Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 358

    Tatili eğlenceli hale getirecek drone modelleri

    Tatilde geçirdiğiniz keyifli anlarınızı video ve fotoğraf olarak kaydetmek için dronelardan yararlanabilirsiniz. Dronelar, sahip oldukları gelişmiş görüntüleme ve akıllı teknolojileri sayesinde çok farklı açılardan çok farklı perspektifte anılar kaydedebilir. Bugün fiyatları sahip olunabilir seviyelere inen dronelar, genellikle akıllı telefonlarla uyumlu çalışıyor, elde ettikleri görüntüleri canlı izleme ve kaydetme fırsatı veriyor. Böylelikle tatil yaptığınız yere kuş bakışı göz atabilir, birbirinden eşsiz tatil anıları yakalayabilirsiniz. Bu hafta MediaMarkt internet mağazasından seçtiğim drone modellerine yakından bakıyor ve tatilinizi daha eğlenceli hale getirecek drone modelini bulmanıza yardımcı oluyorum. Hazırsanız, gelin hemen başlayalım.

    CORBY Zoom Ultimate

    Corby CX017 Zoom Ultimate

    Alışveriş listeme aldığım ilk ürün, Corby firmasının CX017 Zoom Ultimate modeli. Hem yatay hem de dikey olarak havada sabit durabilen, 1080p HD video ve 2MP fotoğraflar çekebilen Corby CX017 Zoom Ultimate, elde ettiği görüntüleri akıllı telefonunuza kaydediyor. iOS ya da Android işletim sistemine sahip her türlü telefonla kullanabileceğiniz ürün, tatilde en iyi görüntüleri yakalamanız için ideal seçeneklerden biri. Ağırlığı 215 gram olan, 1080 mAh kapasitesinde bir bataryaya sahip olan bu drone, otomatik pilot desteğine sahip ve 13-14 Dakika kesintisiz uçuş yapabiliyor.

    NAUTICA Aero N100

    Nautica Aero N100

    Tatilde doğayı kuş bakışı görüntülemek için tercih edebileceğiniz bir başka drone ise Nautica firmasının Aero N100 modeli olabilir. 1080p HD video ve 2MP fotoğraflar kaydedebilen bu drone, iOS ya da Android işletim sistemli herhangi bir telefonla kullanılabiliyor. Otomatik kalkış, iniş ve havada sabit kalabilme yeteneğine sahip olan Nautica Aero N100, elde ettiği görüntüleri anlık olarak akıllı telefonunuza gönderiyor. Ağırlığı 215 gram olan, 1800mAh kapasiteli bataryası bulunan bu drone, maksimum 14 dakikaya kadar havada kalıp, görev yapabiliyor.

    DJI Mini 3 Fly More Combo Plus

    DJI Mini 3 Fly More Combo Plus

    Buraya kadar incelediğimiz iki model de maksimum 14 dakikaya kadar uçuş süresine sahipti. Uçuş süresi daha uzun bir drone arıyorsanız, 2453mAh kapasiteli bataryası bulunan ve maksimum uçuş süresi 38 dakika olan DJI firmasının Mini 3 Fly More Combo Plus adlı modeline bakabilirsiniz. 3840 x 2160 piksel (4K) 30fps video ve 12 megapiksel fotoğraf çeken bu drone, microSD, microSDHC ve microSDXC kartları destekliyor. Ağırlığı 250 gram olan, 5.5 inç büyüklüğünde dahili ekrana sahip olan bu drone, otomatik kalkış ve iniş ile havada sabit kalabilme özelliklerine sahip.

    AUTEL Evo Nano+ Premium Bundle

    Autel Evo Nano+ Premium Bundle

    Tavsiye edeceğim son drone, Autel firmasının Autel Evo Nano+ Premium Bundle adlı ürünü. 3840 x 2160 piksel (4K) 30fps video ve 50 megapiksel fotoğraf çeken, 2250mAh kapasiteli pile sahip olan bu dronun havada kalabilme süresi 28 dakika. Ağırlığı 249 gram olan, iOS ya da Android işletim sistemli telefonlarla kullanılabilen ve 256GB microSD kart destekli ürün, otomatik kalkış ve iniş ile havada sabit kalarak çekimler yapabilme yeteneğine sahip.

    Son bir not: Bu yazıda incelediğim tüm droneler, 500 gramın altında olduğu için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün sistemine kayıt ve ehliyet zorunluluğu bulunmuyor.

    Sorularınız olursa yorumlardan bana ulaştırabilirsiniz

    MediaMarkt internet mağazasından seçtiğim drone modelleri bu kadar. Tabii ki daha fazla seçenek raflarda mevcut. MediaMarkt internet mağazasında satışa sunulan tüm drone modelleri için buradan bilgi alabilirsiniz. Konuyla ilgili sorularınız olursa, aşağıdan yorum bırakarak bana ulaştırabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.

    Twitter’da beni takip edin: https://twitter.com/melihbayramdede

    YouTube kanalıma abone olun: https://www.youtube.com/c/melihbayramdede


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    Çocuklara tatilde eşlik edecek tablet bilgisayar önerileri

    Tatilde yanınızdan ayırmayacağınız bluetooth hoparlör modelleri

    Projeksiyon cihazı ile sinema keyfini tatilde de yanında taşı

    Assassin’s Creed Mirage bize neler sunacak?

    0

    Assassin’s Creed serisinin yeni oyunu Assassin’s Creed Mirage, Bağdat’ta bizi yeni bir heyecana sürüklüyor.

    Assassin’s Creed serisinin sıkı bir hayranıyım. Serinin her oyununu ayrı bir olaya odaklandığı için sever ve o süreçlerde ortaya çıkanları takip etmekten büyük keyif alırım. Bir Assassin’s Creed oyununu sadece oynamak kendi başına zevk verirken, etrafında kurulan habitatı görsel ansiklopedilerinden, seriye dair çıkan farklı kitaplardan (romanlardan bahsetmiyorum, onların da farklı bir tadı var) hatta gerçek dünyadan feyz alınan komplolara ve timeline’a göre wiki sayfalarını okuyarak boşlukları doldurmak müthiş keyifli.

    Elbette bunu her oyuncudan bekleyemeyiz. Bir konunun fanboyu olmak bunu gerektirir 😀 Şaka bir yana araştırmayı seven her birey için AC dünyasında çok değişik konular sizi bekliyor diyebilirim.

    Bu defa Mirage ile biraz değil baya bir başa gidiyoruz. Basim ile Bağdat macerası aslında bize “başladığımız yere dönme” üzerine kurulu bir çizgi çiziyor. Köklere dönme üzerine büyük bir motivasyon sahibi olduklarını rahatça söylediklerini ve ortaya çıkardıkları üründen de bunun belli olduğunu görebiliyoruz.

    Peki ne oldu da “köklere dönüyoruz” moduna geldiler?

    Ben Origins konumlamasını fazlasıyla beğenmiştim. Bugüne kadar AC serisinde gördüğüm en karanlık ve en mistik hikaye anlatım dili bu oyunda vardı. Piramitlerin gizemi, mistik mesajlar, felsefik yaklaşımlar derken kendimi galaksideki bir toz taneciği gibi hissettiğim çok oldu.

    Devamında Odyssey ile biraz daha cıvık, komik, eğlenceli ve Akdeniz insanı kıvamında, durup durup Malaka! diyerek ilerlediğimiz, “Amaan bir daha mı geleceğiz dünyaya?!” havasının hakim olduğu bir oyun oynadık. Yani güzeldi eyvallah ama fazla goygoy bir yapıdaydı gibi hissettim.

    Akabinde Valhalla ile bir önceki oyun ile alakası olmayacak uzunlukta ve sıkıcılıkta kült bir Viking olduk. Daha koyu, daha otantik, suyu az konmuş mercimek çorbası yoğunluğunda, akmayan, gitmeyen, insanı boğdukça daha da daraltan, ek paketleri ile biraz işin rengini değiştirmeyi deneyen ama özünde yine koyu bir oyun çıktı karşımıza. Kötü değildi ama bir değişikti.

    Açık dünya konsepti için özellikle Valhalla’nın geldiği yer hiç de merak uyandırıcı değildi. Uzun mesafeleri gitmeye çalışmak, o arada sıkılmak derken sadece gametime artırmak için çizilmiş rotalara dönüyordu iş.

    Görev yapmak ile hikaye anlatımına dahil olmak birbirinden kopuk hale geliyordu. Günün sonunda “elde balta bir şeyler için koşuyoruz ama hayırlısı” moduna dönüyorduk. Şimdi geliştirici arkadaşların dediğine göre daha fazla hikaye anlatımı odaklı, sekansların birbiri ile daha yakın temas halinde olduğu, aynı Altair’in hikayesinde olduğu gibi bir havaya geçiş yapıyoruz.

    Daha rafine, daha ne istediğini bilen, önceki açık dünya oyunlarına göre daha derli toplu bir deneyim bizi bekliyor diyorlar, göreceğiz.

    Mirage’ın ana karakteri Basim ile Valhalla’da tanışmıştık. Altair vibe’ı aldığımız Basim’in gençlik çağlarına gideceğiz. Karıştığı yasa dışı işlerin ötesinde ona rüyaları üzerinden müjdelenen kaderini anlamaya çalışan Basim’in hikayesine ortak olacağız.

    Önceki çoğu oyunda olduğu gibi, Ubisoft yine AC hikayesi işlerken oyuncuyu konuyu işlediği döneme götürmekten geri kalmıyor. Mirage içerisinde 60’tan fazla tarihi yeri görüp keşfedebileceğiz. Söylenilene göre oyuncular çevredeki gizli yerleri keşfetmek için zaman zaman Bağdat’ın dışına da taşacağız.

    Ortalama 20-25 saat aralığında oyunu koştur koştur yapmadan tamamlayabileceğimiz söyleniyor. %100 bitirmek isteyecek oyuncular için 30 saat civarı bir deneyim üzerinde çalışılmış. Bu bilgiyi Lead Producer Fabian Salamon tarafından yapılan bir açıklamadan elde ettim. Hiç fena durmuyor saatler. Uzun ve sıkıcı bir oyun yerine daha core bir yapım hoşumuza gider elbette.

    Ortaya çıkan veriler, AMA etkinlikleri ile birlikte nelerin beklediğine doğru bakacak olursak;

    Mirage modern zamanlara da gönderme yaparak başlayan ve devam eden bir yapıda olacağı söyleniyor. Modern zamanların varlığı bence seriye her zaman dinamizm katıyor.

    Geriye dönük olarak Isu ile alakalı yeni şeyler öğreneceğiz, taşları yerine oturtmak için harika bir fırsat. Mutlaka yeni kapılar da açılacaktır.

    Oyun içinde yan görev tarzında kontrat görevleri göreceğiz gibi duruyor. Büyük bir parçanın çevresinde dönen küçük detaylar ile farklı şeyleri görebileceğimiz sekanslar oluşturulacak gibi.

    Bağdat’ta kendi görev serimizin başında görevleri alacağımız yer bize ait olacak. Fakat ilerleyen aşamalarda 3 farklı büro ile çalışacağız.

    Mirage bize özgürlük, adalet ve Basim’in bu yolda kendi ile olan muhasebesini yansıtacak. Master Assassin olma yolundaki Basim’in içinde doğal olarak fırtınalar kopacak, fikir ayrılıkları, bazen istemediği, doğru görmediği şeyleri de seçecektir diye düşünüyorum. Lakin itikat onu varması gereken yere vardıracaktır.

    Oyun ile alakalı çoğu şey beni aşırı heyecanlandırıyor. Lakin en çok heyecanlandığım konu ise Ubisoft’un OWO ile yaptığı iş birliği ile ortaya çıkan, rüzgarı, hançeri ve daha bir çok efekti size hissettirmeyi hedefleyen Haptic Gaming System AC Mirage Edition önsatışa sunuldu.

    Deneyimsel olarak müthiş bir fikir. Bugüne kadar oyuna dair figürleri, eşyaları toparlamış biri olarak oyundaki farklı deneyimleri canlı olarak hissederek oynamak istenildiği kadar yenilikçi olur mu bilmiyorum fakat heyecan verici duruyor.

    Assassin’s Creed Mirage günün sonunda yeni bir sayfa açmayı hedefleyen ve bizi köklere dönüş olarak kenetleyen bir formatla geliyor. Bundan sonrasına oyun çıktığında bakacağız. Ben güzel şeylerle karşılaşacağımızı düşünüyorum.

    Kriz Sırasında Değerinizi Kaybetmeyin! İşinize Değer Katacak Teknoloji İpuçları

    Teknoloji dünyasında global kriz ile birlikte  garip ve zorlu zamanlar yaşadığımız bir gerçek. Bu durum çoğu insanın kontrolünün çok ötesinde olan olaylar. Tabii ki ortam stratejilerimizi ve hedeflerimizi değiştirmeye zorluyor diyebiliriz. Peki, ortama ayak uydurmak için neler yapmalısınız?

    Artık hemen hemen her alanda teknoloji hakim. Hal böyle olunca teknoloji dünyasının yaşadığı ufak değişimler hemen hemen herkesi etkiliyor diyebiliriz. İş dünyasında her kuruluş, birçoğu hala uzakta olan çalışanlarını sağlıklı, güvenli ve üretken tutmaya çalışıyor. Bunun akabinde organizasyonu devam ettirmek de zorundalar.

    Bu ortam doğal olarak teknoloji bağımlılığının artmasına neden oluyor. Daha önce uzaktan çalışma politikaları olmayan işletmeler bile, işleri hızlı bir şekilde desteklemek zorunda kaldı. Birçok işletme süreçleri hızlıca aşmak için altyapısını buluta taşıdı. Bu durumun bir anlamda gereklilik olduğu da söylenebilir.

    İşletmeler, bireyselleştirilmiş ekosistemlerinin, çalışanlarına hizmet verecek ve satıcılarını destekleyecek kadar sağlam olmasını yapılandırmalıdır. Ekonomik buhran da göz önüne alınınca bizlserin ve işletmelerin önceliklerini yeniden gözden geçirmesi gerekiyor.

    Tabii ki konu teknoloji olunca öncelikler büyümeyi sağlamak, müşterileri desteklemek ve işlerini genişletmek için kullandıkları cihaz ve uygulamaları içeriyor. Birçoğumuz şimdi doğru zaman mı diye sorabilir. İyi bir zaman mı, biraz daha beklesem mi? Birkaç ay sonra ne olacağı belli değil piyasalar çok karışık ne yapmam gerekiyor? İnanın bu sorular birçoğumuzun aklını kurcalıyor. Sonuçta, neden bu zamanı yeni teknolojiler için bir deneme alanı veya test laboratuvarı olarak kullanmıyorsunuz? Her kriz in ardından bir yükseliş veya düzlük yer alıyor. Bu döneme geldiğinizde herkesten daha fazla hazır olmaya ne dersiniz?

    Şunu Belirtmemde Fayda Var!

    Her şeyi çalışır durumda tutmak için ihtiyaç duyduğunuz işlevlere sahip olduğunuzdan emin olmak ile tamamen denenmemiş sulara dalmak arasında büyük bir fark vardır.

    Sınırsız genişleme zamanlarında, gelişmekte olan bir yeteneğin muazzam (kanıtlanmamış olsa da) faydalarını vaat eden projelere ve teknolojilere yönelmek kolaydır. Ancak, iş ortamı riskleri artırdığında ve her kuruş önemli olduğunda, dikkatli olmak akıllıca olacaktır. Sahip olduğunuz teknoloji temeli üzerine inşa edebilmek, müşterilere, çalışanlara ve satıcılara gerçek değer sağlamanın daha iyi bir yolu olabilir.

    Kriz Sürecinde Pragmatik kalın

    Şu anda alışılmadık zamanlarda yaşıyor olsak da (bir kriz ortamı denebilir), bu durum atipik bir şey yapmanın doğru hareket olduğu anlamına gelmiyor. Sırf bunu yapmış olmak için sıcak ve yeni şeyleri aramaya veya teknolojileri uygulamaya başlamayın. Deneysel ve cesur olmanın zamanı gelecek. Ancak şu anda pragmatik olmak ve güvenilir ortaklarla çalışmak daha önemli.

    Teknoloji Odağınızı Hatırlayın

    Şu anda ayakta kalmak için zorlanıyoruz. Vereceğiniz her karara çok fazla bağlı olmakla birlikte, temel iş hedeflerinize odaklanın ve bunları teknolojik olarak desteklemek için ihtiyacınız olan şeye sahip olduğunuzdan emin olun. Değer sağlayan mevcut sistemleri ve satıcıları ikiye katlayın; temel iş farklılaştırıcılarını bilemek için zaman ayırın; sahip olduklarınızla çalışanları ve müşterileri destekleyin.

    Kriz Sürecinde Ekstra Destek Alın

    Uzak veya hibrit bir ortamda çalışmak için sahip olduğunuz altyapıdan daha fazlasına ihtiyacınız varsa, kapsamlı değişiklikler uygulamak yerine halihazırda sahip olduğunuz teknolojiler ve süreçlerle sorunsuz bir şekilde bağlanabilen ve bunların içinde yaşayabilen ekstra destek hizmetlerini entegre etmenin yollarını bulmaya çalışın.
    Herkesin Zorluklarını Var

    Büyük değişiklikler sadece çalışanlarınızı değil, müşterilerinizi ve potansiyel müşterilerinizi de zorlar. Onların da büyük değişim kapasitelerinin sınırlarının olduğunu kabul edin. Mevcut durumlarını anlamak için onlarla birlikte çalışın. Onlara satmak veya vermek istediğiniz şeyin hayatlarını kolaylaştırdığından ve mevcut ortamlarına uyduğundan emin olun.

    Şimdi, Teknoloji Gider Yönetimi Zamanı

    Kriz süreci olsun olmasın hali hazırda teknoloji gider yönetimi kritik bir hal aldı diyebiliriz. Hiç kimse gerçekten ihtiyaç duymadığı teknolojiye bütçe ayırmamalı veya olması gerekenden daha pahalı eklentiler için ekstra ödeme yapmamalıdır. Gereksiz harcamaları dizginlemenin, maliyetleri düşürmenin, BT bütçelerini optimize etmenin ve paradan tasarruf etmenin yollarını aramalısınız. Size son tavsiyem bu olacak.

    Olumlu Düşünelim

    Yaşadığımız olaylar bizi daha iyiye doğru değiştirme potansiyeline sahip. Kim olduğunuzu ve nasıl çalıştığınızı tamamen yeniden keşfetmeden kendinizi veya kuruluşunuzu anlamlı şekillerde geliştirmek için bu zamanı kullanın; hayatta kalmak ve gelişmek için ne gerektiğine dair yeni bir bakış açısıyla düzlüğe çıkacağımızdan şüphe yok.Kriz Sırasında Değerinizi Kaybetmeyin! İşinize Değer Katacak Teknoloji İpuçları

    ISO Dosyasından Bootable USB Oluşturma Araçları

          CD ve DVD yazıcılar geçmişte kaldı. Günümüzde bu donanım parçaları çoğu bilgisayarda bile bulunmuyor. Amacınız ISO dosyasından önyüklenebilir USB disk oluşturmaksa, bunu yapmak için birden fazla uygulama bulabilirsiniz. ISO Dosyasından Bootable USB Oluşturma Araçları  başlıklı yazımda, herhangi bir bilgisayarda bootable disk oluşturmak için kullanılabilecek uygulamalara örnek vereceğim.

          ISO dosyasından önyüklenebilir USB sürücü oluşturmak için kullanılabilecek uygulamalara örnekler vererek devam edelim.

    Rufus

          Önyüklemeli USB sürücü oluşturma uygulamalarının başında tartışmasız Rufus geliyor. Bilgisayara indirilen ISO dosyalarından önyüklenebilir USB sürücüsü oluşturmak, ihtiyaç olduğunda oldukça çok önemli oluyor. Bilgisayardaki işletim sisteminde bir sorunu çözmek ya da farklı bir bilgisayara yeni bir işletim sistemi kurmak için önyüklemeli bir sürücüye ihtiyaç duyuluyor.

          Önyükleme sürücüsü oluşturmak için kullanılan Rufus, yalnızca 1,3 MB boyutunda küçük bir uygulamadır. Kurulum gerektirmez. Uygulamanın kullanıcı arabirimini başlatmak ve seçtiğiniz ISO görüntüsünden (Windows, Linux) USB önyüklenebilir medyası oluşturmak oldukça basittir.

          Rufus, çeşitli Linux dağıtımları ve Windows kurulum .iso dosyalarının yanı sıra, disk görüntüsü dosyaları dahil olmak üzere, çeşitli önyüklenebilir .iso dosyalarını destekler. Uygulama, gerektiğinde sürücüyü önyüklenebilir hale getirmek için flash diske SYSLINUX veya GRUB gibi bir önyükleyicileri yükleyebilir. Ayrıca, MS-DOS veya FreeDOS’un flash sürücüye yüklenmesine ve Windows To Go önyüklenebilir ortamının oluşturulmasına da izin verir. USB sürücüleri FAT, FAT32, NTFS, exFAT gibi dosya formatlarına biçimlendirmeyi destekler. Rufus şimdilik yalnızca Windows ortamlarda çalışmaktadır.

    Yumi

          Yumi,  önyüklemeli USB sürücü oluşturmada yararlanılabilecek başka bir araçtır. Evrensel USB yükleyicilerin öncüsü olan uygulamayla anında birden fazla ISO dosyasından çoklu önyüklemeli USB sürücüsü oluşturulabilir.

          Yumi USB önyüklemeli disk oluşturucunun özellikleri:

    • Yalnızca Windows işletim sisteminde çalışır.
    • USB sürücüsünü yeniden biçimlendirme seçeneği sunar.
    • Eski ve yeni UEFI BIOS modlarını destekler.
    • Kullanılan ISO dosyasını kolay indirmek için indirme bağlantıları sunar.
    • USB diski temizlemeyi kolaylaştırmak için sürücüdeki yüklü öğeleri kaldırma desteği sunar.

    UNetbootin

          Unetbootin, CD’ye gerek duymadan Ubuntu ve diğer Linux dağıtımları için önyüklenebilir “Live USB”  sürücü oluşturmaya olanak sağlar.

          UNetbootin’le  kendi Linux .iso dosyanızı hazırlayıp, ondan da önyüklenebilir canlı USB sürücü  oluşturabilirsiniz. Uygulamayla daha önce indirilen ISO dosyasını seçip, USB veya sabit disk üzerine önyüklemeli sürücü oluşturabilirsiniz. UNetbootin, kullandığı sürücüyü önce FAT32 formatında biçimlendirip sonra da seçilen ISO’yu diske yazar.

          PC’lerde önyükleme işlemi genellikle cihaz açıldıktan hemen sonra Esc veya F12 tuşlarına basılarak başlatılır.  Mac’lerde  OSX önyükleme için Option tuşunu basılmalıdır.

          Uygulama, önyüklemeli USB sürücü oluşturmak için, ISO dosyasının dağıtıma özgü kurallarını kullanmadan işlem yaptığından, önyükleme sürücüsü oluşturmak oldukça basittir.

    Ventoy

          Ventoy, yalnızca sıradan bir USB önyüklenebilir sürücü oluşturmakla kalmaz, aynı zamanda çeşitli işletim sistemi seçenekleriyle çoklu önyüklemeli USB sürücü oluşturmaya olanak sağlar.

          Ventoy, USB sürücüyü tekrar tekrar biçimlendirme ihtiyacını ortadan kaldırır. ISO dosyasını sürücüye kopyalayıp uygulamayı başlatmanız yeterlidir. Birden fazla ISO dosyasını aynı anda sürücüye kopyalayıp, önyükleme işlemi için tercih ettiğiniz görüntüyü seçebileceğiniz bir menü sunar.

          Ventoy önyükleme uygulamasının diğer özellikleri:

    • Çapraz platformları destekler (Windows, Linux).
    •  Eski ve UEFI BIOS modlarını destekler.
    • 4 GB’den büyük ISO görüntüleri kullanabilir.
    • MBR ve GPT bölüm oluşturmayı destekler.
    • USB sürücüyü yazmaya karşı koruma desteği sunar.
    • Doğrudan ISO/WIM/IMG/VHD(x)/EFI dosyalarından önyükleme sürücüsü oluşturabilir.

          Twitter takip için @salihertugrul YouTube kanalım 

    Avrupa Parlamentosu’nun yapay zeka yasasının kapsamında neler var?

    Dünyadaki ilk “yapay zeka yasası”, Avrupa Parlamentosu tarafından 14 Haziran tarihinde kabul edilmişti. Uzun zamandır üzerinde görüşülen ve tartışılan yasa, yapay zeka alanında dünya çapında daha güvenli ve şeffaf bir standart belirlenmesi için önemli düzenlemeleri kapsıyor. (curlygirldesign.com) Örneğin Midjourney ve ChatGPT gibi büyük modellere önemli yükümlülükler getiriyor. 2024 yılında yürürlüğe girmesi beklenen yasanın kapsamını ve dikkat çeken başlıkları bu yazımda değerlendirdim.

    Avrupa Parlamentosu’nun büyük çoğunluğunun oylarıyla kabul edilen yapay zeka yasası düşük riskli, sınırlı riskli, yüksek riskli ve kabul edilemez” olarak dört ana kategoriyi kapsıyor.

    Düzenlemede öne çıkan başlıkları şöyle değerlendirmek mümkün;
    •Spam filtreleri ve video oyunları gibi düşük riskli yapay zekaya izin verilecek.
    •Bankacılık veya havayolu internet sitelerindeki sohbet robotları gibi orta riskli yapay zeka, şeffaflık yükümlülüklerine uymak zorunda olacak.
    •Kendi kendine giden taşıtlar ve robotik cerrahi gibi yüksek riskli yapay zeka katı kontrollere tabi olacak.
    •Sosyal puanlama için yapay zeka kullanımı kesinlikle yasaklanacak, vatandaşların davranışlarını analiz eden ve değerlendiren sistemlere izin verilmeyecek.

    “Gerçek zamanlı yüz tanıma” konusunda yoğun tartışmaların yaşandığı yasa ile hayatımıza girecek en önemli uygulama kamusal alanlarda akıllı kameralar aracılığıyla yüz tanıma uygulamasının yasaklanması olacak.

    Düzenlemeye göre halka açık alanlarda “gerçek zamanlı” uzaktan biyometrik tanımlama sistemleri;
    •Yalnızca ciddi suçların kovuşturulması için yargısal izne tabi olan “sonradan” uzaktan biyometrik tanımlama sistemleri (tek istisna olarak kolluk kuvvetleri);
    •Hassas özellikleri (örn. cinsiyet, ırk, etnik köken, vatandaşlık durumu, din, siyasi yönelim) kullanarak biyometrik kategorizasyon sistemleri;
    •Yapay zeka sistemlerinin, yasal uygulamalarda, sınır yönetiminde, işyerlerinde ve eğitim kurumlarında kullanıldığında duyguları, fiziksel özellikleri veya fizyolojik özellikleri (örn. yüz ifadeleri, hareketler, nabız hızı veya ses) tespit etmeyi amaçlayan uygulamalar;
    •İnternet veya CCTV görüntülerinden yüzeysel olarak yüz tarama yapılarak yüz tanıma veritabanları oluşturmanın dışında kullanılamayacak.

    Ayrıca, seçim veya referandum sonucunu veya doğal kişilerin oy davranışını etkilemeyi amaçlayan yapay zeka sistemlerinin yüksek riskli yapay zeka sistemleri olarak sınıflandırılması gerektiği yasaya eklendi. Doğrudan tüketiciye sunulmayan yapay zeka sistemleri, politik kampanyaların yönetimi, optimizasyonu ve yapılandırılması için kullanılan araçlar gibi (yönetimsel ve lojistik açıdan) yüksek riskli sınıflandırmaya dahil edilmezken, ortalama kullanıcıların biyometrik tanımlanmasını amaçlayan yapay zeka sistemleri ve biyometrik veya biyometrik tabanlı veriler temelinde tüketicilerin kişisel özellikleri hakkında çıkarımlar yapmayı amaçlayan yapay zeka sistemleri (bu düzenleme tarafından yasaklanmayanlar hariç) yüksek riskli olarak sınıflandırıldı.

    Düzenlemede ayrıca teknolojik gelişmelerin hızlı ilerlemesi ve yapay zeka sistemlerinin kullanımında potansiyel değişiklikler göz önünde bulundurularak, Yüksek Riskli Alanlar ve Kullanım Alanları listesinin Ek III’te düzenli değerlendirmeler yoluyla sürekli gözden geçirilmesi gerektiğini belirtildi.
    Bununla birlikte temel AI teknoloji modellerin sağlayıcıları, sağlık, güvenlik, temel haklar, çevre, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne yönelik olası riskleri değerlendirmek ve modellerini AB veritabanına kaydetmek zorunda olacaklar. Özellikle, karmaşık metin, görüntü, ses ve video verileri gibi içeriği (çeşitli düzeylerde otonomiyle) üretmeyi amaçlayan yapay zeka sistemlerinde kullanılan temel model sağlayıcıları ve temel modeli üretken bir yapay zeka sistemine dönüştüren sağlayıcılar, şeffaflık yükümlülüklerine de uymak zorunda olacaklar. Ayrıca, temel modeli yasa dışı içerik üretimi konusunda yeterli önlemlerle eğitme ve geliştirme zorunluluğu da söz konusu artık. Bu sağlayıcılar ayrıca, telif hakkıyla korunan eğitim verilerinin yeterince ayrıntılı bir özetini halka açık hale getirmek durumunda kalacaklar. Bununla birlikte yüksek riskli yapay zekâ kullanan kullanıcıların, yüksek riskli yapay zekâ sistemi üzerinde kontrol uygulamaları durumunda, aşağıdaki adımları izlemesi gerektiği değiştirildi:

    •Bu yönetmeliğin belirlediği gereksinimlere göre denetim uygulamak;
    •Yüksek riskli yapay zekâ sistemlerinin denetimini sağlayacak kişilerin, taslak AI Yasası’na uygun şekilde yeterli, uygun niteliklere sahip ve eğitimli olmasını sağlamak ve etkili denetimi sağlamak için gerekli kaynaklara sahip olmalarını sağlamak;
    •İlgili ve uygun güvenlik önlemlerinin düzenli olarak etkinliğinin izlenmesini ve düzenli olarak ayarlanmasını veya güncellenmesini sağlamak.

    Avrupa Avrupa Parlamentosu’nun AI Act’e getirdiği değişiklikler, Avrupa’nın Geleceği Konferansı’nda (eucrim 2/2022 84-85) yapılan önerileri de dikkate alıyor. Bu öneriler arasında, yapay zeka ile ilgili süreçlerde insan denetiminin sağlanması, güvenilir yapay zekâ potansiyelinin tam olarak kullanılması ve dil bariyerlerini aşmak için yapay zeka ve çeviri teknolojilerinin kullanılması yer alıyor.

    Bu düzenlemeler, yapay zekânın etik kullanımı, veri mahremiyeti, demokrasi ve temel hakların korunması gibi önemli konulara odaklanarak, yapay zekânın Avrupa’daki toplum ve ekonomi üzerindeki etkilerini dengelemeyi amaçlıyor. Bu tür düzenlemeler, yapay zeka teknolojisinin pozitif yönlerinden faydalanırken, olası riskleri ve tehlikeleri de önceden tespit ederek önlem almayı hedefliyor. Bu sayede, yapay zeka teknolojisinin ilerlemesiyle birlikte Avrupa’nın değerleri ve temel hakları korumak için adımlar atılması amaçlanıyor.

    iOS 17 ile iPhone’lara gelen dikkat çekici özellikler

    0

    Apple, her yıl olduğu gibi 2023 yılının iOS güncellemesini de geçtiğimiz haftalarda WWDC zirvesinde dünyayla paylaştı. Zirvede Apple, iOS 17 ile iPhone’unuza gelecek bir dizi yeni özelliği duyurdu. Bunlardan en öne çıkanları Telefon, FaceTime ve Mesajlar uygulamalarında yapılan değişiklikler oldu. Artık göze daha hoş görünen kişi kartları oluşturabilirken, etkili animasyonlarla kişileri paylaşabilir, kendi çıkartmalarınızı oluşturabilir, iPhone şarj olurken StandBy aracılığıyla pratik bilgileri görebilir ve daha fazlasını da yapabilirsiniz.

    Safari’de gizli moda daha kolay erişim

    Chrome’da olduğu gibi Safari’de de gizli moda geçerek web sitelerinde dolaşabiliyorsunuz. Web sitelerinin birden fazla oturumda gezinmemizi takip etmesini istemediğimiz zamanlar oluyor ve işte o zaman Safari’deki Özel sekmesini kullanıyoruz. Ancak bu özelliği kullanmak biraz yorucuydu, çünkü sağ alt köşeye dokunmanız, Sekmeler’e gitmeniz, Özel’e dokunmanız ve ardından Bitti’ye dokunmanız gerekiyordu. Bu iOS 16’da dört adımlı bir süreç ve inanılmaz derecede hantal.

    Apple, iOS 17 ile birlikte özel moda erişim sürecini en fazla üç adıma indiriyor. Sadece bir dokunuş ve kaydırma uzakta. Sağ alt köşeye dokunmanız, sağa kaydırmanız ve Bitti’ye dokunmanız gerekiyor. Face ID’yi tetikleyecek (bu da yeni) ve ardından Özel pencerelerinize erişmenizi sağlayacak. Çok daha sezgisel ve kullanımı kolay.

    Safari’de bir web sayfasını dinleme

    Kullanıcıların azımsanmayacak bir kısmı artık okumak yerine dinlemeyi ya da izlemeyi tercih ediyor. İçerikleri bu şekilde tüketmek isteyenler için de Apple’ın bir hizmeti var. Safari’ye gelen yeni özellik sayesinde Apple artık size bulunduğunuz web sayfasını duyma seçeneği sunuyor. Birçok web sitesi bu işlevi ilk elden kullansa da, Safari’de web genelinde kullanışlı bir eklenti.

    Bu özelliği kullanabilmek için Safari’de arama çubuğunun sol tarafında bulunan AA seçeneğine dokunmanız gerekiyor. Açılan pencerede Sayfayı Dinle seçeneğine dokunduğunuzda sayfayı dinlemeye başlayabiliyorsunuz.

    Etkileşimli widget’lar

    Apple, iOS 16 ile birlikte ana ekrana widget’lar eklemişti ancak bunlar eyleme dönüştürülebilir değildi. Örneğin, ana ekranınızda bir Müzik widget’ı varsa, o anda çalan şarkıya bakmak için göz atabilir veya dokunup Apple Music’e gidebilirsiniz. iOS 17 ile bu durum değişiyor. Apple, yalnızca bir dokunuşla daha fazlasını yapabilmeniz için widget’lara daha fazla işlevsellik ekledi.

    Aynı Müzik widget örneğini ele alalım. Artık müziğinizi çalma/duraklatma seçeneğini gösteriyor. Bence hala sınırlı, çünkü parçaları atlama veya geri dönme seçeneğiniz yok, ancak bir şey hiç yoktan iyidir. Anımsatıcılar ile daha da iyi.

    Kişiler widget’ı için, artık bir dokunuşla birini doğrudan arayabilir veya mesaj gönderebilirsiniz. Buradaki fikir, ana ekranınızdan hiç ayrılmadan widget’larla bir şeyler yapabilmeniz ve bu inanılmaz pratik bir yaklaşım sunuyor.

    Ana ekranda yapılan değişiklikler

    iOS 16’da, Sosyal klasörüne başka bir uygulama eklemeye çalıştığımda, klasörü bir sonraki sayfaya taşıyor. Bu her seferinde oluyor. İstisna yok. Sonuç olarak, uygulamayı klasörüme ekledikten sonra simgeleri yeniden düzenlemem gerekiyor. iOS 17 bunu değiştirmese de, yeni kullanıcı arayüzü bana Taşı Geri Al adlı bir seçenek sunuyor. Adından da anlaşılacağı gibi, simge konumlandırmasında yapılan değişiklikleri geri alıyor. Taşı Geri Al seçeneğini kullanmak için tek yapmanız gereken iPhone’unuzu sallamak.

    Fark ettiğim bir başka değişiklik de, ilk boş alan neredeyse yeni uygulamaların da orada yer alması. Örneğin, ikinci sayfada bir boşluk varsa, yeni yüklenen uygulama simgesi, önceden yüklenmiş tüm uygulamalardan sonra son sayfada konumlandırılmak yerine o sayfada görünüyor. Bunlar minik ama önemli yenilikler kesinlikle.

    Eski parolaları yeniden kullanabilirsiniz

    Zaman zaman unutkan olabiliyoruz. Günlerce yeni şifreler oluşturuyor ve ilk denemede önceki şifreleri giriyoruz. Apple bununla mücadele etmek için bir önceki parolayı üç gün boyunca kullanma olanağı sunuyor. iOS 17 ile birlikte, parolanızı değiştirirseniz, yenisini oluşturduktan sonra 72 saate kadar eskisini kullanmaya devam edebileceksiniz.

    Bu özelliğe erişmek için Ayarlar uygulamasını açmanız, Face ID ve Parola’ya dokunmanız ve Önceki Parolayı Şimdi Sona Erdir’e dokunmanız gerekecek. Parolanızı değiştirdiğiniz nadir durumlarda çok faydalı biir özellik olsa da bunu beyninize kaydetmeniz biraz zaman alır.

    Otomatik düzeltme

    iOS 17, geliştirilmiş otomatik düzeltme için güncellenmiş makine öğrenimi teknolojisini kullanıyor. Tahminler eskisinden daha iyi ve otomatik düzeltme siz onu kullandıkça alışkanlıklarınız hakkında daha fazla şey öğreniyor.

    AirDrop ile gelen yeni kullanışlı özellikler

    NameDrop adlı yeni AirDrop özelliği, iPhone’unuzu başka birinin iPhone’una veya Apple Watch’una yaklaştırarak iletişim bilgilerinizi paylaşmanıza olanak tanıyor. Paylaşmak için belirli telefon numaralarını ve e-posta adreslerini seçebilir, ayrıca birine Kişi Posterinizi gönderebilirsiniz.

    • Dosya aktarımı – iPhone’unuzu başka bir iPhone’un yanında tutarak AirDrop dosya aktarımı başlatabilir, böylece fotoğraflarınızı ve diğer belgelerinizi yakınınızdaki biriyle paylaşabilirsiniz.
    • iCloud desteği – Bu yılın ilerleyen dönemlerinde, yakınlık özelliğini kullanarak bir AirDrop aktarımı başlatabilecek ve kişiden uzaklaşmanız gerektiğinde bunu iCloud üzerinden tamamlayabileceksiniz. Bu, paylaşılan daha büyük dosyalar için idealdir. Bunun çalışması için her iki katılımcının da iCloud’da oturum açmış olması gerektiğini unutmayın.
    • SharePlay – İki iPhone’u bir arada tutmak SharePlay’i başlatır, böylece ayrı aygıtlarınızı kullanırken hemen yanınızdaki biriyle müzik dinleyebilir, film izleyebilir veya oyun oynayabilirsiniz.

    Mesajlar uygulamasının yeni yüzü

    Apple, Mesajlar uygulamasının tasarımını değiştirerek daha temiz bir görünüm kazandırdı. Kamera ve fotoğraf seçenekleri gibi tüm Mesajlar uygulamalarına ve araçlarına “+” düğmesine dokunarak erişilebiliyor.

    Apple Haritalar

    Haritalar ilk kez iOS 17’de çevrimdışı kullanım için indirilebiliyor. Haritalar uygulamasının belirli bir alanı kaydedilebilir ve çevrimdışıyken keşfedilebilirsiniz. Kaydetme işlemi, çalışma saatleri ve derecelendirmeler gibi bilgileri koruyor ve hücresel bağlantı olmadan bile adım adım yol tarifine olanak tanıyor.

    MediaMarkt Yıldızlı Teknoloji Günleri Kampanyasını Başlattı

    7-10 Temmuz tarihleri arasında geçerli olacak Yıldızlı Teknoloji Günleri kampanyası kapsamında çamaşır makinesinden oyuncu koltuğuna, televizyondan elektrikli scooter’a, robot süpürgeden akıllı telefona birbirinden farklı ürünler çeşitli fırsatlarla satışa sunulacak.

    Geniş ürün yelpazesiyle teknolojiseverlere konforlu alışverişin keyfini sunan, Türkiye’nin en geniş satış alanına sahip elektronik perakendecisi MediaMarkt, tüketicileri farklı kampanyalarla buluşturmaya devam ediyor. Bugün başlattığı Yıldızlı Teknoloji Günleri kampanyası kapsamında çamaşır makinesinden oyuncu koltuğuna, televizyondan elektrikli scooter’a, robot süpürgeden akıllı telefona kadar çeşitli ürünler, 10 Temmuz tarihine kadar çeşitli fırsatlarla satışa sunulacak.

    Kampanya kapsamında;

    • Hoover H3W 492DA4-S 9 Kg NFC Bağlantılı B Enerji Sınıfı 1400 Devir Çamaşır Makinesi 8.499 TL’den
    • HP 6KY97AA Omen Citadel Profesyonel Oyuncu Koltuğu 7.999 TL’den
    • Peaq PQ50FMN252-0276 Smart 4K UHD Led TV 8.899 TL’den
    • Segway F40E Elektrikli Scooter 19.999TL’den
    • Xiaomi Mi Robot Vacuum S10T Robot Süpürge 10.999 TL’den
    • Apple Iphone 13 DenizBank ile faizsiz, masrafsız 3 taksit fırsatıyla satışa sunulacak.

    MediaMarkt’ın kampanyası hem Türkiye genelindeki 94 mağazasında hem de online alışveriş sitesi mediamarkt.com.tr’de geçerli olacak.

    Tüketiciler kampanyaya dair detaylara Yıldızlı Teknoloji Günleri Kampanyası adresinden ulaşabilirler.

    Evde pratik temizlik için Electrolux 700 Serisi kablosuz süpürge

    Ev temizliği hepimiz için önemli bir konu. Ancak çoğu insan için temizlik zaman alıcı ve zorlayıcı bir görev. Gelişen teknoloji ve dijitalleşme ile birlikte hayatın hızına yetişmeye çalışıyoruz. Bu hız, ev temizliği alanında da etkisini gösteriyor. Her geçen gün, kullanımı kolay, pratik ve hafif ürünlere olan ilgi artıyor. Electrolux, bu ihtiyaca cevap vermek ve zamanın hızına yetişmek isteyen tüketicilere uygun ürünler sunmak amacıyla yeni bir ürün serisi geliştirdi. Electrolux 700 Serisi Kablosuz Süpürgeler, kullanıcı deneyimlerini ve geri bildirimlerini dikkate alarak tasarlandı ve güçlü performansı ile hafif tasarımı bir araya getiriyor. 

    Electrolux 700 Serisi ile güç ve temizlik bir arada

    Temizlik, evlerimizin sağlığı ve hijyenik bir ortamda yaşamamız için vazgeçilmez bir unsurdur. Ancak pek çok kişi için temizlik, zaman alıcı ve zorlayıcı bir görev haline gelmiştir. Neyse ki, teknolojinin gelişimi ve dijitalleşmenin yaygınlaşmasıyla birlikte her şey daha hızlı ve pratik hale gelmeye başladı. Bu hız, ev temizliği alanında da kendini gösteriyor. Her geçen gün, kullanımı kolay, hafif ve pratik ürünlere olan ilgi artıyor. İşte tam da bu noktada Electrolux, hızın peşinde olan tüketicilere uygun özelliklere sahip yeni bir ürün sunuyor: Electrolux 700 Serisi Kablosuz Süpürge.

    Kullanıcı deneyimlerini ve geri bildirimleri dikkate alarak geliştirilen Electrolux 700 Serisi Kablosuz Süpürge, güçlü performansıyla birlikte hafif tasarımı bir araya getiriyor. Bu yeni seri, kolay erişilebilirlik, pratik kullanım ve etkili temizlik özelliklerini birleştirerek kullanıcı dostu bir deneyim sunuyor. İskandinav tasarımının yalın ve şık özelliklerini üzerinde taşıyan Electrolux 700 Serisi, sadelik ile fonksiyonelliği bir araya getiriyor.

    Sadece 2200 gram ağırlığıyla evlerin vazgeçilmez yardımcısı olan Electrolux 700 Serisi Kablosuz Süpürge, dayanıklı, güçlü ve uzun ömürlü motoruyla dikkat çekiyor. Ayrıca çıkarılabilir bataryası sayesinde 50 dakikaya kadar kesintisiz temizlik imkanı sunuyor. Duvar askı aparatı üzerinde bulunan bir tuşa basarak süpürgenin el ünitesini kolayca ayırabilirsiniz. Böylece acil ve noktasal temizlikler için süpürgenin tamamını taşımak yerine sadece el ünitesini kullanabilirsiniz. Boru ve başlıklar askı aparatında kalırken, zaman ve enerji kaybını en aza indirerek hızlı ve etkili bir temizlik deneyimi sunuyor. Electrolux 700 Serisi, EP71UB14DB Ultimate ve EP71AB14UG Animal modelleriyle Türkiye’de satışa sunuldu.

    Güç ve hafiflik bir arada

    Electrolux’ün güç ve hafifliği bir araya getiren 700 Serisi kablosuz süpürgeleri, ayakla basılarak başlıktan kolayca ayrılan ve dar aralıklara zahmetsizce ulaşan ince borusu, zemin arasındaki boşlukları bile tamamen temizliyor. Manevra kabiliyeti yüksek LED ışıklı Multi Surface zemin başlığı ile farklı zemin tipleri arasında başlık ayarlama veya değiştirme ihtiyacı gerektirmezken “Auto Mode” fonksiyonu zemin arası geçişlerde çalışma hızını otomatik olarak ayarlayabiliyor. Böylece süpürme esnasında başlık değiştirme veya çalışma hızını ayarlama zahmeti ortadan kalkarken, optimum temizlik performansı ve tek şarjla en uzun çalışma süresi elde ediliyor.

    Duvara monte edilerek saklanabilen Electrolux Dikey Süpürge evde yer kaplamazken, ev içerisindeki küçük kazalarda el ünitesi tek hareketle yerinden alınıp boru aksamı duvar askısında bırakılarak hızlıca temizliğe başlanabiliyor. Kolay toz boşaltma sistemi ve yıkanabilir filtreleri ile bakımı da son derece kolay olan 700 Serisi, 5 kademeli toz ayrıştırma ve filtrasyon özelliği ile mikro toz taneciklerini yüzde 99,9 oranında yakalayarak temiz ve sağlıklı bir yaşam ortamına katkı sunuyor.

    Uluslararası prestijli tasarım ödülleri sahibi

    700 serisi yüzde 60 oranında geri dönüştürülmüş plastikten olan yapısı ve yıkanabilir filtreleri ile sürdürülebilirliğe dikkat çekiyor. Kolay erişilen ve yıkanabilen filtrelerle filtre masrafının olmaması ve atıkların azalması ile sürdürülebilirliğe olan katkısı ile kullanıcılarına önemli bir özellik sunuyor. 700 Serisi Kablosuz Süpürge ergonomisi, hafifliği, yüksek performansı ve sürdürülebilirlik konusundaki duyarlılığı ile ayrıca uluslararası en prestijli tasarım yarışmaları Reddot Winner 2023 ve IF Design Award 2023 ödüllerinin de sahibi oldu.

     

    Electrolux 700 Serisi Kablosuz Süpürge
    Electrolux 700 Serisi Kablosuz Süpürge

     

    Electrolux 700 Serisi Kablosuz Süpürge Özellikleri

    Düşük Güç Modunda 40 Dakikaya Kadar Çalışma Süresi: 3 farklı güç modu bulunan süpürgenin PowerPro Multi Surface başlık ile min modunda 40 dakikaya kadar, el ünitesinin min modunda kullanımı ile 60 dakikaya kadar kesintisiz temizlik yapılabiliyor.

    Kolay takılıp çıkarılabilen fırça: Tek bir düğmeye dokunarak rulo fırçanın serbest kalmasını sağlayabilirsiniz ve bu da fırçanın kolaylıkla temizlenmesine olanak veriyor.

    DustSpotter™ LED Işıklar: Başlıkta bulunan DustSpotter™ LED Işıklar sayesinde en ufak toz ve kırıntı taneciklerini dahi görüp ve yakalayabiliyorsunuz.

    Siklonik Filtre sistemi: Daha güçlü bir motor ve yüzde 50 daha büyük, pileli çok katmanlı siklonik filtre sistemi şarjlı süpürgenizin performansını artırıyor.

    Lityum-Ion Piller: Lityum-Ion Piller ile daha uzun süre daha performanslı temizlik…

    Performans

    Şarj süresi (saat): 4,5

    Düşük Hızda Çalışma Süresi: 40

    Ses seviyesi (dB): 80

    Eviniz içi Electrolux’un en beğenilen süpürgelerini MediaMarkt’tan satın alabilirsiniz. Electrolux süpürge modellerini görmek için buraya tıklayın!

    TikTok çocukların güvenliği için aile kontrolünü sıkılaştırıyor

    TikTok, 13-17 yaş arasındaki çocukların güvenliği için Aile Eşleştirmesi özelliğine içerik filtreleme aracını ekledi. Platform, önümüzdeki dönemlerde gençlerin deneyimlerini dinleyeceği bir Gençlik Konseyi de kuracak.

    TikTok, 13-17 yaş arasındaki çocukların platformda daha güvende olmaları için aileleri desteklemeye devam ediyor. Platform, Aile Eşleştirme özelliğine gençlerin TikTok deneyimini iyileştirecek yeni bir araç ekledi.  Geçen yıl kullanıcılara Sizin İçin veya Takip Edilenler akışlarında görmek istemedikleri kelime ve hashtag’ler içeren videoları filtreleyebilecekleri bir içerik filtreleme aracı sunulmuştu. Ebeveynlerden ve çocuklara bakım veren kişilerden gelen talepler doğrultusunda bu araç, Aile Eşleştirmesi’ne de getirildi. Böylece aileler, çocuklarının ihtiyaçlarına uygun, kişisel bir platfom deneyimini daha kolay yaratabilecek. Eklenen anahtar kelimelerse, yetişkinlere yönelik veya çocuklar için riskli sayılabilecek temalara sahip olan içeriklerin 13-17 yaş arasındaki kitlelere ulaşmasını engelleyen İçerik Seviyeleri sistemine de eklenecek.

    Amaç gençlerin haklarını elinden almadan bilinçlendirmek

    TikTok, Aile Eşleştirme özelliğine eklediği bu araçla ebeveyn kontrolünü sıkılaştırırken gençlerin çevrimiçi dünyaya katılma haklarına saygı duyulması gerektiğini de göz önünde bulunduruyor. Bu kapsamda Aile Çevrimiçi Güvenlik Enstitüsü de dahil olmak üzere pek çok uzmanla bir araya gelen platform, gençlerin aileleri tarafından eklenen anahtar kelimeleri görüntüleyebileceği bir sistem oluşturdu. Sunduğu bu şeffaflık sayesinde platform, çocukları aileleriyle çevrimiçi sınırlar ve güvenlik hakkında konuşmaya teşvik etmeyi amaçlıyor.

    TikTok, gençlerin platformdaki güvenliğini ve refahını sağlamak için TikTok Gençlik Konseyi adlı yeni bir çalışma daha başlattığını duyurdu. Bu kapsamda platform, TikTok’u kullanan gençlerin deneyimlerini doğrudan dinleyebileceği bir alan yaratacak ve gençlere yönelik güvenlik çözümlerini onlarla birlikte geliştirecek. TikTok Gençlik Konseyi’nin bu yılın ilerleyen aylarında başlatılması bekleniyor.

    Instagram’ın yeni uygulaması Threads, Türkiye’de de kullanıma sunuldu

    Meta, Threads’in bugünden itibaren Türkiye de dahil olmak üzere dünya genelinde 100’den fazla ülkede kullanıma sunulduğunu açıkladı.

    Threads, kullanıcılara anlık paylaşımlar ve topluluklarıyla iletişime geçmek için yeni ve ayrı bir alan sunuyor. Threads kişisel hesaplar, içerik üreticileri ve işletmeler dahil olmak üzere tüm Instagram hesap türleri tarafından kullanılabilecek. İnsanların Instagram hesaplarıyla kaydolabileceği Threads ile Meta, insanlara düşüncelerini pozitif ortamda paylaşabilecekleri paylaşabilecekleri bir alan sağlamayı amaçlıyor.

    Threads’deki akış, hem takip edilen hem önerilen hesapların içeriklerini barındıracak. Paylaşımlar en fazla 500 karakter uzunluğunda olup bağlantı, fotoğraf ve en fazla 5 dakika uzunlukta video içerebilecek. Threads paylaşımları doğrudan Instagram Stories’de paylaşılabileceği gibi, diğer platformlarda da bağlantı olarak paylaşılabilecek.

    Threads, iOS için App Store üzerinden, Android içinse Google Play üzerinden indirilebiliyor.