Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 62

    Snapdragon 8 Elite, oyunlarda resmen coşuyor!

    0

    Qualcomm, yeni nesil Snapdragon 8 Elite işlemcisiyle mobil oyun dünyasında çıtayı oldukça yukarı taşıdı. Sızan bilgilere göre merakla beklenen işlemci, yüksek grafik gereksinimlerine sahip Red Dead Redemption gibi bir oyunu 160 FPS’nin üzerinde çalıştırabiliyor. Peki bu gerçekten mümkün mü?

    Mobil cihazlarda bu tür bir performans görmek, mobil oyun deneyimini konsol ve PC seviyesine yaklaştıran önemli bir gelişme. Snapdragon 8 Elite, eğer sızıntılar doğruysa mobil oyunculara yüksek hız, akıcılık ve gerçekçi grafiklerin bir arada sunulduğu rakipsiz bir performans sunacak.

    X’te paylaşılan bir ekran görüntüsü, iddiaya göre Red Dead Redemption’ı 161,7 FPS’de çalıştıran bir Snapdragon 8 Elite telefonunu gösteriyor. Gönderide hangi görsel ayarların seçildiği belirtilmemiş, ancak telefon muhtemelen oyunu mümkün olan en düşük seçeneklerde çalıştırıyor.

    Cihaz daha önce Assassin’s Creed Black Flag’i neredeyse sabit 60 FPS’de çalıştırırken görülmüştü. Tekrar edelim, oyunun hangi görsel ayarlarda çalıştığı belirsiz, ancak Snapdragon 8 Elite’in Adreno 840’ının  Snapdragon 8 Gen 3’ün Adreno 750’sinden %40 daha iyi performans sunabileceği bildiriliyor. Snapdragon 8 Elite’in bu performansı sağlayabilmesinde, Qualcomm’un geliştirdiği yeni mimari büyük bir rol oynuyor. İşlemci, optimize edilmiş enerji verimliliği ve güçlü grafik işlem birimi (GPU) sayesinde hem uzun süreli oyunlarda cihazın aşırı ısınmasını engelliyor hem de yüksek kare hızlarını sürdürülebilir kılıyor.

    Bu özellik, oyun deneyiminin sadece kısa anlarda değil, uzun süre boyunca yüksek kalitede devam etmesini sağlıyor. Yani Snapdragon 8 Elite ile oyunlar, yüksek FPS değerleriyle uzun süreler boyunca keyifle oynanabilecek.

    Snapdragon 8 Elite performans dışında, görselliğiyle de iddialı. Yeni işlemci, 120Hz ve hatta 144Hz yenileme hızına sahip ekranlarla mükemmel bir uyum içinde çalışıyor. Mobil oyunlar için bu, özellikle hareketli sahnelerde çok daha akıcı bir oynanış sunacak.

    Oyun oynarken, herhangi bir donma veya takılma olmadan, her ayrıntıyı en net şekilde görmek mümkün olacak. Mobil oyun dünyasında bugüne kadar hiç görülmemiş bir hız ve kalite sunmayı planlayan Snapdragon 8 Elite, yüksek kare hızına sahip oyunları tercih eden kullanıcılar için yeni bir standart olacak.

    E-ticaret ile dijital ürün satışı nasıl yapılır?

    Geleneksel perakendenin yerini hızla dijitalleşen e-ticaret dünyası alırken, girişimciler de fiziksel stok tutmadan, büyük yatırımlar yapmadan ürün satabilmenin yollarını arıyor. E-ticaretin yükselişiyle birlikte, dijital ürün satışına olanak tanıyan platformların önemi her geçen gün artıyor. Bu alanda öne çıkan firmalardan biri olan Printonami, “Print On Demand” hizmetleri ile stok veya üretim maliyetlerine katlanmadan girişimcilere kendi markalarını oluşturma fırsatı sunuyor. Printonami CEO’su Tuğba Taşçı, şirketin e-ticaret girişimcilerine sağladığı avantajları, dijital ürün satışı hakkında en çok merak edilenleri ve baskı sektöründeki yenilikçi hizmetleri MediaTrend okuyucularıyla paylaştı!..

    Tuğba TaşçıPrintonami CEO
    Tuğba Taşçı
    Printonami CEO

    Printonami hakkında bilgi verebilir misiniz? 

    Printonami olarak, e-ticaret sektöründe deneyimli bir ekip ile hizmet veriyoruz. Teknolojiye ve insan kaynağına yaptığımız yatırımlarla üretim kapasitemizi sürekli artırıyoruz. Modern baskı makineleri ve verimli üretim süreçlerimiz sayesinde yüksek hacimli siparişleri bile zamanında ve kaliteli bir şekilde karşılayabiliyoruz. Şuan Amerika da 2 ayrı noktada üretim 2 ayrı noktada da kargo, Türkiye de 3 ayrı noktada üretim tesislerimiz mevcut. Bayiler adına en kaliteli üretimi son kullanıcı ile buluşturma gayretindeyiz.

    E-ticaret girişimcilerine hangi olanakları sunuyorsunuz?

    Printonami olarak, e-ticaret girişimcilerine “Print on Demand” hizmeti sağlıyoruz. Etsy, Amazon ve Shopify gibi platformlarda mağaza işleten müşterilerimize, ürünlerin baskısını yapıp doğrudan son kullanıcıya gönderiyoruz. Bu model, girişimcilerin stok ve üretim maliyetleriyle uğraşmadan işlerini büyütmelerini sağlıyor. Satılacak ürün seçiminden lojistik sorunlarına kadar birçok konuda onlara rehberlik ediyor ve deneyimlerimizi paylaşıyoruz.

    Özellikle kendi markalarını e-ticaret platformlarında oluşturmak isteyen girişimciler ve küçük işletmelerle çalışıyoruz. Yaratıcı tasarımlara sahip, ancak ürün stoklama veya üretim maliyetleriyle uğraşmak istemeyen girişimcilere destek olarak, onlara dijital ürün satışı ile  kazanç elde etme imkanı sunuyoruz.

    Dijital ürün satmak
    Dijital ürün satmak

    Dijital ürün satışının avantajları nelerdir? 

    Dijital ürün satışı, e-ticaret girişimcileri için önemli avantajlar sunuyor. Dijital ürünlerin stoklama, fiziksel lojistik ve üretim maliyetleri gerektirmemesi, iş süreçlerini oldukça kolaylaştırıyor ve daha hızlı bir şekilde pazara giriş yapma imkanı tanıyor. Özellikle Print On Demand gibi hizmetlerimiz sayesinde, girişimciler büyük yatırımlar yapmadan kendi markalarını yaratabiliyor. Tasarımlarını hazırlayıp mağazalarına yüklüyorlar; bir sipariş alındığında üretim sürecini biz üstleniyoruz. Böylece lojistik ve üretim sorumluluğunu üstlenerek girişimcilerin işlerine odaklanmalarını sağlıyoruz.

    Amerika ve Türkiye’deki üretim tesislerimizle yüksek hacimli siparişlere de hızlı yanıt verebiliyor, girişimcilerin risklerini minimumda tutuyoruz. Bu model, girişimcilerin zaman ve maliyet açısından avantaj sağlayarak işlerini büyütmelerine olanak tanıyor. Dijital ürünlerle, yalnızca yerel değil, küresel pazara da erişim imkanı sunuyoruz; böylece girişimciler, lojistik süreçlerle uğraşmadan geniş kitlelere ulaşabiliyor. Dijital ürün satışı, hızlı, pratik ve düşük maliyetli bir iş modeli sunduğu için, bu alan giderek daha çok tercih edilen bir seçenek olarak öne çıkıyor.

    Girişimcilere sunduğunuz özelleştirme imkanlarından bahsedebilir misiniz?

    Printonami olarak geniş bir ürün yelpazesi sunuyoruz; tişörtlerden akrilik ürünlere, bardaklardan kesme tahtalarına kadar birçok ürün seçeneğimiz mevcut. DTF, UV, lazer ve sticker gibi baskı teknolojilerimiz sayesinde girişimciler farklı renk, boyut ve tasarım varyasyonları ile yaratıcı fikirlerini hayata geçirebiliyorlar.

    En büyük farkımız ise müşteri odaklı hizmet yaklaşımımız. Yerel pazar bilgimiz ve deneyimimizle girişimcilere kişiye özel çözümler sunarak yanlarında oluyoruz. Hızlı üretim, yüksek kaliteli baskı, rekabetçi fiyatlandırma ve 24 saat hizmet anlayışımızla girişimcilere güvenilir bir iş ortağı olarak destek sağlıyoruz. Amerika’daki varlığımız sayesinde sektördeki trendleri yakından takip ediyor ve müşterilerimize her zaman en güncel ürün ve hizmetleri sunuyoruz.

    Hangi e-ticaret platformları ile entegrasyonunuz var?

    Etsy, Amazon ve Shopify gibi önde gelen e-ticaret platformları ile tam entegrasyon sağlıyoruz. Gelişmiş API bağlantılarımız sayesinde siparişler otomatik olarak sistemimize düşer ve anında işleme alınır. Özellikle müşteri memnuniyeti odaklı geliştirilen CostomHub yazılımı, siparişin her aşamasını detaylı bir şekilde kontrol etmemizi sağlıyor. Üstelik, bayilerimizin bu altyapıyı ücretsiz kullanabilmesi sayesinde iş süreçlerini kolaylaştırıyor, hata payını minimuma indiriyoruz.

    Dijital ürün örnekleri
    Dijital ürün örnekleri

    Gelen siparişlerin lojistijini nasıl sağlıyorsunuz?

    Siparişlerin lojistiğini, entegre sistemlerimiz aracılığıyla etkin bir şekilde yönetiyoruz. Sipariş alındığında üretim ve paketleme süreçlerini hızlıca tamamlar, ardından güvenilir kargo ortaklarımızla ürünleri müşterilere ulaştırırız. Bu sayede teslimat sürelerini minimize ederiz. Elimizde hazırda bir ürün varsa bir üretimden bahsedebiliriz. Sözgelimi t-shirt den örnek verecek olursak bayiler siparişlerinde stock out problemi yaşamasınlar diye şuan stoklarımızda 150bini aşkın t-shirt hazır bekliyor. Sonrasında bu ürünler talep edilen baskı şekli ve tasarımıyla buluşuyor. Ardından CostomHub yardımıyla ilgili siparişin en hızlı ama en ekonomik taşıma alternatifleri önümüze geliyor ve müşteriye gönderim sağlanıyor.

    Peki, baskı sektöründeki en önemli trendler nelerdir?

    Baskı sektöründeki en dikkat çekici trendlerden biri kesinlikle kişiselleştirilmiş ürünlere olan artan talep. Tüketiciler, artık markalardan özelleştirilmiş ve benzersiz ürünler bekliyor. Bu doğrultuda, Printonami olarak çevre dostu malzemeler ve yenilikçi baskı teknikleri kullanarak bu trende yanıt veriyoruz. Sürekli olarak araştırmalar yaparak müşterilerimize en yeni ürün seçeneklerini sunmayı hedefliyoruz.

    Aynı zamanda, satış yaptığınız pazarın demografik yapısını, özel günlerini ve hassasiyetlerini iyi analiz etmek büyük önem taşıyor. Özellikle Amerika’da bulunmamız, bu dinamikleri yakından takip etmemize ve pazardaki eğilimlere hızla adapte olmamıza olanak tanıyor. Yüksek satış hacmine sahip bu pazarda, güncel trendleri izlemek ve bunlara uygun stratejiler geliştirmek, rakiplerimizden bir adım önde olmamızı sağlıyor. Bu nedenle, sürdürülebilirlik ve kişiselleştirme konularında attığımız adımlar, hem çevre bilincimizi artırıyor hem de müşterilerimizin beklentilerine yanıt veriyor.

     

     

     

    Apple M4 Pro ve M4 Max ile tanışın

    M4 ile seriye yeni katılan M4 Pro ve M4 Max, bugüne kadar kişisel bilgisayarlar için üretilen en gelişmiş çip ailesini oluşturuyor.

    Apple, M4 Pro ve M4 Max’i duyurdu. Tıpkı M4 gibi bu iki yeni çip de Mac’e çok daha fazla güç verimliliği sağlayan bir performans ve gelişmiş özellikler kazandırıyor. Çiplerin üçü de performansı ve güç verimliliğini artıran, sektör lideri ikinci nesil 3 nanometre teknolojisiyle geliştirildi. M4 ailesinde bulunan, dünyanın en hızlı CPU çekirdeğine sahip CPU’lar, sektördeki en iyi tek iş parçacıklı performansı sunuyor ve çok iş parçacıklı performansı büyük ölçüde hızlandırıyor.
    Bir önceki neslin çığır açıcı grafik mimarisi geliştirilerek üretilen GPU’lar daha hızlı çekirdeklere ve 2 kat daha hızlı bir ışın izleme motoruna sahip. Mac’te ilk defa Thunderbolt 5’i destekleyen M4 Pro ve M4 Max ile birleşik bellek bant genişliği de yüzde 75’e kadar artırıldı. CPU’larındaki gelişmiş yapay öğrenme (ML) hızlandırıcıları ve önceki nesle kıyasla 2 kata kadar daha hızlı Neural Engine ile M4 çip ailesi, profesyonel iş akışlarında ve yapay zeka iş akışlarında inanılmaz performans sunuyor. Ve kişisel yapay zeka sistemi Apple Intelligence için tasarlanan bu çiplerle kullanıcılar için çalışmak, iletişim kurmak ve kendini ifade etmek bambaşka bir boyut kazanıyor. Üstelik kullanıcılar bunları yaparken gizliliklerinden ödün vermek zorunda kalmıyor.

    “Apple çip, Mac’i benzeri görülmemiş bir seviyeye ulaştırdı. M4 Pro ve M4 Max ile inovasyon tüm hızıyla devam ediyor.” diyen Apple’ın Donanım Teknolojilerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Johny Srouji sözlerini şöyle sürdürüyor: “Dünyanın en hızlı CPU çekirdeği, çok daha güçlü GPU’lar ve şu ana kadarki en hızlı Neural Engine ile güç verimliliği sağlayan performansa ve özelliklere sahip M4 ailesi, sektördeki en gelişmiş çip serisi.”

    Apple’ın yeni MacBook Pro modeli M4 çip ailesi ile sunuluyor

    Gelişmiş 12MP Center Stage kamera, M4 Pro ve M4 Max çipli modellerde bulunan Thunderbolt 5 bağlantı noktaları ve yepyeni nano-texture ekran seçeneğiyle MacBook Pro şimdi daha yetenekli ve daha profesyonel.

    Apple, gücünü M4, M4 Pro ve M4 Max’ten oluşan M4 çip ailesinden alan, çok daha hızlı performans sağlayan ve gelişmiş özelliklere sahip yeni MacBook Pro’yu tanıttı. Kişisel yapay zeka sistemi Apple Intelligence için tasarlanan yeni MacBook Pro ile kullanıcılar için çalışmak, iletişim kurmak ve kendini ifade etmek bambaşka bir boyut kazanıyor. Üstelik bunları yaparken gizliliklerinden ödün vermek zorunda kalmıyorlar. Şimdi uzay siyahı ve gümüş renk seçenekleriyle sunulan 14 inç MacBook Pro, M4 çipin ışık hızında performansına, üç adet Thunderbolt 4 bağlantı noktasına, standart olarak 16 GB belleğe sahip.

    M4 Pro ve M4 Max çipli 14 inç ve 16 inç modellerde bulunan Thunderbolt 5 seçeneği daha hızlı aktarım ve gelişmiş bağlantı olanakları sağlıyor. Tüm modellerde yepyeni nano-texture ekran seçeneğiyle sunulan ve SDR içerikleri için 1.000 nite kadar parlaklık sağlayan daha da iyileştirilmiş Liquid Retina XDR ekranın yanı sıra gelişmiş 12MP Center Stage kamera bulunuyor. Üstelik yeni MacBook Pro, 24 saate kadar pil ömrüyle bugüne kadar bir Mac’te sunulan en uzun pil ömrüne sahip. Yeni MacBook Pro bugünden itibaren ön sipariş verilebiliyor ve 8 Kasım günü satışa sunuluyor.

    “MacBook Pro milyonlarca insanın en iyi fikirlerini en iyi işlerine dönüştürmek için kullandığı inanılmaz güçlü bir araç ve bugün biz bu aracı daha da iyileştiriyoruz,” diyen Apple’ın Donanım Mühendisliğinden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı John Ternus sözlerini şöyle sürdürüyor: “Güçlü M4 çip ailesiyle birlikte Thunderbolt 5 bağlantı noktaları, gelişmiş 12MP Center Stage kamera, yepyeni nano-texture ekran seçeneği ve Apple Intelligence gibi profesyonel özelliklerle donatılan yeni MacBook Pro açık ara dünyanın en iyi profesyonel laptopu olmaya devam ediyor.”

    LinkedIn Verilerinizi Yapay Zeka Eğitiminden Çıkarmak İçin Adımlar

    Veri Kullanımına Dair Gizlilik Endişeleri Artıyor, işte “LinkedIn Verilerinizi Yapay Zeka Eğitiminden Çıkarmak İçin Yapmanız Gerekenler“.

    Apple iPhone 16 Pro İncelemesi

    Apple’ın yeni amiral gemisi iPhone 16 Pro, 20 Eylül’de Türkiye’de de satışa sunuldu. Bu yeni ve üst düzey telefon, hem şık titanyum kasası hem de güçlü A18 Pro işlemcisi ile dikkatleri üzerine çekti. Estetik kadar dayanıklılığı da önemseyen bu cihaz, yüksek performansıyla özellikle fotoğraf, video çekimleri ve oyun deneyiminde çıtayı yükseltiyor. iOS 18 ile birlikte gelen kullanıcı dostu arayüz ve gelişmiş güvenlik önlemleri, hem profesyonel içerik üreticilerine hem de günlük kullanıcılara hitap eden çok yönlü bir deneyim sunuyor. Bu amiral gemisi Apple telefonu ile ilgili detayları inceleme yazısında bulabilirsiniz.

    iPhone 16 Pro, son yıllarda tanıdığımız tasarım çizgisini korurken, titanyum çerçevesiyle hem dayanıklılık hem de hafiflik sunan bir yapıya sahip. Titanyum malzemenin sağladığı bu hafiflik ve sağlamlık dengesi, cihazı darbelere karşı daha güçlü kılarken, elinizde tuttuğunuzda verdiği his de oldukça tatmin edici. Pürüzsüz yüzeyi ve ergonomik tasarımı sayesinde, bu modelin elde duruşu daha konforlu, kullanım esnasında ise rahat ve pratik bir deneyim sunuyor. Kamera modülü ise göze çok aşina; yenilik olarak görünmese de titanyum çerçeveye uyumu ve gövde ile bütünleşik yapısıyla dikkat çekiyor. Apple, bu tasarım detaylarını cihazın sadece görünümü için değil, aynı zamanda dayanıklılığı için de geliştirdiğini vurguluyor. İnce çerçeveler sayesinde genişleyen ekran-gövde oranı ise 6.3 inç gibi bir ekran büyüklüğüne kapı aralıyor, bu da izleme deneyimini gözle görülür bir şekilde iyileştiriyor.

    Cihazın renk seçeneklerinde bu yıl da minimalist bir yaklaşım ön planda. Siyah, beyaz ve natürel titanyum tonları klasik ve şık bir görünüm sunarken, altın tonları tercih edenler için “çöl titanyumu” adı verilen özel bir renk de seçenekler arasında. IP68 sertifikası ile suya ve toza karşı dayanıklı olan iPhone 16 Pro, özellikle doğada ya da zorlu ortamlarda kullanım kolaylığı sağlıyor. Arka yüzeyin özel kaplaması çizilmelere karşı ekstra koruma sunarken, parmak izi tutmayan yapısıyla cihazın her zaman temiz ve düzenli görünmesini sağlıyor. Eylem Düğmesi, sık kullandığınız işlevler veya uygulamalar için hızlı bir başlangıç noktası olurken, yeni Kamera Denetimi ise, fotoğraf ve video çekimlerini daha hızlı ve pratik hale getiriyor. iOS 18.1 güncellemesiyle birlikte gelen iki aşamalı deklanşör gibi özelliklerle de bu tuşun yetenekleri artıyor.

    iPhone 16 Pro’nun 6.3 inçlik Super Retina XDR ekranı, Apple’ın şimdiye kadarki en gelişmiş ekran teknolojilerinden birini barındırıyor. 2622 x 1206 piksel çözünürlükte ve 460 ppi piksel yoğunluğuyla oldukça keskin bir görüntü sunan bu ekran, HDR10 ve Dolby Vision desteğiyle de görsel deneyimi bir adım öteye taşıyor. Film ya da dizi izlerken sinema salonunu aratmayacak kalitede detaylar sunan ekran, 2.000 nit parlaklığa kadar çıkarak dış mekan kullanımında bile netlikten ödün vermiyor. Ekranın büyüklüğü kısmen artırılmış olsa da kompakt bir yapıda sunulması, cihazı her ortamda rahatça kullanılabilir kılıyor. Ekranda yer alan ProMotion teknolojisi, 120 Hz yenileme hızıyla geçişleri son derece akıcı bir hale getirirken, dokunmatik hassasiyetle birleşerek yalnızca izleme değil, dokunma deneyimini de iyileştiriyor.

    iPhone 16 Pro’nun ses performansı ise en az ekranı kadar etkileyici. Dolby Atmos destekli stereo hoparlörleri sayesinde sesin netliği ve derinliği yine yüksek seviyede bulunuyor. Hoparlörlerin üst ve alt kısımlara yerleştirilmesi, sesi çevresel bir etkiyle yayarak film ya da oyun esnasında kullanıcıyı adeta sarmalayan bir ses deneyimi yaratıyor. Yeni nesil ses işlemcisi sayesinde yüksek ses seviyelerinde bile netlik bozulmadan korunuyor; bas ve tiz sesler birbirinden keskin bir şekilde ayrılabiliyor. Telefon görüşmeleri için geliştirilen gürültü önleyici mikrofon sistemi ise kalabalık ortamlarda bile karşı tarafa net bir ses aktarımı sağlıyor. Apple, ses sistemine getirdiği bu iyileştirmelerle kullanıcı beklentilerini fazlasıyla karşılayan bir multimedya ve iletişim deneyimi sunuyor.

    iPhone 16 Pro, Apple’ın yeni A18 Pro çipiyle birlikte performans çıtasını yukarı taşımayı sürdürüyor. Özellikle grafik performansındaki artış GeekBench 6 testinde de görülüyor. 5 nanometre üretim sürecinden geçen bu çip, hız ve verimlilikte en üst seviyeyi hedefliyor. Günlük kullanımda telefon o kadar akıcı ki, uygulamalar arasında geçiş yaparken gecikme diye bir şey yok. Ağır iş yüklerinde bile iyi bir performans sergileyen bu çip, grafik yoğun oyunlar ve büyük boyutlu uygulamalarda bile kullanıcıya üstün bir deneyim sunuyor. Apple, A18 Pro ile cihazın özellikle yapay zekâ ve makine öğrenimi işlemlerinde de çok daha iyi bir performans sunduğunu belirtiyor ki, bu durum telefonun hız ve işlevsellik açısından öne çıkmasını sağlıyor.

    Yeni iPhone 16 Pro’nun bir diğer güçlü tarafı ise termal yönetim sistemi. Apple, bu modelde cihazın soğutma sistemini daha verimli hale getirerek ısınma sorununu büyük ölçüde çözmüş. Grafik yoğun oyunlar oynarken ya da uzun süre video düzenlerken telefon, kendini serin tutmakta oldukça başarılı kalıyor. Bu termal yapı sayesinde cihazın performansı düşmeden uzun süreli kullanımlarda da stabil kalması sağlanıyor. Yani telefon hem serin hem de tam kapasite çalışmayı sürdürüyor, bu da özellikle mobil oyun severler için büyük bir avantaj.

    Pil performansı da iPhone 16 Pro’da önemli bir iyileştirme alanı olmuş. 3582 mAh kapasiteli bataryası ve A18 Pro çipinin enerji verimliliği sayesinde cihaz, yoğun kullanımlarda bile günü rahatlıkla çıkarıyor. Hızlı şarj desteği de günlük kullanımı kolaylaştıran bir başka artı; 30 dakikada yüzde 50 seviyesine kadar şarj olabiliyor. Pil tasarruf modu, telefonun arka plandaki işlemlerini durdurarak şarj süresini uzatıyor ve böylece daha uzun kullanım imkânı sunuyor. Apple, enerji yönetimini bu modelde ciddi anlamda geliştirmiş ve iPhone 16 Pro, hem performans hem de pil ömrü açısından günlük ihtiyaçları fazlasıyla karşılayan bir cihaz haline gelmiş durumda.

    iPhone 16 Pro, Apple’ın iOS 18 işletim sistemiyle beraber geliyor. Bu yeni yazılım, cihazın donanımıyla tam bir uyum içinde çalışacak şekilde optimize edilmiş. iOS 18, kullanıcı dostu arayüzü ve daha hızlı, akıcı animasyonları ile performans açısından daha kararlı bir deneyim sunuyor. Apple, kullanıcıların cihazlarını daha kişisel hale getirmesi için önemli adımlar atmış; Ana ekranı, araç takımlarını ve uygulama düzenini kişiselleştirme seçenekleri oldukça gelişmiş durumda. Yeni kilitli ekran düzenleme özellikleri de kullanıcıların cihazlarını kendi zevklerine göre düzenlemelerine imkân tanıyor.

    iphone 16 pro incelemesi

    Güvenlik tarafında ise Face ID teknolojisi, artık daha geniş açılardan yüz tanıma yapabiliyor ve karanlık ortamlarda daha doğru sonuç veriyor. Apple’ın gizliliğe verdiği önemi burada da görüyoruz. iOS 18, uygulamaların kullanıcı verilerine erişimini daha sıkı bir şekilde sınırlıyor ve kullanıcılar hangi uygulamaların hangi verilere erişebileceğini kontrol edebiliyor. Ayrıca, yapay zekâ destekli özellikler ile cihaz, kullanıcı alışkanlıklarına göre optimize edilmiş öneriler sunuyor. Ancak, Apple Intelligence’ın Türkçe dil desteği olmayacağı için bu akıllı özellikler ülkemizdeki kullanıcılar için biraz sınırlı kalacak.

    iPhone 16 Pro’nun kamera sistemi, Apple’ın bugüne kadarki en gelişmiş teknolojilerini barındırıyor. 48 MP ana kamera, gece modunda dahi yüksek netlik ve doğru renklerle kaliteli fotoğraflar sunarken, ultra geniş açılı ve telefoto lenslerle her anı yakalama imkânı sağlıyor. Özellikle 5 kat optik zum ile uzaktaki objeleri detaylı şekilde yakalamak mümkün hale gelmiş. Makro çekimler de oldukça etkileyici, iki santimetreye kadar yakınlaşarak nesneleri net bir şekilde fotoğraflamak artık çok daha kolay. Bu özelliklerin yanında ProRAW ve ProRes formatları, profesyonel içerik üreticileri için daha fazla düzenleme imkanı sunarak fotoğraf ve videoların kalitesini artırıyor.

    Portre modunda yapılan iyileştirmeler sayesinde derinlik algısı ve arka plan bulanıklığı çok daha doğal görünüyor; üstelik artık yalnızca insan yüzleri değil, evcil hayvanlar ve nesneler üzerinde de aynı etkileyici sonuçları elde etmek mümkün. Yapay zekâ destekli Deep Fusion ve Smart HDR 5 teknolojileri sayesinde iPhone 16 Pro, düşük ışıkta bile her ayrıntıyı özenle işliyor ve dengeli pozlamalar sunuyor. Fotoğrafik Stiller özelliği ile kullanıcılar, kontrast ve doygunluk gibi ayarlamalarla fotoğraflarına kişisel bir dokunuş katabiliyor. Yani, cihazın sunduğu bu akıllı özelliklerle fotoğrafçılık deneyimi oldukça kişiselleştirilebiliyor.

    Video çekim özellikleri de aynı oranda etkileyici. 120 fps’de 4K çekim yapabilme kapasitesi sayesinde hızlı hareketlerde bile pürüzsüz görüntüler elde edilebiliyor. Sinematik mod ile seslerin daha geniş bir alandan kaydedilmesi ve Stüdyo modu ile profesyonel düzeyde izole edilmiş sesler sunması, özellikle içerik üreticileri için büyük bir avantaj sağlıyor. Ek olarak, LiDAR tarayıcı, düşük ışık koşullarında bile hızlı ve doğru odaklama yaparken, AR uygulamalarında gerçekçi bir deneyim sunuyor. Ön kamera da gelişmiş teknolojilerle donatılmış durumda. Geniş açılı lensiyle grup selfieleri daha kolay hale gelirken, Smart HDR 5 ve Deep Fusion teknolojileriyle her ortamda detaylı selfieler çekmek mümkün.

    iPhone 16 Pro, Apple’ın hem şıklığı hem de işlevselliği bir araya getirdiği; güçlü A18 Pro çipi, 48 MP kamerası, uzun pil ömrü ve kullanıcı dostu iOS 18 ile öne çıkan bir cihaz. Hem profesyonel fotoğrafçılara hem de günlük kullanıcıya hitap eden bu model, yüksek performansı sayesinde çoklu görevlerden grafik yoğun oyunlara kadar her türlü ihtiyaca cevap veriyor. Kamera tarafında yapay zeka destekli iyileştirmelerle her koşulda profesyonel kalitede çekimler mümkün hale gelirken, kişiselleştirilebilir araç takımları ve gelişmiş güvenlik özellikleri kullanıcıya tam kontrol sağlıyor. Apple, iPhone 16 Pro ile yalnızca güçlü bir telefon değil, hayatın her alanında yardımcı olacak akıllı bir asistan sunuyor.

    iPhone 16 Pro’yu mediamarkt.com.tr’den satın alın

    PS5 ve laptoplarınız için SSD rehberi!

    0

    Günümüzde bilgisayar ve oyun konsolu kullanıcılarının karşılaştığı en büyük sorunlardan biri, hız ve depolama kapasitesindeki yetersizlikler. Özellikle yeni nesil oyunlar ve yüksek çözünürlüklü videolar, mevcut depolama alanlarını hızla doldurabiliyor ve cihazların performansını olumsuz etkileyebiliyor. Bu konuda, bilgisayar ve PlayStation 5 kullanıcıları için hız ve kapasite artırma çözümlerini anlattık.

    PS5 ve laptoplarınız için SSD rehberi!

    Modern oyun ve medya dosyalarının boyutları eskiye kıyasla katlanarak artmış durumda. Özellikle Triple-A (AAA) oyunlar 300-400 GB gibi büyük boyutlara ulaşıyor ve 4K çözünürlükteki videoların standart hale gelmesiyle, depolama ve veri işleme ihtiyacı her zamankinden fazla önem kazanıyor. Bu durum, kullanıcıları yeni ve yüksek kapasiteli depolama çözümlerine yönlendiriyor.

    Veri işleme hızını artırmak ve depolama sorunlarını çözmek için SSD’ler (katı hal sürücüleri) güçlü bir alternatif sunuyor. Bilgisayar ve PlayStation 5 gibi cihazlarda SSD kullanımı, özellikle hız ve verimlilik konusunda büyük bir fark yaratıyor. Videoda, PlayStation 5 kullanıcılarının arka kapağı çıkararak M.2 SSD’yi kolayca monte edebileceği, bilgisayar kullanıcılarının ise benzer şekilde uygun bir slota SSD takabileceği açıklanıyor. Bu adımlar, kullanıcıların depolama alanlarını genişletirken cihaz performansını da gözle görülür derecede iyileştiriyor.

    SSD montaj süreci, teknik bilgi gerektirmeden uygulanabilir nitelikte. Hem PlayStation 5 hem de bilgisayarlarda kolay bir şekilde yapılabilen bu montaj işlemi sayesinde kullanıcılar, kendi başlarına yüksek hızlı veri erişimi sağlayabilecek bir depolama alanına sahip olabiliyor.

    iOS 18 ile gelen yenilikler ve farklılıklar

    0

    Yeni iOS 18 güncellemesi, devrim niteliğindeki yeni özellikleri de beraberinde getiriyor. Gelin detaylara beraber bakalım.

    iOS 18 ile gelen yenilikler ve farklılıklar neler? Şimdi bu soruyu kapsamlı bir şekilde yanıtlamaya çalışalım.

    Apple kullanıcıları için heyecan verici bir dönem başlıyor; zira merakla beklenen iOS 18 güncellemesi, cihazlara birçok yeni özellik kazandırıyor. Bu güncellemenin en dikkat çekici unsurlarından biri, yapay zeka entegrasyonu sağlayan Apple Intelligence. Kullanıcılar, ChatGPT gibi gelişmiş yapay zeka hizmetlerinden faydalanabilecek, ancak şu an için Türkçe dil desteği bulunmadığını ve yalnızca ABD İngilizcesini desteklediğini belirtmekte fayda var. Bu durum, Türk kullanıcılar için bir süreliğine sınırlı erişim anlamına geliyor.

    iOS 18 ile birlikte sadece Apple Intelligence değil, aynı zamanda Siri ve arama fonksiyonları da önemli yenilikler kazanıyor. Apple, Siri’nin daha mantıklı yanıtlar verme kapasitesini artırarak, kullanıcıların komutlarını tekrarlamalarına gerek kalmadan işlemleri gerçekleştirmesini sağlıyor. Bu, özellikle günlük yaşamda daha akıcı bir deneyim sunacak.

    iOS 18 ile gelen yenilikler

    Ana ekran düzenlemesi de iOS 18 ile köklü bir değişim geçiriyor. Kullanıcılar, uygulamalar arasında boşluk bırakma özgürlüğüne sahip oluyor. Bu, Android cihazlarda uzun süredir var olan bir özellikti ve Apple’ın kullanıcı dostu yaklaşımını pekiştiriyor. Artık kullanıcılar, uygulamaları ve widget’ları istedikleri gibi düzenleyebilecekler.

    Yeni güncellemenin sunduğu başka bir yenilik ise uygulamaları gizleme ve kilitleme imkanı. Bu özellik, kullanıcıların gizlilik kaygılarını dikkate alarak, istemedikleri uygulamaları ana ekrandan kaldırabilmelerini sağlıyor. Kullanıcılar, kilitlenen bir uygulamayı açmak istediklerinde Face ID veya Touch ID gibi biyometrik doğrulamaları kullanmak zorunda kalacaklar.

    Denetim masasında yapılan değişiklikler, daha kişiselleştirilmiş bir deneyim sunuyor. Kullanıcılar, kullanmadıkları özellikleri kaldırarak arayüzü kendi ihtiyaçlarına göre düzenleyebilecekler. Ayrıca, iOS 18 ile birlikte mesaj zamanlama özelliği de kullanıma sunuluyor. Bu özellikle iMessage üzerinden, kullanıcılar mesajlarını taslak halinde oluşturup en fazla 14 gün sonraya planlayabiliyor.

    Safari tarayıcısında ise “Önemli Noktalar” adı verilen yeni bir özellik devreye giriyor. Bu özellik, ziyaret edilen web sayfalarındaki önemli bilgileri otomatik olarak algılayıp öne çıkaracak. Örneğin, bir kafenin internet sitesine girdiğinizde, menü, adres ve iletişim bilgileri gibi önemli unsurlar daha belirgin hale getirilecek.

    Ayrıca, iOS 18 ile birlikte Ayarlar kısmındaki Parolalar alanı, artık ayrı bir uygulama olarak kullanıcıların beğenisine sunuluyor. Bu yeni uygulama, tüm şifre ve oturum bilgilerine kolay erişim imkanı tanıyacak. Bu, güvenlik açısından da önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

    Hesap makinesi uygulamasında da dikkat çekici güncellemeler var. Kullanıcılar, para birimi, alan, enerji, kuvvet, uzunluk, güç, basınç, sıcaklık, zaman, hacim ve ağırlık gibi birçok hesaplama seçeneğine erişebilecekler. Bu özellik, hesap makinelerinin işlevselliğini artırarak kullanıcıların hayatını kolaylaştıracak.

    Apple Music uygulamasında ise, yapay zeka kullanılarak çalma listelerinin kapak görselleri oluşturulabilecek. Bu özellik, müzik dinleme deneyimini daha görsel hale getirecek ve kullanıcıların kişisel zevklerini yansıtan özelleştirilmiş görseller sunacak.

    Nintendo Switch 2 tasarımı belli oldu

    Nintendo’nun merakla beklenen el konsolu Nintendo Switch 2’nin tasarımı ortaya çıktı. İşte detaylar.

    Nintendo Switch 2 tasarımı belli oldu. Nintendo, uzun süredir merakla beklenen el konsolu Nintendo Switch 2 hakkında detayları günden güne paylaşmaya devam ediyor. İlk nesil Switch’in 2017’de piyasaya sürülmesinin ardından, kullanıcılar ve oyun meraklıları yeni konsolun gelişmelerini sabırsızlıkla bekliyor. 2025 yılının başında satışa sunulması beklenen Nintendo Switch 2 ile ilgili yeni bilgiler, sızdırılan tasarım görselleri ve teknik özelliklerle birlikte şekillenmeye başladı.

    Sızan görsellere göre Nintendo Switch 2, önceki modele kıyasla daha büyük bir ekrana sahip olacak. Bu değişiklik, oyun deneyimini daha etkileyici hale getirmek adına önemli bir adım. Gelişen teknolojilerle birlikte, ekran boyutunun artması oyunların daha canlı ve detaylı bir şekilde sunulmasını sağlayacak. Ayrıca, yeni el konsolunun Joy-Con düğmeleri manyetik bir yapıya sahip olacak. Bu özellik, oyuncuların konsolu daha kolay bir şekilde özelleştirebilmesine olanak tanıyacak. Joy-Con’ların yeni tasarımının, kullanıcı deneyimini artırma adına yapılan bu güncellemeyle daha ergonomik hale gelmesi bekleniyor.

    Nintendo Switch 2’nin tasarımı belli oldu

    Tasarım açısından dikkat çeken bir diğer detay ise, Nintendo Switch 2’nin USB-C girişi ile donatılacak olması. Bu, kullanıcıların cihazlarını hızlı ve pratik bir şekilde şarj etmelerini sağlayacak. USB-C bağlantısının yaygınlaşmasıyla, oyun dünyasında daha hızlı veri transferi ve daha etkili enerji kullanımı mümkün hale geliyor.

    Nintendo, bu yeni konsol ile birlikte teknik özellikleri de önemli ölçüde artırmayı hedefliyor. Sızdırılan bilgilere göre, Nintendo Switch 2, 8GB RAM kapasitesine sahip olacak. Bu, ilk nesil Switch’te bulunan 4GB RAM kapasitesinin iki katı. RAM’in artırılması, çoklu görevleri daha akıcı bir şekilde yürütme ve oyunların daha hızlı yüklenmesini sağlama anlamında kritik bir rol oynayacak. Ayrıca, HDMI 2.1 desteği ile birlikte daha yüksek çözünürlük ve daha iyi bir görüntü kalitesi sunulması bekleniyor. Bu, konsolun yeni nesil oyunlarla uyumlu bir şekilde çalışmasını sağlayacak ve oyunculara daha kaliteli bir deneyim sunacak.

    Dahili depolama konusunda da önemli bir yükseliş söz konusu. Nintendo Switch 2, 256GB dahili depolama alanına sahip olacak. Bu, orijinal Switch’in 32GB ve Switch OLED modelinin 64GB kapasitesine kıyasla büyük bir artış. Kullanıcıların oyun kütüphanelerini genişletmelerine olanak tanıyan bu özellik, özellikle dijital oyunların popülaritesinin arttığı günümüzde oldukça avantajlı olacak.

    Nintendo, yeni konsolunda kullanıcı dostu arayüz ve oyun deneyimini artırmak için de çeşitli iyileştirmeler yapmayı planlıyor. Sızdırılan bilgilerin ışığında, Nintendo Switch 2’nin hem teknik özellikleri hem de tasarımıyla birlikte kullanıcıların beklentilerini karşılaması hedefleniyor. Konsolun, geniş bir oyun yelpazesi sunması ve popüler oyun serilerini desteklemesi bekleniyor. Nintendo’nun geçmişteki başarılarına bakıldığında, Switch 2’nin oyun dünyasında önemli bir etki yaratması sürpriz olmayacaktır.

    Bu arada, Nintendo’nun bu yeni konsolu ile ilgili olarak kullanıcıların daha fazla bilgiye ulaşabilmesi için resmi tanıtım tarihine kadar beklemesi gerekecek. Ancak sızdırılan bilgilerin yanı sıra, kullanıcıların heyecanını artıracak daha birçok detayın gün yüzüne çıkması muhtemel. Nintendo, hem yeni konsolu hem de mevcut oyun kütüphanesi ile birlikte oyunculara çeşitli sürprizler hazırlıyor olabilir.

    Huawei Watch D2 inceleme

    0

    Huawei’nin Barcelona’da düzenlediği küresel tanıtım etkinliğinde tanıtılan akıllı saatlerden birisi de Huawei Watch D2 olmuştu. Peki ama bu akıllı saat bizlere ne gibi deneyimler sunuyor?

    Huawei Watch D2 inceleme içeriğinde merak edilen tüm soruları yanıtlıyoruz. Huawei, Barcelona’da düzenlediği küresel tanıtım etkinliğinde yeni akıllı saat modeli Watch D2’yi tanıttı. Akıllı saat pazarında önemli bir oyuncu olan Huawei, bu yeni modeliyle kullanıcılarına çeşitli yenilikler ve fonksiyonlar sunmayı hedefliyor. Günümüzde akıllı saatlerde pek çok özellik standart hale gelmişken, Huawei Watch D2, kendine özgü özellikleriyle öne çıkıyor. Özellikle tansiyon ölçme özelliği, bu saat için dikkat çekici bir avantaj sunuyor.

    Tansiyon Ölçümü

    Huawei Watch D2, kullanıcılara tansiyon ölçümü yapma imkanı sunarak sağlık takibi konusunda önemli bir adım atıyor. Tansiyon ölçümünde sağladığı yüksek doğruluk seviyesi, kullanıcıların bu özelliği güvenle kullanabilmelerini sağlıyor. Günümüzde sağlık takibi, akıllı cihazların en önemli işlevlerinden biri haline geldiği için, bu özellik, saatin pazardaki konumunu güçlendirecektir. Tansiyon ölçümü ile ilgili verilerin doğru ve güvenilir bir şekilde sunulması, Huawei’nin sağlık teknolojilerine ne denli önem verdiğini de gösteriyor.

    Tasarım ve Ekran

    Huawei Watch D2, modern bir estetik anlayışıyla kare formda tasarlandı. 1.82 inçlik AMOLED ekran paneli, canlı renkler ve yüksek çözünürlük sunarak kullanıcı deneyimini artırıyor. Ekranın etrafındaki paslanmaz çelik kaplamalı dönen touch, hem şıklık hem de kullanım kolaylığı sağlıyor. Fonksiyon tuşları ve alt düğme sayesinde EKG ölçümü de yapılabiliyor. Kullanıcılar, EKG verilerini takip ederek kalp sağlığını izleme imkanı bulacak. Ayrıca, kayış seçenekleri arasında sunulan suni deri ve plastik, cilt dostu olmalarıyla dikkat çekiyor.

    Güçlü Hoparlör

    Huawei Watch D2, güçlü hoparlörü sayesinde kullanıcıların müzik dinlemesine ve gelen çağrıları yanıtlamasına olanak tanıyor. Bu özellik, akıllı saatin günlük yaşamda ne denli işlevsel olduğunu gösteriyor. Kullanıcılar, telefonlarını cebinden çıkarmadan müzik dinleyebilir ya da önemli çağrıları kolayca cevaplayabilir.

    Huawei Sağlık Uygulaması

    Akıllı saati kullanırken sağlık verilerini takip etmek isteyenler için Huawei’nin sağlık uygulaması büyük bir avantaj sunuyor. Kullanıcılar, saatlerinden aldıkları verileri bu uygulamada saklayabilir ve çeşitli sağlık bilgilerini yönetebilir. Bunun yanı sıra, Watch D2’nin e-Nabız uygulaması ile entegrasyonu, kullanıcıların sağlık verilerini hekimleriyle paylaşmasını kolaylaştırıyor. EKG, uyku takibi, kandaki oksijen oranı ve tansiyon gibi verilerin güvenli bir şekilde saklanması, sağlık takibi yapan bireyler için oldukça önemli.

    İşletim Sistemi ve Pil Ömrü

    Huawei Watch D2, HarmonyOS işletim sistemiyle donatıldı. Bu işletim sistemi, kullanıcı dostu arayüzü ve hızlı tepki süresi ile dikkat çekiyor. Pil ömrü ise akıllı saatlerin en önemli sorunlarından birini ortadan kaldırıyor. Huawei, saatinin 6 güne kadar pil ömrü sunabileceğini belirtiyor. Bu, kullanıcıların cihazlarını sık sık şarj etme zorunluluğunu azaltarak daha uzun süre kullanım sağlamalarına olanak tanıyor.

    Sonuç

    Huawei Watch D2, tansiyon ölçümü gibi önemli bir sağlık özelliği, estetik tasarımı ve güçlü hoparlörü ile dikkat çekiyor. Akıllı saat pazarında kendine yer bulmak isteyen bu yeni model, kullanıcıların sağlık takibi yapmalarını ve günlük hayatlarını daha pratik bir şekilde yönetmelerini sağlıyor. Gelişmiş özellikleri ve kullanıcı dostu arayüzü ile Huawei Watch D2, sağlık odaklı bir yaşam sürdürmek isteyenler için cazip bir seçenek olarak öne çıkıyor.

    Özetle Huawei‘nin yeni akıllı saati, sağlık teknolojileri alanındaki ilerlemeleri ve kullanıcı ihtiyaçlarına yönelik çözümleri ile dikkat çekiyor. Tansiyon ölçümünün yanı sıra sunmuş olduğu diğer sağlık takip özellikleri, kullanıcıların sağlığını daha iyi yönetmelerine olanak tanırken, estetik tasarımı ve pratik fonksiyonları ile de günlük yaşamda büyük kolaylıklar sağlıyor. Akıllı saat pazarındaki rekabetin giderek arttığı günümüzde, Huawei Watch D2, kullanıcıların ilgisini çekmeyi başarabilir.