USB bağlantısı değişiyor. USB 3.1 standardı ve Type-C tipi bağlantı yuvası bilgisayarlarda olduğu kadar mobil cihazlarda, hatta TV’den Blu-ray oynatıcıya kadar birçok cihazda değişikliğe yol açacak.
Aslında, USB 3.1 bağlantı standardına verilen ad. Type-C ise bağlantı ucunun tipine verilen ad. Yeni Macbook ailesinde gördüğümüz Type-C (USB-C olarak da adlandırılıyor), illa USB 3.1 standardına olmak zorunda değil. Bu sebeple bir cihaz satın alırken sadece Type-C olmasına bakıp geçmemekte fayda var. Her ikisinin de sunduğu avantajları aşağıda sıraladım.
Yüksek hız
Günümüzde yaygın kullanılan USB 3.0 bağlantısını, içerisindeki mavi banttan tanıyorsunuzdur. USB 3.0, saniyede 5 Gbit’e varan (saniyede 625 MB’a kadar) veri aktarım hızlarını teorik olarak destekliyordu. Bunun anlamı, bağlantının desteklediği azamî hız; yani tüm cihazlar birbirinden farklı hızlarda çalışıyorlar, ancak fikir vermesi açısından önem taşıyor.
USB 3.1 ise bu hızı iki katına çıkartarak 10 Gbps’e (saniyede 1,25 GB’a) taşıyor. Bu hızın bir getirisi de, HDMI gibi kabloların da yerini alabilecek olması, zira bu hız değerleri ile birden fazla monitöre dahi 4K çözünürlükte görüntü taşımak rahatlıkla gerçekleştirilebilir bir göreve dönüşüyor.
USB 3.1 hakkında daha fazla bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Geleceğin kablosu olabilir
USB 3.1’in tek avantajı yüksek hız değil; yüksek güç beslemesi de yapabiliyor. USB 3.0, 5 Volt 900 mA güç çıkışı sunarken, USB 3.1’de seçenekler arttı.
5V / 2A, 12V / 5A, 20V / 5A değerleri de bunun yanına eklendi. Böylece hem tek kablo üzerinden birçok cihaz bağlanabilmesinin önü açılırken hem de dizüstü bilgisayar, belirli bir kapasiteye kadar (100 Watt’a kadar) güç tüketen TV, Blu-ray oynatıcı gibi birçok cihazın da güç kablosu olabilmesine olanak sağlıyor. Bu yuvanın hem güç alıp hem güç gönderebildiğini de eklemeliyim. Böylece bir cihazdan diğerine doğrudan bağlantı kurarak şarjın bir kısmını aktarmak da teorik olarak mümkün olacak.
Değişen sadece güç değil, USB’nin çalışma şekli de oldu. Artık bir kablodan güç beslemesi yaparken, aynı anda video ve diğer verileri de gönderip alabilmek mümkün olacak. Örneğin yeni MacBook’larda tek yuva yer alıyor. Buraya bağlayacağınız bir adaptörle, hem cihazı şarj ederken fare gibi harici bir cihaz, bir sabit disk hatta bir monitör kablosu bağlayarak hepsini aynı anda kullanabiliyorsunuz. Bu da USB 3.1’in geleceğini oldukça parlak yapıyor.
USB-C ile ‘doğru taktım mı’ derdine son
USB Type-C olarak adlandırılan ve yeni MacBook’lar ile Chromebook’larda karşımıza çıkan bağlantı, USB 3.1 olduğu için yüksek hız, tek noktadan şarj, veri aktarımı gibi işleri yapmakla kalmıyor. Bu standart USB 3.1 bağlantılarından farklı olan bağlantı, ister düz ister ters takılabiliyor (aslında tersi düzü aynı desem daha iyi anlaşılabilir). Ayrıca hangi ucun cihaza hangisinin sisteme takıldığı da fark etmiyor. Yani kabloyu istediğiniz gibi kullanabiliyorsunuz : )
Telefonlarda hızlı şarj desteği
Belki çok yakın bir gelecekte değil ama orta vadede bu bağlantıyı taşıyan tek cihazlar bilgisayarlar olmayacak. Telefon, tablet gibi cihazlarda da USB 3.1’i göreceğiz. Sunduğu yüksek voltaj ve güç beslemesi desteği sayesinde şarj etme süreleri de kısaltılabilir.
Daha ince cihazların önünü açıyor
USB-C’nin standart USB 3.1 yuvalarına göre daha ince oluşu, dizüstü bilgisayarların da incelmesine sebep olabilir. Hem tek yuva ile daha iyi bir iç tasarım yapılarak ısınma, gürültü gibi problemlerin de önüne geçilmiş olunur.
Eski cihazlar unutulmadı
Geriye dönük uyumluluğu her zaman taşıyan USB, 3.1 standardında da bunu korudu. Ne yazık ki bağlantı ucu değişik ama biri eski biri yeni tip kablolar da kısa süre sonra karşımıza çıkacaklar. Bunları kullanarak yeni cihazlar eski yuvaya, eski cihazlar da yeni yuvaya takılabiliyor.
USB 3.1 hakkında daha fazla bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
