ASUS, içerik üreticileri için tasarladığı Zenbook serisine, yaratıcı profesyonellerin hayatını kolaylaştıracak daha birçok yenilikle dolu Pro 14 Duo OLED’i (UX8402) modelini ekledi.
ASUS, dünyanın ilk 14,5 inç 2.8K 120Hz OLED dokunmatik paneline sahip, son derece kompakt ve çift ekranlı yeni modeli Zenbook Pro 14 Duo OLED’i kullanıcılarıyla buluşturdu. Bilgisayarın en çarpıcı özelliği; çoklu görevler için kullanıcısına alışılmışın dışında, büyük bir görsel çalışma alanı sunan yeni nesil ScreenPad Plus özelliği. ScreenPad Plus, kullanıcısına ekstra araç çubukları ve yardımcı uygulamalar için ikinci bir ekran sunarken, aynı anda ana ekranda da görevlerini yürütebilme imkanı sunuyor.
ASUS Pen 2.0 gibi en yeni yüksek hassasiyetli kalemleri destekleyen ikinci dokunmatik ekranı ise 12,7 inç. UX8402, eğim mekanizması sayesinde ekranı 20 mm’ye kadar yükseltme ve 12° yatırabilme avantajı sunuyor. Bu da ScreenPad Plus’ı ekranlar arası kolay kullanım için ideal görüş açısına konumlandırıyor. Cihazın diğer en önemli özelliği ise performanstan ödün vermeden daha serin ve daha sessiz çalışabilmek için Active Aerodynamic System Ultra (AAS Ultra) soğutma teknolojisine sahip olması. 2022 model, önceki nesile göre %38 daha fazla hava akışı sağlayarak daha verimli bir soğutma vaadediyor.
AAS Ultra özellikli ASUS ScreenPad Plus, ekranlar arası çoklu görev ve yaratıcı iş akışlarını daha verimli hale getiren yeni ScreenXpert 3 yazılımı tarafından destekleniyor. Tamamen özelleştirilebilir yeni kontrol paneli uygulaması, kullanıcılara yaratıcı uygulamaların üzerinde hassas ve sezgisel bir kontrol imkanı sunuyor.
Türk Telekom, 5G’de kritik öneme sahip zaman ve frekans senkronizasyonu çözümünü sağlayan teknolojiyi dünyada ilk kez şebekesinde kullanan operatör oldu.
Türk Telekom mühendisleri ile dünyanın önde gelen teknoloji çözümleri şirketlerinden Net Insight’ın birlikte geliştirdiği teknolojinin, 5G’de senkronizasyon yatırım maliyetlerini önemli oranda düşürmesi ve servis sürekliliğini artırması bekleniyor.
Türkiye’de dijital dönüşümün öncüsü Türk Telekom, geleceği, 5G ve yeni nesil teknolojilerle şekillendirmek üzere çalışmalarını sürdürüyor. Türk Telekom, dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden Net Insight iş birliği ile hayata geçirdiği “Zaman Senkronizasyonu İletimi Çözümü”nü dünyada ilk kez şebekesinde uygulayan operatör oldu. Türk Telekom ve Net Insight’ın geliştirdiği bu patentli teknoloji çözümü, şebeke teknolojilerinde stratejik üstünlük sağlayacak.
Türk Telekom’un 5G için dünyadaki tüm mobil operatörlerin ihtiyaç duyduğu GPS’den bağımsız stabil senkronizasyon servisini sunma hedefiyle başlattığı çalışmaların test süreci başarıyla tamamlandı. Türkiye’de 20 noktada kurulumları gerçekleştiren Türk Telekom, zaman doğruluğu yüksek, merkezi bir senkronizasyon şebekesine sahip olurken, 5G baz istasyonlarına da senkronizasyon servisi sunabilecek.
5G için en yüksek zaman sapma değeri 1500 nano saniyeyken, Türk Telekom canlı şebekesinden elde edilen ilk verilere göre, bu değer Türkiye’nin iki farklı bölgesinde 5 ile 45 nanosaniye arasında ölçüldü. Böylece, bu değerler hassas senkronizasyon bilgisinin şebeke donanımlarından bağımsız olarak Edirne’den Hakkari’ye kadar uçtan uca minimum sapma ile taşınabileceğini ortaya koydu.
Anker, Soundcore kategori markasıyla ses kalitesinde beklentileri aşmaya devam ediyor.
Şimdi de yeni kulaklık modelleri Soundcore Q10i ve Life P2i, Soundcore Q10 ve R100’ün güncellenmiş versiyonları olarak piyasaya sunuyor. 40 saatlik çalma süresiyle ve yüksek ses kalitesiyle piyasaya sunulan bir diğer ürün olan Soundcore Life Q20+ da ezberleri bozmaya hazırlanan bir diğer yeni ürün olarak dikkat çekiyor.
Soundcore Life Q20+ da yüksek çözünürlüklü ve Soundcore uygulaması üzerinden kişiselleştirilebilen sesi, Hibrit Aktif Gürültü Engelleme teknolojisi, ergonomik kulak yastığı ve kafa bandı gibi özellikleriyle dikkatleri üzerine çekiyor.
40 saatlik uzun çalma süresi ve 5 dakikada 4 saatlik çalma süresi sunan hızlı şarj özelliğiyle kullanım süresini de uzatmayı başaran Anker, çoklu bağlantı özelliği, NFC hızlı eşleştirme ve şeffaf mod gibi üstün özellikleriyle kullanıcılarla buluşmayı bekliyor.
Düşük güç tüketen Bluetooth çipi sayesinde Soundcore Life Q10i, 60 saate varan çalma süresi sunuyor. Her gün 2 saat çalma süresiyle tam bir kulaklık tam 1 ay kullanım imkanı veren kulaklık, katlanabilir tasarımı sayesinde de kolayca saklanıp her yere götürülebiliyor.
40 kHz değerine kadar ses veren cihaz, 40 mm geniş titanyum sürücüleri ve BassUp teknolojisi sayesinde de bas çıkışını iki kat daha yüksek sunabiliyor. Soundcore uygulaması üzerinden de kişiselleştirilebilen ses ayarı yapılabilmesine olanak tanıyan kulaklık, kullanıcılar rahatlığın ve uyumluluğun tadını çıkarabilsin diye pil sıkıntısına da çözüm getirerek 5 dakika şarj ile 5 saatlik bir çalma süresi vadediyor.
POCO F4, diğer Xiaomi ve Redmi telefonlar gibi kutu tasarım anlayışını benimsiyor. Arka ve ön tarafı camla korunurken ön tarafta Gorilla Glass 5 koruma düzeyi kullanılmış. Önceki modeli F3’e göre kamera kurulumun tasarımında farklılıklar bulunuyor; daha derli toplu bir görünüme sahip. Ayrıca 163.2 x 76 x 7.7 mm boyutlarına sahip olan telefon 195 gram ağırlığımda. IP53 Sertifikasıyla birlikte suya ve toza karşı sıçrama düzeyinde bir koruma sunuyor. Ay Işığı Grisi, Gece Siyahı ve Nebula Yeşili olmak üzere üç renkle tercih edilebiliyor.
Ekran tarafında ise bir amiral gemisine yakışacak özellikleri barındırıyor. POCO F46,67 inç boyutundaki ekran, 2400×1080 FHD+ çözünürlük sunabiliyor. AMOLED olan bu ekran 120 Hz ekran tazeleme oranına sahipken, 360 Hz dokunmatik örneklemeyle hızını kanıtlıyor. 2,76 mm Nokta Ekran formuyla ön kamera nerdeyse gözünüze hiç batmıyor. DCI-P3, Dolby Vision HDR10+ ve MEMC desteklerinin olması ekran özenle seçildiğini gösteriyor. 900 nit tipik 1300 nit maksimum parlaklık sunan telefon ince tutulan çerçeveleri sayesinde %86.6 oranında ekran gövde yapısına sahip.
İşin güç tarafına geldiğimizde POCO F4, önceki model F3 gibi aynı işlemciyi kullanıyor. Snapdragon 870 işlemcisiyle beraber Adreno 650 grafik birimi bulunan telefon üst seviyede performans sunabiliyor. LiquidCool Technology 2.0 ve 7 Katmanlı Grafit Isı Yayılımı Yapısı sayesinde ısınma problemini minimize edebiliyor. 8GB RAM ve 256GB depolamaya sahip olan telefon LPDDR5+ ve UFS 3.1 ile birlikte hızlı okuma yazma yapabiliyor. Bu sayede uygulamaları çalıştırma, arka planda tutma ve dosya transferi konularında yüksek performans sergiliyor. Ayrıca yazılımsal olarak +3GB Bellek Uzantısı da yapılabiliyor. Android 12 tabanında POCO için MIUI 13 arayüzünü kullanan telefon akıcı bir deneyim sunuyor. Ancak Xiaomi telefonlardaki MIUI 13 arayüzündeki kimi özelliklerin olmaması deneyimi olumsuz yönde etkileyebiliyor. Yüksek grafik gücü gerektiren mobil oyunlarda da akıcı deneyim sunabiliyor.
POCO F4, arka taraftaki kameralarıyla segmentinin ortalarında yer alıyor. 64 MP OIS destekli ana kamerası f/1,79 diyafram açıklığı sunarken, ikinci kamerası ise 8 MP ultra geniş açılı kamera olarak yer alıyor ve f/2,2 diyaframda 119° sunabiliyor. Üçüncü kamerası ise 2 MP makro görevi görüyor. Arka tarafta maksimum 4K 60fps video desteği olan POCO F4, OIS ile birlikte sabit videolar çekebiliyor. Ön tarafta ise 20MP çözünürlüğünde bir kamerası bulunan telefon video tarafında 1080p 30fps çekimler yapabiliyor. Genel olarak ana kameranın fotoğraf ve video çekimi başarılı olsa da geniş açı, makro ve ön kameralarının ortalama seviyede olduğunu söyleyebiliriz.
Xiaomi, POCO ve Redmi telefonlarında giriş seviyesinden üst segmentte kadar her telefonunda stereo hoparlör kullanıyor. F4 modelinde de biri altta biri üstte olmak üzere iki çıkış ile stereo hoparlörü bulunuyor. Bu ses sistemi ayrıca Dolby Atmos desteğine de sahip. Bunlara ek olarak Hi-Res Audio, Hi-Res Audio Wireless sertifikalarıyla da yüksek kalitede ses verebiliyor.
İçerisinde 4500 mAh boyutunda bataryası olan POCO F4 bir günü rahatlıkla çıkarabiliyor. Verimli işlemcisinin de yardımcı olduğu batarya 67W Turbo şarj ile kısa sürede şarj olabiliyor. Ancak yoğun kullanım ve ağır grafikli oyunlarda gün içerisinde ikinciye şarj edebileceğinizi de hatırlatalım.
Güncel bağlantıları içerisinde barındıran POCO F4, Bluetooth 5.2 ile birlikte WiFi 6 bağlantısına sahip. Ek olarak NFC ile kartla ödemelerinizi de yapabileceğiniz telefon 5G şebeke bağlantısını da desteliyor.
Peki siz POCO F4 hakkında neler düşünüyorsunuz? Sunduğu özelliklere bakacak olursak 13.999 TL’lik fiyat etiketini hak ediyor mu? Yorumlar kısmında kendi görüşlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın.
İnceleme videosuna da buradaki videodan ulaşabilirsiniz:
Samsung’un kullanıcılara tanıttığı yeni Galaxy Watch5 ve Galaxy Watch5 Pro, dijital sağlık ve zindeliği herkes için yeniden tanımlıyor.
Serinin temelini oluşturan Samsung’un gelişmiş BioActive Sensörü, yeni nesil dijital sağlık sensörleri alanında öncü bir rol üstlenerek, kullanıcılara beden sağlığı hakkında daha fazla bilgi ve veri sağlıyor. Gelişmiş BioActive Sensör sayesinde kullanıcılar, üç ayrı sağlık sensörünü verimli bir şekilde birleştiren tek bir çip aracılığıyla genel sağlık ve zindelik durumunu daha iyi takip edebiliyor.
Yeni Galaxy Watch5 ve Galaxy Watch5 Pro, Vücut Kompozisyonu özelliği sayesinde, iskelet kası ve bazal metabolizma hızı ya da kilo ölçümünün ötesinde, kullanıcıların vücuduna ilişkin daha bütünsel veriler sunuyor. Kullanıcılar, artırımlı hedefler belirleyerek, yönlendirmeye dayalı bir yaklaşımla, kaydettiği ilerlemeleri takip edebiliyor.
Geçtiğimiz yıllarda, dünyanın her yerindeki kullanıcılar, sağlık konusunda daha bütünsel bir yaklaşıma öncelik vermeye başladı. Örneğin, kandaki oksijen oranını bilmek, genel sağlık durumuna ilişkin daha iyi bir anlayış sunabiliyor. Bu doğrultuda tasarlanan yeni Galaxy Watch5 serisi, BioActive Sensörün desteklediği teknolojiyle kandaki oksijen oranını ölçmenin kolay bir yolunu sunuyor.
Galaxy Watch5 serisi ayrıca, kullanıcıların diğer sağlık ölçümlerinin hızlı ve kolay bir biçimde takip edilebilmesini de sağlıyor. Örneğin, kullanıcılar kan basıncı, kalp ritmi ve elektriksel aktiviteyi tespit edebilmenin yanı sıra, her zaman ve her yerde kalp sağlığına ilişkin daha derin bilgilere ulaşabiliyor. Ayrıca, yeni Sıcaklık Sensörü sayesinde, Galaxy Watch5 serisi, ek bilgilerle yepyeni deneyimlerin de kapısını aralıyor.
Kablosuz bağlantı konforunu 4000 lümenlik yüksek parlaklıkla birleştiren Acer Predator GM712 projeksiyon cihazı, HDR10 özellikli 4K UHD net projeksiyonu ile oyun deneyiminizi yepyeni bir boyuta taşıyor.
Acer’ın istediğiniz ortamı oyun alanına dönüştürebilen oyun projeksiyon cihazı Predator GM712, 4K UHD kalitesinde 300 inçe kadar genişleyebilen ekranı ile öne çıkıyor. Cihaz, sadece 2 metre mesafeden 75 inç görüntü boyutuna ulaşıyor. 4000 ANSI lümen parlaklık oranı ile aydınlık ortamlarda dahi kristal netliğinde, canlı görüntüler sunan bu lambalı projeksiyon cihazı, Dynamic Black teknolojisi sayesinde 10.000:1’e ulaşan çarpıcı dinamik kontrast oranı ile görüntüde mükemmel bir denge sunuyor.
Gerekli kare sayısını destekleyebilecek bir bilgisayarınız varsa Yüksek Kare Hızı modu ile bilgisayarlarda 1080p kalitesinde 240 Hz’ye ya da Değişken Yenileme Hızı modu ile en yeni konsollarda 1080p kalitesinde 120 Hz’ye kadar yenileme hızına ulaşabiliyor. Predator GM712, Değişken Yenileme Hızı sayesinde sorunsuz, görüntü kırılmasız ve akıcı bir oyun deneyimi sağlıyor. Ekranınızdaki yenilemenin konsolunuzun veya bilgisayarınızın oluşturduğu kare sayısıyla senkronize edilmesi sayesinde gecikme ve/veya titreme azaltılarak ya da ortadan kaldırılarak daha iyi görseller elde ediliyor.
İddialı kontrast oranı, HDR10 uyumluluğu ve DynamicBlack Teknolojisi ile bu projektör, parlak sahnelerde ayrıntıları daha belirgin hale getiriyor. Karanlık sahnelerde ise zengin siyah tonlar korunuyor. Ayrıca gölgelerdeki gizli ayrıntılar genel parlaklığı artırmak için iyileştiriliyor.
Aksiyon oyunlarında en sevdiğim kısım ambians ile birlikte bize sunulan müziklerdir. Sizi ortama katan, oradaki olayları en içten şekilde yaşamanızı sağlayan en temel öğe olan müzik oyun dünyasında yeni kapıların açılmasına da öncü oluyor. Heavy Metal müzik ile ritm tabanlı oynanışı birleştiren aksiyon oyunu Metal: Hellsinger inceleme konuğumuz.
Müziğin ritmine kapılıp adrenalini damarlarımızda hissettiğimiz DOOM, Quake ve Painkiller gibi oyunlar 90’lar ve sonrasında oyun dünyasında Metal, Heavy Metal, Numetal ve Industrial Metal gibi akımları başlattı. Bu akımlar müziğin insan üzerindeki etkisini de kullanarak bölüm tasarımlarından eşyalara, silahlara hatta oyunun hızına kadar etki etti.
İlerleyen dönemde müzik oyunun sadece ses öğesi olmanın dışına çıkarak hikaye anlatma aracından daha fazlası olma aşamasında ürünün kendisi oldu. Guitar Hero gibi oyunlar ritm tabanlı oynanışı kullanıcıya sunmaya başladılar.
Bu kullanıcı deneyimi ve inovatif fikirler eşiğinde Metal: Hellsinger ise yıllardır çoğumuzun aklına gelen fakat kimsenin kalkışıp “bundan oyun olur” demediği bir yere odaklanıyor: Müziğe göre ateş ederek oyun oynamak!
Müziğe göre ateş etme kısmı hiç müzik ile uğraşmamış kişiler için eğlenceli bir hal alıyor. Ekranda standart crosshair haricinde iki yandan kayıp gelen oklar ile doğru anda ateş tuşuna basarak ateş etmeniz sizden isteniyor. Bu size kombo yapabilmeniz ve daha çok puan kazanabilmenizin yolunu açıyor. Üst üste her başarılı tıklamada düşmana da denk getirirseniz ekstra puan kazanıyorsunuz tam doğru yapabilme şansınıza göre.
Ben daha uzun yıllardır gitar çalan biri olduğum için ekrandaki imlece göre ve müziğe göre tıklama olayını bir süre beceremedim. Guitar Hero falan da bu sebeple oynayamıyordum. Duyduğum şarkının gerçek tıklaması o mu değil mi diye sorgularken beynim ekran önümden kayıp gidiyordu. Yine benzeri oldu ama bu defa çabuk adapte oldum.
Bu döngüde oyun sizi yavaş yavaş kaosun içine adapte ediyor. Düşmanlar artıyor, daha güçlüleri geliyor, harita daralıyor, geçitler ve köprüler önümüze çıkmaya başlıyor, hızlı hızlı kaçarken ritmi yakalamak ona göre düşmana ateş etmek, ölmemek, etraftaki diğer kristallere bakmak gibi çok fonksiyonlu bir hale dönüşüyoruz.
Müzik dedik durduk peki bu müzikler ne? Soilwork, Trivium, Dark Tranquillity, Lamb of God ve Arch Enemy isimlerini duyduysanız bu oyunu daha çok sevebilirsiniz. Bu gruplardan ünlü isimler bu hamurun mayasında parmağı bulunan, cehenneme yakışır tonları elde etmek için var gücüyle projeye katkı sağlayan insanlar arasında. Şarkılar oyuna özel bestelendiği için bambaşka tatlardalar.
FPS tarafındaki mekanikleri ise Payday 2’de oyun direktörlüğü, Battlefield 3 ve Battlefield: Bad Company 2’de Baş Tasarımcı olarak görev alan David Goldfarb’ın emeği ile ortaya çıkmış.
FPS etkisi bölümler boyunca değişen silahlar ve yenilenen deneyim ile farklılaşıyor. Grafik yeterlilik hızlı bir FPS oyununa göre fazlasıyla iyi. Oyun hızlandıktan sonra tek odaklandığınız şey müzik, ritme göre tıklamak ve düşmanları tutturmak olduğundan görsellik tam kıvamında diyebilirim.
Oyunun 8 ana bölümden oluşması ve 5 saat civarında bir oynanış sunması dışında gözüme batan bir yanı yok. 5 saatlik oynanışa karşın Game Pass aboneliğiniz var ise oyunu ücretsiz olarak oynayabiliyorsunuz. Game Pass bu tarz oyunlar için cidden iyi bir kazanım.
Değişik ve çerez niyetine bir oyun arıyorsanız Metal: Hellsinger size tam bunu sunmayı hedefliyor.
Samsung, 2-6 Eylül tarihleri arasında düzenlenen IFA 2022’de Home Connectivity Alliance (HCA) konferansında SmartThings aracılığıyla etkileşimli ve bağlantılı cihazlarda liderliğini gösterdi.
Arçelik, Electrolux, Haier, GE Appliances, Samsung, Trane gibi ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme (HVAC), beyaz eşya ve TV üreticileri tarafından kurulan HCA, kullanıcıların ev aletleri ekosistemlerinde bütünsel bir deneyim yaşamalarını sağlamak için yenilikçi bağlantılı özellikler ve hizmetler kullanan güvenli, emniyetli ve birlikte çalışabilir ürünler sağlamayı amaçlıyor. HCA’nın kurucu üyelerinden biri ve Yönetim Kurulu Başkanı olarak Samsung, proje içindeki liderlik konumunu bir adım öteye taşıyor. Samsung Electronics, IoT İş Birimi Ürün Planlama Grubu Üyesi Yoon Ho Choi, şu anda HCA Başkanı ve Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapıyor.
Samsung Electronics’in Dijital Cihazlar İş Birimi Başkan Yardımcısı ve IoT Grup Başkanı Chanwoo Park, şunları söyledi: “HCA içindeki ilerlemenin hızını görmekten mutluyuz. Lansmanından yalnızca 9 ay sonra HCA, üye markalar arasında cihazların, TV’lerin ve HVAC sistemlerinin Buluttan Buluta birlikte çalışabilirliğinin canlı bir demosunu sunabildi. Bu, yalnızca bağlantılı ev ekosistemini bilen ve anlayan üreticiler arasındaki özveri ve yakın iş birliği ile gerçekleştirilebilecek benzersiz ve önemli bir başarıdır.”
Evi birbirine bağlı bir ekosisteme dönüştüren SmartThings,Samsung teknolojilerinin, üçüncü taraf uygulamalarının ve diğer HCA üyelerinden gelen cihazların, bütünsel bir ev deneyimi için uyum içinde çalışmasına yardımcı oluyor.Bu cihazların tümü HCA Standardı ile SmartThings’e uygulanan Samsung Electronics’in Bespoke Cube Air Purifier, Bespoke Jet Bot™ AI+, Bespoke buzdolabı ve Neo QLED için entegrasyon içeriyor.
Redmi 10C, Snapdragon 680 işlemci ve 6,71 inç büyük ekranı uygun fiyatla bir araya getiriyor.
Yüksek kaliteli ürünleri dünya genelinde daha fazla tüketiciye ulaştırmayı hedefleyen Xiaomi, popüler Redmi 10 serisinin en son üyesi olan ve Türkiye’de üretilen Redmi 10C’yi satışa sundu.
Redmi 10C, verimli 6nm süreci ile üretilen Snapdragon 680 işlemci sayesinde üst düzey verimlilik ve yüksek performans sunuyor. Kullanıcıların en sevdikleri filmler ve diziler için Widevine L1 HD akışıyla uyumlu olan Redmi 10C, geniş 6,71 inç DotDrop ekranıyla tüm favori içerikler için sürükleyici eğlence deneyimi sağlıyor.
Redmi 10C, net fotoğraflar ve videolar için 50MP yüksek çözünürlüklü ana kameranın yanı sıra doğal bir bokeh efekti sağlayan 2MP derinlik sensörü ile kendi segmentinde rakip ürünlerden ayrışıyor. Uzun ömürlü 5.000mAh pil ile desteklenen Redmi 10C, gün boyunca yetecek güç sağlayarak kullanıcıların daha uzun süre oyun oynamalarına ve şarj için daha az zaman ayırmalarına olanak tanıyor. 18W hızlı şarj desteği sayesinde hızlı bir şekilde şarj oluyor.
Redmi 10C’nin Grafit Gri, Nane Yeşili ve Okyanus Mavisi olmak üzere üç renk alternatifi bulunuyor. Modelin 4GB+64GB versiyonu 4.699 TL ve 4GB+128GB versiyonu ise 4.999 TL tavsiye edilen son kullanıcı fiyatıyla satışa sunuldu.
* Redmi 10C’nin kutusundan 10W şarj cihazı çıkmaktadır, 18W şarj cihazı ayrı olarak satılmaktadır.
Bu yazımda eğitimde kullanabileceğiniz 5 farklı dizüstü bilgisayar önerisi ile karşınızdayım.
Listeyi hazırlarken günlük ihtiyaçları fazlasıyla görebilecek modeller seçmeye çalıştım. Ayrıca bütçe dostu bir liste için çaba gösterdiğimi de söyleyeyim. Aşağıdaki ürünlerden herhangi birini aldığınızda eğitim için gerekli tüm ihtiyaçlarınızı giderebileceğinizi söyleyebilirim. Bu bilgisayarlar ile (fazla kompleks olmamak kaydıyla) video montajlarınızı bile yapabileceksiniz.
ASUS X515EA-BQ1186W
Asus’un bu modeli 11. nesil i5 işlemci kullanıyor. 8 GB RAM ve 256 GB depolama alanı ile gelen bilgisayar 15.6 inç ekrana sahip. Bu bilgisayar ile ilgili detaylı bilgi ve satın alma linki ise buradayer alıyor.
LENOVO IdeapadP 3
Lenovo’nun bu bilgisayar modeli 8 GB RAM ve Ryzen 5 5500U işlemciyle donatılmış. Bilgisayar 8 GB RAM ve 512 GB SDD depolamaya sahip. Bu bilgisayar ile ilgili detaylı bilgi ve satın alma linki ise burada yer alıyor.
CASPER S500.1135-8V00T-G-F
Casper’un bu bilgisayarı 11. nesil Intel i5 işlemci kullanıyor. Bilgisayarda 8 GB RAM ve 500 GB depolama alanı bulunuyor. Bu bilgisayar ile ilgili detaylı bilgi ve satın alma linki ise burada yer alıyor.
LENOVO 82H80251TX Ideapad
Listenin ikinci Lenovo modelinde ise 11. nesil Intel i5 işlemci, 8 GB RAM ve 256 GB SSD bulunuyor. Bu bilgisayar ile ilgili detaylı bilgi ve satın alma linki ise burada yer alıyor.
HUAWEI Matebook D15
Listemizin son modeli ile Huawei cephesinden geliyor. 11. nesil Intel i5 işlemci kullanan bilgisayar 8 GB RAM ve 512 GB depolama alanı ile öne çıkıyor. Bu bilgisayar ile ilgili detaylı bilgi ve satın alma linki ise burada yer alıyor.
