2000’li yıllar… İnternetin yükselişe geçtiği ancak hızın düşük, veri transferinin de sınırlı kaldığı dönemler… Video gibi “büyük” verilerin izlenmesi, depolanması o dönem için büyük bir sorun iken 2005 yılında YouTube adeta bir mucizeyi gerçekleştirdi kullanıcılarına ücretsiz olarak video yükleyip izleme şansını verdi. O dönem için muazzam bir sıçrama… Aradan yaklaşık 15 sene geçti ve yeni bir anlayış ve hizmet politikasıyla YouTube Premium, sosyal medyanın yeni yıldızlarına karşı kafa tutmaya devam ediyor.
YouTube Premium Hesabın Avantajları
Ancak ücretsiz bir servis olması, sunucu masraflarını katlarken, YouTube bu masrafı aldığı reklamlardan ve sahip olduğu kullanıcı verisinden çıkarttı. O ilk yılların etkisini yaşamayan daha genç kitle bu reklamlardan sıkılınca YouTube, Premium isimli yeni bir seçenek ile karşımıza çıkma kararı aldı. Hizmet henüz ülkemizde başlamadığı için örnekleri Amerika’dan vereceğim. Özünde Premium, ABD’de yaşayan bir kullanıcıdan aylık 11.99 dolar istiyor ve karşılığında sizi boğan reklamlardan kurtarıyor.
Tabii ben işin özetinin özetini verdim. Aslında Premium hesapla başka artılar da elde ediyorsunuz. Örneğin videoları veya sesi telefonunuzda arka plan uygulaması olarak kullanabileceksiniz. Normalde YouTube üzerinden müzik dinlerken başka bir uygulama açsanız, ses kesilir. Görece bu “basit” işlem için ödeme yapmaya ikna olmadıysanız, ücretli hizmet sayesinde video indirebilir, indirdiğiniz videoları 30 gün boyunca çevrimdışı izleyebilirsiniz. Videolara bir de YouTube Originals isimli özel içerikler ekleniyor. Hizmetler ve özellikler Tam olmasa da Netflix’e rakip sayılabilir.
Müzik kısmı ise daha iddialı geliyor. YouTube Premium ve Google Play Music hesapları birleşiyor. Hangisine üyeyseniz diğerini de kullanabileceksiniz. Ses kalitesi de geliştirilecek ve Spotify’a rakip olunacak.
Neler Değişecek?
YouTube, zamanında oyunu değiştirdi ve artık oyun değişti. Premium üyelik ise YouTube’un yeni oyuna ayak uydurma şekli. Şahsen ben süreci, televizyonun yaygınlaşmasına benzetiyorum. 90’lara kadar televizyon izlemek için ödeme yapmıyorduk. Ardından Cine 5 gibi oluşumlar abonelik sistemini getirdi. Bugün de Netflix gibi dijital platformlar yeni nesil bir yayın anlayışı sunuyor ve eski nesil yayıncılığı yani klasik televizyonculuğu öldürüyor. Radyo dinlerken de para vermiyorduk ancak Spotify bunu değiştirdi. YouTube ise aynı şekilde ücretsiz başlayıp, televizyon ve radyo gibi reklamlarıyla bir açıdan çekilmez noktaya vardıktan sonra “paralı” seçeneği ile sizi rahatlatıyor. Görünen o ki yakın veya orta gelecekte Instagram, Twitter ve Facebook gibi çeşitli sosyal medya kanalları ücretli abonelik sistemini devreye sokacak.
Peki, Spotify, Netflix, YouTube derken her ay yaklaşık 50 dolar ve üzerinde bir ödeme mi yapacağız? Cevap hem evet, hem hayır. Bu hizmetlerden keyif alanların önemli bir bölümü ödeme yapacaktır. Ancak onlar da sıkılmaya başladığında ne olacak? Görünen o ki televizyon ve radyonun değişmesi gibi mevcut sosyal medya ağları da değişecek. Hatta bana göre bu platformlar, mevcut halleriyle, en azından geliştiricileri tarafından çoktan çağ dışı kaldı. Böyle baktığımızda, YouTube Premium için yaptığımız ödemeleri, sosyal medyanın yepyeni bir formatta doğuşunun habercisi olarak yorumluyorum.
Konuyla ilgili daha fazla bilgi için burayı ziyaret edebilirsiniz. Eğer bu konu ilginizi çektiyse sizleri, Google’ın geçtiğimiz sene mobil yaşamda hedeflediği değişiklikler üzerine yayımlanmış bu yazımızı da okumaya davet ediyorum.
