Bugüne kadar çok farklı oyunlar gördük. Fakat bunlar arasında Unpacking cidden en farklı ve en sakini diyebiliriz. Taşınma ve eşyaları yerleştirme konusunu ele alan hikaye odaklı Unpacking inceleme konuğumuz.
Giriş cümlesinde de söylediğimiz gibi, bugüne kadar çok farklı türlerde oyunlar gördük. Kimi zaman şehir yönettik. Kimi zaman sinema işlettik, bazen bilgisayar topladık ve onun sorunlarını çözen, format atan abilerden olduk hatta otomobilleri, motorları, tankları parça parça söküp tamiratını yaptık.
Bu defa bir taşınma simülasyonu ile karşı karşıyayız. Tam olarak evden eve nakliyat demek de doğru olmaz, işin içinde hatıralar ve yaşanmışlığa adanmış eşyalar da var. Unpacking oyunu sizi basit bir puzzle oyunu gibi yakalayıp bir zaman tüneline sokuyor ve 1997 yılına götürüp hatıralar denizinde yüzmenizi sağlıyor.
Yapım piksel grafikleri ile öne çıkan ve gerçekten harika gözüken izometrik bir görselliğe sahip. 1997 yılından günümüze karakterimizin hayatındaki dönemleri eşyalar ve olaylar üzerinden deneyimliyoruz. 1997 yılı ile çocukluk aşaması şeklinde adım attığımız zaman tünelinde karşımıza çıkan oyuncaklar, eşyalar ve giysiler o dönemin en popüler ve hit şeyler. Gameboy, Sanal bebek Tamagochi ve saçı farklı renklerdeki Troll bebekler gibi günümüzde de arşivlik olan o dönemin popüler çocuk eşyaları da kutulardan çıkan ve odaya dizilmeyi bekleyen eşyalar arasında.
Daha sonraki dönemde ana karakterimiz evinden uzakta bir yurt hayatına başlıyor. Kutu gibi kendine özel banyo ve mutfağı ile yeni odalar eşliğinde oyunun zorluk seviyesi bir tık artıyor. Kutuların içinden çıkan karman çorman eşyaları nereye koymanız gerektiğini bulmakla zamanınız geçiyor.
Eğer bir eşya doğru odaya ve doğru yere ait değilse hem oda hem de eşyanın etrafında parlama oluyor. Örneğin çatalın WC’de rafın içinde işine değil mi?
Oyunu oynarken ister istemez her bölüme kendi eviniz ya da çocukluğunuzdaki / gençliğinizdeki gibi davranarak eşyaları istediğiniz yerlerde tutmaya çalışıyorsunuz. Oyun bazı eşyaların flex olarak fakrlı yerlerde durmalarını kabul edebiliyor. Oyuncak ayıyı koltuğa, yatağa, yatağın kenarına ya da baş ucunuza koyabiliyorsunuz. Gerçek hayatınızda da böyle şeyleri evde benzer yerlerde tutmaz mısınız? Unpacking tam olarak bu hissiyat üzerinden sizi bir puzzle’ın parçası olarak oyuna dahil ediyor.
Bu aşamalarda karakterimizin hayatı, kariyeri, özel hayatı, sevgilisi ile aynı eve çıkması gibi dönemleri de deneyimliyoruz. Farklı biriyle ortak bir eve çıktığınızdaki “diğer eşyaları hareket ettirmeden kendi eşyalarınızı eve sığdırma” serüveni bugüne kadar gördüğüm en başarılı hikaye anlatma tekniklerinden biri olabilir. Gerçek hayatta olduğu gibi bir mekaniğin oyun dünyasında yer alması, karakterin hayatına birinin girdiğini ve onun şartlarına göre yaşamayı kabul ettiğinin altının çizilmesi harika bir deneyim gerçekten.
Devamında sunulan bölümleri ve eşyaları burada anlatmayacağım ve sizin deneyimlemenize bırakacağım. Game Pass ile ücretsiz olarak kütüphanede bulunabilen Unpacking sizi günün yorucu aksiyonlarından uzaklaştıracak, kafanızı boşaltmanızı ve “bu havluyu nereye koyacağım?” gibi sorular ile baş başa bırakan bir yapım. Tekrar tekrar oynanamayacağı aşikar olmasına rağmen çay – kahve ile keyifli bir serüveni deneyimlemenizi sağlayacaktır.