KPMG, “AB Yapay Zekâ Yasası’nın Şifresinin Çözümü” raporunda AB’nin geçen yılın sonunda üzerinde anlaşmaya vardığı AB Yapay Zekâ Yasası’nın etkisini ve kurumların bu yasaya nasıl uyum sağlayabileceklerini inceledi.
Avrupa Birliği (AB); temel hakları, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve çevresel sürdürülebilirliği korumak için risk temelli bir yaklaşım benimseyen kapsamlı bir Yapay Zekâ Yasası (EU AI Act) üzerinde geçtiğimiz yılın sonunda anlaşmaya varmıştı. Bu yıl yasalaşması ve 2025 yılına kadar kurumların uyum sağlaması beklenen bu yasanın yapay zekâ alanında fiili yeni küresel standart olarak kabul görmesi de bekleniyor.
Son olarak KPMG de hazırladığı AB Yapay Zekâ Yasası’nın Şifresini Çözümü (Decoding the EU AI Act) isimli raporunda Yapay Zekâ Yasası’nın etkisini ve kurumların bu yasaya nasıl uyum sağlayabileceklerini irdeliyor.
Raporla ilgili değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye İnovasyon ve Teknoloji Danışmanlığı Lideri Gökhan Mataracı, “Yapay Zekâ Yasası’nın yürürlüğe girmesiyle AB, yapay zekânın benimsenmesini teşvik etmek ve bireylerin yapay zekâyı sorumlu, etik ve güvenilir bir şekilde kullanımını sağlamak arasında bir denge kurmayı amaçlıyor. AB Yapay Zekâ Yasası, son kullanıcıları korurken inovasyonu teşvik etmeye yardımcı olacaktır. Raporumuz, Yapay Zekâ Yasası’nın yapısını, getirdiği yükümlülükleri, uyum için zaman çizelgelerini, kuruluşların dikkate alması gereken eylem planını ve stratejik yol haritasını ele alıyor. Bu yasanın iş dünyası üzerindeki yansımalarına bakacak olursak şirketler, geliştirdikleri ve kullandıkları yapay zekâ sistemlerinin bir haritasını oluşturmalı ve bunları yapay zekâ yasasında belirtilen risk seviyelerine göre kategorize etmelidir. Eğer bu sistemlerden herhangi biri sınırlı, yüksek veya kabul edilemez risk kategorisine giriyorsa yasanın etkileri uçtan uca değerlendirilerek hızlıca bir aksiyon planı çizilmelidir.” dedi.
Apple TV Plus kullanıcıları, güne reklam dedikodularıyla başladı. Buna göre, uzun zamandır gelirlerini artırma yollarını arayan platform, reklam yayınlamaya başlayacak. Netflix, Disney ve Amazon’un da kullandığı bu yöntem, maddi sıkıntıda olan yayın platformları için bir ilaç olarak görülüyor. Böylece fazla ücret ödemek istemeyen aboneler de, reklam görme karşılığında daha uygun fiyata hizmet almış olacak. İşte tüm detaylar…
Apple TV Plus da reklam gösterecek!
Bu zamana kadar reklam göstermediği için birçok övgü alan platform, aldığı bu kararla birlikte bazı kullanıcılarını üzecek gibi görünüyor. Apple’ın son günlerde reklam müdürü pozisyonu için birkaç kişiyi işe aldığı da ortaya çıkınca, dedikodular kesinlik kazanmış oldu. Hedeflemeli reklam uygulamalarını devreye sokacağı söylenen şirketin, bu anlamda Meta gibi yapay zeka olanaklarından da faydalanacağı konuşuluyor.
Netflix’in reklamları devreye sokmasından bu yana bir gelir artışı yakalamasının, Apple’ın bu kararında büyük rol oynadığı belirtildi. Öte yandan, reklamların platformun premium havasını alıp götürebileceği söyleniyor. Geçtiğimiz dönemde fiyatlarını da yaklaşık 30 oranında artıran platformun, geleceği şu an için oldukça belirsiz görünüyor.
Ayrıca reklamlı üyeliğin fiyatı hakkında da herhangi bir bilgi paylaşılmış değil. Fakat bu üyelik seviyesinin kullanıcıları zamansız reklamlara maruz bırakarak kötü bir izleyici deneyimi sunacağını iddia edenler de mevcut. Tüm bu gelişmelerin nereye varacağını hep birlikte göreceğiz.
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Apple’ın yayıncılık stratejisi doğru mu? Yanıtlarınızı aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle kolayca paylaşabilirsiniz. Görüşleriniz bizim için çok değerli.
Günden güne seçeneklerin arttığı telefonpazarında artık bir satın alım öncesi ciddi araştırma süreçlerine girmemiz gerekiyor. Bununla birlikte son zamanlarda artan fiyatlar nedeniyle kararların mantıklı verilmesi gerekirken, DxOMark gibi ürünleri belirli standartlar altında test ederek kıyaslayan platformlardan yardım alabiliyoruz. Peki batarya performansına önem veren ve şarj aletini unutmak isteyenler hangi modelleri tercih etmeli? İşte şarjı en uzun giden akıllı telefonlar!
Şarjı en uzun giden akıllı telefonlar – Mart 2024
DxOMark’a göre en iyi pil performansı gösteren telefon, 157 puanla geçtiğimiz aylarda vitrine çıkan Honor Magic6 Pro oldu. Cihazı 152 puanla yine aynı firmanın Honor Magic 5 Lite 5G modeli takip etti. Listenin üçüncü sırasında ise 151 puanla Honor X7b yer alıyor.
En iyi pile sahip telefonlar listesinin dördüncüsü Oppo Find X6 Pro oldu. 151 puanlı cihazın pil kapasitesi ise 6.000 mAh. Beşinci sırada ise Honor Magic 6 Lite karşımıza çıkıyor. 150 puanlı telefonun batarya kapasitesi ise 4.600 mAh.Listeyi görmek için ikinci sayfaya geçiniz.
Cihaz
Batarya puanı
Honor Magic6 Pro
157
Honor Magic5 Lite 5G
152
Honor X7b
151
Oppo Find X6 Pro
151
Honor Magic6 Lite (5300 mAh)
150
Honor X7a
147
Realme GT Neo 5 (240W)
147
Oppo Reno6 5G
146
Realme GT Neo 2 5G
144
Honor X9a
143
Honor X9b
142
Samsung Galaxy S23 Ultra (Snapdragon)
142
Honor Magic5 Pro
141
Oppo Reno8 5G
141
Asus ROG Phone 6
140
Sony Xperia 10 V
140
Oppo Reno8 Lite 5G
139
Huawei P60 Pro
138
Nubia RedMagic 8 Pro
138
Oppo A77 5G
138
Sony Xperia 10 IV
138
Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce batarya tarafındaki en başarılı akıllı telefon hangisi?
Günümüzde işletmeler, bağlantıda olmak ve üretken kalmak için akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarlar, tabletler gibi taşınabilir cihazların kullanımına önem veriyorlar.
Uzaktan çalışmayı veya mobil üretkenliği benimsemek, büyüklükleri ne olursa olsun işletmelere sayısız avantaj sağlar. Bununla birlikte, hassas iş bilgilerinin güvenliğini sağlamak söz konusu olduğunda zorluklar ortaya çıkmaktadır çünkü önemli bir kısmı taşınabilir cihazlarda bulunmaktadır. Bu nedenle çalınmaya, kaybolmaya veya geride bırakılmaya karşı hassastır. Verizon 2023 Veri İhlali Raporu’na göre, her yıl dünya çapında milyonlarca akıllı telefon ve dizüstü bilgisayar kayboluyor veya çalınıyor olsa da bu vakaların yalnızca yüzde 10’u resmi olarak sınıflandırılıyor ve veri ihlali olarak raporlanıyor.
Şirket cihazınız kaybolur veya çalınırsa ne yapmalısınız?
Bir şirket cihazının kaybolması veya çalınması stresli bir deneyim olsa da başınıza gelebilecek olası zararı sınırlandırmak için bir planınızın olması çok önemlidir. Bu pratik önlemleri takip ederek ve çalışanlarınız arasında iyi güvenlik uygulamalarını teşvik ederek, kayıp veya çalıntı cihazlarla ilişkili riskleri önemli ölçüde azaltabilir ve şirketinizin hassas verilerini koruyabilirsiniz.
Hemen bildirin Cihazınızın kayıp olduğunu fark ettiğiniz anda BT departmanınızı veya yöneticinizi bilgilendirin. Yetkisiz erişimi önlemek için zaman çok önemlidir.
Parolalarınızı değiştirin Cihazınız kurumsal hesaplara veya verilere erişim içeriyorsa, bu hesapların parolalarını hemen değiştirin.
Cihaz takibini etkinleştirin Varsa, cihazınızın yerini tespit etmek için izleme uygulamalarını veya hizmetlerini kullanın. Ancak kendi başınıza geri almaya çalışmayın.
Hırsızlık ihbarında bulunun Cihazınız çalındıysa, polisle iletişime geçin ve onlara gerekli bilgileri sağlayın.
Uyanık kalın Herhangi bir şüpheli faaliyet için kişisel ve kurumsal hesaplarınıza göz kulak olun. Olağandışı davranışları BT departmanınıza bildirin.
Daha önce hiç görülmemiş bir hikâyeye sahip olan Pokémon Yeni Ufuklar dizisi, Friede ve Kaptan Pikachu gibi birçok karakterin de yer aldığı aksiyon dolu maceralarına sevenlerini davet ediyor.
Uçsuz bucaksız Pokémon dünyasında yeni bir macera başlıyor! Benzersiz bir hikâye örgüsüne sahip olan Pokémon Yeni Ufuklar dizisinde izleyiciler, nefes kesici maceralara dalan Friede ve Kaptan Pikachu gibi unutulmaz karakterlerin maceralarına konuk oluyor. Pokémon severler bu evrenin derin sırlarını keşfeden kahramanları Liko ve Roy ile daima yanlarında olan partner Pokémonları Sprigatito ve Fuecoco’nun peşinden heyecanla sürükleniyor.
Indigo Akademisi’ne gelen Liko adlı bir kızın ilk partner Pokémon’u Sprigatito’yu almasıyla başlayan hikâyede Liko çok geçmeden kendini taktığı kolyeyi almaya kararlı gizemli bir grup olan Kaşifler tarafından takip edilirken buluyor. Fakat Kaşiflerin bilmediği bir şey varsa o da Liko’nun bu yolda yalnız olmadığıydı. Liko; Friede, Kaptan Pikachu ve diğer Rising Volt Tackler’in hava gemileri tarafından koruma altına alınıyor.
Bu sırada, üzerinde taşıdığı Kadim Poké Topu’nun içinde saklanan sırdan habersiz Roy adında bir çocuk, Pokémon Eğitmeni olmayı hayal ediyor. Liko, Roy ve Rising Volt Tackler’lar yeni ufuklara yelken açarken, onları ne tür keşifler bekliyor?
Merakla beklenen Pokémon Yeni Ufuklar dizisi, 7 Mart 2024 tarihi itibariyle Türkiye’de yalnızca Netflix’te yayınlanıyor.
PUBG MOBILE, dünyanın pek çok ülkesinde hayranı bulunan SPY×FAMILY serisi ile yepyeni bir ortaklık kurduğunu duyurdu. İş birliği kapsamında savaş alanına ünlü anime serisinden çeşitli içerikler eklenecek.
Dünyanın en popüler mobil oyunlarından PUBG MOBILE, bugün uluslararası anlamda hayran kitlesi bulunan manga ve anime serisi SPY×FAMILY ile yepyeni bir ortaklık kurduğunu duyurdu.
Eleştirmenler tarafından beğeni toplayan SPY×FAMILY; rakip ülkeler Westalis ve Ostania arasındaki kırılgan barışı tehdit eden bir komployu engellemekle görevlendirilen Twilight kod adlı bir casusun hikâyesini anlatıyor.
Ostanialı hedefiyle temasa geçmek için Twilight, Loid Forger kimliğini alıp “çocuğunu” prestijli bir okula kaydetmeli. Ancak haberi yoktur ki evlatlık kızı Anya zihin okuyabilen bir medyum ve yeni eşi Yor ise gizli bir suikastçıdır. Dünyanın barışı, birbirlerinden gerçek kimliklerini saklayan üç kişilik bir ailenin ellerine teslim edilmiştir.
SPY×FAMILY 35 milyondan fazla tiraj elde etti
Mart 2019’dan beri “Shonen Jump+”ta tefrika edilen Tatsuya Endo’nun orijinal eseri, sayısız manga ödülü kazandı ve Mart 2024 itibariyle toplam 13 ciltte 35 milyondan fazla tiraj elde etti.
Google’ın Deconstructor of Fun ile iş birliği yaparak Türkiye’de üçüncü kez gerçekleştirdiği “Think Games Istanbul”, oyun dünyasındaki gelişmeleri odağına aldı.
Kurduğu iş birlikleriyle oyun ekosistemine katkı sağlayan Google, üçüncü kez İstanbul’da oyun dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Google ve Deconstructor of Fun birlikteliğiyle gerçekleşen etkinlik, oyun sektöründeki şirketlerin küresel büyümeyi hızlandırmalarına ve oyunun geleceğine öncülük etmelerine yardımcı olmak amacıyla bir günlük hibrit bir etkinlik deneyimi sunmak üzere tasarlandı. 17 oturum ve 28 konuşmacıyla gerçekleşen “Think Games Istanbul” etkinliğinde katılımcılar; üst düzey stratejileri, Google oyun dünyasındaki son yenilikleri deneyimleme fırsatı elde ettiler.
Türkiye’den ve 27 farklı ülkeden 500’ün üzerinde davetlinin katıldığı, 700’ten fazla kişinin de çevrimiçi takip ettiği etkinlikte aralarında Deconstructor of Fun ve Kurucusu Michail Katkoff, Eric Kress, Alpagut Çilingir, Tomi Huttula, Affan Butt, Andy Zhong, Elena Grigorian, Kasım Zorlu, Jamie Berger, Jen Donahoe, Rina Onur, John Wright, Javier Barnes ve Laura Taranto gibi sektörün önde gelen isimleri konuşmacı olarak yer aldı.
‘Türkiye’de Oyun Sektörünün ve ekosistemin büyümesi için çalışmalarımıza devam ediyoruz’
Google Türkiye Uygulama, Oyun ve Perakende Lideri Alpagut Çilingir, 740 aktif oyun girişimi, 12 oyun sektörü odaklı kuluçka merkezi ve 21 oyun sektörü odaklı hızlandırma merkezi bulunduran Türkiye’nin oyun dünyasındaki konumunu sağlamlaştırdığını söyleyerek oyun dünyasındaki son küresel gelişmelerle ilgili şu açıklamalarda bulundu
2024 itibarıyla YouTube Algoritmasında Neler Değişti? İçeriğinizi optimize ederek daha fazla izleyiciye nasıl ulaşırsınız?
YouTube Algoritmasında Neler Değişti?
Günümüzde YouTube; dünya genelinde milyonlarca insan için bilgi, eğitim, eğlence ve daha pek çok alanda birincil kaynak haline geldi. Ancak, platformun iç çalışmaları, özellikle de algoritması, hem içerik üreticileri hem de izleyiciler için çoğu zaman bir gizem olmuştur. 2024 itibarıyla, YouTube algoritmasında nelerin değiştiğine ve içeriğinizi nasıl optimize ederek daha fazla izleyiciye ulaştırabileceğinize dair kapsamlı bir rehbere ihtiyacınız varsa, doğru yerdesiniz.
YouTube Algoritması Nedir?
YouTube algoritması, kullanıcıların ilgisini çekebilecek içeriği önermek için bir dizi matematiksel ve bilimsel kurala sahiptir. Temel amacı, izleyicilere geçmiş etkileşimlerine dayanarak en çok ilgilenecekleri içeriği sunmaktır. Diğer yandan algoritma; izleyicilerin ne izlediği, ne kadar süre izlediği, neyi atlattığı ve hangi içeriğe tepki verdiği gibi çeşitli sinyalleri dikkate alır.
YouTube Algoritması Rehberi
2024’te YouTube Algoritması Nasıl Çalışıyor?
YouTube’da içeriğinizin keşfedilmesi esasen iki ana yola bağlıdır: Önerilen içerik ve YouTube araması. Ayrıca Ana sayfa ve önerilen videolar aracılığıyla sunulurken, YouTube araması, kullanıcıların belirli bir sorguyu arama çubuğuna girdiğinde karşılarına çıkan sonuçlardır.
Önerilen İçerik
Önerilen içerik, kullanıcının davranışına büyük ölçüde bağlıdır. Bununla birlikte YouTube, izleyicilerin ne izlediği, ne kadar süreyle izlediği ve hangi içerikleri atlattığı gibi verileri toplayarak kişiselleştirilmiş öneriler sunar. Bu öneriler, benzer izleyicilerin izlediği videolar ve yeni içerikler gibi faktörlere dayanır.
Diğer yandan YouTube, konuyla ilgili olarak şunu söylüyor: “İzleyicilerin ne izlediğini, ne kadar süre izlediklerini, neyi atladıklarını ve daha fazlasını takip ediyoruz. Bu, hangi tür videoları en çok beğendiklerini ve bir sonraki neyi önerebileceğimizi anlamamıza yardımcı oluyor.”
YouTube Araması
YouTube, Google’ın sahibi olduğu devasa bir video arama motorudur. Arama sonuçları, sorgunun alaka düzeyine ve videonun içeriğiyle nasıl eşleştiğine bağlı olarak sıralanır. Bu, etkili bir YouTube SEO stratejisi geliştirmenin önemini vurgular.
Algoritmayı etkileyen sinyaller söz konusu olduğunda şu faktörlere özellikle dikkat çekiyor:
Kullanıcıların izledikleri
İzlemedikleri
Aradıkları şeyler
Beğeniler ve beğenmeme
‘İlgilenmiyorum’ geri bildirimi
Ana Sayfa, YouTube kullanıcılarının YouTube uygulamasını ilk açtıklarında veya YouTube.com’u ziyaret ettiklerinde geldikleri yerdir. Platform kişiselleştirilmiş önerilerle her izleyiciye en uygun içeriği sunmayı amaçlamaktadır. Ayrıca izleyiciniz Ana Sayfa’yı ziyaret ettiğinde, YouTube aboneliklerden videolar, benzer izleyiciler tarafından izlenen videolar ve yeni videolar gösterir.
Videoların seçimi, şu faktörlere dayanır:
Performans: Videonuzun benzer izleyicileri ne kadar iyi ilgilendirdiği ve tatmin ettiği, diğer faktörler arasındadır.
İzleme ve Arama Geçmişi: İzleyicinizin bir kanalı veya konuyu ne kadar sık izlediği ve her videoyu kaç kez gösterdiğinizle ilgili parametredir.
YouTube Önerilen Videolar Algoritması: YouTube, kullanıcıların webde izledikleri videoya eşlik eden ve izleyicinin muhtemelen sonraki olarak izleyeceği videoları önerir.
Binlerce kullanıcı işlemi, YouTube’daki içeriğinizin önerilme olasılığını belirleyen kritik bir faktördür. Bu kriterler, YouTube’un Ana Sayfa ve Önerilen Videolar algoritmalarındaki etkinliği açısından belirleyici bir rol oynamaktadır.
YouTube Shorts Rehberi
İçeriğinizi Algoritmayla Nasıl Uyumlu Hale Getirirsiniz?
YouTube algoritması, içeriğinizi izleyici kitlenize nasıl ulaştıracağınız konusunda önemli ipuçları sunar. İşte algoritmayı lehinize çevirmenize yardımcı olacak birkaç öneri:
Nişinizi Belirleyin ve Ona Sadık Kalın: Benzersiz içeriğinizin ne olduğunu tanımlayan bir “XY önermesi” geliştirin. Bu, içeriğinizi benzerlerinden ayırmanıza yardımcı olur.
Elinizdeki Araçları Kullanın: Video başlıklarınızda anahtar kelimeler kullanın, videolarınızı doğru şekilde etiketleyin ve altyazı ekleyin. Böylece içeriğinizin arama sonuçlarında daha görünür olmasını sağlayabilirsiniz.
Küçük Resimlerinizi Optimize Edin: Dikkat çekici ve alakalı küçük resimler, izleyicilerin videonuzu tıklamasını sağlar. Bu, videonuzun daha fazla izlenme almasına yardımcı olur.
YouTube’un algoritmasını anlamak ve bu bilgiyi içerik stratejinize entegre etmek, platformda başarılı olmanın anahtarıdır. Ayrıca 2024’te YouTube algoritması içerik üreticilerine daha etkili bağlantı ve değer sunar. YouTube algoritmasına uygun içerik optimizasyonu, izleyici kitlesini genişleterek platformda öne çıkmak için kritik bir stratejidir.
Etkili YouTube Shorts Videoları için Fikirler
YouTube Shorts, içerik üreticilerine 50 milyardan fazla görüntülenme fırsatı sunar. Uzun videoların tanıtımı ve abone sayısının artırılması, geniş kitlelere ulaşma potansiyelini artırabilir.
İçerik üreticileri için hazırladığım “YouTube Shorts Rehberi‘nde”, YouTube Shorts’ün gücünü nasıl kullanabileceğinizi ve yüksek performanslı kısa formatlı videolar oluşturmak için gerekli anahtar özellikleri bulabilirsiniz.
Nintendo oyunlarını özel kılan sizce nedir? Teknoloji ve grafik olarak diğer konsolların gerisinde olmasına rağmen Nintendo farklı olmayı başarıyor. Peki, ama nasıl? Aslında bugün inceleyeceğimiz Mario vs Donkey Kong oyununa baktığımızda cevabı daha iyi göreceğiz. 2004 yılında zamanın el konsolu GameBoy Advance için çıkan bu oyun 20 yıl sonra karşımızda. Remaster ustası diyebileceğimiz Nintendo, yine başarılı bir iş çıkararak kendine güvendiğini ispat ediyor. Kolay değil 20 yıl önce çıkan bir oyunu bugün oyuncuyla buluşturmak riskli bir hamle. Bu oyun da tasarımı, eğlencesi ve oynanabilirliği ile ne kadar zamansız olduğunu gösteriyor. Gelin detayları inceleyelim.
Mario vs Donkey Kong bulmacaları ile öne çıkan bir platform oyunu
Mario vs Donkey Kong Adeta Kedi Fare Kovalamacası
Şüphesiz oyun dünyasının en bilinen simalarından biri Mario. Günümüzde bence çok popüler olmasa da 80’ler ve 90’ların maskotlarından biri de Donkey Kong. Bu iki karakteri bir oyunda birleştirmek zaten zekice bir fikir. Oyunda temel motivasyonumuz Mario oyunlarındakiyle aynı. Donkey Kong, bir mağazadan Mario oyuncaklarını çuvala atıp kaçıyor. Biz de onun peşine düşüyoruz. Prensesi kurtarmaya çalıştığımız gibi bu sefer de oyuncaklar için amansız bir mücadele veriyoruz.
Platform ve Bulmaca bir Arada
Yalnız diğer Mario oyunlarından farklı olarak bu sefer puzzle yani bulmaca unsuru devreye giriyor. Örneğin karşımıza sıklıkla kırmızı, mavi, sarı düğmeler çıkıyor. Bunlara bastığımızda sahnedeki platformlar ya da engeller kaybolup beliriyor. Bu sayede ilerlemeye ve ulaşılması güç bölgedeki oyuncakları kurtarmaya çalışıyoruz. Bir de bölümden çıkmamız için anahtarı kapıya ulaştırmamız gerekiyor. Anahtarı bazen bir yere atıp başka bir düğmeye basmamız gerekiyor. Fakat anahtar 15 saniye içinde yok oluyor. Yani bölümler ilerledikçe bu tarz zorluklar devreye giriyor. Yine de bana kalırsa oyunun geneli daha zorlayıcı olabilirdi. Özellikle bu türde Nintendo’nun Captain Toad oyunu bence çok daha başarılı ve akıcı. Tabii bir de Amiga’daki Benefactor bence bulmaca platformun gizli zirvesi.
Bazı hareketleri yaparken oyunun “yaşı” kendini belli ediyor. Kontroller ne yazık ki alıştığımız Mario çıtasının altında kalıyor
Diğer Mario oyunlarına göre bu sefer göre daha sakin ilerliyoruz. Çünkü bulmaca unsuru nedeniyle biraz daha düşünerek hareket etmemiz gerekiyor. Ekrandaki mekaniklere dair kafamızda çözüm geliştirip öyle ilerliyoruz. Bazen başarılı oluyoruz, bazen olmuyoruz. “Aaa! Demek ki bu burayı böyle geçiyormuşuz” diyerek şaşırdığımız oluyor. Kısacası, Nintendo, en iyi yaptığı şeyi, oyuncuyu sinir harbine sokmadan mutlu etmeyi başarıyor.
Eğlenceli bir Aile Oyunu
Sonuç olarak Nintendo Switch’in son demlerinde hoş bir sürpriz yaparak bizi nostalji yolculuğuna çıkarıyor. Grafikler, Remake için gayet yeterli ve göze hoş geliyor. Orijinal oyunda 100 bölüm varken Nintendo 30 yeni bölüm ekleyerek güzellik yapıyor. Ancak baz oyunun eskiliğinden kaynaklı bazı kontrol aksaklıkları oluyor. Mesela düşmana değiyor muyuz, yoksa onu yakalıyor muyuz? Ya da üstümüze bir tuğla düşüyor mu yoksa kaçabiliyor muyuz? Bu tarz küçük dokunuşlar bazen aksıyor. Ya da Mario Wonder’ın kusursuza yakın mekaniklerinden sonra biraz fazla beklenti içine girmiş olabilirim.
Switch sürümünde bir yenilik olarak ikinci bir oyuncu Captain Toad karakteri ile oyuna dahil olabiliyor. Böylece Mario vs Donkey asıl hedefine ulaşıyor: Ebeveynler ve küçük çocukların beraber oynaması için biçilmiş kaftan.
Yenilikçi teknolojisi ve zarif tasarımıyla günlük rutinlerinizi kolaylaştıran OMIX X7, sıradanlığı aşarak yaşamınıza eğlence ve verimlilik sunuyor; hayatınızı dönüştürecek bir deneyim vaat ediyor.
Modern çağın yenilikçi ruhunu yansıtan OMIX X7, bir akıllı telefon olmanın ötesinde günlük hayatınızı dönüştürecek bir teknoloji harikası olarak öne çıkıyor. MediaTek Helio G99 işlemciyle donatılmış bu cihaz, grafik ve performans alanında sınırları zorlayarak oyunlardan uygulamalara kadar her şeyi ultra hızlı ve akıcı hale getiriyor.
Göz alıcı FHD+, 120 Hz ekranıyla her detayı canlı ve net bir şekilde yaşamanızı sağlayan OMIX X7, tüm medya içeriklerini zengin bir görsellikle sunuyor. Yüksek yenileme hızı, özellikle video oyunları ve video izleme sırasında gözle görülür bir fark yaratıyor.
33W Hızlı Şarj özelliğiyle zaman kaybetmeden sizi harekete geçiren OMIX X7, sadece birkaç dakikalık şarjla gün boyu süren kullanımı mümkün kılıyor. Artık uzun şarj süreleri beklemek yok; OMIX X7, hızlı yaşayanlar için tasarlandı!
8 GB RAM ve 128 GB dahili hafıza kapasitesiyle kullanıcılarını karşılayan bu model, çoklu görevleri kolayca yönetiyor ve yüksek depolama ihtiyaçlarınızı karşılıyor. Geniş hafıza alanı, favori uygulamalarınızı, oyunlarınızı, fotoğraflarınızı ve videolarınızı her zaman yanınızda tutmanıza imkan tanıyor.
Gelişmiş özellikleri ve kullanıcı dostu tasarımıyla teknoloji tutkunlarını heyecanlandıran OMIX X7, hayatınızı kolaylaştırırken dünyaya bakış açınızı da değiştiriyor.
