Panasonic, 2023 NAB Show’da yayın kalitesinde kolay video prodüksiyonu sağlayan 10bit işlemeyi tanıttı.
Panasonic Connect derslerin, kurumsal web seminerlerinin ve diğer çeşitli canlı etkinliklerin kolay ve yüksek kaliteli video akışı için yeni bir IP uyumlu kompakt canlı anahtarlayıcı olan AV-HSW10’u geliştirdiğini duyurdu. Çeşitli canlı prodüksiyonlar için yaygın olarak kullanılan Panasonic’in AW-HS50 canlı anahtarlayıcısını temel alan yeni model, 10 bit işleme özelliğine sahip kompakt bir gövdeye sahip. Ayrıca daha fazla çalışma süresi, güvenilirlik ve IP uyumluluğu gibi gelişmiş özellikleriyle güncel canlı video prodüksiyonu için ideal bir çözüm haline geliyor.
Panasonic Connect, AV-HSW10 ile şirketler ve okullar tarafından kullanılan yüksek kaliteli videoya yönelik artan talebe ve video üretiminde iş gücünden tasarruf sağlayan IP uyumluluğu ihtiyacına yanıt veriyor. Aynı zamanda en yaygın kullanılan yayın protokollerini destekliyor ve SDI ve HDMI’ya ek olarak NDI® ve SRT gibi IP girişleri/çıkışları da bünyesinde bulunduruyor. Ek olarak bu giriş/çıkışların tümü kullanışlı kompakt ve son derece mobil dizüstü bilgisayar boyutunda bir kasada buluşturuyor.
IP özellikli PTZ kameralarla birleştirildiğinde de basit bir IP tabanlı video prodüksiyon sistemi oluşuyor. AV-HSW10, tüm bunlara ek olarak akış hizmetlerine doğrudan yükleme için RTMP’yi ve web konferans hizmetleriyle uyumluluk için USB Video Sınıfı’nı (USB Video Class) destekliyor. Sistemler, saha büyüklüğüne ve platforma göre ayarlanabiliyor ve üretimden dağıtıma kadar her aşamada tek kişinin çalışması yeterli oluyor.
AV-HSW10, yayın kalitesinde video için 10 bit işleme gibi üst düzey prodüksiyonu destekliyor. Selefi AW-HS50’nin popüler tasarımı da AV-HSW10’da daha da uzun çalışma süreleri ve çeviklik için geliştirildi. Ana ünitedeki kullanıcı dostu düğmeler, kullanışlı bir T şeklindeki sürgü ve kullanımı kolay cihaz ekranları, canlı mekan prodüksiyonu için hayati önem taşıyan kolay ve hatasız çalışma imkanı sağlıyor.
2005’te satışa sunulan Resident Evil 4 Remake sonunda satışa sunuldu. Resident Evil 4 Remake inceleme yazısı ile oyundaki yenilikleri sizlere aktarmaya çalışacak.
Bilindiği üzere Capcom’un en köklü serilerinden birisi de Resident Evil. Son olarak Residen Evil 8 (ya da Village) satışa sunulmuş ve oldukça beğenilmişti.
Capcom bir yandan seriyi devam ettirirken, diğer yandan da eski oyunların Remake versiyonlarıyla kullanıcıların karşısına çıktı. Oyun sektörünü az çok yakından takip edenlerin de bildiği üzere önce Resident Evil 2 Remake ve ardından da Resident Evil 3 Remake oyunları raflardaki yerini almıştı. Bu iki oyunun çok fazla ilgi görmesi 4. oyunun remake versiyonu için de kapıyı araladı.
Nihayet Resident Evil 4 Remake kısa süre önce tüm platformlar için yayınlandı. Hemen baştan belirtelim. Bu oyun bir Remake olduğu için hikaye ve ilerleyişin geneli tarafında büyük değişiklikler yok. Yani 2005’te yayınlanan oyun ile paralel bir yapı söz konusu.
Resident Evil 4 Remake inceleme
Oyun ABD Başkanı’nın kızı Ashley’in kurtarılması üzerine şekillendirilmiş. Leon S. Kennedy, Ashley’i kurtarmak için ıssız bir kasabanın yolunu tutar ve olaylar peşi sıra gelişir.
2005’teki oyunla kıyasladığımızda hikaye ilerleyişi dışındaki birçok şeyin değiştiğini söyleyebiliriz. Örneğin oyuna blok sistemi getirilmiş. Bu sistem sayesinde, normalde sizi tek seferde öldüren düşmanlarınızı püskürtebiliyorsunuz. Blok sistemi kullandığımız bıçak üzerine şekillendirilmiş. Orijinal oyunda böyle bir özellik yoktu. Yapımcılar aksiyonun artması için bıçağa kırılabilme özelliği eklemişler. Bu sayede blok hakkınızı hangi düşmana karşı kullanacağınıza dair stratejiler üretebiliyorsunuz.
Genel olarak silah kullanımları aynı diyebiliriz. Sadece artık, yürürken ve koşarken de ateş edebiliyoruz. Bu ufak gibi görünse de önemli bir yenilik. Çünkü orijinal oyunda ateş etmek için sabit durmanız gerekiyordu.
Capcom, remake versiyonda orijinal oyunda yer alan birkaç bölümü çıkarmış. Fakat bu bölümlerin yokluğunu çok da fark etmiyorsunuz. Boss dövüşleri daha kapsamlı hale getirilmiş. Ayrıca oyunun büyük bölümünde yanımızda taşıdığımız Ashley de artık daha zeki. En azından bizim söylememize gerek kalmadan kendisine saldıranlardan kaçmayı başarabiliyor.
Eğer 2005’teki oyunu oynayıp sevdiyseniz Remake versiyona da mutlaka göz atmanızı tavsiye ederiz.
Google’ın kısa süre sonra tanıtacağı sonraki işletim sistemi Android 14 güncellemesi alacak Oppo telefonlar hangileri? İşte yanıtı…
Bekleyiş sona ermek üzere, Google bir sonraki mobil işletim sistemi olan Android 14’ü Mayıs’ta tanıtacak. Peki hangi Oppo marka akıllı telefonlar söz konusu güncellemeyi alacak? İşte yanıtlar…
Android 14 güncellemesi alacak Oppo telefonlara aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.
Günümüzde sosyal medya, hayatımızın önemli bir parçası haline geldi. Milyonlarca insan her gün çeşitli platformlarda paylaşımlar yapıyor ve birçok kişi de bu paylaşımlarla para kazanıyor. Bununla birlikte, bu paylaşımlarda telif haklarına uyulması gerektiği konusu sık sık göz ardı ediliyor. Müzik de sosyal medya paylaşımlarında sıkça kullanılan bir öğe haline geldi. Birçok influencer, videolarında ve gönderilerinde müzik kullanarak takipçileriyle etkileşim kurmaya çalışıyor. Ancak, çoğu kişi bu müzikleri kullanırken telif hakkı ihlali yaptığının farkında değil. Bu hafta Marka Radyo CEO’su Fatih Taha ile sosyal medyada müzik telifi sorunu ve, işletmeler için yasal ve telifsiz müzik kullanımının yasal önemini konuştuk.
Sosyal medyada lisanssız müzik kullanırsanız ne olur?
Her gün sosyal medyada milyonlarca içerik paylaşıyoruz. Bazılarımız bu işi influencer olarak yapıyor ve bu işten önemli ölçüde gelir elde ediyor. Instagram, Facebook, YouTube, TikTok gibi birçok platformda paylaştığımız videolarda ve gönderilerde müzik kullanmayı da ihmal etmiyoruz. Çünkü müzik, evrensel bir dil ve duygularımızı daha iyi ifade etmemize yardımcı oluyor. Ancak, paylaşımlarımızda önemli bir noktayı unutuyoruz: Telif hakları!…
Telif hakkı, bir eserin yaratıcısının o eseri kullanma, çoğaltma ve dağıtma hakkıdır. Müzik de bir eserdir ve müzik eserlerinin telif haklarına saygı göstermek gerekir. Müzik kullanırken, kullanılan müziğin telif hakkının sahibinden izin almak gerekiyor. Örneğin YouTube, yakın zamanda izinsiz müzik kullanımının ciddi bir suç olduğunu ve bu kurala uyulmadığı takdirde telif hakkı yasasının uygulanacağını açıkladı. Bazı kullanıcılar, kuralları bilmemeleri veya yanlışlıkla kayıt yaparken yakındaki bir mağazadan çalan bir şarkı nedeniyle izinsiz müzik kullanıyorlar. Ancak bu durum telif hakkı ihlali olarak kabul ediliyor ve YouTube’un kendini korumak için yapabileceği tek şey, yasalara uymak!
Örneğin, sahibi olmadığınız bir şarkının bulunduğu bir video yüklediğinizde, YouTube en iyi ihtimalle videoyu yayından kaldırır. Bu da potansiyel reklam gelirinizi kaybetmenize neden olabilir. Ayrıca YouTube, telif hakkı yasası hakkında bir çevrimiçi kurs almanız gerektiği konusunda bir uyarı gönderir. Ancak, YouTube’un bu konuda üç kez uyardıktan sonra kanalınızı kapatabileceğini ve platformdan ömür boyu yasaklayabileceğini unutmayın. Dahası, şarkının telif hakkı sahibi, sizi mahkemeye verme kararı alabilir ve bu durumda binlerce dolar ödemek zorunda kalabilirsiniz. Aynı şekilde Twitch platformunda da 3 kez üst üste telif ihlali gerçekleştirirseniz hesabınız kapatılıyor.
Telif haklarının ihlali, sosyal medya hesaplarının kapatılmasının yanı sıra hukuki yaptırımlara maruz kalınmasına da neden olabilir. Bu nedenle, paylaşımlarında müzik kullanmak isteyenlerin, telif haklarına uygun müzikleri tercih etmeleri veya müziklerin telif hakları sahiplerinden izin almaları önemlidir.
youtube müzik telif hakkı
YouTube’da yasal müzik nasıl kullanabiliriz?
YouTube, Creator Music adlı yeni bir pazaryerinin Amerika’daki tüm YouTube Partner Program katılımcılarına açıldığını duyurdu. Geçtiğimiz Eylül ayında duyurulan çevrimiçi hizmet, yaratıcıların gözden geçirebileceği, arayabileceği ve satın alabileceği birçok şarkı kataloğu sunuyor. Şarkı haklarına ilişkin terimler açık bir şekilde belirtiliyor, böylece yaratıcılar maliyetleri anlayabiliyor. Lisans satın almanın yanı sıra, yaratıcılar, hem yaratıcılar hem de hak sahipleri müzik kullanımından para kazanabilecekleri gelir paylaşımı seçenekleri sunan parçaları da seçebilirler.
Şirket geçen yıl açıkladığı gibi, müzik telif hakkı konusu içerik üreticiler için uzun süredir bir problem oluşturuyor. Bugün bir şarkı kullanmak isteyen bir yaratıcı, sahip olmadığı bir şarkı kullanırsa, reklam gelirinin tamamını müzik lisans sahibine vermek zorunda kalıyor. Bu nedenle, ticari müzik, YouTube videolarında sıkça kullanılmıyor, bu da yaratıcıları, hayranlarını, sanatçıları ve şarkı yazarlarını etkiliyor.
YouTube Creator Music ile popüler müzikleri lisanslama sürecini basitleştirmek amaçlanıyor. İçerik üreticiler, çevrimiçi bir kontrol paneli aracılığıyla aradıkları şarkıları arayabilir veya koleksiyonlara, türlere veya ruh haline göre göz atabilir, ardından ilgili lisanslama maliyetlerini görebilirler. Ayrıca, video içerik üreticileri projeleri için belirledikleri bir bütçeye göre şarkıları arayabilirler. İstediğiniz şarkıyı bulduğunuzda lisans satın almayı veya paylaşım anlaşmasına katılmayı seçebilirler. İlk seçenekte, yaratıcılar şarkıyı hemen indirip videolarına ekleyebilirler. Müziğin kullanımı için peşin maliyet ödemek istemeyenler paylaşım seçeneğini seçebilirler.
Bu tür bir pazar yeri, üretimlerine ilişkin maliyetleri daha hassas bir şekilde kontrol etmek isteyen büyük yaratıcılara ve geçmişte ticari müziği videolarında kullanamayan küçük yaratıcılara fayda sağlayabilir. Bu yeni hizmetin, YouTube’un mevcut ücretsiz şarkı koleksiyonuolanAudio Library‘yi etkilemediğini de özellikle vurgulamak isterim. Creator Music’te şarkı araması yaparken fiyat filtresini “0 $” olarak ayarlayarak Audio Library’den de ücretsiz şarkıları listeleyebilirsiniz.
Ücretsiz telifsiz müzik siteleri
Kafe ve restoranlarda Spotify’dan müzik çalmak yasal mı?
Ülkemizde açık alanda veya kafe ve restoranlarda yasal müzik yayını yapmak için gerekli kanuni düzenlemeler mevcut. Bu düzenlemeler, müzik yayını yapan işletmelerin müzik haklarına uygun davranmasını ve hak sahiplerinin adil şekilde tazmin edilmesini sağlamayı amaçlıyor. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte işletmeler de Spotify gibi ülkemizde sadece kişisel kullanım için lisanslanan uygulamaları kullanarak, işletmelerinde farkında olmadan yasal olmayan müzik yayını yapabiliyorlar. Açıkçası bu konuda bir farkındalık oluşmadığı için satın alınan premium üyeliklerin kurumsal olarak da kullanılabileceği düşünülüyor. Aslında Spotify’ın işletmeler için müzik yayını yapılabilen bir platformu mevcut ancak bu hizmetten halka açık alanlarda yasal bir biçimde faydalanabilmek için öncelikle müzik meslek birlikleri (MÜ-YAP, MESAM, MSG, MÜYOR-BİR, MÜZİKBİR v.b.) ile ayrıca lisans sözleşmesi yapılması gerekmektedir. Spotify, ülkemizde sadece kişisel kullanım için lisanslanmıştır ve halka açık yerlerde müzik yayını için için ayrıca bir lisans gerekiyor.
Bizler Marka Radyo olarak, işletmelere yasal ve telifsiz müzik yayını hizmeti vermek suretiyle müşterilerimize yasal müzik çözümünü hemen sağlayabiliyoruz . Doğrudan lisanslı müzik kütüphanelerimizde 20.000’den fazla sanatçı ve 200.000’den fazla şarkı yer alıyor ve işletmelere özel hazırlanan play listlerle müzik yayınlarını tamamen yasal olarak gerçekleştiriyoruz.
Müşterilerimize sunmakta olduğumuz temel çözüm hizmetlerimiz, işletmelerin ihtiyaçlarına uygun şekilde cross-platform uygulamalarımız ve lokasyon bazlı özelleştirilebilen kesintisiz yayınlarımızı içeriyor. Bu hizmetler, profesyonel müzik direktörlüğü, profesyonel seslendirme, yayın planlama ve yönetimi, prodüksiyon hizmetleriyle birlikte, tek bir paket halinde sunuluyor. Amacımız, güçlü bir iletişim kanalı olarak müzik yayınları sunmak ve aynı zamanda müşterilerimize keyifli bir müşteri deneyimi yaşatmaktır. Bu amaç doğrultusunda, yasal müzik yayınlarını işletmelerin ihtiyaçlarına göre özelleştirerek, cross-platform uygulamalarımız aracılığıyla müşterilerimizin hedef kitleleriyle etkileşimini artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca, profesyonel müzik direktörlüğü, seslendirme, yayın planlama ve yönetimi, prodüksiyon hizmetleriyle birlikte sunarak, müşterilerimizin müzik yayınlarını en iyi şekilde yönetmelerine yardımcı oluyoruz.
Bu yazımızda akıllı telefonunuzla kullanabileceğiniz en iyi medya oynatıcıları derledik.
VLC Media Player
Listemizin ilk sırasında birçok kullanıcının ilk tercihi olan VLC Media Player var. Bu ücretsiz medya oynatıcı, hemen hemen tüm popüler dosya formatlarını destekliyor ve çapraz platform desteğiyle dikkat çekiyor. VLC Media Player Windows, Mac, Linux, Android ve iOS cihazlarda kullanılabiliyor. VLC Media Player, altyazı dosyalarını destekliyor ve senkronizasyon seçenekleri sunuyor. Uygulama aynı zamanda videoları yavaşlatma ve hızlandırma özelliğine de sahip. Ayrıca ses ve video senkronize değilse bunu da ayarlayabiliyorsunuz. Uygulamanın ayrıca çeşitli ses ve video efektleri de bulunuyor. Uygulama aynı zamanda birden fazla dil desteğine sahip, Türkçe de desteklenen diller arasında yer alıyor. Sonuç olarak VLC Media Player, medya dosyalarını oynatmak için ideal bir seçenek olarak öne çıkıyor.
Listemizin ikinci sırasında birçok Android kullanıcısının telefonunda mevcut olan oldukça kullanışlı uygulamalardan biri olan MX Player var. Geçtiğimiz yılın en çok indirilen uygulamaları arasında yer aldı. Telefonunuzda dizi ya da film seyretmeyi seviyorsanız ya da gelişmiş bir video oynatıcı arıyorsanız bu uygulama telefonunuzun olmazsa olmazlarındandır. Gelişmiş AC3 ses desteği, donanım hızlandırması ve altyazı seçenekleri ile videoları telefonunuzda sorunsuz bir şekilde oynatabilirsiniz. Farklı formatlarda altyazı seçeneklerini de destekleyen MX Player’ın en önemli özelliği yüksek performansı. Düşük düzeyde donanımlarda dahi oldukça iyi sonuç veriyor.
Listemizin üçüncü sırasında birçok kullanıcının beğenerek kullandığı bir medya merkezi olan Kodi var. Kodi, tüm cihazlarda (akıllı telefon, tablet, bilgisayar, akıllı TV ve diğerleri9 medya içeriklerinizi yönetmenizi ve oynatmanızı sağlıyor. Bu yazılım, kullanıcıların kendi özelleştirilmiş medya merkezlerini oluşturmalarına olanak tanıyor. Kodi aynı zamanda kullanıcıların medya içeriklerini bir arada tutmalarını, düzenlemelerini ve oynatmalarını sağlıyor. Uygulama, fotoğraf, video müzik ve diğer medya türlerini destekliyor. Kullanıcı dostu bir arayüze sahip uygulama, kullanıcıların tüm medya dosyalarını kolayca bulabilmelerini ve seçmelerini sağlıyor. Ayrıca müzik dosyalarını albüme, sanatçıya, türe veya yıla göre düzenleyebiliyor. Kodi, Android, Windows, macOS, iOS, Linux ve Raspberry Pi gibi birçok platformda çalışıyor.
Kullanıcıların medya içeriklerini yönetmesine, düzenlemesine ve oynatmasına olanak tanıyan popüler bir medya sunucusu olan Plex, birçok cihazda (akıllı telefonlar, tabletler, bilgisayarlar ve televizyonlar) medya içeriklerinizi yayınlamanızı sağlıyor. Plex, kullanıcıların medya dosyalarını kolayca yönetmelerine ve oynatmalarına olanak tanıyor. Uygulama, resimler, videolar, müzikler ve diğer medya türleri için birçok özellik sunuyor. Plex, medya dosyalarını yönetmek için kullanıcı dostu bir arayüze sahip. Bu arayüz, tüm medya dosyalarını tek bir yerde tutmayı ve kolayca bulmayı sağlıyor. Ayrıca, medya dosyalarını düzenlemeyi ve düzenli olarak güncellemeyi sağlıyor. Plex ayrıca, medya dosyalarını farklı cihazlar arasında paylaşmaya olanak tanıyor. Bu özellik, medya içeriklerini evdeki tüm cihazlar arasında paylaşmayı ve hatta internet üzerinden başka yerlerdeki cihazlara da erişmeyi sağlıyor. Plex, kullanıcıların birçok eklenti ve tema indirmelerine olanak tanıyor. Bu eklentiler, medya içeriklerini yönetme ve oynatma özelliklerini geliştirmeye yardımcı oluyor. Plex ayrıca, birçok farklı cihazda kullanılabiliyor. Uygulama, Android, Windows, macOS, iOS, Linux, ve hatta PlayStation ve Xbox gibi oyun konsollarında da çalışabiliyor.
İOS kullanıcılarını unutmadık. Listemizin son sırasında iOS kullanıcılarına yönelik bir medya oynatıcısı olan Infuse var. iOS için özel olarak tasarlanan bu medya oynatıcısı basit kullanıcı arayüzü ve zengin medya formatı desteğiyle dikkat çekiyor. Basit arayüzüyle kullanıcılar medya dosyalarını kolayca bulabiliyor ve oynatabiliyor. Uygulama aynı zamanda kullanıcıların medya dosyalarını kategorize edebilmelerini de sağlıyor. Uygulama aynı zamanda AirPlay ve Chromecast desteğine de sahip.
Oyunun 6 Haziran 2023’te piyasaya sürülmesine bir aydan biraz fazla bir süre kala, Diablo IV resmen altın statüsüne ulaştı! Merakla beklenen oyun, türü belirleyen serinin dördüncü bölümü olarak Sanctuary’nin karanlık dünyasını bir kez daha oyuncularla buluşturuyor.
“Altın statüsüne geçmek, bu ikonik serinin yeni nesil versiyonunu hazırlamak için çok çalışan inanılmaz Diablo IV ekibi için önemli bir dönüm noktası. Bu, 6 Haziran’daki lansmanımıza doğru atılan somut ve anlamlı bir adım” diyor Diablo Genel Müdürü Rod Fergusson. “Oyuncular ister serinin kıdemlileri olsun, ister ilk kez katılacak olsun, herkesin oyunun tamamını deneyimlemesi için sabırsızlanıyoruz: inanılmaz hikaye anlatımına katılmak, karakter sınıflarını ve yapılarını denemek ve oyunun sonunun ve Sanctuary’nin karanlık dünyasının neler sunabileceğini keşfetmek gibi aktivitiler oyuncuları bekliyor.”
“Going Gold”, video oyunu endüstrisinde oyunun lansman sürümünün geliştirilmesinin tamamlandığını duyurmak için kullanılan bir terim ve bu canlı hizmet oyununun dünya çapındaki oyunculara gönderilmesinde önemli bir adım atıldığı anlamına gelmekte. Diablo IV’te oyuncular, Sanctuary’nin karanlık ve gotik dünyasını Kutsal Anne Lilith’ten kurtarmak için savaşa katılabilir ve yol boyunca canavarların üzerindeki şeytani ordularla savaşabilirler.
Gövdesinde yüzde 35 oranında tüketici sonrası geri dönüştürülmüş (PCR) malzeme kullanılan ve üretim sırasında CO2 emisyonları yüzde 20’ye kadar azaltılan Acerpure Pro Vero hava temizleyici, Acer’ın çevreye duyarlı Vero ürün serisini yansıtıyor…
Acerpure Inc., ana şirketi Acer’ın çevreye duyarlı Vero serisini yansıtan ve gövdesinde tüketim sonrası geri dönüştürülmüş (PCR) malzemeler kullanan türünün ilk örneği Acerpure Pro Vero Hava Temizleyiciyi tanıttı. Acerpure Inc. yaşam kalitesini artırmak için akıllı özelliklerden yararlanan ve aynı zamanda kullanıcıların çevrelerinde olumlu etki yaratan yaşam tarzı ve tüketici ürünleri geliştirmeye odaklanıyor.
Acerpure Pro Vero hava temizleyicinin gövdesi yüzde 35 PCR plastik içeriyor. Bu, üretim sırasında işlenmemiş plastik kullanımına kıyasla CO2 emisyonunun yüzde 20 oranında azaltılmasına yardımcı oluyor. Ayrıca karbon ayak izini daha da azaltmak için su bazlı mürekkep ve geri dönüştürülebilir ambalaj kullanıyor. Yer tasarrufu sağlayan form faktörü, temiz, mat beyaz yüzeyi, sezgisel LED dokunmatik paneli ve sade ancak modern tasarımı, Acerpure Pro Vero’yu her türlü ev veya ofis ortamında göze çarpan bir ürün haline getiriyor.
Yeni hava temizleme cihazı, iç mekanda bulunan asılı partikülleri tespit etmek için bir PM2.5 hava kalitesi sensörü içeriyor ve uygun çalışma moduna gerçek zamanlı olarak otomatik geçiş yapabiliyor. Cihaz ayrıca yeşil, sarı ve kırmızı olmak üzere üç farklı ışığın yer aldığı göstergesi aracılığıyla kullanıcıları mevcut hava kalitesi hakkında bilgilendiriyor ve “Çevre Dostu Mod” sayesinde ortam koşullarına bağlı olarak arıtma gücünü kendi kendine verimli bir şekilde ayarlayabiliyor. DC motoru, kullanım sırasında düşük enerji tüketimi ile yüksek performans sağlıyor ve düşük gürültüde ve aydınlatma olmadan çalışan “Sessiz Modda” dahi uyku koşullarını ve hava kalitesini iyileştiriyor.
Küresel TV endüstrisinin önde gelen oyuncusu ve yenilikçi tüketici elektroniği markası TCL’in Türkiye’deki ürün gamı genişlemeye devam ediyor.
Daha önce akıllı telefon, televizyon, robot süpürge ve hava temizleyici gibi ürünleri Türkiye’de satışa sunulan TCL’in tescilli FreshIN+ temiz hava sistemine sahip akıllı klimaları da portföye eklendi.
TCL’in dünya genelinde geniş bir üretim ve satış hacmine sahip yenilikçi özelliklere sahip Elite, T-Pro ve C-Fresh serisi klimaları, evin ısısını kontrol etmekle yetinmiyor aynı zamanda dış ortamdan taze hava sağlayarak evin havasını daha sağlıklı kılıyor.
TCL’in performans ve verimlilik sunan TCL Taze Hava Teknolojisi ile ortamın havasını temizleyen ve A+++ enerji verimliliğine sahip C-Fresh klima serisi; FreshIN+ teknolojisi, saatte 60 metreküpe kadar taze hava sağlayan hava motoru, sıcaklık dengeleme özelliği ve yüksek verimli hava temizliği için 4 farklı katmandan oluşan Quadrupuri filtreleri ile akıllı ve sağlıklı hava yönetim sistemi sunuyor.
TCL C-Fresh serisi klimaların akıllı invertör bobinleri, üfleme sıcaklığını 30 saniyede 18℃’ye soğutarak ve 60 saniyede 40℃’ye kadar ısıtarak ayarlanan sıcaklığa daha hızlı ulaşılmasını sağlıyor ve sıcaklığın ± 0.5℃ hassasiyetle sabit tutulmasına yardımcı oluyor. Klima böylece yüzde 60’a varan enerji verimliliği sağlarken hareketli alt kanat ile Coanda etkisinde 360° üfleme yaparak havanın odadaki en uzak noktasına kadar ulaşmasına imkan veriyor.
Yenilikçi özelliklere sahip A++ enerji verimliliğine sahip T-Pro serisi klimalar, Hafif Esinti moduyla sert ve direkt gelen soğuk hava üflemesi yerine 1422’ye varan mikro deliklere sahip S şeklindeki kanatları ile daha geniş ve yumuşak bir şekilde havayı dağıtarak daha konforlu soğutma ve ısıtma imkanı tanıyor.
Akıllı telefonların herkesin bildiği ve aktif bir şekilde kullandığı onlarca özelliği ve yeteneği bulunuyor. Fakat hem Android hem de iOS tarafında birçok kişinin bilmediği onlarcası daha var. Biz de muhtemelen bir kısmını bilmediğiniz ve bugün öğreneceğiniz 10 gizli iPhone özelliği paylaşıyoruz.
Muhtemelen bilmediğiniz 10 gizli iPhone özelliği!
Geçtiğimiz yıllarda Apple’ın akıllı telefonlarına yeni özellikler eklediğini biliyoruz. Bunların bir kısmı etkinlik sırasında tanıtılsa da büyük bir çoğunluğunu ancak kullandıkça öğreniyoruz. Tabii bazılarının Ayarlar üzerinden aktif edilmesi gerekiyor.
Örneğin iPhone‘unuzun arka yüzeyini tıpkı bir buton gibi kullanabileceğinizi biliyor muydunuz? İstediğiniz işlevi atayarak cihazın arkasına iki tıklama yaptığınızda bu özelliği çalıştırabiliyorsunuz. Örneğin ekran görüntüsü alabilir veya kamerayı açabilirsiniz. İşte bu gibi pek bilinmeyen 10 gizli iPhone özelliği haberimizin devamında…
Hesap makinesinden rakamları silmek için kaydırın!
Eğer bir iPhone’unuz varsa muhtemelen uygulama mağazasına girip 2. bir hesap makinesi indirmenize gerek olmayacaktır. Peki bu uygulamayı yeterince verimli kullanabiliyor musunuz? Hesap Makinesi uygulaması içerisindeyken bir rakamı yanlış yazdığınızda üst tarafta bulunan kısımda sola veya sağa doğru kaydırma hareketi yaparak silme işlemini yapabilirsiniz.
Mesaj sabitleme özelliği
iOS kullanmayanlar pek aşina olmasa da iPhone’lar arası en iyi mesajlaşma uygulamalarından olan iMessage günümüzde hala oldukça popüler. Peki burada sohbet içerisindeyken dilediğiniz bir mesaja basılı tutarak daha sonra iğne seçeneğini tıklayıp bu mesajı sabitleyebileceğinizi biliyor muydunuz?
Razer, kablosuz farede dünyanın ilk gerçek 8000 Hz yoklama oranı (polling rate) olan Razer Viper Mini Signature Edition için ezber bozan bir güncelleme yayınladı.
Oyuncular için önde gelen küresel yaşam tarzı markası Razer, Razer Viper Mini Signature Edition için bir güncelleme duyurdu. Bu güncelleme ile de 0,125 ms yoklama aralıklarında gerçek 8000 Hz kablosuz yoklama oranlarını sunarak oyun performansı için bir kez daha yeni bir endüstri ölçütü belirledi. Oyunun kurallarını değiştiren bu güncelleme, Razer’ı benzersiz kablosuz teknoloji düzeyine ulaşan dünyanın ilk markası haline getirerek sektör liderliğibi ve en üst düzey oyun deneyimini sunma taahhüdünü daha da sağlamlaştırıyor.
Razer Viper Mini Signature Edition için Razer HyperPolling 8000 Hz Kablosuz güncellemesi, kablosuz oyun için yeni bir kriter belirleyerek oyunculara benzersiz hız, doğruluk ve yanıt verebilirlik sağlıyor.
Razer, geçtiğimiz yıl boyunca dünya çapında lider oyun markası rolünü sağlamlaştıran endüstri lideri yenilikleri aralıksız olarak tanıtmaya devam ediyor. Şimdi ise, bugüne kadarki en doğru sensör olan ve %99,8 çözünürlük doğruluğuna sahip Focus Pro 30K Optik Sensör ve 3. Nesil Optik Fare Anahtarları ile sınırları 90 milyon tıklamaya kadar zorlayan özelliklerle tanışma vakti. Bu son moda teknolojileri birleştiren Viper Mini Signature Edition, pazarın birinci sınıf faresi olmaya devam ediyor.