OpenAI, yapay zeka sektöründe büyük bir adım atmaya hazırlanıyor. Yazılım mühendisi Tibor Blaho tarafından sızdırılan bilgilere göre, şirket hem yeni bir premium abonelik modeli olan ChatGPT Pro’yu hem de GPT-4.5 adında gelişmiş bir dil modelini tanıtmaya hazırlanıyor. İşte detaylar…
ChatGPT Pro ve GPT-4.5 detayları
OpenAI, farklı kullanıcı segmentlerini hedefleyen dört farklı ChatGPT planı sunuyor. Ücretsiz ve Plus seçenekleri bireysel kullanıcılara yönelikken, işletmeler için Team ve Enterprise çözümleri öne çıkıyor. Şimdi ise Plus’ın özelliklerini daha da genişleten ve aylık 200 dolarlık bir fiyat etiketiyle dikkat çeken ChatGPT Pro gündemde.
ChatGPT Pro aboneliği, OpenAI’ın tüm model yelpazesine sınırsız erişim sunuyor. Bu paket, GPT-4 ailesinin yanı sıra o1 ve o1-mini gibi modelleri de kapsıyor. Ayrıca, Ses Modu’nun sınırsız kullanımı ve o1 Pro moduyla çok daha hızlı yanıtlar alma olanağı da sağlanacak.
ChatGPT Pro, özellikle profesyonel kullanıcıları hedefliyor. Ancak bu premium özelliklerin yüksek bir maliyeti var. Sızdırılan bilgilere göre, ChatGPT Pro aboneliğinin fiyatı aylık 200 dolardan başlayacak. Bu fiyat, ülkemizde yaklaşık 7 bin TL gibi bir ücret anlamına geliyor ve mevcut Plus aboneliğinin yaklaşık on katı kadar bir artışı temsil ediyor.
Sızıntılar, OpenAI’ın bir başka yeniliğini de ortaya koydu: GPT-4.5 dil modeli. Henüz şirket tarafından resmi bir duyuru yapılmamış olsa da, ChatGPT Team kullanıcılarının bu yeni modeli önizleme fırsatı bulacağı belirtiliyor. GPT-4.5’in detayları hala belirsiz olsa da, şimdiden büyük ilgi uyandırmış durumda.
Kısacası, OpenAI’ın ChatGPT Pro ve GPT-4.5 hamleleri, yapay zeka dünyasında önemli bir değişimi işaret ediyor. Sizce bu yeni model ve abonelik planı, sektörde nasıl bir etki yaratacak? Fikirlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın!
Türk Telekom Basketbol Takımı, oyuncularının 3 boyutlu taramalarını gerçekleştirdi ve takımın dijital ikizini oluşturdu. Türkiye’de ilk kez bir basketbol takımı, dijital ikiz ve artırılmış gerçeklik teknolojilerini taraftar deneyimine entegre ederek bu alanda öncü bir adım attı.
Türk Telekom tarafından hayata geçirilen bu projede, oyuncuların detaylı 3 boyutlu modelleri oluşturularak takımın dijital bir kopyası hazırlandı. Yeni sistem sayesinde taraftarlar, artırılmış gerçeklik (AR) teknolojisiyle sporcularla etkileşim kurabilecek ve onlarla birebir deneyim yaşayabilecek. Taraftarlar, dijital ikizlerle fotoğraf çektirme veya benzersiz etkileşim deneyimlerini yaşama fırsatı bulacak.
Türk Telekom Basketbol Takımı, bu teknolojiyi sadece taraftar etkileşimiyle sınırlı bırakmayıp, aynı zamanda yapay zeka destekli içerikler üretmek ve performans analizlerini güçlendirmek için de kullanmayı hedefliyor. Proje, dijitalleşme alanında Türk sporuna yeni bir vizyon kazandırmayı amaçlıyor.
Dijital ikiz teknolojisi, Türk Telekom’un spor dünyasında teknoloji ile yenilikçi çözümleri bir araya getirme vizyonunun bir parçası olarak hayata geçirildi. Firma, bu yenilikçi yaklaşımıyla basketbolseverlere eşsiz bir deneyim sunmayı planlıyor.
Bu projede, Türkiye’nin önde gelen dijital ikiz ve yapay zeka teknolojisi firmalarından MetaEntry’nin katkılarıyla süreç tamamlandı. MetaEntry Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özkurt, sistemin teknik altyapısını geliştirerek projeye teknoloji desteği sağladı. Özkurt, Türk Telekom ile iş birliğinin, sporda dijitalleşme adına önemli bir kilometre taşı olduğunu belirtti.
AMD, uzun süredir konuşulan Radeon RX 8600 ve RX 8800 grafik kartlarının geliştirilmekte olduğunu resmi olarak doğrulamış gibi görünüyor. Şirketin ROCm GitHub sayfasında yapılan bir güncelleme sırasında sızdırılan bilgiler, bu GPU’ların Gfx12 kod adına sahip olduğunu ortaya çıkardı. Peki, AMD’nin yeni nesil GPU’ları hakkında neler biliniyor? İşte tüm detaylar…
Sızan bilgiler, RX 7900 serisinin Gfx11 koduyla tanımlanması nedeniyle, yeni RX 8600 ve RX 8800 modellerinin RDNA4 mimarisiyle tasarlandığını doğruluyor. Özellikle RX 8800 XT modelinin, ray tracing performansı açısından RX 7900 XTX’e göre yüzde 45 daha üstün olacağı öne sürülüyor. Bu da, kartın Nvidia’nın RTX 4080 Super modeline ciddi bir rakip olabileceğini işaret ediyor. Ayrıca, gelecekte piyasaya çıkacak RTX 5070 gibi kartlarla da rekabet edebileceği konuşuluyor.
İşte öne çıkan özellikler:
VRAM: RX 8800 XT modelinin 16 GB VRAM ile geleceği tahmin ediliyor.
Enerji tüketimi: Kartın 220W enerji tüketimine sahip olması, daha verimli bir performans sunacağını gösteriyor.
FSR 4 teknolojisi: AMD’nin yapay zeka destekli FSR 4 yükseltme teknolojisi, daha akıcı bir oyun deneyimi ve düşük güç tüketimi vaat ediyor.
Yeni grafik kartlarının seri üretimine Aralık ayında başlanacağı ve 6 Ocak’ta düzenlenecek CES 2025 etkinliğinde tanıtılacağı belirtiliyor. Bu etkinlikte AMD’nin yalnızca RX 8600 ve RX 8800 serisini değil, yeni oyun ve grafik teknolojilerini de tanıtması bekleniyor.
Özetle, AMD’nin RX 8600 ve RX 8800 GPU’ları, hem performans hem de enerji verimliliği açısından kullanıcıların ilgisini çekecek gibi görünüyor. Sizce bu yeni grafik kartları, AMD’yi Nvidia ve Intel karşısında bir adım öne çıkarabilir mi? Fikirlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın!
Dünya, dijitalleşmenin etkisiyle büyük bir dönüşüm yaşıyor. Teknolojinin hızla ilerlemesi, kimi meslekleri tarihe karıştırırken, diğer yandan hayal edilemeyecek yeni fırsatların kapısını aralıyor. Yeni yıla sayılı günler kala, dijital dünya sahnesinde öne çıkan heyecan verici gelişmeleri sizin için derledim. İşte 2025’te kaçırmamanız gereken dijital iş fırsatları!
2025 e-ticaret fikirleri
E-ticaret ile sınırları aşan fırsatlar
Tüketici alışkanlıklarının hızla dijital platformlara kaymasıyla birlikte, e-ticaret sadece yerel değil, küresel çapta büyüyen bir pazar haline geldi. Eskiden sadece bölgesel bazda satış yapabilen işletmeler, artık dünyanın herhangi bir noktasına hizmet sunabiliyor. 2024 yılı itibarı ile Türkiye’nin yerel alışveriş siteleri de global çapta hizmet vermeye başladı. Bu gelişmeler ışığında, 2025 yılında e-ticaretin inovasyon, lojistik ve müşteri deneyimi alanlarında köklü bir devrim yaşayacağı öngörülüyor.
Print on Demand (POD)
E-ticaretin yaratıcı ve pratik iş modellerinden biri olan Print on Demand (POD), 2025’te de popülerliğini koruyacak gibi görünüyor. Stok tutma ihtiyacını ortadan kaldıran bu model, tasarımlarınızı özelleştirerek ürünlerinizi satma olanağı sağlıyor. Shopify veya Etsy gibi platformlar aracılığıyla kolayca başlanabilen bu model, yaratıcı tasarımlar yapabilen ve niş bir hedef kitleye hitap eden girişimciler için ideal bir seçenek. Ayrıca, Printonami gibi hizmet sağlayıcılarla iş birliği yaparak stoksuz e-ticaret işine hemen başlayabilir, reklam kampanyalarıyla hedef kitlenize ulaşabilirsiniz. 2025 yılında özellikle çevre dostu temalar, pop kültür referanslı tasarımlar ve kış sezonuna özel baskılı ürünler bu alanda dikkat çekecek.
Sosyal medya
E-ticaretin yükselişiyle birlikte sosyal medya platformları, tüketicilere ulaşmanın ana kanallarından biri haline geliyor. Özellikle Instagram, TikTok ve Pinterest gibi görsel ağırlıklı platformlar, markalar için sadece birer vitrin değil, aynı zamanda etkileşim odaklı satış merkezleri olarak öne çıkıyor. Canlı yayın satışları ve etkileşimli kampanyalar, 2025’te sosyal ticareti, e-ticaret stratejilerinin vazgeçilmez bir parçası yapacak. Bu platformların sunduğu yenilikler, markaların tüketicilere daha yakın olmasını sağlayarak e-ticarette yeni bir dönem başlatıyor.
Sosyal alışveriş için TikTok Shop
Sosyal medyanın alışverişle buluştuğu noktada TikTok, yeni bir dönemin öncüsü oluyor. TikTok Shop, kısa videolar ve canlı yayınlarla ürünlerinizi tanıtıp satabileceğiniz dinamik bir ortam sunuyor. Bu platform, kullanıcıların eğlenceli ve yaratıcı içeriklerle alışveriş yapmasına olanak tanırken, girişimciler için de büyük fırsatlar barındırıyor.
TikTok Shop’ta başarılı olmak için etkileyici kısa videolar hazırlayarak ürünlerinizi tanıtabilir, canlı yayınlar sırasında doğrudan satış yapabilirsiniz. Ayrıca, TikTok’un affiliate sistemi sayesinde iş birlikleri kurarak ürünlerinizi daha geniş bir kitleye ulaştırabilirsiniz. TikTok algoritmasını etkili bir şekilde kullanarak trendleri takip etmek, niş bir kategori belirlemek ve içeriklerinize yaratıcılık katmak stratejik bir avantaj sağlayabilir. Örneğin, vintage moda, teknoloji aksesuarları veya ev dekorasyonu gibi popüler kategorilere odaklanarak hedef kitlenizi genişletebilirsiniz. TikTok Shop, e-ticaretin sosyal medya ile birleştiği ve alışverişi eğlenceyle harmanladığı bir ekosistem sunarak girişimciler için benzersiz fırsatlar yaratıyor.
Yapay zeka destekli işler
Yapay zeka (AI), iş dünyasında köklü bir dönüşüm yaratarak pek çok yeni fırsat sunuyor. Sosyal medya, reklamcılık, video editörlüğü ve e-ticaret gibi alanlarda çalışanlar için AI teknolojileri, iş süreçlerini kolaylaştıran ve verimliliği artıran yenilikçi çözümlerle dolu. Örneğin, sosyal medya içeriklerinin analitiği, hedefli reklam kampanyalarının oluşturulması ya da video düzenleme gibi zaman alan süreçler, yapay zeka ile artık çok daha hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirilebiliyor.
AI, yalnızca belirli sektörleri değil, tüm iş dünyasını yeniden şekillendiriyor. 2025 yılına gelindiğinde, yapay zeka destekli otomasyon, veri analitiği ve kişiselleştirme çözümleri iş dünyasının temel taşları haline gelecek. Müşteri deneyimi yönetimi, üretim süreçleri, sağlık teknolojileri ve lojistik gibi alanlarda yapay zeka, hızlı ve doğru kararlar alınmasını sağlayarak hem işletmelerin verimliliğini artıracak hem de yaratıcı ve yüksek beceri gerektiren yeni iş alanlarının ortaya çıkmasına öncülük edecek. Özellikle sağlık alanında, yapay zeka destekli veri analitiği, hastalıkların teşhisini kolaylaştırarak daha erken müdahale imkanı sunuyor.
Bu dönüşüm yalnızca sağlık ve lojistik gibi geleneksel sektörlerle sınırlı kalmayarak, hızla gelişen dijital çağın kritik alanlarında da kendini gösteriyor; özellikle siber güvenlik ve FinTech gibi yüksek teknoloji gerektiren sektörlerde yapay zekanın etkisi giderek daha belirgin hale geliyor. Siber güvenlik alanında, yapay zeka tehditleri gerçek zamanlı olarak algılayarak siber saldırılara karşı daha güçlü bir savunma mekanizması oluşturuyor. AI destekli sistemler, anormal aktiviteleri hızla tespit edip önleyerek veri güvenliğini artırıyor. FinTech sektöründe ise yapay zeka, dolandırıcılık tespitinden algoritmik ticarete kadar geniş bir yelpazede çözümler sunuyor. Özellikle müşteri davranışlarının analizi ve kişiselleştirilmiş finansal ürün önerileri sayesinde, finansal hizmetler hem daha erişilebilir hem de daha kullanıcı dostu hale geliyor.
Yapay zeka aynı zamanda girişimciler için de büyük bir fırsat kapısı aralıyor. AI tabanlı yazılım geliştirme, chatbot hizmetleri, dijital asistanlar ve akıllı veri analizi araçları gibi yenilikçi çözümler, hem küçük işletmelerin hem de bireysel girişimcilerin iş yapış biçimlerini dönüştürüyor. Bu teknolojiler, sadece teknik bilgiye sahip olanlar için değil; stratejik planlama, etik değerlendirme ve iş süreçleri tasarımı gibi alanlarda da yeni uzmanlık fırsatları sunuyor.
2025 online eğitim trendleri
Online eğitim ile yeteneklerinizi geliştirin
Günümüzde online eğitim, bireylerin yeteneklerini geliştirmesi ve kariyer hedeflerine ulaşması için en etkili yöntemlerden biri haline geldi. Platformlar, bireylerin kendi hızlarında öğrenmelerine olanak tanırken, dünyanın dört bir yanındaki uzmanlardan bilgi edinme fırsatı sunuyor. Duolingo gibi dil öğrenme platformları, kullanıcı dostu arayüzleri ve oyunlaştırılmış yapıları sayesinde dil öğrenmeyi eğlenceli bir deneyime dönüştürüyor. Yeni bir dil öğrenmek, sadece kişisel gelişim için değil, aynı zamanda küresel iş fırsatlarına erişim için de büyük avantaj sağlıyor.
Diğer yandan, Udemy gibi kapsamlı kurs platformları, e-ticaretten yazılıma, dijital pazarlamadan grafik tasarıma kadar birçok alanda eğitim sunarak bireylerin dijital dünyada ihtiyaç duyulan becerileri kazanmasına olanak tanıyor. Bu kurslar sayesinde, hızla büyüyen dijital iş dünyasında yerinizi alabilir, yeteneklerinizi günümüzün ve geleceğin iş ihtiyaçlarına uygun şekilde geliştirebilirsiniz. 2025 yılında dijitalleşmenin iş fırsatlarını daha da artırması beklenirken, online eğitimle geleceğe bir adım önde başlamak mümkün.
Kendi ürünlerini, kendi fabrikalarında, kendi özgün teknolojilerini kullanarak ve yüksek çalışma standartlarını benimseyerek üreten Epson, yeni projeksiyon ürün gamını düzenlediği basın toplantısında duyurdu. Markanın yeni bölgesel operasyon merkezinin misyonunun da açıklandığı toplantıda, Epson META-CW Asya Ticari Operasyonlar Başkan Yardımcısı Suat Özsoy, markanın 2025 hedefleri ve vizyonuna dair açıklamalarda bulundu.
Epson, yeni projeksiyon ürün gamını düzenlediği basın toplantısıyla duyurdu. Yeni EF21 & EF22 modellerinin duyurulduğu toplantıda, META-CW Asya Ticari Operasyonlar Başkan Yardımcısı Suat Özsoy yeni bölgesel operasyon merkezinin misyonuna yönelik açıklamalarda bulunurken Epson Türkiye Pazarlama Müdürü İdil Turunç ise Epson ev eğlencesi ürünleri hakkında bir sunum gerçekleştirdi.
“META-CWA’daki yerimizi güçlendirmek için yatırımlarımıza devam edeceğiz”
Epson META-CWA bölgesinin kurulması ve Epson Türkiye’nin bu yeni bölgedeki rolü hakkında açıklamalarda bulunan Epson META-CW Asya Ticari Operasyonlar Başkan Yardımcısı Suat Özsoy, “Yeni bölgesel operasyon merkezimiz META-CW Asya, kısa süre önce Dubai’de faaliyete geçti. Yeni merkezimizle geliştirdiğimiz teknolojileri; Orta Doğu, Türkiye, Afrika, Orta ve Batı Asya’daki tüketicilere sunabileceğiz. Yeni operasyon merkezimiz; 300’den fazla çalışanla, 80’den fazla ülkede faaliyet gösteriyor. Bu genişlememiz, sadece iş anlamında bir büyümeyi temsil etmiyor. Operasyonumuz, yerel ihtiyaçları anlamak, insanları ve işletmeleri güçlendiren teknolojileri onlara sunmakla bağlantılı bir yatırım. Bölgedeki yerimizi güçlendirmek için yatırımlarımıza devam edeceğiz. Tüm bunları yaparken dünyamıza özen göstermek ve daha sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek de bizler için büyük önem taşıyor.” dedi.
“Tüketicilerin yüzde 75’i esnek bir izleme deneyimi talep ediyor”
Temel motivasyonlarının müşterilerinin ihtiyaçlarını anlamak olduğunun altını çizen Epson Türkiye Pazarlama Müdürü İdil Turunç, “Bu paralelde satışa sunduğumuz yeni ürün yelpazemiz müşterilerimizin beklentilerine yanıt veren bir içeriğe sahip. Araştırmalar*, 25-40 yaş aralığındaki tüketicilerin yüzde 75’inin sabit TV’lere kıyasla daha esnek bir izleme deneyimini tercih ettiğini gösteriyor. Bizler de ürünlerimizi geliştirirken tüketicilerden gelen geri bildirimleri değerlendirerek onlara uygun teknolojik çözümler sunuyoruz. EpiqVision Mini ve Ultra Serilerimiz de bu yaklaşımımızı ortaya koyuyor.” şeklinde konuştu.
Modern yaşam tarzlarına uygun görüntüleme deneyimleri
Yeni EF21, EF22 mini taşınabilir lazer projektörler ve LS650, LS800 ultra lazer TV projektörler, izleme deneyimini bir üst boyuta taşıyor. Epson EpiqVision Serisi, geniş bağlantı ve özelleştirilebilir görüntüleme seçenekleriyle kusursuz bir sinema ve görüntüleme deneyimi sunuyor.
Olağanüstü parlaklıkla yüksek görüntü kalitesini birleştiren EF21, EF22 mini taşınabilir 3-Chip 3LCD lazer projektörler, kullanıcılarını her ortamda sürükleyici bir görüntüleme deneyimine davet ediyor. Epson Mikrolazer projeksiyon teknolojisine sahip olan projektörler, sofistike tasarımlarının yanı sıra kullanım kolaylıkları ve uzun ömürlü 1.000 lümen renkli ve beyaz parlaklığındaki lazer ışık kaynaklarıyla öne çıkıyor. Otomatik engel önleme ve görüntü ayarlama özellikli, 360 derece döndürülebilen standlı taşınabilir seri; 150 inç’e kadar Full HD HDR kalitesinde, kusursuz bir izleme deneyimi sunuyor.
Epson EpiqSense™ ile hemen hemen her yüzeye yansıtabilmeyi sağlayan; 30 inç ile 100 inç arasındaki görüntülerde uygulanılabilen; gerçek zamanlı görüntü yeniden boyutlandırma, odaklama ve hizalama özelliğine sahip olan projektörler, her yöne yüksek kalitede görüntü yansıtabiliyor.
Dahili Google TV ve kablosuz bağlantı özelliğine sahip olan seri; Netflix®, Disney+ ve YouTube gibi uygulamalarda da dahil olmak üzere 10.000’den fazla yayın uygulamasına erişim sağlayabiliyor. Etkileyici bir ses performansı için Dolby® ses teknolojisine sahip yüksek kaliteli dahili hoparlör sistemiyle entegre olarak gelen ürünler, geleneksel izleme deneyimini bir üst noktaya taşıyor.
Epson projeksiyon cihazı
Kısa mesafede 4K projeksiyon deneyimi: Ultra kısa mesafe lazer projektörler
Ultra kısa mesafe lens teknolojisine sahip LS650 ve LS800 ultra lazer projektörler, görüntü yansıtma mesafesini önemli ölçüde azaltıyor. 4K PRO-UHD ve 10-Bit HDR Color kalitesinde 150 inç büyüklüğünde bir ekran deneyimi sunan ürünler; 3-Chip 3LCD lazer görüntüleme teknolojisiyle de olağanüstü bir oyun ve sinema deneyimi yaşatıyor. 4.000 lümen renkli ve beyaz parlaklığa sahip LS650 ve LS800, 2.1 kanal destekli Yamaha ses sistemi ve Android TV tabanlı işletim sistemiyle yüksek kalitedeki görüntüyü kusursuz sesle birleştiriyor.
WhatsApp, grup sohbetlerini daha interaktif ve erişilebilir hale getirmek için yeni bir sesli sohbet özelliği üzerinde çalışıyor. Meta çatısı altındaki popüler uygulama, grup sohbetlerinde tek dokunuşla başlatılabilen bir sesli iletişim seçeneğini test ediyor. Bu yeni özellik hakkında bilmeniz gereken detayları sizin için derledik.
WhatsApp, grup sohbetlerine sürekli açık sesli kanal özelliği getiriyor
Bu yenilik sayesinde, özellikle kalabalık gruplarda yazılı mesajlaşma sırasında yaşanan iletişim karmaşasının önüne geçilmesi hedefleniyor. Grup üyelerinin, istedikleri an bağlanıp ayrılabileceği bu sesli sohbet özelliği, mevcut grup aramalarından farklı bir yapı sunuyor ve daha esnek bir iletişim ortamı vaat ediyor.
Mevcut grup aramalarında, tüm katılımcıların aynı anda çevrimiçi olması gerekirken, bu yeni özellikle grup sohbetleri bir tür “sesli oda”ya dönüşüyor. Katılımcılar istedikleri an dahil olup çıkabildiği için zamanlama sorunları büyük ölçüde azalıyor. Bu sayede fikir alışverişi ve doğal bir iletişim süreci kolaylaşıyor.
Yeni sesli sohbet özelliğinin henüz geliştirilme aşamasında olduğunu belirtmekte fayda var. Özellik şu anda büyük ihtimalle WhatsApp’ın Android beta sürümlerinde test ediliyor. Şirket, bu özellik için resmi bir çıkış tarihi açıklamasa da test sürecinin tamamlanmasının ardından iOS ve masaüstü sürümleri için de benzer güncellemelerin geleceği öngörülüyor.
Kısacası, WhatsApp’ın bu yeni özelliği, grup sohbetlerini daha dinamik bir hale getirerek, yazışmaya gerek kalmadan kullanıcıların fikirlerini hızlıca paylaşabileceği bir sesli iletişim ortamı oluşturmayı amaçlıyor. Peki siz bu yenilik hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın!
El konsolu pazarında dengeleri değiştirebilecek yeni bir oyuncu sahneye çıkmaya hazırlanıyor. Sony’nin PSP ile elde ettiği başarı, ardından gelen PS Vita ile zayıflarken, Nintendo Switch ile yeniden ivme kazanan bu piyasaya, beklenmedik bir hamleyle Samsung dahil oluyor. İşte tüm detaylar…
Samsung’dan katlanabilir oyun konsolu hamlesi
Güney Koreli teknoloji devi Samsung’un, taşınabilir bir oyun konsolu üzerinde çalıştığına dair söylentiler gündemde. Tanınmış teknoloji analisti Jukanlosreve’nin sosyal medya paylaşımlarına göre, şirket Linux tabanlı Vulkan API desteği geliştiren Exynos tabanlı Xclipse GPU’su için yoğun mesai harcıyor. Bu adımlar, yüksek performanslı taşınabilir cihazların habercisi olabilir.
Öte yandan, Valve’ın SteamOS platformunun ARM64 işlemcileri desteklemek için yaptığı geliştirmeler, Samsung’un planlarıyla uyumlu görünüyor. Vulkan API’nin düşük güç tüketimiyle dikkat çeken yapısı, bu konsolun, performans ve taşınabilirlik arasında ideal bir denge kurabileceğini gösteriyor.
Samsung’un aldığı patentlerde görülen joystick ve yön tuşları, katlanabilir ekran tasarımına sahip bir cihazın detaylarını ortaya koyuyor. Bu, şirketin taşınabilir oyun konsolu pazarına yönelik ciddi bir donanım geliştirdiğinin kanıtı olarak değerlendiriliyor.
Samsung, güçlü Exynos işlemcileri ve OLED ekran teknolojisiyle oyun dünyasına taşınabilir bir alternatif sunmaya hazırlanıyor. Şirketin bu yeni konsoluyla Nintendo Switch ve PlayStation Portal gibi cihazlara meydan okuyabileceği konuşuluyor.
Bu yeni cihazın piyasaya çıkması durumunda, Sony ve Nintendo gibi devlerin tahtı sarsılabilir mi? Samsung’un donanım gücünü ve yazılım desteğini göz önüne alırsak, rekabet kızışacak gibi görünüyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın!
2025 yılının ilk yarısında çıkış yapması beklenen Nintendo Switch 2 hakkında yeni detaylar gün yüzüne çıktı. Sızan bilgilere göre, Switch 2, önceki modele kıyasla daha büyük bir ekran ve geniş bir tasarım ile kullanıcıların karşısına çıkmaya hazırlanıyor. İşte yeni konsoldan beklenen yenilikler…
Daha geniş ve büyük bir Nintendo Switch 2
Öne çıkan bilgiler arasında, çevrimiçi tedarik sitelerinde listelenen taşıma çantası ve ekran koruyucular gibi aksesuarların yer alması dikkat çekiyor. Bu aksesuarlar, Nintendo Switch 2’nin ilk modelin 6.2 inç ekranı ve OLED versiyonun 7 inç ekranına kıyasla daha büyük bir ekrana sahip olacağını işaret ediyor.
Söylenenlere göre, yeni modelde 8 inçlik bir ekran bulunacak. Bu durum, cihazın ekran boyutunun büyümesiyle beraber genel tasarımının da genişleyeceği anlamına geliyor. Çin merkezli bir e-ticaret platformunda ortaya çıkan ekran koruyucu ve çanta boyutları, bu tasarım değişikliğini açıkça ortaya koyuyor.
Özellikle taşıma çantasının 290 x 135 x 45 mm boyutlarına sahip olması, cihazın daha uzun ve geniş bir tasarıma sahip olacağını doğrular nitelikte. Bu değişiklikler, Nintendo’nun kullanıcı deneyimini daha da ileri taşımak için attığı önemli bir adım gibi görünüyor. Peki, sizce daha büyük bir ekran, oyuncu deneyimini nasıl etkiler? Görüşlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın.
Apple’ın bir sonraki iPad Pro jenerasyonu, teknoloji tutkunları tarafından büyük bir heyecanla bekleniyor. Ancak bu yenilikçi ürün için biraz daha sabretmek gerekecek. Söylentilere göre, yeni iPad Pro’lar 2025 yılının ikinci yarısında tanıtılacak ve Apple’ın en güçlü işlemcilerinden biri olan M5 çipiyle gelecek. Peki, bu cihazlar hakkında bildiklerimiz neler?
Yeni iPad Pro için 1.5 yıl daha bekleyebiliriz
Sadece iPad Pro değil, Apple’ın akıllı ev çözümleri de büyük bir dönüşüm geçiriyor. Şirketin ekranlı bir HomePod üzerinde çalıştığı ve bu cihazın 2025 yılı üçüncü çeyreğinden önce üretime geçmeyeceği ifade ediliyor. A18 işlemcili ve 6-7 inçlik ekranı olan bu yeni HomePod, akıllı ev özelliklerine odaklanarak, Apple’ın HomeKit ekosistemiyle tam uyumlu bir deneyim sunacak.
Apple’ın bu yeni ürünle stratejik bir pozisyon değişikliğine gidiyor. Tıpkı Apple Watch’ın başlangıçta bir moda aksesuarıyken zamanla bir sağlık cihazına dönüşmesi gibi, HomePod da akıllı ev teknolojilerinde daha merkezi bir rol oynayacak. Ayrıca Apple’ın 2026’da piyasaya sürmeyi planladığı akıllı ev kamerasının, bu HomePod ile kablosuz bağlantı kuracağı tahmin ediliyor.
Apple’ın iPad Pro ve HomePod ile yaptığı bu hamleler sizce sektörü nasıl etkiler? Akıllı ev teknolojilerine olan bu yoğun ilgi, kullanıcı alışkanlıklarını değiştirebilir mi? Görüşlerinizi bizimle paylaşmayı ihmal etmeyin!
Panasonic’in yeni kısa mesafeli projektör serisi, kurulum esnekliğini artırmakla beraber kurumsal ve sürükleyici müze ortamları için parlak, keskin görseller sunuyor.
Panasonic Connect Europe, kurumsal ve sürükleyici müze ortamları için sürdürülebilir ve esnek projeksiyonda devrim yaratan VMZ7ST Serisi kısa mesafeli LCD projektörleri duyurdu. Panasonic’in VMZ82 Serisi kompakt projektörlerini temel alan PT-VMZ7ST (7.000lm) ve PT-VMZ6ST (6.200lm), Panasonic’in şimdiye kadarki en güçlü sabit, kısa mesafeli LCD lazer projektörleridir.
Panasonic’in VMZ7ST Serisi, özellikle kullanılabilir alanın sınırlı olduğu yerlerde daha fazla kurulum esnekliği sunuyor. Sadece 0.797-1,01:1’lik kısa mesafeli bir lens oranına sahiptir ve 1,2x optik yakınlaştırma ve geniş aralıklı V/H lens kaydırma özellikleri, yaklaşık 1,72 m’den 100 inçlik bir görüntü yansıtmasını mümkün kılıyor. Bu özellik, sürükleyici müze deneyimlerinde yakın mesafeden bakarken bile ziyaretçi gölgelerinin en aza indirilmesini sağlıyor. Kurumsal ortamlardaki kullanıcılar ise, projeksiyon yoluyla yapılan sunumların kesintiye uğramadığından emin olabiliyor.
Yüksek, ulaşılması zor alanlara da rahatça kurulabilen VMZ7ST, kurulum süresinde ciddi düşüşler sağlıyor. Panasonic’in Motorlu Odaklama özelliği, odağın çeşitli oda boyutlarına uyacak şekilde kolayca yeniden ayarlanmasına olanak tanıyor. Bu sayede, özellikle oyuncu hareketine ayak uydurmak için odağın sık sık ayarlanması gerekebilen spor simülatörleri gibi interaktif deneyimlerde öne çıkıyor.
Panasonic’in Açı İzleme işlevi, projeksiyon eğim açısının uzaktan görselleştirilmesini sağlarken, geometrik düzeltme işlevleri VMZ7ST Serisinin ihtiyaca göre çeşitli yüzey şekillerine ve boyutlarına göre yansıtılmasını mümkün kılarak herhangi bir yere yerleştirilmesine olanak sağlıyor.
ChatGPT Pro aboneliği, OpenAI’ın tüm model yelpazesine sınırsız erişim sunuyor. Bu paket, GPT-4 ailesinin yanı sıra o1 ve o1-mini gibi modelleri de kapsıyor. Ayrıca, Ses Modu’nun sınırsız kullanımı ve o1 Pro moduyla çok daha hızlı yanıtlar alma olanağı da sağlanacak.
ChatGPT Pro, özellikle profesyonel kullanıcıları hedefliyor. Ancak bu premium özelliklerin yüksek bir maliyeti var. Sızdırılan bilgilere göre, ChatGPT Pro aboneliğinin fiyatı aylık 200 dolardan başlayacak. Bu fiyat, ülkemizde yaklaşık 7 bin TL gibi bir ücret anlamına geliyor ve mevcut Plus aboneliğinin yaklaşık on katı kadar bir artışı temsil ediyor.
Sızıntılar, OpenAI’ın bir başka yeniliğini de ortaya koydu: GPT-4.5 dil modeli. Henüz şirket tarafından resmi bir duyuru yapılmamış olsa da, ChatGPT Team kullanıcılarının bu yeni modeli önizleme fırsatı bulacağı belirtiliyor. GPT-4.5’in detayları hala belirsiz olsa da, şimdiden büyük ilgi uyandırmış durumda.
Kısacası, OpenAI’ın ChatGPT Pro ve GPT-4.5 hamleleri, yapay zeka dünyasında önemli bir değişimi işaret ediyor. Sizce bu yeni model ve abonelik planı, sektörde nasıl bir etki yaratacak? Fikirlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın!
