Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 499

    TouchApp, ‘influencer’ ve ‘mahremiyet’ kavramını değiştiriyor

    TouchApp, mahremiyet endişelerini ortadan kaldırarak platformu kişiselleştirmek için yeni özellikler geliştirdi.

    Araştırmalar kullanıcıların yaklaşık %48’inin sosyal medyayı aile ve arkadaşlarıyla temas kurmak amacıyla kullandığını gösterirken, platformlarda paylaşılan bilgi ve verilere ilişkin endişeler artıyor. 5 kişiden dördünün, sosyal medyada paylaştıkları verilerin mahremiyeti hakkında endişeli oldukları görülüyor.

    Güncel araştırmalar, sosyal medya platformlarının yıllar sonra dahi temel işlevini ve değer vaadini koruduğunu gösterdi. Hootsuite ve We Are Social’ın yılın ortasında yayımladığı rapor, katılımcıların %47,6’sının sosyal medyayı arkadaşlarıyla ve aileleriyle temasta kalmak için kullandıklarını gösterdi. Kullanıcılar, yıllar içinde veri ihlalleri, kişisel bilgilerin rıza olmadan ticari amaçlı kullanımı gibi suçlamalarla karşı karşıya kalan sosyal medya platformlarından vazgeçmese de, veri güvenliğine ve mahremiyete ilişkin endişeler arttı. Verizon tarafından yapılan bir araştırmada 5 kişiden dördünün sosyal medya gizliliği konusunda endişeli olduğu görüldü. Kullanıcıların gerçekten değer üretebilecekleri ve ortak ilgi alanlarındaki kişilerle bir araya gelebilecekleri bir sosyal medya platformu deneyimi sunmak için kurulan TouchApp, mahremiyet endişelerini ortadan kaldırarak platformu kişiselleştirmek için yeni özellikler geliştirdi.

    Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan TouchApp CEO’su İslam Faisal, “TouchApp’i temiz bir paylaşım deneyimi sunan, odağına benzer ilgi alanlarındaki kişilerin etkileşimini alan bir platform olarak tasarladık. Çok yakında yayına alacağımız yeni özelliğimizle, platformun küresel çapta benzer yaşam görüşlerini paylaşan insanlarla bağlantı kurma yönünü koruyarak, kullanıcıların kişisel yaşamlarını da uygulamanın içine mahremiyet çerçevesinde entegre ediyoruz” dedi.

    HyperX ProCast XLR Mikrofon duyuruldu

    HyperX, HyperX ProCast Büyük Diyaframlı Kondenser Mikrofonun piyasaya sürüldüğünü duyurdu.

    HyperX ProCast, XLR bağlantısı, kardioid polar model girişi ve altın püskürtülmüş geniş diyaframlı kondansatör kapsülü ile yüksek kaliteli ses performansı sunan profesyonel sınıf bir kondansatör mikrofondur. XLR bağlantılı bir mikrofonda profesyonel kalite arayan yayıncılar, influencerlar ve içerik oluşturucular için tasarlanan HyperX ProCast, canlı seslerle yüksek kaliteli ses kayıtları sunar.

    HyperX EMEA İşletme Müdürü Bianca Walter açıklamasında şunları söyledi, “HyperX, günümüzün oyuncularının, influencer’larının, içerik oluşturucularının ve daha fazlasının ihtiyaçlarını karşılamak için yüksek kaliteli ve yüksek performanslı çevre birimleri yelpazesini geliştirmeye devam ediyor. İlk XLR mikrofonumuz olan HyperX ProCast mikrofon, kayıt uzmanları, içerik oluşturucular ve yayıncılar için mükemmeldir. XLR bağlantısı ve yüksek kaliteli altın püskürtülmüş büyük kondansatörü ile HyperX mühendisleri, ev veya profesyonel stüdyolarda kullanım için mükemmel ses performansı ve çok yönlülük sunmaya odaklandı.”

    ProCast mikrofon, altın püskürtülmüş geniş diyaframlı kondansatör kapsülü ile ayrıntılı kayıtlar yakalar ve ses kaynağına odaklanmak için popüler kardioid polar modeli kullanır. Değiştirilebilir -10dB PAD, mikrofonun yüksek ses kaynaklarının üstesinden gelmesini sağlar ve 80Hz yüksek geçirgen filtre anahtarı istenmeyen düşük frekansları azaltmaya yardımcı olur.

    Yüksek kaliteli ses ve gürültüsüz içerik yakalamak için tasarlanan ProCast, titreşim seslerini azaltan dahili bir titreşim önleyici şok yuvası ve daha net ses yakalama için gürültü ve patlamaları azaltmaya yardımcı olan çıkarılabilir bir HyperX Shield metal ses filtresi ile birlikte gelir. Montaj adaptörü hem 3/8 inç hem de 5/8 inç diş boyutlarına uyar ve çoğu stand ve boom koluyla uyumludur.

    PMPL Türkiye Lig Aşamasının birincisi Beşiktaş Esports oldu

    Beşiktaş Esports takımı yeni formatıyla rekabet dolu karşılaşmalara ev sahipliği yapan 2022 PMPL Türkiye Güz Sezonu’nu birinci sırada tamamladı.

    Dünyanın en popüler mobil oyunlarından PUBG MOBILE’ın 2022 PMPL Türkiye Güz Sezonu’nun lig aşaması sona erdi ve Beşiktaş Esports takımı ligi ilk sırada tamamlamayı başardı.

    Heyecan dolu mücadelelere ev sahipliği yapan lig aşamasında birçok takımın ön plana çıktığı karşılaşmalar izlendi. Bu süreçte Beşiktaş Esports, S2G Esports, Fire Flux Esports ve Next Rüya rekabeti ileri seviyeye taşıyan takımlar oldu. Takımların üç aşamalı lig döneminde aldıkları toplam puanlar şu şekilde;

    Toplamda 150 bin dolarlık (yaklaşık 2,8 milyon TL) ödül havuzuna sahip turnuvada Lig aşamasında genel sıralamada ilk 16’ya giren takımlar ilk puanlarıyla 7 – 8 – 9 Ekim tarihlerinde düzenlenecek final aşamasına çıkacak. Aldıkları bu puanlar lig aşamasındaki kazanılan bonusların tamamına eşit olacak. Finallerde ilk sekize kalan takımlar ise doğrudan PMPL Avrupa Şampiyonası’na katılacak.

    PMPL Türkiye turnuvasında iki sezonda toplanan tüm puanların sonucunda, en çok puanı alan iki takım PMGC’ye (PUBG Mobile Dünya Şampiyonası) gitmeye hak kazanacak.

     

    SteelSeries, yeni Apex Pro TKL serisi klavyelerini tanıttı

    Global e-spor ekipman markası SteelSeries, yeni Apex Pro TKL serisi klavyelerini tanıttı.

    SteelSeries, yeni Apex Pro TKL serisi klavyelerini duyurdu. SteelSeries’in yeni klavye serisi, dünyanın en hızlı klavyesini yaratmak için OmniPoint 2.0 teknolojisini turnuva kazanan TKL form faktörüyle birleştirerek oyunculara ve e-spor profesyonellerine galibiyet avantajı sunuyor.

    İlk olarak 2019 yılında piyasaya sürülen Apex Pro TKL, oyunculara ilk mekanik anahtarların yaratılmasından bu yana oyun klavyesi inovasyonunda önemli bir adım olan tamamen ayarlanabilir özelliği sunarak dünyayı kasıp kavurdu. Birçok profesyonel oyuncu tarafından kullanılan Apex Pro TKL, başlangıçta rekabetçi oyuncularla ve çevre birimlerinden yalnızca en iyi performansı talep edenler arasında temellerini buldu. Ardından dünya çapında zaferler kazandı.

    Kazanmak ve kaybetmek arasındaki fark, hız ve milisaniye farkı ile belirlenebilir. SteelSeries, 2022’de OmniPoint teknolojisini daha da hızlı olacak şekilde tasarladı. Her türden oyuncuya, yalnızca 0,54 ms’lik tepki süresiyle 0,2 mm’den 3,8 mm’ye kadar 37 hareket seviyesi seçeneği sunuyor. OmniPoint 2.0 anahtarları, standart mekanik anahtarlardan 11 kat daha hızlı yanıt verir ve 0,2 mm’ye ayarlandığında 10 kat daha hızlı çalıştırma özelliğine sahip. Kullanıcılar, tuş başına, program ve oyun bazında hafif vuruşlar ve derin vuruşlar arasında seçim yapabilir. Oyuncular, FPS oyunları için WASD veya MOBA’lar için ultra hızlı bir QWER fark etmeksizin Apex Pro TKL klavyelerini SteelSeries GG yazılımı ile kullanıldıklarında kullanıcıların özel profillerini otomatik olarak yükleyebilecekler.

    Redmi Note 11 : Uygun fiyatı ile ön planda

    Redmi Note 11 , ailenin en uygun fiyatlı modeli olarak ön plana çıkıyor. Özellikle küçük elli kullanıcılar için sevindirici bir tarafı ise, 6.43 inç ekranla geliyor olması.

    Redmi Note 11, yıldız mavisi, alacakaranlık mavisi ve grafit grisi olmak üzere üç farklı renk seçeneğiyle geliyor. Biz, ürünün yıldız mavisi rengini deneyimledik ve plastik arka yüzey, ışık altında güzel detaylar ortaya çıkarıyor.

    Ürünün beraberinde koruyucu şeffaf kılıf da geliyor. Böylece daha sağlam ve temiz kullanımlar gerçekleştirebilirsiniz.

    Redmi Note 11

    179 gram ağırlıktaki ürün, 8.09mm kalınlıkta. Ürünün çok da ince olduğunu söylemek güç, ancak ağırlık değeri ve yanlardan yumuşatılmış hatları itibarıyla tek elde kullanıma uygun olduğunu söyleyebiliriz.

    Telefonumuz, Type-C bağlantı noktasına ve 3.5mm kulaklık girişine sahip. Type-C bağlantı noktası, kolay ve performanslı bağlantı için önemli. Öte yandan artık çoğu telefonda 3.5mm kulaklık girişini göremiyoruz. Bu bağlamda Note 11’deki detayın ilgi çekici olduğunu belirtelim.

    Redmi Note 11

    6.43 inç Amoled ekran

    90Hz değere kadar tazeleme sunabilen ekran, akıcı görüntüleme yapabiliyor. Günümüzde çoğu orta seviye telefonda bu değeri göremiyoruz, bu sebeple de Redmi’nin güçlü bir adım attığı ortada.

    FHD+ çözünürlük sunan ve dış mekân kullanımlarında dahi iyi bir parlaklık düzeyi sunabilen ekran, tahmin edeceğiniz üzere gelişmiş bir okuma moduna da sahip. İster bir şeyler okuyun, ister bir şeyler izleyin, bir şeyler oynayın…

    Redmi Note 11

    Snapdragon 680

    6nm üretim süreciyle hazırlanan ürün, 2.4GHz değerine kadar çalışma hızını sunabiliyor. Buna ek olarak telefonda 4GB RAM ve 128GB dahili depolama değerleri var. LPDDR4X ve UFS2.2 teknolojileri sayesinde de dosya kopyalama ve uygulama çalıştırma tarafında iyi performanslar mümkün oluyor.

    Peki ya hafıza miktarını artırabilir miyiz diye soruyorsanız, evet, 1TB değerine kadar bu imkân sunuluyor.

    Redmi Note 11

    Android 11 işletim sistemi bulunduran telefon, kullanımı kolay bir arayüze sahip. Öte yandan, üründe ön yüklü olarak Facebook, Spotify, TikTok ve PUBG gibi popüler markalar ön yüklü olarak geliyor. Tabii cihazın önümüzdeki aylarda yeni sistem sürümü güncellemesi almasını da beklediğimizi söylemeliyiz.

    Cihazda Angry Birds 2 gibi renkli görsellere ve gelişmiş fiziksel detaylara sahip bir oyunu rahatlıkla oynayabildik. PUBG ve Call of Duty gibi popüler online oyunları da yeterli performansta deneyimleyebileceğinizi belirtelim.

    Redmi Note 11

    50+8+2+2MP

    50MP ana kamera, f1.8 açıklık değerine sahip. Ultra geniş açılı kamera ve makro kamera sayesinde manzara ve yakın plan çekimler yapabiliyorsunuz. Deneyimlerimiz itibarıyla, özellikle gün ışığında, fotoğraf tarafında iyi sonuçlar veriyor. Video tarafında yüksek beklentiniz olmamalı, zira 1080p 30FPS video çekim değeri sunuluyor.

    13MP değerdeki ön kameranın da sosyal medyada paylaşacağınız selfie’ler ve iyi ışıklı ortamlardaki görüntülü görüşmeler için yeterli performans sunduğunu söyleyebiliriz.

    Redmi Note 11

    5000mAh pil

    5000mAh pil, gündelik kullanımda, internet bağlantısını çok ön plana alarak kullanım gerçekleştirmediğinizde 2 günlük deneyim anlamını taşıyor. Yoğun kullanımda ise tek şarj ile bir günü çıkarabilirsiniz.

    Ürün, beraberinde gelen 33w hızlı şarj adaptörüyle 80 dakikada tamamen şarj olabiliyor. Bu da artı bir değer, zira bu düzeyde hızlı şarj özelliğini göremediğimiz amiral gemisi modeller de var.

    Redmi ürün ailesi hakkında detaylı bilgi ve satın almak için buraya tıklayın

    WhatsApp, kimsenin istemediği özellik için anket başlattı!

    0

    WhatsApp, 2017 yılında Herkesten Sil özelliği getirmişti. Bu özellik, adından da anlaşıldığı gibi gönderilmiş mesajların her iki taraftan da silinmesini sağlıyordu. İlk olarak kısıtlı süreyle çalışan Herkesten Sil, şimdi mesajın üzerinden iki gün geçse bile kullanılabiliyor.

    Fakat özelliğin olumsuz tarafı olarak silinen mesajlar “Bu mesaj silindi.” şeklinde görünüyor. Bu yüzden birçok kullanıcı, Herkesten Sil özelliğinin aslında bir anlamı olmadığını ve bu durumun değişmesi gerektiğini söylüyor. WABetaInfo da resmi Twitter hesabı üzerinden konuyla ilgili anket başlattı. Kullanıcıların büyük bölümünün hoşlanmadığı durum, yakın zamanda değişikliğe uğrayabilir. Haberin detaylarına hep birlikte göz atalım.

    WhatsApp, Herkesten Sil özelliğinde değişiklik yapmak için kullanıcılarına danıştı!

    Anlık mesajlaşma uygulaması WhatsApp, Herkesten Sil özelliğinin kullanılması durumunda iki taraftan silinen mesajların tamamen gizli kalması için değişiklik planlıyor olabilir. Platform, Twitter üzerinden anket başlattı.

    Anketin akıllıca oylanması paylaşılmasını isteyen hesap, WhatsApp kullanıcılarına şu soruyu sordu: Sizce WhatsApp üzerinde herkes için mesaj sildikten sonra “Bu mesaj silindi.” ibaresi kaldırılmalı mı? Bu durumda alıcı bir mesajı sildiğinizi göremez.

    WABetaInfo yaptığı ankette bireysel sohbetler, grup ve bireysel sohbetler ve hayır şeklinde üç seçenek sundu. Hesap, seçenekler dışında isteği olan kullanıcıların ise anketin altına yorum yapmasını istedi. WhatsApp Herkesten Sil özelliğiyle ilgili ankete katılmak için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz.

    WABetaInfo, geçtiğimiz gün Twitter hesabından Mesaj Düzenleme özelliğini test etmeye başladıklarını duyurmuştu. Ek olarak bu özelliğin yazım hatası yapılan mesajlar için geliştirildiğini de açıklamıştı. Fakat yine 15 dakikalık gibi kısa süre içinde çalışacak yenilik, mesajın değişmesi durumunda “düzenlendi” şeklinde görünecek. Mesaj düzenleme özelliğinin ne zaman geleceği ise şimdilik bilinmiyor.

    Siz okuyucularımız bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce mesajların iki taraflı silinmesi durumunda belli olacak bir ibare olmalı mı yoksa ibare olunca özellik anlamsız mı kılıyor? Düşüncelerinizi Yorumlar kısmında belirtebilirsiniz.

    Ticaretin Sosyal Hali

    Sosyal ağlar üzerinden gerçekleşen satış aşamalarındaki tüm hareketleri simgeleyen Ticaretin Sosyal Hali (Sosyal Ticaret) günümüzün yükselen değeri.

    Ev ortamında kullanılacak ses sistemleri

    Farklı kaynaklardan ses oynatmak için evlerde kullanabileceğiniz gelişmiş hoparlör sistemleri mevcut. Bu ürünler genellikle en yaygın kullanılan ses girişlerinden olan 3.5 mm jack destekli olarak geliyor. Bir çoğunda RCA girişi de var. Son dönemlerdeyse ses sistemlerine Bluetooth teknolojisiyle kablosuz oynatma özelliği geldiğini görüyoruz. Bluetooth teknolojisi sayesinde bilgisayar, tablet, akıllı telefon, hatta oyun konsolu gibi cihazlardan sesleri bu sistemlere gönderip dinleyebiliyoruz. Dolayısıyla, konu ses ve tatmin edici ses kalitesi olunca, ev ses sistemleri vazgeçilmez cihazlarımız arasına giriyor. Bu yazıda MediaMarkt internet mağazasından seçtiğim dört farklı ses sistemine yakından bakıyoruz. Daha fazla seçenek için tüm ses sistemlerini buradan görebileceğinizi de baştan belirtmiş olayım.

    HARMAN KARDON Soundsticks 4

    HARMAN KARDON Soundsticks 4 Bluetooth Hoparlör

    Kubbe şeklinde tasarlanmış kendisine özgüsu bwoofer ile iki adet uydu hoparlörü bulunan Harman Kardon firmasının SoundSticks 4 model ses sistemi, hem görsel şölen, hem de ses ziyafeti nunan bir ürün. Kullanıldığı her ortama şık bir aksesuar olarak uyum sağlayan SoundSticks 4, subwoofer’ının dalgalı iç yüzey tasarımıyla müziğin görselliğini yansıtan göz alıcı bir ses sistemi. Müzik başladığında mekânı tam anlamıyla gerçekçi seslerle dolduran Harman Kardon Soundsticks 4 Bluetooth hoparlör, zengin baslar, müziğin detaylarını kaçırmamanızı sağlayan capcanlı tınılarla farklı bir deneyim sunuyor. 3.5 mm jack ile Bluetooth üzerinden kablosuz bağlantıyı destekleyen Soundsticks 4, böylelikle hemen hemen tüm cihazlarınızdaki sesleri oynatabileceğiniz bir ses üssüne dönüşüyor. 140W RMS ses çıkış gücüne sahip olan bu ses sistemi, ikonik tasarım ve olağanüstü sesin birleştiği eşsiz bir cihaz.

    MARSHALL Stanmore 2 Bluetooth Hoparlör

    MARSHALL Stanmore 2 Bluetooth Hoparlör

    1962 yılında kurulan Marshall, ikonik tasarıma sahip ürünleri ve üstün ses kalitesiyle öne çıkıyor. Şirket, kuruluş yılını bu ürünlerin ön kısmında pirinç bir plakada gururla sergilerken, gelişmiş teknolojilerle nostaljiyi bir arada sunuyor kullanıcılarına. Dokulu vinil kaplamasıyla şık bir görüntü sunan ahşap kasalı bu ürünün ön kısmında hem göze hem de kulağa hitap eden bir perde var. Çok yönlü olan 80W gücündeki bu hoparlör, bulunduğu mekânın her köşesine hâkim olan bir ses dalgası yayıyor. En yüksek ses seviyelerinde bile temiz ve hassas ses üretiyor. Bu hoparlörle 3.5 mm jack, RCA girişi ve Bluetooth üzerinden bağlantı kurarak ses gönderebiliyorsunuz. Bluetooth 5.0 ile aptX teknolojisi kullanan cihazda ayrıca Marshall’ın mobil uygulamasını kullanarak ekolayzer gibi ses detaylarına hâkim olabiliyorsunuz. Marshall Stanmore 2, aynı anda iki Bluetooth cihazına bağlanabiliyor. Marshall marka tüm ses sistemlerini buradan görebilirsiniz.

    LOGITECH Z533

    LOGITECH Z533 Multimedia Hoparlör

    Evlerde ses sistemi olarak kullanmak için Logitech’in çok farklı modeli var. Logitech markalı tüm ses sistemlerini buradan görebilirsiniz. Bu yazıda Z533 modeli seçtim. Maksimum 120 Watt/60 Watt RMS ses çıkış gücüne sahip olan bu ses sistemi, bir adet subwoofer iki adet de uydu hoparlörden oluşuyor. Subwoofer’ın ön tarafının kumaşla kaplanmış olması kaliteli bir hissiyat verirken, bu sistemle dengeli akustik tınılar ve tam aralıklı sesler elde etmek mümkün oluyor. Kablolu bir kumandası bulunan bu ses sistemi, böylelikle kolayca yönetilebiliyor. Bu kumanda üzerinden istenirse 3.5 mm jack ile kulaklıklara çıkış verilebiliyor. Özellikle bu sistemi masa üstünde kullanacaklar için bu özellik çok yararlı. Subwoofer’ın arkasında 3.5 mm jack ile iki adet RCA bağlantısı mevcut. Bu bağlantılar sayesinde bu ses sistemini, televizyon, bilgisayar, akıllı telefon ve tablet bilgisayar gibi farklı cihazlarda kullanabiliyorsunuz.

    TRUST 20442 Avora

    TRUST 20442 Avora 2.1 Hoparlör Seti

    İki uydu hoparlörü ve ahşap subwoofer’ıyla toplamda 18 Watt RMS ses çıkışı veren TRUST firmasının 20442 Avora model bu hoparlör sistemi, evlerde farklı kaynaklardan ses oynatmak için kullanılacak seçeneklerden biri. Subwoofer’ın yan panelinde ses seviyesi ve bass denetimleri bulunan bu sistemde 3.5 mm ses bağlantısı girişi mevcut. Yaygın standart olan bu giriş, ses sisteminin birçok cihazla uyumlu olduğu anlamına geliyor. Bu sistemi ayrıca masaüstü ve dizüstü bilgisayarlar, tablet bilgisayarlar, akıllı telefonlar ve oyun konsolları gibi farklı cihazlarla da birlikte kullanabilirsiniz. TRUST 20442 Avora hoparlör sistemi, sahip olduğu bilgisayarın ses çıkış gücünü yeterli bulmayan kullanıcılar için başarılı bir çözüm olabilir. Sistemi bilgisayarla kullanacaklar için TRUST 20442 Avora, USB ile bağlantı seçeneği sunuyor. Bu ses sistemi ayrıca bir enerji desteği gerektirmiyor.

    Sorularınız olursa yorumlardan bana ulaştırabilirsiniz

    Bu yazıda ev kullanıcıları için ses sistemleri hakkında detaylı bilgi vermeye çalıştım. MediaMarkt internet mağazasında satışa sunulan tüm ses sistemlerini buradan görebilirsiniz. Konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıya yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    TCL 30 SE akıllı telefon kullanıcısına neler sunuyor?

    En popüler kahve öğütücü makineleri

    Profesyonel yaklaşım: Logitech G502 Lightspeed oyuncu faresi

     

    Web 3.0 iş dünyasını nasıl değiştirecek?

    Web 3.0, internetin bir sonraki evrimi olarak ortaya çıktı. Ancak mevcut iş modellerini nasıl etkileyeceği henüz belli değil. Bu haftaki yazımda web 3.0’ın iş dünyasına olası etkilerini yazdım.

    Kripto para taraftarlarının ilgisi ve yüksek profilli teknoloji uzmanları ve şirketlerinin yatırımlarıyla 2020 ve 2021’de popülerlik kazanan Web 3.0, İnternet’in merkezi olmayan ve genel blok zincirlerine dayalı sürümü için bir fikirdir. Web3 olarak da bilinen Web 3.0, daha fazla güvenlik sunuyor ve şeffaflığı ve hesap verebilirliği ön plana çıkarıyor. Web 3.0, blok zinciri gibi kazanımları ve teknolojileri olgunlaştırdıkça, internet değişecek ve iş onunla birlikte gelişmek zorunda kalacak. Statik Web 1.0’dan etkileşimli ve dinamik Web 2.0’a geçişle birlikte, işletmeler küresel bir pazara erişimle büyüyüp yenilikler yapabildiler. Ancak, Web 3.0 ile internetin nereye gittiğini anlamak için, bugün olduğu yere nasıl geldiğini görmek önemlidir.

    Web’in tarihi
    Tim Berners-Lee 1990 yılında ilk web sunucusunu kurdu ve Word Wide Web’i yarattı. O zamanlar internet topluluğu, hükümet ve askeri araştırmacılar ve üniversite öğrencileriyle sınırlıydı.
    Web 1.0, web sitelerinin en eski sürümlerini tanımlamak için kullanılan bir terimdi. Alan Adı Sistemi (DNS) mevcut değildi ve kullanıcılar web sitelerini IP adresleri aracılığıyla ziyaret ettiler. Örneğin, URL çubuğuna techtarget.com yazmak yerine 206.19.49.102 girmeniz gerekiyordu. Web siteleri metin, resim ve bağlantıların basit gösterimleriydi. Web 1.0, metin ve görüntüleri görüntülemek için basit HTML tasarımlarıyla karakterize edildi.
    Web’in ilk zamanları, kullanıcıların içerik ürettiği değil tükettiği bir zamandı. Sayfaların olabildiğince basit olması gerekiyordu çünkü çevirmeli bilgisayar çağıydı ve web sitelerinin yüklenmesi dakikalar sürebiliyordu. Web 1.0 akıllı telefonlardan önce olduğu için sadece masaüstü bilgisayarlardan erişiliyordu.
    Web 2.0 dönemi 21. yüzyılın başlarında ortaya çıktı. Web 2.0’ın ayırt edici özelliği etkileşim oldu. Sayfalar artık statik değil, kullanıcı için dinamik olarak oluşturuldu. Geniş bant erişimini genişlettiği için sayfalar daha büyük ve daha karmaşıktı. Müzik ve video akışı giderek yaygınlaştı.
    Web 2.0 ile kullanıcı tarafından oluşturulan içeriğin ortaya çıkışı geldi. Myspace, Facebook, Twitter ve Instagram çıkmadan önce GeoCities gibi sosyal medyanın öncüleriyle tanıştık. Web 2.0, bloglar, tweetler ve sosyal medya ağları aracılığıyla önemli ölçüde daha fazla kullanıcı girdisine ve etkileşimine izin verdi.
    Web 3.0 ise günümüzde yavaş yavaş odak haline geliyor. Yeni başlayanlar için, Web 3.0, içerik oluşturmayı platform sahiplerinin değil, yaratıcıların ellerine bırakarak tamamen merkezi olmayan olmayı hedefliyor. Birçok yönden, Tim Berners-Lee’nin web’i yaratırken hayal ettiği şey buydu. Web 3.0, beş temel değer üzerine inşa ediliyor. Anlamsal ağ, yapay zeka, 3D grafikler ve uzaysal web, Blockchain ve kripto para birimleri ve her yerde bağlantı. Peki tüm bu yenilikçi teknolojilerle birlikte Web 3.0 iş dünyasına neler katacak?

    İşletmeler için Web 3.0’ın getireceği artı değerler
    Web 3.0’ın iş üzerindeki etkisi şeffaflık ve kullanıcı/müşteri odaklılık olacaktır. Bu nedenle, işletmelerin kullanıcı verilerini kullanma şekli değişecek. Blok zinciri Web 3.0’ın merkezinde yer aldığından, tüm web uygulamaları Web 3.0’da oynamak istiyorlarsa bir blok zinciri yükseltmesi gerektirecektir.
    Üçüncü partiler ortadan kalkacak. Blok zinciri, akıllı sözleşmeler ve merkezi olmayan uygulamalar, üçüncü taraf hizmet sağlayıcılarını ortadan kaldıracak. Örneğin, kripto para birimi bankalara olan ihtiyacı azaltıyor ve tüm finansal işlemler yalnızca iki taraf arasında gerçekleşiyor. Bu, işletmelerin maliyetleri düşürmelerine ve daha rekabetçi olmalarına yardımcı olacak.
    Geliştirilmiş düzenleme uyumluluğu. Blockchain, zincirdeki herkes tarafından görülebilen, değiştirilemez bir işlem kaydıdır. Böylece şirketlerin şeffaflığı koruyarak yönetişim gereksinimlerine uymasını kolaylaştırır.
    Daha fazla sorumluluk. Öte yandan, blok zinciri sayesinde, şirketleri eylemlerinden sorumlu kılmak için her işlem izlenebilecek. Bu, insanların olumlu bir itibara sahip işletmelerden ürün satın almalarını kolaylaştırır.
    Geliştirilmiş güvenlik. Web 3.0, bilgisayar korsanlarının hassas bilgilere erişmesini çok daha zor hale getirir. Blok zincirinin merkezi olmayan ve dağıtılmış doğası nedeniyle, bozulmayı daha da zorlaştıran tek bir başarısızlık noktası yoktur. Blockchain verileri değiştirilemez veya manipüle edilemez, bu nedenle işletmeler veri hırsızlığı ve veri ihlalleri konusunda daha az endişe duyabilir.
    Geliştirilmiş müşteri ilişkileri. Web 3.0’ı kullanırken, her işlem, ilgili tüm tarafların görmesi için merkezi olmayan deftere kaydedilir ve şirketleri doğrudan müşterilerine karşı sorumlu hale getirir. İşletmeler bu şeffaflığı müşterileriyle güven ve uzun süreli ilişkiler kurmak için kullanabilir. Blok zincirinde depolanan veriler değiştirilemez olduğundan, müşteriler bilgilerin gerçek olduğunu ve değiştirilmediğini bilir.
    Tedarik zinciri yönetimi. İşletmeler, blok zincirinin şeffaflığı nedeniyle tedarik zincirlerini Web 3.0’da kolayca izleyebilir ve takip edebilir. İşletmeler, siloları ortadan kaldırarak üretim ve teslimat hizmetlerindeki sorunları hızla tespit edebilir, zaman yönetimini iyileştirebilir ve maliyeti azaltabilir. İşletmeler ayrıca üretim programları ve sözleşme son tarihleri gibi önemli bilgileri tedarikçileriyle paylaşarak teslimatı daha sorunsuz hale getirebilir.

    Ebeveyn Denetimiyle Çocuğunuzun iPhone’unu Kontrol Edin

          Çocuklarda cep telefonunun artık normal karşılandığı günümüzde, çocukların internetin olası tehlikelerine de maruz kalma söz konusu olabiliyor. Cep telefonlarında hangi uygulamaların olduğu, internette ne kadar zaman harcandığı vs. gibi konuları kontrol ederek, oluşabilecek sorunlar minimize etmek mümkün. Ebeveyn Denetimiyle Çocuğunuzun iPhone’unu Kontrol Edin başlıklı yazımda, ebeveyn olarak, iPhone sahibi olan çocuğunuzun cep telefonunda; iletişim kurabileceği kişiler, kullanabileceği uygulamalar, uygulama kullanım süresi ve telefonu ne kadar süre ile kullanabileceğinin kontrolü konusunda nelerin yapılabileceğinden bahsedeceğim.

    Çocuğunuzu aile paylaşımına ekleyin

          iPhone’u olan çocuğunuzu, ilk adım olarak aile paylaşımına eklemek iyi bir başlangıç olacaktır. Çocuğunuzun bir Apple kimliği yoksa, eğer  iPhone’unuzda aile düzenleyicisiyseniz, onun için bir tane oluşturabilirsiniz. Çocuğunuz 13 yaşında veya büyükse, kendisi de bir hesap oluşturabilir.

          iOS 16’da Aile Paylaşımını açmak için, Ayarlar > Aile, ardından sağ üstteki Üye Ekle düğmesine dokununÇocuk Hesabı Oluştur”u seçip, ardından “Devam”a dokunun.

          iOS 15’te Ayarlar, adınıza dokunun ve  “Aile Paylaşımı > Üye Ekle > Bir Çocuk için Hesap Oluştur > Devam ”  adımları ile çocuğunuzu aile paylaşımına ekleyebilirsiniz.

          Çocuğunuzu aile paylaşımına eklerken yaşını doğru yazdığınızdan emin olmanız oldukça önemlidir.

          Çocuğunuzun zaten bir Apple Kimliği varsa, Ayarlar > Adınız > Aile Paylaşımı’na gidip sağ üstteki Üye Ekle’ye dokunarak Aile Paylaşımı’na ekleyebilirsiniz.

          iOS 16 ile artık çocuğunuzun cihazında ebeveyn denetimi ayarlarını yapma seçeneğiniz de bulunuyor.

    Çocuğun iPhone’unda bazı ayarlar

          Aile denetimini aktif ettiğiniz çocuğunuzun iPhone’unda, Ayarlar > Ekran Süresi seçeneğinden devam edildiğinde, Ekran Süresini Aç > Devam > iPhone hesabı seçilebilir. Bu durum; iOS’un çocuğunuz için Ekran Süresini ayarladığı anlamına gelir. 

    Uygulama kullanmayı engelleme

          İlk adım, uygulama kullanma süresini ayarlama. Bu özellik, izin verilen uygulamalar dışında, çocuğunuzun iPhone’unda diğer uygulamaların kullanılmasını engelleyecektir. Uygulama engelleme ekranında, yapılacak seçimin haftanın hangi gün ve saatlerinde aktif olacağını ayarlayabilirsiniz. Çocuğunuzun ders çalışma saatlerine göre, istenilmeyen uygulamaların kullanılmasını bu şekilde engelleyebilirsiniz. Ebeveyn Denetimiyle Çocuğunuzun iPhone’unu Kontrol Edin

    Uygulamalara süre koyma

          Ebeveyn denetiminin en güçlü araçlarından bir diğeri de süre sınırı koymaktır.  Bu seçenek, çocuğunuzun iPhone’undaki her uygulamaya günde ne kadar süreyle kullanabileceğinin tanımlanmasını sağlar.

          Günde bir saat Instagram,  iki saat Twitter,  30 dakika oyun vb. seçebilirsiniz. Sınırlarına ulaştıklarında, ertesi güne kadar o uygulamayı kullanamazlar.

          Ebeveyn denetiminde ayarlamaları bitirdikten sonra seçimlerinizi kilitlemek için Ekle ye dokunmak yeterli olacaktır.

          Çocuğunuz zaman sınırlaması yapılan uygulamalardan herhangi birisinde daha fazla zaman isterse, talep et seçeneği aktif olacaktır. Gelen talebin iPhone’da standart bir bildirim olarak geldiğini göreceksiniz. iOS 16’da ek süre talep edildiğinde, doğrudan mesajlar ekranından onaylayıp, engelleyebilirsiniz.

          iOS’un 16’dan önceki sürümlerinde, gelen süre uzatma taleplerini gözden geçirmek için, ebeveyn denetimi yaptığınız cihazınızın Ayarlar> Ekran Süresi ekranına gitmeniz gerekiyor.

    Ekran Süresi parolası oluşturma

          iPhone’da ebeveyn denetimi yapıldığında, ayarlamaları korumak için, Ekran Süresi parolası oluşturulmak gerekiyor. Ekran süresi parolası oluşturulduktan sonra, unutulsa bile, Apple kimliğinizi kullanarak yeniden alma şansınız bulunuyor.

    Sınırlama uygulandığında iletişime geçilebilecekleri belirleme

          Çocuğunuzun telefonda kimlerle iletişime geçebileceğini kontrol etmek isteyebilirsiniz. Bunun için, iCloud’da kişiler’in etkinleştirildiğinden emin olmanız gerekiyor. Çocuğun telefonunda Ayarlar > Adı>  iCloud’u seçin, daha sonra Kişileri açın,  ardından Ekran Süresi > İletişim Sınırları‘na geri döndüğünüzde, Apple, hem normal Ekran Süresi hem de uygulama zaman sınırlamalarında farklı ayarları etkinleştirmenize izin verir.

    Her zaman izin verilen kişiler ve uygulamalar

          Çocuğunuzun kaç yaşında olduğuna bağlı olarak, cihazdaki bazı servisleri kilitlemek isteyebilirsiniz. Ancak, ek kısıtlı iPhone bile her zaman açık olması gereken bazı servislere ihtiyaç duyar. Bu servisler cihazın tam anlamı ile amacına yönelik çalışmasına olanak sağlar.

          Gerek ekran süresi ve gerekse de uygulama sınırlamada, iPhone’da kimlerin aranıp, hangi uygulamaların ne zaman kullanabileceğine karar vermek size kalmış olsa bile, gerçekte uygulanması konusunda, özellikle belli bir yaşın altındaki çocuklarda çokta kolay olmasa gerek.

          Twitter takip   Youtune kanalım