Dizüstü bilgisayarlar, taşınabilirlikleri ve uzun pil ömrü sayesinde günlük hayatta vazgeçilmez bir yere sahiptir. Ancak bazen bilgisayarın bataryayı algılamaması durumu yaşanabilir. Bu sorun, işlerinizin aksamasına neden olur. Neyse ki, basit yöntemlerle bu durumu düzeltmek mümkündür. Notebook’unuz Bataryasını Algılamadığında Yapılması Gerekenler başlıklı bu makalede, bataryanın algılanmadığı durumlarda uygulanabilecek adımlara yer veriyorum.
Bilgisayarı Yeniden Başlatın
Birçok teknik problemde olduğu gibi, batarya algılama sorununu bilgisayarı yeniden başlatarak çözmeyi deneyin.
Bilgisayarı tamamen kapatın.
Elektrik bağlantısını kesin.
Birkaç saniye bekledikten sonra bilgisayarı yeniden açın.
Bu adım, bağlantı sorunlarını gidermeye ve bataryanın tekrar algılanmasını sağlamaya yardımcı olabilir.
Aşırı Isınmayı Kontrol Edin
Aşırı ısınma, bilgisayarın bataryayı algılamasını engelleyebilir. Bu durumda şu önlemler alınabilir:
Hava deliklerinin açık olup olmadığını kontrol edin.
Cihazı serin bir ortamda kullanmaya özen gösterin.
Soğutucu bir taban kullanarak cihazın sıcaklığını düşürün.
Cihazın sıcaklığını kontrol altına almak, batarya algılama sorununu çözebilir.
Windows ve Sürücü Güncellemelerini Yükleyin
Sistem yazılımlarının veya sürücülerin güncel olmaması, batarya algılama sorunlarına neden olabilir.
Windows Update üzerinden tüm güncellemeleri kontrol edin.
Özellikle “Microsoft ACPI Uyumlu Denetim Yöntemi Pili” sürücüsünü inceleyin ve gerekirse güncelleyin.
Sorun Giderme Aracını Kullanın
Windows’un yerleşik sorun giderme aracı, batarya algılama sorunlarının çözümünde etkili olabilir.
“Başlat” menüsünden “Sorun Giderme” aracını açın.
“Güç” kategorisindeki sorun giderme işlemini başlatın.
Araç, tespit ettiği sorunları düzeltmek için rehberlik edecektir.
BIOS Ayarlarını Sıfırlayın
BIOS ayarlarında oluşan bir sorun, bataryanın algılanmamasına yol açabilir.
Bilgisayarı yeniden başlatın ve BIOS ekranına girmek için ilgili tuşa (genellikle Del veya F2) basın.
BIOS ayarlarını varsayılan ayarlara döndürün.
Değişiklikleri kaydederek bilgisayarı yeniden başlatın.
Bataryayı Yeniden Takın
Bilgisayarın bataryası çıkarılabilir durumdaysa, bataryayı çıkarıp yeniden takmak etkili bir çözüm olabilir.
Bilgisayarı kapatın ve adaptör bağlantısını kesin.
Bataryayı dikkatlice çıkarın, bağlantı noktalarını temizleyin.
Bataryayı yerine takıp bilgisayarı yeniden açın.
Marka Özel Araçlardan Yararlanın
HP, Dell gibi markalar, cihazların batarya sorunlarını çözmek için özel yazılımlar sunmaktadır.
HP Support Assistant veya Dell Power Manager gibi araçları indirin.
Bataryanın durumunu analiz ederek tespit edilen sorunların çözümüne yönelik adımlar atın.
Bataryayı Değiştirin
Eğer yukarıdaki yöntemler sorunu çözmüyorsa, bataryada donanımsal bir arıza olma ihtimali yüksektir.
Yetkili bir servise başvurarak cihazı kontrol ettirin.
Orijinal bir batarya ile değişimi gerçekleştirin.
Notebook’un bataryasının algılanmaması, günlük işlerinizde aksamalara yol açabilir. Ancak bu makalede yer alan yöntemlerle problemi çözme şansınız oldukça yüksektir. Cihazı güncel tutmaya ve düzenli bakım yapmaya özen göstererek bu tür sorunların önüne geçebilirsiniz.
Samsung Electronics, kullanıcı etkileşimini ve günlük yaşamı yeniden tanımlayan akıllı ve uyarlanabilir ekranları Samsung Vision AI ile donatıyor.
Samsung Electronics CES 2025 First Look etkinliğinde Samsung Vision AI’yı tanıttı ve günlük yaşamı zenginleştirmek için tasarlanan yapay zekâ destekli ekranlardaki ve diğer cihazlardaki en yeni gelişmeleri paylaştı. Ayrıca Samsung ürünleri içerisindeki en yeni amiral gemisi QN990F Neo QLED 8K TV’yi de tanıtan Samsung, şirketin “günlük yaşamı kolaylaştırıp zenginleştiren ekranları uyarlanabilir, akıllı ev arkadaşlarına dönüştürme” vizyonunu yansıtan Lifestyle TV’leri ve geleceğin ekran teknolojilerindeki heyecan verici güncellemeleri de katılımcılarla paylaştı. Samsung Electronics Görsel Ekran İş Bölümü Başkanı SW Yong, “Samsung, TV’leri yalnızca içerik izlenen tek yönlü cihazlar olarak değil, kullanıcının ihtiyaçlarına uyum sağlayan, etkileşimli ve akıllı ev arkadaşları olarak görüyor. Samsung Vision AI teknolojimizle, ekranlarla neler yapabileceğini yeniden tasarlıyoruz; kişiselleştirme, eğlence ve yaşam tarzı çözümlerimizi, hayatı kolaylaştırmak için tek bir deneyimde kusursuzca bir araya getiriyoruz” dedi.
Samsung Vision AI, Samsung’un akıllı, sezgisel ve ekran deneyimleri sunma yolculuğunda bir sonraki adımı temsil ediyor. Etrafını algılayan, kullanıcı tercihlerine uyum sağlayan ve sezgisel özellikler sunma konusunda otonom yeteneklere sahip Samsung Vision AI sayesinde ekranlar daha eğlenceli, daha kolay etkileşimler sunan ve bağlantılı yaşam tarzlarına entegre olan akıllı ev arkadaşlarına dönüşüyor.
Samsung Vision AI’ın kalbinde, kullanıcıların ekranlarıyla nasıl etkileşimde bulunacaklarını yeniden tanımlayan kişiselleştirilmiş özellikler yer alıyor.
Click to Search, izleme deneyimini kesintiye uğratmadan, ekrandaki oyuncunun kim olduğu ya da görüntülenen içeriğin ne olduğu gibi, anlık bilgiler sunuyor.
Cihaz üzerinde yapay zekâ çeviri modeliyle desteklenen Canlı Çeviri, gerçek zamanlı altyazı çevirileriyle dil engellerini ortadan kaldırıyor, izleyicilerin global içeriklerin keyfini sorunsuz bir şekilde çıkarmasını sağlıyor.
Generative Wallpaper, ekranları dinamik ve kişiselleştirilmiş sanat tuvallerine dönüştürüyor, kullanıcıların kendi zevkine veya hissiyatına uyan görüntüler oluşturmasına olanak tanıyor.
Razer, CES 2025 fuarında tanıttığı üst düzey oyun ekipmanları ve benzersiz vizyoner konseptleriyle oyuncular için standartları yeniden belirledi.
Oyun dünyasının lider markası Razer, her yıl ABD’nin Las Vegas şehrinde düzenlenen ve yılın yeni teknolojilerine ev sahipliği yapan Tüketici Elektroniği Fuarı’nda (CES) oyuncular için en yeni ürün ve çözümlerini görücüye çıkardı.
Tanıtılan yeni Razer Blade 16’dan yapay zeka destekli e-spor koçu Project AVA’ya, dünyanın ilk entegre hem ısıtma hem de soğutma özelliğine sahip oyuncu koltuğu Project Arielle’den oyun deneyimini mekandan bağımsız hale getiren Razer PC Remote Play’e kadar birçok yenilik, oyun deneyimini kökten değiştirecek.
Yıllardır Blade serisiyle ince, şık ve yüksek performanslı oyun dizüstüleri geliştiren Razer, gelmiş geçmiş en ince dizüstü bilgisayarı yeni nesil Razer Blade 16 serisini tanıttı. Yalnızca 1,49 cm inceliğindeki yeni Blade 16, RTX 5090 dahil en yeni NVIDIA grafik kartları ve AMD Ryzen AI serisi işlemciler sayesinde oyunculara muazzam bir güç sunuyor.
Göz alıcı QHD+ 240Hz OLED ekranı ile canlı ve akıcı görseller sunan yeni Razer Blade 16, 0,2 ms tepki süresi sayesinde aksiyonun en hızlı anlarının bile gözden kaçırılmamasını sağlıyor. Tek parça alüminyum gövdesi ve buhar odası soğutma sistemiyle hem hafif hem de dayanıklı olan yeni Blade 16, uzun oyun seanslarında üstün performans garantisi veriyor.
Razer’ın CES 2025’teki dikkat çeken konseptlerinden biri olan Project Arielle, oyun koltuğu deneyimini sil baştan tanımlıyor. Dünyanın ilk entegre ısıtma ve soğutma özellikli mesh oyuncu koltuğu olan Arielle, ödüllü Fujin Pro modelinin inovatif altyapısını kullanıyor.
Yenilikçi yapay zeka destekli oyun koçu Project AVA, oyunculara her rekabetçi oyun için anlık profesyonel içgörüler sunarak stratejilerini kişiselleştirme imkânı tanıyor. Project AVA, Razer’ın üst düzey koçları ve profesyonel e-sporcularından elde edilen verilere dayanarak, gerçek zamanlı analiz yeteneği ile oyunculara profesyonel e-spor taktikleri sunuyor ve maç sonu özetleri ve performans analizleri ile oyuncuların stratejik gelişimine katkıda bulunuyor.
TCL, CES 2025’te NXTPAPER 4.0 teknolojisini ve çığır açan bu ekran teknolojisi ile donatılmış TCL NXTPAPER 11 Plus tabletini tanıttı.
Teknolojiyi daha insan odaklı hale getirme misyonuyla hareket eden TCL’in iddialı NXTPAPER teknolojisi, ekran kullanımı küresel olarak artmaya devam ederken günlük görsel konfor zorluklarının da üstesinden geliyor. Tereddütsüz bir özveri ve güçlü bir amaç doğrultusunda TCL, teknolojiyle etkileşim şeklimizi dönüştüren olağanüstü yolculuğunu sürdürüyor.
NXTPAPER teknolojisi, 2021’deki lansmanından bu yana tam renkli elektronik kâğıt ekranıyla mükemmel bir göz konforu uzmanı oldu. En yeni NXTPAPER 4.0, öncekileri temel alıyor ve hem yazılım hem de donanım atılımlarıyla genel görüntüleme deneyimini iyileştiriyor.
Dairesel Polarize Işık (CPL) ve mavi ışık arıtma teknolojilerinde sürekli optimizasyon sayesinde NXTPAPER 4.0, doğal ışığı yakından taklit ederek olağanüstü göz konforu sunuyor, görsel rahatlığı garanti ediyor ve normal ekranlara kıyasla göz yorgunluğunu azaltıyor.
Önceki sürümlerden farklı olarak NXTPAPER 4.0, gelişmiş nano-matris litografi teknolojisini kullanarak ekran netliğini büyük ölçüde artırıyor. İster bir belgedeki küçük metinleri okuyun, ister yüksek çözünürlüklü medyayı görüntüleyin, ekran metninizin her ana hattını ve bir görüntü veya videonun her ince ayrıntısını rakipsiz bir netlikle sunuyor. ΔE<1 gerçek renk görüntüleme doğruluğu ve yüzde 100 sRGB renk gamı kapsamı ile hem genel kullanıcılar hem de yaratıcı profesyoneller için hassas renk üretimi sağlayarak daha canlı ve gerçekçi bir deneyim sunuyor.
Donanım yükseltmelerinin ötesinde TCL NXTPAPER 4.0, kullanıcılara maksimum göz konforlarını destekleyen akıllı ve özel bir görsel deneyim sunan, kullanımı kolay kişiselleştirme özelliklerine sahip. Yapay zekâ tarafından etkinleştirilen Akıllı Göz Konforu Modu, ekran ayarlarını sekiz kullanım senaryosuna göre ayarlayarak okurken, öğrenirken, film izlerken, görsel sanatlar oluştururken ve görüntülerken, çalışırken, egzersiz yaparken, sosyal medyada gezinirken veya sadece günlük işlerle uğraşırken daha az göz yorgunluğuna neden oluyor.
Siemens, veri, yapay zeka ve yazılım tabanlı otomasyonun bir araya getirerek dünya endüstrilerinde her büyüklükteki şirket için benzeri görülmemiş esneklik, optimizasyon ve sürekli iyileştirme sağlayacağı geleceğe yönelik vizyonunu gözler önüne seriyor.
Siemens’in dünyanın en etkili teknoloji etkinliği CES 2025’te yer almasının temelinde de bu tutku yatıyor. Endüstriyel yazılım alanında dünya lideri Siemens, teknolojilerinin müşterilerine endüstriyel inovasyonda cesur adımlar atmaları için nasıl güç verdiğini ortaya koydu.
Siemens AG Yönetim Kurulu Üyesi, Teknoloji ve Strateji Başkanı Peter Koerte konuyla ilgili şunları söyledi: “Endüstriyel yapay zeka, tüm sektörlerde gerçek dünyada önemli olumlu etkiler yaratacak bir oyun değiştirici rolünü üstleniyor. Endüstriyel yapay zeka, endüstriyel ortamlarda üretilen büyük miktarda veriyi kullanmamıza ve bunları gerçek iş etkisi sağlayan içgörülere dönüştürmemize olanak tanıyor. Müşterilerimizin giderek karmaşık hale gelen bir dünyada rekabetçi, dirençli ve sürdürülebilir kalmalarını sağlamak üzere Siemens Xcelerator portföyüne yeni endüstriyel yapay zeka yetenekleri ekliyoruz”.
Siemens, yeni Siemens Industrial Copilot for Operations ile Endüstriyel Yapay Zekayı doğrudan üretim sahasına taşıyarak yapay zeka görevlerinin makinelere mümkün olduğunca yakın çalışmasını sağlıyor. Bu şekilde, fabrika operatörleri ve bakım mühendisleri için hızlı ve gerçek zamanlı karar verme kolaylaştırılarak, üretkenlik, operasyonel verimlilik artırılıyor ve arıza süresi en aza indiriliyor. Siemens Industrial Copilot ekosistemini endüstriyel değer zinciri boyunca kesikli ve proses üretim, altyapı ve mobilite gibi sektörlerde yapay zeka yetenekleri sunulması hususunda sürekli olarak gelişiyor. Bu Copilot paketi, tüm deneyim seviyelerinde insan-makine iş birliğini geliştirerek geliştirme sürelerini ve inovasyon döngülerini hızlandırmaya yardımcı olabilecek. Siemens Industrial Copilot, üretim ortamında yapay zeka modellerini konumlandırmak, çalıştırmak ve yönetmek üzere yapay zeka ile geliştirilmiş Industrial Edge ekosistemiyle entegre olacak.
Dijital bankacılık sektörü, Türkiye’de ve dünya genelinde hızla büyüyerek, bankacılık dünyasında dönüşümün itici gücü haline geldi. PaybyMe Yönetim Kurulu Başkanı Batuhan Çolak, dijital bankacılık kavramının hem küresel hem de yerel ölçekte nasıl geliştiğini ve geleceğe dair önemli eğilimleri değerlendirdi. Dijital bankacılığın geleceği nasıl olacak? İşte merak edilen soruların yanıtları!..
PaybyMe Yönetim Kurulu Başkanı Batuhan Çolak
Dijital bankacılık Türkiye’de nasıl bir gelişim gösterdi?
Dijital bankacılık kavramı hayatımıza yeni giren başlıklardan biri, bununla birlikte belirli bir olgunluğa eriştiğini de söyleyebiliriz. Bankacılık her ne kadar çok eski bir iş kolu olsa da dijital bankacılık tarafında taşlar yerine yavaş yavaş oturuyor. Ülkemizde 1 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe giren yeni yönetmelikle, dijital bankacılığın yasal çerçevesi netleştirilmeye başlandı. Bugün gelinen noktada ise birçok kurum bu alanda resmi olarak belgelerini alarak faaliyetlerine başladı. Bugün biliyoruz ki dijital banka lisansına sahip kuruluşlar; kredi verme,
mevduat ve katılım fonu toplama, saklama hizmetleri, ATM hizmetleri ile üye işyerleri üzerinden hizmet gibi temel bankacılık süreçlerinde faaliyet gösterebiliyor.
Bankalar, dijital dönüşüm sürecinde nasıl bir strateji izlemeli?
Bankacılık alanındaki liderler, devam eden belirsizlik ortamında bir dizi yüksek riskli zorlukla karşı karşıya. Yüksek seyreden enflasyon ve faiz oranları 40 yıllık eğilimlerinden koparak kurumsal ve tüketici mevduat davranışlarında ve harcama kalıplarında da yeni bir akışkanlık yaratıyor.
Bankacılıkta ve tüm işletmelerde değişim hızı nefes kesici ve bu hız da mevcut CEO’ların şirketlerini nasıl geliştirecekleri konusunda endişelenmesine yol açıyor. PwC’nin 2023 CEO Anketi’ne göre, katılımcıların yüzde 56’sı değişen müşteri taleplerinin veya tercihlerinin karlılıklarını etkileyebileceğini söylerken yüzde 49’u teknoloji bozulmasının karlılığı etkileme potansiyeli olduğunu belirtiyor.
Bankalar, kurumsal ve perakende müşterilerinin talep ettiği dijital deneyimleri sunmaya hazır olmalı. Özellikle Covid pandemisi döneminde hız kazanan mobil bankacılık uygulamaları, hızla kullanıcıların günlük rutininin bir parçası haline geldi. Gelinen noktada ise bankalar dijital olarak çok iyi seviyelere gelebileceklerini gösterdi.
Bankacılık sektöründeki dijitalleşme süreci ve geleneksel düzenlemelerin bu sürece etkisi nedir?
Bankacılık sektöründeki geleneksel düzenleyici ortam, daha hızlı bir dijitalleşme süreci için ciddi bir engel teşkil ediyor. Sürekli olarak değişen uyumluluk kurallarında hareket etmek için bankalar, gereksinimler değiştikçe uyum sağlayabilen esnek raporlama yeteneklerine sahip bulut tabanlı platformlara da yöneliyor. Bulut alanındaki teknolojik gelişme ve yeterlilikler de özellikle dijital banka lisansına sahip işletmeler için ciddi bir fırsat yaratıyor.
Dijital bankacılığın geleceği nasıl şekillenecek ve bu süreçte hangi faktörler etkili olacak?
Önümüzdeki 10 yıl, dijital bankacılığın da desteğiyle bankacılık sektöründe bir önceki yüzyıldan daha fazla değişime tanık olacağımız kesin. Bilindiği üzere teknoloji bir etkidir, ancak demografik, sosyo-ekonomik, düzenleyici ve çevresel değişiklikleri kapsayan bir dizi birbiriyle ilişkili, yapısal faktörden de yalnızca biridir. İnsanlar daha uzun ve daha sağlıklı yaşayacak, paylaşım ekonomisine katılacak ve daha sık iş değiştirecek ve bugün yaşayan insanlardan çok daha zengin olacak.
KPMG tarafından açıklanan bu alandaki dört önemli başlık ise veri, iş modelleri, düzenleme (regülasyon) ve teknoloji olarak sıralanıyor. Veri ve teknoloji zaten bu işin olmazsa olmazları olarak görülebilir. Dijital banka girişimleri ancak doğru kurgulanacak bir iş modeliyle başarılı olup yollarına devam edebilir. Ayrıca bu diğer sektörlerden şirketlerin, sektörel sınırları belirsizleştirerek finansal hizmetleri kendi ürünleriyle birleştirmeye başlamasını da sağlayacaktır.
Düzenleme yani regülasyon tarafında ise hükümet ve düzenleyici kurumların riskleri belirlemek ve yönetmek ve daha geniş bir evrende faaliyetleri düzenlemek için yeni iş yapma yollarına karşı duyarlı olmak zorunda kalacaklarını görüyoruz. Buradaki değerlendirmeler ise tüketicilerin ne kadar iyi korunduğu bir sistem kurulduğuyla değerlendirilecektir.
Ezcümle, değişim çok hızlı bir şekilde sürüyor. Bu alanda en büyük etkiye sahip olacak teknolojiler yapay zekâ, blok zinciri, biyometri, 5G, bulut bilişim, nesnelerin interneti (IoT), artırılmış ve sanal gerçeklik (AR/VR) ve kuantum bilişim olacak. Bu başlıklarda başarılı olan dijital banka kurumları da öne plana çıkmayı başaracak.
Honor, katlanabilir telefon dünyasında çığır açmaya hazırlanıyor. Son gelen sızıntılar, yeni Honor Magic V4 modelinin 6000 mAh bataryaya sahip olabileceğini gösteriyor. Eğer bu bilgi doğru çıkarsa, Honor’un katlanabilir cihazlarda batarya performansına yönelik en büyük iyileştirmelerden birini sunacağını söyleyebiliriz. İşte detaylar…
Günümüzde katlanabilir telefonların en büyük dezavantajlarından biri, pil ömrünün geleneksel modellere göre daha kısa olması. Ancak Honor, Magic V4 ile bu durumu tersine çevirmeye hazırlanıyor. Söylentilere göre, cihazda çift hücreli bir batarya tasarımı kullanılacak ve bu sayede hem pil ömrü artırılacak hem de şarj süresi optimize edilecek.
Geçtiğimiz yıl piyasaya sürülen Honor Magic V3, 5150 mAh bataryasıyla katlanabilir cihazlar arasında oldukça iyi bir pil performansı sunuyordu. Yeni modelle birlikte bu kapasitenin 850 mAh artırılması, kullanıcılara çok daha uzun süreli bir deneyim sağlayacak.
Honor’un yeni katlanabilir telefonunun 2025’in üçüncü çeyreğinde piyasaya sürülmesi bekleniyor. Çin lansmanının temmuz ayında yapılacağı, uluslararası pazara ise IFA 2025 etkinliği sırasında duyurulacağı tahmin ediliyor.
Magic V4’ün yalnızca batarya kapasitesiyle değil, aynı zamanda gelişmiş menteşe teknolojisi ve daha dayanıklı ekranıyla da öne çıkacağı söyleniyor. Ayrıca Snapdragon 8 Elite işlemcisi ve 120 Hz LTPO OLED ekran gibi donanım özellikleriyle performans açısından da iddialı olması bekleniyor.
Katlanabilir telefon pazarındaki rekabet her geçen gün kızışırken, Honor’un batarya performansına odaklanması kullanıcıların cihaz seçimini büyük ölçüde etkileyebilir. OPPO’nun Find N5 modeli incelik konusunda liderlik ederken, Honor’un pil ömrü tarafında çıtayı yükseltmesi bekleniyor.
Ubisoft, bir süredir finansal sıkıntılar ve başarısız oyun çıkışlarıyla mücadele ederken, Çinli teknoloji devi Tencent ile olası bir güç mücadelesine girmiş olabilir. Son sızıntılara göre, Tencent’in Ubisoft’taki hisselerini artırarak şirket üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmayı planladığı konuşuluyor. Peki, bu durum Ubisoft’un geleceğini nasıl etkileyebilir?
Tencent, Ubisoft’un kontrolünü ele geçirebilir mi?
Tencent, 2022 yılında Ubisoft’un %10 hissesini satın almış ve Guillemot Brothers Limited’e %49,9 oranında ortak olmuştu. Bu anlaşma, Ubisoft’un düşmanca satın alımlara karşı kendini koruması için bir güvenlik hamlesi olarak değerlendirilmişti. Ancak yeni söylentilere göre, Tencent bu ortaklığı bir adım ileriye taşıyarak Ubisoft’un en büyük hissedarı olmayı hedefliyor.
Ubisoft’un Guillemot ailesi tarafından yönetilen hisselerinin büyük bir kısmının Tencent ile ortak bir girişime devredilmesi ihtimali masada. Bu plan gerçekleşirse, Tencent yalnızca Ubisoft’un hissedarı olmakla kalmayacak, aynı zamanda şirketin en büyük oyun markalarından bazıları üzerinde doğrudan söz sahibi olacak.
Son yıllarda Ubisoft’un yaşadığı finansal zorluklar, bu süreci hızlandırmış olabilir. Assassin’s Creed Shadows’un tekrar ertelenmesi, Star Wars Outlaws’ın beklentileri karşılamaması ve Skull and Bones’un başarısız lansmanı şirketin hisse değerlerinde düşüşe yol açtı. 2024 yılının son çeyreğinde Ubisoft’un hisse fiyatları tarihin en düşük seviyesine, yani 9,19 euroya kadar geriledi.
Tencent’in Ubisoft üzerindeki etkisini artırması, şirketin yeni oyun geliştirme stratejilerini değiştirebilir. Çin merkezli bir şirketin kontrolü ele alması, Ubisoft’un oyun yapısını, monetizasyon politikalarını ve küresel pazardaki yerini doğrudan etkileyebilir.
Apple, Mart ayında yayınlanması beklenen iOS 18.3 güncellemesi öncesinde, iOS 18.3 Beta 3 sürümünü geliştiricilere sundu. 22D5055b yapı numarasıyla gelen bu yeni sürüm, büyük yenilikler içermese de bazı ince detaylarla kullanıcı deneyimini iyileştiriyor. Özellikle bildirim yönetimi ve Ayarlar uygulamasında yapılan değişiklikler dikkat çekiyor. İşte tüm detaylar…
iOS 18.3 Beta 3 kullanıma sunuldu
Apple, iOS 18.3 Beta 3 ile Hesap Makinesi ve Ayarlar uygulamalarında performans iyileştirmeleri yaparken, aynı zamanda bildirim özetleri özelliğinde değişiklikler sunuyor. Bildirim özeti artık Kilit Ekranı ve Bildirim Merkezi üzerinden doğrudan kapatılabilecek. Kullanıcılar, bir bildirim üzerinde kaydırma yaparak “Seçenekler” butonu ile “Özetleri Kapat” seçeneğini kullanabilecek.
Ayrıca, bildirim özetleri daha belirgin hale getirilerek Kilit Ekranı’nda italik yazı tipinde görüntülenecek. Apple, bunun yanı sıra bazı uygulamalar için bildirim özetlerini geçici olarak devre dışı bıraktı. Örneğin, haber ve eğlence kategorisindeki uygulamalar için özetler şu an kapalı olacak.
iOS 18.3 Beta 3, sistem genelinde performans iyileştirmeleri sunarken, Apple Intelligence tarafında da küçük adımlar içeriyor. Siri ve yapay zeka tabanlı bildirim filtreleri için ek ayarlar beta sürümünde yer almaya başladı.
iOS 18.3 Beta 3 sürümünü test etmek isteyen geliştiriciler, cihazlarından Ayarlar > Genel > Yazılım Güncelleme bölümüne giderek Apple Developer Beta programına kayıt olabilir. Kamuya açık beta sürümünün de birkaç hafta içinde yayınlanması bekleniyor.
Nvidia, yeni nesil RTX 50 serisi ekran kartlarının üretimine ağırlık verirken, RTX 4070 ve RTX 4060 modellerinin üretimden kaldırılabileceğine dair güçlü işaretler vermeye başladı. Özellikle stokların hızla tükenmesi, bu ekran kartlarının yerini yeni modellere bırakacağının sinyallerini veriyor. İşte detaylar…
Nvidia RTX 4070 ve RTX 4060 yakında tarihe mi karışıyor?
Şirket, 30 Ocak itibarıyla piyasaya çıkması beklenen RTX 5090 ve RTX 5080 modellerine odaklanmış durumda. Şubat ayında ise RTX 5070 ve RTX 5070 Ti modellerinin piyasaya sürülmesi bekleniyor. Ancak Nvidia’nın her yeni nesilde eski modellerin üretimini hızla azaltması, RTX 4070 ve 4060’ın piyasadan çekilebileceğini düşündürüyor.
Özellikle RTX 4070 ve RTX 4060 için stok seviyeleri, bazı perakendecilerde tükenme noktasına geldi. Nvidia, geçmişte benzer hamleleri RTX 30 serisinde de yapmıştı. Örneğin, RTX 40 serisi çıkmadan önce RTX 3080 modelinin üretimi resmi olarak durdurulmamış olsa da, stoklarda bulmak oldukça zorlaşmıştı.
RTX 50 serisinin performansı bekleneni karşılamazsa, uygun fiyatlı eski nesil kartların üretiminin sona ermesi tüketiciler için büyük bir dezavantaj olabilir. Özellikle yüksek fiyatlı yeni nesil kartlar, bütçesi kısıtlı kullanıcılar için alternatif oluşturmayabilir.
Bu durum, Nvidia’nın yeni teknolojilere hızlı geçiş stratejisinin avantajlarını ve dezavantajlarını gözler önüne seriyor.