Çevrimiçi ve fiziksel hayatımız arasındaki çizgi gün geçtikçe daha çok bulanıklaşıyor. Bu nedenle gerçekleştirdiğimiz dijital eylemler günlük yaşamımızı da etkilemeye başladı. Örneğin masumca yapılan bir tatil paylaşımı ve ayak fotosu evinizin soyulmasına neden olabilir. Peki ama nasıl diye şaşırdığınızı duyuyor gibiyim?! Yapılan araştırmalara göre hırsızların %78’i potansiyel hedefleri için mağdurların Faceook, Instagram, Twitter ve Foursquare’lerini kontrol ettiklerini söylüyor.
Tatil sezonu güvenli başlasın
Muhtemelen elinizde şemsiyeli kokteylinizi yudumlayıp, ayak fotoğraflarınızla “tatil sezonu başlasın” temalı fotoğraflar paylaşırken bu fotoğrafların başınıza ne türlü bir bela açacağından habersizsiniz. Oysaki tatilde olduğunuzu cümle aleme ilan ederek evinizi riske atıyor, hırsızların ellerini heyecanla ovuşturmasına neden oluyorsunuz. Pek çok insan sosyal medya hesabında ev adresini paylaşıp, evinde çektirdiği fotoğrafları da bütün takipçilerinin beğenisine sunduğu için hırsızların işleri hiç de zor olmuyor. Evinize girmeden fotoğraflarınızı stalk’layarak çalabilecekleri değerli eşyaların bir listesini yapıyor, ona göre bir taşıma aracı organize ediyorlar. Peki evinizde çektirdiğiniz ne tür fotoğraflar evinizi hedef haline getirebiliyor?
- Yüksek mali değere sahip elektronik aletler (Televizyon, bilgisayar, tablet, fotoğraf makinesi vb.)
- Değerli ziynet eşyaları (Bakımına düşkün ve çok takı kullanan biriyseniz, paylaştığınız fotoğraflarda takmış olduğunuz takılara dikkat edin)
- Sanat eserleri ve antikalar (Ev dekorasyonunuza antika eşyalar ve tanınmış sanatçıların imzasını taşıyan resimler hakimse bu fotoğrafları paylaşmaktan kaçının.)
Uçakta bir hackerla seyahat ediyor olabilirsiniz
Ve o büyük gün geldi çattı!.. 10 günlük bayram tatili pek çoğumuz için bugün başlıyor. Herkeste tatlı bir telaş. Bu bayram tatilini kimimiz ailesiyle geçirip kurban görevini yerine getirecek, bazılarımız ise tatil olarak değerlendirmeyi tercih edecek. Ancak şu var ki pek çok insan şehir dışına çıkacak ve hava yollarına rağbet edecek. Tatilin ve bayramın verdiği heyecanla uçak biletleri ve pasaportlar sosyal medyada paylaşılacak, nereye gittiğimiz akraba ve arkadaşlarımıza elbette duyurulacak. “Hem neden duyurulmasın ki?! Her zaman mı tatile çıkıyoruz?” diyebilirsiniz. Ancak başınıza gelebilecekleri öğrenince bırakın tatile çıktığınızı söylemeyi, tatil fotoğraflarınızı paylaşmaktan bile imtina edeceksiniz. Neyse sözü fazla uzatmadan yolculuğunuzu neden paylaşmamanız gerektiğine geleyim….
Uçak biniş kartınızı sosyal medyada paylaşmamanız ve gelişigüzel uçak içine atmamanı gerekiyor. Çünkü üzerinde barkod olan biniş kartınız daki bilgiler art niyetli kişiler tarafından kolaylıkla erişilebilir. “Benim bilgilerime erişip de ne yapacaklar?” diye umursamazlık etmeyin. Uçuş kartı üzerinde bulunan PNR kodu, “yolcu adı kaydınız” oluyor. Bu kayıt, rezervasyonunuzu havayolu şirketinin web sitesinden yönetmeye yardımcı olan 6 karakterli bir alfa sayısal koddur. Adı, doğum tarihi, pasaport bilgileri, araba veya otel rezervasyonları, ödeme kredi kartının son 4 hanesi gibi gizli bilgileri içerir. Bu kadar bilgiye rahatlıkla ulaşabilen birisi herhalde kredi kartı bilgilerinizi de kolaylıkla elde edebilir. Gerisini artık siz düşünün…
Diğer taraftan çoğu yolcu uçuş kartını ya buruşturup atıyor ya da öndeki koltuğun cebine koyuyor. Ancak sosyal medyada paylaşmayın diye uyardığımız biniş kartını hiçbir önlem almadan kamuya açık bir yere bilinçsizce atarsanız, başınıza gelebileceklere de hazırlıklı olun. Nitekim kimle seyahat ettiğinizi bilmiyorsunuz. Uçakta unuttuğunuz veya hiçbir önlem almadan çöpe attığınız uçuş kartınız art niyetli kişilerin ellerine geçebilir. Bu yüzden uçuş sonrasında bagaj etiketlerinizi ve uçuş kartlarınızı güvenilir bir şekilde yok etmenizi tavsiye ederim. Ayrıca ekstra bir güvenlik önlemi olarak uçuş rezervasyonunuzu yaparken sadece havayolu şirketine gerekli bilgileri işaretleyin. Zorunlu bir alan olarak işaretlenmemişse, boş bırakın. İlk etapta tuttukları kişisel bilgileri azaltın.
Çocuklarınızın güvenliği için fotoğraflarını paylaşmayın
Çoğu anne dünyalar tatlısı bebeklerinin ve çocuklarının her anlarını kayıt altına alıp, sosyal medyada paylaşıyor. Bazen çocukların en mahrem anları bile bu paylaşımlardan nasibini alabiliyor. Ancak ebeveyn olarak şunu unutmamanız gerekiyor; çocuğunuzun mahremiyetini ihlal etmemelisiniz. Belkide paylaştığınız fotoğraflarla çocuğunuzun güvenliğini riske atacak, onu hedef haline getireceksiniz. Bu konuda ailelerin birçoğunun düştüğü ortak bir hata var: Sosyal medyaya sadece tanıdıklarını eklemek ve tanıdıklarının çocukları için zararsız olduğunu düşünmek! Ancak adli suçları incelediğimizde çocuklara en büyük zararın en yakınları tarafından verildiğini görüyoruz. Hal böyle iken hiçbir art niyet taşımadan paylaştığınız fotoğrafların ne gibi suistimallere neden olabileceğini hayal edebiliyor musunuz?