Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Mediatrend Desktop Mediatrend Mobile
Diğer
    Ana Sayfa Blog Sayfa 113

    Dragon Age: The Veilguard’ın çıkış tarihi açıklandı

    0

    31 Ekim 2024’te piyasada olacak olan ünlü serinin son oyunu, oyunculara efsanevi bir macera vadediyor.

    Electronic Arts ve BioWare, Dragon Age: The Veilguard’ın 31 Ekim 2024 tarihinde tüm dünyada PlayStation 5, Xbox Series X|S ve PC’de Steam (Steam Deck dahil), EA uygulaması ve Epic Games Store’da yayınlanacağını duyurdu. Ayrıca oyunseverler, çok sevilen destanın bu yeni bölümündeki serüvenlerini daha fazla özelleştirmek adına kullanabilecekleri özel oyun içi kozmetik ögeleri elde etmek için Standard ve Deluxe Sürümleri ön sipariş verebilirler.

    Dragon Age: The Veilguard’da oyuncular, efsanelerin doğduğu veya katledildiği bir dönemde ayağa kalkmak, ekibini birleştirmek ve Thedas’ın ihtiyaç duyduğu kahraman olmak zorunda kalan, tamamen özelleştirilebilir başkahraman Rook rolünü üstlenecek. Yozlaşmış Elf tanrılarına karşı verdiği savaşta Rook’a her biri Dragon Age efsanesindeki ikonik gruplardan gelen yedi önemli yardımcı katılıyor. Kendi kişisel hikayelerinin ve motivasyonlarının yanı sıra Bellara, Davrin, Emmrich, Harding, Lucanis, Neve ve Taash’tan oluşan yardımcıların tümü savaşa Rook’un, Thedas’ın geleceği için verdiği mücadelede stratejik olarak kullanması gereken eşsiz çatışma yeteneklerini ve ekipmanlarını da getiriyor.

    Karakter odaklı bir RPG olan Dragon Age: The Veilguard, serinin tanınan zengin hikaye anlatımı ve fantastik dünya kurma unsurları ile tamamlanan ustalıkla işlenmiş bir deneyim sunuyor. Oyuncular bu cesur ve destansı macerada ilişkileri ve Veilguard’ın her bir üyesinin kaderini etkileyecek aşk, kayıplar ve karmaşık seçimlerden oluşan geniş ve dinamik hikayeleri tecrübe edecek. Gerçek Dragon Age tarzındaki kardeşlik bağları, Rook’un yolculuğunun temelini oluşturuyor ve kişisel hikayelerinin nasıl ilerleyeceğini belirlemek oyunculara düşüyor.

    Microsoft, FAT32 boyut limitini 30 yıldan sonra kaldırıyor!

    0

    Bildiğiniz üzere Microsoft Windows işletim sistemlerinde FAT disk formatı 2TB’a kadar destek verebiliyorken, FAT32 formatının limiti 2TB seviyesindeydi. Yaklaşık 30 yıldır devam eden ve herhangi bir mantıklı gerekçesi de olmayan bu sınır, 30 yılın ardından en sonunda kaldırılıyor. İşte Microsoft cephesinden gelen son açıklamalar…

    FAT32 format limiti 2TB’a çıkıyor

    Perşembe günü yayınlanan bir blog yazısında Windows ekibi, komut satırı üzerinden formatlama işlemi yapıldığında bu sınırın 32GB’tan 2TB’a çıkarıldığını duyurdu. Ancak bu değişiklik şu an için sadece komut satırında geçerli olacak, yani Windows’taki formatlama penceresinde hala 32GB sınırı olacak. Microsoft’un yıllardır el sürmediği bu özelliği güncelleyip güncellemeyeceği ise yeniden merak konusu oldu.

    32GB sınırı, 30 yılı aşkın bir süre önce Windows 95’in geliştirilmesi sırasında getirildi. Eski Windows geliştiricisi Dave Plummer, formatlama penceresini tasarlarken bu sınırı kendisinin belirlediğini ve o dönem için bu tercihin rastgele bir seçim olduğunu ve herhangi rasyonel bir gerekçesi olmadığını belirtti.

    Windows, uzun süredir 2TB’a kadar olan FAT32 bölümlerini okuyabiliyordu, ancak bu zamana kadar üçüncü parti bir yazılım kullanmadan Windows üzerinden böyle bir bölüm oluşturmak mümkün değildi. Microsoft’un gelecekteki Windows 11 sürümlerinde bu sınırı da güncellemesi ve kullanıcıların daha kolay bir şekilde büyük FAT32 bölümleri oluşturmasını sağlaması bekleniyor.

    Ancak FAT32 dosya sisteminde, bir dosyanın boyutunun 4GB’ı geçemeyeceği sınır devam ediyor. Günümüzde exFAT gibi alternatifler daha yaygın olarak kullanılsa da, özellikle eski cihazlarda USB bellekler veya SD kartlar için FAT32 formatı hala tercih edilebiliyor. Bu alanda Microsoft tarafından herhangi bir açıklama gelmedi; eğer bir değişiklik yapılmazsa FAT32’de 4GB ve üzeri dosya kullanamama durumu bir süre daha devam edecek gibi görünüyor.

    Samsung, gelişmiş performansa sahip 1 TB microSD kartlarını tanıttı

    0

    Samsung, geliştirdiği V-NAND teknolojisiyle desteklediği yeni microSD kartları PRO Plus ve EVO Plus ile kullanıcıların ölümsüzleştirdikleri anlarını gösteren fotoğraf ve videoları güvenli bir biçimde depolayabilmelerini sağlıyor.

    Gelişmiş hafıza teknolojilerinin geliştiricisi ve üreticisi Samsung Electronics, 1 TB gibi yüksek bir depolama alanıyla microSD kartları PRO Plus ve EVO Plus’ı pazara sundu. Samsung’un sekizinci nesil V-NAND (V8) teknolojisini kullanan, gelişmiş performansa ve yüksek kapasiteye sahip PRO Plus ve EVO Plus, günlük kullanımda hızlı dosya aktarımı yapmaya ve depolamaya ihtiyaç duyan içerik oluşturucuları ve teknoloji meraklıları için kullanışlı çözümler olarak öne çıkıyor.

    Samsung Electronics Hafıza Markası Ürünler İş Birimi Ekibi Başkan Yardımcısı Hangu Sohn şunları söyledi: “İçerik oluşturucular ve teknoloji meraklıları, yüksek performans ve yüksek kapasite gerektiren verileri depolamak için, akıllı telefonlar ve el tipi oyun konsolları gibi taşınabilir cihazları giderek daha fazla kullanıyor. Yüksek kapasiteli yeni microSD kartlar PRO Plus ve EVO Plus, büyük miktarlarda yüksek kalitedeki veriyi güvenle saklıyor.”

    Depolama kapasitesi arttı

    PRO Plus ve EVO Plus’ın önceki Samsung modellerine kıyasla artan depolama kapasitesi, kullanıcılara çoğunlukla SSD cihazlarda görülen TB kapasitelerine özgü yüksek depolama kapasitesi sunuyor. Kullanıcılar 1 TB depolama alanıyla her biri yaklaşık 2,3 MB boyutunda 400 binden fazla 4K UHD videoyu veya yaklaşık 20 GB’lık 45’ten fazla konsol oyununu depolayabiliyor. Artırılmış kapasiteleriyle PRO Plus ve EVO Plus, akıllı telefonlar, aksiyon kameraları, drone’lar ve elde oynanan oyun konsolları gibi hareket halindeki günlük cihazlarda yeni imkanların önünü açıyor. PRO Plus ve EVO Plus, 128 GB, 256 GB, 512 GB ve 1 TB dahil olmak üzere çeşitli depolama seçenekleri sunuyor. EVO Plus’ta ayrıca 64 GB’lık seçenek de bulunuyor.

    Yapay zeka iklimlendirme sistemlerinde nasıl kullanılıyor?

    Dünyada yaşanan iklim değişikliği ve çevresel faktörler nedeniyle ısınan dünyamızı daha iyi yönetmek için iklimlendirme çözümleri önem kazanıyor.

    Dünyada ve Türkiye’de gün geçtikçe büyüyerek, iç mekanlardaki sıcaklığı, nemi ve hava kalitesini kontrol etmemizi sağlıyor. Böylece yaşam kalitesini de artırıyor. Küresel iklimlendirme sektörüne ait öngörüleri incelediğimizde ise görüyoruz ki; 2021 yılında 319 milyar dolarlık büyüklüğe sahip olan sektör, 2026 yılına kadar yıllık ortalama %8,4’lük büyüme oranı ile sektörel büyüklüğünü 477 milyar dolar’a ulaştıracak.

    Çözümün olduğu her yerde teknolojinin ivme gösterdiği de düşünülürse iklimlendirme sektörü inovasyonun en hızlı ilerlediği alanlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Son yıllarda gelişen yapay zeka, akıllı bina yönetim sistemleri (BMS), biyomimikri ve yeşil teknolojiler, IOT entegrasyonu gibi teknolojiler sektörün dönüşümünü hızlandırıyor. Özellikle yapay zekanın iklimlendirme sektöründe kullanılması çeşitli alanlarda artı değer sağlıyor. Konuyla ilgili Tekirdağ Çerkezköy’de bulunan 35.000 m² üretim alanında yenilikçi ürünler geliştiren Boreas Teknoloji’nin Ar-Ge Müdür Yardımcısı Kadir Kadıoğlu “Yapay zeka teknolojilerinin hayatımızın her alanına entegre olmasıyla iklimlendirme sektörü de kendi dönüşümünü başlattı. Boreas Teknoloji olarak adımızdan da anlaşılacağı üzere teknoloji odaklı çözümler geliştiriyor ve Ar-Ge çalışmalarımıza büyük önem veriyoruz. İklimlendirme sektöründe uluslararası alanda yaşanan gelişmeleri de takip ediyor ve özellikle son yıllarda yapay zeka destekli iklimlendirme sistemlerinin kullanımının hızla artığını görüyoruz.” dedi ve iklimlendirme sektöründe yapay zekanın avantajlarından bahsetti. “İklimlendirme çözümleri teknoloji ile iç içe. Yeni nesil teknolojilerin üretime, uygulama süreçlerine ve kullanıcı verilerine doğrudan etki ettiği günümüzde ise yapay zeka algoritmaları; binanın hava koşullarını, kullanım alışkanlıklarını ve iç ortam verilerini analiz ederek, enerji tüketimini optimize ediyor. Hem işletmeler hem de bireyler önemli sayılabilecek miktarda enerji tasarrufu sağlıyor. Bunun yanı sıra her kullanıcının farklı konfor tercihleri olduğu gerçeği göz önüne alındığında, yapay zeka destekli sistemler projenin dinamiğine uygun, ihtiyaçlarına özel iklimlendirme deneyimi sunuyor. Yapay zeka, sistemdeki olası arızaları önceden tespit ederek, bakım maliyetlerini düşürüyor ve sistemin ömrünü uzatıyor. Ayrıca günümüzde gittikçe önem kazanan sürdürülebilirliğe de fayda sağlıyor. Enerji verimliliği ve daha az bakım ihtiyacı sayesinde, bu sistemler çevreye duyarlı bir yaklaşım sunuyor.” dedi ve ekledi “Yapay zekayla iklimlendirme çözümlerinin kullanmamızın önemli bir avantajı da bakım zamanlarının planlanması ve arızalanma ihtimallerinin matematiksel olarak hesaplanıp öngörülen müdahale aksiyonlarının planlanmasıdır. Algoritmalar içerisinde reel verilere dayanan eşzamanlı, yapay zeka destekli termodinamik hesaplamaların yapılması sonucu hedeflenen iklimlendirme şartlarını daha hızlı ve stabil sonuçlar ile elde edebiliyoruz. Bu sayede dış ortam sıcaklık değerleri ve iklimlendirmek istenilen mahallerin sıcaklık ve nem değerleri değişkenlik göstermeleri durumunda bile, iklimlendirme performansında ve operasyonel sürdürülebilirliğinin kesintisiz bir şekilde devamlılığını sağlayabilmekteyiz.”

    Hızlı bellek kartlarının kullanım alanları

    Hızlı bellek kartları özellikle yeni nesil kamera ve aksiyon kamerası gibi cihazlarda sıklıkla kullanılıyor.

    Bellek kartı video ya da fotoğraf çekenlerin en önemli yardımcılarından biri. Günümüzde birçok telefon bütünleşik hafızalarına kayıt yapsa da fotoğraf makinesi, kamera ya da aksiyon kamerası gibi ürünler genelde haricen takılan bellek kartlarını depolama alanı olarak kullanıyor.

    Bu tarz kameraların kabiliyetleri her geçen gün arttığı için doğal olarak daha hızlı kartlara ihtiyaç duyuluyor. Bunun ardında yatan gerçek ise yeni nesil kameraların daha yüksek çözünürlüklü video ve fotoğraf çekebilmeleri. Bunun sonucunda çok daha hızlı kartlar gerekiyor.

    Geçtiğimiz günlerde bunu acı bir şekilde yaşadım: Bir otomobil videosu çekiminde ikinci kamera olarak kullandığım aksiyon kamerasında takılı olan bellek kartı biraz yavaş kaldığı için kısa bir süre çekim yapan kamera kaydı durdurmuş. Bu acı tecrübeden sonra hemen gidip hızlı bir kart alarak bundan sonraki çekimlerimi garanti altına aldım.

    Hızlı bellekBu gibi durumlar yaşamak istemiyorsanız benim önerim cihaz üreticilerinin önerdiği marka ve modellerde bellek kartı almanız yönünde olur. Birçok kamera üreticisi bu tip önerilerde bulunuyor ve bu bilgileri ürün sayfasında bulabilirsiniz.

    Bellek kartının yavaş olması ya da makinenin hızının altında kalması durumlarında bazen hiç kayıt yapmama durumu olabildiği gibi benim örneğimde olduğu gibi belli bir süre kayıt yapıp sonra kaydın durması gibi durumlarla da karşılaşabilirsiniz. Bu gibi durumlarla karşılamamak için kameranızınız hızını yakalayabilecek bir bellek kartı almanızı ve bu konuya özellikle dikkat etmenizi öneririm.

    Binlerce lira verip aldığımız kameralarımız için biraz daha bütçe ayırıp kaliteli ve hızlı bellek kartları almanızı öneririm.

    microSD ve SD bellek kartlarında temelde 3 farklı hız kategorisi bulunuyor. Bunlar Speed Class,UHS Speed Class ve Videoo Speed Class. Türkçe olarak yazacak olursak Hız Sınıfı, UHS Hız Sınıfı ve Video Hız Sınıfı.

    Speed Class genelde giriş seviyesi kartlarda bulunan bir sınıflandırma. Bu sınılandırmada C harfi içinde bir sayı bulunur ve sayı büyüdükçe kartın hızı artar. Örneğin:

    C2 (Class 2): Minimum yazma hızı 2MB/s
    C4 (Class 4): Minimum yazma hızı 4MB/s
    C6 (Class 6): Minimum yazma hızı 6MB/s
    C10 (Class 10): Minimum yazma hızı 10MB/s

    UHS Speed Class ise orta seviye kartlarda karşımıza çıkıyor. Orada da U1 ve U3 olmak üzere iki farklı hız sınıfı vardır:

    U1 (UHS Speed Class 1): minimum yazma hızı 10MB/s
    U3 (UHS Speed Class 3): minimum yazma hızı 30MB/s

    Video Speed Class ise adından da anlaşılacağı üzere video kayıt sırasındaki hız kategorisi temel alınıyor. Burada V ve yanında bir rakam ile sınıflandırılma yapılıyor. Rakam büyüdükçe yazma hızı da artıyor.

    V6 (Video Speed Class 6): minimum yazma hızı 6MB/s
    V10 (Video Speed Class 10): minimum yazma hızı 10MB/s
    V30 (Video Speed Class 30): minimum yazma hızı 30MB/s
    V60 (Video Speed Class 60): minimum yazma hızı 60MB/s
    V90 (Video Speed Class 90): minimum yazma hızı 90MB/s

    Ayrıca bazı kameralar daha farklı türde (mesela CFexpress) bellek kartları da kullanır. Zaten onlarda yavaş bir kart alma ihtimaliniz yok denecek kadar azdır. Yine de üreticilerin önerilerine dikkat etmeyi ihmal etmeyin.

     

    Sony’ye prestijli ödüller

    Sony, Expert Imaging and Sound Association Awards (EISA) 2024’te bir kez daha ödül aldı.

    Sony, Alpha 9 III ile yılın kamerası ödülü de dahil olmak üzere, müşterilerinin deneyimlerini geliştiren, inovasyon ve ürün mükemmelliğine olan özenin bir göstergesi olarak toplam beş ödül kazandı.

    Sony’nin kazandığı ödüllerinin tam listesi:

    • EISA 2024-2025 YILININ KAMERASI: Alpha 9 III
    • EISA 2024-2025 YILININ APS-C KAMERASI: Alpha 6700
    • EISA 2024-2025 YILININ TELEFOTO LENSİ: Sony FE 300mm F2.8 GM OSS
    • EISA 2024-2025 YILININ GENIŞ AÇILI LENSİ: Sony FE 16-25mm F2.8 G
    • EISA 2024-2025 YILININ TELEFOTO ZOOM LENSİ: Sony FE 70-200mm F4 Makro G OSS II

    EISA jüri üyeleri, bu yılki ödüllerde Sony ürünlerinin neden öne çıktığını açıklayan şu temel nedenleri söylediler:

    Sony, Alpha 9 III ile birlikte teknolojik bir başarıya imza atıyor. Alpha 9 III, tüm pikselleri satır satır okumak yerine bir kerede okuyan global deklanşör kullanan ilk fotoğraf makinesi olma özelliğini taşıyor.  Bu da enstantane bozulmalarının geçmişte kaldığı anlamına geliyor. Buna ek olarak, 1/80.000 saniyeye kadar deklanşör hızına ulaşabilirken flaşın tüm deklanşör hızlarıyla senkronize edilmesine olanak sağlanıyor.

    Yapay ışığın titremesiyle ilgili sorunlar da geride kaldı. Spor ve aksiyon fotoğrafçılığında kamera otomatik odaklama takibiyle birlikte tam çözünürlüklü 24 MP ham fotoğraflarda saniyede 120 kareye kadar çekim yapabiliyor. Ayrıca Alpha 9 III’teki Pre-Capture özelliği, kullanıcıların deklanşöre basmadan 1 saniye öncesine kadar anı yakalamasına olanak tanıyor. Bozulma yapmayan global deklanşör, 60p’de 4K video (6K’dan üretildi) ve kırpma olmadan 120p’de etkileyici 4K ağır çekim kaydetmeyi dört gözle bekleyen film yapımcılarının da işlerini kolaylaştırıyor.

    Apple iPhone 16 için yeni renk seçeneği ortaya çıktı!

    0

    Apple, 10 Eylül’de iPhone 16 serisini tanıtmaya hazırlanıyor. Tanıtım tarihi yaklaşırken, özellikle iPhone 16 Pro modelleri hakkında yeni bilgiler ortaya çıkmaya başladı. Son çıkan haberlere göre, iPhone 16 Pro modelleri, dört renk seçeneğiyle gelecek: Koyu Siyah, Gümüş, Doğal Titanyum ve daha önce duyulmamış yeni bir renk olan ‘Çöl Titanyumu.’

    Çöl Titanyumu, iPhone serisinde bir ilk olacak!

    Bu yeni renk, analist Majin Bu tarafından ortaya çıkarıldı. Çok Titanyumu, kahverengi-bronz tonlarında olacak ve iPhone 15 Pro’daki Mavi Titanyum renginin yerini alacak. Majin, bu rengin ‘derin ve göze çarpmayan’ bir ton olduğunu belirtti. Ayrıca, iPhone 14 Pro’nun Koyu Mor rengi ile de benzerlik taşıyacağını ekledi.

    iPhone 16 Pro rumors

    Önceki sızıntılar, iPhone 16 Pro modellerinde ‘Altın Gül’ renginin yer alacağını öne sürmüştü. Ancak, son bilgiler bu iddiaları çürütmüş görünüyor. Yeni sızıntılar, Apple’ın bu yıl iPhone 16 Pro’da daha çok mat bir yüzey yerine, parlak bir yüzeye geri döneceğini de doğruluyor. Bu anlamda Rose Gold rengini çok seven ve her seride bu rengi tercih eden kullanıcıların tepkileri de merak konusu oldu.

    Apple, 10 Eylül’de iPhone 16 serisini tanıtacak. Yeni seride; iPhone 16, iPhone 16 Slim, iPhone 16 Pro ve iPhone 16 Pro Max modelleri yer alacak. Gücünü A18 işlemcisinden alacak iPhone 16 serisi, güçlü teknik özellikleri yanında yeni renk seçeneğiyle de gelecek.

    iPhone 16 serisi, yalnızca teknik özellikleriyle değil, aynı zamanda sunduğu yeni renk seçenekleriyle de dikkat çekeceğe benziyor. Apple’ın 10 Eylül’deki tanıtımında ortaya çıkacak olan özellikleri de detaylı bir biçimde sizlerle paylaşacağız.

    Huawei Türkiye ortaklığı ile T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı eğitmenlerine bilişim eğitimi

    Huawei, T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile önemli bir anlaşmaya imza attı.

    Huawei Türkiye, ülkemizin bilişim geleceğine farklı projelerle katkıda bulunmaya devam ediyor. Huawei Türkiye ile T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı, bu kapsamda önemli bir anlaşmaya imza atarak, ‘Huawei Genç Akademi’ projesinin önemli adımlarından biri olan bilişim eğitim programını hayata geçirdi.

    Yapılan iş birliği çerçevesinde, Türkiye’nin farklı illerinden gelen T.C Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı 50 eğitmen, yapay zeka ve bulut bilişim alanlarında iki ayrı eğitim programına katıldı. Eğitim sonrasında sertifikalarını almaya hak kazanan eğitmenler, 81 ildeki Gençlik ve Spor Bakanlığı merkezlerinde kurulacak olan ‘Huawei Genç Akademi’ programı kapsamında, 16-30 yaş aralığındaki gençlere, bilişim eğitimleri verecek.

    Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Enes Efendioğlu, Huawei’in desteği ile Gençlik Merkezi Çalışanlarına yönelik Yapay Zeka ve Bulut Bilişimi alanında verilen eğitiminin dijital becerilerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasında oldukça önemli olduğunu vurguladı. Efendioğlu, “Bu verimli programı tamamlayarak sertifikalarını alan eğitmenlerimizi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” dedi.

    Huawei Türkiye Kamu İlişkileri ve Kurumsal İletişim Direktörü Ömer Faruk Şahin ise konuyla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, “Türkiye’de bilişim alanında yetenekli gençler yetiştirmek için T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile yaptığımız bu iş birliği, ülkemizin bilişim ekosistemine ve dijital dönüşümüne önemli katkılar sağlayacaktır. Huawei olarak, ‘Türkiye’de Türkiye İçin’ sloganımızla, her zaman gençlerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz. Bu programın, gençlerimizin teknoloji alanındaki yetkinliklerini artırarak, onları geleceğe hazırlayacağına inanıyorum” dedi.

    Eğitimi başarıyla tamamlayan eğitmenler, ‘Huawei Genç Akademi’ programında yer alan gençleri, Türkiye, Avrupa ve Çin’deki “Huawei ICT Competition” yarışmalarına hazırlayacaklar. ‘Huawei Genç Akademi’ programı ile ülkemizdeki gençlerin bilişim alanındaki bilgi ve becerilerinin gelişimine katkıda bulunulması, gençlerin daha güvenli bir geleceğe yol alması, işsizlik gibi sorunların önüne geçilmesi ve ülkemizin küresel rekabette daha başarılı gençler yetiştirmesi hedefleniyor.

    Huawei FreeBuds 6i : ANC 3.0 Teknolojisine Sahip Kulaklık

    Eğer giriş seviyesi bir kulaklık istemiyor ama öte yandan amiral gemisi kulaklıkları da ulaşılmaz görüyorsanız, Huawei Freebuds 6i ile kesinlikle tanışmalısınız.

     Huawei FreeBuds 6i ’nin  taşıma ve şarj kutusu yalnızca 34 gram. Kulaklıklarımızın her biri de 5.4 gram, yani taktıktan sonra bir süre sonra kulaklarınızda unutabileceğiniz cinsten.

    Hem bu kulaklıklar, kulakta rahat kullanılabilirlik sunarken sağlam tutuş hissi de sunuyor. Böylece ister sabit, isterseniz de hareket halinde kullanabiliyorsunuz.

     Huawei FreeBuds 6i

    Evet, kulakta müzikle keyifli yürüyüşlerden spor salonundaki egzersizlere kadar pek çok noktada size kolaylıkla eşlik edebilecek bir kulaklıktan söz ediyoruz.

    Huawei, kulaklıkları cilde zararlı olmayan sıvı silikon malzemeyle hazırladığını belirtirken, öte yandan IP54 sertifikasına sahip olduğunu da bildiriyor. Evet, su sıçramaları ve terlemeye karşı kulaklıklar dayanıklı. Taşıma ve şarj kutusunu ise gerçekten dikkatli kullanmaya özen göstermelisiniz.

     Huawei FreeBuds 6i

    Akıllı Aktif Gürültü Engelleme 3.0 teknolojisine sahip

    Günümüzde gerçek kablosuz kulaklıklarda önemli özelliklerden bir tanesi olarak ANC, yani aktif gürültü engelleme teknolojisinden söz edebiliriz. Huawei, burada güncel bir ANC teknolojisi sunuyor ve bulunduğunuz bölgeye, mevcut gürültü seviyesine göre filtreleme yaparak dış seslerden olabildiğince uzaklaşmanızı hedefliyor.

     Huawei FreeBuds 6i

    Başarılı olduğunu da söylememiz gerekiyor. Tabii ANC’yi kapatıp şeffaf moda geçiş yapabilir ve kulaklıklar kulaklarınızdayken de etraftaki seslere kulak kabartabilirsiniz.

    Bir diğer nokta, kontrol mekânizması. Huawei, pek çok kulaklığında dokunmatik mekânizma kullanıyor ve burada da kulaklık saplarını öne çıkarıyor.

     Huawei FreeBuds 6i

    Birkaç dokunuşla şarkılar arasında geçişler yapabilir, aramaları cevaplayabilir, yukarı ya da aşağıya doğru kaydırarak da ses seviyesini değiştirebilirsiniz. Gerçekten kolay ve açıkçası favori sistemim olduğunu söylemeliyiz.

     Huawei FreeBuds 6i

    11mm dinamik sürücüler

    11 mm’lik dört mıknatıslı dinamik sürücüler, önceki modeldekilere göre %50 daha güçlü ve aynı zamanda yüksek çözünürlüklü kablosuz ses aktarımı için Hi-Res sertifikasına sahip. Önceki nesilde 10mm sürücüler vardı.

    Ürünü Bluetooth 5.3 kablosuz bağlantı teknolojisiyle kısa sürede eşleştirebiliyorsunuz. İster bir Android, ister bir iOS cihaz, isterseniz de bir Windows PC’yi tercih edebilirsiniz. Hem müzik dinlerken hem de bir şeyler izlerken genellikle sorunsuz deneyimler yaşayabiliyorsunuz.

     Huawei FreeBuds 6i

    Kulaklık testlerimizde farklı türde müzikler dinlemeye özen gösteriyoruz. Böylece enstrümanların ve vokalin nasıl yankılandığına, melodilerin temiz bir şekilde kulakla buluşabiliyor mu bunu görme şansına erişiyoruz.

    Türk sanat müziği, hard rock, heavy metal, piyano müzikleri, klasik enstrümanlarla süslenmiş film sountrack’leri ve günün yorgunluğunu üzerinizden atabilecek ortam müzikleri gibi oldukça geniş bir yelpazede gezindik.

    Ürünün sunduğu ses kalitesinden memnun kaldık. Sınıfına göre iyi kalitesi var. Vokaller ve melodileri temiz bir şekilde ayrı ayrı duyabiliyorsunuz. Bass derinliği de yeterli düzeyde diyebiliriz.

     Huawei FreeBuds 6i

    Telefon görüşmeleri

    Bünyesinde dinamik Ekolayzer, aktif gürültü engelleme, çağrı paraziti engelleme ve şeffaflık modunu (Böylece kulaklık takılıyken etrafı da duyabilirsiniz.) bulunduran ürün, hem iç hem de dış mekândaki telefon görüşmelerinizde tatmin edici bağlantı ve ses kalitesi sunuyor.

     Huawei FreeBuds 6i

    Özellikle çağrı paraziti engelleme teknolojisi burada devreye giriyor ve seste dijitalleşme, bozulma ve gecikme olmadan birbirinizi rahatlıkla anlayabiliyorsunuz.

    Her iki kulaklıkta da önceki nesle kıyasla daha gelişmiş üçlü mikrofon sistemi var ve böylece orta ve düşük frekanslı gürültülerin engellenme ihtimali de artıyor. Bu arada, önceki nesilde ikili mikrofon sisteminin olduğunu hatırlatalım.

     Huawei FreeBuds 6i

    Pil performansı

    Her bir kulaklıkta 55mAh pil yer alıyor. Taşıma ve şarj kutusunda da 510mAh pil değeri mevcut. Ürünü beraberinde gelen Type-C kablo aracılığıyla şarj edebiliyorsunuz. Eğer sadece kulaklıkları tam şarj ederek kullanmak isterseniz, öyleyse 40 dakikalık şarj sürecine ihtiyacınız var. Taşıma ve şarj kutusundaki pil değerini de göz önünde bulundurursanız, öyleyse 1 saatlik bir sürede tamamen şarj mümkün olacaktır.

    Huawei ürün ailesi hakkında detaylı bilgi ve satın almak için buraya tıklayın

    Logitech G G29 direksiyon ve pedal seti

    Logitech G G29 direksiyon ve pedal seti, PS5, PS4, PS3 ve (kişisel bilgisayar) PC için geliştirilmiş bir oyun aksesuarı. Markanın G920 modeli ise Xbox Series X|S, Xbox One ve PC için geliştirilmiş. Bu yazıda, Logitech G G29 direksiyon ve pedal setine yakından bakacağız.

    Ürünün kutu içeriğinden, direksiyon, pedallar, güç adaptörü ve kullanıcı belgeleri çıkıyor. USB porttan bilgisayara bağlanan Logitech G G29 direksiyon ve pedal seti, Windows 11, Windows 10, Windows 8.1, Windows 8 ve Windows 7 işletim sistemleriyle uyumlu.

    Aslında G29 ile G920, benzer özellikteki modeller. Logitech G tarafından PC ve PlayStation oyuncuları için geliştirilen G29, yarış oyunlarında daha gerçekçi bir deneyim yaşamayı sağlıyor. Gerçeğe en yakın özelliklerde direksiyon ile ayarlanabilir  pedallar, oyunlarda araç kullanma hissiyatını üst seviyede sunuyor.

    Logitech G G29
    Logitech G G29

    El yapımı deri malzeme kullanılan yarış direksiyonu, oyunseverlere gerçekçi araba sürüş deneyimi sunuyor. Kendinizi 900 derece dönüş açısına sahip olan direksiyonla gerçek bir araç kullanır gibi hissediyorsunuz. 900 derece dönüş, direksiyonu 2.5 kez döndürebileceğiniz anlamına geliyor.

    Kelepçelerle masaya sağlam bir şekilde bağlanan bu direksiyon, yaptığınız ani manevralarda bile her hangi bir sorun yaşatmıyor. Direksiyondaki D-Pad konsolu, tüm fonksiyonlara hakim olmanızı sağlıyor.

    Logitech G G29
    Logitech G G29

    Çift motor gücü destekli şanzımana sahip olan Logitech G29 direksiyon ve pedal setinde sarmal vites takımı, paslanmaz çelik valf ile fren ve debriyaj pedalları mevcut. Tüm bu özellikler, hangi yarış oyunu favoriniz olursa olsun, sürüş tecrübenizi kusursuz hale getirmenize destek oluyor.

    Araçlardaki gerçek vites değiştirme hissini yaşatan Logitech G G29, sarmal şanzımanlarla, oldukça yumuşak, sessiz ve hassas hareketler yapmanıza yardımcı oluyor. Logitech G29’nin kaliteli malzemeden üretilen pedalları, gerçek bir araç kullanırmış gibi his veriyor.

    Vites Değiştirici
    Logitech Vites Değiştirici

    Bu setle birlikte kullanmak için Vites Değiştirici satın alabilirsiniz. Masif çelik vites şaftı, 6 vitesli kısa mesafeli şanzıman, deri topuz ve vites körüğüne sahip olan Vites Değiştirici yüksek hassasiyetiyle yolların tozunu atarken en büyük kozlarınızdan biri olacak.

    Logitech G G29 direksiyon ve pedal setinin fiyatı ve satın alma koşulları için buradan, MediaMarkt internet mağazasında satışa sunulan tüm Direksiyon Seti Modelleri için buradan bilgi alabilirsiniz.

    Eğer konuyla ilgili sorularınız olursa, sosyal medya hesaplarımdan bana ulaşabilirsiniz. Şimdilik hoşça kalın.

    Sosyal medyada beni takip edin: X (Eski adıyla Twitter), Instagram, YouTube.


    MediaTrend’de yayınlanan diğer yazılarıma göz atmak ister misiniz?

    Fotoğrafta iddialı | TECNO Camon 30 akıllı telefon

    Katlanabilir akıllı telefon: Samsung Galaxy Z Fold6

    FUJIFILM Instax mini Link 2 Fotoğraf Baskı Seti