Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 143

    Huawei Telefonlarda Google Uygulamaları Nasıl Kullanılır?

    0

    Huawei telefonlarda uzun bir süredir Google servisleri doğrudan çalışmıyor, ancak şirket yeni ve güçlü telefon ve tabletlerini de piyasaya sürmeye devam ediyor. Donanımsal olarak gerçekten güzel cihazlar, ancak iş yazılım tarafına geldiğinde haklı olarak pek çok kişinin kafası karışık ve genel olarak Google servislerinin çalışmadığı bir ürüne bütçesini ayırmak isteyenler sınırlı kalıyor.

    Huawei cihazlarda Google servisleri kullanabildiğimiz gibi Google Play Store hesabına erişim sağlayarak Android telefonlarda olduğu gibi geniş bir uygulama havuzuna ulaşabilmemiz mümkün. Bu yazıyı daha çok Huawei telefon almak isteyen, ancak Google servislerine ilişkin belirsizlikten rahatsız olanlar için hazırladım. Şimdi gelin, Google servislerinin Huawei cihazlarda nasıl çalıştığına adım adım bakalım. Bu yöntemi kendi Huawei telefonunuzda deneyebilirsiniz.

    Google Play’e Alternatif: Huawei’nin AppGallery Yolculuğu

    google servisleri huawei telefonlara nasıl yüklenir

    AppGallery, Huawei’nin büyük emekler harcadığı ve Google yasaklarından sonra kullanıma sunduğu uygulama mağazası. AppGallery ilk günlerinde oldukça zayıftı, çünkü bir uygulama mağazasının Google Play aşamasına kısa sürede gelmesi zaten beklenemez. Bugün gelinen noktada AppGallery sadece Huawei cihazlar için bir uygulama mağazası olmaktan öte, Android cihazlara açılan bir kapı görevi de görüyor.

    google servisleri huawei telefonlara nasıl yüklenir

    Örneğin AppGallery üzerinden arama yaptığınızda aradığınız pek çok uygulama ulaşabiliyorsunuz. Mesela WhatsApp, Instagram, Facebook ya da Google Maps. Böyle bir arama yaptığınızda doğruda AppGallery üzerinden uygulamayı telefonunuza indirebiliyorsunuz. Yani herhangi bir ek uygulama kullanmanıza gerek kalmıyor.

    google servisleri huawei telefonlara nasıl yüklenir

    EMUI 14 ile birlikte artık sanal cihaz kurulumu gerekmeden doğrudan Google uygulamaları telefon üzerinden çalışıyor. Google ve YouTube dahil pek çok Google uygulamasını sorunsuz kullanabilirken Facebook, Instagram, Discord, Spotify, X yani Twitter dahil pek çok uygulamada doğrudan yüklenebiliyor. Hatta WhatsApp ile ilgili şunu da söyleyeyim: WhatsApp sohbetlerinizi Google Drive üzerinden yedekleyebiliyorsunuz. Böylece WhatsApp yedeğiyle ilgili kafa karışıklığı olanlara da bu noktayı hatırlatmış oldum.

    Google Play ve 30 Popüler Uygulama: AppGallery Rehberi

    30 uygulama haricinde daha fazlasına ulaşmak isteyenler de AppGallery’de Google Play araması yaparak Google Play’i yükleyip aradığı uygulamaya ulaşma şansına sahip. Şu anda 30 uygulama doğrudan destekleniyor:

    • Google
    • YouTube
    • YouTube Music
    • YouTube Kids
    • Google Calendar
    • Google Meet
    • Gmail
    • Google Sheets
    • Google Docs
    • Google Slides
    • Google Drive
    • Google Classroom
    • Google One
    • Google Home
    • Google Contacts
    • Google Maps
    • Google Photos
    • Gboard
    • Google Chrome
    • WhatsApp
    • WhatsApp Business
    • Facebook
    • Messenger
    • Instagram
    • Reddit
    • Pinterest
    • Discord
    • Waze Navigation
    • Spotify
    • X (Twitter)

    Gördüğünüz gibi uygulama havuzu oldukça geniş. Şimdi Google Play Store’a nasıl erişim sağlandığını konuşalım. Öncelikle AppGallery üzerinden Google Play araması yaparak doğrudan Google Play mağazasını GBox üzerinden telefonunuza yükleyebiliyorsunuz.

    GBox ile ilgili de bir parantez açayım. Bu aşamaya geldiğinizde GBox yüklenmesi istense de GBox da artık eskisinden farklı çalışıyor. Herhangi bir üçüncü taraf buluta veri gönderilmesine gerek kalmaksızın doğrudan ve sadece cihaz üzerinde çalıştığı gibi, yüklenen uygulamalar GBox içine değil, doğrudan telefona yükleniyor. Yani eskiye göre önemli bir fark söz konusu.

    Sonrasında Google Play uygulamasının kısayolunu telefonun ana ekranına ekleyerek diğer Android telefonlarda olduğu gibi Google Play uygulama mağazasını kullanabiliyorsunuz. Bu mağazaya erişebilmek için de Google hesabınızı kullanıyorsunuz. Yani diğer Android telefonlarda nasıl Google Play’e giriş yapıyorsanız, aynen o adımı uyguluyorsunuz.

    Sonrasında Google Play’e girerek aradığınız herhangi bir uygulamaya erişebilirsiniz. Her uygulama sorunsuz çalışıyor diyemem elbette, ama bu mağazadan indirdiğim pek çok uygulamada sorun görmedim. Yine de siz denediğinizde herhangi bir sorunla karşılaşırsanız elbette bizimle paylaşabilirsiniz.

    Huawei cihazlarda Google servisleri çalıştırmanın tek yolu bu değil elbette. Ancak anlattığım bu yolu denemeni sorununuzu çözecektir. Bilinmedik ve güvenilir olmayan bir kaynaktan bu sorunu çözmeye kesinlikle çalışmayın, farkında olmadan telefonunuza virüs bulaştırmanız işten bile değil.

    Apple’ın M4 İşlemcisi Neler Sunuyor?

    Apple, teknoloji dünyasında yenilikçi ürünleriyle tanınan bir marka. Son yıllarda kendi geliştirdiği işlemcilerle dikkat çeken Apple, şimdi de M4 işlemci ile karşımızda. Apple’ın M4 İşlemcisi Neler Sunuyor? başlıklı bu yazıda, Apple’ın M4 işlemcisinin sunduğu yenilikleri ve özellikleri detaylı bir şekilde ele alacağız.

    M4 İşlemci Nedir?

    M4 işlemcisi, Apple’ın ARM tabanlı işlemci ailesinin en yeni üyesidir. Önceki nesil M1, M1 Pro, M1 Max ve M2 işlemcilerinin başarısını devam ettiren M4, hem performans hem de enerji verimliliği açısından önemli geliştirmeler sunuyor. Bu işlemci, Apple’ın kendi cihazlarında daha fazla kontrol sahibi olmasını sağlayarak donanım ve yazılım uyumunu en üst düzeye çıkarıyor.

    Performans Artışı

    M4 işlemci, önceki nesil işlemcilere göre %20’ye varan performans artışı sağlıyor. Bu artış, daha hızlı işlem gücü ve daha düşük gecikme süreleri anlamına geliyor. Özellikle profesyonel kullanıcılar için büyük bir avantaj olan bu performans artışı, video düzenleme, grafik tasarımı ve oyun oynama gibi yoğun işlem gücü gerektiren görevlerde kendini gösteriyor.

    Grafik Performansı

    Grafik performansı konusunda da önemli iyileştirmeler sunan M4, yeni nesil GPU ile donatılmış. Bu GPU, önceki nesil GPU’ya göre %30’a varan daha iyi performans sunuyor. Bu da daha akıcı grafikler, daha hızlı render süreleri ve daha yüksek çözünürlüklü oyun deneyimi anlamına geliyor. Özellikle 3D modelleme ve oyun geliştirme gibi alanlarda çalışan profesyoneller için bu performans artışı büyük bir fark yaratacak.

    Yapay Zeka ve Makine Öğrenimi

    Apple, M4 işlemcisinde yapay zeka ve makine öğrenimi yeteneklerini de geliştirmiş. Yeni Neural Engine, saniyede 15 trilyon işlem gerçekleştirebiliyor. Bu, yapay zeka destekli uygulamaların daha hızlı ve daha verimli çalışmasını sağlıyor. Fotoğraf ve video düzenleme, yüz tanıma ve doğal dil işleme gibi görevler, M4 işlemcisinin gelişmiş yapay zeka yetenekleri sayesinde daha hızlı ve daha doğru bir şekilde gerçekleştirilebiliyor. 

    Enerji Verimliliği

    Apple’ın M4 işlemcisi; sadece performans açısından değil enerji verimliliği konusunda da önemli iyileştirmeler sunar. Düşük güç tüketimi sayesinde cihazların pil ömrü uzuyor. Bu durum, özellikle taşınabilir cihazlarda kullanıcılar için büyük bir avantaj sağlıyor. M4 işlemcisi, daha az enerji tüketirken yüksek performans sunabilme yeteneğiyle dikkat çekiyor.

    Güvenlik

    M4 işlemcisi, güvenlik konusunda da önemli geliştirmeler içeriyor. Apple’ın Secure Enclave teknolojisi sayesinde kullanıcı verileri daha güvenli bir şekilde saklanıyor. Ayrıca, işlemcinin donanımsal ve yazılımsal güvenlik özellikleri, kullanıcıların kişisel verilerinin korunmasına yardımcı oluyor. Bu da Apple cihazlarının güvenliğini bir adım öteye taşıyor.

    Bağlantı Özellikleri

    M4 işlemcisi, gelişmiş bağlantı özellikleriyle de dikkat çekiyor. Wi-Fi 6E ve Bluetooth 5.2 desteği sayesinde daha hızlı ve stabil bağlantılar sunuluyor. Özellikle internet hızının ve bağlantı kalitesinin önemli olduğu durumlarda bu özellikler büyük bir avantaj sağlıyor. Ayrıca, Thunderbolt 4 desteği sayesinde yüksek hızlı veri transferi ve daha fazla harici cihaz bağlantısı mümkün oluyor.
    Apple, M4 işlemcisiyle performans, enerji verimliliği, yapay zeka yetenekleri ve güvenlik gibi birçok alanda önemli iyileştirmeler sunuyor. Bu işlemci, Apple cihazlarının performansını artırarak profesyonel kullanıcılara büyük bir avantaj sağlıyor. M4 işlemcisiyle Apple, donanım ve yazılım entegrasyonundaki başarısını bir kez daha kanıtlıyor. M4 işlemci, teknoloji meraklıları ve profesyoneller için heyecan verici bir yenilik olarak karşımıza çıkıyor. 

    X takip için @salihertugrul

    Apple Watch’unuzda Olması Gereken Uygulamalar

    Yaz tatili geldi, şimdi dijital detoks zamanı!

    Hepimiz günün büyük bir kısmını ekran karşısında geçiriyoruz, değil mi? Çoğu zaman bu yüzden başım ağrıyor, kendimi stresli, yorgun ve gergin hissediyorum. Aşırı ekran maruziyeti gerçekten de hem zihinsel hem de bedensel sağlığımızı olumsuz etkiliyor. Siz de aynı durumdaysanız, bu yaz dijital detoks yaparak kendinize bir iyilik yapmanın tam zamanı!

    Dijital detoks nedir?

    Dijital Detoks Nedir?

    Kendinizi sık sık telefonunuzun ekranına yapışık halde buluyor musunuz? Saatlerce sosyal medya uygulamalarında gezinirken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor musunuz? Yalnız değilsiniz, ben de aynı durumdayım! Araştırmalar, insanların yaklaşık %61’inin internete ve dijital ekranlara bağımlı olduklarını söylüyor. Bu sürekli bağlantı, zamanla yaşam kalitemize zarar veriyor ve hem mental hem de fiziksel olarak kendimizi tükenmiş hissediyoruz.

    Dijital detoks tam da burada devreye giriyor. Dijital detoks, cihazlarınızda çevrimiçi olarak geçirdiğiniz süreyi kasıtlı olarak azalttığınız bir dönemdir. Bu süreçte, sosyal medya uygulamalarına ara vermek veya ekranlardan tamamen uzak durmak gibi adımlar atabilirsiniz. Amaç, zihinsel ve fiziksel sağlığınızı iyileştirmek ve daha dengeli bir yaşam sürmektir.

    Dijital detoksun faydaları nelerdir?
    Dijital detoksun faydaları nelerdir?

    Dijital Detoksun Faydaları

    Belirli aralıklarla dijital detoks yapmak, hem zihinsel hem de fiziksel sağlığınız için birçok fayda sağlar. Sürekli bağlantı halinde olmanın yarattığı yorgunluk ve stresi azaltmak, fiziksel sağlığınızı iyileştirmek, odaklanmanızı artırmak ve uyku kalitenizi yükseltmek için dijital detoksu deneyebilirsiniz. Yaz tatilini bu amaçla kullanarak, kendinize ve sevdiklerinize daha fazla zaman ayırabilir ve daha dengeli, mutlu bir yaşam sürdürebilirsiniz. Unutmayın, bazen bağlantıyı kesmek, yeniden bağlantı kurmanın en iyi yoludur. Peki dijital detoksun faydaları nelerdir ve neden ara vermemiz gerekiyor?

    • Sürekli bildirimler ve sosyal medya akışı, zihinsel yorgunluğa neden olur. Zihnimiz sürekli olarak yeni bilgilerle bombardımana tutulur, bu da stres seviyemizi artırır. Dijital detoks, beyninizi dinlendirmek ve stresi azaltmak için harika bir fırsattır. Ekranlardan uzak kaldığınızda, düşüncelerinizin daha net olduğunu ve stres seviyenizin azaldığını fark edeceksiniz. Kendinize daha fazla zaman ayırarak, zihinsel sağlığınızı iyileştirebilirsiniz.
    • Uzun süre ekran başında oturmak, boyun ve sırt ağrılarına neden olur. Ergonomik olmayan pozisyonlarda saatlerce oturmak, vücudunuzda gerginlik ve ağrılar yaratır. Ekranlardan uzak durarak, fiziksel aktivitelerinize daha fazla zaman ayırabilirsiniz. Yürüyüş yapmak, egzersiz yapmak veya doğada vakit geçirmek, vücudunuzun rahatlamasına ve ağrılarınızın azalmasına yardımcı olur. Ayrıca ekran başında geçirilen sürenin azalması, göz yorgunluğunu da önemli ölçüde azaltır.
    • Dijital cihazlardan uzak durmak, dikkatinizi toparlamanızı ve daha verimli olmanızı sağlar. Sosyal medya ve diğer dijital platformlar, sürekli olarak dikkatinizi dağıtır ve verimliliğinizi düşürür. Bu da size daha fazla boş zaman kazandırır ve günlük yaşantınızı daha düzenli ve verimli hale getirir.
    • Ekranlardan yayılan mavi ışık, uyku düzeninizi bozar. Mavi ışık, beyninizin melatonin üretimini engelleyerek uykuya dalmanızı zorlaştırır. Yatmadan önce dijital cihazları kullanmamak, daha iyi bir uyku kalitesi sağlar. Ekranlardan uzak durarak, vücudunuzun doğal uyku düzenine dönmesine izin verebilirsiniz. Kaliteli bir uyku, gün boyunca enerjik ve zinde hissetmenize yardımcı olur, genel sağlığınızı ve yaşam kalitenizi artırır.

    "<yoastmark

    Dijital Detoks Nasıl Yapılır?

    Yılın en sevilen ve merakla beklenen mevsimi geldi, çattı! Yaz tatilinde yıllık izinlerinizi kullanarak dinlenebilir ve dijital detoks yapabilirsiniz. Dijital detoks yapmak, bilgisayar ve telefonlarınızı tamamen kapatmanız anlamına gelmiyor. Sadece yaşam tarzınızı değiştirerek teknoloji kullanımınızı sınırlayabilirsiniz.

    • Sosyal medya kullanımınızı sınırlandırın: Eğer sosyal medyayı yoğun bir şekilde kullanıyorsanız ve hayatınızın her anını paylaşıyorsanız, günlük maksimum 1 saat sosyal medya kullanımıyla sınırlı kalmanızı öneririm. Ayrıca dijital denge uygulamalarıyla belirli uygulamaları sınırlandırıp, bildirimleri kapatabilirsiniz.
    • Mesajları daha az kontrol edin: Sürekli olarak mesajları kontrol etme alışkanlığınız varsa, en azından saatte bir kez yeni mesajları ve mailleri kontrol etmeyi deneyin.
    • Uyumadan iki saat önce telefonunuzu kapatın: Uyku sağlığınızı korumak için gece yatmadan önce telefon ve bilgisayar gibi elektronik cihazların kullanımını sınırlamak önemlidir. Mavi ışık yayan ekranlar, uyku düzeninizi olumsuz etkiler. Bu nedenle uzmanlar, gece uykuya geçmeden en az iki saat önce telefonunuzu kapatmanızı öneriyorlar. Bu süre zarfında ekran zamanını azaltmak, daha derin ve dinlendirici bir uyku için önemli bir adımdır.
    • Sevdiklerinize ve hobilerinize zaman ayırın: Yaz tatili, doğa sporları yapmak ve sevdiklerinizle zaman geçirmek için mükemmel bir fırsattır. Denizin ve güneşin tadını çıkarın, serin yaz akşamlarında sevdiklerinizle keyifli sohbetler edin. Bu süreçte, telefona bakma ihtiyacı bile hissetmeyeceksiniz.

    Kişisel yapay zeka asistanı, Gemini Mobil Uygulaması artık Türkçe olarak kullanımda

    Kullanıcıların yaratıcılıklarını ve üretkenliklerini artırmalarına olanak tanıyan Gemini, artık Türkçe olarak mobil uygulama aracılığıyla da kullanılabiliyor.

    Google’ın bugüne kadar oluşturduğu en yetenekli genel yapay zeka modeli olan Gemini, mobil uygulamasını yeni ülke ve dillerde de kullanıma açtı. Hareket halindeyken de Gemini’dan yardım alınabilmesine olanak tanıyan Gemini mobil uygulaması artık aralarında Türkçenin de olduğu daha fazla dil ve bölgede kullanılabiliyor. Artık kullanıcılar telefonlarındaki Gemini uygulamasıyla araba lastiği değiştirmeden, teşekkür notu yazmaya kadar pek çok konuda yardım alabilmek için Gemini’a yazabilir, konuşabilir veya resim ekleyebilir.

    Gemini uygulamasına nasıl erişebilirsiniz?

    Android sisteminden Gemini’a erişmek için Gemini uygulamasını indirin veya Google Asistan aracılığıyla kaydolun. Kullandığınız Android telefona bağlı olarak Gemini’ı köşeyi kaydırarak, güç düğmesine basarak veya “Hey Google” diyerek kullanabilirsiniz. Bu özellik, hem Gemini’a kolay erişim sağlıyor hem de doğrudan ekran üzerinden yardım sunan bir deneyim vadediyor.  Google Asistan’da yer alan zamanlayıcıları ayarlama, arama yapma ve hatırlatıcıları ayarlama dahil çoğu ses özelliği, Gemini uygulaması aracılığıyla da kullanılabilecek. Gelecekte daha fazla özelliğin de desteklenmesi için de çalışmalar devam ediyor.

    iOS sisteminde ise önümüzdeki haftalarda Gemini’a doğrudan Google uygulamasından erişim olanağı sunulacak. Yaratıcılığınızı güçlendirmek, bir seyahat planlamak ya da sosyal medyada paylaşımlar yazma konusunda yardım almak  için Gemini düğmesine dokunmanız ve Gemini ile sohbet etmeniz yeterli.

    Google, Gemini uygulamasını ve web deneyimini dünya çapında daha fazla insana ulaştırmaya devam edecek. Genişletilmiş dil desteği ve eklenen yeni ülkelerle en yeni Gemini özelliklerine şu adresten erişebilirsiniz: https://gemini.google.com/

    Huawei Watch Fit 3 özellikleri ile kullanıcıları cezbetti

    Huawei Watch Fit 3 özellikleri ile kullanıcıları cezbetti. Yakın zamanda kullanıcılara sunulan Huawei Watch Fit 3, harika özellikleri ve tasarımıyla kullanıcıları adeta cezbetti.

    Huawei Watch Fit 3 özellikleri ile kullanıcıları cezbetti. Huawei, teknoloji dünyasında bir kez daha adından söz ettiriyor. Yeni nesil akıllı saati Huawei Watch Fit 3, şık tasarımı ve üstün özellikleri ile dikkat çekiyor. Kullanıcıların beklentilerini fazlasıyla karşılayan bu cihaz, özellikle sağlık ve fitness takibi konusunda sunduğu yeniliklerle öne çıkıyor.

    Huawei Watch Fit 3, 1.82 inçlik AMOLED ekranı ile görsel açıdan büyüleyici bir deneyim sunuyor. 1500 nit parlaklık değeri ile ekran, güneş ışığı altında bile net bir görüntü sağlıyor. Ekran gövde oranı yüzde 77.4 olan bu cihaz, ince çerçeveleri ile geniş bir görüntü alanı sunarak kullanıcıların beğenisini kazanıyor. Saatin sadece 9.9 mm kalınlığında ve 26 gram ağırlığında olması, bilekte hafif ve rahat bir kullanım sağlıyor.

    Sağlık takibi özellikleri, Huawei Watch Fit 3‘ü rakiplerinden ayıran önemli bir özellik. Uyku takibi, kalp atış hızı izleme, SpO2 ölçümleri ve kadın sağlığı takibi gibi kapsamlı sağlık özellikleri sunan bu akıllı saat, kullanıcıların günlük sağlık verilerini detaylı bir şekilde izlemesine imkan tanıyor. Bu özellikler, kullanıcıların sağlık durumlarını yakından takip etmelerini ve gerektiğinde önlemler almalarını sağlıyor.

    Huawei Watch Fit 3 kullanıcıları cezbetti

    Egzersiz ve aktivite takibi konusunda da oldukça iddialı olan Huawei Watch Fit 3, GPS sistemi ve 100’den fazla egzersiz modu ile geliyor. Koşu, bisiklet, yüzme gibi aktiviteleri otomatik olarak algılayabilen saat, spor yaparken en iyi yardımcılarınızdan biri olma özelliği taşıyor. Bu geniş egzersiz modu yelpazesi, her türlü spor aktivitesine uygun seçenekler sunarak kullanıcıların fitness hedeflerine ulaşmalarını kolaylaştırıyor.

    Huawei Watch Fit

    Pil ömrü, akıllı saat kullanıcıları için büyük bir öneme sahip. Huawei Watch Fit 3, maksimum kullanımda 10 güne, tipik kullanımda ise 7 güne kadar dayanabilen pil ömrü ile bu konuda da beklentileri karşılıyor. Hep açık ekran modunda bile 4 güne varan pil ömrü sunması, kullanıcıların şarj derdi olmadan günlerini geçirmelerini sağlıyor.

    Dayanıklılık konusunda da Huawei Watch Fit 3 oldukça iddialı. 5ATM suya dayanıklılık özelliği sayesinde su altında rahatlıkla kullanılabiliyor. Ayrıca düşme, silindir, sert yük, düğme dayanıklılık, sıcaklık şok, sıcaklık döngüsü, yüksek ısı ve nem gibi çeşitli testlerden geçmiş olması, saatin zorlu durumların üstesinden gelebilecek sağlamlıkta olduğunu kanıtlıyor.

    Kingston XS1000 Harici SSD 2024 Red Dot Ödülünü Kazandı

    Bellek ürünleri ve teknoloji çözümlerinde dünya liderlerinden Kingston Technology, Kingston XS1000 Harici SSD modelinin Ürün Tasarımı alanında 2024 Red Dot Ödülünü kazandığını duyurdu.

    1955 yılından bu yana düzenlenen Red Dot Tasarım Ödülleri, dünya genelinde yaklaşık 60 ülkeden yıllık 20 binden fazla başvuru alıyor. Yarışma, dünyanın en büyük ve en prestijli tasarım yarışmalarından biri olarak biliniyor.

    Ödüllü Kingston XS1000 Harici SSD, önemli belgelerinizin, değerli anılarınızın ve diğer dosyalarınızın her zaman kolayca erişilebilir olmasını sağlamak için kullanışlı bir dosya yedekleme çözümü olarak öne çıkıyor. Son derece kompakt bir tasarıma sahip olan sürücü, 29 gramdan daha hafif ve avucunuzun içine sığacak şekilde tasarlandı. Bu da onu hareketli bir yaşamın her anı için mükemmel hale getiriyor. XS1000, son derece küçük boyutuna rağmen 1.050MB/s1‘ye varan okuma hızı ve 2TB2‘ye varan geniş kapasite seçenekleriyle sayısız fotoğraf, video ve dosyayı depolamak için yeterli alan sunabiliyor.

    Kingston SSD İş Birimi Müdürü Keith Schimmenti konuya ilişkin şunları söyledi: “Şık ve taşınabilir veri saklama çözümlerine olan bağlılığımızı vurgulayan Red Dot Tasarım Ödülünü kazanmaktan gurur duyuyoruz. XS1000’i kullanıcılarımızı düşünerek tasarladık. Hem rahatlığa hem performansa önem verenler için benzersiz bir taşınabilir ürün ortaya koyduk.”

    iOS ve Android arasındaki RCS duvarı resmen kalktı

    iOS ve Android kullanıcılarının, WhatsApp benzeri bir üçüncü parti yazılım olmadan da mobil veri ve kablosuz bağlantı aracılığıyla birbiriyle mesajlaşmasına olanak veren RCS özelliği en sonunda iOS kullanıcılarına sunulmaya başlandı.

    Google’ın 2019 yılında kullanıcılara sunduğu RCS özelliği sayesinde herhangi bir uygulama kullanmadan da WhatsApp, Telegram gibi uygulamalarla sunulan birçok özelliğe erişilebiliyordu. 2021 yılından beri Google, rakibi Apple’ı bu sisteme destek vermesi hususunda birçok kez ikna etmeye çalıştı. Kendi eko sistemindeki iMessage’da direnen Apple en sonunda inadını kırdı ve iOS 18 ile kullanıcılara RCS desteği getirdi.

    RCS nedir ve kullanıcılara ne sunuyor?

    RCS (Rich Communication Services) olarak adlandırılan mesajlaşma deneyimi, klasikleşmiş SMS mesajlaşmasına çok daha etkin ve gelişkin bir deneyim sunuyor. RCS ile birlikte yüksek çözünürlüklü görsel ve videolar, sesli mesajlar, konum paylaşımı mümkün hale geliyor.

    Daha büyük kullanıcı gruplarıyla sohbet etme, okundu ve yazıyor bildirimleri gibi WhatsApp ve Telegram özelliklerini barındırıyor olmasının yanı sıra, uçtan uca şifreleme ile tüm bu özellikleri herhangi bir verinizin 3. parti bir uygulama firmasıyla paylaşılmayacak olmasını da garanti ediyor.

    Geçtiğimiz yıllar içerisinde Apple’ın iOS’a getirme hususunda hiçbir şekilde taviz vermediği bu özellik artık iOS 18’in kapalı betasıyla iyiden iyiye kendini gösterdi. Twitter üzerinden gönderi yayınlayan, AT&T, T-Mobile ve Verizon gibi ünlü operatörlerin bazı kullanıcıları, artık Android kullanıcıları ile RCS aracılığıyla mesajlaşabildiğini ifade etti.

    Görseli paylaşan Brandon Butch’ın gelen sorulara verdiği yanıtlara göre, fotoğraf ve videolar herhangi bir kalite kaybı olmadan, anında Android kullanıcılarına ulaşıyor. Şimdilik RCS özelliğinin sadece ABD’deki belli başlı operatörler tarafından desteklendiğini belirtelim. Ancak çok yakın zamanda tüm dünyada akın akın yayılacağını ve artık Android kullanıcılarıyla iletişimde yeni bir çağ başladığını belirtmemiz gerek.

    Peki sizler Apple’ın RCS inadını kırması ve Android kullanıcılarıyla iletişimde yeni döneme geçilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi bizlerle yorumlar kısmında ve sosyal medya heesaplarımız aracılığıyla paylaşabilirsiniz.

    Llama 3’ü kendi bilgisayarınızda çalıştırın

    0

    Meta, büyük dil modeli serisinin en yeni üyesi Llama 3’ü geçtiğimiz aylarda kullanıma sundu. Bu yeni model, doğal dil işleme görevlerinde, metin anlama, çeviri, özetleme ve duygu analizi gibi alanlarda önceki modellere kıyasla çok daha üstün bir performans sergiliyor. Meta’nın bu gelişmiş modelinin, sekiz milyar (8B) parametreli ve yetmiş milyar (70B) parametreli olmak üzere iki farklı sürümü bulunuyor. Llama 3, kullanıcıların daha zengin ve doğru dil tabanlı etkileşimler kurmalarını sağlıyor. Llama 3’ün 70 milyar parametreye sahip olan 70B modeli standart masaüstü veya dizüstü bilgisayarlarda kullanıma çok uygun değil, bu nedenle 8 milyar parametreye sahip 8B modelini standart masaüstü veya dizüstü bilgisayarınıza kurabilir ve çevrimdışı çalıştırabilirsiniz.

    Llama 3 Performansı

    Llama 3’ün performansına genel olarak baktığımızda, oldukça etkileyici büyük bir dil modeli olan 3 sürümü, birçok yönden önceki model olan Llama 2’yi geride bırakıyor.  Örneğin, LLaMA 2’nin 7 milyar parametreli versiyonundan %34, 13 milyar parametreli versiyonundan ise %14 daha iyi performans gösteriyor. Daha da önemlisi, LLaMA 3’ün 8 milyar parametreli versiyonu, LLaMA 2’nin 13 milyar parametreli versiyonunun performansını bile aşarak dikkat çekiyor. Ancak 70 milyar parametreli LLaMA 2 versiyonuna göre %8 oranında geride kalıyor ki bu da boyutuna göre oldukça etkileyici bir model olduğunu gösteriyor. LLaMA 3 8B modelinin bilgi kesim tarihi Mart 2023 iken, 70B versiyonu Aralık 2023’e kadar uzanıyor. Bu, iki sürüm arasında gerçek dünya bilgisi açısından bir fark dikkat çekici bir fark bulunuyor.

    Kendi bilgisayarınızda Llama 3’ü nasıl çalıştırabilirsiniz?

    LLaMA 3’ü Windows’ta çalıştırmak için LM Studio’yu kullanabiliyorsunuz. Başlamak için öncelikle lmstudio.ai adresini ziyaret edip sisteminize uygun LM Studio versiyonunu indirmeniz gerekiyor. İndirdikten sonra LM Studio’yu bilgisayarınıza yükleyin. LM Studio’yu açın.

    LM Studio’yu açtıktan sonra, LlaMA 3 modelinin indirildiğinden emin olun. Eğer zaten yüklüyse, uygulamanın ana sayfasında görünmelidir. Göremiyorsanız, bulmak için sol taraftaki dikey çubuktaki arama çubuğunu veya arama simgesini kullanın ve ardından indirin (yaklaşık 5 GB).

    LlaMA 3 yüklendikten sonra, sol taraftaki dikey çubukta bulunan AI Chat simgesine tıklayın. Bu, ChatGPT’ye benzer bir sohbet arayüzü açacaktır. Sayfanın üst kısmında bulunan Bir model seçin seçeneğine tıklayın. Az önce indirdiğiniz LLaMA 3 LLM’yi seçin. LM Studio modeli kısa sürede yükleyecektir. Artık cihazınızda LLaMA 3 ile sohbet edebilirsiniz.

    Bilgisayarınız Windows değilse LM Studio’yu Mac bilgisayarlarda da kullanabiliyorsunuz. LM Studio yeni M işlemcili (M1, M2 ve M3) Mac bilgisayarlarda kullanılabiliyor. Linux için de ayrıca bir beta versiyonu bulunuyor.

    Llama 3’ü alternatif olarak OLLaMA kullanarak da bilgisayarınızda çalıştırmak mümkün. Uygulama hem Mac hem de Windows bilgisayarlarda çalışabiliyor. Bunun için oolama.com adresini ziyaret edin ve işletim sisteminize uygun sürümü indirin. Linux kullanıyorsanız (veya LLaMA 3’ü Raspberry Pi’nize kurmak istiyorsanız), yükleme komut dosyasını indirmek ve çalıştırmak için verilen satırı kopyalayıp yapıştırın. Kurulumdan sonra, tercih ettiğiniz terminal uygulamasından doğrudan LLaMA 3’ü çalıştırabilirsiniz.

    Logitech MX Brio UHD Webcam İnceleme

    0

    Web kameralarının önemini pandemide daha fazla anladık desem sanırım buna kimse karşı çıkmaz. Evlere kapandığımız ve çaresizce bilgisayar başında çalışarak, oyun oynayarak ya da yayın yapıp kayıt alarak geçirdiğimiz dönemlerde o güne kadar muhtemelen çoğu kimsenin dikkatinde olmayan bir şey müthiş değer kazandı: Web Kamerası! Öyle bir değer kazandı ki, o ara benden canlı yayın yapmak için kamera önermemi isteyen arkadaşlarıma stoklarda kamera kalmadığı için güncel bir model öneremiyordum. Logitech’in her zaman kamera ve çevresel ekipman konusunda önden adımlar attığını ve sektörü hiç boş bırakmadığını biliyoruz. Bu bağlamda o günden bugüne kamera teknolojilerini de oldukça iyi geliştirdiler. Şu an inceleme konuğumuz Logitech MX Brio 4K Webcam de bu konseptin en son üyesi.

    Logitech son 10 yıla ve geriye doğru baktığınızda ofis ve farklı kullanım alanları için çok fonksiyonlu gündelik kameralar ile hayatımızda yer aldı. Brio serisi ile üst seviye bir yere kendini taşımayı hedeflerken şu an önümüzde MX ailesinin üyesi MX Brio 4K bulunuyor.

    MX Brio üretkenliği ve farklı disiplinlerle çalışan birbirinden farklı grupları kendine odak noktası seçiyor. İster yazılımcı olun, ister profesyonel bir kreatif kişilik, ister minimalizm meraklısı isterseniz de ergonomiyi hayatının odak noktasına almış biri olun bu ürün herkes için fazlasıyla işlevsellik sunuyor.

    MX Serisinin misyonu “Hassasiyet, Performans ve Ustalık” kelimelerinden geçiyor. Rahatlıkla söyleyebilirim ki MX serisinin çizgileri, havası ve kullanıcı deneyimi bir başka. Bir eski Brio kameralara bakıyorum, bir de MX Brio’ya. duruşu bile daha profesyonel ve üretkenliği tetikleyici bir mizaçta. Şunu hatırlatmak lazım. Kullanıcıyı daha üretken olmaya iten şeyler arasında motivasyon gelir. Bir ürün aşırı iyi teknik özelliklere sahip olabilir fakat gözalıcı ve etkileyici, motive edici bir dış görünüşü yoksa, kullanıcıyı tetiklemiyorsa işi oldukça zordur.

    İlham verici oda tasarımları, masa ve kitaplık düzenleri, insanların giyim ve yaşam tarzları yaratıcılığı merkeze almanın ürünüdür ve tetikleyici bir noktadır. MX ailesi işte tam bu noktada insanlara kendini daha iyi hissedecekleri, farklı, özel ve sıradışı bir tasarım ile dokunuyor.

    Konumuzu tekrar MX Brio’ya döndürelim. Müthiş yetenekli ve donanımlı bu kamerayı tanımamız lazım.

    Brio 4K’ya göre iki kat daha iyi görüntü ve yüz görüntülenmesi sunan MX Brio, yapay zeka desteği sayesinde yüz tabanlı görüntü geliştirmeleri, otomatik pozlama, otomatik beyaz dengesi ve görüntü gürültüsü azaltma özellikleri en iyi şekilde görünmesini ve performans göstermesini sağlıyor.

    Bir kamera için en zorlu kısım değişken ışık koşullarına hızlıca uyum sağlamak ve odağı kaybetmemektir. MX Brio daha iyi yayın yapabilmek ve kamera performansı için Brio 4K’ya oranla %70 daha büyük pikseller ile karşılayarak ışığın daha net olmasını sağlıyor.

    Profesyonel bir kamera çizgisinde olduğu için daha fazla kamera üzerinde kontrol sunan MX Brio için yeteri kadar kullanım bilginiz yoksa otomatik moda alıp keyfinize bakabiliyorsunuz. Ortama göre en iyi görsel kaliteyi ve görünürlüğü hedefleyen yapay zekası oldukça iyi çalışıyor.

    MX Brio’nun en sevdiğim modu olan Show Mode cidden kullanıcılar üzerinde değişik bir etki bırakacak diyebiliriz. Aynı anda sektörün farklı noktalarına dokunuyor. Özellikle kağıda not alan kullanıcılar için kamerayı aşağı çevirip “bak şöyle diyorum” diye yorum beyan edeceği bir hakiki ekran paylaşma modu sunuyor aslında. Ayrıca yetenekli bireyler için “bakın şimdi sizle birlikte Bob Ross gibi çizim yapacağız” diyerek kamerayı aşağı çevirip yeteneklerini kağıda dökebiliyor.

    Sadece görsel olarak değil, mikrofon açısından da MX Brio üzerinde yer alan geliştirilmiş mikrofonlar sayesinde arka plan gürültülerinden olabildiğince kurtulup odak kullanıcının sesi daha iyi verilmesi sağlanıyor.

    Bir diğer önemli nokta ise lens önünde yer alan ve elinizle çevirip kapatabileceğiniz kapak. Böylece kamerayı taşırken ve gizliliğin önemli olduğu toplantılarda rahatlıkla kendinize alan oluşturabilirsiniz.

    MX Brio Teknik Özellikler

    Çoklu çözünürlük
    • 4K/30fps (3840×2160 piksel)
    • 1080p/60 fps (1920×1080 piksel)
    • Odak türü: Gelişmiş Otomatik Odaklama
    • Lens türü: Cam
    Dahili Mikrofon türü
    • Gürültü azaltma için çift hüzmelemeli mikrofon
    • Mikrofon kullanım mesafesi: 1,2 m’ye kadar

    Diyagonal görüş alanı (dFoV): 90°/78°/65°

    Görüntü sensörü: 8,5 MP Sony STARVIS

    Donanım yakınlaştırması: 4 kat Dijital Yakınlaştırma

    Yüz tabanlı görüntü iyileştirme özellikli RightLight 5: düşük ışıktan doğrudan güneş ışığına kadar çeşitli aydınlatma koşullarında net bir görüntü için otomatik odaklama, HDR, beyaz dengesi, pozlama

    Teknik özelliklerden ve sunulan konu başlıklarından da göreceğimiz üzere şu an için en yetenekli web kamerası ile karşı karşıyayız. Logitech bu anlamda bir süredir insanların çalışma ve üretkenlik performansına katkı sağlayacak harika ürünler ortaya çıkartıyor. Bu bağlamda kendi seviyenizi bir üst noktaya taşımak isterseniz MX Brio iyi bir seçenek olarak sizi bekliyor diyebiliriz.

    Prime Video’da İzlenebilecek 10 Teknoloji Konulu Dizi Önerisi

    Modern teknolojinin getirebileceği sorunların bir yansıması olarak karşımıza çıkan “Prime Video’da İzlenebilecek 10 Teknoloji Konulu Dizi“.