Son yıllarda veri depolamaya duyulan ihtiyaç büyük ölçüde arttı. Oynadığımız oyunlar, çektiğimiz fotoğraflar ve videolar artık terabaytlarca yer kaplıyor. Bazı oyunların güncellemesi bile 90 GB seviyelerinde. Cebimizdeki telefon bile artık 4K kayıt yapıyor, çektiğimiz videolar GB’ler boyutunda. Dolayısıyla artık sıkıştırma teknolojileri bile bize yardımcı olmuyor. Tek kurtuluş yolu kapasitelerin artması. Ama sadece kapasitenin artması da yetmiyor. Hız da büyük önem taşıyor. Diğer bir önemli konu fiyat. Fiyat ve performansın da birbiriyle uyumlu olması gerekiyor. Dolayısıyla depolama alanında çalışan üreticiler var güçleriyle kullanıcılara en iyi fiyat performansı sağlayacak teknolojiler üzerinde çalışıyorlar. Bazı çalışmalar sadece akademik alanda kalırken bazıları da gerçek hayatta kullanılacak ticari çözümlere dönüşüyor. Son 7-8 yıl içerisinde ortaya çıkan bu teknolojilerin bazılarına hep birlikte bakalım.
3D NAND
3D NAND, NAND teknolojisine göre çok daha fazla depolama alanı sağlayan bir teknoloji. Adından da anlaşılabileceği gibi 2 boyutlu olan NAND teknolojisine üç boyutlu bir yaklaşım getiriyor. 3D NAND sayesinde üreticiler çok daha fazla depolama alanı sağlayabilen sürücüler sunabiliyor. Şu anda birçok üreticinin 3D NAND tabanlı sürücüsü piyasada bulunabiliyor ve kesinlikle takip edilmesi gereken teknolojiler arasında yer alıyor. 3D NAND sürücüler GB başına daha düşük bir maliyet sağlıyor.
Helyum diskler
Helyum diskler, üreticilerin daha yüksek kapasiteli ve enerji verimli sabit disk çabalarının bir ürünü. Sabit disk kasasının içine yoğunluğu havadan daha hafif olan helyum gazı dolduruluyor. Böylece sürtünme azalıyor, dönen disklerin türbülansı büyük ölçüde azalıyor. Hem de enerji tüketimini önemli ölçüde azaltıyor. Bu arada SSD’ler gibi yeni teknolojiler varken mekanik teknolojilere neden hala yatırım yapıldığını düşünenler şunu belirtelim, daha düne kadar çok eski olmasına rağmen yedekleme gibi amaçlar için hala teyp teknolojisi kullanılıyordu. Bunun nedeni ise bu teknolojilerin kendini ispatlamış ve güvenilir olmaları. Dolayısıyla daha uzun süre hayatımızın bir parçası olmaya devam edecekler. Helyum disklere gelince şu an piyasada çeşitli üreticilerin disklerini bulmak mümkün.
SMR (Shingled magnetic recording)
SMR, tek bir diskteki inç başına iz sayısını en üst düzeye çıkaran dolayısıyla kapasiteyi artıran bir teknoloji. SMR, izleri birbirine daha fazla yaklaştırarak, daha yüksek alan yoğunlukları elde ediyor. İzler, bir çatıdaki kiremitler gibi üst üste gelerek, aynı alana daha fazla veri yazılmasına izin veriyor. Yeni veri yazıldıkça, disk izleri kırpılıyor veya darbeyle işleniyor. Sürücü başındaki okuyucuyu elemanı yazıcıdan daha küçük olduğundan, tüm veriler veri bütünlüğünü veya güvenilirliği riske sokmadan, kırpılmış izden yine de okunabiliyor. Şu an piyasada bu teknolojiye sahip çeşitli diskler bulunuyor.
HAMR (Heat-assisted magnetic recording)
Isı destekli manyetik kayıt olarak Türkçeye çevirebileceğimiz HAMR teknolojisi sektörün büyük beklentiler içinde olduğu önemli bir teknoloji. Çeşitli fiziksel nedenlerden dolayı bir disk üzerindeki izlerin boyutu konusunda bir sınır var ve izlerin daha da küçülmesi verilerin bozulmasına neden olma riskini de beraberinde getiriyor. İşte bu noktada ısı üreticilerin yardımına yetişiyor. Küçük bir lazer yardımıyla dönen diskin yazılan kısmı ısıtılıyor. Bu disk üzerine daha küçük izler yazılabilmesini mümkün kılıyor. Şu an piyasada satılan HAMR teknolojisine sahip bir ürün bulunmuyor. Bu teknolojiye sahip disklerin 2018 yılında piyasaya çıkması bekleniyor.
5D veri depolama
Sıra geldi futuristik teknolojilere. Bunlardan birisi Southampton Üniversitesindeki bilim adamlarının geliştirdiği 5D adını verdikleri teknoloji. Bu teknolojini kullanılacağı standart boyutlardaki bir disk 360 terabayt veri depolayabilme kapasitesine sahip olabilir. Hem de tam 13,8 milyar yıl boyunca bu veri bozulmadan saklanabilir. Teknolojiyi geliştiren bilim adamları bu teknolojinin bir demosunu da Birleşmiş Milletler’de yaptı.
DNA
Evet yanlış okumadınız DNA veri depolamak için mükemmel bir araç. DNA her türlü veriyi depolayabilecek yeteneğe sahip. 2012 yılında Harvard’da araştırma görevlileri 50 bin sayfalık bir kitabı resimleriyle beraber HTML formatında DNA’ya kaydettiler. DNA’nın veri depolama kapasitesi ise inanılmaz. 1 gram DNA’nın saklayabileceği veri miktarı 2 petabayttan fazla. Henüz bir hayal gibi gözükse de gelecekte neden olmasın?
