında da bir halı saha eğlencesi ekranlarımıza taşınıyor.

    Oyun akıcılığı ve oynanış olarak baktığımızda ise her sene olduğu gibi şu an her şey olabildiğine yavaş noktada. Bu durum zaman içinde oyunun oyuncular tarafından feedbacklerle geliştirilmesi, kartların iyileşmesi ile özellikle Ultimate Team tarafında hızlanacaktır. Her sene oynanışı biraz biraz yeniden öğrendiğimiz için artık problem etmediğimiz bir noktada diyebilirim.

    Ultimate Team tarafında yer alan yeni İkonlar ve Kahramanlar da oyuna tat katan bir başka unsur.

    Bu sene oyuna eklenen FC IQ açıkçası beni taktiksel tarafda çok mutlu etti. Standart metalar dışında oyun ve taktik geliştirmeyi seven, ona göre oyun planına kafa yoran biri olarak daha uzun süre ekran başında kalacağım gibi görünüyor. Ultimate Team haricinde de kariyer modunda yer alan yenilikler mutluluk verici, umarım seneye daha da iyi seçeneklerle buluşuruz. Bu kısmın iyiden iyiye bir menajerlik oyununa dönmesi en büyük isteğim.

    Bilindik deneyimler üzerine yenilikleri edefleyen EA Sports FC 25 ile yeni sezonda herkese başarılar dilerim!

     

    Bilgisayarda Not Tutmayı Seven Öğrenciler İçin En İyi Klavyeler

    0

    Öğrencilik hayatının en önemli unsurlarından biri, verimli not almaktır. Derslerde anlatılanları, okumalar sırasında önemli bulduklarımızı, proje fikirlerimizi ve daha birçok bilgiyi kaydetmek, öğrenme sürecimizin temelini oluşturuyor. 

    Geçmişte kalem ve kağıtla sınırlı olan not alma yöntemleri, günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte bilgisayarlar ve tabletler üzerinden dijital ortama taşındı. Dijital not almanın sağladığı kolaylıklar, düzenleme, paylaşma ve erişim gibi avantajlar, öğrencilere büyük kolaylık sağlıyor.

    Klavye seçimi neden önemli?

    Araştırma yapmaktan ödev yazmaya, sunum hazırlamaktan grup çalışmalarına kadar birçok alanda dijital notlar, öğrencilerin en büyük yardımcıları haline geldi. İşte bu noktada, doğru klavye seçimi, not alma deneyimini büyük ölçüde etkileyen bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.

    Klavye seçimi, özellikle uzun saatler boyunca bilgisayar başında çalışan öğrenciler için oldukça önemlidir. Ergonomik tasarım, tuş hassasiyeti, bağlantı türü gibi faktörler, hem yazım hızını ve verimliliğini artırır hem de bilek ağrısı gibi fiziksel rahatsızlıkların önüne geçer. Bu anlamda satın alabileceğiniz en iyi klavyelerden bazılarına değiniyoruz.

    RAZER Ornata V3 X

    Razer Ornata V3 X, oyuncular için tasarlanmış olsa da, düşük profilli tuşları ve sessiz çalışma prensibiyle not almak için de ideal bir seçenek olarak dikkat çekiyor. Q klavye düzeni, Türkçe karakterlere kolay erişim sağlıyor. Kablolu bağlantısı sayesinde gecikme yaşanmadan hızlı ve akıcı bir yazım deneyimi sunuyor.

    LOGITECH Pebble Keys 2 K380s

    Logitech Pebble Keys 2, minimal tasarımı ve Bluetooth bağlantısıyla taşınabilirlik odaklı öğrenciler için mükemmel bir seçenek…. Birden fazla cihaza aynı anda bağlanabilme özelliği, farklı platformlarda not alan öğrenciler için büyük kolaylık sağlıyor ve sessiz tuşları, kütüphane gibi sessiz ortamlarda çalışmak için ideal…

    APPLE 13 İnç iPad Pro (M4) İçin Magic Keyboard

    iPad kullanıcıları için özel olarak tasarlanan Apple Magic Keyboard, iPad’i dizüstü bilgisayar deneyimine dönüştürüyor. Ayarlanabilir izleme dörtgeniyle not almanın yanı sıra diğer işlemleri de kolaylıkla gerçekleştirmenizi sağlıyor. Şık tasarımı ve yüksek kaliteli malzemeleriyle premium bir deneyim sunan klavye bir adet USB-C konektörüne sahip…

    EVEREST KB-951U

    Everest KB-951U, bilek desteği sayesinde uzun süreli kullanımlarda bilek ağrısını minimize etmeyi hedefliyor. Cihaz, kablolu bağlantısı ve standart Q klavye düzeni, pratik ve kullanışlı bir seçenek arayan öğrenciler için uygun bir seçenek olarak öne çıkıyor. Bunun dışında ekonomik bir çözüm arayanlar için de ideal…

    DEXIM DK80001 Prime

    Dexim DK80001, şık ve minimalist tasarımıyla dikkat çeken bir Bluetooth klavye… Kablosuz bağlantısı sayesinde farklı cihazlarla kolayca kullanılabilen cihaz, Windows, iOS ve Linux işletim sistemleriyle uyumlu ve sıradan bir klavyeye göre oldukça uzun bir şarj ömrüne sahip.

    Sonuç olarak, doğru klavye seçimi, öğrencilerin dijital not alma deneyimini önemli ölçüde etkiler. İhtiyaçlarınıza ve kullanım alışkanlıklarınıza en uygun klavyeyi seçerek, daha verimli ve konforlu bir öğrenme süreci yaşayabilirsiniz.

    Google Yapay Zeka İle Web Sitelerini Köşeye Sıkıştırdı

    0

    Yapay zeka hayatımızda pek çok alana giriyor ve köklü değişimlere yol açıyor. Bunlardan biri de Google’ın bugünlere gelmesini sağlayan arama motorunda yaşanıyor. Henüz Türkiye’de görmüyoruz ancak Google, yapay zeka özelliklerini arama motoruna dahil ediyor ve web sitelerinin trafikleri yapay zekayı pek de hoş karşılamış değil. Şimdi sözü çok uzatmadan Google cephesinde nelerin yaşandığını ve yapay zekanın nasıl büyük bir kasırga yarattığını anlatayım.

    Google artık arama sayfalarının en üstünde yapay zeka tabanlı kullanışlı yanıtlar gösteriyor – yani kullanıcılar bu sonuçları güçlendirmek için verileri kullanılan web sitelerine asla tıklamayabilir. Ve daha da kötüsü, pek çok site sahibi Google’ın yapay zekasının içeriklerini özetlemesini engelleyemeyeceklerini belirtiyor.

    Zira yayıncılara göre, Google’ın yapay zeka yanıtlarını bulmak için web içeriğini tarayan aracı, arama sonuçları için web sayfalarının kaydını tutan araçla aynı. Google’ı, sitelerin bazı yapay zekalı rakiplerini engellediği gibi engellemek de çözüm değil, zira bu söz konusu sitenin internette bulunabilirliğini de ortadan kaldırabilir.

    Yayıncıların Büyük İkilemi

    Federal bir mahkemenin geçen hafta yasadışı bir tekel olduğuna hükmettiği Google’ın arama alanındaki hakimiyeti, arama girişimleri ve yayıncıların sektör şekillenirken adil olmadığını söylediği yapay zeka savaşlarında ona belirleyici bir avantaj sağlıyor. Bu ikilem özellikle, içeriklerini sitelerini kullanılmaz hale getirebilecek yapay zeka modellerinin kullanımına sunmak ile en önemli trafik kaynağı olan Google aramadan kaybolmak arasında bir seçim yapmak zorunda kalan yayıncılar için çok ciddi.

    Bu olanlar bir noktada şirketler için varoluşsal bir kriz haline geliyor. Her iki seçenek de birbirinden kötü. Ya çekilirsiniz ve hemen yok olursunuz ya da onlarla ortak olursunuz ve muhtemelen yavaş yavaş yok olursunuz, çünkü sonunda Google’ın da size ihtiyacı kalmayacak.

    Peki Google yapay zekasını nasıl savunuyor? Teknoloji devi, aramasının en üstünde görüntülenen özetler olan AI Overview’ın, daha kaliteli bilgi sunduğunu, yayıncılar ve diğer işletmeler için fırsat yarattığını söylüyor. Yani şirket, her gün web sitelerine milyarlarca tıklama gönderirken, yapay zeka ile birlikte web sitelerine yeni yeni fırsatlar yaratabileceğini düşünüyor.

    Google, ilk günlerinden bu yana, milyonlarca web sitesini ziyaret etmek ya da “taramak” için Googlebot olarak bilinen bir yazılım parçasını kullanarak küresel internetin ayrıntılı bir havuzunu oluşturdu. Bu dizin, yıllar boyunca rakip arama motorları oluşturmaya çalışan şirketler için önemli bir engel oldu ve Google tekel olarak kaldı.

    Üretken yapay zekanın yükselişi, yapay zeka modellerinin kullanıcıların sorularına kısa ve öz yanıtlar verdiği arama ürünleri sunmak isteyen yeni bir girişim dalgasını tetikledi. Sohbet robotlarının popülaritesi, Google’da uzun süredir yenilmez görünen arama motorunun geleceği konusunda bir paniğe yol açtı. Ancak bu girişimlerin arama devinin işini gerçekten tehdit edebilmeleri için önce web’i taramaları gerekiyor. Ve bu hiç de kolay bir iş değil.

    Taranmak web sitesi sahiplerine para, bilgi işlem gücü ve depolama alanına mal olacak, bu nedenle birçok yayıncı sitelerini ziyaret eden botlar için kuralları belirleyen bir dosya ekliyor. En fazla hareket alanına sahip olan şirketler genellikle arama motorları aracılığıyla sitelere trafik çekebilen Google ve Microsoft’un Bing’idir.

    Google Geri Adım Atmıyor

    Medya şirketleri ve yapay zeka girişimleri arasındaki anlaşma dalgasının ortasında, Google geri adım atmak istemedi. İnternetin en büyük platformlarından Reddit ile yapıldığı bildirilen 60 milyon dolarlık bir anlaşma haricinde, konu hakkında bilgi sahibi olan ve bilgiler özel olduğu için isimlerinin açıklanmasını istemeyen iki kişiye göre, Google kapalı kapılar ardında yayıncılara pazarlık yapmakla ilgilenmediğinin sinyalini verdi. Medya şirketlerinin bu görüşmelerde çok az kozu var.

    Yapay Zeka Web Sitelerinin Trafiklerini Tehdit Ediyor

    Bu yılın başlarında Google, arama sayfasının üst kısmında kullanıcıların bazı sorularına kısa ve öz yanıtlar vermek için yapay zeka kullandığı AI Overview’ı kullanıma sundu. Yayıncılar bu yanıtların trafikleri üzerindeki etkisi konusunda endişeye kapıldı ve bu korkularını gidermek için net bir yol bulamadılar.

    Google, sohbet robotu Gemini gibi bazı yapay zeka ürünleri için ayrı bir tarayıcı kullanıyor. Ancak ana tarayıcısı olan Googlebot, hem AI Overview’a hem de Google aramasına hizmet ediyor. Çünkü yapay zeka ve şirketin arama motoru derinden iç içe geçmiş durumda. Arama sonuçları sayfasındaki bilgiler, resimler ve grafikler de dahil olmak üzere çeşitli biçimlerde gösteriliyor. Google ayrıca yayıncıların belirli sayfaların ya da sayfa bölümlerinin arama sonuçlarındaki AI Overview’da görünmesini engelleyebileceğini söyledi. Ancak bu, aynı zamanda bu snippet’lerin web bağlantı listeleri de dahil olmak üzere Google’ın diğer tüm arama özelliklerinde görünmesini de engelleyebilir.

    Trafiklerinin en az yarısı için arama motorlarına bel bağlayan pek çok yayıncı, erişimlerini kaybetme riskini almak istemiyor.

    Google’ın geçimlerini arama görünürlüğüne bağlayanlar için oluşturduğu büyük riski hafife aldığı muhakkak. İçerik oluşturucuların bu yeni uygulamadan vazgeçmeleri, genel arama görünürlüklerini istemeden de olsa azaltabilir ve bu da kitlelere ulaşma ve gelir elde etme yeteneklerine zarar verebilir.

    Henüz sınırlı sayıda bölge olduğundan kriz bizden de uzakta gibi duruyor, ancak yakın gelecekte bu konuyu sıkça tartışacağımız kesin.

    Apple Watch Düşme Algılama Özelliği Nasıl Çalışıyor?

    Öncelikle sizlere Düşme algılama özelliğinin ne işe yaradığını açıklamam gerekiyor. Çünkü birçoğunuz düştükten sonra algılansa ne olur diyebilirsiniz. Fakat durum böyle değil.

    Düşme algılama cihazları, düşme sonucu telefona ulaşamayan yaşlılara hızlı tıbbi yardım sağlayan bir uyarı sistemi olarak karşımıza çıkıyor. Bu cihazlar, bir düğmeye basılarak veya otomatik olarak, düşme gerçekleştiğinde bunu algılayabilen ve tıbbi personeli müdahale etmesi için uyarabilen giyilebilir cihazlar. Bu cihazların kullanıcıları genellikle düşme riski daha yüksek olan veya düşme meydana gelirse ciddi sonuçlarla karşılaşabilecek yaşlı yetişkinler.

    Apple Watch Düşme Algılama Özelliği Nasıl Çalışır?

    Apple Watch Düşme Algılama, saat takılıyken düşmeyi algılamak için senkronize edilmiş bir iPhone gerektiren özellik. BU özelliği kullanabilmek için Apple Watch SE veya Apple Watch Series 4 veya sonraki serileri kullanmanız gerekiyor. Bu özellik, bir Apple Watch satın aldığınızda dahil ediliyor, bu nedenle bunun için ekstra bir ödeme yapmanıza gerek yok. Düşme algılamayı açmak veya kapatmak için iPhone’unuzda Apple Watch uygulamasını açın. Ardından, Saatim ve Acil SOS’a dokunun. Açık seçeneğini seçerseniz, Her zaman açık veya Yalnızca antrenmanlar sırasında açık seçeneğini belirleyebilirsiniz.

    Düşme algılarsa, kişinin bileğine bir titreşim verilir, bir alarm çalar ve bir uyarı gösterilir. Kişi daha sonra acil servislere bağlanmayı veya saatin yan tarafındaki “dijital kurma kolu” düğmesine basarak uyarıyı reddetmeyi seçebilir. Kullanıcılar ayrıca uyarıyı kapatmak için dokunabilir veya uyarıyı reddetmek için “İyiyim”e dokunabilir.

    Apple Watch kişinin hareket ettiğini algılarsa, yanıt vermesini bekler. Ancak, kişi yaklaşık 60 saniye boyunca hareketsiz görünüyorsa, Apple Watch bileğine dokunarak 30 saniyelik bir geri sayım başlatır ve bir uyarı sesi çıkarır.

    Uyarı, kullanıcı veya yakınındaki birinin duyabilmesi için giderek daha yüksek sesle duyulur. Birisi iptal düğmesine dokunmadığı sürece, saat geri sayım biter bitmez acil servislerle otomatik olarak iletişime geçecektir. Apple’ın GPS konum izleme özelliği aracılığıyla kişinin mevcut konumunu enlem ve boylam koordinatları olarak paylaşacaktır.

    Arama tamamlandığında, saat kullanıcının acil durum kişilerine konumlarını içeren bir mesaj gönderir, böylece bir düşme tespit edildiğini ve acil durum servislerinin bilgilendirildiğini bilirler. Saat bu acil durum kişilerini kullanıcının Tıbbi Kimliğinden çeker, bu kimlik düşme tespit özelliğinden en iyi şekilde yararlanmak için önceden ayarlanmalıdır. Kişi Apple Watch’uyla düşmediğini teyit etmediği sürece, tüm düşmeler otomatik olarak Sağlık uygulamasında kaydedilir.

    Apple Watch Düşme Algılama’nın faydalarından yararlanmak için bir Apple Watch SE veya Apple Watch Series 4 veya daha yenisine ve bir iPhone’a ihtiyacınız olacak bunu unutmayın.APple watch düşme algılama

    Apple Watch Düşme Algılama Özelliğini Neden Kullanmalısınız?

    Apple Watch Düşme Algılama, bağımsızlıklarını korumak ve güvenli bir şekilde yerinde yaşlanmak isteyen yaşlı yetişkinler için iyi bir seçenek olabilir. Düşme algılama cihazlarının en büyük faydalarından biri, çoğu insan için çok büyük bir masraf olabilen destekli yaşam veya huzurevine gitme ihtiyacını önlemeye veya uzatmaya yardımcı olabilmeleridir.

    Ayrıca, bu cihazların kurulumu ve kullanımı kolaydır ve kullanıcı ve sevdiklerinin, düşme durumunda hemen tıbbi müdahaleye ulaşabilecekleri konusunda kendilerini daha rahat hissetmelerini sağlayabilir.

    Apple Watch’u olmayan veya takmayı reddeden yaşlı yetişkinler Apple Watch Düşme Algılama için iyi adaylar değildir. Hafıza kaybı ve saati sürekli takmalarını veya nasıl çalıştığını anlamalarını engelleyebilecek diğer bilişsel zorlukları olanlar muhtemelen bu teknolojiye güvenmekten de kaçınmalıdır.apple watch düşme algılama

    Apple Watch Düşme Algılama Özelliğini Kullanmanın Artıları ve Eksileri

    Uygun fiyatlı: Destekli yaşam veya huzurevi bakımının maliyetiyle karşılaştırıldığında, Apple Watch Düşme Algılama özelliğinin fiyatı makul, özellikle de aylık izleme ücreti yerine yalnızca saatin kendisi ve bir iPhone için ödemeniz gerektiğini düşündüğünüzde fiyat gayet makul..

    GPS konum izleyici: Apple Watch’un GPS konum izleyicisi, acil servislerin ve sevdiklerinizin düşmenin tam olarak nerede meydana geldiğini bilmesini kolaylaştırır.

    Acil servislere otomatik çağrı: Saat, bir kişinin yaklaşık bir dakika boyunca hareketsiz kaldığını algılarsa ve 30 saniye boyunca yanıt vermezse, otomatik olarak acil servislere bağlanır.

    Düşme takibi: Tüm düşmeler Apple Watch’un Sağlık uygulamasında takip edilir; böylece kullanıcılar, sevdikleri, bakıcılar ve sağlık personeli güvenlikleri konusunda güncel kalabilir.

    Apple Watch ve iPhone gerekir: Apple Watch Düşme Algılama teknolojisi yalnızca Apple Watch SE veya Apple Watch Series 4 veya sonraki serilerle ve senkronize edilmiş bir iPhone cihazıyla çalışır.

    Acil bir durumda anlaşılması veya kullanılması zor olabilir: Geleneksel kolye tarzı kişisel acil durum müdahale düğmeleri kullanımı kolay olduğu için popülerdir: Yaşlı yetişkinler bir düğmeye basar ve yardım gelir. Apple Watch’larda, yaşlı yetişkinlerin saatin nasıl çalıştığını, nasıl şarj edileceğini ve nasıl kullanılacağını anlamaları gerekir.

    7/24 izleme yok: Apple Watch Düşme Algılama, 7/24 izleme merkezine bağlanmaz. Bunun yerine, en yakın acil operatörünü arar. Çoğu tıbbi uyarı sistemi, profesyonel müdahalecilerin durumu değerlendirdiği ve gerekirse acil durum operatörü ile iletişime geçtiği izleme merkezlerine bağlanır.

    Applw Watch fiyatlarını görmek için bu bağlantıya tıklayın.

    MediaMarkt’ın kendi markası KOENIC ürünlerine özel kampanya

    0

    Avrupa’nın bir numaralı tüketici elektroniği perakendecisi MediaMarkt’ın kendi markalarından KOENIC’in çeşitli ürünlerinde geçerli kampanya, 27-30 Eylül tarihleri arasında devam edecek. 

    Geniş ürün yelpazesiyle tüketicilere konforlu alışveriş keyfi sunan MediaMarkt, kendi markaları olan PEAQ, KOENIC ve ISY’ı Türkiye’deki mağazalarında ve online alışveriş sitesi mediamarkt.com.tr’de tüketicilerle buluşturuyor. MediaMarkt, tüketicilere bütçe dostu ürün seçenekleri sunan KOENIC markasına özel bir kampanya başlattı. Bu kapsamda, ısıtıcı ve fırın kategorisindeki KOENIC marka ürünler, 27-30 Eylül tarihleri arasında tüketicilerle buluşacak.

    MediaMarkt’ın KOENIC kampanyası kapsamında;

    • KOENIC KWK 151723 M TR Su Isıtıcısı – 429 TL,
    • KOENIC KMW 202352 20 L Mikrodalga Fırın– 2.049 TL,
    • KOENIC KMW 202351 W 20 L Mikrodalga Fırın– 1.999 TL,
    • KOENIC KMW 202354 DB Dijital Mikrodalga Fırın – 2.199 TL’den satışa sunulacak.

    MediaMarkt’ın KOENIC kampanyası, 27-30 Eylül tarihleri arasında MediaMarkt’ın Türkiye genelindeki 100 mağazasında ve online alışveriş sitesi mediamarkt.com.tr’de geçerli olacak.

    Tüketiciler kampanyaya dair detaylara buradan ulaşabilirler.

    MediaMarkt Yıldızlı Teknoloji Günleri kampanyası devam ediyor

    Geniş ürün yelpazesiyle teknoloji severlere konforlu alışveriş keyfi sunan MediaMarkt’ın Yıldızlı Teknoloji Günleri kampanyası hız kesmeden devam ediyor. Kampanya kapsamında son teknoloji ürünler tüketicilerle buluşuyor.

    Avrupa’nın bir numaralı elektronik perakendecisi MediaMarkt’ın başlattığı Yıldızlı Teknoloji Günleri kampanyası devam ediyor. Yıldızlı Teknoloji Günleri kampanyası kapsamında 27-30 Eylül tarihleri arasında, QLED TV’lerden tabletlere, şarj kablolarından şarj adaptörlerine birçok ürün sunuluyor.

    Devam eden kampanya kapsamında 27-30 Eylül tarihleri arasında;

    • GRUNDIG 65 GHQ 9200 65 inç 164 Ekran Uydu Alıcılı Smart Google TV 4K UHD QLED TV – 29.699 TL,
    • ASUS K3605ZC-N1354W/Intel Core i5-12500H/8GB RAM/512GB SSD/RTX3050/16”/Win 11 Laptop – 24.999 TL,
    • APPLE 10.Nesil iPad 10.9″ WIFI 256GB Tablet – 21.499 TL,
    • TTEC AlumiCable 2DK16A Altın 1,2 m USB to Lightning Şarj Kablosu – 329 TL,
    • CELLULARLINE 20W Şarj Kiti Kablo ve Şarj Adaptörü – 849 TL’den satışa sunulacak.

     Yıldızlı Teknoloji Günleri kampanyası, MediaMarkt’ın Türkiye genelindeki 100 mağazasında ve online alışveriş sitesi mediamarkt.com.tr’de geçerli olacak.

    Tüketiciler kampanyaya dair detaylara buradan ulaşabilirler.

    Temizlikte dikey süpürge yükselişte!

    MediaMarkt’ın açıkladığı verilere göre toz torbalı süpürgeler artık daha az tercih edilirken, dikey ve akıllı robot süpürgeler ev temizliğinde birinci tercih haline geliyor. Dikey süpürgeler, satışlarda %33’lük artış gösterirken, robot süpürgeler toplam satışın %30’unu oluşturuyor.

     Akıllı ev aletlerinin evlere girmeye başlamasıyla birlikte, tüketicilerin ev temizliği alışkanlıkları ve elektrikli süpürge tercihleri de dönüşmeye devam ediyor. MediaMarkt’ın açıkladığı verilere göre, toz torbalı süpürgelere olan talep azalırken, dikey ve robot süpürge modellerine olan talep hızlı bir yükseliş gösteriyor. Adet bazında toplam satışın yalnızca %6’sını oluşturan toz torbalı süpürgeler, daha çok yetkili bayiler gibi geleneksel satış kanalları ve beyaz eşya kampanyaları üzerinden satılıyor.

    Tüketicilerin öncelikli tercihi dikey süpürgeler

    Toz torbalı süpürgelerle kıyaslandığında; kablosuz kullanım kolaylığı, hafiflik ve taşınabilirlik, yerden tasarruf, koltuk ve arabalarda ve daha küçük alanlarda çok yönlü kullanım ve kullanımda ergonomi gibi avantajlar sunan dikey süpürgeler, son yıllarda tüketiciler nezdinde hızla popülerleşti. Pazarın en hızlı büyüyen segmenti olan dikey süpürgeler, adet bazında toplam satışlarda %25’lik bir paya ulaştı. Tüketicilerin evlerinde en fazla tercih ettikleri süpürge modeli ise dikey şarjlı süpürgeler. Kablosuz ve şarjlı bu cihazlar, kullanıcıların hafta sonu derin temizlik ihtiyaçlarını karşılamada birincil tercihleri arasında yer alıyor. MediaMarkt’ın yaptığı araştırmaya göre bu yıl, 2023 yılına kıyasla dikey süpürge satışları adette %33’lük bir büyüme kaydetti.

    Robot süpürgeler yükselişte

    Dikey süpürgelerin yanında robot süpürgeler de evlerde hızla yerini aldı. Toplam elektrikli süpürge satışlarının yaklaşık %30’unu akıllı robot süpürgeler oluşturuyor. Robot süpürgelerin adet bazındaki payı ise %17. Özellikle günlük temizlik rutininde, evcil hayvan sahiplerinin tercihi haline gelen robot süpürgelerin satışlarında, geçen yıla göre adet bazında %5’lik bir artış gözlemlendi. Tüketiciler, robot süpürge satın alırken kaydedilebilir harita, MOP özelliği, toz istasyonu, çekim gücü ve uygulama kullanım kolaylığı gibi özelliklere büyük önem veriyor. Akıllı haritalama ve uygulama üzerinden kontrol gibi ileri teknoloji özellikleriyle robot süpürgeler günlük temizliğin vazgeçilmez yardımcıları haline geldi.