MediaMarkt’ın devam eden Ramazan Kampanyası kapsamında fritöz, blender, çok amaçlı pişirici, dikey süpürge, çay makinesi ve dizüstü bilgisayar gibi farklı ürünler 10 Nisan’a kadar çeşitli fırsatlarla satışa sunulacak.
Geniş ürün yelpazesiyle teknolojiseverlere konforlu alışverişin keyfini sunan, Türkiye’nin en geniş satış alanına sahip elektronik perakendecisi MediaMarkt, “Ramazan’da yemekler sizden, teknolojileri bizden!” sloganı ile düzenlediği Ramazan Kampanyası’na devam ediyor. 7-10 Nisan tarihleri arasında geçerli olacak kampanya kapsamında fritöz, blender, çok amaçlı pişirici, dikey süpürge, çay makinesi ve dizüstü bilgisayar gibi farklı ürünler çeşitli fırsatlarla satışa sunulacak.
Kampanya kapsamında;
Xiaomi Mi Smart Air Fryer 3.5 LT Fritöz 2.799 TL’den
Arzum AR1032 Shake’n Take Kişisel Blender 799 TL’den
Altus AL 7951 Çay Makinesi 999 TL’den
Philips HD2151/62 All-in-One Cooker Çok Amaçlı Pişirici 4.899 TL’den
Roborock Dyad Islak & Kuru Akıllı Dikey Süpürge 7.499 TL’den
Asus X1502ZA-EJ771W Dizüstü Bilgisayar 13.299 TL’den satışa sunulacak.
MediaMarkt’ın kampanyası hem Türkiye genelindeki 90 mağazasında hem de online alışveriş sitesi mediamarkt.com.tr’de geçerli olacak.
Huawei, Watch Ultimate ile ister iPhone sahibi ister başka bir marka akıllı telefon sahibi olan, tüm akıllı saat tutkunlarına hitap ediyor.
Tüketiciler, akıllı telefonlar, akıllı saatler ve kulaklıklar dahil olmak üzere günlük yaşamlarında birden fazla elektronik cihazla çevrili. Cihazların her biri kendi farklı amaçlarına hizmet ediyor, ancak bağlandıklarında daha akıllı özelliklerle dolu kusursuz bir deneyim sunuyorlar. Örneğin, egzersiz kaydı ve hedefler bir akıllı telefonda ayarlanabilir ve ardından akıllı saat, kullanıcının performansını izler. Bunun yanı sıra, akıllı saat egzersiz sırasında kulaklıktan müzik çalmayı kontrol edecek şekilde ayarlanabilir, böylece kullanıcıların koşu sırasında yanlarında bir akıllı telefon taşımasına gerek kalmaz. Bununla birlikte, bu harika özelliklerin çoğu genellikle aynı işletim sistemini çalıştıran cihazları gerektirir ve bu da tüketicilerin akıllı saat satın alırken tercihlerini sınırlandırır. Huawei’nin akıllı saat teknolojisi, ekosistemden bağımsız olarak her türlü Android ve iOS akıllı telefonlarla uyumluluğa sahip.
Huawei’nin tüm akıllı giyilebilir cihazlarının yönetim merkezi olan Huawei Sağlık uygulaması, yine Huawei’nin kendi uygulama platformu olan AppGallery üzerinden yüklenebiliyor. Huawei AppGallery tüm mobil işletim sistemlerine yüklenebildiği için, herhangi bir Huawei uygulamasının indirilmesi için en yetkin ve güvenilir kaynak oluyor. Mobil cihazınıza Huawei AppGallery yüklendiğinde, Huawei Sağlık ve diğer tüm Huawei uygulamalarının ihtiyaç duyduğu mobil hizmetler altyapısı ile birlikte tüm uygulamaların platform bağımsız olarak sürekli güncel ve güvenli kalmasını da garantilemiş oluyorsunuz. Android işletim sistemli telefonlarda bu şekilde Huawei Health uygulamasına erişirken, iPhone kullanıcıları da App Store üzerinden bu uygulamayı indirip, Huawei akıllı saatin sunduğu tüm özelliklere erişebilir.
Afetler ve olağanüstü durumlara karşı her kurumun hazırlıklı olması iş sürekliliğinin devamı için kritik önem taşıyor. Özellikle tüm işletmelerin beyni konumunda yer alan veri merkezlerinin güvenliğinin sağlanması da bu noktada dikkat edilmesi gereken konuların başında yer alıyor. Peki başta depremler olmak üzere olağanüstü durumlarda veri merkezlerinin güvenliğini nasıl sağlayabiliriz? Sadece 10 adımlık hazırlık süreciyle veri merkezi güvenliği için alınması gereken önlemleri yazdım.
Veri merkezlerinde olağanüstü durumlarda güvenliğin sağlanması
İklim krizinin tetiklediği doğal afetlerin yanında son dönemde yaşanan deprem felaketleri her türlü risklere karşı olağanüstü hazırlıklı olmak gerektiğini en acı şekilde bizlere hatırlattı. Öte yandan tüm dünyada risklerle birlikte yeni tehditler de artıyor. Ukrayna’daki savaş ülke ve bölge için sağlık ve güvenlik açısından kaygı yaratırken, tedarik zincirleri kesintiye uğruyor, ticaret ve iletişim kısıtlanıyor. Aynı zamanda bu tablo siber suçlular da dahil olmak üzere kötü aktörlerin kendi çıkarları için kullanacağı zayıflıklar yaratıyor.
Son dönemde yaşanan doğal afetler ve artan jeopolitik riskler, işletmelerin olağanüstü durum kurtarma planlarına (BCP) odaklanmalarını gerektiriyor. Veri merkezleri, organizasyonların kritik verilerini depoladığı ve iş sürekliliğini sağladığı önemli altyapılardır ve bu altyapıların güvenliği büyük önem taşıyor. Ülkemizde yaşanan ve 11 ilin etkilendiği büyük depremde de gördük ki afet durumlarına karşı tedbir almak ve iş sürekliliğini sağlamak için şirketlerin olağanüstü durum kurtarma planları geliştirmeye odaklanması gerekiyor.
Birkaç dakikalık kesintinin bile önemli maddi kayıplara sebep olabildiği günümüzde, akıllı izleme ve yönetim çözümleri iş sürekliliği planlarına hayati bir destek sağlıyor. Bu nedenle herhangi bir organizasyonda, bir iş sürekliliği planına (BCP) sahip olmak, operasyonların devamlılığı için kritik önem taşıyor. BCP, bir şirkete yönelik olası tehditlere karşı proaktif yaklaşımda bulunmayı ve bir kurtarma sistemi oluşturmayı beraberinde getiriyor. BCP, yalnızca depremler veya sel gibi büyük felaketler için planlama yapmak anlamına gelmiyor. Zarar verici olabilecek ve gerçekleşmesi kuvvetle ihtimal olan daha küçük, yıkıcı olaylar için önlem almada da önemli bir rol üstleniyor. Tüm dünyayı etkisi alan COVID-19 pandemisi süresince, personelin uzaktan çalışması da dahil olmak üzere pek çok kuruluş BCP’lerini etkinleştirdi.
Deprem ve olağanüstü durumlarda veri merkezi güvenliği
Veri merkezi güvenliğini sağlamak için 10 kritik adım
Giderek birçok kuruluş için olmazsa olmaz bir unsur haline gelen veri merkezlerinin de BCP’nin ayrılmaz bir parçası olması gerekiyor. Çünkü işletmelerin beyni konumunda yer alan veri merkezlerinde yaşanan en küçük bir aksaklık çoğu zaman telafisi olmayan zararlara yol açabiliyor.
Tüm işletmelerin olağanüstü durumlara yönelik 10 adımlık uygulamayı hayata geçirmeleri de iş sürekliliğini sağlamanın ana unsurunu oluşturuyor:
1-Risk değerlemesi: Bu kritik bir ilk adım olmaya devam ediyor ancak uygulanabilecek olası azaltmaları veya kontrolleri belirlemek için ilk değerlendirmeye bir parça ekleyeceğiz. Eğer yapısal bir risk varsa site ya da bazı çalışmalar taşınabilir
2-Tahliye planı: Daha çok işgücünün uzaktan çalışmaya geçmesiyle işletmeler, çalışanlarının bir krize bağımsız olarak nasıl tepki vereceklerini öğrenecekleri eğitimler vermeli. Bu acil durumda toplanma yerleri ya da evde yardıma ihtiyaç duyduklarında kiminle iletişime geçecekleri konusundaki rehberliği içerebilir.
3-Veri merkezini hava koşullarına uygun hale getirmek: Uzaktan çalışanlar, orman yangınları, sel baskınları, hortumlar ve diğer aşırı hava olaylarına nasıl hazırlıklı olacakları veya bunlara nasıl tepki verecekleri konularında eğitilmeli. Belirli kritik roller kesintisiz güç kaynağı (UPS), yedek enerji veya yedekli internet hizmet sağlayıcıları gerektirebilir. Bir veri merkezi hizmetleri sağlayıcısı, veri merkezini ve uç tesisleri bu tür tehditlere karşı güçlendirmeye yardımcı olabilir.
4-Yedekleme verileri: Çalışanlar saha dışına çıktıkça süreçler değişebilir. Yerinde otomatik yedeklemelerin manuel olarak başlatılması gerekebilir ve verilerin buluta yedeklenmesi de dahil olmak üzere tüm mekanizmanın siber tehditlere karşı güçlendirilmesi gerekir.
5-İletişim arızalarına karşı hazırlık: Uzaktan çalışan iş gücü, acil durum iletişimiyle ilgili zorluklarla karşı karşıya kalabilir. Tüm çalışanlar için mevcut tüm iletişim araçlarını içeren bir liste oluşturmak ve iletişim kesintileri halinde talimatlara en hızlı şekilde ulaşmak önemli. Çalışanların telefonlarına faydalı uygulamalar, acil durum yönetimi için kurallar, güvenilir hava durumu uygulamaları ve uyarılar eklenmeli. Böylece işten talimat gelmediği durumlarda bile ihtiyaçları olan bilgilere hızlıca ulaşıp harekete geçebilirler.
6-Acil personel alımı: Bugün iş dünyasında tercih işi sanal ortamlara taşımak olabilir fakat yine de ekstra iş alan işletmeler için personel ihtiyacı bir sorun olabilir. Bugün acil durum personeli bulunulan lokasyondan çok iş yüküne bağlı olabiliyor.
7-Satıcılarla iletişim kurmak: Tedarik zincirleri gecikmeye devam ederken işletmeler kritik iletişimlerin kesintiye uğramadığından emin olmak için toplu bildirim sistemlerine satıcılar ve tedarikçiler eklemeyi düşünmeli.
8-Ekipleri yedeklemek: Bir kişi uzaktan çalışıyorsa ve belli durumlarda yeterli katkıda bulunamıyorsa onun bir yedeği olduğundan emin olmak gerekiyor.
9-İlk müdahale ekiplerini bilgilendirin: Birçok sigorta şirketi kat planlarının ilk müdahale ekipleriyle paylaşılmasını istiyor. Bu iyi bir fikir ve sigorta şirketinden bu yönde bir talep gelmese bile bu bilginin paylaşılması önemli.
10. Fırsatçıları düşünün: Kaos, siber suçlular için koruma sağlar. Uzaktan çalışmaya geçişle birlikte çalışanları siber güvenliğin en iyi uygulamaları konusunda eğitmek her zamankinden daha kritik önem taşıyor.
Xiaomi, kendi kullanıcı arayüzü olan MIUI ile cihazlarına çok sayıda özellik sunuyor. MIUI’ın pek çok özelliği kullanıcılar tarafından yaygın bir şekilde kullanılsa da ne yazık ki bir kısmı da oldukça az sayıda kişi tarafından biliniyor. Xiaomi, Redmi ve POCO cihazlarınızda fark etmemiş olabileceğiniz, gözden kaçan o özellikleri sizler için bir araya getirdik. Telefonunuzu daha işlevsel bir şekilde kullanmak için listemizden yararlanabilirsiniz!
Gözünüzden kaçırmış olabileceğiniz gizli MIUI özellikleri
Bildirim çubuğundan cihazınızı optimize edin
Neredeyse tüm Xiaomi, Redmi yada POCO cihazlarda kendiliğinden yüklü bir Güvenlik uygulaması bulunuyor. Bu uygulamaya girdiğiniz zaman, telefonunuzun performansını optimize etmenize yarayan, aynı zamanda depolama alanındaki gereksiz verileri boşaltmanıza izin veren bir seçenek bulunuyor. Muhtemelen pek çok kullanıcı, bu özelliğin farkındadır. Ancak tüm bu işlemleri, uygulamaya girmeye gerek kalmadan, tek bir dokunuşla da yapabilirsiniz.
Güvenlik uygulamasının sağ üst köşesinde yer alan Ayarlar seçeneğine tıklayarak, bu özelliği bildirim çubuğunda göstermenize izin verecek bir gizli seçenek yer alıyor. Böylelikle herhangi bir zahmete gerek kalmadan, tek hareketle bildirim tepsisini açarak cihazınızı hızlıca optimize edebilirsiniz.
vivo’nun Türkiye’de “Her Anıya Değer” sloganıyla kullanıcılarla buluşturduğu V25 5G modeli, yazın yaklaştığı günlerde huzur veren yeni Turkuaz Mavisi renk seçeneği ile kullanıcıları kendine hayran bırakıyor.
vivo, 2022 sonlarında Türkiye’deki kullanıcılarıyla buluşturduğu akıllı telefonu V25 5G’nin Akdeniz sahillerinden esinlenilerek üretilen “Turkuaz Mavisi” renk seçeneğini satışa sundu.
Zarif tasarımı, yüksek performanslı, enerji tasarruflu donanımla güçlendirilmiş çarpıcı kamerasıyla büyük beğeni toplayan V25 5G; okyanus ve denizlerdeki huzuru yansıtan yeni “Turkuvaz Mavisi” rengi ile Akdeniz sahillerini özleyen tasarım tutkunlarının yeni tercihi olacak. Turkuaz mavisi V25 5G’nin arka kapağı, Renk Değiştiren Florit AG Cam sayesinde güneş ışınlarına ve UV ışığına renk değiştirerek orijinal renginden koyu okyanus mavisi rengine dönüşüyor. Fotoğraf ve video ile kendini ifade eden kullanıcılar için özel olarak tasarlanan vivo V25 5G, şık ve zarif tasarımı ile kullanıcıları kendisine hayran bırakıyor. V25 5G, yüksek enerji verimliliği oranına ve mükemmel kapasiteye sahip güçlü işlemcisi, en yeni soğutma teknolojisi ve hızlı şarj yetenekleri ile, kullanıcılara uzun ömürlü ve sorunsuz bir telefon deneyimi sunuyor.
8GB RAM + 8GB genişletilmiş RAM’e ve yüksek enerji verimlilik oranına sahip MediaTek Dimensity 900 işlemcili V25 5G, çeşitli uygulamalar arasında çoklu görevleri sorunsuz bir şekilde yerine getiriyor. Telefon bu özellikleriyle kullanıcılara oyun oynarken kesintisiz ve akıcı bir deneyim imkânı da sunuyor.
4500mAh pili 44W Flaş Şarj desteği ile V25 5G, 15 dakikada %35, 30 dakika içinde %61, 63 dakikada %100 şarj oluyor; kullanıcılarına tek şarjla telefonlarını uzun süre sıkıntı yaşamadan kullanabilme olanağı veriyor. Kullanıcılar telefonu yüzde 100 şarjla kullanmaya başladıklarında 17 saate kadar YouTube videosu izleyebiliyor, 15 saate kadar müzik dinleyebiliyor ve 5 saate kadar fotoğraf çekebiliyorlar.
WhatsApp, 2009 yılında kuruldu ve o günden beri gelişerek şu anda en çok tercih edilen haberleşme uygulaması konumuna geldi. Hatta platform, 2022 yılında 424 milyon indirmeyle en çok indirilen uygulamalar arasında ilk üçte yerini aldı. Dünyanın her yerinden kullanıcısı olan platform, özellikle Meta tarafından satın alındıktan sonra kendini büyük ölçüde geliştirdi.
Fakat bu yeniliklerle gelen bazı özellikler, her WhatsApp kullanıcısı tarafından iyi karşılanmıyor. Öyle ki bazı WhatsApp özellikleri için yuva yıkacak türden benzetmesi bile yapılıyor. Peki WhatsApp’tan yuva yıkacak özellik hangisi? Haberin devamına göz atalım.
WhatsApp’a gelen yeni özellikler çok yuva yıkacak
Popüler anlık haberleşme platformu WhatsApp’a kısa süre önce iki yeni özellik geldi. Bu yeniliklerden özellikle de ilki gizlilik alanında insanların mahremiyetini engellediği düşünülüyor. Yeni özelliğe göre karşı taraftan herhangi bir kullanıcı, mesaj ya da fotoğraf olmak üzere herhangi bir ileti yolladığında WhatsApp bildirim kutusunda profil fotoğrafı görünecek.
WhatsApp profil fotoğrafının bildirim kutusundan görünmesi ise bir anlamda kiminle mesajlaştığını ortaya çıkaracak. Bu özellik gelmeden önce WhatsApp’ın bildirim kutusunda sadece kullanıcının kaydedildiği isim yer alıyordu. Karşıdaki kişiyi gizlemek isteyen WhatsApp kullanıcıları ise bunun çözümünü gizlemek istedikleri kişiyi farklı bir isimle kaydetmekte buluyordu.
Mobil cihazlar günümüzde çok daha fazla hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Akıllı telefonlar, tabletler ve diğer mobil cihazlar günlük yaşamımızda iletişim, eğlence, iş ve daha birçok amaçla kullanılıyor. Fakat kullanılan bu cihazlar bazı güvenlik risklerini de beraberinde getiriyor. Bu nedenle mobil cihazlar için güvenlik uygulamaları son derece önemli hale geliyor.
Mobil Cihazlar İçin Güvenlik Uygulamaları Tehditlerden Korur
Güvenlik uygulamaları, mobil cihazlarınızı kötü amaçlı yazılımlardan, kimlik hırsızlığından ve diğer güvenlik tehditlerinden koruyan araçlardır. Çeşitli özelliklerle birlikte gelir ve mobil cihazlarınızın güvenliğini artırmak için birçok farklı yöntem kullanır. Bunlar arasında kötü amaçlı yazılım taraması, güvenlik duvarı, çalıntı cihaz bulma özelliği, kimlik avı koruması, şifreleme ve daha birçok özellik yer alır. Bu özellikler, mobil cihazlarınızın güvenliğini artırmak için önemlidir. Ayrıca güvenlik uygulamalarının seçiminde dikkate alınması gereken önemli faktörlerdir.
Seçim Yaparken Dikkat
Güvenlik uygulamaları mobil cihazlarınızın güvenliğini sağlamak için en hassas araçlardan biridir. Ancak seçim yaparken dikkatli olmak gerekir. İyi bir güvenlik uygulaması, cihazınızın işletim sistemine uyumlu olmalı ve etkili bir kötü amaçlı yazılım taraması yapabilmelidir. Güvenlik duvarı özelliği sunmalı ve gerektiğinde çalıntı cihaz bulma özelliğiyle de kullanıcısına yardımcı olmalıdır. Güvenlik uygulamalarının ara yüzü kolay kullanılabilir olmalı ve kullanıcının ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilir olmalıdır. Böylece kullanıcılar uygulamayı daha rahat kullanır ve cihazlarını daha etkili bir şekilde korurlar.
Sonuç Olarak
Mobil cihazlarda kullanılan güvenlik uygulamaların günümüzde hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldiğiniz görüyoruz. İyi bir güvenlik uygulaması seçmek, mobil cihazlarımızı korumak için önemlidir. Kullanıcıların güvenliği için daha fazla özellik ve koruma sağlamak adına her zaman en son güncellemeleri yüklemek de son derece hassas bir konudur.
Mobil Cihazlar İçin En Popüler Güvenlik Uygulamaları
Norton Mobile Security
Kötü amaçlı yazılım taraması, kimlik avı koruması, web koruması ve çalıntı cihaz bulma özelliklerine sahiptir.
McAfee, mobil cihazlarda kullanılmak için geliştirilmiş bir başka güvenlik uygulamasıdır. Ek olarak kötü amaçlı yazılım taraması, cihazınızı yavaşlatan uygulamaları tespit etme, web koruması ve çalıntı cihaz bulma özellikleriyle birlikte gelir.
Avast, mobil cihazlar için geliştirilen popüler bir güvenlik uygulamasıdır. Tehditleri engeller, gizliliğinizi korur, kötü amaçlı uygulamaları yüklenmeden tespit eder.
Kötü amaçlı yazılım taraması, güvenlik duvarı, kimlik avı koruması, çalınan cihazları bulma özelliği bulunan bir yazılımdır. Dahası bir özel SMS/mesaj filtreleme özelliği sunar.
Bu uygulamalar mobil cihazlarınızı çevrimiçi tehditlerden, kötü amaçlı yazılımlardan ve diğer güvenlik risklerinden korumak içindir. Benzer şekilde her biri, farklı özellikler ve avantajlar sunar. Bu nedenle en iyi seçeneği belirlemek için cihazınızın ihtiyaçlarını ve özelliklerini dikkate almanız önemlidir.
NVIDIA DLSS 3 RTX 4000 serisi ekran kartları ile hayatımıza girdi. NVIDIA’nın yeni Frame Generation özelliği ise bu teknolojinin bir parçası ve oyunlarda gerçek zamanlı grafik performansını arttırmaya yarıyor. Frame Generation, yapay zeka destekli bir teknoloji ve NVIDIA DLSS 3’ün önceki sürümlerindeki hataları düzeltmek için geliştirilmiş.
“Bu özellik, daha önce oluşturulmamış yeni bir kare oluşturarak gerçek zamanlı grafik performansını artırır. Bu, oyunlarda daha yüksek çözünürlük, daha iyi kare hızı ve daha gerçekçi görseller sağlar. Bu yeni teknolojinin oyunlarda yüksek performans için yeni bir boyut açması bekleniyor.”
Frame Generation, yapay zeka algoritmalarını kullanarak gerçek zamanlı grafik performansını artırmak için optimize edilmiştir. Bu algoritma, önceki karelerin görüntüsüne bakarak, yeni bir kare üretir. Bu, oyunların daha pürüzsüz çalışmasını sağlar ve performans kaybını önler. NVIDIA’nın Frame Generation teknolojisi, oyunlardaki grafik performansını artırarak, oyun deneyimini daha keyifli hale getirir.
Yapay Zeka Artık Oyunlarda Yeni Kareler Üretiyor
Bu yeni teknoloji, NVIDIA DLSS 3’ün bir parçasıdır ve NVIDIA RTX 4000 grafik kartları ile kullanılabilir. NVIDIA DLSS 3, gerçek zamanlı grafik performansını artıran farklı teknolojilere sahip ve NVIDIA’nın yapay zeka teknolojilerinden yararlanarak, oyunlarda daha yüksek kare hızları sunar.
Frame generation özelliği, Nvidia’nın Deep Learning Super Sampling (DLSS) 3 adlı teknolojisinin bir parçası olarak geçiyor. Bu teknoloji, oyun grafiklerinde yüksek kalite ve yüksek performans sunmak için yapay zeka kullanıyor. Frame generation, özellikle düşük çözünürlüklü görüntülerin yükseltilmesi için önemlidir. Örneğin, 1080p çözünürlüklü bir oyunu 4K çözünürlükte oynamak istediğinizde, oyunun performansı ciddi şekilde düşebilir. Bu durumda, DLSS 3’ün frame generation özelliği devreye girer ve düşük çözünürlüklü görüntüleri yapay zeka kullanarak yüksek çözünürlüklü görüntülere dönüştürür. Bu sayede, yüksek kaliteli görüntüleri korurken performans artırılabilir.
Frame generation, oyun dünyasında da şimdiden önemli bir rol oynamaya başladı. Oyun geliştiricileri, yüksek kaliteli görüntüler oluşturmak için saatlerce hatta günlerce çalışabilirler. Ancak, DLSS 3’ün frame generation özelliği sayesinde, yapay zeka ile oluşturulan görüntüler geliştiricilerin zamandan tasarruf etmelerini sağlıyor.
Nvidia, DLSS 3’ün frame generation özelliğinin oyun dünyasına yeni bir bakış açısı getireceğini düşünüyor. Geliştiricilerin yüksek kaliteli görüntüler oluşturmak için daha az çaba sarf etmesine ve oyuncuların yüksek performanslı oyun deneyimlerinin keyfini çıkarmasına olanak sağlayacak. Sonuç olarak, frame generation özelliği DLSS 3’ün önemli bir parçası ve oyun dünyasına büyük bir katkı sağlayabilir.
Akıllı bileklik ekosistemi tarafında en çok dikkat çeken ve tercih edilenlerden biri olan Xiaomi Mi Band 7, standart ve NFC olmak üzere iki farklı varyanta sahip. Xiaomi Smart Band 7 inceleme sizlerle.
Xiaomi Smart Band 7 inceleme!
Bir önceki modele göre yetenekleri artan Mi Band 7, 1.62 inç AMOLED ekrana sahip. 326 PPI değer ile karşımıza çıkan cihaz, 500 nit parlaklık seviyesine ulaşabiliyor.
Şirket, Mi Band 7 modeli ile birlikte yapay zeka platformu Xiao AI için ek özellikler geliştirildiğini de açıkladı. Xiao AI, akıllı bileklikten aldığı veriler için gün içerisinde kandaki oksijen miktarı yüzden 90’ın altına düştüğünde kullanıcıları uyaracak.
Kullanıcılara uyku anındaki solunum kalitesi, REM ve kısa süreli uyku detayları gibi veriler de sunulacak. Bunun haricinde diğer modellerde de standart haline gelen nabız ölçme, stres takibi ve kadınlar için regl takibi gibi özellikler de mevcut. Şirket, Mi Band 7 modelinde 120 farklı spor türünü desteklediklerini duyurdu. 180 mAh bataryaya sahip olan model, 15 güne kadar pil süresi sunacak.
Mi Band 7 teknik özellikleri
Ekran: 1.62 inç, 326 PPI AMOLED panel, 500 nit parlaklık, 192 x 490 piksel
Sensör: Jiroskop, üç eksenli bir ivmeölçer, SpO2, PPG
Ağırlık: 13.5 gram
Batarya: 180 mAh batarya, 15 güne kadar kullanım süresi
