Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 69

    Canon imageFORCE C7165 ile tanışın

    Canon, yeni geliştirdiği imageFORCE teknoloji platformuyla çalışan imageFORCE C7165 çok işlevli yazıcısını tanıttı.

    Baskı inovasyonunda pazar lideri olarak mirasını ve itibarını her gün daha da güçlendiren Canon, imageRUNNER ADVANCE DX, imageRUNNER ve i-SENSYS X serisi ürünlerinin yanında yer alacak yeni imageFORCE C7165’i portföyüne ekledi. Kullanımı kolay bu çok işlevli yazıcı, kurumların verimliliğini artırarak ofiste üretim baskısı kalitesine ulaşmayı mümkün kılıyor. Ayrıca yüksek çözünürlüklü görseller sunarak yaratıcılığı ve şirket içinde basılabilecek uygulama türlerini genişletmeyi sağlayarak ofis belgeleriyle aynı kolaylıkta yüksek kaliteli el ilanları ve posterler üretilebiliyor. Bu özellikle düşük hacimli işlerin baskısı için ideal bir seçenek oluyor; dışarıdan baskı tedarikçisi kullanma maliyetlerini azaltıyor.

    Canon Europe Dijital Baskı ve Çözümler Pazarlama ve İnovasyon Başkan Yardımcısı Marc Bory: Günümüz iş dünyasında, kuruluşlar hızlı büyümek, performanslarını artırmak ve çalışan deneyimlerini iyileştirmek için teknolojiye yöneliyor. Bulut bilişim ve yapay zeka gibi yenilikçi çözümler, iş yapış şekillerini kökten değiştiriyor ve şirketlere yeni verimlilik seviyelerine ulaşma fırsatı sunuyor. Bu trendlerin bir sonucu olarak portföyümüzün iş ihtiyaçlarını karşılayıp kuruluşların büyümesini ve gelişmesini destekleyecek, aynı zamanda gelecek için tam donanımlı olmalarını sağlayacak birçok öncü yenilik içeren bir teknoloji platformu olan imageFORCE’u geliştirdik” dedi.

    Samsung SmartThings, AI ile gelişirken sağlık deneyimine uzanıyor

    Geçtiğimiz on yıl içinde Samsung SmartThings, 350 milyondan fazla abonesi ve 340’tan fazla “Works with SmartThings” (WWST) iş ortağıyla en büyük bağlantılı platformlardan biri haline geldi.

    Samsung, üst düzey SmartThings deneyimlerinin kapılarını aralamak için gelişmiş yapay zeka teknolojisini kullanıyor ve iş birliği yelpazesini genişletmek için çalışmalarını sürdürüyor. SmartThings, şirketin ürün ve hizmetlerini diğerlerinden ayıran çığır açan bir teknoloji olarak kilit bir rol oynayacak.

    SmartThings’e bu ay gelen en önemli güncellemelerden biri, daha iyi bir ev deneyimi sunmak için kullanıcı verilerini, kullanım modellerini, cihaz geçmişini ve gerçek zamanlı olarak toplanan ev istatistiklerini analiz eden Home Insight. Home Insight ayrıca gün içinde belli saatlerde ya da yaz tatilinde kullanıcı evden uzaktayken atıl kalan cihazların kapatılması gibi önerilerle evde yaşamı optimize ediyor. Galaxy Tab S10 tablet ise Home Insight Widget sayesinde evi izlemek ve kontrol etmek için bir ev kontrol paneli olarak rahatlıkla kullanılabiliyor.

    Samsung ayrıca ekranlı tüm ürünlerinin SmartThings Hub’ı çalıştırmasını sağlamaya yönelik planını da duyurdu. Bu sayede Samsung cihazları evle ilgilenmek için birlikte daha iyi çalışabilecek ve hatta ortak cihazlarla bağlantı kurabilecek. Planda, SmartThings Hub’a dayalı Edge AI teknolojisinin eklenmesi de yer alıyor; bu teknoloji, evdeki bağlı cihazlara AI yeteneklerini entegre ederek gerçek anlamda AI ile geliştirilmiş bir ev vizyonuna katkıda bulunuyor.

    Açık iş birliği ve inovasyon ruhuyla Samsung, en son SmartThings ortaklıklarının ayrıntılarını paylaştı. Bu ortaklıklar arasında Schlage ve Aqara gibi çeşitli akıllı anahtar geliştiricileriyle yapılan ve 2025 yılında Samsung Wallet içindeki Dijital Ev Anahtarına SmartThings Kapı Kilidi işlevini ekleyecek olan yeni bir iş birliği de yer aldı.

    Google olmayan Huawei tabletlerde kullanım deneyimi

    Google olmayan tabletlerde Huawei tabletlerde nasıl bir deneyim yaşadığımı bu yazıda anlatıyorum.

    2019 yılında ABD ile Çin arasında yaşanan gerilimden en fazla etkilenen marka Huawei oldu. Her ne kadar başka markalar da bu engellemelerden etkilense de dünya çapında en çok etkilenen marka Huawei oldu.

    Bu gerilim sonucunda ABD’nin teknolojileri Huawei cihazlardan çıkarılmaya başlandı. İlk olarak markanın telefon ve tabletlerinden Google servisleri kaldırıldı. Bu ilk etapta önemli bir eksiklik olsa da Huawei aldığı önlemlerle bu eksikliğin etkilerini azaltmayı başardı. Bu adımlardan ilki Huawei’nin kendi uygulama mağazasını kurması oldu. Markanın App Gallery adını verdiği bu mağazada global ve lokal birçok uygulama bulunuyor.

    Güncel bir Huawei tablet satın aldığınızda Gmail, YouTube, Google Haritalar ve benzeri Google servislerinin olmadığını göreceksiniz. Bu servisleri kullanabilmek için çeşitli yöntemler var. Bunlardan ilki Micro G servisi. Bu sonradan yüklenen bir uygulama ve bu sayede Google servislerini kullanabiliyorsunuz. Ayrıca Gbox isimli uzun zamandır kullanılan bir uygulama da Google servislerini kullanabilmenizi sağlıyor.

    Bu iki çözüm sayesinde Google servislerinin birçoğunu neredeyse yüzde 95 oranında kullanabiliyorsunuz. Yaşadığım deneyimlere göre birçok uygulamayı bu sayede kullanabiliyorsunuz. Bazı detay uygulamalarda ya da ufak tefek sorunlar çıkabiliyor. Bunun dışında bir sorun olmadığını belirteyim. En azından benim deneyimim böyle oldu.

    Genel olarak birçok uygulamayı bu iki çözümle kullanabiliyorsunuz. Bunlar arasında Gmail, YouTube, Google Haritalar ve Chrome gibi uygulamaları kullanabiliyorsunuz. Yani birçok Google servisi bu çözümlerle beraber geliyor.

    Ayrıca Huawei’nin kendi uygulama mağazası olan App Gallery’de de birçok yerel ve global uygulama da bulunuyor. Bu sayede eksik olan uygulamaları bu mağazadan bulup kullanabiliyorsunuz. Bu mağazada Türkiye’den de birçok uygulamanın bulunduğunu belirteyim. Bu uygulamalar arasında bankacılık ve e-Devlet gibi seçenekler de bulunuyor.

    ABD ve Çin arasındaki gerilim halen devam ediyor. Bu gerilim son kullanıcıya şimdilik telefon ve tabletlerde yansıyor olsa da ilerleyen dönemde farklı cihazlara da sıçrar mı bilinmez. Malum Huawei’nin bilgisayarları da bulunuyor ve bunlarda da ABD merkezli firmaların teknolojileri kullanılıyor.

     

    Black Myth: Wukong severlere iki güzel haber geldi!

    0
    Çin oyun endüstrisinin en iddialı yapımlarından biri olan Black Myth: Wukong, çıkışından bu yana gösterdiği başarılı performansla dikkat çekmeye devam ediyor. Game Science’ın geliştirdiği bu etkileyici aksiyon-RPG oyunu için art arda iki önemli gelişme yaşandı.

    Black Myth: Wukong DLC’si de yolda!

    Amerikan Entertainment Software Rating Board (ESRB) tarafından yapılan yeni bir derecelendirme, oyunun Xbox Series X ve Series S konsollarına geleceğini doğruladı. Bu haber, özellikle Xbox kullanıcıları arasında büyük bir heyecan yarattı. Hatırlanacağı üzere, oyunun çıkış döneminde Xbox platformu için erteleme kararı alınmış ve bu durum PlayStation ile olası bir özel anlaşma söylentilerini beraberinde getirmişti. Game Science yetkilileri, ertelemenin ardındaki gerçek sebebin teknik sorunlar olduğunu vurgulamış ve PlayStation ile herhangi bir özel anlaşmanın söz konusu olmadığını açıklamıştı. Kulislerden sızan bilgilere göre, Xbox sürümünde yaşanan teknik aksaklıklar özellikle bellek yönetimi konusunda yoğunlaşıyordu. Ancak sevindirici haberler bununla sınırlı değil. Yapımcı firmaya yakın kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Black Myth: Wukong için kapsamlı bir DLC paketi de yolda. 2025 Ocak ayında yayımlanması planlanan bu genişleme paketinin, oyunun Xbox versiyonuyla eş zamanlı olarak piyasaya sürülebileceği konuşuluyor. Özellikle Çin pazarındaki Steam oyuncularının yoğun ilgisiyle birçok rekora imza atan Black Myth: Wukong, Batı pazarında da benzer bir başarı yakalamayı hedefliyor. Xbox platformuna gelişi ve yeni DLC planları, oyunun global pazardaki konumunu daha da güçlendirecek gibi görünüyor. Game Science’ın bu hamleleri, oyunun uzun vadeli başarısı için stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor. Önümüzdeki aylarda hem Xbox kullanıcıları hem de mevcut oyuncular için heyecan verici gelişmelerin yaşanacağı kesin gibi görünüyor.

    iPad Mini 7 için beklenen özellik sonunda geliyor!

    0
    Apple’ın merakla beklenen iPad mini 7, nihayet yapay zeka yetenekleriyle birlikte karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Teknoloji dünyasının saygın isimlerinden Bloomberg muhabiri Mark Gurman’ın raporuna göre, yeni nesil tablet ilk etapta sınırlı AI özellikleriyle gelecek. Peki detaylar neler? Yeni iPad mini 7, donanım açısından oldukça etkileyici özelliklere sahip. A17 Pro işlemcisi ve 8 GB RAM ile gelen cihaz, iPhone 15 Pro’nun gücünü kompakt bir tablette sunuyor. Ancak asıl merak edilen yapay zeka özellikleri, cihazın 23 Ekim’deki lansmanından beş gün sonra aktif hale gelecek Apple Intelligence platformu ile gelecek. Sektör uzmanlarına göre, Apple’ın yapay zeka hamlesinin ilk adımları oldukça mütevazı olacak. Başlangıçta sadece bildirim özetleri gibi temel özelliklerle sınırlı kalacak olan platform, Google ve OpenAI’nin sunduğu kapsamlı AI çözümlerinin gerisinde kalacak gibi görünüyor. İlginç bir şekilde, Apple’ın kendi iç değerlendirmelerinde bile ChatGPT’nin Siri’den %25 daha doğru ve %30 daha fazla soruya yanıt verebildiği ortaya çıktı. Bu durum, Apple’ın yapay zeka alanında rakiplerinden yaklaşık iki yıl geride olduğunu gösteriyor. Ancak uzmanlar, Apple’ın geçmişteki deneyimlerinden yola çıkarak iyimser. Şirket daha önce Apple Maps gibi projelerde de başlangıçta geride kalmış, ancak zamanla rakiplerini yakalamayı başarmıştı. Apple’ın güçlü AR&D kaynakları ve geniş ekosistemi, bu açığı kapatmada büyük avantaj sağlayacak. 2024’ün sonlarına doğru tanıtılması beklenen Apple Image Playground ile birlikte, şirketin yapay zeka konusundaki asıl potansiyelini göreceğiz. Bu teknoloji sadece iPad mini ile sınırlı kalmayacak; Vision Pro ve hatta Apple Watch gibi diğer cihazlara da entegre edilecek. Görünen o ki Apple, yapay zeka yarışında temkinli ama emin adımlarla ilerliyor.

    ASUS Zenbook S16 : Tasarım Detaylarıyla Dikkat Çekiyor

    Asus Zenbook S16 hem şık, hem hafif hem dayanıklı. Tabii şu detayları da vermek lazım 1,29 santim kalınlıkta ve sadece bir buçuk kilo ağırlıkta bir üründen söz ediyoruz.

    Tabii konu bir dizüstü bilgisayar olduğunda bağlantı teknolojileri, bağlantı özellikleri de önemlidir. Asus Zenbook S16 sol yan tarafına baktığımızda HDMI 2.1 çıkışını görüyoruz. Öte yandan iki tane de USB 4 Type-C çıkışı görüyoruz.

    Asus Zenbook S16

    Böylelikle ürünü hızlı şarj detayıyla şarj etme şansımız oluyor. Sağ yan tarafa baktığımızda ise USB 3.2 Gen 2 Type A girişini görüyoruz.

    Bir de standart SD kart okuyucu mevcut. İsterseniz klavyeye göz atalım. Asus gerçekten güzel bir klavyeye imza atmış. Tuşlar genellikle büyük ve yumuşak dokunuşlarla sessiz çalışma performanslarını mümkün kılıyor. Öte yandan Türkçe karakter detaylarına yer verilmesi sevindirici.

    Asus Zenbook S16

    CoPilot tuşu

    Bildiğiniz gibi güncel laptoplarda artık klavyede Copilot kısayol tuşu bulunacak.Böylelikle Microsoft’un gelişmiş yapay zeka asistanına bağlanabilirsiniz.

    Evet, biliyorsunuz günümüzde yapay zeka teknolojileri çok popüler ve tüm dünyada son kullanıcı tarafında tercih edilebilir pek çok seçenek var. Microsoft Co-Pilot en popüler örneklerden bir tanesi ve cihazımızda zaten Ryzen AI işlemcisi bulunduğu için kolaylıkla hareket edebiliyoruz.

    Asus Zenbook S16

    Birkaç cümle yazarak bir fotoğraf ortaya çıkarabilir. Araştırma konularınız hakkında sahneler içerisinde cevaplar alabilir ya da merak ettiğiniz konularda sohbetler gerçekleştirerek sanki gerçekten de karşınızda biri varmış gibi keyifli vakitler geçirebilirsiniz.

    Asus Zenbook S16

    16 inç değerde, 3K çözünürlüklü ekran

    Bildiğiniz gibi Asus OLED teknolojisi ile birlikte dizüstü bilgisayar pazarında en iyi görüntülemeyi sunan üreticilerden bir tanesi. Hele de OLED teknolojisi ile birlikte daha derin siyahlar, daha canlı renkler sunulabiliyor, yüz yirmi hertz tazeleme detayı sayesinde de daha akıcı detaylar mümkün oluyor.

    Asus Zenbook S16

    Gerçekten hem eğlence tarafında hem demiş tarafında size gayet güzel detaylar sunuluyor. Ürünümüzün TÜF göz koruma sertifikası bulunmakta. Öte yandan en yüksek değer olarak 550 nit parlaklık detayı ve Dolby Vision görüntüleme özelliği var.

    Bunlardan hariç olarak %100 DCI P3 renk gamutu bulunduğunu da belirtelim. Tüm bunların toplamı gerçekten üst seviye görüntüleme demek. Bu arada isterseniz bu ürüne harici üç monitörü de bağlayabiliyorsunuz.

    Asus Zenbook S16

    Bu da iş ya da özel yaşantınızdaki ihtiyaçlarınız doğrultusunda size daha iyi imkanlar sunabilecektir. Ürünümüzde Harman Karbon sertifikalı altı tane hoparlör ve Dolby Atmos desteği bulunuyor.

    Performans

    Asus Zenbook S16, AMD Ryzen AI 9 HX370W işlemcisiyle geliyor. 2GHz değerde çalışan bir işlemci bu.

    Buna AMD Radeon 890M grafik çipi eşlik ediyor. 32 GB RAM ve tam 2TB SSD depolamamız var. Tüm bunların anlamı üst seviye performans demek.

    Bu ürün gerek profesyoneller, gerekse de öğrenciler için uzun süreli kullanılabilecek, uzun süreli yardım alınabilecek ürünlerden bir tanesi. Örneğin Radeon sekiz yüz doksan M ekran kartı her ne kadar bu bilgisayar bir oyun odaklı bilgisayar olmasa da pek çok oyunu rahatlıkla çalıştırabilmenize imkan sunan bir ekran kartı.

    Asus Zenbook S16

    Öte yandan Adobe, Premiere, Photoshop gibi uygulamaları keyifle rahatlıkla çalıştırabiliyorsunuz ve çalışma esnasında ne bir yüksek ses duyuyorsunuz ne de aşırı ısınma faktörü ile karşılaşıyorsunuz. Bunu da söylemekte fayda var. Hatta bir şeyler okuyorsanız internet sörfleri gerçekleştiriyorsanız, kamerayla görüşmeler gerçekleştiriyorsanız bilgisayar neredeyse hiç ses çıkarmadığı gibi oldukça serin çalışıyor.

    Asus Zenbook S16

    İsterseniz oyun çalıştırma tarafında bir de örnek verelim. Call of Duty bildiğiniz gibi dünyanın en popüler oyun serilerinden bir tanesi. Bu bilgisayarda Call of Duty Vanguard gibi iyi grafiklere sahip güçlü bir oyunu düşük ve orta grafik ayarlarında keyifle deneyimleyebilmek mümkün.

    Herhangi ciddi bir kasma ile karşılaşmadık ama tabii ki bu tip güçlü oyunları ve uygulamaları çalıştırdığınızda bir süre sonra cihazda ısınmalar meydana gelebiliyor ki bu da normal.

    Asus Zenbook S16

    78 watt saat lityum polimer pil

    Asus Zenbook S16 ‘yı bir buçuk saat civarı bir sürede tamamen şarj edebiliyoruz. Kablosuz bağlantı teknolojileri tarafına baktığımızda Bluetooth 5.4 ve Wi-Fi 7 gibi gelişmiş detayları görüyoruz.

    Eğer uyumlu bir internet altyapınız mesela Wi-Fi 6 destekli bir internet altyapınız varsa gerek dosya indirme tarafında gerekse de yüksek çözünürlüklü videoları online üzerinden izleme tarafında herhangi bir sorun yaşamıyorsunuz ve geleceğe yönelik gelişmeler tarafında da tabii ki Wi-Fi yedinin olması sizin uzun yıllar boyunca yüksek performansla bu cihazı kullanabileceğiniz anlamını taşıyor.

    Asus ürün ailesi hakkında detaylı bilgi ve satın almak için buraya tıklayın

    Logitech G’nin yeni Süperstarları DEX ve PRO 2 LIGHTSPEED

    Logitech G markası uzun yıllardır oyuncular için iyi derecede geliştirilmiş üst seviye ekipmanlar üretiyor. Yakın zamanda Logitech G tarafından piyasaya sunulan PRO X SUPERLIGHT 2 DEX ve PRO 2 LIGHTSPEED inceleme konuğumuz. Bakalım bu 2 ürün bize neler sunuyor?

    Uzun yıllardır Logitech G markası altında bir çok ürünü inceleme ve deneyimleme fırsatı buldum. Yıllar içinde oyuncular için ekipman üreten firmalardan onları ayrıştıran en önemli nokta belli bir çizgi üzerinde istikrarlı bir şekilde ilerlemeleri ve kendilerini geliştirme potansiyellerini adım adım büyütmeleriydi. Bu dediğimi son dönem gibi algılamayın, benim Logitech ile yolumun kesişmesi Mx300 ve Mx500’lerin popüler olduğu 2002’lere dayanıyor.

    Profesyonel Counter-Strike oyuncusu olma hevesiyle ekipman dizdiğimiz o yıllarda piyasayı ve oyuncuları kendine çekebilen az marka ve alışkanlık vardı. Bir mouse’un optik olması, kumaş yüzeylerde iyi performans göstermesi (o dönemler teflon ve sertleştirilmiş yüzeyli mouse pad çözümleri de vardı farklı markalarda) oyuncular için önemliydi.

    O zamandan bugüne Logitech G de kendini geliştirdi. Gündelik kullanımla oyuncular için üretilen ekipmanlarını ana segmentte ayırdı mesela. Bu yazıda size bahsedeceğimiz 2 ürün, saf bir performans için üretilmiş, espor derecesinde ürünler.

    G PRO Wireless ile kablosuz düzende fazlasıyla başarı yakalayan ürün ailesi SUPERLIGHT ile resmen çağ atladı. O zamana kadar kullandığımız mainstream markalar içindeki en hafif ve en performanslı, kullanması en keyifli mouse idi. Halen bir SUPERLIGHT kullanıcısıyım ve alışkanlıklarımızı tutkularımızla birleştirdiğini söyleyebilirim. Tabii rakip firmaların farklı üretimlerle daha hafif ve sensör bakımından öne geçmeyi hedeflediği ürünler olsa bile Logitech G kendi içinde SUPERLIGHT 2 ile yeni bir çıta oluşturdu ve HERO sensöre yatırımı güçlendirdi, kablosuz veri akışını yukarı çekti. Profesyonel arenada çoğu espor oyuncusu SUPERLIGHT ve SUPERLIGHT 2 ile kendi performanslarında en iyi noktayı yakaladılar.

    Bir anlamda esporcular için vazgeçilmez olan kablolu oyun performansı da kablosuza taşındı. Kulaklık, klavye ve mouse için bu tabu yıkıldı.

    Şimdi karşımızda SUPERLIGHT 2 DEX ve PRO 2 LIGHTSPEED var. Bir anlamda yeni sınırlar çiziliyor, yeni aşamalar zorlanıyor. Farklı ürün gruplarında yeni deneyimler elde ediliyor.

    Söze SUPERLIGHT 2 DEX ile başlayalım. PRO X SUPERLIGHT 2 DEX, 95 saate kadar pil ömrü sunan gelişmiş HERO 2 sensörü, LIGHTSPEED kablosuz teknolojisi ve LIGHTFORCE anahtarları ile 60 gramlık asimetrik bir mouse. Özellikle sağ elli kullanıcılara yönelik.

    Üzerinde 5 düğme bulunuyor. HERO 2 sensörü ile 888 IPS maksimum hız ile 88G’lik hızlanma sunuyor. 44.000 DPI’a varan bir çözünürlük ile şu an tüm espor mouseları arasında lider konumunda. 8.000 Hz e kadar veri iletişim hızı da sunmakta. Teknik açıdan gerçek bir süperstardan bahsediyoruz. Özellikle SUPERLIGHT 2 çıktığında genel olarak fazla bir yenilik olmadığı yönünde eleştiriler vardı. Logitech G burada da geliştirme sürecine ne kadar ciddi yaklaştığını bize göstermiş oldu ve kendi tabularını da yıkarak yeni bir fenomen ortaya çıkardı.

    En iyi espor oyuncuları ile iş birliği yapan Logitech G, DEX için sıkı bir çalışma göstermiş ve formu artık ergo tarzda sağ el özelinde geliştirerek oyuncu alışkanlıklarında yeni bir gruba kendini konumlamış. DEX’e kadar üretilen PRO serisindeki tüm ürünler simetrik bir yapıda idi. Çoğu oyuncu yeni forma alışmak için kendinden ödün vermişti. Artık asimetrik tasarımda da oyuncular için güçlü bir çözüm var.

    Geliştirme aşamasında FUT Esports, NAVI, G2, TSM, Astralis ve FlyQuest RED gibi takımlardan 30’dan fazla espor oyuncusuyla yakın çalışarak, her tasarım aşamasında onların görüşlerini almış. Bu bağlamda profesyonellerin talepleri ve beklentilerini elimizin altına en iyi çözüm olarak sunmaya odaklanılmış.

    Formun değişmesine rağmen 60 gramlık ağırlık korunmayı başarmış. Bu segmentte önceki ürünleri kullanan oyuncuların kas hafızasına ve reflekslerinde çok büyük değişiklik olmadan yeni teknolojiye adapte olmalarını sağlayacak bir adım. Bu kadar idealist yaklaşan bir firmadan ben gelecekte 50 gram ve altını zorlayan belki karbonfiber daha uçuk şeyler de bekliyorum, neden olmasın değil mi sevgili Logitech G!

    Espor segmentine baktığımızda oyuncular için hız ve tutarlılık kadar kullanılan switchler de önem kazanıyor. Aynı mekanik klavyelerde olduğu gibi daha hassas tıklamalar, daha dolgun daha uyumlu sonuçlar için önemli bir aşama ve LIGHTFORCE anahtarları da yeni performans silahımız olarak parmaklarımızın ucunda yerini almış.

    Tüm bu performansı da 95 saate kadar şarj süresi ile oyuncuya sunabilmek, rekabetten kopmadan dayanıklı bir şekilde verebilmek, POWERPLAY ile şarj opsiyonu koyabilmek güzel bir nokta.

    Bir diğer önemli ve güzel nokta ise USB-C giriş portu kullanılıyor olması. Son dönemde sunulan çoğu ürünün artık bu forma geçmesi, masaüstündeki kablo sayısını azaltırken dayanıklılığı ve kullanışlılığı da arttırıyor. Eğer Grip Tape seven bir oyuncuysanız kutunun içinden bu ürüne özel çıkan bantları da kullanabiliyorsunuz. Aynı şekilde PTFE skatezlerle de hızlı bir kontrol için tüm imkanlar hazırlanmış.

    Sözün özü SUPERLIGHT 2 DEX tam bir hepsi bir arada canavar olmuş. Logitech G bundan sonra “kendi kendine vurup düşmanı haritadan silen mouse” üretse yeridir. Sizin yeteneklerinizde açığı kapatacak bir bu nokta kalmış desek hiç abartı olmaz.

    Şimdi biraz da odağı bir diğer konuğumuz PRO 2 LIGHTSPEED tarafına kaydıralım.

    Logitech G PRO 2 LIGHTSPEED profesyonellerle birlikte tasarlanan ve kazanmak için oynayan oyuncuları merkeze alan kablosuz bir mouse. Köklerine sadık kalması, üzerinde sunduklarına baktığımızda kendi odağını bozmadan gelişim göstermek isteyen segmenti hedefliyor. Rekabetçi oyuncular için ultra hızlı, performans odaklı ve özelleştirilebilirlik sunuyor.

    80 gram ağırlığında olan PRO 2 LIGHTSPEED üzerinde 8 tuşa kadar çıkabilen bir yapıda. Alışkanlıklarınıza göre manyetik tuşları istediğiniz gibi değiştirebiliyorsunuz. HERO 2 sensörü ile yırtıcı bir performansı avucunuzun içine bırakan Logitech G, 44.000 DPI’a kadar saf bir çözünürlük performansı sunmakta. 40 G hızlanma ve 888 IPS’lik maksimum hız ile ciddi bir efora kapı açıyor. 1000 Hz’lik polling rate ile yeterli bir veri akışı vermekte. Pil ömrü olarak baktığımızda aydınlatma opsiyonu ile 60 saat, aydınlatmasız 95 saate varan bir kullanımı mevcut.

    Segmentinde yer aldığı ürün ailesi gibi Lightforce anahtarlarını kullanıyor. DEX’te olduğu gibi profesyonellerden gelen geri bildirimlerle şekillendirilen PRO 2 LIGHTSPEED güçlü bir performansı hedefliyor. LIGHTSPEED teknolojisi, LIGHTFORCE anahtarları ve HERO 2 sensörü ile güçlü bir birleşimi farklı bir ürün grubundaki kullanıcılara aktarmayı hedefleyen ürün iyi bir iş çıkartmış diyebiliriz.

    Lightsync RGB opsiyonunu kullanmayı seven oyuncular için görünürde iyi bir opsiyon sunan ürün yeni ürün grubunda olduğu gibi USB-C portuyla gelmekte. SUPERLIGHT 2 ve DEX’i tercih etmeyi düşünmeyen ve bir tık daha farklı tuş sayısı çözümü ile daha uygun fiyata biraz daha ağır mouse tercih edenleri odağa alarak olarak ürün ailesinde yerini alıyor.

    İki farklı oyuncu grubunu merkeze alan SUPERLIGHT 2 DEX ve PRO 2 LIGHTSPEED oldukça iyi ürünler olarak benden geçer not alıyor. Garanti desteği ve uzun yıllar alışkanlıklarınızla kullanabileceğiniz harika ürünler olarak notumuzu verebiliriz.

    Superlight ailesinin yeni üyeleri ilginizi çekti ise buraya tıklayarak satın alabilirsiniz.

    Temizlik artık daha akıllı: Alabileceğiniz en iyi robot süpürgeler!

    Modern yaşamın vazgeçilmez ev aletlerinden biri haline gelen robot süpürgeler, ev temizliğinde devrim yaratmaya devam ediyor. Akıllı sensörleri ve gelişmiş teknolojileriyle evinizin her köşesini temizleyen bu cihazlar, özellikle yoğun çalışma temposuna sahip bireyler için mükemmel bir çözüm sunuyor. Robot süpürgeler, yerleşik yapay zeka sistemleri sayesinde evinizin planını çıkararak en verimli temizlik rotasını belirliyor. Mobilyaların etrafında ustaca manevra yapabilen, halı ve sert zeminler arasındaki geçişleri otomatik algılayan bu akıllı cihazlar, programladığınız saatlerde temizlik yaparak size zaman kazandırıyor. İşte marketteki en dikkat çekici robot süpürge modelleri…

    DREAME L10s Pro Gen2: Üstün Performans Arayanlar İçin

    Dreame L10s Pro Gen 2 robot süpürge – Dreame Türkiye Resmi Sitesi Premium segment robot süpürgeler arasında yer alan DREAME L10s Pro Gen2, 75 dB(A) ses seviyesiyle sessiz çalışma özelliğine sahip. 3 saatlik batarya ömrü sunan cihaz, mobil uygulama desteği sayesinde uzaktan kontrol edilebiliyor. LiDAR teknolojisi ile evinizin haritasını çıkarabilen model, hassas navigasyon sistemiyle mobilyalarınıza çarpmadan yolunu buluyor. Paspas özelliği de bulunan model, tek seferde hem süpürme hem de paspas işlemini gerçekleştirebiliyor.

    ROBOROCK Q8 Max: Verimli Temizliğin Adresi

    ROBOROCK Q8 Max, 67 dB(A) ses seviyesiyle rakiplerinden daha sessiz çalışıyor. 6 saatlik etkileyici batarya ömrüyle büyük evler için ideal olan cihaz, gelişmiş navigasyon sistemi sayesinde evinizin her köşesine ulaşabiliyor. PreciSense LiDAR Sistemi ile evinizin detaylı bir 3D haritasını oluşturabilen cihaz, çoklu kat planı desteği sayesinde dubleks evlerde bile sorunsuz çalışıyor. Ayrıca halı algılama özelliği sayesinde temizlik gücünü yüzeye göre otomatik olarak ayarlıyor.

    XIAOMI Robot Vacuum S10+: Akıllı Özellikleriyle Öne Çıkıyor

    XIAOMI S10+, 120 dakikalık batarya ömrü ve 50 dB(A) ses seviyesiyle kategorisinin en sessiz modellerinden biri. Akıllı haritalama sistemi ve mobil uygulama desteğiyle kullanıcı dostu bir deneyim vadeden cihaz, 19 farklı sensörü sayesinde mükemmel navigasyon sunuyor. Gelişmiş paspas sistemi ile kuru ve ıslak temizliği bir arada yapabilen S10+, halılara geldiğinde otomatik olarak paspası kaldırma özelliğine sahip. Ayrıca cihaz, mobilyaların altını bile temizleyebilmek için ultra-ince tasarımıyla dikkat çekiyor.

    SAMSUNG VR3MB77312K: Uzun Pil Ömrü Arayanlar İçin

    SAMSUNG VR3MB77312K, 180 dakikalık batarya ömrüyle sınıfının en dayanıklı modellerinden biri. 75 dB(A) ses seviyesine sahip cihaz, yapay zeka destekli navigasyon sistemi sayesinde evinizin her köşesini atlamamak üzere planlı bir şekilde temizliyor. Jet sprey özellikli paspas sistemi sayesinde inatçı lekelerde bile etkili temizlik sunan model, özel köşe fırçalarıyla duvar diplerini bile kusursuz temizliyor. Cihazın bir diğer dikkat çeken özelliği ise evcil hayvan tüylerine karşı özel olarak geliştirilmiş fırça sistemi.

    Akıllı Temizliğin Yeni Çağı

    Teknolojinin gelişmesiyle birlikte robot süpürgeler artık sadece bir lüks değil, modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Yapay zeka destekli navigasyon sistemleri, gelişmiş sensörleri, uzun pil ömürleri ve akıllı temizlik özellikleriyle bu cihazlar, ev temizliğini tamamen otomatikleştiriyor. Üstelik mobil uygulamalar sayesinde evinizde olmasanız bile temizlik programını başlatabilir, cihazınızı kontrol edebilirsiniz. Eğer siz de zamanınızı daha verimli kullanmak ve ev temizliğini otomatikleştirmek istiyorsanız, yukarıdaki modellerden ihtiyaçlarınıza en uygun olanını seçebilirsiniz.

    Meta Quest 3 ile başka bir dünyanın kapılarını aralayın

    Sanal Gerçeklik (VR) ve Karma Gerçeklik (MR) gözlüğü Oculus Meta Quest 3, önceki modeli olan Meta Quest 2‘ye göre birçok yenilik ve geliştirme ile birlikte geliyor. Meta Quest 2’ye göre yüzde 30 daha yüksek bir görüntü çözünürlüğü sunan Meta Quest 3, yüzde 40 daha yüksek ses çıkışı ve 3D uzamsal ses özellikleriyle de fark yaratıyor. Üründe ayrıca 3,5 mm ses çıkışı da mevcut. Meta Quest 2’ye göre daha hafif olarak tasarlanan ve sadece 515 gram olan Meta Quest 3’te ağırlık dengesi iyileştirilmiş.

    4K HDR ekran deneyimi

    128 GB depolama alanına sahip olan ve 8 GB RAM bulunan Meta Quest 3, toplamda 4128×2208 piksel, göz başına 2064×2208 piksel görüntü çözünürlüğü sunuyor. Bu yüksek çözünürlük ve 4K HDR ekran sayesinde cihazla önceki seriye göre daha net ve canlı görüntülerle daha gerçekçi bir deneyim yaşamak mümkün oluyor. 110 derece yatay ve 96 derece dikey görüş alanı sunan üründe, 25PPD ve 1218 PPI’ye sahip 4K+ Sonsuz Ekran var. Cihazın ekran yenileme hızı ise maksimum 120Hz.

    Meta Quest 3
    Meta Quest 3

    Güçlü işlemciyle geliyor

    Meta Quest 3’ün donanım tarafında da iyileştirmeler var. Bunlar arasında en dikkat çekeni Snapdragon XR2 Gen 1 çipset ile geliyor olması. Bu işlemci gücü daha akıcı ve gerçekçi bir VR deneyimi sunuyor. Ürün, Wi-Fi ile internet ağına bağlanıyor. Ürün, zengin içerik kütüphanesi sunuyor. Meta Quest 3 kullanarak Meta’nın sosyal platformu olan Horizon Worlds‘de sosyalleşebilir, oyun oynayabilir ve yeni dünyalar keşfedebilirsiniz.

    Daha sezgisel kontrol

    Üründe 4 IR kamera, 2 RGB renkli kamera ve derinlik projektörü bulunuyor. Gelişmiş hibrit bilgisayar görüşü ve makine öğrenimi sensörleri kullanıcının hareketlerini takip ediyor ve kontrolcüsüz gezinme ve daha sezgisel kontrol sağlıyor. Meta Quest 3’te dokunmak, kaydırmak, gezinmek ve oyun oynamak için ellerinizi hareket ettirmeniz yeterli.

    Meta Quest 3
    Meta Quest 3

    Şarj ömrü 2,2 saat

    Meta Quest 3, USB-C portu bulunan 18W güç adaptörüyle yaklaşık 2,3 saatte şarj oluyor ve tek şarjla ortalama 2,2 saate kadar kullanılabiliyor. Şarj ömrü, kullanım şekline göre değişkenlik gösteriyor. Örneğin oyun oynarken ortalama 2,4 saat, sosyal uygulamalarda ortalama 2,2 saat, üretkenlik uygulamalarında ortalama 1,5 saat ve medya uygulamalarında ortalama 2,9 saat kullanım sunuyor.

    Meta Quest 3
    Meta Quest 3

    Kimler tercih ediyor?

    Bu yeniilikçi cihazın farklı kullanıcı kitleleri var. Bunların başında oyunseverler geliyor. Yüksek kaliteli VR oyunlarıyla eğlenmek isteyenler Meta Quest 3’ün ilk sıradaki müşteriler. Bunun yanında sanal gerçekliğin sunduğu yeni deneyimleri keşfetmek isteyen meraklılar da ürüne büyük rağbet gösteriyor. Spor, sanat, eğitim, gezi gibi faaliyetler Meta Quest 3 ile bambaşka bir açı getiriyor. Sanal ortamlarda arkadaşlarıyla buluşmak ve yeni insanlar tanımak isteyenler için de Meta Quest 3 yepyeni bir deneyim sunuyor. Meta Quest 3, profesyoneller için de yeni kapılar açıyor. Bu nedenle mimarlık, tasarım, eğitim gibi alanlarda çalışanlar Sanal Gerçeklik ve Karma Gerçeklik araçlarını mesleklerinde yoğun kullanıyor.

    Meta Quest 3
    Meta Quest 3

    Kutudan neler çıkıyor?

    • Meta Quest 3 kulaklık (Yumuşak ayarlanabilir kayış ile)
    • Güç adaptörü ile 1 metre USB-C şarj ve veri kablosu
    • 2 adet Touch Plus kontrol cihazı, bilek kayışları ve 2 AA Pil.

    Özetle; Oculus Meta Quest 3, sanal ve karma gerçeklik deneyimini bir üst seviyeye taşıyan yenililçi ve güçlü bir cihaz. Yenilikleri takip etmek ve özel hayatlarıyla mesleklerinde kullanmak isteyenler için Meta Quest 3, mutlaka tecrübe edilmesi gereken bir araç.

    Oculus Meta Quest 3 sanal gerçeklik gözlüğünün satış koşulları hakkında buradan, MediaMarkt internet mağazasında satışa sunulan tüm Sanal Gerçeklik Gözlükleri için buradan bilgi alabilirsiniz.

    Eğer konuyla ilgili sorularınız olursa, sosyal medya hesaplarımdan bana ulaşabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.

    Sosyal medyada beni takip edin: X, Instagram, YouTube.


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    JBL Partybox Stage 320 bluetooth hoparlör

    360 derece aksiyon: GOPRO Max

    INSTA360 X4 360 derece aksiyon kamerası

     

    2025’e girerken satın alabileceğiniz en iyi konsollar!

    Yeni yıla girerken oyun konsolu almayı düşünenler için kapsamlı bir rehber hazırladık. Her bütçeye ve oyun tarzına uygun konsolları sizler için detaylıca inceledik. Özellikle farklı oyuncu kitlelerine hitap eden özellikleri ön plana çıkararak, sizin için en doğru tercihi yapmanıza yardımcı olacağız.

    Nintendo Switch: Çok Yönlü Eğlencenin Adresi

    Nintendo Switch OLED, özellikle taşınabilirlik konusunda rakipsiz bir seçenek sunuyor. 7 inçlik OLED ekranı, canlı renkleri ve gelişmiş görüntü kalitesiyle hem evde TV’ye bağlı olarak hem de dışarıda kullanılabiliyor. 64GB depolama alanı, çoğu kullanıcı için yeterli bir kapasite sunuyor.

    Nintendo Switch ve Switch Lite: İki cihazın farkı nedir?
    Switch’in en büyük artısı, geniş oyun kütüphanesi. Mario, Zelda, Pokemon gibi Nintendo’nun sevilen serileri yanında, indie yapımlar için de mükemmel bir platform. Özellikle arkadaşlarla parti oyunları oynamayı sevenler, casual gaming tutkunları ve seyahat ederken oyun oynamak isteyenler için biçilmiş kaftan.

    PlayStation 5: Yeni Nesil Oyun Deneyiminin Zirvesi

    Sony’nin amiral gemisi PS5, 1TB depolama alanı ve etkileyici grafik performansıyla dikkat çekiyor. Cihaz özellikle The Last of Us, God of War, Horizon ve Spider-Man gibi ödüllü özel yapımlarıyla öne çıkıyor. DualSense kontrolcüsünün adaptif tetikleri ve gelişmiş titreşim özellikleri, oyun deneyimini bambaşka bir boyuta taşıyor.

    PS5, özellikle sinematik deneyim arayan, grafik kalitesine önem veren ve Sony’nin özel oyunlarını kaçırmak istemeyen oyuncular için ideal tercih. 4K çözünürlük desteği ve yüksek kare hızları, akıcı bir oyun deneyimi sunuyor.

    Xbox Series X: Game Pass ile Sınırsız Oyun Dünyası

    Microsoft’un güçlü konsolu Xbox Series X, özellikle Game Pass abonelik sistemiyle fark yaratıyor. 1TB SSD depolama alanı ve 4K 120FPS performans sunan konsol, yüzlerce oyuna anında erişim imkanı tanıyor. Starfield, Forza ve yakında gelecek özel yapımların yanı sıra, üçüncü parti oyunların da ilk günden Game Pass’e gelmeye başlaması, Xbox ekosistemini daha da cazip hale getiriyor.

    konsol

    Game Pass’in aylık sabit ücretle sunduğu geniş oyun kütüphanesi, özellikle farklı türlerde çok sayıda oyun denemek isteyen oyuncular için büyük avantaj sağlıyor. Ayrıca geriye dönük uyumluluk özelliği, eski Xbox oyunlarını da oynama imkanı sunuyor.

    Sonuç olarak hangi konsolu almalısınız?

    Her konsolun kendine özgü güçlü yanları var. Nintendo Switch taşınabilirliği ve eğlenceli oyunlarıyla, PS5 etkileyici grafikleri ve özel yapımlarıyla, Xbox Series X ise Game Pass hizmeti ve yüksek performansıyla öne çıkıyor. Tercih yaparken oyun zevkinizi, bütçenizi ve kullanım alışkanlıklarınızı göz önünde bulundurmanız önemli.

    Eğer ‘casual’ oyunlar oynuyor ve taşınabilirlik önemliyse Nintendo Switch OLED, hikaye odaklı AAA oyunlara düşkünseniz PS5, çok sayıda oyunu uygun fiyata deneyimlemek istiyorsanız Xbox Series X ideal seçim olacaktır.