Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 421

    Dünya Su Günü Nedir, Neden Önemlidir?

    Su, gezegenimizin en değerli kaynaklarından biri. Elbette petrol, altın, kömür gibi kaynaklar ekonomi ve gelişim için önem taşıyor. Fakat suyun yeri ayrı. Çünkü altınsız yaşayabiliriz ama susuz hayatta kalma şansımız yok. Ne yazık ki çevre kirliliği artınca doğal su kaynaklarında büyük bir risk konusu olmaya başladı. Güvenli ve temiz suya erişim önümüzdeki yılların en önemli önceliklerinden biri haline geldi. Bu nedenle, suya dair sorunların farkında olmak hayati öneme sahip. Sonuçta suyun sorumlu kullanımını teşvik etmek için 22 Mart Dünya Su Günü özel anlam taşıyor.

    Dünya Su Günü
    Dünya Su Günü ile okyanuslar başta olmak üzere tüm su kaynaklarına dair detaylı raporlar hazırlanıyor

    Dünya Su Günü Nedir?

     

    1993’ten beri her yıl Dünya Su Günü, farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Bu günü Birleşmiş Milletler ve UNESCO ortaklığı organize ediyor. Her yıl Dünya Su Kalkınma Raporu güncel verilerle büyüyor. Verilere göre dünyada güvenli suya erişimi olmayan 2.2 milyar insan yaşıyor. Özetle Dünya Su Günü, suyun değerini, suyun hayatımızda oynadığı temel rolü anlatıyor. Elbette onu nasıl daha iyi koruyabileceğimizin de altınız çiziyor.

    dünya su günü
    Philips’in ağırlıklı olarak bio plastik malzeme ile ürettiği su ısıtıcısı

    Philips HD9365/10

     

    Su konusu ile mutfağımızı yan yana koyduğumuzda su ısıtıcıları akla geliyor. Philips bu alanda öncü bir adım atıyor. 2200W güce ve 1.7 litre kapasiteye sahip bu ısıtıcı %100 biyo bazlı plastikten üretiliyor. Bunun sonucu olarak da markanın iddiası ürünün %25 daha az karbon izi meydana getirdiği. Sürdürülebilir ve çevreci bir duyarlılık sergilediği için markayı tebrik ediyoruz. Kireç önleyici filtre, kendi kendine kapanma gibi özellikler HD9365’in önemli artıları. Tasarım olarak da şahsen ürünü son derece minimal ve şık bulduğumu belirtmek isterim.

    • Ürünü bu adresten inceleyip satın alabilirsiniz.

     

    Electrolux Explore 7 (E7K1-6BP)

     

    Genellikle su ısıtıcılar 2200W güce sahipken bu ürün 2400W değer ile geliyor. Böylece kaynatma ya da ısıtma sürecini daha hızlı yapabiliyorsunuz. 1.7 litre kapasitesi olan ürünün güzel bir özelliğinden bahsetmek istiyorum. Suyu kaynattıktan sonra yaklaşık 40 dakika kadar ürün termos görevi görüyor. Yani 40 dakika içerisinde soğuma gerçekleşmediği için tekrar kaynatmanız gerekmiyor. Bu da daha az elektrik harcamanızı sağladığı için faturaya yansıyor. Çevreye ve bütçeye duyarlı tasarımı nedeniyle Explore 7 güçlü ve başarılı bir ürün.

    • Ürünü bu adresten inceleyip satın alabilirsiniz.

    Fakir Ojo

     

    Eğer siz de su ısıtıcıda cam tercih ediyorsanız Fakir Ojo uygun fiyatlı bir alternatif. Cam, plastik veya benzeri malzemelere göre daha sağlıklı bir malzeme. Ayrıca cam olması nedeniyle şeffaf olması bakımından da mutfakta ayrı bir duruş sergiliyor. Kullanmadığınız zaman kabloyu saklama yuvasına dolayarak yerden de tasarruf etmek mümkün. 1.8 litre hacme sahip ürün piyasa ortalamasının biraz üzerinde. Ürünün ısıtma gücü 2200W.

    • Ürünü bu adresten inceleyip satın alabilirsiniz.

     

    Özetleyecek olursak Dünya Su Günü, bu kaynağın değerini anlamamız için bir fırsat. Tarımdan, sanayiye birçok alanda ihtiyaç duyduğumuz su, risk altında. Ne yazık ki en hayati kaynağımıza en büyük tehdidi yine biz oluşturuyoruz. Umarız kazanacağımız bilinç ile suyumuza sahip çıkmayı çok geç olmadan öğreniriz.

     

    Need for Speed Unbound – Volume 2, kontak çeviriyor!

    Lakeshore’daki yarış daha yeni başlıyor! 21 Mart’ta piyasaya çıkacak olan Need for Speed Unbound – Volume 2 ile oyuncular, arkadaşlarıyla beraber Lakeshare Online’ın altını üstüne getirecekler.

    EA’in ünlü yarış oyunu serisi Need for Speed’in son versiyonu Unbound için yayınlanacak olan Volume 2 güncellemesi, birçok yeni yükseltme, event ve günlük challenge içerecek.

    Güncellemeyle beraber; yeni ödüller, yeni yarışlar, kozmetik öğeler ve daha fazlası oyuncularla buluşacak. Çok oyunculu modda çevrede cirit atan polisler gerilimi tırmandırırken yeni günlük challenge’lar, playlist’ler ve event’ler oyuna yepyeni bir soluk getirecek. Ayrıca, Volume 2 ile beraber onlarca aktivitenin ve collectible’ın yerini gösteren, download edilebilir yeni bir içerik de (DLC) oyuna eklenecek.

    Need for Speed Unbound – Volume 2 ile gelecek olan tüm yenilikler şunlar:

    •     Yeni Eklentiler: Endurance event’lerini ve Rumble yarışlarını içeren birçok ek içerik… Ayrıca oyuncular, çok oyunculu modda, arkadaşlarının yardımıyla polisleri provoke ederek yarışın ¨kurallarını¨ değiştirebilecek ve büyük ödüller kazanabilecekler.
    •     Daha fazla seçenek: XP ve ¨banka¨ kazanabilmek için üçü günlük olmak üzere 40’tan fazla yeni challenge… Yanı sıra oyuncular, yeni Hot Laps pistlerinde, 30 saniyelik ¨sıkıştırılmış¨ yarışlarda zamana karşı yarışarak yeni ödüller elde edebilecekler. Oyuna çeşitlilik katacak olan yeni ¨playlist event¨leri ise nadir – kişiselleştirilmiş ‘Lotus Emira Balmain Edition’ gibi eşsiz ödüller içerecek.
    •     Yeni ödüller: Oyuncular; yeni sürüş efektleri, pozlar, çıkartmalar ve daha fazlası ile Lakeshore sokaklarında tarzlarını sergileyebilecekler.
    •     Yeni DLC – Keys to the Map: 160’tan fazla aktivite ve 260’tan fazla collectible (100 oyuncak ayı, 80 grafiti ve 80 billboard); ceket, tişört ve eşofman altından oluşan özel Fury and Zen kıyafeti… Tamamı, bu yeni DLC ile (ücretli olarak) Unbound’a eklenecek.

     

     

    Diablo 4 erken erişim deneyimleri

    0

    Oyun dünyasında taşları yerinde oynatan Diablo serisinin yeni üyesi Diablo 4’ü deneyimledik. Diablo 4 erken erişim dönemi ile bize neler sunuyor? Hepsi ve daha fazlası Diablo 4 erken erişim yazımızda!

    2000 yılının Haziran ayının sonlarına doğru oyuncularla buluşan Diablo 2 oyun dünyasında öncesi ve sonrasıyla çok fazla denklemi elden geçirten bir yapım olmuştu. Oyuncuların oyun algısında kaba bir tabir vardır. Bir oyun iyiyse ona benzer yapımlar ararlar. FPS oyunları için “DOOM’a benzer” kalıbı nasıl çok popüler olmuşsa Diablo 2 de kendi türünde tüm habitatı değiştiren bir yapım olarak geleceği şekillendirdi. Benzerleri çıktı, klonları yapıldı, “Diablo killer” sıfatı ile onu bitireceğini iddia eden oyunlar piyasaya çıktı.

    Değişmeyen tek şey ise Diablo 2’nin olduğu yerde duruyor olmasıydı. Bırakın yerinden etmeyi, huzurunu bile bozamadılar. 2001 yılında gelen ek paket ile birlikte eklenen 2 karakter, yeni bir Act ve patch’lerle birlikte Diablo 2 uzun yıllar oyuncular için mihenk taşı olarak yerini korudu.

    O dönemler Blizzard’ın oyun geliştirme konusunda ne kadar virajı genişten aldığını öğrendiğimiz yıllardı aslında. Diablo 2 LoD 1.09d Patch’inden neredeyse 2 yıl sonra 1.10, yine 2 yıl kadar sonra da 1.11 patch’leri ile oyunu 2005 yılına kadar taşıdılar.

    Var olan sistematikte sinerjileri eklediler ve başka değişimler gerçekleştirdiler. Bizler bu süreçte neler neler yapmadık ki? Ben aktif olarak LoD ile dahil oldum bu serüvene. Klanlar kurduk, forumlar üzerinden buluşmalar yaptık, TCP/IP sekmesinden multiplayer tarafta oyunlar kurup sabahlara kadar BAAL Run’lar attık. 2000’lerin başında yeni yeni yaygınlaşan Internet Kafe’lerde toplanıp saatlerce oyun oynadık, şuan tanıştığım 20’den fazla arkadaşımla o dönem Diablo 2 mevzusuna tanıştım.

    10 yıl kadar oynadım bu oyunu, Orijinal olarak parasını verip aldığım, kutusunu Türkçe açıklama kitapçığını hala sakladığım bir oyun. Skill’leri, buildler, defterlere not alıp, item’lardan gelecek bonusları, düşen eşyaları kasa defteri tutar gibi kenara yazdığım bir oyundu. Ben hayatımda hiçbir sınavın sorusunu, herhangi bir formülü bu kadar net hatırlamıyorum şu an. Ama konu Diablo 2 olursa size çatır çatır Bowazon nasıl yapılır, Jawazon’da neye dikkat etmek gerekir diye balkon konuşması yapabilirim.

    Bütün bunlar üzerine Diablo 3 için serüven başladığında aslında D2 Hype’ımızın karşılığının tam D3 olmadığını anlamamız biraz zaman alacaktı. Biz daha karanlık, daha mistik bir oyun beklerken hayallerimizden biraz uzakta, başka bir Diablo klonu gibi bir oyun ile karşılaştık. Oynadık elbette, yoklukta Diablo sever biri için benzer oyun bulmak ve oynamak zordur. D3 kendini ilerleyen zamanda toparladı toparlamasına ama o kalpten bağlanma kısmını ben şahsen çözemedim. Olmadı bir türlü. Diablo 2’nin yarattığı efekt çok başkaydı bünyemde. Yaşımın 16-17 olduğu fırlama dönemimde karşılaşsam belki severdim! Diablo oynuyoruz diye o zamanlar çok popüler olan “Satanist haberleri” sayesinde olmadık konuların hedefi de oluyorduk. Çok şükür kimseyi doğramadık bu oyunu oynayıp ama tabii ki bu algıyı kırmak da biraz zamanımızı aldı. Hazır yeri açılmışken böyle bahsetmek de istedim.

    Ve Diablo 4 duyuruldu! Elimiz ayağımız titremedi değil o tanıtım sırasında. 1 Kasım 2019’dan bugüne kadar uzun bir süreç geçti. Bu süreçte oyuna dair beklentimi minimumda tutmak, Hype olup sonrasında işin ucunu kaçırmamak adına müthiş bir kaçış sergiledim. Çok şükür oyuna kendim temas edene kadar bütün içerikleri okumamak için iyi bir direnç gösterdim. Bu yazı Diablo 2 konseptini çok seven ve o gözle Diablo 4 değerlendirmesi yazan birinin yorumlarıdır.

    Erken erişim ile oyuna ulaştığımızda 3 farklı karakterin bizi beklediğini gördük. Rogue, Barbarian ve Sorcerer. Ana mekanik olarak tank, hasar ve element tarafındaki tüm merkez karakterleri deneme fırsatınız bu şekilde elinize geçiyor. Daha hybrid olarak baktığımızda Druid ve Necromancer’ın ilerleyen dönemde aramıza katılacağını söyleyebiliriz.

    Karakter yaratma ekranı artık çok daha detaylı. Karakterin saçı başı ile başladığınız süreçte küpesi, vücut dövmesi, kaşları, saçları derken size özel bir karakter olması açısından oldukça yol almışlar. Kozmetik kısmı geçtikten sonra oyun sizi sinematikler ve hikaye anlatımları ile sarmaya başlıyor.

    Diablo 3’e göre daha brutal, daha grotesk, daha karanlık ve mistik bir oyun karşımızda.

    Diablo 3’e göre daha brutal, daha grotesk, daha karanlık ve mistik bir oyun karşımızda kapı gibi duruyor diyebiliriz. Müzik seçimleri, mekan tasarımları, animasyonları, oyun deneyimi dahil bu defa gerçekten köklere dönüp bazı doğru noktaları çok iyi ele almışlar.

    Diablo 2’de beni en çok etkileyen nokta büyülerin ve ambiansın oyuncu üzerinde oluşturduğu etkiydi. Bu sebeple Sorcerer ile oyuna başladım. Dört ana yetenek arasından ilerlemeye başlayan yetenek ağacının yeni hali biraz kafa karıştırıyor fakat kullanım / fayda dengesine göre kendi seçiminizi hızlıca bularak ilerleyebiliyorsunuz. Fire, Cold ve Lightning tabanlı büyülerden seçerek kendinize bir yol oluşturuyorsunuz. Yeni yetenek ağacı karışık durmasına rağmen ilerleyen zamanda alışma eğrinize göre daha iyi fayda sunabilecek bir rotada hazırlanmış. 4 ana yetenek, 2 mouse tıklamasına atanan yetenek ile birlikte güçlendirme ismi verilen belli yüzde ile aktifleşen özel durum yeteneği ile aksiyona başlıyoruz. Basic Skills, Core Skills, Defensive Skills, Conjuration Skills, Mastery Skills ve Ultimate Skills başlıklarında puan verdikçe ilerleyebildiğimiz bir yetenek ağacımız var. Ağacın son kısmında maksimum derecede puan yakıldığında ulaşılan ek bir bölüm daha var, erken erişim için şimdilik o bölüm kapalı.

    Büyüler ve etkileri genel olarak güzel duruyor. Çok fazla seçeneğiniz varmış gibi gözükse bile solo oynamak istediğinizde zorlanacağınız buildleri seçmeniz çok olası. Bu elbette Diablo 2’de de böyle idi. “Her yetenek de herkese çok vurmuyormuş” gibi düşünebilirsiniz fakat bu bir online oyun ve parti kurmanız gereken zamanlarda sizin AoE dediğimiz çevresel hasar vermeniz gerekecek. Yetenek skalası bu açıdan uykusuz gecelerin işaretini veriyor.

    Görevler yine bilindik “Oraya git, bunu kes, şunu topla, bana getir” formülü gibi başlasa bile bazı görev serileri kendi içinde harika anlatımlara ve şaşırtıcı olaylara da sebebiyet veriyor. Sinematik ve hikaye anlatımı konusunda bugüne kadar görmediğimiz kadar cüretkar bir Diablo oyunu karşımızda duruyor. Sahneler daha etkileyici, anlatım daha kuvvetli, olay örgüsü ve akış sizi daha diri tutuyor. Diablo’nun ana olayı size başta bir şeyleri anlatması, Boss’lara gelene kadar 300 milyon 500 milyar tane yaratık kesip eşya toplamanız ve çıktığınız Boss’tan tek yiyip ölmenizin heyecanıdır diyebiliriz. O Boss’u kesmeden evvel izleteceği kısa videolarla ve içerik ile sizi ana konuya geri ışınlar ve ne yaptığınızı hatırlatırdı. Şimdi ise baştan sona kapkaranlık bir anlatım dili ile tüm olayın içinde tutuluyorsunuz.

    Bu sahneyi kim unutabilir ki?

    Lilith karakterinin oyun üzerinde yarattığı dominant etki gerçekten inanılmaz boyutlarda. Hem iletişim, hem görsel, hem anlatım tarzı, imgeleme ve aklınıza gelebilecek bütün açık kapılarda Lilith’in manen muhteşem bir bağının oluşturulduğunu görüyorsunuz.

    Diablo 2 gerçek bir 3D oyun olmadığı halde perspektif açıdan izometrik harika görünen, diorama gibi oluşturulmuş muazzam haritaları ve mekan tasarımları ile ruhumuza işliyordu. Diablo 3 bu konuda biraz daha parlak dururken, Diablo 4 ile bu atmosfer tekrardan Diablo 2 dönemine götürülmüş. Karanlığı, korkuyu ve detay seviyesini iliklerinize kadar hissedebiliyorsunuz. Girdiğiniz bir köyün küçük yada büyük olması, şehir merkezi kıvamında olması ya da harici bir yerleşim merkezi olması gibi aşamaları gözleriniz ile ayırt edebileceğiniz kadar gerçekçi bir yaşanmışlık hissiyatı sunabiliyor. Diablo 2 de her Act farklı bir bitki örtüsü ve tema ile aksiyonu bize yaşatırdı. Erken erişimde girdiğimiz zindanlar, dolaştığımız alanlar ve gördüklerimize bakacak olursak, o kadar dikey bir değişim olmadan da farklı deneyimleri arka arkaya yaşamamız olası gibi duruyor.

    Erken erişim içerisinde ana görevler ve yan görevlerle birlikte etrafta gezerken dahil olabileceğiniz açık etkinlikler de sunuluyor. Ana görevler olabildiğince güzel ve sizi olaylara dahil ederek ilerlerken yan görevlerin varlığı ise haritayı ve çevredeki fırsatları daha fazla deneyimlemeniz adına bulunuyor. Erken erişimde oynanabilen 3 karaktere ek olarak Necromancer ve Druid ile 24-27 Mart tarihlerinde gerçekleşecek Open Beta sürecinde herkes oynayabilir olacak. Haftaya yeni deneyimler ile Diablo 4’ün betasına geri döneceğiz!

    Beta olduğundan dolayı görsellerin kalitesi ve teknik kısımlara çok yorum yapmayacağım fakat DLSS’i görenler şaşırmasın derim. Oldukça iyi görünen grafikleri daha da kullanışlı hale getirmek için geliştiriciler var gücüyle çalışmış.

    Diablo 4 için çıkış tarihi 6 Haziran 2023. Çok uzak bir tarih değil fakat şu betadan sonra bu heyecanla nasıl bekleyeceğiz işte orasını tam bilmiyorum diyebilirim!

    Mcdodo, en hızlı şarj sistemlerini tanıttı

    0

    Mcdodo, kesintisiz iletişim için ürün portföyüne mobil hayatı kolaylaştıran ürünler eklemeye devam ediyor.

    Mobil aksesuar markası Mcdodo, her yaşa ve zevke hitap eden geniş ürün gamıyla, ihtiyaca uygun teknolojik aksesuarlar üretmeye devam ediyor. Mcdodo; USB-C hub’lar, LED ışıklı hızlı şarj kabloları, hızlı GaN şarjlar, bluetooth kulaklıklar ve kablosuz şarjlı araç tutacağı gibi pek çok inovatif ürünün de içinde olduğu 350’nin üzerinde aksesuar seçeneğine her geçen gün yenilerini eklemeye devam ediyor.

    Mcdodo’nun yenilikçi ürünlerinin en yenisi olan Type-C ve USB girişli şarj cihazı ve 15.000MAh Powerbank, birkaç cihaz birden taşıma zahmetini ortadan kaldırıyor. Aynı zamanda powerbank olarak da kullanılan cihaz, küçük boyutu ve çoklu işleviyle taşınabilir şarj cihazlarından arasında fark yaratıyor.

    USB portu, çift taraflı Type-C portu olan ve hem giriş hem de çıkış olarak kullanılabilen Type-C portu bulunan cihazın gövdesinde, aynı zamanda lightning ve Type-C bağlantılı 2 adet kablo bulunuyor bu sayede ekstra bir şarj kablosu taşımanıza da gerek kalmıyor.

    Mcdodo’nun hızlı şarjdan çok daha fazlasını vadeden yeni ürünü 140W GaN5 Pro şarj adaptörü, bugüne kadar sunulan en hızlı ve yüksek şarj deneyimini, çoklu giriş avantajıyla sunuyor. Teknoloji harikası GaN adaptörlerin sunduğu bütün nimetleri, taşınabilir boyutunda bir araya getiren cihaz; telefon, tablet ve bilgisayarınıza aynı anda yüksek güç veren GaN5 teknolojisine sahip.

    OPPO Find X6 Pro Geliyor! Peki O da Bizi Görecek mi? (Video)

    Nihayet beklenen gün yaklaşıyor ve OPPO Find X6 Pro geliyor. Peki Find X6 serisi bize ne sunacak? Lansman öncesi yakından bakalım…

    Akıllı telefon pazarında inanılmaz bir hareketlilik yaşanıyor. Galaxy S23 serisi sonrasında, yarın Huawei P60 serisi ve perşembe günü de OPPO Find X6 serisi ile tanışacağız. Daha sonra da Mayıs ayında Google Pixel 8 modelleri ile tanışacağız. Yani özellikle amiral gemisi pazarda büyük bir hareketlilik var. İşte bu pazarın bize sorarsanız en önemli oyuncusu olmaya aday OPPO Find X6 Pro ve Find X6 serisi için geri sayım başladı. Peki her iki telefon bize ne sunuyor?

    Öncelikle kafalardaki en büyük soru “OPPO Türkiye Pazarından Çıktı mı?” düye düşünüyoruz. Böyle bir durum söz konusu değil ve OPPO Türkiye pazarında telefon satmaya devam ediyor. MediaMarkt mağazalarına gelerek OPPO telefonları inceleyebilir satın alabilir ve MediaMarkt online mağazaya giderek de tüm OPPO ürünlerini buradan satın alma imkanına sahipsiniz. Bu noktada OPPO cihazaların güncelleme almaya devam ettiğini de belirtelim.

    Find X6 ve Find X6 Pro serisinde periskop kamera nihayet geri dönüyor. Ortaya çıkan görsellere baktığımızda Find X6 serisinde olmasa da Find X6 Pro serisinde Hasselblad ile çalışıldığını görüyoruz. Detayları ise kısa süre içinde öğreneceğiz Bununla birlikte Find X6 Pro modelinde daha önceden Xiaomi 12S, Vivo X90 Pro+ ve Xiaomi 13 Pro serisinde gördüğümüz 1″” sensör büyüklüğüne sahip  Sony IMX989sensörü göreceğiz. Detayları da videoda sizlerle paylaşıyoruz.

    Şimdi gelin videoyu birlikte izleyelim…

    PUBG MOBILE 5. yıl dönümünü 2.5 güncellemesi ile kutluyor

    0

    PUBG MOBILE’ın 2.5 güncellemesi oyuncuların kendi oyun içi içeriklerini oluşturabilecekleri yepyeni inşa modunu, Metro Royale Modu güncellemelerini, 5. yıl dönümünü kutlamak için yeni alanlar, eşyalar ve çok daha fazlasını oyuna ekliyor.

    Dünyanın en popüler mobil oyunlarından biri olan PUBG MOBILE, 5. yıl dönümünü 2.5 güncellemesi ve oyuncuların modlardan haritalara kadar kendi oyun içi içeriklerini oluşturmalarına olanak sağlayan yepyeni bir inşa modu olan World of Wonder ile kutluyor. PUBG MOBILE’ın 5. yıl dönümü kutlamaları kapsamında yeni alanlar, eşyalar ve ödüller geldiği gibi Ağır Silah ve Metro Royale modları da güncelleniyor. Yeni güncelleme ayrıca Cycle 4 Sezon 11 ve Royale Pass Month 21’de kilidi açılacak çeşitli yeni kozmetikler getiriyor.

    PUBG MOBILE, oyunculara PUBG MOBILE oynamanın yepyeni bir yolunu sunmak için sonsuz olasılıklarla donatılmış ücretsiz bir inşa modu olan World of Wonder’ı duyurdu. Beta sürümü 16 Mart’ta başlayacak olan World of Wonder’ın heyecan verici sunumunun bir parçası olarak oyuncular, çok sayıda yeni harita ve oyun modunda bu yeni modun sunduğu olanaklara tanık olabilecekler. World of Wonder’ın Beta aşamasında, oyuncular düzenleme özelliklerine bizzat sahip olmak ve yaratıcı olmak için başvuru yapma şansına da sahip olacaklar. World of Wonder’ın düzenleme erişimi hakkında daha fazla detaylar ilerleyen günlerde paylaşılacak.

     

    Dream Games ilk uluslararası ofisini Londra’da açtı

    Türkiye’nin en hızlı “unicorn”u Dream Games, küresel büyüme hedefleri kapsamında Londra’da bir ofis açtığını duyurdu. Londra Ofisi, şirketin uluslararası büyüme stratejilerinden sorumlu olurken, İstanbul Ofisi, şirketin genel merkezi olmaya devam edecek.   

    İstanbul’da 3 yıl önce kurulan ve kısa zamanda 2,75 milyar dolar değerlemeye ulaşarak, Türkiye’nin en hızlı unicorn’u olan Dream Games, küresel operasyonlarını Londra’da açtığı yeni ofisiyle büyütüyor. ABD ve İngiltere’de en çok hasılat yapan 3 mobil oyundan biri olan Royal Match’i geliştiren şirket, Londra ofisinin kendileri için yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu duyurdu.

    Dream Games’in CEO’su ve kurucularından Soner Aydemir, “Dünyanın en büyük oyun şirketlerinden biri olmak istiyoruz. Bunun için de uluslararası etkimizi mümkün olan en geniş alana yaymayı ve sektörün en iyi yeteneklerine ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Aydemir, Londra’nın Avrupa’da yaratıcılığın ve eğlence sektörünün merkezi olmasının yanında, Dream Games’in birçok iş ortağının da ofislerinin bulunduğu bir şehir olduğunu söyledi.

    Yönetim takımına dünyaca ünlü iki isim katıldı

    İstanbul, Dream Games’in merkezi olmaya devam ederken, Londra Ofisi, şirketin uluslararası büyüme stratejilerinden sorumlu olacak. Şirket, uluslararası alanda büyümek amacıyla sektörün dünyaca ünlü iki ismini de yönetici kadrosuna kattı. Mobil oyun şirketi King’in eski pazarlama yöneticisi Richard Hocking Dream Games’in yeni Chief Marketing Officer’ı olurken, daha önce Google ve King’de insan kaynakları yöneticiliği görevleri üstlenen Anju Sethi de Chief People Officer görevine getirildi.

    Dünyanın önde gelen mobil oyun şirketlerinden biri olan King’de büyüme ve pazarlama iletişiminden sorumlu Global Pazarlama Başkanı olan Richard Hocking, öncesinde 12 yıl boyunca Starcom’da performans pazarlaması alanında çalışmıştı. Oyun ve teknoloji sektörlerinde 20 yılı aşkın deneyimi olan Anju Sethi de, Google, King ve Tesco gibi uluslararası şirketlerde çalışan deneyimi ile insan kaynakları alanlarında görev aldı.

     

    Twitch Rivals: PUBG 6. Yıl Dönümü Kapışması 21 Mart’ta!

    0

    KRAFTON, Inc. ve Twitch, PUBG: BATTLEGROUNDS’un 6. yıl dönümünü kutlamak için, EMEA çapında, 60.000 ABD doları tutarındaki ödül havuzundan payları için mücadele edecek 48 Twitch yayıncısının yer aldığı, 21 Mart 20:00’da (TSİ) düzenlenecek çevrimiçi bir yarışma olan Twitch Rivals: PUBG 6. Yıl Dönümü Kapışması’nı duyurdu.

    WackyJacky101, DanucD, Mithrain, Chowh1, KayzahR, NoWay4U_Sir dahil olmak üzere önemli yayıncılar takım kaptanları olarak seçildiler ve rekabet için mevcut oyunculardan oluşan bir havuzdan kadrolar hazırlayacaklar. Twitch Rivals:  PUBG 6. Yıl Dönümü Kapışması’nın sihirli sayısı altı: altı ikonik PUBG: BATTLEGROUNDS haritasında (Miramar, Deston, Vikendi, Sanhok, Karakin, Erangel) oynanan eşsiz altı oyun ayarıyla altı maç. Dört oyuncudan oluşan toplam 12 takım olacak ve bir maç 24’e 24 takım modunda oynanacak.

    Etkinlik oyun severlerin aksiyonu her adımda takip edebilecekleri twitch.tv/twitchrivals üzerinden yayınlanacak. Topluluk ayrıca maçlarını yayınlayacak olan 12 kaptanın kanallarını da izleyebilecek. Ayrıca izleyiciler etkinliğe özel Twitch drop’larının keyfini çıkarabilecekler.

    Oyuncuların aşağıdaki eşyaları alabilmesi için KRAFTON ID’lerini buradan Twitch hesaplarına bağlamaları gerekmektedir:

    • Yıl dönümü Survivor Spreyi
    • Yaz Güvenliği – Kask (Seviye 1)
    • Gözlük (Gümüş)
    • Twitch Rivals Spreyi
    • Beachwear Sırt Çantası (Seviye 2)
    • Twitch Rivals Bomber Ceketi

    MediaMarkt Türkiye’de Pazarlama, E-ticaret ve Kurumsal İletişim Direktörlüğüne Tolga Ünvan geldi

    MediaMarkt’ta Pazarlama, E-ticaret ve Kurumsal İletişim Direktörlüğü görevine Tolga Ünvan getirildi. 

     

    Avrupa’nın açık ara bir numaralı elektronik perakendecisi MediaMarkt’ın Türkiye organizasyonun yönetim şemasında yeni düzenlemeler yapıldı. Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörlüğü departmanının sorumluluğu, şirketin Operasyondan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi (COO) Hulusi Acar’a devredildi. Yeni yönetim şeması değişiklikleri kapsamında geçtiğimiz haftalarda şirketin Benelüks bölgesine atanan Çağanur Atay Uçtu’dan boşalan Pazarlama, E-ticaret ve Kurumsal İletişim Direktörlüğü koltuğuna Tolga Ünvan getirildi. 

     

    Koç Üniversitesi’nde Ekonomi bölümünden mezun olduktan sonra Yeditepe Üniversitesi’nde Yüksek Lisans eğitimi alan Tolga Ünvan, profesyonel iş yaşamına 2002 yılında Procter & Gamble’da (P&G) Marka Müdür Yardımcısı olarak başladı. Sonraki süreçte Henkel, The Coca Cola Company, Nestle gibi uluslararası şirketlerde çeşitli yöneticilik görevlerini sürdüren Ünvan, 2019 yılında Getir’e Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı. Son olarak Zubizu’da CEO rolünü üstlenen Tolga Ünvan, 2023 yılı itibariyle de MediaMarkt Türkiye’nin Pazarlama, E-ticaret ve Kurumsal İletişim Direktörlüğü görevine getirildi.

     

    Miele akıllı çamaşır yıkamada iddialı

    Miele, sürdürülebilir nitelikteki çamaşır makineleri, düşük enerji ve deterjan tüketiminin yanı sıra birinci sınıf performans ve üst düzey kullanıcı konforu ile teyit etmeye devam ediyor.

    Beyaz eşya ve ankastre ürünlerinin dünyaca ünlü Alman markası Miele, çamaşır makinelerini, 20 yıllık kullanım ömrünü simüle etmek için gerçek yaşam koşullarında toplam 5 bin program döngüsü içeren zorlu ve yıpratıcı dayanıklılık testlerinden geçiriyor.

    Dayanıklı tasarım ve yüksek kaliteli malzemelerle üretilen çamaşır makinelerinin kullanım ömrü daha da artıyor. Yüzde 80’e kadar metal kullanılarak üretilen ve daha yüksek geri dönüşüme imkan tanıyan Miele W1 neslinin tüm modelleri buna en güzel örneklerden biri.

    Miele, enerji verimliliği açısından da örnek oluyor. 2020’de Avrupa’da başlayan yeni enerji etiketi geçişine kadar, Miele’nin tüm çamaşır makineleri en üst derece olan A+++ enerji verimliliği etiketine sahipti ve kısa program sürelerine rağmen yüzde 50’ye varan oranlarda daha iyiydi. Miele’nin neredeyse tüm önden yüklemeli çamaşır makinesi modelleri yeni etiket sisteminde en yüksek etiket derecesi olan A ile etiketleniyor. Birçok Miele çamaşır makinesinde sıcak su girişi için ikinci bir vana bulunuyor. Bu sayede yüzde 65’e varan daha fazla enerji tasarrufu sağlanabiliyor.

    Miele, çamaşır makinelerinin çevre dostu olduğu ve Miele WWD 320 WPS’in en iyi çevreci özelliklere sahip olduğunu Alman tüketici gözlemcisi Stiftung Warentest tarafından yapılan testle kanıtlamıştır.