İnsansız Hava Araçları ya da bir başka ifade ile Dronelar son yıllarda popüler olan teknolojik ürünler. Uzaktan kumanda ile hareket edebilen bu cihazlar yapay zeka, gelişen teknoloji ve imkanlar sayesinde artık otonom sürüş özelliklerine de kavuşmaya başladı. Bu gelişmeler sayesinde kendi kendine fotoğraf çeken ya da video kayıt edebilen Drone modelleri de kullanıma sunulmaya başladı.
2006 yılında yayına verilen Avustralya yapımı Dogstar adlı çizgi filmde gelecekte geçen bir dünya tasvir ediliyordu. Bu çizgi filmin ana konusu savaşlar sonrası kaynakları azalan bir dünyada, içinde köpeklerin bulunduğu bir uzay gemisinin kaybolması ve bunu arama çalışmaları konu ediliyordu. 2 sezon halinde yayınlanan filmin ilk sezonu 2006 yılında başladı ve 2009 yılında bitti. Ardından çekilen ikinci sezon ise 2011 yılında yayınlanmaya başladı.
Bu çizgi filmde zaman zaman demeç veren dünyanın önde gelen isimlerinin karşısındaki basın mensuplarının kameraları yoktu. Bunun yerine havada uçan Drone benzeri cihazlar kamera görevini görüyordu. Ellerinde mikrofon olan gazeteciler ise bu insansız hava araçları üzerindeki kameralara kayıt yapıyorlardı. Oldukça iyi bir öngörü.
2016 yılında olmamıza rağmen henüz bu çizgi filmdeki gibi üzerindeki kameraya bir mikrofon yardımı ile kayıt yapabilen seri üretim bir insansız hava aracı yok. Ancak bu konuda önemli mesafeler kat edildi. Otonom sürüş teknolojileri sadece otomobillere değil, Drone türü cihazlara da gelmeye başladı.
İlk örnek Lily
Drone türü cihazların en büyük sorunlarından biri olan operatör yardımı ihtiyacı Lily sayesinde ortadan kalkıyor. Kullanıcının üzerinde taşıyacağı bir algılayıcı sayesinde sahibini takip eden Lily, özellikle aksiyon sporlarını yapanların ilgisini çekebilecek bir ürün. Satışa sunulan ürün, vaad ettiklerini başarı ile yerine getiriyor. Bu sayede bir etkinlik sırasında sizi takip eden Lily fotoğraf ya da video kayıt edebiliyor. Ancak Lily’nin önemli bir kusuru da var: Etraftaki engelleri göremiyor. Yani ağaçlı ya da engebeli bir arazide Lily’i kullanmaya kalktığınızda sorun yaşamanız muhtemelen.
DJI Phantom 4
Drone alanında bugüne kadar birçok cihaz üretimi yapan DJI’ın en yeni modellerinden biri olan Phantom 4, tam anlamıyla otonom bir cihaz değil. Ancak bu ürün geliştirilen teknolojiler sayesinde etrafındaki engelleri görebiliyor ve bunlara çarpmadan hareket edebiliyor. Üstelik bu engellerden sakınma işlemini operatör bağımsız yapabiliyor. DJI Phantom 4’ün satışta olan bir cihaz olduğunu da belirtmek isterim.
Phantom 4’te de konu takip sistemi bulunuyor. Fakat bu sistem operatör tarafından aktif ediliyor ve tam anlamıyla otonom değil. Cihaz belli durumlarda konu takibine izin veriyor. Ancak bu işlem yine bir operatör tarafından kontrol ediliyor.
Öte yandan bu satışta olan cihazlara ek olarak bazı araştırma şirketleri, üniversite ve bağımsız girişimcilerin otonom hareket edebilen uçan araçlar konusunda çalışmalar yaptığı da biliniyor. Teknolojinin gelişmesiyle beraber daha da akıllanması beklenen Drone’ların kendi kendine fotoğraf ya da video kayıt edebilen uçan kameralara dönüşmemesi için bir neden yok.
Elbette böyle bir beklentiye girerken yapay zekaya sahip uçan bir cihazın insandan daha iyi fotoğraf çekmesi ya da video kayıt etmesini beklemiyorum. Ancak havada uçan ve üstten kadraj gibi önemli avantajlara sahip olan bir cihazın insanın ancak özel ekipmanlarla yapabileceği bir işi pratik bir şekilde halledeceği de aşikar.
Teknolojinin önümüzdeki yıllarda bize farklı çözüm ve servisler sunacağını şimdiden öngörüyorum. Bunları hayatımıza entegre ederek kullanmak ise bizlere kalıyor.
Drone türü cihazlarla video kayıt edip fotoğraf çekme konusunda merak ettiğiniz detayları bu sayfadaki yazımda okuyabilirsiniz.
Işığınız bol olsun…