Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 427

    ABD Kadınlar Futbol Ligi FIFA 23’te

    Yapılan ortaklıkla birlikte ABD Ulusal Kadınlar Futbol Ligi’nde mücadele eden tüm kulüpler ve oyuncular, FIFA 23’te yer alacak.

    ABD’deki en iyi kadın profesyonel ligi olan Kadınlar Futbol Ligi (National Women’s Soccer League – NWSL) ve Ulusal Kadınlar Futbol Ligi Oyuncuları Derneği (National Women’s Soccer League Players Association – NWSLPA) ile ortaklığını duyurdu. Bu ortaklıklar ile EA SPORTS, kadın futbolunu öne çıkarma konusundaki kararlılığını bir kez daha göstermiş oldu.

    15 Mart’tan itibaren, FIFA 23’ün yer aldığı tüm platformlarda 12 UKFL takımının Santra, Turnuvalar, Sezonlar / Ortak Sezon ve Online Dostluk Maçları modlarının tamamında yer alması planlanıyor. FIFA 23’te ayrıca dört UKFL stadyumunun yanı sıra; orijinal formalar, oyuncu yüzleri, kupalar ve kutlamalar da bulunacak.

    ABD Ulusal Kadınlar Futbol Ligi’nden (UKFL) sorumlu komisyon üyesi Jessica Berman, ¨UKFL’nin EA SPORTS FIFA 23’e entegre edilmesi kadın futbolunun sınırlarını zorlamaya devam ediyor. Bu; lig, oyuncular ve dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca futbol taraftarı için bir kırılma noktası.¨ açıklamasını yaptı ve ekledi: ¨UKFL’yi evi olarak gören ve dünyada isim yapmış sporcuların, FIFA 23 sayesinde yeteneklerini daha fazla sergileme fırsatı bulmalarından ötürü oldukça heyecanlıyız. FIFA 23 fanatiklerinin UKFL’deki kulüpler ve oyuncular ile oynamaya başlamaları için sabırsızlanıyor; 25 Mart’ta, 11. sezonun ¨start¨ı verildiğinde oyuncuların ve ligin kutlamaya katılmalarını dört gözle bekliyoruz.¨

    EA SPORTS’un markadan sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Andrea Hopelain, ¨EA SPORTS’un kadın futbolu için fark yaratmaya devam etmesi konusunda son derece mutluyuz. Hem UKFL, hem de UKFLOD ile hayata geçirdiğimiz ortaklıklar, bir organizasyon olarak bu branşı ilerletmek adına attığımız önemli adımlardan biri.¨ dedi ve ekledi: ¨Futbolun geleceğinin şampiyonları olmaya, dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca futbol fanatiğini heyecanlandırmaya ve onlara eşsiz bir otantiklik sunmaya devam edeceğiz.¨

    Küresel Kimlik Avı Saldırıları 500 Milyonu Aştı!

    Kaspersky, 2022 yılında dünya çapında kimlik avı önleme sistemi ile sahte web sitelerine yönlenen 500 milyondan fazla erişimi engellemeyi başardığını açıkladı.  Türkiye, Orta Doğu ve Afrika bölgesinde kimlik avı saldırılarının 2021 yılına kıyasla iki kat artığını belirten Kaspersky yetkilileri, bireysel ve kurumsal kullanıcıların %7,9’u kimlik avı saldırılarından etkilendiğini belirtti. Araştırmaya göre Türkiye’de kimlik avından etkilenen kullanıcıların oranı ise %7,7. 

    İstenmeyen e-posta ve kimlik avı saldırıları, teknolojik açıdan karmaşık olmasa da gelişmiş sosyal mühendislik taktiklerine dayanıyor ve bu da onları farkında olmayanlar için oldukça tehlikeli bir hale getiriyor. Dolandırıcılar, özel kullanıcı verilerini toplayan veya dolandırıcılara para transferini teşvik eden kimlik avı web sayfaları oluşturma konusunda hayli becerikli. Kaspersky uzmanları da 2022 boyunca siber suçluların giderek daha fazla kimlik avına yöneldiğini keşfetti. Şirketin kimlik avı önleme sistemi, 2022’de dünya çapında 507.851.735 sahte içeriğe erişme girişimini başarıyla engelledi ki bu, 2021’de engellenen toplam saldırı sayısının iki katı.

    Kimlik avı saldırılarının en sık hedef aldığı alan ise teslimat hizmetleri oldu. Dolandırıcılar, tanınmış teslimat şirketlerinden geliyormuş gibi görünen sahte e-postalar gönderip teslimatla ilgili bir sorun olduğunu iddia ediyorlar. E-posta, kişisel bilgileri veya finansal ayrıntıları isteyen sahte bir web sitesine bağlantı içeren linke tıklayan kurban, dark web sitelerine satılabilecek kimlik ve banka bilgilerini kaybedebiliyor.

    En Sık Hedeflen Kategoriler: Çevrimiçi mağazalar ve finansal hizmetler 

    Finansal kimlik avı ile en sık hedeflenen kategoriler çevrimiçi mağazalar ve çevrimiçi finansal hizmetlerdi. Türkiye’deki finansal kimlik avı girişimlerinin %49,3’ü sahte ödeme sistemlerinin web siteleri, %27,2’si sahte çevrimiçi mağazalar, %23,5’i sahte çevrimiçi banka portalları aracılığıyla gerçekleşti.

    Kaspersky uzmanları ayrıca 2022’nin kimlik avı ortamındaki küresel bir trendin altını çizdi: saldırıların haberciler aracılığıyla dağılımındaki artış ve engellenen girişimlerin çoğu WhatsApp’tan, ardından Telegram ve Viber’den geliyor.

    Suçlular, sosyal medya platformlarında sahte güncellemeler ve doğrulanmış hesap durumu sunarak insanların merakını ve mahremiyet arzusunu istismar ediyorlar ve bu suçlular arasında sosyal medya kimlik bilgilerine yönelik, artan bir talep görülüyor.

    Yeni endüstri çağında Zaman Duyarlı Ağ teknolojisinin önemi artıyor

    Üretimde dijitalleşmenin hızını artıran ve üreticilere bir dizi avantaj sağlayan Zaman Duyarlı Ağ (TSN-Time Sensitive Network) teknolojisi, yüksek bant genişliğine sahip açık ağ sistemiyle birleştiğinde sanayicilere global arenada rekabet etmenin yolunu açıyor.

    Gerçek zamanlı kilit operasyonları ve veri yoğun uygulamaları tek bir kablo üzerinden birbirini engellemeden yapabilmeyi sağlayan Zaman Duyarlı Ağ (TSN) teknolojisi, 21. yüzyılın sanayisinde öne çıkmanın anahtarı konumunda. Artan açık yapı özellikleri ile daha da yüksek performans ve işlevsellik sağlayan bu teknolojinin Sanayi 4.0 ekosisteminde belirleyici olacağının altını çizen CLPA (CC-Link Partner Association) Türkiye Müdürü Tolga Bizel, yeni endüstri çağının oyun kurucuları arasında yer almak isteyen firmalarla bu sektörün daha da büyüyeceğini vurguladı.

    TNS uyumlu cihazların sayısı giderek artıyor

    Zaman Duyarlı Ağ teknolojisi pazarı büyüdükçe firmaların ihtiyaçlarına uygun çözümleri bulmasının kolaylaştığını ifade eden Tolga Bizel; “TSN işlevlerine sahip dünyanın ilk açık gigabit endüstriyel Ethernet’i olan CC-Link IE TSN’ye öncülük ettiğimizden beri pazardaki büyümeyi çok net görüyoruz. Bu teknolojiyle uyumlu endüstriyel otomasyon cihazları oluşturmak için mevcut geliştirme seçenekleri ekosistemi aktif olarak büyüyor. Sonuç olarak, şu anda sekiz şirket satıcıların yararlanabileceği 10 farklı çözüm sunuyor. Bunlar, ana istasyonlar ve cihaz istasyonları için hem donanım hem de yazılım teknolojilerini içeriyor. Donanım çözümlerine bakıldığında, yüksek performanslı ve ekonomik paketler görmek mümkün. Örneğin çoğu firma, işletmesinin ihtiyaçlarına uygun olarak Uygulamaya Özel Entegre Devrelerden (ASIC’ler) yararlanabiliyor. Daha büyük ölçekli firmalar ise Özel İletişim Büyük Ölçekli Entegrasyon (LSI) olarak da adlandırılan geliştirme seçeneklerini tercih edebiliyor. Bu seçeneklerin en büyük özelliği ise entegrasyonun kolay olması ve esnek çözümler sunması. Pazardaki seçenekler arttıkça firmalar da kendilerine uygun çözümleri çok daha rahat bulabiliyor. Bu da firmaların Sanayi 4.0’a hazır olma reflekslerini güçlendirerek üretim verimliliğini ve büyüme potansiyelini artırıyor” dedi.

    Ekran Kartı Sürücüleri Neden Önemlidir?

    Ekran kartları özellikle Windows işletim sistemini tercih edenler için önemli bir faktör. Pazarın iki büyük oyuncusu AMD ve NVDIA piyasaya sundukları ekran kartları için güncelleme yayınlayarak hem bu kartların güncel kalmalarını hem de yeni çıkan oyun/üretkenlik uygulamaları için hazır halde tutuyorlar. Doğal olarak bir ekran kartı alırken kullanıcıların en çok merak ettiği şeylerin başında, dikkat ettiği şeylerin başında güncelleme sıklığı geliyor. Üstelik yukarıda bahsettiğim iki firma dışında bir başka dev de artık lige katılmış durumda.

    Intel’in de sahaya inmesiyle birlikte ekran kartı pazarındaki oyuncu sayısı üçe çıktı. Yıllardır GPU üreten NVIDIA ve AMD, yakın zamanda yeni nesil GPU mimarilerini piyasaya sürdü. Intel Arc Alchemist mimarisi de yeni sayılır, ancak yeterince rekabetçi kartlar göremedik. Donanımın ötesinde, yazılım ve sürücüler de GPU performansı için kritik rol oynuyor. Ayrıca sürücülerin giderek daha karmaşık hale geldiğini söyleyebiliriz.

    Sürücülerin desteklemesi gereken sayısız API var: DirectX 9/10/11/12, OpenGL, Vulkan, OpenCL ve diğerleri. NVIDIA’nın güncel sürücüleri beş farklı mimariyi desteklerken AMD cephesinde durum biraz daha farklı. Bir sürücü grubu yalnızca en yeni RDNA 3 GPU’lara destek sunuyor, diğer sürücüler ise RDNA 2, RDNA, Vega ve Polaris mimarileriyle uyumlu. Neyse ki kırmızı takımın gelecekte birleşik bir sürücü sunacağı söylendi.

    Entegre grafikleri bir kenara bırakırsak, Intel’in destek sunduğu geniş bir ürün yelpazesi yok. Ancak yıllardır dahili grafik birimleri geliştiren Intel, sürücüleriyle birlikte 11. Nesil Tiger Lake, 12. Nesil Alder Lake ve 13. Nesil Raptor Lake grafiklerine destek sunuyor. Bu biraz ilginç, çünkü bu entegre çözümlerin çoğu ile özel Arc GPU’lar arasında performans açısından büyük bir uçurum var.

    GPU sürücü boyutlarının yıllardır oldukça büyük olduğunu fark etmişsinizdir. Sunduğu özellikler, DLSS ve CUDA desteği gibi etkenlerden dolayı NVIDIA sürücülerinin daha büyük olması biraz normal. Game Ready sürücü boyutları aslında daha yüksekti, ancak şirket 3D Vision desteğini sonlandırdığında boyutlar daha küçüldü. Sürücülerin yanı sıra, ayrıca dahil edilen GeForce Experience uygulaması da var. Bu yazılımı ayrı edinmek istediğimizde 124.8 MB’lık indirme yapmamız gerekiyor. Bildiğiniz gibi GFE, NVIDIA sürücüleriyle birlikte geliyor. Üç üreticinin sürücü boyutlarına bakacak olursak:

    Sürücü Sürümü İndirme Boyutu

    AMD 22.11.2 (RDNA 2 ve öncesi) 545.8 MB
    AMD 23.1.1 (sadece RDNA 3) 589.6 MB
    NVIDIA 528.02 (RTX 40 ve öncesi) 813.0 MB
    Intel 31.0.101.4034 (Arc ve Xe) 1.2 GB

    AMD’nin sürücü yapılandırması biraz daha tuhaf. Yalnızca iki ekran kartına destek sunan sürücüler, muhtemelen 100’den fazla farklı GPU’yu destekleyen sürücülerden %8 daha büyük.

    Intel’in Xe & Iris sürücüleri tam 1.2 GB boyutunda! Mavi takım bildiğiniz gibi sürücü konusunda diğer şirketlere göre daha acemi. Mavi takım, Xe grafikleriyle birlikte XeSS desteği ve Smooth Sync teknolojisi gibi bir dizi yeni özellik ekledi. Ancak AMD ve NVIDIA zaten bu tür özellikleri sunuyordu. Intel sürücülerinin neden bu kadar şişkin olduğunu tam olarak bilmiyoruz. Belki de ekiplerin bu konuda daha fazla yol alması gerekiyor. Bu arada, sürücülerin paketten çıkartıldığında daha fazla alan kaplayabildiğini de belirtelim.

     

    Web 3.0 girişimi GAMI Teknoloji’ye yatırım

    Web3 ve blokzincir alanında faaliyet gösteren teknoloji şirketi GAMI Teknoloji, geçtiğimiz dönemde birçok yenilikçi girişimi destekleyen Bulls Girişim’den ilk kurumsal yatırımını aldı.

    Türkiye’nin Web3 ve blokzincir teknolojileri alanında örnek ve öncü markası olarak gösterilen GAMI Teknoloji, ilk kurumsal yatırımını girişimcilik ekosistemindeki tecrübesiyle tanınan Bulls Girişim’den aldı. Şirket, geliştirdiği Web3 teknoloji ürünlerini hem küresel ölçekte kullanıma sunuyor hem de teknoloji ihraç ediyor. Alanında uzman isimler tarafından kullanıma açılan ürünlerin dünyanın 55 ülkesinde kullanıcısı bulunuyor. Öte yandan, GAMI Teknoloji global rakipleriyle girdiği rekabet yarışında dikkat çekiyor. Aktif olarak kullanımda olan ürünler arasında Web 3.0 Pazarlama Platformu, Blokzincir Tabanlı Kitlesel Fonlama Platformu ve NFT ile Çalışan Egzersiz Mobil Uygulaması yer alıyor.

    Kurucu kadro farklı disiplinlerden bir araya geldi

    40 kişiden oluşan uzman ekibi ve güçlü yapılanmasıyla ürünlerin yayına hazırlanması ve yayın sonrasındaki tüm süreçler, kendi iç kaynaklarıyla İstanbul’da bulunan ofis üzerinden yönetiliyor. Ekibin kurucu kadrosu finans, hukuk, yatırım ve pazarlama gibi alanlarda tecrübe sahibi önemli isimlerden oluşuyor.

    “Küresel ölçekte zirveye oynayan bir yapıya bürünmeyi hedefliyoruz” 

    GAMI’nin aldığı ilk kurumsal yatırıma ilişkin değerlendirmelerde bulunan GAMI Teknoloji CEO’su Gökhan Altın, “GAMI Teknoloji olarak, Web3 ve blokzincir ekosistemine yönelik yenilikçi teknolojiler üretiyoruz. Yürüttüğümüz AR-GE süreçleriyle önemli tecrübeler kazanırken, ciddi bir bilgi birikimi de elde ettik. Çalışmalarımızın sonucunda birçok vizyoner girişime yatırım yapan Bulls Girişim’den ilk kurumsal yatırımımızı aldık. Öncelikle yatırım sürecindeki tüm taraflara emeklerinden ötürü teşekkür etmek istiyoruz. Hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımıza hız kazandırarak, küresel ölçekte zirveye oynayan bir yapıya bürünmeyi hedefliyoruz. Şimdi bizleri daha güçlü̈ bir ekiple daha yoğun bir çalışma dönemi bekliyor.” dedi.

    Apple M2 Pro ve M2 Max Bize Ne Sunuyor? (Video)

    Apple yeni nesil işlemcileri Apple M2 Pro ve M2 Max ile karşımıza çıktı. Peki yeni nesil işlemciler bize neler sunuyor? Yakından bakalım…

    Pandemi ile birlikte kişisel bilgisayar kullanımı oldukça arttı. Pandemi öncesi için “her eve bir bilgisayar” derken bugün artık “evde herkese bir bilgisayar” demeye başladık. Pandemi ile birlikte hem iş, hem eğitim, hem eğlence, hem de günlük ihtiyaçlarımızı kişisel bilgisayarlar ile yapmaya ciddi anlamda alıştık. İşte bu noktada da üreticiler en iyiyi sunmak adına büyük geliştirimeleri bizlerle paylaşıyor. Bu noktada en agresif üreticilerden birisi ise tartışmasız Apple. Zira Apple hem laptop, hem masaüstü hem de tablet pazarında kurduğu ekosistem ile bu noktadaki en önemli üreticilerin başında geliyor. Apple geçtiğimiz günlerde yaptığı bir online etkinlik ile yeni nesil yonga setlerine sahip laptoplarını bizlere sundu. İşlemci pazarını yeniden yazan Amerikalı şirket, Apple M2 Pro ve M2 Max yonga setleri ile karşımızda.

    Şu anda www.mediamarkt.com.tr internet sitemizden de mağazalarımızdan da bu ürünleri satın alabilir ve inceleyebilirsiniz. Apple bilgisayarlar için “fiyat pahalı” demek oldukça normal bir durum. Zira gerçekten de fiyatlar biraz pahalı ama şunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Yeni nesil M2 Pro ve M2 Max işlemcilere sahip Apple MacBook Pro aldığınızda bunu çok uzun süre kullanabiliyorsunuz. Zira Apple her yıl geliştirdiği kendi MacOS yazılımını çok uzun süre (6 Yıl Gibi) bilgisayarlarına sunarak bu noktada sürekli olarak güncel bir bilgisayarınız olmasını da sağlıyor.

    Yeni nesil Max ve Pro işlemcilerin bizler ne sunduğunu bir video ile sizlerle paylaştık. Bu noktada ürün alırken de bu videonun sizlere yardımcı olacağını düşünüyoruz. Şimdi arkanıza yaslanan ve yeni nesil işlemcilerin bizlere gerçek dünyada neler sunduğuna yakından bakalım…

    Atomic Heart ve THE FINALS için NVIDIA Game Ready sürücüsü geliyor

    NVIDIA, NVIDIA DLSS 3 destekli Atomic Heart ve 7 Mart’ta başlayan THE FINALS kapalı betası  için yeni bir GeForce Game Ready  Sürücüsü yayınladı.

    Bu yeni sürücü aynı zamanda GeForce RTX 30 ve 40 Serisi GPU’larda Google Chrome ve Microsoft Edge tarayıcıları aracılığıyla yayınlanan herhangi bir videonun kalitesini artırmak için yapay zeka kullanan RTX Video Super Resolution (VSR) desteğini de sunuyor.

    21 Şubat’ta Atomic Heart piyasaya sürüldüğünde, GeForce RTX oyuncuları, NVIDIA DLSS 3, NVIDIA DLSS 2 ve NVIDIA Reflex teknolojileriyle desteklenen oyunda, üst düzey bir performans yakaladılar.

    DLSS 3 etkinleştirildiğinde, GeForce RTX 4090 ile 4K performansı %90 artırılarak 184 FPS’e ulaşılırken bu rakam GeForce RTX 4080 ile %80 artırılarak 146 FPS’ye çıkarılıyor. 1440p’de GeForce RTX 4070 Ti ile DLSS 3, 160 FPS’in üzerinde maksimum ayarlarda çalışan performansı %62 artırıyor. DLSS 3 ayrıca CPU’ya bağlı senaryolarda performansı artırmaya yardımcı olabiliyor.

    Embark Studios’un THE FINALS, mahvolmuş bir dünyada geçen, benzersiz oyun deneyimleri sunan, ücretsiz bir nişancı oyunudur. Merakla beklenen oyun ayrıca aşağıdakiler de dahil olmak üzere NVIDIA teknolojileriyle destekleniyor:

    • NVIDIA Reflex – Seçenekler menüsünde tek bir tıklamayla etkinleştirilen Reflex, sistem gecikmesini %55’e kadar azaltarak oyunu daha da duyarlı hale getiriyor ve oyun içindeki gecikmelerin azaltılmasına yardımcı oluyor. THE FINALS gibi rekabetçi nişancı oyunlarında Reflex desteği, oyunculara ölüm kalım arasındaki farkı yaratabilecek bir rekabet avantajı sağlıyor.
    • NVIDIA DLSS – RTX oyuncuları, yapay zeka destekli NVIDIA DLSS teknolojisini etkinleştirerek performansı en üst düzeye çıkarıyor.
    • NVIDIA RTXGI, binalar havaya uçarken ve duvarlar çökerken ışık ve gölgeyi doğru bir şekilde hesaplamak için kullanılıyor.

    Fidye yazılımı saldırıları iş dünyasını tehdit ediyor

    Siber alanda yaşanan fidye yazılımı saldırıları iş dünyasını tehdit etmeye devam ediyor. Tehdit aktörleri tarafından organize edilen saldırılar her geçen gün daha karmaşık ve yoğun bir hale geliyor. Brandefense tarafından hazırlanan “Fidye Yazılımı Trend Raporu” araştırması sektörleri büyük zararlara uğratan saldırılara ilişkin önemli detayları içeriyor.

    Siber alanda faaliyet yürüten kötü niyetli fidye yazılımı grupları, maddi kazanç elde etmek adına iş dünyasını tehdit etmeye devam ediyor. Yapılan saldırılarda kullanılan yöntemlerin daha karışık ve yoğun hale gelmesi kurumsal yapılar için ciddi tehditler oluşturuyor. Tehdit aktörleri, kurumsal yapıların dijital dünyadaki varlıklarına saldırarak önemli verileri ele geçiriyor ve mağdurları fidye ödemeye zorluyor. Brandefense tarafından yayımlanan “Fidye Yazılımı Trend Raporu” 2022’nin ikinci yarısındaki fidye yazılımı saldırılarına dair kritik verileri içeriyor.

    Brandefense’in uzman ekibinin istihbarat analiz raporuna göre, geçtiğimiz yıl yapılan saldırılarda hastaneler gibi kritik öneme sahip kurumların da hedef olduğu görülürken, saldırıların bir hastanın ölüm vakasıyla sonuçlandığı bildirildi. Özellikle yılın son çeyreğinde Sağlık Hizmetleri ve Halk Sağlığı alanında görülen saldırı sayısının 40 olduğu düşünüldüğünde, tehdit aktörlerinin doğrudan günlük yaşamı etkileyen kritik sektörleri hedef aldığı görülüyor. Güvenlik uzmanları birçok sektörde güvenliğimizi tehdit eden siber tehditlere karşı tetikte olmamız gerektiğine dikkat çekiyor.

    Raporda yer alan verilere göre 2022’de fidye yazılımı saldırılarının artış gösterdiği görülüyor. 2022’nin son altı ayında hastanelere, okullara, savunma sanayi şirketlerine ve kritik altyapı tesislerine yönelik saldırılarda ciddi bir artış tespit edildi. Bu dönemde sağlık, eğitim, enerji, gıda ve tarım gibi sektörlerde gerçekleştirilen kötü niyetli saldırılar büyük kayıplara yol açtı. Şirketler saldırılar sebebiyle yalnızca maddi açıdan zarara uğramıyor, aynı zamanda manevi olarak da itibar kayıpları yaşanıyor.

     

    Melih Bayram Dede’nin ‘Teknoloji ve Hayat’ Kitabı çıktı!

    Gazeteci Melih Bayram Dede’nin sosyal medyadan yapay zekâya, fiber internetten algoritmaların geleceğine kadar birçok farklı konuda teknoloji gündemini değerlendirdiği ‘Teknoloji ve Hayat’ kitabı okuyucularla buluşuyor. Kitapta sosyal medya şirketlerinin politikaları ve toplumsal etkileri inceleniyor.Algoritmanın götürdüğü yere gitmeyin!

    Gazeteci Melih Bayram Dede’nin ‘Teknoloji ve Hayat’ adlı kitabı Liz Yayınları‘ndan çıktı. Yazar, 126 sayfalık kitapta, teknolojinin gelişimi ile beraber hayatımızda meydana getirdiği toplumsal etkileri ele alıyor. Farklı bakış açılarıyla bu gelişmelere yeni bir yorum getiren Melih Bayram Dede, teknolojinin bugüne kadar anlatılmayan yönlerine dikkat çekiyor.

    Kitapta, ‘Algoritmanın götürdüğü yere gitme’, ‘Bilgi ararken algı yönetimi kurbanı olmak’ ve ‘Kâr hırsı mahremiyeti örseliyor’ gibi konu başlıkları altında sosyal medya şirketlerinin politikalarının toplum üzerindeki etkisi sorgulanıyor.

    Dijital dünyanın karanlık odası: Sosyal medya

    ‘Trolleşme temayülü’ ve ‘Sosyal medya, âdâb-ı muâşeretten azade midir?’ gibi başlıklar altında da bireylerin sosyal medya kullanımının yan etkileri ele alınıyor. Yazar kitapta özetle şu görüşlere yer veriyor: “Sosyal medya şirketleri, yapay zekâ destekli algoritmalarla, neredeyse bütün insanlığın belleğini şekillendiren güçler haline geldi. Şeffaf olmayan algoritma politikalarıyla sosyal medya şirketleri, neyin öne çıkarılacağına, neyin geri plana atılacağına karar verirken, dünyayı zihinsel olarak dönüştürüyor.

    Geleceğimizi dijital dünyanın kuralları belirliyor!

    Bugün kanaatlerimizi sosyal medyadaki zaman akışımıza düşen içerikler belirliyor. Karşımıza teklifsizce çıkan, bağlam bütünlüğü olmayan içerikler, zaman içinde, bir olaya, bir konuya ve bir topluluğa ait yargılarımızı şekillendiriyor biz fark etmeden. Toplumsal iletişim, yaşam, eğlence ve aynı zamanda da iş aracı haline gelen bu platformlar, neyi, nasıl, ne zaman yapacağımıza karar veriyor ve milyarlarca insanı belirledikleri şekillerde hareket etmeye, yaşamaya, içerik üretmeye zorluyor.”

    ‘Gerçek’e kim karar verecek?

    Dezenformasyonla mücadele adı altında devlet kurumlarına verilecek sınırsız içerik kaldırma yetkisinin, daha vahim sonuçlar doğurabileceğini belirten Dede, şu görüşleri savunuyor: “Gerçeğin ne olduğuna sadece devletlerin karar verebildiği bir düzende ‘gerçek’, eğilip bükülebilen bir şey haline gelebilir. Bu da halkı dezenformasyondan korumak yerine, halka yönelik algı yönetimi faaliyeti olarak karşımıza çıkabilir. Dolayısıyla ucu açık bir mekanizmayla karşı karşıyayız. Çözüm, şeffaf ve halktan bilgi saklamayan bir mekanizma kurmaktan geçiyor. Yetkileri ve sınırları net olmayan, şeffaflıktan uzak yapılar, dezenformasyonla mücadele iddiasıyla yola çıkıp, halkın haber alma ve ifade özgürlüğüne darbe vuran aygıtlar haline gelebilir.”

    Melih Bayram Dede kimdir?

    1970 Gebze doğumlu. 1993’te gazeteciliğe başladı. 1995-2019 arasında Yeni Şafak gazetesi teknoloji editörlüğü, 2005-2012 arasında yenisafak.com.tr genel yayın yönetmenliği, 2006-2011 arasında TVNET televizyonu TechnoLogic programı yapımcı ve sunuculuğu yaptı. 2001’de Türkiye Yazarlar Birliği tarafından ‘Elektronik Yayıncılık Ödülü’ne layık görülen Dergibi adlı kültür sanat ve edebiyat portalını kurdu ve yönetti. Gazete yazılarıyla, 2012’de Ekonomi Gazetecileri Derneği‘nden Turkcell Özel Ödülü, Telekomcular Derneği‘nden ise ‘2012 Yılının Bilişim Yazarı Ödülü’nü aldı. Sürekli Basın Kartı sahibi olan Dede, Bilişim Medyası Derneği ve Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti üyesi. 2022’den bu yana Diriliş Postası gazetesinde teknoloji odaklı köşe yazıları kaleme alan Dede’nin İnsan Yayınları tarafından 2004’te yayımlanan ‘İnternet’ adlı bir kitabı daha bulunmaktadır.

    Red Hat – NVIDIA iş birliği genişletiliyor

    Red Hat OpenShift’in NVIDIA Aerial SDK ve NVIDIA yazılım tanımlı hızlandırıcı desteğiyle RAN, sınır bilişim, yapay zeka (AI) ve özel 5G çözümlerinin daha hızlı geliştirilmesi hedefleniyor.

    Açık kaynak çözümlerinde dünya lideri Red Hat, radyo erişim ağlarının (RAN) hibrit ve çoklu bulut üzerinde sektör standardı sunucuları kullanarak hizmete alınabilmesi için NVIDIA ile iş birliği yaptığını duyurdu. Dünyanın öncü kurumsal Kubernetes platformu Red Hat OpenShift, özel veri merkezlerinden çoklu genel bulutlara ve ağlardaki sınır alanlara kadar pek çok yerde yazılım tanımlı 5G sanal radyo erişim ağı (vRAN) ve kurumsal yapay zeka uygulamaları için NVIDIA’nın birleşik hızlandırıcılarını ve NVIDIA Aerial™ yazılım geliştirme kitini (SDK) destekliyor.  Bu sayede kullanıcılar erişebildikleri şekillendirilebilir bir altyapı sayesinde sınır bilişim, özel 5G, yapay zeka (AI) ve daha fazlası için yoğun bilişim kaynağına ihtiyaç duyan uygulamaların veri taleplerini daha fazla esneklik ve birlikte çalışma, risk azaltma ve daha hızlı yatırım getirisi gibi imkanlarla daha iyi karşılamalarını sağlıyor.

    Şekillendirilebilir bir altyapı, şirketlerin sadece belirli işler için kullanılabilen, alan kaplayan donanım ve özel yazılım ihtiyacını ortadan kaldırarak mevcut kaynaklarını ve BT ortamlarını iyileştirmesine yardımcı oluyor. NVIDIA’nın GPU’ları, DPU’ları ve NVIDIA Ampere GPU ile NVIDIA BlueField-2’yi tek ve yüksek performanslı bir pakette bir araya getiren birleştirilmiş hızlandırıcıları bilişim, depolama ve ağ kaynaklarını birbirinden ayırarak geleneksel CPU’ların üzerindeki yükü azaltıyor. Böylece altyapıyı yoğun kullanan görevler ayrıştırılıyor ve paketler daha iyi güvenlik önlemleriyle daha hızlı işlenebiliyor.