Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 49

    Apple Watch Su Kilidi Nedir? Nasıl Çalışır?

    Apple Watch su kilidi özelliği uzun zamandır beklenen bir özellikti ve son sürüm Apple Watch’lar ile karşımıza çıktı. Bakın bu özellik nasıl çalışıyor, nereden kontrol ediliyor.

    En son Apple Watch’lar suya dayanıklı olarak üretiliyor. Bu nedenle suya maruz kalan saatler hasar görmüyorlar. Tabii ki bu özellik ile birlikte, duş alırken veya yüzerken akıllı saatinizi rahatça takabiliyorsunuz.

    İlginç bir şekilde, Apple Watch su kilidi ekstra koruma sağlayan bir özellik. Eskiden su sıçraması gibi korumalar sunan firma su kilid özelliğini biraz daha geliştirdi. Bu özellik yıllardır mevcut olsa da, en son watchOS güncellemelerinde biraz farklı çalışmakta. Su kilidi özelliğini neden ve nasıl kullanılacağınızı öğrenmek için okumaya devam edin.

    Apple Watch Su Kilidi Ne İşe Yarar?

    Su Kilidi özelliği akıllı saatinizin ekranını kilitler ve herhangi bir hasarı önlemek için suyun dışarı atılmasına yardımcı olur. Bu sayede eğer su içerisindeyken Apple Watch’unuza kazara dokunduğunuzda cihaz kendini koruyarak zarar görmeyi önler. Su Kilidi açıkken, Apple Watch’unuz ekrandaki hiçbir dokunuşa yanıt vermez. Kilidi kapattıktan sonra, akıllı saatiniz herhangi bir su hasarını önlemek için hoparlör deliklerinden suyu dışarı atar.Apple Watch Su kilidi

    watchOS’ta Su Kilidi Nasıl Kullanılıyor?

    Apple Watch’unuz, Workout uygulamasında yüzme, sörf veya herhangi bir su bazlı aktiviteyi seçtiğinizde Apple Watch Su Kilidi özelliğini otomatik olarak etkinleştirir. Etkinleştirildiğinde, Su Kilidi watchOS özelliği herhangi bir kazara dokunmayı önlemek için ekranı kapatır.

    Apple Watch Ultra, akıllı saat 10 metre veya daha düşük bir derinliğe daldırıldığında Su Kilidini otomatik olarak açılır. Örneğin, bu özellik tüplü dalışa başladığınızda otomatik olarak açılır.

    Aşağıdaki adımları izleyerek Apple Watch’ta Su Kilidi’ni manuel olarak da açabilirsiniz:

      • Apple Watch’unuzdaki yan düğmeye basarak Kontrol Merkezi’ni görüntüleyin. WatchOS 9 veya önceki sürümlerde, Kontrol Merkezi’ni görmek için saat kadranının altından yukarı doğru kaydırın.
      • Şimdi, Su Kilidi simgesine dokunun. Özelliğin açık olduğunu belirten bölümün üst kısmında bir su kilidi simgesi göreceksiniz.
      • Bu özellik etkinleştirildiğinde, tüm dokunmatik ekran girişlerini engelleyecektir. Aktif antrenmanınızda gezinmek veya yeni bir bildirim görmek için Digital Crown’u kullanmaya devam edebilirsiniz.Apple Watch Su kilidi

    Apple Watch’tan Su Nasıl Çıkıyor

    Su bazlı aktivitenizi tamamladığınızda ve Apple Watch’unuz artık suya maruz kalmadığında, ekranı yumuşak bir havlu veya mikrofiber bezle silmelisiniz. Bundan sonra, aşağıdaki adımları izlemeniz gerekiyor.

    • Su Kilidini kapatmak ve akıllı saatinizdeki suyu boşaltmak için Dijital Kurma Koluna basılı tutun.
    • Hoparlörünüzdeki suyun temizlendiğini belirten bir dizi ton duyduğunuzda, Dijital Kurma Kolunu bırakabilirsiniz.
    • Apple Watch’unuzdaki suyu manuel olarak da çıkarabilirsiniz. Bunun için Kontrol Merkezi’ne gidin ve Su Kilidi simgesine dokunun. Ardından, ekranı açmak ve suyu temizlemek için Dijital Kurma Kolu’na basılı tutun.

    Apple Watch Su Kilidi Özelliğini Ne Zaman Kullanmalısınız?

    Akıllı saatinizi yüzme, sörf veya diğer su bazlı aktiviteler için taktığınızda Apple Watch Su Kilidi özelliğini kullanmanızı öneririz. Bu şekilde su damlacıkları watchOS işletim sistemi yüklü saatinizi etkilemez veya yanlışlıkla insanları aramaz/mesaj göndermez.

    Akıllı saatinizde Su Kilidi’ni etkinleştirmeyi unuttuysanız, sudan çıktığınız anda hemen etkinleştirebilir ve devre dışı bırakabilirsiniz. Bu sayede herhangi bir hasarı önlemek için en azından Apple Watch’unuzdan suyu atabilirsiniz.

    Apple Watch Akıllı Saat Modellerine Ulaşmak İçin Tıklayın

    Su Arıtma Cihazı Alırken Nelere Dikkat Etmeli?

    0

    Su arıtma cihazları, sağlıklı ve güvenli içme suyu temin etmek için evlerde ve iş yerlerinde yaygın olarak kullanılan cihazlardır. Su arıtma cihazı kullanmak, hem sağlık hem de ekonomik açıdan birçok avantaj sunar. Arıtma cihazları, sudaki klor, ağır metaller, mikroorganizmalar ve diğer zararlı maddeleri temizleyerek daha güvenli ve kaliteli içme suyu sağlar. Şişe suyu satın alma ihtiyacını ortadan kaldırdığı için uzun vadede maliyet tasarrufu sağlar ve plastik kullanımını azaltarak çevre dostu bir çözüm sunar. Ayrıca, mutfakta yemek yaparken, kahve veya çay demlerken daha lezzetli sonuçlar elde etmenize yardımcı olur. Sağlıklı bir yaşam için temiz ve taze içme suyuna erişim sunan bu cihazlar, konfor ve güvenliği bir arada sunar.
    Piyasada farklı özelliklere, fiyat aralıklarına ve teknolojilere sahip birçok model bulunduğundan, doğru cihazı seçmek bazen kafa karıştırıcı olabilir. Bu yazıda, su arıtma cihazı satın alırken dikkat etmeniz gereken temel noktaları detaylı bir şekilde ele aldım.

    Su Analizi Yapın
    İlk adım olarak, bölgenizdeki suyun özelliklerini anlamanız gerekir. Suyun sertlik derecesi, kirlilik düzeyi ve içinde bulunabilecek maddeler (örneğin klor, kireç, ağır metaller veya mikroorganizmalar) seçiminizi etkileyebilir. Bu analizi, yerel su dağıtım şirketinizden bilgi alarak ya da bir laboratuvar analizi yaptırarak öğrenebilirsiniz.
    Cihaz Türünü Belirleyin
    Su arıtma cihazları, kullandıkları teknolojilere göre farklı türlere ayrılır. İhtiyacınıza uygun olan cihazı belirlemek için temel cihaz türlerini anlamak önemlidir:
    Ters Ozmoz (Reverse Osmosis – RO) Cihazları
    Ters ozmoz cihazları, suyu moleküler düzeyde arıtarak yüksek saflıkta su sağlar. Genellikle ağır metallerin, sodyumun ve diğer çözünmüş minerallerin uzaklaştırılmasında etkilidir.
    Aktif Karbon Filtreli Cihazlar
    Bu cihazlar, sudaki kötü tat, koku ve klor gibi maddeleri temizler. Ancak mikroorganizmalar ve ağır metaller gibi daha küçük kirleticileri filtreleme kapasitesi sınırlıdır.
    UV Arıtma Cihazları
    Ultra Viyole (UV) ışık kullanarak sudaki bakterileri ve virüsleri öldürür. Ancak sudaki çözünmüş kimyasalları veya partikülleri temizleyemez.
    Ultrafiltrasyon (UF) Sistemleri
    Bu sistemler, partikülleri ve mikroorganizmaları filtreler ancak çözünmüş tuzları ve kimyasalları uzaklaştıramaz.
    Alkali Su Cihazları
    Bu cihazlar, suyun pH seviyesini artırarak alkalin özellik kazandırır. Genellikle sağlık odaklı tercih edilir.
    Filtre Kapasitesi ve Değişim Sıklığı
    Bir su arıtma cihazının kalitesini belirleyen önemli faktörlerden biri filtre kapasitesi ve filtre değişim sıklığıdır. Filtrelerin ne kadar dayanıklı olduğu, uzun vadede maliyetinizi etkiler. Cihaz satın alırken şu noktalara dikkat edin:
    Filtrelerin ömrü (örneğin, 6 ay, 1 yıl gibi).
    Değişim maliyeti.
    Filtre değişiminin kolay olup olmadığı.
    Depolama Kapasitesi
    Bazı cihazlar, arıtılmış suyu depolamak için bir hazneye sahiptir. Özellikle su kesintilerinin sık yaşandığı bir bölgede yaşıyorsanız, yüksek depolama kapasitesine sahip cihazları tercih etmelisiniz.
    Enerji Tüketimi
    Elektrik kullanan modellerin enerji tüketim seviyesini kontrol edin. Daha az enerji harcayan bir model uzun vadede daha ekonomik olacaktır.
    Sertifikalar ve Standartlar
    Seçtiğiniz cihazın, uluslararası standartlara uygun olduğundan emin olun. NSF, WQA gibi bağımsız kuruluşlar tarafından onaylanmış modeller, suyun gerçekten güvenli olduğunu garanti eder.
    Marka ve Servis Desteği
    Piyasada birçok marka bulunmakla birlikte, satış sonrası servis desteği önemli bir faktördür. Cihazın garanti süresini, teknik destek hizmetini ve yedek parça bulunabilirliğini araştırın. Güvenilir markalar, olası sorunlarda size daha hızlı çözümler sunacaktır.
    Maliyet Analizi
    Su arıtma cihazları ilk satın alma maliyeti, bakım giderleri ve filtre değişim masraflarıyla birlikte değerlendirilmelidir. Uygun fiyatlı görünen bir cihaz, uzun vadede yüksek bakım maliyetleriyle daha pahalı hale gelebilir.
    Kullanıcı Yorumları ve Tavsiyeler
    Satın almadan önce cihaz hakkında kullanıcı yorumlarını ve uzman görüşlerini araştırın. Daha önce aynı cihazı kullanan kişilerin deneyimleri, karar vermenize yardımcı olabilir.
    Estetik ve Boyut
    Cihazın mutfağınızda ya da kullanılacağı alanda ne kadar yer kaplayacağını ve tasarımının genel dekorasyona uygun olup olmadığını göz önünde bulundurun. Kompakt ve şık tasarımlar genellikle kullanıcılar tarafından tercih edilir.
    Ek Özellikler
    Bazı su arıtma cihazları, temel arıtma işlevinin yanı sıra ek özellikler sunar. Bu özellikler, kullanıcı deneyimini geliştirebilir:
    Sıcak ve soğuk su seçeneği.
    Dijital ekranlar ve otomatik hatırlatmalar.
    Akıllı sensörler.

    Su arıtma cihazı alırken dikkate almanız gereken birçok faktör bulunuyor. İhtiyacınıza uygun cihazı seçmek için su analizinden başlayarak cihaz türü, filtre kapasitesi, maliyet ve kullanıcı deneyimi gibi kriterleri değerlendirmelisiniz. Piyada ihtiyacınızı görecek pek çok ürün olsa da, NEUTRON’un Akıllı Su Arıtma Cihazı iyi bir seçenek olabilir. Sağlıklı bir yaşam için doğru su arıtma cihazına yatırım yapmak uzun vadede büyük faydalar sağlayacak.

    OPPO Find X8 ve Find X8 Pro dünyada satışa sunuldu

    Dünyanın önde gelen akıllı cihaz markalarından OPPO, yeni amiral gemisi akıllı telefonları Find X8 ve Find X8 Pro’yu küresel pazara sunduğunu duyurdu. Bu yeni seri, kamera, performans ve batarya gibi alanlarda ileri seviye kaliteli deneyimler sunarak, yeni ColorOS 15 ile donatılmış ve AI çözümleriyle güçlendirilmiş bir akıllı telefon deneyimi sağlıyor.

    Son teknoloji ile donatılmış akıllı telefonlarıyla günlük yaşamı daha pratik ve eğlenceli hale getiren OPPO, Find X8 ve Find X8 Pro ile akıllı telefon mükemmeliyeti için yeni bir standart belirliyor.

    OPPO Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Ürün Müdürü Pete Lau, Find X8 Serisi ile ilgili şunları söyledi: “Find X8 Serisi ile akıllı telefon teknolojisinin sınırlarını aşmayı başardık. Şık ve ultra ince tasarımlar, üstün kamera sistemleri, uzun batarya ömrü ve güçlü performans bir arada. ColorOS 15 sayesinde, Find X8 ve Find X8 Pro, yaratıcılığı, verimliliği ve günlük işleri daha hızlı ve kolay hale getiriyor. Bu seri, akıllı telefon mükemmeliyetinin yeni küresel standardıdır.”

    Şık, İnce ve Dayanıklı Tasarım

    Find X8 ve Find X8 Pro, premium cam ve alüminyum yapı ile şıklığı ve dayanıklılığı birleştiriyor. Kozmoz Halka tasarımı, her iki telefonun da ergonomik bir elde tutma deneyimi sunmasına olanak tanıyor. Ultra güçlü kamera sistemlerine rağmen, her iki telefon da sınıfındaki en ince amiral gemisi tasarımını sunuyor.

    Find X8; 6.59 inç ekranı, kompakt yapısı ve 7.85 mm ince profiliyle mükemmel bir kullanım deneyimi sağlarken, Find X8 Pro’nun 6.78 inçlik geniş ekranı, zarif kavisli çerçeve ve dört kavisli camı sayesinde hem görsel hem de dokunsal olarak etkileyici bir deneyim sunuyor.

    MediaMarkt kahve severleri Antalya Coffee Festivali’ne bekliyor

    0

    Kahve endüstrisinin tüm paydaşlarının kahve tutkunlarıyla buluşacağı Antalya Coffee Festivali bu yıl 22-24 Kasım tarihleri arasında MediaMarkt yardımcı sponsorluğunda gerçekleşiyor. MediaMarkt, Konyaaltı Cam Piramit’te düzenlenecek olan festivaldeki standında ziyaretçilere farklı kahve lezzetleri, VR deneyim alanları ve atölyeler sunacak.

    Geniş ürün yelpazesiyle teknoloji severlere konforlu alışveriş keyfini sunan MediaMarkt, 22-24 Kasım tarihleri arasında Konyaaltı Cam Piramit’te düzenlenecek Antalya Coffee Festivali’nde ziyaretçilere unutulmaz bir kahve deneyimi yaşatacak. MediaMarkt, mağazalarında konumlandırdığı Barista alanlarıyla, çeşitli kültürlerden kahve deneyimini Antalya Coffee Festivali ziyaretçilerine sunacak. Etkinlik boyunca; 2016, 2017 ve 2019 yıllarında Türkiye Barista Şampiyonu unvanını kazanan Nisan Ağca, MediaMarkt standında kahve tutkunlarına özel workshoplar düzenleyecek.

    Nisan Ağca’nın Antalya Coffee Festivali’ndeki programı şu şekilde:

    • 23 Kasım Cumartesi –  Saat 17:00 – 17:45 arası MediaMarkt ile Yöresel Türk Kahvesi Yapım Atölyesi
    • 24 Kasım Pazar – Saat 17:00- 17:45 arası MediaMarkt ile Kahveli İçeceğini Hazırlama Atölyesi

    Stantlarda biriken kahve posaları ileri dönüştürülecek

    MediaMarkt çevre dostu bir adım atarak Coffee Festivali stantlarında biriken kahve posalarını, espresso granülünden ileri dönüştürülmüş ürünler üreten Wastespresso girişimine bağışlıyor. Böylece etkinliklerde biriken kahve posaları; birden fazla kez kullanılabilen bardak, doğada tamamen çözünebilen pipet gibi işlevsel ürünler olarak ileri dönüştürülerek yeniden hayat bulacak.

    Dijital ikiz VR deneyim alanları

    MediaMarkt’ın benzersiz mağaza deneyimini sanal gerçeklik dünyasına taşıdığı “Dijital İkiz” projesi kapsamında, VR deneyim alanları da kahve festivali alanlarında yer alacak. Deneyim alanlarını ziyaret eden tüketiciler, Web 3.0 deneyimiyle Tech Arena mağazasının dijital ikizinde gezinti ve alışveriş yapabilecek.

    Festivale katılamayacak kahve tutkunlarını mağazalarındaki Barista köşelerine davet eden MediaMarkt, kahve festivalini her gün evinde yaşamak isteyen kahve severleri de internet sitesinde yer alan Barista Club adresine bekliyor. MediaMarkt, aynı zamanda Coffee Festivali’nin en güzel lezzetlerini tüketicilerin evlerine taşıyor. Bu kapsamda Coffee Festivali boyunca MediaMarkt CLUB’a üye olanlara kahve makinelerinde geçerli %10 indirim kuponu ve kahve kategorisi alışverişlerinde 2 kat puan kazanma olanağı sunuyor.

    Samsung FIPS 140-3 Sertifikasıyla Akıllı TV’lerde güvenlik standardını güçlendirdi

    Samsung, ekran ürünlerindeki gelişmiş veri güvenliğini ileriye taşıyan şifreleme modülü Samsung CryptoCore ile National Institute of Standards and Technology tarafından verilen FIPS 140-3 Sertifikasını almaya hak kazandı. Aldığı sertifika ile Samsung, akıllı TV’ler için güvenlik koruması alanındaki gücünü pekiştirdi.  

    Samsung Electronics bugün, şirketin tescilli kriptografi modülü Samsung CryptoCore’un National Institute of Standards and Technology’den (NIST) prestijli FIPS 140-3 sertifikası aldığını duyurdu. Sertifika, Samsung’un Smart TV kullanıcılarına güvenlik ve veri koruması sağlama taahhüdünü pekiştiriyor.

    Samsung Electronics Başkan Yardımcısı ve Görsel Ekran Bölümü Ar-Ge Ekibi Başkanı Yongjae Kim, “Ev eğlence sistemleri daha bağlantılı hale geldikçe, pek çok kişinin keyif aldığı kesintisiz bağlantıları mümkün kılan kişisel verileri korumak da teknoloji şirketleri için daha fazla önem kazanıyor. FIPS 140-3 sertifikalı Samsung CryptoCore entegrasyonuna sahip akıllı TV’ler, güvenli ev eğlencesini daha keyifli hale getirerek kullanıcıların ürünlerimizi özgürce deneyimleyebilmesini sağlıyor” dedi.

    Samsung’un Akıllı TV işletim sistemi Tizen OS’ye 2025 yılından itibaren tamamen entegre edilecek olan Samsung CryptoCore ile TV, monitör ve dijital signage gibi önde gelen ürünlerin güvenliği artırılacak. Tizen OS ile gelen Samsung CryptoCore sayesinde, bağlantılı cihazlarında Samsung hesaplarını kullananların verileri güvenle şifrelenecek. SmartThings kimlik bilgileri, dışarıdan gelebilecek bilgisayar korsanlığı tehditlerinden korunacak, TV’lerde görüntülenen içerikler de gelişmiş telif hakkı korumasından yararlanacak.

    Samsung 2015 yılından bu yana Akıllı TV’lerini, Common Criteria (CC) sertifikasını 10 yıl üst üste almaya hak kazanan güvenlik platformu Samsung Knox ile donatıyor. Yeni FIPS 140-3 sertifikasıyla Samsung, kişisel bilgileri, gelişmiş şifreleme teknolojisiyle proaktif bir şekilde koruyarak bilgisayar korsanlığına ve veri ihlallerine karşı savunmasını güçlendiriyor.

    On ülkede devlet kurumları tarafından tanınan FIPS 140-3 sertifikası, kriptografik modüllerin güvenlik, tutarlılık ve güvenilirlik açısından kapsamlı bir şekilde test edilmesini gerektiriyor. Samsung Smart TV’lerin gizlilik ihlallerine karşı yüksek düzeyde koruma sunan bu sertifikayla kullanıcılar, güvenle ve endişelenmeden içeriklerin keyfini çıkarıyor, akıllı cihazlara bağlanıyor ve IoT hizmetleri üzerinden etkileşim kuruyor.

    Apple’ın M3 ve M4 CPU’su Arasındaki Farklar

    0
    Apple, M serisi işlemcileriyle teknoloji dünyasında yeni bir standart oluşturdu. M1 ve M2 işlemcilerden sonra M3 ve M4 işlemcileriyle bu başarıyı daha ileriye taşıdı. Apple’ın M3 ve M4 CPU’su Arasındaki Farklar başlıklı bu makalede, Apple’ın M3 ve M4 işlemcileri arasındaki farkları anlaşılır bir şekilde inceleyerek hangi işlemcinin ne tür avantajlar sunduğunu açıklayacağım.
    CPU’lar arasındaki farkları sıralayarak devam edelim.

    Üretim Teknolojisi

    M3 işlemcisi, TSMC tarafından 3 nanometre (nm) üretim teknolojisiyle geliştirildi. M4 işlemcisinde ise bu teknoloji 2 nm seviyesine indirildi. Daha küçük üretim teknolojisi sayesinde M4 işlemcisi daha fazla transistör içerdiği için hem performans artışı elde ediliyor hem de enerji tüketimi azaltılıyor.

    Performans Gücü

    M4 işlemcisi, M3 işlemcisine göre yaklaşık %20 ila %25 oranında daha yüksek bir performans sunuyor. Bu fark, hem tek çekirdekli işlemlerde hem de çok çekirdekli senaryolarda kendini gösteriyor. Özellikle profesyonel yazılımlar, grafik uygulamaları ve veri işleme süreçlerinde M4 işlemcisi daha hızlı sonuçlar sağlıyor.

    Grafik İşleme Kapasitesi

    M3 işlemcisindeki grafik işlem birimi (GPU) oldukça güçlü bir yapıya sahip,  ancak M4 işlemcisinde kullanılan yeni nesil GPU, grafik işleme kapasitesini bir üst seviyeye taşıyor. Bu işlemci, ray tracing gibi ileri seviye grafik teknolojilerini destekliyor. Oyunlar, 3D modelleme ve görsel efektlerle çalışan uygulamalar M4 ile daha akıcı şekilde çalışıyor.

    Enerji Verimliliği

    Apple, M4 işlemcisini 2 nm teknolojisiyle üreterek enerji tüketimini önemli ölçüde aşağıya çekti. M3 işlemcisi de enerji verimliliğiyle öne çıkıyor, ancak M4 bu konuda çok daha iddialı bir performans sergiliyor. Kullanıcılar, M4 işlemcisinin bulunduğu cihazlarda daha uzun pil ömrüne kavuşuyor ve günlük kullanımda şarj ihtiyacını minimuma indiriyor.

    Yapay Zekâ Performansı

    M4 işlemcisinde yer alan Neural Engine (Sinirsel Motor), yapay zekâ işlemlerini iki kat daha hızlı gerçekleştiriyor. Bu özellik, görüntü işleme, ses tanıma ve makine öğrenimi gibi alanlarda üstün bir deneyim sunuyor. Geliştiriciler, bu işlemciyle daha karmaşık yapay zekâ projelerini kolaylıkla hayata geçiriyor.

    Bellek ve Depolama Hızı

    M3 işlemcisinde LPDDR5 RAM teknolojisi kullanılırken, M4 işlemcisi LPDDR6 teknolojisine geçiş yapıldı. Daha yüksek bant genişliği sayesinde bellek işlemleri daha hızlı gerçekleşiyor. Ayrıca, M4 işlemcisi yeni bir NVMe depolama teknolojisini destekliyor. Bu sayede dosya okuma ve yazma hızları önemli ölçüde artıyor.

    Isınma Yönetimi

    M4 işlemcisi, gelişmiş soğutma yöntemleriyle dikkat çekiyor. Apple, bu işlemcideki ısınma yönetimini optimize ederek yüksek işlem yüklerinde bile cihazın sabit bir performans göstermesini sağlıyor. M3 işlemcisi de ısınma konusunda başarılı bir performans sergilese de M4 bu alanda öne çıkıyor.

    Uygulama ve Yazılım Uyumluluğu

    Apple, her iki işlemciyi de macOS’le tam uyumlu hale getirdi. Ancak M4 işlemcisi, artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) gibi geleceğin teknolojileri için daha geniş bir destek sunuyor. Özellikle bu alanlarda çalışan profesyoneller, M4 işlemcisini tercih ediyor.
    M3 ve M4 işlemcileri arasında önemli farklar bulunuyor. M4, daha güçlü bir grafik işlem gücü, enerji verimliliği ve yapay zekâ performansı sunarak geleceğe yönelik bir yatırım yapmanızı sağlıyor. M3 ise güçlü bir performans sunmaya devam ediyor ve günlük kullanımdan profesyonel çalışmalara kadar geniş bir ihtiyaç yelpazesine hitap ediyor. Eğer uzun vadeli bir performans arıyorsanız, M4 işlemcili cihazlar doğru bir seçim olacaktır. Ancak bütçenizi optimize etmek istiyorsanız, M3 işlemcili modeller de yeterli gücü sağlayacaktır.
    Apple’ın bu iki işlemcisi arasındaki farkları göz önüne alarak ihtiyaçlarınıza uygun cihazı seçebilirsiniz. Yüksek performanslı cihaz arayışındaysanız, M4 işlemcili modellerle hedeflerinizi kolayca gerçekleştirebilirsiniz.

    x takip için @salihertugrul

    Vestel’in sürdürülebilirlik yolculuğunda önemli adım 

    Dünya çapında şirketlerin ve finans kuruluşlarının sera gazı emisyonlarını belirlemelerine olanak tanıyan standartlar geliştiren Bilime Dayalı Hedefler girişimi, Vestel’in 2030 yılına kadar emisyon azaltma hedefine ulaşmak amacıyla verdiği taahhütleri onayladı. 

    Karbon emisyonları azaltım hedefleri onaylanan Vestel Elektronik ve Vestel Beyaz Eşya şirketleri, karbonsuzlaşma yol haritasını ve yatırımlarını hayata geçirmeye başlayacak.

    Vestel’in, 2030 yılına kadar taahhüt ettiği karbon emisyonları azaltım hedefleri Bilime Dayalı Hedefler girişimi (SBTi) tarafından onaylandı. Bugün dünya çapında üç bine yakın şirket ve finans kuruluşunun iklim kriziyle mücadelede sera gazı emisyonlarını belirlemelerine olanak tanıyan standartlar, araçlar ve kılavuzlar geliştiren girişim, Vestel Elektronik ve Vestel Beyaz Eşya şirketlerinin kapsam 1-2 ve 3’e yönelik karbon emisyonları azaltım hedeflerine onay verdi.

    Vestel, Bilime Dayalı Hedefler Girişimi’nden aldığı onayla, sürdürülebilirlik taahhütlerinin uluslararası standartlarla uyumlu olduğunun ve çevresel sorumluluğu sahiplendiğinin bir kez daha altını çiziyor. Vestel bu sayede net sıfır emisyon hedefine ulaşmaya bir adım daha yaklaşarak karbonsuzlaşma yol haritasını ve bu kapsamdaki yatırımlarını hayata geçirmeye devam edecek.

    Vestel, bu başarıdan aldığı güçle sürdürülebilir bir dünya için çalışmayı ve çevre üzerindeki etkisini azaltan teknolojileriyle gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğunu üstlenmeyi de sürdürecek.

    Vestel Elektronik ve Vestel Beyaz Eşya, 2021 yılı baz alınarak 2030 yılına kadar kapsam 1 ve 2’de sera gazı emisyonlarını yüzde 42 oranında azaltmayı, kapsam 3’te ise satılan ürünlerin kullanımından kaynaklanan emisyonları aynı dönemde yüzde 25 azaltmayı taahhüt ediyor.

    Robot süpürgeler güvenliği tehdit mi ediyor?

    Son yıllarda hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen robot süpürgeler, artık sadece temizlikle değil, güvenlik endişeleriyle de gündemde. Hem ülkemizde hem de dünya genelinde bu cihazlarla ilgili patlama ve siber saldırı haberleri giderek daha sık karşımıza çıkıyor. Peki, robot süpürgeler güvenliği tehdit mi ediyor? Robot süpürge satın alırken nelere dikkat etmelisiniz?

    bebek robot süpürge
    bebek robot süpürge

    Evde yokken robot süpürgenizi çalıştırmayın

    Robot süpürgelerle ilgili son dönemde artan patlama vakaları, ev güvenliği konusunda hepimizin daha dikkatli olmasını gerektiriyor. Özellikle lityum iyon pillerde yaşanan aşırı ısınma ya da kısa devre gibi sorunlar, patlama riskinin en yaygın nedenlerinden biri. Bu durum, düşük kaliteli ya da hasar görmüş bataryalarla daha da tehlikeli hale geliyor. Ayrıca, orijinal olmayan şarj cihazları kullanıldığında pilin aşırı yüklenmesi gibi ciddi güvenlik problemleriyle karşılaşmak mümkün. Üretim hataları ya da cihazın yüksek sıcaklık ve nem gibi uygun olmayan koşullarda çalıştırılması da riski artıran diğer faktörler arasında.

    Bu tür riskleri en aza indirmek için robot süpürgenizi yalnızca evde bulunduğunuz zamanlarda çalıştırmanız ve gece boyunca gözetimsiz bir şekilde şarjda bırakmamanız çok önemli. Cihazın bataryasını düzenli olarak kontrol etmeli, eğer şişme, renk değişimi ya da sızıntı gibi bir sorun fark ederseniz hemen kullanımı durdurup yetkili servise başvurmalısınız. Ayrıca, şarj işlemini mutlaka üreticinin önerdiği şekilde yapmalı ve yalnızca orijinal şarj cihazlarını kullanmalısınız. Bu önlemler, hem cihazın ömrünü uzatır hem de oluşabilecek ciddi güvenlik risklerini en aza indirecektir.

    Evde robot süpürge kullanırken bir diğer önemli konu, bebeklerin ve evcil hayvanların güvenliği. Sosyal medyada sıkça karşılaştığımız, robot süpürge üzerinde oturan bebekler ya da taşınan evcil hayvanların olduğu videolar ne kadar sevimli görünse de, aslında oldukça riskli. Robot süpürgelerin patlama riskini göz önünde bulundurduğumuzda, bu tür davranışlar ciddi sonuçlara yol açabilir. Unutmayalım ki robot süpürgeler ağırlık taşımak ya da eğlence amacıyla kullanılmak için tasarlanmadı. Bu şekilde kullanımlar hem cihazın arızalanmasına yol açabilir hem de ciddi güvenlik riskleri oluşturabilir.

    İtiraf edelim, robot süpürgeler artık hayatımızın bir parçası haline geldi ve hepimiz bu konuda hemfikiriz. Ancak, ne kadar pratik olursa olsun, güvenlik her zaman önceliğimiz olmalı. Sonuçta, sevdiklerimizin güvenliği her şeyden daha değerli, değil mi? Robot süpürgeleri yalnızca amacına uygun kullanmak, hem evdeki bebeklerinizin hem de patili dostlarınızın güvende kalması için çok önemli. Unutmayalım ki, teknolojiyi kullanırken hem kendimiz hem de sevdiklerimiz için güvenli ve bilinçli hareket etmek en önemli sorumluluğumuz.

    Robot süpürge satın alırken güvenlik açısından nelere dikkat edilmeli?

    Teknoloji hayatımızı kolaylaştırırken, güvenlik risklerini de beraberinde getiriyor. Özellikle robot süpürgeler gibi IoT cihazları, kullanıcıların mahremiyetini ihlal eden siber saldırılara açık hale gelebiliyor. Bu nedenle, bu cihazları satın alırken sadece teknik özelliklerini ve tasarımını değil, güvenlik standartlarını da değerlendirmek şart. Peki robot süpürge satın alırken güvenlik açısından nelere dikkat etmeliyiz? Aşağıda önerilerimi sıraladım:

    Marka ve model araştırması yapın: Satın almayı düşündüğünüz modelin geçmişte bir güvenlik sorunu yaşayıp yaşamadığını öğrenin.

    Güvenlik sertifikaları: Cihazın, uluslararası güvenlik standartlarına uygun olup olmadığını kontrol edin.

    Kamera ve mikrofon erişimi: Cihazın gereksiz kamera ve ses özelliklerini devre dışı bırakın.

    Bluetooth bağlantısı: Eğer cihazınız Bluetooth ile çalışıyorsa, bu özelliği yalnızca gerekli olduğunda aktif hale getirin.

    İhtiyacınız olan tüm robot süpürge modelleri, MediaMarkt mağazalarında ve MediaMarkt web sitesinde sizi bekliyor!

    Hızlı ve eğlenceli: En iyi elektrikli scooter modelleri!

    Şehir trafiğinde hızlı ve çevik hareket etmek isteyenler için elektrikli scooterlar ideal bir ulaşım alternatifi sunuyor. Hem bireysel spor olasılıklarıyla sağlığınızı destekliyor hem de trafikten bağımsız, özgür bir sürüş deneyimi sunuyorlar. Elektrikli scooter seçerken menzil, şarj süresi ve tekerlek çapı gibi özellikler göz önünde bulundurulmalı. İşte bu kıstaslarda değerlendirmeniz gereken önerilerimiz…

    BOOD Kickscooter Q500 Elektrikli Scooter Siyah

    Bu model, 10 inçlik büyük tekerlekleri ve 40 km’lik etkileyici menzili ile şehir içi uzun mesafelerde rahat bir sürüş sağlıyor. 6 saatlik şarj süresi, kullanıcıya yeterli kullanım süresi sunarken tasarımı da oldukça dayanıklı. Bood Kickscooter, yüksek performansı ve şık görünümüyle scooter kullanıcıları arasında popüler bir tercih.

    GIDDY Kick X9 350W Elektrikli Scooter Siyah

    Giddy’nin bu kompakt modeli, 20 km menzil sunarak kısa ulaşım ihtiyaçlarını karşılıyor. 4 saat gibi kısa bir sürede tamamen şarj olabilen bu scooter, pratik ve taşınabilir yapısıyla dikkat çekiyor. Hafif ve minimal tasarımı, şehir içi seyahatlerinde çabuk ve kolay bir çözüm arayan kullanıcılar için ideal.

    SEGWAY Ninebot F2 Pro Elektrikli Scooter Antrasit

    Segway’in bu modeli, 12800 mAh batarya kapasitesi ve 10 inç tekerlek çapı ile kullanıcıya konforlu bir sürüş deneyimi sağlıyor. Maksimum 25 m/s hız kapasitesi, güçlü bir performans sunarken dayanıklı yapısıyla da uzun ömürlü kullanım vadediyor. Ninebot F2 Pro, daha ileri teknoloji ve güç arayanlar için ideal bir seçenek.

    ONVO OV-012 X Plus Elektrikli Scooter

    Onvo’nun bu güçlü modeli, 10 inç tekerlek çapı ve 50 km’lik geniş menzil kapasitesiyle öne çıkıyor. 6 saatlik şarj süresi, yoğun kullanımlar için uygun bir tercih haline getiriyor. Şık ve modern tasarımıyla dikkat çeken OV-012 X Plus, uzun menzili ve dayanıklı yapısıyla şehir içi uzun yolculuklar için mükemmel bir çözüm sunuyor.

    OPPO’dan akıllı telefon kullanıcılarına batarya ömrünü uzatma ipuçları 

    0

    OPPO, batarya ömrünü uzatarak telefonları daha verimli kullanmanın 10 püf noktasını paylaşıyor. İşte pil ömrünü uzatan öneriler:  

    Ekran Parlaklığı: Ekran parlaklığını otomatik ayarlama moduna almak veya manuel olarak parlaklığı ayarlamak bataryayı korumanın en etkili yollarından biridir.  

    Uyku Modu: Telefon kullanılmadığında ekranın daha hızlı kapanması için uyku modu süresi kısaltılabilir.

    Arka Plan Uygulamaları: Kullanılmayan uygulamaların arka planda çalışmasını engellemek, bataryanın ömrünü uzatır.

    Konum Servisleri: GPS ve konum servislerini yalnızca ihtiyaç duyulduğunda aktif hale getirmek, bataryayı korunmasına yardımcı olur.

    Bildirimler: Gereksiz bildirimlerin kapatılması, ekranın daha az açılmasını sağlayarak enerji tasarrufu sağlar.

    Uygulamalar: Bataryadan en çok enerji tüketen uygulamaları tespit edip, kullanılmayan uygulamaları kaldırmak, sistem kaynaklarını serbest bırakır ve batarya ömrünü uzatır. OPPO’nun ColorOS 5.0 ve üzeri cihazlarında yer alan Güç tüketim analizi sayesinde ön ve arka plan etkinlik süresi dahil olmak üzere her uygulama için ayrıntılı güç tüketimi bilgileri görülebilir.

    Uçuş Modu: İnternet veya telefon görüşmesi yapılmadığı zamanlarda uçuş modunu açmak batarya tasarrufu sağlar.

    Bataryayı Tamamen Boşaltma: Bataryayı düzenli olarak tamamen boşaltmaktan kaçınmak, sağlıklı bir batarya ömrü için idealdir.  Yüzde 20-80 arası bir şarj aralığında tekrar bataryayı doldurmak önerilir.

    Sıcaklık: Telefonu aşırı sıcak veya soğuk ortamlarda bırakmamaya özen göstermek batarya sağlığını korur.

    Şarj: Orijinal ve uyumlu şarj aletlerinin kullanılması, bataryanın sağlığı için son derece önemlidir. Telefonlarda kullanılan şarj özellikleri incelenerek efektif sonuçlar bulunabilir. OPPO telefonlarda yer alan akıllı şarj özelliği bataryanın eskimesini yavaşlatmak için cihazın şarj alışkanlıklarını öğrenir ve şarj etme düzeyini bu alışkanlıklara göre ayarlar. Pil seviyesi yüzde 80’e ulaştığında yüzde 100’e kadar şarj etmeyi kullanmadan kısa bir süre önceye kadar erteleyebilir.